Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:
GELİR VERGİSİ
GENEL TEBLİĞİ
(SERİ NO: 293)
BİRİNCİ BÖLÜM
Yurt Dışına
Hizmet Veren İşletmelerde İndirim
Amaç ve
kapsam
MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, 15/7/2016 tarihli ve 6728
sayılı Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir
Vergisi Kanununun 22, 23 ve 25 inci maddelerinde yapılan değişiklikler ile
193 sayılı Kanunun mülga 33 üncü maddesinin yeniden düzenlenmesiyle
getirilen yurt dışına hizmet veren işletmelerin istihdam ettikleri hizmet
erbabının ücretlerine ilişkin indirim uygulamasına yönelik hususları
düzenlemektir.
Yasal
düzenleme
MADDE 2 –
(1) 6728 sayılı Kanunun 13 üncü
maddesiyle, 193 sayılı Kanunun mülga 33 üncü maddesi başlığı ile birlikte
aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir. Söz konusu düzenleme 1/1/2017
tarihinde yürürlüğe girecektir.
“Yurt dışına
hizmet veren işletmelerde indirim:
MADDE 33
– Bu Kanunun 89 uncu maddesinin
birinci fıkrasının (13) numaralı bendi ile 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı
Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ğ)
bendinde yer alan indirim kapsamındaki faaliyet alanlarında hizmet veren
işverenlerin, destek personeli hariç olmak üzere, münhasıran bu faaliyetler
için istihdam ettikleri ve fiilen bu işleri ifa eden hizmet erbabına
ödedikleri ücretler üzerinden asgari geçim indirimi uygulandıktan sonra
hesaplanan vergiden, işverenin bu faaliyetlerinden sağladığı hasılatın
%85’inin yurt dışından elde edilmiş olması ve fatura veya benzeri belgenin
yurtdışındaki müşteri adına düzenlenmesi şartıyla, her bir çalışan için
faaliyetin yapıldığı yılın Ocak ayına ait asgari ücretin safi tutarının bu
Kanunun 103 üncü maddesindeki gelir vergisi tarifesinin birinci gelir
diliminde yer alan oranla çarpılmasıyla bulunan indirim tutarı mahsup
edilir.
Bu indirim, yıl içinde vergilendirme dönemleri
itibarıyla tahsil edilen vergilerin, bu maddede yer alan şartların
gerçekleşmesi halinde, takvim yılına ilişkin yıllık gelir veya kurumlar
vergisi beyannamesinin verildiği tarihten sonraki vergilendirme dönemlerine
ilişkin muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden vergilerden mahsup
edilmek suretiyle uygulanır.
Bu maddede yer alan %85 oranını, hizmet alanları
itibarıyla veya kazanç tutarına bağlı olarak ayrı ayrı veya birlikte %50’ye
kadar indirmeye veya %100’e kadar artırmaya Bakanlar Kurulu, bu maddenin
uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı
yetkilidir.”
Yurt
dışına hizmet veren işletmelerin istihdam ettikleri hizmet erbabının
ücretlerine ilişkin indirim uygulaması
MADDE 3 – (1) 193 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin birinci
fıkrasının (13) numaralı bendi ile 5520 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin
birinci fıkrasının (ğ) bendinde yer alan indirim kapsamındaki faaliyet
alanlarında hizmet veren işverenlerin, destek personeli hariç olmak üzere,
münhasıran bu faaliyetler için istihdam ettikleri ve fiilen bu işleri ifa
eden hizmet erbabına ödedikleri ücretler üzerinden asgari geçim indirimi
uygulandıktan sonra hesaplanan vergiden, işverenin bu faaliyetlerinden
sağladığı hasılatın %85’inin yurt dışından elde edilmiş olması ve fatura
veya benzeri belgenin yurt dışındaki müşteri adına düzenlenmesi şartıyla,
her bir çalışan için faaliyetin yapıldığı yılın Ocak ayına ait asgari
ücretin safi tutarının 193 sayılı Kanunun 103 üncü maddesindeki gelir
vergisi tarifesinin birinci gelir diliminde yer alan oranla çarpılmasıyla
bulunan indirim tutarı mahsup edilebilecektir.
(2) Yurt dışına hizmet veren işletmelerin, istihdam
ettikleri personelin ücretlerine ait stopaj indiriminden yararlanabilmeleri
için aşağıda belirtilen faaliyetlerde bulunmaları gerekmektedir:
a) Münhasıran yurt dışında yararlanılan mimarlık,
mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı
merkezi, ürün testi, sertifikasyon, veri saklama, veri işleme, veri analizi
hizmetleri.
b) İlgili bakanlıkların görüşü alınmak suretiyle
Maliye Bakanlığınca belirlenen mesleki eğitim alanlarında yürütülen
hizmetler.
c) İlgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak
verilen eğitim ve sağlık hizmetleri.
