Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:
VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ
(SIRA NO: 482)
1. Giriş
ve Amaç
Vergi mükellefiyetine ilişkin yükümlülük ve
ödevlerin tam olarak yerine getirilmesi amacıyla ve vergi kanunlarının
verdiği yetkiler çerçevesinde vergi idaresi, kamu idare ve
müesseselerinden, mükellefler veya mükelleflerle muamelede bulunan diğer
gerçek ve tüzel kişilerden çeşitli bilgiler toplamakta, yine bu amaç
doğrultusunda mükellefler nezdinde inceleme ve denetimler yapmaktadır.
Yapılan bu inceleme ve denetimler neticesinde vergi
ziyaı tespit edilmesi halinde, mükellefler cezalı tarhiyata muhatap
olabilmektedir. Ancak, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu sağlamaya
yönelik vergi incelemesi başta olmak üzere idarece gerçekleştirilen
işlemler, süreci uzatabilmekte, bu da vergiye uyum maliyetlerini artıran
bir faktör olarak ortaya çıkmaktadır.
Bu çerçevede, 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi
Usul Kanununun mülga 370 inci maddesi, 9/8/2016 tarihli ve 29796 sayılı
Resmî Gazete’de yayımlanan 6728 sayılı Yatırım Ortamının İyileştirilmesi
Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile “İzaha
davet” başlığı altında yeniden düzenlenerek vergi sistemimizde yeni bir
müessese ihdas edilmiştir.
İzaha davet müessesesi, verginin ziyaa uğradığına
delalet eden emareler bulunduğuna dair yetkili merciler tarafından yapılmış
ön tespitlerle ilgili olarak aynı merciler tarafından mükelleflerden
açıklama talep edilmesi olup, bu müessese, yapılan değerlendirmeler
sonucunda vergi ziyaına sebebiyet vermediği anlaşılan mükelleflerin konuyla
ilgili vergi incelemesine veya takdire sevk edilmesini önlemekte, vergi
ziyaına sebebiyet verildiği durumlarda ise belirli şartlar dahilinde
indirimli ceza uygulanmak suretiyle mükellefleri daha ağır müeyyidelerden
korumaktadır.
Getirilen bu düzenleme ile İdare ve mükellefler
arasındaki uyuşmazlıkların azaltılması, İdarenin zamanını daha etkin ve
verimli alanlara hasretmesi, olayların gerçek mahiyetinin tespit edilmesine
mükelleflerce daha çok katkıda bulunulması ve bu sayede vergiye gönüllü
uyumun artırılması amaçlanmaktadır.
Vergi Usul Kanununun 370 inci maddesinin
Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden bu Tebliğ ile izaha davetin kapsamı
ve şekli, ön tespitin niteliği, izaha daveti yapacak ve yapılan izahı
değerlendirecek merciler, davet yapılacaklar, yapılan izahta kullanılacak
bilgi ve belgeler ile uygulamaya ilişkin diğer usul ve esaslar
belirlenmektedir.
2. İzaha
Davetin Kapsamı
İzaha davetin kapsamını belirleme yetkisi Vergi
Usul Kanununun 370 inci maddesinin dördüncü fıkrası ile Bakanlığımıza
verildiğinden herhangi bir konunun izaha davet kapsamında olup olmadığı,
bir başka deyişle hangi konularla ilgili olarak izaha davet müessesesinin
uygulanacağı Bakanlığımız tarafından belirlenecektir. Mezkûr yetkiye
istinaden Bakanlığımız tarafından izaha davet kapsamına alınan konular
aşağıda belirlenmiştir.
2.1.
Ba-Bs Bildirim Formlarında Yer Alan Bilgilerin Analizi Sonucunda
Mükelleflerin İzaha Davet Edilmesi
Bildirim mecburiyeti bulunan mükelleflerce,
Bakanlığımız tarafından belirlenen hadler çerçevesinde yapılan her türlü
mal ve/veya hizmet alış ve satışları Ba-Bs bildirim formlarına dâhil
edilmektedir.
Bu bildirim formlarından hareketle yapılan çapraz
kontroller neticesinde, vergiyi ziyaa uğratmış olabileceğine dair
haklarında ön tespit bulunan mükellefler izaha davet edilir.
2.2.
Kredi Kartı Satış Bilgileri ile Katma Değer Vergisi (KDV) Beyannamelerinin
Karşılaştırılması Sonucunda Mükelleflerin İzaha Davet Edilmesi
Banka ve
benzeri finans kurumlarından alınan bilgilere göre, kredi kartı satış
cihazı (sanal pos, kredi kartı, banka kartı-debit ve imprinter cihazı gibi)
kullanan mükelleflerin, yaptıkları satış tutarları ile KDV beyannamelerinin
karşılaştırılması sonucunda, satış tutarlarının düşük beyan edilmesi
suretiyle verginin ziyaa uğratılmış olabileceğine dair haklarında ön tespit
bulunan mükellefler izaha davet edilir.
