Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:
KATMA DEĞER
VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİNDE
DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ
(SERİ NO: 11)
MADDE 1 – 26/4/2014 tarihli ve 28983 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin (I/C-2.1.3.1.)
bölümünün üçüncü paragrafının (b) bendinde yer alan “ – Bankalar,”
satırından sonra gelmek üzere “ – Büyükşehir belediyelerinin su ve
kanalizasyon idareleri,” satırı eklenmiştir.
MADDE 2 – Aynı Tebliğin (I/C-2.1.3.2.5.2.) bölümünün beşinci
paragrafından sonra gelmek üzere aşağıdaki paragraf eklenmiştir.
“Kısmi tevkifat
kapsamındaki işlemleri belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkili olup, insan
veya hayvan sağlığına yönelik koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerini ifa edenlere hekimler
vasıtasıyla verilen hizmetler için işgücü temin hizmeti kapsamında tevkifat uygulanmayacaktır.”
MADDE 3 – Aynı Tebliğin (I/C-2.1.4.3.) bölümünün sonuna
aşağıdaki paragraflar eklenmiştir.
“Diğer taraftan fazla veya yersiz
tevkif edilen KDV’nin alıcı tarafından beyan edilip ödenmiş olması halinde,
alıcı ve satıcının yazılı talebi üzerine, alıcıya fazla veya yersiz ödenen
KDV’nin iade edilmemesi kaydıyla, fazla veya yersiz tevkif edilen vergiye
göre satıcının yapmış olduğu beyana ve bu beyana istinaden kısmi tevkifat uygulamasından kaynaklanan iadeye ilişkin
herhangi bir düzeltme yapılmasına gerek bulunmamaktadır. Ancak, fazla veya yersiz KDV tevkif edildiğinin,
satıcıya KDV iadesi yapılmadan önce anlaşılması halinde, fazla veya yersiz tevkifata ilişkin satıcıya KDV iadesi yapılmaz. Bu
durumda işlemlerin tevkifat uygulanmadan önceki
hale döndürülmesi gerekir.
Örnek: (A) Ltd. Şti. KDV mükellefi olmakla birlikte,
belirlenmiş alıcılar kapsamında değildir. (A) Ltd. Şti.
fabrika binasını inşaat taahhüt hizmeti almak suretiyle (B) İnşaat A.Ş.’ne
yaptırmış olup, (A) Ltd. Şti. tevkifata tabi
olmadığı halde bu işlem nedeniyle hesaplanan 400 TL KDV üzerinden (2/10)
oranına tekabül eden 80 TL KDV’yi tevkif ederek 2 No.lu KDV Beyannamesi ile
beyan etmiş ve ödemiştir. (B) İnşaat A.Ş. ise hesaplanan KDV’nin
tevkif edilmeyen 320 TL’lik kısmını 1 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan etmiş
ve tevkif edilen 80 TL KDV’nin 50 TL’sini iade almıştır. Ancak bu işlemle
ilgili olarak tevkifat yapılmaması gerektiğinin
sonradan anlaşılması durumunda, (A) Ltd. Şti. ile (B) İnşaat A.Ş.’nin talep etmeleri halinde, (B) İnşaat A.Ş.’nin KDV Beyannamesinde ve almış olduğu KDV iadesinde
herhangi bir düzeltme yapılmayacaktır. Ayrıca (A) Ltd. Şti.’ne
fazla ve yersiz tevkif ederek ödediği KDV’ye ilişkin herhangi bir KDV
iadesi yapılmayacaktır.”
MADDE 4 – Aynı Tebliğin (I/C-2.1.5.2.1.) bölümünün sekizinci
ve onuncu paragrafları sırasıyla aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“5.000 TL ve üzerindeki mahsuben iade talepleri
vergi inceleme raporu ile yerine getirilir.”
“5.000 TL ve üzerindeki mahsuben iade talepleri
vergi inceleme raporu veya YMM raporuna göre yerine getirilir. İadenin YMM
raporu ile talep edilmesi ve bu iadenin 5.000 TL’yi aşan kısmı için teminat
verilmesi halinde mükellefin iade talebi yerine getirilir ve teminat, YMM
raporu sonucuna göre çözülür.”