(3) Mükellefler, işletmelerinde ikinci fıkrada
belirtilen hizmetlerden sadece birisini verebilecekleri gibi şartları
taşımak kaydıyla birden fazlasını da verebileceklerdir.
(4) Söz konusu hizmetlerin Türkiye’de yerleşmiş
olmayan kişilerle, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara
verilmesi gerekmektedir.
(5) Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin 193
sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasının (13) numaralı bendi
ile 5520 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendinde
yer alan kazanç indiriminden yararlanmalarına ilişkin esaslar 31/12/2012
tarihli ve 28514 dördüncü mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kurumlar
Vergisi Genel Tebliği (Seri No:7)’nde yer almaktadır.
İndirimden
faydalanma şartları
MADDE 4 – (1) İndirimin hesabında, 193 sayılı Kanunun 33
üncü maddesinde belirtilen faaliyet alanlarında istihdam edilen hizmet erbabının
ücretleri üzerinden hesaplanan gelir stopaj vergisi esas alınacaktır. Bu
tutardan, her bir çalışan için faaliyetin yapıldığı yılın Ocak ayına ait
asgari ücretin safi tutarının, 193 sayılı Kanunun 103 üncü maddesindeki
gelir vergisi tarifesinin birinci gelir diliminde yer alan oranla
çarpılmasıyla bulunan indirim tutarı mahsuba konu edilecektir.
(2) İndirimden aşağıdaki şartlar dahilinde
faydalanılacaktır:
a) 3 üncü maddede sayılan alanlarda faaliyette
bulunan işverenlerin bu faaliyetlerinden sağladığı hasılatın %85’inin yurt
dışından elde edilmiş olması gerekmektedir.
1) Toplam hasılatın %85'inin yurt dışından elde
edilmiş olduğu, her hesap dönemi sonundaki gelir tablosunda yer alan yurt
içi ve yurt dışı net satışlara ilişkin tutarlar esas alınarak tespit
edilecektir. Yurt dışından elde edilen hasılatı, toplam hasılatın içindeki
oranı %85’ in altında kalan işletmelerin indirimden yararlanmaları söz
konusu olmayacaktır.
2) İndirim kapsamında kabul edilen faaliyetler ile
bu kapsama girmeyen faaliyetlerin birlikte yapılması halinde, indirim
uygulanacak hasılatın tespiti açısından, kayıtların ayrı ayrı izlenmesi,
diğer faaliyetlerle ilişkilendirilmemesi ve kayıtların da bu ayrımı
sağlayacak şekilde tutulması gerekir.
b) İndirimin hesabında, münhasıran indirim
kapsamında bulunan faaliyetlerde istihdam edilen ve fiilen bu işleri ifa
eden hizmet erbabına ilişkin ücretler esas alınacak olup fiilen söz konusu
işlerde istihdam edilmeyenler ile destek personeline ait ücretler
dolayısıyla indirimden yararlanılması mümkün bulunmamaktadır.
c) Fatura veya benzeri belgelerin yurt dışındaki
müşteri (yurt dışı mukimi kişi veya kurum) adına düzenlenmesi gerekir.
Sağlık alanında faaliyette bulunan şirketlerin ülkemiz ile ikili sosyal
güvenlik anlaşması bulunan ülkelerde yerleşik olanlara verdikleri hizmetin
bedelinin ülkemiz Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ilgili ülke
kurumlarından tahsil edilmesi nedeniyle, hizmet bedeli karşılığı faturanın
Sosyal Güvenlik Kurumuna düzenlenmesi durumunda da indirimden
faydalanılabilecektir.
ç) Verilen hizmetten yurt dışında yararlanılmış
olması gerekir. Diğer bir anlatımla, yurt dışı mukimi kişi ve/veya kurum
için verilen hizmetin, bu kişilerin ve/veya kurumların Türkiye’deki
faaliyetleri ile ilgisinin olmaması gerekmektedir. İlgili Bakanlığın izin
ve denetimine tabi olarak Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilere verilen
eğitim ve sağlık hizmetleri fiziki olarak Türkiye’de verilmekle birlikte
yararlanıcısının Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişiler olması gerekmektedir.
İndirim
tutarı
MADDE 5 – (1) Mükelleflerin, indirim kapsamında bulunan
faaliyetlerinden kaynaklanan ücret ödemelerini ait olduğu dönemin muhtasar
beyannamesine dahil etmeleri ve bunlara ilişkin olarak hesaplanan gelir
stopaj vergilerini faaliyetin yapıldığı yıl içinde ödemeleri gerekmektedir.
(2) İndirim tutarı, faaliyetin yapıldığı yılın Ocak
ayına ait asgari ücretin safi tutarının, 193 sayılı Kanunun 103 üncü
maddesindeki gelir vergisi tarifesinin birinci gelir diliminde yer alan
oranla çarpılmasıyla bulunan tutardır.
