26 Mayıs 2018 CUMARTESİ

Resmî Gazete

Sayı : 30432

TEBLİĞ

Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

VERGİ VE DİĞER BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA

İLİŞKİN 7143 SAYILI KANUN GENEL TEBLİĞİ

(SERİ NO: 1)

I- AMAÇ, KAPSAM, DAYANAK VE TANIMLAR

11/5/2018 tarihli ve 7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun 18/5/2018 tarihli ve 30425 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış ve yapılandırmaya ilişkin hükümleri yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Bu Tebliğ ile 7143 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden, Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince takip edilen amme alacakları, il özel idareleri ile belediyeler ve Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlıklarına (YİKOB) ait alacakların yapılandırılması, matrah ve vergi artırımı, işletme kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin hükümlerinin uygulanmasına dair usul ve esaslar belirlenmiştir.

Kanunun 1 inci maddesinin ikinci fıkrasında, Kanun uygulamasında vergi, beyanname ve Yİ-ÜFE aylık değişim oranlarının;

- Vergi: 213 sayılı Kanun kapsamına giren vergi, resim ve harçları,

- Beyanname: vergi tarhına esas olan beyanname ve bildirimleri,

- Yİ-ÜFE aylık değişim oranları: Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) her ay için belirlediği 31/12/2004 tarihine kadar toptan eşya fiyatları endeksi (TEFE) aylık değişim oranlarını, 1/1/2005 tarihinden itibaren üretici fiyatları endeksi (ÜFE) aylık değişim oranlarını, 1/1/2014 tarihinden itibaren yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) aylık değişim oranlarını, 1/11/2016 tarihinden itibaren aylık %0,35 oranını (bu Kanunun yayımlandığı ay dâhil),

ifade ettiği hükme bağlanmıştır.

Bu Tebliğde, vergi, beyanname ve Yİ-ÜFE aylık değişim oranları, 7143 sayılı Kanunda tanımlandığı şekilde kullanılmıştır.

A- MALİYE BAKANLIĞINA BAĞLI TAHSİL DAİRELERİNCE TAKİP EDİLEN AMME ALACAKLARI

7143 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b), ve (c) bentlerinde; Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince takip edilen amme alacaklarından Kanun kapsamına alınan alacaklar düzenlenmiş, (ç) bendinde de işletme kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin düzenlemelerin Kanun kapsamında olduğu hükme bağlanmıştır. Bu hükümler çerçevesinde Kanun kapsamına giren alacaklar, tür ve dönemler itibarıyla aşağıda açıklanmıştır.

1- Alacağın Türü ve Dönemi

a) 213 sayılı Vergi Usul Kanunu Açısından

(1) Alacağın türü

7143 sayılı Kanunun kapsamına, 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu kapsamına giren vergiler ve vergi cezaları ile bunlara bağlı gecikme faizleri, gecikme zamları gibi fer’i alacaklar girmektedir.

(2) Alacağın dönemleri

 Kanun kapsamına giren vergiler, vergilendirme dönemleri itibarıyla aşağıda açıklanmıştır.

i) 31/3/2018 tarihinden (bu tarih dâhil) önceki dönemlere, beyana dayanan vergilerde ise bu tarihe kadar verilmesi gereken beyannamelere ilişkin vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamları Kanun kapsamındadır.

Konuya ilişkin açıklamalar aşağıda yer almaktadır.

- Vergilendirme dönemi 15 gün olan mükellefiyetler

Vergilendirme döneminin bitim tarihi ve beyanname verme süresinin son günü Mart/2018 ayı ve öncesine rastlayan dönemler kapsama girmekte, dönemin bitim tarihi Mart/2018 ayına rastlamakla beraber beyanname verme süresinin son günü Nisan/2018 ayına sirayet edenler kapsama girmemektedir.

Örneğin, 1-15 Mart 2018 vergilendirme dönemine ait petrol ve doğalgaz ürünlerine ilişkin özel tüketim vergisinin vergilendirme döneminin bitim tarihi ile beyanname verme süresinin son günü Mart/2018 ayına rastladığından kapsama girmekte, 16-31 Mart 2018 vergilendirme dönemi ise dönemin bitim tarihi Mart/2018 ayında olmakla birlikte beyanname verme süresi Nisan/2018 ayına sirayet ettiğinden kapsama girmemektedir.

Aynı şekilde, 1-15 Mart 2018 tarihleri arasında noterler tarafından tahsil edilen ve dönemi izleyen 7 nci iş günü mesai saati bitimine kadar ilgili vergi dairesine yatırılması gereken noter harçları kapsama girmekte, buna karşılık 16-31 Mart 2018 dönemine ilişkin olanlar kapsama girmemektedir.

- Vergilendirme dönemi aylık olarak belirlenen mükellefiyetler

Şubat/2018 vergilendirme dönemi ve önceki dönemler kapsama girmekte, Mart/2018 vergilendirme dönemi ise kapsama girmemektedir.

Örneğin, Şubat/2018 dönemi katma değer vergisi kapsama girmekte, Mart/2018 dönemi katma değer vergisinin dönemi Mart/2018 itibarıyla sonlanmakla birlikte beyanname verme süreleri Nisan/2018 ayına rastladığından kapsama girmemektedir.

- Vergilendirme dönemi 3 aylık olarak belirlenen mükellefiyetler

Vergilendirme döneminin bitim tarihi ve beyanname verme süresinin son günü Mart/2018 ayı ve öncesine rastlayan dönemler kapsama girmekte, Mart/2018 ayından sonraya rastlayanlar kapsama girmemektedir.

Örneğin, 10-11-12/2017 dönemi (3 aylık) gelir (stopaj) vergisi ve katma değer vergisi kapsama girmekte, 1-2-3/2018 dönemine (3 aylık) ilişkin gelir (stopaj) vergisi ve katma değer vergisinin dönemi Mart/2018 itibarıyla sonlanmakla birlikte beyanname verme süreleri Nisan/2018 ayına rastladığından kapsama girmemektedir.

Ayrıca, Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt bendi gereğince, gelir ve kurumlar vergisine mahsuben 2018 yılında ödenmesi gereken geçici vergi de Kanun kapsamında değildir.

- Yıllık beyanname ile beyan edilen gelir ve kurumlar vergisi mükellefiyetleri

Vergilendirme dönemi yıllık olan vergilerde, beyanname verme süresi 31/3/2018 tarihine (bu tarih dâhil) kadar olan vergiler Kanun kapsamındadır. Buna göre, 2017 takvim yılına ilişkin gelir vergisi beyannamesi 31/3/2018 tarihine kadar verildiğinden bu vergi Kanun kapsamında olduğu halde Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt bendi gereğince, 31/3/2018 tarihinden sonra ödenmesi gereken gelir vergisi taksitleri Kanun kapsamına girmemektedir. Kurumlar vergisi beyannamesi Nisan/2018 ayı içinde verildiğinden 2017 yılına ilişkin kurumlar vergisi ise Kanun kapsamında değildir.

Özel hesap dönemine tabi olan mükellefler bakımından, özel hesap döneminin sona erdiği tarih ve beyanname verme süresinin son günü 31/3/2018 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olanlar kapsama girmekte, bu tarihten sonra olanlar ise kapsama girmemektedir. Özel hesap dönemine ait beyannamenin 31/3/2018 tarihinden önce verilmesi durumunda, 31/3/2018 tarihinden sonraya isabet eden gelir vergisi taksitlerinin kapsama girmeyeceği tabiidir.

2018 yılı kıst dönemlerine ilişkin olup vergi mevzuatı gereği 2018 yılı içinde verilmesi gereken yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinden, beyanname verme süresinin son günü 31/3/2018 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olanlar kapsama girmektedir. Aynı şekilde, tasfiye dönemine ilişkin olarak verilmesi gereken beyannamelerden kanuni beyanname verme süresi 31/3/2018 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olanlar kapsama girmektedir.

- Veraset ve intikal vergisi mükellefiyetleri

Bu vergi türünde, beyanname verme süresinin son günü 31/3/2018 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olanlar kapsama girmektedir.

- Harç mükellefiyetleri

2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununa göre alınan harçlar genel olarak işlem anında beyanname alınmaksızın tahakkuk ettirilerek tahsil edilmektedir. Bununla birlikte, harçlar da 213 sayılı Kanun hükümlerine göre tarhiyata konu olabilmektedir.

492 sayılı Kanuna göre gayrimenkullerin devir ve iktisap işlemleri nedeniyle ödenmesi gereken harç tutarı ile ilgili olarak devir ve iktisap tarihinden sonra tarhiyat yapılabilmektedir. Bu çerçevede, 31/3/2018 tarihi ve bu tarihten önce gerçekleştirilen devir ve iktisap işlemleri nedeniyle, tarh edilip kesinleşmiş bulunan ya da ihtilaflı olan alacaklar ile Kanunun yayımı tarihinden önce inceleme ve tarhiyat safhasında bulunan işlemler Kanunun kapsamına girmektedir. Aynı şekilde, 31/3/2018 tarihi ve bu tarihten önce gerçekleştirilen devir ve iktisap işlemleri nedeniyle Kanunun 4 üncü maddesinin onuncu fıkrası kapsamında pişmanlıkla ya da kendiliğinden beyanda bulunulması da mümkündür.

492 sayılı Kanunun 28 inci maddesi uyarınca tahsili gereken karar ve ilam harçları ile aynı Kanunun (8) sayılı tarifesi uyarınca tahsil edilen yıllık harçlardan, Kanunun yayımı tarihi itibarıyla vadesi geldiği hâlde ödenmemiş olan ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunanlar kapsama girmektedir.

- Ücretlilerde asgari geçim indirimi

Ücretlilerde asgari geçim indirimi nedeniyle ilgililer veya işverenler adına tarh ve tahakkuk ettirilen gelir vergisi ve bu vergiye bağlı cezalar Kanun kapsamındadır. Bu alacaklar için de 31/3/2018 tarihi esas alınacak, aylık ya da üç aylık vergilendirme dönemleri için yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde Kanun kapsamına girip girmediği tespit edilecektir.

ii) 2018 yılına ilişkin olarak 31/3/2018 tarihinden (bu tarih dâhil) önce tahakkuk eden vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamları Kanun kapsamındadır.

2018 yılına ilişkin olarak 31/3/2018 tarihinden (bu tarih dâhil) önce tahakkuk eden motorlu taşıtlar vergisi, yıllık harçlar gibi alacaklar Kanunun kapsamına girmektedir.

Ancak, Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (2) numaralı alt bendi gereğince, 2018 yılı için tahakkuk eden motorlu taşıtlar vergisi ikinci taksiti bu Kanun kapsamında değildir.

18/2/1963 tarihli ve 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinin altıncı fıkrası gereğince, yıl içinde ilk defa kayıt ve tescil edilen taşıtlara ilişkin olup, kayıt ve tescilin yapıldığı tarih 31/3/2018 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olanlara ilişkin tahakkuk eden motorlu taşıtlar vergisinin birinci taksiti Kanun kapsamına girmekte, bu tarihten sonra olanlar ise girmemektedir.

2018 yılına ilişkin olarak yıllık tahakkuk etmesi gereken motorlu taşıtlar vergisi için yapılan tarhiyatlardan 31/3/2018 tarihine kadar tahakkuk edenler kapsama girmektedir. Ancak, 31/3/2018 tarihinden sonra tahakkuk edenler kapsama girmemektedir.

492 sayılı Kanuna bağlı (8) sayılı tarife uyarınca tahsil edilen ve 2018 yılına ilişkin olarak 31/3/2018 tarihinden (bu tarih dâhil) önce tahakkuk eden yıllık harçlar kapsama girmektedir.

iii) 31/3/2018 tarihinden (bu tarih dâhil) önce yapılan tespitlere ilişkin olarak kesilen vergi aslına bağlı olmayan vergi cezaları Kanun kapsamındadır.

Vergi aslına bağlı olmayan vergi cezalarında 31/3/2018 tarihinden (bu tarih dâhil) önce yapılan tespitlere ilişkin olarak kesilen ve Kanunun yayımı tarihi itibarıyla; kesinleştiği hâlde ödenmemiş ya da ödeme süresi geçmemiş, dava açılmış veya dava açma süresi geçmemiş ya da tespit edildiği hâlde ceza ihbarnameleri düzenlenmemiş veya düzenlendiği hâlde tebliğ edilmemiş olanlar kapsam dâhilindedir.

Örneğin; Şubat/2018 dönemine ait olup 31/3/2018 tarihi saat 00:00’a kadar elektronik ortamda verilmesi gereken mal ve hizmet alımlarına ilişkin bildirim formu (Form Ba) ile mal ve hizmet satışlarına ilişkin bildirim formunun (Form Bs) bu tarihte verilmemesine ilişkin tespitler en erken bu tarihin bittiği 00:00 saatinden sonra dolayısıyla 1/4/2018 tarihinde yapılabileceğinden, bu tespitlere ilişkin vergi aslına bağlı olmayan vergi cezaları Kanun kapsamına girmemektedir. Şubat/2018 döneminden önceki dönemlere ait söz konusu bildirimler nedeniyle kesilmesi gereken cezalar ise Kanun kapsamına girmektedir.

Diğer taraftan, vergi aslına bağlı olarak kesilen vergi cezalarında ise verginin ait olduğu dönem dikkate alınarak kapsama girip girmediği tespit edilecektir.

b) Kapsama Giren İdari Para Cezaları

Kanun kapsamına;

- 21/6/1927 tarihli ve 1111 sayılı Askerlik Kanunu,

- Mülga 11/2/1950 tarihli ve 5539 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun,

- 10/6/1983 tarihli ve 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu,

- 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu,

- 18/1/1984 tarihli ve 2972 sayılı Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun,

- 23/5/1987 tarihli ve 3376 sayılı Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanun,

- Mülga 13/4/1994 tarihli ve 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun,

- 10/7/2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu,

- 25/4/2006 tarihli ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu,

- 25/6/2010 tarihli ve 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun,

- 15/2/2011 tarihli ve 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun,

hükümlerine göre 31/3/2018 tarihinden (bu tarih dâhil) önce verilen idari para cezaları girmektedir.

7143 sayılı Kanun hükümlerine göre, söz konusu idari para cezalarından, 31/3/2018 tarihinden (bu tarih dâhil) önce verilen ve Kanunun yayımı tarihi itibarıyla kesinleştiği hâlde ödenmemiş veya ödeme süresi geçmemiş ya da dava açılmış veya dava açma süresi geçmemiş olanlar kapsam dâhilindedir. 31/3/2018 tarihinden önce verilmekle birlikte 7143 sayılı Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ilgilisine tebliğ edilmemiş idari yaptırım kararlarına konu idari para cezaları Kanunun kapsamına girmemektedir.

c) 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun Kapsamında Takip Edilen Diğer Alacaklar

21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamında takip edilen ve 7143 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında olan alacaklardan, bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla kesinleşmiş olup, vadesi geldiği hâlde ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş olan asli ve fer’i amme alacaklarından takip için vergi dairelerine intikal edenler Kanun kapsamındadır.

Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamına;

- Ecrimisiller,

- Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu (KKDF) alacakları,

- Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu (DFİF) alacakları,

- Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu tarafından verilen öğrenim ve katkı kredisi alacakları,

- Doğrudan gelir desteği ödemelerinden geri alınması gereken alacaklar,

- 30/6/1934 tarihli ve 2548 sayılı Ceza Evleriyle Mahkeme Binaları İnşası Karşılığı Olarak Alınacak Harçlar ve Mahkümlara Ödettirilecek Yiyecek Bedelleri Hakkında Kanuna göre doğan yiyecek bedelleri,

gibi alacaklardan vergi dairelerine takip için intikal etmiş olanlar girmektedir.

Ayrıca, 28/3/2002 tarihli ve 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında olup, vergi dairelerine takip için intikal etmiş olan amme alacakları 7143 sayılı Kanun kapsamındadır.

6183 sayılı Kanunun 58 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca hesaplanan %10 oranındaki zam, 68 inci maddesinin üçüncü fıkrası ile 79 uncu maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca hesaplanan %10 oranındaki tazminatlar asli alacak olarak dikkate alınmak suretiyle Kanun kapsamında yapılandırılacaktır.

Ancak, Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen;

- Adli ve idari para cezaları (Kanun kapsamına giren idari para cezaları hariç),

- Mülga 7/3/1954 tarihli ve 6326 sayılı Petrol Kanununa istinaden alınan Devlet hissesi ve Devlet hakkı ile 30/5/2013 tarihli ve 6491 sayılı Türk Petrol Kanununa istinaden alınan Devlet hissesi,    

- Mülga 22/6/1956 tarihli ve 6747 sayılı Şeker Kanununa istinaden alınan şeker fiyat farkı,

- Mülga 10/9/1960 tarihli ve 79 sayılı Milli Korunma Suçlarının Affına, Milli Korunma Teşkilat, Sermaye ve Fon Hesaplarının Tasfiyesine ve Bazı Hükümler İhdasına Dair Kanuna istinaden alınan akaryakıt fiyat istikrar payı ve akaryakıt fiyat farkı,

- 4/6/1985 tarihli ve 3213 sayılı Maden Kanununa istinaden alınan Devlet hakkı ve özel idare payı ile madencilik fonu,

- Mülga 10/8/1993 tarihli ve 491 sayılı Denizcilik Müsteşarlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile 26/9/2011 tarihli ve 655 sayılı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye istinaden alınan kılavuzluk ve römorkörcülük hizmet payları,

7143 sayılı Kanun kapsamı dışında tutulmuştur.

2- İşletme Kayıtlarının Düzeltilmesi

7143 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde “ç) İşletmede mevcut olduğu hâlde kayıtlarda yer almayan emtia, makine, teçhizat, demirbaşlar ile kayıtlarda yer aldığı hâlde işletmede bulunmayan emtia, kasa mevcudu ve ortaklardan alacakların beyanı,” hükmüne yer verilerek işletme kayıtlarının düzeltilmesi ile ilgili düzenlemeler Kanun kapsamına alınmış ve Kanunun 6 ncı maddesinde konuya ilişkin hükümlere yer verilmiştir.

B- İL ÖZEL İDARELERİNCE TAKİP EDİLEN AMME ALACAKLARI

7143 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi gereğince, il özel idarelerinin vadesi 31/3/2018 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu hâlde bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan ve 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen asli ve fer’i amme alacakları Kanunun kapsamına girmektedir.

Ancak, aynı bent ile il özel idarelerinin, idari para cezası ve 3213 sayılı Kanundan kaynaklanan özel idare payı alacakları Kanun kapsamı dışında tutulmuştur.

 C- BELEDİYELERCE TAKİP EDİLEN ALACAKLAR

7143 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) ve (ğ) bentleri ile belediyelerin anılan Kanun kapsamına giren alacakları sayılmış olup bu alacaklar aşağıda belirtilmiştir.

1- 213 sayılı Kanun Kapsamına Giren Alacaklar

- 31/3/2018 tarihinden (bu tarih dâhil) önceki dönemlere, beyana dayanan vergilerde ise bu tarihe kadar verilmesi gereken beyannamelere ilişkin vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamları,

- 2018 yılına ilişkin olarak 31/3/2018 tarihinden (bu tarih dâhil) önce tahakkuk eden vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamları,

kapsama girmektedir.

Belediyelerin 213 sayılı Kanun kapsamına giren alacaklarının dönemleri bu Tebliğin (I/A-1-a) bölümünde açıklandığı şekilde tespit edilecektir.

Örneğin, Şubat/2018 dönemine ait ilan ve reklam vergisi kapsama girmekte, Mart/2018 dönemine ait ilan ve reklam vergisi ise beyannamenin Nisan/2018 ayında verilmesi gerektiğinden kapsama girmemektedir. Aynı şekilde, Şubat/2018 dönemine ait haberleşme vergisi kapsama girmekte, Mart/2018 dönemine ait haberleşme vergisi ise kapsama girmemektedir.

7143 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinin (1) numaralı alt bendi gereğince, 2018 yılına ilişkin tahakkuk eden emlak vergisi, emlak vergisi üzerinden hesaplanan taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payı ile işyeri ve diğer şekillerde kullanılan binalara ait çevre temizlik vergisi Kanun kapsamına girmemektedir.

Ayrıca, 2018 yılına ilişkin olarak 31/3/2018 tarihinden önce yıllık olarak tahakkuk eden ve 26/5/1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 16 ncı maddesine istinaden belediye meclislerince taksitle ödenmesi uygun görülen ilan ve reklam vergisi kapsama girmektedir.

Diğer taraftan, 2464 sayılı Kanun gereğince, alınan yol harcamalarına katılma payı, kanalizasyon harcamalarına katılma payı ve su tesisleri harcamalarına katılma payından oluşan belediye alacaklarından 31/3/2018 tarihinden önce tahakkuk edenler Kanun kapsamındadır.

2- 6183 sayılı Kanun Kapsamına Giren Alacaklar

Belediyelerin bu Tebliğin (I/C-1) bölümünde açıklanan alacaklarının yanı sıra, 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen ve vadesi 31/3/2018 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu hâlde 7143 sayılı Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş olan asli ve fer’i amme alacakları da Kanun kapsamına alınmıştır.

Ancak, 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilmekle birlikte belediyelerce verilen idari para cezaları ile 2464 sayılı Kanunun mükerrer 97 nci maddesinin (b) fıkrası gereğince, belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde faaliyet gösteren maden işletmelerince 3213 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinde yer alan paylara ilaveten belediyelere ödenmesi gereken paylar Kanun kapsamı dışında tutulmuştur. 

3- Belediyelerin Ücret Alacakları

7143 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinin (2) numaralı alt bendinde, 2464 sayılı Kanunun 97 nci maddesine göre tahsili gereken ve vadesi 31/3/2018 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu hâlde Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş olan ücret alacakları ile bunlara bağlı fer’i alacaklar da Kanunun kapsamına alınmıştır.

Örneğin, mükellefin talebi üzerine inşaat sahasında meydana gelen yıkım artığı malzemenin belediyece kaldırılması ve taşınması hizmetine ilişkin belediyelere 2464 sayılı Kanunun 97 nci maddesinin verdiği yetkiye istinaden ödenmesi gereken ücretin vadesi 31/3/2018 tarihinden (bu tarih dâhil) önce ise Kanun kapsamına girmekte, bu tarihten sonra ise girmemektedir.

4- Belediyelerin Su, Atık Su ve Katı Atık Ücreti Alacakları

7143 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinin (3) numaralı alt bendi ile 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanunu kapsamındaki belediyelerin, su abonelerinden olan ve vadesi 31/3/2018 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu hâlde Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan su, atık su ve katı atık ücreti alacakları ile bunlara bağlı fer’i alacakları (sözleşmelerde düzenlenen her türlü ceza ve zamlar dâhil) Kanun kapsamındadır.

Örneğin, su kullanım dönemi 15 Şubat 2018 ila 15 Mart 2018 olan su alacağının faturada yer alan son ödeme tarihi Mart/2018 ayı içerisine rastladığı takdirde Kanun kapsamına girmekte, Nisan/2018 ayına rastladığı takdirde Kanun kapsamına girmemektedir.

5- Büyükşehir Belediyelerinin Katı Atık Ücreti Alacakları

7143 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinin (4) numaralı alt bendi ile büyükşehir belediyelerinin 9/8/1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanununun 11 inci maddesine göre vadesi 31/3/2018 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu hâlde bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan katı atık ücreti alacakları ile bunlara bağlı fer’i alacakları (sözleşmelerde düzenlenen her türlü ceza ve zamlar dâhil) Kanun kapsamındadır.

6- Büyükşehir Belediyeleri Su ve Kanalizasyon İdarelerinin Su ve Atık Su Alacakları

7143 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendinde, 20/11/1981 tarihli ve 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun kapsamındaki büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerinin alacaklarına yönelik düzenleme yapılmış ve bu idarelerin vadesi 31/3/2018 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu hâlde Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan su ve atık su bedeli alacakları ile bu alacaklara bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i alacakları (sözleşmelerde düzenlenen her türlü ceza ve zamlar dâhil) Kanun kapsamına alınmıştır.

Ç- YİKOB’LARCA TAKİP EDİLEN TAŞINMAZ KÜLTÜR VARLIKLARININ KORUNMASINA KATKI PAYI ALACAKLARI

7143 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendinde, YİKOB’ların belediyelerden olan ve vadesi 31/3/2018 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu hâlde Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payı ile buna bağlı fer’i alacakları Kanun kapsamına alınmıştır.

II- KESİNLEŞMİŞ ALACAKLARA İLİŞKİN HÜKÜMLER

7143 sayılı Kanunun 2 nci maddesi ile Maliye Bakanlığına, il özel idarelerine, belediyelere ve YİKOB’lara bağlı tahsil dairelerince takip edilen kesinleşmiş amme alacakları ile belediyelerin ve büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerine kesinleşmiş bazı alacaklarının yapılandırılmasına ilişkin düzenlemeler yapılmıştır.

Madde kapsamına tür ve dönem açısından Kanun kapsamına alınmış olan ve bu Tebliğin (I) numaralı bölümünde yer verilen tüm alacaklar girmektedir.

A- BAŞVURU SÜRESİ VE ŞEKLİ

7143 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, ilgili maddelerde yer alan özel hükümler saklı kalmak kaydıyla Kanundan yararlanmak için yapılacak başvuruların süreleri belirlenmiş ve Kanunun yayımı tarihini izleyen ikinci ayın sonuna kadar ilgili idareye başvuruda bulunulması şartı getirilmiştir.

Buna göre, Maliye Bakanlığına, il özel idarelerine, belediyelere, büyükşehir belediyelerine, YİKOB’lara, büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerine bağlı tahsil dairelerine olan ve Kanunun 2 nci maddesi kapsamına giren alacakları bu madde kapsamında ödemek isteyen borçluların 31 Temmuz 2018 tarihine (bu tarih dâhil) kadar borçlu bulundukları tahsil dairelerine yazılı olarak başvurmaları gerekmektedir.

Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine olan borçları için Kanun hükümlerinden yararlanmak isteyen borçlular, bağlı bulundukları vergi dairesine doğrudan başvurabilecekleri gibi posta yoluyla veya Başkanlığımız internet adresi (www.gib.gov.tr) ya da e-devlet (www.turkiye.gov.tr) üzerinden başvuruda bulunabileceklerdir.

Ayrıca, borçlular motorlu taşıtlar vergisi ve/veya taşıtla ilişkili idari para cezaları için bulundukları ildeki/ilçedeki motorlu taşıtlar vergisini tahsile yetkili vergi dairelerine de başvuru yapabileceklerdir. Bu takdirde, ödeme planları mükelleflerin bağlı oldukları vergi daireleri tarafından tanzim edilecek ve mükelleflere ödeme planları müracaat ettikleri vergi dairesinde imza karşılığında elden, gerekli şartların bulunması koşuluyla (www.gib.gov.tr) internet adresi üzerinden doğrudan verilebilecektir.

Bu Tebliğ ekinde yer alan başvuru dilekçeleri (Ek:2/A, 2/B, 2/C, 2/D), Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine ödenecek kesinleşmiş alacaklar için madde hükmünden yararlanmak isteyen borçlularca kullanılmak üzere düzenlenmiş olup alacaklı diğer idarelerce örneğe uygun başvuru dilekçelerinin hazırlanarak borçluların kullanımına sunulması icap etmektedir. 

Borçluların birden fazla vergi dairesine olan borçları için Kanundan yararlanmak istemeleri hâlinde, her bir vergi dairesine ayrı ayrı başvurmaları gerekmektedir.

213 ve 6183 sayılı Kanunlar ile diğer kanunlarda yer alan sorumluluk düzenlemeleri nedeniyle mirasçılar, kefiller, şirket ortakları ve kanuni temsilciler gibi amme borçlusu sayılan kişiler sorumlu oldukları tutarlar dikkate alınarak ilgili vergi dairesine yazılı başvuru yapmak suretiyle 7143 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanabileceklerdir. Dolayısıyla bu kişilerin Kanundan yararlanabilmek için Gelir İdaresi Başkanlığının internet adresi üzerinden başvurmaları mümkün bulunmamaktadır.

Borçlular, madde kapsamına giren toplam borçları için madde hükmünden yararlanabilecekleri gibi talep ettikleri dönem ve türler açısından da Kanundan yararlanabileceklerdir. Ancak, motorlu taşıtlar vergisi mükelleflerinin, her bir taşıt itibarıyla hesaplanacak toplam borç tutarı için başvuruda bulunmaları zorunludur.

7143 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan hüküm gereğince,  Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olup bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla yargı kararı ile kesinleştiği hâlde Vergi Mahkemesi/Bölge İdare Mahkemesi/Danıştay Kararına Göre Vergi/Ceza İhbarnamesinin mükellefe tebliğ edilmemiş olması nedeniyle ödeme süresi oluşmamış alacaklar için maddeden yararlanmak isteyen mükellefler başvuru dilekçesinde bu hususu ayrıca belirteceklerdir.

Diğer taraftan, 6183 sayılı Kanunun 5 inci maddesi kapsamında vergi dairelerince Gümrük ve Ticaret Bakanlığına bağlı tahsil daireleri adına niyabeten takip edilen alacaklar için vergi dairelerine başvurulması mümkün bulunmayıp, bu yöndeki taleplerin ilgili gümrük idaresine yapılması gerekmektedir.

7143 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin onuncu fıkrası gereğince, Kanun hükümlerinden yararlanmanın şartlarından birisi de dava açılmaması, açılmış davalardan vazgeçilmesi ve kanun yollarına başvurulmaması olduğundan, bu madde hükümlerinden yararlanmak üzere başvuran borçluların, takip ve tahsilat işlemlerinden dolayı açtıkları davalardan da (ihtirazi kayıtla verilen beyannameye konu alacaklar için Kanundan yararlanmak isteyenlerin alacağa ilişkin olarak açmış oldukları davalar dâhil) vazgeçmeleri gerekmektedir.

Öte yandan, elektronik ortamda Kanundan yararlanmak için başvuruda bulunan borçluların, yararlanmak istedikleri borçlarıyla ilgili davalar bulunması hâlinde ilgili vergi dairesine ayrıca yazılı olarak da başvurmaları şarttır.

B- ALACAK TUTARININ TESPİTİ

7143 sayılı Kanunun 2 nci maddesinde, Kanun kapsamında yapılandırılarak ödenecek tutarın tespitinde uygulanacak esaslar belirlenmiş ve alacak asılları üzerinden hesaplanan faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları kullanılarak hesaplanacak Yİ-ÜFE tutarının alacak asılları ile birlikte ödenmesi kuralı getirilmiştir.

Madde kapsamında, yapılandırılarak ödenecek alacakların tespitinde aşağıda yapılan açıklamaların dikkate alınması gerekmektedir.

1- Yİ-ÜFE Tutarının Hesaplanması

Yİ-ÜFE tutarı, fer’i alacaklar için esas alınan hesaplama yöntemleri kullanılarak tespit edilecektir.

Yİ-ÜFE tutarının hesaplanmasında, 213 sayılı Kanuna göre hesaplanan gecikme faizi ve 6183 sayılı Kanuna göre hesaplanan gecikme zammının hesaplama yöntemi ve hesaplama süreleri değiştirilmeyecek, sadece aylık gecikme faizi/gecikme zammı oranı yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları kullanılacaktır.

Yİ-ÜFE tutarı, gecikme faizi veya gecikme zammı dışında Kanun kapsamına giren diğer fer’i alacaklar yerine de hesaplanabilmektedir. Bu durumda da ilgili fer’i alacağın hesaplama yöntemi kullanılarak ödenecek Yİ-ÜFE tutarı bulunacaktır.

Ayrıca, Yİ-ÜFE tutarı, 31/10/2016 tarihine kadar (bu tarih dâhil) TÜİK’in her ay için belirlediği aylık değişim oranları, 1/11/2016 tarihinden itibaren Kanunun yayımlandığı Mayıs 2018 ayı dâhil geçen süreye her ay için aylık %0,35 oranı esas alınmak suretiyle hesaplanacaktır.

Yİ-ÜFE hesaplamalarında ilk aya ilişkin esas alınacak Yİ-ÜFE aylık değişim oranı, alacağın vadesinin rastladığı ay için açıklanmış olan orandır. Alacağın vade tarihinin ayın son günü olması hâlinde de hesaplamalarda başlangıç oranı olarak kullanılacak Yİ-ÜFE aylık değişim oranı, vade tarihinin rastladığı ay için belirlenmiş oran olacaktır.

TÜİK tarafından, Ocak/1980 ayından Ekim/2016 ayına kadar açıklanan Yİ-ÜFE aylık değişim oranları ile 1/11/2016 tarihinden itibaren esas alınacak aylık oran ekli tabloda (Ek:1) yer almaktadır.

