Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi
Başkanlığı)’ndan:
BAZI
VARLIKLARIN EKONOMİYE KAZANDIRILMASI
HAKKINDA GENEL TEBLİĞ
(SERİ NO: 1)
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam ve Dayanak
Amaç ve
kapsam
MADDE 1 –
(1) Bu Tebliğin amacı, 17/7/2019
tarihli ve 7186 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanunun 2 nci maddesi ile 193 sayılı Gelir Vergisi
Kanununa eklenen geçici 90 ıncı madde hükümlerinin uygulanmasına ilişkin
usul ve esasların belirlenmesidir.
(2) Bu Tebliğ;
a) Gerçek ve tüzel kişilerin yurt dışında bulunan
para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının
yurda getirilerek milli ekonomiye kazandırılmasına,
b) Yurt içinde bulunan ancak gelir ve kurumlar
vergisi mükelleflerinin kanuni defter kayıtlarında yer almayan para, altın,
döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazların
vergi dairesine beyan edilerek kanuni defter kayıtlarına alınabilmesine,
ilişkin açıklamaları kapsamaktadır.
Dayanak
MADDE 2 –
(1) Bu Tebliğ, 31/12/1960 tarihli
ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu (G.V.K.)’nun geçici 90 ıncı maddesinin
dokuzuncu fıkrası hükmüne dayanılarak hazırlanmıştır.
İKİNCİ BÖLÜM
Yurt Dışında Bulunan Varlıkların Bildirilmesi,
Türkiye’ye Getirilmesi ve
Verginin Ödenmesi
Yurt
dışında bulunan varlıklara ilişkin bildirim
MADDE 3 –
(1) Yurt dışında bulunan para,
altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarını, geçici 90
ıncı madde hükümleri çerçevesinde, 31/12/2019 tarihine (bu tarih dahil)
kadar Türkiye’deki banka veya aracı kurumlara bildiren gerçek ve tüzel
kişiler, söz konusu varlıkları serbestçe tasarruf edebileceklerdir.
(2) Birinci fıkra kapsamında gerçek ve tüzel
kişilerce yapılacak bu bildirimlerin, yetkili kılınmış vekiller veya kanuni
temsilciler tarafından da yapılabilmesi mümkündür.
(3) Birinci fıkra kapsamında bildirime konu
edilecek varlıkların, bildirim tarihinden itibaren üç ay içinde Türkiye’ye
getirilmesi koşuluyla, bu varlıklara yurt dışında hangi tarih itibarıyla
sahip olunduğunun anılan madde hükmünden yararlanılması açısından herhangi
bir önemi bulunmamaktadır.
(4) Gerçek ve tüzel kişilerce, yurt dışında bulunan
söz konusu varlıklar, 19/7/2019 tarihinden 31/12/2019 tarihine kadar,
Ek-1'de yer alan form ile bankalara veya (menkul kıymet ve diğer sermaye
piyasası araçlarına münhasır olmak üzere) aracı kurumlara
bildirilebilecektir. Gerçek ve tüzel kişilerce, söz konusu varlıklara
ilişkin olarak vergi dairelerine herhangi bir beyanda bulunulmayacaktır.
(5) Gerçek ve tüzel kişilerce, yurt dışında bulunan
varlıklar için tek bir bildirim verilmesi esastır. Ancak, maddenin
uygulamasında bildirimin yapıldığı her ay farklı bir vergilendirme dönemi
olarak kabul edildiğinden 31/12/2019 tarihine kadar birden fazla bildirimde
bulunulması mümkündür.
a) Bir bildirimde bulunulduktan sonra aynı ay
içerisinde, yapılan hataların düzeltilmesi amacıyla ya da bildirime konu
edilen varlıkları azaltıcı ya da artırıcı yeni bir bildirimde bulunulmak
istenilmesi halinde, ilk bildirimin düzeltilmesi gerekmektedir.
b) Bildirimde bulunulduktan sonraki aylarda,
yapılan hataların düzeltilmesi amacıyla ya da bildirime konu edilen
varlıkları azaltıcı bir bildirimde bulunulmak istenilmesi halinde de önceki
bildirimin düzeltilmesi gerekmektedir. Bu durumda, banka ve aracı
kurumlarca Ek-2’de yer alan beyanname ile vergi dairesine bildirilen
varlıklara ilişkin düzeltme talebinin banka ve aracı kurum aracılığıyla
yapılması esastır.
c) Bildirimde bulunulduktan sonraki aylarda,
bildirime konu edilen varlıkları artırıcı bir bildirimde bulunulmak
istenilmesi halinde ise önceki bildirimin düzeltilmesi söz konusu
olmayacak, ilave olarak bildirilmek istenilen varlıklar için yeni bir
bildirim yapılacaktır.