(3) Hizmet erbabının ücretlerine öncelikle 193
sayılı Kanunun 32 nci maddesi ve 4/12/2007 tarihli ve 26720 sayılı Resmî
Gazete’de yayımlanan Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 265)’nde
belirtilen esaslara göre belirlenen asgari geçim indirimi uygulanacaktır.
(4) İndirim tutarı, asgari geçim indirimi
uygulandıktan sonra kalan vergi tutarından, mahsup edilecektir.
(5) İndirim tutarı her bir hizmet erbabı için ayrı
ayrı ve her bir yıl için şartların gerçekleşip gerçekleşmediğine bağlı
olarak hesaplanacaktır.
(6) Bu indirimden, bu maddede yer alan şartların
gerçekleşmesi halinde, faaliyetin yapıldığı takvim yılına ilişkin yıllık
gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği tarihten sonraki
vergilendirme dönemlerine ilişkin muhtasar beyannameler üzerinden tahakkuk
eden vergilerden mahsup edilmek suretiyle yararlanılacaktır. Örneğin, 2017
yılına ilişkin olarak faaliyet gösteren ve indirim uygulamasına ilişkin
şartları haiz olan bir gelir vergisi mükellefi, 2018 yılı Nisan
vergilendirme döneminden 2019 yılı Mart vergilendirme dönemine (bu dönemler
dahil) indirim uygulamasından yararlanabilecektir. 2018 yılında da mezkur
şartların gerçekleşmesi durumunda müteakip vergilendirme dönemlerinde
indirimden yararlanılabileceği tabiidir.
(7) İndirim uygulaması üç ayda bir muhtasar
beyanname veren mükellefler için Nisan, Mayıs, Haziran vergilendirme
dönemine ilişkin olarak Temmuz ayında verilecek muhtasar beyannameler
üzerinden tahakkuk eden toplam vergiler üzerinden yapılabilecektir.
(8) İndirim uygulamasına konu hak kazanılmış
tutarların herhangi bir sebeple muhtasar beyanname üzerinden mahsup
edilememesi durumunda mahsup edilemeyen tutarların, takip eden
vergilendirme dönemlerinde de muhtasar beyannameler üzerinden tahakkuk eden
vergilerden mahsubu mümkündür.
Bildirim
ve beyan
MADDE 6 –
(1) Yurt dışına hizmet veren
işletmelerden indirim şartlarını taşıyanlarca, indirim tutarının hesaplaması
amacıyla istihdam ettikleri hizmet erbabının (destek personeli hariç)
bilgileri ile hizmet erbabının ücretleri, tevkif edilen vergi ve indirim
tutarına ilişkin bilgilerin yer aldığı, Ek-1’deki “Yurt Dışına Hizmet Veren
İşletmelerde İndirim Uygulamasına İlişkin Bildirim” doldurulacaktır.
(2) Birinci fıkradaki bildirimin, gelir vergisi
mükellefleri için faaliyetin yapıldığı yılı takip eden yılın Mart ayında
verilecek muhtasar beyanname (Üç ayda bir muhtasar beyanname veren
mükellefler için Nisan ayında), kurumlar vergisi mükellefleri için
faaliyetin yapıldığı hesap dönemini takip eden yılın dördüncü ayında
verilecek muhtasar beyanname ekinde, e-beyanname şeklinde verenler
tarafından elektronik ortamda, diğer mükelleflerce kağıt ortamında yetkili
vergi dairesine verilmesi gerekmektedir. Özel hesap dönemi uygulayan
mükellefler için bildirimin verilme süresi, özel hesap dönemi dikkate alınarak
belirlenecektir.
(3) 193 sayılı Kanunun 33 üncü maddesi kapsamında
yurt dışına hizmet veren işletmelerde indirilecek tutarlar, aylar
itibarıyla söz konusu bildirimin “Mahsup Edilecek Tutara İlişkin Bilgiler”
bölümünde gösterilecektir. Bu bölümün son sütununda yer alan genel toplam
tutarı, muhtasar beyannamenin “Matrah ve Vergi Bildirimi” Tablosunun
“Mahsup Edilen Vergiler” bölümünün 25 numaralı “GVK’nın 33 üncü maddesi
kapsamında mahsup edilecek kesinti tutarı” satırına aktarılacaktır.
(4) Vergi dairelerince, indirim talebinde bulunan
mükelleflerin yıl içinde her vergilendirme dönemi itibarıyla ücretler
üzerinden tevkif ettikleri vergilerin beyan edilip edilmediği ile ödenip
ödenmediği hususları kontrol edilecektir.
ÖRNEK 1: 2017 yılında, yurt dışına mimarlık hizmeti veren
(A) firması, toplam hasılatının %85'ini yurt dışından elde etmiş ve
indirime ilişkin diğer şartları da sağlamıştır. (A) Firmasının 2017 yılında
aylık 5.000 TL ücret ödediği bekâr hizmet erbabına ilişkin vergilendirme ve
indirim uygulaması aşağıdaki şekilde olacaktır.