MADDE 5 –
Aynı Tebliğin (II/A-3.3.) bölümünün birinci paragrafının sonuna aşağıdaki
cümleler eklenmiştir.
“Bu belgenin
alınamadığı durumlarda, istisna kapsamında işlemi beyan eden mükellefin
ilgili ülkede kendisine verilen roaming hizmetine
KDV uygulanmadığını tevsik eden fatura örneği de bu belgenin yerine geçer.
Ancak, bu şekilde tevsik edilmiş olsa dahi ilgili ülkede karşılıklılık
uygulanmadığının tespit edilmesi halinde, daha önce hesaplanmayan KDV ve
buna ilişkin ceza ve faizlerin mükelleften aranacağı tabiidir.”
MADDE 6 –
Aynı Tebliğin (II/A-8.9.) bölümünün birinci paragrafı aşağıda yer alan ilk
paragraftaki şekilde değiştirilmiş, aşağıda yer alan diğer paragraflar aynı
bölüme sırasıyla ikinci ve üçüncü paragraf olarak eklenmiştir.
“3065 sayılı Kanunun (11/1-c) maddesinde,
ihracatçılara mal teslim eden imalatçılara iade edilecek katma değer
vergisinin, ihraç edilen mala ilişkin imalatçı satış bedeline göre
hesaplanan vergiden, imalatçı aleyhine matrahta meydana gelen değişikliğe
ilişkin verginin düşülmesinden sonra kalan tutardan fazla olamayacağı hükme
bağlanmıştır.”
“İmalatçı aleyhine ortaya çıkan kur farkları için
ihracatçılar tarafından düzenlenecek faturada KDV hesaplanmaz. Bu kapsamda
düzenlenen faturaya; "3065 sayılı KDV Kanununun (11/1-c) maddesi
hükümlerine göre, ihraç edilmek şartıyla yapılan teslimlerde imalatçı
aleyhine matrahta meydana gelen değişikliğe ilişkin olduğundan KDV
hesaplanmamıştır." ifadesi yazılır. Ayrıca söz konusu faturada,
imalatçı tarafından düzenlenen faturanın tarih ve sayısına yer verilir.
İmalatçılara ihraç kayıtlı teslim nedeniyle iade
edilecek KDV hesabında, imalatçı aleyhine ortaya çıkan kur farklarından
doğanlar da dahil olmak üzere, imalatçı aleyhine
matrahta meydana gelen değişikliğe ilişkin verginin (imalatçı aleyhine
matrahta meydana gelen değişikliğe ihraç kayıtlı teslim edilen malın tabi
olduğu oran uygulanmak suretiyle bulunan tutar) ihraç kayıtlı teslim bedeli
üzerinden hesaplanan vergiden düşüleceği tabiidir.”
MADDE 7 – Aynı Tebliğin (II/A-9.1.)
bölümünün son paragrafının birinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Öte yandan, 3065 sayılı Kanunun
geçici 17 nci maddesi kapsamında teslimde bulunan
DİİB sahibi mükellefin iadesini talep edeceği KDV tutarı, ihraç kaydıyla
teslim bedeli ile bu malların üretimi için yurtiçi ve yurtdışından KDV
ödemeksizin temin ettiği malların bedeli arasındaki farka genel vergi oranı
uygulanmak suretiyle bulunacak tutarı aşamaz.”
MADDE 8 –
Aynı Tebliğin (II/F-4.9.) bölümü başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“4.9.
Serbest Bölgelerde Verilen Hizmetler ile Bu Bölgelere İlişkin Yük Taşıma
İşleri
3065 sayılı Kanunun (17/4-ı) maddesine göre,
serbest bölgelerde verilen hizmetler ile serbest bölgelere veya bu
bölgelerden yapılan ihraç amaçlı yük taşıma işleri KDV’den müstesnadır.
Söz konusu istisnanın kapsamına, yalnızca serbest
bölgede ifa edilen hizmetler ile serbest bölgelere veya bu bölgelerden
yapılan ihraç amaçlı yük taşıma işleri girmektedir. İhraç amaçlı yük taşıma
işleri dışında, yurtiçinden serbest bölgeye verilen hizmetler ile serbest
bölgeden yurtiçine yönelik olarak verilen hizmetler KDV’ye tabidir.