2.3.
Yıllık Beyannameler ile Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamelerinin
Karşılaştırılması Sonucunda Mükelleflerin İzaha Davet Edilmesi
31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi
Kanununun 94 üncü maddesinde, ödemelerini (avans olarak ödenenler dâhil)
nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir
vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecbur olanlar ile hangi ödemelerin
tevkifata tabi olduğu sayılmıştır.
Serbest meslek kazancı, ücret, gayrimenkul sermaye
iradı gibi tevkifata tabi gelir elde edenler tarafından verilen yıllık
gelir vergisi beyannameleri ile bu gelirler üzerinden tevkifat yapanların
verdikleri muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinin karşılaştırılması
sonucu verginin ziyaa uğratılmış olabileceğine dair haklarında ön tespit
bulunanlar izaha davet edilir.
2.4.
Çeşitli Kurum ve Kuruluşlardan Elde Edilen Bilgiler ile Asgari Ücret
Tarifelerinin Karşılaştırılması Sonucunda Mükelleflerin İzaha Davet
Edilmesi
Çeşitli kurum ve kuruluşlardan elde edilen bilgilerle
19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 164 ve 168 inci
maddeleri ile 1/6/1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali
Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununun 46 ncı maddesi kapsamında
belirlenen asgari ücret tarifelerinin karşılaştırılması sonucunda, serbest
meslek kazancını ve hesaplanması gereken KDV’yi ilgili dönem
beyannamelerinde beyan etmediği veya eksik beyan ettiği yönünde haklarında
ön tespit bulunan avukatlar ve 3568 sayılı Kanun kapsamındaki meslek
mensupları izaha davet edilir.
2.5.
Yıllık Gelir ve Kurumlar Vergisi Beyannameleri Üzerinde Yapılan
İndirimleri, Kanuni Oranları Aşan Mükelleflerin İzaha Davet Edilmesi
Gelir Vergisi Kanununun 89 uncu maddesi ve
13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu
maddesine göre, bağış ve yardımlar, eğitim ve sağlık harcamaları ile
girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarlar beyanname üzerinde
gösterilmek ve bu maddelerde belirtilen oranları aşmamak şartıyla beyan
edilen gelirden veya kurum kazancından indirim konusu yapılabilmektedir.
Bu kapsamda, belirtilen söz konusu oranlar üzerinde
indirim yaptıklarına dair haklarında ön tespit bulunan mükellefler izaha
davet edilir.
2.6.
Dağıttığı Kâr Üzerinden Tevkifat Yapmadığı Tespit Edilenlerin İzaha Davet
Edilmesi
Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (6) numaralı bendi ve Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu
maddesinin üçüncü fıkrasına göre, tam mükellef kurumlar dağıtmış oldukları
kârlar üzerinden vergi kesintisi yapmak ve bu kesinti tutarını vergi
dairesine yatırmak zorundadır.
Bu kapsamda, Bakanlığımızca yapılan düzenlemeler
uyarınca verilen kâr dağıtım tablosunda yer alan bilgiler ile diğer
verilerin karşılaştırılması sonucunda, dağıtmış oldukları kârlar üzerinden
vergi kesintisi yapmadıkları yönünde haklarında ön tespit bulunan
mükellefler izaha davet edilir.
2.7.
Geçmiş Yıl Zararlarının Mahsubu Yönünden Mükelleflerin İzaha Davet Edilmesi
Gelir Vergisi Kanununun 88 inci maddesine göre
gelirin toplanmasında gelir kaynaklarının bir kısmından hâsıl olan zararlar
(80 inci maddede yazılı diğer kazanç ve iratlardan doğanlar hariç) diğer
kaynakların kazanç ve iratlarına mahsup edilebilmekte, bu mahsup
neticesinde kapatılmayan zarar kısmı, müteakip yılların gelirinden
indirilebilmekte ve arka arkaya beş yıl içinde mahsup edilmeyen zarar
bakiyesi müteakip yıllara devredilememektedir.
Kurumlar Vergisi Kanununun 9 uncu maddesine göre
geçmiş yılların beyannamelerinde yer alan zararlar, kurumlar vergisi
beyannamesinde her yıla ilişkin tutarlar ayrı ayrı gösterilmek ve beş
yıldan fazla nakledilmemek şartıyla kurumlar vergisi matrahının tespitinde
indirim konusu yapılabilmektedir.
Yukarıda belirtilen şartlardan herhangi birisini
ihlal etmek suretiyle geçmiş yıl zararlarını gelir veya kurumlar vergisi
matrahının tespitinde indirim konusu yaptığı yönünde haklarında ön tespit
bulunan mükellefler izaha davet edilir.
2.8.
İştirak Kazançlarını İlgili Hesapta Göstermeyen Mükelleflerin İzaha Davet
Edilmesi
Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin
birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamına giren iştirak
kazançlarının, Bakanlığımızca veya ilgili idarelerce yapılan düzenlemeler
uyarınca tutulan muhasebe kayıtlarında iştiraklerden temettü gelirlerinin
izlendiği hesaplarda gösterildikten sonra, beyannamede istisnalar arasında
yer alması gerekmektedir.