2017 yılı Ocak ayına ilişkin işlemler
Hizmet erbabının aylık brüt
ücreti
|
5.000,00 TL
|
Hizmet erbabının Ocak ayı
vergi matrahı [5.000-(5.000x%15 SGK
işçi payı =750)]
|
4.250,00 TL
|
Hesaplanan vergi (artan oranlı)
(4.250,00x%15)
|
637,50 TL
|
Asgari geçim indirimi (*)
|
123,53 TL
|
Ocak vergilendirme dönemine ilişkin vergi dairesine
ödenen vergi tutarı
|
513,97 TL
|
Mükellefin
faydalanacağı indirim tutarının hesabı
2017 yılı Ocak ayı
asgari ücretin vergi matrahı(**)
|
1.399,95
TL
|
2017 yılı Ocak ayı
asgari ücretin vergisi (1.399,95x%15=)(**)
|
209,99
TL
|
(A) Firmasının 2018
yılının Nisan vergilendirme döneminde yararlanacağı indirim tutarı
|
209,99
TL
|
(*) Bekâr hizmet erbabı için, 2016 yılına ilişkin
rakam dikkate alınmıştır.
(**) Hesaplamalarda 2017 yılına ait asgari ücret belli
olmadığından 2016 yılında uygulanan 1.647 TL brüt asgari ücret ile 1.399,95
TL asgari ücretin vergi matrahı esas alınmıştır.
(A) Firması, 2018 yılının Mart ayı içinde verdiği
muhtasar beyanname ekinde, Ek-1’deki bildirimi vergi dairesine vermiştir. Vergi
dairesince de gerekli kontroller yapılarak indirime ilişkin şartların
mevcut olduğu anlaşılmıştır.
(A) Firmasının, 5.000 TL ücret alan hizmet erbabı
için indirimden yararlanacağı tutar en fazla 209,99 TL olacaktır.
(A) Firması, indirim tutarı olan 209,99 TL’yi 2017
takvim yılına ilişkin yıllık gelir vergisi beyannamesinin verildiği aydan
sonraki vergilendirme dönemi olan Nisan 2018 dönemine ilişkin olarak Mayıs
ayında verilen muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden vergilerden
mahsup edecektir.
ÖRNEK 2: Bay (D), 2017 yılında yurt dışına yazılım hizmeti
veren (B) A.Ş.’de asgari ücretle çalışmaktadır. Bay (D), evli ve 2 çocuklu
olup eşi çalışmamaktadır.
(B) A.Ş. toplam hasılatının %85'ini yurt dışından
elde etmiş indirime ilişkin diğer şartları da sağlamıştır. (B) A.Ş.’nin
2017 yılı Şubat ayında asgari ücret ödediği hizmet erbabına ilişkin
vergilendirme ve indirim uygulaması aşağıdaki şekilde olacaktır.
2017 yılı Şubat ayına ilişkin işlemler
Hizmet erbabının aylık brüt
ücreti
|
1.647,00 TL
|
Hizmet erbabının vergi
matrahı [1.647-(1.647x%15=247,05)]
|
1.399,95 TL
|
Hesaplanan vergi (artan oranlı)
|
209,99
TL
|
Asgari geçim indirimi (*)
|
185,29
TL
|
Şubat vergilendirme dönemine ait vergi dairesine
ödenen vergi tutarı
|
24,07 TL
|
Mükellefin faydalanacağı
indirim tutarının hesabı
2017
yılı Ocak ayı asgari ücretin vergi matrahı (**)
|
1.399,95
TL
|
2017
yılı Ocak ayı asgari ücretin vergisi (1.399,95x%15=)(**)
|
209,99
TL
|
(B)
A.Ş.’nin 2018 yılının Mayıs vergilendirme dönemine ilişkin yararlanacağı
indirim tutarı
|
24,07
TL
|
(*) Evli eşi çalışmayan 2 çocuklu hizmet erbabı için,
2016 yılına ilişkin rakam dikkate alınmıştır.
(**) Hesaplamalarda 2017 yılına ait asgari ücret
belli olmadığından 2016 yılında uygulanan 1.647 TL brüt asgari ücret ile
1.399,95 TL asgari ücretin vergi matrahı esas alınmıştır.
Anılan şirket, 2018 yılının Nisan ayında verdiği
muhtasar beyanname ekinde, Ek-1’deki bildirimi vergi dairesine vermiştir.
Vergi dairesince de gerekli kontroller yapılarak indirime ilişkin şartların
mevcut olduğu anlaşılmıştır.
(B) A.Ş.’nin, asgari ücretli olan hizmet erbabı
için indirimden yararlanacağı tutar en fazla 24,07 TL olacaktır.
