Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi
Başkanlığı)’ndan:
GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ
(SERİ NO: 309)
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam ve Dayanak
Amaç ve
kapsam
MADDE 1 –
(1) Bu Tebliğin amacı, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun
113 üncü maddesinin uygulanmasına ilişkin usul ve esasların
belirlenmesidir.
(2) Bu Tebliğ, şehir içi yolcu taşımacılığı
faaliyetinde bulunan ve bu faaliyetlerinden kaynaklanan hasılatlarının
tamamını elektronik ücret toplama sistemleri aracılığıyla elde eden gelir
veya kurumlar vergisi mükelleflerinin, söz konusu faaliyetlerinden elde
ettikleri vergiye tabi kazançlarının 193 sayılı Kanunun 113 üncü maddesinde
düzenlenen Hasılat Esaslı Kazanç Tespiti yoluyla tespit edilmesine ilişkin
açıklamaları kapsamaktadır.
Dayanak
MADDE 2 –
(1) 7186 sayılı Kanunun 1 inci
maddesiyle yeniden düzenlenen Gelir Vergisi Kanununun 113 üncü maddesi
aşağıdaki gibidir:
''Hasılat Esaslı Kazanç
Tespiti:
Madde 113 – Şehir içi yolcu taşımacılığı
faaliyetinde bulunan ve bu faaliyetlerinden kaynaklanan hasılatlarının
tamamını elektronik ücret toplama sistemleri aracılığıyla elde eden
mükelleflerin talep etmeleri hâlinde söz konusu faaliyetlerinden elde
ettikleri gayrisafi hasılatlarının (25/10/1984
tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 38 inci maddesi
kapsamında hasılat esaslı vergilendirme usulüne göre vergilendirilen
mükellefler için hesapladıkları katma değer vergisi dâhil tutarın) %10'u bu
faaliyetlerine ilişkin vergiye tabi kazanç olarak esas alınır. Vergiye tabi
kazancın bu suretle tespitinde ilgili faaliyete ilişkin giderler dikkate
alınmaz ve bu kazanca herhangi bir indirim veya istisna uygulanmaz.
Kazançları birinci fıkra kapsamında tespit
edilenlerin;
a) Bu faaliyetlerine ilişkin gider veya
maliyetleri, vergiye tabi diğer kazanç veya iratlarının tespitinde dikkate
alınmaz.
b) Bu kazançları dışındaki beyana tabi diğer kazanç
veya iratları hakkında bu madde hükümleri uygulanmaz.
c) İki yıl geçmedikçe bu usulden çıkmaları mümkün
değildir.
4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 353
üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası hükümleri uyarınca bir takvim
yılı içinde iki kez ceza kesilen mükellefler, cezanın kesildiği ve takip
eden iki takvim yılına ait kazançları için bu madde hükümlerinden
yararlanamaz.
Bu madde hükümleri kurumlar vergisi mükellefleri
hakkında da uygulanır.
Cumhurbaşkanı, birinci fıkrada yer alan oranı iki
katına kadar artırmaya, yarısına kadar indirmeye, kanuni oranına getirmeye;
Hazine ve Maliye Bakanlığı, maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları
belirlemeye yetkilidir.''
İKİNCİ BÖLÜM
Hasılat Esaslı Kazanç Tespiti Uygulaması
Uygulamadan
yararlanabilecek mükellefler ve faydalanma şartları
MADDE 3 –
(1) Hasılat
esaslı kazanç tespiti uygulamasından, şehir içi yolcu taşımacılığı
faaliyetinde bulunan ve bu faaliyetlerinden kaynaklanan hasılatlarının
tamamını elektronik ücret toplama sistemleri aracılığıyla elde eden gelir
(kazançları basit usulde tespit edilenler dâhil) veya kurumlar vergisi
mükelleflerinden bu hususta talepte bulunanlar yararlanabileceklerdir.
