Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi
Başkanlığı)’ndan:
GELİR VERGİSİ
GENEL TEBLİĞİ
(SERİ NO: 306)
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç ve Kapsam
Amaç ve
kapsam
MADDE 1 –
(1) 31/12/1960 tarihli ve 193
sayılı Gelir Vergisi Kanununun;
a) 23 ve 29 uncu maddelerinde, 18/1/2019 tarihli ve
30659 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 17/1/2019 tarihli ve 7161 sayılı
Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun ile yapılan değişikliklere ilişkin açıklamalar,
b) 9 ve 25 inci maddelerinde, 30/1/2019 tarihli ve
30671 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 18/1/2019 tarihli ve 7162 sayılı
Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla
yapılan değişiklikler ile aynı Kanunla 193 sayılı Kanuna eklenen geçici 89
uncu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasların belirlenmesi,
c) 303 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde
değişiklik yapılması,
bu Tebliğin amaç ve kapsamını oluşturmaktadır.
İKİNCİ BÖLÜM
Uçuş ve Dalış
Hizmetlerinde İstisna
Yasal
düzenleme
MADDE 2 – (1) 7161 sayılı Kanunun 3 üncü maddesi ile 193
sayılı Kanunun 23 üncü maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent
eklenmiştir.
“17. Kamu kurum ve kuruluşları hariç Türk Hava
Kurumu veya kanuni veya iş merkezi Türkiye’de bulunan müesseselerde uçuş
maksadıyla görevlendirilen, hava aracının sevk ve idaresiyle görevli
pilotlar ile uçuş esnasında uçak içinde hizmet veren yetkili sivil
havacılık otoritesince sertifikalandırılmış kabin memurlarına ödenen aylık
ücretin gerçek safi değerinin %70’i (Cumhurbaşkanı, bu oranı %100’e kadar
artırmaya, sıfıra kadar indirmeye yetkilidir.).”
(2) 7161 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi ile 193
sayılı Kanunun 29 uncu maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“2. Subay, astsubay, erbaş ve erlere ve ordu
hizmetinde bulunan sivil makinistlere, uçuş, dalış gibi hizmetleri
dolayısıyla verilen tazminatlar, gündelikler, ikramiyeler ve zamlar ile
diğer kamu kurum ve kuruluşlarında uçuş maksadıyla görevlendirilen, hava
aracının sevk ve idaresiyle görevli pilotlar ile uçuş esnasında uçak içinde
hizmet veren personele fiilen uçuş hizmetleri ve kanuni veya iş merkezi
Türkiye’de bulunan müesseselerde denizaltına dalış yapanlara fiilen dalış
hizmetleri dolayısıyla yapılan aynı mahiyetteki ödemeler;”
İstisnanın
kapsamı ve uygulaması
MADDE 3 – (1) 193 sayılı Kanunun 23 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (17) numaralı bendinde yapılan düzenleme ile kamu kurum ve
kuruluşları hariç Türk Hava Kurumu veya kanuni veya iş merkezi Türkiye’de
bulunan müesseselerde uçuş maksadıyla görevlendirilen,
a) Hava aracının sevk ve idaresiyle görevli
pilotlara,
b) Uçuş esnasında uçak içinde hizmet veren yetkili
sivil havacılık otoritesince sertifikalandırılmış kabin memurlarına
1/2/2019 tarihinden itibaren nakden veya hesaben
ödenen aylık ücretlerinin gerçek safi değerinin %70’i gelir vergisinden
istisna edilmiştir.
(2) Türk Hava Kurumu veya kanuni veya iş merkezi
Türkiye’de bulunan müesseselerde görevli olmakla birlikte birinci fıkrada
belirtilen görevliler dışındaki diğer personel, yetkili sivil havacılık
otoritesince sertifikalandırılmış veya uçak içinde hizmet veriyor olsa da
bu istisnadan yararlanamayacaktır.
(3) 193 sayılı Kanunun 61 inci maddesinde ücret,
işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet
karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil
edilebilen menfaatler olarak tanımlanmış ve ücretin ödenek, tazminat, kasa
tazminatı (mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur
hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş
olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın
belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunmasının onun mahiyetini
değiştirmeyeceği belirtilmiştir. Dolayısıyla, pilot ve kabin memurlarına,
bu hizmetlerine ilişkin olarak ödenen aylık ücret, mesai, prim, ikramiye,
gider karşılığı ve sair adlarla yapılan tüm ödemeler ve sağlanan menfaatler
de ücret kapsamında değerlendirilecektir.
