Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi
Başkanlığı)’ndan:
VERGİ VE DİĞER BAZI
ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA
İLİŞKİN 7143 SAYILI
KANUN GENEL TEBLİĞİ
(SERİ NO: 1)
I- AMAÇ, KAPSAM, DAYANAK VE TANIMLAR
11/5/2018
tarihli ve 7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden
Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun
18/5/2018 tarihli ve 30425 sayılı
Resmi Gazete’de yayımlanmış ve yapılandırmaya ilişkin hükümleri yayımı
tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Bu
Tebliğ ile 7143 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin Bakanlığımıza verdiği
yetkiye istinaden, Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince takip edilen amme
alacakları, il özel idareleri ile belediyeler ve Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlıklarına
(YİKOB) ait alacakların
yapılandırılması, matrah ve vergi artırımı, işletme kayıtlarının düzeltilmesine
ilişkin hükümlerinin uygulanmasına dair usul ve esaslar belirlenmiştir.
Kanunun
1 inci maddesinin ikinci fıkrasında, Kanun uygulamasında vergi, beyanname
ve Yİ-ÜFE aylık değişim oranlarının;
- Vergi:
213 sayılı Kanun kapsamına giren vergi, resim ve harçları,
-
Beyanname: vergi tarhına esas olan beyanname ve bildirimleri,
- Yİ-ÜFE
aylık değişim oranları: Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) her ay için
belirlediği 31/12/2004 tarihine kadar toptan eşya
fiyatları endeksi (TEFE) aylık değişim oranlarını, 1/1/2005 tarihinden
itibaren üretici fiyatları endeksi (ÜFE) aylık değişim oranlarını, 1/1/2014
tarihinden itibaren yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) aylık değişim
oranlarını, 1/11/2016 tarihinden itibaren aylık %0,35 oranını (bu Kanunun
yayımlandığı ay dâhil),
ifade
ettiği hükme bağlanmıştır.
Bu
Tebliğde, vergi, beyanname ve Yİ-ÜFE aylık değişim oranları, 7143 sayılı
Kanunda tanımlandığı şekilde kullanılmıştır.
A- MALİYE BAKANLIĞINA BAĞLI
TAHSİL DAİRELERİNCE TAKİP EDİLEN AMME ALACAKLARI
7143 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci
fıkrasının (a), (b), ve (c) bentlerinde; Maliye Bakanlığına bağlı tahsil
dairelerince takip edilen amme alacaklarından Kanun kapsamına alınan
alacaklar düzenlenmiş, (ç) bendinde de işletme kayıtlarının düzeltilmesine
ilişkin düzenlemelerin Kanun kapsamında olduğu hükme bağlanmıştır. Bu
hükümler çerçevesinde Kanun kapsamına giren alacaklar, tür ve dönemler
itibarıyla aşağıda açıklanmıştır.
1- Alacağın Türü ve Dönemi
a) 213 sayılı Vergi Usul Kanunu Açısından
(1) Alacağın türü
7143 sayılı Kanunun kapsamına, 4/1/1961
tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu kapsamına giren vergiler ve vergi
cezaları ile bunlara bağlı gecikme faizleri, gecikme zamları gibi fer’i
alacaklar girmektedir.
(2) Alacağın dönemleri
Kanun
kapsamına giren vergiler, vergilendirme dönemleri itibarıyla aşağıda
açıklanmıştır.
i)
31/3/2018 tarihinden (bu tarih dâhil) önceki
dönemlere, beyana dayanan vergilerde ise bu tarihe kadar verilmesi gereken
beyannamelere ilişkin vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme
faizleri, gecikme zamları Kanun kapsamındadır.
Konuya
ilişkin açıklamalar aşağıda yer almaktadır.
- Vergilendirme
dönemi 15 gün olan mükellefiyetler
Vergilendirme
döneminin bitim tarihi ve beyanname verme süresinin son günü Mart/2018 ayı
ve öncesine rastlayan dönemler kapsama girmekte, dönemin bitim tarihi
Mart/2018 ayına rastlamakla beraber beyanname verme süresinin son günü Nisan/2018
ayına sirayet edenler kapsama girmemektedir.
Örneğin, 1-15 Mart 2018 vergilendirme dönemine ait
petrol ve doğalgaz ürünlerine ilişkin özel tüketim vergisinin vergilendirme
döneminin bitim tarihi ile beyanname verme süresinin son günü Mart/2018
ayına rastladığından kapsama girmekte, 16-31 Mart 2018 vergilendirme dönemi
ise dönemin bitim tarihi Mart/2018 ayında olmakla birlikte beyanname verme
süresi Nisan/2018 ayına sirayet ettiğinden kapsama girmemektedir.
Aynı
şekilde, 1-15 Mart 2018 tarihleri arasında noterler tarafından tahsil
edilen ve dönemi izleyen 7 nci iş günü mesai
saati bitimine kadar ilgili vergi dairesine yatırılması gereken noter
harçları kapsama girmekte, buna karşılık 16-31 Mart 2018 dönemine ilişkin
olanlar kapsama girmemektedir.
- Vergilendirme dönemi aylık olarak belirlenen
mükellefiyetler
Şubat/2018
vergilendirme dönemi ve önceki dönemler kapsama girmekte, Mart/2018
vergilendirme dönemi ise kapsama girmemektedir.
Örneğin,
Şubat/2018 dönemi katma değer vergisi kapsama girmekte, Mart/2018 dönemi
katma değer vergisinin dönemi Mart/2018 itibarıyla sonlanmakla birlikte
beyanname verme süreleri Nisan/2018 ayına rastladığından kapsama
girmemektedir.
- Vergilendirme
dönemi 3 aylık olarak belirlenen mükellefiyetler
Vergilendirme
döneminin bitim tarihi ve beyanname verme süresinin son günü Mart/2018 ayı
ve öncesine rastlayan dönemler kapsama girmekte, Mart/2018 ayından sonraya
rastlayanlar kapsama girmemektedir.
Örneğin,
10-11-12/2017 dönemi (3 aylık) gelir (stopaj) vergisi ve katma değer
vergisi kapsama girmekte, 1-2-3/2018 dönemine (3 aylık) ilişkin gelir
(stopaj) vergisi ve katma değer vergisinin dönemi Mart/2018 itibarıyla
sonlanmakla birlikte beyanname verme süreleri Nisan/2018 ayına
rastladığından kapsama girmemektedir.
Ayrıca,
Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt
bendi gereğince, gelir ve kurumlar vergisine mahsuben 2018 yılında ödenmesi
gereken geçici vergi de Kanun kapsamında değildir.
- Yıllık beyanname
ile beyan edilen gelir ve kurumlar vergisi mükellefiyetleri
Vergilendirme
dönemi yıllık olan vergilerde, beyanname verme süresi 31/3/2018
tarihine (bu tarih dâhil) kadar olan vergiler Kanun kapsamındadır. Buna
göre, 2017 takvim yılına ilişkin gelir vergisi beyannamesi 31/3/2018 tarihine kadar verildiğinden bu vergi Kanun
kapsamında olduğu halde Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (a)
bendinin (1) numaralı alt bendi gereğince, 31/3/2018 tarihinden sonra
ödenmesi gereken gelir vergisi taksitleri Kanun kapsamına girmemektedir.
Kurumlar vergisi beyannamesi Nisan/2018 ayı içinde verildiğinden 2017
yılına ilişkin kurumlar vergisi ise Kanun kapsamında değildir.
Özel
hesap dönemine tabi olan mükellefler bakımından, özel hesap döneminin sona
erdiği tarih ve beyanname verme süresinin son günü 31/3/2018
tarihinden (bu tarih dâhil) önce olanlar kapsama girmekte, bu tarihten
sonra olanlar ise kapsama girmemektedir. Özel hesap dönemine ait
beyannamenin 31/3/2018 tarihinden önce verilmesi
durumunda, 31/3/2018 tarihinden sonraya isabet eden gelir vergisi
taksitlerinin kapsama girmeyeceği tabiidir.
2018
yılı kıst dönemlerine ilişkin olup vergi mevzuatı
gereği 2018 yılı içinde verilmesi gereken yıllık gelir ve kurumlar vergisi
beyannamelerinden, beyanname verme süresinin son günü 31/3/2018
tarihinden (bu tarih dâhil) önce olanlar kapsama girmektedir. Aynı şekilde,
tasfiye dönemine ilişkin olarak verilmesi gereken beyannamelerden kanuni
beyanname verme süresi 31/3/2018 tarihinden (bu
tarih dâhil) önce olanlar kapsama girmektedir.
- Veraset ve intikal
vergisi mükellefiyetleri
Bu vergi
türünde, beyanname verme süresinin son günü 31/3/2018
tarihinden (bu tarih dâhil) önce olanlar kapsama girmektedir.
- Harç
mükellefiyetleri
2/7/1964
tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununa göre alınan harçlar genel olarak
işlem anında beyanname alınmaksızın tahakkuk ettirilerek tahsil
edilmektedir. Bununla birlikte, harçlar da 213 sayılı Kanun hükümlerine
göre tarhiyata konu olabilmektedir.
492
sayılı Kanuna göre gayrimenkullerin devir ve iktisap işlemleri nedeniyle
ödenmesi gereken harç tutarı ile ilgili olarak devir ve iktisap tarihinden
sonra tarhiyat yapılabilmektedir. Bu çerçevede, 31/3/2018
tarihi ve bu tarihten önce gerçekleştirilen devir ve iktisap işlemleri nedeniyle,
tarh edilip kesinleşmiş bulunan ya da ihtilaflı olan alacaklar ile Kanunun
yayımı tarihinden önce inceleme ve tarhiyat safhasında bulunan işlemler
Kanunun kapsamına girmektedir. Aynı şekilde, 31/3/2018
tarihi ve bu tarihten önce gerçekleştirilen devir ve iktisap işlemleri
nedeniyle Kanunun 4 üncü maddesinin onuncu fıkrası kapsamında pişmanlıkla
ya da kendiliğinden beyanda bulunulması da mümkündür.
492
sayılı Kanunun 28 inci maddesi uyarınca tahsili gereken karar ve ilam
harçları ile aynı Kanunun (8) sayılı tarifesi uyarınca tahsil edilen yıllık
harçlardan, Kanunun yayımı tarihi itibarıyla vadesi geldiği hâlde ödenmemiş
olan ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunanlar kapsama girmektedir.
- Ücretlilerde asgari
geçim indirimi
Ücretlilerde
asgari geçim indirimi nedeniyle ilgililer veya işverenler adına tarh ve
tahakkuk ettirilen gelir vergisi ve bu vergiye bağlı cezalar Kanun
kapsamındadır. Bu alacaklar için de 31/3/2018
tarihi esas alınacak, aylık ya da üç aylık vergilendirme dönemleri için
yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde Kanun kapsamına girip girmediği
tespit edilecektir.
ii) 2018 yılına ilişkin
olarak 31/3/2018 tarihinden (bu tarih dâhil) önce
tahakkuk eden vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri,
gecikme zamları Kanun kapsamındadır.
2018
yılına ilişkin olarak 31/3/2018 tarihinden (bu
tarih dâhil) önce tahakkuk eden motorlu taşıtlar vergisi, yıllık harçlar gibi
alacaklar Kanunun kapsamına girmektedir.
Ancak,
Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (2) numaralı alt
bendi gereğince, 2018 yılı için tahakkuk eden motorlu taşıtlar vergisi
ikinci taksiti bu Kanun kapsamında değildir.
18/2/1963
tarihli ve 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinin
altıncı fıkrası gereğince, yıl içinde ilk defa kayıt ve tescil edilen
taşıtlara ilişkin olup, kayıt ve tescilin yapıldığı tarih 31/3/2018
tarihinden (bu tarih dâhil) önce olanlara ilişkin tahakkuk eden motorlu
taşıtlar vergisinin birinci taksiti Kanun kapsamına girmekte, bu tarihten
sonra olanlar ise girmemektedir.
2018
yılına ilişkin olarak yıllık tahakkuk etmesi gereken motorlu taşıtlar
vergisi için yapılan tarhiyatlardan 31/3/2018
tarihine kadar tahakkuk edenler kapsama girmektedir. Ancak, 31/3/2018 tarihinden sonra tahakkuk edenler kapsama
girmemektedir.
492
sayılı Kanuna bağlı (8) sayılı tarife uyarınca tahsil edilen ve 2018 yılına
ilişkin olarak 31/3/2018 tarihinden (bu tarih
dâhil) önce tahakkuk eden yıllık harçlar kapsama girmektedir.
iii) 31/3/2018
tarihinden (bu tarih dâhil) önce yapılan tespitlere ilişkin olarak kesilen
vergi aslına bağlı olmayan vergi cezaları Kanun kapsamındadır.
Vergi
aslına bağlı olmayan vergi cezalarında 31/3/2018
tarihinden (bu tarih dâhil) önce yapılan tespitlere ilişkin olarak kesilen ve Kanunun
yayımı tarihi itibarıyla; kesinleştiği hâlde ödenmemiş ya da ödeme süresi
geçmemiş, dava açılmış veya dava açma süresi geçmemiş ya da tespit edildiği
hâlde ceza ihbarnameleri düzenlenmemiş veya düzenlendiği hâlde tebliğ
edilmemiş olanlar kapsam dâhilindedir.
Örneğin;
Şubat/2018 dönemine ait olup 31/3/2018 tarihi saat
00:00’a kadar elektronik ortamda verilmesi gereken mal ve hizmet alımlarına
ilişkin bildirim formu (Form Ba) ile mal ve
hizmet satışlarına ilişkin bildirim formunun (Form Bs)
bu tarihte verilmemesine ilişkin tespitler en erken bu tarihin bittiği
00:00 saatinden sonra dolayısıyla 1/4/2018 tarihinde yapılabileceğinden, bu
tespitlere ilişkin vergi aslına bağlı olmayan vergi cezaları Kanun
kapsamına girmemektedir. Şubat/2018 döneminden önceki dönemlere ait söz
konusu bildirimler nedeniyle kesilmesi gereken cezalar ise Kanun kapsamına
girmektedir.
Diğer
taraftan, vergi aslına bağlı olarak kesilen vergi cezalarında ise verginin
ait olduğu dönem dikkate alınarak kapsama girip girmediği tespit
edilecektir.
b) Kapsama Giren İdari
Para Cezaları
Kanun
kapsamına;
- 21/6/1927 tarihli ve 1111 sayılı Askerlik Kanunu,
- Mülga 11/2/1950 tarihli ve 5539 sayılı Karayolları Genel
Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun,
- 10/6/1983 tarihli ve 2839 sayılı Milletvekili Seçimi
Kanunu,
- 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik
Kanunu,
- 18/1/1984 tarihli ve 2972 sayılı Mahalli İdareler ile
Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun,
- 23/5/1987 tarihli ve 3376 sayılı Anayasa
Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanun,
- Mülga 13/4/1994 tarihli ve 3984 sayılı Radyo ve
Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun,
- 10/7/2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu,
- 25/4/2006 tarihli ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri
Kanunu,
- 25/6/2010 tarihli ve 6001 sayılı Karayolları Genel
Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun,
- 15/2/2011 tarihli ve 6112 sayılı Radyo ve
Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun,
hükümlerine göre 31/3/2018 tarihinden (bu tarih dâhil) önce verilen idari para
cezaları girmektedir.
7143
sayılı Kanun hükümlerine göre, söz konusu idari para cezalarından, 31/3/2018 tarihinden (bu tarih dâhil) önce verilen ve Kanunun yayımı tarihi
itibarıyla kesinleştiği hâlde ödenmemiş veya ödeme süresi geçmemiş ya da
dava açılmış veya dava açma süresi geçmemiş olanlar kapsam dâhilindedir. 31/3/2018 tarihinden önce verilmekle birlikte 7143
sayılı Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ilgilisine tebliğ edilmemiş idari
yaptırım kararlarına konu idari para cezaları Kanunun kapsamına
girmemektedir.
c) 6183
sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun Kapsamında Takip
Edilen Diğer Alacaklar
21/7/1953
tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun
kapsamında takip edilen ve 7143 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamında olan alacaklardan, bu Kanunun yayımı tarihi
itibarıyla kesinleşmiş olup, vadesi geldiği hâlde ödenmemiş ya da ödeme
süresi henüz geçmemiş olan asli ve fer’i amme alacaklarından takip için
vergi dairelerine intikal edenler Kanun kapsamındadır.
Kanunun
1 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamına;
- Ecrimisiller,
- Kaynak
Kullanımını Destekleme Fonu (KKDF) alacakları,
-
Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu (DFİF) alacakları,
- Yüksek
Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu tarafından verilen öğrenim ve katkı kredisi
alacakları,
-
Doğrudan gelir desteği ödemelerinden geri alınması gereken alacaklar,
- 30/6/1934 tarihli ve 2548 sayılı Ceza Evleriyle Mahkeme
Binaları İnşası Karşılığı Olarak Alınacak Harçlar ve Mahkümlara
Ödettirilecek Yiyecek Bedelleri Hakkında Kanuna göre doğan yiyecek
bedelleri,
gibi
alacaklardan vergi dairelerine takip için intikal etmiş olanlar
girmektedir.
Ayrıca, 28/3/2002 tarihli ve 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç
Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında olup, vergi dairelerine
takip için intikal etmiş olan amme alacakları 7143 sayılı Kanun
kapsamındadır.
6183
sayılı Kanunun 58 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca hesaplanan %10
oranındaki zam, 68 inci maddesinin üçüncü fıkrası ile 79 uncu maddesinin
dördüncü fıkrası uyarınca hesaplanan %10 oranındaki tazminatlar asli alacak
olarak dikkate alınmak suretiyle Kanun kapsamında yapılandırılacaktır.
Ancak,
Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince 6183 sayılı Kanun kapsamında
takip edilen;
- Adli
ve idari para cezaları (Kanun kapsamına giren idari para cezaları hariç),
- Mülga 7/3/1954 tarihli ve 6326 sayılı Petrol Kanununa
istinaden alınan Devlet hissesi ve Devlet hakkı ile 30/5/2013 tarihli ve
6491 sayılı Türk Petrol Kanununa istinaden alınan Devlet hissesi,
- Mülga 22/6/1956 tarihli ve 6747 sayılı Şeker Kanununa
istinaden alınan şeker fiyat farkı,
- Mülga 10/9/1960 tarihli ve 79 sayılı Milli Korunma Suçlarının
Affına, Milli Korunma Teşkilat, Sermaye ve Fon Hesaplarının Tasfiyesine ve
Bazı Hükümler İhdasına Dair Kanuna istinaden alınan akaryakıt fiyat
istikrar payı ve akaryakıt fiyat farkı,
- 4/6/1985 tarihli ve 3213 sayılı Maden Kanununa istinaden
alınan Devlet hakkı ve özel idare payı ile madencilik fonu,
- Mülga 10/8/1993 tarihli ve 491 sayılı Denizcilik
Müsteşarlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile
26/9/2011 tarihli ve 655 sayılı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye
istinaden alınan kılavuzluk ve römorkörcülük hizmet payları,
7143
sayılı Kanun kapsamı dışında tutulmuştur.
2- İşletme Kayıtlarının
Düzeltilmesi
7143
sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde “ç) İşletmede
mevcut olduğu hâlde kayıtlarda yer almayan emtia, makine, teçhizat,
demirbaşlar ile kayıtlarda yer aldığı hâlde işletmede bulunmayan emtia,
kasa mevcudu ve ortaklardan alacakların beyanı,” hükmüne yer verilerek
işletme kayıtlarının düzeltilmesi ile ilgili düzenlemeler Kanun kapsamına
alınmış ve Kanunun 6 ncı maddesinde konuya
ilişkin hükümlere yer verilmiştir.
B- İL ÖZEL İDARELERİNCE TAKİP
EDİLEN AMME ALACAKLARI
7143
sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi gereğince, il
özel idarelerinin vadesi 31/3/2018 tarihinden (bu
tarih dâhil) önce olduğu hâlde bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla
ödenmemiş bulunan ve 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen asli ve fer’i
amme alacakları Kanunun kapsamına girmektedir.
Ancak,
aynı bent ile il özel idarelerinin, idari para cezası ve 3213 sayılı
Kanundan kaynaklanan özel idare payı alacakları Kanun kapsamı dışında
tutulmuştur.
C- BELEDİYELERCE TAKİP EDİLEN ALACAKLAR
7143 sayılı
Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) ve (ğ) bentleri ile
belediyelerin anılan Kanun kapsamına giren alacakları sayılmış olup bu
alacaklar aşağıda belirtilmiştir.
1- 213 sayılı Kanun Kapsamına Giren Alacaklar
- 31/3/2018 tarihinden (bu tarih dâhil) önceki dönemlere, beyana dayanan vergilerde ise bu tarihe kadar verilmesi gereken
beyannamelere ilişkin vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme
faizleri, gecikme zamları,
- 2018 yılına ilişkin olarak 31/3/2018
tarihinden (bu tarih dâhil) önce
tahakkuk eden vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri,
gecikme zamları,
kapsama girmektedir.
Belediyelerin 213 sayılı Kanun kapsamına giren
alacaklarının dönemleri bu Tebliğin (I/A-1-a) bölümünde açıklandığı şekilde
tespit edilecektir.
Örneğin, Şubat/2018 dönemine ait ilan ve reklam
vergisi kapsama girmekte, Mart/2018 dönemine ait ilan ve reklam vergisi ise
beyannamenin Nisan/2018 ayında verilmesi gerektiğinden kapsama
girmemektedir. Aynı şekilde, Şubat/2018 dönemine ait haberleşme vergisi
kapsama girmekte, Mart/2018 dönemine ait haberleşme vergisi ise kapsama
girmemektedir.
7143 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinin (1) numaralı alt
bendi gereğince, 2018 yılına ilişkin
tahakkuk eden emlak vergisi, emlak vergisi üzerinden hesaplanan taşınmaz
kültür varlıklarının korunmasına katkı payı ile işyeri ve diğer şekillerde
kullanılan binalara ait çevre temizlik vergisi Kanun kapsamına girmemektedir.
Ayrıca, 2018 yılına ilişkin olarak 31/3/2018 tarihinden önce yıllık olarak tahakkuk eden ve
26/5/1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 16 ncı maddesine istinaden belediye meclislerince taksitle
ödenmesi uygun görülen ilan ve reklam vergisi kapsama girmektedir.
Diğer taraftan, 2464 sayılı Kanun gereğince, alınan
yol harcamalarına katılma payı, kanalizasyon harcamalarına katılma payı ve
su tesisleri harcamalarına katılma payından oluşan belediye alacaklarından 31/3/2018 tarihinden önce tahakkuk edenler Kanun
kapsamındadır.
2- 6183 sayılı Kanun Kapsamına Giren Alacaklar
Belediyelerin
bu Tebliğin (I/C-1) bölümünde açıklanan alacaklarının yanı sıra, 6183
sayılı Kanun kapsamında takip edilen ve vadesi 31/3/2018
tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu hâlde 7143 sayılı Kanunun yayımı
tarihi itibarıyla ödenmemiş olan asli ve fer’i amme alacakları da Kanun
kapsamına alınmıştır.
Ancak, 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilmekle
birlikte belediyelerce verilen idari para cezaları ile 2464 sayılı Kanunun
mükerrer 97 nci maddesinin (b) fıkrası gereğince,
belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde faaliyet gösteren maden
işletmelerince 3213 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinde yer alan paylara
ilaveten belediyelere ödenmesi gereken paylar Kanun kapsamı dışında
tutulmuştur.
3- Belediyelerin Ücret Alacakları
7143
sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinin (2)
numaralı alt bendinde, 2464 sayılı Kanunun 97 nci
maddesine göre tahsili gereken ve vadesi 31/3/2018
tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu hâlde Kanunun yayımı tarihi itibarıyla
ödenmemiş olan ücret alacakları ile bunlara bağlı fer’i alacaklar da
Kanunun kapsamına alınmıştır.
Örneğin,
mükellefin talebi üzerine inşaat sahasında meydana
gelen yıkım artığı malzemenin belediyece kaldırılması ve taşınması
hizmetine ilişkin belediyelere 2464 sayılı Kanunun 97 nci
maddesinin verdiği yetkiye istinaden ödenmesi gereken ücretin vadesi 31/3/2018 tarihinden (bu tarih dâhil) önce ise Kanun
kapsamına girmekte, bu tarihten sonra ise girmemektedir.
4- Belediyelerin Su, Atık Su ve Katı Atık Ücreti
Alacakları
7143
sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinin (3)
numaralı alt bendi ile 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı
Belediye Kanunu kapsamındaki belediyelerin, su abonelerinden olan ve vadesi
31/3/2018 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu hâlde Kanunun yayımı
tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan su, atık su ve katı atık ücreti alacakları
ile bunlara bağlı fer’i alacakları (sözleşmelerde düzenlenen her türlü ceza
ve zamlar dâhil) Kanun kapsamındadır.
Örneğin,
su kullanım dönemi 15 Şubat 2018 ila 15 Mart 2018 olan su alacağının
faturada yer alan son ödeme tarihi Mart/2018 ayı içerisine rastladığı
takdirde Kanun kapsamına girmekte, Nisan/2018 ayına rastladığı takdirde
Kanun kapsamına girmemektedir.
5- Büyükşehir Belediyelerinin Katı Atık Ücreti
Alacakları
7143
sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinin (4)
numaralı alt bendi ile büyükşehir belediyelerinin 9/8/1983
tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanununun 11 inci maddesine göre vadesi
31/3/2018 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu hâlde bu Kanunun yayımı
tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan katı atık ücreti alacakları ile bunlara
bağlı fer’i alacakları (sözleşmelerde düzenlenen her türlü ceza ve zamlar
dâhil) Kanun kapsamındadır.
6- Büyükşehir Belediyeleri Su
ve Kanalizasyon İdarelerinin Su ve Atık Su Alacakları
7143
sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendinde, 20/11/1981 tarihli ve 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon
İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun kapsamındaki
büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerinin alacaklarına
yönelik düzenleme yapılmış ve bu idarelerin vadesi 31/3/2018 tarihinden (bu
tarih dâhil) önce olduğu hâlde Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş
bulunan su ve atık su bedeli alacakları ile bu alacaklara bağlı faiz, gecikme
faizi, gecikme zammı gibi fer’i alacakları (sözleşmelerde düzenlenen her
türlü ceza ve zamlar dâhil) Kanun kapsamına alınmıştır.
Ç- YİKOB’LARCA TAKİP EDİLEN
TAŞINMAZ KÜLTÜR VARLIKLARININ KORUNMASINA KATKI PAYI ALACAKLARI
7143 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci
fıkrasının (h) bendinde, YİKOB’ların
belediyelerden olan ve vadesi 31/3/2018 tarihinden
(bu tarih dâhil) önce olduğu hâlde Kanunun yayımı tarihi itibarıyla
ödenmemiş bulunan taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payı ile
buna bağlı fer’i alacakları Kanun
kapsamına alınmıştır.
II- KESİNLEŞMİŞ ALACAKLARA İLİŞKİN HÜKÜMLER
7143 sayılı Kanunun 2 nci maddesi ile Maliye Bakanlığına, il özel idarelerine, belediyelere ve YİKOB’lara bağlı tahsil dairelerince takip edilen
kesinleşmiş amme alacakları ile belediyelerin ve büyükşehir belediyeleri su
ve kanalizasyon idarelerine kesinleşmiş bazı alacaklarının yapılandırılmasına
ilişkin düzenlemeler yapılmıştır.
Madde kapsamına tür ve dönem açısından Kanun
kapsamına alınmış olan ve bu Tebliğin (I) numaralı bölümünde yer verilen
tüm alacaklar girmektedir.
A- BAŞVURU SÜRESİ VE ŞEKLİ
7143 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendinde, ilgili maddelerde yer alan özel hükümler saklı kalmak
kaydıyla Kanundan yararlanmak için yapılacak başvuruların süreleri
belirlenmiş ve Kanunun yayımı tarihini izleyen ikinci ayın sonuna kadar
ilgili idareye başvuruda bulunulması şartı getirilmiştir.
Buna göre, Maliye
Bakanlığına, il özel idarelerine, belediyelere, büyükşehir belediyelerine, YİKOB’lara, büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon
idarelerine bağlı tahsil dairelerine olan ve Kanunun 2 nci
maddesi kapsamına giren alacakları bu madde kapsamında ödemek isteyen
borçluların 31 Temmuz 2018 tarihine
(bu tarih dâhil) kadar borçlu bulundukları tahsil dairelerine yazılı olarak
başvurmaları gerekmektedir.
Maliye
Bakanlığına bağlı vergi dairelerine olan borçları için Kanun hükümlerinden
yararlanmak isteyen borçlular, bağlı bulundukları vergi dairesine doğrudan
başvurabilecekleri gibi posta yoluyla veya Başkanlığımız internet adresi (www.gib.gov.tr)
ya da e-devlet (www.turkiye.gov.tr)
üzerinden başvuruda bulunabileceklerdir.
Ayrıca,
borçlular motorlu taşıtlar vergisi ve/veya taşıtla ilişkili idari para
cezaları için bulundukları ildeki/ilçedeki motorlu taşıtlar vergisini
tahsile yetkili vergi dairelerine de başvuru yapabileceklerdir. Bu takdirde,
ödeme planları mükelleflerin bağlı oldukları vergi daireleri tarafından
tanzim edilecek ve mükelleflere ödeme planları müracaat ettikleri vergi
dairesinde imza karşılığında elden, gerekli şartların bulunması koşuluyla (www.gib.gov.tr)
internet adresi üzerinden doğrudan verilebilecektir.
Bu Tebliğ ekinde yer alan başvuru dilekçeleri (Ek:2/A, 2/B, 2/C, 2/D), Maliye
Bakanlığına bağlı vergi dairelerine ödenecek kesinleşmiş alacaklar için
madde hükmünden yararlanmak isteyen borçlularca kullanılmak üzere düzenlenmiş
olup alacaklı diğer idarelerce örneğe uygun başvuru dilekçelerinin
hazırlanarak borçluların kullanımına sunulması icap etmektedir.
Borçluların birden
fazla vergi dairesine olan borçları için Kanundan yararlanmak istemeleri
hâlinde, her bir vergi dairesine ayrı ayrı
başvurmaları gerekmektedir.
213 ve
6183 sayılı Kanunlar ile diğer kanunlarda yer alan sorumluluk düzenlemeleri
nedeniyle mirasçılar, kefiller, şirket ortakları ve kanuni temsilciler gibi
amme borçlusu sayılan kişiler sorumlu oldukları tutarlar dikkate alınarak
ilgili vergi dairesine yazılı başvuru yapmak suretiyle 7143 sayılı Kanun
hükümlerinden yararlanabileceklerdir. Dolayısıyla bu kişilerin Kanundan
yararlanabilmek için Gelir İdaresi Başkanlığının internet adresi üzerinden
başvurmaları mümkün bulunmamaktadır.
Borçlular,
madde kapsamına giren toplam borçları için madde hükmünden
yararlanabilecekleri gibi talep ettikleri dönem ve türler açısından da
Kanundan yararlanabileceklerdir. Ancak, motorlu taşıtlar vergisi
mükelleflerinin, her bir taşıt itibarıyla hesaplanacak toplam borç tutarı
için başvuruda bulunmaları zorunludur.
7143 sayılı Kanunun 2 nci
maddesinin beşinci fıkrasında yer alan hüküm gereğince, Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olup
bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla yargı kararı ile kesinleştiği hâlde
Vergi Mahkemesi/Bölge İdare Mahkemesi/Danıştay Kararına Göre Vergi/Ceza
İhbarnamesinin mükellefe tebliğ edilmemiş olması nedeniyle ödeme süresi
oluşmamış alacaklar için maddeden yararlanmak isteyen mükellefler başvuru
dilekçesinde bu hususu ayrıca belirteceklerdir.
Diğer
taraftan, 6183 sayılı Kanunun 5 inci maddesi kapsamında vergi dairelerince
Gümrük ve Ticaret Bakanlığına bağlı tahsil daireleri adına niyabeten takip edilen alacaklar için vergi dairelerine
başvurulması mümkün bulunmayıp, bu yöndeki taleplerin ilgili gümrük
idaresine yapılması gerekmektedir.
7143
sayılı Kanunun 2 nci maddesinin onuncu fıkrası
gereğince, Kanun hükümlerinden yararlanmanın şartlarından birisi de dava
açılmaması, açılmış davalardan vazgeçilmesi ve kanun yollarına
başvurulmaması olduğundan, bu madde hükümlerinden yararlanmak üzere
başvuran borçluların, takip ve tahsilat
işlemlerinden dolayı açtıkları davalardan da (ihtirazi
kayıtla verilen beyannameye konu alacaklar için Kanundan yararlanmak
isteyenlerin alacağa ilişkin olarak açmış oldukları davalar dâhil)
vazgeçmeleri gerekmektedir.
Öte
yandan, elektronik ortamda Kanundan yararlanmak için başvuruda bulunan
borçluların, yararlanmak istedikleri borçlarıyla ilgili davalar bulunması
hâlinde ilgili vergi dairesine ayrıca yazılı olarak da başvurmaları
şarttır.
B- ALACAK TUTARININ TESPİTİ
7143
sayılı Kanunun 2 nci maddesinde, Kanun kapsamında
yapılandırılarak ödenecek tutarın tespitinde uygulanacak esaslar belirlenmiş
ve alacak asılları üzerinden hesaplanan faiz, gecikme faizi, gecikme zammı
gibi fer’i amme alacakları yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları
kullanılarak hesaplanacak Yİ-ÜFE tutarının alacak asılları ile birlikte
ödenmesi kuralı getirilmiştir.
Madde
kapsamında, yapılandırılarak ödenecek alacakların tespitinde aşağıda
yapılan açıklamaların dikkate alınması gerekmektedir.
1- Yİ-ÜFE Tutarının Hesaplanması
Yİ-ÜFE
tutarı, fer’i alacaklar için esas alınan hesaplama yöntemleri kullanılarak
tespit edilecektir.
Yİ-ÜFE
tutarının hesaplanmasında, 213 sayılı Kanuna göre hesaplanan gecikme faizi
ve 6183 sayılı Kanuna göre hesaplanan gecikme zammının hesaplama yöntemi ve
hesaplama süreleri değiştirilmeyecek, sadece aylık gecikme faizi/gecikme
zammı oranı yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları kullanılacaktır.
Yİ-ÜFE
tutarı, gecikme faizi veya gecikme zammı dışında Kanun kapsamına giren
diğer fer’i alacaklar yerine de hesaplanabilmektedir. Bu durumda da ilgili
fer’i alacağın hesaplama yöntemi kullanılarak ödenecek Yİ-ÜFE tutarı bulunacaktır.
Ayrıca,
Yİ-ÜFE tutarı, 31/10/2016 tarihine kadar (bu tarih
dâhil) TÜİK’in her ay için belirlediği aylık
değişim oranları, 1/11/2016 tarihinden itibaren Kanunun yayımlandığı Mayıs
2018 ayı dâhil geçen süreye her ay için aylık %0,35 oranı esas alınmak
suretiyle hesaplanacaktır.