(2) Hasılat esaslı kazanç
tespiti uygulamasından faydalanılabilmesi için;
a) Uygulamadan yararlanmak isteyen mükelleflerin
şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunması,
b) Bu faaliyetlerden kaynaklanan hasılatın
tamamının elektronik ücret toplama sistemleri aracılığıyla elde edilmesi,
c) Gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı
olunan vergi dairesine uygulamadan yararlanma hususunda yazılı olarak
talepte bulunulması
şarttır. Bu bağlamda, şehir içi yolcu taşımacılığı
faaliyetinde bulunan mükelleflerin bu faaliyetlerinden kaynaklanan hasılatlarının tamamının elektronik ücret toplama
sistemi aracılığıyla elde edilmemesi durumunda, bu uygulamadan
faydalanılamayacağı tabiidir.
Örnek 1: Bay (A), özel halk otobüsü ile şehir içi yolcu
taşıma faaliyetinde bulunmaktadır. Bay (A), bu faaliyetinden kaynaklanan hasılatının bir kısmını elektronik ücret toplama
sistemleri aracılığıyla, diğer kısmını ise yolculardan nakden tahsil
etmektedir. Buna göre, şehir içi yolcu taşıma faaliyetinden kaynaklanan hasılatının tamamını elektronik ücret toplama sistemi
aracılığı ile elde etmeyen Bay (A)'nın, bu
faaliyetine ilişkin olarak hasılat esaslı kazanç tespiti uygulamasından
yararlanması mümkün değildir.
Uygulamadan
yararlanmaya ilişkin talepte bulunulması ve bu taleplerin değerlendirilmesi
MADDE 4 –
(1) Hasılat
esaslı kazanç tespiti usulüne geçmek isteyen mükelleflerin, gelir veya
kurumlar vergisi yönünden bağlı bulundukları vergi dairesine bir dilekçe
ile başvurarak bu usule geçme hususunda talepte bulunmaları gerekmektedir.
Bu mükelleflerin, başvurularına ilişkin dilekçelerine uygulamadan
yararlanma şartlarını sağladıklarına dair bilgi ve belgeleri eklemeleri
gerekmektedir.
(2) Vergi dairelerince bu başvurular bir ay
içerisinde incelenerek, şartları sağlayıp sağlamadıkları ve taleplerinin
kabul edilip edilmediği hususu mükelleflere yazı ile bildirilecektir.
(3) Talepleri kabul edilen mükellefler, söz konusu
bildirimin kendilerine tebliğ edildiği tarihi takip eden yılın başından
itibaren hasılat esaslı kazanç tespiti usulüne
geçeceklerdir. Aralık ayı içerisinde bu hususta başvuruda bulunan
mükelleflerden şartları sağlayanlar için vergi dairelerince bir sonraki
takvim yılı içerisinde kendilerine yazı ile bildirim yapılanlar, bildirimin
yapıldığı takvim yılının başından itibaren hasılat
esaslı kazanç tespiti usulüne geçeceklerdir.
(4) Yeni işe başlayan mükelleflerden kazançlarını
bu usule göre tespit etmek isteyenlerin, işe başlama bildirimiyle birlikte hasılat esaslı kazanç tespiti usulünden faydalanmak
istediklerini ayrı bir dilekçe ile belirtmeleri gerekmektedir. Bu
mükellefler, söz konusu taleplerinin kabul edilmesi halinde işe başlama
tarihinden itibaren hasılat esaslı kazanç tespiti
uygulamasından yararlanacaklardır.
Örnek 2: Ticari kazancı basit usulde tespit edilen Bayan
(B), özel halk otobüsü ile şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetinde
bulunmakta ve hasılatının tamamını elektronik
ücret toplama sistemi aracılığıyla elde etmektedir. Bayan (B), hasılat
esaslı kazanç tespiti usulüne geçmek için 3/12/2019
tarihinde bağlı bulunduğu vergi dairesi müdürlüğüne başvuruda bulunmuştur.
Vergi dairesince mükellefin başvurusu incelenerek, şartları taşıdığı tespit
edilmiş ve hasılat esaslı kazanç tespiti usulüne geçebileceği 19/12/2019 tarihinde kendisine bildirilmiştir. Buna
göre, mükellef kendisine yapılan bildirim tarihini takip eden yılın
başından, yani 1/1/2020 tarihinden itibaren bu
faaliyetinden elde ettiği kazancını hasılat esaslı kazanç tespiti usulüne
göre hesaplayacaktır.
