ORMAN KANUNU VE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA
DAİR KANUN
Kanun
No. 7442
|
Kabul
Tarihi: 23/3/2023
|
MADDE 1- 12/6/1933
tarihli ve 2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanunun 23
üncü maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Lif, tohum ve sap üretimi ile ilaç etkin maddesi
elde etmeye yönelik çiçek ve yaprak üretimi amaçlı kenevir yetiştiriciliği,
Tarım ve Orman Bakanlığının iznine tabidir. Lif, tohum ve sap üretimi
amacıyla izinli kenevir yetiştiriciliği Tarım ve Orman Bakanlığınca
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. İlaç etkin maddesi üretimi amaçlı
kenevir yetiştiriciliği ve/veya işlenmesi Toprak Mahsulleri Ofisi Genel
Müdürlüğü tarafından yapılır veya yaptırılır. Gerektiğinde ülke arz ve
talep durumuna göre Cumhurbaşkanınca belirlenen kota doğrultusunda, Toprak
Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğü kontrolünde gerçek veya tüzel kişilere
yaptırılabilir. İlaç etkin maddesi üretimi amaçlı kenevir yetiştiriciliğinde,
münhasıran esrar elde edilmesini engelleyecek her türlü tedbirin alınması,
kenevirin hasadı, işlenmesi, ihzarı, ihracı veya satışına ilişkin usul ve
esaslar, İçişleri Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığının görüşleri alınmak
suretiyle Tarım ve Orman Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.”
MADDE 2- 18/4/2006 tarihli ve 5488 sayılı Tarım Kanununun 7 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 7- Tarım sektörü ile ilgili politikaların
tespit edilmesi, planlanması ve koordinasyonu ile ilgili kurum ve
kuruluşlarla işbirliği yapılarak uygulanmasında Bakanlık yetkilidir.
Tarımsal üretimin planlanması, gıda güvencesi ve
güvenliğinin temin edilmesi, verimliliğin artırılması, çevrenin korunması
ve sürdürülebilirliğin tesis edilmesi için Bakanlıkça belirlenen ürün veya
ürün gruplarının üretimine başlanmadan önce Bakanlıktan izin alınır.
Bakanlık, arz ve talep miktarı ile yeterlilik derecesini dikkate alarak
hangi ürün veya ürün gruplarının üretileceği ile tarım havzası veya işletme
bazında asgari ve azami üretim miktarlarını belirler.
Bu maddenin ikinci fıkrasına aykırı faaliyette
bulunanlardan;
a) Bu maddenin ikinci fıkrasına aykırı faaliyette
bulunduğu ilk kez tespit edilenler, bu madde hükümlerine uygun şekilde
faaliyet göstermeleri için Bakanlık tarafından yazılı olarak uyarılır.
b) Bakanlık tarafından yazılı olarak uyarılan ancak
uyarı tarihinden itibaren 12 ay içerisinde bu maddeye uygun faaliyette
bulunmayanlar, uyarı tarihinden itibaren beş yıl süreyle hiçbir destekleme
programından yararlandırılmazlar.
c) Bu fıkranın (a) ve (b) bentlerine göre işlem
tesis edilen ancak bu maddenin ikinci fıkrasına aykırı olarak bir sonraki
takvim yılında da faaliyette bulunduğu tespit edilenlere, ürün grubuna göre
bu faaliyetten elde edilecek yıllık brüt hasılasının
yüzde birinden beşine kadar idari para cezası verilir.
ç) Çok yıllık üretim faaliyetlerinde yazılı uyarı
ve destekten yararlandırmama işlemlerinin tesis edilmesine rağmen bu
maddenin ikinci fıkrasına aykırı olarak üretime devam edenlere, aykırı
faaliyette bulunduğu tespit edilen her yıl için bu faaliyetten elde
edilecek yıllık brüt hasılasının yüzde birinden
beşine kadar idari para cezası verilir.
İdari para cezasının hesaplanmasına esas brüt hasıla, bir önceki takvim yılında Türkiye İstatistik
Kurumu tarafından yayımlanan üretimin yapıldığı il genelinin ortalama verim
değeri ile rayiç fiyat dikkate alınarak hesaplanır. Türkiye İstatistik
Kurumu tarafından verim değeri yayımlanmayan ürünlerin ortalama verim
değeri Bakanlık İl Müdürlüğünce belirlenir.
Bu maddede yer alan idari yaptırımlar mahalli mülki
amir tarafından uygulanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar
Bakanlıkça çıkarılan yönetmelikle belirlenir.”
MADDE 3- 5488 sayılı Kanunun 13 üncü maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 13- Bakanlık, tarım sektöründe sözleşmeli
üretimin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması için gerekli düzenlemeleri
yapar. Sözleşmeli üretimi özendirmek üzere üreticilere, bu Kanunla
belirtilen desteklerin verilmesinde öncelik tanınır.
Sözleşmeli üretim aşağıdaki usul ve esaslar
çerçevesinde yürütülür:
a) Sözleşmede yer alan tarafların
haklarının korunması ve sorumluluklarının belirlenmesi için sözleşmenin taraflarında
aranacak vasıflar, sözleşmeye konu ürünün teslim ve tesellüm koşulları,
fiyat ve miktardaki değişim oranları, ayni ve nakdi avansın sınırları ile
kapsamı ve benzer hususların da içerisinde olduğu sözleşme genel şartları
tarımsal faaliyet alanlarına göre Bakanlık tarafından çıkarılacak
yönetmelikle belirlenir.
b) Sözleşmeli üretimde irade serbestisi
esastır. Ancak salgın hastalıklar, tarım ürünleri ticaretinde yaşanan gelişmeler
karşısında arz güvenliğinin sağlanması, tarımsal üretimin iç veya dış
talebe uygun olarak ayarlanması veya bitki ve hayvan sağlığının korunması
amacıyla, ihtiyaç halinde Bakanlık tarafından belirlenen ürün veya ürün
grupları bu madde kapsamında sözleşmeli olarak üretilir.
c) Bakanlık, sözleşmeli üretimin geliştirilmesi,
izlenmesi ve kontrol edilmesi amacıyla sözleşmenin taraflarını ve kapsamını
içeren kayıt sistemleri oluşturur ve sözleşmeler bu kayıt sistemleri
kullanılmak suretiyle de düzenlenebilir.
ç) Tarımsal üretim sözleşmesine tabi ürünlere veya
üretim varlıklarına sigorta yaptırılması zorunludur. Bakanlık sözleşmenin
tarafı olan kişiler için de ilave sigortaların yaptırılması şartını
getirebilir.
d) Tarımsal üretim sözleşmelerinde belirtilen
mücbir sebepler haricinde sözleşme kapsamında üretilen ürünün alımından
veya satımından vazgeçen üretici ya da alıcılar için ceza koşulu
belirlenir. Ceza koşulu, alımından ya da satımından kaçınılan ürün
miktarının sözleşmedeki bedelinin yüzde yirmisinden az ve yüzde ellisinden
fazla olamaz. Et ve Süt Kurumunun taraf olduğu sözleşmelerde üretici için
ceza koşulu bu bentte yer alan alt sınırdan daha az olarak belirlenebilir veya
ceza koşuluna yer verilmeyebilir.
e) Tarımsal üretim sözleşmesinden doğan davalarda
arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Bu uyuşmazlıklarda sözleşmeli
üretim konusunda uzmanlık eğitimi almış olan arabulucular; bu eğitimi
alanların bulunmaması durumunda diğer arabulucular görevlendirilir.
Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren iki hafta
içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en
fazla bir hafta uzatılabilir. Bu bendin uygulanmasına ilişkin hususlar
Tarım ve Orman Bakanlığının görüşü alınarak Adalet Bakanlığınca çıkarılan
yönetmelikte belirlenir.
f) Tarımsal üretim sözleşmesinden doğan davalarda
basit yargılama usulü uygulanır ve bu davalar ivedi olarak görülür. Bu
sözleşmeden doğan davalar ile icra takiplerinde üretici, yapılacak tüm
yargılama ve icra takip giderlerinden geçici olarak muaf tutulur. Dava ve
icra takibi sırasında yapılması gereken tüm giderler Devlet tarafından
avans olarak ödenir. Ertelenen tüm giderler ile Devletçe ödenen avanslar
dava ve takip sonunda haksız çıkan taraftan tahsil olunur.”
MADDE 4- 5488 sayılı Kanunun geçici 2 nci
maddesinde yer alan “bitkisel üretimle ilgili destekleme ödemelerinde
çiftçi kayıt sistemi” ibaresi “destekleme ödemelerinde Bakanlıkça
belirlenen kayıt sistemleri” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 5- 5488 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 5- Bu maddeyi ihdas eden Kanunla, bu
Kanunun 13 üncü maddesinin ikinci fıkrasına eklenen dava şartı olarak
arabuluculuğa ilişkin hükümleri, 1/9/2023
tarihinden sonra açılacak davalarda uygulanır.”
MADDE 6- 10/7/1953 tarihli ve 6132 sayılı At Yarışları Hakkında
Kanunun 1 inci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Takvim yılında yapılacak mahalli olmayan
yarışlarda koşacak atların nitelik ve şartlarını belirlemeye Tarım ve Orman
Bakanlığı yetkilidir.”
MADDE 7- 6132 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 4- Mülkiyetindeki veya ortaklığındaki atları
yarışlarda koşturan at sahipleri ile bunların vekilleri, antrenör,
antrenör yardımcısı, at sahibi antrenör ve atın jokey, jokey yamağı,
centilmen binici, seyisbaşı, seyis ile sair
hizmetliler gibi ilgilileri ve koşularda ve yarışlarda
görevlendirilenlerden yarış usul ve nizamlarına ve yarış dürüstlüğüne
aykırı hareket eden, yarışların ve yarış yerlerinin ve yarışlarla ilgili
yer ve tesislerin düzen ve disiplinini bozanlar hakkında aşağıdaki disiplin
cezaları uygulanır:
a) İhtar cezası.
b) Para cezası.
1. Yarış usul ve nizamlarına aykırı hareket eden,
yarışlarla ilgili yer ve tesislerin düzen ve disiplinini bozanlara binsekizyüzaltmışbir lira.
2. Kayıt ve tartı ile ilgili yükümlülükleri yerine
getirmeyenlere üçbinyediyüzyirmiiki lira.
3. Yarış dürüstlüğüne aykırı olarak hileli
davranışlarda bulunanlara yedibindörtyüzaltmışbir
lira.
c) Geçici veya süresiz sanat icrasından yasaklama.
1. Yarışlarla ilgili her türlü yerlerden geçici
veya süresiz sanat icrasından yasaklama.
2. İdman yeri dışında yarışlarla ilgili her türlü
yerlerden geçici veya süresiz sanat icrasından yasaklama.
d) Tribün ve eklentileri dışında, yarışlarla ilgili
yer ve tesislere girmekten geçici veya süresiz yasaklama.
e) Atın koşulara katılmasının geçici olarak
yasaklanması.
Yukarıda yazılı para cezaları, eylemin tekrarı
halinde iki kat artırılarak uygulanır.
Birinci fıkrada sayılan unvanlar ile at sahibi
belgesine sahip olanların, sahip oldukları sıfatlardan herhangi birisi
nedeniyle almış oldukları cezalar diğer sıfatlar için de geçerli sayılır.
Yarış usul ve nizamlarına aykırı hareket ederek, yarış
sonuçları üzerinde etki yaratmak amacıyla, yarışların olağan cereyanı
dışında, tehdit, baskı, korkutma gibi davranışlarda bulunan at sahiplerinin
sahibi oldukları bütün atları, ceza müddetince sahip değişikliği olsa dahi
birinci fıkranın (e) bendi hükümlerince bir yıl süre ile koşulara katılmaktan
yasaklanır.
Yasaklı madde ve uygulamalar ile bunlara ilişkin
esaslar Bakanlıkça belirlenir ve ilan edilir.
Beşinci fıkra uyarınca belirlenen yasaklı madde ve
uygulamalar nedeni ile yarış usul ve nizamları ile yarış dürüstlüğünün
bozulduğu hallerde aşağıdaki disiplin cezaları verilir:
A) At ilgililerine verilecek cezalar
Yarış veya start denemesi
günlerinde alınan numunelerde, atın yasaklı madde veya uygulamaya maruz
bırakıldığının tespiti halinde, atın antrenörü ile birlikte atın seyisbaşı veya seyisi de sorumludur. Ata, antrenör tayin edilmediği zamanlarda ise atı yasaklı
madde veya uygulamaya maruz bırakmayı önleme görevi ve sorumluluğu atın
sahibine aittir.
At sahibinin sorumluluğu
altındaki atında, yasaklı madde veya uygulamanın tespiti halinde, atı
yasaklı madde veya uygulamaya maruz bırakma eylemine katıldığı tespit
edilen kişiler ile bu eyleme katıldığı tespit edilemese bile atın sahibine;
yarış atlarında tıbbi kullanımı olmayan ve atın yarış performansını
etkileyen ve beşinci fıkra uyarınca Bakanlıkça belirlenen yasaklı madde
veya uygulamalar için onbeşbin Türk Lirası para
cezası verilir.
Atında yasaklı madde veya uygulama tespit edilen at
sahibi aynı zamanda antrenörlük, seyisbaşı veya seyislik belgesini haiz ise ayrıca ilk
defasında; yarış atlarında tıbbi kullanımı olmayan ve atın yarış
performansını etkileyen ve beşinci fıkra uyarınca Bakanlıkça belirlenen
yasaklı madde veya uygulamalar için 14 ay süreyle birinci fıkranın (d)
bendi uyarınca geçici olarak yasaklama cezası ve aynı süreyle birinci
fıkranın (c) bendinin (1) numaralı alt bendinde belirtilen geçici yasaklama
cezası verilir.