Yİ-ÜFE tutarlarının tespitinde kullanılacak olan Yİ-ÜFE aylık değişim oranlarının eksi değer çıkması durumunda bu oranlar da hesaplamada eksi değer olarak dikkate alınacaktır. Hesaplamaya konu döneme ilişkin olarak Yİ-ÜFE aylık değişim oranlarının toplamı eksi değer olduğu takdirde alacak asılları üzerinden hesaplanan fer’iler yerine alınması gereken Yİ-ÜFE tutarı sıfır kabul edilecektir.

Örnek 1- 15/9/2016 vadeli bir verginin Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş olması hâlinde bu vergiye %28,0934 oranında hesaplanması gereken gecikme zammı yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları toplamı aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.

Yİ-ÜFE Oranı ve Hesaplanacak Süre

SÜRE

ESAS ALINACAK ORAN (%)

16/9/2016 - 15/10/2016 için

Eylül ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,29

16/10/2016 - 15/11/2016 için

Ekim ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,84

16/11/2016 - 15/12/2016 için

Kasım ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

16/12/2016 - 15/1/2017 için

Aralık ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

16/1/2017 - 15/2/2017 için

Ocak ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

16/2/2017 - 15/3/2017 için

Şubat ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

16/3/2017 - 15/4/2017 için

Mart ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

16/4/2017 - 15/5/2017 için

Nisan ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

16/5/2017 - 15/6/2017 için

Mayıs ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

16/6/2017 - 15/7/2017 için

Haziran ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

16/7/2017 - 15/8/2017 için

Temmuz ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

16/8/2017 - 15/9/2017 için

Ağustos ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

16/9/2017 - 15/10/2017 için

Eylül ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

16/10/2017 - 15/11/2017 için

Ekim ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

16/11/2017 - 15/12/2017 için

Kasım ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

16/12/2017 - 15/1/2018 için

Aralık ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

16/1/2018 - 15/2/2018 için

Ocak ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

16/2/2018 - 15/3/2018 için

Şubat ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

16/3/2018 - 15/4/2018 için

Mart ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

16/4/2018 - 15/5/2018 için

Nisan ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

16/5/2018 - 17/5/2018 için

Mayıs ayına ait Yİ-ÜFE oranı (2 gün)

[(0,35/100)/30x100]x2*

0,0234

TOPLAM Yİ-ÜFE ORANI

7,4534

*Gecikme zammının ay kesrine isabet eden günleri için Yİ-ÜFE tutarının hesaplanmasında, ilgili ay   -ÜFE aylık değişim oranı 30’a bölünmek suretiyle (Yİ-ÜFE aylık değişim oranı/100/30=) bulunacak günlük oran kullanılacaktır. Bulunacak rakamın virgülden sonraki 6 hanesi hesaplamalarda kullanılacak olup, 7 nci ve devam eden hanelerde bir sayı bulunması hâlinde 6 ncı hane bir üst sayıya tamamlanacak ve bulunan rakam 100 sayısı ile çarpılmak suretiyle günlük Yİ-ÜFE oranı bulunacaktır. Bulunan günlük oran geçen gün sayısı ile çarpılarak ay kesrine isabet eden toplam Yİ-ÜFE oranı bulunacaktır.

Toplam Yİ-ÜFE aylık değişim oranı ile vergi aslı çarpılmak suretiyle gecikme zammı yerine ödenmesi gereken Yİ-ÜFE tutarı hesaplanacaktır.

Bu tutar, vergi aslı ile toplanarak madde hükmüne göre yapılandırılan alacak tutarı bulunacaktır.

Örnek 2- 28/2/2017 vadeli bir verginin Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş olması hâlinde bu vergiye %20,3939 oranında hesaplanması gereken gecikme zammı yerine toplam Yİ-ÜFE oranı aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.

Yİ-ÜFE Oranı ve Hesaplanacak Süre

SÜRE

ESAS ALINACAK ORAN (%)

1/3/2017 - 31/3/2017 için

Şubat ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

1/4/2017 - 30/4/2017 için

Mart ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

1/5/2017 - 31/5/2017 için

Nisan ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

1/6/2017 - 30/6/2017 için

Mayıs ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

1/7/2017 - 31/7/2017 için

Haziran ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

1/8/2017 - 31/8/2017 için

Temmuz ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

1/9/2017 - 30/9/2017 için

Ağustos ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

1/10/2017 - 31/10/2017 için

Eylül ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

1/11/2017 - 30/11/2017 için

Ekim ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

1/12/2017 - 31/12/2017 için

Kasım ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

1/1/2018 - 31/1/2018 için

Aralık ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

1/2/2018 – 28/2/2018 için

Ocak ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

1/3/2018 - 31/3/2018 için

Şubat ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

1/4/2018 - 30/4/2018 için

Mart ayına ait Yİ-ÜFE oranı

0,35

1/5/2018 - 17/5/2018 için

Nisan ayına ait Yİ-ÜFE oranı (17 gün)

[(0,35/100)/30x100]x17

0,1989

TOPLAM Yİ-ÜFE ORANI

5,0989

 

Toplam Yİ-ÜFE aylık değişim oranı ile vergi aslı çarpılmak suretiyle gecikme zammı yerine ödenmesi gereken Yİ-ÜFE tutarı hesaplanacaktır.

Bu tutar, vergi aslı ile toplanarak madde hükmüne göre yapılandırılan alacak tutarı bulunacaktır.

Yİ-ÜFE Tutarının Hesaplanmasında Esas Alınacak Diğer Hususlar;

Gecikme zammının günlük olarak hesaplanması gerektiği hallerde, bu sürelere uygulanması gereken Yİ-ÜFE aylık değişim oranı da Seri:A Sıra No:1 Tahsilat Genel Tebliğinde yapılan düzenlemeler çerçevesinde günlük olarak bulunacaktır.

6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesinde yer alan asgari gecikme zammı tutarı, gecikme zammı yerine alınacak Yİ-ÜFE tutarı için de uygulanacaktır.

6183 sayılı Kanunun 52 nci maddesine göre gecikme zammı tatbik süresini durduran iflas ve aciz halleri söz konusu ise gecikme zammı uygulanmayan süreye Yİ-ÜFE aylık değişim oranı da uygulanmayacak, bu hallerin varlığı Yİ-ÜFE uygulanan süreyi de durduracaktır.

6183 sayılı Kanunun 53 üncü maddesi uyarınca, belediye sınırları dışındaki köylerde tahsildarlar tarafından tahsil edilen ve tahsildarın ilk uğradığı zaman ödeme yapılmadığı takdirde %10 oranında uygulanan gecikme zammı yerine, tahsildarın ilk uğradığı aydaki Yİ-ÜFE aylık değişim oranı uygulanacaktır.

2- Kanunun Yayımı Tarihi İtibarıyla Kesinleşmiş ve Vadesi Geldiği Hâlde Ödenmemiş Vergiler

Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamına,  Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin kesinleşmiş olup, Kanunun yayımlandığı 18/5/2018 tarihi (bu tarih dâhil) itibarıyla vadesi geldiği hâlde ödenmemiş vergiler girmektedir.

Madde kapsamında ödenecek alacak tutarının tespiti için vergi asıllarına;

- vade tarihinden, Kanunun yayımı tarihine kadar geçen süre için gecikme zammı yerine,

- daha önce hesaplanmış gecikme faizi olması hâlinde, bu faizin hesaplandığı süre dikkate alınarak, gecikme faizi yerine,

Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak Yİ-ÜFE tutarı hesaplanacaktır.

Yİ-ÜFE tutarı, vergi aslı ile toplanarak madde hükmüne göre yapılandırılan alacak tutarı bulunacaktır.

Yapılandırılan alacak tutarının, Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde vergi aslına ilişkin gecikme zammı, gecikme faizi, vergi aslına bağlı vergi cezaları ile bu cezalara uygulanan gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir.

Örnek 3- 26/10/2016 vadeli 7.200 TL katma değer vergisi süresinde ödenmemiştir. Bu Kanunun yayımı tarihine kadar 1.885,01 TL gecikme zammı hesaplanmıştır. Kanunun yayımı tarihi itibarıyla toplam borç tutarı 9.085,01 TL’dir.

Bu Kanundan yararlanmak üzere başvuruda bulunulması hâlinde, vergi aslına uygulanan gecikme zammı yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları kullanılarak Yİ-ÜFE tutarı hesaplanacaktır.

Buna göre, gecikme zammının hesaplandığı süre, gecikme zammı tutarı, gecikme zammı yerine uygulanacak toplam Yİ-ÜFE oranı ve Yİ-ÜFE tutarı aşağıdaki şekilde olacaktır.

 

Gecikme Zammı Hesaplanan Süre

Alacak Aslı Tutarı

(TL)

Toplam Gecikme Zammı Oranı

Gecikme Zammı Tutarı
(TL)

Toplam Yİ-ÜFE Oranı

Yİ-ÜFE Tutarı
(TL)

27/10/2016 - 17/5/2018

7.200

%26,1807

1.885,01

%7,0357

506,57

 

Buna göre, ödenecek tutar ile tahsilinden vazgeçilen alacak tutarı aşağıdaki gibi olacaktır.

 

Ödenecek Tutar

 

Katma Değer Vergisi

:

7.200,00 TL

 

Yİ-ÜFE Tutarı (Vergi Aslına Uygulanan Gecikme Zammı Yerine)

:

506,57 TL

 

TOPLAM

:

7.706,57 TL

 

Tahsilinden Vazgeçilen Alacaklar

Vergi Aslına Uygulanan Gecikme Zammı

:

1.885,01 TL

 

 

 

 

 

 

 

Yukarıda belirtilen şekilde hesaplanan toplam 7.706,57 TL tutarın Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde, toplam 1.885,01 TL tutarındaki alacağın tahsilinden vazgeçilecektir.

Örnek 4- 2014 vergilendirme dönemine ilişkin olarak 25/3/2015 tarihine kadar elektronik ortamda verilmesi gereken yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmemiştir. Yapılan inceleme sonucunda, 2014 dönemi için 63.000 TL gelir vergisi tarh edilmesi ve bir kat vergi ziyaı cezası ile 1.300 TL özel usulsüzlük cezası kesilmesi gerektiği tespit edilmiştir. Vergi/ceza ihbarnamesi 25/5/2016 tarihinde mükellefe tebliğ edilmiştir. İnceleme sonucu yapılan bu tarhiyat 24/6/2016 tarihinde tahakkuk etmiş ve Kanunun yayımı tarihine kadar herhangi bir ödemede bulunulmamıştır. Bu tarhiyata göre tahakkuk eden vergi, vergi ziyaı cezası, özel usulsüzlük cezası, gecikme faizi ve gecikme zamları şu şekildedir.

 

Gelir Vergisi

:

63.000,00 TL

Vergi Ziyaı Cezası

:

63.000,00 TL

Özel Usulsüzlük Cezası

:

1.300,00 TL

Gecikme Faizi

:

10.584,00 TL

Vergi Aslına Uygulanan Gecikme Zammı

:

19.198,68 TL

Vergi Ziyaı Cezasına Uygulanan Gecikme Zammı

:

19.198,68 TL

TOPLAM

 

176.281,36 TL

Bu maddeden yararlanmak üzere başvuruda bulunulması hâlinde, ödenecek tutar ile tahsilinden vazgeçilen alacak tutarları aşağıdaki gibi olacaktır.

Vergi aslına bağlı olmaksızın kesilmiş olan ve madde kapsamına giren vergi cezalarının maddeden yararlanılarak ödenmek istenmesi hâlinde, Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince bu cezaların %50’sinin ödenmesi durumunda, cezanın geri kalan %50’sinin tahsilinden vazgeçilecektir.

Vergi aslına uygulanan gecikme faizi ve gecikme zammı ile vergi ziyaı cezasına uygulanan gecikme zammı yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları kullanılarak, Yİ-ÜFE tutarı hesaplanacaktır.

Buna göre, örnek olayda gecikme faizinin hesaplandığı süre, gecikme faizi tutarı, bu sürelere ilişkin toplam Yİ-ÜFE oranları ve Yİ-ÜFE tutarları aşağıda gösterilmiştir.

 

Açıklama: ecblank

Gecikme Faizi Hesaplanan Süre

Alacak Aslı Tutarı

(TL)

Toplam Gecikme Faizi Oranı

Gecikme Faizi Tutarı (TL)

Toplam Yİ-ÜFE Oranı

Yİ-ÜFE Tutarı
(TL)

I. Taksit

1/4/2015 - 24/6/2016

31.500

%19,60

6.174

%5,35

1.685,25

II. Taksit

1/8/2015 - 24/6/2016

31.500

%14

4.410

%1,51

475,65

TOPLAM

Açıklama: ecblank

63.000

Açıklama: ecblank

10.584

Açıklama: ecblank

2.160,90

 

Gecikme zammının hesaplandığı süre, gecikme zammı tutarı, gecikme zammı yerine uygulanacak toplam Yİ-ÜFE oranları ve Yİ-ÜFE tutarı aşağıdaki şekildedir.

Gecikme Zammı Hesaplanan Süre

Alacak Aslı Tutarı
(TL)

Toplam Gecikme Zammı Oranı

Gecikme Zammı Tutarı
(TL)

Toplam Yİ-ÜFE Oranı

Yİ-ÜFE Tutarı
(TL)

25/7/2016 - 17/5/2018

63.000

(Gelir V.)

%30.4741

19.198,68

%7,6391

4.812,63

25/7/2016 - 17/5/2018

63.000

(Vergi Ziyaı Cezası)

%30.4741

19.198,68

-----

-----

 

Ödenecek Tutar

 

 

Gelir Vergisi

:

63.000,00 TL

Özel Usulsüzlük Cezası (1.300 x %50=)

:

650,00 TL

Yİ-ÜFE Tutarı (Gecikme Faizi Yerine)

:

  2.160,90 TL

Yİ-ÜFE Tutarı (Vergi Aslına Uygulanan Gecikme Zammı Yerine)

:

4.812,63 TL

TOPLAM

:

70.623,53 TL

 

Tahsilinden Vazgeçilen Alacaklar

 

 

Vergi Ziyaı Cezası

:

     63.000,00 TL

Özel Usulsüzlük Cezası (1.300 x %50=)

:

650,00 TL

Gecikme Faizi

:

10.584,00 TL

Vergi Aslına Uygulanan Gecikme Zammı

:

19.198,68 TL

Vergi Ziyaı Cezasına Uygulanan Gecikme Zammı

:

19.198,68 TL

TOPLAM

:

112.631,36 TL

 

 

Yukarıda belirtilen şekilde hesaplanan toplam 70.623,53 TL’nin Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi durumunda, toplam 112.631,36 TL tutarındaki alacağın tahsilinden vazgeçilecektir.

3- Kanunun Yayımı Tarihi İtibarıyla Kesinleşmiş ve Ödeme Süresi Henüz Geçmemiş Vergiler

   7143 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, Kanunun yayımlandığı 18/5/2018 tarihi itibarıyla (bu tarih dâhil) kesinleştiği hâlde ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan alacaklar için de Kanun hükmünden yararlanılabileceği belirtilmiştir.

   Buna göre, muhtelif şekillerde kesinleşen ve Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödeme süresi henüz geçmemiş olan alacaklar hakkında, aşağıda açıklanan hususlar ve bu Tebliğin önceki bölümlerinde yer alan açıklamalar dikkate alınarak işlem tesis edilecektir.

a) 213 sayılı Kanunun Uzlaşma Hükümlerine Göre Kesinleşen Alacaklar

   7143 sayılı Kanunun yayımlandığı 18/5/2018 tarihi itibarıyla (bu tarih dâhil) 213 sayılı Kanunun gerek uzlaşma gerekse tarhiyat öncesi uzlaşma hükümlerinden yararlanılarak uzlaşma sağlanmış ancak ödeme süresi henüz geçmemiş borcu olan mükellefler, uzlaşma sonucu tahakkuk eden vergi ve ceza tutarları ile hesaplanan gecikme faizleri dikkate alınarak Kanun hükümlerinden yararlanabileceklerdir.

Örnek 5- 24/8/2017 tarihinde verilmesi gereken katma değer vergisi beyannamesi süresinde verilmemiştir. Mükellefin defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonucu adına 50.000 TL katma değer vergisi tarh edilerek bir kat vergi ziyaı cezası ile 1.400 TL özel usulsüzlük cezası kesilmesi gerektiği tespit edilmiştir. Buna ilişkin vergi/ceza ihbarnamesi 19/3/2018 tarihinde mükellefe tebliğ edilmiştir.

Mükellef, 16/4/2018 tarihinde uzlaşma talebinde bulunmuş, 27/4/2018 tarihi uzlaşma günü olarak verilmiş ve aynı gün varılan uzlaşma sonucuna göre, vergi dairesince aşağıda yazılı tutarlar tahakkuk ettirilmiştir.

 

Katma Değer Vergisi             

:

30.000 TL

Vergi Ziyaı Cezası 

:

10.000 TL

Özel Usulsüzlük Cezası

:

1.400 TL

Gecikme Faizi        

:

3.360 TL

TOPLAM             

:

44.760 TL

 

Mükellefin Kanundan yararlanmak üzere başvuruda bulunması hâlinde, Kanunun yayımı tarihi itibarıyla uzlaşma sonucu tahakkuk eden alacakların henüz ödeme süresi geçmemiş (vade tarihi: 27/5/2018) olduğundan, Kanunun 2 nci maddesi hükmüne göre ödenecek tutar ile tahsilinden vazgeçilen alacak tutarı aşağıdaki şekilde olacaktır.

 

Gecikme Faizi Hesaplanan Süre

Alacak Aslı Tutarı
(TL)

Toplam Gecikme Faizi Oranı

Gecikme Faizi Tutarı
(TL)

Toplam Yİ-ÜFE Oranı

Yİ-ÜFE Tutarı
(TL)

27/8/2017-27/4/2018

30.000

%11.20

3.360

%2,80

840

 

Ödenecek Tutar

 

 

Katma Değer Vergisi                                                    

:

30.000 TL

Özel Usulsüzlük Cezası (1.400 x %50=)

:

700 TL

Yİ-ÜFE Tutarı (Gecikme Faizi Yerine)

:

840 TL

TOPLAM

:

31.540 TL

 

Tahsilinden Vazgeçilen Alacaklar

 

 

Vergi Ziyaı Cezası

:

10.000 TL

Özel Usulsüzlük Cezası (1.400 x %50=)

:

700 TL

Gecikme Faizi

:

3.360 TL

TOPLAM

:

14.060 TL

 

Yukarıda belirtilen şekilde hesaplanan toplam 31.540 TL’nin Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi durumunda, toplam 14.060 TL tutarındaki alacağın tahsilinden vazgeçilecektir.

b) 213 sayılı Kanunun 376 ncı Maddesinden Yararlanılarak Ödenecek Alacaklar

213 sayılı Kanun uyarınca kesilmiş olan vergi cezaları için anılan Kanunun 376 ncı maddesi hükmü uyarınca indirim talebinde bulunulan ancak, 7143 sayılı Kanunun yayımlandığı 18/5/2018 tarihi itibarıyla (bu tarih hariç) dava açma süresi geçmiş, henüz ödeme süresi geçmemiş bulunan alacaklar için indirimli ceza tutarları dikkate alınarak Kanun hükümlerinden yararlanılabilecektir.

Bu safhada bulunan alacaklar için, 213 sayılı Kanunun 376 ncı maddesine göre indirimli olarak tahakkuk ettirilen cezanın vergi aslına bağlı olmayan bir ceza ya da iştirak nedeniyle kesilen vergi ziyaı cezası olması durumunda ödenecek ceza tutarının 7143 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi hükmüne göre indirilmiş tutar üzerinden hesaplanmasına dikkat edilecektir.

Örnek 6- 2017 yılına ilişkin belge basım görevi ile ilgili bildirim ödevini yerine getirmeyen matbaa işletmecisine 800 TL’lik özel usulsüzlük cezası kesilmiş ve vergi/ceza ihbarnamesi 7/4/2018 tarihinde tebliğ edilmiştir. Mükellef söz konusu vergi cezası için 213 sayılı Kanunun 376 ncı maddesi hükmünden yararlanmak üzere dava açma süresinin son günü olan 7/5/2018 tarihinde vergi dairesine müracaat etmiştir.

Vergi dairesince mükellefin talebi üzerine cezanın yarısı indirilerek, kalan 400 TL özel usulsüzlük cezası tahakkuk ettirilmiş ve mükellefe cezayı 7/6/2018 tarihine kadar ödemesi gerektiği bildirilmiştir.

Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödeme süresi henüz geçmemiş olan bu alacağa ilişkin Kanundan yararlanmak üzere başvuruda bulunulması hâlinde, 213 sayılı Kanunun 376 ncı maddesi çerçevesinde hesaplanan 400 TL özel usulsüzlük cezası, 7143 sayılı Kanun hükümlerine göre %50 oranında indirilerek tahsil edilecektir. Söz konusu cezanın %50’sine isabet eden (400 x %50=)200 TL’nin Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde, özel usulsüzlük cezasından kalan 200 TL’nin tahsilinden vazgeçilecektir.

c) 213 sayılı Kanunun 371 inci Maddesinde Yer Alan Pişmanlık Hükümlerine Göre Beyan Edilen Matrahlar Üzerinden Tahakkuk Eden Alacaklar

7143 sayılı Kanunun yayımlandığı 18/5/2018 tarihi itibarıyla (bu tarih hariç) pişmanlık hükümlerine göre tahakkuk eden ve henüz 15 günlük ödeme süresi geçmemiş olan alacaklar için Kanun hükümlerinden yararlanılabilecektir. Bu takdirde, pişmanlık zammı yerine Kanunun yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları kullanılarak Yİ-ÜFE tutarı hesaplanacaktır.

Ancak, 7143 sayılı Kanun hükümlerine göre ödeme yapılmamış olması hâlinde pişmanlık hükümlerinin ihlal edilmiş sayılacağı tabiidir. Dolayısıyla, kısmen pişmanlık ihlali olamayacağından borçlular ödedikleri tutar kadar Kanun hükmünden yararlanamayacaktır.

213 sayılı Kanunun pişmanlık hükümlerine göre tahakkuk eden ve Kanunun yayımı tarihi itibarıyla 371 inci maddede öngörülen 15 günlük ödeme süresinde ödenmemiş olan vergiler için pişmanlık hükümleri ihlal edilmiş olacak ve 7143 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin beşinci fıkrası ve 4 üncü maddesinin üçüncü fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla vergi asılları ve bunlara hesaplanan gecikme faizi/gecikme zammı Kanunun 2 nci maddesi kapsamında yapılandırılacaktır.

Kanunun yayımı tarihinden önce pişmanlık talebi ile verilip, ödeme yönünden şartların ihlal edildiği beyannameler ile kendiliğinden verilen beyannameler için kesilen ve bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla dava açma süresi geçmemiş olan vergi cezaları için Kanunun 3 üncü maddesinde açıklanan hükümlere göre işlem yapılması gerekmekte olup, vergi aslına bağlı vergi cezaları ile ilgili yapılacak işlemler bu Tebliğin (IX/5) bölümündeki açıklamalara göre tesis edilecektir.

Kanunun yayımı tarihinden önce pişmanlık talebi ile verilip, ödeme yönünden şartların ihlal edildiği beyannameler ile kendiliğinden verilen beyannameler için kesilen veya kesilecek olan ve bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla tebliğ edilmemiş olan vergi cezaları için Kanunun 4 üncü maddesinde açıklanan hükümlere göre işlem yapılması gerekmekte olup, vergi aslına bağlı vergi cezaları ile ilgili yapılacak işlemler bu Tebliğin (IX/5) bölümündeki açıklamalara göre tesis edilecektir.

Örnek 7- Temmuz/2017 vergilendirme dönemine ilişkin elektronik ortamda verilmesi gereken katma değer vergisi beyannamesi 14/5/2018 tarihinde pişmanlıkla verilmiş, bunun üzerine 15.000 TL vergi tahakkuk etmiş ve alacağın vadesi 29/5/2018 tarihi olarak oluşmuştur. Ayrıca, beyannamenin süresinde verilmemesi nedeniyle 1.400 TL tutarında özel usulsüzlük cezası kesilerek aynı gün mükellefe tebliğ edilmiştir.

Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödeme süresi henüz geçmemiş olan bu alacağa ilişkin maddeden yararlanmak üzere başvuruda bulunulması hâlinde, madde hükmüne göre ödenecek tutar ile tahsilinden vazgeçilen alacak tutarı aşağıdaki gibi olacaktır.

Pişmanlık Zammı Hesaplanan Süre*

Alacak Aslı Tutarı

(TL)

Pişmanlık

Zammı

Oranı

Pişmanlık

Zammı Tutarı

(TL)

Yİ-ÜFE

Hesaplanacak

Süre

Toplam Yİ-ÜFE Oranı

Yİ-ÜFE Tutarı

(TL)

27/8/2017-

17/5/2018

15.000

%12,60

1.890

27/8/2017-

17/5/2018

%3,15

472,50

* Pişmanlık zammının hesabında Kanunun yayımı tarihi esas alınmıştır.

 

Ödenecek Tutar

 

 

Katma Değer Vergisi

:

  15.000,00 TL

Damga Vergisi

:

       38,80 TL

Yİ-ÜFE Tutarı (Pişmanlık Zammı Yerine)

:

     472,50 TL

TOPLAM

:

15.511,30 TL

 

Tahsilinden Vazgeçilen Alacaklar

 

 

Pişmanlık Zammı (Katma Değer Vergisi için)

:

  1.890,00 TL

Yukarıda belirtilen 15.511,30 TL’nin Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde, 1.890 TL’nin tahsilinden vazgeçilecektir.

Mükellefe kesilmiş olan 1.400 TL tutarındaki özel usulsüzlük cezasına ilişkin vergi/ceza ihbarnamesinin 14/5/2018 tarihinde tebliğ edilmiş olması ve 7143 sayılı Kanunun yayımlandığı 18/5/2018 tarihi itibarıyla 30 günlük dava açma süresinin geçmemiş olması nedeniyle bu ceza için Kanunun 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendi hükmünden yararlanılması mümkün bulunmaktadır.

Mükellefçe, yapılandırılan tutarın tamamının 7143 sayılı Kanun hükümlerine göre ödenmemesi hâlinde, pişmanlık hükümleri ihlal edilmiş sayılacak ve Kanun hükmünden yararlanılamayacaktır. 

ç) 213 sayılı Kanun Uyarınca İkmalen, Re’sen ya da İdarece Yapılan Tarhiyata İlişkin Olarak Dava Açılmaksızın Kesinleşen Alacaklar

İkmalen, re’sen ya da idarece tarh edilmiş ve Kanunun yayımlandığı 18/5/2018 tarihi itibarıyla dava açılmaksızın kesinleşmiş ancak ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan alacaklar için tarhiyata ilişkin vergi/ceza ihbarnamelerinde belirtilen tutar ve hesaplanan gecikme faizi dikkate alınarak Kanunun 2 nci maddesi hükmünden yararlanılabilecektir.

4- Kanunun Yayımı Tarihinden Önce Asılları Kısmen ya da Tamamen Ödenmiş Olan Vergiler

7143 sayılı Kanunun yayımlandığı 18/5/2018 tarihinden önce asılları kısmen ya da tamamen ödenmiş olan alacaklar Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi hükmüne göre yapılandırılacaktır.

Buna göre, Kanunun yayımı tarihinden önce asılları kısmen ya da tamamen ödenmiş olan vergilerle ilgili olarak aşağıdaki şekilde işlem yapılacaktır.

a) Asılları Kısmen Ödenmiş Olan Vergiler

Asılları kısmen ödenmiş olan vergilerin ödenmemiş kısmına,

- vade tarihinden Kanunun yayımı tarihine kadar hesaplanacak gecikme zammı yerine,

- daha önce hesaplanmış gecikme faizi olması hâlinde, gecikme faizinin hesaplandığı süre dikkate alınarak gecikme faizi yerine,

Yİ-ÜFE tutarı hesaplanacaktır.

Bu tutar, ödenmemiş vergi aslı ile toplanarak madde hükmüne göre yapılandırılan alacak tutarı bulunacaktır.

Yapılandırılan alacak tutarının, Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde vergi aslına uygulanan gecikme faizi, gecikme zammı ve vergi aslına bağlı cezalar ile bu cezalara uygulanan gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir.

Asılları kısmen ödenmiş vergilerin, ödenmiş kısmına isabet eden gecikme zammı ve gecikme faizinin ödenmemiş olması hâlinde ise aşağıdaki (b) bölümünde yer alan açıklamalara göre işlem yapılacaktır.

b) Asılları Tamamen Ödenmiş Vergilere İlişkin Gecikme Faizi ve Gecikme Zammı 

7143 sayılı Kanunun yayımlandığı 18/5/2018 tarihinden önce asılları tamamen ödenmiş vergiler üzerinden hesaplanmış gecikme zammı ve gecikme faizleri;

- verginin vade tarihinden ödendiği tarihe kadar geçen süre için hesaplanan gecikme zammı yerine,

- vergiye gecikme faizinin hesaplandığı süre dikkate alınarak, gecikme faizi yerine,

Yİ-ÜFE tutarı hesaplanacaktır.

Yİ-ÜFE tutarının, Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde vergi aslına uygulanan gecikme faizi, gecikme zammı ve vergi aslına bağlı cezalar ile bu cezalara uygulanan gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir.

Diğer taraftan, Kanunun yayımı tarihinden önce vergi aslının, vergi aslına uygulanan gecikme zammının, gecikme faizinin ve vergi cezalarının ödenmiş olması, başka bir ifadeyle, ödenmemiş kısmın sadece vergi cezasına uygulanan gecikme zammından ibaret olması hâlinde, herhangi bir şart aranmaksızın vergi cezalarına uygulanan gecikme zammının tahsilinden vazgeçilecektir.

c) Asılları Tamamen Ödenmiş Vergilere İlişkin Gecikme Faizi ve Gecikme Zamlarından, Kanunun Yayımı Tarihinden Önce Kısmen Tahsil Edilenler

Asılları tamamen ödenmiş vergilere ilişkin gecikme faizi ve gecikme zamlarından, Kanunun yayımı tarihinden önce kısmen tahsilat yapılmışsa,

- verginin vade tarihinden ödendiği tarihe kadar geçen süre için hesaplanan gecikme zammı yerine, 

- vergiye gecikme faizinin hesaplandığı süre dikkate alınarak, gecikme faizi yerine,

Yİ-ÜFE tutarı hesaplanacaktır.

Ödenmiş gecikme faizi/gecikme zammı tutarının, hesaplanan Yİ-ÜFE tutarından fazla olması hâlinde herhangi bir tahsilat yapılmayacak, kalan gecikme faizi/gecikme zammının tahsilinden vazgeçilecektir. Bununla birlikte, tahsil edilmiş gecikme faizi ve gecikme zammından red ve iade yapılmayacaktır.

Ödenmiş gecikme faizi/gecikme zammı tutarının, hesaplanan Yİ-ÜFE tutarından az olması hâlinde ise ödenecek tutar, Yİ-ÜFE tutarından ödenmiş olan gecikme faizi/gecikme zammı çıkartılmak suretiyle tespit edilecektir. Bu şekilde belirlenen tutarın Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde, kalan gecikme faizi/gecikme zammının tahsilinden vazgeçilecektir.

Örnek 8- Temmuz, Ağustos, Eylül /2016 vergilendirme dönemine ilişkin 8.200 TL geçici vergi tahakkuk etmiştir. Ancak, mükellef 17/11/2016 vadeli geçici vergi borcunu ödememiştir. Söz konusu vergi borcu mükellefin yıllık gelir vergisi beyannamesini, beyanname verme süresi içinde vermesi nedeniyle, 1/3/2017 tarihi itibarıyla terkin edilmiş ve 390,35 TL gecikme zammı hesaplanmıştır.

Mükellefin gecikme zammı borcuna karşılık vergi dairesince 10/4/2017 tarihinde 90 TL tahsilat yapılmıştır.

Mükellefin, 7143 sayılı Kanundan yararlanmak için başvuruda bulunması hâlinde geçici verginin vade tarihinden terkin edildiği tarihe kadar geçen süre için hesaplanan gecikme zammı tutarı yerine Yİ-ÜFE tutarı hesaplanacaktır.

Bu durumda uygulanacak toplam Yİ-ÜFE oranı  %1,1904’tür.

Toplam Yİ-ÜFE tutarı ise (8.200 x %1,1904=)97,61 TL olacaktır.