ç) Düzeltme kapsamı dışında verilen tüm bildirimler
yeni bir bildirim olarak kabul edilecek ve önceki bildirimle
ilişkilendirilmeyecektir.
Örneğin; 2019/Ağustos ayında 100.000 TL karşılığı
döviz beyanında bulunan bir gerçek kişinin, aynı ay içerisinde bildirdiği
tutarı 50.000 TL’ye düşürmek ya da 150.000 TL’ye çıkarmak istemesi halinde
ilk bildirimine ilişkin düzeltme bildirimi vermesi gerekecektir.
Ağustos ayında 100.000 TL karşılığı döviz beyanında
bulunan bir gerçek kişinin, Eylül veya Ekim ayı içerisinde, bildirdiği tutarı
50.000 TL’ye düşürmek istemesi halinde, Ağustos ayındaki bildirimine
ilişkin düzeltme bildirimi vermesi gerekecektir. Banka ve aracı kurumlarca
Ek-2’de yer alan beyanname ile vergi dairesine bildirilen varlıklara
ilişkin düzeltme talebi ise banka veya aracı kurumlar aracılığıyla
yapılacaktır.
Ağustos ayında 100.000 TL karşılığı döviz beyanında
bulunan bir gerçek kişinin, Eylül veya Ekim ayı içerisinde, bildirdiği
tutarı 150.000 TL’ye çıkarmak istemesi halinde ise Eylül veya Ekim ayına
ilişkin 50.000 TL’lik yeni bir bildirim vermesi gerekecektir. Yeni verilen
bildirimler önceki bildirim ile ilişkilendirilmeyeceğinden, sadece ilave
tutarın bildirilmesine dikkat edilecektir.
d) Bildirim süresi sona erdikten sonra bildirimlere
ilişkin yapılan düzeltme talepleri dikkate alınmayacaktır. Bu çerçevede,
31/12/2019 tarihine kadar yapılan bildirimlerin bu tarihten sonra
düzeltilmesi mümkün olmayacaktır.
Yurt
dışında bulunan varlıkların Türkiye’ye getirilmesi
MADDE 4 –
(1) Geçici 90 ıncı madde
kapsamında bildirilen varlıklar nedeniyle hiçbir suretle vergi incelemesi
ve vergi tarhiyatı yapılmayacaktır. Bu hükümden faydalanılabilmesi için
bildirilen tutarlara ilişkin tarh edilen verginin vadesinde ödenmesi ve
bildirime konu edilen varlıkların, bildirimin yapıldığı tarihten itibaren
üç ay içinde Türkiye’ye getirilmesi veya Türkiye’deki banka ya da aracı
kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi şarttır. Türkiye’deki
banka ya da aracı kurumlarda açılacak hesaba ilgili varlığın transferi
işlemlerinde, bildirimde bulunan hesap sahibi ile yurt dışından varlığı
transfer edenin farklı kişiler olmasının söz konusu hükümden faydalanılması
açısından herhangi bir önemi bulunmamaktadır.
(2) Yurt dışında bulunan varlıklar, yurt dışında
bulunan banka veya finansal kurumlardan kullanılan ve 19/7/2019 tarihi
itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan kredilerin en geç 31/12/2019
tarihine kadar kapatılmasında kullanılabilecektir. Bu takdirde, defter
kayıtlarından düşülmesi kaydıyla, borcun ödenmesinde kullanılan varlıklar
için Türkiye’ye getirilme şartı aranmayacaktır. Bu hükümden
yararlananların, kredilerini kapattıklarına dair yurt dışında bulunan banka
veya finansal kurumlardan alacakları tevsik edici belgelerin bir örneğini
bildirimlerine eklemeleri gerekmekte olup bu bildirimi alan banka veya
aracı kurumun, defter kayıtlarından düşme işlemine ilişkin kontrol
yükümlülüğü bulunmamaktadır.
