Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi
Başkanlığı)’ndan:
GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ
(SERİ NO: 320)
BİRİNCİ BÖLÜM
Başlangıç Hükümleri
Amaç ve
kapsam
MADDE 1- (1) Bu Tebliğin amacı, 31/12/1960 tarihli ve 193
sayılı Gelir Vergisi Kanununda, 14/10/2021 tarihli ve 7338 sayılı Vergi
Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla yapılan
değişiklikler ile 193 sayılı Kanunla ilgili diğer bazı hususların
açıklanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.
İKİNCİ BÖLÜM
Basit Usulde Tespit Olunan Kazançlarda Gelir
Vergisi İstisnası
Yasal
düzenleme
MADDE 2- (1) 7338 sayılı Kanunun 1 inci maddesi ile 193
sayılı Kanuna başlığı ile birlikte aşağıdaki madde eklenmiştir.
“Basit usulde tespit olunan kazançlarda gelir
vergisi istisnası:
MÜKERRER MADDE 20/A- Bu Kanuna göre kazançları
basit usulde tespit olunan mükelleflerin 46 ncı maddeye göre tespit edilen
kazançları gelir vergisinden müstesnadır.”
(2) 7338 sayılı Kanunun 4 üncü ve 5 inci maddeleri
ile 193 sayılı Kanunun 46 ncı ve 89 uncu maddelerinde, istisna
düzenlemesine uygun olarak bazı ibare değişiklikleri yapılmış ve bazı
düzenlemeler yürürlükten kaldırılmıştır.
Basit
usulde kazanç tespitinde genel esaslar
MADDE 3- (1) Kendi işinde bilfiil çalışan veya bulunan, 193
sayılı Kanunun 47 nci maddesinde belirtilen kira tutarını (2021 takvim yılı
için büyükşehir belediye sınırları içinde kalan yerler için 12.000 TL,
diğer yerler için 7.600 TL, 2022 takvim yılı için büyükşehir belediye
sınırları içinde kalan yerler için 16.000 TL, diğer yerler için 10.000 TL)
aşmayan ve 48 inci maddesinde yer alan alış-satış ve/veya hasılat sınırı
altında kalan küçük esnaf ve sanatkarların kazançları basit usulde tespit
edilmektedir.
(2) 193 sayılı Kanunun 51 inci maddesinde basit
usulden faydalanamayacak olanlar bentler halinde sayılmıştır. Bu maddede
sayılan mükelleflerin kazançları, şartları taşısalar dahi hiçbir şekilde
basit usulde tespit edilmez. Basit usulden yararlanamayacak mükellefler 193
sayılı Kanunun 51 inci maddesinde aşağıdaki şekilde sayılmıştır:
a) Kollektif şirket ortakları ile komandit
şirketlerin komandite ortakları.
b) İkrazat işleriyle uğraşanlar.
c) Sarraflar ile kıymetli maden ve mücevherat alım
satımı ile uğraşanlar.
ç) Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin
birinci fıkrasında sayılan kişi ve kurumlara karşı inşaat ve onarma işini
taahhüt edenler ile bu mükelleflere karşı derece derece taahhütte
bulunanlar.
d) Sigorta prodüktörleri.
e) Her türlü ilan ve reklam işleriyle uğraşanlar
veya bu işlere tavassut edenler.
f) Gayrimenkul ve gemi alım satımı ile uğraşanlar.
g) Tavassut işi yapanlar (dayıbaşılar hariç).
ğ) Maden işletmeleri, taş ve kireç ocakları, kum ve
çakıl istihsal yerleri, tuğla ve kiremit harmanları işletenler.
h) Şehirlerarası yük ve yolcu taşımacılığı yapanlar
ile treyler, çekici ve benzerlerinin sahip veya işleticileri (yapısı
itibarıyla sürücüsünden başka on dört ve daha aşağı oturma yeri olan ve
insan taşımaya mahsus motorlu kara taşıtları ile yolcu taşıyanlar hariç).
