Adalet Bakanlığından:
CİNSEL DOKUNULMAZLIĞA KARŞI SUÇLARDAN HÜKÜMLÜ
OLANLARA
UYGULANACAK TEDAVİ VE DİĞER YÜKÜMLÜLÜKLER
HAKKINDA YÖNETMELİK
Amaç
MADDE 1 –
(1) Bu Yönetmeliğin amacı, 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 102
nci maddesinin ikinci fıkrasında tanımlanan
cinsel saldırı, 103 üncü maddesinde tanımlanan çocukların cinsel istismarı
ve 104 üncü maddesinin ikinci ve üçüncü fıkrasında tanımlanan reşit
olmayanla cinsel ilişki suçlarından hapis cezasına mahkûm olanların,
cezalarının infazı sırasında ve koşullu salıverildikleri takdirde denetim
süresi içinde tâbi olacakları yükümlülüklerin, tıbbi tedavilerin ve
iyileştirme programlarının belirlenmesi ile bunların uygulanmasına ilişkin
usul ve esasları düzenlemektir.
Kapsam
MADDE 2 –
(1) Bu Yönetmelik, cinsel
dokunulmazlığa karşı işlenen suçlardan hapis cezasına mahkûm olmuş
kişilerin tedavi, iyileştirme ve diğer yükümlülüklerine ilişkin
faaliyetleri, bu faaliyetleri uygulayacak ceza infaz kurumları, denetimli
serbestlik müdürlükleri ve tedavi merkezleri ile bu merkezlerde görevli
personelin görev, yetki ve sorumluklarını kapsar.
(2) Bu Yönetmelik hükümleri suça sürüklenen
çocuklar hakkında uygulanmaz.
Hukukî
dayanak
MADDE 3 –
(1) Bu Yönetmelik, 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik
Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 108 inci maddesine dayanılarak
hazırlanmıştır.
Tanımlar
MADDE 4 –
(1) Bu Yönetmelikte geçen;
a) Bakanlık: Adalet Bakanlığını,
b) Cinsel suç: 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 102 nci maddesinin ikinci fıkrasında, 103 üncü maddesinin
birinci ve ikinci fıkralarında ve 104 üncü maddesinin ikinci ve üçüncü
fıkralarında yer alan suçları,
c) Değerlendirme raporu: Hükümlü hakkında, ceza
infaz kurumunda iken idare ve gözlem kurulunca, denetimli serbestlik
tedbiri altında iken iyi hal komisyonunca düzenlenen raporu,
ç) Elektronik izleme: Hükümlülerin elektronik
yöntem ve araçlar ile toplum içinde izlenmesini, gözetim ve denetim altında
tutulmasını sağlayan, mağdurun veya toplumun korunmasını destekleyen
uygulamaları,
d) Genel Müdürlük: Ceza ve Tevkifevleri
Genel Müdürlüğünü,
e) Hükümlü: 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 102/2,
103/1-2 ve 104/2-3 maddelerinde sayılan suçlardan dolayı hapis cezasına
mahkûm olan kişiyi,
f) Komisyon: İnfaz işlemleri değerlendirme
komisyonunu,
g) Kurul: Hükümlüye tıbbi tedavi uygulanıp
uygulanmayacağına karar verecek olan sağlık kurulunu,
ğ) Kurum: Ceza infaz kurumu ve denetimli serbestlik
müdürlüklerini,
h) Mağdur: Kendisine veya birinci dereceden aile
üyelerinden birine karşı işlenen suçun fiziksel, duygusal veya maddi
sonuçları sebebiyle desteğe ihtiyaç duyan kişiyi,
ı) Tedavi merkezi: Cinsel suçlardan hüküm alanlara
yönelik olmak üzere, ayakta veya yatarak, ilaçlı veya ilaçsız olarak
veyahut her iki usul ile de yapılan ve cinsel suçlara yönelik her türlü
tedavi usullerinin uygulandığı, Sağlık Bakanlığı eğitim ve araştırma
hastaneleri ile üniversiteleri,
i) Tıbbi tedavi: Cinsel suç işlemiş hükümlü
hakkında ilgili kurul tarafından uygun görülen psikiyatrik veya
farmakolojik tedaviyi,
j) Vaka sorumlusu: Hükümlülere yönelik iyileştirme
ve denetime ilişkin belirlenen programlar ile kararların infazına ilişkin
çalışmaların yürütülmesini koordine eden denetimli serbestlik memurunu,
k) Yükümlü: Haklarında yükümlülük kararı verilen,
denetim altına alınan veya tedbir kararı verilen ve denetimli serbestlik
müdürlüğünce toplum içinde denetimi, takibi yapılan ve iyileştirilmesine
çalışılan hükümlüyü,
ifade eder.