Söz konusu hesaplarda, elde edilen iştirak
kazançlarının yer almaması ya da bu hesapların hiç kullanılmaması
hallerinde, bu kazançları beyanname üzerinde istisna olarak gösterdiğine
dair haklarında ön tespit bulunan mükellefler izaha davet edilir.
2.9.
Kurumlar Vergisi Kanununun 5/1-e Maddesindeki İstisna ile İlgili Olarak
Mükelleflerin İzaha Davet Edilmesi
Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin
birinci fıkrasının (e) bendinde yer alan, taşınmaz ve iştirak hisseleri ile
kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan hakları satış kazancı
istisnasından faydalanan mükelleflerden; menkul kıymet ve taşınmaz ticareti
ve kiralanması faaliyeti ile uğraşıldığı, istisnaya konu kazancın %75’lik
kısmının özel fon hesabına alınmadığı veya beş yıllık süre içerisinde özel
fon hesabından çekildiği ya da satışın yapıldığı yılı izleyen 5 yıl içinde
şirketin tasfiye edildiği yönünde haklarında ön tespit bulunanlar izaha
davet edilir.
2.10.
Örtülü Sermaye Yönünden Mükelleflerin İzaha Davet Edilmesi
Kurumlar Vergisi Kanununun 12 nci maddesine göre
kurumların, ortaklarından veya ortaklarla ilişkili olan kişilerden doğrudan
veya dolaylı olarak temin ederek işletmede kullandıkları borçların, hesap
dönemi içinde herhangi bir tarihte kurumun öz sermayesinin üç katını aşan
kısmı, ilgili hesap dönemi için örtülü sermaye sayılmaktadır.
Ortaklara olan borçların toplamının, öz sermayenin
üç katından fazla olduğu yönünde haklarında ön tespit bulunan mükellefler
izaha davet edilir.
2.11.
Ortaklardan Alacaklar İçin Hesaplanması Gereken Faizler Yönünden
Mükelleflerin İzaha Davet Edilmesi
Bakanlığımızca yapılan düzenlemeler uyarınca
verilen dönem sonu bilançosunda “Ortaklardan Alacaklar” hesabında bakiye
bulunmakla birlikte aynı döneme ilişkin gelir tablosunda faiz geliri beyan
etmediği yönünde haklarında ön tespit bulunan mükellefler izaha davet edilir.
2.12.
Ortaklık Hakları veya Hisselerini Elden Çıkardıkları Halde Beyanda
Bulunmayan Limited Şirket Ortaklarının İzaha Davet Edilmesi
Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 80 inci maddesinin
birinci fıkrasının (4) numaralı bendinde, ortaklık haklarının veya hisselerinin
elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artışı kazancı olarak
sayılmıştır.
Bu kapsamda, ortaklık hak ve hisselerini elden
çıkardıkları halde gelir vergisi beyannamesi vermedikleri veya vermiş
oldukları gelir vergisi beyannamesinde bu gelirleri beyan etmedikleri
yönünde haklarında ön tespit bulunan limited şirket ortakları izaha davet
edilir.
2.13.
Gayrimenkul Alım/Satım Bedelinin Eksik Beyan Edilmiş Olabileceğine Dair
Haklarında Tespit Bulunanların İzaha Davet Edilmesi
Gayrimenkul alım/satım işlemlerine ilişkin olarak,
tapu daireleri, banka ve benzeri finans kurumları ile diğer kurum ve kuruluşlardan
elde edilen bilgilerin karşılaştırılması sonucunda, alım/satım bedelinin
eksik beyan edilmiş olabileceğine dair haklarında ön tespit bulunanlar
izaha davet edilir.
2.14.
Gayrimenkullere İlişkin Değer Artışı Kazançları Yönünden Mükelleflerin
İzaha Davet Edilmesi
Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 80 inci maddesinin
birinci fıkrasının (6) numaralı bendinde, iktisap şekli ne olursa olsun
(ivazsız olarak iktisap edilenler hariç) Kanunun 70 inci maddesinin birinci
fıkrasının (1), (2), (4) ve (7) numaralı bentlerinde yazılı mal (gerçek
usulde vergiye tâbi çiftçilerin ziraî istihsalde kullandıkları
gayrimenkuller dahil) ve hakların, iktisap tarihinden başlayarak beş yıl
içinde elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artışı kazancı olarak
sayılmıştır. Öte yandan, aynı maddenin üçüncü fıkrasında, menkul kıymet ve
diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından sağlananlar hariç
olmak üzere bir takvim yılında elde edilen değer artışı kazancının hangi
tutarda istisnaya tabi olduğu hükme bağlanmıştır.
