Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:
KURUMLAR
VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 1)’NDE
DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ
(SERİ NO: 14)
Bu Tebliğde, 28/11/2017 tarihli ve 7061 sayılı Bazı
Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanunla 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununda yapılan değişikliklerin
uygulanmasına ilişkin açıklamalara yer verilmiş olup, 1 seri no.lu Kurumlar
Vergisi Genel Tebliğinde ilgili bölümler itibarıyla aşağıdaki değişiklikler
yapılmıştır.
MADDE 1 –
3/4/2007 tarihli ve 26482 sayılı
Resmî Gazete’de yayımlanan Kurumlar Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 1)’nin
“4.13.1.4. Sadece ortaklarla iş görülmesi” başlıklı bölümünün sonuna
aşağıdaki paragraflar eklenmiştir.
“28/11/2017 tarihli ve 7061 sayılı Bazı Vergi
Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla
5520 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendine
eklenen ve 1/1/2018 tarihinden itibaren yürürlüğe giren parantez içi
hükümle, kooperatiflerin faaliyetin icrasına tahsis ettikleri ve ekonomik
ömrünü tamamlamış olan demirbaş, makine, teçhizat, taşıt ve benzeri
amortismana tabi iktisadi kıymetleri elden çıkarmalarının ortak dışı işlem
sayılmayacağı hüküm altına alınmıştır.
Örneğin, bir üretim kooperatifinin amacını
gerçekleştirmek üzere kullanmış olduğu iş makinesini, ekonomik ömrünü
tamamladıktan sonra satması ortak dışı işlem olarak değerlendirilmeyecek ve
bu satış işlemi dolayısıyla kooperatif muafiyeti etkilenmeyecektir.”
MADDE 2 –
Aynı Tebliğin “4.13.2. Yapı
kooperatiflerinin muafiyetinde özel şartlar” başlıklı bölümünden sonra
gelmek üzere aşağıdaki bölüm eklenmiştir.
“4.13.3.
Kurumlar vergisinden muaf olan kooperatiflerde ortak dışı işlemlerin
vergilendirilmesi
7061 sayılı Kanunla 5520 sayılı Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (k) bendine eklenen parantez içi hükümle
1/1/2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, kurumlar vergisinden muaf
kooperatiflerin ortak dışı işlemleri nedeniyle kooperatif tüzel kişiliğine
bağlı ayrı bir iktisadi işletme oluşmuş kabul edileceği, kooperatiflerin bu
iktisadi işletmelerinden ve tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun
sermayesine katılımlarından kazanç elde etmelerinin ve bu kazançların daha
sonra ortaklara dağıtılmasının da muafiyete etkisinin olmayacağı ve ortak
dışı işlemlerden elde edilen kazancın vergilendirilmesine ilişkin usul ve
esasların Maliye Bakanlığınca belirleneceği hüküm altına alınmıştır.
Bu suretle kooperatiflerin, 1/1/2018 tarihinden
itibaren gerçekleştirecekleri ortak dışı işlemler nedeniyle muafiyetleri
etkilenmeyecek; ancak bu işlemlerden elde edilen kazançlar kooperatif tüzel
kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisine tabi
tutulacaktır. Dolayısıyla, muafiyete ilişkin diğer şartları taşıyan
kooperatiflerin ortak dışı işlemlerinden elde edilen kazançları kooperatif
tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme nezdinde kurumlar
vergisine tabi tutulacak, ortak içi işlemlerinden elde edilen kazançlarının
kurumlar vergisine tabi tutulması söz konusu olmayacaktır.
Ortak dışı işlemlerle ilgili olarak kooperatif
tüzel kişiliğine bağlı oluştuğu kabul edilen iktisadi işletme adına
kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilecektir.
Öte yandan, ortak dışı işlemlerde bulunmaları nedeniyle
1/1/2018 tarihinden önce kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilmiş olan
kooperatiflerin, muafiyete ilişkin diğer şartları da taşıyor olmaları
kaydıyla, 1/1/2018 tarihi itibarıyla kurumlar vergisi mükellefiyet
kayıtları sonlandırılacaktır. Bu kooperatiflerin 1/1/2018 tarihinden
itibaren gerçekleştirdikleri ortak dışı işlemlerine ilişkin olarak
kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme nezdinde
kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis ettirilmek suretiyle bu işlemlerden
elde ettikleri kazançları vergilendirilecektir.
