TAPU KANUNU VE
BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA DAİR KANUN
Kanun No. 7181 Kabul
Tarihi: 4/7/2019
MADDE 1 – 22/12/1934 tarihli ve
2644 sayılı Tapu Kanununun 26 ncı maddesine
birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Taşınmaz mülkiyetinin devrini amaçlayan
sözleşmelerde, tarafların farklı tapu müdürlükleri veya yurt dışı
teşkilatında bulunmaları hâlinde, taraf iradeleri resmî görevliler
tarafından ayrı ayrı alınarak sözleşme
tamamlanabilir. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar
yönetmelikle belirlenir.”
MADDE 2 – 2644 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
“Tapu kaydındaki hisse hatalarının düzeltilmesi
EK MADDE 3 – Kadastro tespiti veya tapu sicilinde
gerçekleştirilen işlemler nedeniyle oluşan hatadan olumsuz etkilenen
hisselerin maliklerine, ayni ve şahsi hak lehtarlarına hatanın nedenleri ve
düzeltme sonrası oluşacak hisse durumunu gösteren tebligat yapılır.
Yapılacak işlem konusunda tapu kaydının beyanlar
hanesine belirtme yapılır ve bu belirtme düzeltme işlemi kesinleşinceye
kadar korunur.
Tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde
ilgililerince muvafakat verilmesi hâlinde düzeltme işlemi yapılır. Bu süre
içinde muvafakat verilmez ise tapu müdürlüğünce hatalı kayıt resen
düzeltilerek işlem sonucu ile birlikte düzeltme işlemine karşı tebliğden
itibaren altmış gün içinde asliye hukuk mahkemesinde dava açılabileceği
ilgilisine ihtar edilir.”
MADDE 3 – 2644 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 4 – 22/11/2001
tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 883 üncü maddesinin ikinci
fıkrasının yürürlüğe girdiği tarihten önce süresi dolmuş olmasına rağmen
terkin edilmeyen süreli ipoteklerde anılan fıkrada belirtilen otuz günlük
süre, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte başlar.”
MADDE 4 – 22/12/1934 tarihli ve
2644 sayılı Tapu Kanununun 22 nci ve 27 nci maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 5 – 23/6/1965 tarihli ve 634
sayılı Kat Mülkiyeti Kanununa aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
“Hatalı blok veya bağımsız bölüm numaralarının
düzeltilmesi
EK MADDE 5 – Kat mülkiyetine tabi yapıların
projesindeki hatalı blok numaralarının düzeltilebilmesi için; blok bazında
kat malikleri kurulunun salt çoğunluğuyla alınmış karar ile lisanslı harita
ve kadastro bürosu veya kadastro müdürlüğü tarafından hazırlanan teknik rapor
gereğince düzenlenen ve ilgili idarece onaylanan yeni vaziyet planı
ilgilisi tarafından tapu müdürlüğüne sunulur.
Kat mülkiyetine tabi yapıların projesindeki hatalı
bağımsız bölüm numaralarının düzeltilebilmesi için; lisanslı harita ve
kadastro bürosu veya kadastro müdürlüğü tarafından hazırlanan ve ilgili
idarece onaylanan teknik rapor ilgilisi tarafından tapu müdürlüğüne
sunulur. Bu fıkra kapsamında yapılan düzeltmelerde ayni ve şahsi hak
lehtarlarının muvafakati aranır.”
MADDE 6 – 3/5/1985 tarihli ve 3194
sayılı İmar Kanununun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“c) Tarım arazileri, 3/7/2005
tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda
belirtilen izinler alınmadan; tarımsal amaç dışında kullanılamaz,
planlanamaz, köy ve/veya mezraların yerleşik alanı ve civarı veya yerleşik
alan olarak tespit edilemez.”
MADDE 7 – 3194 sayılı Kanunun 13 üncü maddesi başlığı ile
birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“İmar planlarında umumi hizmetlere ve kamu
hizmetlerine ayrılan yerler:
MADDE 13 – Özel hukuk kişilerinin mülkiyetinde olup
uygulama imar planında düzenleme ortaklık payına konu kullanımlarda yer
alan taşınmazlar;
a) Bu kullanımlardan umumi hizmetlere ayrılan
alanlar öncelikle 18 inci maddeye göre arazi ve arsa düzenlemesi yapılarak,
b) 4/11/1983 tarihli ve
2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu kapsamında sırasıyla, ilgisine göre Hazine
veya ilgili idarelerin mülkiyetindeki taşınmazlar ile trampa yapılmak veya
satın alınmak suretiyle,
ilgili kamu kurum ve kuruluşunca kamulaştırılarak kamu mülkiyetine
geçirilir.
Düzenleme ortaklık payına konu kullanımlardan yol,
meydan, ibadet yerleri, park ve çocuk bahçeleri hariç olmak üzere yapı
yapılabilecek diğer alanlarda; alanların kamuya geçişi sağlanıncaya kadar
maliklerinin talebi hâlinde ilgili kamu kuruluşunun uygun görüşü alınarak
plandaki kullanım amacına uygun özel tesis yapılabilir.
İlgili mevzuat uyarınca hiçbir şekilde yapı
yapılamayacak alanlarda muvakkat da olsa yapı yapılmasına izin verilmez.
