Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:
KATMA DEĞER
VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİNDE
DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ
(SERİ NO: 7)
MADDE 1 –
26/4/2014 tarihli ve 28983 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Katma Değer
Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin (II/B) kısmının 10 uncu bölümünden sonra
gelmek üzere aşağıdaki bölüm eklenmiş ve bu bölümden sonra gelen bölümün
numarası buna göre teselsül ettirilmiştir.
“11. Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarafından Tescil Edilen Gübreler ve Gübre
Üreticilerine Bu Ürünlerin İçeriğinde Bulunan Hammaddelerin Teslimi ile Yem
Teslimlerinde İstisna
3065 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (ı) bendine göre, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı
tarafından tescil edilen gübreler ve gübre üreticilerine bu ürünlerin
içeriğinde bulunan hammaddelerin teslimi ile küspe (Türk Gümrük Tarife
Cetvelinin 2303.10 tarife pozisyon numarasında sınıflandırılan nişastacılık
artıkları ve benzeri artıklar ile 2303.30.00.00.00 gümrük tarife istatistik
pozisyon numarasında sınıflandırılan biracılık ve damıtık içki sanayinin
posa ve artıkları hariç), tam yağlı soya (fullfat), kepek, razmol, balık
unu, et unu, kemik unu, kan unu, tapyoka (manyok), sorgum ve her türlü
fenni karma yemler (kedi-köpek mamaları hariç), saman, yem şalgamı, hayvan
pancarı, kök yemler, kuru ot, yonca, fiğ, korunga, hasıl ve slajlık mısır,
üçgül, yemlik lahana, yem bezelyesi ve benzeri hayvan yemleri (yeşil ve
kuru kaba yemler ve bunların pellet şeklinde veya mevsimsel ihtiyaçlara
göre bir bağlayıcı kullanılarak veya kullanılmadan işlem görmüş olanları
dâhil) teslimi KDV’den istisnadır.
Bu istisnanın uygulamasına ilişkin usul ve esaslar
aşağıda belirlenmiştir.
11.1.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarafından Tescil Edilen Gübre
Teslimleri
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından
tescil edilen gübrelerin teslim ve ithali KDV’den istisnadır. Gübrelerin
teslim ve ithalinin bu madde kapsamında KDV’den istisna tutulabilmesi için
teslim veya ithale konu gübrenin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı
tarafından gübre olarak tescil edilmiş olması gerekir.
Bu istisna ile tarım sektöründe faaliyette bulunan
üreticilerin üzerindeki vergi yükünün ve üretim maliyetlerinin düşürülmesi
amaçlandığından, tarımsal amaç dışında kullanmak üzere satın alanlara
yapılan gübre teslimleri istisna kapsamında değerlendirilmez.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından
tescil edilen gübrelerin üreticisi ya da ithalatçısı olmayıp satışını
yapanlar, sattıkları gübreye ilişkin tescil belgesinin bir örneğini
üreticilerden ya da ithalatçılardan temin ederler. İthalatçıların istisna
kapsamında ithalat yapabilmeleri için gübreye ilişkin tescil belgesini
gümrük idaresine ibraz etmeleri gerekir.
11.2.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarafından Tescil Edilen Gübrelerin
İçeriğinde Bulunan Hammaddelerin Gübre Üreticilerine Teslimi
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından
tescil edilmiş gübrelerin içeriğinde bulunan hammaddelerin gübre
üreticilerine teslimi ile söz konusu hammaddelerin gübre üreticileri
tarafından ithali KDV’den istisna olup, bu istisnadan Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığınca gübre üretimi için verilen lisans belgesi sahibi
gübre üreticileri yararlanır. Lisans belgesi sahibi olmakla birlikte gübre
üretimine ilişkin tesisi bulunmayanlar veya üretim tesisi gayri faal
olanlar bu istisnadan faydalanamazlar.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından
tescil edilmiş olan gübrelerin üretiminde ana hammadde olarak kullanılan
doğalgazın gübre üreticilerine teslimi istisna kapsamındadır. Diğer
taraftan gübrenin içeriğinde yer almayıp, gübre üretiminde farklı amaçlarla
kullanılan doğalgazın (ısınma, enerji ve benzeri kullanımlar) istisna kapsamında temini mümkün değildir.
Lisans belgesi sahibi üreticiler kapasite
raporlarında yer alan üretim kapasitelerini aşmamak kaydıyla üretmeyi
planladıkları gübre miktarları ile gübre üretiminde kullanacakları hammadde
ihtiyaçlarını altışar aylık dönemler (Ocak-Haziran, Temmuz-Aralık) halinde
belirleyerek Tebliğ ekinde yer alan (EK:23A) liste ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığının onayına sunarlar. Söz konusu liste Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığı tarafından değerlendirilerek onaylanır.
Üreticiler, onaylı hammadde listelerini elektronik
ortamda sisteme girerek, hammadde alımında veya ithalinde kullanacakları
istisna belgesini almak için bağlı oldukları vergi dairesine başvururlar.
Dilekçeye; üretici lisans belgesi ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı
tarafından onaylı Tebliğ eki (EK: 23A) liste eklenir.
Vergi dairesince, dilekçe üzerine öncelikle,
başvuranın KDV mükellefiyetinin bulunup bulunmadığı, üretim için gerekli
lisans belgesi sahibi olup olmadığı, faal durumda olan bir üretim tesisinin
olup olmadığı ve elektronik ortamda sisteme girilen hammadde listesi ile
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca onaylanmış listenin uyumlu olup
olmadığı kontrol edilir.
Koşulları sağlayan üreticilere, hammadde alımı veya
ithalinde istisna uygulanabileceğine ilişkin vergi dairesi tarafından
istisna belgesi (EK: 23B) verilir. Vergi dairesinden alınan istisna belgesi
ve eki liste, üreticiler tarafından satıcılara ve gümrük idaresine ibraz
edilerek istisna kapsamında işlem yapılması talep edilir. Bu belgeye
dayanılarak gübre üretiminde kullanılacak hammaddelerin yurtiçinden alımı
veya ithalinde KDV hesaplanmaz.