Yİ-ÜFE
hesaplamalarında ilk aya ilişkin esas alınacak Yİ-ÜFE aylık değişim oranı,
alacağın vadesinin rastladığı ay için açıklanmış olan orandır. Alacağın
vade tarihinin ayın son günü olması hâlinde de hesaplamalarda başlangıç
oranı olarak kullanılacak Yİ-ÜFE aylık değişim oranı, vade tarihinin
rastladığı ay için belirlenmiş oran olacaktır.
TÜİK
tarafından, Ocak/1980 ayından Ekim/2016 ayına kadar açıklanan Yİ-ÜFE aylık
değişim oranları ile 1/11/2016 tarihinden itibaren
esas alınacak aylık oran ekli tabloda (Ek:1) yer almaktadır.
Yİ-ÜFE
tutarlarının tespitinde kullanılacak olan Yİ-ÜFE aylık değişim oranlarının
eksi değer çıkması durumunda bu oranlar da hesaplamada eksi değer olarak
dikkate alınacaktır. Hesaplamaya konu döneme ilişkin olarak Yİ-ÜFE aylık
değişim oranlarının toplamı eksi değer olduğu takdirde alacak asılları
üzerinden hesaplanan fer’iler yerine alınması gereken Yİ-ÜFE tutarı sıfır
kabul edilecektir.
Örnek
1- 15/9/2016 vadeli bir verginin Kanunun yayımı tarihi
itibarıyla ödenmemiş olması hâlinde bu vergiye %28,0934 oranında
hesaplanması gereken gecikme zammı yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları
toplamı aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.
Yİ-ÜFE Oranı
ve Hesaplanacak Süre
SÜRE
|
ESAS
ALINACAK ORAN (%)
|
16/9/2016 - 15/10/2016 için
|
Eylül ayına ait Yİ-ÜFE oranı
|
0,29
|
16/10/2016 - 15/11/2016 için
|
Ekim ayına ait Yİ-ÜFE oranı
|
0,84
|
16/11/2016 - 15/12/2016 için
|
Kasım ayına ait Yİ-ÜFE oranı
|
0,35
|
16/12/2016 - 15/1/2017 için
|
Aralık ayına ait Yİ-ÜFE oranı
|
0,35
|
16/1/2017 - 15/2/2017 için
|
Ocak ayına ait Yİ-ÜFE oranı
|
0,35
|
16/2/2017 - 15/3/2017 için
|
Şubat ayına ait Yİ-ÜFE oranı
|
0,35
|
16/3/2017 - 15/4/2017 için
|
Mart ayına ait Yİ-ÜFE oranı
|
0,35
|
16/4/2017 - 15/5/2017 için
|
Nisan ayına ait Yİ-ÜFE oranı
|
0,35
|
16/5/2017 - 15/6/2017 için
|
Mayıs ayına ait Yİ-ÜFE oranı
|
0,35
|
16/6/2017 - 15/7/2017 için
|
Haziran ayına ait Yİ-ÜFE oranı
|
0,35
|
16/7/2017 - 15/8/2017 için
|
Temmuz ayına ait Yİ-ÜFE oranı
|
0,35
|
16/8/2017 - 15/9/2017 için
|
Ağustos ayına ait Yİ-ÜFE oranı
|
0,35
|
16/9/2017 - 15/10/2017 için
|
Eylül ayına ait Yİ-ÜFE oranı
|
0,35
|
16/10/2017 - 15/11/2017 için
|
Ekim ayına ait Yİ-ÜFE oranı
|
0,35
|
16/11/2017 - 15/12/2017 için
|
Kasım ayına ait Yİ-ÜFE oranı
|
0,35
|
16/12/2017 - 15/1/2018 için
|
Aralık ayına ait Yİ-ÜFE oranı
|
0,35
|
16/1/2018 - 15/2/2018 için
|
Ocak ayına ait Yİ-ÜFE oranı
|
0,35
|
16/2/2018 - 15/3/2018 için
|
Şubat ayına ait Yİ-ÜFE oranı
|
0,35
|
16/3/2018 - 15/4/2018 için
|
Mart ayına ait Yİ-ÜFE oranı
|
0,35
|
16/4/2018 - 15/5/2018 için
|
Nisan ayına ait Yİ-ÜFE oranı
|
0,35
|
16/5/2018 - 17/5/2018 için
|
Mayıs ayına ait Yİ-ÜFE oranı (2 gün)
[(0,35/100)/30x100]x2*
|
0,0234
|
TOPLAM
Yİ-ÜFE ORANI
|
7,4534
|
*Gecikme zammının ay kesrine isabet eden günleri
için Yİ-ÜFE tutarının hesaplanmasında, ilgili ay Yİ-ÜFE aylık değişim oranı 30’a
bölünmek suretiyle (Yİ-ÜFE aylık değişim oranı/100/30=) bulunacak günlük
oran kullanılacaktır. Bulunacak rakamın virgülden sonraki 6 hanesi
hesaplamalarda kullanılacak olup, 7 nci ve devam
eden hanelerde bir sayı bulunması hâlinde 6 ncı
hane bir üst sayıya tamamlanacak ve bulunan rakam 100 sayısı ile çarpılmak
suretiyle günlük Yİ-ÜFE oranı bulunacaktır. Bulunan günlük oran geçen gün
sayısı ile çarpılarak ay kesrine isabet eden toplam Yİ-ÜFE oranı
bulunacaktır.
Toplam
Yİ-ÜFE aylık değişim oranı ile vergi aslı çarpılmak suretiyle gecikme zammı
yerine ödenmesi gereken Yİ-ÜFE tutarı hesaplanacaktır.
Bu
tutar, vergi aslı ile toplanarak madde hükmüne göre yapılandırılan alacak
tutarı bulunacaktır.
Örnek
2- 28/2/2017 vadeli bir
verginin Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş olması hâlinde bu
vergiye %20,3939 oranında hesaplanması gereken gecikme zammı yerine toplam
Yİ-ÜFE oranı aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.
Yİ-ÜFE Oranı
ve Hesaplanacak Süre
SÜRE
|
ESAS
ALINACAK ORAN (%)
|
1/3/2017 - 31/3/2017
için
|
Şubat ayına ait Yİ-ÜFE oranı
|
0,35
|
1/4/2017 - 30/4/2017
için
|
Mart ayına ait Yİ-ÜFE oranı
|
0,35
|
1/5/2017 - 31/5/2017
için
|
Nisan ayına ait Yİ-ÜFE oranı
|
0,35
|
1/6/2017 - 30/6/2017
için
|
Mayıs ayına ait Yİ-ÜFE oranı
|
0,35
|
1/7/2017 - 31/7/2017
için
|
Haziran ayına ait Yİ-ÜFE oranı
|
0,35
|
1/8/2017 - 31/8/2017
için
|
Temmuz ayına ait Yİ-ÜFE oranı
|
0,35
|
1/9/2017 - 30/9/2017
için
|
Ağustos ayına ait Yİ-ÜFE oranı
|
0,35
|
1/10/2017 - 31/10/2017
için
|
Eylül ayına ait Yİ-ÜFE oranı
|
0,35
|
1/11/2017 - 30/11/2017
için
|
Ekim ayına ait Yİ-ÜFE oranı
|
0,35
|
1/12/2017 - 31/12/2017
için
|
Kasım ayına ait Yİ-ÜFE oranı
|
0,35
|
1/1/2018 - 31/1/2018
için
|
Aralık ayına ait Yİ-ÜFE oranı
|
0,35
|
1/2/2018 – 28/2/2018
için
|
Ocak ayına ait Yİ-ÜFE oranı
|
0,35
|
1/3/2018 - 31/3/2018
için
|
Şubat ayına ait Yİ-ÜFE oranı
|
0,35
|
1/4/2018 - 30/4/2018
için
|
Mart ayına ait Yİ-ÜFE oranı
|
0,35
|
1/5/2018 - 17/5/2018
için
|
Nisan ayına ait Yİ-ÜFE oranı (17 gün)
[(0,35/100)/30x100]x17
|
0,1989
|
TOPLAM
Yİ-ÜFE ORANI
|
5,0989
|
Toplam
Yİ-ÜFE aylık değişim oranı ile vergi aslı çarpılmak suretiyle gecikme zammı
yerine ödenmesi gereken Yİ-ÜFE tutarı hesaplanacaktır.
Bu
tutar, vergi aslı ile toplanarak madde hükmüne göre yapılandırılan alacak
tutarı bulunacaktır.
Yİ-ÜFE
Tutarının Hesaplanmasında Esas Alınacak Diğer Hususlar;
Gecikme
zammının günlük olarak hesaplanması gerektiği hallerde, bu sürelere
uygulanması gereken Yİ-ÜFE aylık değişim oranı da Seri:A
Sıra No:1 Tahsilat Genel Tebliğinde yapılan düzenlemeler çerçevesinde
günlük olarak bulunacaktır.
6183
sayılı Kanunun 51 inci maddesinde yer alan asgari gecikme zammı tutarı,
gecikme zammı yerine alınacak Yİ-ÜFE tutarı için de uygulanacaktır.
6183
sayılı Kanunun 52 nci maddesine göre gecikme
zammı tatbik süresini durduran iflas ve aciz halleri söz konusu ise gecikme
zammı uygulanmayan süreye Yİ-ÜFE aylık değişim oranı da uygulanmayacak, bu
hallerin varlığı Yİ-ÜFE uygulanan süreyi de durduracaktır.
6183
sayılı Kanunun 53 üncü maddesi uyarınca, belediye sınırları dışındaki
köylerde tahsildarlar tarafından tahsil edilen ve tahsildarın ilk uğradığı
zaman ödeme yapılmadığı takdirde %10 oranında uygulanan gecikme zammı
yerine, tahsildarın ilk uğradığı aydaki Yİ-ÜFE aylık değişim oranı
uygulanacaktır.
2-
Kanunun Yayımı Tarihi İtibarıyla Kesinleşmiş ve Vadesi Geldiği Hâlde
Ödenmemiş Vergiler
Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamına, Kanunun kapsadığı
dönemlere ilişkin kesinleşmiş olup, Kanunun yayımlandığı 18/5/2018 tarihi (bu tarih dâhil) itibarıyla
vadesi geldiği hâlde ödenmemiş vergiler girmektedir.
Madde
kapsamında ödenecek alacak tutarının tespiti için vergi asıllarına;
- vade
tarihinden, Kanunun yayımı tarihine kadar geçen süre için gecikme zammı
yerine,
- daha
önce hesaplanmış gecikme faizi olması hâlinde, bu faizin hesaplandığı süre
dikkate alınarak, gecikme faizi yerine,
Yİ-ÜFE
aylık değişim oranları esas alınarak Yİ-ÜFE tutarı hesaplanacaktır.
Yİ-ÜFE
tutarı, vergi aslı ile toplanarak madde hükmüne göre yapılandırılan alacak
tutarı bulunacaktır.
Yapılandırılan
alacak tutarının, Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde vergi
aslına ilişkin gecikme zammı, gecikme faizi, vergi aslına bağlı vergi
cezaları ile bu cezalara uygulanan gecikme zamlarının tamamının tahsilinden
vazgeçilecektir.
Örnek 3- 26/10/2016 vadeli 7.200 TL katma değer vergisi süresinde ödenmemiştir. Bu
Kanunun yayımı tarihine kadar 1.885,01 TL gecikme zammı hesaplanmıştır.
Kanunun yayımı tarihi itibarıyla toplam borç tutarı 9.085,01 TL’dir.
Bu
Kanundan yararlanmak üzere başvuruda bulunulması hâlinde, vergi aslına
uygulanan gecikme zammı yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları kullanılarak
Yİ-ÜFE tutarı hesaplanacaktır.
Buna
göre, gecikme zammının hesaplandığı süre, gecikme zammı tutarı, gecikme
zammı yerine uygulanacak toplam Yİ-ÜFE oranı ve Yİ-ÜFE tutarı aşağıdaki
şekilde olacaktır.
Gecikme Zammı Hesaplanan Süre
|
Alacak Aslı Tutarı
(TL)
|
Toplam Gecikme Zammı Oranı
|
Gecikme Zammı Tutarı
(TL)
|
Toplam Yİ-ÜFE Oranı
|
Yİ-ÜFE Tutarı
(TL)
|
27/10/2016 - 17/5/2018
|
7.200
|
%26,1807
|
1.885,01
|
%7,0357
|
506,57
|
Buna
göre, ödenecek tutar ile tahsilinden vazgeçilen alacak tutarı aşağıdaki
gibi olacaktır.
Ödenecek
Tutar
|

|

|
|
Katma Değer Vergisi
|
:
|
7.200,00 TL
|
|
Yİ-ÜFE Tutarı (Vergi Aslına Uygulanan Gecikme
Zammı Yerine)
|
:
|
506,57 TL
|
|
TOPLAM
|
:
|
7.706,57 TL
|
|
Tahsilinden
Vazgeçilen Alacaklar
|

|

|
Vergi Aslına Uygulanan Gecikme Zammı
|
:
|
1.885,01 TL
|
|
|
|
|
|
|
Yukarıda
belirtilen şekilde hesaplanan toplam 7.706,57 TL tutarın Kanunda öngörülen
süre ve şekilde ödenmesi hâlinde, toplam 1.885,01 TL tutarındaki alacağın
tahsilinden vazgeçilecektir.
Örnek 4-
2014 vergilendirme dönemine ilişkin olarak 25/3/2015
tarihine kadar elektronik ortamda verilmesi gereken yıllık gelir vergisi
beyannamesi verilmemiştir. Yapılan inceleme sonucunda, 2014 dönemi için
63.000 TL gelir vergisi tarh edilmesi ve bir kat vergi ziyaı
cezası ile 1.300 TL özel usulsüzlük cezası kesilmesi gerektiği tespit
edilmiştir. Vergi/ceza ihbarnamesi 25/5/2016
tarihinde mükellefe tebliğ edilmiştir. İnceleme sonucu yapılan bu tarhiyat 24/6/2016 tarihinde tahakkuk etmiş ve Kanunun yayımı
tarihine kadar herhangi bir ödemede bulunulmamıştır. Bu tarhiyata göre
tahakkuk eden vergi, vergi ziyaı cezası, özel
usulsüzlük cezası, gecikme faizi ve gecikme zamları şu şekildedir.
Gelir Vergisi
|
:
|
63.000,00 TL
|
Vergi Ziyaı Cezası
|
:
|
63.000,00 TL
|
Özel Usulsüzlük Cezası
|
:
|
1.300,00 TL
|
Gecikme Faizi
|
:
|
10.584,00 TL
|
Vergi Aslına Uygulanan Gecikme Zammı
|
:
|
19.198,68 TL
|
Vergi Ziyaı Cezasına
Uygulanan Gecikme Zammı
|
:
|
19.198,68 TL
|
TOPLAM
|
|
176.281,36 TL
|
Bu
maddeden yararlanmak üzere başvuruda bulunulması hâlinde, ödenecek tutar
ile tahsilinden vazgeçilen alacak tutarları aşağıdaki gibi olacaktır.
Vergi
aslına bağlı olmaksızın kesilmiş olan ve madde kapsamına giren vergi
cezalarının maddeden yararlanılarak ödenmek istenmesi hâlinde, Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince
bu cezaların %50’sinin ödenmesi durumunda, cezanın geri kalan %50’sinin
tahsilinden vazgeçilecektir.
Vergi
aslına uygulanan gecikme faizi ve gecikme zammı ile vergi ziyaı cezasına uygulanan gecikme zammı yerine Yİ-ÜFE
aylık değişim oranları kullanılarak, Yİ-ÜFE tutarı hesaplanacaktır.
Buna
göre, örnek olayda gecikme faizinin hesaplandığı süre, gecikme faizi
tutarı, bu sürelere ilişkin toplam Yİ-ÜFE oranları ve Yİ-ÜFE tutarları
aşağıda gösterilmiştir.

|
Gecikme Faizi Hesaplanan Süre
|
Alacak Aslı Tutarı
(TL)
|
Toplam Gecikme Faizi Oranı
|
Gecikme Faizi Tutarı (TL)
|
Toplam Yİ-ÜFE Oranı
|
Yİ-ÜFE Tutarı
(TL)
|
I. Taksit
|
1/4/2015 - 24/6/2016
|
31.500
|
%19,60
|
6.174
|
%5,35
|
1.685,25
|
II. Taksit
|
1/8/2015 - 24/6/2016
|
31.500
|
%14
|
4.410
|
%1,51
|
475,65
|
TOPLAM
|

|
63.000
|

|
10.584
|

|
2.160,90
|
Gecikme
zammının hesaplandığı süre, gecikme zammı tutarı, gecikme zammı yerine
uygulanacak toplam Yİ-ÜFE oranları ve Yİ-ÜFE tutarı aşağıdaki şekildedir.
Gecikme Zammı Hesaplanan Süre
|
Alacak Aslı Tutarı
(TL)
|
Toplam Gecikme Zammı Oranı
|
Gecikme Zammı Tutarı
(TL)
|
Toplam Yİ-ÜFE Oranı
|
Yİ-ÜFE Tutarı
(TL)
|
25/7/2016 - 17/5/2018
|
63.000
(Gelir
V.)
|
%30.4741
|
19.198,68
|
%7,6391
|
4.812,63
|
25/7/2016 - 17/5/2018
|
63.000
(Vergi
Ziyaı Cezası)
|
%30.4741
|
19.198,68
|
-----
|
-----
|
Ödenecek
Tutar
|
|
|
Gelir Vergisi
|
:
|
63.000,00 TL
|
Özel Usulsüzlük Cezası (1.300 x %50=)
|
:
|
650,00 TL
|
Yİ-ÜFE Tutarı (Gecikme Faizi Yerine)
|
:
|
2.160,90 TL
|
Yİ-ÜFE Tutarı (Vergi Aslına Uygulanan Gecikme
Zammı Yerine)
|
:
|
4.812,63 TL
|
TOPLAM
|
:
|
70.623,53 TL
|
Tahsilinden
Vazgeçilen Alacaklar
|
|
|
Vergi Ziyaı Cezası
|
:
|
63.000,00 TL
|
Özel Usulsüzlük Cezası (1.300 x %50=)
|
:
|
650,00 TL
|
Gecikme Faizi
|
:
|
10.584,00 TL
|
Vergi Aslına Uygulanan Gecikme Zammı
|
:
|
19.198,68 TL
|
Vergi Ziyaı Cezasına
Uygulanan Gecikme Zammı
|
:
|
19.198,68 TL
|
TOPLAM
|
:
|
112.631,36 TL
|
Yukarıda
belirtilen şekilde hesaplanan toplam 70.623,53 TL’nin Kanunda öngörülen
süre ve şekilde ödenmesi durumunda, toplam 112.631,36 TL tutarındaki
alacağın tahsilinden vazgeçilecektir.
3- Kanunun
Yayımı Tarihi İtibarıyla
Kesinleşmiş ve Ödeme Süresi Henüz Geçmemiş Vergiler
7143 sayılı
Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (a)
bendinde, Kanunun yayımlandığı 18/5/2018 tarihi
itibarıyla (bu tarih dâhil) kesinleştiği hâlde ödeme süresi henüz geçmemiş
bulunan alacaklar için de Kanun hükmünden yararlanılabileceği
belirtilmiştir.
Buna göre,
muhtelif şekillerde kesinleşen ve Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödeme
süresi henüz geçmemiş olan alacaklar hakkında, aşağıda açıklanan hususlar
ve bu Tebliğin önceki bölümlerinde yer alan açıklamalar dikkate alınarak
işlem tesis edilecektir.
a) 213 sayılı Kanunun Uzlaşma Hükümlerine Göre
Kesinleşen Alacaklar
7143 sayılı Kanunun yayımlandığı 18/5/2018 tarihi itibarıyla (bu tarih dâhil) 213
sayılı Kanunun gerek uzlaşma gerekse tarhiyat öncesi uzlaşma hükümlerinden
yararlanılarak uzlaşma sağlanmış ancak ödeme süresi henüz geçmemiş borcu
olan mükellefler, uzlaşma sonucu tahakkuk eden vergi ve ceza tutarları ile
hesaplanan gecikme faizleri dikkate alınarak Kanun hükümlerinden
yararlanabileceklerdir.
Örnek 5- 24/8/2017 tarihinde verilmesi gereken katma değer
vergisi beyannamesi süresinde verilmemiştir. Mükellefin defter ve belgeleri
üzerinde yapılan inceleme sonucu adına 50.000 TL katma değer vergisi tarh
edilerek bir kat vergi ziyaı cezası ile 1.400 TL
özel usulsüzlük cezası kesilmesi gerektiği tespit edilmiştir. Buna ilişkin
vergi/ceza ihbarnamesi 19/3/2018 tarihinde mükellefe
tebliğ edilmiştir.
Mükellef,
16/4/2018 tarihinde uzlaşma talebinde bulunmuş,
27/4/2018 tarihi uzlaşma günü olarak verilmiş ve aynı gün varılan uzlaşma
sonucuna göre, vergi dairesince aşağıda yazılı tutarlar tahakkuk
ettirilmiştir.
Katma Değer
Vergisi
|
:
|
30.000 TL
|
Vergi Ziyaı Cezası
|
:
|
10.000 TL
|
Özel
Usulsüzlük Cezası
|
:
|
1.400 TL
|
Gecikme Faizi
|
:
|
3.360 TL
|
TOPLAM
|
:
|
44.760 TL
|
Mükellefin
Kanundan yararlanmak üzere başvuruda bulunması hâlinde, Kanunun yayımı
tarihi itibarıyla uzlaşma sonucu tahakkuk eden alacakların henüz ödeme
süresi geçmemiş (vade tarihi: 27/5/2018)
olduğundan, Kanunun 2 nci maddesi hükmüne göre
ödenecek tutar ile tahsilinden vazgeçilen alacak tutarı aşağıdaki şekilde
olacaktır.
Gecikme Faizi Hesaplanan Süre
|
Alacak Aslı Tutarı
(TL)
|
Toplam Gecikme Faizi Oranı
|
Gecikme Faizi Tutarı
(TL)
|
Toplam Yİ-ÜFE Oranı
|
Yİ-ÜFE Tutarı
(TL)
|
27/8/2017-27/4/2018
|
30.000
|
%11.20
|
3.360
|
%2,80
|
840
|
Ödenecek
Tutar
|
|
|
Katma Değer Vergisi
|
:
|
30.000 TL
|
Özel Usulsüzlük Cezası (1.400 x %50=)
|
:
|
700 TL
|
Yİ-ÜFE Tutarı (Gecikme Faizi Yerine)
|
:
|
840 TL
|
TOPLAM
|
:
|
31.540 TL
|
Tahsilinden
Vazgeçilen Alacaklar
|
|
|
Vergi Ziyaı Cezası
|
:
|
10.000 TL
|
Özel Usulsüzlük Cezası (1.400 x %50=)
|
:
|
700 TL
|
Gecikme Faizi
|
:
|
3.360 TL
|
TOPLAM
|
:
|
14.060 TL
|
Yukarıda
belirtilen şekilde hesaplanan toplam 31.540 TL’nin Kanunda öngörülen süre
ve şekilde ödenmesi durumunda, toplam 14.060 TL tutarındaki alacağın
tahsilinden vazgeçilecektir.
b)
213 sayılı Kanunun 376 ncı Maddesinden
Yararlanılarak Ödenecek Alacaklar
213 sayılı
Kanun uyarınca kesilmiş olan vergi cezaları için anılan Kanunun 376 ncı maddesi hükmü uyarınca indirim talebinde bulunulan
ancak, 7143 sayılı Kanunun yayımlandığı 18/5/2018
tarihi itibarıyla (bu tarih hariç) dava açma süresi geçmiş, henüz ödeme
süresi geçmemiş bulunan alacaklar için indirimli ceza tutarları dikkate
alınarak Kanun hükümlerinden yararlanılabilecektir.
Bu safhada bulunan alacaklar için, 213 sayılı
Kanunun 376 ncı maddesine göre indirimli olarak
tahakkuk ettirilen cezanın vergi aslına bağlı olmayan bir ceza ya da
iştirak nedeniyle kesilen vergi ziyaı cezası
olması durumunda ödenecek ceza tutarının 7143 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi hükmüne
göre indirilmiş tutar üzerinden hesaplanmasına dikkat edilecektir.
Örnek 6- 2017
yılına ilişkin belge basım görevi ile ilgili bildirim ödevini yerine
getirmeyen matbaa işletmecisine 800 TL’lik özel usulsüzlük cezası kesilmiş
ve vergi/ceza ihbarnamesi 7/4/2018 tarihinde
tebliğ edilmiştir. Mükellef söz konusu vergi cezası için 213 sayılı Kanunun
376 ncı maddesi hükmünden yararlanmak üzere dava
açma süresinin son günü olan 7/5/2018 tarihinde
vergi dairesine müracaat etmiştir.
Vergi
dairesince mükellefin talebi üzerine cezanın yarısı indirilerek, kalan 400
TL özel usulsüzlük cezası tahakkuk ettirilmiş ve mükellefe cezayı 7/6/2018 tarihine kadar ödemesi gerektiği
bildirilmiştir.
Kanunun
yayımı tarihi itibarıyla ödeme süresi henüz geçmemiş olan bu alacağa
ilişkin Kanundan yararlanmak üzere başvuruda bulunulması hâlinde, 213
sayılı Kanunun 376 ncı maddesi çerçevesinde
hesaplanan 400 TL özel usulsüzlük cezası, 7143 sayılı Kanun hükümlerine
göre %50 oranında indirilerek tahsil edilecektir. Söz konusu cezanın
%50’sine isabet eden (400 x %50=)200 TL’nin Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde, özel usulsüzlük
cezasından kalan 200 TL’nin tahsilinden vazgeçilecektir.
c)
213 sayılı Kanunun 371 inci Maddesinde Yer Alan Pişmanlık Hükümlerine Göre
Beyan Edilen Matrahlar Üzerinden Tahakkuk Eden Alacaklar
7143
sayılı Kanunun yayımlandığı 18/5/2018 tarihi
itibarıyla (bu tarih hariç) pişmanlık hükümlerine göre tahakkuk eden ve
henüz 15 günlük ödeme süresi geçmemiş olan alacaklar için Kanun
hükümlerinden yararlanılabilecektir. Bu takdirde, pişmanlık zammı yerine
Kanunun yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları kullanılarak
Yİ-ÜFE tutarı hesaplanacaktır.
Ancak,
7143 sayılı Kanun hükümlerine göre ödeme yapılmamış olması hâlinde
pişmanlık hükümlerinin ihlal edilmiş sayılacağı tabiidir. Dolayısıyla,
kısmen pişmanlık ihlali olamayacağından borçlular ödedikleri tutar kadar
Kanun hükmünden yararlanamayacaktır.
213 sayılı Kanunun pişmanlık hükümlerine göre
tahakkuk eden ve Kanunun yayımı tarihi itibarıyla 371 inci maddede öngörülen
15 günlük ödeme süresinde ödenmemiş olan vergiler için pişmanlık hükümleri
ihlal edilmiş olacak ve 7143 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin beşinci
fıkrası ve 4 üncü maddesinin üçüncü fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla
vergi asılları ve bunlara hesaplanan gecikme faizi/gecikme zammı Kanunun 2 nci maddesi kapsamında yapılandırılacaktır.
Kanunun yayımı
tarihinden önce pişmanlık talebi ile verilip, ödeme yönünden şartların
ihlal edildiği beyannameler ile kendiliğinden verilen beyannameler için
kesilen ve bu Kanunun yayımı
tarihi itibarıyla dava açma süresi geçmemiş olan vergi cezaları için
Kanunun 3 üncü maddesinde açıklanan hükümlere göre işlem yapılması
gerekmekte olup, vergi aslına bağlı vergi cezaları ile ilgili yapılacak
işlemler bu Tebliğin (IX/5) bölümündeki açıklamalara göre tesis
edilecektir.
Kanunun yayımı
tarihinden önce pişmanlık talebi ile verilip, ödeme yönünden şartların
ihlal edildiği beyannameler ile kendiliğinden verilen beyannameler için
kesilen veya kesilecek olan ve bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla tebliğ edilmemiş olan
vergi cezaları için Kanunun 4 üncü maddesinde açıklanan hükümlere göre
işlem yapılması gerekmekte olup, vergi aslına bağlı vergi cezaları ile
ilgili yapılacak işlemler bu Tebliğin (IX/5) bölümündeki açıklamalara göre
tesis edilecektir.
Örnek 7- Temmuz/2017
vergilendirme dönemine ilişkin elektronik ortamda verilmesi gereken katma
değer vergisi beyannamesi 14/5/2018 tarihinde
pişmanlıkla verilmiş, bunun üzerine 15.000 TL vergi tahakkuk etmiş ve
alacağın vadesi 29/5/2018 tarihi olarak oluşmuştur. Ayrıca, beyannamenin
süresinde verilmemesi nedeniyle 1.400 TL tutarında özel usulsüzlük cezası
kesilerek aynı gün mükellefe tebliğ edilmiştir.
Kanunun
yayımı tarihi itibarıyla ödeme süresi henüz geçmemiş olan bu alacağa
ilişkin maddeden yararlanmak üzere başvuruda bulunulması hâlinde, madde
hükmüne göre ödenecek tutar ile tahsilinden vazgeçilen alacak tutarı aşağıdaki
gibi olacaktır.
Pişmanlık Zammı Hesaplanan Süre*
|
Alacak Aslı Tutarı
(TL)
|
Pişmanlık
Zammı
Oranı
|
Pişmanlık
Zammı Tutarı
(TL)
|
Yİ-ÜFE
Hesaplanacak
Süre
|
Toplam Yİ-ÜFE Oranı
|
Yİ-ÜFE Tutarı
(TL)
|
27/8/2017-
17/5/2018
|
15.000
|
%12,60
|
1.890
|
27/8/2017-
17/5/2018
|
%3,15
|
472,50
|
* Pişmanlık zammının hesabında
Kanunun yayımı tarihi esas alınmıştır.
Ödenecek Tutar
|
|
|
Katma Değer Vergisi
|
:
|
15.000,00 TL
|
Damga Vergisi
|
:
|
38,80 TL
|
Yİ-ÜFE Tutarı (Pişmanlık Zammı Yerine)
|
:
|
472,50 TL
|
TOPLAM
|
:
|
15.511,30 TL
|
Tahsilinden Vazgeçilen Alacaklar
|
|
|
Pişmanlık Zammı (Katma Değer Vergisi için)
|
:
|
1.890,00 TL
|
Yukarıda
belirtilen 15.511,30 TL’nin Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi
hâlinde, 1.890 TL’nin tahsilinden vazgeçilecektir.
Mükellefe
kesilmiş olan 1.400 TL tutarındaki özel usulsüzlük cezasına ilişkin
vergi/ceza ihbarnamesinin 14/5/2018 tarihinde
tebliğ edilmiş olması ve 7143 sayılı Kanunun yayımlandığı 18/5/2018 tarihi
itibarıyla 30 günlük dava açma süresinin geçmemiş olması nedeniyle bu ceza
için Kanunun 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendi hükmünden yararlanılması
mümkün bulunmaktadır.
Mükellefçe,
yapılandırılan tutarın tamamının 7143 sayılı Kanun hükümlerine göre
ödenmemesi hâlinde, pişmanlık hükümleri ihlal edilmiş sayılacak ve Kanun
hükmünden yararlanılamayacaktır.
ç)
213 sayılı Kanun Uyarınca İkmalen, Re’sen ya da İdarece Yapılan Tarhiyata İlişkin Olarak
Dava Açılmaksızın Kesinleşen Alacaklar
İkmalen,
re’sen ya da idarece tarh edilmiş ve Kanunun
yayımlandığı 18/5/2018 tarihi itibarıyla
dava açılmaksızın kesinleşmiş ancak ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan
alacaklar için tarhiyata ilişkin vergi/ceza ihbarnamelerinde belirtilen
tutar ve hesaplanan gecikme faizi dikkate alınarak Kanunun 2 nci maddesi hükmünden yararlanılabilecektir.
4- Kanunun Yayımı Tarihinden Önce Asılları Kısmen ya da Tamamen Ödenmiş Olan
Vergiler
7143 sayılı Kanunun yayımlandığı 18/5/2018
tarihinden önce asılları kısmen ya da tamamen ödenmiş olan alacaklar Kanunun
2 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi
hükmüne göre yapılandırılacaktır.
Buna göre, Kanunun yayımı tarihinden önce asılları kısmen ya da tamamen ödenmiş olan
vergilerle ilgili olarak aşağıdaki şekilde işlem yapılacaktır.
a) Asılları Kısmen Ödenmiş Olan Vergiler
Asılları kısmen ödenmiş olan vergilerin
ödenmemiş kısmına,
- vade
tarihinden Kanunun yayımı tarihine kadar hesaplanacak gecikme zammı yerine,
- daha
önce hesaplanmış gecikme faizi olması hâlinde, gecikme faizinin
hesaplandığı süre dikkate alınarak gecikme faizi yerine,
Yİ-ÜFE
tutarı hesaplanacaktır.
Bu
tutar, ödenmemiş vergi aslı ile toplanarak madde hükmüne göre
yapılandırılan alacak tutarı bulunacaktır.
Yapılandırılan
alacak tutarının, Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde vergi
aslına uygulanan gecikme faizi, gecikme zammı ve vergi aslına bağlı cezalar
ile bu cezalara uygulanan gecikme zamlarının tamamının tahsilinden
vazgeçilecektir.
Asılları
kısmen ödenmiş vergilerin, ödenmiş kısmına isabet eden gecikme zammı ve
gecikme faizinin ödenmemiş olması hâlinde ise aşağıdaki (b) bölümünde yer
alan açıklamalara göre işlem yapılacaktır.
b) Asılları Tamamen Ödenmiş Vergilere İlişkin
Gecikme Faizi ve Gecikme Zammı
7143
sayılı Kanunun yayımlandığı 18/5/2018 tarihinden
önce asılları tamamen ödenmiş vergiler üzerinden hesaplanmış gecikme zammı
ve gecikme faizleri;
-
verginin vade tarihinden ödendiği tarihe kadar geçen süre için hesaplanan
gecikme zammı yerine,
-
vergiye gecikme faizinin hesaplandığı süre dikkate alınarak, gecikme faizi
yerine,
Yİ-ÜFE
tutarı hesaplanacaktır.
Yİ-ÜFE
tutarının, Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde vergi aslına
uygulanan gecikme faizi, gecikme zammı ve vergi aslına bağlı cezalar ile bu
cezalara uygulanan gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir.