Buna göre, serbest bölgeden bir limana veya bir
gümrük çıkış kapısına ihraç malının taşınması işi KDV’den istisnadır.
Serbest bölgede üretilecek mamulün üretiminde kullanılacak malların
yurtiçinden serbest bölgeye, serbest bölgeden bir başka serbest bölgeye
taşınması da istisna kapsamında değerlendirilecektir. Diğer taraftan
serbest bölgeden yurtiçine yapılacak taşıma işleri ihraç amaçlı yük taşıma
işi kapsamında değerlendirilmeyeceğinden KDV’ye tabi olacaktır.
Örnek 1: Serbest bölgede faaliyet gösteren (A) firmasına
serbest bölgeye gelinerek makine bakım-onarım hizmeti verilmesi 3065 sayılı
Kanunun (17/4-ı) maddesi kapsamında KDV’den istisna iken, (A) firmasının
serbest bölge dışından araç kiralaması KDV’ye tabi bulunmaktadır.
Örnek 2: Serbest bölgede faaliyet gösteren (A) A.Ş., serbest bölgede üreteceği mallara ilişkin yurtiçinden
satın aldığı hammaddeleri (B) Nakliyat Ltd. Şti.’ne
taşıttırmıştır. (A) A.Ş. bu hammaddeleri kullanarak ürettiği malların bir
kısmını ihraç etmiş, ihraç edilen malların limana kadar taşınması işini de
yine (B) Nakliyat Ltd. Şti.’ne yaptırmıştır.
Ürettiği malların kalan kısmını da yurtiçine satmış ve söz konusu malları
(D) Nakliyat A.Ş.’ne taşıttırmıştır. Bu durumda, (B) Nakliyat Ltd. Şti.
tarafından yapılan taşıma işleri KDV’den istisna olacak, (D) Nakliyat A.Ş.
tarafından yapılan taşıma işi ise ihraç amaçlı yük taşıma işi olmadığından
KDV’ye tabi olacaktır.”
MADDE 9 – Aynı Tebliğin (III/B-2.1.1.) bölümünün üçüncü
paragrafında yer alan “Kanunu51”, “Kanun52” ve “Kanununun53” ibareleri
sırasıyla “Kanunu”, “Kanun” ve “Kanununun” olarak değiştirilmiş ve aynı bölümün
sonuna aşağıdaki paragraflar eklenmiştir.
“3065 sayılı Kanunun (10/a)
maddesinde, mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın teslimi veya
hizmetin yapılması; (10/b) maddesinde, malın tesliminden veya hizmetin
yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi hallerinde, bu
belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura veya benzeri belgelerin
düzenlenmesi anında vergiyi doğuran olayın meydana geleceği hüküm altına
alınmıştır.
Konut tesliminden önce fatura düzenlenmesi halinde,
faturada gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura veya benzeri
belgelerin düzenlenmesi anında vergiyi doğuran olay meydana geleceğinden bu
faturada gösterilen KDV’nin beyan edilip ödenmesi gerekmektedir. Konutun
fiilen teslim edildiği tarih ile faturanın düzenlendiği tarihte konuta
ilişkin geçerli olan KDV oranlarının farklı olması durumunda, faturanın
düzenlendiği tarihte geçerli olan KDV oranı esas alınacaktır. Dolayısıyla
faturanın düzenlendiği tarihte geçerli olan oran esas alınarak hesaplanan
KDV’de, konutun fiilen teslim edildiği tarihte geçerli olan KDV oranına
göre herhangi bir düzeltme yapılmayacaktır.”
MADDE 10
– Aynı Tebliğin (III/B-3.1.2.)
bölümünün altıncı paragrafının birinci cümlesi yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 11
– Aynı Tebliğin (III/B-3.1.3.1.)
bölümüne ilişkin “Örnek 1”de yer alan “mobilya,” ibaresinden sonra gelmek
üzere “perde, avize,” ibaresi, “Örnek 1”in sonuna ise aşağıdaki paragraf
eklenmiştir.