İstisna belgesi, ilgili olduğu altı aylık üretim
dönemi ile bu altı aydan önceki iki aylık tedarik süreci için geçerlidir.
Bu sürenin sona ermesi halinde, istisna belgesinin süresi de sona erer. Bu
süreler dışında istisna belgesi eki listede yer alan hammaddelerin istisna
kapsamında temini mümkün değildir.
Örnek: Gübre üreticisi (A), Temmuz-Aralık 2016 üretim
dönemi için hazırladığı hammadde listesini 20 Mart 2016 tarihinde Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının onayına sunmuştur. Bakanlık listeyi
inceleyerek ve gerekli düzeltmeleri yaparak 25 Mart 2016 tarihinde
onaylamıştır. Üretici (A), 5 Nisan 2016 tarihinde hammadde listesini sistem
üzerinden girerek istisna belgesi almak için vergi dairesine
başvurmuştur. Vergi dairesince
listenin uygunluğu kontrol edilmiş ve gübre üreticisi (A)’ya 15 Nisan 2016
tarihinde istisna belgesi verilmiştir. İstisna belgesi, Temmuz-Aralık
üretim döneminden önceki iki aylık tedarik sürecinin başlangıcı olan 1
Mayıs 2016 ile üretim döneminin sonu olan 31 Aralık 2016 tarihleri arasında
geçerli olmak üzere verilecektir. Gübre üreticisi (A) bu istisna belgesine
dayanarak istisna belgesinin geçerli olduğu tarihler arasında, istisna
belgesi eki listede yer alan hammaddeleri KDV ödemeden temin edebilir.
İstisna belgesinin ekinde istisna kapsamında
alınabilecek hammaddeye ilişkin bilgiler yer alır. Söz konusu istisna
belgesi kapsamında teslimde bulunan satıcı, istisna belgesinin geçerli
olduğu süreyi kontrol eder ve istisna belgesi ekinin hammaddeye ilişkin
bölümünü fatura tarihi, numarası, tutarı ve hammadde miktarını belirtmek
suretiyle onaylar ve istisna belgesi ile eki listenin örneğini alır. Ayrıca teslime ilişkin bu bilgiler
üretici ve satıcı tarafından sisteme girilir. İstisna belgesi ve eki liste
satıcılar tarafından 213 sayılı Kanunun muhafaza ve ibraz hükümlerine uygun
olarak saklanır.
İstisna belgesine dayanılarak yapılan hammadde
teslimine ilişkin faturalarda KDV gösterilmez. Ayrıca istisna belgesinin
tarih ve numarasına atıf yapılarak 3065 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (ı) bendi kapsamında istisna uygulandığına ilişkin bir
açıklamaya yer verilir.
Gübre üretiminde kullanılan hammaddelerin KDV
ödenerek alınması halinde, ödenen bu KDV’nin istisna kapsamındaki gübre
teslimine ilişkin yüklenilen KDV olarak iadesinin talep edilmesi mümkündür.
Üreticiler, istisna kapsamında almış oldukları
hammaddeler ile üretmiş oldukları gübrelerin üretim, satış ve stok
bilgilerini altı aylık dönemi takip eden ayın sonuna kadar vergi dairesine
bir yazı ile bildirirler.
11.3. Yem
Teslimleri
3065 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (ı) bendinde sayılan ve hayvan yemi olarak kullanılan malların
teslimi KDV’den istisnadır. Hayvanların beslenmesinde kullanılsa bile bu
madde kapsamına girmeyen malların istisna kapsamında değerlendirilmesi
mümkün değildir.
Bu istisnanın uygulamasında fenni karma yem, birden
fazla malın endüstriyel işlemlere tabi tutulması sonucunda hayvanların
ağızdan beslenmesi için tam veya tamamlayıcı yem şeklinde kullanılabilen
yemleri ifade etmektedir.
Soya fasulyesi, ayçiçeği tohumu, zeytin, şeker
pancarı, pamuk tohumu ve meyvelerin özütleme işleminden arta kalan ve
hayvan yemi olarak kullanılan posaları istisna kapsamında değerlendirilir.
Türk Gümrük Tarife Cetvelinin 2303.10 tarife
pozisyon numarasında sınıflandırılan nişastacılık artıkları ve benzeri
artıklar ile 2303.30.00.00.00 gümrük tarife istatistik pozisyon numarasında
sınıflandırılan biracılık ve damıtık içki sanayinin posa ve artıkları
istisna kapsamında değildir.
11.4.
İstisnanın Beyanı
Bu istisna kapsamındaki teslimlerin beyanı, ilgili
dönem KDV beyannamesinin “İstisnalar-Diğer İade Hakkı Doğuran İşlemler”
kulakçığında “Tam İstisna Kapsamına Giren İşlemler” tablosunda;
- Yem teslimleri için 325,
- Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından
tescil edilmiş gübre teslimleri için 326,
- Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından
tescil edilmiş gübrelerin içeriğinde bulunan hammaddelerin gübre
üreticilerine teslimleri için ise 327
kod numaralı işlem türü satırı kullanılmak
suretiyle yapılır.
11.5.