Kurumlar vergisinden muaf olan kooperatifler, ortak
dışı işlemlerine ilişkin hesap ve kayıtlarını kooperatif hesaplarıyla
ilişkilendirmeksizin iktisadi işletme adına tasdik ettirecekleri ayrı
defterlerde izleyeceklerdir.
Ayrıca, kurumlar vergisinden muaf olan
kooperatiflerin tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun sermayesine
katılımları, iktisadi işletmeleri ile bu kurumlardan kazanç elde etmeleri
ve söz konusu kazançları daha sonra ortaklarına dağıtmaları muafiyetlerini
etkilemeyecektir.
Örnek 1: (A) narenciye üretim kooperatifinin ortaklarından
almış olduğu narenciyeyi niteliğini değiştirmeden üçüncü kişilere satması
ortak dışı işlem sayılmazken, niteliğini değiştirerek reçel olarak satması
durumunda, kooperatif ortak dışı işlem yapmış olacağından, bu işlem
nedeniyle kooperatife bağlı oluşan ayrı bir iktisadi işletme nezdinde bu
işlemden doğan kazançlar kurumlar vergisine tabi tutulacaktır.
Örnek 2: (B) tohum üretim kooperatifi, gıda ürünleri üreten
(K) A.Ş.’nin sermayesinin %20’sine iştirak etmiş ve bu iştirakinin 2017
hesap dönemine ait kârını 2018 yılı Haziran ayında dağıtması sonucunda
1.500.000.-TL kâr payı elde etmiştir. (B) kooperatifi elde ettiği bu kâr
payının 600.000.-TL’lik kısmını 2019 yılı içerisinde ortaklarına
dağıtmıştır.
(B) tohum üretim kooperatifinin sermaye şirketine
iştirak etmesi, bu iştirakinden kazanç elde etmesi ve elde ettiği bu
kazancı ortaklarına dağıtması kooperatifin muafiyetine etki etmeyecektir.
(B) kooperatifinin başkaca ortak dışı işlemleri nedeniyle iktisadi işletme
oluşması halinde (K) A.Ş.’nin sermayesine katılımından elde ettiği
kazancını iktisadi işletme ile ilişkilendirmesi de söz konusu
olmayacaktır.”
MADDE 3 –
Aynı Tebliğin “5.6.2. Kurumlar
Vergisi Kanununun yayım tarihinden sonra gerçekleşen satış işlemlerinde
istisna uygulaması” başlıklı bölümünün birinci paragrafından sonra gelmek
üzere aşağıdaki paragraf eklenmiştir.
“7061 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendiyle 5520 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci
fıkrasının (e) bendinin birinci cümlesi değiştirilmiş olup söz konusu
değişikliğin yürürlüğe girdiği 5/12/2017 tarihinden itibaren (bu tarih
dahil) yapılan taşınmaz satışlarından elde edilen kazancın %50’lik kısmına
istisna uygulanacak; bu tarihten önce yapılan taşınmaz satışlarından elde
edilen kazancın ise %75’lik kısmı istisna uygulamasına konu
edilebilecektir.”
MADDE 4 – Aynı Tebliğin “5.6.2.3.2. Satış kazancının fon
hesabında tutulması” başlıklı bölümünün dördüncü paragrafının sonuna
aşağıdaki cümle ve anılan bölümün sonuna da aşağıdaki örnek eklenmiştir.
“5/12/2017 tarihinden itibaren
yapılan taşınmaz satışlarından elde edilen kazancın ise %50’lik kısmına
istisna uygulanacağından, bu tarihten itibaren yapılan taşınmaz satışlarına
ilişkin olarak kazancın sadece istisnaya konu edilen %50’lik kısmı fon
hesabına alınacaktır.”