ı) Cumhurbaşkanınca kararlaştırılan iş grupları,
sektörler, il ve ilçeler, büyükşehir belediyeleri dâhil olmak üzere il ve
ilçelerin belediye sınırları (mücavir alanlar dâhil), belediyelerin
nüfusları, yöreler itibarıyla veya sabit bir işyerinde faaliyette bulunulup
bulunulmadığına göre gerçek usulde vergilendirilmesi gerekli görülenler.
(3) 193 sayılı Kanunun 51 inci maddesinde yer alan
yetki kullanılarak yayımlanan 25/10/1982 tarihli ve 8/5521 sayılı,
31/1/1992 tarihli ve 92/2683 sayılı ve 12/1/1995 tarihli ve 95/6430 sayılı
Bakanlar Kurulu Kararları ile bazı mükellefler gerçek usulde vergilendirme
kapsamına alınmıştır.
a) 8/5521 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca
ülke genelinde uygulanmak üzere, zirai mahsul satın alarak bu mahsulleri
kısmen veya tamamen tüketici dışında kalanlara satan ticaret erbabı gerçek
usulde vergilendirilmektedir.
b) 92/2683 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca
ülke genelinde uygulanmak üzere, her türlü televizyon, video, radyo, teyp,
müzik seti, disk-çalar, kamera, bilgisayar, soğutucu, çamaşır ve bulaşık
makinesi, elektrikli süpürge, elektronik müzik aletleri, elektrikli dikiş
makinesi ile elektrikle çalışan benzeri eşyaların alım, satım ve üretimi
ile uğraşan mükellefler gerçek usulde vergilendirilmektedir.
c) 95/6430 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile;
1) Erzurum, Diyarbakır ve Sakarya illeri,
2) 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir
Belediyesi Kanunu ile büyükşehir belediyesi sınırları içerisine alınan
yerlerden, yeni bağlanan mahallelerle birlikte 2000 yılı genel nüfus
sayımındaki nüfusu 30.000’den az olan yerleri,
3) 12/11/2012 tarihli ve 6360 sayılı On Dört İlde
Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun
Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamında
büyükşehir belediyesi kurulan ve büyükşehir belediyesi sınırları içerisine
alınan yerleri,
hariç; mücavir alan sınırları dahil olmak üzere
büyükşehir belediye sınırları içinde,
- Her türlü emtia imalatı ile uğraşanlar,
- Her türlü emtia alım-satımı ile uğraşanlar,
- İnşaat ile ilgili her türlü işlerle uğraşanlar,
- Motorlu taşıtların her türlü bakım ve onarım
işleriyle uğraşanlar,
- Lokanta ve benzeri hizmet işletmelerini
işletenler,
- Eğlence ve istirahat yerlerini işletenler,
gerçek usulde vergilendirilmektedir.
(4) a) Basit usule tabi olmanın şartlarından
herhangi birini takvim yılı içinde kaybeden mükellefler, ertesi takvim yılı
başından,
b) Basit usulün şartlarını haiz olanlardan, bu
usulden yararlanmak istemediklerini yazı ile bildirenler dilekçelerinde
belirttikleri tarihten veya izleyen takvim yılı başından,
c) Yeni işe başlayanlar işe başlama tarihinden,
ç) Basit usule tabi iken Gelir Vergisi Kanununun 51
inci maddesinde yer alan basit usulden faydalanılamayacak faaliyetlere
başlayan mükellefler bu faaliyete başladıkları tarihten,
itibaren gerçek usulde vergilendirilmektedir.
(5) 193 sayılı Kanunun 47 nci maddesinde yazılı
şartları topluca taşıyan ve arka arkaya son iki yıl alış, satış ve/veya
hâsılat tutarlarının her biri aynı Kanunun 48 inci maddesinde yazılı
hadlerden düşük olan gerçek usule tabi mükellefler, bu şartın gerçekleşmesini
izleyen yılın Ocak ayının başından otuz birinci günü akşamına kadar yazılı
olarak bağlı bulundukları vergi dairesine başvurmaları halinde basit usule
geçebileceklerdir.
(6) Sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı
belge düzenlediği veya kullandığı tespit edilenler, bu hususun kendilerine
tebliğ edildiği tarihi takip eden aybaşından itibaren ikinci sınıf
tüccarlara ilişkin hükümlere tabi olurlar.