(B) A.Ş. indirim tutarı olan 24,07 TL’yi, 2017
takvim yılına ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği aydan
sonraki vergilendirme dönemi olan Mayıs 2018 vergilendirme dönemine ilişkin
olarak Haziran ayında verdiği muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden
vergiden mahsup edecektir.
İKİNCİ BÖLÜM
Tek Primli
Yıllık Gelir Sigortalarından Elde Edilen Gelirlerin Vergilendirilmesi
Yasal
düzenleme
MADDE 7 – (1) 6728 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle 193
sayılı Kanunun 22 nci maddesinin (1) numaralı fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki (2) numaralı fıkra eklenmiştir.
“Menkul Sermaye İratlarında:
MADDE 22 – 1. Sigorta süresi en az on yıl veya ömür
boyu olan tek primli yıllık gelir sigortalarından yapılan ödemelerin tamamı
gelir vergisinden müstesnadır. Şu kadar ki; bu istisnadan yararlananların
(Bu maddenin (2) numaralı fıkrası kapsamında sigorta yaptıranlar dahil)
vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenler hariç olmak üzere, on
yıl tamamlanmadan tek primli yıllık gelir sigortalarından ayrılmaları
halinde, ayrılma tarihinde yapılan ödemelerin içerdiği irat tutarı
üzerinden, 94 üncü maddenin birinci fıkrasının (15) numaralı bendinin (a)
alt bendine göre tevkifat yapılır. İrat tutarlarının tespitinde 75 inci
maddede yer alan hükümlere uyulur.
2. 75 inci maddenin ikinci fıkrasının (15) numaralı
bendinin (b) alt bendi ile aynı fıkranın (16) numaralı bendinin (c) alt
bendi kapsamında yapılan ödemeleri, sigorta süresi onyıl ve üzeri veya ömür
boyu olan tek primli yıllık gelir sigortalarına yatıranların, bu sigorta
için yatırdıkları kısma tekabül eden ödemelerin içerdiği irat tutarları
(4632 sayılı Kanun kapsamında bireysel emeklilik hesabına yapılan Devlet
katkılarının ödemeye konu olan kısımlarına isabet eden irat tutarı dahil)
gelir vergisinden müstesnadır. İstisna edilen tutarlar üzerinden 94 üncü
maddenin birinci fıkrasının (15) ve (16) numaralı bentlerine göre tevkifat
yapılmaz. Şu kadar ki; bu istisnadan yararlananların vefat, maluliyet veya
tasfiye gibi zorunlu nedenler hariç olmak üzere, ödeme alarak on yıl
tamamlanmadan tek primli yıllık gelir sigortalarından ayrılmaları halinde,
bu fıkraya göre istisna edilen tutarlar üzerinden, ödemenin kaynağına göre
94 üncü maddenin birinci fıkrasının (15) numaralı bendinin (a) alt bendi
veya aynı fıkranın (16) numaralı bendinin (b) alt bendi için belirlenen
oranlar dikkate alınarak tevkifat yapılır. İrat tutarlarının tespitinde 75
inci maddede yer alan hükümlere uyulur.
…”
Tek primli
yıllık gelir sigortalarından yapılan ödemelere ilişkin istisna uygulaması
MADDE 8 – (1) Sigorta süresi en az on yıl veya ömür boyu
olan tek primli yıllık gelir sigortalarından yapılan ödemelerin tamamı
gelir vergisinden müstesnadır. Sigorta süresi on yıldan daha az olan tek
primli yıllık gelir sigortalarından yapılan ödemeler ise gelir vergisi
istisnası kapsamı dışında bulunmaktadır.
(2) Sigorta süresi en az on yıl veya ömür boyu olan
tek primli yıllık gelir sigortalarından on yıl tamamlanmadan ayrılma halinde
yapılan ödemelere gelir vergisi istisnası uygulanmayacak olup, söz konusu
ödemeler üzerinden 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(15) numaralı bendinin (a) alt bendine göre 12/1/2009 tarihli ve 2009/14592
sayılı Bakanlar Kurulu Kararı gereği %15 oranında gelir vergisi tevkifatı
yapılacaktır.
(3) Tevkifat, ayrılma tarihinde yapılan ödemelerin
içerdiği irat tutarı üzerinden yapılacak olup söz konusu irat tutarı; 193
sayılı Kanunun 75 inci maddesinde belirtildiği üzere varsa fesih ve iştira
kesintisi indirilmeden önceki birikim tutarından, yatırıma yönlendirilen
tutar indirilerek hesaplanacaktır.
(4) Sigorta süresi en az on yıl veya ömür boyu olan
tek primli yıllık gelir sigortalarından vefat, maluliyet veya tasfiye gibi
zorunlu nedenlerle on yıl tamamlanmadan ayrılma halinde ise söz konusu irat
tutarları üzerinden tevkifat yapılmayacaktır.