Söz konusu (6) numaralı bende göre değer artışı
kazancı olarak sayılanlardan tapuya tescil edilen gayrimenkullerin elden
çıkarılmasından doğanlara ilişkin olarak, tapu dairelerinden elde edilen
verilere göre, gayrimenkulleri iktisap tarihinden başlayarak beş yıl içinde
elden çıkardıkları ve istisna haddinin üstünde kazanç elde ettikleri halde
beyanname vermediklerine dair haklarında ön tespit bulunanlar izaha davet
edilir.
2.15.
Gayrimenkul Sermaye İratlarını Beyan Etmeyen veya Eksik/Hatalı Beyan Eden
Mükelleflerin İzaha Davet Edilmesi
Banka, benzeri finans kurumları, Posta ve Telgraf
Teşkilatı Genel Müdürlüğü veya abonelerine elektrik, su, doğalgaz, internet
hizmeti vb. mal ve hizmetleri teslim eden/sunan kurumlar ile diğer kurum ve
kuruluşlardan alınan bilgilerin değerlendirilmesi neticesinde, kira geliri
elde ettiği anlaşılanlar ile muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde
yapılan tevkifat tutarına göre istisna ve beyan sınırı üzerinde kira geliri
elde ettiği anlaşılanlardan gayrimenkul sermaye iratlarını beyan
etmediklerine veya eksik/hatalı beyan ettiklerine dair haklarında ön tespit
bulunanlar izaha davet edilir.
2.16.
Sahte veya Muhteviyatı İtibarıyla Yanıltıcı Belge Kullanılması Durumunda
Mükelleflerin İzaha Davet Edilmesi
Vergi Usul Kanununun 359 uncu maddesinde yer alan
fiillerle verginin ziyaa uğratılmış olabileceği hallerde izaha davet
hükümleri uygulanmayacaktır.
Bununla birlikte, sahte veya muhteviyatı itibarıyla
yanıltıcı belge kullanma fiilinin işlenmiş olabileceğine dair vergi
inceleme yetkisini haiz kişilerce düzenlenen raporlara istinaden yapılan ön
tespitlerde, kullanılan sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge
tutarının; her bir belge itibarıyla 50.000 TL’yi geçmemesi ve mükellefin
ilgili yıldaki toplam mal ve hizmet alışlarının %5’ini aşmaması kaydıyla
mükellefler izaha davet edilir.
Sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge
kullanma fiilinin işlenmiş olabileceğine dair belge tutarının tespiti ile
mal ve hizmet alış tutarının hesaplanmasında vergiler hariç tutarlar
dikkate alınacaktır.
2.16.1. Sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge
kullanma fiilinin işlenmiş olabileceğine dair her bir ön tespit itibarıyla
tüm belge tutarlarının vergiler hariç ayrı ayrı 50.000 TL ve altında olması
ve diğer şartların da gerçekleşmesi halinde mükellefler izaha davet edilir.
Bununla birlikte, her bir ön tespite ilişkin olarak herhangi bir belge
tutarının vergiler hariç 50.000 TL üzerinde olması durumunda, bu belgeyi
kullanan mükellefin diğer benzer mahiyetteki belge ve/veya belgeleri tutarı
50.000 TL altında olsa dahi tüm bu belgelere ilişkin izaha davette
bulunulması mümkün değildir.
Örnek: (A) Ltd. Şti. hakkında sahte belge düzenleyicisi
olduğuna dair vergi tekniği raporu düzenlenmiştir. Düzenlenen bu raporun
sonuç bölümünde (B) Ltd. Şti.’nin, (A) Ltd. Şti. tarafından düzenlenen 10
adet faturayı kullanmış olabileceğine dair bulgular yer almaktadır. Bu
faturaların her biri vergiler hariç 50.000 TL’nin altında kalmaktadır. Bu
durumda diğer şartların da gerçekleşmesi halinde (B) Ltd. Şti. izaha davet
edilecektir.
Mezkûr faturaların vergiler hariç, 9 adedinin her
birinin tutarı 50.000 TL’nin altında, bir adet fatura tutarının da 50.000
TL’nin üstünde olduğu durumda ise ziyaa uğramış olabilecek vergiye ilişkin
bir fatura tutarının 50.000 TL’nin üzerinde olması nedeniyle 10 adet
faturanın hiçbiri için mükellef izaha davet edilmeyecektir.
2.16.2. Sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı
olabilecek toplam belge tutarının ilgili yıldaki toplam mal ve hizmet
alışlarının %5’ini aşması halinde, vergiler hariç her bir belge tutarının
50.000 TL’yi geçmemesi durumunda dahi mükelleflere izaha davette bulunulması
mümkün değildir.