“Diğer taraftan 150 m²’nin
altındaki konutun inşasında kullanılan kombi, cam balkon, duş teknesi, duşakabin, küvet, mutfak dolabı, evye, batarya, duş
başlığı, panel radyatör gibi eşyalara ilişkin yüklenilen KDV iade hesabına dahil edilebilecektir.”
MADDE 12
– Aynı Tebliğin (III/B-3.2.1.)
bölümünün üçüncü paragrafında yer alan “mahsup talepleri” ibaresi “mahsuben
iade talepleri YMM raporu,” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 13
– Aynı Tebliğin (III/B-3.2.2.)
bölümünün birinci paragrafında yer alan “doğalgaz borçlarına” ibaresi
“doğalgaz borçları ile organize sanayi bölgelerinden temin ettikleri
elektrik, su, doğalgaz, internet hizmetleri, altyapı katılım payları ve
aidatlara ilişkin borçlarına” şeklinde değiştirilmiş olup, aynı bölümün
sonuna aşağıdaki paragraf eklenmiştir.
“İndirimli orana tabi işlemlerden doğan KDV iade
alacaklarının mükelleflerin organize sanayi bölgelerinden temin ettikleri
elektrik, su, doğalgaz, internet hizmetleri, altyapı katılım payları ve
aidatlara ilişkin borçlarına mahsubu da yukarıda belirtilen usul ve esaslar
çerçevesinde yerine getirilir.”
MADDE 14
– Aynı Tebliğin (III/B-3.3.) bölümünün yedinci paragrafı yürürlükten
kaldırılmıştır.
MADDE 15
– Aynı Tebliğin (III/B-3.4.1.)
bölümünün sonuna aşağıdaki paragraflar eklenmiştir.
“Aynı işlem dolayısıyla, tevkifat
ve indirimli oran uygulamaları nedeniyle KDV iade alacağı doğmuşsa, öncelikle
tevkifattan doğan KDV alacağı iade edilir. Buna
göre, indirimli orana tabi olup tevkifat
uygulanan işlemlerden doğan KDV iade talepleri, bu Tebliğin (I/C-2.1.5.)
bölümünde yapılan açıklamalar çerçevesinde yerine getirilir.
Diğer taraftan indirimli orana tabi işlemlerden
kaynaklanan iade tutarının hesaplanmasına ilişkin tablonun “Hesaplanan KDV”
sütununa, işlem bedeli üzerinden hesaplanan KDV’nin tamamı (tevkif edilen
tutar dahil) yazılır.
Örnek: (A) firması, dokumacı (B) firmasına 100.000 TL’lik
tiftik teslim etmiştir. İndirimli orana tabi (%8) bu teslimde hesaplanan
KDV (100.000x0,08=) 8.000 TL olup söz konusu teslim aynı zamanda (9/10)
oranında tevkifata tabidir. (A) firmasının hem tevkifata tabi hem de indirimli orana tabi bu
işleminde, tevkifata tabi tutulan (8.000x0,90=)
7.200 TL KDV’nin tevkifata ilişkin usul ve
esaslar çerçevesinde iadesi talep edilecektir. (A) firmasının indirimli
orana tabi işlemler nedeniyle iade talep etmesi durumunda ise, hesaplama
tablosunun hesaplanan KDV sütununa, hesaplanan KDV’nin kısmi tevkifat uygulanmadan önceki tutarı olan 8.000 TL
yazılacaktır.”
MADDE 16
– Aynı Tebliğin (III/B-3.4.7.)
bölümünden sonra gelmek üzere başlığıyla birlikte aşağıdaki bölüm
eklenmiştir.
“3.4.8.
Vergi İnceleme Raporuna Göre Mahsuben İade
İndirimli orana tabi işlemlerden doğan iade
alacağının, vergi inceleme raporuna göre Tebliğin (III/B-3.2.2.) bölümünde
belirtilen borçlara mahsubunun talep edilmesi halinde, mahsup işlemi vergi
inceleme raporu dışında kalan diğer belgelerin tamamlanmış olması şartıyla
standart iade talep dilekçesinin vergi dairesine verildiği tarih itibarıyla
teminat aranmadan yapılır. Vergi inceleme raporunda iadeye engel bir
durumun tespit edilmemiş olması kaydıyla mahsuben iade talep edilen borcun
vade tarihinden vergi inceleme raporunun vergi dairesi kayıtlarına intikal
ettiği tarihe kadar geçen süre için gecikme zammı hesaplanmaz.”
