BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASI İLE BAZI
KANUNLARDA VE BİR KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMEDE
DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN
Kanun No. 7020 Kabul
Tarihi: 18/5/2017
Kapsam ve
tanımlar
MADDE 1 – (1) Bu Kanun hükümleri;
a) Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince
tahsil edilen;
1) 4/1/1961 tarihli ve 213
sayılı Vergi Usul Kanunu kapsamına giren;
(aa) 31/3/2017
tarihinden (bu tarih dâhil) önceki dönemlere, beyana dayanan vergilerde bu
tarihe kadar verilmesi gereken beyannamelere ilişkin vergi ve bunlara bağlı
vergi cezaları, gecikme faizleri ile gecikme zamlarından (gelir ve kurumlar
vergisine mahsuben 2017 yılında ödenmesi gereken geçici vergi ile 2017
yılında ödenmesi gereken gelir vergisi ikinci taksitleri hariç),
(bb) 2017 yılına ilişkin
olarak 31/3/2017 tarihinden (bu tarih dâhil) önce
tahakkuk eden vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri ile gecikme
zamlarından (2017 yılı için tahakkuk eden motorlu taşıtlar vergisi ikinci
taksiti hariç),
(cc) 31/3/2017
tarihinden (bu tarih dâhil) önce yapılan tespitlere ilişkin olarak vergi
aslına bağlı olmayan vergi cezalarından,
2) 31/3/2017 tarihinden
(bu tarih dâhil) önce, 21/6/1927 tarihli ve 1111 sayılı Askerlik Kanunu,
mülga 11/2/1950 tarihli ve 5539 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Kuruluş
ve Görevleri Hakkında Kanun, 10/6/1983 tarihli ve 2839 sayılı Milletvekili
Seçimi Kanunu, 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu,
18/1/1984 tarihli ve 2972 sayılı Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları
ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun, 23/5/1987 tarihli ve 3376
sayılı Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanun, mülga
13/4/1994 tarihli ve 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve
Yayınları Hakkında Kanun, 10/7/2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma
Kanunu, 25/4/2006 tarihli ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu, 25/6/2010
tarihli ve 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri
Hakkında Kanun ve 15/2/2011 tarihli ve 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların
Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun gereğince verilen idari para
cezalarından,
3) Bu bendin (1) ve (2) numaralı alt bentleri dışında
kalan, 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamında takip edilen 28/3/2002
tarihli ve 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi
Hakkında Kanun kapsamında olup tahsil dairesine takip için intikal etmiş
olan amme alacakları dâhil olmak üzere asli ve fer’i amme alacaklarından
(adli ve idari para cezaları ile mülga 7/3/1954 tarihli ve 6326 sayılı
Petrol Kanununa istinaden alınan Devlet hissesi ve Devlet hakkı, 30/5/2013
tarihli ve 6491 sayılı Türk Petrol Kanununa istinaden alınan Devlet
hissesi, mülga 22/6/1956 tarihli ve 6747 sayılı Şeker Kanununa istinaden
alınan şeker fiyat farkı, mülga 10/9/1960 tarihli ve 79 sayılı Millî
Korunma Suçlarının Affına, Millî Korunma Teşkilât, Sermaye ve Fon Hesaplarının
Tasfiyesine ve Bazı Hükümler İhdasına Dair Kanuna istinaden alınan
akaryakıt fiyat istikrar payı ve akaryakıt fiyat farkı, 4/6/1985 tarihli ve
3213 sayılı Maden Kanununa istinaden alınan Devlet hakkı ve özel idare payı
ile madencilik fonu, mülga 10/8/1993 tarihli ve 491 sayılı Denizcilik
Müsteşarlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye ve
26/9/2011 tarihli ve 655 sayılı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye
istinaden alınan kılavuzluk ve römorkörcülük hizmet payları hariç),
b) 31/3/2017 tarihinden
(bu tarih dâhil) önce 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanunu ve
ilgili diğer kanunlar kapsamında gümrük yükümlülüğü doğan ve Gümrük ve
Ticaret Bakanlığına bağlı tahsil daireleri tarafından 6183 sayılı Kanun
hükümlerine göre takip edilen gümrük vergileri, idari para cezaları,
faizler, gecikme faizleri ile gecikme zammı alacaklarından,
c) Sosyal Güvenlik Kurumuna bağlı tahsil daireleri
tarafından 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip edilen ve bu Kanunun
yayımı tarihi veya bu Kanunun ilgili hükümlerinde belirtilen sürelerin
sonuna kadar tahakkuk ettiği hâlde ödenmemiş olan;
1) 31/5/2006 tarihli ve
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamındaki
sigortalılık statülerinden kaynaklanan (5510 sayılı Kanunun geçici 72 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında ödeme süresi
ertelenen prim tutarları hariç), 2017 yılı Mart ayı ve önceki aylara
ilişkin sigorta primi, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, işsizlik
sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi ile bunlara bağlı gecikme
cezası ve gecikme zammı alacaklarından,
2) 2017 yılı Mart ayı ve önceki aylara ilişkin
isteğe bağlı sigorta primleri ve topluluk sigortası primi ile bunlara bağlı
gecikme cezası ve gecikme zammı alacaklarından,
3) Yaşlılık aylığı, emekli aylığı
veya malûllük aylığı bağlandıktan sonra 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen sigortalılık statüsü kapsamında
sigortalı sayılmasını gerektirir nitelikte çalışması nedeniyle ilgili
mevzuatına göre ödenmesi gereken 2016 yılı Şubat ayı ve önceki aylara
ilişkin sosyal güvenlik destek primi ile bunlara bağlı gecikme cezası ve
gecikme zammı alacaklarından,
4) 2017 yılı Mart ayı sonuna kadar bitirilmiş olan
özel nitelikteki inşaatlar ile ihale konusu işlere ilişkin yapılan ön
değerlendirme, araştırma veya tespit sonucunda bulunan eksik işçilik tutarı
üzerinden hesaplanan sigorta primi ile bunlara bağlı gecikme cezası ve
gecikme zammı alacaklarından,
5) 2017 yılı Mart ayı sonuna kadar işlenen fiillere
ilişkin idari para cezaları ile bunlara bağlı gecikme cezası ve gecikme
zammı alacaklarından,
6) İlgili kanunları gereğince takip edilen 2017
yılı Mart ayı ve önceki aylara ilişkin damga vergisi, özel işlem vergisi ve
eğitime katkı payı ile bunlara bağlı gecikme zammı alacaklarından,
7) İşverenlerin ve üçüncü şahısların, 5510 sayılı
Kanunun 14 üncü, 21 inci, 23 üncü, 39 uncu ve 76 ncı
maddeleri, 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal
Sigortalar Kanununun mülga 10 uncu, 26 ncı, 27 nci ve 28 inci maddeleri, 2/9/1971 tarihli ve 1479
sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar
Kurumu Kanununun mülga 63 üncü maddesi ve 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı
Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun mülga 129 uncu maddesi
gereğince iş kazası ve meslek hastalığı, malûllük, adi malûllük ve ölüm
hâlleri ile genel sağlık sigortalısına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu
kişilere yönelik fiiller nedeniyle ödemekle yükümlü bulundukları her türlü
borçlardan,
ç) İl özel idarelerinin, 6183 sayılı Kanun
kapsamında takip edilen ve vadesi 31/3/2017
tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu hâlde bu Kanunun yayımı tarihi
itibarıyla ödenmemiş bulunan asli ve fer’i amme alacaklarından (idari para
cezaları ve 3213 sayılı Kanuna istinaden alınan özel idare payı hariç),
d) Belediyelerin;
1) 213 sayılı Kanun kapsamına giren ve 31/3/2017 tarihinden (bu tarih dâhil) önceki dönemlere,
beyana dayanan vergilerde bu tarihe kadar verilmesi gereken beyannamelere
ilişkin vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme
zamları, 2017 yılına ilişkin olarak 31/3/2017 tarihinden (bu tarih dâhil)
önce tahakkuk eden vergi (2017 yılına ilişkin tahakkuk eden emlak vergisi
ile iş yeri ve diğer şekillerde kullanılan binalara ait çevre temizlik
vergisi hariç) ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme
zamları, bunların dışında kalan ve 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen
ve vadesi 31/3/2017 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu hâlde bu
Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan asli ve fer’i amme
alacaklarından (idari para cezaları ile 26/5/1981 tarihli ve 2464 sayılı
Belediye Gelirleri Kanununun mükerrer 97 nci
maddesinin (b) fıkrası gereğince belediyelere ödenmesi gereken paylar
hariç),
2) 2464 sayılı Kanunun 97 nci
maddesine göre tahsili gereken ve vadesi 31/3/2017
tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu hâlde bu Kanunun yayımı tarihi
itibarıyla ödenmemiş bulunan ücret alacakları ile bunlara bağlı fer’i
alacaklarından,
3) 3/7/2005 tarihli ve
5393 sayılı Belediye Kanunu kapsamındaki belediyelerin su abonelerinden
olan ve vadesi 31/3/2017 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu hâlde bu
Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan su, atık su ve katı atık
ücreti alacakları ile bunlara bağlı fer’i (sözleşmelerde düzenlenen her
türlü ceza ve zamlar dâhil) alacaklarından,
4) Büyükşehir belediyelerinin, 9/8/1983
tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanununun 11 inci maddesine göre vadesi
31/3/2017 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu hâlde bu Kanunun yayımı
tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan katı atık ücreti alacakları ile bunlara
bağlı fer’i (sözleşmelerde düzenlenen her türlü ceza ve zamlar dâhil)
alacaklarından,
e) 20/11/1981 tarihli ve
2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve
Görevleri Hakkında Kanun kapsamındaki büyükşehir belediyeleri su ve
kanalizasyon idarelerinin, vadesi 31/3/2017 tarihinden (bu tarih dâhil)
önce olduğu hâlde bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan su
ve atık su bedeli alacakları ile bu alacaklara bağlı faiz, gecikme faizi ve
gecikme zammı gibi fer’i (sözleşmelerde düzenlenen her türlü ceza ve zamlar
dâhil) alacaklarından,
f) Bu Kanunda belirtilen diğer alacaklardan,
kesinleşmiş olup bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla vadesi
geldiği hâlde ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan alacaklar
(bu maddede vadeye ilişkin belirtilen hükümler saklı kalmak kaydıyla)
hakkında uygulanır.
(2) Bu Kanunun uygulanmasında;
a) Vergi: 213 sayılı Kanun kapsamına giren vergi,
resim ve harçları,
b) Gümrük vergileri: İlgili mevzuat uyarınca
eşyanın ithali veya ihracında uygulanan ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığına
bağlı tahsil daireleri tarafından takip ve tahsil edilen gümrük vergisi,
diğer vergiler, eş etkili vergiler ve mali yüklerin tümünü,
c) Beyanname: Vergi tarhına esas olan beyanname ve
bildirimleri,
ç) Yİ-ÜFE aylık değişim oranları: Türkiye
İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği 31/12/2004
tarihine kadar toptan eşya fiyatları endeksi (TEFE) aylık değişim
oranlarını, 1/1/2005 tarihinden itibaren üretici fiyatları endeksi (ÜFE)
aylık değişim oranlarını, 1/1/2014 tarihinden itibaren yurt içi üretici
fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) aylık değişim oranlarını, 1/11/2016 tarihinden
itibaren aylık %0,35 oranını (bu Kanunun yayımlandığı ay dâhil),
ifade eder.
(3) Bu Kanun, bazı alacakların yapılandırılmasına
ilişkin hükümler ile bazı kanunlarda değişiklik yapılması ve yeni hükümler
ihdasına ilişkin hükümleri kapsar.