Basit
usulde tespit olunan kazançlarda gelir vergisi istisnası
MADDE 4- (1) Basit usule tabi mükelleflerin 193 sayılı
Kanunun 46 ncı maddesine göre tespit edilen ticari kazançları gelir
vergisinden istisna edilmiştir.
(2) Basit usulde kazanç istisnasından yararlanacak
olan mükellefler, istisna kapsamındaki bu kazançlar için yıllık beyanname
vermeyecek ve diğer gelirleri dolayısıyla beyanname vermeleri halinde de bu
kazançlarını beyannameye dahil etmeyeceklerdir.
(3) Basit usulde kazanç istisnası, 1/1/2021
tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere yürürlüğe girdiğinden,
basit usule tabi mükelleflerin 2021 yılında elde ettiği ticari kazançları
da bu istisna kapsamındadır.
Örnek 1: Kuaförlük faaliyetinde bulunan ve öteden beri basit
usule tabi olan mükellef (A), 2021 yılında 35.000 TL kazanç elde etmiştir.
Mükellef (A)’nın beyana konu başkaca bir geliri de bulunmamaktadır.
Bu durumda, mükellef (A)’nın, 2021 yılında
kuaförlük faaliyetinden elde ettiği kazancı gelir vergisinden istisna
olduğundan, mükellef (A) yıllık gelir vergisi beyannamesi vermeyecektir.
Örnek 2: Taksi işletmeciliği faaliyeti dolayısıyla basit
usule tabi olan mükellef (B), 2021 yılında 45.000 TL kazanç elde etmiştir.
Mükellef (B) aynı yıl sahibi olduğu konutundan 25.000 TL kira geliri elde
etmiştir.
Bu durumda, 2021 yılında taksicilik faaliyetinden
elde ettiği kazancı gelir vergisinden istisna olduğundan mükellef (B), kira
geliri için vereceği yıllık gelir vergisi beyannamesine basit usulde tespit
edilen ticari kazancını dahil etmeyecektir.
(4) Ticari kazancı basit usulde tespit edilmekte
iken, 193 sayılı Kanunun 47 ve 48 inci maddelerinde yer alan şartları
kaybeden mükelleflerin ticari kazançları, izleyen takvim yılı başından
itibaren gerçek usulde vergilendirileceğinden, bu mükellefler şartların
kaybedildiği yıl için de söz konusu istisnadan yararlanabileceklerdir.
Örnek 3: Terzilik faaliyetinde bulunan ve basit usule tabi
olan mükellef (C), 2021 yılında basit usule tabi olmanın genel şartlarından
biri olan yıllık kira tutarı haddini aştığından, 1/1/2022 tarihinden
itibaren gerçek usulde vergilendirilmeye başlamıştır.
Bu durumda, mükellef (C) 2021 yılında elde ettiği
ticari kazancı için basit usulde tespit olunan kazançlarda gelir vergisi
istisnasından yararlanacak olup, 1/1/2022 tarihinden itibaren ise gerçek
usulde vergilendirilecektir.
(5) Takvim yılı içinde basit usulden gerçek usule
geçen mükellefler, gerçek usule geçtikleri tarihe kadar elde ettikleri
kazançları için istisnadan yararlanacak, bu tarihten itibaren ise söz
konusu istisnadan yararlanamayacaklardır.
Örnek 4: Servis işletmeciliği faaliyetinde bulunan ve basit
usule tabi olan mükellef (Ç), servis işletmeciliği faaliyetinin yanında,
1/10/2021 tarihinde bir adet kamyon satın alarak şehirlerarası yük
taşımacılığı faaliyetine de başlamıştır.
Şehirlerarası yük taşımacılığı faaliyeti, Gelir
Vergisi Kanununun 51 inci maddesinde yer alan basit usulden
faydalanamayacak faaliyetler arasında sayıldığından, mükellef (Ç),
şehirlerarası yük taşımacılığı faaliyetine başladığı 1/10/2021 tarihinden
itibaren gerçek usulde vergilendirilecektir.