(3) 19/7/2019 tarihi itibarıyla kanuni defterlerde
kayıtlı olan sermaye avanslarının, yurt dışında bulunan para, altın, döviz,
menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının bu tarihten önce
Türkiye’ye getirilmek suretiyle karşılanmış olması hâlinde, söz konusu
avansların defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla anılan madde hükümlerinden
yararlanılabilecektir.
(4) Yurt dışında bulunan ancak kapsama girmeyen
varlıkların (örneğin taşınmazların) 31/12/2019 tarihine kadar kapsamdaki
varlıklara dönüştürülmek suretiyle söz konusu madde hükümleri çerçevesinde
Türkiye’ye getirilmesi mümkündür.
(5) Türkiye’ye getirilmekten maksat;
a) Para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer
sermaye piyasası araçlarının fiziki olarak Türkiye’ye getirilmesi veya bu
varlıkların Türkiye’deki banka veya aracı kurumlarda açılacak bir hesaba
transfer edilmesi,
b) Fiziki olarak Türkiye’ye getirilmesi veya aracı
kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi mümkün olmayan menkul
kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının aracı kurumlara
bildirilmesidir.
(6) Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul
kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının Türkiye’deki banka veya aracı
kurumlarda mevcut ya da yeni açılan bir hesaba transfer edilmesi durumunda,
banka dekontu veya aracı kurum işlem sonuç formları, varlıkların Türkiye’ye
getirilmiş olduğunun tevsikinde kullanılabilecektir.
(7) 31/12/2019 tarihine kadar banka veya aracı
kurumlara bildirilmesi kaydıyla, yurt dışında bulunan söz konusu
varlıkların Türkiye’ye fiziki olarak getirilmesi sırasında yapılan
deklarasyon/bildirime istinaden Gümrük İdaresinden alınan belgeler, varlıkların
Türkiye’ye getirilmiş olduğunun tevsikinde kullanılabilecektir.
(8) Kapsama giren varlıkların Türkiye’ye
getirilmesi nedeniyle, hiçbir suretle vergi incelemesi ve tarhiyatı yapılmayacaktır.
Yurt
dışında bulunan varlıkların bildirimi üzerine banka veya aracı kurumlarca
yapılacak işlemler ve verginin ödenmesi
MADDE 5 –
(1) Gerçek ve tüzel kişiler yurt
dışında bulunan varlıkları, iki nüsha olarak hazırlayacakları Ek-1'de yer
alan form ile bankalara veya aracı kurumlara bildireceklerdir. Formun bir nüshası,
ilgili banka veya aracı kurum tarafından, varsa bildirim nedeniyle açılan
hesaba ilişkin bilgiler yazılıp tasdik edildikten sonra, düzenlenen banka
dekontları veya işlem sonuç formlarıyla birlikte ilgilisine geri
verilecektir.
(2) Bildirimin gerçek veya tüzel kişinin vekili ya
da kanuni temsilcisi tarafından yapılması halinde, bankalar veya aracı
kurumlarca söz konusu vekil veya kanuni temsilcinin yetkili olup olmadığı
hususu kontrol edilecektir.
(3) Bildirime konu edilen varlıklara ilişkin olarak
banka veya aracı kurumlar tarafından, bildirimde bulunanlardan herhangi bir
belge istenilmeyecektir.
(4) Banka ve aracı kurumlar, kendilerine bildirilen
varlıklara ilişkin olarak %1 oranında hesapladıkları vergiyi, bildirimi
izleyen ayın on beşinci günü akşamına kadar vergi sorumlusu sıfatıyla
Ek-2'de yer alan beyanname ile bağlı bulundukları vergi dairesine 340 ve
346 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde belirtilen usul ve
esaslar doğrultusunda beyan edecektir. Beyan edilen varlıkların değerleri
üzerinden, vergi dairelerince %1 oranında tarh edilen vergi, söz konusu
beyan süresi içerisinde banka ve aracı kurumlarca vergi sorumlusu sıfatıyla
ödenecektir.
(5) Banka veya aracı kurumlardan, bildirime konu
edilen varlıklara ilişkin olarak vergi dairelerince herhangi bir belge
istenilmeyecektir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Türkiye'de Bulunan Varlıkların Beyanı ve Verginin
Ödenmesi
Türkiye'de
bulunan varlıkların beyanı
MADDE 6 –
(1) Gelir veya kurumlar vergisi
mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye'de bulunan, ancak kanuni defter
kayıtlarında yer almayan; para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer
sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar, 31/12/2019 tarihine (bu tarih
dahil) kadar Ek-3’te yer alan beyanname ile gelir veya kurumlar vergisi
yönünden bağlı olunan vergi dairelerine doğrudan beyan edilebileceği gibi
340 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirtilen usul ve
esaslar doğrultusunda elektronik ortamda da beyan edilebilecektir.