(4) Ücretin gerçek safi değeri; işveren tarafından
verilen para ve ayınlarla sağlanan menfaatler toplamından, 193 sayılı
Kanunun 63 üncü maddesinde sayılan sigorta primi, şahıs/hayat sigortası
primi ve sendika aidatları gibi indirimler ile 31 inci maddesinde yer alan
engellilik indirimi düşüldükten sonra kalan miktardır. Bu hesaplama yapılırken,
193 sayılı Kanunun 23 ilâ 29 uncu maddelerine göre istisna kapsamında olan
ve bordroda gösterilen diğer ücret ve benzeri ödemelerin ise ilgili hükümlerine
göre vergiden istisna edileceği tabiidir.
(5) Birinci fıkrada belirtilen personele ödenen
aylık ücretlerin gerçek safi değerinin %70’i istisna edildikten sonra kalan
%30’luk kısım gelir vergisine tabi olacaktır.
Örnek 1: (A) Hava yollarında çalışan ve bekâr olan pilot
Bay (B)’ye, 2019 yılı Şubat ayında brüt 40.000 TL ücret ödenmiştir. Bay
(B)’nin kendi adına ödediği 1.000 TL şahıs sigorta pirimi bulunmaktadır.
Pilot
(B)’nin 2019 Şubat ayına ilişkin ödenen ücretine uygulanacak gelir vergisi
istisnası tutarı aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.
Brüt ücret
|
40.000,00 TL
|
SGK primi (%14
+ %1)*
|
2.878,20 TL
|
Şahıs sigorta primi
|
1.000,00 TL
|
Safi ücret (gelir vergisi matrahı)
|
36.121,80 TL
|
İstisna edilecek matrah (36.121,80 x %70)
|
25.285,26 TL
|
Vergiye tabi matrah
|
10.836,54 TL
|
Hesaplanan gelir vergisi
|
1.625,48 TL
|
Asgari geçim indirimi tutarı
|
191,88 TL
|
Ödenecek gelir vergisi
|
1.433,60TL
|
*2019 yılı sigorta
prim tavan tutarı olan 19.188 TL dikkate alınarak hesaplama yapılmıştır.
|
Örnek 2: (C) Hava yollarında çalışan ve bekâr olan kabin
memuru Bayan (Ç)’ye, 2019 yılı Şubat ayında brüt 10.000 TL ücret
ödenmiştir. Bayan (Ç)’nin kendi adına ödediği 1.000 TL şahıs sigorta pirimi
bulunmaktadır.
Kabin
memuru Bayan (Ç)’nin 2019 Şubat ayına ilişkin ödenen ücretine uygulanacak
gelir vergisi istisnası tutarı aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.
Brüt ücret
|
10.000,00 TL
|
SGK primi (%14
+ %1)
|
1.500,00 TL
|
Şahıs sigorta primi
|
1.000,00 TL
|
Safi ücret (gelir vergisi matrahı)
|
7.500,00 TL
|
İstisna edilecek matrah (7.500 x %70)
|
5.250,00 TL
|
Vergiye tabi matrah
|
2.250,00 TL
|
Hesaplanan gelir vergisi
|
337,50 TL
|
Asgari geçim indirimi tutarı
|
191,88 TL
|
Ödenecek gelir vergisi
|
145,62 TL
|
(6) 193 sayılı Kanunun 29 uncu maddesinin birinci
fıkrasının (2) numaralı bendinde yapılan düzenlemeye göre, subay, astsubay,
erbaş ve erlere ve ordu hizmetinde bulunan sivil makinistlere, uçuş, dalış
gibi hizmetleri dolayısıyla verilen tazminatlar, gündelikler, ikramiyeler
ve zamlar ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarında uçuş maksadıyla
görevlendirilen, hava aracının sevk ve idaresiyle görevli pilotlar ile uçuş
esnasında uçak içinde hizmet veren personele fiilen uçuş hizmetleri ve
kanuni veya iş merkezi Türkiye’de bulunan müesseselerde denizaltına dalış
yapanlara fiilen dalış hizmetleri dolayısıyla yapılan aynı mahiyetteki
ödemelere ilişkin istisna uygulaması önceden olduğu şekilde devam
etmektedir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
İnternet ve Benzeri Elektronik Ortamlar Üzerinden
Yapılan
Satışlarda
Esnaf Muaflığı
Yasal
düzenleme
MADDE 4 – (1) 7162 sayılı Kanunun 1 inci maddesi ile 193
sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendine
“işyeri açmaksızın” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya yıl içinde
gerçekleştirilen satış tutarı ilgili yıl için geçerli olan asgari ücretin
yıllık brüt tutarından fazla olmamak üzere, internet ve benzeri elektronik
ortamlar üzerinden” ibaresi eklenmiştir.