İade
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından
tescil edilen gübreler ve gübre üreticilerine bu ürünlerin içeriğinde
bulunan hammaddelerin teslimleri ile yem teslimlerinden doğan iade
taleplerinde aşağıdaki belgeler aranır:
- Standart iade talep dilekçesi
- Satış faturaları listesi
- İstisnanın beyan edildiği döneme ait indirilecek
KDV listesi
- Yüklenilen KDV listesi
- İadesi talep edilen KDV hesaplama tablosu
- Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından
verilen tescil belgesinin örneği (yalnızca gübre teslimlerine ilişkin iade
taleplerinde)
- Kapasite raporu (yalnızca gübre üreticilerinin
iade taleplerinde)
- Gübre üreticilerine verilen istisna belgesi ve
eki liste (EK:23B) (yalnızca gübre üreticilerine hammadde teslim edenlerin
iade taleplerinde)
3065 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (ı) bendindeki istisna kapsamında temin ettiği yem ve gübreyi,
yine bu istisna kapsamında teslim eden mükelleflerin, yem ve gübre alımında
ödemediği KDV’yi iade olarak talep etmesi mümkün olmayıp, varsa genel
giderler ve ATİK’ler nedeniyle iade talep etmesi mümkündür. Bu durumda,
genel giderler ve ATİK’ler nedeniyle yüklenilen KDV için iade talebinde
bulunabilecek KDV tutarı, yem veya gübre satış bedeli ile bunların alış
bedeli arasındaki farka genel vergi oranı uygulanmak suretiyle bulunan
tutarı aşamaz.
Aynı şekilde, istisna kapsamında temin ettiği
hammaddeyi kullanarak ürettiği gübreyi yine istisna kapsamında teslim eden
üreticilerin bu teslimlere ilişkin iade talebinde bulunabileceği KDV
tutarı, gübrenin satış bedeli ile bu gübrenin üretiminde kullanılmak üzere
istisna kapsamında satın alınan hammaddenin alış bedeli arasındaki farka
genel vergi oranı uygulanmak suretiyle bulunan tutarı aşamaz.
11.5.1.
Mahsuben İade
Mükelleflerin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı
tarafından tescil edilen gübreler ve gübre üreticilerine bu ürünlerin
içeriğinde bulunan hammaddelerin teslimleri ile yem teslimlerinden
kaynaklanan mahsuben iade talepleri, yukarıdaki belgelerin ibraz edilmiş
olması halinde miktarına bakılmaksızın vergi inceleme raporu, YMM raporu ve
teminat aranmadan yerine getirilir.
11.5.2.
Nakden İade
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından
tescil edilen gübreler ve gübre üreticilerine bu ürünlerin içeriğinde
bulunan hammaddelerin teslimleri ile yem teslimlerinden kaynaklanan ve
5.000 TL’yi aşmayan nakden iade talepleri vergi inceleme raporu, YMM raporu
ve teminat aranmadan yerine getirilir. İade talebinin 5.000 TL’yi aşması
halinde aşan kısmın iadesi vergi inceleme raporu veya YMM raporuna göre
yerine getirilir. Teminat verilmesi halinde mükellefin iade talebi yerine
getirilir ve teminat, vergi inceleme raporu veya YMM raporu sonucuna göre
çözülür.
11.6.
Müteselsil Sorumluluk
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından
tescil edilmiş gübrelerin içeriğinde bulunan hammaddelerin gübre
üreticilerine tesliminde istisna belgesi ile eki listenin (EK:23B)
satıcılara ibraz edilmesi, satıcıların da istisna belgesi ekinde yer alan
listeyi teslim ettikleri hammadde miktarı ile fatura bilgilerini belirtmek
suretiyle doldurarak onaylamaları, istisna belgesi ve eki listenin örneğini
almaları şarttır.
Bu şartları sağlamadan istisna kapsamında işlem
yapan satıcılar, bu istisna sebebiyle ziyaa uğratılan vergi, ceza, zam ve
faizlerden teslim yapılan mükellefler ile birlikte müteselsilen sorumludur.
Kendisine, teslimin istisna kapsamına girdiğini
belirten istisna belgesi ile eki liste (EK:23B) ibraz edilen mükellefler,
başka bir şart aramadan istisna belgesi ekinde yer alan listeyi doldurarak
istisna kapsamında işlem yapar. Daha sonra işlemin, istisna için bu bölümde
açıklanan şartları baştan taşımadığı ya da şartların daha sonra ihlal edildiğinin
tespiti halinde, ziyaa uğratılan vergi ile buna bağlı ceza, faiz ve zamlar,
kendisine istisna kapsamında teslim yapılan alıcıdan aranır. Satıcının iade
talebi ise yukarıda belirtilen usul ve esaslar kapsamında yerine getirilir.
İstisna kapsamında temin edilen veya istisna
kapsamında temin edilen hammaddeyle üretilen gübrelerin KDV hesaplanarak
teslimi halinde, hammadde veya gübrenin temininde ödenmeyen KDV, satışı
gerçekleştiren mükellef tarafından teslimin yapıldığı döneme ilişkin 2
No.lu KDV beyannamesi ile sorumlu sıfatıyla beyan edilerek ödenir. Bu
şekilde beyan edilerek ödenen KDV için vergi ziyaı cezası hesaplanmaz. 2
No.lu KDV beyannamesi ile beyan edilen bu vergi, aynı döneme ait 1 No.lu
KDV beyannamesinde indirim konusu yapılabilir.”
MADDE 2 –
Aynı Tebliğin (II/E-4.) ve
(II/E-4.1.) bölümleri başlıklarıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“4. Büyük
Yatırımlara İlişkin İstisna
3065 sayılı Kanunun 6745 sayılı Kanunla değişik
geçici 30 uncu maddesinde, “31/12/2023
tarihine kadar uygulanmak üzere, yatırım teşvik belgeleri kapsamında asgari
500 milyon Türk Lirası tutarında sabit yatırım öngörülen yatırımlara
ilişkin inşaat işleri nedeniyle yüklenilen ve takvim yılı sonuna kadar
indirim yoluyla telafi edilemeyen katma değer vergisi, izleyen yıl talep
edilmesi halinde belge sahibi mükellefe iade olunur. Teşvik belgesine konu
yatırımın tamamlanmaması halinde, iade edilen vergiler, vergi ziyaı cezası
uygulanarak iade tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte tahsil
edilir. Bu vergiler ve cezalarında zamanaşımı, verginin tarhını veya
cezanın kesilmesini gerektiren durumun meydana geldiği tarihi takip eden
takvim yılıbaşında başlar.