“Örnek 3:
Maliyet bedeli 300.000.-TL olan bir taşınmaz, 2018 yılında 1.000.000.-TL’ye
vadeli olarak satılmıştır. Satışa ilişkin tahsilat 2018 yılında
300.000.-TL, 2019 yılında 300.000.-TL, 2020 yılında 200.000.-TL ve 2021
yılında 200.000.-TL olarak gerçekleştirilecektir. Ancak kurum, kazancın
%50’sini (700.000 x %50 = 350.000.-TL) satışın yapıldığı yılı izleyen yılın
başında özel bir fon hesabına almış bulunmaktadır.
2021 yılında tahsil edilen 200.000.-TL’ye isabet
eden [(200.000 x %70) x %50=] 70.000.-TL kazanç kısmı için istisnadan
yararlanılabilmesi mümkün bulunmamaktadır. Bu kazanç tutarına istisna
uygulanmış olması halinde, istisnaya konu olan 70.000.-TL nedeniyle 2018
hesap dönemine ilişkin olarak tahakkuk etmesi gereken kurumlar vergisi
(geçici vergi dahil) vergi ziyaına uğramış olacağından vergi aslı, vergi
ziyaı cezası ve gecikme faizi ile birlikte tahsil edilecektir.
2018 yılı beyannamesinin verilmesi sırasında,
mükellef kurum tarafından, satıştan elde edilen kazanç 700.000.-TL olmasına
rağmen, istisna kazanç tutarının [(800.000 x %70) x %50=] 280.000.-TL
olarak uygulanması halinde, vergi ziyaının varlığından
bahsedilemeyecektir.”
MADDE 5 – Aynı Tebliğin “5.6.2.4.1. Taşınmazlar ile iştirak
hisselerinin para karşılığı olmaksızın devir ve temliki, trampası ve kamulaştırılması”
başlıklı bölümünün dördüncü paragrafında yer alan “%75’inin” ibaresinden
sonra gelmek üzere “, 5/12/2017 tarihinden itibaren yapılan taşınmaz
satışlarında ise %50’sinin” ibareleri eklenmiştir.
MADDE 6 – Aynı Tebliğin “5.7. Bankalara veya TMSF’ye borçlu
durumda olan kurumlar ile bankalara tanınan istisna” bölüm başlığında geçen
“Bankalara” ibaresinden sonra gelmek üzere “, finansal kiralama ya da
finansman şirketlerine” ibareleri eklenmiştir.
MADDE 7 – Aynı Tebliğin “5.7.1. Bankalara borçları nedeniyle
kanuni takibe alınmış veya TMSF’ye borçlu durumda olan kurumlar ile
bunların kefillerine ve ipotek verenlere tanınan istisna” bölüm başlığında
geçen “Bankalara” ibaresinden sonra gelmek üzere “, finansal kiralama ya da
finansman şirketlerine” ibareleri ve bu bölümün sonuna aşağıdaki
paragraflar eklenmiştir.
“7061 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendiyle 5520 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci
fıkrasının (f) bendinde yapılan değişiklikle finansal kiralama veya finansman
şirketlerine borçları nedeniyle kanuni takibe alınmış kurumlar ile bunların
kefillerinin ve ipotek verenlerin sahip oldukları taşınmazlar, iştirak hisseleri,
kurucu senetleri ve intifa senetleri ile rüçhan haklarının, bu borçlara
karşılık finansal kiralama ya da finansman şirketlerine devrinden sağlanan
hasılatın bu borçların tasfiyesinde kullanılan kısmına isabet eden
kazançların tamamı istisna kapsamına alınmıştır.
Buna göre, söz konusu değişikliğin yürürlüğe
girdiği 1/1/2018 tarihinden itibaren taşınmazlar, iştirak hisseleri, kurucu
senetleri ve intifa senetleri ile rüçhan haklarının bent kapsamında
finansal kiralama ve finansman şirketlerine devrinden doğan hasılatın bu
borçların tasfiyesinde kullanılan kısmına isabet eden kazançların tamamına
kurumlar vergisi istisnası uygulanacaktır. Finansal kiralama işlemlerinde,
finansal kiralama konusu anılan varlıkların finansal kiralama şirketince
6361 sayılı Kanunun 33 üncü maddesi hükümleri çerçevesinde üçüncü kişilere
satışı veya kiracının temerrüdü sebebiyle kanuni takipteki finansal
kiralama alacakları karşılığında tarafların karşılıklı mutabakatıyla finansal
kiralama konusu anılan varlıklara ilişkin her türlü tasarruf hakkının
kiralayana devri dolayısıyla kiracı nezdinde doğan kazançlar istisna
kapsamında değerlendirilmeyecektir.”