(2) Buna göre, 193 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin
birinci fıkrasının (6) numaralı bendinin yürürlükteki hali aşağıdaki
şekildedir.
“6. Evlerde kullanılan dikiş, nakış, mutfak robotu,
ütü ve benzeri makine ve aletler hariç olmak üzere, muharrik kuvvet
kullanmamak ve dışarıdan işçi almamak şartıyla; oturdukları evlerde imal
ettikleri havlu, örtü, çarşaf, çorap, halı, kilim, dokuma mamûlleri,
kırpıntı deriden üretilen mamûller, örgü, dantel, her nevi nakış işleri ve
turistik eşya, hasır, sepet, süpürge, paspas, fırça, yapma çiçek, pul,
payet, boncuk işleme, tığ örgü işleri, ip ve urganları, tarhana, erişte,
mantı gibi ürünleri işyeri açmaksızın veya yıl içinde gerçekleştirilen
satış tutarı ilgili yıl için geçerli olan asgari ücretin yıllık brüt
tutarından fazla olmamak üzere, internet ve benzeri elektronik ortamlar
üzerinden satanlar. Bu ürünlerin, pazar takibi suretiyle satılması ile
ticarî, ziraî veya meslekî faaliyetleri dolayısıyla gelir ve kurumlar
vergisi mükellefi olanların düzenledikleri hariç olmak üzere; düzenlenen
kermes, festival, panayır ile kamu kurum ve kuruluşlarınca geçici olarak
belirlenen yerlerde satılması muaflıktan faydalanmaya engel değildir.”
Evlerde
üretilen ürünlerin satışında esnaf muaflığı
MADDE 5 – (1) 193 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin birinci
fıkrasının (6) numaralı bendi kapsamında, evlerde kendi el emekleri ile
imal ettikleri ürünleri bir işyeri açmaksızın satanlar, esnaf muaflığından
faydalanabilmektedirler.
(2) Bu muaflıktan faydalanılabilmesi için;
a) İmal edilen ürünlerin, 193 sayılı Kanunun 9 uncu
maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendi kapsamında olması,
b) Evlerde kullanılan dikiş, nakış, mutfak robotu,
ütü ve benzeri makine ve aletler hariç olmak üzere, sanayi tipi veya seri
üretim yapabilen makine ve aletlerin kullanılmaması,
c) Dışarıdan işçi çalıştırılmaması,
ç) Ürünlerin işyeri açmaksızın satılması,
d) Ürünlerin, pazar takibi suretiyle satılmaması,
e) Ürünlerin, ticarî, ziraî veya meslekî
faaliyetleri dolayısıyla gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olanların düzenledikleri
kermes, festival ve panayırlarda satılmaması,
f) Ticarî, ziraî veya meslekî kazancı dolayısı ile
gerçek usulde gelir vergisine tâbi olunmaması,
g) Faaliyetin, gelir ve kurumlar vergisi
mükelleflerine bağlılık arz edecek şekilde yapılmaması
gerekmektedir.
(3) Ürünlerin; ticarî, ziraî veya meslekî
faaliyetleri dolayısıyla gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olanların
düzenledikleri hariç olmak üzere, düzenlenen kermes, festival, panayır ile
kamu kurum ve kuruluşlarınca geçici olarak belirlenen yerlerde satılması
muaflıktan faydalanmaya engel değildir.
Evlerde
üretilen ürünlerin internet ve benzeri elektronik ortamlarda satışı
MADDE 6 – (1) 7162 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle
30/1/2019 tarihinden itibaren uygulanmak üzere, 193 sayılı Kanunun 9 uncu
maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendi kapsamında esnaf
muaflığından faydalananların, evlerde imal ettikleri ürünleri, internet ve
benzeri elektronik ortamlarda da satmaları halinde esnaf muaflığından
faydalanmaları mümkün hale getirilmiştir.