Vergiye
tabi kazancın hesaplanması
MADDE 5 –
(1) Şehir içi yolcu taşımacılığı
faaliyetinde bulunan ve bu faaliyetlerinden kaynaklanan hasılatlarının
tamamını elektronik ücret toplama sistemleri aracılığıyla elde eden
mükelleflerden başvuruları vergi dairesi tarafından kabul edilenler, söz
konusu faaliyetlerinden elde ettikleri gayrisafi hasılatlarının %10'unu bu
faaliyetlerine ilişkin vergiye tabi kazanç olarak beyan edeceklerdir.
Örnek 3: Şehir içi yolcu taşıma faaliyetine ilişkin kazancı
işletme hesabı esasına göre tespit edilen ve bu faaliyetine ilişkin
hasılatının tamamını elektronik ücret toplama sistemi aracılığı ile elde
eden Bay (C), 1/1/2020 tarihinden itibaren hasılat
esaslı kazanç tespiti usulüne geçmiştir. Vergiye tabi başka bir faaliyeti
bulunmayan mükellefin, 2020 takvim yılına ait gayrisafi hasılatı
ve giderleri aşağıdaki gibidir.

Buna göre Bay (C), 2020 takvim yılına ilişkin
olarak vereceği yıllık gelir vergisi beyannamesinde hasılat
esaslı kazanç tespiti usulüne göre elde ettiği gayrisafi hasılat tutarının
%10'u olarak hesapladığı (90.000 * %10) = 9.000 TL'yi vergiye tabi ticari
kazanç olarak beyan edecektir. Bay (C), 2020 takvim yılında hasılat esaslı kazanç tespiti usulüne tabi olduğundan,
şehir içi yolcu taşıma faaliyetine ilişkin bu dönemdeki giderlerini ticari
kazancının ve gelir vergisi matrahının tespitinde dikkate alamayacaktır.
(2) Hasılat esaslı kazanç tespiti usulünden
faydalanan mükelleflerden 25/10/1984 tarihli ve
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 38 inci maddesi kapsamında
hasılat esaslı vergilendirme usulüne göre vergilendirilenler, hasılat
esaslı kazancın tespitinde bu faaliyetlerine ilişkin hesapladıkları katma
değer vergisi dâhil tutarı gayrisafi hasılat tutarı olarak dikkate
alacaklardır.
Örnek 4: Münhasıran şehir içi yolcu taşıma faaliyeti ile
iştigal eden ve bu faaliyetine ilişkin hasılatının tamamını elektronik
ücret toplama sistemi ile elde eden (A) Ltd. Şti.,
bu faaliyetine ilişkin olarak 1/1/2020 tarihinden itibaren hasılat esaslı
kazanç tespiti usulüne geçmiştir. Mükellef kurum, Ocak/2020 döneminden
itibaren de Katma Değer Vergisi Kanununun 38 inci maddesi kapsamında hasılat esaslı vergilendirme usulüne göre
vergilendirilmekte olup, 2020 takvim yılında bu faaliyetine ilişkin
hesapladığı katma değer vergisi dâhil gayrisafi hasılat tutarı ve giderleri
aşağıdaki gibidir.

Buna göre; (A) Ltd. Şti. 2020 hesap dönemine
ilişkin olarak vereceği kurumlar vergisi beyannamesinde hasılat
esaslı kazanç tespiti usulüne göre elde ettiği gayrisafi hasılat tutarının
%10'u olarak hesapladığı (767.000 TL * %10) = 76.700 TL'yi vergiye tabi
kurum kazancı olarak beyan edecektir.
(3) Şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetine
ilişkin vergiye tabi kazancın hasılat esaslı
kazanç tespiti usulüne göre hesaplanmasında, bu faaliyete ilişkin giderler
dikkate alınmayacak ve bu usule göre tespit edilen kazanca herhangi bir
indirim veya istisna uygulanmayacaktır.