ÖRNEK 3: Bayan (A) 31/10/2016 tarihinde akdetmiş olduğu 15
yıl süreli tek primli yıllık gelir sigortasını üç yıl sonra sonlandırarak
sistemden ayrılmış olup kendisine ödenen 70.000 TL’nin içerdiği 20.000
TL’lik irat tutarı üzerinden 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (15) numaralı bendinin (a) alt bendine göre % 15 oranında gelir
vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir.
Tek primli
yıllık gelir sigortalarına yapılan aktarımlarda istisna uygulaması
MADDE 9 – (1) Tüzel kişiliği haiz emekli sandıkları, yardım
sandıkları ile sigorta ve emeklilik şirketlerinden; on yıl süreyle prim
veya aidat ödeyerek ayrılanlar ve vefat, maluliyet veya tasfiye gibi
zorunlu nedenlerle ayrılanlar ile bireysel emeklilik sisteminden; emeklilik
hakkı kazananlar ve bu sistemden vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu
nedenlerle ayrılanlar kendilerine yapılan ödemeleri sigorta süresi on yıl
ve üzeri veya ömür boyu olan tek primli yıllık gelir sigortalarına
yatırdıkları takdirde, bu sigortalar için yatırılan kısma tekabül eden
ödemelerin içerdiği irat tutarları (4632 sayılı Kanun kapsamında bireysel
emeklilik hesabına yapılan Devlet katkılarının ödemeye konu olan kısımlarına
isabet eden irat tutarı dahil) gelir vergisinden müstesnadır.
(2) Aktarım nedeniyle gelir vergisinden istisna
edilen irat tutarı; 193 sayılı Kanunun 75 inci maddesinde belirtildiği
üzere, sigorta poliçelerinden yapılan aktarımlarda varsa fesih ve iştira
kesintisi indirilmeden önceki birikim tutarından, yatırıma yönlendirilen
tutar indirilerek hesaplanacaktır. Bireysel emeklilik sisteminden yapılan
aktarımlarda ise istisna edilen irat tutarı, hak kazanılan Devlet katkısı
ve getirileri dahil ödemeye konu toplam birikim tutarından, (varsa
ertelenmiş giriş aidatı indirilmeksizin) ödenen katkı payları ve Devlet
katkısının hak edilen kısmı indirilerek hesaplanan tutar olacaktır.
(3) Tüzel kişiliği haiz emekli sandıkları, yardım
sandıkları ile sigorta ve emeklilik şirketleri tarafından; on yıl süreyle
prim veya aidat ödeyerek ayrılanlar ile vefat, maluliyet veya tasfiye gibi
zorunlu nedenlerle ayrılanlara ödenmesi gereken ancak tek primli yıllık
gelir sigortasına aktarım nedeniyle gelir vergisinden istisna edilen irat
tutarları üzerinden 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (15) numaralı bendine göre tevkifat yapılmayacaktır.
(4) Bireysel emeklilik sisteminden; emeklilik hakkı
kazananlar ile bu sistemden vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu
nedenlerle ayrılanlara yapılması gereken ancak tek primli yıllık gelir
sigortasına aktarım nedeniyle gelir vergisinden istisna edilen irat
tutarları (4632 sayılı Kanun kapsamında bireysel emeklilik hesabına yapılan
Devlet katkılarının ödemeye konu olan kısımlarına isabet eden irat tutarı
dahil.) üzerinden de 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (16) numaralı bendine göre tevkifat yapılmayacaktır.
(5) Tevkifat yapılmaması için aktarım yapılan tek
primli yıllık gelir sigortasının sigorta süresi on yıl ve üzeri veya ömür
boyu olmalıdır. Dolayısıyla, sigorta süresi on yıldan daha az olan tek
primli yıllık gelir sigortalarına yapılan aktarımlar nedeniyle söz konusu
gelir vergisi istisnasından yararlanılması mümkün bulunmamaktadır.
(6) Katılımcıların aktarım sonrasında tek primli
yıllık gelir sigortalarından on yıl tamamlanmadan ödeme alarak ayrılmaları
halinde ise, 193 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin (2) numaralı fıkrasına
göre istisna edilen tutarlar üzerinden, sigorta poliçelerinden yapılan
aktarımlarda 94 üncü maddenin birinci fıkrasının (15) numaralı bendinin (a)
alt bendine göre 2009/14592 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı gereği %15
oranında, bireysel emeklilik sisteminden yapılan aktarımlarda ise 94 üncü
maddenin birinci fıkrasının (16) numaralı bendinin (b) alt bendine göre
13/8/2012 tarihli ve 2012/3571 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı gereği % 10
oranında tevkifat yapılır.