Temel
ilkeler
MADDE 5 –
(1) Bu Yönetmeliğin uygulanmasında
görev alanlar aşağıdaki ilkeleri dikkate alır. Buna göre görevliler;
a) İnsan haklarına saygı, dürüstlük çerçevesinde ve
kararlılıkla hareket eder; görevlerini yerine getirirken aşağılayıcı, onur
kırıcı veya küçük düşürücü davranışlarda bulunmaz.
b) Mağdur, hükümlü ya da bunların aileleri hakkında
öğrenmiş oldukları bilgilerin veya düzenledikleri raporların gizliliğini
korumak zorundadır. Bu bilgiler kanunun veya bu Yönetmeliğin zorunlu
kıldığı hâller dışında hiçbir kurum ve kişiye verilemez.
c) Görevleri ile ilgili inceledikleri belgelerden
elde ettikleri bilgilerle ilgili olarak yargılama sonrası oluşacak yeni
durumlara ilişkin gizlilik ilkesine uymak, kişilerin şeref ve haysiyetine
gölge düşürecek davranış ve ilişkilerden kaçınmak, yargılamaya ilişkin
davanın taraflarına eşit uzaklıkta olmak zorundadır.
(2) Bu temel ilkelere aykırı hareket edenler
hakkında ilgili mevzuat hükümleri doğrultusunda adli ve idari işlem
yapılır.
Genel
esaslar
MADDE 6 –
(1) Cinsel suçlardan hüküm alanlar
hakkında, cezanın infazı sırasında veya koşullu salıverildikleri takdirde
denetim süresi içerisinde, ikinci fıkrada belirtilen tedavi veya
yükümlülüklerden bir veya birkaçına karar verilmesi için Cumhuriyet başsavcılığı
tarafından derhal infaz hâkimliğine başvuruda bulunulur.
(2) Birinci fıkrada bahsedilen yükümlülükler
şunlardır:
a) Tıbbi tedaviye tabi tutulmak,
b) Tedavi amaçlı programlara katılmak,
c) Suçun mağdurunun oturduğu ve çalıştığı yerleşim
bölgesinde ikamet etmekten yasaklanmak,
ç) Mağdurun bulunduğu yerlere yaklaşmaktan
yasaklanmak,
d) Çocuklarla bir arada olmayı gerektiren bir
ortamda çalışmaktan yasaklanmak,
e) Çocuklar hakkında bakım ve gözetim yükümlülüğünü
gerektiren faaliyet icra etmekten yasaklanmak.
(3) Kapalı ceza infaz kurumundan açık ceza infaz
kurumuna, kapalı veya açık ceza infaz kurumlarından denetimli serbestliğe
ayrılacak ya da koşullu salıverilecek hükümlüler hakkında, ayrılma veya
salıverilme tarihine bir ay kala hükümlü hakkında yeniden bir karar alınmak
üzere infaz hâkimliğine başvuruda bulunulur. Bu başvuru ile birlikte, kurum
müdürlüğünce verilen daha önceki kararlar gereğince yapılan tüm işlemler ve
hükümlünün son durumuna ilişkin hazırlanan değerlendirme raporu da
gönderilir.
(4) Hükümlü hakkında verilen kararın uygulanmasının
mümkün olmadığı durumlarda kararın değiştirilmesi için her zaman infaz
hâkimliğine başvuruda bulunulabilir.
(5) Tedavi ve diğer yükümlülüklerin infazında,
bulunulan kurumun koşulları ihtiyacı karşılamakta yetersiz ise hükümlü
Bakanlıkça başka bir kuruma nakledilir.
(6) Kapalı veya açık ceza infaz kurumlarında iken
hakkında verilen tedavi veya yükümlülük kararlarının yerine getirilmesini
engelleyen hükümlüler, 15 inci madde hükümlerine göre uyarılır. İhlalin tekrarı
halinde 5275 sayılı Kanunun 89 uncu maddesi uyarınca verilecek iyi hal
kararının saptanmasında ve değerlendirme raporunun hazırlanmasında bu durum
göz önünde bulundurulur.