Bu durumda mükellef (Ç), 1/1/2021-30/9/2021
döneminde servis işletmeciliği faaliyetinden elde ettiği kazancı
dolayısıyla gelir vergisi istisnasından yararlanacak, bu tarihten sonra
servis işletmeciliği faaliyetinden elde ettiği kazancı ile şehirlerarası yük
taşımacılığı faaliyetinden elde ettiği kazancı ise gerçek usulde
vergilendirileceğinden, anılan istisnadan yararlanamayacaktır.
(6) Gerçek usulde vergilendirilmekteyken izleyen
takvim yılının başında basit usule geçen mükellefler, basit usule
geçtikleri tarihten itibaren kazanç istisnasından yararlanabileceklerdir.
Örnek 5: Tuhafiyecilik faaliyetinde bulunan ve gerçek usulde
vergilendirilen mükellef (D)’nin, 2020 ve 2021 yılları iş hacmi Gelir
Vergisi Kanununun 48 inci maddesinde yazılı hadlerin altında
gerçekleşmiştir. Mükellef (D), 2022 yılı Ocak ayı içerisinde bağlı bulunduğu
vergi dairesine yazılı olarak başvurarak basit usule geçme talebinde
bulunmuştur. Vergi dairesince yapılan kontroller sonucu şartları taşıdığı
anlaşılan mükellef (D)’nin mükellefiyeti 1/1/2022 tarihinden itibaren basit
usul olarak tesis edilmiştir. Bu durumda mükellef (D), 2022 yılında elde
edeceği ticari kazancı için basit usulde kazanç istisnasından
yararlanacaktır.
(7) 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (10) numaralı bendinin (a) alt bendi kapsamında, başbayiler
hariç olmak üzere, 14/3/2007 tarihli ve 5602 sayılı Şans Oyunları
Hasılatından Alınan Vergi, Fon ve Payların Düzenlenmesi Hakkında Kanunda
tanımlanan şans oyunlarına ilişkin olarak; bilet, kupon ve benzerlerini
satanlara, düzenlenen her türlü bahis ve şans oyunlarının oynatılmasına
aracılık edenlere, diğer kişilerce çıkartılan bu nitelikteki biletleri
satanlara yapılan komisyon, prim ve benzeri ödemelerden 2012/3322 sayılı
Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca %15 oranında gelir vergisi tevkifatı
yapılmaktadır. Basit usule tabi mükelleflerin elde ettikleri ticari
kazançları gelir vergisinden istisna edildiğinden, bu mükelleflere 193
sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (10) numaralı bendinin
(a) alt bendi kapsamında yapılan ödemeler üzerinden vergi tevkifatı yapılmayacaktır.
(8) 193 sayılı Kanunun mükerrer 20 nci maddesine
göre, ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle adlarına ilk defa
gelir vergisi mükellefiyeti tesis olunan ve mükellefiyet başlangıç tarihi
itibarıyla yirmi dokuz yaşını doldurmamış tam mükellef gerçek kişilerin,
faaliyete başladıkları takvim yılından itibaren üç vergilendirme dönemi
boyunca elde ettikleri bu kazançlarının 75.000 Türk lirasına kadar olan
kısmı, maddede belirtilen şartlarla gelir vergisinden müstesnadır. Ayrıca
aynı maddede, istisna kapsamındaki faaliyetlerden kazanç elde edilmemesi
veya istisna haddinin altında kazanç elde edilmesi hallerinde dahi yıllık
beyanname verileceği belirtilmiş olup genç girişimcilerde kazanç
istisnasından faydalanılabilmesi için beyanname verilmesi gerekmektedir.
Basit usule tabi mükelleflerin 193 sayılı Kanunun 46 ncı maddesine göre
tespit edilen ticari kazançları gelir vergisinden istisna edildiğinden ve
bu kazançları beyan edilmeyeceğinden basit usule tabi mükelleflerin genç
girişimcilerde kazanç istisnasından yararlanmaları söz konusu olmayacaktır.
Basit
usulde kayıtların tutulması ve belge düzeni
MADDE 5- (1) 7338 sayılı Kanunla 193 sayılı Kanuna eklenen
mükerrer 20/A maddesi ile basit usule tabi mükelleflerin elde ettikleri
ticari kazançları gelir vergisinden istisna edilmiş olup, belge düzeni ve
kayıtların tutulması uygulaması ve mükellefiyeti ile ilgili diğer ödevlerin
yerine getirilmesi hususlarında herhangi bir değişiklik yapılmamıştır.