Bu madde
kapsamında yer alan asgari sabit yatırım tutarını sektörler itibarıyla veya
topluca 50 milyon Türk lirasına kadar indirmeye veya iki katına kadar
artırmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir.
Bu
maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye
Bakanlığı yetkilidir.” hükmü yer almaktadır.
Bu istisna uygulamasına ilişkin usul ve esaslar
aşağıda belirlenmiştir.
4.1.
Kapsam
Söz konusu düzenleme ile 31/12/2023 tarihine kadar
uygulanmak üzere, yatırım teşvik belgeleri kapsamında asgari 500 milyon TL
tutarında sabit yatırım öngörülen yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle
yüklenilen ve takvim yılı sonuna kadar indirim yoluyla telafi edilemeyen
KDV’nin, bu kapsamda işlemleri bulunan mükelleflere izleyen yıl içerisinde
talep etmeleri halinde iade edilmesi öngörülmektedir.
Madde hükmü ile Bakanlar Kuruluna, uygulamadan yararlanacak
asgari sabit yatırım tutarını sektörler itibarıyla veya topluca 50 milyon
Türk lirasına kadar indirme veya iki katına kadar artırma yetkisi
verilmiştir.”
MADDE 3 – Aynı Tebliğin (II/E-4.3.) bölümünde yer alan
“Yatırım Teşvik Belgesi Kapsamında Asgari 500 Milyon TL Tutarında Sabit
Yatırım Öngörülen Stratejik Yatırımlar” ibaresi “Yatırım Teşvik Belgesinde
Asgari Belirlenen Tutarda Sabit Yatırım Öngörülen Yatırımlar” şeklinde
(II/E-4.4.) bölümünde yer alan “Yatırım teşvik belgesinde belirtilmemiş olması
halinde, yatırımın stratejik yatırım kapsamında olduğunu tevsik eden
belgenin onaylı örneği” ibaresi “Yatırımın asgari sabit yatırım tutarını
sağladığını tevsik eden belgenin onaylı örneği” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 4 – Aynı Tebliğin (II/F-4.7.1.) bölümünün birinci ve
ikinci paragraflarında yer alan “tahvil” ibareleri “tahvil (elde edilen
faiz gelirleri ile sınırlı olmak üzere tahvil satın almak suretiyle verilen
finansman hizmetleri dâhil)” şeklinde değiştirilmiş, aynı bölümün sonuna
aşağıdaki paragraflar eklenmiştir.
“6728 sayılı Kanun ile 3065 sayılı Kanunun (17/4-g)
maddesinde yer alan “tahvil” ibaresinden sonra gelmek üzere “(elde edilen
faiz gelirleri ile sınırlı olmak üzere tahvil satın almak suretiyle verilen
finansman hizmetleri dâhil)” parantez içi hüküm eklenmiştir. Bu çerçevede,
elde edilen faiz geliri ile sınırlı olmak üzere tahvil satın almak
suretiyle verilen finansman hizmetinin istisna kapsamında olduğu hususu
açıklığa kavuşturulmuştur.
Buna göre, tahvil ihracında tahvil teslimi ile
birlikte tahvili satın alanlar tarafından verilen finansman hizmetinin
karşılığı olan faiz/kupon ödemeleri de istisna kapsamındadır.
Örnek: Türkiye’de
mukim (A) Şirketi fon ihtiyacını karşılamak üzere yurt dışında tahvil ihraç
etmiş, ihraç edilen tahvillerden 100.000 TL nominal bedelli tahvil yurt
dışında mukim (B) Şirketi tarafından satın alınmıştır. Tahvilin itfasında
(A) Şirketi tarafından yurt dışında mukim (B) Şirketine 100.000 TL nominal
bedel ile bu bedel üzerinden hesaplanan 10.000 TL tutarında faiz
ödenmiştir. Bu faiz ödemesi 3065 sayılı Kanunun (17/4-g) maddesine göre
KDV’den istisna olduğundan, (A) Şirketi ödediği faiz tutarı üzerinden
sorumlu sıfatıyla KDV beyan etmeyecektir.”
MADDE 5 – Aynı Tebliğin;
a) (II/F-4.16.) bölümüne birinci paragraftan sonra
gelmek üzere aşağıdaki paragraf eklenmiştir.
“3065 sayılı Kanunun (17/4-u) maddesi kapsamında
varlık kiralama şirketlerine ve (17/4-y) maddesi kapsamında finansal
kiralama şirketleri, katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarına
devredilen taşınmaz ve iştirak hisselerinin, kaynak kuruluş ve kiracı
tarafından üçüncü kişilere satışına ilişkin en az iki tam yıl aktifte
bulundurma süresinin hesabında, bu taşınmaz ve iştirak hisselerinin varlık
kiralama şirketleri, finansal kiralama şirketleri, katılım bankaları ile
kalkınma ve yatırım bankalarının aktifinde bulunduğu süreler de dikkate
alınır.”
b) (II/F-4.16.1.) bölümüne birinci paragraftan sonra
gelmek üzere aşağıdaki paragraf, “Örnek 11” den sonra gelmek üzere
aşağıdaki örnek eklenmiştir.
“En az iki tam yıl aktifte bulundurma süresinin
hesabında, bu taşınmazların 3065 sayılı Kanunun (17/4-u) maddesi ile
(17/4-y) maddesinde yer alan istisna kapsamında varlık kiralama şirketleri,
finansal kiralama şirketleri, katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım
bankalarının aktifinde bulunduğu süreler de dikkate alınır.”