(7) Denetimli serbestlik tedbiri altında iken
hakkında verilen tedavi ve yükümlülük kararlarını yerine getirmeyen
hükümlüler, 15 inci madde hükümlerine göre uyarılır. Uyarılara ilişkin
tebligatta ihlal durumunun tekrarı hâlinde bunun yükümlülüğün ihlali
sayılacağı ve dosyanın gereği için infaz hâkimliğine gönderileceği
hükümlüye bildirilir.
(8) Koşullu salıverilen hükümlünün, denetim süresi
içerisinde tabi olduğu yükümlülüklere, infaz hâkiminin uyarısına rağmen
uymamakta ısrar etmesi hâlinde koşullu salıverilme kararı geri alınır ve
5275 sayılı Kanunun 107 nci maddesi hükümleri
uygulanır.
(9) Hükümlünün salıverildikten sonra uyması gereken
yükümlülükleri ile ilgili konularda bu Yönetmelikte hüküm bulunmadığı
takdirde 5/3/2013 tarihli ve 28578 sayılı Resmî
Gazete’de yayımlanan Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği hükümleri
esas alınır.
(10) Hükümlünün tabi tutulacağı denetim süresi hak
ederek salıverme tarihini geçemez.
Tıbbi
tedaviye tabi tutulmak
MADDE 7 –
(1) Tedavi, tanımda belirtilen
hükümlülere yönelik olmak üzere, ayakta veya yatarak, ilaçla veya ilaçsız
olarak veyahut her iki usul ile cinsel dürtünün azaltılmasına veya
denetimine yönelik tedaviler ile cinsel isteğin azalmasını veya yok
edilmesini sağlayan yöntemdir.
(2) Cinsel suçlardan hüküm
alanlar hakkında, 5275 sayılı Kanunun 108 inci maddesinin dokuzuncu
fıkrasının (a) bendinde sayılan tıbbi tedavi yükümlülüğüne karar verilmeden
önce hükümlü, bulunduğu kurum tarafından sağlık kurulu raporu alınmak üzere
bünyesinde ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı ile üroloji veya endokrinoji ve metabolizma hastalıkları uzmanı hekimler
bulunan Sağlık Bakanlığına bağlı hastanelere sevk edilir. Bu raporda kişi hakkında tıbbi tedaviye gerek olup
olmadığı, gerek var ise hangi yöntemin uygulanacağı hususlarının
belirtilmesi istenir. Sağlık Bakanlığına bağlı hastanelerce söz konusu
raporun verilemeyeceğinin anlaşılması halinde hükümlü bu hastane başhekiminin
vereceği karar ile üniversite hastanelerine sevk edilir.
(3) Gelen rapor göz önüne alınarak hükümlü hakkında
tıbbi tedavi uygulanıp uygulanmayacağı veya diğer yükümlülükleri hakkında
karar alınmak üzere dosya, raporlarıyla birlikte infaz hâkimliğine
gönderilir.
(4) Hakkında tıbbi tedavi yükümlülüğüne karar
verilen hükümlü, gerek duyulması halinde bulunduğu kurum tarafından
tedavinin uygulanması için ilgili sağlık kurumuna sevk edilir. Hükümlünün
bulunduğu ceza infaz kurumu bölgesinde tıbbi tedavi kararının uygulanmasını
sağlayacak sağlık kuruluşu yok ise hükümlü Bakanlık tarafından uygun başka
bir kuruma nakledilir.
(5) Tedavi için kullanılacak ilaçların bedelleri
Adalet ve Sağlık Bakanlıkları arasında düzenlenecek protokol kapsamında
ödenir.
(6) Kapalı ceza infaz kurumunda bulunan ve
hastanede yatarak tedavi edilmesine karar verilen hükümlülerin tedavileri
mahkûm koğuşu bulunan devlet veya üniversite hastanelerinde yerine
getirilir.
(7) Tedaviye yönelik işlemler, ceza infaz
kurumlarında bulunan hükümlüler için ceza infaz kurumu müdürlüğü, denetimli
serbestlik altında ve koşullu salıverilen hükümlüler için ise denetimli
serbestlik müdürlüğünce takip edilir.
(8) Tedavinin tamamlanıp tamamlanmadığı ile
uygulanan tedavi ve süreç hakkındaki bilgiler altışar aylık süreler ile
kurum müdürlükleri tarafından sağlık kurumundan istenir. Süresi içerisinde
başvurmadığı veya tedaviye uymadığı tespit edilen hükümlüler hakkında 15
inci madde uyarınca işlem yapılır.