Antrenörün sorumluluğu altındaki atında, yasaklı
madde veya uygulamanın tespiti halinde, antrenörün
atı yasaklı madde veya uygulamaya maruz bırakma fiiline katıldığı tespit
edilememiş olsa bile atın antrenörüne ilk defasında;
Yarış atlarında tıbbi kullanımı olmayan ve atın
yarış performansını etkileyen ve beşinci fıkra uyarınca Bakanlıkça
belirlenen yasaklı madde veya uygulamalar için 14 ay,
Atlarda tıbbi kullanımı olabilen ve yarış sonucunu
etkileyebilecek nitelikte olan ve beşinci fıkra uyarınca Bakanlıkça
belirlenen yasaklı madde ve uygulamalar için 9 ay,
Atlarda tıbbi kullanımı olan ve sınırlı olarak
performansına etki eden ve beşinci fıkra uyarınca Bakanlıkça belirlenen
yasaklı madde ve uygulamalar için 6 ay,
Atlarda tıbbi kullanımı olan ve
performansına etkisi çok az olan ve beşinci fıkra uyarınca Bakanlıkça
belirlenen yasaklı madde ve uygulamalar için 4 ay süreyle birinci fıkranın
(d) bendi uyarınca geçici olarak yasaklama cezası ile aynı süreyle birinci
fıkranın (c) bendinin (1) numaralı alt bendinde belirtilen geçici yasaklama
cezası ve ayrıca;
Yarış atlarında tıbbi kullanımı olmayan ve atın
yarış performansını etkileyen ve beşinci fıkra uyarınca Bakanlıkça
belirlenen yasaklı madde veya uygulamalar için onbeşbin
Türk Lirası,
Atlarda tıbbi kullanımı olabilen ve yarış sonucunu
etkileyebilecek nitelikte olan ve beşinci fıkra uyarınca Bakanlıkça
belirlenen yasaklı madde ve uygulamalar için dörtbinbeşyüz
Türk Lirası,
Atlarda tıbbi kullanımı olan ve sınırlı olarak
performansına etki eden ve beşinci fıkra uyarınca Bakanlıkça belirlenen
yasaklı madde ve uygulamalar için ikibinbeşyüzelli
Türk Lirası,
Atlarda tıbbi kullanımı olan ve performansına
etkisi çok az olan ve beşinci fıkra uyarınca Bakanlıkça belirlenen yasaklı
madde ve uygulamalar için ikibinikiyüzelli Türk
Lirası,
para cezası verilir.
Yarış veya start denemesi
günü attan alınan numunede yasaklı madde veya uygulamanın tespiti halinde
atın antrenörüyle birlikte seyisbaşı veya
seyisine de atın antrenörüne verilen cezanın süresi kadar tekerrür
hükümlerini de göz önünde bulundurarak birinci fıkranın (d) bendi uyarınca
geçici olarak yasaklama cezası ile birinci fıkranın (c) bendinin (1)
numaralı alt bendinde belirtilen geçici yasaklama cezası ve atın
antrenörüne verilen para cezasının miktarının yarısı oranında para cezası
verilir.
Fiilin tekrarı halinde, failin taşıdığı nam ve
hizmet sıfatı ile bir önceki cezanın kategorisine bakılmaksızın; para ve
yasaklama cezaları ilk tekrarında; fiilin karşılığı cezanın iki katı,
ikinci tekrarında üç katı, üçüncü ve üzeri tekrarlarında ise dört katına
çıkarılarak uygulanır.
Attan alınan numune ve/veya muayene sonucunda
birden fazla sayıda yasaklı madde ve/veya uygulama tespit edilmesi halinde;
faillere, hangi madde veya uygulamanın cezası yüksek ise onun karşılığı
ceza uygulanır.
B) Yarışlarda görevli kişilere verilecek cezalar
Yarışlarda görevlendirilen kişilerden, yasaklı
madde veya uygulama fiiline katıldıkları tespit edilenler hakkında birinci
fıkranın (c) bendinin (1) numaralı alt bendinde belirtilen süresiz
yasaklama cezası ve birinci fıkranın (b) bendinin (3) numaralı alt bendinde
belirlenen para cezası uygulanır, bu kişilerin görevlerine derhal son
verilir. Bu kişiler, yarış işlerinde bir daha görevlendirilemezler.
C) Ata uygulanacak yaptırımlar
Atı yasaklı madde veya uygulamaya maruz bırakma
eylemine, at ilgililerinin katıldıkları tespit edilememiş olsa bile,
yasaklı madde veya uygulamaya maruz bırakıldığı tespit edilen at ilk
defasında;
Yarış atlarında tıbbi kullanımı olmayan ve atın
yarış performansını etkileyen ve beşinci fıkra uyarınca Bakanlıkça
belirlenen yasaklı madde veya uygulamalar için 14 ay,
Atlarda tıbbi kullanımı olabilen ve yarış sonucunu
etkileyebilecek nitelikte olan ve beşinci fıkra uyarınca Bakanlıkça
belirlenen yasaklı madde ve uygulamalar için 9 ay,
Atlarda tıbbi kullanımı olan ve sınırlı olarak
performansına etki eden ve beşinci fıkra uyarınca Bakanlıkça belirlenen
yasaklı madde ve uygulamalar için 6 ay,
Atlarda tıbbi kullanımı olan ve performansına
etkisi çok az olan ve beşinci fıkra uyarınca Bakanlıkça belirlenen yasaklı
madde ve uygulamalar için 4 ay,
süreyle koşulara katılmaktan yasaklanır.
Aynı atın tekrar yasaklı madde veya uygulamaya
maruz bırakılması halinde ata verilen yasaklama yaptırımları ilk
tekrarında, fiilin karşılığı yaptırımın iki katı, ikinci tekrarında üç
katı, üçüncü ve üzeri tekrarlarda dört katına çıkartılarak uygulanır. Atın
yarışlardan yasaklanması mutlaka atın koşma dönemlerini kapsamak
zorundadır.
Atın yasaklı madde veya uygulamaya maruz kaldığı
tarihteki sahibi ile atta yasaklı madde veya uygulamanın tespit edildiği
tarihteki sahibinin farklı olması ata uygulanacak yasaklama ile önceki
sahibine verilecek olan yasaklama cezasını etkilemez.
Attan alınan numunede birden fazla sayıda yasaklı
madde veya uygulama tespit edilmesi halinde yasaklı madde veya uygulamaya
maruz bırakıldığı tespit edilen ata hangi madde veya uygulamanın yaptırımı
yüksek ise onun karşılığı yaptırım uygulanır.
Yarış ve start denemesi
günleri dışında attan alınan numunede tespit edilen yasaklı madde veya
uygulamanın, veteriner hekim kontrolünde, atın tedavisi amacıyla
uygulandığının ispatı halinde, kullanılan yasaklı madde veya uygulama yasak
kapsamında değerlendirilmez. Ancak idmanda olan attan yarış ve start denemesi günü dışında alınan numunede tespit
edilen yasaklı madde veya uygulamanın veteriner hekim reçetesine istinaden
atın tedavisi amacıyla yapıldığı ispat edilemezse atın antrenörüne ikibinbeşyüz Türk Lirası para cezası verilir. Eğer
tespit edilen yasaklı madde veya uygulama atın tedavisinde yeri olmayan ve
Bakanlıkça belirlenen madde veya uygulamalardan ise para cezası yedibinbeşyüz Türk Lirası olarak uygulanır.
Alınan numunesinde atın yasaklı
madde veya uygulamaya maruz bırakıldığının tespiti halinde, şahit numunesinin,
ülke sınırları içerisinde belirlenmiş yetkili bir başka resmî veya özel laboratuvarda karma mütehassıs heyeti gözetiminde veya
at ilgililerinin talep etmesi ve masraflarını karşılaması suretiyle, Tarım
ve Orman Bakanlığı tarafından belirlenip ilan edilen yurt dışındaki
referans laboratuvarlardan birinde test
edilmesini at ilgilileri itirazen isteyebilirler.