(2) Yıllık gelir veya kurumlar vergisi
beyannamelerini elektronik ortamda vermek zorunda olan mükellefler, Ek-3’te
yer alan beyannamelerini de 340 ve 346 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel
Tebliğlerinde belirtilen usul ve esaslar doğrultusunda elektronik ortamda
vermek zorundadırlar.
(3) Geçici 90 ıncı madde kapsamında beyan edilen
taşınmazların ayni sermaye olarak konulmak suretiyle işletme kayıtlarına
alınması halinde, sermaye artırım kararının beyan tarihi itibarıyla alınmış
olması ve söz konusu kararın beyan tarihini izleyen onuncu ayın sonuna
kadar ticaret siciline tescil edilmesi kaydıyla, bu madde hükümlerinden
faydalanılabilir.
Verginin
ödenmesi
MADDE 7 –
(1) Vergi dairelerine beyan edilen
varlıkların değerleri üzerinden vergi dairelerince %1 oranında vergi tarh
edilecektir. Bu şekilde hesaplanan vergi, tarhiyatın yapıldığı ayı izleyen
ayın sonuna kadar ödenecektir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Ortak Hükümler
Şirketlerin
kanuni temsilcileri, ortakları veya vekilleri adına görünen varlıkların
durumu
MADDE 8 –
(1) Şirketlerin kanuni
temsilcileri, ortakları ya da şirket veya şirketin ortakları adına geçici
90 ıncı madde kapsamına giren varlıkları 19/7/2019 tarihinden önce yetkili
kuruluşlarca düzenlenen bir vekalet veya temsil sözleşmesine istinaden
değerlendirmeye yetkili olanların, bu tarih itibarıyla sahip oldukları ve
yurt dışında bulunan varlıklarının, Tebliğde yapılan açıklamalar
çerçevesinde şirket adına bildirime konu edilerek Türkiye'ye getirilmesi
veya Türkiye'deki banka veya aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer
edilmesi ya da Türkiye'de bulunan ancak 19/7/2019 tarihi itibarıyla kanuni
defter kayıtlarında yer almayan varlıklarının Tebliğde yapılan açıklamalar
çerçevesinde şirket adına beyan edilmek suretiyle Kanun hükümlerinden
yararlanılabilmesi mümkündür.
(2) Şirket veya şirket ortaklarına ait olduğu halde
şirketin kanuni temsilcileri, ortakları veya vekilleri dışındaki kişilerce
tasarruf edilen varlıklar, söz konusu madde hükümleri çerçevesinde şirket
adına bildirim veya beyana konu edilerek madde hükmünden
yararlanılabilecektir. Ayrıca, gerçek kişilere ait olduğu halde bu
kişilerin ortağı veya kanuni temsilcisi oldukları yurt dışındaki
şirketlerce tasarruf edilen varlıkların da ilgili gerçek kişiler adına
bildirim veya beyana konu edilmesi halinde madde hükmünden
yararlanılabilmesi mümkündür. Ancak, bildirim veya beyan dışındaki
nedenlerle yapılacak inceleme esnasında söz konusu varlıkların şirket veya
şirket ortaklarına ya da gerçek kişilere ait olduğunun ispat edilmesi
gerekmektedir.
Varlıkların
bildirim veya beyan değeri
MADDE 9 –
(1) Gerek yurt dışında bulunan varlıkların
banka veya aracı kurumlara bildirilmesinde gerekse yurt içinde bulunan
varlıkların vergi dairelerine beyan edilmesinde, bildirildiği veya beyan
edildiği tarih itibarıyla varlıklar, aşağıdaki değerleme ölçütleri ile
değerlenecektir:
a) Türk lirası cinsinden para, itibari (nominal)
değeriyle.
b) Altın, rayiç bedeliyle.
c) Döviz, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz
alış kuruyla.
ç) Menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası
araçlarından;
1) Hisse senedi gibi pay senetleri, varsa borsa
rayiciyle, borsa rayici yoksa rayiç bedeliyle, bu bedel tespit edilemiyorsa
alış bedeliyle, alış bedeli de belli değilse itibari (nominal) değeriyle.