Mükellefin gecikme zammına karşılık hiç ödeme yapmamış olması hâlinde, Kanun hükmünden yararlanmak için ödemesi gereken tutar 97,61 TL’dir.

Ancak, mükelleften Kanunun yayımı tarihinden önce gecikme zammına karşılık 90 TL tahsilat yapıldığından, 7143 sayılı Kanuna göre ödemesi gereken Yİ-ÜFE tutarından, daha önce ödenen gecikme zammı tutarı çıkarılarak tahsili gereken Yİ-ÜFE tutarı bulunacaktır.

Buna göre, ödenecek Yİ-ÜFE tutarı; (97,61 - 90=)7,61 TL’dir.

Mükellefin bu tutarı Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödemesi hâlinde gecikme zammından kalan (390,35 - 90=)300,35 TL’nin tahsilinden vazgeçilecektir.

5- Sadece Vergi Aslına Bağlı Vergi Cezası ve Buna İlişkin Gecikme Zammından İbaret Borçlar

7143 sayılı Kanunun yayımlandığı 18/5/2018 tarihi itibarıyla ödenmemiş borcun sadece vergi aslına bağlı kesilen cezalardan olması durumunda bu Tebliğin (IX/5-b) bölümünde yapılan açıklamalara göre işlem yapılacaktır.

6- Bir Vergi Aslına Bağlı Olmaksızın Kesilmiş Olan Vergi Cezaları

7143 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca, 31/3/2018 tarihinden (bu tarih dâhil) önce yapılan tespitlere ilişkin olarak kesilmiş olan vergi aslına bağlı olmayan vergi cezaları, Kanunun yayımlandığı 18/5/2018 tarihi itibarıyla kesinleşmiş ve vadesi geldiği hâlde ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş olması hâlinde anılan bent kapsamında yapılandırılabilecektir.

Bu durumda, vergi aslına bağlı olmayan vergi cezalarının (I. ve II. derece usulsüzlük cezaları ile özel usulsüzlük cezaları) %50’sinin Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla cezaların kalan %50’sinin tahsilinden vazgeçilecektir.

Kanunun yayımı tarihinden önce bu cezalara karşılık kısmi ödeme yapılmış olması hâlinde ödenmemiş kısım için bu Kanundan yararlanılacaktır.

Örnek 9- Mükellefe, yaptığı satışa ilişkin fatura vermemesinden dolayı 210 TL özel usulsüzlük cezası kesilmiş ve vergi/ceza ihbarnamesi 11/12/2017 tarihinde tebliğ edilmiştir. Kesilen ceza itirazsız kesinleşmiştir.

Mükellefin, 7143 sayılı Kanundan yararlanmak için başvuruda bulunması hâlinde    210 TL özel usulsüzlük cezasının %50’sine isabet eden (210 x %50=)105 TL ödemesi gerekecektir. Söz konusu tutarın Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde kalan 105 TL özel usulsüzlük cezasının tahsilinden vazgeçilecektir.

7- İştirak Nedeniyle Kesilen Vergi Ziyaı Cezaları

7143 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca iştirak nedeniyle kesilen, Kanunun yayımlandığı 18/5/2018 tarihi itibarıyla kesinleşmiş ve vadesi geldiği hâlde ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş vergi cezalarının %50’si ve bu tutara gecikme zammı yerine, bu Kanunun yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla cezaların kalan %50’sinin ve bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir.

Kanunun yayımı tarihinden önce bu cezalardan kısmen ödeme yapılmış ise kalan tutar üzerinden Kanundan yararlanılabilecektir.

8- İhtirazi Kayıtla Beyan Edilen Vergiler

7143 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin üçüncü fıkrasında, ihtirazi kayıtla verilen beyannameler üzerine tahakkuk etmiş olan vergiler hakkında, maddenin birinci fıkrasının (a) bendi hükmünün uygulanacağı belirtilmiştir.

Buna göre, Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ihtirazi kayıtla beyan edilmiş ancak ödenmemiş vergiler dava konusu yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın Kanunun 2 nci maddesi kapsamında yapılandırılacaktır. Bu takdirde, ihtilafa ilişkin yargı mercilerince verilmiş kararlar dikkate alınmadan mükelleflerin beyanı üzerine tahakkuk eden tutar esas alınarak Kanun hükmünden yararlanılacaktır.

Ayrıca, alacağa ilişkin açılmış olan davalardan vazgeçilmesi gerektiği tabiidir.

9- Motorlu Taşıtlar Vergisine İlişkin Yapılacak İşlemler

7143 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca, Kanun kapsamında ödenecek olan motorlu taşıtlar vergisi ve bu vergiye bağlı gecikme faizi ve gecikme zammı yerine bu Kanunun yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın ait olduğu taşıt için, Kanun hükümlerinin ihlal edilmemiş olması koşuluyla, 197 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin (d) fıkrası hükmü uygulanmadan, taksit ödeme süresi sonuna kadar fenni muayene yapılmasına ve uçuşa elverişli belgesi verilmesine imkân sağlanmaktadır.

Ancak, taşıtın satış ve devri hâlinde taksitlendirilen borcun tamamının ödenmesi şartının aranılacağı tabiidir.

10- 5736 sayılı Kanuna Göre Uzlaşılmış Alacaklar

7143 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi ile 20/2/2008 tarihli ve 5736 sayılı Bazı Kamu Alacaklarının Uzlaşma Usulü ile Tahsili Hakkında Kanunun 1 ve 2 nci maddeleri gereğince ödenmesi gerektiği hâlde Kanunun yayımı tarihine kadar ödenmemiş olan tutarların Kanunun 2 nci maddesi kapsamında yapılandırılabileceği hüküm altına alınmıştır.

5736 sayılı Kanun kapsamında taksitlendirilen alacaklardan 7143 sayılı Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş olanlar Kanunun 2 nci maddesine göre yapılandırılacak ve ödenecek tutarın tespitinde, alacak asıllarına 5736 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin altıncı fıkrası gereğince ödemede gecikilen her ay ve kesri için aylık olarak uygulanması gereken;

- %5 zammın yerine ilgili aylara ait Yİ-ÜFE aylık değişim oranları,

- 5736 sayılı Kanunda öngörülen ve taksitlere %5 zammın uygulandığı süreden sonra gecikilen süre için 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre hesaplanması gereken gecikme zammı yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları,

esas alınarak Yİ-ÜFE tutarı hesaplanacaktır. 

7143 sayılı Kanuna göre; 5736 sayılı Kanunun 1 ve 2 nci maddeleri uyarınca ödenecek taksitlere ilk taksit ödeme süresinin başlangıç tarihinden itibaren her ay ve kesri için ayrı ayrı binde iki oranında hesaplanan faiz için herhangi bir Yİ-ÜFE tutarı hesaplanmayacaktır. Binde iki oranında hesaplanan tutar, 7143 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi gereğince, Kanun kapsamında yapılandırılan borcun Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi şartıyla terkin edilecektir.

Diğer taraftan, 5736 sayılı Kanunun 1 inci maddesi kapsamında uzlaşılarak tahakkuk ettirilen ve taksitler hâlinde vadelendirilen alacak tutarı içinde yer alan vergi aslı ve gecikme faizi Kanun kapsamında yapılandırılacak ve varsa vergi cezaları hakkında da 7143 sayılı Kanun hükümleri uygulanacaktır.

11- Kanun Kapsamındaki İdari Para Cezaları

7143 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde; 31/3/2018 tarihinden (bu tarih dâhil) önce verilen ve Kanunun yayımı tarihi itibarıyla kesinleşmiş olup vadesi geldiği hâlde ödenmemiş olan ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan ve Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında olan idari para cezalarının yapılandırma usulü belirlenmiştir.

Buna göre, Kanun kapsamında yapılandırılması mümkün olan askerlik, seçim, nüfus, trafik, karayolu taşıma, otoyollar ve köprülerden ihlalli geçiş idari para cezaları ile Radyo ve Televizyon Üst Kurulu tarafından verilmiş olan idari para cezalarından, 31/3/2018 tarihinden (bu tarih dâhil) önce verilmiş olan ve bu Kanunun yayımlandığı 18/5/2018 tarihi itibarıyla kesinleşmiş olup vadesi geldiği hâlde ödenmemiş olan ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunanların asıllarının tamamı ile bunlara bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları yerine, Kanunun yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; ödenmemiş alacağın sadece fer’i alacaktan ibaret olması hâlinde fer’i alacak yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla cezaya bağlı fer’ilerin tamamının tahsilinden vazgeçilecektir.

Madde kapsamında yapılandırılması mümkün olan idari para cezalarından;

- 2918 sayılı Kanuna göre verilen ve süresinde ödenmeyen idari para cezalarına, vade tarihinden ödendiği tarihe kadar;

- 4925 sayılı Kanuna göre verilen ve süresinde ödenmemiş olan idari para cezalarından, anılan Kanunda değişiklik yapan 5728 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 8/2/2008 tarihinden önce (bu tarih hariç) verilmiş olanlara vade tarihinden 8/2/2008 tarihine kadar (bu tarih hariç),

geçen her ay ve kesri için aylık %5 oranında faiz hesaplanması ve hesaplanan faiz tutarının da cezanın iki katını geçmemesi gerekmektedir.

7143 sayılı Kanun kapsamında trafik ve karayolu taşıma idari para cezalarının yapılandırılmasında aylık %5 oranında hesaplanacak faiz yerine Kanunun yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak Yİ-ÜFE tutarı hesaplanacaktır. Ancak, hesaplanan Yİ-ÜFE tutarı da ilgili Kanun gereğince idari para cezasının iki katını geçemeyecektir.

2918 sayılı Kanunun 31/7/2004 tarihinde yürürlüğe giren 5228 sayılı Kanunla değişmeden önceki 115 inci maddesi hükmüne göre, ilgilisine tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde ödenmeyen trafik idari para cezaları iki katına çıkarak ödeme süresi on gün daha uzamakta ve bu süre içinde de ödenmeyen trafik idari para cezaları üç katına çıkmaktaydı. 5228 sayılı Kanunun yürürlüğünden önce verildiği hâlde 7143 sayılı Kanunun yayımı tarihine kadar ödenmemiş olan trafik idari para cezalarının yapılandırılmasında herhangi bir fer’i alacak bulunmadığından, bu alacak üzerinden Yİ-ÜFE tutarı hesaplanmayacak ve yapılandırmada üç katına çıkmış tutar esas alınacaktır. Aynı şekilde 4925 sayılı Kanunun 5228 sayılı Kanunla değişmeden önceki 29 uncu maddesi hükmüne göre üç katına çıkmış karayolu taşıma idari para cezaları için de üç katına çıkan tutar üzerinden maddeden yararlanılabilecektir.

7143 sayılı Kanun kapsamına giren idari para cezalarına ilişkin tutanakların ilgili vergi dairelerine intikal etmemiş olması hâlinde, borçlular vergi dairelerine idari yaptırım karar tutanaklarını ibraz ederek başvuruda bulunabilecek ve bu başvurular üzerine söz konusu idari para cezaları madde kapsamında yapılandırılacaktır.

Örnek 10- 28/6/2017 vadeli 206 TL tutarlı trafik idari para cezasının, Kanundan yararlanılmak suretiyle ödenmesi durumunda ödenmesi gereken alacak tutarı ile tahsilinden vazgeçilen alacak tutarı şu şekilde olacaktır.  

 

Faiz Hesaplanan Süre

İdari Para Cezası Tutarı
(TL)

Faiz Oranı

Faiz Tutarı
(TL)

Toplam
 Yİ-ÜFE Oranı

Yİ-ÜFE Tutarı
(TL)

29/6/2017-

17/5/2018

206

%55

113,30

%3,85

7,93

 

Ödenecek Tutar

İdari Para Cezası Aslı

:

206,00 TL

Yİ-ÜFE Tutarı (Faiz Yerine)

:

  7,93 TL

TOPLAM             

:

213,93 TL

 

Tahsilinden Vazgeçilen Alacak

Faiz

:

113,30 TL

 

Yukarıda belirtilen şekilde hesaplanan toplam 213,93 TL’nin Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi durumunda, toplam 113,30 TL tutarındaki faizin tahsilinden vazgeçilecektir.

12- 6183 sayılı Kanun Kapsamında Takip Edilen Diğer Alacaklar

7143 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde, vergiler ile Kanun kapsamına giren idari para cezaları dışında kalan ve bu Tebliğin (I/A-1-c) bölümünde belirtilen amme alacaklarının yapılandırılmasına ilişkin hükümlere yer verilmiştir.

Madde hükmüne göre, Kanunun yayımlandığı 18/5/2018 tarihi itibarıyla kesinleşmiş olup vadesi geldiği hâlde ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan asli alacakların ödenmemiş kısmının tamamı ile bu alacaklara bağlı faiz, cezai faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları yerine Kanunun yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi şartıyla bu alacaklara uygulanan faiz, cezai faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacaklarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir. 

Kanunun yayımı tarihinden önce ödenmemiş olan alacağın sadece fer’i alacaktan ibaret olması hâlinde ise fer’i alacak yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi şartıyla madde hükmünden yararlanılacak ve faiz, cezai faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacaklarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir.

Söz konusu bent kapsamına giren alacak asıllarının Kanunun yayımı tarihinden önce kısmen veya tamamen ödenmiş olması hâlinde yapılandırılacak tutar bu Tebliğin (II/B-4) bölümüne göre tespit edilecektir. 

Bu bölümde yer verilen alacaklara yönelik olarak Kanundan yararlanılmak istenildiği takdirde dava açılmaması, dava açılmış olması hâlinde davalardan vazgeçilmesi ve kanun yollarına başvurulmaması şarttır.

Söz konusu alacakların dava konusu yapılmış olması ve bu davalarda yargı mercilerince alacağın tutarını etkileyen bir karar verilmiş olması hâlinde de madde hükmünden ilk aşamada istenilen tutar üzerinden yararlanılacaktır.

Örnek 11- Yurtdışından 9 ay vadeli ihracatın finansmanı için 17/3/2015 tarihinde kredi kullanan mükelleften teşvik mevzuatı gereğince kaynak kullanımını destekleme fonu kesintisi yapılmamıştır.

İhracat taahhüdünü süresi içinde kapatan mükellefin taahhüt kapatılmasında kullanılan gümrük beyannamelerinin gerçeğe uygun olmadığının anlaşılması üzerine ilgili banka tarafından 15.000 TL kaynak kullanımını destekleme fonu kesintisi takip ve tahsil edilmek üzere mükellefin bağlı olduğu vergi dairesine 1/8/2016 tarihinde bildirilmiştir. Vergi dairesince yapılan tebliğ üzerine vadesi 18/9/2016 tarihi olan kaynak kullanımını destekleme fonu kesintisi ile kredi kullanım tarihinden vade tarihine kadar hesaplanan cezai faiz için Kanunun yayımı tarihine kadar herhangi bir ödemede bulunulmamıştır.

Mükellefin, Kanundan yararlanmak üzere bağlı olduğu vergi dairesine başvurması hâlinde, kaynak kullanımını destekleme fonu kesintisi aslına;

- Kredi kullanım (17/3/2015) tarihinden vade tarihine kadar geçen süre için hesaplanan cezai faiz yerine,

- Vade tarihinden Kanunun yayımlandığı 18/5/2018 tarihine kadar (bu tarih hariç) geçen süre için hesaplanan gecikme zammı yerine

Yİ-ÜFE aylık değişim oranları kullanılarak Yİ-ÜFE tutarı hesaplanacaktır.

Buna göre, kaynak kullanımını destekleme fonu kesintisi ile cezai faiz ve gecikme zammı yerine uygulanacak Yİ-ÜFE tutarları aşağıdaki şekilde olacaktır.

 

Cezai Faizin Hesaplandığı Süre

KKDF Tutarı

(TL)

Cezai Faiz
(TL)

Toplam        -ÜFE Oranı

Yİ-ÜFE Tutarı

(TL)

17/3/2015 - 17/9/2016

15.000

4.075,89

%7,5397

1.130,96

Örnek olayın meydana geldiği dönemde yıllık cezai faiz oranı; 4/12/1984 tarihli ve 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun 1 inci maddesinde yer alan kanuni faiz oranlarının 2 katıdır. Hesaplamalarda, kredi kullanım tarihinden alacağın vade tarihine kadar yürürlükte olan kanuni faiz oranlarının 2 katı esas alınarak geçen gün sayıları üzerinden basit faiz hesaplama metodu kullanılmaktadır. 17/3/2015 tarihinden 17/9/2016 tarihine kadar geçen süre için faiz tutarı [15.000 x 551 x (9x2)]/36500=4.075,89 TL’dir.

 

 

Gecikme Zammının Hesaplandığı Süre

KKDF Tutarı

(TL)

Toplam Gecikme Zammı Oranı

Gecikme Zammı Tutarı

(TL)

Toplam

Yİ-ÜFE Oranı

Yİ-ÜFE Tutarı

(TL)

19/9/2016-17/5/2018

15.000

    % 27,9543

4.193,15

%7,4193

1.112,90

Ödenecek tutar ile tahsilinden vazgeçilen alacak tutarı:

 

Ödenecek Tutar

 

 

Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu Kesintisi

:

15.000,00 TL

Yİ-ÜFE Tutarı (Cezai Faiz Yerine)      

:

 1.130,96 TL

Yİ-ÜFE Tutarı (Gecikme Zammı Yerine)

:

1.112,90 TL

TOPLAM

:

 17.243,86 TL

 

Tahsilinden Vazgeçilen Alacaklar

 

 

Cezai Faiz

:

4.075,89 TL

Gecikme Zammı

:

4.193,15 TL

TOPLAM

:

8.269,04 TL

 

Yukarıda belirtilen şekilde hesaplanan toplam 17.243,86 TL tutarın Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde, toplam 8.269,04 TL tutarındaki alacağın tahsilinden vazgeçilecektir.

13- Tecilli Alacaklar

7143 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin dokuzuncu fıkrasında “(9) Bu Kanun kapsamına giren alacakların, bu Kanunun yayımı tarihinden önce 6183 sayılı Kanun ve diğer kanunlar uyarınca tecil edilip de tecil şartlarına uygun olarak ödenmekte olanlarından, kalan taksit tutarları için borçlular, talep etmeleri hâlinde bu Kanun hükümlerinden yararlanabilirler. Bu takdirde tecil şartlarına uygun olarak ödenen taksit tutarları için tecil hükümleri geçerli sayılır. Bu şekilde ödenmiş taksit tutarlarına tecil tarihi ile ödeme tarihi arasında geçen süre için sadece ilgili kanunda öngörülen faiz uygulanır. Kalan taksit tutarları vadesinde ödenmemiş alacak kabul edilir ve bu alacaklar hakkında bu Kanun hükümleri uygulanır.” hükmü yer almaktadır.

Bu hüküm uyarınca, 7143 sayılı Kanun kapsamına giren alacakların, Kanunun yayımı tarihinden önce 6183 sayılı Kanun ve diğer kanunlar uyarınca tecil edilmiş ve tecil şartlarına uygun ödeniyor olması hâlinde borçlular, Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödeme süresi geçmemiş olan taksit tutarları için Kanun hükümlerinden yararlanabileceklerdir.

Bu takdirde tecil şartlarına uygun olarak ödenen taksit tutarları için tecil hükümleri geçerli sayılacaktır. Bu şekilde ödenmiş taksit tutarlarına tecil tarihi ile ödeme tarihi arasında geçen süre için ilgili kanunun öngördüğü faiz uygulanmış ve tahsil edilmiş olduğundan, ödenmiş kısım ile ilgili herhangi bir işlem yapılmayacaktır. Kalan taksit tutarları vadesinde kısmen veya tamamen ödenmemiş alacak kabul edilerek 7143 sayılı Kanunun 2 nci maddesi hükümleri uygulanacaktır.

Dava aşamasında olduğu hâlde ilk derece yargı kararı üzerine tahakkuk eden ve 7143 sayılı Kanunun yayımı tarihi itibarıyla tecilli olan alacaklar hakkında bu Tebliğin “III- KESİNLEŞMEMİŞ VE DAVA SAFHASINDA BULUNAN AMME ALACAKLARI” bölümünde açıklandığı şekilde işlem yapılacaktır.

Ayrıca, 7143 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin onaltıncı fıkrasında, bu Kanunun yayımı tarihinden önce tahsil edilmiş olan tutarlar ile bu maddenin dokuzuncu fıkrası kapsamında yapılan tecile ilişkin olarak 6183 sayılı Kanun veya diğer kanunlar uyarınca ödenen faizlerin bu Kanun hükümlerine dayanılarak red ve iadesinin yapılmayacağı hüküm altına alınmıştır.

Bu nedenle, Kanun hükümlerinden yararlanılarak ödeme yapılmak istenmesi hâlinde, 7143 sayılı Kanunun yayımlandığı 18/5/2018 tarihinden önce taksit tutarları ile birlikte ödenen tecil faizleri red ve iade edilmeyecektir.

Bu durumdaki alacaklar için madde hükmünden yararlanılmak istenilmesi hâlinde ödenmemiş alacak aslına uygulanmış olan fer’i alacaklar yerine, vade tarihinden Kanunun yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE tutarı hesaplanacaktır. Alacak aslı ile Yİ-ÜFE tutarı toplanarak yapılandırılan alacak tutarının maddede öngörülen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde alacak asıllarıyla ilgili fer’i alacaklar ile asla bağlı vergi cezaları ve bu cezalara ilişkin gecikme zamlarının tahsilinden vazgeçilecektir.

6183 sayılı Kanun ile diğer kanunlar gereğince tecil edilen alacağın gecikme zammı, gecikme faizi ve/veya vergi cezasından ibaret olması hâlinde, bu Tebliğin (II/B-4 ila II/B-6) bölümlerinde yapılan açıklamalar çerçevesinde ödenecek Yİ-ÜFE tutarı tespit edilerek Kanun hükmünden yararlanılacaktır. Bu takdirde de Kanunun yayımı tarihinden önce ödenmiş tecil faizlerinin red ve iadesi yapılmayacaktır.

Örnek 12- Mükellef tarafından 26/5/2017 tarihinde ödenmesi gereken 36.000 TL gelir (stopaj) vergisi zamanında ödenmemiştir. 6/9/2017 tarihinde vergi dairesine başvurularak toplam borç için tecil talebinde bulunulmuştur.

Vergi dairesi mükellefin gecikme zammı dâhil 37.680,12 TL borcu olduğunu tespit etmiş ve bu tutarın, ilk taksit Eylül/2017 ayından başlamak ve 18 ayda 18 eşit taksitte ödenmek üzere tecilini uygun görmüştür.

Aylık Taksit Tutarı: 37.680,12 / 18 = 2.093,34 TL’dir.

Mükellef ilk sekiz taksitini zamanında ödemiş, 28/5/2018 tarihinde Kanundan yararlanmak için bağlı olduğu vergi dairesine başvuruda bulunmuştur. İlk sekiz taksit ile birlikte toplam 731,27 TL tecil faizi ödenmiştir.

Bu örnekte, vergi dairesi öncelikle kalan borç tutarından ne kadarının vergi aslı, ne kadarının da gecikme zammı olduğunu tespit edecektir. Örnek olayda;

Ödenen Borç Tutarı

=

Aylık Taksit Tutarı x Ay Sayısı

 

=

2.093,34 x 8

 

=

16.746,72 TL

 

Ödenen tutardan vergi aslına isabet eden tutar, aşağıdaki formüle göre tespit edilecektir.

 

Vergi aslına isabet eden tutar

=

Ödenen Tutar x Vergi Aslı Tutarı

           Toplam Borç Tutarı

Vergi aslına isabet eden tutar

=

16.746,72 x 36.000

37.680,12

=

16.000 TL’dir.

Kalan vergi aslı tutarı

=

36.000 - 16.000

=

20.000 TL’dir.

 

Bu durumda, tecil şartlarına uygun olarak ödenen taksit tutarları için tecil hükümleri geçerli sayılacaktır. Kalan 10 taksit tutarının toplamı 20.933,40 TL olup, bunun 20.000 TL’si vergi aslı, 933,40 TL’si gecikme zammıdır. Vergi aslından kalan tutara, gecikme zammı yerine vade tarihinden Kanunun yayımı tarihine kadar hesaplanacak 819,14 TL Yİ-ÜFE tutarı ile vergi aslı toplanarak ödenecek toplam tutar bulunacaktır.

Madde hükmüne göre ödenmesi gereken vergi aslı ve Yİ-ÜFE tutarının, Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde 20.000 TL vergi aslına Kanunun yayımı tarihine kadar hesaplanan 3.276,14 TL gecikme zammının tahsilinden vazgeçilecektir. Bununla birlikte, tecil kapsamında ilk sekiz taksit tutarı ile birlikte Kanunun yayımı tarihinden önce tahsil edilen 731,27 TL tecil faizi red ve iade edilmeyecektir.

14- Bazı Kanunlara Göre Yapılandırılmış Olan ve Kanunun Yayımı Tarihi İtibarıyla Ödemeleri Devam Eden Alacaklar

7143 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin onuncu fıkrasının (a) bendinde; bu Kanun hükümlerinin, 5393 sayılı Kanunun geçici 5 inci maddesi, 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun geçici 3 üncü maddesi kapsamında uzlaşılan alacaklar ile 10/9/2014 tarihli ve 6552 sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanunun geçici 2 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında yapılandırılan alacaklar hakkında uygulanmayacağı hükme bağlandığından, anılan Kanunlar uyarınca uzlaşma ya da yapılandırma hükümlerinden yararlanan kuruluşların bu borçları Kanun kapsamında yapılandırılmayacaktır.

Ayrıca, Kanunun 9 uncu maddesinin onuncu fıkrasının (b) bendi gereğince;

- 6552 sayılı Kanun,

- 3/8/2016 tarihli ve 6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun,

18/5/2017 tarihli ve 7020 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda ve Bir Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun,

hükümlerine göre yapılandırılan ve 7143 sayılı Kanunun yayımı tarihi itibarıyla taksit ödemeleri devam eden alacaklar ile,

- 6736 sayılı Kanuna göre tahakkuk eden alacakların (matrah ve vergi artırımı ile işletme kayıtlarının düzeltilmesinden kaynaklanan vergiler),

7143 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılması mümkün bulunmamaktadır.

15- Kanunun Yayımı Tarihi İtibarıyla Yargı Kararına Göre Kesinleştiği Hâlde Ödeme Süresi Belirlenmemiş Alacaklar

7143 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin beşinci fıkrasında, bu Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olup, Kanunun yayımı tarihi itibarıyla yargı kararı ile kesinleştiği hâlde mükellefe ödemeye yönelik tebligatın yapılmadığı alacaklar için mükelleflerce bu Kanunda öngörülen süre ve şekilde başvuruda bulunulması koşuluyla bu alacakların da bu madde hükümlerinden yararlandırılacağı, bu hüküm kapsamına giren alacaklar için ayrıca tebligat yapılmayacağı ve alacakların vade tarihi olarak Kanunun yayımı tarihinin kabul edileceği, bu kapsamda yapılandırılan tutarların Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmemesi hâlinde de vade tarihinde değişiklik yapılmayacağı hükme bağlanmıştır.

Bu hükme göre, Kanunun kapsadığı dönemlerle ilgili olup, tarhiyata ilişkin mahkemelerce verilerek taraflardan birine tebliğ edilen ve bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla (bu tarih dâhil) kesinleşen yargı kararına istinaden vergi dairelerince mükellefe ödemeye yönelik tebligatın (Vergi Mahkemesi/Bölge İdare Mahkemesi/Danıştay Kararına Göre Vergi/Ceza İhbarnamesi) yapılmaması nedeniyle borcun vadesinin belirlenmediği alacaklar için bu Kanunda öngörülen süre ve şekilde başvuruda bulunulması koşuluyla Kanunun 2 nci maddesi hükümlerinden yararlanılabilecektir.

Bu durumda, borçlunun başvuru dilekçesinde bu fıkra kapsamına giren borçları için Kanun hükümlerinden yararlanmak istediğini belirtmesi şartıyla, bu alacaklar için ayrıca vergi dairesince mükellefe Vergi Mahkemesi/Bölge İdare Mahkemesi/Danıştay Kararına Göre Vergi/Ceza İhbarnamesi tebliğ edilmeyecek ve alacakların vade tarihi Kanunun yayımı tarihi kabul edilecektir.

Fıkra kapsamındaki alacakların yalnızca vergi aslı veya vergi aslı ile birlikte asla bağlı vergi cezası olması durumunda, verginin tamamı ile bu tutar üzerinden gecikme faizi yerine Yİ-ÜFE tutarı hesaplanacaktır. Alacak aslı ile Yİ-ÜFE tutarı toplanarak yapılandırılan alacak tutarının Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi şartıyla alacak asıllarıyla ilgili gecikme faizi ile asla bağlı cezaların tahsilinden vazgeçilecektir.

Fıkra kapsamındaki alacağın yalnızca asla bağlı vergi cezası olması ve vergi aslının Kanunun yayımı tarihinden önce ödenmiş olması durumunda, herhangi bir başvuruya bağlı olmaksızın bu cezaların tamamının tahsilinden vazgeçilecektir.

Fıkra kapsamındaki alacağın yalnızca asla bağlı olmayan vergi cezası olması durumunda, bu vergi cezalarının (I. ve II. derece usulsüzlük cezaları ile özel usulsüzlük cezaları) %50’sinin Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla cezaların kalan %50’sinin tahsilinden vazgeçilecektir.

7143 sayılı Kanunun yayımı tarihinden sonra bu fıkra kapsamına giren alacaklara yönelik başvuru süresi içinde yapılmış ödemelere ilişkin tebligatlar hakkında da başvurulması şartıyla bu fıkra hükmü uygulanacak ve alacakların vade tarihi olarak Kanunun yayımı tarihi kabul edilecektir.

Diğer taraftan, Kanunun yayımı tarihinden önce fıkra kapsamına giren alacaklara karşılık kısmi ödeme yapılmış olması hâlinde ödenmemiş kısım için bu madde hükümlerinden yararlanılabilecektir. Ancak, fıkra kapsamına giren alacakların Kanunun yayımı tarihinden önce tamamının ödenmiş olması hâlinde bu madde hükümlerinden yararlanılamayacağı tabiidir.

Ayrıca, bu fıkra hükmünden yararlanılması durumunda, fıkra kapsamına giren alacaklar için tebligat yapılmayacağı gibi alacakların vade tarihi olarak Kanunun yayımı tarihi kabul edileceğinden, madde hükümlerinin ihlal edilmesi hâlinde söz konusu alacaklar için Vergi Mahkemesi/Bölge İdare Mahkemesi/Danıştay Kararına Göre Vergi/Ceza İhbarnamesi tebliğ edilmeksizin ve Kanunun yayımlandığı 18/5/2018 tarihi vade tarihi kabul edilmek suretiyle takip ve tahsil işlemlerine devam edilecektir.

Ancak, borçlu tarafından bu fıkra hükmünden yararlanmak için başvuruda bulunulmaması durumunda vergi dairesince alacağa yönelik Vergi Mahkemesi/Bölge İdare Mahkemesi/Danıştay Kararına Göre Vergi/Ceza İhbarnamesinin tebliğ edileceği tabiidir.

16- Belediyelerin Ücret, Su ve Atık Su Alacakları, Büyükşehir Belediyelerinin Katı Atık Ücreti Alacakları İle Büyükşehir Belediyeleri Su ve Kanalizasyon İdarelerinin Su ve Atık Su Alacakları

7143 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin altıncı, yedinci ve sekizinci fıkraları gereğince yapılandırılacak ücret, su, atık su ve katı atık ücreti alacaklarından, vadesi 31/3/2018 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu hâlde bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş olanlar ile bunlara bağlı fer’iler (sözleşmelerde düzenlenen her türlü zamlar dâhil) hakkında bu maddenin birinci fıkrasının (ç) bendi hükümlerine göre yapılacak hesaplamalar sonucu belirlenen tutarların aynı fıkra hükümleri çerçevesinde ödenmesi hâlinde bu alacaklara bağlı cezaların ve fer’ilerin (sözleşmelerde düzenlenen her türlü ceza ve zamlar dâhil) tahsilinden vazgeçilecektir.

Söz konusu alacakların yapılandırılmasına ilişkin olarak bu Tebliğin (II/B-12) bölümünde yapılan açıklamaların dikkate alınması gerekmektedir.