Diğer
taraftan, Kanunun yayımı tarihinden önce vergi aslının, vergi aslına uygulanan
gecikme zammının, gecikme faizinin ve vergi cezalarının ödenmiş olması,
başka bir ifadeyle, ödenmemiş kısmın sadece vergi cezasına uygulanan
gecikme zammından ibaret olması hâlinde, herhangi bir şart aranmaksızın
vergi cezalarına uygulanan gecikme zammının tahsilinden vazgeçilecektir.
c) Asılları Tamamen Ödenmiş Vergilere İlişkin
Gecikme Faizi ve Gecikme Zamlarından, Kanunun Yayımı Tarihinden Önce Kısmen
Tahsil Edilenler
Asılları tamamen ödenmiş vergilere ilişkin gecikme
faizi ve gecikme zamlarından, Kanunun yayımı tarihinden önce kısmen tahsilat yapılmışsa,
-
verginin vade tarihinden ödendiği tarihe kadar geçen süre için hesaplanan
gecikme zammı yerine,
-
vergiye gecikme faizinin hesaplandığı süre dikkate alınarak, gecikme faizi
yerine,
Yİ-ÜFE
tutarı hesaplanacaktır.
Ödenmiş
gecikme faizi/gecikme zammı tutarının, hesaplanan Yİ-ÜFE tutarından fazla
olması hâlinde herhangi bir tahsilat yapılmayacak,
kalan gecikme faizi/gecikme zammının tahsilinden vazgeçilecektir. Bununla
birlikte, tahsil edilmiş gecikme faizi ve gecikme zammından red ve iade yapılmayacaktır.
Ödenmiş
gecikme faizi/gecikme zammı tutarının, hesaplanan Yİ-ÜFE tutarından az
olması hâlinde ise ödenecek tutar, Yİ-ÜFE tutarından ödenmiş olan gecikme
faizi/gecikme zammı çıkartılmak suretiyle tespit edilecektir. Bu şekilde
belirlenen tutarın Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde,
kalan gecikme faizi/gecikme zammının tahsilinden vazgeçilecektir.
Örnek 8- Temmuz,
Ağustos, Eylül /2016 vergilendirme dönemine ilişkin 8.200 TL geçici vergi
tahakkuk etmiştir. Ancak, mükellef 17/11/2016
vadeli geçici vergi borcunu ödememiştir. Söz konusu vergi borcu mükellefin
yıllık gelir vergisi beyannamesini, beyanname verme süresi içinde vermesi
nedeniyle, 1/3/2017 tarihi itibarıyla terkin
edilmiş ve 390,35 TL gecikme zammı hesaplanmıştır.
Mükellefin
gecikme zammı borcuna karşılık vergi dairesince 10/4/2017
tarihinde 90 TL tahsilat yapılmıştır.
Mükellefin,
7143 sayılı Kanundan yararlanmak için başvuruda bulunması hâlinde geçici
verginin vade tarihinden terkin edildiği tarihe kadar geçen süre için
hesaplanan gecikme zammı tutarı yerine Yİ-ÜFE tutarı hesaplanacaktır.
Bu
durumda uygulanacak toplam Yİ-ÜFE oranı
%1,1904’tür.
Toplam
Yİ-ÜFE tutarı ise (8.200 x %1,1904=)97,61 TL olacaktır.
Mükellefin
gecikme zammına karşılık hiç ödeme yapmamış olması hâlinde, Kanun hükmünden
yararlanmak için ödemesi gereken tutar 97,61 TL’dir.
Ancak,
mükelleften Kanunun yayımı tarihinden önce gecikme zammına karşılık 90 TL tahsilat yapıldığından, 7143 sayılı Kanuna göre ödemesi
gereken Yİ-ÜFE tutarından, daha önce ödenen gecikme zammı tutarı
çıkarılarak tahsili gereken Yİ-ÜFE tutarı bulunacaktır.
Buna göre, ödenecek
Yİ-ÜFE tutarı; (97,61 - 90=)7,61 TL’dir.
Mükellefin bu tutarı Kanunda öngörülen süre ve
şekilde ödemesi hâlinde gecikme zammından kalan (390,35 - 90=)300,35 TL’nin
tahsilinden vazgeçilecektir.
5- Sadece
Vergi Aslına Bağlı Vergi Cezası ve Buna İlişkin Gecikme Zammından İbaret
Borçlar
7143
sayılı Kanunun yayımlandığı 18/5/2018 tarihi itibarıyla ödenmemiş borcun
sadece vergi aslına bağlı kesilen cezalardan olması durumunda bu Tebliğin
(IX/5-b) bölümünde yapılan açıklamalara göre işlem yapılacaktır.
6- Bir
Vergi Aslına Bağlı Olmaksızın Kesilmiş Olan Vergi Cezaları
7143 sayılı Kanunun 2 nci
maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca, 31/3/2018 tarihinden (bu
tarih dâhil) önce yapılan tespitlere ilişkin olarak kesilmiş olan vergi
aslına bağlı olmayan vergi cezaları, Kanunun yayımlandığı 18/5/2018 tarihi
itibarıyla kesinleşmiş ve vadesi geldiği hâlde ödenmemiş ya da ödeme süresi
henüz geçmemiş olması hâlinde anılan bent kapsamında yapılandırılabilecektir.
Bu
durumda, vergi aslına bağlı olmayan vergi cezalarının (I. ve II. derece
usulsüzlük cezaları ile özel usulsüzlük cezaları) %50’sinin Kanunda
belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla cezaların kalan
%50’sinin tahsilinden vazgeçilecektir.
Kanunun
yayımı tarihinden önce bu cezalara karşılık kısmi ödeme yapılmış olması
hâlinde ödenmemiş kısım için bu Kanundan yararlanılacaktır.
Örnek 9- Mükellefe,
yaptığı satışa ilişkin fatura vermemesinden dolayı 210 TL özel usulsüzlük
cezası kesilmiş ve vergi/ceza ihbarnamesi 11/12/2017
tarihinde tebliğ edilmiştir. Kesilen ceza itirazsız kesinleşmiştir.
Mükellefin,
7143 sayılı Kanundan yararlanmak için başvuruda bulunması hâlinde 210 TL
özel usulsüzlük cezasının %50’sine isabet eden (210 x %50=)105 TL ödemesi
gerekecektir. Söz konusu tutarın Kanunda
öngörülen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde kalan 105 TL özel usulsüzlük
cezasının tahsilinden vazgeçilecektir.
7- İştirak
Nedeniyle Kesilen Vergi Ziyaı Cezaları
7143
sayılı Kanunun 2 nci maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendi uyarınca iştirak
nedeniyle kesilen, Kanunun yayımlandığı 18/5/2018
tarihi itibarıyla kesinleşmiş ve vadesi geldiği hâlde ödenmemiş ya da ödeme
süresi henüz geçmemiş vergi cezalarının
%50’si ve bu tutara gecikme zammı yerine, bu Kanunun yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları
esas alınarak hesaplanacak tutarın; Kanunda belirtilen süre ve şekilde
tamamen ödenmesi şartıyla cezaların kalan %50’sinin ve bu cezalara bağlı gecikme
zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir.
Kanunun
yayımı tarihinden önce bu cezalardan kısmen ödeme yapılmış ise kalan tutar
üzerinden Kanundan yararlanılabilecektir.
8- İhtirazi Kayıtla Beyan
Edilen Vergiler
7143 sayılı Kanunun 2 nci
maddesinin üçüncü fıkrasında, ihtirazi kayıtla
verilen beyannameler üzerine tahakkuk etmiş olan vergiler hakkında,
maddenin birinci fıkrasının (a) bendi hükmünün uygulanacağı belirtilmiştir.
Buna göre, Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ihtirazi kayıtla beyan edilmiş ancak ödenmemiş vergiler
dava konusu yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın Kanunun 2 nci maddesi kapsamında yapılandırılacaktır. Bu
takdirde, ihtilafa ilişkin yargı mercilerince verilmiş kararlar dikkate
alınmadan mükelleflerin beyanı üzerine tahakkuk eden tutar esas alınarak
Kanun hükmünden yararlanılacaktır.
Ayrıca, alacağa ilişkin açılmış olan davalardan
vazgeçilmesi gerektiği tabiidir.
9-
Motorlu Taşıtlar Vergisine İlişkin Yapılacak İşlemler
7143 sayılı Kanunun 2 nci
maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca,
Kanun kapsamında ödenecek olan motorlu taşıtlar vergisi ve bu vergiye bağlı
gecikme faizi ve gecikme zammı yerine bu Kanunun yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları
esas alınarak hesaplanacak tutarın ait olduğu taşıt için, Kanun
hükümlerinin ihlal edilmemiş olması koşuluyla, 197 sayılı Kanunun 13 üncü
maddesinin (d) fıkrası hükmü uygulanmadan, taksit ödeme süresi
sonuna kadar fenni muayene yapılmasına ve uçuşa elverişli belgesi
verilmesine imkân sağlanmaktadır.
Ancak,
taşıtın satış ve devri hâlinde taksitlendirilen borcun tamamının ödenmesi
şartının aranılacağı tabiidir.
10- 5736 sayılı Kanuna Göre Uzlaşılmış Alacaklar
7143 sayılı Kanunun 2 nci
maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi ile 20/2/2008
tarihli ve 5736 sayılı Bazı Kamu Alacaklarının Uzlaşma Usulü ile Tahsili
Hakkında Kanunun 1 ve 2 nci maddeleri gereğince
ödenmesi gerektiği hâlde Kanunun yayımı tarihine kadar ödenmemiş olan
tutarların Kanunun 2 nci maddesi kapsamında
yapılandırılabileceği hüküm altına alınmıştır.
5736
sayılı Kanun kapsamında taksitlendirilen alacaklardan 7143 sayılı Kanunun yayımı tarihi
itibarıyla ödenmemiş olanlar Kanunun 2 nci
maddesine göre yapılandırılacak ve ödenecek tutarın tespitinde, alacak
asıllarına 5736 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin altıncı fıkrası gereğince
ödemede gecikilen her ay ve kesri için aylık olarak uygulanması gereken;
- %5
zammın yerine ilgili aylara ait Yİ-ÜFE aylık değişim oranları,
- 5736
sayılı Kanunda öngörülen ve taksitlere %5 zammın uygulandığı süreden sonra
gecikilen süre için 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre hesaplanması
gereken gecikme zammı yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları,
esas
alınarak Yİ-ÜFE tutarı hesaplanacaktır.
7143 sayılı
Kanuna göre; 5736 sayılı Kanunun 1 ve 2 nci
maddeleri uyarınca ödenecek taksitlere ilk taksit ödeme süresinin başlangıç
tarihinden itibaren her ay ve kesri için ayrı ayrı
binde iki oranında hesaplanan faiz için herhangi bir Yİ-ÜFE tutarı hesaplanmayacaktır.
Binde iki oranında hesaplanan tutar, 7143
sayılı Kanunun 2 nci maddesinin birinci
fıkrasının (d) bendi gereğince, Kanun kapsamında yapılandırılan borcun
Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi şartıyla terkin edilecektir.
Diğer
taraftan, 5736 sayılı Kanunun 1 inci maddesi kapsamında uzlaşılarak
tahakkuk ettirilen ve taksitler hâlinde vadelendirilen
alacak tutarı içinde yer alan vergi aslı ve gecikme faizi Kanun kapsamında
yapılandırılacak ve varsa vergi cezaları hakkında da 7143 sayılı Kanun hükümleri
uygulanacaktır.
11-
Kanun Kapsamındaki İdari Para Cezaları
7143 sayılı
Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde; 31/3/2018
tarihinden (bu tarih dâhil) önce verilen ve Kanunun yayımı tarihi
itibarıyla kesinleşmiş olup vadesi
geldiği hâlde ödenmemiş olan ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan ve
Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında olan
idari para cezalarının yapılandırma usulü belirlenmiştir.
Buna
göre, Kanun kapsamında yapılandırılması mümkün olan askerlik, seçim, nüfus,
trafik, karayolu taşıma, otoyollar ve köprülerden ihlalli geçiş idari para
cezaları ile Radyo ve Televizyon Üst Kurulu tarafından verilmiş olan idari
para cezalarından, 31/3/2018 tarihinden (bu tarih
dâhil) önce verilmiş olan ve bu Kanunun yayımlandığı 18/5/2018 tarihi
itibarıyla kesinleşmiş olup vadesi geldiği hâlde ödenmemiş olan ya da ödeme
süresi henüz geçmemiş bulunanların asıllarının tamamı ile bunlara bağlı
faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları yerine,
Kanunun yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak
hesaplanacak tutarın; ödenmemiş alacağın sadece fer’i alacaktan ibaret
olması hâlinde fer’i alacak yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas
alınarak hesaplanacak tutarın, Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen
ödenmesi şartıyla cezaya bağlı fer’ilerin
tamamının tahsilinden vazgeçilecektir.
Madde kapsamında yapılandırılması mümkün olan idari
para cezalarından;
- 2918 sayılı Kanuna göre verilen ve süresinde
ödenmeyen idari para cezalarına, vade tarihinden ödendiği tarihe kadar;
- 4925 sayılı Kanuna göre verilen ve süresinde
ödenmemiş olan idari para cezalarından, anılan Kanunda değişiklik yapan
5728 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 8/2/2008
tarihinden önce (bu tarih hariç) verilmiş olanlara vade tarihinden 8/2/2008
tarihine kadar (bu tarih hariç),
geçen her ay ve kesri için aylık
%5 oranında faiz hesaplanması ve hesaplanan faiz tutarının da cezanın iki katını geçmemesi gerekmektedir.
7143 sayılı Kanun kapsamında trafik ve karayolu taşıma idari para cezalarının
yapılandırılmasında aylık %5 oranında hesaplanacak faiz yerine Kanunun
yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak Yİ-ÜFE
tutarı hesaplanacaktır. Ancak, hesaplanan Yİ-ÜFE tutarı da ilgili Kanun
gereğince idari para cezasının iki katını geçemeyecektir.
2918
sayılı Kanunun 31/7/2004 tarihinde yürürlüğe giren
5228 sayılı Kanunla değişmeden önceki 115 inci maddesi hükmüne göre,
ilgilisine tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde ödenmeyen trafik idari
para cezaları iki katına çıkarak ödeme süresi on gün daha uzamakta ve bu
süre içinde de ödenmeyen trafik idari para cezaları üç katına çıkmaktaydı.
5228 sayılı Kanunun yürürlüğünden önce verildiği hâlde 7143 sayılı Kanunun yayımı tarihine
kadar ödenmemiş olan trafik idari para cezalarının yapılandırılmasında
herhangi bir fer’i alacak bulunmadığından, bu alacak üzerinden Yİ-ÜFE
tutarı hesaplanmayacak ve yapılandırmada üç katına çıkmış tutar esas
alınacaktır. Aynı şekilde 4925 sayılı Kanunun 5228 sayılı Kanunla
değişmeden önceki 29 uncu maddesi hükmüne göre üç katına çıkmış karayolu
taşıma idari para cezaları için de üç katına çıkan tutar üzerinden maddeden
yararlanılabilecektir.
7143
sayılı Kanun kapsamına giren idari para cezalarına ilişkin tutanakların
ilgili vergi dairelerine intikal etmemiş olması hâlinde, borçlular vergi
dairelerine idari yaptırım karar tutanaklarını ibraz ederek başvuruda
bulunabilecek ve bu başvurular üzerine söz konusu idari para cezaları madde
kapsamında yapılandırılacaktır.
Örnek 10- 28/6/2017 vadeli 206 TL tutarlı trafik idari para cezasının,
Kanundan yararlanılmak suretiyle ödenmesi durumunda ödenmesi gereken alacak
tutarı ile tahsilinden vazgeçilen alacak tutarı şu şekilde olacaktır.
Faiz Hesaplanan Süre
|
İdari Para Cezası Tutarı
(TL)
|
Faiz Oranı
|
Faiz Tutarı
(TL)
|
Toplam
Yİ-ÜFE Oranı
|
Yİ-ÜFE Tutarı
(TL)
|
29/6/2017-
17/5/2018
|
206
|
%55
|
113,30
|
%3,85
|
7,93
|
Ödenecek Tutar
|
İdari Para Cezası
Aslı
|
:
|
206,00 TL
|
Yİ-ÜFE Tutarı (Faiz
Yerine)
|
:
|
7,93 TL
|
TOPLAM
|
:
|
213,93 TL
|
Tahsilinden Vazgeçilen Alacak
|
Faiz
|
:
|
113,30 TL
|
Yukarıda
belirtilen şekilde hesaplanan toplam 213,93 TL’nin Kanunda öngörülen süre
ve şekilde ödenmesi durumunda, toplam 113,30 TL tutarındaki faizin
tahsilinden vazgeçilecektir.
12-
6183 sayılı Kanun Kapsamında Takip Edilen Diğer Alacaklar
7143 sayılı Kanunun 2 nci
maddesinin birinci fıkrasının (ç)
bendinde, vergiler ile Kanun kapsamına giren idari para cezaları dışında
kalan ve bu Tebliğin (I/A-1-c) bölümünde belirtilen amme alacaklarının
yapılandırılmasına ilişkin hükümlere yer verilmiştir.
Madde
hükmüne göre, Kanunun yayımlandığı 18/5/2018
tarihi itibarıyla kesinleşmiş olup vadesi
geldiği hâlde ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan
asli alacakların ödenmemiş kısmının tamamı ile bu alacaklara bağlı faiz,
cezai faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları yerine
Kanunun yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak
hesaplanacak tutarın, Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi şartıyla
bu alacaklara uygulanan faiz, cezai faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi
fer’i amme alacaklarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir.
Kanunun yayımı tarihinden önce ödenmemiş olan
alacağın sadece fer’i alacaktan ibaret olması hâlinde ise fer’i alacak
yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın
Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi şartıyla madde hükmünden
yararlanılacak ve faiz, cezai faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i
amme alacaklarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir.
Söz konusu bent kapsamına giren alacak asıllarının
Kanunun yayımı tarihinden önce kısmen veya tamamen ödenmiş olması hâlinde
yapılandırılacak tutar bu Tebliğin (II/B-4) bölümüne göre tespit
edilecektir.
Bu
bölümde yer verilen alacaklara yönelik olarak Kanundan yararlanılmak
istenildiği takdirde dava açılmaması, dava açılmış olması hâlinde
davalardan vazgeçilmesi ve kanun yollarına başvurulmaması şarttır.
Söz
konusu alacakların dava konusu yapılmış olması ve bu davalarda yargı
mercilerince alacağın tutarını etkileyen bir karar verilmiş olması hâlinde
de madde hükmünden ilk aşamada istenilen tutar üzerinden yararlanılacaktır.
Örnek
11- Yurtdışından 9 ay vadeli
ihracatın finansmanı için 17/3/2015 tarihinde
kredi kullanan mükelleften teşvik mevzuatı gereğince kaynak kullanımını
destekleme fonu kesintisi yapılmamıştır.
İhracat
taahhüdünü süresi içinde kapatan mükellefin taahhüt kapatılmasında
kullanılan gümrük beyannamelerinin gerçeğe uygun olmadığının anlaşılması
üzerine ilgili banka tarafından 15.000 TL kaynak kullanımını destekleme
fonu kesintisi takip ve tahsil edilmek üzere mükellefin bağlı olduğu vergi
dairesine 1/8/2016 tarihinde bildirilmiştir. Vergi
dairesince yapılan tebliğ üzerine vadesi 18/9/2016
tarihi olan kaynak kullanımını destekleme fonu kesintisi ile kredi kullanım
tarihinden vade tarihine kadar hesaplanan cezai faiz için Kanunun yayımı
tarihine kadar herhangi bir ödemede bulunulmamıştır.
Mükellefin,
Kanundan yararlanmak üzere bağlı olduğu vergi dairesine başvurması hâlinde,
kaynak kullanımını destekleme fonu kesintisi aslına;
- Kredi
kullanım (17/3/2015) tarihinden vade tarihine
kadar geçen süre için hesaplanan cezai faiz yerine,
- Vade
tarihinden Kanunun yayımlandığı 18/5/2018 tarihine
kadar (bu tarih hariç) geçen süre için hesaplanan gecikme zammı yerine
Yİ-ÜFE
aylık değişim oranları kullanılarak Yİ-ÜFE tutarı hesaplanacaktır.
Buna
göre, kaynak kullanımını destekleme fonu kesintisi ile cezai faiz ve
gecikme zammı yerine uygulanacak Yİ-ÜFE tutarları aşağıdaki şekilde
olacaktır.
Cezai Faizin Hesaplandığı Süre
|
KKDF Tutarı
(TL)
|
Cezai Faiz
(TL)
|
Toplam Yİ-ÜFE
Oranı
|
Yİ-ÜFE Tutarı
(TL)
|
17/3/2015 - 17/9/2016
|
15.000
|
4.075,89
|
%7,5397
|
1.130,96
|
Örnek olayın
meydana geldiği dönemde yıllık cezai faiz oranı; 4/12/1984
tarihli ve 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun 1
inci maddesinde yer alan kanuni faiz oranlarının 2 katıdır.
Hesaplamalarda, kredi kullanım tarihinden alacağın vade tarihine kadar yürürlükte
olan kanuni faiz oranlarının 2 katı esas alınarak geçen gün sayıları
üzerinden basit faiz hesaplama metodu kullanılmaktadır. 17/3/2015 tarihinden 17/9/2016 tarihine kadar geçen
süre için faiz tutarı [15.000 x 551 x (9x2)]/36500=4.075,89 TL’dir.
|
Gecikme Zammının Hesaplandığı Süre
|
KKDF Tutarı
(TL)
|
Toplam Gecikme Zammı Oranı
|
Gecikme Zammı Tutarı
(TL)
|
Toplam
Yİ-ÜFE Oranı
|
Yİ-ÜFE Tutarı
(TL)
|
19/9/2016-17/5/2018
|
15.000
|
% 27,9543
|
4.193,15
|
%7,4193
|
1.112,90
|
Ödenecek tutar ile tahsilinden
vazgeçilen alacak tutarı:
Ödenecek Tutar
|
|
|
Kaynak
Kullanımını Destekleme Fonu Kesintisi
|
:
|
15.000,00 TL
|
Yİ-ÜFE Tutarı
(Cezai Faiz Yerine)
|
:
|
1.130,96 TL
|
Yİ-ÜFE Tutarı
(Gecikme Zammı Yerine)
|
:
|
1.112,90 TL
|
TOPLAM
|
:
|
17.243,86
TL
|
Tahsilinden Vazgeçilen Alacaklar
|
|
|
Cezai Faiz
|
:
|
4.075,89 TL
|
Gecikme Zammı
|
:
|
4.193,15 TL
|
TOPLAM
|
:
|
8.269,04 TL
|
Yukarıda
belirtilen şekilde hesaplanan toplam 17.243,86 TL tutarın Kanunda öngörülen
süre ve şekilde ödenmesi hâlinde, toplam 8.269,04 TL tutarındaki alacağın
tahsilinden vazgeçilecektir.
13-
Tecilli Alacaklar
7143
sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin dokuzuncu fıkrasında “(9) Bu Kanun kapsamına giren alacakların, bu Kanunun yayımı
tarihinden önce 6183 sayılı Kanun ve diğer kanunlar uyarınca tecil edilip
de tecil şartlarına uygun olarak ödenmekte olanlarından, kalan taksit
tutarları için borçlular, talep etmeleri hâlinde bu Kanun hükümlerinden
yararlanabilirler. Bu takdirde tecil şartlarına uygun olarak ödenen taksit
tutarları için tecil hükümleri geçerli sayılır. Bu şekilde ödenmiş taksit
tutarlarına tecil tarihi ile ödeme tarihi arasında geçen süre için sadece
ilgili kanunda öngörülen faiz uygulanır. Kalan taksit tutarları vadesinde
ödenmemiş alacak kabul edilir ve bu alacaklar hakkında bu Kanun hükümleri
uygulanır.” hükmü
yer almaktadır.
Bu hüküm
uyarınca, 7143 sayılı Kanun kapsamına giren alacakların, Kanunun yayımı tarihinden önce 6183 sayılı Kanun ve diğer kanunlar uyarınca tecil
edilmiş ve tecil şartlarına uygun ödeniyor olması hâlinde borçlular,
Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödeme süresi geçmemiş olan taksit
tutarları için Kanun hükümlerinden yararlanabileceklerdir.
Bu takdirde tecil şartlarına
uygun olarak ödenen taksit tutarları için tecil hükümleri geçerli
sayılacaktır. Bu şekilde ödenmiş taksit tutarlarına tecil tarihi ile ödeme
tarihi arasında geçen süre için ilgili kanunun öngördüğü faiz uygulanmış ve
tahsil edilmiş olduğundan, ödenmiş kısım ile ilgili herhangi bir işlem
yapılmayacaktır. Kalan taksit tutarları vadesinde kısmen veya tamamen
ödenmemiş alacak kabul edilerek 7143 sayılı Kanunun 2 nci maddesi hükümleri uygulanacaktır.
Dava aşamasında olduğu hâlde
ilk derece yargı kararı üzerine tahakkuk eden ve 7143 sayılı Kanunun yayımı
tarihi itibarıyla tecilli olan alacaklar hakkında bu Tebliğin “III-
KESİNLEŞMEMİŞ VE DAVA SAFHASINDA BULUNAN AMME ALACAKLARI” bölümünde
açıklandığı şekilde işlem yapılacaktır.
Ayrıca,
7143 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin onaltıncı
fıkrasında, bu Kanunun yayımı tarihinden önce tahsil edilmiş olan tutarlar ile bu maddenin dokuzuncu fıkrası kapsamında yapılan tecile ilişkin
olarak 6183 sayılı Kanun veya diğer
kanunlar uyarınca ödenen faizlerin bu Kanun hükümlerine dayanılarak red ve iadesinin yapılmayacağı hüküm altına
alınmıştır.
Bu
nedenle, Kanun hükümlerinden yararlanılarak ödeme yapılmak istenmesi
hâlinde, 7143 sayılı Kanunun yayımlandığı 18/5/2018
tarihinden önce taksit tutarları ile birlikte ödenen tecil faizleri red ve iade edilmeyecektir.
Bu
durumdaki alacaklar için madde hükmünden yararlanılmak istenilmesi hâlinde
ödenmemiş alacak aslına uygulanmış olan fer’i alacaklar yerine, vade
tarihinden Kanunun yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE tutarı hesaplanacaktır.
Alacak aslı ile Yİ-ÜFE tutarı toplanarak yapılandırılan alacak tutarının
maddede öngörülen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde alacak asıllarıyla
ilgili fer’i alacaklar ile asla bağlı vergi cezaları ve bu cezalara ilişkin
gecikme zamlarının tahsilinden vazgeçilecektir.
6183
sayılı Kanun ile diğer kanunlar gereğince tecil edilen alacağın gecikme
zammı, gecikme faizi ve/veya vergi cezasından ibaret olması hâlinde, bu
Tebliğin (II/B-4 ila II/B-6) bölümlerinde yapılan açıklamalar çerçevesinde
ödenecek Yİ-ÜFE tutarı tespit edilerek Kanun hükmünden yararlanılacaktır.
Bu takdirde de Kanunun yayımı tarihinden önce ödenmiş tecil faizlerinin red ve iadesi yapılmayacaktır.
Örnek 12-
Mükellef tarafından 26/5/2017 tarihinde ödenmesi
gereken 36.000 TL gelir (stopaj) vergisi zamanında ödenmemiştir. 6/9/2017 tarihinde vergi dairesine başvurularak toplam
borç için tecil talebinde bulunulmuştur.
Vergi dairesi mükellefin gecikme zammı dâhil
37.680,12 TL borcu olduğunu tespit etmiş ve bu tutarın, ilk taksit Eylül/2017
ayından başlamak ve 18 ayda 18 eşit taksitte ödenmek üzere tecilini uygun
görmüştür.
Aylık Taksit Tutarı: 37.680,12 / 18 = 2.093,34
TL’dir.
Mükellef ilk sekiz taksitini zamanında ödemiş, 28/5/2018 tarihinde Kanundan yararlanmak için bağlı
olduğu vergi dairesine başvuruda bulunmuştur. İlk sekiz taksit ile birlikte
toplam 731,27 TL tecil faizi ödenmiştir.
Bu örnekte, vergi dairesi öncelikle kalan borç
tutarından ne kadarının vergi aslı, ne kadarının da gecikme zammı olduğunu
tespit edecektir. Örnek olayda;
Ödenen Borç
Tutarı
|
=
|
Aylık Taksit Tutarı x Ay Sayısı
|
|
=
|
2.093,34 x 8
|
|
=
|
16.746,72 TL
|
Ödenen tutardan vergi aslına isabet eden tutar,
aşağıdaki formüle göre tespit edilecektir.
Vergi aslına isabet eden tutar
|
=
|
Ödenen Tutar x Vergi Aslı Tutarı
Toplam Borç Tutarı
|
Vergi aslına isabet eden tutar
|
=
|
16.746,72 x 36.000
37.680,12
|
=
|
16.000
TL’dir.
|
Kalan vergi aslı tutarı
|
=
|
36.000 - 16.000
|
=
|
20.000
TL’dir.
|
Bu durumda, tecil şartlarına uygun olarak ödenen
taksit tutarları için tecil hükümleri geçerli sayılacaktır. Kalan 10 taksit
tutarının toplamı 20.933,40 TL olup, bunun 20.000 TL’si vergi aslı, 933,40
TL’si gecikme zammıdır. Vergi aslından kalan tutara, gecikme zammı yerine
vade tarihinden Kanunun yayımı tarihine kadar hesaplanacak 819,14 TL Yİ-ÜFE
tutarı ile vergi aslı toplanarak ödenecek toplam tutar bulunacaktır.
Madde hükmüne göre ödenmesi gereken vergi aslı ve Yİ-ÜFE
tutarının, Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde 20.000 TL
vergi aslına Kanunun yayımı tarihine kadar hesaplanan 3.276,14 TL gecikme
zammının tahsilinden vazgeçilecektir. Bununla birlikte, tecil kapsamında
ilk sekiz taksit tutarı ile birlikte Kanunun yayımı tarihinden önce tahsil
edilen 731,27 TL tecil faizi red ve iade
edilmeyecektir.
14- Bazı Kanunlara
Göre Yapılandırılmış Olan ve Kanunun Yayımı Tarihi İtibarıyla Ödemeleri
Devam Eden Alacaklar
7143
sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin onuncu fıkrasının (a) bendinde; bu Kanun
hükümlerinin, 5393 sayılı Kanunun geçici 5 inci maddesi, 10/7/2004
tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun geçici 3 üncü maddesi
kapsamında uzlaşılan alacaklar ile 10/9/2014 tarihli ve 6552 sayılı İş Kanunu
ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile
Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanunun geçici 2 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında
yapılandırılan alacaklar hakkında uygulanmayacağı hükme bağlandığından, anılan
Kanunlar uyarınca uzlaşma ya da yapılandırma hükümlerinden yararlanan
kuruluşların bu borçları Kanun kapsamında yapılandırılmayacaktır.
Ayrıca,
Kanunun 9 uncu maddesinin onuncu fıkrasının (b) bendi gereğince;
- 6552
sayılı Kanun,
- 3/8/2016 tarihli ve 6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden
Yapılandırılmasına İlişkin Kanun,
18/5/2017
tarihli ve 7020 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı
Kanunlarda ve Bir Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun,
hükümlerine göre yapılandırılan ve 7143 sayılı Kanunun yayımı tarihi itibarıyla
taksit ödemeleri devam eden alacaklar ile,
- 6736
sayılı Kanuna göre tahakkuk eden alacakların (matrah ve vergi artırımı ile
işletme kayıtlarının düzeltilmesinden kaynaklanan vergiler),
7143
sayılı Kanun kapsamında yapılandırılması mümkün bulunmamaktadır.
15- Kanunun Yayımı Tarihi
İtibarıyla Yargı Kararına Göre Kesinleştiği Hâlde Ödeme Süresi Belirlenmemiş
Alacaklar
7143 sayılı Kanunun
2 nci maddesinin beşinci fıkrasında, bu Kanunun
kapsadığı dönemlere ilişkin olup, Kanunun yayımı tarihi itibarıyla yargı
kararı ile kesinleştiği hâlde mükellefe ödemeye yönelik tebligatın
yapılmadığı alacaklar için mükelleflerce bu Kanunda öngörülen süre ve
şekilde başvuruda bulunulması koşuluyla bu alacakların da bu madde
hükümlerinden yararlandırılacağı, bu hüküm kapsamına giren alacaklar için
ayrıca tebligat yapılmayacağı ve alacakların vade tarihi olarak Kanunun
yayımı tarihinin kabul edileceği, bu kapsamda yapılandırılan tutarların
Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmemesi hâlinde de vade tarihinde
değişiklik yapılmayacağı hükme bağlanmıştır.
Bu hükme göre, Kanunun
kapsadığı dönemlerle ilgili olup, tarhiyata ilişkin mahkemelerce verilerek
taraflardan birine tebliğ edilen ve bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla (bu
tarih dâhil) kesinleşen yargı kararına istinaden vergi dairelerince
mükellefe ödemeye yönelik tebligatın (Vergi Mahkemesi/Bölge İdare
Mahkemesi/Danıştay Kararına Göre Vergi/Ceza İhbarnamesi) yapılmaması
nedeniyle borcun vadesinin belirlenmediği alacaklar için bu Kanunda
öngörülen süre ve şekilde başvuruda bulunulması koşuluyla Kanunun 2 nci maddesi hükümlerinden yararlanılabilecektir.
Bu durumda, borçlunun başvuru
dilekçesinde bu fıkra kapsamına giren borçları için Kanun hükümlerinden
yararlanmak istediğini belirtmesi şartıyla, bu alacaklar için ayrıca vergi
dairesince mükellefe Vergi Mahkemesi/Bölge İdare Mahkemesi/Danıştay
Kararına Göre Vergi/Ceza İhbarnamesi tebliğ edilmeyecek ve alacakların vade
tarihi Kanunun yayımı tarihi kabul edilecektir.
Fıkra kapsamındaki
alacakların yalnızca vergi aslı veya vergi aslı ile birlikte asla bağlı
vergi cezası olması durumunda, verginin tamamı ile bu tutar üzerinden
gecikme faizi yerine Yİ-ÜFE tutarı hesaplanacaktır. Alacak aslı ile Yİ-ÜFE
tutarı toplanarak yapılandırılan alacak tutarının Kanunda öngörülen süre ve
şekilde ödenmesi şartıyla alacak asıllarıyla ilgili gecikme faizi ile asla
bağlı cezaların tahsilinden vazgeçilecektir.
Fıkra kapsamındaki alacağın
yalnızca asla bağlı vergi cezası olması ve vergi aslının Kanunun yayımı
tarihinden önce ödenmiş olması durumunda, herhangi bir başvuruya bağlı
olmaksızın bu cezaların tamamının tahsilinden vazgeçilecektir.
Fıkra kapsamındaki alacağın
yalnızca asla bağlı olmayan vergi cezası olması durumunda, bu vergi cezalarının
(I. ve II. derece usulsüzlük cezaları ile özel usulsüzlük cezaları)
%50’sinin Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla cezaların
kalan %50’sinin tahsilinden vazgeçilecektir.
7143 sayılı Kanunun yayımı
tarihinden sonra bu fıkra kapsamına giren alacaklara yönelik başvuru süresi
içinde yapılmış ödemelere ilişkin tebligatlar hakkında da başvurulması
şartıyla bu fıkra hükmü uygulanacak ve alacakların vade tarihi olarak Kanunun
yayımı tarihi kabul edilecektir.