Örnek 5: Şehir içi yolcu taşıma faaliyeti dolayısıyla adına
ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis edilen 28 yaşındaki Bay (Ç), bu
faaliyetine 1/4/2020 tarihinde başlamış olup,
vergi dairesine vermiş olduğu işe başlama bildirimi ekinde yer alan
dilekçesinde hasılat esaslı kazanç tespiti usulünden faydalanmak istediğini
belirtmiştir. Bay (Ç), şehir içi yolcu taşıma faaliyetine ilişkin hasılatının tamamını elektronik ücret toplama sistemi
aracılığıyla elde etmektedir. Bay (Ç), 5/7/2020 tarihinde bağlı bulunduğu
vergi dairesine vermiş olduğu dilekçede, 1/7/2020 tarihinden itibaren konfeksiyon ürünlerinin perakende satışı faaliyetine de
başladığını bildirmiştir. Bay (Ç)'nin 2020 takvim
yılında söz konusu faaliyetlerinden elde ettiği gelirler ile maliyetlerine
ilişkin bilgiler aşağıdaki gibidir.

Buna göre Bay (Ç)’nin;
a) 1/4/2020-31/12/2020
tarihleri arasında şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetinden hasılat
esaslı kazanç tespiti usulüne göre hesaplanan kazancı (300.000 TL*%10) =
30.000 TL'dir.
b) 1/7/2020-31/12/2020 tarihleri arasında konfeksiyon ürünlerinin perakende satışı faaliyetine
ilişkin kazancı (530.000 TL– 480.000 TL) = 50.000 TL'dir.
Bay (Ç)'nin, 2020 takvim
yılına ilişkin vergiye tabi ticari kazancı toplamı (Konfeksiyon ürünlerinin
satışından elde ettiği kazanç + hasılat esaslı
kazanç)=(50.000 TL + 30.000 TL) = 80.000 TL olarak hesaplanacaktır.
Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 20 nci maddesinde düzenlenen genç girişimcilerde kazanç
istisnasına ilişkin tüm şartları taşıyan Bay (Ç), 20/8/2020
tarihinde kamuya yararlı bir derneğe 5.000 TL tutarında nakdi bağış yapmıştır.
Buna göre Bay (Ç), sadece konfeksiyon
ürünlerinin perakende satışından elde ettiği 50.000 TL için Gelir Vergisi
Kanununun mükerrer 20 nci maddesinde düzenlenen
genç girişimcilerde kazanç istisnasından yararlanabilecek, şehir içi yolcu
taşımacılığı faaliyetinden hasılat esaslı kazanç tespiti usulüne göre
hesaplanan kazancı olan 30.000 TL, söz konusu istisnaya konu
edilemeyecektir. Dolayısıyla Bay (Ç)'nin 2020
yılına ilişkin gelir vergisi matrahının tespitinde, konfeksiyon
ürünlerinin perakende satışından elde ettiği kazancı genç girişimci kazanç
istisnası tutarının altında kaldığından dikkate alınmayacak, sadece şehir
içi yolcu taşımacılığı faaliyetinden elde ettiği ticari kazancı dikkate
alınacaktır.
Hasılat esaslı kazanç tespiti usulüne göre şehir
içi yolcu taşımacılığı faaliyetinden hesaplanan kazanca herhangi bir
indirim veya istisna uygulanamayacağından ve Bay (Ç)'nin
konfeksiyon ürünlerinin perakende satışından elde
ettiği kazancının tamamı Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 20 nci maddesinde düzenlenen genç girişimcilerde kazanç
istisnasına konu edildiğinden, beyana tabi başkaca geliri bulunmayan Bay
(Ç)'nin, kamuya yararlı derneğe yapmış olduğu
nakdi bağışı beyanname üzerinde indirim konusu yapması mümkün değildir.
(4) Hasılat esaslı kazanç
tespiti usulüne geçen mükelleflerin şehir içi yolcu taşımacılığı
faaliyetleri yanında vergiye tabi başkaca faaliyetlerinin veya kazanç ya da
iratlarının bulunması halinde, şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetlerine
ilişkin gider veya maliyetlerini, vergiye tabi diğer kazanç veya
iratlarının tespitinde dikkate almaları mümkün değildir. Bu mükellefler,
diğer faaliyetlerinden dolayı elde ettikleri kazanç veya iratları nedeniyle
193 sayılı Kanunun 113 üncü maddesi hükmünden de faydalanamayacaklardır.