17-YİKOB’ların Taşınmaz Kültür Varlıklarının Korunmasına Katkı Payı Alacakları

7143 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin dokuzuncu fıkrası gereğince, YİKOB’ların belediyelerden olan taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payı alacaklarından, vadesi 31/3/2018 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu hâlde bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş olanlar ile bunlara bağlı fer’i alacakları hakkında bu maddenin birinci fıkrasının (ç) bendi hükümlerine göre yapılacak hesaplamalar sonucu belirlenen tutarların aynı fıkra hükümleri çerçevesinde ödenmesi hâlinde bu alacaklara bağlı fer’i alacakların tahsilinden vazgeçilecektir.

Söz konusu alacakların yapılandırılmasına ilişkin olarak bu Tebliğin (II/B-12) bölümünde yapılan açıklamaların dikkate alınması gerekmektedir.

C- ÖDEME SÜRESİ VE ŞEKLİ

1- Ödeme Süresi

7143 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasında (1) Bu Kanunun ilgili maddelerindeki başvuru ve ödeme süresine ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun hükümlerinden yararlanmak isteyen borçluların;

a) Bu Kanunun yayımı tarihini izleyen ikinci ayın sonuna kadar ilgili idareye başvuruda bulunmaları,

b) Maliye Bakanlığına, Gümrük ve Ticaret Bakanlığına, il özel idarelerine, belediyelere ve YİKOB’lara bağlı tahsil dairelerine ödenecek tutarların ilk taksitini bu Kanunun yayımı tarihini izleyen dördüncü aydan, Sosyal Güvenlik Kurumuna bağlı tahsil dairelerine ödenecek tutarların ise ilk taksiti bu Kanunun yayımı tarihini izleyen üçüncü aydan başlamak üzere ikişer aylık dönemler hâlinde azami on sekiz eşit taksitte ödemeleri,

şarttır.” hükmü yer almaktadır.

Bu hüküm çerçevesinde; Maliye Bakanlığına, il özel idarelerine, belediyelere ve YİKOB’lara bağlı tahsil dairelerine borçlu olanların Kanunun 2 nci maddesi hükmünden yararlanmak istemeleri hâlinde, 31 Temmuz 2018 tarihine (bu tarih dâhil) kadar borçlu bulundukları tahsil dairelerine başvurmaları gerekmektedir. Madde kapsamında yapılandırılan borçların ilk taksit ödeme süresi içinde tamamen ya da ikişer aylık dönemler hâlinde azami onsekiz eşit taksitte ödenmesi mümkün olup ilk taksit ödeme süresi 1 Ekim 2018 (30/9/2018 tarihi Pazar gününe rastladığından) tarihi mesai saati bitiminde sona ermektedir.

Kanunun 9 uncu maddesi hükmü ile azami taksit süresi 18 eşit taksit olarak belirlenmiş olmakla birlikte 6, 9 ve 12 eşit taksitte ödeme seçenekleri de bulunmaktadır.

Ayrıca, Kanunun 9 uncu maddesinin onbirinci fıkrasına göre, Kanun kapsamında yapılandırılan ve süresinde ödenen alacaklara, bu Kanunda yer alan hükümler saklı kalmak kaydıyla Kanunun yayımı tarihinden sonraki süreler için faiz, gecikme zammı, gecikme cezası gibi fer’i amme alacağı hesaplanmayacaktır.

Kanuna göre ödenecek taksitlerin ödeme süresinin son gününün resmi tatile rastlaması hâlinde süre, tatili izleyen ilk iş günü mesai saati sonuna kadar uzayacaktır.

2-  Ödeme ve Katsayı Uygulaması

7143 sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle, Kanun hükümlerine göre yapılandırılan alacak tutarının peşin veya taksitle ödenmesi imkânı getirilmiş ve taksitli ödeme seçeneğinin tercih edilmesi halinde katsayı uygulanacağı öngörülmüştür.

a) Peşin veya İlk İki Taksit Ödeme Süresi İçinde Yapılan Ödemeler ve İndirim

Kanunun 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrasında “(3) Bu Kanun hükümlerine göre hesaplanan tutarlar peşin veya taksitler hâlinde ödenebilir.

a) Hesaplanan tutarların tamamının ilk taksit ödeme süresi içerisinde peşin olarak ödenmesi hâlinde katsayı uygulanmaz ve,

1) Fer’i alacaklar yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarların (bu Kanunun 4 üncü maddesine göre fer’i alacaklar yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar ile birlikte hesaplanan gecikme faizi dâhil) %90’ının tahsilinden vazgeçilir.

2) Bu Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında olan ve bu Kanun kapsamında yapılandırılan idari para cezalarından %25 indirim yapılır.

3) Yapılandırılan alacağın sadece fer’i alacaktan ibaret olması hâlinde fer’i alacak yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutardan (bu Kanunun 7 nci maddesinin dördüncü fıkrası kapsamındaki alacaklar hariç) %50 indirim yapılır.

b) Hesaplanan tutarların tamamının ilk iki taksit ödeme süresi içinde ödenmesi hâlinde katsayı uygulanmaz ve,

1) Fer’i alacaklar yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarlar (bu Kanunun 4 üncü maddesine göre fer’i alacaklar yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar ile birlikte hesaplanan gecikme faizi dâhil) üzerinden %50 indirim yapılır.

2) Bu Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında olan ve bu Kanun kapsamında yapılandırılan idari para cezalarından %12,5 indirim yapılır.

3) Yapılandırılan alacağın sadece fer’i alacaktan ibaret olması hâlinde fer’i alacak yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutardan (bu Kanunun 7 nci maddesinin dördüncü fıkrası kapsamındaki alacaklar hariç) %25 indirim yapılır.

c) Hesaplanan tutarların taksitle ödenmek istenmesi hâlinde, ilgili maddelerde yer alan hükümler saklı kalmak şartıyla borçluların başvuru sırasında altı, dokuz, on iki veya on sekiz eşit taksitte ödeme seçeneklerinden birini tercih etmeleri şarttır. Tercih edilen taksit süresinden daha uzun bir sürede ödeme yapılamaz...” hükmü yer almaktadır.

Bu hüküm uyarınca yapılandırılan tutarların ilk taksit ödeme süresi içinde peşin olarak veya ilk iki taksit ödeme süresi içinde ödenmesi halinde yapılandırılan alacaklardan indirim yapılacaktır.

i) Peşin Ödemede İndirim

Borçlular Kanun kapsamında yapılandırdıkları borçlarını, ilk taksit ödeme süresi içinde ödemek üzere peşin ödeme seçeneğini tercih edebilirler.

Kanun kapsamında yapılandırılan tutarların tamamının ilk taksit ödeme süresi içinde peşin olarak ödenmesi hâlinde;

- Bu tutarlara katsayı uygulanmayacaktır.

- Fer’i alacaklar yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarların %90’ı ile bu Kanunun 4 üncü maddesine göre fer’i alacaklar yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar ile birlikte hesaplanan gecikme faizinin %90’ının tahsilinden vazgeçilecektir.

- Yapılandırılan alacağın Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki idari para cezalarından olması halinde bu alacaktan ayrıca %25 indirim yapılacaktır.

- Yapılandırılan alacağın sadece fer’i alacaktan ibaret olması hâlinde, fer’i alacak yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutardan (bu Kanunun 7 nci maddesinin dördüncü fıkrası kapsamındaki alacaklar hariç) %50 indirim yapılacaktır.

Söz konusu ödemenin defaten yapılması zorunlu olmayıp, ilk taksit ödeme süresi içinde farklı zamanlarda borcun tamamının ödenmesi hâlinde de bu hükümden yararlanılacaktır.

Ayrıca, yapılandırılan tutarların taksitle ödenme seçeneği tercih edilmesine rağmen ilk taksit ödeme süresi içinde peşin olarak tamamının ödenmesi durumunda da bu hükümlerden yararlanılabilecektir.

Diğer taraftan, peşin ödeme seçeneği tercih edilmek suretiyle yapılandırılan alacakların tamamının ilk taksit ödeme süresi içinde ödenmemesi halinde Kanunun 9 uncu maddesinin altıncı fıkrası hükmüne göre ilk taksit ödeme süresini izleyen ayın sonuna kadar geç ödeme zammıyla birlikte ödeme yapılarak Kanun hükümlerinden yararlanılabilecektir. Bu durumda, geç ödeme zammıyla birlikte yapılan ödeme, ilk iki taksit ödeme süresi içinde yapılmış olduğundan, bu ödemelere 9 uncu maddenin üçüncü fıkrasının (b) bendi hükmüne göre indirim uygulanacaktır.

Örnek 13- Kanunun 2 nci maddesinden yararlanmak için vergi dairesine başvuruda bulunan mükellef, peşin ödeme seçeneğini tercih etmiştir.

Vergi dairesi, Kanun kapsamında yapılandırılacak alacak aslı tutarını 108.000 TL, fer’i alacaklar yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanan tutarı ise 20.250 TL olmak üzere 128.250 TL olarak hesaplamıştır.

Mükellef, yapılandırılan borç tutarını peşin ödeme seçeneği ile ödemeyi tercih ettiğinden, ayrıca bir katsayı hesaplanmamıştır.

Mükellef tarafından, yapılandırılan borcun ilk taksit ödeme süresi içinde ödenmesi nedeniyle fer’i alacaklar yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanan tutardan %90 oranında indirim yapılacaktır. Bu durumda, mükellef Yİ-ÜFE tutarı olarak [20.250 - (20.250 x %90)=]2.025 TL, toplamda (108.000 + 2.025=)110.025 TL ödeme yapmak suretiyle Kanun hükümlerinden yararlanacaktır.

Ancak, yapılandırılan borcun mükellef tarafından 1 Ekim 2018 tarihine (bu tarih dâhil)  kadar ödenmeyip, hesaplanacak geç ödeme zammı (1.795,50 TL) ile birlikte 31 Ekim 2018 tarihine (bu tarih dâhil) kadar ödenmesi durumunda Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanan tutardan %50 oranında indirim yapılacaktır. Bu durumda, mükellef Yİ-ÜFE tutarı olarak [20.250 - (20.250 x %50)=]10.125 TL ödeyecektir.

Örnek 14- 13 numaralı örnekte yer alan mükellef Kanunun 2 nci maddesi kapsamındaki borçlarını 6 eşit taksitte ödemeyi talep etmiştir.

Mükellef, yapılandırılan alacak tutarını 6 eşit taksitte ödemeyi talep ettiğinden 128.250 TL alacak tutarı (1,045) katsayısı ile çarpılacaktır.

Bu şekilde bulunan tutar, 6’ya bölünmek suretiyle taksit tutarı bulunacaktır.

6 eşit taksit için yapılandırmaya esas tutar : 128.250 x 1,045      = 134.021,25 TL

Taksit tutarı                                                  : 134.021,25 / 6        =    22.336,88 TL’dir.

Taksitlendirmeye esas olan 134.021,25 TL’nin (134.021,25 - 128.250=)5.771,25 TL’si toplam katsayı tutarıdır.

Eylül/2018 ayında mükellef vergi dairesine başvurarak taksit tutarlarını defaten ödemek istediğini bildirmiştir. Bu durumda;

Ödenecek Tutar

Vergi Aslı                                                                                    :              108.000 TL

Yİ-ÜFE Tutarının %10’u [20.250 - (20.250 x % 90)]                    :                  2.025 TL

TOPLAM                                                                                    :              110.025 TL’dir.

Mükellef tarafından, yapılandırılan borcun ilk taksit ödeme süresi içinde ödenmesi nedeniyle ayrıca bir katsayı hesaplanmayacak ve fer’i alacaklar yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanan tutardan %90 oranında indirim yapılacaktır.

Buna göre, mükellef tarafından yapılandırılan borcun ilk taksit ödeme süresi içinde ödenmesi halinde 5.771,25 TL katsayı tutarı ile 18.225 TL Yİ-ÜFE tutarı olmak üzere toplam 23.996,25 TL daha az ödeme yapılacaktır.

Örnek 15- Mükellef 24/4/2017 vadeli 4.432 TL trafik idari para cezası borcunu Kanunun 2 nci maddesi kapsamında yapılandırmak için vergi dairesine başvurarak, borcunu 18 eşit taksitte ödemeyi talep etmiştir.

 

Faiz Hesaplanan Süre

İdari Para Cezası Tutarı (TL)

Faiz Oranı

Faiz Tutarı
(TL)

Toplam
 Yİ-ÜFE Oranı

Yİ-ÜFE Tutarı
(TL)

25/4/2017- 17/5/2018

4.432

% 65

2.880,80

% 4,55

201,66

               

Vergi dairesi yapılandırılan alacak tutarını 4.432 TL idari para cezası aslı ve       201,66 TL Yİ-ÜFE olmak üzere 4.633,66 TL olarak hesaplamıştır.

Mükellef, yapılandırılan alacak tutarını 18 eşit taksitte ödemeyi talep ettiğinden, 4.633,66 TL alacak tutarı (1,15) katsayısı ile çarpılacaktır.

Bu şekilde bulunan tutar, 18’e bölünmek suretiyle taksit tutarı hesaplanacaktır.

18 eşit taksit için yapılandırmaya esas tutar     : 4.633,66 x 1,15 = 5.328,71 TL

Taksit tutarı                                                       : 5.328,71 / 18     =     296,04 TL’dir.

Taksitlendirmeye esas olan 5.328,71 TL’nin (5.328,71 - 4.633,66 =)695,05 TL’si toplam katsayı tutarıdır.

Eylül/2018 ayında mükellef vergi dairesine başvurarak taksit tutarlarını defaten ödemek istediğini bildirmiştir. Bu durumda, idari para cezası aslı olan 4.432 TL’den %25 oranında, Yİ-ÜFE tutarından %90 oranında indirim yapılacaktır.

Ödenecek Tutar

İdari Para Cezası Aslı [4.432 - (4.432 x %25)]                      :           3.324,00 TL

Yİ-ÜFE Tutarı [201,66 - (201,66 x %90)]                             :                20,17 TL

TOPLAM                                                                               :           3.344,17 TL

Buna göre, mükellef tarafından Eylül/2018 ayında 3.344,17 TL ödenmesi durumunda herhangi bir katsayı hesaplanmayacak, 2.880,80 TL faiz ile idari para cezası aslının %25’i olan 1.108 TL ve Yİ-ÜFE tutarının %90’ı olan 181,49 TL olmak üzere toplam 4.170,29 TL’nin tahsilinden vazgeçilecektir.

ii) İlk İki Taksit Ödeme Süresi İçinde Yapılan Ödemede İndirim

Borçlular Kanun kapsamında yapılandırdıkları borçlarını, taksitler halinde ödemek üzere taksitli ödeme seçeneğini tercih edebilirler.

Kanunun 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendinde hesaplanan tutarların tamamının ilk iki taksit ödeme süresi içinde ödenmesi halinde indirim uygulamasına ilişkin hükümlere yer verilmiştir.

Buna göre, taksitle ödeme seçeneği tercih edilerek, yapılandırılan alacağa ilişkin ilk taksitin süresinde ve tam olarak ödenmiş olması şartıyla, kalan taksitlerin tamamının ikinci taksit ödeme süresi içinde ödenmesi hâlinde;

- Bu tutarlara katsayı uygulanmayacaktır.

- Fer’i alacaklar yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarların %50’si ile bu Kanunun 4 üncü maddesine göre fer’i alacaklar yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar ile birlikte hesaplanan gecikme faizinin %50’sinin tahsilinden vazgeçilecektir.

- Yapılandırılan alacağın Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki idari para cezalarından olması halinde bu alacaktan ayrıca %12,5 indirim yapılacaktır.

- Yapılandırılan alacağın sadece fer’i alacaktan ibaret olması hâlinde, fer’i alacak yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutardan (bu Kanunun 7 nci maddesinin dördüncü fıkrası kapsamındaki alacaklar hariç) %25 indirim yapılacaktır.

Bu kapsamda, ilk taksit içinde ödenen Yİ-ÜFE tutarının %50’si, katsayı tutarı ve varsa idari para cezasının %12,5’i ile yapılandırılan alacağın sadece fer’i alacaktan ibaret olması durumunda Yİ-ÜFE tutarının %25’inin red ve iade edileceği tabiidir.

Örnek 16- Kanunun 2 nci maddesinden yararlanmak için vergi dairesine başvuruda bulunan mükellef, borcunu 18 eşit taksitte ödemeyi talep etmiştir.

Vergi dairesi yapılandırılan alacak tutarı 200.000 TL vergi aslı ve 40.000 TL Yİ-ÜFE olmak üzere 240.000 TL olarak hesaplamıştır.

Mükellef, yapılandırılan alacak tutarını 18 eşit taksitte ödemeyi talep ettiğinden, 240.000 TL alacak tutarı (1,15) katsayısı ile çarpılacaktır.

Bu şekilde bulunan tutar, 18’e bölünmek suretiyle taksit tutarı hesaplanacaktır.

18 eşit taksit için yapılandırmaya esas tutar      : 240.000 x 1,15 = 276.000 TL

Taksit tutarı                                                        : 276.000 / 18     =   15.333,33 TL’dir.

Taksitlendirmeye esas olan 276.000 TL’nin (276.000 - 240.000=)36.000 TL’si toplam katsayı tutarıdır.

Mükellef, Eylül/2018 ayında ödemesi gereken taksit tutarı olan 15.333,33 TL’yi süresinde ödemiştir.

 

Kasım/2018 ayında mükellef vergi dairesine başvurarak kalan taksit tutarlarının tamamını defaten ödemek istediğini bildirmiştir.

Başvuru sırasında 18 eşit taksitte ödeme seçeneği tercih edilmiş olmakla birlikte, daha sonra ikinci taksit ödeme süresi içinde, borcun tamamı ödenmek istendiğinde, ödenecek tutar aşağıdaki şekilde bulunacaktır.

Yapılan ödemeden vergi aslına isabet eden tutar = (Vergi Aslı) X (Yapılan Ödeme Tutarı)

                                                                                        (Vergi Aslı + Yİ-ÜFE Tutarı)

formülü ile bulunacaktır. Buna göre;

200.000 x 15.333,33

Vergi aslına isabet eden tutar =                                                     = 12.777,78 TL

240.000

Yİ-ÜFE’ye isabet eden tutar = (15.333,33 - 12.777,78)            = 2.555,55 TL

Ödenecek Tutar

Vergi Aslı (200.000 - 12.777,78=)                                                        :            187.222,22 TL

Yİ-ÜFE Tutarı [(40.000 x %50)- 2.555,55=]                                        :              17.444,45 TL

TOPLAM                                                                                              :            204.666,67 TL

Mükellef tarafından, yapılandırılan borcun Kasım/2018 ayında ödenmesi nedeniyle ayrıca bir katsayı hesaplanmayacak ve fer’i alacaklar yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanan tutardan %50 oranında indirim yapılacaktır.

Buna göre,  mükellef tarafından yapılandırılan borcun Kasım/2018 ayında ödenmesi halinde 36.000 TL katsayı tutarı ve 20.000 TL Yİ-ÜFE tutarı olmak üzere toplam 56.000 TL daha az ödeme yapılacaktır.

Örnek 17- Mükellef 10/6/2017 vadeli 427 TL trafik idari para cezası borcunu Kanunun 2 nci maddesi kapsamında yapılandırmak için vergi dairesine başvurarak, borcunu 6 eşit taksitte ödemeyi talep etmiştir.

 

Faiz Hesaplanan Süre

İdari Para Cezası Tutarı (TL)

Faiz Oranı

Faiz Tutarı
(TL)

Toplam
 Yİ-ÜFE Oranı

Yİ-ÜFE Tutarı
(TL)

11/6/2017- 17/5/2018

427

%60

256,20

% 4,20

17,93

               

Vergi dairesi yapılandırılan alacak tutarını 427 TL idari para cezası aslı ve 17,93 TL Yİ-ÜFE olmak üzere 444,93 TL olarak hesaplamıştır.

Mükellef, yapılandırılan alacak tutarını 6 eşit taksitte ödemeyi talep ettiğinden,   444,93 TL alacak tutarı (1,045) katsayısı ile çarpılacaktır.

Bu şekilde bulunan tutar, 6’ya bölünmek suretiyle taksit tutarı hesaplanacaktır.

6 eşit taksit için yapılandırmaya esas tutar       : 444,93 x 1,045 = 464,95 TL

Taksit tutarı                                                       :         464,95 / 6 =   77,49 TL’dir.

Taksitlendirmeye esas olan 464,95 TL’nin (464,95 - 444,93 =)20,02 TL’si toplam katsayı tutarıdır.

Mükellef, Eylül/2018 ayında ödemesi gereken taksit tutarı olan 77,49 TL’yi süresinde ödemiştir.

 

Kasım/2018 ayında mükellef vergi dairesine başvurarak kalan taksit tutarlarını defaten ödemek istediğini bildirmiştir.

Başvuru sırasında 6 eşit taksitte ödeme seçeneği tercih edilmiş olmakla birlikte, daha sonra ikinci taksit ödeme süresi içinde, borcun tamamı ödenmek istendiğinde, ödenecek tutar aşağıdaki şekilde bulunacaktır.

Yapılan ödemeden İPC aslına isabet eden tutar = (İPC Aslı) X (Yapılan Ödeme Tutarı)

                                                                                      (İPC Aslı + Yİ-ÜFE Tutarı)

formülü ile bulunacaktır. Buna göre;

                                                               427 x 77,49

İPC aslına isabet eden tutar =                                               = 74,37 TL

                                                                  444,93

İPC tutarından yapılacak %12,5 indirim   = [427 - (427 x %12,5)]

                                                                   = 427 - 53,38

                                                                   = 373,62 TL

Ödenecek Tutar

İPC Aslı  (373,62– 74,37=)                                                         :           299,25 TL

Yİ-ÜFE Tutarı [(17,93 x %50)- 3,12=]                                      :                5,85 TL

TOPLAM                                                                                   :           305,10 TL

Buna göre, mükellef tarafından Kasım/2018 ayında 305,10 TL ödenmesi durumunda herhangi bir katsayı hesaplanmayacak, 256,20 TL faiz ile idari para cezası aslının %12,5’i olan 53,38 TL ve Yİ-ÜFE tutarının %50’si olan 8,96 TL olmak üzere toplam 318,54 TL’nin tahsilinden vazgeçilecektir.

b) Taksitli Ödeme ve Katsayı Uygulaması

7143 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (ç) bendinde ç) Hesaplanan tutarların taksitle yapılacak ödemelerinde ilgili maddelere göre belirlenen tutar;

1) Altı eşit taksit için (1,045),

2) Dokuz eşit taksit için (1,083),

3) On iki eşit taksit için (1,105),

4) On sekiz eşit taksit için (1,15),

katsayısı ile çarpılır ve bulunan tutar taksit sayısına bölünmek suretiyle ikişer aylık dönemler hâlinde ödenecek taksit tutarı hesaplanır. Bu Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan borçlulara tercih ettikleri taksit süresine uygun ödeme planı verilir. Ancak, tercih edilen süreden daha kısa sürede ödeme yapılması hâlinde ödenecek tutar ilgili katsayıya göre düzeltilir.” hükmü yer almaktadır.

Bu hükme göre, kanun kapsamında yapılandırılmış olan alacakların taksitli ödenme seçeneği tercih edilerek taksitler halinde ödenmek istenmesi durumunda, bu tutarlara ayrıca katsayı uygulanması gerekmektedir.

i) Borçlular tarafından, ilgili maddelerde yer alan hükümler saklı kalmak kaydıyla başvuru sırasında; 6, 9, 12 veya 18 eşit taksitte ödeme seçeneklerinden biri tercih edilecektir. Borçlu tarafından taksit sayısına ilişkin bir tercihte bulunulmaması hâlinde, idarece Kanunda öngörülen en uzun taksit sayısı olan 18 taksite ilişkin ödeme planı verilecektir.

7143 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan açık hüküm sebebiyle borçlular tercih ettikleri taksit süresinden daha uzun bir sürede ödeme yapamayacaktır.

ii) Taksitle yapılacak ödemeler için Kanunun öngördüğü ilgili katsayı, yapılandırılan alacak tutarı ile çarpılacak ve bulunacak tutar borçlu tarafından seçilen taksit sayısına bölünerek ikişer aylık dönemler hâlinde ödenecek taksit tutarı bulunacaktır.

Örneğin; borçlu tarafından Kanun kapsamında yapılandırılan alacağın 6 eşit taksitte ödenmesi yönünde tercih kullanıldığı takdirde yapılandırılan alacak tutarı 6 eşit taksit için öngörülen (1,045) katsayısı ile çarpılacak ve bulunan tutar taksit sayısı olan 6 sayısına bölünecektir. Aynı şekilde borçlunun 18 eşit taksiti seçmesi hâlinde, taksitle ödenecek alacak tutarı (1,15) katsayısı kullanılarak tespit edilecektir.

iii) 7143 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (ç) bendi ile borçlulara seçtikleri taksit süresinden daha kısa sürede ödeme yapma imkânı verilmekte ve daha kısa sürede yapılan ödemelerde madde hükmüne göre hesaplanan katsayının düzeltilmesi öngörülmektedir.

Örneğin; borçlu tarafından Kanun kapsamında yapılandırılan alacak tutarının 18 eşit taksitte ödenmesi yönünde tercih kullanıldığı hâlde borcun 6 eşit taksit için öngörülen sürede tamamen ödenmesi hâlinde, (1,15) katsayısı esas alınarak hesaplanan tutar, 6 eşit taksit için öngörülen (1,045) katsayısına göre düzeltilecektir.

Kanunda genel olarak 6, 9, 12 ve 18 eşit taksit süresi olmak üzere dört ayrı taksit süresi ve bu süreler için dört farklı katsayı belirlenmiştir. Erken yapılan ödemeler nedeniyle katsayı düzeltmesinin yapılabilmesi için borçlu tarafından seçilen taksit süresine uygulanacak katsayı ile alacağın tamamının ödendiği tarihin denk geldiği taksit süresi için belirlenmiş katsayının birbirinden farklı olması gerekmektedir.

Örnek 18- Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere vergi dairesine başvuruda bulunan mükellef borcunu 12 eşit taksitte ödemeyi talep etmiştir.

   Vergi dairesi Kanun kapsamında yapılandırılacak alacak tutarını 72.000 TL olarak hesaplamıştır.

   Mükellef, yapılandırılan alacak tutarını 12 eşit taksitte ödemeyi talep ettiğinden, 72.000 TL alacak tutarı (1,105) katsayısı ile çarpılacaktır.

Bu şekilde bulunan tutar, 12’e bölünmek suretiyle taksit tutarı hesaplanacaktır.

12 eşit taksit için yapılandırmaya esas tutar    : 72.000 x 1,105 =  79.560 TL

Taksit tutarı                                                      : 79.560 / 12        =    6.630 TL’dir.

Taksitlendirmeye esas olan 79.560 TL’nin (79.560 - 72.000=)7.560 TL’si toplam katsayı tutarıdır.

Mükellef, Eylül/2018, Kasım/2018, Ocak/2019, Mart/2019, Mayıs/2019 aylarında ödemesi gereken taksit tutarları toplamı olan (6.630x5=)33.150 TL’yi süresinde ödemiştir.

 Temmuz/2019 ayında mükellef vergi dairesine başvurarak kalan taksit tutarlarının tamamını defaten ödemek istediğini bildirmiştir.

Başvuru sırasında 12 eşit taksitte ödeme seçeneği tercih edilmiş olmakla birlikte, daha sonra 6 eşit taksit ödeme seçeneğinin ödeme süresi içinde, borcun tamamı ödenmek istendiğinden, öncelikle yapılandırılan alacak tutarına (1.105) katsayısı yerine 6 eşit taksit için öngörülmüş olan (1,045) katsayısı uygulanarak taksitle ödenecek alacak tutarının yeniden hesaplanması gerekmektedir.

Yapılan hesaplamaya göre, (1,045) katsayısı esas alınarak ödenmesi gereken tutardan daha önce ödenen taksit tutarları çıkartılacak ve tahsil edilmesi gereken tutar bulunacaktır.

6 eşit taksit için yapılandırmaya esas tutar        : 72.000 x 1,045          = 75.240 TL

Ödenen toplam taksit tutarı                               :   6.630  x 5                 = 33.150 TL

Tahsil edilecek toplam tutar                              : 75.240 - 33.150         = 42.090 TL

   Bu durumda, mükellefin 7143 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılan 72.000 TL borcu için (75.240 - 72.000=)3.240 TL katsayı tutarı tahsil edilecektir.

Yapılacak erken ödeme mükellefe (7.560 - 3.240=)4.320 TL daha az ödeme imkanı sağlayacaktır.

Örnek 19- Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere vergi dairesine başvuruda bulunan mükellef, borcunu 18 eşit taksitte ödemeyi talep etmiştir. 

                                                              

   Vergi dairesi Kanun kapsamında yapılandırılan alacak tutarını 27.000 TL olarak hesaplamıştır.

Mükellef, yapılandırılan alacak tutarını 18 eşit taksitte ödemeyi talep ettiğinden, 27.000 TL alacak tutarı (1,15) katsayısı ile çarpılacaktır.

Bu şekilde bulunan tutar, 18’e bölünmek suretiyle taksit tutarı hesaplanacaktır.

 

18 eşit taksit için taksitlendirmeye esas tutar

:

27.000 x 1,15   = 31.050 TL

Taksit tutarı                         

:

31.050 / 18       =   1.725 TL’dir.

 

Taksitlendirmeye esas olan 31.050 TL’nin (31.050 - 27.000=)4.050 TL’si toplam katsayı tutarıdır.

Mükellef, ilk 12 taksiti süresinde ödemiştir. Bu sürede yapılan toplam tahsilat (1.725 x 12=)20.700 TL’dir.

Eylül/2020 ayında mükellef vergi dairesine başvurarak kalan taksit tutarlarını defaten ödemek istediğini bildirmiştir.

Mükellef tarafından borcun tamamı 18 eşit taksit için öngörülmüş ödeme süresi (Eylül/2018 ila Temmuz/2021) içinde erken ödenmiş olmakla birlikte, ödemenin yapıldığı Eylül/2020 ayı Kanunda belirlenen ve farklı katsayı uygulanmasını gerektiren 12 eşit taksit için öngörülmüş süreden (Eylül/2018 ila Temmuz/2020) sonraya rastlamaktadır.

Kanunda 12 eşit taksit ila 18 eşit taksit arasındaki süreler için farklı bir katsayı belirlenmemiştir. Bu nedenle, mükellefçe yapılan ödemeye 18 eşit taksit için belirlenmiş katsayı dışında bir katsayı uygulanması imkânı bulunmamaktadır. Dolayısıyla, Eylül/2020 ayında mükellefin kalan altı taksit tutarını defaten ödemesi hâlinde herhangi bir katsayı düzeltmesi yapılmayacaktır. 

c) 7143 sayılı Kanun kapsamında ödenecek tutarlar, vergi dairelerine, anlaşmalı bankalara ödenebileceği gibi, anlaşmalı bankaların banka kartı ve kredi kartı kullanılmak suretiyle de ödenebilecektir.

3- Kredi kartı ile ödeme

7143 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin dördüncü fıkrasında “(4) Maliye Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumuna bağlı tahsil dairelerine bu Kanun kapsamında ödenecek olan alacakların 6183 sayılı Kanunun 41 inci maddesine göre kredi kartı kullanılmak suretiyle ödenmesi uygun görüldüğü takdirde, ödemeye aracılık yapan bankalarca, kart kullanıcılarına kredi kartı işlemine konu borç tutarının, taksitler hâlinde yansıtılması ve taksit ödeme aylarında hesaplarına borç kaydedilmesi koşuluyla, bu ödemeler için ödeme tarihi olarak kredi kartının kullanıldığı gün esas alınır ve borçluya tahsilatın yapıldığını gösteren makbuz verilir. Bu şekilde tahsil edilen tutarların bankalarca Hazine veya Sosyal Güvenlik Kurumu hesaplarına aktarılmasına ilişkin 6183 sayılı Kanunun 41 inci maddesinde belirlenen süre, taksit aylarının son gününü izleyen günden itibaren hesaplanır. Taksitlerin kredi kartı kullanılmak suretiyle ödenmesi bu madde hükmüne göre katsayı uygulanmasına engel teşkil etmez.” hükmü yer almaktadır.

Bu hüküm, 7143 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılan alacak tutarının kredi kartı kullanılmak suretiyle de ödenmesine imkân vermektedir. Madde hükmüne göre kredi kartı kullanılarak ödeme yapılabilmesi için aracılık yapan bankalarla anlaşma yapılması gerekmektedir.