“Örnek
12: (A) Ltd. Şti. 100 m²
büyüklüğündeki arsayı (B) A.Ş.nden 20/7/2013 tarihinde satın alarak
aktifine kaydetmiş, 1/1/2015 tarihinde bu taşınmazı 3065 sayılı Kanunun
(17/4-y) maddesi kapsamında (D) finansal kiralama şirketine devretmiş ve
31/12/2015 tarihinde geri almıştır. (A) Ltd. Şti. bu taşınmazı 5/5/2016
tarihinde satmıştır.
3065
sayılı Kanunun (17/4-r) maddesine göre taşınmazın (A) Ltd. Şti.nin
aktifinde iki tam yıl süreyle bulunup bulunmadığına ilişkin yapılacak
hesaplamada, taşınmazın (D) finansal kiralama şirketinin aktifinde
bulunduğu süre de dikkate alınacaktır. Bu çerçevede, taşınmazın (A) Ltd. Şti. tarafından satın
alındığı 20/7/2013 tarihi ile satıldığı 5/5/2016 tarihi arasında iki tam
yıllık süre geçtiğinden bu satış KDV’den istisna olacaktır.”
MADDE 6 – Aynı Tebliğin (II/F-4.19.) bölümü aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“3065 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin 4 numaralı
fıkrasının 6728 sayılı Kanun ile değişik (u) bendi uyarınca her türlü
varlık ve hakkın, kaynak kuruluşlarca, kira sertifikası ihracı amacıyla ve
sözleşme süresi sonunda geri alınması şartıyla varlık kiralama şirketlerine
devri ile bu varlık ve hakların varlık kiralama şirketlerince kiralanması
ve devralınan kuruma devri KDV’den istisna edilmiştir.
Diğer taraftan, istisna kapsamındaki işlemlere
ilişkin olarak varlık ve hakların kaynak kuruluşlarca kira sertifikası
ihracı amacıyla devrinde, kaynak kuruluşlarca istisnaya konu varlık ve
hakların iktisabında yüklenilen KDV’nin indiriminde; devrin yapıldığı
döneme kadar indirim yoluyla telafi edilen kısım için herhangi bir düzeltme
yapılması gerekmez. Ancak, kaynak kuruluşlarca bu varlık ve hakların
iktisabında yüklenilen ve devrin yapıldığı döneme kadar indirilemeyen kısım
“İlave edilecek KDV” olarak beyan edilir ve devrin yapıldığı hesap dönemine
ilişkin gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak
dikkate alınır.”
MADDE 7 – Aynı Tebliğin (II/F-4.21.) bölümü başlığı ile
birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“4.21.
Finansal Kiralama Şirketleri, Katılım Bankaları ile Kalkınma ve Yatırım
Bankalarınca, 6361 sayılı Kanun Kapsamında, Taşınır veya Taşınmazların
Bizzat Kiracıdan Satın Alınması, Satan Kişilere Kiralanması ve Kiralayana Satılması
(Sat-Kirala-Geri Al) İşlemi
3065 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin 4 numaralı
fıkrasının 6728 sayılı Kanun ile değişik (y) bendi uyarınca, 21/11/2012
tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri
Kanunu kapsamında, finansal kiralama şirketleri, katılım bankaları ile
kalkınma ve yatırım bankalarınca bizzat kiracıdan satın alınıp geri
kiralanan her türlü taşınır ve taşınmazlara uygulanmak üzere ve kiralamaya
konu kıymetin mülkiyetinin sözleşme süresi sonunda kiracıya devredilecek
olması koşulu ile kiralamaya konu taşınır ve taşınmazların kiralayana
satılması, satan kişilere kiralanması ve devri işlemi KDV’den istisna
edilmiştir.
Buna göre, finansal kiralama şirketleri, katılım
bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarının 6361 sayılı Kanun
kapsamında, bir taşınır veya taşınmazı sahibinden satın alıp bizzat
sahibine geri kiralaması işlemine, söz konusu taşınır ve taşınmazın
mülkiyetinin sözleşme süresi sonunda kiracıya devredilecek olması koşulu
ile KDV istisnası uygulanır.
İstisna, kiralamaya konu taşınır ve taşınmazların
satın alınması, satan kişilere kiralanması ve tekrar kiralayana devri
işlemlerinde uygulanacak olup, aynı sözleşme kapsamındaki işlemlerin ayrıştırılarak
farklı uygulamalara tabi tutulması mümkün değildir.
3065 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin 4 numaralı
fıkrasının (y) bendinde 6728 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle
taşınırlar da istisna kapsamına dahil edilmiş olup, finansal kiralama şirketleri,
katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarının 6361 sayılı Kanun
kapsamında, taşınırların sahibinden satın alıp bizzat sahibine geri kiralaması
işlemlerinde istisna, söz konusu değişikliğin Resmî Gazete’de yayımlandığı
tarihten (9/8/2016) sonra yapılan sözleşmelerde uygulanacaktır.
Diğer taraftan, istisna kapsamındaki işlemlere
ilişkin olarak her türlü taşınır ve taşınmazların kiracıları tarafından
finansal kiralama şirketleri, katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım
bankalarına devrinde, kiracılarca istisnaya konu taşınır ve taşınmazların
iktisabında yüklenilen KDV’nin indiriminde; devrin yapıldığı döneme kadar
indirim yoluyla telafi edilen kısım için herhangi bir düzeltme yapılmaz.
Ancak, kiracılarca bu taşınır ve taşınmazların iktisabında yüklenilen ve
devrin yapıldığı döneme kadar indirilemeyen kısım “İlave edilecek KDV”
olarak beyan edilir ve devrin yapıldığı hesap dönemine ilişkin gelir veya
kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınır.”
MADDE 8 – Aynı Tebliğin (II/F-4.23.) bölümünden sonra gelmek
üzere aşağıdaki bölüm eklenmiştir.
“4.24.