MADDE 17
– Aynı Tebliğin (III/B-3.6.) bölümünde yer alan Tabloların (Tablo 1, Tablo 2 ve
Tablo 3) altıncı sütunlarında yer alan “ÖNCEKİ DÖNEM SONU İADE EDİLEBİLİR
KDV TUTARI” ibaresi “ÖNCEKİ DÖNEM SONU İADEYE ESAS KDV TUTARI” olarak
değiştirilmiştir.
MADDE 18 – Aynı Tebliğin (III/C-5.6.)
bölümünün sonuna aşağıdaki paragraflar eklenmiştir.
“Diğer taraftan, düzenlenen faturanın alıcı
tarafından dava konusu yapılması nedeniyle ilgili takvim yılında indirim
konusu yapılamayan KDV, davanın sonuçlandığı yıl içinde alıcı tarafından
kanuni defterlere kaydedilmesi şartıyla indirim konusu yapılabilir.
Sorumlu sıfatıyla KDV beyanının hiç yapılmadığının
veya eksik yapıldığının tespiti üzerine veya mükellefin kanuni süresinden
sonra sorumlu sıfatıyla verdiği beyanname üzerine bu vergilerin tarh
edilmesi halinde, tarh edilen KDV’nin vergi dairesine ödenmesi ve ödemenin
gerçekleştiği takvim yılı aşılmaması şartıyla, ödenen KDV’nin indirim
konusu yapılması mümkündür.
KDV’ye tabi işlemi yapan satıcı tarafından
zamanında düzenlenmeyip, alıcı tarafından en geç fatura düzenleme süresinin
son gününü takip eden vergilendirme dönemi içinde noterden ihtarname
gönderilmesi üzerine satıcı tarafından düzenlenen faturada gösterilen KDV,
alıcı tarafından faturanın düzenlendiği takvim yılı içinde kanuni
defterlere kaydedilmek şartıyla indirim konusu yapılabilir.”
MADDE 19
– Aynı Tebliğin (IV/A-1.5.) bölümünün birinci paragrafı yürürlükten
kaldırılmış, ikinci paragrafının birinci cümlesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“DİİB kapsamında KDV ödemeksizin yurtiçi ve yurtdışından satın
aldığı girdileri kullanarak ürettiği malı 3065 sayılı Kanunun (11/1-c)
maddesi kapsamında ihraç kayıtlı olarak teslim eden bir mükellefin iade
alacağı KDV tutarı, ihraç kayıtlı teslim bedeli ile DİİB kapsamında aldığı girdilerin
bedeli arasındaki farka genel vergi oranı uygulanmak suretiyle bulunacak
tutarı aşamaz.”
MADDE 20
– Aynı Tebliğin (IV/A-4.)
bölümünün beşinci paragrafından sonra gelmek üzere aşağıdaki paragraf
eklenmiştir.
“YMM raporu ile iade talebinde bulunan
mükelleflerin teminat karşılığı aldıkları iadeye ilişkin olarak;
- İadenin yapıldığı tarihten itibaren altı ay
içinde bu iade ile ilgili olarak YMM raporu ibraz edilmemesi ve ek süre
talebinde bulunulmaması,
- Ek süre talebinin uygun bulunmaması,
- Altı aylık ek süre içinde de YMM raporunun ibraz
edilmemesi
durumlarında, teminat karşılığı yapılan iade incelemeye sevk
edilir ve teminat vergi inceleme raporu sonucuna göre çözülür.”
MADDE 21
– Aynı Tebliğin (IV/A-5.)
bölümünün sonuna başlığı ile birlikte aşağıdaki bölüm eklenmiştir.
“5.6.