2) Tahvil, bono, eurobond gibi borçlanma araçları,
varsa borsa rayiciyle, borsa rayici yoksa rayiç bedeliyle, bu bedel tespit
edilemiyorsa alış bedeliyle, alış bedeli de belli değilse itibari (nominal)
değeriyle.
3) Yatırım fonu katılma belgeleri, ilgili
piyasasında belirlenmiş kapanış fiyatıyla.
4) Vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri gibi türev
araçlar, varsa borsa rayiciyle, borsa rayici yoksa rayiç bedeliyle, bu
bedel tespit edilemiyorsa alış bedeliyle, alış bedeli de belli değilse
itibari (nominal) değeriyle.
d) Taşınmazlar, rayiç bedeliyle.
(2) Bildirim veya beyanlarda, söz konusu
varlıkların Türk lirası karşılığı bedelleri esas alınacaktır.
(3) Bu Tebliğin uygulanmasında rayiç bedel, söz
konusu varlıkların bildirildiği veya beyan edildiği tarih itibarıyla
belirlenen alım-satım bedeli olup bu bedelin gerçek durumu yansıtması
gerekmektedir.
(4) Borsa rayiciyle değerlenecek varlıkların borsa
rayicinin belirlenmesinde, söz konusu varlıkların bildirildiği veya beyan
edildiği tarihte işlem gördüğü yurt içi veya yurt dışındaki borsalarda
oluşan değerler dikkate alınacaktır.
(5) Döviz cinsinden varlıklarda, bunların bildirildiği
veya beyan edildiği tarihteki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz alış
kuru dikkate alınacaktır.
(6) Bildirimde bulunduktan sonra, yapılan hataların
düzeltilmesi ya da bildirime konu edilen varlıkların azaltılması amacıyla
31/12/2019 tarihine kadar yapılacak düzeltmelerde varlıkların ilk bildirim
tarihindeki değerleri esas alınır.
Bildirilen
veya beyan edilen varlıkların kanuni defter kayıtlarına intikal ettirilmesi
MADDE 10
– (1) Bildirilen veya beyan edilen
varlıklar, Vergi Usul Kanunu uyarınca defter tutan mükelleflerce, kanuni
defterlere kaydedilebilecektir.
(2) Yurt dışında bulunan varlıkların; şirket adına
beyan edilmesi durumunda ilgili şirket, şahıslar adına beyan edilmesi
halinde bu şahısların kendileri, geçici 90 ıncı maddenin sağladığı imkanlardan
yararlanabileceğinden, şirket adına bildirime konu edilen varlıklar,
şirketin kanuni defter kayıtlarına intikal ettirilebilecektir.
(3) Vergi Usul Kanunu uyarınca defter tutan
mükelleflerce, Türkiye’ye getirilen varlıklar ile gelir veya kurumlar
vergisi mükelleflerince kanuni defterlere kaydedilen varlıklar, dönem
kazancının tespitinde dikkate alınmaksızın işletmelerine dahil
edilebileceği gibi, aynı varlıklar vergiye tabi kazancın ve kurumlar için
dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate alınmaksızın işletmelerinden
çekilebilecektir.
(4) Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler,
kanuni defterlerine kaydettikleri kıymetleri için pasifte özel fon hesabı
açacaklardır. Söz konusu hesap serbestçe tasarrufa konu edilebilecek,
sermayeye eklenebileceği gibi ortaklara da dağıtılabilecektir. Fon
hesabında tutulan bu tutarlar, işletmenin tasfiye edilmesi halinde
vergilendirilmeyeceği gibi 193 sayılı Kanunun 81 inci maddesi ile 13/6/2006
tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 18 inci, 19 uncu ve 20
nci maddeleri uyarınca gerçekleşecek birleşme, devir ve bölünme hallerinde
de vergilendirilmeyecektir. Ayrıca söz konusu varlıklara ilişkin
tutarların, kurumlar vergisi mükellefleri tarafından ortaklara dağıtılması
halinde kar dağıtımına bağlı stopaj yapılmayacak, gerçek kişi ortaklar ile
kurumlar vergisi mükellefi olan ortaklar tarafından elde edilen bu tutarlar
da vergilendirilmeyecektir.
(5) Serbest meslek kazanç defteri ile işletme
hesabı esasına göre defter tutan mükellefler, söz konusu kıymetleri
defterlerinde ayrıca gösterebileceklerdir.