Varlık ve Hakların Türkiye Varlık Fonu ve Alt Fonlara Devri ile Bu Varlık
ve Hakların Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketi Tarafından
Yönetilmesi Suretiyle Yapılan Teslim ve Hizmetler
26/8/2016 tarihli ve 29813 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanan 6741 sayılı Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketinin
Kurulması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 1 inci
maddesi uyarınca, sermaye piyasalarında araç çeşitliliği ve derinliğine
katkı sağlamak, yurtiçinde kamuya ait olan varlıkları ekonomiye
kazandırmak, dış kaynak temin etmek, stratejik, büyük ölçekli yatırımlara
iştirak etmek için Türkiye Varlık Fonu ve bu fona bağlı alt fonları kurmak
ve yönetmek üzere Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketi kurulmuştur.
3065 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin 4 numaralı
fıkrasına 6741 sayılı Kanun ile (i) bendi eklenerek, varlık ve hakların,
Türkiye Varlık Fonu ve alt fonlara devri ile bu varlık ve hakların Türkiye
Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketi tarafından yönetilmesi suretiyle
yapılan teslim ve hizmetler KDV’den istisna edilmiştir.
Öte yandan, aynı maddeye göre, bu kapsamda vergiden
istisna edilen işlemler bakımından Kanunun (30/a) maddesi hükmü uygulanmaz.
Buna göre, KDV mükellefiyeti olanlar bu istisna kapsamındaki işlemleri
dolayısıyla yüklendikleri KDV’yi indirim konusu yapabilirler, ancak indirim
yoluyla telafi edemedikleri KDV’nin iadesini talep edemezler.”
MADDE 9 – Aynı Tebliğin;
a) (II/G-2.) bölümünün;
1- Başlığında yer alan “Teknoloji Geliştirme
Bölgelerinde” ibaresi “Teknoloji Geliştirme Bölgesinde ve İhtisas Teknoloji
Geliştirme Bölgesinde” olarak,
2- Birinci paragrafında yer alan “teknoloji
geliştirme bölgesinde” ibaresi “teknoloji geliştirme bölgesinde ve ihtisas
teknoloji geliştirme bölgesinde” olarak,
3- İkinci paragrafında yer alan “Teknoloji Geliştirme
Bölgelerinde” ibaresi “teknoloji geliştirme bölgelerinde veya ihtisas
teknoloji geliştirme bölgelerinde” olarak,
4- Beşinci paragrafında yer alan “Teknoloji
Geliştirme Bölgesinde” ibaresi “teknoloji geliştirme bölgesinde veya
ihtisas teknoloji geliştirme bölgesinde” olarak,
5- Altıncı paragrafında yer alan “teknoloji
geliştirme bölgesinde” ibaresi “teknoloji geliştirme bölgesinde veya
ihtisas teknoloji geliştirme bölgesinde” olarak,
6- Sekizinci paragrafında yer alan “Teknoloji
Geliştirme Bölgesinde” ibaresi “teknoloji geliştirme bölgesinde veya
ihtisas teknoloji geliştirme bölgesinde” olarak,
b) (II/G-3) bölümünün birinci paragrafında yer alan
“31/12/2015” ibaresi “31/12/2020” olarak,
c) (II/G-5) bölümünde yer alan “31/12/2015” ibareleri
“31/12/2017” olarak
değiştirilmiştir.
MADDE 10
– Aynı Tebliğin (III/C-2.1.)
bölümünün sonuna aşağıdaki paragraflar eklenmiştir.
“6728 sayılı Kanun ile 3065 sayılı Kanunun (30/d)
maddesine;
“(5520 sayılı Kanunun 13 üncü maddesine göre
transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan kazançlar ile
Gelir Vergisi Kanununun 41 inci maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı
bendine göre işletme aleyhine oluşan farklara ilişkin ithalde veya sorumlu
sıfatıyla ödenen katma değer vergisi hariç)”
parantez içi hükmü eklenmiştir.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü ve
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 41 inci maddelerinde mükelleflerin
ilişkili oldukları kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak
tespit ettikleri bedel ve fiyat üzerinden mal veya hizmet alım ya da
satımında bulunmaları halinde kazancın tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması
yoluyla örtülü olarak dağıtılmış sayılacağı hükme bağlanmıştır.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 11 inci
maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde, transfer fiyatlandırması
yoluyla örtülü olarak dağıtılan kazançların kurum kazancının tespitinde
indirim olarak kabul edilmeyeceği; 3065 sayılı Kanunun (30/d) maddesinde, kazancın tespitinde indirimi kabul
edilmeyen giderler dolayısıyla ödenen KDV’nin hesaplanan KDV’den
indirilemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Bu hükümler çerçevesinde, transfer fiyatlandırması
yoluyla örtülü olarak dağıtılan kazançların kurum kazancının tespitinde
indirim konusu yapılması kabul edilmediğinden, bu giderler dolayısıyla
ödenen KDV'nin de indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır.
Ancak, transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü
olarak dağıtılan kazançlara ilişkin yurtdışından temin edilen hizmetler
dolayısıyla sorumlu sıfatıyla ödenmiş KDV’ler ile ithalat işlemlerine
ilişkin ödenmiş olan KDV’lerin indirim hesaplarından çıkarılması mükerrer
vergilendirmeye ve dolayısıyla yersiz ödenen vergilerin iadesine sebebiyet
vermekte olup, mükerrer vergilendirmeyi engellemek amacıyla 3065 sayılı
Kanunun (30/d) maddesine parantez içi hüküm eklenmiştir. Söz konusu hüküm
gereğince, transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan
kazançlara ilişkin yurtdışından temin edilen hizmetler dolayısıyla sorumlu
sıfatıyla ödenmiş KDV’ler ile ithalat işlemlerine ilişkin ödenmiş olan
KDV’lerin indirim hesaplarından çıkarılmasına gerek bulunmamaktadır.