Dolayısıyla, basit usule tabi mükellefler; kayıtlarının tutulması, belge
düzeni ve mükellefiyetleri ile ilgili diğer yükümlülüklerini, mevcut
mevzuat hükümleri kapsamında yerine getirmeye devam edeceklerdir.
(2) Bu kapsamda, basit usule tabi mükellefler,
4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura,
perakende satış vesikaları ve diğer belgeleri düzenlemek ve kullanmak
zorundadırlar. Diğer taraftan, söz konusu mükellefler faaliyetlerinde
kullandıkları belgeleri, 6/12/1998 tarihli ve 23545 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanan Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 215) ve 30/6/1999 tarihli
ve 23741 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Gelir Vergisi Genel Tebliği
(Seri No: 225)’nde belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde temin etmeye
devam edeceklerdir. Ayrıca, “Aracılık ve Sorumluluk Sözleşmesi”
düzenledikleri meslek odaları veya meslek mensupları aracılığıyla “Defter-Beyan
Sistemi” üzerinden kayıtlarının tutulmasına da devam edilecektir.
Basit
usule tabi olan mükelleflerde vergi levhası
MADDE 6- (1) 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 5 inci
maddesinde, gelir vergisi mükellefleri (kazancı basit usulde tespit
edilenler dahil) ile sermaye şirketlerinin her yıl Mayıs ayının son gününe
kadar vergi tarhına esas olan kazanç tutarları ile bunlara isabet eden
vergi miktarlarını gösteren levhayı almak zorunda oldukları belirtilmiştir.
Basit usule tabi mükelleflerin 1/1/2021 tarihinden itibaren 193 sayılı
Kanunun 46 ncı maddesine göre tespit edilen ticari kazançları gelir
vergisinden istisna edildiğinden ve bu kazançlar için yıllık beyanname
verilmeyeceğinden, bu kapsamda bulunan mükelleflerin ticari kazançları
üzerinden vergi tarhiyatı yapılması söz konusu değildir. Dolayısıyla,
ticari kazançları vergi tarhına esas olmayan basit usule tabi mükelleflerin
vergi levhası alma zorunlulukları bulunmamaktadır.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Basit Usule Tabi Olmaya İlişkin Diğer Hususlar
Birden
fazla ticari araçla veya birden fazla işyerinde faaliyette bulunma
MADDE 7- (1) 193 sayılı Kanunun 47 nci maddesinde belirtilen
basit usule tabi olmanın genel şartlarından birisi de kendi işinde bilfiil
çalışmak veya bulunmaktır. İşinde yardımcı işçi ve çırak kullanmak,
seyahat, hastalık, ihtiyarlık, askerlik, tutukluluk ve hükümlülük gibi
zaruri ayrılmalar dolayısıyla geçici olarak bilfiil işinin başında
bulunmamak bu şartın ihlali sayılmamaktadır. Ölüm halinde iş sahibinin dul
eşi veya küçük çocukları namına işe devam olunduğu takdirde, bunların
bilfiil işin başında bulunup bulunmadıklarına bakılmamaktadır.
(2) Basit usule tabi mükelleflerin, sahibi veya
işleticisi sıfatıyla birden fazla motorlu araçla veya birden fazla
işyerinde ticari faaliyette bulunmaları, 193 sayılı Kanunun 47 nci
maddesinin birinci fıkrasında yer alan “kendi işinde bilfiil çalışmak veya
bulunmak” şartının ihlali sayılacaktır. Dolayısıyla bu şekilde faaliyette
bulunan mükellefler basit usulden faydalanamayacaktır.