Artırımlı Teminat Uygulaması
İade taleplerinin yerine
getirilmesi bakımından özel esaslara tabi olanlar hariç olmak üzere,
mükelleflerin Tebliğin (IV/A-3) bölümünde belirlenen sınırı aşan ve işlem
türü itibarıyla YMM KDV İadesi Tasdik Raporu ile talep edilen nakden
iadelerinde, iade talep dilekçesi ile Tebliğin ilgili bölümlerinde iade
taleplerine ilişkin aranan belgelerin (YMM KDV İadesi Tasdik Raporu hariç)
tamamlanması sonrasında, nakden iadesi talep edilen tutarın %120’si oranında
(İTUS sertifikası sahibi mükellefler için %60’ı oranında) banka teminat
mektubu verilmesi halinde, iade işlemi beş iş günü içinde gerçekleştirilir.
İadeye ilişkin YMM raporunun
iadenin yapıldığı tarihten itibaren altı ay içinde verilmemesi halinde,
iade talebi sürenin sonunda ivedilikle incelemeye sevk edilir.
İadeye ilişkin YMM raporunun ibraz edilmesi
halinde, KDVİRA, YMM raporuna ilişkin kontroller ile vergi dairesince
yapılması gereken diğer kontroller iki ay içerisinde tamamlanır. İade hakkı
doğuran işlem bazında yapılan bu kontroller sonucunda herhangi bir
eksiklik/olumsuzluk tespit edilmemesi halinde, YMM raporunun ibraz edildiği
tarihten itibaren en geç iki ay içinde teminat mektubu mükellefe iade
edilir.
Ancak yapılan kontroller sonucunda
eksiklik/olumsuzluk tespit edilmesi halinde, bu eksikliğin/olumsuzluğun
giderilmesi için mükellefe 30 günlük süre verilir. Süresinde
eksiklikleri/olumsuzlukları gidermeyen mükellefe 30 günlük ek süre verilir.
Mükellefe verilen bu süreler, teminat mektuplarının iade edilmesine ilişkin
iki aylık sürenin hesabında dikkate alınmaz. Bu süreler içinde
eksikliklerin/olumsuzlukların giderilmemesi halinde haksız iade edilen
tutar, gecikme faizi ve vergi ziyaı cezası ile
birlikte mükelleften aranır.”
MADDE 22
– Aynı Tebliğin (IV/A-6.)
bölümünün;
a) Birinci paragrafında (iii)
sırasından sonra gelmek üzere aşağıdaki sıra eklenmiş,
“iv. Teminat veya YMM raporu karşılığı iade talep
edilmesine karşın vergi dairelerinin yapacakları kontrollerde tespit edilen
eksiklik veya olumsuzlukların mevzuata uygun şekilde düzeltilmemesi”
b) İkinci paragrafından sonra gelmek üzere
aşağıdaki paragraf eklenmiştir.
“Yukarıda dördüncü sıra kapsamında, iade talebinin
incelemeye sevki Gelir İdaresi Başkanlığı veya Vergi Dairesi
Başkanlıkları/Defterdarlıklar tarafından yapılabilir. İncelemeye sevk,
ancak öncesinde vergi dairelerince mükellefin iade dosyasındaki
eksikliklerin/olumsuzlukların YMM veya mükellef tarafından
düzelttirilmesine ilişkin yazının yazılması ve belirtilen sürede YMM veya
mükellef tarafından gerekli düzeltmelerin mevzuata uygun şekilde yapılmaması
veya olumsuzluğun giderilmemesi halinde mümkündür. Bu kapsamda incelemeye
sevk edilen iade talepleri, iadesi talep edilen tutarın %120’si oranında
banka teminat mektubu verilmesi halinde yerine getirilir, teminat vergi
inceleme raporuna göre çözülür.”
MADDE 23
– Aynı Tebliğin (IV/E-1.3.) bölümünün dördüncü paragrafında yer alan
“(IV/E/3.4), (IV/E/3.5),” ibaresi “(IV/E/3.2), (IV/E/3.3),” olarak
değiştirilmiştir.
MADDE 24
– Aynı Tebliğin (IV/E-2.2.) bölümünün ikinci paragrafındaki “(IV/E/3.4),
(IV/E/3.5),” ibaresi “(IV/E/3.2), (IV/E/3.3),” olarak değiştirilmiştir.
MADDE 25
– Bu Tebliğ yayımı tarihinde
yürürlüğe girer.
MADDE 26 – Bu Tebliğ hükümlerini Maliye Bakanı yürütür.
|