Tedavi
amaçlı programlara katılmak
MADDE 8 – (1) Tedavi amaçlı programa katılma, hükümlülerin
yeniden cinsel suç işlemelerini önlemek amacıyla ihtiyaç duyulan tedavi ve
iyileştirme programları ile grup çalışmalarına veya bireysel çalışmalara
katılma yükümlülüğüdür.
(2) Cinsel suçlardan hüküm alanlar hakkında, 5275
sayılı Kanunun 108 inci maddesinin dokuzuncu fıkrasının (b) bendinde
sayılan tedavi amaçlı programlara katılma yükümlülüğüne karar verilmeden
önce 7 nci maddenin ikinci fıkrasındaki usule
göre tedavi amaçlı programlara katılmaları konusunda rapor alınır. Bu
yükümlülüğe karar verilmeden önce hükümlü veya yükümlünün onayı aranmaz.
(3) Bu programlar Adalet Bakanlığınca
hazırlanabileceği gibi ilgili kurum ve kuruluşlar veya üniversiteler ile
birlikte de hazırlanabilir, ayrıca yükümlünün bu kuruluşların programlarına
katılımları da sağlanabilir.
(4) Tedavi amaçlı programlara katılma kararı
verilen hükümlülere uygulanacak tedavi programları ceza infaz kurumunda psiko-sosyal servis, denetimli serbestlik
müdürlüklerinde ise eğitim iyileştirme bürosu görevlilerince uygulanır.
Gerekli görüldüğü takdirde ilgili kamu kurum ve kuruluşlarından da yardım
alınır.
(5) Bu Yönetmelik kapsamında olmayan cinsel
suçlardan hükümlü veya tutuklu olanlar için psiko-sosyal
servisi ve eğitim iyileştirme bürosu tarafından uygulanmakta olan benzer
programlara devam olunur.
Suçun
mağdurunun oturduğu ve çalıştığı yerleşim bölgesinde ikamet etmekten
yasaklanmak
MADDE 9 –
(1) Suçun mağdurunun oturduğu ve
çalıştığı yerleşim bölgesinde ikamet etmekten yasaklanma, hükümlünün mağdurun
korunması amacıyla mağdurun oturduğu ve çalıştığı yerleşim bölgesine
mazereti olmaksızın ve izin almaksızın ikamet etmekten yasaklanması
yükümlülüğüdür.
(2) Hakkında suçun mağdurunun oturduğu ve çalıştığı
yerleşim bölgesinde ikamet etmekten yasaklanma kararı verilen hükümlülerin
denetim ve takibi, Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliğinde
belirlenen esaslar çerçevesinde denetimli serbestlik müdürlüklerince yerine
getirilir.
(3) Yükümlülerin toplum içinde denetimi ve takibi
gerektiğinde kolluk kuvvetleri ve nüfus müdürlükleri ile işbirliği yapılır.
Özellikle tehlikeli ve riskli olduğu tespit edilen yükümlülerin bilgileri
gerekli önlemlerin alınabilmesi için kollukla paylaşılır.
(4) Yükümlülerin topluma veya mağdura zarar verme
durumu ile tekrar suç işleme riski açısından yoğun denetim altında
tutulması söz konusu ise yükümlünün denetim ve takibinde elektronik
cihazlar da kullanılabilir.
(5) Yaptırımın infazı, hazırlanan denetim planının
yükümlüye tebliği ile başlar, denetim süresinin tamamlanmasıyla sona erer.
Mağdurun
bulunduğu yerlere yaklaşmaktan yasaklanmak
MADDE 10
– (1) Mağdurun bulunduğu yerlere
yaklaşmaktan yasaklanmak, hükümlünün mağdurun korunması amacıyla mağdurun
olağan hayatını sürdürdüğü yerlere mazereti olmaksızın ve izin almaksızın
yaklaşmaması ve gitmemesi yükümlülüğüdür.
(2) Hakkında mağdurun bulunduğu yere yaklaşmaktan
yasaklanma kararı verilen yükümlülerin denetim ve takibi, Denetimli
Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliğinde belirlenen esaslar çerçevesinde
denetimli serbestlik müdürlüklerince yerine getirilir.