(3) Basit usule tabi olan mükelleflerin, başka bir
iş yerinde ücretli olarak çalışmaları, kendi işinde bilfiil çalışma veya
bulunma şartının ihlali olarak kabul edilmekte ve bu mükelleflerin basit
usulden faydalanmaları mümkün bulunmamaktadır. Ancak, işin başında bilfiil
çalışmak veya bulunmak kaydıyla, basit usulde faaliyette bulunulmadığı
zamanlarda ücretli olarak çalışılması (kısmi süreli çalışma veya mevsimlik
işçi olarak çalışma gibi), işin başında bilfiil çalışma veya bulunma
şartının ihlali sayılmayacaktır. Başka bir işyerinde ücretli olarak çalışan
basit usule tabi mükelleflerin kendi işlerinde bilfiil çalışıp
çalışmadıkları veya işlerinin başında bulunup bulunmadıkları hususu vergi
dairelerince yoklama ile tespit edilecek ve mükellefiyet durumları bu
tespite göre değerlendirilecektir.
Örnek 6: Taksi işletmeciliği faaliyetinde bulunan mükellef
(E), takvim yılı içerisinde ikinci bir ticari taksi alarak iki araçla
faaliyette bulunmaya başlamıştır. Mükellef (E), iki taksi ile faaliyette
bulunması dolayısıyla “kendi işinde bilfiil çalışmak veya bulunmak” şartını
ihlal etmiş olacağından, takip eden takvim yılı başından itibaren basit
usulden yararlanamayacak ve kazancı gerçek usulde tespit edilecektir.
Örnek 7: Çay ocağı işletmeciliği faaliyetinde bulunan ve
kazancı basit usulde tespit edilen mükellef (F), bu faaliyetinin yanı sıra
satın almış olduğu ticari taksi ile taksi işletmeciliği yapmaya da
başlamıştır. İki ayrı faaliyette bulunulması basit usule tabi olmanın
şartlarından olan Gelir Vergisi Kanununun 47 nci maddesinde yazılı “kendi
işinde bilfiil çalışmak veya bulunmak” şartının ihlali anlamına
geleceğinden, mükellef (F), takip eden takvim yılı başından itibaren basit
usulden yararlanamayacak ve kazancı gerçek usulde vergilendirilecektir.
Örnek 8: Servis işletmeciliği faaliyetinde bulunan ve
kazancı basit usulde tespit edilen mükellef (G), servis işletmeciliği
faaliyetinin yanı sıra (A) firmasında da ücretli olarak çalışmaktadır.
Mükellef (G)’nin servis işletmeciliği faaliyeti ile birlikte (A) firmasında
ücretli olarak çalışması, basit usule tabi olmanın şartlarından olan Gelir
Vergisi Kanununun 47 nci maddesinde yazılı “kendi işinde bilfiil çalışmak
veya bulunmak” şartının ihlali anlamına geleceğinden, mükellef (G) basit
usulden yararlanamayacak olup, kazancı gerçek usulde vergilendirilecektir.
Örnek 9: Taksi işletmeciliği faaliyetinde bulunan ve kazancı
basit usulde tespit edilen mükellef (H), bu taksiyi mükellef (I)’ya kiraya
vermiştir. Mükellef (H)’nin ticari taksisini kiraya vermiş olması
dolayısıyla elde ettiği kira geliri gayrimenkul sermaye iradı olarak
vergilendirilecektir. Mükellef (I)’nın ise şartları sağlaması halinde,
kazancı basit usulde tespit edilecek ve mükellef (I) kazanç istisnasından
faydalanabilecektir.
İnternet
ve benzeri elektronik ortamlarda faaliyette bulunma
MADDE 8- (1) 193 sayılı Kanunun 46 ncı maddesinde, 47 ve 48
inci maddelerde yazılı şartları topluca haiz olanların ticari kazançlarının
basit usulde tespit olunacağı belirtilmiştir. Aynı Kanunun “Basit Usulün
Hududu” başlıklı 51 inci maddesinde de basit usulden faydalanamayacak
mükellefler bentler halinde sayılmıştır. Buna göre,
a) Basit usule tabi mükelleflerin, aynı
faaliyetlerini internet ve benzeri elektronik ortamlarda da sürdürmesi basit
usulün şartlarını ihlal sayılmayacaktır.