Mevcut yapılar kamulaştırılıncaya kadar korunabilir. Bu alanlarda beş
yıllık imar programı süresi içinde, birinci fıkranın (a) ve (b) bentlerine
göre işlem tesis edilerek parsel, kamu mülkiyetine geçirilmek zorundadır.
Bu süre en fazla bir yıl uzatılabilir.
Parsel maliklerinin hisselerini idareye hibe
etmeleri veya bedelsiz devretmeleri durumunda, idare devir işlemlerini
bedel almaksızın gerçekleştirmekle yükümlüdür. Bu işlemler için parsel
maliklerinden hiçbir vergi, resim, harç, döner sermaye ücreti ve herhangi
bir ad altında bedel alınmaz.
Kamu kullanımına ait sosyal, kültürel ve teknik
altyapı alanlarının, Hazine veya kamu mülkiyetindeki alanlarla trampa
yapılması hâlinde, şahıs veya özel hukuk kişilerinden hiçbir vergi, resim,
harç, ücret, döner sermaye ücreti ve herhangi bir ad altında bedel alınmaz.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar
Bakanlıkça hazırlanan yönetmelikle belirlenir.”
MADDE 8 – 3194 sayılı Kanunun üçüncü bölüm başlığı “Arazi ve
Arsa Düzenleme Esasları” şeklinde, 15 inci maddesinin birinci ve ikinci
fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye ikinci fıkrasından
sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“İmar planı bulunan alanlarda, uygulama imar
planına uygun olarak öncelikle parselasyon planının yapılması esastır.
İmar planı bulunan alanlarda, ifraz ve tevhit
işlemleri, parselasyon planı tescil edilmiş alanlarda yapılabilir.”
“Parselasyon planı tescil edilmiş yerlerde
yapılacak ifraz veya tevhidin imar planlarına ve imar mevzuatına uygun
olması şarttır.
10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve
Kontrol Kanununda belirtilen merkezî yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin
yetkisi içindeki kamu yatırımlarında veya kamu mülkiyetine ait alanlarda,
parselasyon planının tatbiki mümkün olmayan meskûn alanlar ile koruma
amaçlı imar planı bulunan alanlarda ve büyük bir kısmı uygulama imar
planına uygun şekilde oluşan imar adalarının geri kalan kısımlarında bu
maddenin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan hükümlerde belirtilen
şartlar aranmaz.
Mevcut hâliyle yapılaşmaya elverişli olmayan imar
parsellerinde; maliklerden birinin talebi üzerine veya doğrudan, parsel
maliklerine kendi aralarında anlaşmaları için yapacağı tebliğden itibaren
üç ay içerisinde maliklerce anlaşma sağlanamaması hâlinde, resen tevhit ve
fiilî duruma göre ifraz yoluyla işlem yapmaya ilgili idare yetkilidir.”
MADDE 9 – 3194 sayılı
Kanunun 18 inci maddesinin başlığı “Parselasyon planlarının hazırlanması:”
şeklinde değiştirilmiş; ikinci fıkrasına “saha,” ibaresinden sonra gelmek
üzere “düzenleme alanındaki nüfusun kentsel faaliyetlerini sürdürebilmeleri
için gerekli olan umumi hizmet alanlarının tesis edilmesi ve” ibaresi
eklenmiş, fıkrada yer alan “kırkını” ibaresi “kırk beşini” şeklinde,
üçüncü, dördüncü ve altıncı fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş,
maddeye üçüncü fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra, mevcut altıncı
fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiş, mevcut yedinci,
sekizinci ve dokuzuncu fıkraları yürürlükten kaldırılmış, mevcut onuncu
fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.
“Düzenleme
ortaklık payları, düzenlemeye tabi tutulan yerler ile bölgenin ihtiyacı
olan yol, meydan, park, otopark, çocuk bahçesi, yeşil saha, ibadet yeri ve
karakol, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı öğretime yönelik eğitim tesis
alanları, Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık tesis alanları, pazar yeri, semt
spor alanı, toplu taşıma istasyonları ve durakları, otoyol hariç erişme
kontrolünün uygulandığı yol, su yolu, resmî kurum alanı, mezarlık alanı,
belediye hizmet alanı, sosyal ve kültürel tesis alanı, özel tesis
yapılmasına konu olmayan ağaçlandırılacak alan, rekreasyon
alanı olarak ayrılan parseller ve mesire alanları gibi umumi hizmet
alanlarından oluşur ve bu hizmetlerle ilgili tesislerden başka maksatlarla
kullanılamaz. Düzenlemeye tabi tutulan alan içerisinde bulunan taşkın
kontrol tesisi alanlarının, bu fıkrada belirtilen kullanımlar için
düzenleme ortaklık payı düşülmesini müteakip kalan Hazine mülkiyetindeki
alanlardan karşılanması esastır. Ancak taşkın kontrol tesisi için yeterli
alanın ayrılamaması durumunda, düzenleme ortaklık payının ikinci fıkrada
belirtilen oranı aşmaması şartıyla, düzenlemeye tabi diğer arazi ve
arsaların yüz ölçümlerinden bu fıkradaki kullanımlar için öncelikle
düzenleme ortaklık payı ayrıldıktan sonra ikinci fıkrada belirtilen orana
kadar taşkın kontrol tesisi için de ayrıca pay ayrılır. Kapanan imar ve
kadastro yollarının öncelikle düzenleme ortaklık payına ayrılan toplam
alandan düşülmesi esastır.