MADDE 8 –
Aynı Tebliğin “5.7.2. Bankalara
tanınan istisna uygulaması” bölüm başlığında geçen “Bankalara” ibaresinden
sonra gelmek üzere “, finansal kiralama ya da finansman şirketlerine”
ibareleri, bu bölümün birinci paragrafında yer alan “bankaların”
ibaresinden sonra gelmek üzere “; “finansal kiralama ve finansman
şirketleri” kavramlarından ise 6361 sayılı Kanun kapsamında faaliyette
bulunan finansal kiralama şirketleri ile finansman şirketlerinin” ibareleri
ve üçüncü paragrafında yer alan “Bankaların” ibaresinden sonra gelmek üzere
“, finansal kiralama ya da finansman şirketlerinin” ibareleri eklenmiş olup
aynı bölümün ikinci paragrafının sonuna aşağıdaki cümle ve anılan
paragraftan sonra gelmek üzere aşağıdaki paragraflar eklenmiştir.
“7061 sayılı Kanunun 89 uncu
maddesinin birinci fıkrasının (b) bendiyle 5520 sayılı Kanunun 5 inci
maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde yer alan %75 oranının
taşınmazlar için %50 olarak uygulanmasına ilişkin yapılan değişikliğin
yürürlüğe girdiği 5/12/2017 tarihinden itibaren (bu tarih dahil) yapılan
taşınmaz satışlarından elde edilen kazancın ise %50’lik kısmına istisna
uygulanacaktır. Bu tarihten önce bankalarca yapılan taşınmaz satışlarından
elde edilen kazancın %75’lik kısmı istisna uygulamasına konu
edilebilecektir.”
“Finansal kiralama veya finansman şirketlerinin
kanuni takibe alınmış alacakları nedeniyle 1/1/2018 tarihinden itibaren
iktisap ettikleri; taşınmazların satışından doğan kazançların %50’lik
kısmı, iştirak hisseleri, kurucu senetleri ve intifa senetleri ile rüçhan
haklarının satışından doğan kazançların ise %75’lik kısmı kurumlar
vergisinden istisna olacaktır.
Öte yandan, finansal kiralama şirketlerince 6361
sayılı Kanun kapsamında yapılan finansal kiralama işlemlerinde, kiracının
temerrüdü sebebiyle kanuni takipteki finansal kiralama alacakları
karşılığında tarafların mutabakatıyla, kiralayanın her türlü tasarruf
hakkını devir aldığı finansal kiralama konusu taşınmazların finansal
kiralama şirketlerince üçüncü kişilere satışından doğan kazançların %50’lik
kısmına da istisna uygulanacaktır.
Örnek 1: (A) Finansal Kiralama Şirketi (C) A.Ş.’ye ait olan
taşınmazı (B) A.Ş.’ye finansal kiralama suretiyle kiralamak üzere 3/1/2018
tarihinde 9.000.000.-TL bedelle satın almış ve söz konusu taşınmazı 10
yıllığına (B) A.Ş.’ye 10.000.000.-TL kira ödemesi karşılığında
kiralamıştır.
2.000.000.-TL’si anapara ve 400.000.-TL’si faiz
olmak üzere toplam 2.400.000.-TL kira ödemesi yapıldıktan sonra, kiralama
süresinin üçüncü yılında mali zorluklar nedeniyle finansal kiralama
bedellerini ödeyemeyen (B) A.Ş. temerrüde düşmüştür. Daha sonra söz konusu
taşınmaz rayiç değeri olan 11.000.000.-TL bedel dikkate alınmak suretiyle
ve tarafların karşılıklı mutabakatıyla (A) Finansal Kiralama Şirketinin
tasarrufuna bırakılmıştır. Kiralama süresinin üçüncü yılında tahakkuk
ettiği halde ödenmeyen kira bedelleri 500.000.-TL anapara, 80.000.-TL faiz
olmak üzere toplam 580.000.-TL’dir. (A) Finansal Kiralama Şirketi bu
taşınmazı 3/3/2021 tarihinde (D) Ltd. Şti.’ne 12.000.000.-TL bedelle
satmıştır.