Bu Tebliğin yayımı tarihi itibarıyla Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine ödenecek alacakların tahsilatı amacıyla ödemeye aracılık yapacak bankalarla gerekli anlaşma sağlanmış olup, kredi kartı kullanılmak suretiyle yapılacak ödemeler Gelir İdaresi Başkanlığının internet sitesi (www.gib.gov.tr) üzerinden yapılabilecektir. Ancak, bankaların uygulama geliştirmeleri hâlinde, internet siteleri veya şubeleri üzerinden de kredi kartıyla tahsilat işlemleri yapılması mümkündür.

Kredi kartı ile yapılacak ödemeler, tüm taksitlerin veya bir ya da birden fazla taksitin defaten ödenmesi ya da bir veya birden fazla taksitin ilgili taksit aylarına yansıtılmak suretiyle ödenmesi şeklinde yapılabilecektir.

Borçluların kredi kartına taksit şeklinde ödeme yapmak istemeleri hâlinde, 7143 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılan alacak tutarı banka tarafından borçlunun hesaplarına Kanunun öngördüğü taksit aylarında yansıtılacaktır. Bununla birlikte, borçlu tarafından yapılan ödeme tutarını gösterir alındı, kredi kartı ile ödeme işleminin yapıldığı tarih itibarıyla verilecek ve borç ödenmiş kabul edilecektir.

7143 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin dördüncü fıkrası gereğince kredi kartı kullanılmak ve borçlunun bankadaki kredi hesaplarına taksit aylarında borç olarak yansıtılmak suretiyle yapılan ödemeler ilgili taksit ayının son gününü izleyen günden itibaren 6183 sayılı Kanunun 41 inci maddesinde belirlenen sürede Hazine hesaplarına aktarılacaktır.

Örneğin, borçlu tarafından Kanun kapsamında taksitlendirilmiş alacağın ilk iki taksit tutarının kredi kartı ile aynı gün ödendiği varsayıldığında, banka tarafından taksitler ilgili taksit ayları olan Eylül/2018 ve Kasım/2018 aylarında borçlunun hesap ekstrelerine yansıtılacak ve bu suretle yapılan tahsilat tutarları taksit aylarının son gününü izleyen 20 gün içinde Hazine hesaplarına aktarılacaktır.

Kredi kartıyla yapılan taksitli ödemenin Kanunun öngördüğü taksitli ödeme şekli olduğu dikkate alındığında, bu şekilde yapılan ödemelerde de katsayı uygulanacaktır.

4- Mahsuben ödeme

7143 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin beşinci fıkrasında, Kanun hükümlerinden yararlanarak borçlarını yapılandıran mükelleflerin vergi dairelerinden olan alacaklarıyla yapılandırılan borçlarını ne şekilde ödeyebilecekleri hususu düzenlenmiştir.

Madde hükmüne göre, Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerine ödenmesi gereken amme alacaklarına uygulanmak üzere, Kanun hükümlerinden yararlanmak için başvuruda bulunan ve ödenecek tutarları ilgili vergi mevzuatı gereği iade alacağından kendi borçlarına mahsuben ödemek isteyen borçluların, bu taleplerinin yerine getirilebilmesi için başvuru ve/veya taksit süresi içinde ilgili mevzuatın öngördüğü bilgi ve belgeleri tam ve eksiksiz olarak ibraz etmeleri şarttır. Belgelere ek olarak mahsuben iadenin gerçekleştirilebilmesi için teminat, yeminli mali müşavir raporu veya vergi inceleme raporu da aranan durumlarda, bunların da aynı süre içinde vergi dairesine intikal etmiş olması gerekmektedir. Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendine ilişkin olarak Tebliğin (V/C-5-b ve f) bölümünde yapılan açıklamalar saklıdır.

Bu takdirde, ilgili mevzuatın borçlunun mahsup talebine esas aldığı tarih itibarıyla bu Kanuna göre ödenecek tutara mahsup işlemleri yapılacaktır. Mahsup talebine konu tutardan daha az tutarda mahsubun yapılması hâlinde, mahsuben ödeme suretiyle tahsil edilemeyen taksit tutarının bir ay içinde ödenmesi hususunda bildirimde bulunulması gerekmektedir.

Bir aylık süre içinde eksik ödenen taksit tutarının, ödenmesi gerektiği tarihten ödendiği tarihe kadar gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi hâlinde eksik ödenen tutar için bu Kanun hükümleri ihlal edilmiş sayılmayacaktır. 

Mükelleflerin bu hükümden yararlanmaları için başvurularını bu Tebliğe ekli (Ek:2/E) dilekçe ile yapmaları gerekmektedir.

Diğer taraftan, mükellefin mahsup talebi üzerine mahsup işlemleri yapıldıktan sonra, fazla veya yersiz mahsup yapıldığının tespiti hâlinde, haksız alınan iade tutarı için vergi mevzuatı gereği gerekli tarhiyatın yapılacağı tabiidir. Bu durumda, Kanun kapsamında mahsup yoluyla yapılmış olan tahsilatlar için herhangi bir düzeltme işlemi yapılmayacaktır.

Ç- MADDE HÜKMÜNDEN YARARLANMANIN DİĞER ŞARTLARI

1- Taksit Ödeme Süresince Mükelleflerin Beyanı Üzerine Tahakkuk Edecek Vergilerin Zamanında Ödenmesi

7143 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrasında (9) Maliye Bakanlığına bağlı tahsil daireleri tarafından takip edilmekte olan amme alacaklarından yıllık gelir veya kurumlar vergileri, gelir (stopaj) vergisi, kurumlar (stopaj) vergisi, katma değer vergisi ve özel tüketim vergisi için bu madde ile 2 nci madde hükmünden yararlanmak üzere başvuruda bulunan mükellefler, taksit ödeme süresince bu vergi türleri ile ilgili verilen beyannameler üzerine tahakkuk eden bu vergileri çok zor durum olmaksızın her bir vergi türü itibarıyla bir takvim yılında ikiden fazla vadesinde ödememeleri ya da eksik ödemeleri hâlinde belirtilen madde hükümlerine göre yapılandırılan borçlarına ilişkin kalan taksitlerini ödeme haklarını kaybederler. hükmü yer almaktadır.

Buna göre, Kanunun 2 nci maddesi hükmünden yararlanmak üzere yıllık gelir veya kurumlar vergileri, gelir (stopaj) vergisi, kurumlar (stopaj) vergisi, katma değer vergisi ve özel tüketim vergisi için başvuruda bulunan mükelleflerin maddede öngörülen diğer şartların yanı sıra; maddede belirtilen vergi türlerinden, taksit ödeme süresince beyan üzerine ilk taksit ödeme süresinin başlangıç tarihinden mükellef tarafından seçilen son taksit ödeme süresinin sonuna kadar, erken ödeme hâlinde borcun tamamen ödendiği tarihe kadar, tahakkuk edenleri vadesinde ödemeleri şarttır.

Dolayısıyla bu hüküm, Kanunun 2 nci maddesine göre ödenecek taksitlerin süresinde ödenmemesi hâlinde uygulanacak hükümler ile ilişkili olmayıp, taksit ödeme süresince mükelleflerin beyanı üzerine tahakkuk edecek vergilerin zamanında ödenmesi ile ilgilidir.

Örneğin, gelir vergisi mükellefi olan bir borçlu, Kanunun 2 nci maddesinden bu vergi türü için 18 eşit taksitte ödeme seçeneği ile yararlanması durumunda, ilk taksit ödeme süresinin başladığı 1/8/2018 tarihinden 18 eşit taksitin sona erdiği 31/7/2021 tarihine kadar beyanı üzerine tahakkuk eden, gelir vergisini, katma değer vergisini, gelir (stopaj) vergisini ve mükellefiyeti bulunması hâlinde özel tüketim vergisini ödemesi gerekmektedir. Ancak, bu vergilerle birlikte tahakkuk eden damga vergisinin vadesinde ödenmemesi hâlinde yapılandırma ihlal edilmiş sayılmayacaktır.

Taksit ödeme süresince beyan üzerine tahakkuk eden vergilerin vadesinde ödenmesi şartı, bir takvim yılında her bir vergi türü için en fazla iki defa ihlal edilebilecektir. Böyle bir durumda borçlular Kanun hükümlerinden yararlanma haklarını kaybetmeyecektir.

Ancak, bir vergi türünün bir takvim yılında ikiden fazla vadesinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde mükellefler üçüncü ihlale konu verginin vadesinin rastladığı ayın sonuna kadar (bu tarih dâhil) ödedikleri taksitler için Kanun hükmünden yararlanacak bu tarihten sonra ise Kanun kapsamında ödeme haklarını kaybedeceklerdir.

Diğer taraftan, mükelleflerin çok zor durumda bulunmaları nedeniyle borçlarını vadesinde ödeyememeleri hali Kanunun ihlal nedeni sayılmamıştır.

Çok zor durum hali, 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesinde geçen “çok zor durum” halini ifade etmektedir.

Buna göre, 6183 sayılı Kanuna göre vadesinde ya da vadesinden önce yapılan müracaatlara istinaden borçları tecil edilen mükelleflerin çok zor durumda bulundukları kabul edilecektir. Tecil talebi çok zor durum hali dışındaki nedenlerle (Örneğin, özel tüketim vergisi gibi taksitlendirilmesi uygun görülmeyen vergiler veya diğer nedenler) uygun görülmeyen mükellefler için tecil yapılmamakla birlikte, çok zor durum halinin varlığı tespit edilmişse madde hükmü ihlal edilmiş sayılmayacaktır.

2- Taksit Tutarının %10’unu Aşmamak Şartıyla 10 Türk Lirasına (Bu Tutar Dâhil) Kadar Yapılmış Eksik Ödemeler

7143 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin yedinci fıkrasında (7) Bu Kanunun 3 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrası ve 8 inci maddesinin altıncı fıkrasında, vadesinde ödenmesi öngörülen alacakların veya taksit tutarının %10’unu aşmamak şartıyla 10 Türk lirasına (bu tutar dâhil) kadar yapılmış eksik ödemeler için bu Kanun hükümleri ihlal edilmiş sayılmaz. hükmü yer almaktadır.

Bu hükme göre, Kanun kapsamında ödenecek taksitler ile taksit ödeme süresince beyan üzerine tahakkuk eden ve Kanunun 3 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrasında belirtilen vergilerin (her bir vergi türü itibarıyla) vadesinde yapılan ödemelerinde 10 TL’ye kadar eksik ödemeler ihlal sebebi sayılmayacaktır. Bununla birlikte, tahakkuk eden alacağın %10’u 10 TL’nin altında ise yüzde %10 tutarına isabet eden tutar kadar eksik ödeme hali ihlal sebebi sayılmamıştır. Ancak, bu tutarları aşan eksik ödemelerin ihlal sebebi olarak değerlendirileceği tabiidir.

Örneğin, Kanun hükmünden kurumlar vergisi için yararlanmış bir mükellefin Ekim/2018 dönemine ilişkin beyanı üzerine tahakkuk eden gelir (stopaj) vergisi 4.810 TL olmasına rağmen bankaya 4.800 TL olarak ödeme yapılmıştır. Eksik ödenen tutar 10 TL’yi aşmadığından Kanun hükümleri ihlal edilmiş sayılmayacaktır. Diğer taraftan, tahakkuk eden verginin %10’u olan (4.810 x %10=)481 TL ise 10 TL’den daha fazla olduğundan tutarın oranla mukayese edilmesine gerek olmadığı tabiidir.

3- Dava Açılmaması, Açılmış Davalardan Vazgeçilmesi

7143 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin onuncu fıkrasında, bu madde hükmünden yararlanmak isteyen borçluların maddede belirtilen şartların yanı sıra dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamalarının şart olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle, madde hükmünden yararlanmak isteyen borçluların bu yöndeki iradelerini başvuruları sırasında belirtmeleri gerekmektedir.

Tüzel kişiler ya da tüzel kişiliği haiz olmayan teşekküller tarafından açılan davalardan vazgeçme yetkisi, bunların kanuni temsilcilerinde bulunduğundan, maddeden yararlanma başvuruları kanuni temsilcileri tarafından yapılacaktır. Aynı şekilde, iflas idaresi tarafından açılan ya da ihtilafı devam ettirilen davalardan da iflas idaresince vazgeçilmesi gerekecektir. Kanuni temsilcilerin bu başvuruları sırasında dilekçelerine temsilci sıfatlarını gösteren belgeyi eklemeleri icap etmektedir.

Kanunun 9 uncu maddesinin onüçüncü fıkrasının (b) bendi gereğince, davadan vazgeçme dilekçeleri ilgili tahsil dairelerine verilecek ve bu dilekçelerin tahsil dairelerine verildiği tarih, ilgili yargı merciine verildiği tarih sayılarak dilekçeler ilgili yargı merciine gönderilecektir. Bu nedenle, tahsil dairelerince alınan dilekçenin bir örneğinin derhal davanın bulunduğu yargı merciine gönderilmesi gerekmektedir.

Kanunun 2 nci maddesinden yararlanmak için elektronik ortamda başvuruda bulunan borçluların, devam eden ihtilaflardan vazgeçtiklerini gösterir ıslak imzalı dilekçelerini başvuru süresi içinde ilgili tahsil dairesine vermeleri gerekmektedir.

Mükelleflerce Kanun hükümlerinden yararlanılmak üzere davadan vazgeçilmesi hâlinde idarece de ihtilaflar sürdürülmeyecektir.

4- Kanunun Yayımı Tarihinden Sonra Tebliğ Edilen Yargı Kararları ile Yargılama Giderleri

7143 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin onüçüncü fıkrasının (c) bendi gereğince, Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan ve açtıkları davalardan vazgeçen borçluların bu ihtilaflarıyla ilgili olarak  karar tarihine bakılmaksızın  Kanunun yayımı tarihinden sonra tebliğ edilen yargı kararları uyarınca işlem yapılmayacaktır.

Ayrıca, Kanunun 9 uncu maddesinin onüçüncü fıkrasının (ç) bendine göre, Kanun hükümlerinden yararlanılmak üzere vazgeçilen davalarda verilen kararlarla hükmedilmiş yargılama giderleri ve avukatlık ücreti ile fer’ilerinin bulunması hâlinde bu tutarlar karşılıklı olarak talep edilmeyecek, bu alacaklar için icra takibi yapılamayacak ve vazgeçme tarihinden önce ödenmiş olan yargılama giderleri ve avukatlık ücretleri geri alınmayacaktır.  

D- DİĞER HUSUSLAR

1- Tüzel kişiler ya da tüzel kişiliği haiz olmayan teşekküller için madde hükümlerinden yararlanma başvuruları bunların kanuni temsilcileri tarafından yapılacaktır.

2- 7143 sayılı Kanunun kesinleşmiş alacaklara ilişkin hükümlerinden, 213 ve 6183 sayılı Kanunlar ile diğer kanunlarda yer alan sorumluluk düzenlemeleri nedeniyle mirasçılar, kefiller, şirket ortakları ve kanuni temsilciler gibi amme borçlusu sayılan kişiler sorumlu oldukları tutar dikkate alınarak yararlanabileceklerdir.

1/6/1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Müşavirlik Kanunu uyarınca mükellefle birlikte borcun ödenmesinden müştereken ve müteselsilen sorumluluğu bulunanların da bu madde hükmünden yararlanmaları mümkündür.

Asıl amme borçlusu ile birlikte borcun ödenmesinden birden fazla kişinin sorumlu olması hâlinde bu kişilerce Kanun hükümlerinden farklı taksit seçenekleri seçilmek suretiyle yararlanılması mümkün bulunmaktadır.

3- Adi ve kollektif şirketlerde ortak olanlar şirketin borçlarının tamamı üzerinden müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarından, bu ortaklar da sorumlu oldukları bu borçlar için madde hükmünden yararlanabileceklerdir.

4- 7143 sayılı Kanunun yayımlandığı 18/5/2018 tarihi itibarıyla haklarında 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre iflasın açılmasına karar verilen gerçek ve tüzel kişilerin Kanun hükümlerinden yararlanabilmeleri için iflas işlemlerini yürüten iflas idaresinin ilgili vergi dairesine yazılı olarak müracaat etmesi zorunludur. Ancak, iflas idaresi tarafından verilen yetki belgesine istinaden müracaatta bulunulabilmesi mümkündür.

Bununla birlikte, iflas hâlindeki tüzel kişiliklerin ortaklarının ve kanuni temsilcilerinin 213 sayılı Kanun ve 6183 sayılı Kanun uyarınca sorumlu oldukları borçlar için madde hükümlerinden yararlanabilmeleri mümkün bulunmaktadır.

Ancak, iflas hâlinde bulunan mükelleflerden aranılan kamu alacaklarına ilişkin olarak Kanundan yararlanmak için başvuru süresi içinde herhangi bir başvuru bulunmaması ve bu alacakların 31/7/2018 tarihinden sonra iflas masasına kaydedilmiş olması hâlinde, alacaklar Kanunun kapsadığı dönemlere ait olsa dahi 7143 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanılamayacaktır.

2004 sayılı Kanun kapsamında haklarında iflas ertelemesi kararı bulunan şirketler ve kooperatifler 7143 sayılı Kanuna göre yapacakları başvurularını haklarında verilmiş mahkeme kararı dikkate alınarak temsile yetkili kişiler vasıtasıyla yapacaklardır.

Aynı şekilde, 2004 sayılı Kanun kapsamında konkordato kararı verilmiş ve kayyım atanmış borçlular da, 7143 sayılı Kanuna göre yapacakları başvurularını haklarında verilmiş mahkeme kararı dikkate alınarak temsile yetkili kişiler vasıtasıyla yapacaklardır.

5- 7143 sayılı Kanunun yayımı tarihinden önce, vergi mevzuatında yer alan düzenlemeler nedeniyle mahsuben iade talebi bulunan mükellefler diledikleri takdirde mahsup talep ettikleri borçları için Kanun hükümlerinden yararlanabilecektir. Bu takdirde, mahsuben iade talebinden vazgeçtiklerini bağlı bulundukları vergi dairesine, birden fazla vergi dairesine mahsup talepli borçları olması hâlinde, her birine ayrı ayrı Kanundan yararlanmak için belirlenen başvuru süresi içinde ekte bir örneği yer alan (Ek:2/F) dilekçeyle bildirmeleri gerekmektedir.

Mükellefin kendi borcu dışında, ilgili mevzuat uyarınca üçüncü şahısların borçlarına mahsup talebi olması hâlinde ise mahsup talebinden vazgeçebilmesi için borcuna mahsup istenen üçüncü şahsın da bu konuya yönelik irade beyanı aranılacaktır. Bu takdirde, mükellefin üçüncü şahıs lehine yaptığı mahsup talebi hükümsüz kalacaktır. Lehine mahsup talep edilen üçüncü şahsın ise mükellefin irade beyanı olmadan Kanundan yararlanmak üzere başvuruda bulunabileceği tabiidir.

Bununla birlikte, mahsup talebinden vazgeçen mükelleflerin, mahsup talebine konu iade alacaklarını 7143 sayılı Kanun kapsamındaki taksitlerine Kanunun 9 uncu maddesinin beşinci fıkrası hükmüne göre veya Kanun kapsamında yapılandırılmayan vergi borçlarına ilgili mevzuat uyarınca mahsubunu talep etmeleri mümkündür. Bu durumda, mahsuba esas alınacak tarih, Kanunun yayımı tarihinden sonra yaptıkları başvuru esas alınarak belirlenecektir.

Diğer taraftan, ilgili vergi mevzuatından doğan iade alacağının vergi borcuna mahsubunu talep eden ve vergi borcunu 7143 sayılı Kanuna göre ödemek üzere bu mahsup talebinden vazgeçen mükelleflere iade alacaklarının, mahsubundan vazgeçilen borcun söz konusu Kanun kapsamında yapılandırılmasından sonra hesaplanan taksit tutarları toplamını aşan kısmı, ilgili mevzuat hükümleri ve 6183 sayılı Kanunun 23 üncü maddesi ile 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 88 inci maddesinin onaltıncı fıkrası göz önünde bulundurularak nakden iade edilebilecektir.

6- 7143 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin onikinci fıkrasında, Kanuna göre ödenecek alacaklarla ilgili olarak tatbik edilen hacizlerin yapılan ödemeler nispetinde kaldırılacağı ve buna isabet eden teminatların iade edileceği hükme bağlanmıştır.

Buna göre, Kanun kapsamındaki borçlarını ödemek üzere başvuran ve borçlarına karşılık ödemede bulunan mükelleflerin mal varlığına tatbik edilen hacizler, bu malların bölünebilir nitelikte olması ve haczin devam edeceği malların, ödenmemiş taksitlerin yapılandırma öncesi tutarını karşılayacak değerde olması şartıyla ödemeler nispetinde kaldırılacaktır.

Bu hüküm çerçevesinde, borçları Kanun hükmüne göre taksitlendirilen mükelleflerin teminat değişikliği talepleri de değerlendirilebilecektir.

Diğer taraftan, bu Kanun kapsamında yapılandırılan borçlar muaccel olmaktan çıktığından, bu borçlarla ilgili olarak 6183 sayılı Kanun kapsamında takip işlemi yapılmamaktadır. Ancak, Kanunun 9 uncu maddesinin onikinci fıkrası hükmüne göre, bu Kanun kapsamında ödenecek alacaklar nedeniyle tatbik edilen hacizlere konu mallar, borçlunun talebi hâlinde 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre alacaklı tahsil dairesince satılabilecektir. Satış sonucunda elde edilecek tutarın, ilgili mevzuata göre öncelikli alacakların mahsubundan sonra yapılandırmaya konu borçlara mahsup edilmesi icap etmektedir.

Aynı fıkra gereğince, borçlu tarafından hacizli malların satılmasının talep edilmiş olması, alacaklı tahsil dairesince söz konusu malların satışa çıkarılamaması ya da satışa çıkarıldığı hâlde satılamaması durumunda, borçluya Kanun kapsamında ödenmesi gereken taksitleri süresinde ödememe hakkı vermemektedir. 

7- Borçlu tarafından Kanun kapsamında yapılan ödemelerin kredi kartı kullanılmak suretiyle yapılması durumunda borç kredi kartı ile ödeme işleminin gerçekleştiği anda ödenmiş olacağından, bu şekilde yapılmış olan ödemeler yönünden de varsa ödenen alacaklara ilişkin tatbik edilmiş hacizler ödeme nispetinde kaldırılacak ve alınmış teminatlar iade edilecektir.

Kredi kartıyla son taksiti de içerecek şekilde ödeme yapılması hâlinde;

- Kredi kartıyla yapılan ödemelerin ilişkin olduğu motorlu taşıtların satış ve devrine ait ilişik kesme belgesi verilebilecektir.

- Kredi kartı ile yapılan ödeme tarihinden itibaren Kanunun 3 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrasında yer alan taksit ödeme süresince beyan üzerine tahakkuk eden vergilerin vadesinde ödenme şartı aranılmayacaktır.

8- 7143 sayılı Kanuna göre başvuruda bulunan ve borçları Kanuna göre taksitlendirilen mükellefler tarafından, borcu olup olmadığına dair yazı istenilmesi hâlinde Kanun hükümleri ihlal edilmediği sürece bu borçları için vadesi geçmiş borcun bulunmadığına dair yazı verilecektir.

9- 7143 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (d) bendinde, il özel idareleri ve bunlara bağlı kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşlar ile Spor Genel Müdürlüğü, Türkiye Futbol Federasyonu ve bağımsız spor federasyonlarına tescil edilmiş olan ve Türkiye’de sportif alanda faaliyette bulunan spor kulüplerine, Kanun kapsamında yapılandırılan alacak tutarlarını ikişer aylık dönemler hâlinde azami 36 eşit taksitte ödenmesi imkânı verilmiştir.

Spor kulüplerinin bu imkândan yararlanabilmeleri için başvuru sırasında Spor Genel Müdürlüğü, Türkiye Futbol Federasyonu ve bağımsız spor federasyonlarına tescil edilmiş spor kulübü olduklarını belirten belgeyi ibraz etmeleri gerekmektedir. Bu kulüplerin dernek veya şirket şeklinde örgütlenmiş olması madde ile verilen imkândan yararlanmalarına engel teşkil etmemektedir. Spor kulüplerinden aranılan amme alacaklarıyla ilgili olarak ikincil sorumluluğu bulunan kişiler de bu hükümden yararlanabilecektir. 

7143 sayılı Kanun hükmüne göre bu kuruluşların kendilerine verilen imkânı kullanarak ödeme yapmak istemeleri hâlinde, yapılandırılan alacak tutarına; yirmidört eşit taksit için (1,194), otuz eşit taksit için (1,238), otuzaltı eşit taksit için (1,318) katsayısı uygulanacaktır. Katsayı uygulaması bu Tebliğin (II/C-2-b) bölümüne göre yapılacaktır.

Diğer taraftan, il özel idareleri ve bunlara bağlı kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşlar dışında il özel idarelerine ait tüzel kişiler ise Kanunun tanıdığı azami 36 eşit taksit imkânından yararlanamayacaklardır.

10- 7143 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (e) bendi ile belediyeler ve bunlara bağlı kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşların bu Kanun kapsamında yapılandırdıkları borçlarına ilişkin taksit tutarları, belediyelerin genel bütçe vergi gelirleri tahsilat toplamı üzerinden ayrılan paylarından, 2/7/2008 tarihli ve 5779 sayılı İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanunun 7 nci maddesinin dördüncü fıkrasındaki %40 oranı dikkate alınmaksızın aylık dönemler hâlinde azami yüz kırk dört eşit taksitte tahsil edilecektir. Bu kapsamda, kesinti tutarı her hal ve takdirde bu idareler adına genel bütçe vergi gelirleri tahsilat toplamı üzerinden ayrılan payların aylık tutarının %50’sini aşamayacaktır.

7143 sayılı Kanun hükmüne göre bu kuruluşların kendilerine verilen imkânı kullanarak ödeme yapmak istemeleri hâlinde, yapılandırılan alacak tutarına;

- altı eşit taksit için (1,032),

- dokuz eşit taksit için (1,053),

- oniki eşit taksit için (1,064),

- onsekiz eşit taksit için (1,086), 

- yirmidört eşit taksit için (1,109),

- otuzaltı eşit taksit için (1,19),

- kırksekiz eşit taksit için (1,247),

- altmış eşit taksit için (1,304),

- yetmişiki eşit taksit için (1,361),

- yüzkırkdört eşit taksit için (1,703)

katsayısı uygulanmak suretiyle bulunan tutar, taksit sayısına bölünerek ödenecek taksit tutarları aylık dönemler hâlinde kesinti yoluyla tahsil edilecektir.

5779 sayılı Kanuna göre yapılacak kesintilerin Bakanlar Kurulunca durdurulması hâlinde, yapılandırılan borçlara ilişkin aylık taksitlerin ödeme süreleri kesinti yapılmayan aylar için durdurulacak ve ödenmeyen taksitler tercih edilen taksit ödeme süresinin sonundan itibaren ayrıca bir katsayı ve geç ödeme zammı uygulanmaksızın aylık dönemler itibarıyla paylardan kesinti suretiyle tahsil edilecektir. Bu kapsamdaki taksitlerin süresinde ödenmemiş olması ihlal nedeni sayılmayacaktır.

Öte yandan, bu idarelerin taksit tutarlarının, genel bütçe vergi gelirleri tahsilat toplamı üzerinden aktarılacak tutarlardan daha yüksek olması hâlinde, eksik tutarların taksit ödeme süresini takip eden ay sonuna kadar borçlu tarafından ödenmesi durumunda, bu tutarlara geç ödeme zammı hesaplanmayacaktır. Bu suretle ödeme yapılmaması hâlinde eksik ödenen tutarlara geç ödeme zammı hesaplanacağı tabiidir.

Bu bent kapsamında kesinti yoluyla tahsil edilecek olan taksitlerin, bent hükmünde belirtildiği şekilde bir takvim yılında ikiden fazla süresinde ödenmemesi hâlinde Kanundan yararlanma hakkı kaybedilecektir.

Ayrıca, belediyelerin Kanunun 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde belirtilen peşin ödemede indirimden yararlanabilmesi için yapılandırılan tutarın tamamını 1 Ekim 2018 tarihine (bu tarih dâhil) kadar, (b) bendinde belirtilen indirimden yararlanılabilmesi için 31 Ekim 2018 tarihine (bu tarih dâhil) kadar bu Tebliğin (II/C-2-a) bölümünde yapılan açıklamalar çerçevesinde ödemeleri gerekmektedir.

11- 7143 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin ondördüncü fıkrası gereğince, Kanun hükümlerinden yararlanan il özel idareleri, belediyeler ve bunlara bağlı kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşlar hakkında Kanunun 3 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrası hükmü uygulanmayacaktır. Buna göre, anılan kuruluşların, Kanunun 2 ve 3 üncü maddelerinden yararlanmak üzere başvuruları üzerine yapılandırılan borçlarının ödeme süresince, beyanları üzerine tahakkuk eden vergilerini vadesinde ödeme şartı bulunmamaktadır.

12- 7143 sayılı Kanunun 2 nci maddesi hükümlerinden yararlanmak için açılmış davalardan vazgeçilmesi şart olduğundan, borçlular tarafından Kanundan yararlanmak için yapılan başvurular üzerine tahsilat işlemlerinden dolayı açılmış davalar sulh yoluyla sonuçlanacaktır. Bu nedenle, 6183 sayılı Kanunun 55 inci maddesi uyarınca alacağın takibi için düzenlenerek tebliğ edilen ödeme emrine karşı açılmış olan davalara konu alacaklar için Kanun hükmünden yararlanmak üzere başvuruda bulunulması hâlinde, ödeme emrine karşı açılmış davalardan da vazgeçildiğinden, 6183 sayılı Kanunun 58 inci maddesi gereğince %10 oranındaki haksız çıkma zammı talep edilmeyecektir.

III– KESİNLEŞMEMİŞ VEYA DAVA SAFHASINDA BULUNAN AMME ALACAKLARINA İLİŞKİN HÜKÜMLER

7143 sayılı Kanunun 3 üncü maddesi ile Maliye Bakanlığına, il özel idarelerine ve belediyelere bağlı tahsil dairelerince takip edilen dava açma süresi geçmemiş veya dava safhasında bulunan kesinleşmemiş amme alacaklarının yapılandırılmasına ilişkin düzenlemeler yapılmıştır.

Madde kapsamına tür ve dönem açısından Kanun kapsamına alınmış olan ve bu Tebliğin (I/A-1-a ve b, I/B ile I/C-1) bölümlerinde belirtilen vergiler, vergi cezaları, idari para cezaları, faiz, gecikme faizi ve gecikme zammı gibi fer’i alacaklar girmekte olup, yapılandırılacak alacak tutarlarının davanın bulunduğu safha dikkate alınmak suretiyle tespit edilmesi gerekmektedir.

   Ayrıca, 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununda yapılmış değişikliklerin de madde uygulamasında göz önünde bulundurulması icap etmektedir.

Bilindiği gibi, 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla değişik 2577 sayılı Kanunun geçici 8 inci maddesi kapsamında faaliyete başlaması öngörülen bölge idare mahkemelerinin tüm yurtta göreve başladıkları 20/7/2016 tarihine kadar yargılama sistemi; davanın açıldığı ilk derece mahkemesi ve bu mahkemelerin verdiği kararlara karşı itiraz başvurusunun yapıldığı bölge idare mahkemesi veya temyiz başvurusunun yapıldığı Danıştay şeklinde iki aşamalı olduğu halde, 20/7/2016 tarihinden itibaren davanın açıldığı ilk derece mahkemesi, istinaf başvurusunun yapıldığı bölge idare mahkemesi ve temyiz başvurusunun yapıldığı Danıştay olacak şekilde üç aşamalı hale gelmiştir.

Diğer taraftan, 2577 sayılı Kanunun geçici 8 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 6545 sayılı Kanunla idari yargıda kanun yollarına (istinaf ve temyiz) ilişkin getirilen hükümlerin, bölge idare mahkemelerinin tüm yurtta göreve başladıkları 20/7/2016 tarihinden sonra verilen kararlar hakkında uygulanacağı düzenlenmiştir. Dolayısıyla, 20/7/2016 tarihinden önce ilk derece mahkemesince verilmiş kararlar hakkında 2577 sayılı Kanunun 6545 sayılı Kanunla değişmeden önceki kanun yollarına (itiraz/temyiz ve karar düzeltme) ilişkin hükümlerin uygulanması gerekmektedir.

Bu nedenle, açılmış olan davaların karar tarihleri dikkate alınarak hangi kanun yollarına tabi olduklarının tespiti önem arz etmektedir.