Diğer taraftan, Kanunun yayımı
tarihinden önce fıkra kapsamına giren alacaklara karşılık kısmi ödeme
yapılmış olması hâlinde ödenmemiş kısım için bu madde hükümlerinden
yararlanılabilecektir. Ancak, fıkra kapsamına giren alacakların Kanunun
yayımı tarihinden önce tamamının ödenmiş olması hâlinde bu madde
hükümlerinden yararlanılamayacağı tabiidir.
Ayrıca, bu fıkra hükmünden
yararlanılması durumunda, fıkra kapsamına giren alacaklar için tebligat
yapılmayacağı gibi alacakların vade tarihi olarak Kanunun yayımı tarihi
kabul edileceğinden, madde hükümlerinin ihlal edilmesi hâlinde söz konusu
alacaklar için Vergi Mahkemesi/Bölge İdare Mahkemesi/Danıştay Kararına Göre
Vergi/Ceza İhbarnamesi tebliğ edilmeksizin ve Kanunun yayımlandığı 18/5/2018 tarihi vade tarihi kabul edilmek suretiyle takip
ve tahsil işlemlerine devam edilecektir.
Ancak, borçlu tarafından bu
fıkra hükmünden yararlanmak için başvuruda bulunulmaması durumunda vergi dairesince
alacağa yönelik Vergi Mahkemesi/Bölge İdare Mahkemesi/Danıştay Kararına
Göre Vergi/Ceza İhbarnamesinin tebliğ edileceği tabiidir.
16- Belediyelerin Ücret, Su ve Atık Su Alacakları,
Büyükşehir Belediyelerinin Katı Atık Ücreti Alacakları İle Büyükşehir Belediyeleri Su ve Kanalizasyon
İdarelerinin Su ve Atık Su Alacakları
7143
sayılı Kanunun 2 nci maddesinin altıncı, yedinci
ve sekizinci fıkraları gereğince yapılandırılacak ücret, su, atık su ve
katı atık ücreti alacaklarından, vadesi
31/3/2018 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu
hâlde bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş olanlar ile bunlara bağlı fer’iler (sözleşmelerde düzenlenen
her türlü zamlar dâhil) hakkında bu maddenin birinci fıkrasının (ç) bendi
hükümlerine göre yapılacak hesaplamalar sonucu belirlenen tutarların aynı
fıkra hükümleri çerçevesinde ödenmesi hâlinde bu alacaklara bağlı cezaların
ve fer’ilerin (sözleşmelerde düzenlenen her türlü
ceza ve zamlar dâhil) tahsilinden vazgeçilecektir.
Söz
konusu alacakların yapılandırılmasına ilişkin olarak bu Tebliğin (II/B-12)
bölümünde yapılan açıklamaların dikkate
alınması gerekmektedir.
17-YİKOB’ların Taşınmaz Kültür Varlıklarının Korunmasına Katkı
Payı Alacakları
7143 sayılı Kanunun 2 nci
maddesinin dokuzuncu fıkrası gereğince, YİKOB’ların
belediyelerden olan taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payı
alacaklarından, vadesi 31/3/2018 tarihinden (bu
tarih dâhil) önce olduğu hâlde bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla
ödenmemiş olanlar ile bunlara bağlı fer’i alacakları hakkında bu maddenin
birinci fıkrasının (ç) bendi hükümlerine göre yapılacak hesaplamalar sonucu
belirlenen tutarların aynı fıkra hükümleri çerçevesinde ödenmesi hâlinde bu
alacaklara bağlı fer’i alacakların tahsilinden vazgeçilecektir.
Söz
konusu alacakların yapılandırılmasına ilişkin olarak bu Tebliğin (II/B-12)
bölümünde yapılan açıklamaların dikkate
alınması gerekmektedir.
C-
ÖDEME SÜRESİ VE ŞEKLİ
1- Ödeme Süresi
7143 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin birinci
fıkrasında “(1) Bu Kanunun ilgili maddelerindeki
başvuru ve ödeme süresine ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun
hükümlerinden yararlanmak isteyen borçluların;
a) Bu Kanunun yayımı tarihini izleyen ikinci ayın
sonuna kadar ilgili idareye başvuruda bulunmaları,
b) Maliye Bakanlığına, Gümrük ve
Ticaret Bakanlığına, il özel idarelerine, belediyelere ve YİKOB’lara bağlı tahsil dairelerine ödenecek tutarların
ilk taksitini bu Kanunun yayımı tarihini izleyen dördüncü aydan, Sosyal
Güvenlik Kurumuna bağlı tahsil dairelerine ödenecek tutarların ise ilk
taksiti bu Kanunun yayımı tarihini izleyen üçüncü aydan başlamak üzere ikişer
aylık dönemler hâlinde azami on sekiz eşit taksitte ödemeleri,
şarttır.” hükmü yer almaktadır.
Bu hüküm
çerçevesinde; Maliye Bakanlığına, il
özel idarelerine, belediyelere ve YİKOB’lara
bağlı tahsil dairelerine borçlu olanların Kanunun 2 nci
maddesi hükmünden yararlanmak istemeleri hâlinde, 31 Temmuz 2018 tarihine (bu tarih dâhil) kadar borçlu
bulundukları tahsil dairelerine başvurmaları gerekmektedir. Madde
kapsamında yapılandırılan borçların ilk taksit ödeme süresi içinde tamamen
ya da ikişer aylık dönemler hâlinde azami onsekiz
eşit taksitte ödenmesi mümkün olup ilk taksit ödeme süresi 1 Ekim 2018 (30/9/2018
tarihi Pazar gününe rastladığından) tarihi mesai saati bitiminde sona
ermektedir.
Kanunun 9 uncu maddesi hükmü ile azami taksit süresi
18 eşit taksit olarak belirlenmiş olmakla birlikte 6, 9 ve 12 eşit taksitte
ödeme seçenekleri de bulunmaktadır.
Ayrıca, Kanunun 9 uncu maddesinin onbirinci fıkrasına göre, Kanun kapsamında
yapılandırılan ve süresinde ödenen alacaklara, bu Kanunda yer alan hükümler
saklı kalmak kaydıyla Kanunun yayımı tarihinden sonraki süreler için faiz,
gecikme zammı, gecikme cezası gibi fer’i amme alacağı hesaplanmayacaktır.
Kanuna göre ödenecek taksitlerin ödeme süresinin son
gününün resmi tatile rastlaması hâlinde süre, tatili izleyen ilk iş günü
mesai saati sonuna kadar uzayacaktır.
2- Ödeme ve
Katsayı Uygulaması
7143
sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle, Kanun hükümlerine göre yapılandırılan
alacak tutarının peşin veya taksitle ödenmesi imkânı getirilmiş ve taksitli
ödeme seçeneğinin tercih edilmesi halinde katsayı uygulanacağı öngörülmüştür.
a) Peşin veya İlk
İki Taksit Ödeme Süresi İçinde Yapılan Ödemeler ve İndirim
Kanunun
9 uncu maddesinin üçüncü fıkrasında “(3)
Bu Kanun hükümlerine göre hesaplanan tutarlar peşin veya taksitler hâlinde
ödenebilir.
a) Hesaplanan tutarların tamamının ilk taksit ödeme
süresi içerisinde peşin olarak ödenmesi hâlinde katsayı uygulanmaz ve,
1) Fer’i alacaklar yerine Yİ-ÜFE aylık değişim
oranları esas alınarak hesaplanacak tutarların (bu Kanunun 4 üncü maddesine
göre fer’i alacaklar yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak
hesaplanacak tutar ile birlikte hesaplanan gecikme faizi dâhil) %90’ının
tahsilinden vazgeçilir.
2) Bu Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının
(b) bendi kapsamında olan ve bu Kanun kapsamında yapılandırılan idari para
cezalarından %25 indirim yapılır.
3) Yapılandırılan alacağın sadece fer’i alacaktan
ibaret olması hâlinde fer’i alacak yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları
esas alınarak hesaplanacak tutardan (bu Kanunun 7 nci
maddesinin dördüncü fıkrası kapsamındaki alacaklar hariç) %50 indirim
yapılır.
b) Hesaplanan tutarların tamamının ilk iki taksit
ödeme süresi içinde ödenmesi hâlinde katsayı uygulanmaz ve,
1) Fer’i alacaklar yerine Yİ-ÜFE aylık değişim
oranları esas alınarak hesaplanacak tutarlar (bu Kanunun 4 üncü maddesine
göre fer’i alacaklar yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak
hesaplanacak tutar ile birlikte hesaplanan gecikme faizi dâhil) üzerinden
%50 indirim yapılır.
2) Bu Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının
(b) bendi kapsamında olan ve bu Kanun kapsamında yapılandırılan idari para
cezalarından %12,5 indirim yapılır.
3) Yapılandırılan alacağın sadece fer’i alacaktan
ibaret olması hâlinde fer’i alacak yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas
alınarak hesaplanacak tutardan (bu Kanunun 7 nci
maddesinin dördüncü fıkrası kapsamındaki alacaklar hariç) %25 indirim
yapılır.
c) Hesaplanan tutarların taksitle ödenmek istenmesi
hâlinde, ilgili maddelerde yer alan hükümler saklı kalmak şartıyla borçluların
başvuru sırasında altı, dokuz, on iki veya on sekiz eşit taksitte ödeme
seçeneklerinden birini tercih etmeleri şarttır. Tercih edilen taksit
süresinden daha uzun bir sürede ödeme yapılamaz...” hükmü yer
almaktadır.
Bu hüküm uyarınca yapılandırılan tutarların ilk
taksit ödeme süresi içinde peşin olarak veya ilk iki taksit ödeme süresi
içinde ödenmesi halinde yapılandırılan alacaklardan indirim yapılacaktır.
i) Peşin Ödemede İndirim
Borçlular
Kanun kapsamında yapılandırdıkları borçlarını, ilk taksit ödeme süresi
içinde ödemek üzere peşin ödeme seçeneğini tercih edebilirler.
Kanun
kapsamında yapılandırılan tutarların tamamının ilk taksit ödeme süresi içinde peşin olarak ödenmesi hâlinde;
- Bu tutarlara
katsayı uygulanmayacaktır.
- Fer’i alacaklar yerine Yİ-ÜFE aylık değişim
oranları esas alınarak hesaplanacak tutarların %90’ı ile bu Kanunun 4 üncü maddesine göre fer’i
alacaklar yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak
tutar ile birlikte hesaplanan gecikme faizinin %90’ının tahsilinden
vazgeçilecektir.
- Yapılandırılan alacağın Kanunun 1 inci maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki idari para cezalarından olması
halinde bu alacaktan ayrıca %25 indirim yapılacaktır.
- Yapılandırılan alacağın sadece fer’i alacaktan
ibaret olması hâlinde, fer’i alacak yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları
esas alınarak hesaplanacak tutardan (bu Kanunun 7 nci
maddesinin dördüncü fıkrası kapsamındaki alacaklar hariç) %50 indirim yapılacaktır.
Söz konusu ödemenin defaten yapılması zorunlu
olmayıp, ilk taksit ödeme süresi içinde farklı zamanlarda borcun tamamının
ödenmesi hâlinde de bu hükümden yararlanılacaktır.
Ayrıca, yapılandırılan tutarların taksitle ödenme
seçeneği tercih edilmesine rağmen ilk taksit ödeme süresi içinde peşin olarak
tamamının ödenmesi durumunda da bu hükümlerden yararlanılabilecektir.
Diğer taraftan, peşin ödeme seçeneği tercih edilmek
suretiyle yapılandırılan alacakların tamamının ilk taksit ödeme süresi
içinde ödenmemesi halinde Kanunun 9 uncu maddesinin altıncı fıkrası hükmüne
göre ilk taksit ödeme süresini izleyen ayın sonuna kadar geç ödeme zammıyla
birlikte ödeme yapılarak Kanun hükümlerinden yararlanılabilecektir. Bu
durumda, geç ödeme zammıyla birlikte yapılan ödeme, ilk iki taksit ödeme
süresi içinde yapılmış olduğundan, bu ödemelere 9 uncu maddenin üçüncü fıkrasının (b) bendi hükmüne göre indirim uygulanacaktır.
Örnek 13- Kanunun 2 nci
maddesinden yararlanmak için vergi dairesine başvuruda bulunan mükellef, peşin
ödeme seçeneğini tercih etmiştir.
Vergi dairesi, Kanun kapsamında yapılandırılacak
alacak aslı tutarını 108.000 TL, fer’i alacaklar yerine Yİ-ÜFE aylık değişim
oranları esas alınarak hesaplanan tutarı ise 20.250 TL olmak üzere 128.250
TL olarak hesaplamıştır.
Mükellef, yapılandırılan borç tutarını peşin ödeme
seçeneği ile ödemeyi tercih ettiğinden, ayrıca bir katsayı hesaplanmamıştır.
Mükellef tarafından, yapılandırılan borcun ilk
taksit ödeme süresi içinde ödenmesi nedeniyle fer’i alacaklar yerine Yİ-ÜFE
aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanan tutardan %90 oranında
indirim yapılacaktır. Bu durumda, mükellef Yİ-ÜFE tutarı olarak [20.250 -
(20.250 x %90)=]2.025 TL, toplamda (108.000 + 2.025=)110.025 TL ödeme
yapmak suretiyle Kanun hükümlerinden yararlanacaktır.
Ancak,
yapılandırılan borcun mükellef tarafından 1 Ekim 2018 tarihine (bu tarih dâhil) kadar ödenmeyip, hesaplanacak geç ödeme
zammı (1.795,50 TL) ile birlikte 31 Ekim 2018 tarihine (bu tarih dâhil) kadar ödenmesi durumunda
Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanan tutardan %50
oranında indirim yapılacaktır. Bu durumda, mükellef Yİ-ÜFE tutarı olarak
[20.250 - (20.250 x %50)=]10.125 TL ödeyecektir.
Örnek 14-
13 numaralı örnekte yer alan mükellef Kanunun 2 nci
maddesi kapsamındaki borçlarını 6 eşit taksitte ödemeyi talep etmiştir.
Mükellef, yapılandırılan alacak tutarını 6 eşit
taksitte ödemeyi talep ettiğinden 128.250 TL alacak tutarı (1,045)
katsayısı ile çarpılacaktır.
Bu şekilde bulunan tutar, 6’ya bölünmek suretiyle
taksit tutarı bulunacaktır.
6 eşit taksit için yapılandırmaya esas tutar : 128.250 x 1,045 = 134.021,25 TL
Taksit tutarı
: 134.021,25 / 6
= 22.336,88 TL’dir.
Taksitlendirmeye esas olan 134.021,25 TL’nin
(134.021,25 - 128.250=)5.771,25 TL’si toplam katsayı tutarıdır.
Eylül/2018 ayında mükellef vergi dairesine
başvurarak taksit tutarlarını defaten ödemek istediğini bildirmiştir. Bu
durumda;
Ödenecek Tutar
Vergi Aslı : 108.000 TL
Yİ-ÜFE Tutarının %10’u [20.250 - (20.250 x %
90)] : 2.025 TL
TOPLAM
: 110.025
TL’dir.
Mükellef tarafından, yapılandırılan borcun ilk
taksit ödeme süresi içinde ödenmesi nedeniyle ayrıca bir katsayı hesaplanmayacak
ve fer’i alacaklar yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak
hesaplanan tutardan %90 oranında indirim yapılacaktır.
Buna
göre, mükellef tarafından yapılandırılan borcun ilk taksit ödeme süresi
içinde ödenmesi halinde 5.771,25 TL katsayı tutarı ile 18.225 TL Yİ-ÜFE
tutarı olmak üzere toplam 23.996,25 TL daha az ödeme yapılacaktır.
Örnek 15- Mükellef 24/4/2017 vadeli
4.432 TL trafik idari para cezası borcunu Kanunun 2 nci
maddesi kapsamında yapılandırmak için vergi dairesine başvurarak, borcunu
18 eşit taksitte ödemeyi talep etmiştir.
Faiz
Hesaplanan Süre
|
İdari
Para Cezası Tutarı (TL)
|
Faiz
Oranı
|
Faiz
Tutarı
(TL)
|
Toplam
Yİ-ÜFE Oranı
|
Yİ-ÜFE
Tutarı
(TL)
|
25/4/2017- 17/5/2018
|
4.432
|
% 65
|
2.880,80
|
% 4,55
|
201,66
|
Vergi
dairesi yapılandırılan alacak tutarını 4.432 TL idari para cezası aslı ve 201,66 TL
Yİ-ÜFE olmak üzere 4.633,66 TL olarak hesaplamıştır.
Mükellef, yapılandırılan alacak tutarını 18 eşit
taksitte ödemeyi talep ettiğinden, 4.633,66 TL alacak tutarı (1,15)
katsayısı ile çarpılacaktır.
Bu şekilde bulunan tutar, 18’e bölünmek suretiyle
taksit tutarı hesaplanacaktır.
18 eşit taksit için yapılandırmaya esas tutar : 4.633,66
x 1,15 = 5.328,71 TL
Taksit tutarı
: 5.328,71 / 18
= 296,04 TL’dir.
Taksitlendirmeye esas olan 5.328,71 TL’nin
(5.328,71 - 4.633,66 =)695,05 TL’si toplam katsayı tutarıdır.
Eylül/2018 ayında mükellef vergi dairesine
başvurarak taksit tutarlarını defaten ödemek istediğini bildirmiştir. Bu
durumda, idari para cezası aslı olan 4.432 TL’den %25 oranında, Yİ-ÜFE
tutarından %90 oranında indirim yapılacaktır.
Ödenecek Tutar
İdari Para Cezası Aslı [4.432 - (4.432 x %25)] : 3.324,00 TL
Yİ-ÜFE Tutarı [201,66 - (201,66 x %90)] : 20,17 TL
TOPLAM
: 3.344,17
TL
Buna göre, mükellef tarafından Eylül/2018 ayında
3.344,17 TL ödenmesi durumunda herhangi bir katsayı hesaplanmayacak,
2.880,80 TL faiz ile idari para cezası aslının %25’i olan 1.108 TL ve
Yİ-ÜFE tutarının %90’ı olan 181,49 TL olmak üzere toplam 4.170,29 TL’nin
tahsilinden vazgeçilecektir.
ii) İlk İki
Taksit Ödeme Süresi İçinde Yapılan Ödemede İndirim
Borçlular
Kanun kapsamında yapılandırdıkları borçlarını, taksitler halinde ödemek
üzere taksitli ödeme seçeneğini tercih edebilirler.
Kanunun
9 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendinde hesaplanan tutarların
tamamının ilk iki taksit ödeme süresi içinde ödenmesi halinde indirim
uygulamasına ilişkin hükümlere yer verilmiştir.
Buna
göre, taksitle ödeme seçeneği tercih edilerek, yapılandırılan alacağa
ilişkin ilk taksitin süresinde ve tam olarak ödenmiş olması şartıyla, kalan
taksitlerin tamamının ikinci taksit ödeme süresi içinde ödenmesi hâlinde;
- Bu tutarlara
katsayı uygulanmayacaktır.
- Fer’i alacaklar yerine Yİ-ÜFE aylık değişim
oranları esas alınarak hesaplanacak tutarların %50’si ile bu Kanunun 4 üncü maddesine göre fer’i
alacaklar yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak
tutar ile birlikte hesaplanan gecikme faizinin %50’sinin tahsilinden
vazgeçilecektir.
- Yapılandırılan alacağın Kanunun 1 inci maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki idari para cezalarından olması
halinde bu alacaktan ayrıca %12,5 indirim yapılacaktır.
- Yapılandırılan alacağın sadece fer’i alacaktan
ibaret olması hâlinde, fer’i alacak yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları
esas alınarak hesaplanacak tutardan (bu Kanunun 7 nci
maddesinin dördüncü fıkrası kapsamındaki alacaklar hariç) %25 indirim yapılacaktır.
Bu kapsamda, ilk taksit içinde ödenen Yİ-ÜFE
tutarının %50’si, katsayı tutarı ve varsa idari para cezasının %12,5’i ile
yapılandırılan alacağın sadece fer’i alacaktan ibaret olması durumunda
Yİ-ÜFE tutarının %25’inin red ve iade edileceği
tabiidir.
Örnek 16- Kanunun 2 nci
maddesinden yararlanmak için vergi dairesine başvuruda bulunan mükellef,
borcunu 18 eşit taksitte ödemeyi talep etmiştir.
Vergi dairesi yapılandırılan alacak tutarı 200.000
TL vergi aslı ve 40.000 TL Yİ-ÜFE olmak üzere 240.000 TL olarak hesaplamıştır.
Mükellef, yapılandırılan alacak tutarını 18 eşit
taksitte ödemeyi talep ettiğinden, 240.000 TL alacak tutarı (1,15)
katsayısı ile çarpılacaktır.
Bu şekilde bulunan tutar, 18’e bölünmek suretiyle
taksit tutarı hesaplanacaktır.
18 eşit taksit için yapılandırmaya esas tutar : 240.000
x 1,15 = 276.000 TL
Taksit tutarı
: 276.000 / 18
= 15.333,33 TL’dir.
Taksitlendirmeye esas olan 276.000 TL’nin (276.000
- 240.000=)36.000 TL’si toplam katsayı tutarıdır.
Mükellef, Eylül/2018 ayında ödemesi gereken taksit
tutarı olan 15.333,33 TL’yi süresinde ödemiştir.
Kasım/2018 ayında mükellef vergi dairesine
başvurarak kalan taksit tutarlarının tamamını defaten ödemek istediğini
bildirmiştir.
Başvuru sırasında 18 eşit taksitte ödeme seçeneği
tercih edilmiş olmakla birlikte, daha sonra ikinci taksit ödeme süresi içinde,
borcun tamamı ödenmek istendiğinde, ödenecek tutar aşağıdaki şekilde
bulunacaktır.
Yapılan ödemeden vergi aslına isabet eden tutar = (Vergi
Aslı) X (Yapılan Ödeme Tutarı)
(Vergi Aslı + Yİ-ÜFE Tutarı)
formülü
ile bulunacaktır. Buna göre;
200.000 x 15.333,33
Vergi aslına isabet eden tutar = = 12.777,78 TL
240.000
Yİ-ÜFE’ye isabet eden
tutar = (15.333,33 - 12.777,78)
= 2.555,55 TL
Ödenecek Tutar
Vergi Aslı (200.000 - 12.777,78=)
: 187.222,22 TL
Yİ-ÜFE Tutarı [(40.000 x %50)- 2.555,55=]
: 17.444,45 TL
TOPLAM
: 204.666,67
TL
Mükellef tarafından, yapılandırılan borcun
Kasım/2018 ayında ödenmesi nedeniyle ayrıca bir katsayı hesaplanmayacak ve
fer’i alacaklar yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak
hesaplanan tutardan %50 oranında indirim yapılacaktır.
Buna
göre, mükellef tarafından
yapılandırılan borcun Kasım/2018 ayında ödenmesi halinde 36.000 TL katsayı
tutarı ve 20.000 TL Yİ-ÜFE tutarı olmak üzere toplam 56.000 TL daha az
ödeme yapılacaktır.
Örnek 17- Mükellef 10/6/2017 vadeli
427 TL trafik idari para cezası borcunu Kanunun 2 nci
maddesi kapsamında yapılandırmak için vergi dairesine başvurarak, borcunu 6
eşit taksitte ödemeyi talep etmiştir.
Faiz
Hesaplanan Süre
|
İdari
Para Cezası Tutarı (TL)
|
Faiz
Oranı
|
Faiz
Tutarı
(TL)
|
Toplam
Yİ-ÜFE Oranı
|
Yİ-ÜFE
Tutarı
(TL)
|
11/6/2017- 17/5/2018
|
427
|
%60
|
256,20
|
% 4,20
|
17,93
|
Vergi
dairesi yapılandırılan alacak tutarını 427 TL idari para cezası aslı ve
17,93 TL Yİ-ÜFE olmak üzere 444,93 TL olarak hesaplamıştır.
Mükellef, yapılandırılan alacak tutarını 6 eşit
taksitte ödemeyi talep ettiğinden,
444,93 TL alacak tutarı (1,045) katsayısı ile çarpılacaktır.
Bu şekilde bulunan tutar, 6’ya bölünmek suretiyle
taksit tutarı hesaplanacaktır.
6 eşit taksit için yapılandırmaya esas tutar : 444,93
x 1,045 = 464,95 TL
Taksit tutarı
: 464,95 / 6
= 77,49 TL’dir.
Taksitlendirmeye esas olan 464,95 TL’nin (464,95 -
444,93 =)20,02 TL’si toplam katsayı tutarıdır.
Mükellef, Eylül/2018 ayında ödemesi gereken taksit
tutarı olan 77,49 TL’yi süresinde ödemiştir.
Kasım/2018 ayında mükellef vergi dairesine
başvurarak kalan taksit tutarlarını defaten ödemek istediğini bildirmiştir.
Başvuru sırasında 6 eşit taksitte ödeme seçeneği
tercih edilmiş olmakla birlikte, daha sonra ikinci taksit ödeme süresi içinde,
borcun tamamı ödenmek istendiğinde, ödenecek tutar aşağıdaki şekilde
bulunacaktır.
Yapılan ödemeden İPC aslına isabet eden tutar = (İPC
Aslı) X (Yapılan Ödeme Tutarı)
(İPC Aslı + Yİ-ÜFE Tutarı)
formülü
ile bulunacaktır. Buna göre;
427 x 77,49
İPC aslına isabet eden tutar = =
74,37 TL
444,93
İPC tutarından yapılacak %12,5 indirim = [427 - (427 x %12,5)]
= 427 - 53,38
= 373,62 TL
Ödenecek Tutar
İPC Aslı
(373,62– 74,37=)
: 299,25 TL
Yİ-ÜFE Tutarı [(17,93 x %50)- 3,12=]
: 5,85 TL
TOPLAM
: 305,10 TL
Buna
göre, mükellef tarafından Kasım/2018 ayında 305,10 TL ödenmesi durumunda
herhangi bir katsayı hesaplanmayacak, 256,20 TL faiz ile idari para cezası
aslının %12,5’i olan 53,38 TL ve Yİ-ÜFE tutarının %50’si olan 8,96 TL olmak
üzere toplam 318,54 TL’nin tahsilinden vazgeçilecektir.
b) Taksitli Ödeme ve Katsayı Uygulaması
7143 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin üçüncü
fıkrasının (ç) bendinde “ç) Hesaplanan
tutarların taksitle yapılacak ödemelerinde ilgili maddelere göre belirlenen
tutar;
1) Altı eşit taksit için (1,045),
2) Dokuz eşit taksit için (1,083),
3) On iki eşit taksit için (1,105),
4) On sekiz eşit taksit için (1,15),
katsayısı ile
çarpılır ve bulunan tutar taksit sayısına bölünmek suretiyle ikişer aylık
dönemler hâlinde ödenecek taksit tutarı hesaplanır. Bu Kanun hükümlerinden
yararlanmak üzere başvuruda bulunan borçlulara tercih ettikleri taksit
süresine uygun ödeme planı verilir. Ancak, tercih edilen süreden daha kısa
sürede ödeme yapılması hâlinde ödenecek tutar ilgili katsayıya göre
düzeltilir.” hükmü yer almaktadır.
Bu hükme
göre, kanun kapsamında yapılandırılmış olan alacakların taksitli ödenme
seçeneği tercih edilerek taksitler halinde ödenmek istenmesi durumunda, bu
tutarlara ayrıca katsayı uygulanması gerekmektedir.
i) Borçlular tarafından, ilgili
maddelerde yer alan hükümler saklı kalmak kaydıyla başvuru sırasında; 6, 9,
12 veya 18 eşit taksitte ödeme seçeneklerinden biri tercih edilecektir.
Borçlu tarafından taksit sayısına ilişkin bir tercihte bulunulmaması
hâlinde, idarece Kanunda öngörülen en uzun taksit sayısı olan 18 taksite
ilişkin ödeme planı verilecektir.
7143 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin üçüncü
fıkrasında yer alan açık hüküm sebebiyle borçlular tercih ettikleri taksit
süresinden daha uzun bir sürede ödeme yapamayacaktır.
ii) Taksitle yapılacak ödemeler
için Kanunun öngördüğü ilgili katsayı, yapılandırılan alacak tutarı ile
çarpılacak ve bulunacak tutar borçlu tarafından seçilen taksit sayısına
bölünerek ikişer aylık dönemler hâlinde ödenecek taksit tutarı
bulunacaktır.
Örneğin; borçlu tarafından Kanun kapsamında
yapılandırılan alacağın 6 eşit taksitte ödenmesi yönünde tercih
kullanıldığı takdirde yapılandırılan alacak tutarı 6 eşit taksit için
öngörülen (1,045) katsayısı ile çarpılacak ve bulunan tutar taksit sayısı
olan 6 sayısına bölünecektir. Aynı şekilde borçlunun 18 eşit taksiti
seçmesi hâlinde, taksitle ödenecek alacak tutarı (1,15) katsayısı kullanılarak
tespit edilecektir.
iii) 7143 sayılı
Kanunun 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (ç) bendi ile borçlulara
seçtikleri taksit süresinden daha kısa sürede ödeme yapma imkânı verilmekte
ve daha kısa sürede yapılan ödemelerde madde hükmüne göre hesaplanan
katsayının düzeltilmesi öngörülmektedir.
Örneğin; borçlu tarafından Kanun kapsamında
yapılandırılan alacak tutarının 18 eşit taksitte ödenmesi yönünde tercih kullanıldığı
hâlde borcun 6 eşit taksit için öngörülen sürede tamamen ödenmesi hâlinde,
(1,15) katsayısı esas alınarak hesaplanan tutar, 6 eşit taksit için
öngörülen (1,045) katsayısına göre düzeltilecektir.
Kanunda genel olarak 6, 9, 12 ve 18 eşit taksit
süresi olmak üzere dört ayrı taksit süresi ve bu süreler için dört farklı
katsayı belirlenmiştir. Erken yapılan ödemeler nedeniyle katsayı
düzeltmesinin yapılabilmesi için borçlu tarafından seçilen taksit süresine
uygulanacak katsayı ile alacağın tamamının ödendiği tarihin denk geldiği
taksit süresi için belirlenmiş katsayının birbirinden farklı olması
gerekmektedir.
Örnek 18-
Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere vergi dairesine başvuruda bulunan
mükellef borcunu 12 eşit taksitte ödemeyi talep etmiştir.
Vergi
dairesi Kanun kapsamında yapılandırılacak alacak tutarını 72.000 TL olarak
hesaplamıştır.
Mükellef,
yapılandırılan alacak tutarını 12 eşit taksitte ödemeyi talep ettiğinden,
72.000 TL alacak tutarı (1,105) katsayısı ile çarpılacaktır.
Bu şekilde bulunan tutar, 12’e bölünmek suretiyle
taksit tutarı hesaplanacaktır.
12 eşit taksit için yapılandırmaya esas tutar : 72.000
x 1,105 = 79.560 TL
Taksit tutarı
: 79.560 / 12
= 6.630 TL’dir.
Taksitlendirmeye esas olan 79.560 TL’nin (79.560 -
72.000=)7.560 TL’si toplam katsayı tutarıdır.
Mükellef, Eylül/2018, Kasım/2018, Ocak/2019,
Mart/2019, Mayıs/2019 aylarında ödemesi gereken taksit tutarları toplamı
olan (6.630x5=)33.150 TL’yi süresinde ödemiştir.
Temmuz/2019
ayında mükellef vergi dairesine başvurarak kalan taksit tutarlarının
tamamını defaten ödemek istediğini bildirmiştir.
Başvuru sırasında 12 eşit taksitte ödeme seçeneği
tercih edilmiş olmakla birlikte, daha sonra 6 eşit taksit ödeme seçeneğinin
ödeme süresi içinde, borcun tamamı ödenmek istendiğinden, öncelikle yapılandırılan
alacak tutarına (1.105) katsayısı yerine 6 eşit taksit için öngörülmüş olan
(1,045) katsayısı uygulanarak taksitle ödenecek alacak tutarının yeniden
hesaplanması gerekmektedir.
Yapılan hesaplamaya göre, (1,045) katsayısı esas
alınarak ödenmesi gereken tutardan daha önce ödenen taksit tutarları çıkartılacak
ve tahsil edilmesi gereken tutar bulunacaktır.
6 eşit taksit için yapılandırmaya esas tutar : 72.000
x 1,045 = 75.240 TL
Ödenen toplam taksit tutarı :
6.630 x 5 = 33.150 TL
Tahsil edilecek toplam tutar : 75.240
- 33.150 = 42.090 TL
Bu durumda,
mükellefin 7143 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılan 72.000 TL borcu için
(75.240 - 72.000=)3.240 TL katsayı tutarı tahsil edilecektir.
Yapılacak
erken ödeme mükellefe (7.560 - 3.240=)4.320 TL daha az ödeme imkanı sağlayacaktır.
Örnek 19- Kanun
hükümlerinden yararlanmak üzere vergi dairesine başvuruda bulunan mükellef,
borcunu 18 eşit taksitte ödemeyi talep etmiştir.
Vergi dairesi Kanun kapsamında
yapılandırılan alacak tutarını 27.000 TL olarak hesaplamıştır.
Mükellef,
yapılandırılan alacak tutarını 18 eşit taksitte ödemeyi talep ettiğinden,
27.000 TL alacak tutarı (1,15) katsayısı ile çarpılacaktır.
Bu
şekilde bulunan tutar, 18’e bölünmek suretiyle taksit tutarı
hesaplanacaktır.
18 eşit taksit için taksitlendirmeye esas tutar
|
:
|
27.000 x
1,15 = 31.050 TL
|
Taksit tutarı
|
:
|
31.050 /
18 = 1.725 TL’dir.
|
Taksitlendirmeye
esas olan 31.050 TL’nin (31.050 - 27.000=)4.050 TL’si toplam katsayı
tutarıdır.
Mükellef,
ilk 12 taksiti süresinde ödemiştir. Bu sürede yapılan toplam tahsilat (1.725 x 12=)20.700 TL’dir.
Eylül/2020
ayında mükellef vergi dairesine başvurarak kalan taksit tutarlarını defaten
ödemek istediğini bildirmiştir.
Mükellef
tarafından borcun tamamı 18 eşit taksit için öngörülmüş ödeme süresi
(Eylül/2018 ila Temmuz/2021) içinde erken ödenmiş olmakla birlikte, ödemenin
yapıldığı Eylül/2020 ayı Kanunda belirlenen ve farklı katsayı uygulanmasını
gerektiren 12 eşit taksit için öngörülmüş süreden (Eylül/2018 ila
Temmuz/2020) sonraya rastlamaktadır.
Kanunda
12 eşit taksit ila 18 eşit taksit arasındaki süreler için farklı bir
katsayı belirlenmemiştir. Bu nedenle, mükellefçe yapılan ödemeye 18 eşit
taksit için belirlenmiş katsayı dışında bir katsayı uygulanması imkânı
bulunmamaktadır. Dolayısıyla, Eylül/2020 ayında mükellefin kalan altı
taksit tutarını defaten ödemesi hâlinde herhangi bir katsayı düzeltmesi
yapılmayacaktır.
c) 7143
sayılı Kanun kapsamında ödenecek tutarlar, vergi dairelerine, anlaşmalı
bankalara ödenebileceği gibi, anlaşmalı bankaların banka kartı ve kredi
kartı kullanılmak suretiyle de ödenebilecektir.