Finansal kiralamaya konu taşınmazın sözleşmeden
kaynaklanan tüm tasarruf haklarının (B) A.Ş. tarafından (A) Finansal
Kiralama Şirketine devri işleminde taşınmaz devri söz konusu olmadığından,
(B) A.Ş. açısından bu işlemden elde edilen kazanca ilişkin olarak istisna
uygulanabilecek bir tutar da bulunmamaktadır.
Öte yandan, tarafların karşılıklı mutabakatı sonucu
11.000.000.-TL bedel dikkate alınmak suretiyle (A) Finansal Kiralama
Şirketince tüm tasarruf hakları devralınan söz konusu taşınmazın (D) Ltd.
Şti.’ne satılması nedeniyle doğan satış kazancının %50’lik kısmına kurumlar
vergisi istisnası uygulanabilecektir.”
MADDE 9 –
Aynı Tebliğin “5.11. Risturn
istisnası” başlıklı bölümü aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“7061 sayılı Kanunla 5520 sayılı Kanunun 5 inci
maddesinin birinci fıkrasının (i) bendinde yapılan ve 1/1/2018 tarihinde
yürürlüğe giren değişiklikle, kooperatif ortaklarının yönetim gideri
karşılığı olarak ödedikleri paralardan harcanmayarak iade edilen kısımlar
ile tüketim kooperatiflerinin, ortaklarının kişisel ve ailevi gıda ve
giyecek ihtiyaçlarını karşılamak için satın aldıkları malların değerine
göre hesapladıkları risturnlara ilişkin kurumlar vergisi istisnası korunmuş;
münhasıran üretim ve kredi kooperatiflerine tanınan risturn istisnası,
Kanunun 4 üncü maddesinde yer alan kooperatif muafiyetine ilişkin olarak
yapılan düzenleme çerçevesinde yürürlükten kaldırılmıştır.
Buna göre, ortaklarla 1/1/2018 tarihinden önceki
dönemlerde yapılan işlemler dolayısıyla üretim ve kredi kooperatiflerinin
hesapladığı risturnlar kurumlar vergisi istisnasından faydalanabilecektir.”
MADDE 10
– Aynı Tebliğin “5.11.3. Üretim
kooperatiflerinde risturn istisnası” ve “5.11.4. Kredi kooperatiflerinde
risturn istisnası” başlıklı bölümleri yürürlükten kaldırılmış ve sonraki
bölüm numaraları buna göre teselsül ettirilmiştir.
MADDE 11
– Aynı Tebliğin “11.4. Her ne
şekilde ve ne isimle olursa olsun ayrılan yedek akçeler” başlıklı bölümünün
sonuna aşağıdaki paragraf eklenmiştir.
“7061 sayılı Kanunun 106 ncı maddesiyle 6361 sayılı
Kanunun 16 ncı maddesine eklenen fıkra ile finansal kiralama ve finansman
şirketleri tarafından anılan madde uyarınca ayrılan özel karşılıkların
tamamının ayrıldıkları yılda kurum kazancının tespitinde gider olarak kabul
edileceği hüküm altına alınmıştır. Söz konusu düzenleme 1/1/2019 tarihinden
itibaren yürürlüğe gireceğinden bu tarihten önce anılan kurumlarca ayrılan
özel karşılıkların kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate
alınması mümkün bulunmamaktadır.”
MADDE 12
– Aynı Tebliğin “14.1.
Beyannamenin verilmesi” başlıklı bölümünün sonuna aşağıdaki paragraf
eklenmiştir.