Düzenleme ortaklık paylarının toplamı, üçüncü
fıkrada sözü geçen umumi hizmetler için, yeniden ayrılması gereken yerlerin
alanları toplamından az olduğu takdirde, eksik kalan miktar, tescil harici
alanlardan veya muvafakat alınmak kaydıyla; kamuya ait taşınmazlardan ya da
Hazine mülkiyetindeki alanlardan karşılanır. Bu yöntemlerle karşılanamaması
hâlinde belediye veya valilikçe kamulaştırma yoluyla tamamlanır.”
“Bu madde hükümlerine göre, herhangi bir parselden
bir defadan fazla düzenleme ortaklık payı alınmaması esastır. Ancak, her
türlü imar planı kararı ile yapılaşma koşulunda ve nüfusta artış olması hâlinde,
artış olan parsellerden, uygulama sonucunda oluşan değerinin önceki
değerinden az olmaması kaydıyla, ilk uygulamadaki düzenleme ortaklık payı
oranını % 45’e kadar tamamlamak üzere ilave düzenleme ortaklık payı
kesintisi yapılabilir.”
“Üçüncü fıkrada belirtilen, bölgenin ihtiyacına
ayrılan alanlardan belediye hizmetleri ile ilgili olanlar bu amaçlarla
kullanılmak kaydıyla ilgili belediyesi adına, diğer alanlar ise imar
planındaki kullanım amacı doğrultusunda bu amacı gerçekleştirecek olan
idareye tahsis edilmek üzere Hazine adına tescil edilir.”
“Parselasyon planı yapılmadan ifraz ve tevhit
edilerek tescil edilen parsellerden, imar planında umumi hizmet alanlarına
rastladığı için terk edilen veya bağışlanan alanların toplam parsel alanına
oranı, yeni yapılacak parselasyon planındaki düzenleme ortaklık payı
oranına tamamlayan farkı kadar düzenleme ortaklık payı alınabilir.
Belediye veya valiliğin; parselasyon planlarını,
imar planlarının kesinleşme tarihinden itibaren beş yıl içinde yapması ve
onaylaması esastır. Parselasyon planı yapmamaları sebebiyle doğacak her
türlü kamulaştırma iş ve işlemlerinden belediyeler veya valilikler
sorumludur.
Mevcut yapılar nedeniyle parsellerden düzenleme
ortaklık payı alınamadığı hâllerde bu payın miktarı, düzenlemenin
gerçekleştirilebilmesi için yapılacak kamulaştırmada kullanılmak üzere
bedele dönüştürülebilir.
Bedel takdiri 2942 sayılı Kanunun 11 inci maddesinde
belirtilen bedel tespiti esasları da gözetilerek 6/12/2012
tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununa göre lisans almış
gayrimenkul değerleme uzmanları veya ilgili idare takdir komisyonlarınca
raporlandırılarak tespit edilir. Tespit edilen bedel tapu kütüğünün
beyanlar hanesinde belirtilir ve bu bedelin tamamı ödeme tarihinde, her
takvim yılı başından geçerli olmak üzere bir önceki yıla ilişkin olarak 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun
mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden
değerleme oranında güncellenmek suretiyle ödenmedikçe devir yapılamaz, yapı
ruhsatı verilemez. Bedelin tamamen ödenmesi hâlinde taşınmaz maliki ya da
idarenin talebi üzerine terkin edilir.
Düzenleme sonucu taşınmaz maliklerine verilecek
parseller; öncelikle düzenlemeye alınan taşınmazın bulunduğu yerden, mümkün
olmuyor ise en yakınındaki eşdeğer alandan verilir.
Düzenleme alanında bulunan imar adalarında, asgari
parsel büyüklüğünü karşılamak kaydıyla, imar uygulama alanında kalan
hisseli arsa ve araziler; hisse sahiplerinin muvafakati hâlinde veya fiilî
kullanım esasına göre müstakil hâle getirilebilir.
Uygulama imar planında hüküm bulunmaması hâlinde
yönetmelikte belirlenen asgari parsel büyüklüklerinin altında parsel
oluşturulamaz.”
“Bu maddede belirtilen kamu hizmetlerine ayrılan
yerlere rastlayan alanlardaki ağaçlar/yapılar, belediye veya valilikçe
bedeli/enkaz bedeli ödenerek sökülür ve yıkılır.”
“Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar
Bakanlıkça hazırlanan yönetmelikle belirlenir.”
MADDE 10 – 3194 sayılı Kanunun 27 nci
maddesine birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.
“Belediye ve mücavir alanlar içinde veya dışındaki
iskan dışı alanlarda yapılacak tarımsal amaçlı seralar, entegre
tesis niteliğinde olmamak ve ilgili il tarım ve orman müdürlüğünden uygun
görüş alınmak koşuluyla yapı ruhsatı aranmadan yapılabilir. Ancak etüt ve
projelerinin ruhsat vermeye yetkili idarece incelenmesi, fen, sanat ve
sağlık kurallarına uygun olması zorunludur. Etüt ve projelerinin ve inşasının
sorumluluğu, müellifi ve fennî mesulü olan mimar ve mühendislere aittir. Bu
yapılar ilgili idarece ulusal adres bilgi sistemine ve kadastro paftasına
işlenir. Bu alanlarda yapılacak seralar için, yola cephesi olan komşu
parsellerden süresiz geçiş hakkı alınmış ve bu konuda tapu kayıtlarına şerh
konulmuş olmak kaydıyla 8 inci maddede belirtilen yola cephe sağlama koşulu
aranmaz.”