3- Kredi kartı ile ödeme
7143
sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin dördüncü fıkrasında “(4) Maliye Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumuna bağlı tahsil
dairelerine bu Kanun kapsamında ödenecek olan alacakların 6183 sayılı
Kanunun 41 inci maddesine göre kredi kartı kullanılmak suretiyle ödenmesi
uygun görüldüğü takdirde, ödemeye aracılık yapan bankalarca, kart
kullanıcılarına kredi kartı işlemine konu borç tutarının, taksitler hâlinde
yansıtılması ve taksit ödeme aylarında hesaplarına borç kaydedilmesi
koşuluyla, bu ödemeler için ödeme tarihi olarak kredi kartının kullanıldığı
gün esas alınır ve borçluya tahsilatın yapıldığını
gösteren makbuz verilir. Bu şekilde tahsil edilen tutarların bankalarca
Hazine veya Sosyal Güvenlik Kurumu hesaplarına aktarılmasına ilişkin 6183
sayılı Kanunun 41 inci maddesinde belirlenen süre, taksit aylarının son
gününü izleyen günden itibaren hesaplanır. Taksitlerin kredi kartı
kullanılmak suretiyle ödenmesi bu madde hükmüne göre katsayı uygulanmasına
engel teşkil etmez.” hükmü yer almaktadır.
Bu
hüküm, 7143 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılan alacak tutarının kredi
kartı kullanılmak suretiyle de ödenmesine imkân vermektedir. Madde hükmüne
göre kredi kartı kullanılarak ödeme yapılabilmesi için aracılık yapan
bankalarla anlaşma yapılması gerekmektedir.
Bu
Tebliğin yayımı tarihi itibarıyla Maliye Bakanlığına bağlı vergi
dairelerine ödenecek alacakların tahsilatı
amacıyla ödemeye aracılık yapacak bankalarla gerekli anlaşma sağlanmış
olup, kredi kartı kullanılmak suretiyle yapılacak ödemeler Gelir İdaresi
Başkanlığının internet sitesi (www.gib.gov.tr) üzerinden
yapılabilecektir. Ancak, bankaların uygulama geliştirmeleri hâlinde, internet
siteleri veya şubeleri üzerinden de kredi kartıyla tahsilat
işlemleri yapılması mümkündür.
Kredi
kartı ile yapılacak ödemeler, tüm taksitlerin veya bir ya da birden fazla
taksitin defaten ödenmesi ya da bir veya birden fazla taksitin ilgili
taksit aylarına yansıtılmak suretiyle ödenmesi şeklinde yapılabilecektir.
Borçluların
kredi kartına taksit şeklinde ödeme yapmak istemeleri hâlinde, 7143 sayılı
Kanun kapsamında yapılandırılan alacak tutarı banka tarafından borçlunun
hesaplarına Kanunun öngördüğü taksit aylarında yansıtılacaktır. Bununla
birlikte, borçlu tarafından yapılan ödeme tutarını gösterir alındı, kredi
kartı ile ödeme işleminin yapıldığı tarih itibarıyla verilecek ve borç
ödenmiş kabul edilecektir.
7143
sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin dördüncü fıkrası gereğince kredi kartı
kullanılmak ve borçlunun bankadaki kredi hesaplarına taksit aylarında borç
olarak yansıtılmak suretiyle yapılan ödemeler ilgili taksit ayının son
gününü izleyen günden itibaren 6183 sayılı Kanunun 41 inci maddesinde
belirlenen sürede Hazine hesaplarına aktarılacaktır.
Örneğin,
borçlu tarafından Kanun kapsamında taksitlendirilmiş alacağın ilk iki
taksit tutarının kredi kartı ile aynı gün ödendiği varsayıldığında, banka
tarafından taksitler ilgili taksit ayları olan Eylül/2018 ve Kasım/2018
aylarında borçlunun hesap ekstrelerine
yansıtılacak ve bu suretle yapılan tahsilat
tutarları taksit aylarının son gününü izleyen 20 gün içinde Hazine
hesaplarına aktarılacaktır.
Kredi
kartıyla yapılan taksitli ödemenin Kanunun öngördüğü taksitli ödeme şekli
olduğu dikkate alındığında, bu şekilde yapılan ödemelerde de katsayı
uygulanacaktır.
4- Mahsuben ödeme
7143 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin beşinci
fıkrasında, Kanun hükümlerinden yararlanarak borçlarını yapılandıran
mükelleflerin vergi dairelerinden olan alacaklarıyla yapılandırılan
borçlarını ne şekilde ödeyebilecekleri hususu düzenlenmiştir.
Madde hükmüne göre, Maliye
Bakanlığına bağlı tahsil dairelerine ödenmesi gereken amme alacaklarına uygulanmak
üzere, Kanun hükümlerinden yararlanmak için başvuruda bulunan ve ödenecek
tutarları ilgili vergi mevzuatı gereği iade alacağından kendi borçlarına
mahsuben ödemek isteyen borçluların, bu taleplerinin yerine getirilebilmesi
için başvuru ve/veya taksit süresi içinde ilgili mevzuatın öngördüğü bilgi
ve belgeleri tam ve eksiksiz olarak ibraz etmeleri şarttır. Belgelere ek olarak mahsuben
iadenin gerçekleştirilebilmesi için teminat,
yeminli mali müşavir raporu veya vergi inceleme raporu da aranan
durumlarda, bunların da aynı süre içinde vergi dairesine intikal etmiş
olması gerekmektedir. Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (g)
bendine ilişkin olarak Tebliğin (V/C-5-b ve f) bölümünde yapılan açıklamalar
saklıdır.
Bu takdirde, ilgili mevzuatın borçlunun mahsup
talebine esas aldığı tarih itibarıyla bu Kanuna göre ödenecek tutara mahsup
işlemleri yapılacaktır. Mahsup talebine konu tutardan daha az tutarda
mahsubun yapılması hâlinde, mahsuben ödeme suretiyle tahsil edilemeyen
taksit tutarının bir ay içinde ödenmesi hususunda bildirimde bulunulması
gerekmektedir.
Bir aylık süre içinde eksik ödenen taksit tutarının,
ödenmesi gerektiği tarihten ödendiği tarihe kadar gecikilen her ay ve kesri
için 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı
oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi hâlinde eksik
ödenen tutar için bu Kanun hükümleri ihlal edilmiş sayılmayacaktır.
Mükelleflerin bu hükümden yararlanmaları için
başvurularını bu Tebliğe ekli (Ek:2/E)
dilekçe ile yapmaları gerekmektedir.
Diğer taraftan, mükellefin mahsup talebi üzerine
mahsup işlemleri yapıldıktan sonra, fazla veya yersiz mahsup yapıldığının
tespiti hâlinde, haksız alınan iade tutarı için vergi mevzuatı gereği
gerekli tarhiyatın yapılacağı tabiidir. Bu durumda, Kanun kapsamında mahsup
yoluyla yapılmış olan tahsilatlar için herhangi
bir düzeltme işlemi yapılmayacaktır.
Ç- MADDE HÜKMÜNDEN YARARLANMANIN DİĞER ŞARTLARI
1- Taksit
Ödeme Süresince Mükelleflerin Beyanı Üzerine Tahakkuk Edecek Vergilerin
Zamanında Ödenmesi
7143 sayılı Kanunun 3 üncü
maddesinin dokuzuncu fıkrasında “(9) Maliye
Bakanlığına bağlı tahsil daireleri tarafından takip edilmekte olan amme
alacaklarından yıllık gelir veya kurumlar vergileri, gelir (stopaj)
vergisi, kurumlar (stopaj) vergisi, katma değer vergisi ve özel tüketim
vergisi için bu madde ile 2 nci madde hükmünden
yararlanmak üzere başvuruda bulunan mükellefler, taksit ödeme süresince bu
vergi türleri ile ilgili verilen beyannameler üzerine tahakkuk eden bu
vergileri çok zor durum olmaksızın her bir vergi türü itibarıyla bir takvim
yılında ikiden fazla vadesinde ödememeleri ya da eksik ödemeleri hâlinde
belirtilen madde hükümlerine göre yapılandırılan borçlarına ilişkin kalan
taksitlerini ödeme haklarını kaybederler.” hükmü yer almaktadır.
Buna göre, Kanunun 2 nci maddesi hükmünden yararlanmak üzere yıllık gelir
veya kurumlar vergileri, gelir (stopaj) vergisi, kurumlar (stopaj) vergisi,
katma değer vergisi ve özel tüketim vergisi için başvuruda bulunan mükelleflerin
maddede öngörülen diğer şartların yanı sıra; maddede belirtilen vergi
türlerinden, taksit ödeme süresince beyan üzerine ilk taksit ödeme
süresinin başlangıç tarihinden mükellef tarafından seçilen son taksit ödeme
süresinin sonuna kadar, erken ödeme hâlinde borcun tamamen ödendiği tarihe
kadar, tahakkuk edenleri vadesinde ödemeleri şarttır.
Dolayısıyla bu hüküm, Kanunun 2 nci
maddesine göre ödenecek taksitlerin süresinde ödenmemesi hâlinde uygulanacak
hükümler ile ilişkili olmayıp, taksit ödeme süresince mükelleflerin beyanı
üzerine tahakkuk edecek vergilerin zamanında ödenmesi ile ilgilidir.
Örneğin, gelir vergisi mükellefi olan bir borçlu,
Kanunun 2 nci maddesinden bu vergi türü için 18
eşit taksitte ödeme seçeneği ile yararlanması durumunda, ilk taksit ödeme
süresinin başladığı 1/8/2018 tarihinden 18 eşit
taksitin sona erdiği 31/7/2021 tarihine kadar beyanı üzerine tahakkuk eden,
gelir vergisini, katma değer vergisini, gelir (stopaj) vergisini ve
mükellefiyeti bulunması hâlinde özel tüketim vergisini ödemesi
gerekmektedir. Ancak, bu vergilerle birlikte tahakkuk eden damga vergisinin
vadesinde ödenmemesi hâlinde yapılandırma ihlal edilmiş sayılmayacaktır.
Taksit ödeme süresince beyan üzerine tahakkuk eden
vergilerin vadesinde ödenmesi şartı, bir takvim yılında her bir vergi türü
için en fazla iki defa ihlal edilebilecektir. Böyle bir durumda borçlular
Kanun hükümlerinden yararlanma haklarını kaybetmeyecektir.
Ancak, bir vergi türünün bir takvim yılında ikiden
fazla vadesinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde mükellefler üçüncü
ihlale konu verginin vadesinin rastladığı ayın sonuna kadar (bu tarih
dâhil) ödedikleri taksitler için Kanun hükmünden yararlanacak bu tarihten
sonra ise Kanun kapsamında ödeme haklarını kaybedeceklerdir.
Diğer taraftan, mükelleflerin çok zor durumda
bulunmaları nedeniyle borçlarını vadesinde ödeyememeleri hali Kanunun ihlal
nedeni sayılmamıştır.
Çok zor durum hali, 6183 sayılı Kanunun 48 inci
maddesinde geçen “çok zor durum” halini ifade etmektedir.
Buna göre, 6183 sayılı Kanuna göre vadesinde ya da
vadesinden önce yapılan müracaatlara istinaden borçları tecil edilen
mükelleflerin çok zor durumda bulundukları kabul edilecektir. Tecil talebi
çok zor durum hali dışındaki nedenlerle (Örneğin, özel tüketim vergisi gibi
taksitlendirilmesi uygun görülmeyen vergiler veya diğer nedenler) uygun
görülmeyen mükellefler için tecil yapılmamakla birlikte, çok zor durum
halinin varlığı tespit edilmişse madde hükmü ihlal edilmiş sayılmayacaktır.
2- Taksit Tutarının %10’unu Aşmamak Şartıyla 10
Türk Lirasına (Bu Tutar Dâhil) Kadar Yapılmış Eksik Ödemeler
7143 sayılı Kanunun 9 uncu
maddesinin yedinci fıkrasında “(7) Bu
Kanunun 3 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrası ve 8 inci maddesinin altıncı
fıkrasında, vadesinde ödenmesi öngörülen alacakların veya taksit tutarının
%10’unu aşmamak şartıyla 10 Türk lirasına (bu tutar dâhil) kadar yapılmış
eksik ödemeler için bu Kanun hükümleri ihlal edilmiş sayılmaz.” hükmü yer almaktadır.
Bu hükme göre, Kanun kapsamında ödenecek taksitler
ile taksit ödeme süresince beyan üzerine tahakkuk eden ve Kanunun 3 üncü
maddesinin dokuzuncu fıkrasında belirtilen vergilerin (her bir vergi türü
itibarıyla) vadesinde yapılan ödemelerinde 10 TL’ye kadar eksik ödemeler
ihlal sebebi sayılmayacaktır. Bununla birlikte, tahakkuk eden alacağın
%10’u 10 TL’nin altında ise yüzde %10 tutarına isabet eden tutar kadar
eksik ödeme hali ihlal sebebi sayılmamıştır. Ancak, bu tutarları aşan eksik
ödemelerin ihlal sebebi olarak değerlendirileceği tabiidir.
Örneğin, Kanun hükmünden kurumlar vergisi için
yararlanmış bir mükellefin Ekim/2018 dönemine ilişkin beyanı üzerine
tahakkuk eden gelir (stopaj) vergisi 4.810 TL olmasına rağmen bankaya 4.800
TL olarak ödeme yapılmıştır. Eksik ödenen tutar 10 TL’yi aşmadığından Kanun
hükümleri ihlal edilmiş sayılmayacaktır. Diğer taraftan, tahakkuk eden
verginin %10’u olan (4.810 x %10=)481 TL ise 10 TL’den daha fazla
olduğundan tutarın oranla mukayese edilmesine gerek olmadığı tabiidir.
3- Dava Açılmaması, Açılmış
Davalardan Vazgeçilmesi
7143
sayılı Kanunun 2 nci maddesinin onuncu
fıkrasında, bu madde hükmünden
yararlanmak isteyen borçluların maddede belirtilen şartların yanı sıra dava
açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamalarının şart olduğu
belirtilmiştir. Bu nedenle, madde hükmünden yararlanmak isteyen borçluların
bu yöndeki iradelerini başvuruları sırasında belirtmeleri gerekmektedir.
Tüzel
kişiler ya da tüzel kişiliği haiz olmayan teşekküller tarafından açılan
davalardan vazgeçme yetkisi, bunların kanuni temsilcilerinde bulunduğundan,
maddeden yararlanma başvuruları kanuni temsilcileri tarafından
yapılacaktır. Aynı şekilde, iflas idaresi tarafından açılan ya da ihtilafı
devam ettirilen davalardan da iflas idaresince vazgeçilmesi gerekecektir.
Kanuni temsilcilerin bu başvuruları sırasında dilekçelerine temsilci
sıfatlarını gösteren belgeyi eklemeleri icap etmektedir.
Kanunun
9 uncu maddesinin onüçüncü fıkrasının (b) bendi
gereğince, davadan vazgeçme dilekçeleri ilgili tahsil dairelerine verilecek
ve bu dilekçelerin tahsil dairelerine verildiği tarih, ilgili yargı
merciine verildiği tarih sayılarak dilekçeler ilgili yargı merciine
gönderilecektir. Bu nedenle, tahsil dairelerince alınan dilekçenin bir
örneğinin derhal davanın bulunduğu yargı merciine gönderilmesi
gerekmektedir.
Kanunun
2 nci maddesinden yararlanmak için elektronik
ortamda başvuruda bulunan borçluların, devam eden ihtilaflardan
vazgeçtiklerini gösterir ıslak imzalı dilekçelerini başvuru süresi içinde
ilgili tahsil dairesine vermeleri gerekmektedir.
Mükelleflerce
Kanun hükümlerinden yararlanılmak üzere davadan vazgeçilmesi hâlinde
idarece de ihtilaflar sürdürülmeyecektir.
4- Kanunun Yayımı Tarihinden Sonra Tebliğ Edilen
Yargı Kararları ile Yargılama Giderleri
7143 sayılı Kanunun 9 uncu
maddesinin onüçüncü fıkrasının (c) bendi
gereğince, Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan ve
açtıkları davalardan vazgeçen borçluların bu ihtilaflarıyla ilgili olarak karar
tarihine bakılmaksızın Kanunun
yayımı tarihinden sonra tebliğ edilen yargı kararları uyarınca işlem
yapılmayacaktır.
Ayrıca,
Kanunun 9 uncu maddesinin onüçüncü fıkrasının (ç)
bendine göre, Kanun hükümlerinden yararlanılmak üzere vazgeçilen davalarda
verilen kararlarla hükmedilmiş yargılama giderleri ve avukatlık ücreti ile fer’ilerinin bulunması hâlinde bu tutarlar karşılıklı
olarak talep edilmeyecek, bu alacaklar için icra takibi yapılamayacak ve
vazgeçme tarihinden önce ödenmiş olan yargılama giderleri ve avukatlık
ücretleri geri alınmayacaktır.
D- DİĞER HUSUSLAR
1- Tüzel
kişiler ya da tüzel kişiliği haiz olmayan teşekküller için madde
hükümlerinden yararlanma başvuruları bunların kanuni temsilcileri
tarafından yapılacaktır.
2- 7143 sayılı Kanunun
kesinleşmiş alacaklara ilişkin hükümlerinden, 213 ve 6183 sayılı Kanunlar
ile diğer kanunlarda yer alan sorumluluk düzenlemeleri nedeniyle
mirasçılar, kefiller, şirket ortakları ve kanuni temsilciler gibi amme
borçlusu sayılan kişiler sorumlu oldukları tutar dikkate alınarak
yararlanabileceklerdir.
1/6/1989 tarihli ve 3568 sayılı
Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Müşavirlik Kanunu uyarınca
mükellefle birlikte borcun ödenmesinden müştereken ve müteselsilen
sorumluluğu bulunanların da bu madde hükmünden yararlanmaları mümkündür.
Asıl amme borçlusu ile birlikte borcun ödenmesinden
birden fazla kişinin sorumlu olması hâlinde bu kişilerce Kanun hükümlerinden
farklı taksit seçenekleri seçilmek suretiyle yararlanılması mümkün
bulunmaktadır.
3- Adi ve kollektif
şirketlerde ortak olanlar şirketin borçlarının tamamı üzerinden müştereken
ve müteselsilen sorumlu olduklarından, bu
ortaklar da sorumlu oldukları bu borçlar için madde hükmünden
yararlanabileceklerdir.
4- 7143 sayılı Kanunun
yayımlandığı 18/5/2018 tarihi itibarıyla
haklarında 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu hükümlerine
göre iflasın açılmasına karar verilen gerçek ve tüzel kişilerin Kanun
hükümlerinden yararlanabilmeleri için iflas işlemlerini yürüten iflas
idaresinin ilgili vergi dairesine yazılı olarak müracaat etmesi zorunludur.
Ancak, iflas idaresi tarafından verilen yetki belgesine istinaden müracaatta
bulunulabilmesi mümkündür.
Bununla
birlikte, iflas hâlindeki tüzel kişiliklerin ortaklarının ve kanuni
temsilcilerinin 213 sayılı Kanun ve 6183 sayılı Kanun uyarınca sorumlu
oldukları borçlar için madde hükümlerinden yararlanabilmeleri mümkün bulunmaktadır.
Ancak, iflas hâlinde bulunan mükelleflerden aranılan
kamu alacaklarına ilişkin olarak Kanundan yararlanmak için başvuru süresi
içinde herhangi bir başvuru bulunmaması ve bu alacakların 31/7/2018 tarihinden sonra iflas masasına kaydedilmiş
olması hâlinde, alacaklar Kanunun kapsadığı dönemlere ait olsa dahi 7143
sayılı Kanun hükümlerinden yararlanılamayacaktır.
2004
sayılı Kanun kapsamında haklarında iflas ertelemesi kararı bulunan
şirketler ve kooperatifler 7143 sayılı
Kanuna göre yapacakları başvurularını haklarında verilmiş mahkeme kararı
dikkate alınarak temsile yetkili kişiler vasıtasıyla yapacaklardır.
Aynı
şekilde, 2004 sayılı Kanun kapsamında konkordato
kararı verilmiş ve kayyım atanmış borçlular da, 7143 sayılı Kanuna göre
yapacakları başvurularını haklarında verilmiş mahkeme kararı dikkate
alınarak temsile yetkili kişiler vasıtasıyla yapacaklardır.
5- 7143 sayılı
Kanunun yayımı tarihinden önce, vergi mevzuatında yer alan düzenlemeler
nedeniyle mahsuben iade talebi bulunan mükellefler diledikleri takdirde
mahsup talep ettikleri borçları için Kanun hükümlerinden yararlanabilecektir.
Bu takdirde, mahsuben iade talebinden vazgeçtiklerini bağlı bulundukları
vergi dairesine, birden fazla vergi dairesine mahsup talepli borçları
olması hâlinde, her birine ayrı ayrı Kanundan
yararlanmak için belirlenen başvuru süresi içinde ekte bir örneği yer alan (Ek:2/F) dilekçeyle bildirmeleri
gerekmektedir.
Mükellefin
kendi borcu dışında, ilgili mevzuat uyarınca üçüncü şahısların borçlarına
mahsup talebi olması hâlinde ise mahsup talebinden vazgeçebilmesi için
borcuna mahsup istenen üçüncü şahsın da bu konuya yönelik irade beyanı
aranılacaktır. Bu takdirde, mükellefin üçüncü şahıs lehine yaptığı mahsup
talebi hükümsüz kalacaktır. Lehine mahsup talep edilen üçüncü şahsın ise
mükellefin irade beyanı olmadan Kanundan yararlanmak üzere başvuruda
bulunabileceği tabiidir.
Bununla
birlikte, mahsup talebinden vazgeçen mükelleflerin, mahsup talebine konu
iade alacaklarını 7143 sayılı
Kanun kapsamındaki taksitlerine Kanunun 9 uncu maddesinin beşinci fıkrası hükmüne göre veya Kanun
kapsamında yapılandırılmayan vergi borçlarına ilgili mevzuat uyarınca
mahsubunu talep etmeleri mümkündür. Bu durumda, mahsuba esas alınacak
tarih, Kanunun yayımı tarihinden sonra yaptıkları başvuru esas alınarak
belirlenecektir.
Diğer
taraftan, ilgili vergi mevzuatından doğan iade alacağının vergi borcuna
mahsubunu talep eden ve vergi borcunu 7143 sayılı Kanuna göre ödemek üzere
bu mahsup talebinden vazgeçen mükelleflere iade alacaklarının, mahsubundan
vazgeçilen borcun söz konusu Kanun kapsamında yapılandırılmasından sonra
hesaplanan taksit tutarları toplamını aşan kısmı, ilgili mevzuat hükümleri
ve 6183 sayılı Kanunun 23 üncü maddesi ile 31/5/2006
tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun
88 inci maddesinin onaltıncı fıkrası göz önünde
bulundurularak nakden iade edilebilecektir.
6- 7143 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin onikinci fıkrasında, Kanuna göre ödenecek alacaklarla
ilgili olarak tatbik edilen hacizlerin yapılan ödemeler nispetinde
kaldırılacağı ve buna isabet eden teminatların iade edileceği hükme
bağlanmıştır.
Buna
göre, Kanun kapsamındaki borçlarını ödemek üzere başvuran ve borçlarına
karşılık ödemede bulunan mükelleflerin mal varlığına tatbik edilen hacizler,
bu malların bölünebilir nitelikte olması ve haczin devam edeceği malların,
ödenmemiş taksitlerin yapılandırma öncesi tutarını karşılayacak değerde
olması şartıyla ödemeler nispetinde kaldırılacaktır.
Bu hüküm
çerçevesinde, borçları Kanun hükmüne göre taksitlendirilen mükelleflerin
teminat değişikliği talepleri de değerlendirilebilecektir.
Diğer
taraftan, bu Kanun kapsamında
yapılandırılan borçlar muaccel olmaktan çıktığından, bu borçlarla ilgili
olarak 6183 sayılı Kanun kapsamında takip işlemi yapılmamaktadır. Ancak,
Kanunun 9 uncu maddesinin onikinci fıkrası
hükmüne göre, bu Kanun kapsamında ödenecek alacaklar nedeniyle tatbik
edilen hacizlere konu mallar, borçlunun talebi hâlinde 6183 sayılı Kanun
hükümlerine göre alacaklı tahsil dairesince satılabilecektir. Satış
sonucunda elde edilecek tutarın, ilgili mevzuata göre öncelikli alacakların
mahsubundan sonra yapılandırmaya konu borçlara mahsup edilmesi icap
etmektedir.
Aynı fıkra gereğince, borçlu tarafından hacizli
malların satılmasının talep edilmiş olması, alacaklı tahsil dairesince söz
konusu malların satışa çıkarılamaması ya da satışa çıkarıldığı hâlde
satılamaması durumunda, borçluya Kanun kapsamında ödenmesi gereken
taksitleri süresinde ödememe hakkı vermemektedir.
7- Borçlu tarafından Kanun kapsamında yapılan
ödemelerin kredi kartı kullanılmak suretiyle yapılması durumunda borç kredi
kartı ile ödeme işleminin gerçekleştiği anda ödenmiş olacağından, bu
şekilde yapılmış olan ödemeler yönünden de varsa ödenen alacaklara ilişkin
tatbik edilmiş hacizler ödeme nispetinde kaldırılacak ve alınmış teminatlar
iade edilecektir.
Kredi
kartıyla son taksiti de içerecek şekilde ödeme yapılması hâlinde;
- Kredi
kartıyla yapılan ödemelerin ilişkin olduğu motorlu taşıtların satış ve
devrine ait ilişik kesme belgesi verilebilecektir.
- Kredi
kartı ile yapılan ödeme tarihinden itibaren Kanunun 3 üncü maddesinin
dokuzuncu fıkrasında yer alan taksit ödeme süresince beyan üzerine tahakkuk
eden vergilerin vadesinde ödenme şartı aranılmayacaktır.
8- 7143 sayılı Kanuna göre başvuruda
bulunan ve borçları Kanuna göre taksitlendirilen mükellefler tarafından,
borcu olup olmadığına dair yazı istenilmesi hâlinde Kanun hükümleri ihlal
edilmediği sürece bu borçları için vadesi geçmiş borcun bulunmadığına dair
yazı verilecektir.
9- 7143 sayılı Kanunun 9
uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (d) bendinde, il özel idareleri ve
bunlara bağlı kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşlar ile Spor Genel
Müdürlüğü, Türkiye Futbol Federasyonu ve bağımsız spor federasyonlarına
tescil edilmiş olan ve Türkiye’de sportif alanda faaliyette bulunan spor
kulüplerine, Kanun kapsamında yapılandırılan alacak tutarlarını ikişer
aylık dönemler hâlinde azami 36 eşit taksitte ödenmesi imkânı verilmiştir.
Spor
kulüplerinin bu imkândan yararlanabilmeleri için başvuru sırasında Spor
Genel Müdürlüğü, Türkiye Futbol Federasyonu ve bağımsız spor
federasyonlarına tescil edilmiş spor kulübü olduklarını belirten belgeyi
ibraz etmeleri gerekmektedir. Bu kulüplerin dernek veya şirket şeklinde
örgütlenmiş olması madde ile verilen imkândan yararlanmalarına engel teşkil
etmemektedir. Spor kulüplerinden aranılan amme alacaklarıyla ilgili olarak
ikincil sorumluluğu bulunan kişiler de bu hükümden yararlanabilecektir.
7143 sayılı
Kanun hükmüne göre bu kuruluşların kendilerine verilen imkânı kullanarak
ödeme yapmak istemeleri hâlinde, yapılandırılan alacak tutarına; yirmidört eşit taksit için (1,194), otuz eşit taksit
için (1,238), otuzaltı eşit taksit için (1,318)
katsayısı uygulanacaktır. Katsayı uygulaması bu Tebliğin (II/C-2-b)
bölümüne göre yapılacaktır.
Diğer taraftan, il özel idareleri ve bunlara bağlı kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşlar
dışında il özel idarelerine ait tüzel kişiler ise Kanunun tanıdığı azami 36
eşit taksit imkânından yararlanamayacaklardır.
10- 7143 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin
üçüncü fıkrasının (e) bendi ile belediyeler
ve bunlara bağlı kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşların bu Kanun
kapsamında yapılandırdıkları borçlarına ilişkin taksit tutarları, belediyelerin genel
bütçe vergi gelirleri tahsilat toplamı üzerinden ayrılan paylarından, 2/7/2008 tarihli ve 5779 sayılı İl Özel İdarelerine ve
Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanunun
7 nci maddesinin dördüncü fıkrasındaki %40 oranı
dikkate alınmaksızın aylık dönemler hâlinde azami yüz kırk dört eşit
taksitte tahsil edilecektir. Bu kapsamda, kesinti tutarı her hal ve
takdirde bu idareler adına genel bütçe vergi gelirleri tahsilat
toplamı üzerinden ayrılan payların aylık tutarının %50’sini aşamayacaktır.
7143 sayılı
Kanun hükmüne göre bu kuruluşların kendilerine verilen imkânı kullanarak
ödeme yapmak istemeleri hâlinde, yapılandırılan alacak tutarına;
- altı eşit taksit için (1,032),
- dokuz eşit taksit için (1,053),
- oniki eşit
taksit için (1,064),
- onsekiz eşit
taksit için (1,086),
- yirmidört eşit
taksit için (1,109),
- otuzaltı eşit
taksit için (1,19),
- kırksekiz eşit
taksit için (1,247),
- altmış eşit taksit için (1,304),
- yetmişiki eşit
taksit için (1,361),
- yüzkırkdört
eşit taksit için (1,703)
katsayısı
uygulanmak suretiyle bulunan tutar, taksit sayısına bölünerek ödenecek taksit
tutarları aylık dönemler
hâlinde kesinti yoluyla tahsil edilecektir.
5779 sayılı Kanuna
göre yapılacak kesintilerin Bakanlar Kurulunca durdurulması hâlinde,
yapılandırılan borçlara ilişkin aylık taksitlerin ödeme süreleri kesinti
yapılmayan aylar için durdurulacak ve ödenmeyen taksitler tercih edilen
taksit ödeme süresinin sonundan itibaren ayrıca bir katsayı ve geç ödeme zammı
uygulanmaksızın aylık dönemler itibarıyla paylardan kesinti suretiyle
tahsil edilecektir. Bu kapsamdaki taksitlerin süresinde ödenmemiş olması
ihlal nedeni sayılmayacaktır.
Öte yandan, bu
idarelerin taksit tutarlarının, genel bütçe vergi gelirleri tahsilat toplamı üzerinden aktarılacak tutarlardan daha
yüksek olması hâlinde, eksik tutarların taksit ödeme süresini takip eden ay
sonuna kadar borçlu tarafından ödenmesi durumunda, bu tutarlara geç ödeme
zammı hesaplanmayacaktır. Bu suretle ödeme yapılmaması hâlinde eksik ödenen
tutarlara geç ödeme zammı hesaplanacağı tabiidir.
Bu bent kapsamında kesinti
yoluyla tahsil edilecek olan taksitlerin, bent hükmünde belirtildiği
şekilde bir
takvim yılında ikiden fazla süresinde ödenmemesi hâlinde Kanundan yararlanma
hakkı kaybedilecektir.
Ayrıca,
belediyelerin Kanunun 9 uncu
maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde belirtilen peşin ödemede indirimden
yararlanabilmesi
için yapılandırılan tutarın tamamını 1 Ekim 2018 tarihine (bu tarih dâhil)
kadar, (b) bendinde belirtilen indirimden yararlanılabilmesi için 31 Ekim
2018 tarihine (bu tarih dâhil) kadar bu
Tebliğin (II/C-2-a) bölümünde yapılan açıklamalar çerçevesinde ödemeleri
gerekmektedir.
11- 7143 sayılı Kanunun 9 uncu
maddesinin ondördüncü fıkrası gereğince, Kanun
hükümlerinden yararlanan il özel idareleri, belediyeler ve bunlara bağlı kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşlar hakkında Kanunun 3 üncü maddesinin dokuzuncu
fıkrası hükmü uygulanmayacaktır. Buna göre, anılan kuruluşların, Kanunun 2
ve 3 üncü maddelerinden yararlanmak üzere başvuruları üzerine
yapılandırılan borçlarının ödeme süresince, beyanları üzerine tahakkuk eden
vergilerini vadesinde ödeme şartı bulunmamaktadır.
12- 7143 sayılı Kanunun 2 nci
maddesi hükümlerinden yararlanmak için açılmış davalardan vazgeçilmesi şart
olduğundan, borçlular tarafından Kanundan yararlanmak için yapılan
başvurular üzerine tahsilat işlemlerinden dolayı
açılmış davalar sulh yoluyla sonuçlanacaktır. Bu nedenle,
6183 sayılı Kanunun 55 inci maddesi uyarınca alacağın takibi için düzenlenerek
tebliğ edilen ödeme emrine karşı açılmış olan davalara konu alacaklar için
Kanun hükmünden yararlanmak üzere başvuruda bulunulması hâlinde, ödeme
emrine karşı açılmış davalardan da vazgeçildiğinden, 6183 sayılı Kanunun 58
inci maddesi gereğince %10 oranındaki haksız çıkma zammı talep
edilmeyecektir.
III– KESİNLEŞMEMİŞ VEYA DAVA SAFHASINDA
BULUNAN AMME ALACAKLARINA İLİŞKİN HÜKÜMLER
7143 sayılı Kanunun 3
üncü maddesi ile Maliye
Bakanlığına, il özel idarelerine ve belediyelere bağlı tahsil dairelerince
takip edilen dava açma süresi geçmemiş veya
dava safhasında bulunan kesinleşmemiş amme alacaklarının yapılandırılmasına
ilişkin düzenlemeler yapılmıştır.
Madde kapsamına tür ve dönem
açısından Kanun kapsamına alınmış olan ve bu Tebliğin (I/A-1-a ve b, I/B
ile I/C-1) bölümlerinde belirtilen vergiler, vergi cezaları, idari para
cezaları, faiz, gecikme faizi ve gecikme zammı gibi fer’i alacaklar
girmekte olup, yapılandırılacak alacak
tutarlarının davanın bulunduğu safha dikkate alınmak suretiyle tespit edilmesi
gerekmektedir.
Ayrıca, 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununda yapılmış
değişikliklerin de madde uygulamasında göz önünde bulundurulması icap
etmektedir.
Bilindiği gibi, 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanunla değişik 2577
sayılı Kanunun geçici 8 inci maddesi kapsamında faaliyete başlaması
öngörülen bölge idare mahkemelerinin tüm yurtta göreve başladıkları
20/7/2016 tarihine kadar yargılama sistemi; davanın açıldığı ilk derece
mahkemesi ve bu mahkemelerin verdiği kararlara karşı itiraz başvurusunun
yapıldığı bölge idare mahkemesi veya temyiz başvurusunun yapıldığı Danıştay
şeklinde iki aşamalı olduğu halde, 20/7/2016 tarihinden itibaren davanın
açıldığı ilk derece mahkemesi, istinaf başvurusunun yapıldığı bölge idare
mahkemesi ve temyiz başvurusunun yapıldığı Danıştay olacak şekilde üç
aşamalı hale gelmiştir.