Kesinleşmiş
alacakların yapılandırılması
MADDE 2 – (1) Maliye Bakanlığına, il özel idarelerine ve
belediyelere bağlı tahsil daireleri tarafından takip edilen alacaklardan bu
Kanunun yayımı tarihi itibarıyla (bu tarih dâhil);
a) Vadesi geldiği hâlde ödenmemiş
ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan vergilerin ödenmemiş kısmının
tamamı ile bunlara bağlı gecikme faizi ve gecikme zammı gibi fer’i amme
alacakları yerine bu Kanunun yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim
oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; ödenmemiş alacağın sadece
fer’i alacaktan ibaret olması hâlinde fer’i alacak yerine Yİ-ÜFE aylık
değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunda belirtilen
süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla vergilere bağlı gecikme faizi ve
gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları ile aslı bu Kanunun yayımı
tarihinden önce ödenmiş olanlar dâhil olmak üzere asla bağlı olarak kesilen
vergi cezaları ve bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamının,
b) Vadesi geldiği hâlde ödenmemiş
ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan ve bir vergi aslına bağlı olmaksızın
kesilmiş vergi cezaları ile iştirak nedeniyle kesilmiş vergi cezalarının
%50’si ve bu tutara gecikme zammı yerine bu Kanunun yayımı tarihine kadar
Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; ödenmemiş
alacağın sadece gecikme zammından ibaret olması hâlinde gecikme zammı
yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu
Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla cezaların kalan
%50’sinin ve bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamının,
c) Vadesi geldiği hâlde ödenmemiş
ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan ve bu Kanunun 1 inci maddesinin
birinci fıkrasının (a) bendinin (2) numaralı alt bendi kapsamında olan
idari para cezalarının tamamı ile bunlara bağlı faiz, gecikme faizi,
gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları yerine bu Kanunun yayımı tarihine
kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın;
ödenmemiş alacağın sadece fer’i alacaktan ibaret olması hâlinde fer’i
alacak yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak
tutarın, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla
cezaya bağlı fer’ilerin tamamının,
ç) Vadesi geldiği hâlde ödenmemiş
ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan ve yukarıdaki bentlerin dışında
kalan asli amme alacaklarının ödenmemiş kısmının tamamı ile bu alacaklara
bağlı faiz, cezai faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme
alacakları yerine bu Kanunun yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim
oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; ödenmemiş alacağın sadece
fer’i alacaktan ibaret olması hâlinde fer’i alacak yerine Yİ-ÜFE aylık
değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunda belirtilen
süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla uygulanan faiz, cezai faiz,
gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacaklarının tamamının,
d) 20/2/2008 tarihli ve
5736 sayılı Bazı Kamu Alacaklarının Uzlaşma Usulü ile Tahsili Hakkında
Kanunun 1 inci ve 2 nci maddeleri gereğince
ödenmesi gerektiği hâlde bu Kanunun yayımı tarihine kadar ödenmemiş olan
tutarların bu madde kapsamında ödenmesi hâlinde 5736 sayılı Kanun gereğince
hesaplanan binde iki oranındaki faiz alacaklarının tamamının,
tahsilinden vazgeçilir.
(2) Gümrük ve Ticaret Bakanlığına bağlı tahsil
daireleri tarafından takip edilen alacaklardan bu Kanunun yayımı tarihi
itibarıyla (bu tarih dâhil);
a) Vadesi geldiği hâlde ödenmemiş
ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan gümrük vergilerinin ödenmemiş
kısmının tamamı ile bunlara bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi
fer’i amme alacakları yerine bu Kanunun yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık
değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; ödenmemiş alacağın
sadece fer’i alacaktan ibaret olması hâlinde fer’i alacak yerine Yİ-ÜFE
aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunda
belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla gümrük vergilerine
bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları ve aslı
bu Kanunun yayımı tarihinden önce ödenmiş olanlar dâhil olmak üzere asla
bağlı olarak kesilen idari para cezalarının tamamının,
b) Vadesi geldiği hâlde ödenmemiş ya da ödeme
süresi henüz geçmemiş bulunan ve 4458 sayılı Kanun ve ilgili diğer kanunlar
kapsamında gümrük yükümlülüğü nedeniyle gümrük vergileri asıllarına bağlı
olmaksızın kesilmiş idari para cezaları ile 30/3/2005
tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanununun iştirak hükümleri nedeniyle
kesilmiş idari para cezalarının %50’sinin, bu Kanunda belirtilen süre ve
şekilde tamamen ödenmesi şartıyla cezaların kalan %50’sinin,
c) Eşyanın gümrüklenmiş değerine
bağlı olarak kesilmiş idari para cezalarının %30’u ve varsa gümrük vergileri
aslının tamamı ile bunlara bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi
fer’i amme alacakları yerine bu Kanunun yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık
değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın bu Kanunda belirtilen
süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla cezaların kalan %70’i ile alacak
asıllarına bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme
alacaklarının tamamının,
tahsilinden vazgeçilir.
(3) İhtirazi kayıtla
verilen beyannameler üzerine tahakkuk etmiş olan vergiler hakkında bu
maddenin birinci ve ikinci fıkralarının (a) bendi hükmü uygulanır.
(4) Bu Kanun kapsamında ödenecek olan motorlu
taşıtlar vergisi ve bu vergiye bağlı gecikme faizi ve gecikme zammı yerine
bu Kanunun yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas
alınarak hesaplanacak tutarın ait olduğu taşıt için, bu Kanun hükümlerinin
ihlal edilmemiş olması koşuluyla, bu Kanunda belirtilen ödeme süresi sonuna
kadar 18/2/1963 tarihli ve 197 sayılı Motorlu
Taşıtlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesinin (d) bendi hükmü uygulanmaz.
(5) Bu Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olup bu
Kanunun yayımı tarihi itibarıyla yargı kararı ile kesinleştiği hâlde
mükellefe ödemeye yönelik tebligatın yapılmadığı alacaklar için
mükelleflerce bu Kanunda öngörülen süre ve şekilde başvuruda bulunulması
koşuluyla bu alacaklar da bu madde kapsamında yapılandırılır. Bu hüküm
kapsamına giren alacaklar için ayrıca tebligat yapılmaz ve alacakların vade
tarihi olarak bu Kanunun yayım tarihi kabul edilir. Bu kapsamda
yapılandırılan tutarların bu Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmemesi
hâlinde de vade tarihinde değişiklik yapılmaz.
(6) 2464 sayılı Kanunun 97 nci
maddesine göre tahsili gereken ücretler ile su, atık su ve katı atık ücreti
alacaklarından vadesi 31/3/2017 tarihinden (bu
tarih dâhil) önce olduğu hâlde bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş
olanlar ile bunlara bağlı fer’iler (sözleşmelerde düzenlenen her türlü ceza
ve zamlar dâhil) hakkında bu maddenin birinci fıkrasının (ç) bendi
hükümlerine göre yapılacak hesaplamalar sonucu belirlenen tutarların aynı
fıkra hükümleri çerçevesinde ödenmesi hâlinde bu alacaklara bağlı cezaların
ve fer’ilerin (sözleşmelerde düzenlenen her türlü
ceza ve zamlar dâhil) tahsilinden vazgeçilir.
(7) Büyükşehir belediyelerinin, 2872 sayılı Kanunun
11 inci maddesine göre vadesi 31/3/2017 tarihinden
(bu tarih dâhil) önce olduğu hâlde bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla
ödenmemiş bulunan katı atık ücreti alacak asıllarının tamamı ile bunlara
bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’iler (sözleşmelerde
düzenlenen her türlü ceza ve zamlar dâhil) hakkında bu maddenin birinci
fıkrasının (ç) bendi hükümlerine göre yapılacak hesaplamalar sonucu
belirlenen tutarların aynı fıkra hükümleri çerçevesinde ödenmesi hâlinde bu
alacaklara bağlı cezaların ve gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’ilerin (sözleşmelerde düzenlenen her türlü ceza ve
zamlar dâhil) tahsilinden vazgeçilir.
(8) 2560 sayılı Kanun kapsamında büyükşehir
belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerinin, vadesi 31/3/2017
tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu hâlde bu Kanunun yayımı tarihi
itibarıyla ödenmemiş bulunan; su ve atık su bedeli alacak asıllarının
tamamı ile bunlara bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’iler
(sözleşmelerde düzenlenen her türlü ceza ve zamlar dâhil) hakkında bu
maddenin birinci fıkrasının (ç) bendi hükümlerine göre yapılacak
hesaplamalar sonucu belirlenen tutarların aynı fıkra hükümleri çerçevesinde
ödenmesi hâlinde bu alacaklara bağlı cezaların ve gecikme faizi, gecikme
zammı gibi fer’ilerin (sözleşmelerde düzenlenen
her türlü ceza ve zamlar dâhil) tahsilinden vazgeçilir.
(9) Sosyal Güvenlik Kurumuna bağlı tahsil daireleri
tarafından takip edilen alacaklardan 2017 yılı Mart ayı ve önceki aylara
ilişkin olup bu Kanunun 3 üncü maddesinde belirtilen ilk taksit ödeme
süresinin sonuna kadar tahakkuk ettiği hâlde ödenmemiş olan;
a) 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalılık statülerinden
kaynaklanan; sigorta primi, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, işsizlik
sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi,
b) Bu Kanuna göre yapılan başvuru tarihi itibarıyla
ilgili mevzuatına göre ödenmesi imkânı ortadan kalkmamış isteğe bağlı
sigorta primi ve topluluk sigortası primi,
c) Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ilgili
kanunları gereğince takip edilen damga vergisi, özel işlem vergisi ve
eğitime katkı payı,
asılları ile bu alacaklara ödeme sürelerinin bittiği
tarihlerden bu Kanunun yayımı tarihine kadar geçen süre için Yİ-ÜFE aylık
değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunda belirtilen
süre ve şekilde ödenmesi hâlinde bu alacaklara uygulanan gecikme cezası ve
gecikme zammı gibi fer’i alacakların tamamının tahsilinden vazgeçilir.
(10) Yaşlılık aylığı, emekli
aylığı veya malûllük aylığı bağlandıktan sonra 5510 sayılı Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen sigortalılık statüsü
kapsamında sigortalı sayılmasını gerektirir nitelikte çalışması nedeniyle
ilgili mevzuatına göre sosyal güvenlik destek primi ödemesi gerekenlerden,
2016 yılı Şubat ayı ve önceki aylara ilişkin olup bu Kanunun yayımı tarihi
itibarıyla ödenmemiş olan sosyal güvenlik destek primi asılları ile bu
alacaklara ödeme sürelerinin bittiği tarihlerden bu Kanunun yayımı tarihine
kadar geçen süre için Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak
hesaplanacak tutarın, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde
bu alacaklara uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer’i
alacaklarının tamamının tahsilinden vazgeçilir.
(11) 2017 yılı Mart ayı ve önceki
aylarda bitirilmiş özel nitelikteki inşaatlar ile ihale konusu işlere
ilişkin olup bu Kanunun yayımı tarihinden önce Sosyal Güvenlik Kurumunca re’sen tahakkuk ettirilerek işverene tebliğ edildiği
hâlde bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş olan; özel nitelikteki
inşaatlar ile ihale konusu işlere ilişkin yapılan ön değerlendirme,
araştırma veya tespitler sonucunda bulunan eksik işçilik tutarı üzerinden
hesaplanan sigorta primi asılları ile bu alacaklara gecikme cezası ve
gecikme zammı hesaplanan sürenin başlangıç tarihinden bu Kanunun yayımı
tarihine kadar geçen süre için Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak
hesaplanacak tutarın, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi
hâlinde bu alacaklara uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer’i
alacakların tamamının tahsilinden vazgeçilir.