Örnek: (C) Ltd. Şti. hakkında sahte belge düzenleyicisi
olduğuna dair vergi tekniği raporu düzenlenmiştir. Düzenlenen bu raporun
sonuç bölümünde (Ç) Ltd. Şti.’nin 2017 yılına ilişkin olarak bu belgelerden
20 adet faturayı kullanmış olabileceğine dair bulgular yer almaktadır. Bu
faturaların ayrı ayrı her birinin vergiler hariç tutarı 50.000 TL’nin
altında olup, toplam tutarları ise 800.000 TL’dir. (Ç) Ltd. Şti.’nin ilgili
yıldaki toplam mal ve hizmet alış tutarı ise 8.000.000 TL’dir. Buna göre,
her bir belge itibarıyla 50.000 TL sınırı aşılmamakla birlikte, sahte veya
muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı olabilecek toplam belge tutarının (800.000
TL) ilgili yıldaki mal ve hizmet alışları toplamının %5’i olan 400.000
TL’yi aşması nedeniyle mükellef söz konusu faturalar için izaha davet
edilmeyecektir.
2.16.3. Mükelleflerin izaha davet edilip edilmeyeceğinin
belirlenmesinde sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı olarak
kullanılmış olabilecek belgeler, her bir ön tespit bakımından ayrı ayrı
değerlendirilecektir.
Örnek: 1/8/2017 tarihinde (D) A.Ş. hakkında düzenlenen
vergi tekniği raporunda, (E) Ltd. Şti.’nin vergiler hariç 60.000 TL
tutarında 1 adet sahte faturayı kullanmış olabileceğine dair bulgu
mevcuttur. Öte yandan, (F) A.Ş. hakkındaki 2/10/2017 tarihli bir başka vergi
tekniği raporunda ise (E) Ltd. Şti. hakkında vergiler hariç 40.000 TL
tutarında 1 adet sahte faturayı kullanmış olabileceğine dair bulgu yer
almaktadır. Mükellefin, 1/8/2017 tarihinde düzenlenen raporda belirtilen
faturayla ilgili olarak izaha davet edilmesi mümkün bulunmamakla birlikte,
ilgili yıldaki toplam mal ve hizmet alışlarının %5’ini aşmaması şartıyla
2/10/2017 tarihinde düzenlenen raporda belirtilen faturayla ilgili olarak
izaha davet edilmesi mümkündür.
2.16.4. Mükellefler hakkında tek bir vergi tekniği
raporunda birbirinden farklı yıllara ilişkin sahte veya muhteviyatı
itibarıyla yanıltıcı belge kullanılmış olabileceğine dair bulguların mevcut
olması durumunda, söz konusu 50.000 TL’lik sınırın ve %5’lik oranın aşılmamış
olması şartları her bir yıl itibarıyla ayrı ayrı değerlendirilecektir.
Herhangi bir yıla ilişkin bu şartların sağlanmamış olması, diğer yıllarda
bu şartlardan her ikisini de sağlayan mükelleflerin bu şartların sağlandığı
yıla ilişkin izaha davet edilmesine engel teşkil etmeyecektir.
Örnek: 1/8/2017 tarihinde (G) Ltd. Şti. hakkında
düzenlenen vergi tekniği raporunda, (H) A.Ş.’nin 2015 yılına ilişkin
vergiler hariç 70.000 TL, 10.000 TL ve 30.000 TL olmak üzere toplam üç
adet, 2016 yılına ilişkin olarak ise vergiler hariç biri 45.000 TL, diğeri
40.000 TL olmak üzere toplam iki adet sahte faturayı kullanmış
olabileceğine dair bulgu mevcuttur. (H) A.Ş.’nin 2015 yılına ilişkin toplam
mal ve hizmet alış tutarları 3.000.000 TL, 2016 yılına ilişkin toplam mal
ve hizmet alış tutarları ise 2.000.000 TL’dir. Buna göre, (H) A.Ş., 2015
yılına ilişkin 70.000 TL’lik faturanın 50.000 TL’lik sınırı aşmasından
dolayı 2015 yılı için izaha davet edilmeyecek olup, 2016 yılına ilişkin
belgelerden hiç birinin 50.000 TL’yi ve 2016 yılına ilişkin belge tutarları
toplamının (85.000 TL) ilgili yıldaki mal ve hizmet alışları toplamının
%5’i olan 100.000 TL’yi aşmamış olması nedeniyle 2016 yılına ilişkin
faturalar için izaha davet edilecektir.
2.16.5. KDV mükellefi olanlar açısından ilgili yıldaki
toplam mal ve hizmet alışlarının belirlenmesinde, öncelikle tespit tarihine
kadar verilen KDV beyannamelerinde yer alan indirilecek KDV’ye ilişkin her
bir KDV oranı ayrı ayrı esas alınmak suretiyle söz konusu toplam mal ve
hizmet alışlarına ulaşılacaktır.
2.16.6. KDV mükellefiyeti bulunmayan basit usule tabi
mükelleflerin ilgili yıldaki toplam mal ve hizmet alışlarının
belirlenmesinde işletme hesabı özetinde yer alan “Dönem İçinde Satın Alınan
Emtia” ve “Giderler” satırlarının toplam tutarı dikkate alınacaktır.