(3) Açık ceza infaz kurumunda bulunan hükümlüler
hakkında da bu yükümlülük kararı verildiği takdirde kişi ceza infaz
kurumundan izinli olarak çıkmış ise yukarıdaki takip işlemlerini ceza infaz
kurumu müdürlüğü yükümlünün iznini geçireceği yerdeki denetimli serbestlik
müdürlüğünden yardım almak suretiyle yerine getirir.
(4) Yükümlülerin toplum içinde denetimi ve takibi
kolluk kuvvetleri ile işbirliği yapmak suretiyle yerine getirilir.
Özellikle tehlikeli ve riskli olduğu tespit edilen yükümlülerin bilgileri
gerekli önlemlerin alınabilmesi için kollukla paylaşılır.
(5) Yükümlülerin topluma veya mağdura zarar verme
durumu ile tekrar suç işleme riski açısından yoğun denetim altında
tutulması söz konusu ise yükümlünün denetim ve takibinde elektronik
cihazlar kullanılabilir.
(6) Yaptırımın infazı, hazırlanan denetim planının
yükümlüye tebliği ile başlar, denetim süresinin tamamlanmasıyla sona erer.
Çocuklarla
bir arada olmayı gerektiren bir ortamda çalışmaktan yasaklanmak
MADDE 11
– (1) Çocuklarla bir arada olmayı
gerektiren bir ortamda çalışmaktan yasaklanmak, hükümlünün toplumun ve
çocukların korunması amacıyla kişinin kişisel ve sosyal durumu ile tekrar
suç işleme riski göz önüne alınarak çocuklar ile bir arada olmayı
gerektiren bir ortamda çalışmaktan yasaklanması yükümlülüğüdür.
(2) Bu yükümlülüğe ilişkin işlemler denetimli
serbestlik müdürlüklerince yerine getirilir. Gerektiğinde ilgili kamu kurum
ve kuruluşlarından yardım alınır.
(3) Hakkında bu tedbire karar verilen yükümlü,
denetimli serbestlik tedbiri altında kamu hizmetinde çalıştırılacak ise
tedbire aykırı işlerde çalıştırılamaz.
(4) Yükümlünün tedbir süresince çalıştığı yerlerin
durumunu belirten belgeyi işe başladığı ilk hafta içerisinde tedbirin
takibinden sorumlu denetimli serbestlik müdürlüğüne vermesi gerekir. Bu
durum ayrıca müdürlük tarafından da ilgili kurumlardan sorgulanır.
(5) Yaptırımın infazı, hazırlanan denetim planının
yükümlüye tebliği ile başlar, denetim sürenin tamamlanmasıyla sona erer.
Çocuklar
hakkında bakım ve gözetim yükümlülüğünü gerektiren faaliyet icra etmekten
yasaklanmak
MADDE 12
– (1) Çocuklar hakkında bakım ve
gözetim yükümlülüğünü gerektiren faaliyet icra etmekten yasaklanmak,
hükümlünün toplumun ve çocukların yararı ve korunması amacıyla kişinin
kişisel ve sosyal durumu ile tekrar suç işleme riski göz önüne alınarak çocuklar
hakkında bakım ve gözetim yükümlülüğünü gerektiren faaliyet icra etmekten
yasaklanması yükümlülüğüdür.
(2) Yükümlü hakkında bu tedbire karar verilmesi
durumunda, kişi denetim süresi içerisinde çocuklar üzerinde bakım ve
gözetim yükümlülüğü gerektiren faaliyetleri icra edemez.
(3) Yükümlünün kendi çocuğu üzerindeki bakım ve
gözetim yükümlülüğü konusunda Denetimli Serbestlik Hizmetleri
Yönetmeliğinin 100 üncü maddesi uyarınca işlem yapılır.
(4) Bu yükümlülüğe ilişkin işlemler denetimli
serbestlik müdürlüklerince yerine getirilir. Gerektiğinde ilgili kamu kurum
ve kuruluşlarından yardım alınır.
(5) Yükümlü hakkında bu tedbire karar verilmesi
durumunda kişi, kamu kurumu veya kamu yararına hizmet veren bir özel
kuruluşta görev yapacaksa hakkında verilen tedbir kararı göz önünde
bulundurulur.
(6) Yükümlünün tedbir süresince çalıştığı yerlerin
durumunu belirten belgeyi işe başladığı ilk hafta içerisinde tedbirin
takibinden sorumlu denetimli serbestlik müdürlüğüne vermesi gerekir.