(12) İşverenlerin ve üçüncü
şahısların, 5510 sayılı Kanunun 14 üncü, 21 inci, 23 üncü, 39 uncu ve 76 ncı maddeleri, 506 sayılı Kanunun mülga 10 uncu, 26 ncı, 27 nci ve 28 inci
maddeleri, 1479 sayılı Kanunun mülga 63 üncü maddesi ve 5434 sayılı Kanunun
mülga 129 uncu maddesi gereğince iş kazası ve meslek hastalığı, malûllük,
adi malûllük ve ölüm hâlleri ile genel sağlık sigortalısına ve bunların
bakmakla yükümlü olduğu kişilere yönelik fiiller nedeniyle ödemekle yükümlü
bulundukları her türlü borçları ile bu borçlara kanuni faiz uygulanan
sürenin başlangıcından bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar geçen süre için
Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu
Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde bu borçlara uygulanan
kanuni faizin tahsilinden vazgeçilir.
(13) Sosyal Güvenlik Kurumuna
bağlı tahsil daireleri tarafından takip edilen alacaklardan, 2017 yılı Mart
ayı ve önceki aylarda işlenen fiillere ilişkin idari para cezası
asıllarının %50’si ile bu tutara ödeme sürelerinin bittiği tarihlerden bu
Kanunun yayımı tarihine kadar geçen süre için Yİ-ÜFE aylık değişim oranları
esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde
ödenmesi hâlinde idari para cezası asıllarının kalan %50’si ile idari para
cezasına uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer’i alacaklarının
tamamının tahsilinden vazgeçilir.
(14) Sosyal Güvenlik Kurumuna
bağlı tahsil daireleri tarafından takip edilen ve bu Kanun kapsamına giren
alacakların; asıllarının bu Kanunun yayımı tarihinden önce ödenmiş olmasına
rağmen, fer’ilerinin bu Kanunun yayımı tarihi
itibarıyla ödenmemiş olduğu durumlarda, aslı ödenmiş fer’i alacağın
%40’ının bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde kalan
%60’ının tahsilinden vazgeçilir.
(15) 5510 sayılı Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalıların, aynı Kanunun
ek 5 inci ve ek 6 ncı maddeleri kapsamında
sigortalı olanların, bu madde kapsamındaki borçlarını yapılandırmaları
hâlinde, yapılandırılan borç haricinde altmış günden fazla prim ve prime
ilişkin borçlarının bulunmaması veya altmış günden fazla prim ve prime
ilişkin borçları bulunmakla birlikte bu borçlarını ilgili kanunlara göre
taksitlendirmiş veya yapılandırmış olup ödeme yükümlülüklerini de yerine
getiriyor olmaları ve bu maddeye göre yapılandırılan borçlarının ilk
taksitini ödemeleri kaydıyla genel sağlık sigortasından yararlanmaya
başlatılır.
Ortak
hükümler
MADDE 3 – (1) Bu Kanunun ilgili maddelerindeki başvuru ve
ödeme süresine ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun hükümlerinden
yararlanmak isteyen borçluların;
a) 30/6/2017 tarihine
kadar (bu tarih dâhil) ilgili idareye başvuruda bulunmaları,
b) Gümrük ve Ticaret Bakanlığına, Maliye
Bakanlığına, il özel idarelerine ve belediyelere bağlı tahsil dairelerine
ödenecek tutarların ilk taksitini 31/7/2017
tarihine kadar (bu tarih dâhil), Sosyal Güvenlik Kurumuna bağlı tahsil
dairelerine ödenecek tutarların ilk taksitini 31/8/2017 tarihine kadar (bu
tarih dâhil), diğer taksitlerini ise bu tarihleri takip eden ikişer aylık
dönemler hâlinde azami on sekiz eşit taksitte ödemeleri,
şarttır.
(2) Bu Kanuna göre ödenecek taksitlerin ödeme
süresinin son gününün resmî tatile rastlaması hâlinde süre, tatili izleyen
ilk iş günü mesai saati sonunda biter.
(3) Bu Kanun hükümlerine göre hesaplanan tutarlar
peşin veya taksitler hâlinde ödenebilir.
a) Hesaplanan tutarların tamamının ilk taksit ödeme
süresi içerisinde peşin olarak ödenmesi hâlinde, bu tutarlara bu Kanunun
yayımı tarihinden ödeme tarihine kadar geçen süre için herhangi bir faiz
uygulanmaz ve fer’i alacaklar yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas
alınarak hesaplanacak tutarlar üzerinden ayrıca %50 indirim yapılır.
b) Hesaplanan tutarların taksitle ödenmek istenmesi
hâlinde, borçluların başvuru sırasında altı, dokuz, on iki veya on sekiz
eşit taksitte ödeme seçeneklerinden birini tercih etmeleri şarttır. Tercih
edilen taksit süresinden daha uzun bir sürede ödeme yapılamaz.
c) Taksitle yapılacak ödemelerde 2 nci ve 4 üncü maddelere göre belirlenen tutar;
1) Altı eşit taksit için (1,045),
2) Dokuz eşit taksit için (1,083),
3) On iki eşit taksit için (1,105),
4) On sekiz eşit taksit için (1,15),
katsayısı ile çarpılır ve bulunan tutar taksit sayısına
bölünmek suretiyle ikişer aylık dönemler hâlinde ödenecek taksit tutarı
hesaplanır. Bu Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan
borçlulara tercih ettikleri taksit süresine uygun ödeme planı verilir.
Ancak tercih edilen süreden daha kısa sürede ödeme yapılması hâlinde
ödenecek tutar ilgili katsayıya göre düzeltilir.
ç) Bu Kanun kapsamında ödenmesi
gereken tutarlar; il özel idareleri ve bunlara bağlı kamu tüzel kişiliğini
haiz kuruluşlar ile Spor Genel Müdürlüğü, Türkiye Futbol Federasyonu ve
özerk spor federasyonlarına tescil edilmiş olan ve Türkiye’de sportif
alanda faaliyette bulunan spor kulüplerince ikişer aylık dönemler hâlinde
azami otuz altı eşit taksitte ödenebilir. Bu takdirde, bu fıkra hükmüne göre hesaplanacak
katsayı yirmi dört eşit taksit için (1,194), otuz eşit taksit için (1,238),
otuz altı eşit taksit için (1,318) olarak uygulanır.
d) Bu Kanun kapsamında belediyeler ve bunlara bağlı
kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşlarca ödenmesi gereken tutarlar,
belediyelerin genel bütçe vergi gelirleri tahsilat toplamı üzerinden
ayrılan paylarından, 2/7/2008 tarihli ve 5779 sayılı
İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay
Verilmesi Hakkında Kanunun 7 nci maddesinin
dördüncü fıkrasındaki %40 oranı dikkate alınmaksızın aylık dönemler hâlinde
azami yüz kırk dört eşit taksitte tahsil edilir. Ancak bu kapsamda
yapılacak kesinti tutarı her hâl ve takdirde bu idareler adına genel bütçe
vergi gelirleri tahsilat toplamı üzerinden ayrılan
payların aylık tutarının %50’sini aşamaz.
1) Taksitle yapılacak ödemelerde belirlenen tutar;
(aa) Altı eşit taksit
için (1,032),
(bb) Dokuz eşit taksit
için (1,053),
(cc) On iki eşit taksit
için (1,064),
(çç) On sekiz eşit taksit
için (1,086),
(dd) Yirmi dört eşit
taksit için (1,109),
(ee) Otuz altı eşit
taksit için (1,19),
(ff) Kırk sekiz eşit
taksit için (1,247),
(gg) Altmış eşit taksit
için (1,304),
(ğğ) Yetmiş iki eşit
taksit için (1,361),
(hh) Yüz kırk dört eşit
taksit için (1,703),
katsayısı ile çarpılır ve bulunan tutar taksit sayısına
bölünmek suretiyle aylık dönemler hâlinde ödenecek taksit tutarı
hesaplanır.
2) 5779 sayılı Kanuna göre yapılacak kesintilerin
Bakanlar Kurulunca durdurulması hâlinde aylık taksitlerin ödeme süreleri
kesinti yapılmayan aylar için de durdurulur ve taksit ödemeleri yönünden bu
Kanun hükümlerine göre ihlal nedeni sayılmaz. Bu taksitler, taksit ödeme
süresinin sonundan itibaren ayrıca bir katsayı ve geç ödeme zammı
uygulanmaksızın aylık dönemler itibarıyla paylardan kesinti suretiyle
tahsil edilir. Taksit tutarlarının, bu bent kapsamındaki borçluların genel
bütçe paylarından daha yüksek olması hâlinde ise eksik tutarlar borçlularca
taksit ödeme süresini takip eden ay sonuna kadar geç ödeme zammı
uygulanmaksızın ödenir.
(4) Maliye Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumuna
bağlı tahsil dairelerine bu Kanun kapsamında ödenecek olan alacakların 6183
sayılı Kanunun 41 inci maddesine göre kredi kartı kullanılmak suretiyle
ödenmesi uygun görüldüğü takdirde, ödemeye aracılık yapan bankalarca, kart
kullanıcılarına kredi kartı işlemine konu borç tutarının, taksitler hâlinde
yansıtılması ve taksit ödeme aylarında hesaplarına borç kaydedilmesi
koşuluyla, bu ödemeler için ödeme tarihi olarak kredi kartının kullanıldığı
gün esas alınır ve borçluya tahsilatın yapıldığını
gösteren makbuz verilir. Bu şekilde tahsil edilen tutarların bankalarca
Hazine veya Sosyal Güvenlik Kurumu hesaplarına aktarılmasına ilişkin 6183
sayılı Kanunun 41 inci maddesinde belirlenen süre, taksit aylarının son
gününü izleyen günden itibaren hesaplanır. Taksitlerin kredi kartı
kullanılmak suretiyle ödenmesi bu madde hükmüne göre katsayı uygulanmasına
engel teşkil etmez.
(5) Maliye Bakanlığına bağlı
tahsil dairelerine ödenmesi gereken amme alacaklarına uygulanmak üzere, bu
Kanun hükümlerinden yararlanmak için başvuruda bulunan ve ödenecek
tutarları ilgili vergi mevzuatı gereği iade alacağından kendi borçlarına
mahsuben ödemek isteyen mükelleflerin, bu taleplerinin yerine
getirilebilmesi için başvuru ve/veya taksit süresi içinde ilgili mevzuatın
öngördüğü bilgi ve belgeleri tam ve eksiksiz olarak ibraz etmeleri şarttır.
Bu takdirde, ilgili mevzuatın
mükellefin mahsup talebine esas aldığı tarih itibarıyla bu Kanuna göre
ödenecek tutara mahsup işlemleri yapılır; mahsup talebine konu tutardan
daha az tutarda mahsubun yapılması hâlinde, mahsuben ödeme suretiyle tahsil
edilemeyen tutar için borçluya bildirimde bulunularak eksik ödenen bu
tutarın bir ay içerisinde ödenmesi istenilir. Bu süre içerisinde eksik
ödenen tutarın, ödenmesi gerektiği tarihten ödendiği tarihe kadar gecikilen
her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen
gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi
hâlinde eksik ödenen tutar için bu Kanun hükümleri ihlal edilmiş sayılmaz.
(6) Bu Kanuna göre ödenmesi
gereken taksitlerin ilk ikisinin süresinde ve tam ödenmesi koşuluyla, kalan
taksitlerden; bir takvim yılında iki veya daha az taksitin süresinde
ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde, ödenmeyen veya eksik ödenen taksit
tutarlarının son taksiti (peşin ödeme seçeneğinin tercih edilmesi hâlinde
ilk taksiti) izleyen ayın sonuna kadar, gecikilen her ay ve kesri için 6183
sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında
hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi şartıyla bu Kanun
hükümlerinden yararlanılır. İlk
iki taksitin süresinde tam ödenmemesi ya da süresinde ödenmeyen veya eksik
ödenen diğer taksitlerin belirtilen şekilde de ödenmemesi veya bir takvim
yılında ikiden fazla taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde
bu Kanun hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilir. Bu hüküm alacaklı
idareler açısından taksitlendirilen alacaklar için ayrı ayrı
uygulanır.