İkinci analiz sonucu düzenlenen
rapor kesindir.
Bu maddede öngörülen ihtar cezası ile üç aylık
süreye kadar koşulara katılmaktan ve yarışlarla ilgili yerlerde sanat
icrasından geçici yasaklama cezaları, Yarış Komiserler Kurulu tarafından
ilgililerin savunmaları alınmak kaydıyla verilir. Yarış Komiserler Kurulu
tarafından alınan savunmalar ile diğer bilgi ve belgeler dikkate alınarak,
üç aylık süreyi aşan geçici yasaklama cezaları ile süresiz yasaklama
cezaları Yüksek Komiserler Kurulunca verilir. Bu maddede belirtilen para
cezaları ise her iki Kurul tarafından da verilebilir.
Eylemin ağırlık derecesine göre, yukarıda yazılı
disiplin cezalarından biri veya birkaçı birlikte verilebilir.
Yarış Komiserler Kurulunca verilecek cezalara karşı
öğrenme tarihinden itibaren onbeş gün zarfında
Yüksek Komiserler Kuruluna itiraz edilebilir. Yüksek Komiserler Kurulunca
ilk derece olarak veya itirazen verilen cezalar
kesindir.”
MADDE 8- 6132 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 4- Bu maddeyi ihdas eden Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten önce işlenmiş fiiller sebebiyle verilmiş
disiplin cezaları ve hak mahrumiyeti cezaları bir defaya mahsus olmak üzere
bütün sonuçlarıyla birlikte ortadan kaldırılmıştır. Ancak bu durum,
ilgililere daha önce verilmiş ve uygulanmış olan cezalardan dolayı atın ikramiye,
kupa ve sair mükâfatları ile herhangi bir parasal talep için hak doğurmaz.
Birinci fıkra kapsamına giren cezaların verilmesini
gerektiren eylemlerden dolayı ilgililer ve yarış atları hakkında soruşturma
ve kovuşturma yapılmaz, devam etmekte olan soruşturma ve kovuşturmalar
işlemden kaldırılır, kesinleşmiş olan cezalar infaz edilmez. Bu Kanunun kapsamına giren ve bu maddeyi ihdas eden Kanunun
yürürlük tarihinden önce işlenmiş suçlar nedeniyle verilmiş olan cezalara
karşı bu maddenin yürürlük tarihinden önce idarî yargı mercilerine
başvurmuş olanlardan, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren otuz
gün içinde dosyanın bulunduğu yargı merciine müracaat etmek suretiyle
davaya devam etmek istediklerini bildirmeyenlerin davaları hakkında;
görülmekte olan davalarda davayı gören mahkemece, karar temyiz edilmiş ise Danıştayca karar verilmesine yer olmadığına ve
tarafların yaptıkları masrafların üzerlerinde bırakılmasına karar verilir,
vekâlet ücretine hükmedilmez. Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren otuz gün içinde davaya devam etmek istediklerini bildirenlerin
davalarının görülmesine devam olunur. Ancak davanın davacının aleyhine
sonuçlanması halinde bu maddenin birinci fıkrasında öngörülen hükümler
uygulanır.”
MADDE 9- 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 14 üncü
maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.
“F) Nakil vasıtaları ile ormanlara yıkıntı veya
inşaat atığı atmak ya da hafriyat veya çöp dökmek;”
MADDE 10-
6831 sayılı Kanunun 16 ncı maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Devlet ormanları içinde maden aranması ve
işletilmesi ile madencilik faaliyeti için zorunlu; tesis, yol, enerji, su,
haberleşme ve altyapı tesislerine, fon bedelleri hariç, bedeli alınarak
Tarım ve Orman Bakanlığınca izin verilir. Ancak, temditler dahil ruhsat süresince müktesep haklar korunmak kaydı
ile Devlet ormanları sınırları içindeki tohum meşcereleri,
gen koruma alanları, muhafaza ormanları, verimli orman alanları, orman
parkları, endemik ve korunması gereken nadir ekosistemlerin bulunduğu
alanlarda maden aranması ve işletilmesi, Tarım ve Orman Bakanlığının muvafakatine
bağlıdır. Genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinin; baraj, gölet, liman
ve yol gibi yapılarda dolgu amaçlı kullanacağı her türlü yapı hammaddesi
üretimi için yapacağı madencilik faaliyetleri ile zorunlu tesislerinden
bedel alınmaz.”
“Madencilik faaliyetlerinin ve faaliyetlerle ilgili
her türlü yer, yol, bina ile tesislerin hükmi şahsiyeti haiz amme
müesseselerine ait ormanlarda veya özel ormanlarda yapılmak istenmesi
halinde Tarım ve Orman Bakanlığınca izin verilebilir. Bu takdirde kullanım
bedeli, kullanım süresi, yapılan bina ve tesislerin devri gibi hususlar
genel hükümlere uygun olarak taraflarca tespit edilir.
Madencilik faaliyetlerinin sona ermesi neticesinde
idareye teslim edilen veya terk edilen doğal yapısı bozulmuş orman alanları
rehabilite edilir. Rehabilite
maksadı ile bu alanların orman yetiştirilmek üzere inşaat, yıkıntı ve
hafriyat atıkları ile doldurularak ağaçlandırmaya hazır hale getirilmesi
için büyükşehir mücavir alanlarında büyükşehir belediyelerine, diğer
yerlerde ise il ve ilçe belediyelerine bedeli karşılığında izin verilebilir
veya Bakanlıkça uygun görülmesi halinde ihale mevzuatına göre gerçek ve
tüzel kişilere yaptırılabilir.”
MADDE 11-
6831 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Devlet ormanlarının herhangi bir suretle
yanmasından veya açıklıklarından faydalanılarak işgal, açma veya hangi şekilde
olursa olsun kesme, sökme, budama veya boğma yollarıyla elde edilecek
yerlerle buralarda yapılacak her türlü yapı ve tesisler, şahıslar adına
tapuya tescil olunamaz. Buralara doğrudan doğruya orman idaresince el
konulur. Devlet ormanlarında el konulan bütün yapı ve tesisler, inşa
aşamasında olanlar da dâhil olmak üzere, hiçbir karar alınmasına lüzum
kalmaksızın, Orman Genel Müdürlüğü tarafından derhal yıkılır veya ihtiyaç
görüldüğü takdirde ormancılık hizmetlerinde kullanılabilir. Yanan orman
alanlarındaki her türlü emval Orman Genel Müdürlüğünce değerlendirilir.”
MADDE 12-
6831 sayılı Kanunun 27 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 27- Devlet ormanlarından
kesilecek veya herhangi bir sebeple devrilmiş veya kesilmiş ağaçlardan,
hangilerinin diplerinin ve hangi ürün çeşidinin kimler tarafından
damgalanacağına veya işaretleneceğine, hangi damga veya damga yerine
geçecek işaretlerin kullanılacağına, orman mahsullerinin kesim, imal,
toplama, koruma ve satış icaplarına göre nakil, istif ve ölçme işlerine,
taşıma belgesinin tanzim ve kullanılmasına ait şekil ve esaslar Orman Genel
Müdürlüğünce tayin ve tespit olunur.
Tayin ve tespit olunan damga veya damga yerine
geçecek işaretlerin Orman Genel Müdürlüğünce belirlenen kişilerden başkası
tarafından kullanılması yasaktır.