(7) Yaptırımın infazı, hazırlanan denetim planının
yükümlüye tebliği ile başlar, denetim süresinin tamamlanmasıyla sona erer.
Hükümlü
veya yükümlülerin uyması gereken kurallar
MADDE 13
– (1) Hükümlüler, cezalarının
infazı sırasında ve koşullu salıverildikleri takdirde denetim süresi içinde;
a) Yapılan çağrılara, düzenlenen programlara ve
hazırlanan denetim planına,
b) Tedavi ve iyileştirme çalışmaları kapsamında
belirlenen yükümlülüklere,
c) Kararın infazı ve denetim için belirlenen
kurallara,
ç) İnfazın yerine getirilmesinde görev alan
personelin uyarı ve önerilerine,
uymak zorundadır.
(2) Yükümlülüğün elektronik cihazlar kullanılmak
suretiyle yerine getirilmesine karar verilmesi durumunda, yükümlü
elektronik kelepçe ve diğer cihazlar ile ilgili üniteyi usulüne uygun
olarak kullanır ve korur.
(3) Yükümlü, ceza infaz kurumu, denetimli
serbestlik müdürlüğü ve cezaların infazında görev alan diğer kurumların
personeline saygılı davranır, müdürlüğün ve diğer kurumların işleyişinin
bozulmaması ve güvenliğinin tehlikeye düşürülmemesi için gerekli özeni ve
dikkati gösterir.
(4) Yükümlü yerleşim yeri adresini değiştirir ise
yeni adresini denetimli serbestlik müdürlüğüne bildirmekle yükümlüdür. Yeni
adresin bildirilmemesi durumunda tebligat, 19/2/1959
tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanununun hükümlerine göre yapılır.
(5) Askere alınan yükümlü, denetimli serbestlik
müdürlüğüne durumunu bildirir ve ilgili belgeleri iletir. Yükümlü,
hükümlülük ya da askerlik durumunun sona ermesinden itibaren on gün
içerisinde denetimli serbestlik müdürlüğüne müracaat etmek zorundadır.
İzin ve
nakiller
MADDE 14
– (1) Ceza infaz kurumunda bulunan
ve hakkında tıbbi tedavi kararı verilen hükümlüler, tedavileri süresince
sadece tedavilerinin yapılabileceği kurumlara nakil edilebilir.
(2) 5275 sayılı Kanunun 93 ilâ 96 ncı maddeleri kapsamında izne gönderilen hükümlüler,
izinleri süresince tabi oldukları yükümlülüklere uymak zorundadır. Bu
yükümlülüklere uymayanlar hakkında disiplin soruşturması başlatılır.
(3) Yükümlü başka denetimli serbestlik müdürlüğüne
naklini gerektirecek şekilde yerleşim yeri adresini değiştirmek isterse bu
durumu ve yeni adresini önceden denetimli serbestlik müdürlüğüne
gerekçesiyle birlikte yazılı olarak bildirir.
(4) Adres değişikliği talebi komisyon tarafından
değerlendirilip dosyanın başka bir denetimli serbestlik müdürlüğüne gönderilmesine
karar verilene kadar yükümlülüklerin yerine getirilmesine devam edilir.
Yükümlünün daha önce müdürlüğe bildirdiği eski adresine yapılan tebligat
geçerli sayılır.
(5) Yükümlünün yerleşim yeri adresi değişikliği
veya başka bir nedenle infazının başka bir denetimli serbestlik
müdürlüğünde yapılmasına ilişkin talebi değerlendirilirken, ileri sürülen
mazeretin doğruluğu ile gerekliliği araştırılır. İnfazdan kaçmak,
yükümlülüğü etkisiz kılmak amacıyla yapıldığı anlaşılan nakil talepleri
reddedilir.
(6) Nakil talebi kabul edilen yükümlü, nakil
kararının tebliğinden itibaren beş gün içinde yeni yerleşim yeri adresinin
bulunduğu denetimli serbestlik müdürlüğüne müracaat etmek zorundadır.