(7) Maliye Bakanlığına bağlı
tahsil daireleri tarafından takip edilen yıllık gelir veya kurumlar
vergileri, gelir (stopaj) vergisi, kurumlar (stopaj) vergisi, katma değer
vergisi ve özel tüketim vergisi için bu Kanun hükümlerinden yararlanmak
üzere başvuruda bulunan mükellefler, taksit ödeme süresince bu vergi
türleri ile ilgili verilen beyannameler üzerine tahakkuk eden bu vergileri,
çok zor durum olmaksızın her bir vergi türü itibarıyla bir takvim yılında
ikiden fazla vadesinde ödememeleri ya da eksik ödemeleri hâlinde bu Kanun
hükümlerine göre yapılandırılan borçlarına ilişkin kalan taksitlerini ödeme
haklarını kaybederler.
(8) Bu Kanunun 1 inci maddesinin
birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki alacaklar için bu Kanun hükümlerinden
yararlanmak üzere başvuruda bulunan borçlular, taksit ödeme süresince
tahakkuk eden sigorta primlerini çok zor durum olmaksızın bir takvim
yılında ikiden fazla vadesinde ödememeleri ya da eksik ödemeleri hâlinde,
belirtilen madde hükümlerine göre yapılandırılan borçlarına ilişkin kalan
taksitlerini ödeme haklarını kaybederler.
(9) Bu maddenin yedinci ve sekizinci fıkraları
uyarınca vadesinde ödenmesi öngörülen alacakların veya taksit tutarının
%10’unu aşmamak şartıyla 5 Türk lirasına (bu tutar dâhil) kadar yapılmış
eksik ödemeler için bu Kanun hükümleri ihlal edilmiş sayılmaz.
(10) Bu Kanun kapsamına giren alacakların altıncı
fıkrada belirtilen şekilde tamamen ödenmemiş olması hâlinde, bu maddenin
yedinci ve sekizinci fıkra hükümleri saklı kalmak kaydıyla borçlular,
ödedikleri tutarlar kadar bu Kanun hükümlerinden yararlanırlar.
(11) Bu Kanun hükümleri;
a) 5393 sayılı Kanunun geçici 5 inci maddesi, 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi
Kanununun geçici 3 üncü maddesi kapsamında uzlaşılan alacaklar ile
10/9/2014 tarihli ve 6552 sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden
Yapılandırılmasına Dair Kanunun geçici 2 nci
maddesinin birinci fıkrası kapsamında yapılandırılan alacaklar,
b) 13/2/2011 tarihli ve
6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar
ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun, 6552 sayılı Kanun,
3/8/2016 tarihli ve 6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına
İlişkin Kanun hükümlerine göre bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla taksit
ödemeleri devam eden alacaklar ile 6736 sayılı Kanuna göre tahakkuk eden
alacaklar,
hakkında uygulanmaz.
(12) Bu Kanun kapsamına giren alacakların, bu
Kanunun yayımı tarihinden önce 6183 sayılı Kanun ve diğer kanunlar uyarınca
tecil edilip de tecil şartlarına uygun olarak ödenmekte olanlarından, kalan
taksit tutarları için borçlular, talep etmeleri hâlinde bu Kanun
hükümlerinden yararlanabilirler. Bu takdirde tecil şartlarına uygun olarak
ödenen taksit tutarları için tecil hükümleri geçerli sayılır. Bu şekilde
ödenmiş taksit tutarlarına tecil tarihi ile ödeme tarihi arasında geçen
süre için sadece ilgili kanunda öngörülen faiz uygulanır. Kalan taksit
tutarları vadesinde ödenmemiş alacak kabul edilir ve bu alacaklar hakkında
bu Kanun hükümleri uygulanır.
(13) Bu Kanun kapsamında süresinde ödenen
alacaklara, bu Kanunda yer alan hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanunun
yayımı tarihinden sonraki süreler için faiz, gecikme zammı ile gecikme
cezası gibi fer’i amme alacakları hesaplanmaz.
(14) Bu Kanuna göre ödenecek alacaklarla ilgili
olarak, tatbik edilen hacizler yapılan ödemeler nispetinde kaldırılır ve
buna isabet eden teminatlar iade edilir. Bu Kanuna göre ödenecek alacaklar
nedeniyle tatbik edilen hacizlere konu mallar, borçlunun talebi hâlinde
6183 sayılı Kanun hükümlerine göre alacaklı tahsil dairesince satılabilir. Bu
talep, bu Kanun kapsamında ödenmesi gereken tutarların bu Kanun hükümlerine
göre ödenmesine engel teşkil etmez.
(15) Bu Kanun hükümlerinden yararlanmak isteyen
borçluların bu Kanunda belirtilen şartların yanı sıra dava açmamaları,
açılmış davalardan vazgeçmeleri, kanun yollarına başvurmamaları ve başvuru
süresi içerisinde yazılı olarak bu iradelerini belirtmeleri şarttır.
Borçlularca, bu Kanun hükümlerinden yararlanılmak üzere davadan vazgeçilmesi
hâlinde idarece de ihtilaflar sürdürülmez. Davadan vazgeçme dilekçeleri,
ilgili tahsil dairesine verilir ve bu dilekçelerin tahsil dairelerine
verildiği tarih, ilgili yargı merciine verildiği tarih sayılarak dilekçeler
ilgili yargı merciine gönderilir. Maliye Bakanlığına bağlı tahsil
dairelerince tahsili gerektiği hâlde tahakkuku diğer kamu idarelerince
yapılan alacaklara ilişkin ilgili kamu idaresi aleyhine açılmış davalardan
vazgeçme dilekçelerinin verileceği idari mercii belirlemeye Maliye
Bakanlığı yetkilidir.
(16) Bu Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda
bulunan ve açtıkları davalardan vazgeçen borçluların bu ihtilaflarıyla
ilgili olarak karar tarihine bakılmaksızın bu Kanunun yayımı tarihinden
sonra tebliğ edilen kararlar uyarınca işlem yapılmaz.
(17) Bu Kanun hükümlerinden yararlanılmak üzere
vazgeçilen davalarda verilen kararlar ile hükmedilen yargılama gideri,
avukatlık ücreti ve fer’ileri talep edilmez ve bu
alacaklar için icra takibi yapılamaz. Vazgeçme tarihinden önce ödenmiş olan
yargılama giderleri ve avukatlık ücretleri geri alınmaz.
(18) İl özel idareleri, belediyeler ve bunlara
bağlı kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşlar hakkında bu maddenin yedinci ve
sekizinci fıkra hükümleri uygulanmaz.
(19) Bu Kanun kapsamına giren alacaklara karşılık
bu Kanunun yayımı tarihinden önce tahsil edilmiş olan tutarlar, bu Kanun
kapsamında tahsil edilen tutarlar ile bu maddenin onikinci
fıkrası kapsamında olan tecile ilişkin olarak 6183 sayılı Kanun veya diğer
kanunlar uyarınca ödenen faizlerin bu Kanun hükümlerine dayanılarak red ve iadesi yapılmaz.
(20) Bakanlar Kurulu, yabancı
ülkelerde de faaliyette bulunan vergi mükelleflerinden, Ekonomi Bakanlığı tarafından
olağanüstü politik riskin gerçekleştiği tespit edilen ülkede faaliyette
bulunan ve bu ülkedeki faaliyetleri nedeniyle durumları 213 sayılı Kanunun
13 üncü maddesine göre mücbir sebep hâli kabul edilenlerin, bu Kanun
kapsamında alacakları yapılandırılan alacaklı idarelere mücbir sebep
hâllerinin devam ettiği süre içinde ödemeleri gereken taksitlerin ödeme
süreleri ile 213 sayılı Kanunun 15 inci maddesine göre mücbir sebep hâli
ilan edilen yerlerdeki dairelere (alacaklı idarelere) mücbir sebep hâlinin
vukuu tarihinden itibaren ödenmesi gereken taksitlerin ödeme sürelerini,
mücbir sebep hâlinin bitim tarihini takip eden aydan başlamak üzere topluca
veya ayrı ayrı bir yıla kadar uzatmaya
yetkilidir.
(21) Bu Kanunun yayımı tarihi
itibarıyla 213 sayılı Kanunun 15 inci maddesine göre mücbir sebep hâli ilan
edilmiş ve devam eden yerlerdeki vergi dairelerinde mükellefiyet kaydı
bulunanlardan mücbir sebep hâli devam edenler ile Sosyal Güvenlik Kurumunca
mücbir sebep hâli nedeniyle belge verme süresi ve prim ödemelerinin
ertelendiği yerlerdeki kayıtlı işveren, sigortalı ve diğer prim ödeme
yükümlülerinin, bu Kanun kapsamında ödenmesi gereken taksitlerden, mücbir
sebep hâli süresi içerisinde ödenmesi gereken taksitleri, mücbir sebep
hâlinin bitim tarihini takip eden aydan başlamak üzere altı ay içinde
ödenir.
(22) Bu maddenin yirminci fıkrası hükümlerine göre
mücbir sebep nedeniyle ödeme süresi uzatılan taksitler ile yirmibirinci fıkra hükümlerine göre ödeme süresi
uzatılan taksitler için altıncı fıkrada yer alan ilk iki taksitin süresinde
ödenme şartı aranmaz.
(23) Bu Kanun kapsamındaki alacaklarla ilgili
olarak mevzuatlarında yer alan özel hükümler saklı kalmak kaydıyla taksit
ödeme süresince zamanaşımı süreleri işlemez.
(24) Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin usul ve
esasları belirlemeye ilgisine göre Maliye Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret
Bakanlığı veya Sosyal Güvenlik Kurumu ile bu Kanunda belirtilen diğer kamu
idareleri yetkilidir. İl özel idarelerine ve belediyelere ait amme
alacaklarına ilişkin hükümlerin uygulanmasına dair usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca
belirlenir.
Diğer bazı alacakların yapılandırılması
MADDE 4 –
(1) Orman köylerinde oturan köylüler ile bu köylülerce kendi aralarında 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa
göre kurulmuş veya durumları bu Kanun hükümlerine intibak ettirilmiş çok
amaçlı tarımsal kalkınma kooperatiflerine Orman Genel Müdürlüğünce
kullandırılan kredilerden ödeme süresi geldiği hâlde bu Kanunun yayımı
tarihi itibarıyla ödenmemiş olan kredi alacaklarının asıllarının tamamı ile
bu alacaklara ilişkin fer’iler yerine, bu Kanunun yayımı tarihine kadar
Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; bu Kanunun
yayımı tarihini izleyen ikinci ayın sonuna kadar orman bölge müdürlüklerine
yazılı başvuruda bulunulması ve ödenmesi gereken tutarın, ilk taksiti 2017
yılı Kasım ayından başlamak üzere ve her yıl ilk taksitin tekabül ettiği
ayda toplam beş eşit taksitte ödenmesi şartıyla bu alacakların ödenen
kısmına isabet eden fer’ilerin tahsilinden
vazgeçilir. Bu fıkra hükümlerine uygun ödeme yapıldığı takdirde bu Kanunun
yayımı tarihinden sonraki sürelere herhangi bir faiz, zam ve katsayı
uygulanmaz. Bu fıkra uyarınca taksitlendirilen alacaklara ilişkin olarak
açılmış davalar sonlandırılır. Yargılama giderleri ile icra masrafları
karşılıklı olarak talep edilmez. Borçluların vekâlet ücretini ilk taksit
tutarıyla birlikte ödemeleri şarttır. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin
usul ve esasları belirlemeye Orman Genel Müdürlüğü yetkilidir.