MADDE 11 – 3194 sayılı Kanunun 37 nci
maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Yapılaşmamış parseller, parsel maliklerinin
muvafakati, araç giriş ve çıkışlarının trafiği aksatmaması ve ilgili
idaresinden izin alınmak kaydıyla, zemini geçirimli malzeme ile kaplanarak
ve gerekli işaretlemeler yapılarak, yapı kapsamına girmeyecek şekilde açık
otopark olarak işletilebilir.”
MADDE 12 – 3194 sayılı Kanunun 39 uncu maddesinin birinci ve
ikinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Genel güvenlik ve asayiş
bakımından tehlike arz ettiği valilikçe tespit edilen metruk yapılar ile
bir kısmı veya tamamının yıkılacak derecede tehlikeli olduğu belediye veya
valilik tarafından tespit edilen yapıların sahiplerinin adrese dayalı nüfus
kayıt sistemindeki adreslerine tehlike derecesine göre bunun izalesi için
belediye veya valilikçe üç gün içinde tebligat yapılır. Yapı sahibine bu şekilde tebligat yapılamaması
hâlinde bu durum tebligat yapan idarenin internet sayfasında 30 gün süre
ile ilan edilir ve tebligat varakası tebliğ yerine kaim olmak üzere
tehlikeli yapıya asılır ve keyfiyet muhtarla birlikte bir zabıtla tespit
edilir. Malik dışında binada ikamet amacıyla oturanlara da ayrıca tahliye
için tebligat yapılır.
Tebligatı veya ilanı müteakip 30 günü geçmemek
üzere ilgili idarece belirlenen süre içinde yapı sahibi tarafından
tehlikeli durumun ortadan kaldırılmaması hâlinde, tehlikenin giderilmesi
veya yıkım işleri belediye veya valilikçe yapılır ve masrafı % 20 fazlası
ile yapı sahibinden tahsil edilir.”
MADDE 13 – 3194 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
“EK MADDE 7 – Alan, sınır, hisse
düzeltimi yapılamaması nedeniyle zamanla sicili ile zemini uyumsuz hâle
gelen, imar uygulama hatalarının varlığı tespit edilmesine rağmen bu
hataların düzeltilemediği, haricî bölünmeye tabi tutulup tescili
sağlanamayan ve/veya zamanla farklı nedenlerle fiilî kullanıcısı ile maliki
farklılaşmış parseller gibi konu çeşitliği ve taraf fazlalığı bulunan ve
münferit davalar ile çözümü mümkün olmayan taşınmazlardan bu madde kapsamında
uygulama yapılması gerekenlerin sınır ve koordinatları Bakanlığın teklifi
üzerine Cumhurbaşkanınca belirlenir.
Belirlenen alanlarda; her türlü
iyileştirme, yenileme, dönüşüm, kamulaştırma ve benzeri uygulamaların yapılmasında,
ilgililere tebliğ edilmek üzere; mülkiyete ilişkin hisse hatalarının,
parsellerin yüz ölçümü ve sınır düzenlemelerinin ve imar uygulaması gören
alanlarda dağıtım ve alan hatalarının doğru miktar üzerinden resen
düzeltilmesinde kamulaştırma, trampa ve benzeri yollarla edinilen taşınmazların, Hazinenin özel mülkiyetindeki veya özel
mülkiyete konu olabilecek Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki veya
ihtiyaç duyulması hâlinde belirlenen alan dışında olup Hazinenin özel
mülkiyetindeki taşınmazların uygulamalar kapsamında değerlendirilmek ve
trampa yoluyla yapılacak kamulaştırmalarda kullanılmak üzere tespitinde ve
temininde ve üçüncü kişilere devir ve temliki gereken taşınmazlarla ilgili
iş ve işlemler ile tapudaki işlemlerin yürütülmesinde, ilgili alanlarda her
tür ölçekteki imar planı ve imar uygulamaları ile hak sahibine devir ve
benzeri ilgili işlemlerde Bakanlık yetkilidir.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar
Bakanlıkça belirlenir.”
MADDE 14 – 3194 sayılı Kanunun geçici 16 ncı
maddesinin yedinci fıkrasının ikinci cümlesine “akdi haleflerinin”
ibaresinden sonra gelmek üzere “31/12/2019
tarihine kadar yapacakları satın alma” ibaresi eklenmiş, dördüncü
cümlesinde yer alan “beşinci fıkrası” ibaresi “beşinci fıkrası, yapı ve
tesisler hakkında ise onbirinci fıkrası” şeklinde
değiştirilmiş ve fıkraya aşağıdaki cümleler eklenmiştir.