(7) Sigorta süresi en az on yıl veya ömür boyu olan
tek primli yıllık gelir sigortalarından vefat, maluliyet veya tasfiye gibi
zorunlu nedenlerle on yıl tamamlanmadan ayrılma halinde ise söz konusu irat
tutarları üzerinden tevkifat yapılması söz konusu olmayacaktır.
ÖRNEK 4: Bay (B), 31/1/2006 tarihinde akdetmiş olduğu
bireysel emeklilik sözleşmesi ile ilgili olarak sistemde 1/9/2016 tarihi
itibarıyla oluşan 56.000 TL’lik birikim tutarını, toplu ödeme şeklinde
alarak bireysel emeklilik sisteminden ayrılmak yerine, sigorta süresi ömür
boyu olan tek primli yıllık gelir sigortasına aktarmıştır.
Bay (B)’nin bireysel emeklilik sisteminden aldığı
56.000 TL ödeme içindeki irat tutarı 15.000 TL olup, bu tutar üzerinden
ilgili bireysel emeklilik şirketince 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesine
göre %5 oranında uygulanması gereken tevkifat, söz konusu istisna uygulaması
nedeniyle yapılmayacaktır.
Bay (B)’nin akdetmiş olduğu tek primli yıllık gelir
sigortasını on yıl tamamlanmadan sonlandırması halinde aktarım nedeniyle
istisna tutulan 15.000 TL üzerinden 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (16) numaralı bendinin (b) alt bendi kapsamında %10
oranında tevkifat yapılacaktır. Bay (B)’nin sistemden vefat, maluliyet veya
tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılması halinde ise 15.000 TL üzerinden
herhangi bir tevkifat yapılması söz konusu olmayacaktır.
Geçiş
dönemi uygulaması
MADDE 10
– (1) 193 sayılı Kanunun 22 nci
maddesinde 6728 sayılı Kanunla yapılan değişikliklerin yürürlük tarihinden
önce akdedilmiş tek primli yıllık gelir sigortası sözleşmelerine ilişkin
olarak yapılan ödemeler bakımından, 193 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin
(1) numaralı fıkrasında 6728 sayılı Kanunla değişiklik yapılmadan önceki
hükümler uygulanacaktır.
(2) Dolayısıyla, 9/8/2016 tarihinden önce
akdedilmiş tüm tek primli yıllık gelir sigortası sözleşmelerine ilişkin
olarak yapılan ödemelerin tamamı gelir vergisinden müstesnadır. Söz konusu
istisna uygulamasında sigorta süresinin ve poliçenin sonlandırılma
tarihinin önemi bulunmamaktadır.
ÖRNEK 5: Bay (C), 1/3/2013 tarihinde akdetmiş olduğu on yıl
süreli tek primli yıllık gelir sigortasını üç yıl sonra sonlandırarak
sistemden ayrılmıştır. Kendisine ödenen 120.000 TL’nin içerdiği 20.000
TL’lik irat tutarının tamamı gelir vergisinden istisna olup bu tutar
üzerinden 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddenin birinci fıkrasının (15)
numaralı bendi kapsamında herhangi bir tevkifat yapılmayacaktır.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Ücret
İstisnalarına İlişkin Düzenlemeler
Ücret
istisnalarına ilişkin düzenlemeler
MADDE 11
– (1) 193 sayılı Kanunun 23 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (11) numaralı bendinde 6728 sayılı Kanun ile yapılan
değişikliğe göre, 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar
Kanununun geçici 20 nci maddesinde belirtilen sandıklara tabi olarak
çalışanlara ödenen ücretlerin çalışılan süre esas alınarak; en yüksek
Devlet memuruna ödenen en yüksek emekli, maluliyet, dul ve yetim aylık
tutarı kadar olan kısmı vergiden istisna edilecektir. Bu tutardan fazla
ödenen kısım ücret olarak vergiye tabi tutulacaktır.
(2) 193 sayılı Kanunun 25 inci maddesinin birinci
fıkrasının (3) numaralı bendinde 6728 sayılı Kanun ile yapılan değişikliğe
göre, 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesinde belirtilen sandıklara
tabi olarak çalışanlara ödenen emekli ikramiyeleri ve tazminatların
toplamının çalışılan süre esas alınarak; en yüksek Devlet memuruna ödenen
en yüksek tazminat, yardım ve toptan ödeme tutarı kadar olan kısmı vergiden
istisna edilecektir. Bu tutardan fazla ödenen kısım ücret olarak vergiye
tabi tutulacaktır.
(3) 6728 sayılı Kanunun 12 nci maddesiyle 193
sayılı Kanunun 23 üncü maddesinin (14) numaralı bendi, (a) ve (b) alt
bentler olarak yeniden düzenlenmiştir. Anılan (a) alt bendi ile “Kanuni ve
iş merkezi Türkiye’de bulunmayan dar mükellefiyete tabi işverenlerin
yanında çalışan hizmet erbabına, işverenin Türkiye dışında elde ettiği
kazançları üzerinden döviz olarak ödediği ücretler.” şeklindeki mevcut
düzenleme aynı şekilde korunmuş olup söz konusu bent hükmünün uygulanmasına
ilişkin açıklamalara 9/2/1986 tarihli ve 19014 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanan Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 147)’nde yer verilmiştir.