Diğer taraftan, 2577 sayılı Kanunun geçici 8 inci
maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 6545 sayılı Kanunla idari yargıda kanun
yollarına (istinaf ve temyiz) ilişkin getirilen hükümlerin, bölge idare
mahkemelerinin tüm yurtta göreve başladıkları 20/7/2016
tarihinden sonra verilen kararlar hakkında uygulanacağı düzenlenmiştir.
Dolayısıyla, 20/7/2016 tarihinden önce ilk derece
mahkemesince verilmiş kararlar hakkında 2577 sayılı Kanunun 6545 sayılı
Kanunla değişmeden önceki kanun yollarına (itiraz/temyiz ve karar düzeltme)
ilişkin hükümlerin uygulanması gerekmektedir.
Bu nedenle, açılmış olan davaların karar tarihleri
dikkate alınarak hangi kanun yollarına tabi olduklarının tespiti önem arz
etmektedir.
A- BAŞVURU SÜRESİ VE ŞEKLİ
Madde hükmünün uygulanabilmesi için, Kanunun
yayımlandığı 18/5/2018 tarihi itibarıyla;
a) İkmalen, re’sen veya idarece
yapılmış bir tarhiyatın bulunması ve tarhiyata karşı;
- Vergi mahkemeleri nezdinde dava açma süresi
geçmemiş veya dava açılmış bulunması,
- İlgisine göre istinaf veya temyiz süreleri
geçmemiş ya da istinaf/itiraz veya temyiz yoluna başvurulmuş ya da karar düzeltme
talep süresi geçmemiş veya karar düzeltme yoluna başvurulmuş olması,
b) Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendi kapsamına giren idari para cezalarına ilişkin idari yaptırım kararlarına
karşı dava açma süresi geçmemiş veya dava açılmış olması ya da kanun
yollarına başvurma süresi geçmemiş veya başvurulmuş olması,
gerekmektedir.
Kanunun
3 üncü maddesinden yararlanılmak için 31
Temmuz 2018 tarihine (bu tarih dâhil) kadar bağlı bulunulan tahsil
dairesine yazılı olarak başvuruda bulunulması ve başvuru dilekçesinde dava
açılmayacağı, açılmış davalardan vazgeçileceği yönünde iradenin
belirtilmesi şarttır.
Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerince ikmalen, re’sen veya idarece
yapılan tarhiyatlarla ilgili davalara konu alacaklar açısından madde
hükmünden yararlanmak isteyenlerin bu Tebliğ ekinde yer alan durumlarına
uygun dilekçeyi (Ek: 3/A, 3/B, 3/C, 3/D) iki örnek hazırlayarak 31 Temmuz 2018 tarihine (bu tarih
dâhil) kadar bağlı bulundukları vergi dairesine vermeleri gerekmektedir.
Kanunun
9 uncu maddesinin onüçüncü fıkrasının (b) bendi
hükmü gereğince, davadan vazgeçme dilekçeleri ilgili vergi dairelerine
verilecek ve bu dilekçelerin vergi dairelerine verildiği tarih, ilgili
yargı merciine verildiği tarih sayılarak dilekçeler ilgili yargı merciine
gönderilecektir. Bu nedenle, vergi dairelerince alınan dilekçenin bir
örneğinin derhal davanın bulunduğu yargı merciine gönderilmesi
gerekmektedir.
7143 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin dördüncü
fıkrasında düzenlenen ve idari para cezalarına ilişkin ihtilaflara yönelik
olan hükümden yararlanmak isteyen borçluların, Kanunun 9 uncu maddesinin onüçüncü fıkrasının (b) bendinin Bakanlığımıza verdiği
yetkiye istinaden, idari para cezalarına karşı dava açtıkları idarelere
başvuruda bulunmaları ve 3 üncü maddesi kapsamında Kanun hükmünden
yararlanmak istediklerini ve davadan vazgeçtiklerini belirtir bu Tebliğ
ekinde yer alan durumlarına uygun dilekçeyi (Ek:3/E-1, 3/E-2, 3/E-3, 3/E-4) 3 örnek olarak hazırlayarak 31 Temmuz 2018 tarihine (bu tarih
dâhil) kadar ilgili idarelere vermek suretiyle başvurmaları uygun
görülmüştür.
Davadan
vazgeçme dilekçelerini alan bu idarelerce dilekçelerin alındığı tarih
ilgili yargı merciine verildiği tarih sayılarak dilekçeler ilgili yargı
merciine derhal gönderilecektir. Bu dilekçeler cezayı veren idarelere
verilmekle birlikte Kanun kapsamında yapılandırılan alacaklara ilişkin
ödemeler ilgili vergi dairesine yapılacaktır. Bu nedenle, ilgili idarelerce
alınan davadan vazgeçme dilekçesinin bir örneği de başvuruyu müteakip 3 iş
günü içinde ilgili vergi dairesine gönderilecektir.
Birden
fazla dava dosyası bulunan mükellefler dilekçelerinde, hangi dava dosyası
için Kanun hükümlerinden yararlanmak istediklerini belirteceklerdir.
Tüzel
kişiler ya da tüzel kişiliği haiz olmayan teşekküller tarafından açılan
davalardan vazgeçme yetkisi bunların kanuni temsilcilerinde bulunduğundan,
madde hükmünden yararlanma başvuruları kanuni temsilcileri tarafından yapılacaktır.
Kanuni temsilciler bu başvuruları sırasında dilekçelerine temsilci
sıfatlarını gösteren belgeyi ekleyeceklerdir. Aynı şekilde, iflas idaresi
tarafından açılan ya da ihtilafı devam ettirilen davalardan da iflas
idaresince vazgeçilmesi gerekecektir. Ancak, iflas idaresi tarafından
verilen yetki belgesine istinaden müracaatta bulunulabilmesi mümkündür.
2004
sayılı Kanun kapsamında haklarında iflas ertelemesi kararı bulunan
şirketler ve kooperatifler ile anılan Kanun kapsamında konkordato
kararı verilmiş ve kayyım atanmış borçlular, 7143 sayılı Kanuna göre
yapacakları başvurularını haklarında verilmiş mahkeme kararı dikkate
alınarak temsile yetkili kişiler vasıtasıyla yapacaklardır.
7143 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinden, 213 ve 6183
sayılı Kanunlar ile diğer kanunlarda yer alan sorumluluk düzenlemeleri
nedeniyle mirasçılar, kefiller, şirket ortakları ve kanuni temsilciler gibi
amme borçlusu sayılan kişilerin sorumlu oldukları tutar dikkate alınarak
yararlanması mümkün bulunmamaktadır.
B- ALACAK TUTARININ TESPİTİ
1- Kanunun Yayımlandığı 18/5/2018
Tarihi İtibarıyla Vergi Mahkemeleri Nezdinde Dava Açılmış veya Dava Açma
Süresi Geçmemiş Vergiler
Kanunun
3 üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamına, ikmalen,
re’sen veya idarece tarh edilmiş olup, Kanunun
yayımı tarihi (bu tarih dâhil) itibarıyla vergi mahkemesi nezdinde dava
açılmış ya da dava açma süresi geçmemiş bulunan vergiler girmektedir.
Bu
safhada vergiler henüz tahakkuk etmemiş olduğundan, madde hükmünden
yararlanmak üzere başvuruda bulunulması hâlinde, dava konusu yapılmış olan
vergiler, ilk tarhiyat tutarına göre ihbarnamenin tebliğ edildiği tarih
esas alınarak dava açma süresinin son günü itibarıyla tahakkuk ettirilecek,
bu tarihten itibaren 1 ay sonrası ise vade tarihi olacaktır.
Madde hükmüne göre, vergi aslının %50’si ile bu
tutara; yukarıda belirtilen şekilde belirlenen tahakkuk ve vade tarihleri
esas alınarak hesaplanması gereken gecikme faizi ve gecikme zammı yerine
hesaplanacak Yİ-ÜFE tutarının, Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi,
dava açılmaması ve açılan davalardan vazgeçilmesi şartıyla vergilerin
%50’sinin, gecikme faizi, gecikme zammı ile vergi aslına bağlı vergi
cezaları ve bu cezalara uygulanan gecikme zamlarının tamamının tahsilinden
vazgeçilecektir.
Kanunun
yayımı tarihi itibarıyla vergi mahkemesinde dava açma süresi henüz geçmemiş
olan vergilere, gecikme faizi yerine hesaplanması gereken Yİ-ÜFE tutarı,
Kanunun yayımı tarihine kadar hesaplanacaktır.
Madde hükmünden yararlanmak üzere başvuruda bulunan
mükelleflerin, vergi mahkemeleri nezdinde devam eden davaları sırasında
vergilerini tahakkuk etmeden önce ödemiş olmaları hâlinde, tahsil edilen bu
tutarlar Kanunun 9 uncu maddesinin onaltıncı
fıkrasına dayanılarak 3 üncü madde hükmüne göre ödenmesi gereken vergi ve
Yİ-ÜFE tutarına mahsup edilecek, kalan tutar 6183 sayılı Kanunun 23 üncü
maddesi ile 5510 sayılı Kanunun 88 inci maddesinin onaltıncı
fıkrası da göz önünde bulundurularak red ve iade
edilecektir.
Diğer taraftan, Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci
fıkrasında yer alan “Ancak, verilen
en son kararın bozma kararı olması hâlinde birinci fıkra hükmü, … uygulanır.” hükmü gereğince 20/7/2016 tarihinden
önce vergi mahkemesince verilmiş kararlara ilişkin olarak itiraz/temyiz
başvurusu üzerine verilen bozma kararları nedeniyle yeniden karar verilmesi
amacıyla vergi mahkemesine iade edilmiş davalara konu alacaklar için bu
maddeden yararlanılmak üzere yapılan başvurular üzerine alacaklar, bu
bölümde açıklandığı şekilde yapılandırılacak ve bu alacaklara karşılık
Kanunun yayımı tarihinden önce tahsil edilmiş tutarlar Kanunun 9 uncu
maddesinin onaltıncı fıkrası hükmüne istinaden
ödenmesi gereken tutarlara mahsup edilerek bakiyesi red
ve iade edilecektir.
Ayrıca, 20/7/2016
tarihinden sonra vergi mahkemesince verilmiş kararlara ilişkin olarak
istinaf başvurusu üzerine bölge idare mahkemesince verilmiş kararların temyiz
edilmesi sonucunda bu kararın Danıştay tarafından bozulması halinde yeniden
karar verilmek üzere bölge idare mahkemesine iade edilmiş ihtilaflara konu
alacaklar için bu maddeden yararlanılmak üzere yapılan başvurular üzerine
de alacaklar, bu bölümde açıklandığı şekilde yapılandırılacak ve bu
alacaklara karşılık Kanunun yayımı tarihinden önce tahsil edilmiş tutarlar
da Kanunun 9 uncu maddesinin onaltıncı fıkrası
hükmüne istinaden ödenmesi gereken tutarlara mahsup edilerek bakiyesi red ve iade edilecektir. İstinaf başvurusu üzerine
bölge idare mahkemesince kaldırma kararı verilerek yeniden karar verilmek
üzere vergi mahkemesine iade edilen ihtilafa konu alacaklar hakkında da bu
bölümdeki açıklamalara göre işlem yapılacaktır.
Örnek
1-
Mükellefin defter ve belgelerinin Mayıs/2016 vergilendirme dönemi katma
değer vergisi yönünden incelenmesi sonucunda, mükellef adına 220.000 TL
katma değer vergisi tarh edilmesi ve bir kat vergi ziyaı
cezası kesilmesi gerektiği tespit edilmiştir.
Bu tarhiyata ilişkin vergi/ceza ihbarnamesi, 3/4/2017 tarihinde mükellefe tebliğ edilmiş, yapılan
tarhiyata süresinde vergi mahkemesi nezdinde dava açılmış ve Kanunun yayım
tarihi itibarıyla mahkemece bir karar verilmemiştir.
Kanundan yararlanmak
üzere başvuruda bulunan mükellefin, vergi aslının %50’si ile bu tutara
tahakkuk ve vade tarihleri esas alınarak gecikme faizi ve gecikme zammı
yerine hesaplanacak Yİ-ÜFE tutarını, Kanunda öngörülen süre ve şekilde
ödemesi hâlinde, verginin kalan %50’si ile gecikme faizi, gecikme zammı,
vergi ziyaı cezası ile bu cezaya uygulanan
gecikme zamlarının tahsilinden vazgeçilecektir.
Buna
göre; örnek olayda gecikme faizinin hesaplandığı süre, gecikme faizi
tutarı, bu sürelere ilişkin toplam Yİ-ÜFE oranları ve Yİ-ÜFE tutarları
aşağıda gösterilmiştir.
Gecikme
Faizi Hesaplanan Süre
|
Alacak
Tutarı
(TL)
|
Toplam
Gecikme Faizi Oranı
|
Gecikme
Faizi Tutarı
(TL)
|
Tahsili
Gereken Alacak Aslı
(TL)
|
Toplam
Yİ-ÜFE
Oranı
|
Gecikme
Faizi Yerine Yİ-ÜFE Tutarı
(TL)
|
27/6/2016 -3/5/2017
|
220.000
|
%14
|
30.800
|
110.000
|
%3,58
|
3.938
|
Gecikme
zammının hesaplandığı süre, gecikme zammı tutarı, gecikme zammı yerine
hesaplanan Yİ-ÜFE aylık değişim oranları ve Yİ-ÜFE tutarları ise aşağıdaki
şekilde olacaktır.
Gecikme Zammı Hesaplanan Süre
|
Alacak
Tutarı
(TL)
|
Toplam
Gecikme Zammı Oranı
|
Gecikme
Zammı Tutarı
(TL)
|
Tahsili
Gereken Alacak Aslı
(TL)
|
Toplam
Yİ-ÜFE Oranı
|
Gecikme
Zammı Yerine Yİ-ÜFE Tutarı (TL)
|
4/6/2017-17/5/2018
|
220.000
(KDV)
|
%16,0538
|
35.318,36
|
110.000
|
%4,0138
|
4.415,18
|
4/6/2017-17/5/2018
|
220.000
(Vergi Ziyaı
C.)
|
%16,0538
|
35.318,36
|
-----
|
------
|
------
|
Ödenecek Tutar
|
Katma Değer Vergisi
|
:
|
110.000,00 TL
|
Yİ-ÜFE Tutarı
(Gecikme Faizi Yerine)
|
:
|
3.938,00 TL
|
Yİ-ÜFE Tutarı (Gecikme Zammı Yerine)
|
:
|
4.415,18
TL
|
TOPLAM
|
:
|
118.353,18 TL
|
Tahsilinden Vazgeçilen Alacaklar
|
Katma Değer Vergisi
|
:
|
110.000,00 TL
|
Gecikme Faizi
|
:
|
30.800,00 TL
|
Vergi Ziyaı Cezası
|
:
|
220.000,00 TL
|
Vergi Aslına
Uygulanan Gecikme Zammı
|
:
|
35.318,36TL
|
Vergi Ziyaı Cezasına Uygulanan Gecikme Zammı
|
:
|
35.318,36TL
|
TOPLAM
|
:
|
431.436,72 TL
|
Yukarıda
belirtilen şekilde hesaplanan toplam 118.353,18 TL’nin Kanunda öngörülen
süre ve şekilde ödenmesi hâlinde, toplam 431.436,72 TL tutarındaki alacağın
tahsilinden vazgeçilecektir.
2- Kanunun Yayımlandığı 18/5/2018
Tarihi İtibarıyla, İlgisine Göre İstinaf veya Temyiz Süreleri Geçmemiş ya
da İstinaf/İtiraz veya Temyiz Yollarına Başvurulmuş veya Karar Düzeltme
Talep Süresi Geçmemiş veya Karar Düzeltme Yoluna Başvurulmuş Vergiler
7143
sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası kapsamına; ikmalen, re’sen ve idarece
tarh edilmiş olup Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ilgisine göre istinaf
veya temyiz süreleri geçmemiş ya da istinaf/itiraz veya temyiz yollarına başvurulmuş ya da karar
düzeltme talep süresi geçmemiş veya karar düzeltme yoluna başvurulmuş
vergiler girmektedir.
Bu fıkra
hükmüne göre ödenecek alacak asıllarının tespitinde Kanunun yayımı tarihi
itibarıyla tarhiyatın bulunduğu en son safhadaki tutar esas alınacaktır.
Tarhiyatın bulunduğu en son safhadaki tutar, Kanunun yayımından önce
verilmiş ve taraflardan birine tebliğ edilmiş kararlar dikkate alınarak
tespit edilecektir.
a) Kanunun Yayımı Tarihinden Önce Verilmiş En Son
Kararın Terkin Kararı Olması
Kanunun yayımı tarihinden (bu
tarih dâhil) önce vergi mahkemesince veya istinaf başvurusu üzerine bölge
idare mahkemesince verilmiş en son kararın tarhiyatın terkinine ilişkin
olması halinde Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendine
göre, madde
hükmünden yararlanılması için terkin edilen vergilerin ilk tarhiyat tutarı
esas alınarak %20’si ile bu tutara ilişkin gecikme faizi ve gecikme zammı
yerine Kanunun yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları
esas alınarak hesaplanacak tutarın; Kanunda belirtilen süre ve şekilde
tamamen ödenmesi gerekmektedir. Bu takdirde, verginin kalan
%80’inin, gecikme faizi, gecikme zammı ve alacak aslına bağlı olarak
kesilen vergi cezaları ile bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir.
Madde
hükmüne göre ödenecek vergi aslı ve Yİ-ÜFE tutarının tespitinde bu Tebliğin
(III-B/1) bölümünde yapılan açıklamalar dikkate alınacaktır. Bu safhadaki
vergilere karşılık daha önce tahsilat yapılmış
olması hâlinde Kanunun 9 uncu maddesinin onaltıncı
fıkrasında yer alan “Ancak, bu Kanunun 3 üncü maddesinin birinci
fıkrası kapsamında olup dava konusu edilen tarhiyatlara karşılık bu Kanunun
yayımı tarihinden önce ödeme
yapılmış olması hâlinde, … verilmiş terkin
kararları üzerine red ve iade edilebilir.” hükmü
dikkate alınarak aynı bölümdeki açıklamalara göre işlem yapılacaktır.
Örnek 2- Örnek 1’de vergi mahkemesince davanın kabul edilerek tarhiyatın terkinine karar
verildiği ve 3/3/2018 tarihinde vergi dairesi
kayıtlarına intikal eden karara karşı istinaf yoluna gidildiği ve Kanunun
yayımı tarihinden önce istinaf talebine
ilişkin bölge idare mahkemesince herhangi bir kararın verilmediği kabul
edildiğinde ise yapılandırılan alacak tutarı aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.
Kanunun yayımı tarihi itibarıyla verilmiş en son
karar tarhiyatın terkinine ilişkin olduğundan ödenecek vergi aslı ilk
tarhiyata esas olan vergi aslının %20’si olacak ve Kanun hükmü gereği bu
tutara tahakkuk ve vade tarihleri esas alınarak gecikme faizi ve gecikme
zammı yerine Yİ-ÜFE tutarı hesaplanacaktır. Yapılandırılan bu alacak
tutarının, Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde, verginin
%80’i ile gecikme zammı ve gecikme faizi ile vergi ziyaı
cezası ve bu cezaya uygulanan gecikme zammının tahsilinden vazgeçilecektir.
Buna
göre; gecikme faizinin hesaplandığı süre, gecikme faizi tutarı, bu sürelere
ilişkin toplam Yİ-ÜFE oranları ve Yİ-ÜFE tutarları aşağıda gösterilmiştir.
Gecikme
Faizi Hesaplanan Süre
|
Alacak
Tutarı
(TL)
|
Toplam
Gecikme Faizi Oranı
|
Gecikme
Faizi Tutarı
(TL)
|
Tahsili
Gereken Alacak Aslı
(TL)
|
Toplam
Yİ-ÜFE
Oranı
|
Gecikme
Faizi Yerine Yİ-ÜFE Tutarı
(TL)
|
27/6/2016 -3/5/2017
|
220.000
|
%14
|
30.800
|
44.000
|
%3,58
|
1.575,20
|
Gecikme
zammının hesaplandığı süre, gecikme zammı tutarı, gecikme zammı yerine
hesaplanan Yİ-ÜFE oranları ve Yİ-ÜFE tutarları ise aşağıdaki şekilde
olacaktır.
Gecikme Zammı Hesaplanan Süre
|
Alacak
Tutarı
(TL)
|
Toplam
Gecikme Zammı Oranı
|
Gecikme
Zammı Tutarı
(TL)
|
Tahsili
Gereken Alacak Aslı (TL)
|
Toplam
Yİ-ÜFE Oranı
|
Gecikme
Zammı Yerine Yİ-ÜFE Tutarı (TL)
|
4/6/2017-17/5/2018
|
220.000
(KDV)
|
%16,0538
|
35.318,36
|
44.000
|
%4,0138
|
1.766,07
|
4/6/2017-17/5/2018
|
220.000
(Vergi Ziyaı
C.)
|
%16,0538
|
35.318,36
|
-----
|
------
|
------
|
Ödenecek Tutar
|
Katma Değer Vergisi
|
:
|
44.000,00 TL
|
Yİ-ÜFE Tutarı (Gecikme Faizi Yerine)
|
:
|
1.575,20 TL
|
Yİ-ÜFE Tutarı (Gecikme Zammı Yerine)
|
:
|
1.766,07 TL
|
TOPLAM
|
:
|
47.341,27
TL
|
Tahsilinden
Vazgeçilen Alacaklar
|
Katma Değer Vergisi
|
:
|
176.000,00 TL
|
Gecikme Faizi
|
:
|
30.800,00
TL
|
Vergi Ziyaı Cezası
|
:
|
220.000,00
TL
|
Vergi Aslına Uygulanan Gecikme Zammı
|
:
|
35.318,36 TL
|
Vergi Ziyaı Cezasına
Uygulanan Gecikme Zammı
|
:
|
35.318,36 TL
|
TOPLAM
|
:
|
497.436,72 TL
|
Yukarıda
belirtilen şekilde hesaplanan toplam 47.341,27 TL’nin Kanunda öngörülen
süre ve şekilde ödenmesi hâlinde, toplam 497.436,72 TL’nin tahsilinden
vazgeçilecektir.
7143
sayılı Kanunun yayımı tarihi itibarıyla, ilk derece mahkemesinin tarhiyatı
terkin ettiği kararın üst yargı merciince onaylanmış ve ihtilafın karar
düzeltme aşamasında olması hâlinde de bu bölümdeki açıklamalara göre işlem
yapılacaktır. Ayrıca, 20/7/2016 tarihinden sonra ilk derece mahkemesince
verilmiş olan terkin kararlarının istinafı üzerine bölge idare
mahkemelerince istinaf talebinin reddi kararı verilmesi ve ihtilafın temyiz
aşamasında olması durumunda bu bölümdeki açıklamalara göre işlem
yapılacaktır.
Örnek 3- Örnek 2’de belirtilen ihtilafla ilgili olarak vergi
dairesince bölge idare mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurulduğu,
bölge idare mahkemesi tarafından vergi dairesinin istinaf talebinin reddine
hükmedildiği (vergi mahkemesinin terkine ilişkin kararının onandığı), bu
karara karşı vergi dairesince Danıştay’a temyiz başvurusunda bulunulduğu ve
Danıştay’ca Kanunun yayımı tarihi itibarıyla herhangi bir karar verilmediği
kabul edildiğinde de ödenecek vergi
aslı ilk tarhiyata esas olan vergi aslının %20’si olacak ve Kanun hükmü gereği bu tutara tahakkuk ve vade
tarihleri esas alınarak gecikme faizi ve gecikme zammı yerine Yİ-ÜFE tutarı
hesaplanacaktır. Yapılandırılan bu alacak tutarının, Kanunda
öngörülen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde, verginin %80’i ile gecikme
faizi, gecikme zammı ile vergi ziyaı cezası ve bu
cezaya uygulanan gecikme zammının tahsilinden vazgeçilecektir.
b) Kanunun Yayımı Tarihinden Önce Verilmiş En Son
Kararın Tasdik veya Tadilen Tasdik Kararı Olması
Kanunun yayımı tarihinden (bu
tarih dâhil) önce vergi mahkemesince veya istinaf başvurusu üzerine bölge
idare mahkemesince verilmiş en son kararın tarhiyatın tasdiki veya tadilen tasdikine ilişkin olması halinde, Kanunun 3
üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendine göre, tasdik edilen
vergilerin tamamı ile terkin edilen vergilerin %20’si ayrıca bu tutara
ilişkin gecikme faizi ve gecikme zammı yerine Kanunun yayımı tarihine
kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; Kanunda
belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla, terkin edilen vergilerin
kalan %80’i ile gecikme faizi, gecikme zammı ve alacak aslına bağlı olarak
kesilen vergi cezaları ve bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamının
tahsilinden vazgeçilecektir.
Tarhiyatın tadilen
tasdikine ilişkin kararlarda tasdik edilmiş alacak tutarının tamamı ile
terkin edilmiş tutarın %20’si esas alınarak madde hükümlerine göre
yapılandırılacak alacak aslı tutarı belirlenecektir.
Tarhiyatı
tasdik veya tadilen tasdik eden kararlar üzerine
hesaplanmış olan vergilerin Kanunun yayımı tarihinden önce kısmen veya
tamamen ödenmiş olması hâlinde, Kanun hükmüne göre ödenecek tutar, Kanunun
9 uncu maddesinin onaltıncı fıkrası da dikkate
alınmak suretiyle aşağıdaki açıklamalara göre tespit edilecektir.
Buna
göre;
- Tasdik
kararına göre ödenmesi gereken tutarların Kanunun yayımı tarihinden önce
tamamının ödenmiş olması hâlinde, bu Kanuna göre ödenmesi gereken bir tutar
bulunmadığından, Kanundan yararlanılması söz konusu olmayacaktır.
- Tasdik
kararına göre Kanunun yayımı tarihinden önce kısmen ödeme yapılmış olması
hâlinde ödenmemiş kısım esas alınarak Kanun hükümlerine göre
yapılandırılacak tutar tespit edilecektir.
- Tadilen tasdik kararı üzerine Kanunun yayımı tarihinden
önce ödenmesi gereken tutarın tamamı ödenmiş ise, tasdik edilen bu kısım
ile ilgili herhangi bir red ve iade yapılmayacak,
ancak mükellefin Kanundan yararlanmak istemesi hâlinde terkin edilen kısım
için Kanun hükümlerinden yararlanılacaktır.
- Tadilen tasdik kararı üzerine Kanunun yayımı tarihinden
önce tasdik edilen tutara karşılık kısmen ödeme yapılmış olması hâlinde,
tasdik edilen tutarın ödenmemiş kısmı ile terkin edilen kısım Kanun
kapsamında yapılandırılarak ödenebilecektir.
c) Kanunun Yayımı Tarihinden (Bu Tarih Dâhil) Önce
Verilmiş En Son Kararın;
- Bozma
kararı olması hâlinde, ödenecek tutar, bu Tebliğin (III/B-1) bölümüne
göre tespit edilecektir.
-
Onama kararı (tarhiyatı tasdik eden karar) olması hâlinde, ödenecek tutar,
bu Tebliğin (III/B-2-b) bölümüne göre tespit edilecektir.
- Kısmen onama, kısmen bozma kararı olması hâlinde, onanan kısım için ödenecek tutar, bu
Tebliğin (III/B-2-b) bölümündeki, bozulan kısım için bu Tebliğin (III/B-1)
bölümündeki açıklamalara göre tespit edilecektir.
7143
sayılı Kanun uygulamasında;
i)
Bozma kararları,
- 20/7/2016 tarihinden
önce vergi mahkemelerince tarhiyata ilişkin olarak verilmiş olan kararların
ilgisine göre bölge idare mahkemesi veya Danıştay tarafından bir bütün
olarak bozulmasını sağlayan,
- 20/7/2016 tarihinden
sonra vergi mahkemelerince tarhiyata ilişkin olarak verilmiş olan
kararların bölge idare mahkemesince kaldırılarak mahkemesine iadesini
sağlayan,
- 20/7/2016 tarihinden
sonra bölge idare mahkemesince tarhiyata ilişkin olarak verilmiş olan
kararların Danıştay tarafından bir bütün olarak bozulmasını sağlayan,
ii) Kısmen onama, kısmen
bozma kararları,
- 20/7/2016 tarihinden
önce vergi mahkemelerince tarhiyata ilişkin olarak verilmiş olan tasdik
veya tadilen tasdike ait kararların ilgisine göre
bölge idare mahkemesi veya Danıştay tarafından bir kısmının onaylanması bir
kısmının ise bozulmasına ilişkin,
- 20/7/2016 tarihinden
sonra bölge idare mahkemesi tarafından tarhiyata ilişkin olarak verilmiş
olan tasdik veya tadilen tasdike ait kararların
Danıştay tarafından bir kısmının onaylanması bir kısmının ise bozulmasına
ilişkin,
kararlardır.
Bu itibarla, tarhiyata ilişkin verilen
kararların yukarıda yapılan açıklamalara göre değerlendirilmesi gerekmektedir.
3- Kanunun Yayımı Tarihi İtibarıyla Sadece Vergi
Cezalarına Karşı Açılan Davalar
7143
sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında, Kanunun yayımı tarihi
itibarıyla sadece vergi cezalarına karşı açılan davalara konu alacakların
Kanun kapsamında ne şekilde yapılandırılacağına ilişkin düzenlemeler yer
almaktadır.
a) Kanunun
3 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi hükmüne göre, Kanunun yayımı
tarihi itibarıyla açılmış olan davanın sadece vergi aslına bağlı cezalara
ilişkin olması hâlinde, bu Tebliğin (IX/5) bölümünde yapılan açıklamalara
göre işlem yapılacaktır.
b) Kanunun
3 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendi hükmüne göre, ihtilaf
konusunun sadece vergi aslına bağlı olmayan ceza olması hâlinde Kanunun
yayımı tarihi itibarıyla;
- Vergi
mahkemeleri nezdinde dava açılmış veya dava açma süresi geçmemiş olan
cezaların %25’inin,
-
Verilmiş en son kararın terkin kararı olması hâlinde cezaların %10’unun,
-
Verilmiş en son kararın tasdik veya tadilen
tasdik kararı olması hâlinde tasdik edilen ceza tutarının %50’sinin, terkin
edilen ceza tutarının %10’unun
bu
Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla kalan
cezaların tahsilinden vazgeçilecektir.
Kanunun
3 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (c) bendi hükmüne göre, sadece vergi
aslına bağlı olmayan cezalara yönelik açılmış davalarda Kanunun yayımı
tarihi itibarıyla verilmiş bulunan en son kararın;
- Bozma
kararı olması hâlinde cezanın %25’i,
- Kısmen
onama kısmen bozma kararı olması hâlinde, onanan kısmın tasdik veya tadilen tasdike ilişkin karar olması hâlinde tasdik
edilen cezanın %50’si, terkin edilen kısmın %10’u, bozulan kısmın %25’i
esas
alınarak Kanun hükmünden yararlanılacaktır. Madde hükmünden yararlanılması
hâlinde ödenecek tutar bu Tebliğin (III/B-1 ve III/B-2) bölümlerinde
yapılan açıklamalara göre hesaplanacaktır.
c) Tarh
edilen vergi ile birlikte dava konusu edilen asla bağlı olmaksızın kesilen
vergi cezaları için de bu bölümün (b) alt bölümünde yapılan açıklamalara
göre işlem yapılacaktır.
ç) Kanunun 3 üncü maddesinin beşinci fıkrasında, Kanunun kapsadığı
dönemlere ilişkin olarak Kanunun yayımı tarihinden önce pişmanlık talebi
ile verilip, ödeme yönünden şartların ihlal edildiği beyannameler ile
kendiliğinden verilen beyannameler için kesilen ve Kanunun yayımı tarihi
itibarıyla dava açma süresi geçmemiş olan vergi cezaları için de
mükelleflerin Kanunun 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrasından
yararlanabilecekleri düzenlenmiştir. Bu durumda, kesilen cezanın türüne göre bu bölümün (a) veya (b) alt
bölümlerinde yapılan açıklamalara göre işlem yapılacaktır.
4- İştirak Nedeniyle Kesilen Vergi Ziyaı Cezaları
7143
sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin altıncı fıkrasında, iştirak nedeniyle
kesilen ve Kanunun yayımı tarihi itibarıyla yargı mercilerinde ihtilaf
konusu olan vergi ziyaı cezalarına ilişkin
düzenleme yapılmıştır.
Buna
göre, iştirak nedeniyle cezaya muhatap olan ve Kanunun yayımı tarihi
itibarıyla bu konuda yargı mercilerinde ihtilaf oluşturmuş olan kişiler bu
Tebliğin (III/B-3-b) bölümünde
yapılan açıklamalara göre Kanun hükmünden yararlanabileceklerdir.
5- Kanunun Yayımı Tarihi İtibarıyla Uzlaşma Talepli
Alacaklar
7143
sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin sekizinci fıkrasında, Kanunun yayımı
tarihi itibarıyla 213 sayılı Kanunun uzlaşma
hükümlerinden yararlanılmak üzere başvuruda bulunulmuş, uzlaşma günü
verilmemiş veya uzlaşma günü gelmemiş ya da uzlaşma sağlanamamış ancak,
dava açma süresi geçmemiş alacaklar için Kanunun 3 üncü maddesi hükmünden
yararlanılacağına yönelik düzenleme yapılmıştır.
Bu
safhada bulunan alacaklar için Kanun hükmünden yararlanılmak istendiği
takdirde, bu Tebliğin (III/B-1 ve
III/B-3-a) bölümünde belirtilen şekilde işlem yapılacaktır.
Bu
takdirde, madde hükmünden yararlanmak isteyen mükelleflerin uzlaşma
talebinden vazgeçmeleri ve dava açmamaları şarttır.
6- Kanunun Yayımı Tarihi İtibarıyla Dava
Açma Süresi Geçmemiş veya İhtilaf Konusu Olan İdari Para Cezaları
7143
sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin dördüncü fıkrasında, Kanunun yayımı tarihi
(bu tarih dâhil) itibarıyla yargı mercilerinde ihtilaf konusu olan veya
dava açma süresi geçmemiş bulunan ve Kanunun
1 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamına giren idari para
cezalarına ilişkin düzenleme yapılmıştır.