“Yapı kayıt
belgesine konu taşınmaz için 24/2/1984 tarihli ve
2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı
İşlemler ve 6785 Sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi
Hakkında Kanun hükümlerine göre tapu tahsis belgesi alınması ve bu belgeye
esas arsa bedellerinin ödenmiş olması hâlinde bu madde uyarınca ayrıca
satış bedeli alınmaz. Yapı kayıt
belgesi alınan taşınmazların satışa konu edilen kısımlarından yapı kayıt
belgesi tarihi ile satış tarihi arasındaki dönem için ecrimisil
alınmaz, tahakkuk ettirilen ecrimisiller terkin
edilir, satış tarihi itibarıyla tahsil edilen ecrimisil
tutarı satış bedelinden mahsup edilir, bu tutardan fazlası iade edilmez.”
MADDE 15 – 3194 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 19 – Bu maddenin yürürlüğe girdiği
tarihten önce, ilgili idare veya yetkili kurumca onaylanmış ancak tescil
işlemi tamamlanmamış parselasyon planlarında hesaplanmış olan düzenleme
ortaklık payı ve kamu ortaklık payı kesintilerine göre yürütülen iş ve
işlemlere, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl süreyle
devam edilir.”
MADDE 16 – 29/6/2001 tarihli ve 4706
sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer
Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinin onikinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “bu
fıkranın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde” ibaresi
“31/12/2019 tarihine kadar” şeklinde değiştirilmiş, aynı cümlede yer alan
“rayiç” ibaresi fıkra metninden çıkarılmış, üçüncü ve dördüncü cümleleri
yürürlükten kaldırılmış, beşinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş,
beşinci cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümleler eklenmiş ve
mevcut altıncı cümlesinde yer alan “Hazineye ait tarım arazilerinin
satışına ilişkin olarak bu fıkrada hüküm olmayan hâllerde; ecrimisil ve kira bedellerinin mahsubuna ilişkin hükümleri
hariç olmak üzere,” ibaresi “Bu fıkra kapsamında yapılacak satışlarda;
satış bedeli, ödeme şekli, taksit süresi ve sayısı, uygulanacak faiz oranı
ve diğer hususlarda” şeklinde değiştirilmiştir.
“Satılan tarım arazilerinin satış tarihinden itibaren otuz yıl
içerisinde 1/5000 veya 1/1000 ölçekli imar planında tarım dışı amaca
ayrılması hâlinde, güncel satış bedeli ile satış tarihinden itibaren TÜFE
(bir önceki yılın aynı ayına göre değişim) oranında artırılarak güncellenen
bedel arasındaki fark, bu fıkradaki hükümlere göre en son kayıt malikinden
tahsil edilir.”
“Bu süre
içerisinde tarım arazilerinin üç yıl aralıksız olarak tarımsal amaçla
kullanılmaması hâlinde, satış işlemi iptal edilir, taşınmaz resen Hazine
adına tescil edilir ve ödenen bedel faizsiz olarak kayıt malikine iade
edilir. Bu hususlarda tapu kütüğüne gerekli belirtme yapılır.”
MADDE 17 – 4706 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin altıncı
fıkrasına üçüncü cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle
eklenmiştir.
“Bu maddenin onbirinci fıkrası kapsamında Hazineye intikal eden yapı
ve tesislerin satışında, yapı ve tesis bedeli yapı yaklaşık birim maliyet
bedelinin yüzde beşi olarak hesaplanır.”
MADDE 18 – 4706 sayılı Kanunun geçici 22 nci
maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “bu maddenin
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içerisinde” ibaresi “31/12/2019 tarihine kadar” şeklinde değiştirilmiş,
“rayiç bedel üzerinden” ibaresi madde metninden çıkarılmış, ikinci ve
üçüncü cümleleri yürürlükten kaldırılmış ve fıkraya aşağıdaki cümle
eklenmiştir.
“Bu madde kapsamında yapılacak
satışlarda; satış bedeli, ödeme şekli, taksit süresi ve sayısı, uygulanacak
faiz oranı ve diğer hususlarda 6292 sayılı Kanunun Hazineye ait tarım
arazilerinin satışına ilişkin hükümleri kıyasen uygulanır.”
MADDE 19 – 22/11/2001 tarihli ve
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 883 üncü maddesine aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.
“İpotek süreli olarak kurulmuşsa, sürenin
bitiminden itibaren otuz gün içinde ipotekli taşınmaz üzerinde 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun
150/c maddesinde belirtilen şerhin konulmaması hâlinde ipotek, malikin
talebiyle tapu müdürlüğünce terkin edilir.”
MADDE 20 – 3/7/2005 tarihli ve 5393
sayılı Belediye Kanununun 73 üncü maddesinin altıncı fıkrasına birinci
cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Devredilen bu gayrimenkuller için
Cumhurbaşkanınca kentsel dönüşüm ve gelişim alanı kararının alındığı
tarihten itibaren ecrimisil tahakkuk ettirilmez,
tahakkuk ettirilen ecrimisiller terkin edilir,
tahsil edilenler ise iade edilir.”
MADDE 21 – 3/7/2005 tarihli ve 5403
sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununa aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 6 – 19/7/2005
tarihinden önce onaylanmış 1/5000 veya 1/1000 ölçekli imar planları veya
arsa vasfı kazanmış parseller ile bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten
önce belirlenen onaylı köy ve/veya mezraların yerleşik alanı ve civarı ile
yerleşik alanlar izinli kabul edilir.”