(4) 193 sayılı Kanunun 23 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (14) numaralı bendinin (b) alt bendinde yapılan düzenlemeyle,
“Kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan dar mükellefiyete tabi
işverenlerin, Ekonomi Bakanlığından alınan izne istinaden kurulan bölgesel
yönetim merkezlerinde münhasıran merkezin faaliyet izni kapsamında istihdam
ettikleri hizmet erbabına Türkiye dışında elde ettiği kazançları üzerinden
döviz olarak ödediği ücretler;"in gelir vergisinden müstesna olduğu
hükme bağlanmıştır.
a) 20/8/2003 tarihli ve 25205 sayılı Resmî
Gazete’de yayımlanan Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu Uygulama
Yönetmeliğinin 8 inci maddesinde, bölgesel yönetim merkezi faaliyetleri;
yabancı şirketin, diğer ülkelerdeki birimlerine yönelik olarak; yatırım ve
yönetim stratejilerinin oluşturulması, planlama, tanıtım, satış, satış
sonrası hizmetler, marka yönetimi, finansal yönetim, teknik destek, AR-GE,
dış tedarik, yeni geliştirilen ürünlerin test edilmesi, laboratuvar
hizmetleri, araştırma ve analiz, çalışanların eğitimi gibi faaliyetlere
ilişkin koordinasyon ve yönetim hizmeti sağlanması olarak açıklanmıştır.
b) Bölgesel yönetim merkezlerine istisna hükmünün
uygulanabilmesi için aşağıdaki şartların mevcut olması gerekmektedir:
1) İşveren sıfatıyla ücret ödemesinde bulunan
kurumların, Türkiye'de kanuni ve iş merkezinin bulunmaması (Türkiye'de
kanuni ve iş merkezi bulunmayan kurumların ise tam mükellef oldukları
Devlette hangi statüyü taşıdıkları, tüzel kişiliklerinin bulunup
bulunmadığı herhangi bir iktisadi işletmelerinin varlığı ya da yokluğu önem
taşımayacaktır.).
2) Dar mükellef kurumda çalışan kişinin hizmet
erbabı (ücretli) ve yapılan ödemenin ücret olması.
3) Dar mükellef kurumun ücret ödemesi yaptığı
hizmet erbabının Ekonomi Bakanlığından alınan izne istinaden kurulan
bölgesel yönetim merkezlerinde faaliyet izni kapsamında istihdam edilmesi.
4) Dar mükellef kurumun Türkiye’deki personeline
yapılacak ödemenin bu kurumun yurt dışı kazançlarından karşılanması.
5) Ücretlerin döviz olarak ödenmesi.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Çeşitli ve Son
Hükümler
6728
sayılı kanunun geçici 1 inci maddesi ile yapılan düzenleme
MADDE 12
– (1) 6728 sayılı Kanunun geçici 1
inci maddesinde 28/6/2001 tarihli ve 4697 sayılı Bazı Vergi Kanunlarında
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun geçici 1 inci maddesinin uygulamasında,
193 sayılı Kanunun 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının (11) numaralı ve
25 inci maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bentlerinin parantez içi
hükmünde yer alan istisna tutarının hesaplanmasında, 30 yıldan aşağı
olmamak üzere prim yatırılan sürelerin dikkate alınacağı belirtilmiştir.
(2) 4697 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin
uygulamasında, 193 sayılı Kanunun 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(11) numaralı bendi ile 25 inci maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı
bendi kapsamında yapılacak ödemelere uygulanacak istisna tutarının
hesabında, en yüksek Devlet memuruna 30 yıl dikkate alınarak yapılan en
yüksek ödeme tutarı dikkate alınacaktır. Katılımcının 30 yıldan daha fazla
süre ile prim yatırmış olması halinde fiilen prim yatırılan süreye bağlı
olarak yapılan ödeme tutarı istisnanın hesaplanmasında esas alınacaktır.
Yürürlük
MADDE 13
– (1) Bu Tebliğin;
a) Birinci bölümünün 1 inci maddesi hariç diğer
hükümler 1/1/2017 tarihinde,
b) İkinci ve dördüncü bölümlerinde yer alan
hükümler 9/8/2016 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,
c) Üçüncü bölümünde yer alan hükümler 1/9/2016
tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,
ç) Diğer hükümleri yayımı tarihinde,
yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 14
– (1) Bu Tebliğ hükümlerini Maliye
Bakanı yürütür.
Ekleri için tıklayınız
|