Örnek: (A) Limited Şirketi, İngiltere’de
mukim ilişkili şirket olan (B) şirketinden araç ithal edip yurt içinde
satmaktadır. Söz konusu araçlar 100.000 TL’ye ithal edilmiş olup, gümrükte
araç başına 18.000 TL KDV ödenmiş ve ödenen bu KDV indirim konusu
yapılmıştır. Daha sonra (A) Limited Şirketi nezdinde yapılan vergi
incelemesinde transfer fiyatlandırması eleştirisinde bulunulmuş ve
araçların birim fiyatının 80.000 TL olması gerektiği belirtilmiştir. Bu
durumda, 3065 sayılı Kanunun (30/d) maddesine göre transfer fiyatlandırması
yoluyla örtülü olarak dağıtıldığı tespit edilen 20.000 TL’ye isabet eden ve
gümrükte ödenen 3.600 TL tutarındaki KDV’nin indirimlerden çıkarılmasına
gerek bulunmamaktadır.”
MADDE 11
– Aynı Tebliğin (IV/A-1.5.)
bölümünün birinci paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“DİİB sahibi mükellef tarafından bu belge kapsamında
üretilen mallar, belge sahibi tarafından doğrudan ihraç edilebilir ya da
3065 sayılı Kanunun (11/1-c) veya geçici 17 nci maddeleri kapsamında ihraç
kaydıyla teslim edilebilir. Dolayısıyla DİİB sahibi mükellefin belge
kapsamında yurtiçi ve yurtdışından KDV ödemeksizin temin ettiği malları
kullanarak ürettiği malların, DİİB sahibi mükellef tarafından KDV
hesaplanarak (3065 sayılı Kanunun (11/1-c) ve geçici 17 nci maddeleri
kapsamındaki ihraç kaydıyla yapılan teslimler nedeniyle hesaplanan KDV hariç)
teslimi mümkün değildir. Buna rağmen, DİİB kapsamında üretilen malların KDV
hesaplanarak (3065 sayılı Kanunun (11/1-c) ve geçici 17 nci maddeleri
kapsamındaki ihraç kaydıyla yapılan teslimler nedeniyle hesaplanan KDV
hariç) teslim edilmesi halinde, ihracatçılara bu teslimler nedeniyle
yüklenilen KDV’nin iadesi yapılamaz.”
MADDE 12
– Aynı Tebliğin (IV/A-2.1.1.)
bölümünün birinci paragrafında yer alan “aşağıda belirtilen borçlarına”
ibaresinden sonra gelmek üzere “(4760 sayılı ÖTV Kanunundan doğan borçlar hariç)”
ibaresi eklenmiştir.
MADDE 13
– Aynı Tebliğin (IV/E-3.3.)
bölümünün son paragrafı yürürlükten kaldırılmış ve yürürlükten kaldırılan
paragraftan sonra gelmek üzere aşağıdaki paragraflar eklenmiştir.
“Hakkında bu şekilde tespit yapılarak sahte belge düzenleme
riski nedeniyle incelemeye sevk edilen mükelleflerin bilinen işyeri
adresinde, incelemeye sevk işleminin vergi dairesinin ıttılaına girmesini
takip eden günden itibaren beş işgünü içinde en az iki kişiden oluşan bir
grup tarafından yoklama yapılır.
Yoklamada, mükellefin bilinen işyeri adresinde faal
olup olmadığı; gerek cari dönemde gerekse tespitin ilgili olduğu dönem
itibarıyla ticari faaliyetinin bulunup bulunmadığı; üretim ve/veya ticaret
kapasitesi; depo, tesis, taşıt, makine, teçhizat ve demirbaş varlığı; emtia
mevcudu ve çalışan sayısına ilişkin bilgiler mutlaka tespit edilir ve bu
hususlara düzenlenen tutanakta yer verilir. Bu tutanakta, nezdinde yoklama
yapılan mükellefin açıklamaları hariç olmak üzere, görüş ve kanaate yer
verilmez. Bulunması halinde, mükellefin işyeri çevresindeki esnaf, site
yöneticisi, komşu, muhtar vb. kişilerin mükellefin ticari faaliyeti ve
itibarına yönelik ifadeleri, ilgiliye imzalatılarak ayrı bir tutanakla
kayıt altına alınır.
Tutanağın düzenlendiği tarihi takip eden günden
itibaren beş işgünü içinde mükellefin bağlı olduğu vergi dairesindeki müdür
ve bir müdür yardımcısının da katılacağı üç kişilik bir komisyon
tarafından; yoklama sonucunda düzenlenen tutanak, mükellefin tarh
zamanaşımı süresi içindeki dönemlere ilişkin beyannameleri ve Ba-Bs
bildirimleri, nezdinde daha önce yapılmış yoklamalara ilişkin tutanaklar,
tahakkuk, tahsilat ve vergi borcu bilgileri, alım-satım ilişkisi içinde
olduğu mükelleflere ilişkin bilgiler ve vergi dairesinde bulunan diğer
bilgi ve kayıtlar (vergi inceleme bilgileri, kira sözleşmesi, Yönetim Bilgi
Sisteminde elektronik ortamda bulunan kayıtlar, vb) dikkate alınarak mükellefin,
tespitin ilgili olduğu dönem itibariyle bildirdiği ticari faaliyetinin
bulunup bulunmadığı, bulunması halinde işletme kapasitesi ile beyanlarının
(satış hasılatının, stoklarının, maliyetlerinin, vb) uyumlu olup olmadığı
değerlendirilir. Komisyon, gerek görmesi durumunda, mükelleften ilave
bilgi, belge ve açıklama isteyebilir.
Yapılan değerlendirme neticesinde, komisyon
üyelerinin kanaatiyle olumsuzluğun teyit edilmesi halinde mükellef özel
esaslar kapsamına alınır.”
MADDE 14
– Aynı Tebliğin (IV/E-4.3.)
bölümünün son paragrafı yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 15
– Aynı Tebliğin (IV/E-5.)
bölümünün sonuna aşağıdaki örnek eklenmiştir.