A- BAŞVURU SÜRESİ VE ŞEKLİ

Madde hükmünün uygulanabilmesi için, Kanunun yayımlandığı 18/5/2018 tarihi itibarıyla;

a)  İkmalen, re’sen veya idarece yapılmış bir tarhiyatın bulunması ve tarhiyata karşı;

- Vergi mahkemeleri nezdinde dava açma süresi geçmemiş veya dava açılmış bulunması,

- İlgisine göre istinaf veya temyiz süreleri geçmemiş ya da istinaf/itiraz veya temyiz yoluna başvurulmuş ya da karar düzeltme talep süresi geçmemiş veya karar düzeltme yoluna başvurulmuş olması,

b) Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamına giren idari para cezalarına ilişkin idari yaptırım kararlarına karşı dava açma süresi geçmemiş veya dava açılmış olması ya da kanun yollarına başvurma süresi geçmemiş veya başvurulmuş olması,

gerekmektedir.

 

Kanunun 3 üncü maddesinden yararlanılmak için 31 Temmuz 2018 tarihine (bu tarih dâhil) kadar bağlı bulunulan tahsil dairesine yazılı olarak başvuruda bulunulması ve başvuru dilekçesinde dava açılmayacağı, açılmış davalardan vazgeçileceği yönünde iradenin belirtilmesi şarttır.

Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerince ikmalen, re’sen veya idarece yapılan tarhiyatlarla ilgili davalara konu alacaklar açısından madde hükmünden yararlanmak isteyenlerin bu Tebliğ ekinde yer alan durumlarına uygun dilekçeyi  (Ek: 3/A, 3/B, 3/C, 3/D) iki örnek hazırlayarak 31 Temmuz 2018 tarihine (bu tarih dâhil) kadar bağlı bulundukları vergi dairesine vermeleri gerekmektedir.

Kanunun 9 uncu maddesinin onüçüncü fıkrasının (b) bendi hükmü gereğince, davadan vazgeçme dilekçeleri ilgili vergi dairelerine verilecek ve bu dilekçelerin vergi dairelerine verildiği tarih, ilgili yargı merciine verildiği tarih sayılarak dilekçeler ilgili yargı merciine gönderilecektir. Bu nedenle, vergi dairelerince alınan dilekçenin bir örneğinin derhal davanın bulunduğu yargı merciine gönderilmesi gerekmektedir.

7143 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin dördüncü fıkrasında düzenlenen ve idari para cezalarına ilişkin ihtilaflara yönelik olan hükümden yararlanmak isteyen borçluların, Kanunun 9 uncu maddesinin onüçüncü fıkrasının (b) bendinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden, idari para cezalarına karşı dava açtıkları idarelere başvuruda bulunmaları ve 3 üncü maddesi kapsamında Kanun hükmünden yararlanmak istediklerini ve davadan vazgeçtiklerini belirtir bu Tebliğ ekinde yer alan durumlarına uygun dilekçeyi (Ek:3/E-1, 3/E-2, 3/E-3, 3/E-4) 3 örnek olarak hazırlayarak 31 Temmuz 2018 tarihine (bu tarih dâhil) kadar ilgili idarelere vermek suretiyle başvurmaları uygun görülmüştür.

Davadan vazgeçme dilekçelerini alan bu idarelerce dilekçelerin alındığı tarih ilgili yargı merciine verildiği tarih sayılarak dilekçeler ilgili yargı merciine derhal gönderilecektir. Bu dilekçeler cezayı veren idarelere verilmekle birlikte Kanun kapsamında yapılandırılan alacaklara ilişkin ödemeler ilgili vergi dairesine yapılacaktır. Bu nedenle, ilgili idarelerce alınan davadan vazgeçme dilekçesinin bir örneği de başvuruyu müteakip 3 iş günü içinde ilgili vergi dairesine gönderilecektir.

Birden fazla dava dosyası bulunan mükellefler dilekçelerinde, hangi dava dosyası için Kanun hükümlerinden yararlanmak istediklerini belirteceklerdir.

Tüzel kişiler ya da tüzel kişiliği haiz olmayan teşekküller tarafından açılan davalardan vazgeçme yetkisi bunların kanuni temsilcilerinde bulunduğundan, madde hükmünden yararlanma başvuruları kanuni temsilcileri tarafından yapılacaktır. Kanuni temsilciler bu başvuruları sırasında dilekçelerine temsilci sıfatlarını gösteren belgeyi ekleyeceklerdir. Aynı şekilde, iflas idaresi tarafından açılan ya da ihtilafı devam ettirilen davalardan da iflas idaresince vazgeçilmesi gerekecektir. Ancak, iflas idaresi tarafından verilen yetki belgesine istinaden müracaatta bulunulabilmesi mümkündür.

2004 sayılı Kanun kapsamında haklarında iflas ertelemesi kararı bulunan şirketler ve kooperatifler ile anılan Kanun kapsamında konkordato kararı verilmiş ve kayyım atanmış borçlular, 7143 sayılı Kanuna göre yapacakları başvurularını haklarında verilmiş mahkeme kararı dikkate alınarak temsile yetkili kişiler vasıtasıyla yapacaklardır.

7143 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinden, 213 ve 6183 sayılı Kanunlar ile diğer kanunlarda yer alan sorumluluk düzenlemeleri nedeniyle mirasçılar, kefiller, şirket ortakları ve kanuni temsilciler gibi amme borçlusu sayılan kişilerin sorumlu oldukları tutar dikkate alınarak yararlanması mümkün bulunmamaktadır.

B- ALACAK TUTARININ TESPİTİ

1- Kanunun Yayımlandığı 18/5/2018 Tarihi İtibarıyla Vergi Mahkemeleri Nezdinde Dava Açılmış veya Dava Açma Süresi Geçmemiş Vergiler

Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamına, ikmalen, re’sen veya idarece tarh edilmiş olup, Kanunun yayımı tarihi (bu tarih dâhil) itibarıyla vergi mahkemesi nezdinde dava açılmış ya da dava açma süresi geçmemiş bulunan vergiler girmektedir.

Bu safhada vergiler henüz tahakkuk etmemiş olduğundan, madde hükmünden yararlanmak üzere başvuruda bulunulması hâlinde, dava konusu yapılmış olan vergiler, ilk tarhiyat tutarına göre ihbarnamenin tebliğ edildiği tarih esas alınarak dava açma süresinin son günü itibarıyla tahakkuk ettirilecek, bu tarihten itibaren 1 ay sonrası ise vade tarihi olacaktır.

Madde hükmüne göre, vergi aslının %50’si ile bu tutara; yukarıda belirtilen şekilde belirlenen tahakkuk ve vade tarihleri esas alınarak hesaplanması gereken gecikme faizi ve gecikme zammı yerine hesaplanacak Yİ-ÜFE tutarının, Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi, dava açılmaması ve açılan davalardan vazgeçilmesi şartıyla vergilerin %50’sinin, gecikme faizi, gecikme zammı ile vergi aslına bağlı vergi cezaları ve bu cezalara uygulanan gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir.

Kanunun yayımı tarihi itibarıyla vergi mahkemesinde dava açma süresi henüz geçmemiş olan vergilere, gecikme faizi yerine hesaplanması gereken Yİ-ÜFE tutarı, Kanunun yayımı tarihine kadar hesaplanacaktır.

Madde hükmünden yararlanmak üzere başvuruda bulunan mükelleflerin, vergi mahkemeleri nezdinde devam eden davaları sırasında vergilerini tahakkuk etmeden önce ödemiş olmaları hâlinde, tahsil edilen bu tutarlar Kanunun 9 uncu maddesinin onaltıncı fıkrasına dayanılarak 3 üncü madde hükmüne göre ödenmesi gereken vergi ve Yİ-ÜFE tutarına mahsup edilecek, kalan tutar 6183 sayılı Kanunun 23 üncü maddesi ile 5510 sayılı Kanunun 88 inci maddesinin onaltıncı fıkrası da göz önünde bulundurularak red ve iade edilecektir.

Diğer taraftan, Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Ancak, verilen en son kararın bozma kararı olması hâlinde birinci fıkra hükmü, … uygulanır.” hükmü gereğince 20/7/2016 tarihinden önce vergi mahkemesince verilmiş kararlara ilişkin olarak itiraz/temyiz başvurusu üzerine verilen bozma kararları nedeniyle yeniden karar verilmesi amacıyla vergi mahkemesine iade edilmiş davalara konu alacaklar için bu maddeden yararlanılmak üzere yapılan başvurular üzerine alacaklar, bu bölümde açıklandığı şekilde yapılandırılacak ve bu alacaklara karşılık Kanunun yayımı tarihinden önce tahsil edilmiş tutarlar Kanunun 9 uncu maddesinin onaltıncı fıkrası hükmüne istinaden ödenmesi gereken tutarlara mahsup edilerek bakiyesi red ve iade edilecektir.

Ayrıca, 20/7/2016 tarihinden sonra vergi mahkemesince verilmiş kararlara ilişkin olarak istinaf başvurusu üzerine bölge idare mahkemesince verilmiş kararların temyiz edilmesi sonucunda bu kararın Danıştay tarafından bozulması halinde yeniden karar verilmek üzere bölge idare mahkemesine iade edilmiş ihtilaflara konu alacaklar için bu maddeden yararlanılmak üzere yapılan başvurular üzerine de alacaklar, bu bölümde açıklandığı şekilde yapılandırılacak ve bu alacaklara karşılık Kanunun yayımı tarihinden önce tahsil edilmiş tutarlar da Kanunun 9 uncu maddesinin onaltıncı fıkrası hükmüne istinaden ödenmesi gereken tutarlara mahsup edilerek bakiyesi red ve iade edilecektir. İstinaf başvurusu üzerine bölge idare mahkemesince kaldırma kararı verilerek yeniden karar verilmek üzere vergi mahkemesine iade edilen ihtilafa konu alacaklar hakkında da bu bölümdeki açıklamalara göre işlem yapılacaktır.

Örnek 1- Mükellefin defter ve belgelerinin Mayıs/2016 vergilendirme dönemi katma değer vergisi yönünden incelenmesi sonucunda, mükellef adına 220.000 TL katma değer vergisi tarh edilmesi ve bir kat vergi ziyaı cezası kesilmesi gerektiği tespit edilmiştir.

Bu tarhiyata ilişkin vergi/ceza ihbarnamesi, 3/4/2017 tarihinde mükellefe tebliğ edilmiş, yapılan tarhiyata süresinde vergi mahkemesi nezdinde dava açılmış ve Kanunun yayım tarihi itibarıyla mahkemece bir karar verilmemiştir.

Kanundan yararlanmak üzere başvuruda bulunan mükellefin, vergi aslının %50’si ile bu tutara tahakkuk ve vade tarihleri esas alınarak gecikme faizi ve gecikme zammı yerine hesaplanacak Yİ-ÜFE tutarını, Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödemesi hâlinde, verginin kalan %50’si ile gecikme faizi, gecikme zammı, vergi ziyaı cezası ile bu cezaya uygulanan gecikme zamlarının tahsilinden vazgeçilecektir.

Buna göre; örnek olayda gecikme faizinin hesaplandığı süre, gecikme faizi tutarı, bu sürelere ilişkin toplam Yİ-ÜFE oranları ve Yİ-ÜFE tutarları aşağıda gösterilmiştir.

 

Gecikme Faizi Hesaplanan Süre

Alacak Tutarı

(TL)

Toplam Gecikme Faizi Oranı

Gecikme Faizi Tutarı

(TL)

Tahsili Gereken Alacak Aslı

(TL)

Toplam

Yİ-ÜFE Oranı

Gecikme Faizi Yerine Yİ-ÜFE Tutarı
(TL)

27/6/2016 -3/5/2017

220.000

%14

30.800

110.000

%3,58

3.938

 

Gecikme zammının hesaplandığı süre, gecikme zammı tutarı, gecikme zammı yerine hesaplanan Yİ-ÜFE aylık değişim oranları ve Yİ-ÜFE tutarları ise aşağıdaki şekilde olacaktır.

 

Gecikme Zammı Hesaplanan Süre

Alacak Tutarı
(TL)

Toplam Gecikme Zammı Oranı

Gecikme Zammı Tutarı
(TL)

Tahsili Gereken Alacak Aslı
(TL)

Toplam Yİ-ÜFE Oranı

Gecikme Zammı Yerine Yİ-ÜFE Tutarı (TL)

4/6/2017-17/5/2018

220.000

(KDV)

%16,0538

35.318,36

110.000

  %4,0138

4.415,18

4/6/2017-17/5/2018

220.000

(Vergi Ziyaı C.)

%16,0538

35.318,36

-----

------

------

 

Ödenecek Tutar

Katma Değer Vergisi

:

110.000,00 TL

Yİ-ÜFE Tutarı (Gecikme Faizi Yerine)

:

 3.938,00 TL

Yİ-ÜFE Tutarı (Gecikme Zammı Yerine)

:

4.415,18 TL

TOPLAM             

:

118.353,18 TL       

 

Tahsilinden Vazgeçilen Alacaklar

Katma Değer Vergisi

:

110.000,00 TL

Gecikme Faizi

:

30.800,00 TL

Vergi Ziyaı Cezası

:

220.000,00 TL

Vergi Aslına Uygulanan Gecikme Zammı

:

35.318,36TL

Vergi Ziyaı Cezasına Uygulanan Gecikme Zammı

:

35.318,36TL

TOPLAM             

:

  431.436,72 TL

 

Yukarıda belirtilen şekilde hesaplanan toplam 118.353,18 TL’nin Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde, toplam 431.436,72 TL tutarındaki alacağın tahsilinden vazgeçilecektir.

2- Kanunun Yayımlandığı 18/5/2018 Tarihi İtibarıyla, İlgisine Göre İstinaf veya Temyiz Süreleri Geçmemiş ya da İstinaf/İtiraz veya Temyiz Yollarına Başvurulmuş veya Karar Düzeltme Talep Süresi Geçmemiş veya Karar Düzeltme Yoluna Başvurulmuş Vergiler

7143 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası kapsamına; ikmalen, re’sen ve idarece tarh edilmiş olup Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ilgisine göre istinaf veya temyiz süreleri geçmemiş ya da istinaf/itiraz veya temyiz yollarına başvurulmuş ya da karar düzeltme talep süresi geçmemiş veya karar düzeltme yoluna başvurulmuş vergiler girmektedir.

Bu fıkra hükmüne göre ödenecek alacak asıllarının tespitinde Kanunun yayımı tarihi itibarıyla tarhiyatın bulunduğu en son safhadaki tutar esas alınacaktır. Tarhiyatın bulunduğu en son safhadaki tutar, Kanunun yayımından önce verilmiş ve taraflardan birine tebliğ edilmiş kararlar dikkate alınarak tespit edilecektir.

a) Kanunun Yayımı Tarihinden Önce Verilmiş En Son Kararın Terkin Kararı Olması

Kanunun yayımı tarihinden (bu tarih dâhil) önce vergi mahkemesince veya istinaf başvurusu üzerine bölge idare mahkemesince verilmiş en son kararın tarhiyatın terkinine ilişkin olması halinde Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendine göre, madde hükmünden yararlanılması için terkin edilen vergilerin ilk tarhiyat tutarı esas alınarak %20’si ile bu tutara ilişkin gecikme faizi ve gecikme zammı yerine Kanunun yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi gerekmektedir. Bu takdirde, verginin kalan %80’inin, gecikme faizi, gecikme zammı ve alacak aslına bağlı olarak kesilen vergi cezaları ile bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir.

Madde hükmüne göre ödenecek vergi aslı ve Yİ-ÜFE tutarının tespitinde bu Tebliğin (III-B/1) bölümünde yapılan açıklamalar dikkate alınacaktır. Bu safhadaki vergilere karşılık daha önce tahsilat yapılmış olması hâlinde Kanunun 9 uncu maddesinin onaltıncı fıkrasında yer alan “Ancak, bu Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamında olup dava konusu edilen tarhiyatlara karşılık bu Kanunun yayımı tarihinden önce ödeme yapılmış olması hâlinde, … verilmiş terkin kararları üzerine red ve iade edilebilir.” hükmü dikkate alınarak aynı bölümdeki açıklamalara göre işlem yapılacaktır.

Örnek 2- Örnek 1’de vergi mahkemesince davanın kabul edilerek tarhiyatın terkinine karar verildiği ve 3/3/2018 tarihinde vergi dairesi kayıtlarına intikal eden karara karşı istinaf yoluna gidildiği ve Kanunun yayımı tarihinden önce istinaf talebine ilişkin bölge idare mahkemesince herhangi bir kararın verilmediği kabul edildiğinde ise yapılandırılan alacak tutarı aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.

Kanunun yayımı tarihi itibarıyla verilmiş en son karar tarhiyatın terkinine ilişkin olduğundan ödenecek vergi aslı ilk tarhiyata esas olan vergi aslının %20’si olacak ve Kanun hükmü gereği bu tutara tahakkuk ve vade tarihleri esas alınarak gecikme faizi ve gecikme zammı yerine Yİ-ÜFE tutarı hesaplanacaktır. Yapılandırılan bu alacak tutarının, Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde, verginin %80’i ile gecikme zammı ve gecikme faizi ile vergi ziyaı cezası ve bu cezaya uygulanan gecikme zammının tahsilinden vazgeçilecektir.

Buna göre; gecikme faizinin hesaplandığı süre, gecikme faizi tutarı, bu sürelere ilişkin toplam Yİ-ÜFE oranları ve Yİ-ÜFE tutarları aşağıda gösterilmiştir.

 

Gecikme Faizi Hesaplanan Süre

Alacak Tutarı

(TL)

Toplam Gecikme Faizi Oranı

Gecikme Faizi Tutarı

(TL)

Tahsili Gereken Alacak Aslı
(TL)

Toplam

Yİ-ÜFE Oranı

Gecikme Faizi Yerine Yİ-ÜFE Tutarı
(TL)

27/6/2016 -3/5/2017

220.000

%14

30.800

44.000

%3,58

1.575,20

 

Gecikme zammının hesaplandığı süre, gecikme zammı tutarı, gecikme zammı yerine hesaplanan Yİ-ÜFE oranları ve Yİ-ÜFE tutarları ise aşağıdaki şekilde olacaktır.

 

Gecikme Zammı Hesaplanan Süre

Alacak Tutarı
(TL)

Toplam Gecikme Zammı Oranı

Gecikme Zammı Tutarı
(TL)

Tahsili Gereken Alacak Aslı (TL)

Toplam Yİ-ÜFE Oranı

Gecikme Zammı Yerine Yİ-ÜFE Tutarı (TL)

4/6/2017-17/5/2018

220.000

(KDV)

%16,0538

35.318,36

44.000

%4,0138

1.766,07

4/6/2017-17/5/2018

220.000

(Vergi Ziyaı C.)

%16,0538

35.318,36

-----

------

------

 

Ödenecek Tutar

Katma Değer Vergisi

:

44.000,00 TL

Yİ-ÜFE Tutarı (Gecikme Faizi Yerine)

:

  1.575,20 TL

Yİ-ÜFE Tutarı (Gecikme Zammı Yerine)

:

 1.766,07 TL

TOPLAM          

:

 47.341,27 TL

 

Tahsilinden Vazgeçilen Alacaklar

Katma Değer Vergisi

:

176.000,00 TL

Gecikme Faizi

:

30.800,00 TL

Vergi Ziyaı Cezası

:

220.000,00 TL

Vergi Aslına Uygulanan Gecikme Zammı

:

35.318,36 TL

Vergi Ziyaı Cezasına Uygulanan Gecikme Zammı

:

35.318,36 TL

TOPLAM          

:

497.436,72 TL

 

Yukarıda belirtilen şekilde hesaplanan toplam 47.341,27 TL’nin Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde, toplam 497.436,72 TL’nin tahsilinden vazgeçilecektir.

7143 sayılı Kanunun yayımı tarihi itibarıyla, ilk derece mahkemesinin tarhiyatı terkin ettiği kararın üst yargı merciince onaylanmış ve ihtilafın karar düzeltme aşamasında olması hâlinde de bu bölümdeki açıklamalara göre işlem yapılacaktır. Ayrıca, 20/7/2016 tarihinden sonra ilk derece mahkemesince verilmiş olan terkin kararlarının istinafı üzerine bölge idare mahkemelerince istinaf talebinin reddi kararı verilmesi ve ihtilafın temyiz aşamasında olması durumunda bu bölümdeki açıklamalara göre işlem yapılacaktır.

Örnek 3- Örnek 2’de belirtilen ihtilafla ilgili olarak vergi dairesince bölge idare mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurulduğu, bölge idare mahkemesi tarafından vergi dairesinin istinaf talebinin reddine hükmedildiği (vergi mahkemesinin terkine ilişkin kararının onandığı), bu karara karşı vergi dairesince Danıştay’a temyiz başvurusunda bulunulduğu ve Danıştay’ca Kanunun yayımı tarihi itibarıyla herhangi bir karar verilmediği kabul edildiğinde de ödenecek vergi aslı ilk tarhiyata esas olan vergi aslının %20’si olacak ve Kanun hükmü gereği bu tutara tahakkuk ve vade tarihleri esas alınarak gecikme faizi ve gecikme zammı yerine Yİ-ÜFE tutarı hesaplanacaktır. Yapılandırılan bu alacak tutarının, Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde, verginin %80’i ile gecikme faizi, gecikme zammı ile vergi ziyaı cezası ve bu cezaya uygulanan gecikme zammının tahsilinden vazgeçilecektir.

b) Kanunun Yayımı Tarihinden Önce Verilmiş En Son Kararın Tasdik veya Tadilen Tasdik Kararı Olması

Kanunun yayımı tarihinden (bu tarih dâhil) önce vergi mahkemesince veya istinaf başvurusu üzerine bölge idare mahkemesince verilmiş en son kararın tarhiyatın tasdiki veya tadilen tasdikine ilişkin olması halinde, Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendine göre, tasdik edilen vergilerin tamamı ile terkin edilen vergilerin %20’si ayrıca bu tutara ilişkin gecikme faizi ve gecikme zammı yerine Kanunun yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla, terkin edilen vergilerin kalan %80’i ile gecikme faizi, gecikme zammı ve alacak aslına bağlı olarak kesilen vergi cezaları ve bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir.

Tarhiyatın tadilen tasdikine ilişkin kararlarda tasdik edilmiş alacak tutarının tamamı ile terkin edilmiş tutarın %20’si esas alınarak madde hükümlerine göre yapılandırılacak alacak aslı tutarı belirlenecektir.

Tarhiyatı tasdik veya tadilen tasdik eden kararlar üzerine hesaplanmış olan vergilerin Kanunun yayımı tarihinden önce kısmen veya tamamen ödenmiş olması hâlinde, Kanun hükmüne göre ödenecek tutar, Kanunun 9 uncu maddesinin onaltıncı fıkrası da dikkate alınmak suretiyle aşağıdaki açıklamalara göre tespit edilecektir.

Buna göre;

- Tasdik kararına göre ödenmesi gereken tutarların Kanunun yayımı tarihinden önce tamamının ödenmiş olması hâlinde, bu Kanuna göre ödenmesi gereken bir tutar bulunmadığından, Kanundan yararlanılması söz konusu olmayacaktır.

- Tasdik kararına göre Kanunun yayımı tarihinden önce kısmen ödeme yapılmış olması hâlinde ödenmemiş kısım esas alınarak Kanun hükümlerine göre yapılandırılacak tutar tespit edilecektir.

- Tadilen tasdik kararı üzerine Kanunun yayımı tarihinden önce ödenmesi gereken tutarın tamamı ödenmiş ise, tasdik edilen bu kısım ile ilgili herhangi bir red ve iade yapılmayacak, ancak mükellefin Kanundan yararlanmak istemesi hâlinde terkin edilen kısım için Kanun hükümlerinden yararlanılacaktır.

- Tadilen tasdik kararı üzerine Kanunun yayımı tarihinden önce tasdik edilen tutara karşılık kısmen ödeme yapılmış olması hâlinde, tasdik edilen tutarın ödenmemiş kısmı ile terkin edilen kısım Kanun kapsamında yapılandırılarak ödenebilecektir.

c) Kanunun Yayımı Tarihinden (Bu Tarih Dâhil) Önce Verilmiş En Son Kararın;

- Bozma kararı olması hâlinde, ödenecek tutar, bu Tebliğin (III/B-1) bölümüne göre tespit edilecektir.

- Onama kararı (tarhiyatı tasdik eden karar) olması hâlinde, ödenecek tutar, bu Tebliğin (III/B-2-b) bölümüne göre tespit edilecektir.

- Kısmen onama, kısmen bozma kararı olması hâlinde, onanan kısım için ödenecek tutar, bu Tebliğin (III/B-2-b) bölümündeki, bozulan kısım için bu Tebliğin (III/B-1) bölümündeki açıklamalara göre tespit edilecektir.

7143 sayılı Kanun uygulamasında;

   i) Bozma kararları,

- 20/7/2016 tarihinden önce vergi mahkemelerince tarhiyata ilişkin olarak verilmiş olan kararların ilgisine göre bölge idare mahkemesi veya Danıştay tarafından bir bütün olarak bozulmasını sağlayan,

- 20/7/2016 tarihinden sonra vergi mahkemelerince tarhiyata ilişkin olarak verilmiş olan kararların bölge idare mahkemesince kaldırılarak mahkemesine iadesini sağlayan,

- 20/7/2016 tarihinden sonra bölge idare mahkemesince tarhiyata ilişkin olarak verilmiş olan kararların Danıştay tarafından bir bütün olarak bozulmasını sağlayan,

ii) Kısmen onama, kısmen bozma kararları,

- 20/7/2016 tarihinden önce vergi mahkemelerince tarhiyata ilişkin olarak verilmiş olan tasdik veya tadilen tasdike ait kararların ilgisine göre bölge idare mahkemesi veya Danıştay tarafından bir kısmının onaylanması bir kısmının ise bozulmasına ilişkin,

- 20/7/2016 tarihinden sonra bölge idare mahkemesi tarafından tarhiyata ilişkin olarak verilmiş olan tasdik veya tadilen tasdike ait kararların Danıştay tarafından bir kısmının onaylanması bir kısmının ise bozulmasına ilişkin,

kararlardır.

Bu itibarla, tarhiyata ilişkin verilen kararların yukarıda yapılan açıklamalara göre değerlendirilmesi gerekmektedir.

3- Kanunun Yayımı Tarihi İtibarıyla Sadece Vergi Cezalarına Karşı Açılan Davalar

7143 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında, Kanunun yayımı tarihi itibarıyla sadece vergi cezalarına karşı açılan davalara konu alacakların Kanun kapsamında ne şekilde yapılandırılacağına ilişkin düzenlemeler yer almaktadır.

a) Kanunun 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi hükmüne göre, Kanunun yayımı tarihi itibarıyla açılmış olan davanın sadece vergi aslına bağlı cezalara ilişkin olması hâlinde, bu Tebliğin (IX/5) bölümünde yapılan açıklamalara göre işlem yapılacaktır.

b) Kanunun 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendi hükmüne göre, ihtilaf konusunun sadece vergi aslına bağlı olmayan ceza olması hâlinde Kanunun yayımı tarihi itibarıyla;

- Vergi mahkemeleri nezdinde dava açılmış veya dava açma süresi geçmemiş olan cezaların %25’inin,

- Verilmiş en son kararın terkin kararı olması hâlinde cezaların %10’unun,

- Verilmiş en son kararın tasdik veya tadilen tasdik kararı olması hâlinde tasdik edilen ceza tutarının %50’sinin, terkin edilen ceza tutarının %10’unun

bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla kalan cezaların tahsilinden vazgeçilecektir.

Kanunun 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (c) bendi hükmüne göre, sadece vergi aslına bağlı olmayan cezalara yönelik açılmış davalarda Kanunun yayımı tarihi itibarıyla verilmiş bulunan en son kararın;

- Bozma kararı olması hâlinde cezanın %25’i,

- Kısmen onama kısmen bozma kararı olması hâlinde, onanan kısmın tasdik veya tadilen tasdike ilişkin karar olması hâlinde tasdik edilen cezanın %50’si, terkin edilen kısmın %10’u, bozulan kısmın %25’i

esas alınarak Kanun hükmünden yararlanılacaktır. Madde hükmünden yararlanılması hâlinde ödenecek tutar bu Tebliğin (III/B-1 ve III/B-2) bölümlerinde yapılan açıklamalara göre hesaplanacaktır.

c) Tarh edilen vergi ile birlikte dava konusu edilen asla bağlı olmaksızın kesilen vergi cezaları için de bu bölümün (b) alt bölümünde yapılan açıklamalara göre işlem yapılacaktır.

ç) Kanunun 3 üncü maddesinin beşinci fıkrasında, Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak Kanunun yayımı tarihinden önce pişmanlık talebi ile verilip, ödeme yönünden şartların ihlal edildiği beyannameler ile kendiliğinden verilen beyannameler için kesilen ve Kanunun yayımı tarihi itibarıyla dava açma süresi geçmemiş olan vergi cezaları için de mükelleflerin Kanunun 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrasından yararlanabilecekleri düzenlenmiştir. Bu durumda, kesilen cezanın türüne göre bu bölümün (a) veya (b) alt bölümlerinde yapılan açıklamalara göre işlem yapılacaktır.

4- İştirak Nedeniyle Kesilen Vergi Ziyaı Cezaları

7143 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin altıncı fıkrasında, iştirak nedeniyle kesilen ve Kanunun yayımı tarihi itibarıyla yargı mercilerinde ihtilaf konusu olan vergi ziyaı cezalarına ilişkin düzenleme yapılmıştır.

Buna göre, iştirak nedeniyle cezaya muhatap olan ve Kanunun yayımı tarihi itibarıyla bu konuda yargı mercilerinde ihtilaf oluşturmuş olan kişiler bu Tebliğin (III/B-3-b) bölümünde yapılan açıklamalara göre Kanun hükmünden yararlanabileceklerdir.

5- Kanunun Yayımı Tarihi İtibarıyla Uzlaşma Talepli Alacaklar

7143 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin sekizinci fıkrasında, Kanunun yayımı tarihi itibarıyla 213 sayılı Kanunun uzlaşma hükümlerinden yararlanılmak üzere başvuruda bulunulmuş, uzlaşma günü verilmemiş veya uzlaşma günü gelmemiş ya da uzlaşma sağlanamamış ancak, dava açma süresi geçmemiş alacaklar için Kanunun 3 üncü maddesi hükmünden yararlanılacağına yönelik düzenleme yapılmıştır.

Bu safhada bulunan alacaklar için Kanun hükmünden yararlanılmak istendiği takdirde, bu Tebliğin (III/B-1 ve III/B-3-a) bölümünde belirtilen şekilde işlem yapılacaktır.

Bu takdirde, madde hükmünden yararlanmak isteyen mükelleflerin uzlaşma talebinden vazgeçmeleri ve dava açmamaları şarttır.

6- Kanunun Yayımı Tarihi İtibarıyla Dava Açma Süresi Geçmemiş veya İhtilaf Konusu Olan İdari Para Cezaları

7143 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin dördüncü fıkrasında, Kanunun yayımı tarihi (bu tarih dâhil) itibarıyla yargı mercilerinde ihtilaf konusu olan veya dava açma süresi geçmemiş bulunan ve Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamına giren idari para cezalarına ilişkin düzenleme yapılmıştır.

Madde hükmüne göre, Kanunun yayımı tarihi itibarıyla Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamına giren idari para cezalarına ilişkin olarak;

- Dava açma süresi geçmemiş veya ilk derece yargı merciinde dava açılmış olması hâlinde cezanın %50’si,

- İlk derece yargı merciinin veya ilgisine göre istinaf başvurusu üzerine bölge idare mahkemesinin ya da itiraz başvurusu üzerine sulh ceza hâkimliğinin cezayı kaldırdığı ancak ilgisine göre itiraz/istinaf veya temyiz/karar düzeltme aşamasında yargılamanın devam ettiği safhada olanlarda cezanın %20’si,

- İlk derece yargı merciinin/ilgisine göre istinaf başvurusu üzerine bölge idare mahkemesinin ya da itiraz başvurusu üzerine sulh ceza hâkimliğinin kısmen veya tamamen onayladığı cezalarda onaylanan kısmın tamamı, terkin edilen cezanın %20’si,

- Verilen en son kararın bozma kararı olması hâlinde cezanın %50’si,

- Verilen en son kararın kısmen onama kısmen bozma kararı olması hâlinde; onanan kısmın tasdik veya tadilen tasdike ilişkin karar olması hâlinde tasdik edilen cezanın tamamı, terkin edilen cezanın %20’si, bozulan kısmın %50’si,

esas alınarak düzenleme yapılmış olup ihtilafın bulunduğu safhaya göre ödenecek idari para cezası tutarı belirlenmiştir. Madde hükmünden yararlanılması hâlinde ödenecek tutar bu Tebliğin (III/B-1 ve III/B-2) bölümlerinde yapılan açıklamalara göre hesaplanacaktır.