(2) Bu muaflıktan faydalanılabilmesi için, internet
ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden yıl içinde gerçekleştirilen satış
tutarının ilgili yıl içinde geçerli olan asgari ücretin yıllık brüt
tutarını aşmaması gerekmektedir.
(3) 193 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin birinci
fıkrasının (6) numaralı bendinde sayılan ürün çeşitlerinden, birden
fazlasının üretilerek internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden
satılması durumunda, satış tutarının ilgili yıl içinde geçerli olan asgari
ücretin yıllık brüt tutarını aşmaması şartı, her bir ürün cinsi için ayrı
ayrı değil tüm ürünlerin toplam satış tutarı için geçerlidir.
(4) Satışların bir kısmının internet ve benzeri
elektronik ortamlar üzerinden, bir kısmının muafiyet kapsamında diğer
şekillerde yapılması halinde, satış tutarının ilgili yıl içinde geçerli
olan asgari ücretin yıllık brüt tutarını aşmaması şartı, sadece internet ve
benzeri elektronik ortamlar üzerinden yapılan satışlar için geçerli olup,
diğer şekillerde yapılan satışlarda tutar sınırlaması bulunmamaktadır.
(5) İnternet ve benzeri elektronik ortamlar
üzerinden yıl içerisinde yapılan satışların ilgili yılda geçerli olan asgari
ücretin yıllık brüt tutarını geçmesi halinde, esnaf muafiyeti kaybedilecek
ve izleyen takvim yılı başı itibarıyla gelir vergisi mükellefiyeti tesis
edilecektir.
Örnek 3: 193 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin birinci
fıkrasının (6) numaralı bendi kapsamında esnaf muaflığından yararlanan
Bayan (D), evinde ürettiği tarhana, erişte ve mantıları, kamu kurumlarınca
düzenlenen kermes, festival, panayırlarda ve internet üzerinden satışa
aracılık eden bir platform aracılığıyla satmaktadır.
Bayan (D)’nin, 2019 takvim yılında internet
üzerinden yapmış olduğu satış tutarı 25.000 TL, diğer satış tutarı ise
10.000 TL dir.
Bayan (D), internet üzerinden yapmış olduğu satış
tutarı olan 25.000 TL, 2019 yılı için belirlenen yıllık asgari ücretin brüt
tutarı olan 30.700,80 TL’yi aşmadığından, muafiyetten faydalanmaya devam
edecektir.
Örnek 4: 193 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin birinci
fıkrasının (6) numaralı bendi kapsamında esnaf muaflığından yararlanan Bay
(E), evinde ürettiği hediyelik turistik eşyaları belediye tarafından
belirlenen geçici bir stantta ve internet üzerinden satmaktadır.
Bay (E)’nin 2019 takvim yılında internet üzerinden
yapmış olduğu satış tutarı 35.000 TL, diğer satış tutarı ise 15.000 TL dir.
Bay (E), internet üzerinden yapmış olduğu satış tutarı
olan 35.000 TL, 2019 yılı için belirlenen yıllık asgari ücretin brüt tutarı
olan 30.700,80 TL yi aştığından, muafiyetini kaybedecek ve 1/1/2020
tarihinden itibaren gelir vergisi mükellefi olacaktır.
Evlerde
üretilen ürünlerin internet ve benzeri elektronik ortamlarda satışında
vergi tevkifatı ve belgelendirme
MADDE 7 – (1) 193 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin son
fıkrasında, “Bu muaflığın, 94 üncü madde uyarınca tevkif suretiyle kesilen
vergiye şümulü yoktur.” hükmü yer almaktadır. Aynı Kanunun 94 üncü
maddesinin birinci fıkrasında vergi tevkifatı yapmak zorunda olanlar ile
tevkifata tabi tutulacak ödemeler belirtilmiş ve aynı fıkranın (13)
numaralı bendinde vergiden muaf esnafa yapılan ödemeler tevkifat kapsamına
alınmış olup, 9 uncu maddenin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinde yer
alan emtia bedelleri veya bu emtianın imalinde ödenen hizmet bedelleri
üzerinden yapılacak tevkifat oranı 6/6/2012 tarihli ve 2012/3322 sayılı
Bakanlar Kurulu Kararı ile %2 olarak belirlenmiştir.