(5) Şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyeti ile bu
kapsama girmeyen işlerin birlikte yapılması halinde müşterek genel
giderler, bu faaliyetler ile ilgili olarak cari yılda oluşan maliyetlerin
toplam maliyetler içindeki oranı dikkate alınarak dağıtılacaktır. Bu
dağıtım sonucunda müşterek genel giderlerden şehir içi yolcu taşımacılığı
faaliyetine düşen pay, diğer faaliyetlere ilişkin vergiye tabi kazancın ve
gelir ya da kurumlar vergisi matrahının tespitinde dikkate alınmayacaktır.
Örnek 6: (B) A.Ş., şehir içi yolcu
taşıma faaliyetinin yanında otel işletmeciliği faaliyetinde de
bulunmaktadır. Şehir içi yolcu taşıma faaliyeti kapsamında hasılatının
tamamını elektronik ücret toplama sistemi ile elde eden (B) A.Ş., 1/1/2020 tarihinden itibaren hasılat esaslı kazanç
tespiti usulüne geçmiştir. (B) A.Ş.'nin 2020
yılında söz konusu faaliyetlerine ilişkin bilgiler aşağıdaki gibidir.

(B) A.Ş., şehir içi yolcu
taşımacılığı faaliyeti ile bu kapsama girmeyen işleri birlikte yaptığı için
şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetine ilişkin gider veya maliyetini ve
müşterek giderlerden şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetine düşen payı
vergiye tabi diğer kazanç veya iratlarının tespitinde dikkate almayacak ve
hasılat esaslı kazanç tespiti usulüne göre tespit edilen kazanca herhangi
bir indirim veya istisna uygulamayacaktır.
Buna göre; (B) A.Ş.'nin;
a) 2020 yılında otel işletmeciliği faaliyetine
ilişkin;
- hasılat toplamı 750.000
TL,
- müşterek genel giderlerden otel işletmeciliği
faaliyetine düşen pay tutarı, [50.000 TL * (580.000 TL / (420.000 TL +
580.000 TL))]= 29.000 TL dâhil maliyet toplamı, (580.000 TL + 29.000 TL) =
609.000 TL ve
b) 2020 yılında şehir içi yolcu taşımacılığı
faaliyetinden hasılat esaslı kazanç tespiti
usulüne göre hesaplanan kazancı (500.000 TL * %10) = 50.000 TL’dir.
(B) A.Ş.'nin, 2020 hesap
dönemine ilişkin kurum kazancı (hasılat toplamı–
maliyet toplamı) + hasılat esaslı kazanç = [(750.000 TL– 609.000 TL) +
50.000 TL] = 191.000 TL olarak hesaplanacaktır.
Müşterek genel giderlerden şehir içi yolcu
taşımacılığı faaliyetine düşen [50.000 TL * (420.000 TL / (420.000 TL + 580.000
TL))] = 21.000 TL pay tutarının kurum kazancının ve kurumlar vergisi
matrahının tespitinde dikkate alınması mümkün değildir.
Mükellefin hasılat esaslı
kazanç tespiti usulüne göre hesaplanan kazancına herhangi bir indirim ve
istisna uygulanmayacak ve bu tutar kurumlar vergisi matrahının tespitinde
kurum kazancından beyanname üzerinde indirilebilecek tutarların hesabında
da dikkate alınmayacaktır.
(6) Hasılat esaslı kazanç
tespiti usulüne geçen ve şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetleri yanında
vergiye tabi başkaca faaliyetleri de bulunan mükelleflerce, söz konusu
uygulama kapsamında bulunan ve bulunmayan faaliyetlerine ilişkin hasılat,
maliyet ve gider unsurlarının ayrı ayrı
izlenmesi, uygulama kapsamındaki faaliyete ait hasılat, maliyet ve gider
unsurlarının, diğer faaliyetlerle ilişkilendirilmemesi ve kayıtlarının da
bu ayrımı sağlayacak şekilde tutulması gerekmektedir.
Uygulamadan
çıkış
MADDE 6 –
(1) Şehir içi yolcu taşımacılığı
faaliyetine ilişkin kazançları hasılat esaslı
kazanç tespiti usulüne göre hesaplanan mükellefler, bu usule geçtikleri
tarihten itibaren iki yıl geçmeden bu usulden çıkamayacaklardır.