Orman Genel Müdürlüğünce belirlenecek esaslara göre
damgaya tabi iken damgasız, işaretlemeye tabi iken işaretsiz olan ve taşıma
belgesi olmayan orman emvali kaçak sayılır.”
MADDE 13-
6831 sayılı Kanunun 31 inci
maddesinin birinci, ikinci, dördüncü ve beşinci fıkraları aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Mülki hudutları içinde verimli
Devlet ormanı bulunan köylerde köy nüfusuna kayıtlı ve köyde devamlı oturan
veya burada oturmakta iken yerleşim adresini bu madde kapsamındaki başka
bir köye taşıyan ya da nüfusa kayıtlı olmasa bile yerleşim adresi olarak
kesintisiz en az beş yıl oturan muhtaç ihtiyaç sahibi hane reislerine,
köyde barınmaları için yapacakları ev, ahır, samanlık, ambar ve kümes ile
köy halkının müşterek ihtiyacı olan okul, cami, sağlık evi, köy yolu
köprüsü ve köy konağı ihtiyaçları ve bunların tamiratları için yapacak
emval bu ormanlar civarındaki satış istif yerlerinden maliyet bedelinin
üçte biri alınmak suretiyle yeni inşaatlarda bir defaya mahsus olmak üzere,
tamir için ise ihtiyaç tespitine göre verilir. Bu maddeye giren inşaatlar için hak sahiplerinin
talebi halinde bu yapacak emval yerine, karşılığı idarece nakit olarak
ödenir.
Nakit ödeme hallerinde işletmesindeki kerestelik
emvalin son üç aylık açık artırmalı satış fiyatı ortalamasından, maliyet
bedelinin üçte biri düşülür. Bu şekilde hesaplanan meblağın yüzde doksanı
(% 90) ödenir.”
“Emval yerine, nakit ödeme esas ve usulleri Tarım
ve Orman Bakanlığınca tespit edilir.
Bu yerler halkının yakacak ihtiyaçları tarife
bedeli ile karşılanır. Satış istif yerlerinden karşılanması halinde ise;
maliyet bedelinin üçte biri alınır.”
MADDE 14-
6831 sayılı Kanunun 33 üncü
maddesinin birinci fıkrasında yer alan “muhtaç” ibaresi yürürlükten
kaldırılmıştır.
MADDE 15-
6831 sayılı Kanunun 34 üncü
maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 34- Üretimin orman idaresi
tarafından yapılması halinde, sınırları içinde Devlet ormanı bulunan
köylerde o yer nüfusuna kayıtlı olarak ikamet eden gerçek kişilerin veya
sınırları içinde Devlet ormanı bulunan köy ve kasabalarda kurulan ve her
birinde ikamet eden hane adedinin çoğunluğunun ortak olduğu orman köylerini
kalkındırma kooperatiflerinin; amenajman planlarına göre baltalık ormanlar,
koruya tahvil sahaları ve ağaçlandırılacak yapraklı bozuk orman vasfındaki
yerlerden, vahidi fiyat usulü ile kesip satış istif yerine taşıdıkları
yakacak odunların yüzde yüzüne kadarı idarece tayin edilecek süre
içerisinde, istedikleri takdirde kendilerine maliyet bedeli üzerinden
verilir.
Devlet ormanlarında üretim işlerinin vahidi fiyat
usulü ile orman idaresince yaptırılması durumunda; üretim işinde çalışan
gerçek kişilerin kesip, satış istif yerine taşıdıkları endüstriyel ve
yakacak emvale ait istihkak tutarı yüzde on, orman köylerini kalkındırma
kooperatiflerine ise yüzde yirmi fazlasıyla ödenir.
31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel
Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendinin (4) numaralı alt bendi veya ek 5 inci maddesi kapsamında sigortalı
olan kişilere orman idaresi tarafından vahidi fiyat usulü ile yaptırılan,
odun üretimi, silvikültür, ağaçlandırma, toprak muhafaza, fidan ve tohum
üretimi gibi işlere ait istihkak tutarları; ödemenin yapılacağı tarihlerde
Sosyal Güvenlik Kurumuna kendi sigortalılıklarından kaynaklanan prim borcu
ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcunun bulunmaması
şartıyla yüzde beş fazlasıyla ödenir.
Yukarıdaki fıkralarda belirtilen haklardan
yararlanabilmek için işlerin vahidi fiyat kararı ve şartnamelerdeki süreler
ve esaslara uygun olarak yapılması şarttır.
Bu madde kapsamındaki kooperatiflerden veya üst
kuruluşlardan yaptıkları işin mahiyeti ve hacmine göre orman mühendisi veya
orman teknikeri çalıştırmaları istenebilir.
Orman Kanununda değişiklik yapan 23/9/1983
tarihli ve 2896 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi hükümlerinden evvelce
yararlanmakta olan orman köylülerine ve bunların hane adedinin çoğunluğunun
ortak olduğu orman köylerini kalkındırma kooperatiflerine istedikleri
takdirde ürettikleri endüstriyel ve yakacak odunlar, bu maddedeki esaslar
ve işletme müdürlüğünün satış ortalama fiyatlarından yüzde yirmi düşülerek
tespit edilecek bedel üzerinden verilir.
Bu madde hükümlerinin uygulanması ile ilgili esas ve
usuller Orman Genel Müdürlüğünce belirlenir.”
MADDE 16-
6831 sayılı Kanunun 41 inci
maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 41- Herhangi bir suretle satışı yapılmış
orman emvali, bedeli ödenmeden veya karşılığı banka teminat mektubu veya
Devlet tahvili temin edilmeden, damgaya tabi olanlar damgalanmadan veya
işaretlemeye tabi iken işaretsiz olanlar taşıma belgesi olmaksızın
nakledilemez. Bunlar için düzenlenecek belgelerde emvalin adedi, cinsi,
nevi, vasfı, ebadı, miktarı, bedeli, hareket tarihi ve saati ile mesafe
dikkate alınarak tanınan geçerlilik süresi gösterilir.
Taşıma belgeleri mal sahibinin istediği yere ve
taşıyıcının taşıma imkânlarına göre müddetli olarak verilir.
Malın ilk götürüldüğü yerlerden başka yerlere
taşınmasında, taşıyanın taşıma belgesini yeniletmesi lazımdır.
Orman emvali; adedi, cinsi, nevi,
vasfı, ebadı, bedeli, hareket tarihi ve saati ile geçerlilik süresi
itibarıyla ibraz olunan taşıma belgesine uyduğu ve damgaya veya damga
yerine geçecek işaretlemeye tabi olanlar damgalı veya işaretli bulunduğu
takdirde, hepsi üzerinden hacmen yüzde on ve
ağırlığının yüzde onbeşine kadar çıkacak fazlalık
için taşıma belgesinde yazılı satış bedeli üzerinden tutarı ve bu tutarın
yüzde on fazlası alınarak serbest bırakılır.
Yukarıdaki hadleri aşan miktar, bütün fazlalığa
şamil olmak üzere kaçak sayılarak idarece müsadere olunur.”
MADDE 17-
6831 sayılı Kanunun 42 nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Orman içinde yapılacak nakliyat, orman idaresinin
göstereceği yollardan yapılır. Taşıma belgesi emval taşıyanların daima
üzerinde bulunur ve ilgili memurlar tarafından istenildiğinde gösterilmesi
zorunludur.”