(2) Tevkifat yapmakla sorumlu olanlar tarafından,
193 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendi
kapsamında, vergiden muaf esnaftan internet ve benzeri elektronik ortamlar
üzerinden veya muafiyet kapsamında diğer şekillerde satın alınan mallar
için yapılan ödemeler üzerinden, aynı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (13) numaralı bendinin (a) alt bendi uyarınca %2 oranında
tevkifat yapılması gerekmektedir.
(3) Esnaf muaflığından yararlananlardan yapılan
alışların tamamının gider pusulası ile belgelendirilmesi esas olmakla
birlikte, münhasıran internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden
satın alınan mallar için yapılan ödemelere ilişkin olmak üzere, gider
pusulasında bulunması gereken bilgileri (imza hariç) ihtiva eden banka
dekontları ile de belgelendirilmesi mümkündür.
Örnek 5: 193 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin birinci
fıkrasının (6) numaralı bendi kapsamında esnaf muaflığından yararlanan
Bayan (F), evinde ürettiği hasır, sepet, süpürge, paspas, fırça ve yapma
çiçekleri, kamu kurumlarınca düzenlenen kermes, festival, panayırlarda ve
internet üzerinden satışa aracılık eden bir platform aracılığıyla
satmaktadır.
Bayan (F), internet üzerinden ticari kazancı
nedeniyle gerçek usulde gelir vergisi mükellefi olan Bay (G)’ye 2.000 TL ve
(H) A.Ş.’ye 3.000 TL lik satış yapmıştır.
Bay (G) ve (H) şirketi tarafından Bayan (F)’den
satın alınan ürünlerin, gider pusulası veya gider pusulasında bulunması
gereken bilgileri ihtiva eden banka dekontuna istinaden belgelendirilmesi
ve yapılan ödemeler üzerinden 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (13) numaralı bendinin (a) alt bendi uyarınca da gelir vergisi
tevkifatı yapılması gerekmektedir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Tazminat
Ödemelerinde İstisna Uygulaması
Yasal
düzenleme
MADDE 8 – (1) 7162 sayılı Kanunun 2 nci maddesi ile 193
sayılı Kanunun tazminat ve yardımlarda gelir vergisi istisnasını düzenleyen
25 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“1. Ölüm, engellilik ve hastalık sebebiyle verilen
tazminat ve yardımlar ile 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı İşsizlik
Sigortası Kanunu uyarınca ödenen işsizlik ödeneği ve 22/5/2003 tarihli ve
4857 sayılı İş Kanununa göre ödenen işe başlatmama tazminatı;”
İstisnanın
kapsamı
MADDE 9 – (1) 7162 sayılı Kanunun 2 nci maddesi ile 193
sayılı Kanunun 25 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde
yapılan değişiklik ile hizmet erbabına ölüm, engellilik ve hastalık gibi
durumlarda ödenen tazminat ve yardımlara uygulanan gelir vergisi istisnası
aynen korunmuş, gelir vergisinden istisna edilen işsizlik nedeniyle verilen
tazminatlar ile işe başlatmama tazminatlarının hangi tazminatlar olduğuna
açıklık getirilmiştir.
(2) 193 sayılı Kanunun 25 inci maddesinin birinci
fıkrasının (1) numaralı bendine göre hizmet erbabına;
a) Ölüm, engellilik ve hastalık gibi durumlarda
ödenen tazminat ve yardımlar,
b) 4447 sayılı Kanun uyarınca ödenen işsizlik
ödeneği,
c) 4857 sayılı Kanunun 21 inci maddesine göre
ödenen işe başlatmama tazminatları,
gelir vergisinden istisnadır.
(3) 4447 sayılı Kanun uyarınca sigortalı işsizlere
Kanunda belirtilen şartları taşımaları halinde işsiz kaldıkları dönem için
yine Kanunda belirtilen süre ve miktarda yapılan işsizlik ödeneği ödemeleri
ile 4857 sayılı Kanunun 21 inci maddesine göre, işverence geçerli sebep
gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı mahkemece veya özel
hakem tarafından tespit edilerek feshin geçersizliğine karar verildiğinde,
işçinin başvurusu üzerine işverenin bir ay içinde işe başlatmadığı durumda,
işçiye, en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında ödenen
tazminat istisna kapsamındadır.