(2) Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca,
tarımsal amaçlı kooperatiflere veya bu kooperatiflerin ortaklarına 31/3/2017 tarihinden (bu tarih dâhil) önce kullandırılan
ve bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla muaccel hâle gelen krediler ile
müteakiben yeniden yapılandırılan kredi alacaklarının bakiye asılları ile
ödenmeyen alacağın vadesinin başlangıç tarihi itibarıyla bu Kanunun yayımı
tarihine kadar Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca bu Kanunun yayımı
tarihinde kredilere uygulanan sözleşme faiz oranı olan yıllık %3 oranı esas
alınarak hesaplanacak tutarın; bu Kanunun yayımı tarihini izleyen ikinci
ayın sonuna kadar Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı il müdürlüklerine
başvuruda bulunulması ve ödenmesi gereken tutarın ilk taksiti 2018 yılı
Kasım ayından başlamak üzere ve her yıl ilk taksitin tekabül ettiği ayda
toplam on eşit taksitte ödenmesi şartıyla bu alacakların ödenen kısmına
isabet eden fer’ilerin tahsilinden vazgeçilir. Bu
fıkra hükümlerine uygun ödeme yapıldığı takdirde bu Kanunun yayımı
tarihinden sonraki sürelere herhangi bir faiz, zam ve katsayı uygulanmaz.
Bu Kanunun yayımı tarihinden önce dava konusu edilmiş ve/veya icra takibi
başlatılmış alacaklar için, borçlunun bu fıkra hükümlerinden yararlanmak
üzere başvuruda bulunması hâlinde davalar sonlandırılır ve icra takipleri
durdurulur. Bu takdirde borçluların mahkeme ve icra masrafları ile vekâlet
ücretini ilk taksit tutarı ile birlikte ödemeleri şarttır. Bu fıkra
kapsamına giren alacakların tamamının fıkrada öngörülen süre ve şekilde
ödenmemesi hâlinde alacak ilgili mevzuatın öngördüğü şekilde hesaplanır ve
ödenen tutarlar mahsup edilir. Bu fıkra kapsamına giren alacaklara karşılık
bu Kanunun yayımı tarihinden önce ödenen tutarlar bu fıkra hükümlerine
dayanılarak red ve iade edilmez. Bu fıkranın
uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı yetkilidir.
(3) Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı
bütçesinden organize sanayi bölgelerine ve küçük sanayi sitesi yapı
kooperatiflerine kullandırılan kredilerden, 31/3/2017
tarihinden (bu tarih dâhil) önce ödeme süresi geldiği hâlde ödenmeyen kredi
borçları ile kanuni takipte olan kredi borçlarının; bu Kanunun yayımı
tarihini izleyen ayın sonuna kadar Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ya
da bu Bakanlığın uygun görmesi hâlinde kredi ödemelerine aracılık eden
bankaya başvuruda bulunulması ve ödenmemiş kredi alacak asıllarının tamamı
ile buna bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i alacaklar
yerine bu Kanunun yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas
alınarak hesaplanan tutarın, ilk taksiti bu Kanunun yayımı tarihini izleyen
üçüncü aydan başlamak üzere bu Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi
hâlinde bu alacaklara bağlı fer’i alacakların tahsilinden vazgeçilir. Ancak
yapılandırılan tutarların tamamının ödenmemesi hâlinde ödenen kısmına
isabet eden fer’ilerin tahsilinden vazgeçilir. Bu
Kanunun yayımı tarihinden önce dava konusu edilmiş ve/veya icra takibi
başlatılmış alacaklar için, borçlunun, bu fıkra hükümlerinden yararlanmak
üzere başvuruda bulunması hâlinde, davalar sonlandırılır ve icra takipleri
durdurulur. Bu takdirde borçluların mahkeme ve icra masrafları ile vekâlet
ücretini ilk taksit tutarı ile birlikte ödemeleri şarttır. Bu fıkra
kapsamına giren alacakların tamamının bu Kanunda öngörülen süre ve şekilde
ödenmemesi hâlinde alacak, ilgili mevzuatın öngördüğü şekilde hesaplanır ve
ödenen tutarlar mahsup edilir. Bu fıkra kapsamına giren alacaklara karşılık
bu Kanunun yayımı tarihinden önce ödenen tutarlar bu fıkra hükümlerine
dayanılarak red ve iade edilmez. Bu fıkranın
uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanlığı yetkilidir.
(4) Türkiye Radyo-Televizyon Kurumunun 4/12/1984
tarihli ve 3093 sayılı Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu Gelirleri Kanunu
kapsamına giren bandrol ücretleri, elektrik
enerjisi payları, gecikme faizleri ve idari para cezaları hakkında
aşağıdaki hükümler uygulanır.
a) 3093 sayılı Kanun uyarınca Türkiye Radyo-Televizyon
Kurumuna bildirilmesi gereken yükümlülüklere ilişkin olup bu Kanunun yayımı
tarihine kadar (bu tarih dâhil) vadesi geldiği hâlde ödenmemiş veya ödeme
süresi geçmemiş olan elektrik enerjisi satış bedeli payı ve bandrol ücretlerinin aslı ile bu alacaklara bağlı
gecikme faizi ve faiz yerine bu Kanunun yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık
değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunun yayımı
tarihi itibarıyla vadesi geldiği hâlde ödenmemiş veya ödeme süresi geçmemiş
olan idari para cezalarının %20’sinin, bu Kanunun yayımı tarihini izleyen
ikinci ayın sonuna kadar başvuruda bulunulması ve ödenecek tutarların ilk
taksiti bu Kanunun yayımı tarihini izleyen üçüncü aydan başlamak üzere bu
Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi şartıyla, bu alacaklara bağlı
gecikme faizi ve faizin tamamı ile idari para cezalarının kalan %80’inin
tahsilinden vazgeçilir.
b) Bu fıkra hükümlerinden
yararlanmak isteyen borçluların bu fıkrada belirtilen şartların yanı sıra
dava açmamaları, açtıkları davalardan vazgeçmeleri, Türkiye
Radyo-Televizyon Kurumunun açmış olduğu davaları kabul etmeleri, kanun
yollarına başvurmamaları, açılmış dava ve icra takiplerinde bu hükümlerden
yararlanmak üzere başvuruda bulunan borçluların ilk taksit ödeme süresi
içerisinde Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu tarafından hesaplanan dava ve
icra takip masrafları ile vekâlet ücretlerini ödemeleri şarttır.
c) Bu fıkra kapsamına giren alacaklara karşılık bu
Kanunun yayımı tarihinden önce ödenen tutarlar bu fıkra hükümlerine
dayanılarak red ve iade edilmez.
ç) Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve
esasları belirlemeye Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu yetkilidir.
(5) 31/3/2017 tarihi (bu
tarih dâhil) itibarıyla, ödenmesi gerektiği hâlde bu Kanunun yayımı
tarihine kadar ödenmemiş olan; 7/6/2005 tarihli ve 5362 sayılı Esnaf ve
Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu hükümlerine göre esnaf ve
sanatkarların üyesi oldukları odalara olan aidat borçları ile odaların
birlik ve üyesi oldukları federasyonlara, birlik ve federasyonların Türkiye
Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonuna olan katılma payı, esnaf ve
sanatkarların meslek eğitimini geliştirme ve destekleme fonu borç
asıllarının ödenmemiş kısmının birinci taksiti bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihi takip eden üçüncü ayın sonuna kadar, kalanı aylık dönemler hâlinde
ve azami toplam altı eşit taksitte ödenmesi hâlinde, bu alacaklara
uygulanan faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i alacakların
tahsilinden vazgeçilir. Bu fıkra hükmünden yararlanılabilmesi için bu
Kanunun yayımı tarihini izleyen ikinci ayın sonuna kadar alacaklı birime
başvurulması şarttır. Fıkra kapsamında ödenmesi gereken tutarların fıkrada
öngörülen süre ve şekilde kısmen veya tamamen ödenmemesi hâlinde, ödenmemiş
alacak asılları ile bunlara ilişkin faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi
fer’i alacaklar ilgili mevzuat hükümlerine göre tahsil edilir. Bu fıkra
hükmünden yararlanmak isteyen borçluların fıkrada belirtilen şartları
yerine getirmelerinin yanı sıra dava açmamaları, açılmış davalardan
vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları şarttır. Bu kapsamda tamamı
ödenen alacaklara ilişkin yargılama giderleri ile icra masrafları ve
vekâlet ücretleri karşılıklı olarak talep edilmez. Bu Kanunun yayımı tarihi
itibarıyla üyelerin odalara, odaların birlik ve federasyonlara, birlik ve
federasyonların da Konfederasyona kısmen veya tamamen ödemiş olduğu aidat
ve katılma payı asıllarına isabet eden ve ödenmemiş olan faiz, gecikme
faizi, gecikme zammı gibi fer’i alacakların tahsilinden vazgeçilir.
(6) 31/3/2017 tarihi (bu
tarih dâhil) itibarıyla, ödenmesi gerektiği hâlde bu Kanunun yayımı
tarihine kadar ödenmemiş olan; 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık
Kanunu hükümlerine göre avukatların ve stajyer avukatların baro kesenekleri
ile staj kredisi borçlarının asıllarının tamamının birinci taksiti bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihi takip eden üçüncü ayın sonuna kadar,
kalanı aylık dönemler hâlinde ve azami toplam altı eşit taksitte ödenmesi
hâlinde, bu alacaklara uygulanan faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi
fer’i alacakların, alacak asıllarının bu Kanunun yayımı tarihinden önce
kısmen veya tamamen ödenmiş olması hâlinde ödenmiş borç asıllarına isabet
eden faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i alacakların tahsilinden
vazgeçilir. Baro keseneğinin ve staj kredisi borcunun ödenmemesine bağlı
olarak yürütülen levhadan ve sicilden silme işlemleri ile yasal takip
işlemleri bu Kanunun yayımı tarihini izleyen aydan itibaren taksitlerin
ödeme süresinin sonuna kadar durdurulur. Bu fıkra hükmünden yararlanılabilmesi
için bu Kanunun yayımı tarihini izleyen ikinci ayın sonuna kadar alacaklı
baroya başvurulması şarttır. Fıkra kapsamında ödenmesi gereken tutarların
fıkrada öngörülen süre ve şekilde kısmen veya tamamen ödenmemesi hâlinde,
ödenmemiş alacak asılları ile bunlara ilişkin faiz, gecikme faizi, gecikme
zammı gibi fer’i alacaklar ilgili mevzuat hükümlerine göre tahsil edilir.
Bu fıkra hükmünden yararlanmak isteyen borçluların fıkrada belirtilen
şartları yerine getirmelerinin yanı sıra dava açmamaları, açılmış
davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları şarttır. Bu
kapsamda tamamı ödenen alacaklara ilişkin icra harcı alınmaz, yargılama
giderleri ile icra masrafları ve vekâlet ücretleri karşılıklı olarak talep
edilmez. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye
Türkiye Barolar Birliği yetkilidir.