MADDE 18-
6831 sayılı Kanunun 54 üncü
maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Hususi ormanlarda yapılacak plan, kesilecek
ağaçların belirlenerek damga veya işaretleme, istihsal ve murakabe
işlerinde çalışan orman memurlarının kanuni harcırah ve masrafları hususi
orman sahipleri tarafından ödenir.”
MADDE 19-
6831 sayılı Kanunun 75 inci maddesinin
birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Orman idaresi yangınları önlemek maksadıyla en çok
beş yılda tahakkuk ettirilecek bir plan ve program dahilinde
yangın emniyet yolları ve yangın kule ve kulübeleri yapmak ve bunları idare
merkezlerine telli ve telsiz telefonla bağlamakla mükellef olduğu gibi
yangın tehlikesinin fazla olduğu mıntıkalarda lüzum gördüğü yerlerde ve
yeter miktarda yangın söndürme alet ve malzemesini havi motorlu vasıtalarla
teçhiz ve takviye edilmiş yangın ekipleri bulundurur.”
MADDE 20-
6831 sayılı Kanunun 89 uncu
maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 89- Bu Kanunun tatbiki bakımından imalat ve
fabrikasyonun kontrolüne Orman Genel Müdürlüğü salahiyetlidir. Bu kontrolün
ve umumiyetle taşıma belgelerinin kontrolünün nasıl yapılacağı Orman Genel
Müdürlüğünce tespit olunur.”
MADDE 21-
6831 sayılı Kanunun 94 üncü
maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Bu Kanunun 14 üncü maddesinin (F) bendinde
belirtilen fiilleri işleyenler hakkında 26/9/2004
tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun ilgili hükümleri uygulanır.”
MADDE 22-
6831 sayılı Kanunun 97 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 97- Orman idaresi tarafından kesilecek
ağaçların tespitinde kullanılan damga ya da damga yerine geçecek işaretleri,
ağaçları keserken dip kütükte bırakmayanlarla damgalı ya da işaretli
ağaçları tespit edilen hadde nazaran daha yüksekten kesenlere, kesilen her
ağaç için beşyüz Türk Lirası idarî para cezası
verilir.
Orman idaresinin kesilecek ağaçların tespitinde kullandığı
damga ya da damga yerine geçecek işaretleri taklit edenler veya taklit
fiiline iştirak etmeksizin kullananlar Türk Ceza Kanununun 202 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre
cezalandırılırlar.”
MADDE 23-
6831 sayılı Kanunun 100 üncü
maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 100- 41 inci maddeye aykırı olarak her çeşit
orman emvalini taşıma belgesiz, damgaya tabi olanları damgasız,
işaretlemeye tabi olanları işaretsiz halde nakledenler 108 inci madde
gereğince cezalandırılır.
Taşıma belgesini değiştirmeksizin ağaç, odun, kömür
ve diğer orman mahsullerini taşıyanların malları, kaçak olup olmadığının
incelenmesi için 84 üncü maddede gösterilen şekilde alıkonulur. Kaçak
olmadığı ve taşıma belgesinin yenilenmediği tahakkuk ederse, alıkonulan
mallar derhal taşıyana teslim edilerek taşıma belgesi verilir.
Malların kaçak olduğu anlaşılırsa 108 inci madde
hükmü tatbik olunur.
Taşıma belgesini değiştirmeden nakliyat yapanlara beşbin Türk Lirası idarî para cezası verilir. Ormandan
kesilen ağaçlardan damgaya tabi orman emvalini damgasız, işaretlemeye tabi
olanları işaretsiz olarak orman idaresinin istif yerlerine götürenlere ikibinbeşyüz Türk Lirası idarî para cezası verilir.”
MADDE 24-
6831 sayılı Kanunun 105 inci
maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 105- 69 uncu maddede yazılı kamu kurum ve
kuruluşlarında çalışan memurlarla, orman teşkilatında vazifeli olanlardan
yangın yerine yardım göndermeyenlerle alaka göstermeyenler, Türk Ceza
Kanununun 170 inci maddesinde tanımlanan suçu ihmali davranışla işlemiş
olmak dolayısıyla cezalandırılır.”
MADDE 25-
6831 sayılı Kanunun 109 uncu
maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 109- Ağaçlarda bulunan
resmi damga veya damga yerine geçecek işaret ve numaraları bozanlar ve
orman hudutlarındaki taksimata mahsus işaretleri ve levhaları ve orman
kadastrosunda sınır noktalarını gösteren sabit taş veya beton kazıkları,
ormanlardaki otlak, yaylak ve kışlakların sınır işaretlerini kıranlar,
kaldıranlar, belirsiz hâle getirenler, yerlerini değiştirenler, fiilleri
suç oluşturmadığı takdirde, ikibinbeşyüzyirmibeş
Türk Lirasından yirmibin Türk Lirasına kadar
idarî para cezası ile cezalandırılır.”
MADDE 26- 6831 sayılı
Kanunun 110 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan “elli” ibaresi “binbeşyüz” şeklinde, üçüncü fıkrasında yer alan “iki
yıldan yedi yıla” ibaresi “üç yıldan on yıla” şeklinde, dördüncü fıkrası
aşağıdaki şekilde ve beşinci fıkrasında yer alan “yirmibin
güne kadar” ibaresi “yirmibin günden yirmibeşbin güne kadar” şeklinde değiştirilmiştir.
“Kasten orman yakan kişi, on yıldan az olmamak
üzere hapis ve bin günden onbin güne kadar adlî
para cezası ile cezalandırılır. Suçun, yangına müdahalenin geciktirilmesi
veya yangının söndürülmesinin zorlaştırılması amacıyla ve bu amacı
gerçekleştirmeye elverişli olacak yer, zaman veya şartlarda işlenmesi
halinde faile verilecek ceza yarı oranında artırılır.”
MADDE 27-
6831 sayılı Kanuna aşağıdaki ek
madde eklenmiştir.
“EK MADDE 18- Tescilli olsun veya
olmasın aynı veya komşu köy, mahalle ve beldelerin orman tahdidi veya orman
kadastrosu çalışma alanlarında bulunan aynı taşınmazların, ilan edilerek
kesinleşmiş birden çok orman kadastrosuna göre orman sayılıp sayılmaması
bakımından farklı vasıflarda sınırlandırılmış olduğunun tespiti halinde, bu
taşınmazlarda, kesinleşmiş mahkeme kararlarıyla oluşturulan sınırlar saklı
kalmak kaydıyla, önceden yapılmış olan orman kadastro çalışmaları bütün
sonuçları ile hükümsüz sayılır. Orman
Genel Müdürlüğünce yeni bir orman kadastro komisyonu görevlendirilir.
Görevlendirilen orman kadastro komisyonu bu taşınmazlarda, bu Kanunda
öngörülen hükümler çerçevesinde orman kadastrosu ve 2/B uygulamasını yapar
ve 10 uncu maddeye göre ilan eder. Bu kapsamda ilan edilen orman kadastro
çalışmasındaki sınırlandırma esas alınır. İlan tarihinden itibaren otuz gün
içinde kadastro mahkemelerinde, kadastro mahkemesi olmayan yerlerde
kadastro davalarına bakmakla görevli mahkemelerde dava açılmadığı takdirde
ilan edilen çalışma kesinleşir. Bu çalışmalarda 11 inci maddedeki hak
düşürücü süre aranmaz.