(4) 4857 sayılı Kanunun 21 inci maddesine göre,
arabuluculuk faaliyeti sonucunda tarafların, işçinin işe başlatılmaması
konusunda anlaşmaları halinde, iş sözleşmesi feshedilen hizmet erbabına en
çok sekiz aylık ücreti tutarında ödenen işe başlatmama tazminatları da
istisna kapsamındadır.
(5) Karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale
sözleşmesi kapsamında ödenen tazminatlar, iş kaybı tazminatları, iş sonu
tazminatları, iş güvencesi tazminatları gibi çeşitli adlar altında yapılan
ödemeler ve yardımlar ise 193 sayılı Kanunun 25 inci maddesinin birinci
fıkrasının (1) numaralı bendinde düzenlenen istisna kapsamında olmayıp,
aynı maddenin birinci fıkrasının 27/3/2018 tarihinden itibaren uygulanmak
üzere yürürlüğe giren 7103 sayılı Kanunla değişik (7) numaralı bendi
kapsamında değerlendirilecektir.
BEŞİNCİ BÖLÜM
27/3/2018 Tarihinden Önce Karşılıklı Sonlandırma
Sözleşmesi veya İkale Sözleşmesi
Kapsamında Ödenen
Ek Tazminatlar Üzerinden Kesilen Gelir Vergisinin İadesi
Yasal
düzenleme
MADDE 10
– (1) 7162 sayılı Kanunun 4 üncü
maddesi ile 193 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 89 – 27/3/2018 tarihinden önce
karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi kapsamında ödenen
tazminatlar, iş kaybı tazminatları, iş sonu tazminatları, iş güvencesi
tazminatları gibi çeşitli adlar altında yapılan ödemeler ve yardımlar
üzerinden tevkif edilerek tahsil edilen gelir vergisi, hizmet erbabının
düzeltme zamanaşımı süresi içerisinde tarha yetkili vergi dairelerine
başvurmaları ve dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri şartıyla
213 sayılı Vergi Usul Kanununun düzeltmeye ilişkin hükümleri uyarınca red
ve iade edilir.
Bu madde hükümlerinden yararlanmak üzere vazgeçilen
davalarla ilgili olarak yargılama giderleri ve vekâlet ücretine
hükmedilmez.
Hakkında kesinleşmiş yargı kararı bulunan iade
talepleriyle ilgili olarak bu madde hükmü uygulanmaz.
Bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasları
belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilidir.”
İade
talebi ve ibraz edilecek belgeler
MADDE 11
– (1) İade işleminin yapılabilmesi
için yeni başvurularda Ek-1’de yer alan iade talebi dilekçe örneği ile
birlikte, kesintiyi yapmakla sorumlu olan işverenden temin edilen, ikale
sözleşmesi örneği, söz konusu sözleşmeye istinaden yapılan ödemelere
ilişkin kesinti tutarlarını gösterir belge (ücret bordrosu vb.) ve ilgili
vergi dairesince gerekli görülen diğer belge ve bilgilerin ibrazı
zorunludur. Maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki başvurular için de
varsa eksik belgelerin tamamlanması gerekmektedir. Söz konusu hizmet
erbabının iade talebine konu ödemenin işten ayrılma karşılığı yapılan ek
ödeme niteliğinde olduğunu kesin olarak ispatlayan diğer belgeleri de ibraz
etmeleri gerekmektedir.
(2) Madde kapsamında başvuruda bulunabilecek hizmet
erbabı dilekçelerini, elden veya posta yoluyla ilgili vergi dairesine
verebileceği gibi İnteraktif Vergi Dairesi üzerinden elektronik ortamda da
verebilecektir.
(3) İşverenler, iade işleminin yapılabilmesi için,
hizmet erbabı, vekilleri veya ilgili vergi dairesince istenilen bilgi ve
belgeleri, ivedi bir şekilde temin ve ibraz etmekle yükümlüdürler.