(7) 31/3/2017 tarihi (bu
tarih dâhil) itibarıyla ödenmesi gerektiği hâlde bu Kanunun yayımı tarihine
kadar ödenmemiş olan; 18/5/2004 tarihli ve 5174 sayılı Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu hükümlerine göre üyelerin
oda ve borsalara olan aidat, navlun hasılatından alınacak oda payları ve
borsa tescil ücreti ile oda ve borsaların Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliğine olan aidat borçları asılları ile 3/6/2007 tarihli ve 5684 sayılı
Sigortacılık Kanununun 26 ncı maddesinin yirmiüçüncü fıkrası ile 27 nci
maddesinin yedinci fıkrası uyarınca Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğine
ödenmesi gereken sigorta eksperleri ve sigorta acenteleri levha aidat borç
asıllarının ödenmemiş kısmının birinci taksiti bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihi takip eden üçüncü ayın sonuna kadar, kalanı aylık dönemler hâlinde
ve azami toplam altı eşit taksitte ödenmesi hâlinde, bu alacaklara
uygulanan faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i alacakların tahsilinden
vazgeçilir. Bu fıkra hükmünden yararlanılabilmesi için bu Kanunun yayımı
tarihini izleyen ikinci ayın sonuna kadar alacaklı birime başvurulması
şarttır. Fıkra kapsamında ödenmesi gereken tutarların fıkrada öngörülen
süre ve şekilde kısmen veya tamamen ödenmemesi hâlinde, ödenmemiş alacak
asılları ile bunlara ilişkin faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i
alacaklar ilgili mevzuat hükümlerine göre tahsil edilir. Bu fıkra hükmünden
yararlanmak isteyen borçluların fıkrada belirtilen şartları yerine getirmelerinin
yanı sıra dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun
yollarına başvurmamaları şarttır. Bu Kanunun yayımı tarihinden önce dava
konusu edilmiş ve/veya mahkemece hükme bağlanmış ve kesinleşmiş olanlar
dâhil olmak üzere icra takibi başlatılmış alacaklar için, borçlunun bu
fıkra hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunması hâlinde davalar
ve/veya icra takipleri sonlandırılır. Bu takdirde, borçluların mahkeme ve
icra masrafları ile vekâlet ücretini ilk taksit tutarı ile birlikte
ödemeleri şarttır. Bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla üyelerin oda ve
borsalara, oda ve borsaların da Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğine,
sigorta eksperlerinin ve sigorta acentelerinin
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğine kısmen veya tamamen ödemiş olduğu
aidat asıllarına isabet eden ve ödenmemiş olan faiz, gecikme faizi, gecikme
zammı gibi fer’i alacakların tahsilinden vazgeçilir.
(8) 31/3/2017 tarihi (bu
tarih dâhil) itibarıyla ödenmesi gerektiği hâlde bu Kanunun yayımı tarihine
kadar ödenmemiş olan; 1/6/1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebeci
Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu hükümlerine göre meslek
mensuplarının üyesi oldukları odalara olan aidat borçları ile odaların
Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler
Odaları Birliğine olan birlik payı borçlarının asıllarının ödenmemiş
kısmının birinci taksiti bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihi takip eden
üçüncü ayın sonuna kadar, kalanı aylık dönemler hâlinde ve azami toplam
altı eşit taksitte ödenmesi hâlinde, bu alacaklara uygulanan faiz, gecikme
faizi, gecikme zammı gibi fer’i alacakların tahsilinden vazgeçilir. Bu
fıkra hükmünden yararlanılabilmesi için bu Kanunun yayımı tarihini izleyen
ikinci ayın sonuna kadar alacaklı birime başvurulması şarttır. Fıkra
kapsamında ödenmesi gereken tutarların fıkrada öngörülen süre ve şekilde
kısmen veya tamamen ödenmemesi hâlinde, ödenmemiş alacak asılları ile
bunlara ilişkin faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i alacaklar
ilgili mevzuat hükümlerine göre tahsil edilir. Bu fıkra hükmünden
yararlanmak isteyen borçluların fıkrada belirtilen şartları yerine
getirmelerinin yanı sıra dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri
ve kanun yollarına başvurmamaları şarttır. Bu Kanunun yayımı tarihinden
önce dava konusu edilmiş ve/veya mahkemece hükme bağlanmış ve kesinleşmiş
olanlar dâhil olmak üzere icra takibi başlatılmış alacaklar için, borçlunun
bu fıkra hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunması hâlinde
davalar ve/veya icra takipleri sonlandırılır. Bu takdirde, borçluların
mahkeme ve icra masrafları ile vekâlet ücretini ilk taksit tutarı ile
birlikte ödemeleri şarttır. Bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla üyelerin
odalara, odaların da Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli
Mali Müşavirler Odaları Birliğine kısmen veya tamamen ödemiş olduğu aidat
asıllarına isabet eden ve ödenmemiş olan faiz, gecikme faizi, gecikme zammı
gibi fer’i alacakların tahsilinden vazgeçilir.
Bazı
yerlerde mücbir sebep hâlinin sonlandırılmasına ilişkin hükümler
MADDE 5 –
(1) Bu Kanunun yayımı tarihi
itibarıyla 213 sayılı Kanunun 15 inci maddesine göre mücbir sebep hâli ilan
edilmiş ve mücbir sebep süresi iki yılı aşmış yerlerde, mücbir sebep hâli
devam eden mükelleflerin mücbir sebep hâli bu Kanunun yayımlandığı ayın son
günü itibarıyla sona erer.
(2) Mücbir sebep ilanı nedeniyle verilmeyen;
beyanname ve bildirimler bu Kanunun yayımını izleyen üçüncü ayın sonuna
kadar verilir, geçici vergi beyannameleri, mükellef bilgileri bildirimleri
ve kesin mizan bildirimleri verilmez. Tahakkuk eden vergilerin vadesi
beyanname ve bildirim verme süresinin son günü kabul edilir ve ilk taksiti
2018 yılının Ocak ayından başlamak üzere ikişer aylık dönemler hâlinde otuz
eşit taksitte ödenir. Bu şekilde ödenen vergilere herhangi bir zam, faiz,
katsayı uygulanmaz.
(3) Bu maddeye göre ödenmesi
gereken taksitlerin ilk ikisinin süresinde ve tam ödenmesi koşuluyla, kalan
taksitlerden; bir takvim yılında iki veya daha az taksitin süresinde
ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde, ödenmeyen veya eksik ödenen taksit
tutarlarının son taksiti izleyen ayın sonuna kadar, gecikilen her ay ve
kesri için 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme
zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi şartıyla
bu madde hükümlerinden yararlanılır. İlk iki taksitin süresinde tam ödenmemesi ya da süresinde ödenmeyen
veya eksik ödenen diğer taksitlerin belirtilen şekilde de ödenmemesi veya
bir takvim yılında ikiden fazla taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik
ödenmesi hâlinde bu madde hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilir. Bu
takdirde süresinde ödenmeyen tutarlar, ikinci fıkrada belirtilen vade
tarihinden itibaren gecikme zammı ile birlikte tahsil edilir. Bu madde
uyarınca vadesinde ödenmesi öngörülen taksit tutarının %10’unu aşmamak
şartıyla 5 Türk lirasına (bu tutar dâhil) kadar yapılmış eksik ödemeler
için bu madde hükmü ihlal edilmiş sayılmaz.
(4) 6736 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin ondokuzuncu fıkrası kapsamında mücbir sebep hâlini
sonlandıran ve anılan fıkrada öngörülen sürede beyanname ve bildirimlerini
veren mükellefler hakkında da bu madde hükümleri uygulanır. Bu maddenin
yürürlüğe girdiği tarihten önce tahsil edilen tutarlar red
ve iade edilmez. Anılan fıkra hükümlerine göre mücbir sebep hâlini
sonlandırdığı hâlde beyanname ve bildirimlerini vermemiş olan mükellefler
de bu maddede öngörülen süre içinde beyanname ve bildirimlerini vermeleri
durumunda bu madde hükümlerinden yararlanırlar.
(5) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve
esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.
MADDE 6 – 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesinin altıncı
fıkrasında yer alan “doğal afetler nedeniyle” ibaresi “Maliye Bakanlığınca”
şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 7 – 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesinden sonra
gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.
“Vergiye uyumlu mükelleflerin borçlarının tecili:
MADDE 48/A- Devlete ait olup
Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince takip edilen ve 213 sayılı
Kanun kapsamına giren vergi, resim, harç ve cezalar ile bu alacaklara bağlı
gecikme faizi ve gecikme zammının vadesinde ödenmesi veya haczin tatbiki
veyahut haczolunmuş malların paraya çevrilmesi
amme borçlusunu çok zor duruma düşürecekse, borçlu tarafından yazı ile
istenmiş olmak ve aşağıdaki şartları taşımak koşuluyla vadesi bir yılı
geçmemiş alacaklar, Maliye Bakanınca 36 ayı geçmemek üzere faiz ve teminat
alınarak tecil olunabilir.
Madde hükmünden yararlanacak borçlunun;
1. Başvuru tarihi itibarıyla en az 3 yıl süreyle;
ticari, zirai veya mesleki faaliyetleri nedeniyle yıllık gelir veya kurumlar
vergisi mükellefi olması,
2. Başvuru tarihinden geriye doğru 3 yıla ait vergi
beyannamelerini kanuni sürelerinde vermiş olması (Kanuni süresinde verilen
bir beyannameye ilişkin olarak kanuni süresinden sonra düzeltme amacıyla
veya pişmanlıkla verilen beyannameler bu şartın ihlali sayılmaz.),
3. Bu madde kapsamına giren ve başvuru tarihi
itibarıyla vadesi 1 yılı geçmemiş borcunun borç ödemede hüsnüniyet sahibi
olmasına rağmen ödenememiş olması,
şarttır. Şu kadar ki, bu madde ile 48 inci maddeye göre
tecil edilen veya özel kanunlara göre ödeme planına bağlanan borcun
bulunması madde hükmünden yararlanılmasına engel teşkil etmez.
Bu madde kapsamında tecil edilen alacaklara, 48
inci maddeye göre belirlenen oranda faiz tatbik edilir.
Amme borçlusunun alacaklı tahsil daireleri
itibarıyla tecil edilen borçlarının toplamı beşyüz
bin Türk lirasını (bu tutar dâhil) aşmadığı takdirde teminat şartı aranmaz.
Bu tutarın üzerindeki amme alacaklarının tecilinde, gösterilmesi zorunlu
teminat tutarı beşyüz bin Türk lirasını aşan
kısmın %25’idir.
Bakanlar Kurulu;
1. Teminatsız tecil tutarını; yarısına kadar
indirmeye, yeniden kanuni tutarına getirmeye, zorunlu teminat oranını
%50’ye kadar artırmaya, sıfıra kadar indirmeye, yeniden kanuni orana
getirmeye,
2. Borçlunun çok zor durum hâlinin tespitinde
kullanılmak üzere varlıklar, yükümlülükler ve nakit akımlarını esas alan
mali göstergeler ile mali durumu tespite yarayan diğer ölçütlere dayalı kriterleri belirlemeye, belirlenen kriterler
çerçevesinde çok zor durum hâlini derecelendirmeye ve bu dereceleri dikkate
alarak;
a) Tecil süresini 60 aya kadar uzatmaya,
b) Farklı faiz oranları belirlemeye,
3. Tecil edilecek gecikme zammını, Türkiye
İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksinin
(Yİ-ÜFE) aylık değişim oranları esas alınarak hesaplatmaya,
4. Madde hükmünü, alacaklı diğer amme idarelerini,
alacak türlerini ve uyumlu borçlu kapsamına girebilecek borçlu kriterlerini belirleyerek uygulatmaya (Devlete ait olup
Maliye Bakanlığına bağlı olanlar dışındaki tahsil dairelerince takip edilen
alacaklar dâhil),
yetkilidir. Bu fıkranın (4) numaralı bendindeki yetkinin
kullanılması hâlinde bu madde ile Maliye Bakanına tanınan yetkiler 48 inci
maddede tanımlanan alacaklı amme idarelerinin tecile yetkili makamları
tarafından kullanılır.
Maliye Bakanı;
1. Tecil edilecek amme alacağını tür ve tutar
olarak belirlemeye,
2. Tecilde taksit zamanlarını, ödemelerin
başlayacağı ayı, tecil talep tarihini takip eden aydan başlamak üzere 12
ayı geçmeyecek şekilde belirlemeye, ödeme dönemlerini, azami altı ayda bir
yapılacak şekilde düzenlemeye,
3. Tecilde diğer şartları belirlemeye,
yetkilidir.