Bu maddeye göre yapılacak kadastro çalışmaları
ikinci kadastro sayılmaz.
Bu maddeye göre orman kadastro çalışması yapılan
alanlarda yer alan taşınmazlar hakkında açılmış davalar bulunması halinde yapılan
çalışmalar Orman Genel Müdürlüğünce mahkemeye bildirilir.”
MADDE 28-
6831 sayılı Kanuna aşağıdaki ek
madde eklenmiştir.
“EK MADDE 19- Kocaeli ili, Kartepe
ilçesi, Nusretiye Mahallesinde 31/12/1981
tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini kaybettiği
belirlenen alanlarda bu Kanunun 2 nci maddesi (B)
bendi uygulaması yeniden yapılır. Yapılacak uygulamada sınırları Orman
Genel Müdürlüğünce tespit edilemeyen yanan orman alanlarına ilişkin
değerlendirme yapılmaz.
Bu maddeye göre yapılacak kadastro çalışmaları
ikinci kadastro sayılmaz.”
MADDE 29-
6831 sayılı Kanuna aşağıdaki ek
madde eklenmiştir.
“EK MADDE 20- Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (C) bendi gereğince tesis edilen ve tapuda halen farklı malikler
adına kayıtlı olan hususi ormanlar; orman bölge müdürlüğünün talebi ile
Orman Genel Müdürlüğünce görevlendirilen orman kadastro komisyonlarınca; 31/12/2022 tarihinden önce tapulama/kadastro, imar
mevzuatı veya hükmen oluşturulan tapu kayıtları esas alınarak parsel
bazında yeniden değerlendirilir. Bu parseller üzerinde evvelce hususi orman
olarak sınırlandırılan alanlar, farklı malikler adına kayıtlı ve üç
hektardan küçük ise orman sayılmayan yer, üç hektar veya daha büyük ise
hususi orman olarak yeniden sınırlandırılarak 10 uncu maddeye göre ilan
edilir. İlan tarihinden itibaren otuz gün içinde kadastro mahkemelerinde,
kadastro mahkemesi olmayan yerlerde kadastro davalarına bakmakla görevli
mahkemelerde dava açılmadığı takdirde ilan edilen çalışma kesinleşir.
Bu maddeye göre yapılacak kadastro çalışmaları
ikinci kadastro sayılmaz.”
MADDE 30-
6831 sayılı Kanuna aşağıdaki
geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 13- 3/11/1980
tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun
gereğince tazminat ödenmemesi kaydıyla 31/12/2023 tarihine kadar Kamu
Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara
İlişkin 2022 ve 2023 Yıllarını Kapsayan 6. Dönem Toplu Sözleşmenin İkinci
Kısım Birinci Bölümünün 34 üncü maddesi ile Üçüncü Kısım Dördüncü Bölümünün
17 nci maddesinde sayılan sebeplerle anılan
maddeler uyarınca tazminat ödemesine hak kazanacaklar için bu Kanunun bu
maddeyi ihdas eden Kanun ile yürürlükten kaldırılan 71 inci maddesinin
uygulanmasına devam edilir.”
MADDE 31-
6831 sayılı Kanunun 71 inci
maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 32-
6831 sayılı Kanunun ek 6 ncı maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 33-
3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık
Bağlanması Hakkında Kanunun 1 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 1- Bu Kanunun amacı;
barışta güven ve asayişi korumak, kaçakçılığı men, takip ve tahkikle,
trafik ve yol güvenliğini veya tutuklu ve hükümlülerin sevk ve nakillerini
sağlamakla görevli olanların; Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel
Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Emniyet Teşkilatında bulunan
patlayıcı maddelerin incelenmesi, muhafazası, nakli, imha edilmesi ve
zararsız hâle getirilmesi işlemlerinde görevlendirilenler, orman
yangınlarını söndürme çalışmalarında fiilen görevli olanlar ile
yetkililerce kendilerine bu kapsamda görev verilen kamu görevlileri ve
gönüllüler bu görevlerinden dolayı ya da görevleri sona ermiş olsa bile
yaptıkları hizmet nedeniyle derhal veya bu yüzden maruz kaldıkları
yaralanma veya hastalık sonucu ölmeleri veya engelli hâle gelmeleri hâlinde
ödenecek nakdi tazminat ile birlikte bağlanacak aylığın ve bu yüzden
yaralanmaları hâlinde ödenecek nakdi tazminatın esas ve yöntemlerinin
düzenlenmesidir.”
MADDE 34-
2330 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasına (h) bendinden sonra
gelmek üzere aşağıdaki bent eklenmiş ve sonraki bent buna göre teselsül
ettirilmiştir.
“ı) Orman yangınlarını söndürme çalışmalarında
Orman Genel Müdürlüğü tarafından fiilen görevlendirilen personel ve gönüllüler
ile bu kapsamda görev verilen diğer kamu görevlilerini;”
MADDE 35-
2330 sayılı Kanuna aşağıdaki
geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 5- 31/8/1956
tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 69 uncu maddesi kapsamında görevlendirilen
gönüllüler yönünden 19/4/2018 tarihinden itibaren, diğer hak sahipleri
yönünden ise 2330 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren
meydana gelen ölüm, malullük veya yaralanma sebepleri, bu maddeyi ihdas
eden Kanunla bu Kanunun 1 inci ve 2 nci
maddelerinde yapılan değişikliğin kapsamına girenler, müracaatları üzerine
durumlarına uygun olarak bu Kanunda düzenlenen haklardan aynı usul ve
esaslar çerçevesinde yararlanırlar. Ancak, bunlara nakdi tazminat hakları
saklı kalmak kaydıyla bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki dönem
için geriye dönük olarak herhangi bir ödeme yapılmaz.
Orman Kanununun 71 inci maddesi kapsamında tazminat
alanlara bu Kanun kapsamında ödeme yapılmaz.
Bu maddeyi ihdas eden Kanunla bu Kanunun 2 nci maddesinde yapılan değişiklik kapsamına girenlere
değişiklik öncesinde bağlanmış olan aylıklar, ilgili mevzuatına uygun
olarak bağlanmış sayılır ve bunlarda bir eksiltme yapılmaz.”
MADDE 36-
21/6/1987 tarihli ve 3402 sayılı Kadastro Kanununa aşağıdaki
ek madde eklenmiştir.
“EK MADDE 7- Evvelce tahdidi veya kadastrosu
yapılmış orman alanları ile bu Kanun kapsamında orman kadastrosu yapılacak
orman alanlarında 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (B) bendine göre
orman sınırı dışına çıkarılacak yerler, 4 üncü ve 39 uncu maddelerde yer
alan esaslar çerçevesinde tayin ve tespit edilerek eş zamanlı olarak ek 4
üncü maddede yer alan esaslar dahilinde Hazine
adına tescil edilir. Ancak, bu çalışmaları yapacak olan kadastro ekibi ile
yapılacak itirazları inceleyecek kadastro komisyonuna, Orman Genel
Müdürlüğünce orman kadastro komisyonlarında en az iki yıl çalışmış bir
yüksek orman mühendisi veya orman mühendisi ile bir yüksek ziraat mühendisi
veya ziraat mühendisi ilaveten görevlendirilir.