MADDE 22 – 19/4/2012 tarihli ve 6292
sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına
Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye
Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
“Hak sahipliği ihtilafları
GEÇİCİ MADDE 8 – (1) 7 nci
madde kapsamında kalan taşınmazların kullanıcılarının ve kayıt maliklerinin
farklı kişiler olmaları nedeniyle satın alma veya iade hakkından
yararlanamayanlar, 31/12/2020 tarihine kadar başvuruda
bulunmaları hâlinde durumlarına göre 6 ncı
maddenin onikinci fıkrası veya 7 nci maddenin dördüncü fıkrası hükümlerinden
yararlandırılır.”
MADDE 23 – 6292 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
“Başvuru ve ödeme sürelerinin uzatımı
GEÇİCİ MADDE 9 – (1) 2/B alanlarında bulunan
taşınmazlar ile Hazineye ait tarım arazilerinin bu Kanun kapsamında
satışına ilişkin olarak;
a) Süresi içinde başvuru yapmayanların başvuru
süresi,
b) Kendilerine yapılan tebligatta belirtilen bedeli
süresi içerisinde ödemeyenlerin ödeme süresi,
c) Taksitli satışlarda, sözleşmesinde belirtilen
taksitlerden ikiden fazlasını vadesinde ödemeyenlerin ödeme süresi,
16/12/2019 tarihine kadar uzatılmıştır.
(2) Birinci fıkranın (a) bendi
kapsamında kalan taşınmazların satış bedeli; 2/B taşınmazları için bu
Kanunun 6 ncı maddesinde ve Hazineye ait tarım
arazileri için bu Kanunun 12 nci maddesinde
belirtilen başvuru sürelerinin son gününü izleyen üç aylık sürenin bittiği
günden, bu Kanun kapsamında ödeme yapmak amacıyla idareye başvurulduğu güne
kadar geçecek süre için Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için
belirlediği tüketici fiyatları endeksi (TÜFE) aylık değişim oranları toplamında
artırılarak hesaplanır. Birinci
fıkranın (a) bendinden yararlanılabilmesi için bu şekilde hesaplanan satış
bedelinin yüzde ellisinin yapılacak tebligattan itibaren üç ay içinde
ödenmesi gerekir.
(3) Birinci fıkranın (b) bendi
kapsamında kalanlar için satış bedeli; kendilerine yapılan tebligatta
belirtilen ödeme süresinin son gününü izleyen günden, bu Kanun kapsamında
ödeme yapmak amacıyla idareye başvurulduğu güne kadar geçecek süre için
Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği tüketici fiyatları
endeksi (TÜFE) aylık değişim oranları toplamında artırılarak hesaplanır. Birinci fıkranın (b) bendinden yararlanılabilmesi
için bu şekilde hesaplanan satış bedelinin yüzde ellisinin 16/12/2019 tarihine kadar ödenmesi gerekir.
(4) Birinci fıkranın (c) bendinden
yararlanılabilmesi için vadesi geçmiş taksit tutarlarının tamamının, vadesi
gelmemiş taksit tutarlarının ise yüzde ellisinin 16/12/2019
tarihine kadar ödenmesi gerekir.
(5) İkinci ve üçüncü fıkralar uyarınca yapılacak
hesaplamalarda ay kesirleri dikkate alınmaz.”
MADDE 24 – 16/5/2012 tarihli ve 6306
sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının dördüncü cümlesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, fıkraya dördüncü cümlesinden sonra gelmek
üzere aşağıdaki cümle eklenmiş, mevcut beşinci cümlesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş, onuncu fıkrası aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiş ve
maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“Belirtilen haklar ve şerhler,
tapuda; tevhit, ifraz, alan düzeltme, taksim, ihdas, terk, tescil, kat irtifakı
ve kat mülkiyeti tesisine ilişkin işlemlerin yapılmasına engel teşkil etmez
ve bu işlemlerde maliklerin ve ilgililerin muvafakati aranmaz.”
“Yeni yapılar için kat irtifakı ve
kat mülkiyeti tesisi safhasında belirtilen haklar ve şerhler, muvafakat
aranmaksızın sadece söz konusu haklar ve şerhlerden yükümlü olan malike
düşecek bağımsız bölümler üzerinde devam ettirilir.”
“Uygulama alanında cins değişikliği,
tevhit, ifraz, alan düzeltme, taksim, ihdas, terk ve tescil işlemleri
muvafakat aranmaksızın Bakanlık, TOKİ veya İdare tarafından resen yapılır
veya yaptırılır.”
“(10) Bu Kanun uyarınca
gerçekleştirilecek dönüşüm uygulamalarındaki taşınmazlar, gayrimenkul satış
vaadi sözleşmesi veya arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine istinaden
yapım işini üstlenen müteahhide devredilmiş ise, malikler adına kat
irtifakı kuruluncaya kadar, o yapım işine ait malzeme ve işçilik alacakları
hariç olmak üzere, müteahhidin üçüncü kişilere olan borçlarından dolayı bu
taşınmazlar hakkında haciz ve tedbir uygulanamaz. Yapım işine başlanmasından itibaren altı ay
içerisinde kat irtifakının kurulmaması durumunda, bu taşınmazlar hakkında
haciz ve tedbirler uygulanır.”
“(13) Bu Kanun kapsamındaki alanlarda ve
parsellerde gerçek kişiler ve özel hukuk tüzel kişilerince uygulamada
bulunulması durumunda yapım işini üstlenen müteahhitlerin
payına düşen bağımsız birimlerin satışı, inşaatın ilerleme seviyesine göre
ve İdarenin iznine istinaden yapılabilir. Müteahhit, kendi payına düşen
bağımsız birimlerin satışına izin verilmesi için İdareye müracaat eder.