2.16.7. Toplam mal ve hizmet alışları ya da sahte veya
muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı olarak kullanılmış olabilecek belgelerin
tutarının net bir şekilde tespit edilemediği durumlarda, bu Tebliğin 5 inci
maddesinde belirtilen İzah Değerlendirme Komisyonunca mükelleften ilgili
dönemdeki toplam mal ve hizmet alışları ile kullanılmış olabilecek sahte
veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belgeleri yazılı olarak bildirmesi
istenir. Mükellefler tarafından yapılan bu bildirim, ilgili dönemdeki
toplam mal ve hizmet alışları ile sahte veya muhteviyatı itibarıyla
yanıltıcı belge tutarının tespitinde esas alınarak ön tespite konu tutar
komisyonca belirlenir. İdarece yapılan araştırma ve incelemeler neticesinde,
yapılan bildirimin hatalı veya eksik olduğunun tespit edilmesi durumunda,
yeni tespitin gerektirdiği şekilde işlem tesis edilir.
3. Ön
Tespit
Vergi Usul Kanununun 370 inci maddesinde yer alan
indirimli cezanın uygulanması, yetkili merciler tarafından verginin ziyaa
uğradığına delalet eden emareler bulunduğuna dair ön tespitin yapılmış
olduğu hallerde mümkündür.
Ön tespit, vergi kanunlarının verdiği yetki
kapsamında vergi incelemesi yapmaya ve/veya mükellefler veya mükelleflerle
muamelede bulunan diğer gerçek ve tüzel kişilerden bilgi toplamaya yetkili
kılınanlar tarafından doğrudan veya dolaylı olarak elde edilen bilgi, bulgu
veya verilerin İzah Değerlendirme Komisyonuna intikal ettirilmesi
neticesinde, mezkûr komisyon tarafından verginin ziyaa uğramış olabileceği
ve mükellefin izaha davet edilebileceği yönünde yapılan tespiti ifade eder.
3.1. Ön
Tespitin Şartları
3.1.1.
Vergi İncelemesine Başlanılmamış veya Takdir Komisyonuna Sevk İşleminin
Yapılmamış Olması
Vergi Usul Kanununun 370 inci maddesinde bahsi
geçen “vergi incelemesine başlanılmamış olması” ile “takdir komisyonuna
sevk edilmemiş olması”, ön tespitin ilgili olduğu konuya ilişkin olarak;
mükellef nezdinde bir vergi incelemesine başlanılmamış olmasını veya
mükellefin takdir komisyonuna sevk edilmemiş olmasını ifade eder.
3.1.2.
İhbarda Bulunulmamış Olması
Maddede bahsi geçen “ihbarda bulunulmamış olması”,
yetkili merciler tarafından yapılmış ön tespitle ilgili konu hakkında,
tespit tarihine kadar ihbarda bulunulmamış olmasını ifade eder. Haklarında
ön tespit konusuyla ilgili ihbar bulunan mükellefler bu konuyla ilgili
olarak izaha davet edilmeyecek, ön tespitle ilgisi bulunmayan ihbarlar ise
izaha davete engel teşkil etmeyecektir.
3.2. Ön
Tespiti Yapacak Merci
Madde hükmüne göre ön tespitin yetkili merciler
tarafından yapılmış olması gerekmektedir.
Yetkili merci, madde kapsamında izaha daveti
yapacak ve kendisine yapılan izahı değerlendirmeye tabi tutarak izahın
konusu ile ilgili nihai karar verecek olan Gelir İdaresi Başkanlığı veya
Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı bünyesinde kurulan komisyonu (İzah
Değerlendirme Komisyonu) ifade eder.
4. İzah
Değerlendirme Komisyonu
Vergi Usul Kanununun 370 inci maddesinin dördüncü
fıkrasında, Maliye Bakanlığı izaha daveti yapacak mercii belirlemeye
yetkili kılınmıştır. Bu yetkiye istinaden, Gelir İdaresi Başkanlığı ve
Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı bünyesinde yeterli sayıda “İzah
Değerlendirme Komisyonu” oluşturulmuştur.
4.1.
Gelir İdaresi Başkanlığı Bünyesinde Kurulan İzah Değerlendirme Komisyonu
Gelir İdaresi Başkanlığı bünyesinde kurulan izah
değerlendirme komisyonları ilgisine göre vergi dairesi başkanlıkları ile
defterdarlıklara bağlı olarak görev yapacaklardır.
Vergi dairesi başkanlıklarında oluşturulacak
komisyon, vergi dairesi başkanı veya grup müdürünün başkanlığında, vergi
dairesi müdürlerinden veya müdürlerden, defterdarlıklarda oluşturulacak
komisyon, defterdar veya defterdar yardımcısının başkanlığında, gelir
müdürü ile vergi dairesi müdüründen olmak üzere toplam üç kişiden oluşur.
Vergi dairesi başkanlıkları bünyesinde birden fazla
komisyon kurulması mümkündür.
4.2.
Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı Bünyesinde Kurulan İzah Değerlendirme
Komisyonu
Vergi Denetim Kurulu Başkanlığında ve Başkanlıkça
uygun görülen Grup Başkanlıklarında oluşturulacak İzah Değerlendirme
Komisyonu, Başkanlık tarafından biri komisyon başkanı olarak belirlenecek
üç vergi müfettişinden oluşur. Ayrıca, söz konusu komisyonlar için yeteri
kadar yedek üye seçilir.
Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı veya Grup
Başkanlıkları bünyesinde birden fazla komisyon kurulması mümkündür.
4.3.
Komisyonun Görev ve Yetkileri
İzah Değerlendirme Komisyonu;
a) Kendisine intikal ettirilen bilgi, bulgu veya
verilerden hareketle verginin ziyaa uğramış olabileceğine ilişkin, maddede
belirtilen ön tespiti yapar.
b) İzaha davet yazısını, tebliğ edilmek üzere,
haklarında ön tespit yapılanlara gönderir.
c) Kendisine yapılacak izahları değerlendirip
sonuçlandırır.
5. İzaha
Davet Yazısı
Komisyon tarafından haklarında ön tespit
yapılanlara, gerekli açıklamaların yer aldığı ve bu Tebliğ ekinde yer alan
“İzaha Davet Yazısı” (EK:1)
Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca tebliğ olunur.
İzaha davet yazısında aşağıdaki hususlara yer
verilir:
a) İzaha davet yazısının tebliği tarihinden
itibaren 15 gün içerisinde ön tespitle ilgili olarak gerekli izahın yapılması
ve yapılan izah sonucu Komisyonca, vergi ziyaına sebebiyet verilmediği ve
beyanname verilmesini gerektirir bir durum bulunmadığının anlaşılması
halinde söz konusu ön tespitle ilgili olarak vergi incelemesi ve takdir
komisyonuna sevk işlemi yapılmayacağı,
b) İzaha davet yazısının tebliği tarihinden
itibaren 15 günlük süre içerisinde izahta bulunulmaması halinde Vergi Usul
Kanununun 370 inci maddesinde yer alan indirimli ceza uygulamasından
yararlanılamayacağı ve mükellefin vergi incelemesine ya da takdir
komisyonuna sevk edileceği,
c) İzahın yapıldığı tarihten itibaren 15 gün
içerisinde, hiç verilmemiş olan vergi beyannamelerinin verilmesi, eksik
veya yanlış yapılan vergi beyanının tamamlanması veya düzeltilmesi ve ödeme
süresi geçmiş bulunan vergilerin, ödemenin geciktiği her ay ve kesri için
6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesinde belirtilen nispette uygulanacak gecikme
zammı oranında bir zamla (izah zammı) aynı sürede ödenmesi şartıyla vergi
ziyaı cezasının ziyaa uğratılan vergi üzerinden %20 oranında kesileceği,
ç) İzahın yeterli görülmemesi halinde mükellefin
vergi incelemesine ya da takdir komisyonuna sevk edilebileceği,
d) Mükellefin, yapacağı izahı desteklemek amacıyla
başta defter ve belgeler olmak üzere Vergi Usul Kanununun 3 üncü maddesi
kapsamında her türlü delili sunabileceği,
e) Davet konusu ön tespitle ilgili olarak Vergi
Usul Kanununun 371 inci maddesinde yer alan pişmanlık hükümlerinden
yararlanılamayacağı.
Sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge
kullanma fiilinin işlenmiş olabileceğine dair yapılan ön tespitlerle ilgili
olarak, toplam mal ve hizmet alışları ya da sahte veya muhteviyatı
itibarıyla yanıltıcı olarak kullanılmış olabilecek belgelerin tutarının net
bir şekilde belirlenemediği durumlarda, bu Tebliğ ekinde yer alan “Toplam
Mal/Hizmet Alışları ile Kullanılan Sahte veya Muhteviyatı İtibarıyla
Yanıltıcı Belgeler Listesi” (EK:2)
tebliğ edilecek izaha davet yazısına eklenir.
6. İzahın
Değerlendirilmesi
Kendisine izaha davet yazısı tebliğ edilenlerin
madde hükümlerinden yararlanmaları için tebliğ tarihinden itibaren 15 gün
içerisinde yetkili komisyona izahta bulunmaları gerekmektedir. Bu süre
içerisinde ilgili komisyona izahta bulunmayanlar anılan madde hükmünden
yararlanamaz.
Süresinde yapılan izah, komisyonca en geç 10 gün
içinde değerlendirilerek sonuca bağlanır.
6.1.