(2) Bu usulden çıkmak isteyen mükellefler, iki
yıllık sürenin tamamlanması kaydıyla, gelir veya kurumlar vergisi yönünden
bağlı bulundukları vergi dairesine verecekleri dilekçelerine istinaden,
takip eden yılın başından itibaren hasılat esaslı
kazanç tespiti usulünden çıkabileceklerdir.
Örnek 7: Şehir içi yolcu taşıma faaliyetine ilişkin
hasılatının tamamını elektronik ücret toplama sistemi aracılığı ile elde
eden Bay (D), 1/1/2020 tarihi itibariyle hasılat
esaslı kazanç tespiti usulüne geçmiştir. Buna göre; Bay (D) 1/1/2022 tarihinden önce söz konusu usulden
çıkamayacaktır.
Bay (D), 15/7/2022
tarihinde bağlı bulunduğu vergi dairesine verdiği dilekçede takip eden
yılın başından itibaren bu usulden çıkmak istediğini belirtmiştir. Buna
göre Bay (D), 1/1/2023 tarihinden itibaren vergiye
tabi kazancının tespitinde hasılat esaslı kazanç tespiti usulünü
uygulamayacaktır.
Uygulamaya
ilişkin şartların kaybedilmesi
MADDE 7 –
(1) Hasılat esaslı kazanç tespiti
uygulamasından yararlanan mükellefler hakkında, bu uygulamadan
yararlandıkları dönemlerle sınırlı olmak üzere, 4/1/1961
tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 353 üncü maddesinin birinci ve
ikinci fıkraları uyarınca bir takvim yılı içerisinde iki kez ceza kesilmesi
halinde, bu mükellefler cezanın kesildiği ve takip eden iki takvim yılı
boyunca bu uygulamadan yararlanamazlar. Söz konusu mükellefler anılan
fıkralar uyarınca ikinci cezanın kesildiği takvim yılının başından itibaren
hasılat esaslı kazanç tespiti uygulamasından
çıkarlar.
Örnek 8: Şehir içi yolcu taşıma faaliyeti ile iştigal eden
ve hasılatının tamamını elektronik ücret toplama sistemi ile elde eden (C)
Ltd. Şti., 1/1/2020 tarihinden itibaren hasılat
esaslı kazanç tespiti usulüne geçmiştir. (C) Ltd. Şti.'ye
bağlı bulunduğu vergi dairesi tarafından 25/10/2019,
2/1/2020 ve 5/2/2020 tarihlerinde 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 353 üncü
maddesinin birinci fıkrası uyarınca özel usulsüzlük cezası kesilmiştir.
Buna göre, uygulamadan yararlanılmaya başlanılan takvim yılından önce
kesilen söz konusu ceza, (C) Ltd. Şti.'nin bu
uygulamadan yararlanmasına engel teşkil etmeyecektir.
Öte yandan, (C) Ltd. Şti. hakkında hasılat esaslı
kazanç tespiti usulüne geçtiği 1/1/2020 tarihinden
sonra, bir takvim yılı içerisinde Vergi Usul Kanununun 353 üncü maddesinin
birinci veya ikinci fıkraları uyarınca iki kez özel usulsüzlük cezası
kesilmesi nedeniyle mükellef kurum, 1/1/2020 tarihinden itibaren hasılat
esaslı kazanç tespiti uygulamasından faydalanamayacak olup, cezaların
kesildiği yılı takip eden iki takvim yılı boyunca da bu uygulamadan
yararlanamayacaktır.
(2) Hasılat esaslı kazanç
tespiti uygulamasından yararlanan mükelleflerin bu faaliyete ilişkin
hasılatlarının tamamını elektronik ücret toplama sistemleri aracılığıyla
elde etmemeleri halinde, bu mükellefler söz konusu durumların gerçekleştiği
yılın başından itibaren bu uygulamadan çıkarlar.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Son Hükümler
Yürürlük
MADDE 8 –
(1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde
yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 9 –
(1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine
ve Maliye Bakanı yürütür.
|