İdare, yerinde tespit yaparak veya yapı denetimi sisteminden kontrol ederek
inşaatın tamamlanma oranını belirler ve bu oranın %10’u altındaki oranda müteahhit payına düşen bağımsız birimlerin satışının
yapılabileceğini ilgili tapu müdürlüğüne bildirir. Müteahhit payına düşen
bağımsız birimlerin, inşaatın tamamlanma oranında veya bu oranın üstündeki
bir oranda satışı için bütün maliklerin muvafakati gerekir.
(14) Bu Kanun kapsamındaki alanlarda ve
parsellerde; oy birliği ile anlaşma sağlanmasından veya hisseleri oranında
paydaşların en az üçte iki çoğunluğu ile karar alınıp bu karara
katılmayanların hisselerinin satışından sonra müteahhitten
kaynaklanan sebeplerle, bir yıl içinde yeni yapının yapım işine başlanmamış
veya yapım işi belirli bir seviyede durdurulmuş ve en az altı aydır
projenin bitirilmesini gerektirecek seviyede ekip ve ekipmanla inşai faaliyete devam edilmiyor ise, yapılan
sözleşmelerin feshi için hisseleri oranında maliklerin en az üçte iki
çoğunluğu ile karar alınabilir. Bu karar ile birlikte Bakanlığa
başvurularak yeni yapının yapım işine başlanıp başlanmadığının veya yapım
işinin projenin bitirilmesini gerektirecek seviyedeki ekip ve ekipmanla devam edip etmediğinin tespiti istenir. Bakanlıkça;
belirtilen durumların tespit edilmesi hâlinde, müteahhide otuz gün süre
verilerek işe başlaması veya devam etmesi gerektiği, aksi takdirde bu
sürenin bitim tarihi itibarıyla sözleşmelerin resen feshedileceği ihtar
edilir. Bu ihtara rağmen işe başlanmaması veya devam edilmemesi durumunda,
ayrıca ihtar çekmeye gerek kalmaksızın otuz günlük sürenin bittiği tarih
itibarıyla hak sahipleri ile müteahhit arasında
imzalanmış olan gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri ile arsa payı
karşılığı inşaat sözleşmeleri ilgililerinin muvafakati aranmaksızın resen
feshedilmiş sayılır. Fesih sonrasında, taşınmazların siciline şerh edilmiş
olan gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri
maliklerin veya Bakanlığın talebi üzerine terkin edilir. Fesih tarihine
kadar yapılmış olan işler, devrolunan hisseler, yapılan ödemeler ve diğer
hususlarda genel hukuk hükümleri uygulanır. Fesih tarihine kadar müteahhit tarafından hak sahiplerine yapılan kira
yardımı ödemeleri hak sahiplerinden geri talep edilemez.”
MADDE 25 – 6306 sayılı Kanuna 6 ncı
maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.
“Uygulamaların resen yapılması
MADDE 6/A – (1) Yıkılacak
derecede riskli olan yapıların bulunduğu alanlar ile kendiliğinden çöken
veya zeminin kayması, heyelan, su baskını, kaya düşmesi, yangın, patlama
gibi sebeplerle ağır hasar gören veya ağır hasar görme riski bulunan
yapıların bulunduğu alanlarda dönüşüm uygulamaları maliklerin ve
ilgililerin muvafakati aranmaksızın Bakanlıkça resen yapılabilir veya
yaptırılabilir. Uygulama
yapılacak alanın sınırları uygulama bütünlüğü gözetilerek belirlenir.
(2) Bu madde kapsamında; riskli yapı tespit masrafları
Dönüşüm Projeleri Özel Hesabından karşılanmak suretiyle Bakanlıkça resen
yapılır. Riskli olarak tespit edilen yapıların listesi tebliğ yerine kaim
olmak üzere, bu yapıların kapısına asılır ve ilgili muhtarlıkta iki gün
süre ile ilan edilir. Riskli yapı tespiti işlemi bu ilan ile maliklere
şahsen tebliğ edilmiş sayılır. Riskli yapı tespitlerine karşı maliklerce
veya kanuni temsilcilerince iki gün içinde itiraz edilebilir ve itirazlar
üç gün içerisinde teknik heyetler tarafından incelenip karara bağlanır.
(3) Yapıların tahliyesinin Bakanlıkça verilen süre
içerisinde yapılması mecburidir. Verilen sürede yapıların tahliye
edilmemesi durumunda, kilitli olan kapıları açmak veya açtırmak da dâhil
olmak üzere tahliye ve yıktırmaya yönelik iş ve işlemler, gerektiğinde
kolluk kuvvetlerinin de yardımıyla Bakanlıkça yapılabilir veya
yaptırılabilir.
(4) Tapuda yapılacak satış,
devir, ipotek tesisi işlemleri ile tapu kaydındaki hakların ve şerhlerin
terkini işlemleri de dâhil olmak üzere bütün tapu ve kadastro işlemleri,
yıkım ve yapıma ilişkin her türlü izin ve ruhsat iş ve işlemleri, diğer
idareler nezdinde yürütülecek iş ve işlemler, maliklerin ve ilgililerin
muvafakati aranmaksızın Bakanlığın talebine istinaden yapılır.