Maliye Bakanı, tecil yetkisini, sınırlarını açıkça
belirtmek ve yazılı olmak şartıyla oluşturulacak tecil komisyonlarına
devredebilir. Komisyonların teşkili ile çalışma usul ve esasları Maliye
Bakanınca belirlenir.
Tecil şartlarına riayet edilmemesi nedeniyle
muaccel olan amme alacağının tecili, talep edilmesi hâlinde en fazla iki
defa geçerli sayılabilir.
Haciz yapılmışsa mahcuz mal, değeri tutarınca
teminat yerine geçer. Tecil edilen amme alacakları ile ilgili olarak daha
önce tatbik edilen ve borcun tamamını karşılayacak değerde olan hacizler,
yapılan ödemeler nispetinde kaldırılır ve buna isabet eden teminat iade
edilir. Ancak, mahcuz malların değeri tecil edilen borç tutarından az,
zorunlu teminat tutarından fazla olması hâlinde, tatbik edilen hacizler,
tecil şartlarına uygun olarak yapılan ödemeler neticesinde kalan tecilli
borç tutarı mahcuz mal değerinin altına inmediği müddetçe kaldırılmaz.
Tecilli borca karşılık alınan teminat ise, tecil şartlarına uygun olarak
yapılan ödemeler neticesinde kalan tecilli borç tutarının zorunlu teminat
tutarının altına inmesi durumunda, yapılan ödemeler nispetinde kaldırılır.
Tecil edilen amme alacağının ikimilyon
Türk lirasını (bu tutar dâhil) aşmaması, mahcuz malın 10 uncu maddenin
birinci fıkrasının (5) numaralı bendinde sayılan mal olması ve bu Kanuna
göre belirlenmiş değerinin %50’sinden aşağı olmamak üzere satış bedelinin
%50’sinin tahsil dairesine ödenmesi şartıyla mahcuz malın satışına izin
verilir. Bu takdirde, kalan tecilli borç tutarı için zorunlu teminat
tutarını karşılayacak mahcuz mal ve/veya teminat bulunması şartıyla satılan
mal üzerindeki haciz kaldırılır. Bu hüküm ikimilyon
Türk lirasını aşan tecilli borçlarda, değeri ikimilyon
Türk lirasına kadar olan mahcuz mallar için uygulanır.
Tecil şartlarına riayet edilmemesi hâlinde tecil
talep tarihinden itibaren 5 yıl geçmedikçe bu madde hükümlerinden,
sekizinci fıkra hükümleri saklı kalmak kaydıyla, yararlanılamaz.
Bu madde kapsamında tecil edilen amme alacakları
hakkında 48 inci maddenin yedinci fıkrası hükümleri uygulanır ve tecil
edilen gecikme zammının (Yİ-ÜFE) aylık değişim oranları esas alınarak
hesaplanmış olması hâlinde gecikme zammı hesabı 51 inci maddeye göre
düzeltilir.
Muhtelif kanunlarda vergi borcu bulunmadığına
ilişkin şartları içeren hükümler çerçevesinde 48 inci maddeye yapılan
atıflar bu maddeye de yapılmış sayılır.”
MADDE 8 – 213 sayılı Kanunun mükerrer 355 inci maddesine
aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Gelir Vergisi Kanununun 98/A maddesi uyarınca
verilmesi gereken beyanname ile ilgili olarak bu maddeye veya 352 nci maddeye göre ceza kesilmesini gerektiren fiillerin,
aynı zamanda 5510 sayılı Kanun uyarınca idari para cezası kesilmesini
gerektirmesi durumunda aynı fiillerden dolayı bu madde ve 352 nci madde uyarınca ayrıca ceza kesilmez.”
MADDE 9 – 3213 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin birinci
fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Kamu kurum ve kuruluşlarınca
buluculuk belgesi talep edilmesi hâlinde kaynak veya rezerv raporu
verilmesi yeterlidir.”
MADDE 10
– 3213 sayılı Kanunun 29 uncu
maddesinin son fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki
fıkralar eklenmiştir.
“Birbirine bitişik veya yakın maden sahalarında,
yapılan üretimin çevresel etkileri, şehirleşme, işletme güvenliği, rezervin
verimli işletilmesi ve benzeri sebeplerden dolayı yapılacak proje ve
planlama çerçevesinde Genel Müdürlüğün teklifi ve Bakan onayı ile maden
bölgesi ilan edilebilir. Maden bölgesindeki ruhsatların bir veya birden
fazla ruhsatta birleştirilmesi Genel Müdürlükçe yapılır.”
“Maden bölgesinde belirlenen alandaki ruhsatların
tüzel kişiliği haiz bir şirkette birleştirilmesi için ruhsat sahiplerine
altı aya kadar süre verilir. Ruhsat sahiplerinin kurulacak olan bu
şirketteki ortaklık payları, maden rezervi de göz önüne alınarak
belirlenir. Ruhsatların birleştirilmesi, belirlenen alandaki toplam
rezervin en az yarısına tekabül eden ruhsat sahiplerinin talebi hâlinde
gerçekleştirilir. Bu talep sahipleri ikiden az olamaz. Talep sahibinin iki
olması hâlinde ise hissedarlardan birinin rezerv oranı en az yüzde on
olmalıdır. Yeterli talebin sağlanamaması durumunda belirlenen alandaki tüm
ruhsatlar iptal edilir. Bu sahalar, alan sınırlamasına bağlı kalmaksızın
Genel Müdürlük tarafından belirlenen kriterlere
göre ihale edilerek ruhsatlandırılır. İptal edilen ruhsatlara ilişkin Genel
Müdürlükçe tespit edilen yatırım giderleri Bakanlık bütçesinden karşılanır.
Birleşen ruhsatların alan sınırlarını belirleme yetkisi Genel Müdürlüğe
aittir. Maden bölgesi içerisinde bulunan ihalelik sahalar, ihale taban
bedeli yatırılarak birleşen ruhsata ilave edilebilir.
Belirlenen alandaki toplam rezervin en az yarısına
tekabül eden ruhsat sahiplerince birleştirmenin talep edilmesi hâlinde,
birleştirmeye dâhil olmayan diğer ruhsatlar iptal edilir. İptal edilen
ruhsatların Genel Müdürlükçe tespit edilen yatırım giderleri, birleştirme
yapılan ruhsat sahibince ödenir ve bu ruhsat alanları birleştirilmiş
ruhsata ilave edilir. Tespit edilen yatırım giderinin ruhsat sahibince altı
ay içinde ödenmemesi hâlinde ise belirlenen alandaki ruhsatların tümü iptal
edilir.
Şehirleşme, çevresel ve benzeri etkiler dikkate
alınarak bazı alanlardaki I. Grup ve II. Grup (a) madencilik faaliyetleri
valilik görüşü ile Bakanlık tarafından kısıtlanabilir. Bakan onayı ile
kısıtlanan alandaki I. Grup ve II. Grup (a) bendi maden ruhsatları, rezervi
dikkate alınmak suretiyle maden bölgesine ya da başka bir alana taşınarak
ruhsatlandırılabilir. Bu tür ruhsatlandırma işlemi ihalelik sahalar
üzerinde de ihalesiz yapılabilir. Kısıtlama ve taşınma alanlarındaki rezerv
tespitleri valiliklerce yapılır.
Maden bölgesi olan illerde bu bölgeleri yönetmek
üzere maden bölgesi komisyonu kurulur. Bu komisyon, büyükşehirlerde Yatırım
İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı bünyesinde, diğer illerde ise il özel
idaresi bünyesinde faaliyet gösterir. Komisyon; valilik, ilgili belediye ve
ruhsat sahibi şirket temsilcilerinden oluşur.
Komisyon, ruhsat sahasındaki faaliyetlerin projeye,
çevre ve insan sağlığına uygun yürütülmesini kontrol ederek madencilik
faaliyetlerinin geçici olarak durdurulması dâhil gerekli tedbirlerin
alınmasını sağlar. Komisyon geçici olarak durdurma faaliyetlerini Genel
Müdürlüğe bildirir. Genel Müdürlük, komisyonun maden bölgeleri ile ilgili
faaliyetlerini inceler ve denetler.
Ruhsat sahibi tarafından, ocak başı satış tutarının
%0,5’i, komisyonun maden bölgesi için yapacağı harcamaları karşılamak
üzere, büyükşehirlerde Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı, diğer
illerde ise il özel idaresi hesabına yatırılır. Maden bölgesindeki her grup
maden işletme ruhsatı için bu Kanun kapsamında irtifak ve/veya intifa hakkı
tesis edilebilir ve kamulaştırma yapılabilir. Maden bölgesi alanında rödövans sözleşmesi yapılamaz ve varsa mevcut
sözleşmeler iptal edilir.
Maden bölgesi ilan edilmesi,
ruhsatların birleştirilmesi, taksiri ve iptal edilmesi, yatırım
giderlerinin belirlenmesi ve ödenmesi, maden sahalarının ihale edilmesi,
rezerv tespiti ve ruhsatlandırma, bir veya birden fazla il sınırına giren
maden bölgeleri komisyonunun oluşturulması, toplanma ve çalışma süresi,
görev ve yetkileri, faaliyetlerin inceleme ve denetimi ile ruhsatların
taşınması, proje ve planlaması gibi uygulamaya ilişkin usul ve esaslar
Bakanlık tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.”
MADDE 11
– 3213 sayılı Kanunun 47 nci maddesinin dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü tarafından
buluculuk hakkı kazanılan maden ruhsat sahaları, bedeli karşılığında
ihtisaslaşmış Devlet kuruluşları ile bunların bağlı ortaklıklarına Bakan
onayı ile devredilebilir. Devir aşamasında bu Kanunun 17 nci maddesinde belirtilen süreler bu kararların
uygulanması esnasında aranmaz. Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü,
Kanunun 17 nci maddesinde belirtilen arama dönemi
faaliyet raporları yerine kaynak/rezerv raporu verir.”
MADDE 12
– 15/11/2000
tarihli ve 4603 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası, Türkiye Halk
Bankası Anonim Şirketi ve Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketi Hakkında
Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
“EK MADDE 1- Geçici 3 üncü madde
uyarınca tasfiyeye giren “Tasfiye Halinde Türkiye Emlak Bankası Anonim
Şirketi”, “Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketi” adı altında, Genel Kurul
tarafından belirlenecek esas sözleşme kapsamında ilgili mevzuatın
gerektirdiği izinlerin alınmasını takiben bankacılık faaliyetlerinde
bulunmak üzere bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla tasfiye
hâlinden çıkmıştır.
Bu madde kapsamında tasfiyeden çıkan Türkiye Emlak
Bankası Anonim Şirketi’nin yeni esas sözleşmesi Genel Kurul tarafından
kabul edilinceye kadar Tasfiye Kurulunun ilgili mevzuattan ve esas
sözleşmeden kaynaklanan tüm yetki ve sorumlulukları ile Bankanın tüm iş ve
işlemlerinde yetki ve sorumluluk Yönetim Kuruluna geçer.
Banka, faaliyet izni alıncaya kadar bu maddenin
yürürlüğe girdiği tarihte kullanmakta olduğu adreste faaliyetlerini
sürdürür.
Bu maddenin uygulanmasında ortaya çıkabilecek
tereddütleri gidermeye Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakan
yetkilidir.”