“Örnek: Uluslararası taşımacılık
hizmeti dolayısıyla KDV iade talebinde bulunan bir mükellefin akaryakıt
alımı yaptığı bir mükellef hakkında olumsuzluk bulunması halinde, iade
talep eden mükellef işlemin gerçekliğini yukarıda belirtildiği şekilde
ödeme belgesi ibraz ederek ispat edebilir.
Ancak,
akaryakıt alımı yapıldığı iddia edilen mükellefin, iadeci mükellefin bağlı
olduğu ilden farklı bir ilde bulunması ve/veya yapılan taşımacılık
hizmetinin güzergâhı üzerinde bulunmaması gibi şüphe uyandıran bir
durumunun bulunması halinde, vergi dairesince yapılan değerlendirme
sonucunda ödeme belgesi işlemin gerçekliğinin tevsiki hususunda yeterli
bulunmayarak yalnızca ödeme belgesine göre işlem tesis edilmeyecek ve
mükelleften ilave açıklamalar istenebilecektir.”
MADDE 16
– Aynı Tebliğin (IV/E-9.1.)
bölümünün birinci paragrafından sonra gelmek üzere aşağıdaki paragraf
eklenmiştir.
“Yapılan yoklamada bilinen adreslerinde bulunamayan
mükelleflerin mükellefiyet kaydının, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 160
ıncı maddesi uyarınca terkin edilmesi halinde, ikinci yoklama yapılmaksızın
mükellefler özel esaslara alınır. Anılan madde kapsamında mükellefiyet
kaydının terkini işleminin birinci yoklama tarihinden de önce yapılmış
olması halinde, mükellefler terkin tarihi itibariyle özel esaslara alınır.”
MADDE 17
– Aynı Tebliğin (IV/E-12.)
bölümünden sonra gelmek üzere aşağıdaki bölüm eklenmiştir.
“13.
3/8/2016 Tarihli ve 6736 Sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına
İlişkin Kanun Kapsamında KDV Artırımında Bulunanların Özel Esaslar
Karşısındaki Durumu
Aralık/2015 ve öncesi vergilendirme dönemlerine
ilişkin olarak haklarında bu Tebliğ kapsamında;
- Sahte belge veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı
belge kullanma olumsuz raporu ile
- Sahte belge veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı
belge kullanma,
- Beyanname vermeme,
- Adresinde bulunamama,
- Defter ve belge ibraz etmeme
olumsuz tespitleri
bulunan ve bu nedenle özel esaslara tabi olan
mükelleflerden 2011, 2012, 2013, 2014 ve 2015 takvim yıllarında faaliyette
bulundukları dönemlerin tamamına ilişkin olarak 6736 sayılı Kanunun 5 inci
maddesi kapsamında KDV artırımında bulunanlar (Bu yıllardan herhangi
birinde faaliyete başlanması halinde faaliyete başlanan yıl ve sonraki
yıllar için; faaliyetin terk edilmesi halinde ise faaliyetin terk edildiği
yıl ve önceki yıllar için artırımda bulunulması gerekir.), artırım
tutarlarının tamamını ödedikleri tarihten itibaren özel esaslar kapsamından
çıkarılır. Ayrıca, taksit uygulamasından faydalanan mükelleflerin hesaplanan
tutarların tamamı ile bir taksite ait tutarın %10’u kadar banka teminat
mektubu (herhangi bir kısıtlayıcı şart taşımaması gerekmektedir), devlet
tahvili veya hazine bonosu cinsinden teminat göstermeleri halinde
taksitlerin tamamının ödenmesi beklenmeksizin genel esaslara dönüşleri
sağlanır. Bu şekilde teminat gösteren mükelleflerin mezkûr Kanunun verdiği
haktan daha fazla taksiti aksatmaları halinde, ödenmemiş taksitler muaccel
hale gelir ve kalan borcun tamamı teminatın paraya dönüştürülmesi yoluyla
tahsil edilir.
2011, 2012, 2013, 2014 ve 2015 takvim yıllarında
faaliyette bulundukları dönemlerin tamamına ilişkin olarak 6736 sayılı
Kanunun 5 inci maddesi doğrultusunda KDV artırımında bulunarak özel esaslar
kapsamından çıkarılan mükellefler, artırımda bulunulan yıllar için yukarıda
belirtilen olumsuzluklar kapsamında tekrar özel esaslara alınmazlar.
Özel esaslar kapsamında olmadığı halde KDV
artırımında bulunmuş olan mükellefler, artırımda bulundukları yıllarda alım
yaptıkları mükelleflerle ilgili olumsuzluklar için yapılacak tespitler
dolayısıyla özel esaslar kapsamına alınmazlar.
Yukarıda belirtilenler dışındaki sebepler
dolayısıyla haklarında özel esaslar uygulananların KDV artırımında
bulunmaları ise bunların genel esaslara dönüşlerini sağlamaz. Aynı şekilde
yukarıda belirtilenler dışındaki sebepler dolayısıyla haklarında özel
esaslar uygulanması gerekenlerin KDV artırımında bulunmaları bunların özel
esaslara tabi tutulmasını engellemez.
6736 sayılı Kanunun 5 inci maddesi kapsamında KDV
artırımında bulunmasına bağlı olarak özel esaslar kapsamından çıkarılan
veya özel esaslar kapsamına alınmayan mükelleflerin iade taleplerinde,
haklarında olumsuzluk bulunan mükelleflerden alımlarının bulunduğunun
tespiti halinde, Tebliğin (IV/E-11) bölümünde belirtilen hükümlerin
uygulanacağı tabiidir.”
MADDE 18
– Aynı Tebliğe ekte yer alan
(EK:23A) ve (EK:23B) eklenmiştir.
MADDE 19
– Bu Tebliğ yayımlandığı tarihte
yürürlüğe girer.
MADDE 20
– Bu Tebliğ hükümlerini Maliye
Bakanı yürütür.
Ekleri için tıklayınız
|