(6) Bildirilen veya beyan edilen varlıklar, Vergi
Usul Kanunu uyarınca defter tutan mükelleflerce, banka veya aracı kurumlara
bildirildiği ya da vergi dairelerine beyan edildiği tarih itibarıyla, 9
uncu maddede yer alan esaslar çerçevesinde belirlenen Türk lirası karşılığı
bedelleriyle, kanuni defterlere kaydedilebilecek ve söz konusu varlıkların
elden çıkarılması halinde satış kazancının tespitinde bu bedel dikkate
alınacaktır.
Gider ve
amortisman uygulaması
MADDE 11
– (1) 5 inci ve 7 nci maddeler
kapsamında ödenen vergilerin, hiçbir suretle gelir veya kurumlar vergisi
matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınması ya da başka bir
vergiden mahsup edilmesi mümkün değildir.
(2) Beyan edilerek kanuni defter kayıtlarına
intikal ettirilen taşınmazlar hakkında Vergi Usul Kanununda yer alan
amortismanlara ilişkin hükümler uygulanmayacaktır.
(3) Kayıtlara alınan bu varlıkların daha sonra
elden çıkarılmasından doğan zararlar, gelir veya kurumlar vergisi
uygulaması bakımından gelirin veya kurum kazancının tespitinde gider veya
indirim olarak kabul edilmeyecektir.
İnceleme
ve tarhiyat yapılmayacak haller
MADDE 12
– (1) Geçici 90 ıncı maddenin
sekizinci fıkrası uyarınca, bildirilen veya beyan edilen tutarlara ilişkin
tarh edilen verginin vadesinde ödenmesi ve bildirilen varlıkların,
bildirimin yapıldığı tarihten itibaren üç ay içinde Türkiye’ye getirilmesi
veya Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer
edilmesi şartıyla, bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle hiçbir
suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacaktır.
(2) Bildirilen veya beyan edilen varlıklar
nedeniyle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmaması imkanından
yararlanılabilmesi için, bildirilen veya beyan edilen varlıklara ilişkin
tarh edilen verginin vadesinde ödenmesi; bildirilen varlıkların, bildirimin
yapıldığı tarihten itibaren üç ay içinde Türkiye’ye getirilmesi ya da
Türkiye’deki banka veya aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer
edilmesi gerekmektedir.
(3) Bildirilen varlıkların, yurt dışında bulunan
banka veya finansal kurumlardan kullanılan ve 19/7/2019 tarihi itibarıyla
kanuni defterlerde kayıtlı olan kredilerin en geç 31/12/2019 tarihine kadar
kapatılmasında kullanılması mümkün olup, defter kayıtlarından düşülmesi
kaydıyla, borcun ödenmesinde kullanılan varlıklar için Türkiye’ye getirilme
şartı aranmaksızın vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmaması
imkanından yararlanılacaktır.
(4) 19/7/2019 tarihi itibarıyla kanuni defterlerde
kayıtlı olan sermaye avanslarının, yurt dışında bulunan para, altın, döviz,
menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının anılan tarihten önce
Türkiye’ye getirilmek suretiyle karşılanmış olması halinde, söz konusu avansların
defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla, vergi incelemesi ve vergi
tarhiyatı yapılmaması imkanından yararlanılabilecektir.
Diğer
hususlar
MADDE 13
– (1) İlgili kurum ve kuruluşlar,
gerçek veya tüzel kişilerin geçici 90 ıncı madde uyarınca yapılacak
işlemlere ilişkin taleplerini yerine getirmek zorundadırlar. Banka veya
aracı kurumlara bildirimi yapılan varlıklara ilişkin bildirim değeri
üzerinden %1 oranında hesaplanan tutarın ödenmemesi durumunda, banka veya
aracı kurumların söz konusu bildirimi alma zorunluluğu yoktur.
(2) Tahakkuk eden verginin vadesinde ödenmemesi
veya anılan maddede yer alan diğer şartların yerine getirilememesi, vergi
aslının gecikme zammı ile birlikte 6183 sayılı Kanun uyarınca takip ve
tahsiline engel teşkil etmemektedir. Ayrıca, bildirim veya beyanlar
nedeniyle tahsil edilen vergiler red ve iade edilmeyecektir.
Tebliğ olunur.
Ekler için tıklayınız
|