MADDE 13
– 4603 sayılı Kanunun geçici 3
üncü maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “Tasfiye Halinde Emlak Bankası
Anonim Şirketi” ibaresi “Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketi” olarak
değiştirilmiş; dördüncü, beşinci, altıncı ve sekizinci fıkraları ile geçici
4 üncü maddesinin üçüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 14
– 29/6/2001
tarihli ve 4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve
Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanuna
aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 22- 6360 sayılı Kanun ile tüzel
kişiliği kaldırılarak bağlı bulundukları ilçe belediyesine mahalle olarak
katılan İstanbul ili Silivri ilçesine bağlı Sayalar, Danamandıra
ve Çayırdere köyleri ile Çatalca ilçesi Hallaçlı,
Gümüşpınar, Aydınlar, Karamandere
ve Yaylacık köylerinin eski köy yerleşim alanları ile Çatalca ilçesi Binkılıç Mahallesinin yerleşim alanında bulunan
Hazineye ait taşınmazların yedi bin metrekareye kadar olan kısmı; 19/7/2003 tarihinden önce kullanılıyor olması ve
kullanımın hâlen devam etmesi kaydıyla ve bu maddenin yürürlüğe girdiği
tarihten itibaren iki yıl içerisinde idareye başvuruda bulunulması hâlinde,
kullanıcılarına veya bunların kanuni haleflerine rayiç bedel üzerinden
doğrudan satılabilir. Satış bedeli peşin veya taksitle ödenebilir. Satış
bedelinin taksitle ödenmesi hâlinde, bu bedel en fazla beş yılda on eşit
taksitte faizsiz olarak ödenir.”
MADDE 15
– 5326 sayılı Kanunun 26 ncı maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“(4) İdari yaptırım kararları, Maliye Bakanlığı ile
idari yaptırım kararı verenler arasında yapılacak protokoller çerçevesinde,
kararı verenler adına 213 sayılı Kanunun 107/A maddesi hükümlerine göre
kurulan teknik altyapı kullanılmak suretiyle Maliye Bakanlığı tarafından
elektronik ortamda tebliğ edilebilir. Elektronik ortamda yapılan tebligat,
muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda
yapılmış sayılır. Bu şekilde yapılan tebligatlar, birinci fıkra kapsamındaki
tebliğ yerine geçer.”
MADDE 16
– 5510 sayılı Kanunun 88 inci
maddesinin onaltıncı fıkrasına aşağıdaki cümle ve
yirmiikinci fıkrasından sonra gelmek üzere
aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Bakanlar Kurulu,
Kurumun 6183 sayılı Kanuna göre takip edilen alacakları için anılan Kanunun
48/A maddesini; en az üç yıl süreyle prim yükümlüsü olup son üç yıl
içerisinde verilmesi gereken bildirgeleri kanuni sürelerinde vermiş
olanlardan başvuru tarihi itibarıyla vadesi bir yılı geçmemiş borcunu borç
ödemede hüsnüniyet sahibi olmasına rağmen ödeyememiş olanlar hakkında
uygulatmaya ve uyumlu prim borçlularını belirlemeye yetkilidir.”
“Kurum görev alanı kapsamındaki tebliğler, bu
Kanunun 99 uncu maddesi hükümleri saklı kalmak kaydıyla, tebliğe elverişli
elektronik bir adres vasıtasıyla elektronik ortamda yapılabilir. Elektronik
ortamda yapılan tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi
izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır. Kurum, elektronik ortamda
yapılacak tebliğle ilgili her türlü teknik altyapıyı kurmaya veya kurulmuş
olanları kullanmaya, tebliğe elverişli elektronik adres kullanma
zorunluluğu getirmeye, kendisine elektronik ortamda tebliğ yapılacakları ve
elektronik tebliğe ilişkin diğer usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.
Kurum tarafından yapılacak tebliğler, Maliye Bakanlığı ile yapılacak
protokol çerçevesinde 213 sayılı Kanunun 107/A maddesi hükümlerine göre
kurulan teknik altyapı kullanılarak da elektronik ortamda yapılabilir. Bu
şekilde yapılan tebligatlar, 99 uncu maddenin ikinci fıkrası kapsamındaki
bildirim yerine geçer.”
MADDE 17
– 14/3/2013
tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 27 nci
maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Elektrik enerjisi mübadele, ithalat
ve ihracat anlaşmaları ile mevcut imtiyaz ve uygulama sözleşmeleri
kapsamında enerji alış ve satış anlaşmaları imzalayabilir.”
MADDE 18
– 6446 sayılı Kanuna aşağıdaki
geçici madde eklenmiştir.
“Üretime geçememiş önlisans
veya lisanslara ilişkin işlemler
GEÇİCİ MADDE 21 – (1) Mevcut üretim veya otoprodüktör önlisanslarını,
lisanslarını ya da lisans başvurularını sonlandırmak isteyen tüzel
kişilerin bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden iki ay içerisinde
Kuruma başvurmaları hâlinde önlisansları, lisansları
veya lisans başvuruları sonlandırılarak teminatları iade edilir.”
MADDE 19
– 6736 sayılı Kanunun 11 inci
maddesinin onbirinci fıkrasında yer alan “beş”
ibaresi “on” olarak değiştirilmiştir.
MADDE 20
– 3/6/2011
tarihli ve 640 sayılı Gümrük ve Ticaret Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri
Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 40 ıncı
maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 40/A maddesi eklenmiştir.
“Elektronik ortamda tebliğ
MADDE 40/A- Bakanlık görev alanı kapsamındaki
tebliğler, ilgili kanunlarda belirtilen usullerle bağlı kalınmaksızın,
Maliye Bakanlığı ile yapılacak protokol çerçevesinde 4/1/1961
tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 107/A maddesi hükümlerine göre
kurulan teknik altyapı kullanılarak elektronik ortamda yapılabilir.
Elektronik ortamda yapılan tebligat, muhatabın
elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış
sayılır.
Bakanlık, tebliğe elverişli elektronik adres
kullanma zorunluluğu getirmeye, kendisine elektronik ortamda tebliğ
yapılacakları ve elektronik tebliğe ilişkin diğer usul ve esasları
belirlemeye yetkilidir.”
GEÇİCİ
MADDE 1 – (1) İlgili trafik
sicilinde adlarına kayıt ve tescilli bulunan, model yılı 1997 veya daha
eski olan motorlu taşıtlarını; bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten 31/12/2018 tarihine kadar ilgili mevzuat gereğince kayıt
ve tescillerinin silinmesi ve hurdaya çıkarılması suretiyle il özel
idarelerine veya büyükşehir belediyelerine bedelsiz olarak teslim eden veya
26/9/2011 tarihli ve 655 sayılı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 21
inci maddesinin (4) numaralı fıkrasında düzenlenen uygulama çerçevesinde Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) Hurda
İşletmesi Müdürlüğüne ait hurda müdürlüklerinden herhangi birine teslim
eden gerçek ve tüzel kişiler adına, hurdaya çıkarılan taşıta ilişkin olarak
31/12/2018 tarihine kadar tahakkuk etmiş ve ödenmemiş olan motorlu taşıtlar
vergisi ile bu vergiye ilişkin gecikme zammı, gecikme faizi, vergi cezaları
ve 31/12/2016 tarihine kadar tescil plakasına kesilen idari para cezaları
terkin edilir.
(2) Motorlu taşıtlarını noter satış senediyle veya
kamu kurum ve kuruluşlarından satın alıp ilgili trafik tescil kuruluşunda
adlarına kayıt ve tescil ettirmemiş olan gerçek ve tüzel kişiler, bu
maddenin yürürlüğe girdiği tarihten 31/12/2018
tarihine kadar kayıt ve tescil işlemlerini tamamlayarak bu maddenin
öngördüğü diğer şartları da yerine getirmeleri hâlinde bu madde hükmünden
yararlanabilirler.
(3) Bu madde kapsamında trafik tescil kayıtları
silinen motorlu taşıtların, adlarına tescil kaydı bulunanlar tarafından
ilgili kurumlara teslimi ile il özel idarelerinin veya büyükşehir
belediyelerinin bu kapsamda teslim aldıkları hurda taşıtların satışından
elde ettikleri kazançlar ve bu faaliyetlerle ilgili olarak yapılan işlemler
ve düzenlenen kağıtlar her türlü vergi, resim ve
harçtan müstesnadır. Bu madde kapsamında yapılan motorlu taşıt teslimlerine
ilişkin olarak 25/10/1984 tarihli ve 3065 sayılı
Katma Değer Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin (a) bendi hükmü uygulanmaz.
(4) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla
mevcut olmayan veya herhangi bir nedenle motorlu taşıt vasfını kaybetmiş
olup model yılı 2005 ve daha eski olan taşıtların, bu durumlarının kanaat
verici belgelerle tevsik edilmesi veya ilgili trafik tescil kuruluşu
nezdinde adlarına kayıtlı olanlar tarafından yazılı bildirimde bulunulması
hâlinde, bu taşıtlara ait motorlu taşıtlar vergilerinin 1/4’ünün 31/12/2018 tarihine kadar ödenmesi şartıyla, kalan vergi
aslı, gecikme zammı, gecikme faizi, vergi cezaları ve tescil plakasına
kesilen idari para cezalarının tamamının tahsilinden vazgeçilir ve ödemeyi
müteakip trafik tescil kayıtları silinir. Bu fıkra kapsamında trafik tescil
kayıtları silinen motorlu taşıtların daha sonra bulunması veya varlığının
tespiti hâlinde, terkin tarihi itibarıyla trafik tescil kaydı yapılır. Bu
takdirde terkin edilen vergi ve diğer amme alacakları ayrıca bir işleme
gerek olmaksızın bulundukları veya tespit edildikleri yılın Ocak ayında
motorlu taşıtlar vergisi adıyla tahakkuk etmiş sayılır ve Ocak ayının son
günü vade tarihi kabul edilerek takip ve tahsil edilir. Bulunan veya
varlığı tespit edilen taşıtın noter satış senediyle veya kamu kurum ve
kuruluşlarından satın alındığının tevsiki hâlinde taşıt, satış tarihi
itibarıyla alıcı adına tescil edilir ve alıcı adına motorlu taşıtlar
vergisi mükellefiyeti tesis edilir.
(5) Bu madde hükmünden gerçeğe aykırı bildirimde
bulunmak suretiyle yararlananlar, bu fiilleri başkaca bir suç teşkil
etmediği takdirde 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı
Türk Ceza Kanununun 206 ncı maddesi gereğince, il
özel idareleri, büyükşehir belediyeleri ve MKEK Hurda İşletmesi
Müdürlüğünce bu madde hükmüne göre teslim alınan taşıtları, taşıt vasfını
kaybettirecek şekilde kullanılamaz hâle getirmeyenler ile bu hususa ilişkin
gerekli tedbirleri almayanlar aynı Kanunun 257 nci
maddesi gereğince cezalandırılır.
(6) Bu madde kapsamında tescil kayıtları silinen
motorlu taşıtlara ait daha önce ödenmiş olan motorlu taşıtlar vergisi ile
buna ilişkin gecikme zammı, gecikme faizi, vergi cezaları ve idari para
cezaları red ve iade edilmez. Tescil kayıtları
silinen bu taşıtlar üzerine 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tatbik
edilmiş olan hacizler kaldırılır.
(7) Dördüncü fıkra gereğince trafik tescil
kayıtları silinecek taşıtların, motorlu taşıt vasfını kaybettikleri hâller
ile mevcut olmadıklarının kabul edileceği durumları tespite ve bu maddenin
uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye, İçişleri Bakanlığı ve
Maliye Bakanlığı müştereken yetkilidir.
Yürürlük
MADDE 21
– (1) Bu Kanunun;
a) 7 nci maddesi ve
çerçeve 16 ncı maddesi ile 5510 sayılı Kanunun 88
inci maddesinin onaltıncı fıkrasına eklenen
cümlesi 1/1/2018 tarihinden itibaren vadesi gelen
alacaklara uygulanmak üzere yayımı tarihinde,
b) Diğer maddeleri yayımı tarihinde,
yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 22
– (1) Bu Kanun hükümlerini
Bakanlar Kurulu yürütür.
26/5/2017
|