İade
uygulaması ve düzeltme taleplerine ilişkin yapılacak işlemler
MADDE 12
– (1) 27/3/2018 tarihinden önce
karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi kapsamında ödenen
tazminatlar, iş kaybı tazminatları, iş sonu tazminatları, iş güvencesi
tazminatları, bonus ödemesi, hizmet ödülü, prim ve ek ödeme gibi çeşitli
adlar altında ödenen ek tazminatlar üzerinden kesilen gelir vergisi, hizmet
erbabının düzeltme zamanaşımı süresi içerisinde tarha yetkili vergi
dairelerine başvurmaları üzerine red ve iade edilecektir.
(2) Tarha yetkili vergi dairesi, işverenin muhtasar
beyanname yönünden mükellefi olduğu vergi dairesi olup, şubeleri nedeniyle
ayrı vergi dairelerinin mükellefi olan işyerlerinde, ilgili şubenin
mükellefi olduğu yer vergi dairesidir.
(3) Madde hükmünden yararlanılabilmesi için birinci
fıkra kapsamındaki ödemelerin 27/3/2018 tarihinden önce yapılmış olması
gerekmektedir. Ayrıca söz konusu ödemeler üzerinden kesilen vergilerin
vergi dairesine ödenmiş olması gerektiği tabiidir.
(4) 213 sayılı Kanunda düzenlenen düzeltme
zamanaşımı süresi dolduktan sonra yapılan başvurular üzerine red ve iade
yapılması söz konusu değildir. Yeni başvurularda 1/1/2014 tarihinden önceki
dönemler zamanaşımına uğradığından, bu dönemlere ilişkin başvurular kabul
edilmeyecektir. Düzeltme zamanaşımı süresi içerisinde yapılmış olması
şartıyla, maddenin yürürlüğe girdiği 30/1/2019 tarihinden önce yapılan ve
düzeltme veya şikayet aşamasında bulunan düzeltme talepleri üzerine de
gerekli red ve iade işlemleri yapılacaktır.
(5) Düzeltme talepleri üzerine red ve iade
işlemlerinin yapılabilmesi için bu iade işlemlerine ilişkin dava açılmaması
şarttır. Vergi dairesince iade işlemi yapıldıktan sonra her ne sebeple
olursa olsun bu iade işleminden dolayı dava açılması halinde, yapılmış olan
iade haksız iade kapsamında değerlendirilecek ve iade edilen tutarlar ceza
ve faiz uygulanmak suretiyle geri alınacaktır.
Dava
aşamasında bulunan iade talepleri
MADDE 13
– (1) 213 sayılı Kanunda
düzenlenen düzeltme zamanaşımı süresi içerisinde düzeltme başvurusunda
bulunmuş ve düzeltme talebi kabul edilmediği için dava açmış olan hizmet
erbabının, mahkemelerde ihtilafı devam eden (henüz kesinleşmeyen)
davalarından feragat etmeleri ve buna ilişkin ilgili mahkemeden feragat
ettiklerini gösterir şerhli dilekçe örneğini veya bu belge temin
edilemediği takdirde mahkemenin feragat nedeniyle davanın reddine dair
vereceği karar örneğini, tarha yetkili vergi dairesine ibraz etmeleri
kaydıyla gerekli red ve iade işlemleri yapılacaktır.
(2) Bu madde hükümlerinden yararlanmak üzere
vazgeçilen davalarla ilgili olarak idare veya davacı lehine ya da aleyhine
yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmeyecektir.
(3) 213 sayılı Kanunda düzenlenen düzeltme
zamanaşımı süresi dolduktan sonra yapılmış olan düzeltme başvurularının
reddi üzerine dava açmış ve mahkemelerde ihtilafı devam eden hizmet
erbabına, davalarından feragat edip etmediklerine bakılmaksızın red ve iade
yapılması mümkün olmayıp, mahkemelerce verilen kararlara göre işlem tesis
edilecektir.
(4) Hakkında kesinleşmiş yargı kararı bulunan iade
talepleriyle ilgili olarak kesinleşen yargı kararına göre işlem tesis
edilmesi gerekmekte olup, verilen kararlar aleyhine olan hizmet erbabının,
yeniden düzeltme başvurusunda bulunmak suretiyle madde ile getirilen
düzenlemeden faydalanması mümkün değildir.
(5) Davasından feragat etmek suretiyle iade
talebinde bulunan hizmet erbabınca, bu Tebliğin 11 inci maddesinin birinci
fıkrasında belirtilen belgelerden daha önce ibraz edilmemiş olanların da
tamamlanması gerekmektedir.