Hak sahibi gerçek ve tüzel kişiler tarafından orman
sınırları dışına çıkarma işlemlerine karşı açılacak itiraz davalarında
hasım Hazine ve Orman Genel Müdürlüğüdür. Orman Genel Müdürlüğünce açılacak
davalarda hasım, hak sahibi gerçek ve tüzel kişilerdir.
Kesinleşme tarihinden itibaren on yıl geçtikten
sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak Hazine hariç itiraz
olunamaz ve dava açılamaz.”
MADDE 37-
3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi
Kullanımı Kanununun 8/K maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“Bakanlık; Hazinenin özel
mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan tarım
arazileri hariç olmak üzere, mülkiyeti gerçek ve tüzel kişilere ait olup,
hisselilik, mülkiyet ihtilafı, parçalılık, tarımsal faaliyete son
verilmesi, göç veya başka bir sebeple üst üste iki yıl süreyle işlenmeyen
tarım arazilerini tespit ederek, ekonomiye kazandırılması ve kamu yararına
kullanılması için bu arazileri kira geliri arazi maliklerine ait olmak
üzere ve arazinin vasfının değiştirilmemesi şartıyla sezonluk olarak rayiç
bedelden aşağı olmamak üzere kiraya verir.
Kiralama öncelikli olarak kiraya verilecek arazinin
bulunduğu yerleşim yerinde ikamet edenlere ya da 18/4/2006
tarihli ve 5488 sayılı Tarım Kanununun 3 üncü maddesinde belirtilen sivil
toplum kuruluşlarına ve meslek odalarına yapılır. Bakanlık kiralama
işlemlerini genel hükümlere göre taşınmaz ticareti yetki belgesine sahip
işletme ve sözleşmeli işletmelere de yaptırabilir. Bu maddeye göre
kiralanan araziler Bakanlıkça belirlenen kayıt sistemlerine kaydedilir ve
kiracılar bu arazilerle ilgili tarımsal desteklerden yararlandırılır.
Kiralanacak arazilerin rayiç kira bedelleri ve
kiralayanların yetiştirebilecekleri ürün veya ürün grupları Bakanlık il
veya ilçe müdürlükleri tarafından mahallinde veya elektronik ortamda ilan
edilir. Öncelikli gruplardan birden fazla istekli çıkması halinde en yüksek
teklifi verene kiralanır. Öncelikli gruplardan istekli çıkmaması halinde
diğer isteklilerden en yüksek teklifi verene kiralanır.
Arazi maliklerine veya hak sahiplerine
ulaşılamaması halinde kira bedelleri araziye özgülenerek bir kamu bankası
nezdinde açılacak vadeli hesaba yatırılarak nemalandırılır. Mülkiyeti
ihtilaflı arazilerde ihtilafın giderilmesi halinde biriken kira geliri ve
ferileri hak sahiplerine dağıtılır.
Kiralanacak arazilerin; sınıfı, parsel büyüklüğü,
verimliliği gibi hususlar dikkate alınarak tespit edilmesi, kiralama usul
ve esasları, kira bedellerinin ve sürelerinin belirlenmesi ile kiralamaya
ve kira gelirlerinin hak sahiplerine dağıtımı ile bu maddenin uygulanmasına
ilişkin diğer hususlar Bakanlık tarafından çıkarılan yönetmelikle
belirlenir.”
MADDE 38-
4/5/2007 tarihli ve 5648 sayılı Tarım ve Kırsal Kalkınmayı
Destekleme Hizmetleri Hakkında Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“Kısmi zamanlı çalışanlar
GEÇİCİ MADDE 3- Kurumda 14 üncü
maddenin mülga dokuzuncu fıkrası uyarınca hizmet akdi ile kısmi zamanlı
uzman olarak çalışmakta olup halen Kurumda görev yapan personelden bu
maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren on iş günü içerisinde yazılı
olarak başvuranlar, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 27 nci maddesi kapsamında “İdari Uzman” unvanlı sözleşmeli
personel pozisyonuna atanır. Bu
maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren on iş günü içerisinde yazılı
olarak başvurmayanların ataması yapılmaz ve bunlarla hizmet akdi
imzalanmaz. Bu maddeye göre atananların Kurumda geçen kısmi zamanlı
çalışmaya ilişkin sosyal güvenlik primi gün sayıları, idari uzmanlara
yapılacak ödemelerin tespitinde esas alınacak hizmet süresi hesabında dikkate
alınır.”
MADDE 39-
19/4/2012 tarihli ve 6292 sayılı Orman Köylülerinin
Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına
Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin
Satışı Hakkında Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki
cümleler eklenmiştir.
“Orman köylülerinden ormancılık
faaliyetlerinde vahidi fiyatla çalışanlara kendi mülki hudutları içerisinde
istihsali yapılan oduna dayalı orman ürünlerinin satış gelirlerinden üretim
giderleri düşüldükten sonra kalan tutarın yüzde onuna kadarı ayni veya
nakdi olarak dağıtılır; bu oranı ve verilme şeklini belirlemeye Tarım ve
Orman Bakanı yetkilidir. Dağıtıma ilişkin usul ve esaslar Orman Genel
Müdürlüğünce hazırlanan yönetmelikle belirlenir.”
GEÇİCİ MADDE 1- (1) 6/2/2023
tarihinde meydana gelen depremler nedeniyle olağanüstü hal ilan edilen illerde
faaliyet gösteren kooperatifler ile üst kuruluşları, 24/4/1969 tarihli ve
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu kapsamında olağan genel kurul
toplantılarını 31/12/2023 tarihine kadar, yapı kooperatifleri ve üst
kuruluşları ise olağan genel kurullarını 2023 mali yılı olağan genel kurul
toplantısı ile birleştirerek 30/6/2024 tarihine kadar yapabilirler. Ancak
bu illerde ortakları bulunan tarımsal amaçlı kooperatif birlikleri ile
bunların merkez birliklerinin genel kurul toplantıları 31/12/2023
tarihinden önce yapılamaz. Bu tarihlere kadar görev süreleri dolacak olan
mevcut organların görev, yetki ve sorumlulukları yapılacak olan genel kurul
toplantısına kadar devam eder.
(2) 6/2/2023 tarihinde
meydana gelen depremler nedeniyle olağanüstü hal ilan edilen illerde
faaliyet gösteren 11/6/2010 tarihli ve 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri,
Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu ile 29/6/2004 tarihli ve 5200 sayılı
Tarımsal Üretici Birlikleri Kanunu kapsamındaki birliklerin genel kurul
toplantıları 31/12/2023 tarihine kadar yapılır. Bu birliklerin üst
örgütlenmesi olan merkez birliklerinin genel kurul toplantıları ise 31/12/2023 tarihinden önce yapılamaz. Mevcut organların
görev, yetki ve sorumlulukları yapılacak olan genel kurul toplantısına
kadar devam eder.
MADDE 40-
(1) Bu Kanunun;
a) 13 üncü, 14 üncü ve 15 inci maddeleri yayımı
tarihinden altı ay sonra,
b) Diğer maddeleri yayımı tarihinde,
yürürlüğe girer.
MADDE 41-
(1) Bu Kanun hükümlerini
Cumhurbaşkanı yürütür.
4/4/2023
|