b) Basit usule tabi olan mükellefin sürdürdüğü
faaliyetinin dışında, internetten ve benzeri elektronik ortamlardan da
başka bir faaliyette bulunması (193 sayılı Kanunun mükerrer 20/B maddesinde
belirtilen faaliyetlerde bulunanlar hariç) durumunda, birden fazla alanda
faaliyette bulunulmuş olunacağından, söz konusu mükelleflerin basit usulden
yararlanması mümkün bulunmamaktadır.
c) 193 sayılı Kanunun 51 inci maddesinde yer alan
faaliyetlerde veya bu maddenin verdiği yetkiye istinaden yayımlanan
Bakanlar Kurulu Kararlarında belirtilen faaliyetlerde bulunan mükellefler
gerçek usulde vergilendirildiğinden bu mükelleflerin faaliyetlerini
internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden yapmaları durumunda da gerçek
usulde vergilendirilmeleri gerekmektedir.
ç) 193 sayılı Kanunun mükerrer 20/B maddesinde
belirtilen sosyal içerik üreticiliği ile mobil cihazlar için uygulama
geliştiriciliği faaliyetlerinde bulunan ve bu faaliyetlerinden elde ettiği
gelirleri dolayısıyla kazanç istisnasından faydalanan mükelleflerin, bu
faaliyetlerde bulunması, şartları dahilinde basit usul kapsamında
yürüttükleri faaliyetlerinin basit usule tabi olmasına engel değildir.
Örnek 10:
Bolu ilinde hediyelik eşya imal ve
satışı faaliyetinde bulunan ve kazancı basit usulde tespit edilen mükellef
(İ), söz konusu faaliyetini internet ve benzeri elektronik ortamlar
üzerinden de yapması halinde, 193 sayılı Kanunun 47 ve 48 inci maddelerinde
yazılı şartları sağlaması kaydıyla, basit usulden faydalanmaya devam
edecektir.
Örnek 11:
İstanbul ilinde fotoğrafçılık ve
fotoğraf malzemesi satışı faaliyetinde bulunan ve 95/6430 sayılı Bakanlar
Kurulu Kararı uyarınca büyükşehir belediye sınırları dahilinde her türlü
emtia alım satımı ile uğraşanlar kapsamında gerçek usulde vergilendirilen mükellef
(K), işyerinden yaptığı faaliyetine son vererek, söz konusu faaliyetini
internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden yapmaya başlamıştır.
Mükellef (K)’nin, fotoğrafçılık ve fotoğraf malzemesi satış faaliyetini
internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden yapması halinde de
95/6430 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca gerçek usulde
vergilendirilmesine devam edilecektir.
Örnek 12:
İzmir ilinde büyükşehir belediye
sınırları içinde terzilik faaliyetinde bulunan ve kazancı basit usulde
tespit edilen mükellef (L), terzilik faaliyetinin yanı sıra internet ve
benzeri elektronik ortamlar üzerinden giyim eşyası satışı yapmaya
başlamıştır. Mükellef (L), giyim eşyası satışı yapmaya başlaması nedeniyle,
95/6430 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca büyükşehir belediye
sınırları dahilinde her türlü emtia imalatı ve alım satımı ile uğraşanlar
kapsamına girmiştir. Mükellef (L), bu şekilde faaliyete başladığı tarihten
itibaren gerçek usulde vergilendirilecektir.
Örnek 13:
Kuaförlük faaliyeti nedeniyle
basit usule tabi olan mükellef (M) 2022 yılında bu faaliyetinden 30.000 TL
kazanç elde etmiştir. Mükellef (M), bu faaliyetinin yanısıra sosyal içerik
üreticiliği faaliyetinden, 193 sayılı Kanunun mükerrer 20/B maddesi uyarınca
istisna kapsamında 40.000 TL kazanç elde etmiştir.
Mükellef (M)’nin, 193 sayılı Kanunun mükerrer 20/B
maddesi uyarınca istisna kapsamında elde ettiği kazancı, kuaförlük
faaliyeti nedeniyle basit usule tabi olmasını etkilemeyecektir. Mükellef
(M), her iki kazancı için de yıllık gelir vergisi beyannamesi vermeyecektir.
Yürürlük
MADDE 9- (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 10-
(1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine
ve Maliye Bakanı yürütür.
|