(5) Uygulama yapılacak alanda bulunan kamu kurum ve
kuruluşlarına ait taşınmazlardan dönüşüm uygulamasına dâhil edilecek
olanlar ile özel mülkiyete tabi diğer bütün taşınmazlar, Bakanlığın
talebine istinaden Hazine adına tescil olunur. Yapılacak yeni yapılar için
inşaat ruhsatı Hazine adına düzenlenir ve hak sahiplerine haklarına
karşılık gelecek bağımsız bölümlerin devri yapılıncaya kadar kat irtifakı
ile kat mülkiyeti Hazine adına kurulur.
(6) Uygulama yapılacak alan sınırları içerisinde
bulunan taşınmazlarla ilgili daha önce imzalanmış olan gayrimenkul satış
vaadi sözleşmeleri ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri, bu
sözleşmelerin taraflarının ve diğer ilgililerin muvafakati aranmaksızın,
uygulamaların Bakanlıkça yürütülmesinin uygun görüldüğü tarih itibarıyla
feshedilmiş sayılır. Taşınmazların siciline şerh edilmiş olan gayrimenkul
satış vaadi sözleşmeleri ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri
Bakanlığın talebi üzerine terkin edilir. Feshedilmiş sayılan sözleşmelere
istinaden herhangi bir iş ve uygulama yapılmış ise, bu iş ve uygulamaları
yapan müteahhit ile Bakanlık arasında mahsuplaşma
yapılır. Kira yardımı ödemeleri hariç olmak üzere, sözleşmenin
taraflarından biri tarafından, diğer tarafa herhangi bir ödeme yapılmış
ise, taraflar yapılan ödemeleri genel hükümler çerçevesinde karşılıklı
olarak birbirlerinden talep etme hakkına sahiptir.
(7) Yapılacak konut ve işyerlerinin niteliği ve
büyüklüğü Bakanlıkça belirlenir. Hak sahipliği çalışmaları, hak sahibinin
mevcut taşınmazının değeri ile yeni yapıda hak sahibine verilecek konut
veya işyerinin değeri gözetilerek yürütülür. Hak sahibinin borçlanmasının
gerekmesi durumunda, hak sahibine verilecek bağımsız birim üzerine borç
miktarı oranında ipotek tesis edilir. Hak sahibine düşecek bağımsız
bölümün/bölümlerin Bakanlıkça belirlenen süreler içerisinde teslim
alınmaması durumunda, hak sahibinin bu bağımsız bölüm/bölümler üzerindeki
hakkı sona erer; dönüşümden önceki taşınmazının değeri güncellenerek hak
sahibi adına açılacak vadeli bir hesaba yatırılır ve durum hak sahibine
bildirilir.”
MADDE 26 – 6306 sayılı Kanunun 7 nci
maddesinin dokuzuncu fıkrasının (a) bendinde yer alan “yapıların dönüşüme”
ibaresi “taşınmazların dönüşüme” şeklinde ve onbirinci
fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(11) Bu Kanunda belirtilen iş, işlem ve hizmetlere
tahsis edilmiş olan taşınır ve taşınmazlar ile her türlü hak ve alacaklar,
para ve para hükmündeki kıymetli evrak, kamu yararı amacına tahsis edilmiş
sayılır, bunlar ve bu Kanun kapsamında alınacak teminatlar hakkında her ne
suretle olursa olsun haciz ve tedbir uygulanamaz.”
MADDE 27 – 6306 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
“Uygulama işlemlerine ilişkin geçiş hükümleri
GEÇİCİ MADDE 4 – (1) Bu maddenin yürürlük
tarihinden önce, belirlenen riskli alanlarda, rezerv yapı alanlarında ve
riskli olarak tespit edilen yapıların bulunduğu parsellerde;
a) Bu Kanunun 6 ncı
maddesinin ondördüncü fıkrasında belirtilen bir
yıllık süre ile altı aylık sürenin hesabında bu maddenin yürürlüğe
girmesinden önce geçen süreler de dikkate alınır.
b) Bu Kanunun 6/A maddesinin birinci fıkrasında yer
alan şartların Bakanlıkça tespiti hâlinde anılan madde hükmüne göre
uygulama yapılabilir.”
GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Çevre
ve Şehircilik Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü kadrolarında bulunan ve
sınav tarihi itibarıyla en az üç yıl görev yapan, uyarma ve kınama hariç
son üç yıl içinde herhangi bir disiplin cezası almayan, Milli Emlak Uzmanı
olabilmek için yaş ve öğrenim alanı şartları hariç mevzuatında öngörülen
diğer şartları taşıyan personelden; usul ve esasları Milli Emlak Genel
Müdürlüğü tarafından belirlenerek bu maddenin yayımı tarihinden itibaren,
beş yıl içinde iki defa yapılacak sınavda başarılı olanlar, Milli Emlak
Uzmanı kadrolarına atanırlar.
MADDE 28 – (1) Bu Kanunun;
a) 1 inci maddesi, 3 üncü maddesi ile 19 uncu
maddesi 1/1/2020 tarihinde,
b) Diğer maddeleri yayımı tarihinde,
yürürlüğe girer.
MADDE 29 – (1) Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür.
9/7/2019
|