Madde
hükmüne göre, Kanunun yayımı tarihi itibarıyla Kanunun 1 inci maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendi kapsamına giren idari para cezalarına ilişkin
olarak;
- Dava
açma süresi geçmemiş veya ilk derece yargı merciinde dava açılmış olması
hâlinde cezanın %50’si,
- İlk
derece yargı merciinin veya ilgisine göre istinaf başvurusu üzerine bölge
idare mahkemesinin ya da itiraz başvurusu üzerine sulh ceza hâkimliğinin
cezayı kaldırdığı ancak ilgisine göre itiraz/istinaf veya temyiz/karar
düzeltme aşamasında yargılamanın devam ettiği safhada olanlarda cezanın
%20’si,
- İlk
derece yargı merciinin/ilgisine göre istinaf başvurusu üzerine bölge idare
mahkemesinin ya da itiraz başvurusu üzerine sulh ceza hâkimliğinin kısmen
veya tamamen onayladığı cezalarda onaylanan kısmın tamamı, terkin edilen
cezanın %20’si,
-
Verilen en son kararın bozma kararı olması hâlinde cezanın %50’si,
-
Verilen en son kararın kısmen onama kısmen bozma kararı olması hâlinde;
onanan kısmın tasdik veya tadilen tasdike ilişkin
karar olması hâlinde tasdik edilen cezanın tamamı, terkin edilen cezanın %20’si,
bozulan kısmın %50’si,
esas
alınarak düzenleme yapılmış olup ihtilafın bulunduğu safhaya göre ödenecek
idari para cezası tutarı belirlenmiştir. Madde hükmünden yararlanılması
hâlinde ödenecek tutar bu Tebliğin (III/B-1 ve III/B-2) bölümlerinde yapılan
açıklamalara göre hesaplanacaktır.
Örnek 4- Trafik kurallarını ihlal nedeniyle 2918 sayılı
Kanun uyarınca kesilen 427 TL tutarlı trafik idari para cezası 21/8/2017 tarihinde ilgilisine tebliğ edilmiştir. Söz
konusu para cezasına karşı cezaya muhatap olan kişi 31/8/2017 tarihinde
sulh ceza hakimliğinde dava açmıştır. Ancak, ilk
derece yargı merciinde dava devam ederken yürürlüğe giren 7143 sayılı
Kanundan yararlanmak suretiyle trafik idari para cezası ödenmek
istenmiştir.
Bu durumda, cezaya muhatap olanın Kanunun 3 üncü
maddesinden yararlanma talebinin ve davadan vazgeçtiğine ilişkin iradesinin
bulunduğu başvuru dilekçesini 31/7/2018 tarihine
kadar cezayı veren ilgili emniyet birimine vermesi gerekmektedir.
İlgili emniyet birimince bu dilekçelerin bir örneği
3 iş günü içinde davanın devam ettiği ilgili mahkemesine, bir örneği de
cezayı takiple yetkili vergi dairesine gönderilecektir.
İlk derece yargı merciinde derdest olan davadan
vazgeçildiğinden, idari para cezasının %50’si ile bu tutara isabet eden faiz
yerine trafik idari para cezasının vade tarihi olan 21/9/2017
tarihinden 7143 sayılı Kanunun yayımı tarihine kadar geçen süre için
hesaplanacak Yİ-ÜFE tutarının Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi
şartıyla trafik idari para cezasının kalan %50’si ile bu cezaya bağlı
faizin tahsilinden vazgeçilecektir.
Buna göre, Kanun kapsamında ödenecek trafik
idari para cezası tutarı ile bu tutara isabet eden Yİ-ÜFE tutarı şu şekilde
olacaktır.
Faiz
Hesaplanan
Süre
|
Trafik İPC Tutarı (TL)
|
Faiz Oranı
|
Faiz Tutarı (TL)
|
Tahsili
Gereken Trafik İPC Tutarı (TL)
|
Toplam Yİ-ÜFE Oranı
|
Yİ-ÜFE Tutarı
(TL)
|
22/9/2017-17/5/2018
|
427
|
%40
|
170,80
|
213,50
|
%2,80
|
5,98
|
Ödenecek Tutar
|
Trafik İdari Para
Cezası Aslı
|
:
|
213,50 TL
|
Yİ-ÜFE Tutarı (% 40
Faiz Yerine)
|
:
|
5,98 TL
|
TOPLAM
|
:
|
219,48 TL
|
Tahsilinden Vazgeçilen Tutarlar
|
Trafik İdari Para
Cezası Aslı
|
:
|
213,50 TL
|
Faiz
|
:
|
170,80 TL
|
TOPLAM
|
:
|
384,30 TL
|
Yukarıda
belirtilen şekilde hesaplanan toplam 219,48 TL’nin Kanunda öngörülen süre
ve şekilde ödenmesi durumunda, toplam 384,30 TL tutarındaki alacağın
tahsilinden vazgeçilecektir.
Örnek 5- 22/10/2017
tarihinde tebliğ edilmiş olan ve Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş
bulunan 4.514 TL tutarlı trafik idari para cezasının iptali amacıyla
30/10/2017 tarihinde sulh ceza hakimliğinde dava
açılmış ve mahkemece söz konusu idari para cezasının iptali yönünde karar
verilmiş, bu karara karşı ilgili emniyet müdürlüğü tarafından üst yargı
merciine itiraz edilmiştir.
Bu
safhada cezaya muhatap olan kişi, 7143 sayılı Kanundan yararlanmak üzere
davasından vazgeçerek başvuru dilekçesini ilgili emniyet müdürlüğüne
vermiştir.
Emniyet
müdürlüğünce söz konusu dilekçenin bir örneği 3 iş günü içerisinde
yargılamanın devam ettiği üst yargı merciine bir örneği de cezayı takiple
yetkili vergi dairesine gönderilmiştir.
Bu
durumda vergi dairesince, idari para cezasının %20’si ile bu tutara isabet
eden ve idari para cezasına vade tarihinden 7143 sayılı Kanunun yayımı
tarihine kadar geçen süre için hesaplanan faiz yerine Yİ-ÜFE tutarı
hesaplanacaktır.
Buna
göre Kanun kapsamında ödenecek idari para cezası tutarı ile bu tutara
isabet eden Yİ-ÜFE tutarı şu şekilde olacaktır.
Faiz Hesaplanacak Süre
|
Trafik İPC Tutarı (TL)
|
Faiz Oranı
|
Faiz Tutarı (TL)
|
Tahsili
Gereken Trafik İPC Tutarı (TL)
|
Toplam Yİ-ÜFE Oranı
|
Yİ-ÜFE Tutarı
(TL)
|
23/11/2017-17/5/2018
|
4.514
|
% 30
|
1.354,20
|
902,80
|
% 2,10
|
18,96
|
Ödenecek Tutar
|
Trafik İdari Para
Cezası Aslı
|
:
|
902,80 TL
|
Yİ-ÜFE Tutarı (% 30
Faiz Yerine)
|
:
|
18,96 TL
|
TOPLAM
|
:
|
921,76 TL
|
Tahsilinden
Vazgeçilen Tutarlar
Trafik İdari Para Cezası Aslı : 3.611,20
TL
Faiz : 1.354,20
TL
TOPLAM : 4.965,40 TL
Yukarıda
belirtilen şekilde hesaplanan toplam 921,76 TL’nin Kanunda öngörülen süre
ve şekilde ödenmesi durumunda, toplam 4.965,40 TL tutarındaki alacağın
tahsilinden vazgeçilecektir.
C- ÖDEME SÜRESİ VE ŞEKLİ
7143 sayılı Kanunun
3 üncü maddesine göre yapılandırılan alacakların, Kanunun 9 uncu maddesi
kapsamında peşin veya taksitler halinde ödenmesi mümkündür.
Buna göre, bu ödemelerde Tebliğin (II/C) ve (II/D-9
ve II/D-10) bölümünde yapılan açıklamalara göre işlem yapılacaktır.
Ç- MADDE HÜKMÜNDEN YARARLANMANIN DİĞER ŞARTLARI
1- 7143 sayılı Kanunun;
- 3 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrasında, yıllık gelir veya kurumlar vergileri, gelir
(stopaj) vergisi, kurumlar (stopaj) vergisi, katma değer vergisi ve özel
tüketim vergisi için Kanunun 3 üncü maddesi hükmünden yararlanmak üzere
başvuruda bulunan mükelleflerin, taksit ödeme süresince bu vergi türleri
ile ilgili verilen beyannameler üzerine tahakkuk eden bu vergileri, çok zor
durum olmaksızın her bir vergi türü itibarıyla bir takvim yılında ikiden
fazla vadesinde ödememeleri ya da eksik ödemeleri hâlinde yapılandırılan
borçlarına ilişkin kalan taksitlerini ödeme haklarını kaybedecekleri,
- 9 uncu maddesinin yedinci fıkrasında ise, 3 üncü
maddenin dokuzuncu fıkrasında vadesinde ödenmesi öngörülen alacakların veya
taksit tutarının %10’unu aşmamak şartıyla 10 Türk lirasına (bu tutar dâhil)
kadar yapılmış eksik ödemeler için bu Kanun hükümlerinin ihlal edilmiş
sayılmayacağı,
hüküm altına alınmıştır.
Bu hükümlerin uygulanması ile ilgili açıklamalar bu Tebliğin (II/Ç-1 ve
II/Ç-2) bölümlerinde yapılmış olup bu madde uygulamasında da aynı şekilde
işlem yapılacaktır.
2- 7143 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin
altıncı fıkrası uyarınca, 3 üncü madde kapsamında yapılandırılan alacak
tutarına yönelik olarak borçlular, ayrıca 213 sayılı Kanun kapsamındaki
alacaklar için anılan Kanunun uzlaşma ve vergi cezalarında indirim
hükümlerinden yararlanamayacaklardır.
Diğer
taraftan, aynı fıkrada Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendi kapsamına giren idari para
cezalarının 3 üncü maddeden yararlanılarak ödenmek istenmesi durumunda, 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler
Kanununun 17 nci
maddesinde düzenlenmiş olan peşin ödeme indiriminden yararlanılamayacağı düzenlenmiştir.
D- DİĞER HUSUSLAR
1- 7143 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin
onuncu fıkrasında, bu madde hükmünden yararlanılması için madde kapsamına
giren alacaklara karşı dava açılmaması, açılmış davalardan vazgeçilmesi ve
kanun yollarına başvurulmamasının şart olduğu belirtilmiştir. Mükelleflerce
Kanun hükümlerinden yararlanılmak üzere davadan vazgeçilmesi hâlinde
idarece de ihtilaflar sürdürülmeyecektir.
2- Kanun
hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan ve açtıkları davalardan
vazgeçen borçluların bu ihtilaflarıyla ilgili olarak karar tarihine bakılmaksızın Kanunun yayımı tarihinden sonra tebliğ
edilen yargı kararları uyarınca işlem yapılmayacak ve bu kararlara ilişkin
hükmedilmiş yargılama gideri, avukatlık ücreti ve bu alacakların fer’ilerinin bulunması hâlinde bu tutarlar karşılıklı
olarak talep edilmeyecektir.
Ayrıca, söz konusu yargılama gideri, avukatlık
ücreti ve bu alacakların fer’ileri için icra
takibi yapılamayacak ve vazgeçme tarihinden önce ödenmiş olan yargılama
gideri ve avukatlık ücreti geri alınmayacaktır.
3- Kanunun 3 üncü maddesine
göre yapılandırılan alacak tutarının
tespitinde esas alınacak olan en son karar, tarhiyata ilişkin verilen ve
Kanunun yayımı tarihinden önce (bu tarih dâhil) taraflardan birine tebliğ edilmiş
karar olacaktır.
4- Kanunun 3 üncü maddesinden yararlanmak için başvuruda bulunan ancak Kanunda
belirtilen ödeme şartını yerine getirmeyen borçlulardan;
- 213
sayılı Kanun kapsamındaki alacaklar için ilk tarhiyata esas teşkil eden
vergi ve ceza tutarları ile gecikme zammı ve gecikme faizleri,
- Kanunun 1 inci maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendi kapsamına giren idari para cezaları için idari
yaptırım kararında yer alan tutar ile bunlar üzerinden hesaplanan fer’ileri,
6183
sayılı Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilecektir.
Ancak,
Kanunun yayımı tarihinden önce verilmiş olan en son yargı kararının
tarhiyatın tasdikine ilişkin olması hâlinde bu karar üzerine tahakkuk eden
alacak tutarları esas alınacaktır. Bir başka anlatımla, tasdik kararı
üzerine yapılan tahakkuk işleminde herhangi bir değişiklik yapılmayacaktır.
213
sayılı Kanun kapsamındaki alacaklardan ilk tarhiyat tutarı esas alınarak
takip edilecek olanlar, vergi/ceza ihbarnamesinin tebliğ edildiği tarih
esas alınarak dava açma süresinin son günü itibarıyla tahakkuk ettirilecek,
bu tarihten itibaren 1 ay sonrası ise alacakların vade tarihi olacaktır.
Gecikme zamlarının, amme alacağının vade tarihinden tahsil tarihine kadar
geçen süre için hesaplanacağı tabiidir.
Kanunun
1 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamına giren idari para
cezaları ise idari yaptırım kararının tebliğine bağlı olarak oluşan vade
tarihleri esas alınmak suretiyle ve özel kanunlarında düzenlenmiş olan
fer’i alacakları da dikkate alınarak takip edilecektir.
5- Ödeme emrine karşı açılan davalar ile
ilgili olarak, Kanunun yayımı tarihinden önce dava konusu ödeme emri ile
istenilen amme alacağının tarhiyatına ilişkin karar verilmiş olması ve
ihtilafın Kanunun yayımlandığı 18/5/2018 tarihi itibarıyla devam ediyor olması hâlinde, bu mükellefler söz
konusu davalara konu amme alacakları ile ilgili olarak Kanunun 3 üncü
maddesinden yararlanabileceklerdir. Ancak, bu yönde bir kararın bulunmaması
hâlinde ödeme emrine karşı açılan davalara konu alacaklar Kanunun 2 nci maddesi kapsamında değerlendirilecektir.
6- 7143 sayılı Kanunun yayımı tarihinden önce
tarhiyata karşı açılmış olan ve 18/5/2018 tarihi
itibarıyla devam eden davalara ilişkin olarak daha önce verilen kararlar
üzerine tahakkuk eden vergiler ile vergi cezaları ve bunlara hesaplanan
gecikme faizi ve gecikme zammının 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tecil
edilmiş ve Kanunun yayımı tarihi itibarıyla tecil şartlarına uygun olarak ödenmekte
olması durumunda da mükellefler isterlerse Kanunun 3 üncü maddesi hükmünden
yararlanabileceklerdir. Bu takdirde, mükelleflerin yararlanabileceği
tutarların tespitinde bu Tebliğin (III/B-2-b) bölümünde yapılan
açıklamalara göre işlem yapılacaktır.
7- Dava
açma süresi geçmemiş veya dava safhasında bulunan kesinleşmemiş alacaklarla
ilgili olarak bu bölümde yapılan açıklamalar saklı kalmak kaydıyla, bu
Tebliğin (II/D) bölümünde yapılan açıklamalar da dikkate alınarak işlem
yapılacaktır.
IV– İNCELEME VE TARHİYAT SAFHASINDA BULUNAN
İŞLEMLER İLE PİŞMANLIKLA YA DA KENDİLİĞİNDEN YAPILAN BEYANLARA İLİŞKİN
HÜKÜMLER
7143 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin;
- Birinci ila yedinci
fıkralarında, Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak kapsama giren
vergi ve vergi cezaları açısından, Kanunun yayımı tarihinden önce
başlanıldığı hâlde bu tarihe kadar tamamlanamamış olan vergi incelemeleri
ile takdir, tarh ve tahakkuk işlemlerine devam edileceği ve bu işlemlerin
tamamlanmasından sonra tarh edilen vergi ve kesilen cezaların Kanun kapsamında
yapılandırılmasına,
- Onuncu fıkrasında, 213 sayılı Kanunun 371 inci maddesinde düzenlenen
pişmanlık ve ıslah hükümlerinden yararlanmak üzere ya da aynı Kanunun 30
uncu maddesinin dördüncü fıkrasına göre kanuni süresinden sonra kendiliğinden
verilen beyannameler üzerine tahakkuk edecek alacaklar ile 31/3/2018 tarihinden (bu tarih dâhil) önce verilmesi
gerektiği halde Kanunun yayımı tarihi itibarıyla bildirilmeyen veya
bildirildiği halde eksik tahakkuk eden emlak vergisi bildirimleri üzerine
tahakkuk edecek alacakların yapılandırılmasına,
- Onbirinci fıkrasında, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun
64 üncü maddesinde sayılan diğer ücrete tabi mükelleflerin gelir vergisi
mükellefiyetlerine,
ilişkin hükümlere yer verilmiştir.
A- KANUNUN YAYIMI TARİHİNDEN ÖNCE BAŞLANILDIĞI HÂLDE
BU TARİHE KADAR TAMAMLANAMAMIŞ OLAN VERGİ İNCELEMELERİ İLE TAKDİR, TARH VE
TAHAKKUK İŞLEMLERİ
7143 sayılı
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci ila yedinci fıkraları, matrah ve vergi
artırımına ilişkin hükümler saklı kalmak şartıyla, Kanunun yayımı
tarihinden önce başlayan ancak tamamlanamamış bulunan vergi incelemeleri,
takdir, tarh ve tahakkuk işlemlerine devam edileceğini öngördüğünden; bu
madde hükmünden yararlanmak için başvuru süresi, söz konusu işlemlerin
tamamlanmasına bağlı olarak düzenlenmiştir. Buna göre, bu işlemler
sonucunda düzenlenen ve Kanunun yayımı tarihinden (bu tarih hariç) sonra
tebliğ edilen ihbarnameler üzerine mükelleflerin bu fıkralardan yararlanma
taleplerini maddenin birinci fıkrasında belirtilen süreler içinde vergi
dairelerine bildirmeleri gerekmektedir.
1- Başvuru Süresi ve Şekli
7143 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci ila
yedinci fıkraları hükmünden yararlanmak isteyen mükelleflerin, bu işlemlerin
tamamlanmasından sonra tarh edilen vergi ve kesilen cezalara ilişkin
ihbarnamelerin tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde bu Tebliğ ekinde
yer alan dilekçe (Ek:4/A) ile
başvurmaları gerekmektedir.
Ancak, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasında, 9 uncu maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen süre
içinde tebliğ edilen ihbarnameler için özel bir başvuru süresi düzenlenmiş
ve 4 üncü maddenin birinci ila yedinci fıkraları hükmünden yararlanmak
isteyen mükelleflerin 9 uncu maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde
belirtilen süre içinde, bu sürenin otuz günden az kalmış olması halinde
otuz gün içinde, başvuruda bulunmaları gerektiği hüküm altına alınmıştır.
Bu
kapsamda, Kanunun yayımlandığı 18/5/2018
tarihinden (bu tarih hariç) 31 Temmuz 2018 tarihine (bu tarih dâhil) kadar
tebliğ edilen ihbarnameler için madde hükmünden yararlanmak isteyen
mükelleflerin 31 Temmuz 2018 tarihine (bu tarih dâhil) kadar başvuruda
bulunmaları, ihbarnamenin tebliğ tarihi
(bu tarih hariç) ila 31 Temmuz 2018 tarihi (bu tarih dâhil) arasındaki
sürenin 30 günden az kalmış olması halinde ise ihbarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde
başvuruda bulunmaları gerekmektedir.
Örneğin,
anılan fıkraların kapsamına giren bir tarhiyata ilişkin ihbarnamenin 25/6/2018 tarihinde tebliğ edildiği varsayıldığında
madde hükmünden yararlanılabilmesi için 31/7/2018 tarihine (bu tarih dâhil)
kadar, 9/7/2018 tarihinde tebliğ edildiği varsayıldığında ise tebliğ tarihi
ila 31/7/2018 tarihi arasındaki süre 30 günden daha az olduğundan 8/8/2018
tarihine (bu tarih dâhil) kadar başvuruda bulunulması gerekmektedir.
Kanunun
9 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (d) ve (e) bentlerinde sayılan
borçluların 4 üncü maddenin birinci ila yedinci fıkraları kapsamında
yapacakları başvurular üzerine yapılandırılan alacak tutarlarını bu
bentlerde belirtilen sürelerde ödemek istediklerine yönelik taleplerini
başvuru sırasında belirtmeleri icap etmektedir.
Mükellefler bu fıkralardan, adlarına yapılan tüm
tarhiyatlar için yararlanabilecekleri gibi sadece talep edecekleri tür ve dönemler
için de yararlanabileceklerdir.
2- Alacak Tutarının Tespiti
7143
sayılı Kanunun yayımlandığı 18/5/2018 tarihinden
önce başlanıldığı hâlde bu tarihe kadar tamamlanamamış bulunan vergi
incelemeleri ile takdir ve tarh işlemlerinin tamamlanması sonucu hesaplanan
vergi ve ceza tutarı dikkate alınarak yapılandırılacak alacak tutarı tespit
edilecektir.
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci ila yedinci fıkralarına göre, bu işlemlerin
tamamlanmasından sonra tarh edilen
verginin %50’si ile bu tutara hesaplanan gecikme faizi yerine Kanunun yayımı tarihine kadar hesaplanacak
Yİ-ÜFE tutarı ve Kanunun yayımı tarihinden (bu tarih dâhil) sonra
ihbarnamenin tebliği üzerine dava açma süresinin bitim tarihine kadar
hesaplanacak gecikme faizi tutarının maddenin
birinci fıkrasında öngörülen süre ve şekilde ödenmesi şartıyla,
kalan vergi aslı ile bu vergilere uygulanan gecikme faizi ve vergi aslına
bağlı cezaların tamamının tahsilinden vazgeçilecektir.
Öte
yandan, bu işlemlerin sonucunda vergi aslına
bağlı olmayan bir cezanın veya iştirak
nedeniyle kesilecek vergi ziyaı cezasının
bulunması hâlinde bu cezalar için madde hükmünden, cezanın %25’inin,
maddenin birinci fıkrasında öngörülen süre ve şekilde ödenmesi şartıyla
yararlanılacak ve cezanın kalan %75’inin tahsilinden vazgeçilecektir.
Kanunun 4 üncü maddesinin
üçüncü fıkrası gereğince, Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak
Kanunun yayımı tarihinden önce pişmanlık talebi ile verilip, ödeme yönünden
şartların ihlal edildiği beyannameler ile kendiliğinden verilen beyannameler
için kesilen ve Kanunun yayımı tarihi itibarıyla tebliğ edilmemiş olan
vergi aslına bağlı olmayan cezalar da bu madde hükümlerine göre
yapılandırılarak ödenebilecektir. Vergi aslına bağlı vergi cezaları hakkında ise
bu Tebliğin (IX/5) bölümünde yapılan
açıklamalara göre işlem yapılacaktır.
Kanunun yayımı tarihi itibarıyla, 213 sayılı Kanunun
tarhiyat öncesi uzlaşma hükümlerine göre uzlaşma talebinde bulunulmuş,
ancak uzlaşma günü gelmemiş ya da uzlaşma sağlanamamış olmakla birlikte vergi/ceza
ihbarnameleri mükellefe tebliğ edilmemiş alacaklar da Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci ila yedinci fıkra hükümlerine göre yapılandırılarak
ödenebilecektir.
Bu takdirde, Kanunun yayımı tarihi itibarıyla,
tarhiyat öncesi uzlaşma temin edilememiş veya uzlaşma müzakeresinde uzlaşmaya
varılamamış ya da mükelleflerin tarhiyat öncesi uzlaşma talebinden
vazgeçmiş olması hallerinde düzenlenen inceleme raporunun vergi dairesine
intikali üzerine anılan fıkra hükümleri uygulanacaktır. Bu safhada da
ödenecek tutarın tespitinde, tarhiyata ilişkin olarak düzenlenen vergi/ceza
ihbarnamelerinde belirtilen tutarlar dikkate alınacaktır.
Kanun kapsamına giren dönemlere ilişkin olarak
Kanunun yayımlandığı 18/5/2018 tarihinden önce
tamamlandığı halde, bu tarihte ya da bu tarihten sonra vergi dairesi
kayıtlarına intikal eden takdir komisyonu kararları ve vergi inceleme
raporları üzerine gerekli tarh ve tebliğ işlemleri yapılacaktır.
Yapılan tarhiyat üzerine maddenin birinci fıkrasında
öngörülen süre ve şekilde ödeme yapılması hâlinde madde hükümlerinden
yararlanılabilecektir.
Diğer taraftan, vergi
inceleme raporlarına veya takdir komisyonu kararlarına dayanmamakla
birlikte, Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak, Kanunun yayımı
tarihinden önce başlanılmış, ancak bu tarih itibarıyla tamamlanamamış olan
tarh işlemlerine devam edilecek ve Kanunun yayımı tarihinden sonra yapılan
bu tarhiyatlar için de 4 üncü maddenin birinci ila yedinci fıkra
hükümlerinden yararlanılabilecektir.
İnceleme raporu veya takdir komisyonu kararı
üzerine sadece vergi ziyaı cezası kesilmesi
gerektiği hallerde ise (Örneğin, mahsup dönemi geçtikten sonra yapılan
geçici vergi incelemeleri sonucu kesilen vergi ziyaı
cezası gibi) vergi aslına uygulanan gecikme faizi yerine Kanuna göre
hesaplanacak Yİ-ÜFE tutarının, Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi
hâlinde vergi aslına bağlı cezalara ilişkin olarak bu Tebliğin (IX/5)
bölümünde yapılan açıklamalara göre işlem yapılacaktır.
Örnek 1- Mükellefin defter ve
belgeleri Nisan/2016 vergilendirme dönemine ilişkin katma değer vergisi
yönünden incelemeye başlanılmış ve 7143 sayılı Kanunun yayımı tarih
itibarıyla inceleme sonuçlanmamıştır.
Ayrıca mükellef tarafından bu Kanun uyarınca söz konusu vergi türünden
artırımda da bulunulmamıştır.
İnceleme
sonucu düzenlenen vergi inceleme raporunun 6/6/2018
tarihinde vergi dairesi kayıtlarına intikal ettiği, rapor üzerine mükellef
adına 3.500.000 TL katma değer vergisi tarh edildiği, 3.500.000 TL vergi ziyaı cezası kesildiği ve tarhiyata ilişkin vergi/ceza
ihbarnamesinin 11/9/2018 tarihinde mükellefe tebliğ edildiği
varsayıldığında, mükellef Kanunun 4 üncü maddesinin birinci ila yedinci
fıkralarından aşağıda belirtilen şekilde yararlanabilecektir.
Mükellef,
ihbarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde Kanundan yararlanmak
üzere yazılı başvuruda bulunacaktır.
Bu
durumda, mükellefin Kanuna göre ödeyeceği tutar aşağıdaki şekilde
hesaplanacaktır.
Vergi aslının
% 50’si
|
:
|
(3.500.000 /
2=)1.750.000 TL
|
Yİ-ÜFE
Tutarı
|
:
|
1.750.000 x
%9,26 (Normal vade tarihinden Kanunun yayımı tarihine kadar)
|
|
|
162.050 TL’dir.
|
Gecikme Faizi*
|
:
|
1.750.000
x %5,6
|
|
|
98.000
TL’dir.
|
* Gecikme faizi Kanunun yayımı
tarihinden, ihbarnamenin tebliği üzerine dava açma süresinin son gününe
kadar ve Kanunun yayımı tarihi itibarıyla uygulanmakta olan gecikme zammı
oranı esas alınarak hesaplanmıştır.
Buna göre;
Ödenecek Tutar
|
Vergi Aslının
%50’si
|
:
|
1.750.000 TL
|
Yİ-ÜFE Tutarı
|
:
|
162.050 TL
|
Gecikme Faizi
|
:
|
98.000 TL
|
TOPLAM
|
:
|
2.010.050 TL’dir.
|
Tahsilinden Vazgeçilen Alacaklar
|
Vergi Aslının
%50’si
|
:
|
1.750.000 TL
|
Gecikme Faizi
|
:
|
1.372.000 TL
|
Vergi Ziyaı Cezası
|
:
|
3.500.000 TL
|
TOPLAM
|
:
|
6.622.000
TL’dir.
|
Bu örneğe göre mükellefin ihbarnamenin tebliğ
tarihini izleyen ayda (Ekim/2018) yapılandırılan alacak tutarını ilk taksit
ödeme süresi içinde defaten ödemesi hâlinde bu tutara faiz ya da katsayı
uygulanmayacağı gibi ödenecek toplam tutar içinde yer alan Yİ-ÜFE tutarı
ile gecikme faizi toplam tutarı olan (162.050+98.000=)260.050 TL üzerinden
ayrıca %90 indirim yapılacaktır.
Buna
göre, mükellef borç aslının yarısı olan 1.750.000 TL ile Yİ-ÜFE tutarı ile
gecikme faizi için [260.050-(260.050 x %90)=]26.005 TL olmak üzere toplam
1.776.005 TL ödeyecektir.
Ancak,
mükellefin Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrası hükmüne göre
yapılandırılan alacağı ikişer aylık dönemler hâlinde azami 6 eşit taksitte
ödemesi mümkün olup, bu takdirde taksitler hâlinde ödenecek alacağa Kanunun
9 uncu maddesi gereğince (1,045) katsayısı uygulanacaktır.
Mükellefin
yapılandırılan alacağı taksitle ödemek istemesi hâlinde taksit ayları;
Ekim/2018, Aralık/2018, Şubat/2019, Nisan/2019, Haziran/2019 ve
Ağustos/2019 ayları olacaktır.
3-
Ödeme Süresi ve Şekli
7143 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci ila yedinci fıkra
hükümlerinden yararlanmak isteyen mükelleflerin ihbarnamenin tebliğ
tarihinden itibaren 30 gün içinde yazılı başvuruda bulunmaları ve anılan
fıkralara göre yapılandırılan tutarı,
ilk taksit ihbarnamenin tebliğini izleyen aydan başlamak üzere peşin veya
ikişer aylık dönemler hâlinde 6 eşit taksitte ödemeleri gerekmektedir.
Ancak, Kanunun yayımı tarihi (bu tarih hariç) ila
31 Temmuz 2018 tarihi (bu tarih dâhil) arasında tebliğ edilen ihbarnamelere
konu borçlar için bu fıkralardan yararlanmak isteyen mükellefler
başvurularını 31 Temmuz 2018 tarihine (bu tarih dâhil) kadar (sürenin 30
günden az kalmış olması durumunda 30 gün içinde), başvuruda bulunmaları ve ilk taksit Kanunun yayımını takip eden
dördüncü ayın sonuna kadar ödenmek üzere peşin veya ikişer aylık dönemler
hâlinde 6 eşit taksitte ödemeleri gerekmektedir.
Örneğin,
anılan fıkraların kapsamına giren bir tarhiyata ilişkin ihbarnamenin 12/12/2018 tarihinde tebliğ edildiği varsayıldığında,
madde hükmünden yararlanılabilmesi için 11/1/2019 tarihine (bu tarih dâhil)
kadar başvuruda bulunulması ve Kanun hükmüne göre ödenecek tutarın ilk
taksitinin Ocak/2019 ayında, diğer taksitlerin ise 2019 yılının Mart,
Mayıs, Temmuz, Eylül ve Kasım aylarında ödenmesi gerekmektedir.
Buna
göre, bu ödemelerde Tebliğin (II/C) ve (II/D-9 ve II/D-10) bölümünde
yapılan açıklamalara göre işlem yapılacaktır.
4-
Fıkralardan Yararlanmanın Diğer Şartları
a) 7143 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci ila yedinci fıkraları kapsamında yapılandırılacak alacaklara
ilişkin olarak vergi incelemesinin başladığı tarihin belirlenmesinde 213
sayılı Kanunun 140 ıncı maddesi esas alınacaktır.
b) Mükelleflerin
bu fıkralardan yararlanabilmeleri için anılan fıkralar kapsamında ödeme
başvurusunda bulundukları alacağa ilişkin dava açmamaları, açılmış
davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları şarttır.
c) Anılan fıkra hükümlerinden
yararlanmak isteyen mükellefler, ayrıca 213 sayılı Kanunun uzlaşma,
tarhiyat öncesi uzlaşma ve vergi cezalarında indirim hükümlerinden yararlanamazlar.
ç) Düzeltme taleplerine ilişkin incelemelere devam
edilecektir. Ancak, mükelleflerin düzeltme istediği yıl için 7143 sayılı
Kanunun 5 inci maddesine göre matrah ve vergi artırımında bulunmaları
hâlinde, düzeltme talebinden vazgeçtikleri kabul edilerek bu tür
incelemeler sürdürülmeyecektir.
B- PİŞMANLIKLA YA DA KENDİLİĞİNDEN YAPILAN
BEYANLARA
İLİŞKİN HÜKÜMLER
7143
sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin onuncu fıkrasının;
- (a)
bendinde, 213 sayılı Kanunun 371 inci maddesinde düzenlenen pişmanlık ve
ıslah hükümlerinden yararlanmak üzere ya da aynı Kanunun 30 uncu maddesinin
dördüncü fıkrasına göre kanuni süresinden sonra kendiliğinden verilen
beyannameler,
- (b)
bendinde, 31/3/2018 tarihinden önce verilmesi
gerektiği halde Kanunun yayımı tarihine kadar bildirilmeyen veya bildirildiği
halde eksik tahakkuk eden emlak vergisi
bildirimleri
üzerine
tahakkuk edecek alacakların ne şekilde
yapılandırılacağı düzenlenmiştir.
1- Pişmanlıkla Beyan
7143 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin onuncu
fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt bendinde, Kanunun kapsadığı dönemlere
ilişkin olarak 31 Temmuz 2018
tarihine (bu tarih dâhil) kadar 213 sayılı Kanunun 371 inci maddesine göre
beyan edilen matrahlar üzerinden tarh ve tahakkuk ettirilen vergilerin
tamamı ile hesaplanacak pişmanlık zammı
yerine bu Kanunun yayımı tarihine
kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak Yİ-ÜFE
tutarının; Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla
pişmanlık zammı ve vergi cezalarının tamamının tahsilinden vazgeçileceği
hüküm altına alınmıştır.
a) Başvuru Süresi ve Şekli
Kanunun
4 üncü maddesinin onuncu fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt bendinden
yararlanmak isteyen mükelleflerin bu Tebliğin ekinde yer alan (Ek:4/B) örneğe uygun başvuru
dilekçesiyle birlikte kapsama giren dönemlere ilişkin vergi beyannamelerini31 Temmuz 2018 tarihine (bu tarih
dâhil) kadar bağlı oldukları vergi dairelerine vermeleri gerekmektedir.
7143
sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin onuncu fıkrası çerçevesinde pişmanlık
hükümlerine göre verilecek beyannamelerden elektronik ortamda
gönderilebilenlerin; yıllık gelir veya kurumlar ile katma değer vergisi
beyannamelerini ya da muhtasar beyannamelerini elektronik ortamda göndermek
zorunda olan mükellefler tarafından 30/9/2004
tarihli ve 25599 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 340 Sıra No.lu Vergi
Usul Kanunu Genel Tebliği ile 3/3/2005 tarihli ve 25744 sayılı Resmi
Gazete’de yayımlanan 346 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde
belirtilen usul ve esaslar doğrultusunda elektronik ortamda gönderilmesi
zorunludur.