“Kurumlar vergisinden muaf olan kooperatiflerin
farklı alan veya konularda yaptığı tüm ortak dışı işlemler nedeniyle, alan
veya konu ayrımı gözetilmeksizin, her bir kooperatifin tüzel kişiliğine
bağlı tek bir iktisadi işletme için kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis
ettirilecektir. Bu iktisadi işletmenin mükellefiyetle ilgili ödevlerinin
yerine getirilmesinden kooperatif tüzel kişiliği sorumlu olacaktır.”
MADDE 13
– Aynı Tebliğin “14.5. Kooperatif
gelirlerinin sadece taşınmaz kira gelirlerinden ve mevduat faizlerinden
oluşması halinde beyan” başlıklı bölümünün birinci paragrafında yer alan
“kurumlar vergisi mükellefiyetlerinin” ibareleri “kooperatif tüzel
kişiliğine bağlı oluştuğu kabul edilen iktisadi işletme nezdinde kurumlar
vergisi mükellefiyetinin” şeklinde değiştirilmiş; aynı paragrafta yer alan
“anılan kooperatiflerin” ibareleri “bu iktisadi işletmelerin” şeklinde,
aynı bölümün ikinci paragrafında yer alan “diğer gelirleri de bulunan
kooperatifler” ibareleri “ortak dışı başkaca işlemlerden doğan gelirleri de
bulunan kooperatif tüzel kişiliğine bağlı iktisadi işletmeler” şeklinde ve
son paragrafında yer alan “kooperatiflerin” ibaresi “iktisadi işletmelerin”
şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 14
– Aynı Tebliğin “15.3.9. Vergiden
muaf olan kurumlara dağıtılan kâr paylarında vergi kesintisi” başlıklı
bölümünün sonuna aşağıdaki paragraf eklenmiştir.
“Tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun
sermayesine katılan ve kurumlar vergisinden muaf olan kooperatiflere,
iştirak ettiği tam mükellef kurumlar tarafından 1/1/2018 tarihinden
itibaren dağıtılan kâr payları üzerinden %15 vergi kesintisi yapılacaktır.
Ancak söz konusu kooperatiflerin elde etmiş oldukları bu kâr paylarının,
daha sonra ortaklara dağıtılması durumunda dağıtılan tutarlar üzerinden
Gelir Vergisi Kanunu ile Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca herhangi bir
vergi kesintisi yapılması söz konusu olmayacaktır.”
MADDE 15
– Aynı Tebliğin “16.3. Tarhiyatın
muhatabı” başlıklı bölümünün sonuna aşağıdaki paragraf eklenmiştir.
“Kurumlar vergisinden muaf olan kooperatiflerin
ortak dışı işlemleri nedeniyle oluşan iktisadi işletmenin kazançları
üzerinden hesaplanan kurumlar vergisi, kooperatif tüzel kişiliği adına tarh
olunur.”
MADDE 16 –
Aynı Tebliğin “36. Geçici
Hükümler” başlıklı bölümünün sonuna aşağıdaki alt bölüm eklenmiştir.
“36.8. 5520 sayılı Kanuna 7061 sayılı Kanunun 91
inci maddesiyle eklenen geçici 10 uncu madde hükmü aşağıdaki gibidir.
“Geçici Madde 10 – (1) Bu Kanunun 32 nci maddesinin
birinci fıkrasında yer alan %20 oranı, kurumların 2018, 2019 ve 2020 yılı
vergilendirme dönemlerine (özel hesap dönemi tayin edilen kurumlar için
ilgili yıl içinde başlayan hesap dönemlerine) ait kurum kazançları için %22
olarak uygulanır.
(2) Bakanlar Kurulu, birinci fıkrada yazılı %22
oranını %20 oranına kadar indirmeye yetkilidir.”
Bu kapsamda, kurumlar vergisi mükelleflerinin 2018,
2019 ve 2020 hesap dönemlerine ait kurum kazançları üzerinden %22 oranında
kurumlar vergisi alınacaktır. Ayrıca, söz konusu dönemlerde kurumlar
vergisi mükelleflerince, anılan vergilendirme dönemlerinin kurumlar
vergisine mahsup edilmek üzere Gelir Vergisi Kanununda belirtilen esaslara
göre %22 oranında geçici vergi ödenecektir.”
Tebliğ olunur.
|