Örnek 4- Trafik kurallarını ihlal nedeniyle 2918 sayılı Kanun uyarınca kesilen 427 TL tutarlı trafik idari para cezası 21/8/2017 tarihinde ilgilisine tebliğ edilmiştir. Söz konusu para cezasına karşı cezaya muhatap olan kişi 31/8/2017 tarihinde sulh ceza hakimliğinde dava açmıştır. Ancak, ilk derece yargı merciinde dava devam ederken yürürlüğe giren 7143 sayılı Kanundan yararlanmak suretiyle trafik idari para cezası ödenmek istenmiştir.

Bu durumda, cezaya muhatap olanın Kanunun 3 üncü maddesinden yararlanma talebinin ve davadan vazgeçtiğine ilişkin iradesinin bulunduğu başvuru dilekçesini 31/7/2018 tarihine kadar cezayı veren ilgili emniyet birimine vermesi gerekmektedir.

İlgili emniyet birimince bu dilekçelerin bir örneği 3 iş günü içinde davanın devam ettiği ilgili mahkemesine, bir örneği de cezayı takiple yetkili vergi dairesine gönderilecektir.

İlk derece yargı merciinde derdest olan davadan vazgeçildiğinden, idari para cezasının %50’si ile bu tutara isabet eden faiz yerine trafik idari para cezasının vade tarihi olan 21/9/2017 tarihinden 7143 sayılı Kanunun yayımı tarihine kadar geçen süre için hesaplanacak Yİ-ÜFE tutarının Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi şartıyla trafik idari para cezasının kalan %50’si ile bu cezaya bağlı faizin tahsilinden vazgeçilecektir.

Buna göre, Kanun kapsamında ödenecek trafik idari para cezası tutarı ile bu tutara isabet eden Yİ-ÜFE tutarı şu şekilde olacaktır.

 

Faiz

Hesaplanan

Süre

Trafik İPC Tutarı (TL)

Faiz Oranı

Faiz Tutarı (TL)

Tahsili Gereken Trafik İPC Tutarı (TL)

Toplam Yİ-ÜFE Oranı

Yİ-ÜFE Tutarı

(TL)

22/9/2017-17/5/2018

427

%40

170,80

213,50

%2,80

5,98

 

Ödenecek Tutar

Trafik İdari Para Cezası Aslı

:

213,50 TL

Yİ-ÜFE Tutarı (% 40 Faiz Yerine)

:

  5,98 TL

TOPLAM             

:

219,48 TL

 

Tahsilinden Vazgeçilen Tutarlar

Trafik İdari Para Cezası Aslı

:

213,50 TL

Faiz

:

170,80 TL

TOPLAM             

:

384,30 TL

 

Yukarıda belirtilen şekilde hesaplanan toplam 219,48 TL’nin Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi durumunda, toplam 384,30 TL tutarındaki alacağın tahsilinden vazgeçilecektir.

Örnek 5- 22/10/2017 tarihinde tebliğ edilmiş olan ve Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan 4.514 TL tutarlı trafik idari para cezasının iptali amacıyla 30/10/2017 tarihinde sulh ceza hakimliğinde dava açılmış ve mahkemece söz konusu idari para cezasının iptali yönünde karar verilmiş, bu karara karşı ilgili emniyet müdürlüğü tarafından üst yargı merciine itiraz edilmiştir.

Bu safhada cezaya muhatap olan kişi, 7143 sayılı Kanundan yararlanmak üzere davasından vazgeçerek başvuru dilekçesini ilgili emniyet müdürlüğüne vermiştir.

Emniyet müdürlüğünce söz konusu dilekçenin bir örneği 3 iş günü içerisinde yargılamanın devam ettiği üst yargı merciine bir örneği de cezayı takiple yetkili vergi dairesine gönderilmiştir.

Bu durumda vergi dairesince, idari para cezasının %20’si ile bu tutara isabet eden ve idari para cezasına vade tarihinden 7143 sayılı Kanunun yayımı tarihine kadar geçen süre için hesaplanan faiz yerine Yİ-ÜFE tutarı hesaplanacaktır.

Buna göre Kanun kapsamında ödenecek idari para cezası tutarı ile bu tutara isabet eden Yİ-ÜFE tutarı şu şekilde olacaktır.

 

Faiz Hesaplanacak Süre

Trafik İPC Tutarı (TL)

Faiz Oranı

Faiz Tutarı (TL)

Tahsili Gereken Trafik İPC Tutarı (TL)

Toplam Yİ-ÜFE Oranı

Yİ-ÜFE Tutarı

(TL)

23/11/2017-17/5/2018

4.514

% 30

1.354,20

902,80

% 2,10

18,96

 

Ödenecek Tutar

Trafik İdari Para Cezası Aslı

:

902,80 TL

Yİ-ÜFE Tutarı (% 30 Faiz Yerine)

:

18,96 TL

TOPLAM             

:

921,76 TL

 

Tahsilinden Vazgeçilen Tutarlar

Trafik İdari Para Cezası Aslı                                           :                                   3.611,20 TL

Faiz                                                                                 :                                   1.354,20 TL

TOPLAM                                                                       :                                   4.965,40 TL

Yukarıda belirtilen şekilde hesaplanan toplam 921,76 TL’nin Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi durumunda, toplam 4.965,40 TL tutarındaki alacağın tahsilinden vazgeçilecektir.

C- ÖDEME SÜRESİ VE ŞEKLİ

7143 sayılı Kanunun 3 üncü maddesine göre yapılandırılan alacakların, Kanunun 9 uncu maddesi kapsamında peşin veya taksitler halinde ödenmesi mümkündür.

Buna göre, bu ödemelerde Tebliğin (II/C) ve (II/D-9 ve II/D-10) bölümünde yapılan açıklamalara göre işlem yapılacaktır.

Ç- MADDE HÜKMÜNDEN YARARLANMANIN DİĞER ŞARTLARI

1- 7143 sayılı Kanunun;

- 3 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrasında, yıllık gelir veya kurumlar vergileri, gelir (stopaj) vergisi, kurumlar (stopaj) vergisi, katma değer vergisi ve özel tüketim vergisi için Kanunun 3 üncü maddesi hükmünden yararlanmak üzere başvuruda bulunan mükelleflerin, taksit ödeme süresince bu vergi türleri ile ilgili verilen beyannameler üzerine tahakkuk eden bu vergileri, çok zor durum olmaksızın her bir vergi türü itibarıyla bir takvim yılında ikiden fazla vadesinde ödememeleri ya da eksik ödemeleri hâlinde yapılandırılan borçlarına ilişkin kalan taksitlerini ödeme haklarını kaybedecekleri,

- 9 uncu maddesinin yedinci fıkrasında ise, 3 üncü maddenin dokuzuncu fıkrasında vadesinde ödenmesi öngörülen alacakların veya taksit tutarının %10’unu aşmamak şartıyla 10 Türk lirasına (bu tutar dâhil) kadar yapılmış eksik ödemeler için bu Kanun hükümlerinin ihlal edilmiş sayılmayacağı,

hüküm altına alınmıştır.

Bu hükümlerin uygulanması ile ilgili açıklamalar bu Tebliğin (II/Ç-1 ve II/Ç-2) bölümlerinde yapılmış olup bu madde uygulamasında da aynı şekilde işlem yapılacaktır.

2- 7143 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin altıncı fıkrası uyarınca, 3 üncü madde kapsamında yapılandırılan alacak tutarına yönelik olarak borçlular, ayrıca 213 sayılı Kanun kapsamındaki alacaklar için anılan Kanunun uzlaşma ve vergi cezalarında indirim hükümlerinden yararlanamayacaklardır.

Diğer taraftan, aynı fıkrada Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamına giren idari para cezalarının 3 üncü maddeden yararlanılarak ödenmek istenmesi durumunda, 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 17 nci maddesinde düzenlenmiş olan peşin ödeme indiriminden yararlanılamayacağı düzenlenmiştir.

D- DİĞER HUSUSLAR

1- 7143 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin onuncu fıkrasında, bu madde hükmünden yararlanılması için madde kapsamına giren alacaklara karşı dava açılmaması, açılmış davalardan vazgeçilmesi ve kanun yollarına başvurulmamasının şart olduğu belirtilmiştir. Mükelleflerce Kanun hükümlerinden yararlanılmak üzere davadan vazgeçilmesi hâlinde idarece de ihtilaflar sürdürülmeyecektir.

   2- Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan ve açtıkları davalardan vazgeçen borçluların bu ihtilaflarıyla ilgili olarak karar tarihine bakılmaksızın Kanunun yayımı tarihinden sonra tebliğ edilen yargı kararları uyarınca işlem yapılmayacak ve bu kararlara ilişkin hükmedilmiş yargılama gideri, avukatlık ücreti ve bu alacakların fer’ilerinin bulunması hâlinde bu tutarlar karşılıklı olarak talep edilmeyecektir.

Ayrıca, söz konusu yargılama gideri, avukatlık ücreti ve bu alacakların fer’ileri için icra takibi yapılamayacak ve vazgeçme tarihinden önce ödenmiş olan yargılama gideri ve avukatlık ücreti geri alınmayacaktır.

3- Kanunun 3 üncü maddesine göre yapılandırılan alacak tutarının tespitinde esas alınacak olan en son karar, tarhiyata ilişkin verilen ve Kanunun yayımı tarihinden önce (bu tarih dâhil) taraflardan birine tebliğ edilmiş karar olacaktır.

4- Kanunun 3 üncü maddesinden yararlanmak için başvuruda bulunan ancak Kanunda belirtilen ödeme şartını yerine getirmeyen borçlulardan;

- 213 sayılı Kanun kapsamındaki alacaklar için ilk tarhiyata esas teşkil eden vergi ve ceza tutarları ile gecikme zammı ve gecikme faizleri,

-  Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamına giren idari para cezaları için idari yaptırım kararında yer alan tutar ile bunlar üzerinden hesaplanan fer’ileri,

6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilecektir.

Ancak, Kanunun yayımı tarihinden önce verilmiş olan en son yargı kararının tarhiyatın tasdikine ilişkin olması hâlinde bu karar üzerine tahakkuk eden alacak tutarları esas alınacaktır. Bir başka anlatımla, tasdik kararı üzerine yapılan tahakkuk işleminde herhangi bir değişiklik yapılmayacaktır.

213 sayılı Kanun kapsamındaki alacaklardan ilk tarhiyat tutarı esas alınarak takip edilecek olanlar, vergi/ceza ihbarnamesinin tebliğ edildiği tarih esas alınarak dava açma süresinin son günü itibarıyla tahakkuk ettirilecek, bu tarihten itibaren 1 ay sonrası ise alacakların vade tarihi olacaktır. Gecikme zamlarının, amme alacağının vade tarihinden tahsil tarihine kadar geçen süre için hesaplanacağı tabiidir.

Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamına giren idari para cezaları ise idari yaptırım kararının tebliğine bağlı olarak oluşan vade tarihleri esas alınmak suretiyle ve özel kanunlarında düzenlenmiş olan fer’i alacakları da dikkate alınarak takip edilecektir.

5- Ödeme emrine karşı açılan davalar ile ilgili olarak, Kanunun yayımı tarihinden önce dava konusu ödeme emri ile istenilen amme alacağının tarhiyatına ilişkin karar verilmiş olması ve ihtilafın Kanunun yayımlandığı 18/5/2018 tarihi itibarıyla devam ediyor olması hâlinde, bu mükellefler söz konusu davalara konu amme alacakları ile ilgili olarak Kanunun 3 üncü maddesinden yararlanabileceklerdir. Ancak, bu yönde bir kararın bulunmaması hâlinde ödeme emrine karşı açılan davalara konu alacaklar Kanunun 2 nci maddesi kapsamında değerlendirilecektir.

6- 7143 sayılı Kanunun yayımı tarihinden önce tarhiyata karşı açılmış olan ve 18/5/2018 tarihi itibarıyla devam eden davalara ilişkin olarak daha önce verilen kararlar üzerine tahakkuk eden vergiler ile vergi cezaları ve bunlara hesaplanan gecikme faizi ve gecikme zammının 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tecil edilmiş ve Kanunun yayımı tarihi itibarıyla tecil şartlarına uygun olarak ödenmekte olması durumunda da mükellefler isterlerse Kanunun 3 üncü maddesi hükmünden yararlanabileceklerdir. Bu takdirde, mükelleflerin yararlanabileceği tutarların tespitinde bu Tebliğin (III/B-2-b) bölümünde yapılan açıklamalara göre işlem yapılacaktır.

7- Dava açma süresi geçmemiş veya dava safhasında bulunan kesinleşmemiş alacaklarla ilgili olarak bu bölümde yapılan açıklamalar saklı kalmak kaydıyla, bu Tebliğin (II/D) bölümünde yapılan açıklamalar da dikkate alınarak işlem yapılacaktır.

IVİNCELEME VE TARHİYAT SAFHASINDA BULUNAN İŞLEMLER İLE PİŞMANLIKLA YA DA KENDİLİĞİNDEN YAPILAN BEYANLARA İLİŞKİN HÜKÜMLER

7143 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin;

- Birinci ila yedinci fıkralarında, Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak kapsama giren vergi ve vergi cezaları açısından, Kanunun yayımı tarihinden önce başlanıldığı hâlde bu tarihe kadar tamamlanamamış olan vergi incelemeleri ile takdir, tarh ve tahakkuk işlemlerine devam edileceği ve bu işlemlerin tamamlanmasından sonra tarh edilen vergi ve kesilen cezaların Kanun kapsamında yapılandırılmasına,

- Onuncu fıkrasında, 213 sayılı Kanunun 371 inci maddesinde düzenlenen pişmanlık ve ıslah hükümlerinden yararlanmak üzere ya da aynı Kanunun 30 uncu maddesinin dördüncü fıkrasına göre kanuni süresinden sonra kendiliğinden verilen beyannameler üzerine tahakkuk edecek alacaklar ile 31/3/2018 tarihinden (bu tarih dâhil) önce verilmesi gerektiği halde Kanunun yayımı tarihi itibarıyla bildirilmeyen veya bildirildiği halde eksik tahakkuk eden emlak vergisi bildirimleri üzerine tahakkuk edecek alacakların yapılandırılmasına,

- Onbirinci fıkrasında, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 64 üncü maddesinde sayılan diğer ücrete tabi mükelleflerin gelir vergisi mükellefiyetlerine,

 ilişkin hükümlere yer verilmiştir.

A- KANUNUN YAYIMI TARİHİNDEN ÖNCE BAŞLANILDIĞI HÂLDE BU TARİHE KADAR TAMAMLANAMAMIŞ OLAN VERGİ İNCELEMELERİ İLE TAKDİR, TARH VE TAHAKKUK İŞLEMLERİ

7143 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci ila yedinci fıkraları, matrah ve vergi artırımına ilişkin hükümler saklı kalmak şartıyla, Kanunun yayımı tarihinden önce başlayan ancak tamamlanamamış bulunan vergi incelemeleri, takdir, tarh ve tahakkuk işlemlerine devam edileceğini öngördüğünden; bu madde hükmünden yararlanmak için başvuru süresi, söz konusu işlemlerin tamamlanmasına bağlı olarak düzenlenmiştir. Buna göre, bu işlemler sonucunda düzenlenen ve Kanunun yayımı tarihinden (bu tarih hariç) sonra tebliğ edilen ihbarnameler üzerine mükelleflerin bu fıkralardan yararlanma taleplerini maddenin birinci fıkrasında belirtilen süreler içinde vergi dairelerine bildirmeleri gerekmektedir.

1- Başvuru Süresi ve Şekli

7143 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci ila yedinci fıkraları hükmünden yararlanmak isteyen mükelleflerin, bu işlemlerin tamamlanmasından sonra tarh edilen vergi ve kesilen cezalara ilişkin ihbarnamelerin tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde bu Tebliğ ekinde yer alan dilekçe (Ek:4/A) ile başvurmaları gerekmektedir.

Ancak, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında, 9 uncu maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen süre içinde tebliğ edilen ihbarnameler için özel bir başvuru süresi düzenlenmiş ve 4 üncü maddenin birinci ila yedinci fıkraları hükmünden yararlanmak isteyen mükelleflerin 9 uncu maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen süre içinde, bu sürenin otuz günden az kalmış olması halinde otuz gün içinde, başvuruda bulunmaları gerektiği hüküm altına alınmıştır.

Bu kapsamda, Kanunun yayımlandığı 18/5/2018 tarihinden (bu tarih hariç) 31 Temmuz 2018 tarihine (bu tarih dâhil) kadar tebliğ edilen ihbarnameler için madde hükmünden yararlanmak isteyen mükelleflerin 31 Temmuz 2018 tarihine (bu tarih dâhil) kadar başvuruda bulunmaları, ihbarnamenin tebliğ tarihi  (bu tarih hariç) ila 31 Temmuz 2018 tarihi (bu tarih dâhil) arasındaki sürenin 30 günden az kalmış olması halinde ise ihbarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde başvuruda bulunmaları gerekmektedir.

 Örneğin, anılan fıkraların kapsamına giren bir tarhiyata ilişkin ihbarnamenin 25/6/2018 tarihinde tebliğ edildiği varsayıldığında madde hükmünden yararlanılabilmesi için 31/7/2018 tarihine (bu tarih dâhil) kadar, 9/7/2018 tarihinde tebliğ edildiği varsayıldığında ise tebliğ tarihi ila 31/7/2018 tarihi arasındaki süre 30 günden daha az olduğundan 8/8/2018 tarihine (bu tarih dâhil) kadar başvuruda bulunulması gerekmektedir.

Kanunun 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (d) ve (e) bentlerinde sayılan borçluların 4 üncü maddenin birinci ila yedinci fıkraları kapsamında yapacakları başvurular üzerine yapılandırılan alacak tutarlarını bu bentlerde belirtilen sürelerde ödemek istediklerine yönelik taleplerini başvuru sırasında belirtmeleri icap etmektedir.

Mükellefler bu fıkralardan, adlarına yapılan tüm tarhiyatlar için yararlanabilecekleri gibi sadece talep edecekleri tür ve dönemler için de yararlanabileceklerdir.

2- Alacak Tutarının Tespiti

7143 sayılı Kanunun yayımlandığı 18/5/2018 tarihinden önce başlanıldığı hâlde bu tarihe kadar tamamlanamamış bulunan vergi incelemeleri ile takdir ve tarh işlemlerinin tamamlanması sonucu hesaplanan vergi ve ceza tutarı dikkate alınarak yapılandırılacak alacak tutarı tespit edilecektir.

Kanunun 4 üncü maddesinin birinci ila yedinci fıkralarına göre, bu işlemlerin tamamlanmasından sonra tarh edilen verginin %50’si ile bu tutara hesaplanan gecikme faizi yerine Kanunun yayımı tarihine kadar hesaplanacak Yİ-ÜFE tutarı ve Kanunun yayımı tarihinden (bu tarih dâhil) sonra ihbarnamenin tebliği üzerine dava açma süresinin bitim tarihine kadar hesaplanacak gecikme faizi tutarının maddenin birinci fıkrasında öngörülen süre ve şekilde ödenmesi şartıyla, kalan vergi aslı ile bu vergilere uygulanan gecikme faizi ve vergi aslına bağlı cezaların tamamının tahsilinden vazgeçilecektir.

Öte yandan, bu işlemlerin sonucunda vergi aslına bağlı olmayan bir cezanın veya iştirak nedeniyle kesilecek vergi ziyaı cezasının bulunması hâlinde bu cezalar için madde hükmünden, cezanın %25’inin, maddenin birinci fıkrasında öngörülen süre ve şekilde ödenmesi şartıyla yararlanılacak ve cezanın kalan %75’inin tahsilinden vazgeçilecektir.

Kanunun 4 üncü maddesinin üçüncü fıkrası gereğince, Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak Kanunun yayımı tarihinden önce pişmanlık talebi ile verilip, ödeme yönünden şartların ihlal edildiği beyannameler ile kendiliğinden verilen beyannameler için kesilen ve Kanunun yayımı tarihi itibarıyla tebliğ edilmemiş olan vergi aslına bağlı olmayan cezalar da bu madde hükümlerine göre yapılandırılarak ödenebilecektir. Vergi aslına bağlı vergi cezaları hakkında ise bu Tebliğin (IX/5) bölümünde yapılan açıklamalara göre işlem yapılacaktır.

Kanunun yayımı tarihi itibarıyla, 213 sayılı Kanunun tarhiyat öncesi uzlaşma hükümlerine göre uzlaşma talebinde bulunulmuş, ancak uzlaşma günü gelmemiş ya da uzlaşma sağlanamamış olmakla birlikte vergi/ceza ihbarnameleri mükellefe tebliğ edilmemiş alacaklar da Kanunun 4 üncü maddesinin birinci ila yedinci fıkra hükümlerine göre yapılandırılarak ödenebilecektir.

Bu takdirde, Kanunun yayımı tarihi itibarıyla, tarhiyat öncesi uzlaşma temin edilememiş veya uzlaşma müzakeresinde uzlaşmaya varılamamış ya da mükelleflerin tarhiyat öncesi uzlaşma talebinden vazgeçmiş olması hallerinde düzenlenen inceleme raporunun vergi dairesine intikali üzerine anılan fıkra hükümleri uygulanacaktır. Bu safhada da ödenecek tutarın tespitinde, tarhiyata ilişkin olarak düzenlenen vergi/ceza ihbarnamelerinde belirtilen tutarlar dikkate alınacaktır.

Kanun kapsamına giren dönemlere ilişkin olarak Kanunun yayımlandığı 18/5/2018 tarihinden önce tamamlandığı halde, bu tarihte ya da bu tarihten sonra vergi dairesi kayıtlarına intikal eden takdir komisyonu kararları ve vergi inceleme raporları üzerine gerekli tarh ve tebliğ işlemleri yapılacaktır.

Yapılan tarhiyat üzerine maddenin birinci fıkrasında öngörülen süre ve şekilde ödeme yapılması hâlinde madde hükümlerinden yararlanılabilecektir.

Diğer taraftan, vergi inceleme raporlarına veya takdir komisyonu kararlarına dayanmamakla birlikte, Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak, Kanunun yayımı tarihinden önce başlanılmış, ancak bu tarih itibarıyla tamamlanamamış olan tarh işlemlerine devam edilecek ve Kanunun yayımı tarihinden sonra yapılan bu tarhiyatlar için de 4 üncü maddenin birinci ila yedinci fıkra hükümlerinden yararlanılabilecektir.

İnceleme raporu veya takdir komisyonu kararı üzerine sadece vergi ziyaı cezası kesilmesi gerektiği hallerde ise (Örneğin, mahsup dönemi geçtikten sonra yapılan geçici vergi incelemeleri sonucu kesilen vergi ziyaı cezası gibi) vergi aslına uygulanan gecikme faizi yerine Kanuna göre hesaplanacak Yİ-ÜFE tutarının, Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde vergi aslına bağlı cezalara ilişkin olarak bu Tebliğin (IX/5) bölümünde yapılan açıklamalara göre işlem yapılacaktır.

Örnek 1- Mükellefin defter ve belgeleri Nisan/2016 vergilendirme dönemine ilişkin katma değer vergisi yönünden incelemeye başlanılmış ve 7143 sayılı Kanunun yayımı tarih itibarıyla inceleme sonuçlanmamıştır. Ayrıca mükellef tarafından bu Kanun uyarınca söz konusu vergi türünden artırımda da bulunulmamıştır.

İnceleme sonucu düzenlenen vergi inceleme raporunun 6/6/2018 tarihinde vergi dairesi kayıtlarına intikal ettiği, rapor üzerine mükellef adına 3.500.000 TL katma değer vergisi tarh edildiği, 3.500.000 TL vergi ziyaı cezası kesildiği ve tarhiyata ilişkin vergi/ceza ihbarnamesinin 11/9/2018 tarihinde mükellefe tebliğ edildiği varsayıldığında, mükellef Kanunun 4 üncü maddesinin birinci ila yedinci fıkralarından aşağıda belirtilen şekilde yararlanabilecektir.

Mükellef, ihbarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde Kanundan yararlanmak üzere yazılı başvuruda bulunacaktır.

Bu durumda, mükellefin Kanuna göre ödeyeceği tutar aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.

 

Vergi aslının % 50’si 

:

(3.500.000 / 2=)1.750.000 TL

Yİ-ÜFE Tutarı                         

:

1.750.000 x %9,26 (Normal vade tarihinden Kanunun yayımı tarihine kadar)

 

 

162.050 TL’dir.

Gecikme Faizi*           

:

1.750.000 x  %5,6

 

 

     98.000 TL’dir.

 

* Gecikme faizi Kanunun yayımı tarihinden, ihbarnamenin tebliği üzerine dava açma süresinin son gününe kadar ve Kanunun yayımı tarihi itibarıyla uygulanmakta olan gecikme zammı oranı esas alınarak hesaplanmıştır.

Buna göre;

 

Ödenecek Tutar

Vergi Aslının %50’si

:

1.750.000 TL

Yİ-ÜFE Tutarı

:

162.050 TL

Gecikme Faizi

:

98.000 TL

TOPLAM

:

2.010.050 TL’dir.

 

Tahsilinden Vazgeçilen Alacaklar

Vergi Aslının %50’si

:

1.750.000 TL

Gecikme Faizi

:

1.372.000 TL

Vergi Ziyaı Cezası

:

3.500.000 TL

TOPLAM

:

6.622.000 TL’dir.

 

Bu örneğe göre mükellefin ihbarnamenin tebliğ tarihini izleyen ayda (Ekim/2018) yapılandırılan alacak tutarını ilk taksit ödeme süresi içinde defaten ödemesi hâlinde bu tutara faiz ya da katsayı uygulanmayacağı gibi ödenecek toplam tutar içinde yer alan Yİ-ÜFE tutarı ile gecikme faizi toplam tutarı olan (162.050+98.000=)260.050 TL üzerinden ayrıca %90 indirim yapılacaktır.

Buna göre, mükellef borç aslının yarısı olan 1.750.000 TL ile Yİ-ÜFE tutarı ile gecikme faizi için [260.050-(260.050 x %90)=]26.005 TL olmak üzere toplam 1.776.005 TL ödeyecektir.

Ancak, mükellefin Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrası hükmüne göre yapılandırılan alacağı ikişer aylık dönemler hâlinde azami 6 eşit taksitte ödemesi mümkün olup, bu takdirde taksitler hâlinde ödenecek alacağa Kanunun 9 uncu maddesi gereğince (1,045) katsayısı uygulanacaktır. 

Mükellefin yapılandırılan alacağı taksitle ödemek istemesi hâlinde taksit ayları; Ekim/2018, Aralık/2018, Şubat/2019, Nisan/2019, Haziran/2019 ve Ağustos/2019 ayları olacaktır.

3- Ödeme Süresi ve Şekli

7143 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci ila yedinci fıkra hükümlerinden yararlanmak isteyen mükelleflerin ihbarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde yazılı başvuruda bulunmaları ve anılan fıkralara göre yapılandırılan tutarı, ilk taksit ihbarnamenin tebliğini izleyen aydan başlamak üzere peşin veya ikişer aylık dönemler hâlinde 6 eşit taksitte ödemeleri gerekmektedir.

Ancak, Kanunun yayımı tarihi (bu tarih hariç) ila 31 Temmuz 2018 tarihi (bu tarih dâhil) arasında tebliğ edilen ihbarnamelere konu borçlar için bu fıkralardan yararlanmak isteyen mükellefler başvurularını 31 Temmuz 2018 tarihine (bu tarih dâhil) kadar (sürenin 30 günden az kalmış olması durumunda 30 gün içinde), başvuruda bulunmaları ve ilk taksit Kanunun yayımını takip eden dördüncü ayın sonuna kadar ödenmek üzere peşin veya ikişer aylık dönemler hâlinde 6 eşit taksitte ödemeleri gerekmektedir.

Örneğin, anılan fıkraların kapsamına giren bir tarhiyata ilişkin ihbarnamenin 12/12/2018 tarihinde tebliğ edildiği varsayıldığında, madde hükmünden yararlanılabilmesi için 11/1/2019 tarihine (bu tarih dâhil) kadar başvuruda bulunulması ve Kanun hükmüne göre ödenecek tutarın ilk taksitinin Ocak/2019 ayında, diğer taksitlerin ise 2019 yılının Mart, Mayıs, Temmuz, Eylül ve Kasım aylarında ödenmesi gerekmektedir.

Buna göre, bu ödemelerde Tebliğin (II/C) ve (II/D-9 ve II/D-10) bölümünde yapılan açıklamalara göre işlem yapılacaktır.

4- Fıkralardan Yararlanmanın Diğer Şartları

a) 7143 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci ila yedinci fıkraları kapsamında yapılandırılacak alacaklara ilişkin olarak vergi incelemesinin başladığı tarihin belirlenmesinde 213 sayılı Kanunun 140 ıncı maddesi esas alınacaktır.

b) Mükelleflerin bu fıkralardan yararlanabilmeleri için anılan fıkralar kapsamında ödeme başvurusunda bulundukları alacağa ilişkin dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları şarttır.

c) Anılan fıkra hükümlerinden yararlanmak isteyen mükellefler, ayrıca 213 sayılı Kanunun uzlaşma, tarhiyat öncesi uzlaşma ve vergi cezalarında indirim hükümlerinden yararlanamazlar.

ç) Düzeltme taleplerine ilişkin incelemelere devam edilecektir. Ancak, mükelleflerin düzeltme istediği yıl için 7143 sayılı Kanunun 5 inci maddesine göre matrah ve vergi artırımında bulunmaları hâlinde, düzeltme talebinden vazgeçtikleri kabul edilerek bu tür incelemeler sürdürülmeyecektir.

B- PİŞMANLIKLA YA DA KENDİLİĞİNDEN YAPILAN BEYANLARA

İLİŞKİN HÜKÜMLER

7143 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin onuncu fıkrasının;

- (a) bendinde, 213 sayılı Kanunun 371 inci maddesinde düzenlenen pişmanlık ve ıslah hükümlerinden yararlanmak üzere ya da aynı Kanunun 30 uncu maddesinin dördüncü fıkrasına göre kanuni süresinden sonra kendiliğinden verilen beyannameler,

- (b) bendinde, 31/3/2018 tarihinden önce verilmesi gerektiği halde Kanunun yayımı tarihine kadar bildirilmeyen veya bildirildiği halde eksik tahakkuk eden emlak vergisi bildirimleri

üzerine tahakkuk edecek alacakların ne şekilde yapılandırılacağı düzenlenmiştir.

1- Pişmanlıkla Beyan

7143 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin onuncu fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt bendinde, Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak 31 Temmuz 2018 tarihine (bu tarih dâhil) kadar 213 sayılı Kanunun 371 inci maddesine göre beyan edilen matrahlar üzerinden tarh ve tahakkuk ettirilen vergilerin tamamı ile hesaplanacak pişmanlık zammı yerine bu Kanunun yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak Yİ-ÜFE tutarının; Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla pişmanlık zammı ve vergi cezalarının tamamının tahsilinden vazgeçileceği hüküm altına alınmıştır.

a) Başvuru Süresi ve Şekli

Kanunun 4 üncü maddesinin onuncu fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt bendinden yararlanmak isteyen mükelleflerin bu Tebliğin ekinde yer alan (Ek:4/B) örneğe uygun başvuru dilekçesiyle birlikte kapsama giren dönemlere ilişkin vergi beyannamelerini31 Temmuz 2018 tarihine (bu tarih dâhil) kadar bağlı oldukları vergi dairelerine vermeleri gerekmektedir.

7143 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin onuncu fıkrası çerçevesinde pişmanlık hükümlerine göre verilecek beyannamelerden elektronik ortamda gönderilebilenlerin; yıllık gelir veya kurumlar ile katma değer vergisi beyannamelerini ya da muhtasar beyannamelerini elektronik ortamda göndermek zorunda olan mükellefler tarafından 30/9/2004 tarihli ve 25599 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 340 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile 3/3/2005 tarihli ve 25744 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 346 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirtilen usul ve esaslar doğrultusunda elektronik ortamda gönderilmesi zorunludur.