Kanunun
9 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (d) ve (e) bentlerinde sayılan
borçluların anılan alt bent kapsamında yapacakları başvurular üzerine
yapılandırılan alacak tutarlarını bu bentlerde belirtilen sürelerde ödemek
istediklerine yönelik taleplerini başvuru sırasında belirtmeleri icap
etmektedir.
b) Alacak Tutarının Tespiti
Kanunun 4 üncü maddesinin onuncu fıkrasının (a)
bendinin (1) numaralı alt bendinden, pişmanlık talebiyle verilen beyannameler
üzerinden tarh ve tahakkuk ettirilen vergilerin tamamı ile hesaplanacak pişmanlık zammı yerine Kanunun yayımı tarihine kadar hesaplanacak Yİ-ÜFE tutarının
bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi halinde pişmanlık
zammı ve vergi cezalarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir.
Örnek
2- 23 Kasım 2017 tarihine kadar
verilmesi gereken Ekim 2017 dönemine ait gelir (stopaj) vergisi beyannamesi
7143 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanmak suretiyle 7 Haziran 2018
tarihinde pişmanlıkla vergi dairesine verilmiştir. Pişmanlıkla verilen
beyannameye istinaden ödenmesi gereken gelir (stopaj) vergisi 2.300 TL,
damga vergisi ise 38,80 TL’dir.
Bu durumda; gelir
(stopaj) vergisinin tamamı ile pişmanlık zammı yerine bu Kanunun yayımı tarihine kadar hesaplanacak Yİ-ÜFE tutarının
ödenmesi hâlinde, pişmanlık zammı ve vergi aslına bağlı olmayan
cezanın tamamının tahsilinden vazgeçilecektir.
Buna göre;
Pişmanlık
Zammı Hesaplanan Süre
|
Alacak
Tutarı
(TL)
|
Pişmanlık
Zammı Oranı
|
Pişmanlık
Zammı Tutarı
(TL)
|
Tahsili
Gereken Alacak Aslı
(TL)
|
Toplam
Yİ-ÜFE
Oranı
|
Yİ-ÜFE
Tutarı
(TL)
|
27/11/2017-17/05/2018
|
2.300
|
%8,40
|
193,20
|
2.300
|
%2,10
|
48,30
|
Ödenecek Tutar
|
Gelir (stopaj)
Vergisi
|
:
|
2.300,00 TL
|
Yİ-ÜFE Tutarı
(Pişmanlık Zammı Yerine)
|
:
|
48,30 TL
|
Damga Vergisi
|
:
|
38,80 TL
|
TOPLAM
|
:
|
2.387,10 TL
|
Tahsilinden Vazgeçilen Alacaklar
|
Pişmanlık Zammı
|
:
|
193,20 TL
|
Özel Usulsüzlük
Cezası
|
:
|
1.400,00
TL
|
TOPLAM
|
:
|
1.593,20 TL
|
Yukarıda
belirtilen şekilde hesaplanan toplam 2.387,10 TL’nin Kanunda öngörülen süre
ve şekilde ödenmesi durumunda, toplam 1.593,20 TL tutarın tahsilinden
vazgeçilecektir.
c) Ödeme Süresi ve Şekli
Anılan
alt bent uyarınca yapılandırılan alacaklar, bu Tebliğin (II/C) ve (II/D-9 ve II/D-10)
bölümlerinde yapılan açıklamalara göre ödenecektir.
ç) Diğer Hususlar
Mükelleflerce
Kanun kapsamında pişmanlıkla beyan edilen vergilerin Kanunda öngörülen süre
ve şekilde tamamen ödenmemesi hâlinde pişmanlık hükümleri ihlal edilmiş
sayılacak ve 213 sayılı Kanun hükümleri uyarınca gerekli işlemler tesis
edilecektir.
Kanunun 9 uncu maddesinin sekizinci fıkrasında,
borçluların Kanun kapsamında taksitlendirilen tutarların tamamının
ödenmemesi hâlinde ödedikleri tutarlar kadar Kanun hükümlerinden
yararlanacağı hüküm altına alınmış olmakla birlikte, Kanunun 4 üncü
maddesinin onuncu fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt bendinde
düzenlenen pişmanlıkla beyan hükümleri 213 sayılı Kanunun “Pişmanlık ve
ıslah” başlıklı 371 inci maddesi hükümleri esas alınarak düzenlendiğinden,
anılan alt bent kapsamında yapılan kısmi ödemelerde pişmanlık hükümleri
ihlal edilmiş sayılacak ve kısmen pişmanlık ihlali söz konusu
olamayacağından mükellefler ödedikleri tutar kadar bu madde hükmünden
yararlanamayacaktır. Bu
takdirde yapılan ödemeler ödeme tarihleri esas alınarak bu kapsamda beyan
edilen alacaklara mahsup edilecektir.
Kanunun 4 üncü maddesinin onuncu fıkrasının (a)
bendinin (1) numaralı alt bendi kapsamında beyan edilen vergilere, ödeme
yönünden şartların ihlali hâlinde, kesilmesi gereken vergi cezaları için
213 sayılı Kanunun 374 üncü maddesinde yer alan zamanaşımı süreleri,
Kanunun 9 uncu maddesinin onbeşinci fıkrası
gereğince taksit ödeme süresince işlemeyeceğinden, pişmanlık hükümlerinin
ihlali üzerine kesilecek cezalarda zamanaşımı süresi bu hüküm dikkate alınarak
tayin edilecektir.
Mükelleflerce,
anılan alt bent kapsamında, matrah ve vergi artırımı kapsamına girmeyen
vergi türleri de dâhil olmak üzere bütün vergi türleri itibarıyla beyanda
bulunulması mümkündür.
Ancak,
anılan alt bende göre pişmanlıkla beyanname verilmesi, bu beyannameler
hakkında, 5 inci maddede yer alan matrah ve vergi artırımına ilişkin
hükümler saklı kalmak kaydıyla, vergi incelemesi ve tarhiyat yapılmasına
engel teşkil etmemektedir.
2- Kendiliğinden Yapılan Beyanlar
Kanunun 4 üncü maddesinin onuncu fıkrasının (a)
bendinin (2) numaralı alt bendi ile Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin
olarak 31 Temmuz 2018 tarihine
(bu tarih dâhil) kadar 213 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin dördüncü
fıkrasına göre kendiliğinden verilen beyannameler üzerinden tarh ve
tahakkuk ettirilen vergilerin tamamı ile
hesaplanacak gecikme faizi yerine Kanunun yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları
esas alınarak hesaplanacak tutarın, Kanunda belirtilen süre ve şekilde
tamamen ödenmesi şartıyla gecikme faizi ve vergi cezalarının tamamının tahsilinden
vazgeçileceği belirtilmiştir.
a) Başvuru Süresi ve Şekli
Kanunun
4 üncü maddesinin onuncu fıkrasının (a) bendinin (2) numaralı alt bendinden
yararlanmak isteyen mükelleflerin bu Tebliğin ekinde yer alan (Ek:4/C) örneğe uygun başvuru
dilekçesiyle birlikte kapsama giren dönemlere ilişkin vergi beyannamelerini
31 Temmuz 2018 tarihine (bu
tarih dâhil) kadar bağlı oldukları vergi dairelerine vermeleri
gerekmektedir.
Anılan
alt bent çerçevesinde kendiliğinden verilecek beyannamelerden elektronik
ortamda gönderilebilenlerin; yıllık gelir veya kurumlar ile katma değer vergisi
beyannamelerini ya da muhtasar beyannamelerini elektronik ortamda göndermek
zorunda olan mükellefler tarafından 340 ve 346 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu
Genel Tebliğlerinde belirtilen usul ve esaslar doğrultusunda elektronik
ortamda gönderilmesi zorunludur.
Kanunun
9 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (d) ve (e) bentlerinde sayılan
borçluların anılan alt bent kapsamında yapacakları başvurular üzerine
yapılandırılan alacak tutarlarını bu bentlerde belirtilen sürelerde ödemek
istediklerine yönelik taleplerini başvuru sırasında belirtmeleri icap
etmektedir.
b) Alacak Tutarının Tespiti
Kanunun 4 üncü maddesinin onuncu fıkrasının (a)
bendinin (2) numaralı alt bendinden, 213 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin
dördüncü fıkrasına göre kanuni süresinden sonra kendiliğinden verilen
beyannameler üzerinden tarh ve tahakkuk ettirilen vergilerin tamamı ile gecikme faizi yerine Kanunun yayımı
tarihine kadar hesaplanacak Yİ-ÜFE tutarının,
Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi halinde gecikme faizi
ve vergi cezalarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir.
Kanunun
9 uncu maddesinin onbeşinci fıkrası gereğince
zamanaşımı süresi, taksit ödeme süresince işlemeyeceğinden, 213 sayılı
Kanun hükümlerine göre bu alt bentten yararlanılarak verilen beyannameler
üzerine kesilmesi gereken vergi cezaları, Kanun hükümlerinin ihlal edilmesi
durumunda işlemeyen süreler de dikkate alınarak kesilecektir.
c) Ödeme Süresi ve Şekli
Kanunun
4 üncü maddesinin onuncu fıkrasının (a) bendinin (2) numaralı alt bendi
uyarınca yapılandırılan alacaklar, bu Tebliğin (II/C) ve (II/D-9 ve
II/D-10) bölümlerinde yapılan açıklamalara göre ödenecektir.
ç) Diğer Hususlar
Kanunun
4 üncü maddesinin onuncu fıkrasının (a) bendinin (2) numaralı alt bendine
göre kendiliğinden beyanname verilmesi, bu beyannameler hakkında, 5 inci
maddede yer alan matrah ve vergi artırımına ilişkin hükümler saklı kalmak
kaydıyla, vergi incelemesi ve yapılan inceleme sonucu mükellefler adına
vergi ve ceza tarhiyatı yapılmasına engel teşkil etmeyecektir.
3) Emlak Vergisi Bildirimi
7143
sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin onuncu fıkrasının (b) bendi gereğince, 31/3/2018 tarihinden (bu tarih dâhil) önce verilmesi
gerektiği halde Kanunun yayımı tarihi itibarıyla emlak vergisi bildiriminde
bulunmayan veya bildirimde bulunduğu hâlde vergisi eksik tahakkuk eden
mükelleflerce, bildirimde bulunulması ve tahakkuk eden vergi ve taşınmaz
kültür varlıklarının korunmasına katkı payının tamamı ile bunlara bağlı
gecikme faizi ve gecikme zammı yerine Kanunun yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE
aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak Yİ-ÜFE tutarının, bu
Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla, bu alacaklara
bağlı gecikme faizi, gecikme zammı ve vergi cezalarının tamamının
tahsilinden vazgeçilecektir.
a) Başvuru Süresi ve Şekli
Anılan
bentten yararlanmak isteyen mükelleflerin başvuru dilekçesiyle birlikte
kapsama giren dönemlere ilişkin vergi bildirimlerini 31 Temmuz 2018 tarihine (bu tarih dâhil) kadar ilgili
belediyelere vermeleri gerekmektedir.
b) Alacak Tutarının Tespiti
Anılan
bentten, 31/3/2018 tarihinden (bu tarih dâhil)
önce verilmesi gerektiği halde Kanunun yayımı tarihi itibarıyla emlak
vergisi bildiriminde bulunmayan veya bildirimde bulunduğu hâlde vergisi
eksik tahakkuk eden mükelleflerce bildirimde bulunulması ve tahakkuk eden
vergi ve taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payının tamamı ile
bunlara bağlı gecikme faizi ve gecikme zammı yerine Kanunun yayımı tarihine
kadar hesaplanacak Yİ-ÜFE tutarının; Kanunda belirtilen süre ve şekilde
tamamen ödenmesi suretiyle yararlanılacaktır.
Bu hükme
göre, yapılan ödemeler üzerine vergi cezalarının ve gecikme faizinin
taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payına ilişkin gecikme
zammının tahsilinden vazgeçilecektir.
Kanunun
9 uncu maddesinin onbeşinci fıkrası gereğince
zamanaşımı süresi, taksit ödeme süresince işlemeyeceğinden, 213 sayılı
Kanun hükümlerine göre bu bentten yararlanılarak verilen bildirimler
üzerine kesilmesi gereken vergi cezaları, Kanun hükümlerinin ihlal edilmesi
durumunda işlemeyen süreler de dikkate alınarak kesilecektir.
c) Ödeme Süresi ve Şekli
Anılan
bent uyarınca yapılandırılan alacaklar, bu Tebliğin (II/C) ve (II/D-9)
bölümlerinde yapılan açıklamalara göre ilgili belediyelere ödenecektir.
C- DİĞER ÜCRET GELİRİ ELDE EDENLERİN BEYANI
7143 sayılı Kanunun
4 üncü maddesinin onuncu fıkrası uyarınca, 193 sayılı Kanunun 64 üncü
maddesinde sayılan diğer ücret mükelleflerinin; 31/08/2018
tarihine (bu tarih dâhil) kadar vergi dairelerine başvurarak, 2018 takvim
yılına ilişkin gelir vergilerini tarh ettirmeleri ve karnelerine
işlettirmeleri kaydıyla önceki dönemlere ilişkin olarak herhangi bir vergi
ve ceza aranmayacağı hükme bağlanmıştır. İşverenlerin diğer ücretlilere ait
kimlik bilgileri ve vergi karnesi ile yapacakları başvurular da bu kapsamda
değerlendirilecektir. Diğer taraftan, diğer ücret geliri elde edenlerden
daha önce mükellefiyet kaydını yaptırmamış olanların işe başlama tarihi
olarak bu Kanuna göre yaptıkları müracaat tarihi esas alınacaktır. Daha
önceki yıllarda başka vergi dairelerine karnelerini ibraz ederek
vergilerini tarh ettiren mükellefler, başvurularında bu vergi dairelerini
de belirteceklerdir. Öte yandan, 2018 yılı kanuni tarh süresinde (Şubat
2018) vergilerini tarh ettiren mükelleflerin bu Kanun kapsamında yeniden
başvuru yapmalarına gerek bulunmamaktadır.
V– MATRAH VE VERGİ ARTIRIMINA İLİŞKİN HÜKÜMLER
7143 sayılı Kanunun 5 inci maddesinde yer alan
gelir vergisi, kurumlar vergisi ve katma değer vergisinde matrah ve vergi
artırımı uygulamasına ilişkin açıklamalar aşağıda yer almaktadır.
A-MATRAH VE VERGİ ARTIRIMINDA BULUNABİLECEK
MÜKELLEFLER
Yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamesi
vermek mecburiyetinde olan gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri ile katma
değer vergisi mükellefleri 2013, 2014, 2015, 2016 ve 2017 takvim yılları
için 7143 sayılı Kanunun 5 inci maddesine göre matrah ve vergi artırımından
yararlanabileceklerdir.
Aynı şekilde,
- Hizmet erbabına ödenen ücretlerden,
- Serbest meslek ödemelerinden,
- Yıllara sari inşaat ve
onarım işlerine ait ödemelerden,
- Kira ödemelerinden,
- Çiftçilerden satın alınan zirai mahsuller ve
hizmetler için yapılan ödemelerden,
- Esnaf muaflığından yararlananlara yapılan
ödemelerden
gelir
veya kurumlar vergisi tevkifatı yapmakla sorumlu
olanlar da bu ödemelerine ilişkin olarak bu yıllarla ilgili vergi artırımında
bulunabileceklerdir.
Adi
ortaklıklar ve kollektif şirketlerde ortaklar,
komandit şirketlerde komandite ortaklar ile adi komandit şirketlerde komanditer
ortaklar da anılan yıllar için matrah ve vergi artırımından
yararlanabileceklerdir.
Sözü edilen yıllara ilişkin vergi matrahlarının
takdiri için takdir komisyonlarına sevk edilmiş ve/veya haklarında vergi
incelemesine başlanılmış olan mükellefler de matrah ve vergi artırımından
faydalanabileceklerdir.
Beyanname vermekle birlikte zarar, indirim ve
istisnalar nedeniyle matrah ve vergi beyan etmeyen ya da ilgili yıllarda
faaliyette bulunmuş veya gelir elde etmiş olup da bu faaliyetlerini ve
gelirlerini vergi dairesinin bilgisi dışında bırakanlar da dahil olmak üzere hiç beyanname vermemiş olan gelir ve
kurumlar vergisi mükellefleri de matrah ve vergi artırımı
yapabileceklerdir.
Kurumlar vergisi mükellefleri, anılan yıllarla
ilgili olarak vermiş oldukları beyannamelerinde kurum kazancından indirilen
ve 193 sayılı Kanunun geçici 61 inci maddesine göre tevkifata
tabi tutulmuş olan kazanç ve iratlarının bulunması hâlinde, bu tevkifat tutarlarını da artırabileceklerdir.
Diğer taraftan, 5520 sayılı Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (k) bendine göre kurumlar vergisinden muaf bulunan
ve bu nedenle kurumlar vergisi beyannamesi ile muhtasar beyanname vermemiş
olan kooperatifler de 7143 sayılı Kanunun matrah ve vergi artırımı
hükümlerinden yararlanabileceklerdir.
B- MATRAH VE VERGİ ARTIRIMINDAN YARARLANABİLMEK
İÇİN YAPILACAK BAŞVURUNUN SÜRESİ VE ŞEKLİ
1- Başvurunun Süresi
7143 sayılı Kanunun 5 inci maddesinde başvuru
süresi, Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonu olarak belirlenmiş
bulunmaktadır.
Buna göre, matrah ve vergi artırımında bulunmak
isteyen gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri ile katma değer vergisi
mükellefleri, bu Tebliğde belirtilen usul ve esaslar dahilinde,
31 Ağustos 2018 tarihine (bu tarih dahil) kadar gelir, kurumlar ve
katma değer vergisi yönünden artırımda bulunabileceklerdir.
Mükellefler, en geç 31 Ağustos 2018 tarihine
(bu tarih dahil) kadar ilgili vergi dairesine
başvurmadıkları takdirde, 7143 sayılı Kanunla getirilen matrah ve vergi
artırımı hükümlerinden yararlanamayacaklardır.
2- Başvurunun Şekli
7143 sayılı Kanunun matrah ve vergi artırımına
ilişkin hükümleri uyarınca verilmesi gereken bildirimlerden elektronik ortamda
gönderilebilenlerin; yıllık gelir veya kurumlar ile katma değer vergisi
beyannamelerini ya da muhtasar beyannamelerini elektronik ortamda göndermek
zorunda olan mükellefler tarafından 340 ve 346 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu
Genel Tebliğlerinde belirtilen usul ve esaslar doğrultusunda elektronik
ortamda gönderilmesi zorunludur.
Artırıma ilişkin yılda elektronik ortamda beyanname
ve bildirim verme zorunluluğu bulunmayan ancak bu Tebliğin yayımlandığı
tarih itibarıyla bu kapsamda olan mükellefler de matrah ve vergi artırımına
ilişkin bildirimlerini elektronik ortamda göndermek zorundadırlar.
Elektronik ortamda beyanname ve bildirim verme
zorunluluğu bulunmayanlarca, matrah ve vergi artırımına ilişkin başvurular;
gelir, kurumlar veya katma değer vergileri mükellefiyeti yönünden bağlı
olunan ya da muhtasar beyannamelerini vermiş oldukları vergi dairelerine kağıt ortamında yapılabilecektir.
Bu Tebliğin yayımlanmasından önce mükellefiyeti
sona erenler ile hakkında mükellefiyet tesis edilmemiş olanların, 7143
sayılı Kanun kapsamında verilecek söz konusu bildirimleri elektronik
ortamda gönderme zorunlulukları bulunmamaktadır.
Matrah ve vergi artırımına ilişkin bildirimlerin
ölüm, gaiplik, tasfiye veya devir ya da tam bölünme gibi durumlarda birden
fazla kişi tarafından birlikte verilmesinin gerekli olduğu hallerde, söz
konusu bildirimlerin kağıt ortamında verilmesi gerekmektedir.
Kanunun 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (d) ve
(e) bentlerinde sayılan mükelleflerin, matrah ve vergi artırımına yönelik
başvurularını, bağlı bulundukları vergi dairelerine yapmaları ve artırım
üzerine hesaplanan vergileri anılan bentlerde yer alan sürede, ödeme
taleplerini de başvuruları sırasında belirtmeleri icap etmektedir.
Diğer taraftan, mükelleflerce matrah ve vergi
artırımına ilişkin olarak yapılacak başvuruların, esas itibarıyla, mükellef
veya mükellefi temsile yetkili kişilerce yapılması gerekmektedir.
7143 sayılı Kanun kapsamındaki 2013, 2014, 2015,
2016 ve 2017 yıllarında gelir, kurumlar veya katma değer vergileri ile
gelir (stopaj)/kurumlar (stopaj) vergisi yönünden farklı vergi dairelerinin
mükellefi olanlarca, matrah ve vergi artırımına ilişkin bildirimlerin, en
son mükellefiyetleri bulunan vergi dairelerine verilmesi gerekmekte olup bu
bildirimlere dayanılarak tarh edilecek vergiler hakkında söz konusu vergi
daireleri tarha yetkili kılınmıştır.
Öte yandan, vergi artırımı kapsamına giren dönemler
için muhtasar beyanname yönünden merkez veya şubeleri için ayrı ayrı mükellefiyetleri bulunan ve vergi artırımından
yararlanmak isteyen mükelleflerin, merkez ve her bir şube için ayrı ayrı vergi artırımında bulunmaları gerekmektedir.
C- GELİR VE
KURUMLAR VERGİSİNDE ARTIRIM
1- Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesine İlişkin Matrah Artırımı
a) Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesinde Matrah Beyan Etmiş Olan
Mükelleflerin Matrah Artırımı
2013, 2014,
2015, 2016 ve 2017 takvim yıllarına ilişkin olarak verdikleri yıllık gelir
vergisi beyannamelerinde vergiye tabi gelir (matrah) beyan eden gelir
vergisi mükelleflerinin bu yıllara ilişkin vergi matrahlarının;
2013 yılı için...............................................................
%35,
2014 yılı için...............................................................
%30,
2015 yılı için...............................................................
%25,
2016 yılı için...............................................................
%20,
2017 yılı için...............................................................
%15
oranlarından az olmamak üzere artırılması
gerekmektedir (Ek:5).
Dilerlerse mükellefler, ilgili yıllar için, bu oranların üzerinde artırımda
bulunabileceklerdir. Gelir vergisi mükellefleri için artırıma esas olacak
matrah, üzerinden gelir vergisi hesaplanan matrah olacaktır.
Ancak, anılan yıllara ilişkin olarak artırılan matrahların tutarı;
aa) Ticari veya zirai kazancı bilanço esasına göre tespit edilen gelir
vergisi mükellefleri ile serbest meslek erbabı için;
2013 yılı için............................................................... .18.095
TL'den,
2014 yılı için............................................................... .19.155
TL'den,
2015 yılı için............................................................... .20.344
TL'den,
2016 yılı için............................................................... .21.636
TL'den,
2017 yılı için............................................................. ...24.525
TL'den
ab) Ticari veya zirai kazancı işletme
hesabı esasına göre tespit edilen gelir vergisi mükellefleri için;
2013 yılı için................................................................ 12.279
TL'den,
2014 yılı için................................................................ 12.783
TL'den,
2015 yılı için............................................................... .13.558
TL'den,
2016 yılı için............................................................... .14.424
TL'den,
2017 yılı için.............................................................. ..16.350 TL'den
ac) Geliri sadece basit usulde tespit edilen ticari kazançtan ibaret
olan gelir vergisi mükellefleri için;
2013 yılı için................................................................. 1.810
TL'den,
2014 yılı için................................................................. 1.916
TL'den,
2015 yılı için................................................................. 2.034
TL'den,
2016 yılı için................................................................. 2.164
TL'den,
2017 yılı için................................................................ .2.453
TL'den
aç) Geliri sadece gayrimenkul sermaye iradından ibaret olan gelir
vergisi mükellefleri için;
2013 yılı için................................................................. 3.619
TL'den,
2014 yılı için................................................................. 3.831
TL'den,
2015 yılı için................................................................. 4.069
TL'den,
2016 yılı için................................................................. 4.327
TL'den,
2017 yılı için................................................................ .4.905
TL'den
ad) Geliri yukarıda sayılanlar dışında
kalan gelir vergisi mükellefleri için;
2013 yılı için................................................................. 12.279
TL'den,
2014 yılı için................................................................. 12.783
TL'den,
2015 yılı için............................................................... ..13.558 TL'den,
2016 yılı için............................................................... ..14.424 TL'den,
2017 yılı için.............................................................. ...16.350
TL'den
az olmayacaktır.
ae) Özellik arz eden durumlar
Ticari veya
zirai kazancı bilanço esasına veya işletme hesabı esasına göre tespit
edilen gelir vergisi mükellefleri ile serbest meslek erbabının,
beyannamelerinde diğer gelir unsurlarının bulunması hâlinde söz konusu
mükellefler, durumlarına göre, Tebliğin bu bölümünün (aa)
veya (ab) alt bölümünde yer alan asgari matrahları dikkate almak suretiyle
matrah artırımında bulunacaklardır. Diğer bir ifadeyle, ticari veya zirai
kazancı bilanço esasına veya işletme hesabı esasına göre tespit edilen
gelir vergisi mükellefleri ile serbest meslek erbabına ilişkin asgari
matrah tutarı üzerinden artırımda bulunan mükellefler diğer gelir unsurları
nedeniyle de vergi incelemesi ve tarhiyata muhatap olmayacaktır.
Beyannamelerinde,
ticari ve zirai kazanç ile serbest meslek kazancı dışında kalan ücret,
menkul sermaye iradı ve diğer kazanç ve irat (bu kazanç veya iratların
birkaçının elde edilmiş olması hali dahil) beyan
eden gelir vergisi mükellefleri için, işletme hesabı esasına göre defter
tutan mükellefler için belirlenen asgari matrahlar esas alınacaktır. Bu
şekilde matrah artırımında bulunan mükellefler sayılan gelir unsurları
itibarıyla vergi incelemesi ve tarhiyata muhatap olmayacaklardır.
Ticari kazancı basit usulde tespit edilmekle birlikte, bu kazancının
yanında beyannamelerinde vergiye tabi başka gelir unsurları beyan eden
mükellefler ile gayrimenkul sermaye iradının yanında ücret, menkul sermaye
iradı ve diğer kazanç ve irat beyan eden gelir vergisi mükellefleri de
işletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler için belirlenen asgari
matrahları esas alacaklardır. Dolayısıyla, bu
şekilde matrah artırımında bulunan mükellefler sayılan gelir unsurları
itibarıyla vergi incelemesi ve tarhiyata muhatap olmayacaklardır.
Mükelleflerce
ilgili yıllarda düzeltme beyannamesi verilmiş ve düzeltme işlemlerinin 7143
sayılı Kanunun yayımlandığı tarihe kadar sonuçlandırılmış olması hali de dahil olmak üzere, ikmalen, re'sen veya idarece yapılan tarhiyatlar üzerine Kanunun
yayımlandığı tarihten önce yapılıp kesinleşen tarhiyatlar, matrah
artırımına esas ilgili dönem beyanı ile birlikte dikkate alınacaktır.
Ayrıca, ilgili
yıllar için 7143 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca
matrah artırımında bulunan gelir vergisi mükellefleri, mesken olarak kiraya
verilen binalardan elde edilen kira gelirlerine ilişkin olmak üzere o yıl
için belirlenen istisna tutarlarını matrah artırımı yaparken dikkate
almayacaklardır.
Verdikleri
yıllık gelir vergisi beyannamesinde birden fazla gelir unsuru bulunan
mükellefler, matrah artırımlarını yıllık beyannamelerinde yer alan toplam
matrah üzerinden yapacaklar, gelir unsurlarının bir kısmı itibarıyla
artırımda bulunmayacaklardır.
Matrah artırımı
talebinde bulunulan yıllarla ilgili olarak gelir vergisi mükelleflerinin
ölümü veya gaipliği hâlinde, bu mükelleflerin varisleri, muris adına matrah
artırımında bulunabilirler. Bu takdirde, tüm mirasçıların birlikte matrah
artırımında bulunması gerekeceği tabiidir. Ancak şahsi ticari işletmenin
faaliyetinin mirasçılar tarafından sürdürülmesi hâlinde, bu faaliyeti devam
ettiren mirasçı veya mirasçıların matrah artırımında bulunması yeterli olacaktır.
af) Konuya ilişkin örnekler
Örnek 1- Bilanço
esasına göre defter tutan gelir vergisi mükellefi (A)'nın
yıllık beyannamede beyan ettiği gelir vergisi matrahı, 2013 yılı için
55.000 TL, 2014 yılı için 70.000 TL, 2015 yılı için 85.000 TL, 2016 yılı için
110.000 TL ve 2017 yılı için ise 180.000 TL'dir.
Mükellef, 2013,
2014, 2015, 2016 ve 2017 yıllarına ilişkin gelir vergisi matrahlarını Kanun
hükümlerinden yararlanarak artırmak için başvuru süresi içinde bağlı olduğu
vergi dairesine başvurmuştur.
Bu mükellefin
Kanuna göre ödeyeceği gelir vergisi tutarı bu Tebliğin (V/C-3) bölümünde
yapılan açıklamalar çerçevesinde aşağıdaki gibi hesaplanacaktır.
Yıl
|
İlgili Yıllar Vergi Matrahı
(TL)
(1)
|
Artırım Oranı
(2)
|
Artırılan Matrah Tutarı (TL) (1x2) (3)
|
Asgari Matrah Tutarı (TL) (4)
|
Hesaplamaya Esas Matrah (TL) (3 veya 4'ten Fazla Olanı)
(5)
|
Vergi Oranı
(6)
|
Ödenecek Gelir Vergisi (TL) (5x6)
(7)
|
2013
|
55.000
|
%35
|
19.250
|
18.095
|
19.250
|
%20
|
3.850
|
2014
|
70.000
|
%30
|
21.000
|
19.155
|
21.000
|
%20
|
4.200
|
2015
|
85.000
|
%25
|
21.250
|
20.344
|
21.250
|
%20
|
4.250
|
2016
|
110.000
|
%20
|
22.000
|
21.636
|
22.000
|
%20
|
4.400
|
2017
|
180.000
|
%15
|
27.000
|
24.525
|
27.000
|
%20
|
5.400
|
Toplam
|
22.100
|
Mükellefin
ilgili yıllarda beyan ettiği matrahlara uygulanan artırım oranları sonucu
asgari matrahlardan yüksek tutarda matrah artırımı yaptığı görülmektedir.
Mükellefin
matrah artırımı nedeniyle ödemesi gereken gelir vergisi toplamda 22.100 TL
olacaktır. Söz konusu vergi peşin ödenebileceği gibi altı eşit taksit
hâlinde de ödenebilecektir.
Örnek 2- Serbest meslek erbabı (B)’nin 2014 yılı gelir vergisi beyannamesinde beyan ettiği
gelir vergisi matrahı 150.000 TL’dir. Mükellefin bu matraha ilişkin beyan ettiği
gelirleri aşağıdaki gibidir.
Serbest
meslek kazancı
|
50.000 TL
|
Birinci
işverenden alınan ücret
|
40.000 TL
|
İkinci
işverenden alınan ücret
|
35.000 TL
|
Kira
geliri
|
25.000 TL
|
Mükellef (B), 2014 yılı gelir vergisi
matrahını Kanun hükümlerinden yararlanarak artırmak için başvuru süresi
içinde bağlı bulunduğu vergi dairesine başvurmuştur.
Bu
mükellefin matrah artırımına ilişkin gelir vergisi hesabı aşağıdaki şekilde
olacaktır.
2014 yılı gelir
vergisi matrahı
|
150.000 TL
|
2014 yılı için
artırım oranı
|
%30
|
Artırılan matrah
tutarı (150.000 x %30=)
|
45.000 TL
|
Kanunla
belirlenen asgari matrah
|
19.155 TL
|
Yıl
|
İlgili Yıl Vergi Matrahı (TL)
|
Artırım Oranı
|
Artırılan Matrah Tutarı
|
Asgari Matrah Tutarı (TL)
|
Hesaplamaya Esas Matrah
(TL)
|
Vergi Oranı
|
Ödenecek Gelir Vergisi
(TL)
|
|
|
|
(1x2)
|
|
(3 veya 4’ten Fazla Olanı)
|
|
(5x6)
|
|
(1)
|
(2)
|
(3)
|
(4)
|
(5)
|
(6)
|
(7)
|
2014
|
150.000
|
%30
|
45.000
|
19.155
|
45.000
|
%15
|
6.750
|
Mükellefin
beyanına göre hesaplanan matrah 45.000 TL’dir.
Mükellefin beyanı, Kanuna göre serbest meslek mükelleflerinin 2014 yılı
için belirlenmiş asgari matrah tutarından (19.155 TL) fazla olduğundan, mükellefin
beyanı esas alınacaktır.
Matrah
artırımında bulunulan yıla ilişkin yıllık gelir vergisi beyannamesi
süresinde verilerek tahakkuk eden vergilerin süresinde ödendiği ve
mükellefin bu vergi türleri için Kanunun 2 nci ve
3 üncü maddelerinden yararlanmadığı varsayılarak vergi oranı %15 olarak
dikkate alınmıştır.
Mükellefin
matrah artırımı nedeniyle ödemesi gereken gelir vergisi 6.750 TL
olacaktır. Söz konusu vergi peşin ödenebileceği gibi taksitler hâlinde de
ödenebilecektir.
Örnek 3- Serbest
meslek erbabı Bayan (C)’nin yıllık beyannamede
beyan ettiği gelir vergisi matrahı, 2013 yılı için 45.000 TL, 2014 yılı
için 52.000 TL, 2015 yılı için 75.000 TL, 2016 yılı için 86.000 TL ve 2017
yılı için ise 90.000 TL’dir.
Mükellef,
2013, 2014, 2015, 2016 ve 2017 yıllarına ilişkin gelir vergisi matrahını Kanun
hükümlerinden yararlanarak artırmak için başvuru süresi içinde bağlı olduğu
vergi dairesine başvurmuştur.
Bu
mükellefin Kanuna göre ödeyeceği gelir vergisinin hesabı aşağıdaki şekilde
olacaktır.
Yıl
|
İlgili Yıl Vergi Matrahı (TL)
|
Artırım Oranı
|
Artırılan Matrah Tutarı
|
Asgari Matrah Tutarı (TL)
|
Hesaplamaya Esas Matrah
(TL)
|
Vergi Oranı
|
Ödenecek Gelir Vergisi
(TL)
|
|
|
|
(1x2)
|
|
(3 veya 4’ten
Fazla Olanı
|
|
(5x6)
|
|
(1)
|
(2)
|
(3)
|
(4)
|
(5)
|
(6)
|
(7)
|
2013
|
45.000
|
%35
|
15.750
|
18.095
|
18.095
|
%20
|
3.619,00
|
2014
|
52.000
|
%30
|
15.600
|
19.155
|
19.155
|
%20
|
3.831,00
|
2015
|
75.000
|
%25
|
18.750
|
20.344
|
20.344
|
%20
|
4.068,80
|
2016
|
86.000
|
| |