Ziyaa Uğratılmış Olabilecek Vergi Tutarını Doğrular Nitelikteki İzah
Üzerine Yapılacak İşlemler
Haklarında yapılan ön tespite ilişkin olarak, izaha
davet yazısında yer verilen ziyaa uğramış olabilecek vergi tutarını
doğrular nitelikte vergi ziyaına neden olunduğu yönünde mükelleflerce
izahta bulunulması durumunda, izahın yapıldığı tarihten itibaren 15 gün
içerisinde hiç verilmemiş olan vergi beyannamelerinin verilmesi, eksik veya
yanlış yapılan vergi beyanının tamamlanması veya düzeltilmesi, ödeme süresi
geçmiş bulunan vergilerin, ödemenin geciktiği her ay ve kesri için, 6183
sayılı Kanunun 51 inci maddesinde belirtilen nispette uygulanacak gecikme
zammı oranındaki izah zammıyla ödenmesi şartlarıyla vergi ziyaı cezası,
ziyaa uğratılan vergi üzerinden %20 oranında kesilir.
6.2.
Verginin Ziyaa Uğratılmadığına İlişkin Yapılan İzah Üzerine Yapılacak
İşlemler
6.2.1.
Yapılan İzahın Yeterli Bulunması
Haklarında yapılan ön tespite ilişkin vergi ziyaına
neden olunmadığı yönünde mükellefçe izahta bulunulması üzerine, mükellefin
izahının komisyonca yeterli bulunması ve beyanname verilmesini veya vergi
beyanının tamamlanmasını gerektirir bir durumun olmadığının değerlendirilmesi
halinde, mükellef hakkında söz konusu tespitle ilgili olarak vergi
incelemesine ve takdir komisyonuna sevk işlemi yapılmaz.
6.2.2.
Yapılan İzahın Yeterli Bulunmaması
Mükellefçe yapılan izahın komisyonca yeterli
bulunmaması ve beyanname verilmesini gerektiren bir durumun bulunduğunun
değerlendirilmesi halinde bu durum mükellefe bildirilir. Bu bildirim
üzerine, izahın yapıldığı tarihten itibaren 15 günlük süre sona ermeden
mükellefçe; hiç verilmemiş olan vergi beyannamelerinin verilmesi, eksik
veya yanlış yapılan vergi beyanının tamamlanması veya düzeltilmesi, ödeme
süresi geçmiş bulunan vergilerin, ödemenin geciktiği her ay ve kesri için,
6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesinde belirtilen nispette uygulanacak
gecikme zammı oranındaki izah zammıyla ödenmesi şartlarıyla vergi ziyaı
cezası, ziyaa uğratılan vergi üzerinden %20 oranında kesilir.
Yapılan izahın yeterli bulunmaması ve mükellef
tarafından Vergi Usul Kanununun 370 inci maddesinde öngörülen işlemlerin
gerçekleştirilmemesi durumunda incelemeye veya takdire sevk işlemleri
yapılır.
7. Diğer
Hususlar
7.1. İzaha davet şartlarından herhangi birini
taşımadığı anlaşılan mükelleflerin vergi beyannamelerini vermelerine engel
bir durum bulunmamakta olup, vergi incelemesine başlanılmadan veya takdir
komisyonuna sevk edilmeden beyannamelerini vermiş olanlara, ziyaa uğratılan
vergi üzerinden Vergi Usul Kanununun 344 üncü maddesi gereği %50 oranında
vergi ziyaı cezası kesilir.
7.2. İzaha davet kapsamında verilen beyanname üzerine
tahakkuk eden vergiler ile izah zammının mükelleflerce maddede öngörülen 15
günlük süre içerisinde ödenmemesi durumunda %20 oranında kesilmiş olan
indirimli ceza, %50 oranı esas alınarak ikmal edilir ve izah zammının
gecikme faizine dönüştürülmesi işlemi yapılır.
7.3. Vergi Usul Kanununun 370 inci maddesi kapsamında
%20 oranında kesilen vergi ziyaı cezasına ilişkin ihbarnamelerin tebliği
üzerine mükellefler tarhiyat sonrası uzlaşma başvurusunda bulunabilirler.
7.4. Yazılı izah, izaha davet yazısını gönderen
merciiye; elden verilmişse bu tarihte, postayla taahhütlü veya acele posta
servisi ile gönderilmişse zarfın üzerindeki damga tarihinde, postayla adi
olarak veya özel dağıtım şirketleri aracılığıyla gönderilmişse izaha davet
yazısını gönderen merciin kayıtlarına girdiği tarihte verilmiş sayılır.
Sözlü izah, izahı yapan ile komisyon tarafından imzalanacak bir tutanakla
tespit olunur, bu durumda izah tarihi olarak tutanağın düzenlendiği tarih
esas alınır.
7.5. Bu Tebliğ ekinde yer alan, “İzaha Davet Yazısı”
ile “Toplam Mal/Hizmet Alışları ile Kullanılan Sahte veya Muhteviyatı
İtibarıyla Yanıltıcı Belgeler Listesi” muhteviyatında değişiklik yapmaya
Bakanlığımız yetkilidir.
8.
Yürürlük
Bu Tebliğ 1/9/2017 tarihinde yürürlüğe girer.
9.
Yürütme
Bu Tebliğ hükümlerini Maliye Bakanı yürütür.
Ekler için tıklayınız.
|