İade
kapsamındaki ödemeler
MADDE 14
– (1) Düzenleme kapsamında
yapılacak iadeler, 27/3/2018 tarihinden önce karşılıklı sonlandırma
sözleşmesi ve ikale sözleşmesi gibi sözleşmeler kapsamında ödenen
tazminatlar, iş kaybı tazminatları, iş sonu tazminatları, iş güvencesi
tazminatları, bonus ödemesi, hizmet ödülü, ek ödeme gibi çeşitli adlar
altında yapılan ve ek tazminat niteliğinde olan ödemelerden kesilen gelir
vergisiyle sınırlı bulunmaktadır.
(2) Karşılıklı sonlandırma sözleşmesi ve ikale
sözleşmesinde, işten ayrılma nedeniyle verildiği açık olan ek tazminat niteliğindeki
ödemelerin ücret bordrosunda değişik adlarla (prim, iyi niyet ödemesi,
teşekkür ödemesi, bonus, paket ödemesi, Ek-1, Ek-2 vb.) görünmesi, bu
ödemeler üzerinden kesilen vergilerin iadesine engel teşkil etmeyecektir.
(3) Karşılıklı sonlandırma sözleşmesi ve ikale
sözleşmesinde ayrı ayrı görünmekle birlikte, kıdem tazminatı, ihbar
tazminatı, prim, ek ödeme ve izin ücreti gibi ödemelerin, ücret bordrosunda
(ikale tazminatı, ek ödeme, ek tazminat ve paket ödemesi gibi adlarla)
toplu bir halde gösterildiği durumlarda ise, toplam ödeme içerisindeki ek
tazminat ödemesinin belirlenmesi ve bu tutara isabet eden verginin
iadesinin sağlanması gerekmektedir.
(4) Karşılıklı sonlandırma sözleşmesi ve ikale
sözleşmesinde yer verilen veya bu sözleşmeler kapsamında yapılan ödemelerin
dahil edildiği ilgili ayın ücret bordrosunda yer alan ve ek tazminat
niteliğinde olmayan ihbar tazminatı, normal ücret, mesai ücreti, resmi
tatil ücreti, yıllık izin ücreti, yol ücreti, yemek ücreti, sigorta
ödemeleri, sosyal yardımlar, geçmiş veya mevcut dönemdeki çalışmalar
karşılığı yapılan hizmet primi ve ikramiye ödemeleri ile ücret kapsamında
olan benzeri ödemelerden kesilen gelir vergisinin iade edilmesi söz konusu
değildir.
27/3/2018
tarihinden sonra yapılan ödemeler
MADDE 15 – (1) 27/3/2018 tarihinden (bu tarih dahil) sonra
düzenlenen sözleşmeler ile bu tarihten önce düzenlenmiş olmakla birlikte
öngörülen ek tazminat ödemesinin 27/3/2018 tarihinden (bu tarih dahil)
sonra yapıldığı durumlarda, geçici madde hükmünden faydalanılması mümkün
değildir.
(2) Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 303)’nde
ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, 27/3/2018 tarihinden sonra hizmet
erbabına ödenen kıdem tazminatı ve ikale sözleşmesine istinaden yapılan ek
tazminat ödemesi toplamının, hizmet erbabının çalıştığı süre dikkate
alınarak hesaplanan en yüksek Devlet memuruna ödenen azami emekli ikramiyesini
aşmayan kısmının gelir vergisinden istisna edilmesi ve bu tutar üzerinden
vergi kesintisi yapılmaması gerekmekte olup, istisna limitini aşan ek tazminat
ödemelerinin ise ücret olarak vergilendirilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla,
27/3/2018 tarihinden sonra hizmet erbabına ödenen ve istisna limitini aşan
ek tazminat ödenmelerinden kesilen vergilerin iadesi mümkün değildir.
ALTINCI BÖLÜM
Çeşitli ve Son Hükümler
303 Seri
No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde yapılan değişiklik
MADDE 16
– (1) 11/6/2018 tarihli ve 30448
sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No:
303)’nin 11 inci maddesindeki Örnek 11’in birinci cümlesinde yer alan “15
yıl” ibaresi “10 yıl” olarak değiştirilmiştir.
Yürürlük
MADDE 17
– (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde
yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 18
– (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine
ve Maliye Bakanı yürütür.
Eki için tıklayınız
|