Kanunun 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (d) ve (e) bentlerinde sayılan borçluların anılan alt bent kapsamında yapacakları başvurular üzerine yapılandırılan alacak tutarlarını bu bentlerde belirtilen sürelerde ödemek istediklerine yönelik taleplerini başvuru sırasında belirtmeleri icap etmektedir.

b) Alacak Tutarının Tespiti

Kanunun 4 üncü maddesinin onuncu fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt bendinden, pişmanlık talebiyle verilen beyannameler üzerinden tarh ve tahakkuk ettirilen vergilerin tamamı ile hesaplanacak pişmanlık zammı yerine Kanunun yayımı tarihine kadar hesaplanacak Yİ-ÜFE tutarının bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi halinde pişmanlık zammı ve vergi cezalarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir.

Örnek 2- 23 Kasım 2017 tarihine kadar verilmesi gereken Ekim 2017 dönemine ait gelir (stopaj) vergisi beyannamesi 7143 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanmak suretiyle 7 Haziran 2018 tarihinde pişmanlıkla vergi dairesine verilmiştir. Pişmanlıkla verilen beyannameye istinaden ödenmesi gereken gelir (stopaj) vergisi 2.300 TL, damga vergisi ise 38,80 TL’dir.

Bu durumda; gelir (stopaj) vergisinin tamamı ile pişmanlık zammı yerine bu Kanunun yayımı tarihine kadar hesaplanacak Yİ-ÜFE tutarının ödenmesi hâlinde, pişmanlık zammı ve vergi aslına bağlı olmayan cezanın tamamının tahsilinden vazgeçilecektir.

Buna göre;

 

Pişmanlık Zammı Hesaplanan Süre

Alacak Tutarı

(TL)

Pişmanlık Zammı Oranı

Pişmanlık Zammı Tutarı
(TL)

Tahsili Gereken Alacak Aslı
(TL)

Toplam

Yİ-ÜFE Oranı

Yİ-ÜFE Tutarı
(TL)

27/11/2017-17/05/2018

2.300

%8,40

193,20

2.300

%2,10

48,30

 

Ödenecek Tutar

Gelir (stopaj) Vergisi

:

2.300,00 TL

Yİ-ÜFE Tutarı (Pişmanlık Zammı Yerine)

:

48,30 TL

Damga Vergisi

:

      38,80 TL

TOPLAM

:

    2.387,10 TL

 

Tahsilinden Vazgeçilen Alacaklar

Pişmanlık Zammı

:

193,20 TL

Özel Usulsüzlük Cezası

:

1.400,00 TL

TOPLAM

:

1.593,20 TL

 

Yukarıda belirtilen şekilde hesaplanan toplam 2.387,10 TL’nin Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi durumunda, toplam 1.593,20 TL tutarın tahsilinden vazgeçilecektir.

c) Ödeme Süresi ve Şekli

Anılan alt bent uyarınca yapılandırılan alacaklar, bu Tebliğin (II/C) ve (II/D-9 ve  II/D-10) bölümlerinde yapılan açıklamalara göre ödenecektir.

ç) Diğer Hususlar

Mükelleflerce Kanun kapsamında pişmanlıkla beyan edilen vergilerin Kanunda öngörülen süre ve şekilde tamamen ödenmemesi hâlinde pişmanlık hükümleri ihlal edilmiş sayılacak ve 213 sayılı Kanun hükümleri uyarınca gerekli işlemler tesis edilecektir.

Kanunun 9 uncu maddesinin sekizinci fıkrasında, borçluların Kanun kapsamında taksitlendirilen tutarların tamamının ödenmemesi hâlinde ödedikleri tutarlar kadar Kanun hükümlerinden yararlanacağı hüküm altına alınmış olmakla birlikte, Kanunun 4 üncü maddesinin onuncu fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt bendinde düzenlenen pişmanlıkla beyan hükümleri 213 sayılı Kanunun “Pişmanlık ve ıslah” başlıklı 371 inci maddesi hükümleri esas alınarak düzenlendiğinden, anılan alt bent kapsamında yapılan kısmi ödemelerde pişmanlık hükümleri ihlal edilmiş sayılacak ve kısmen pişmanlık ihlali söz konusu olamayacağından mükellefler ödedikleri tutar kadar bu madde hükmünden yararlanamayacaktır. Bu takdirde yapılan ödemeler ödeme tarihleri esas alınarak bu kapsamda beyan edilen alacaklara mahsup edilecektir.

Kanunun 4 üncü maddesinin onuncu fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt bendi kapsamında beyan edilen vergilere, ödeme yönünden şartların ihlali hâlinde, kesilmesi gereken vergi cezaları için 213 sayılı Kanunun 374 üncü maddesinde yer alan zamanaşımı süreleri, Kanunun 9 uncu maddesinin onbeşinci fıkrası gereğince taksit ödeme süresince işlemeyeceğinden, pişmanlık hükümlerinin ihlali üzerine kesilecek cezalarda zamanaşımı süresi bu hüküm dikkate alınarak tayin edilecektir.

Mükelleflerce, anılan alt bent kapsamında, matrah ve vergi artırımı kapsamına girmeyen vergi türleri de dâhil olmak üzere bütün vergi türleri itibarıyla beyanda bulunulması mümkündür.

Ancak, anılan alt bende göre pişmanlıkla beyanname verilmesi, bu beyannameler hakkında, 5 inci maddede yer alan matrah ve vergi artırımına ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla, vergi incelemesi ve tarhiyat yapılmasına engel teşkil etmemektedir.

2- Kendiliğinden Yapılan Beyanlar

Kanunun 4 üncü maddesinin onuncu fıkrasının (a) bendinin (2) numaralı alt bendi ile Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak 31 Temmuz 2018 tarihine (bu tarih dâhil) kadar 213 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin dördüncü fıkrasına göre kendiliğinden verilen beyannameler üzerinden tarh ve tahakkuk ettirilen vergilerin tamamı ile hesaplanacak gecikme faizi yerine Kanunun yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla gecikme faizi ve vergi cezalarının tamamının tahsilinden vazgeçileceği belirtilmiştir.

a) Başvuru Süresi ve Şekli

Kanunun 4 üncü maddesinin onuncu fıkrasının (a) bendinin (2) numaralı alt bendinden yararlanmak isteyen mükelleflerin bu Tebliğin ekinde yer alan (Ek:4/C) örneğe uygun başvuru dilekçesiyle birlikte kapsama giren dönemlere ilişkin vergi beyannamelerini 31 Temmuz 2018 tarihine (bu tarih dâhil) kadar bağlı oldukları vergi dairelerine vermeleri gerekmektedir.

Anılan alt bent çerçevesinde kendiliğinden verilecek beyannamelerden elektronik ortamda gönderilebilenlerin; yıllık gelir veya kurumlar ile katma değer vergisi beyannamelerini ya da muhtasar beyannamelerini elektronik ortamda göndermek zorunda olan mükellefler tarafından 340 ve 346 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde belirtilen usul ve esaslar doğrultusunda elektronik ortamda gönderilmesi zorunludur.

Kanunun 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (d) ve (e) bentlerinde sayılan borçluların anılan alt bent kapsamında yapacakları başvurular üzerine yapılandırılan alacak tutarlarını bu bentlerde belirtilen sürelerde ödemek istediklerine yönelik taleplerini başvuru sırasında belirtmeleri icap etmektedir.

b) Alacak Tutarının Tespiti

Kanunun 4 üncü maddesinin onuncu fıkrasının (a) bendinin (2) numaralı alt bendinden, 213 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin dördüncü fıkrasına göre kanuni süresinden sonra kendiliğinden verilen beyannameler üzerinden tarh ve tahakkuk ettirilen vergilerin tamamı ile gecikme faizi yerine Kanunun yayımı tarihine kadar hesaplanacak Yİ-ÜFE tutarının, Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi halinde gecikme faizi ve vergi cezalarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir.

Kanunun 9 uncu maddesinin onbeşinci fıkrası gereğince zamanaşımı süresi, taksit ödeme süresince işlemeyeceğinden, 213 sayılı Kanun hükümlerine göre bu alt bentten yararlanılarak verilen beyannameler üzerine kesilmesi gereken vergi cezaları, Kanun hükümlerinin ihlal edilmesi durumunda işlemeyen süreler de dikkate alınarak kesilecektir.

c) Ödeme Süresi ve Şekli

Kanunun 4 üncü maddesinin onuncu fıkrasının (a) bendinin (2) numaralı alt bendi uyarınca yapılandırılan alacaklar, bu Tebliğin (II/C) ve (II/D-9 ve II/D-10) bölümlerinde yapılan açıklamalara göre ödenecektir.

ç) Diğer Hususlar

Kanunun 4 üncü maddesinin onuncu fıkrasının (a) bendinin (2) numaralı alt bendine göre kendiliğinden beyanname verilmesi, bu beyannameler hakkında, 5 inci maddede yer alan matrah ve vergi artırımına ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla, vergi incelemesi ve yapılan inceleme sonucu mükellefler adına vergi ve ceza tarhiyatı yapılmasına engel teşkil etmeyecektir.

3) Emlak Vergisi Bildirimi

7143 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin onuncu fıkrasının (b) bendi gereğince, 31/3/2018 tarihinden (bu tarih dâhil) önce verilmesi gerektiği halde Kanunun yayımı tarihi itibarıyla emlak vergisi bildiriminde bulunmayan veya bildirimde bulunduğu hâlde vergisi eksik tahakkuk eden mükelleflerce, bildirimde bulunulması ve tahakkuk eden vergi ve taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payının tamamı ile bunlara bağlı gecikme faizi ve gecikme zammı yerine Kanunun yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak Yİ-ÜFE tutarının, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla, bu alacaklara bağlı gecikme faizi, gecikme zammı ve vergi cezalarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir.

a) Başvuru Süresi ve Şekli

Anılan bentten yararlanmak isteyen mükelleflerin başvuru dilekçesiyle birlikte kapsama giren dönemlere ilişkin vergi bildirimlerini 31 Temmuz 2018 tarihine (bu tarih dâhil) kadar ilgili belediyelere vermeleri gerekmektedir.

b) Alacak Tutarının Tespiti

Anılan bentten, 31/3/2018 tarihinden (bu tarih dâhil) önce verilmesi gerektiği halde Kanunun yayımı tarihi itibarıyla emlak vergisi bildiriminde bulunmayan veya bildirimde bulunduğu hâlde vergisi eksik tahakkuk eden mükelleflerce bildirimde bulunulması ve tahakkuk eden vergi ve taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payının tamamı ile bunlara bağlı gecikme faizi ve gecikme zammı yerine Kanunun yayımı tarihine kadar hesaplanacak Yİ-ÜFE tutarının; Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi suretiyle yararlanılacaktır.

Bu hükme göre, yapılan ödemeler üzerine vergi cezalarının ve gecikme faizinin taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payına ilişkin gecikme zammının tahsilinden vazgeçilecektir.

Kanunun 9 uncu maddesinin onbeşinci fıkrası gereğince zamanaşımı süresi, taksit ödeme süresince işlemeyeceğinden, 213 sayılı Kanun hükümlerine göre bu bentten yararlanılarak verilen bildirimler üzerine kesilmesi gereken vergi cezaları, Kanun hükümlerinin ihlal edilmesi durumunda işlemeyen süreler de dikkate alınarak kesilecektir.

c) Ödeme Süresi ve Şekli

Anılan bent uyarınca yapılandırılan alacaklar, bu Tebliğin (II/C) ve (II/D-9) bölümlerinde yapılan açıklamalara göre ilgili belediyelere ödenecektir.

C- DİĞER ÜCRET GELİRİ ELDE EDENLERİN BEYANI

7143 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin onuncu fıkrası uyarınca, 193 sayılı Kanunun 64 üncü maddesinde sayılan diğer ücret mükelleflerinin; 31/08/2018 tarihine (bu tarih dâhil) kadar vergi dairelerine başvurarak, 2018 takvim yılına ilişkin gelir vergilerini tarh ettirmeleri ve karnelerine işlettirmeleri kaydıyla önceki dönemlere ilişkin olarak herhangi bir vergi ve ceza aranmayacağı hükme bağlanmıştır. İşverenlerin diğer ücretlilere ait kimlik bilgileri ve vergi karnesi ile yapacakları başvurular da bu kapsamda değerlendirilecektir. Diğer taraftan, diğer ücret geliri elde edenlerden daha önce mükellefiyet kaydını yaptırmamış olanların işe başlama tarihi olarak bu Kanuna göre yaptıkları müracaat tarihi esas alınacaktır. Daha önceki yıllarda başka vergi dairelerine karnelerini ibraz ederek vergilerini tarh ettiren mükellefler, başvurularında bu vergi dairelerini de belirteceklerdir. Öte yandan, 2018 yılı kanuni tarh süresinde (Şubat 2018) vergilerini tarh ettiren mükelleflerin bu Kanun kapsamında yeniden başvuru yapmalarına gerek bulunmamaktadır.

V– MATRAH VE VERGİ ARTIRIMINA İLİŞKİN HÜKÜMLER

7143 sayılı Kanunun 5 inci maddesinde yer alan gelir vergisi, kurumlar vergisi ve katma değer vergisinde matrah ve vergi artırımı uygulamasına ilişkin açıklamalar aşağıda yer almaktadır.

A-MATRAH VE VERGİ ARTIRIMINDA BULUNABİLECEK MÜKELLEFLER

Yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamesi vermek mecburiyetinde olan gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri ile katma değer vergisi mükellefleri 2013, 2014, 2015, 2016 ve 2017 takvim yılları için 7143 sayılı Kanunun 5 inci maddesine göre matrah ve vergi artırımından yararlanabileceklerdir.

Aynı şekilde,

- Hizmet erbabına ödenen ücretlerden,

- Serbest meslek ödemelerinden,

- Yıllara sari inşaat ve onarım işlerine ait ödemelerden,

- Kira ödemelerinden,

- Çiftçilerden satın alınan zirai mahsuller ve hizmetler için yapılan ödemelerden,

- Esnaf muaflığından yararlananlara yapılan ödemelerden

gelir veya kurumlar vergisi tevkifatı yapmakla sorumlu olanlar da bu ödemelerine ilişkin olarak bu yıllarla ilgili vergi artırımında bulunabileceklerdir.

 Adi ortaklıklar ve kollektif şirketlerde ortaklar, komandit şirketlerde komandite ortaklar ile adi komandit şirketlerde komanditer ortaklar da anılan yıllar için matrah ve vergi artırımından yararlanabileceklerdir.

Sözü edilen yıllara ilişkin vergi matrahlarının takdiri için takdir komisyonlarına sevk edilmiş ve/veya haklarında vergi incelemesine başlanılmış olan mükellefler de matrah ve vergi artırımından faydalanabileceklerdir.

Beyanname vermekle birlikte zarar, indirim ve istisnalar nedeniyle matrah ve vergi beyan etmeyen ya da ilgili yıllarda faaliyette bulunmuş veya gelir elde etmiş olup da bu faaliyetlerini ve gelirlerini vergi dairesinin bilgisi dışında bırakanlar da dahil olmak üzere hiç beyanname vermemiş olan gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri de matrah ve vergi artırımı yapabileceklerdir.

Kurumlar vergisi mükellefleri, anılan yıllarla ilgili olarak vermiş oldukları beyannamelerinde kurum kazancından indirilen ve 193 sayılı Kanunun geçici 61 inci maddesine göre tevkifata tabi tutulmuş olan kazanç ve iratlarının bulunması hâlinde, bu tevkifat tutarlarını da artırabileceklerdir.

Diğer taraftan, 5520 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendine göre kurumlar vergisinden muaf bulunan ve bu nedenle kurumlar vergisi beyannamesi ile muhtasar beyanname vermemiş olan kooperatifler de 7143 sayılı Kanunun matrah ve vergi artırımı hükümlerinden yararlanabileceklerdir.

B- MATRAH VE VERGİ ARTIRIMINDAN YARARLANABİLMEK İÇİN YAPILACAK BAŞVURUNUN SÜRESİ VE ŞEKLİ

1- Başvurunun Süresi

7143 sayılı Kanunun 5 inci maddesinde başvuru süresi, Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonu olarak belirlenmiş bulunmaktadır.

Buna göre, matrah ve vergi artırımında bulunmak isteyen gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri ile katma değer vergisi mükellefleri, bu Tebliğde belirtilen usul ve esaslar dahilinde, 31 Ağustos 2018 tarihine (bu tarih dahil) kadar gelir, kurumlar ve katma değer vergisi yönünden artırımda bulunabileceklerdir.

Mükellefler, en geç 31 Ağustos 2018 tarihine (bu tarih dahil) kadar ilgili vergi dairesine başvurmadıkları takdirde, 7143 sayılı Kanunla getirilen matrah ve vergi artırımı hükümlerinden yararlanamayacaklardır.

2- Başvurunun Şekli

7143 sayılı Kanunun matrah ve vergi artırımına ilişkin hükümleri uyarınca verilmesi gereken bildirimlerden elektronik ortamda gönderilebilenlerin; yıllık gelir veya kurumlar ile katma değer vergisi beyannamelerini ya da muhtasar beyannamelerini elektronik ortamda göndermek zorunda olan mükellefler tarafından 340 ve 346 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde belirtilen usul ve esaslar doğrultusunda elektronik ortamda gönderilmesi zorunludur.

Artırıma ilişkin yılda elektronik ortamda beyanname ve bildirim verme zorunluluğu bulunmayan ancak bu Tebliğin yayımlandığı tarih itibarıyla bu kapsamda olan mükellefler de matrah ve vergi artırımına ilişkin bildirimlerini elektronik ortamda göndermek zorundadırlar.

Elektronik ortamda beyanname ve bildirim verme zorunluluğu bulunmayanlarca, matrah ve vergi artırımına ilişkin başvurular; gelir, kurumlar veya katma değer vergileri mükellefiyeti yönünden bağlı olunan ya da muhtasar beyannamelerini vermiş oldukları vergi dairelerine kağıt ortamında yapılabilecektir.

Bu Tebliğin yayımlanmasından önce mükellefiyeti sona erenler ile hakkında mükellefiyet tesis edilmemiş olanların, 7143 sayılı Kanun kapsamında verilecek söz konusu bildirimleri elektronik ortamda gönderme zorunlulukları bulunmamaktadır.

Matrah ve vergi artırımına ilişkin bildirimlerin ölüm, gaiplik, tasfiye veya devir ya da tam bölünme gibi durumlarda birden fazla kişi tarafından birlikte verilmesinin gerekli olduğu hallerde, söz konusu bildirimlerin kağıt ortamında verilmesi gerekmektedir.

Kanunun 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (d) ve (e) bentlerinde sayılan mükelleflerin, matrah ve vergi artırımına yönelik başvurularını, bağlı bulundukları vergi dairelerine yapmaları ve artırım üzerine hesaplanan vergileri anılan bentlerde yer alan sürede, ödeme taleplerini de başvuruları sırasında belirtmeleri icap etmektedir.

Diğer taraftan, mükelleflerce matrah ve vergi artırımına ilişkin olarak yapılacak başvuruların, esas itibarıyla, mükellef veya mükellefi temsile yetkili kişilerce yapılması gerekmektedir.

7143 sayılı Kanun kapsamındaki 2013, 2014, 2015, 2016 ve 2017 yıllarında gelir, kurumlar veya katma değer vergileri ile gelir (stopaj)/kurumlar (stopaj) vergisi yönünden farklı vergi dairelerinin mükellefi olanlarca, matrah ve vergi artırımına ilişkin bildirimlerin, en son mükellefiyetleri bulunan vergi dairelerine verilmesi gerekmekte olup bu bildirimlere dayanılarak tarh edilecek vergiler hakkında söz konusu vergi daireleri tarha yetkili kılınmıştır.

Öte yandan, vergi artırımı kapsamına giren dönemler için muhtasar beyanname yönünden merkez veya şubeleri için ayrı ayrı mükellefiyetleri bulunan ve vergi artırımından yararlanmak isteyen mükelleflerin, merkez ve her bir şube için ayrı ayrı vergi artırımında bulunmaları gerekmektedir.

C- GELİR VE KURUMLAR VERGİSİNDE ARTIRIM

1- Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesine İlişkin Matrah Artırımı

a) Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesinde Matrah Beyan Etmiş Olan Mükelleflerin Matrah Artırımı

2013, 2014, 2015, 2016 ve 2017 takvim yıllarına ilişkin olarak verdikleri yıllık gelir vergisi beyannamelerinde vergiye tabi gelir (matrah) beyan eden gelir vergisi mükelleflerinin bu yıllara ilişkin vergi matrahlarının;

2013 yılı için............................................................... %35,

2014 yılı için............................................................... %30,

2015 yılı için............................................................... %25,

2016 yılı için............................................................... %20,

2017 yılı için............................................................... %15

oranlarından az olmamak üzere artırılması gerekmektedir (Ek:5). Dilerlerse mükellefler, ilgili yıllar için, bu oranların üzerinde artırımda bulunabileceklerdir. Gelir vergisi mükellefleri için artırıma esas olacak matrah, üzerinden gelir vergisi hesaplanan matrah olacaktır.

Ancak, anılan yıllara ilişkin olarak artırılan matrahların tutarı;

aa) Ticari veya zirai kazancı bilanço esasına göre tespit edilen gelir vergisi mükellefleri ile serbest meslek erbabı için;

2013 yılı için............................................................... .18.095 TL'den,

2014 yılı için............................................................... .19.155 TL'den,

2015 yılı için............................................................... .20.344 TL'den,

2016 yılı için............................................................... .21.636 TL'den,

2017 yılı için............................................................. ...24.525 TL'den

ab) Ticari veya zirai kazancı işletme hesabı esasına göre tespit edilen gelir vergisi mükellefleri için;

2013 yılı için................................................................ 12.279 TL'den,

2014 yılı için................................................................ 12.783 TL'den,

2015 yılı için............................................................... .13.558 TL'den,

2016 yılı için............................................................... .14.424 TL'den,

2017 yılı için.............................................................. ..16.350 TL'den

ac) Geliri sadece basit usulde tespit edilen ticari kazançtan ibaret olan gelir vergisi mükellefleri için;

2013 yılı için................................................................. 1.810 TL'den,

2014 yılı için................................................................. 1.916 TL'den,

2015 yılı için................................................................. 2.034 TL'den,

2016 yılı için................................................................. 2.164 TL'den,

2017 yılı için................................................................ .2.453 TL'den

aç) Geliri sadece gayrimenkul sermaye iradından ibaret olan gelir vergisi mükellefleri için;

2013 yılı için................................................................. 3.619 TL'den,

2014 yılı için................................................................. 3.831 TL'den,

2015 yılı için................................................................. 4.069 TL'den,

2016 yılı için................................................................. 4.327 TL'den,

2017 yılı için................................................................ .4.905 TL'den

ad) Geliri yukarıda sayılanlar dışında kalan gelir vergisi mükellefleri için;

2013 yılı için................................................................. 12.279 TL'den,

2014 yılı için................................................................. 12.783 TL'den,

2015 yılı için............................................................... ..13.558 TL'den,

2016 yılı için............................................................... ..14.424 TL'den,

2017 yılı için.............................................................. ...16.350 TL'den

az olmayacaktır.

ae) Özellik arz eden durumlar

Ticari veya zirai kazancı bilanço esasına veya işletme hesabı esasına göre tespit edilen gelir vergisi mükellefleri ile serbest meslek erbabının, beyannamelerinde diğer gelir unsurlarının bulunması hâlinde söz konusu mükellefler, durumlarına göre, Tebliğin bu bölümünün (aa) veya (ab) alt bölümünde yer alan asgari matrahları dikkate almak suretiyle matrah artırımında bulunacaklardır. Diğer bir ifadeyle, ticari veya zirai kazancı bilanço esasına veya işletme hesabı esasına göre tespit edilen gelir vergisi mükellefleri ile serbest meslek erbabına ilişkin asgari matrah tutarı üzerinden artırımda bulunan mükellefler diğer gelir unsurları nedeniyle de vergi incelemesi ve tarhiyata muhatap olmayacaktır.

Beyannamelerinde, ticari ve zirai kazanç ile serbest meslek kazancı dışında kalan ücret, menkul sermaye iradı ve diğer kazanç ve irat (bu kazanç veya iratların birkaçının elde edilmiş olması hali dahil) beyan eden gelir vergisi mükellefleri için, işletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler için belirlenen asgari matrahlar esas alınacaktır. Bu şekilde matrah artırımında bulunan mükellefler sayılan gelir unsurları itibarıyla vergi incelemesi ve tarhiyata muhatap olmayacaklardır.

Ticari kazancı basit usulde tespit edilmekle birlikte, bu kazancının yanında beyannamelerinde vergiye tabi başka gelir unsurları beyan eden mükellefler ile gayrimenkul sermaye iradının yanında ücret, menkul sermaye iradı ve diğer kazanç ve irat beyan eden gelir vergisi mükellefleri de işletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler için belirlenen asgari matrahları esas alacaklardır. Dolayısıyla, bu şekilde matrah artırımında bulunan mükellefler sayılan gelir unsurları itibarıyla vergi incelemesi ve tarhiyata muhatap olmayacaklardır.

Mükelleflerce ilgili yıllarda düzeltme beyannamesi verilmiş ve düzeltme işlemlerinin 7143 sayılı Kanunun yayımlandığı tarihe kadar sonuçlandırılmış olması hali de dahil olmak üzere, ikmalen, re'sen veya idarece yapılan tarhiyatlar üzerine Kanunun yayımlandığı tarihten önce yapılıp kesinleşen tarhiyatlar, matrah artırımına esas ilgili dönem beyanı ile birlikte dikkate alınacaktır.

Ayrıca, ilgili yıllar için 7143 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca matrah artırımında bulunan gelir vergisi mükellefleri, mesken olarak kiraya verilen binalardan elde edilen kira gelirlerine ilişkin olmak üzere o yıl için belirlenen istisna tutarlarını matrah artırımı yaparken dikkate almayacaklardır.

Verdikleri yıllık gelir vergisi beyannamesinde birden fazla gelir unsuru bulunan mükellefler, matrah artırımlarını yıllık beyannamelerinde yer alan toplam matrah üzerinden yapacaklar, gelir unsurlarının bir kısmı itibarıyla artırımda bulunmayacaklardır.

Matrah artırımı talebinde bulunulan yıllarla ilgili olarak gelir vergisi mükelleflerinin ölümü veya gaipliği hâlinde, bu mükelleflerin varisleri, muris adına matrah artırımında bulunabilirler. Bu takdirde, tüm mirasçıların birlikte matrah artırımında bulunması gerekeceği tabiidir. Ancak şahsi ticari işletmenin faaliyetinin mirasçılar tarafından sürdürülmesi hâlinde, bu faaliyeti devam ettiren mirasçı veya mirasçıların matrah artırımında bulunması yeterli olacaktır.

af) Konuya ilişkin örnekler

Örnek 1- Bilanço esasına göre defter tutan gelir vergisi mükellefi (A)'nın yıllık beyannamede beyan ettiği gelir vergisi matrahı, 2013 yılı için 55.000 TL, 2014 yılı için 70.000 TL, 2015 yılı için 85.000 TL, 2016 yılı için 110.000 TL ve 2017 yılı için ise 180.000 TL'dir.

Mükellef, 2013, 2014, 2015, 2016 ve 2017 yıllarına ilişkin gelir vergisi matrahlarını Kanun hükümlerinden yararlanarak artırmak için başvuru süresi içinde bağlı olduğu vergi dairesine başvurmuştur.

Bu mükellefin Kanuna göre ödeyeceği gelir vergisi tutarı bu Tebliğin (V/C-3) bölümünde yapılan açıklamalar çerçevesinde aşağıdaki gibi hesaplanacaktır.

 

Yıl

İlgili Yıllar Vergi Matrahı

(TL)

 (1)

Artırım Oranı

(2)

Artırılan Matrah Tutarı (TL) (1x2) (3)

Asgari Matrah Tutarı (TL) (4)

Hesaplamaya Esas Matrah (TL) (3 veya 4'ten Fazla Olanı)

 (5)

Vergi Oranı

(6)

Ödenecek Gelir Vergisi (TL) (5x6)

 (7)

2013

55.000

%35

19.250

18.095

19.250

%20

3.850

2014

70.000

%30

21.000

19.155

21.000

%20

4.200

2015

85.000

%25

21.250

20.344

21.250

%20

4.250

2016

110.000

%20

22.000

21.636

22.000

%20

4.400

2017

180.000

%15

27.000

24.525

27.000

%20

5.400

Toplam

22.100

Mükellefin ilgili yıllarda beyan ettiği matrahlara uygulanan artırım oranları sonucu asgari matrahlardan yüksek tutarda matrah artırımı yaptığı görülmektedir.

Mükellefin matrah artırımı nedeniyle ödemesi gereken gelir vergisi toplamda 22.100 TL olacaktır. Söz konusu vergi peşin ödenebileceği gibi altı eşit taksit hâlinde de ödenebilecektir.

Örnek 2- Serbest meslek erbabı (B)’nin 2014 yılı gelir vergisi beyannamesinde beyan ettiği gelir vergisi matrahı 150.000 TL’dir. Mükellefin bu matraha ilişkin beyan ettiği gelirleri aşağıdaki gibidir.

 

Serbest meslek kazancı

50.000 TL

Birinci işverenden alınan ücret

40.000 TL

İkinci işverenden alınan ücret

35.000 TL

Kira geliri

25.000 TL

 

 Mükellef (B), 2014 yılı gelir vergisi matrahını Kanun hükümlerinden yararlanarak artırmak için başvuru süresi içinde bağlı bulunduğu vergi dairesine başvurmuştur.

Bu mükellefin matrah artırımına ilişkin gelir vergisi hesabı aşağıdaki şekilde olacaktır.

 

2014 yılı gelir vergisi matrahı

150.000 TL

2014 yılı için artırım oranı

%30

Artırılan matrah tutarı (150.000 x %30=)

45.000 TL

Kanunla belirlenen asgari matrah

19.155 TL

 

Yıl

İlgili Yıl Vergi Matrahı (TL)

Artırım Oranı

Artırılan Matrah Tutarı

Asgari Matrah Tutarı (TL)

Hesaplamaya Esas Matrah

(TL)

 

Vergi Oranı

Ödenecek Gelir Vergisi

(TL)

 

 

 

(1x2)

 

(3 veya 4’ten Fazla Olanı)

 

(5x6)

 

(1)

(2)

(3)

(4)

(5)

(6)

(7)

2014

150.000

%30

45.000

19.155

45.000

%15

6.750

 

Mükellefin beyanına göre hesaplanan matrah 45.000 TL’dir. Mükellefin beyanı, Kanuna göre serbest meslek mükelleflerinin 2014 yılı için belirlenmiş asgari matrah tutarından (19.155 TL) fazla olduğundan, mükellefin beyanı esas alınacaktır.

Matrah artırımında bulunulan yıla ilişkin yıllık gelir vergisi beyannamesi süresinde verilerek tahakkuk eden vergilerin süresinde ödendiği ve mükellefin bu vergi türleri için Kanunun 2 nci ve 3 üncü maddelerinden yararlanmadığı varsayılarak vergi oranı %15 olarak dikkate alınmıştır.

Mükellefin matrah artırımı nedeniyle ödemesi gereken gelir vergisi 6.750 TL olacaktır. Söz konusu vergi peşin ödenebileceği gibi taksitler hâlinde de ödenebilecektir.

Örnek 3- Serbest meslek erbabı Bayan (C)’nin yıllık beyannamede beyan ettiği gelir vergisi matrahı, 2013 yılı için 45.000 TL, 2014 yılı için 52.000 TL, 2015 yılı için 75.000 TL, 2016 yılı için 86.000 TL ve 2017 yılı için ise 90.000 TL’dir.

Mükellef, 2013, 2014, 2015, 2016 ve 2017 yıllarına ilişkin gelir vergisi matrahını Kanun hükümlerinden yararlanarak artırmak için başvuru süresi içinde bağlı olduğu vergi dairesine başvurmuştur.

Bu mükellefin Kanuna göre ödeyeceği gelir vergisinin hesabı aşağıdaki şekilde olacaktır.

 

Yıl

İlgili Yıl Vergi Matrahı (TL)

Artırım Oranı

Artırılan Matrah Tutarı

Asgari Matrah Tutarı (TL)

Hesaplamaya Esas Matrah

(TL)

 

Vergi Oranı

Ödenecek Gelir Vergisi

(TL)

 

 

 

(1x2)

 

(3 veya 4’ten Fazla Olanı

 

(5x6)

 

(1)

(2)

(3)

(4)

(5)

(6)

(7)

2013

45.000

%35

15.750

18.095

18.095

%20

3.619,00

2014

52.000

%30

15.600

19.155

19.155

%20

3.831,00

2015

75.000

%25

18.750

20.344

20.344

%20

4.068,80

2016

86.000