(7) Yükümlü, hakkında belirlenen yükümlülükleri
etkisiz kılacak ya da aksatacak şekilde müdürlüğün yetki sınırları dışına
izinsiz olarak çıkamaz. Yükümlünün haklı bir mazerete dayanan talebi ve
vaka sorumlusunun uygun görüşü doğrultusunda denetimli serbestlik müdürü
tarafından yükümlüye beş güne kadar izin verilebilir. Denetim süresi
boyunca toplam kullanılan izin süresi, yükümlünün ikinci derece dâhil kan
veya kayın hısımlarından birinin ya da eşinin ölümü veya ağır hastalığı
hariç olmak üzere, on beş günü geçemez. İzinde geçen süreler infazdan
sayılır.
(8) İzin kullanan yükümlüye izin belgesi verilir.
Yükümlü, iznini geçirdiği yerdeki denetimli serbestlik müdürlüğüne müracaat
eder ve yükümlünün izin belgesi bu denetimli serbestlik müdürlüğünce
imzalanır.
Hükümlü
veya yükümlülerin uyarılması
MADDE 15
– (1) Hükümlü hakkında verilen
tedavi ve tedbir kararlarının yerine getirilmesi için uyulması gereken
kurallar ile karara uygun olarak hazırlanan programa ve ceza infaz kurumu
personelinin bu kapsamdaki uyarı ve çağrılarına uyulmaması yükümlülüğün
ihlali sayılır. Yükümlülüğün ihlal edilmesi durumunda, psiko-sosyal
servis görevlilerinin hazırladığı rapor üzerine hükümlü idare ve gözlem
kurulunca uyarılır.
(2) Yükümlülüğün yerine getirilmesi için uyulması
gereken kurallar ile karara uygun olarak hazırlanan programa ve denetimli serbestlik
personelinin bu kapsamdaki uyarı ve çağrılarına uyulmaması da yükümlülüğün
ihlali sayılır. Yükümlülüğün ihlal edilmesi durumunda vaka sorumlusunun
teklifi üzerine yükümlü, komisyon tarafından uyarılır.
(3) Uyarı, bir yazı ile hükümlü veya yükümlüye
tebliğ edilir. Gerektiğinde yükümlü çağırılarak yükümlülüklerine ilişkin
hususlar ve ihlalin sonuçları psiko-sosyal servis
görevlileri veya vaka sorumlusu tarafından kendisine sözlü olarak da
açıklanır. Yükümlünün gelmemesi durumunda daha önce yapılmış olan yazılı
uyarı yeterli sayılır.
(4) Uyarı için yapılan
tebligatta, yeni bir ihlal durumunun tespit edilmesi halinde tekrar bir
uyarının yapılmayacağı, ceza infaz kurumunda bulunanlar hakkında disiplin
cezası uygulanacağı, denetimli serbestlik altında olanlar için ise dosyanın
gereği için infaz hâkimliğine gönderileceği, bu durumda koşullu salıverilme
kararının da bu hususa göre değerlendirileceği, koşullu salıverilmiş
olanların ise ihlal durumlarının mahkemelerine bildirileceği ve koşullu
salıvermelerinin kaldırılabileceği ihtar edilir.
(5) Tedbir kararlarının gereklerini mazereti
olmaksızın ve kasıtlı bir şekilde ihlal eden hükümlü uyarılmaz, varsa
mazereti komisyon veya idare ve gözlem kurulu tarafından değerlendirilir.
Tedbir
kararlarının değiştirilmesi, durdurulması ve kaldırılması
MADDE 16
– (1) Tedbir kararının;
a) Sonradan ortaya çıkan ve hükümlünün elinde
olmayan şartlar sebebiyle yerine getirilmesinin imkânsızlaşması veya önemli
ölçüde güçleşmesi,
b) İnfazının mümkün olmaması,
c) Yükümlünün tutuklanması, hapis cezasının
infazına başlanması veya askere alınması nedeniyle infazının imkânsız hale
gelmesi,
durumlarında kanunda aksine bir düzenleme yoksa infaz
hâkimliğinden kararının değiştirilmesi, kaldırılması veya uygun olan başka
karar verilmesi talep edilebilir.
(2) Yükümlünün işlediği bir suç nedeniyle;
tutuklanması veya mahkûm olduğu hapis cezasının infazına başlanması
durumunda infaz hâkimliğince aksine bir hüküm verilmedikçe yükümlünün
dosyası kapatılır ve ilgilinin bulunduğu ceza infaz kurumuna gönderilir.
Yükümlü denetim süresi içerisinde serbest bırakılır ise yükümlülüğün yerine
getirilmesine devam edilir. Denetim süresinin sonunda yükümlünün hükümlülük
halinin devam etmesi durumunda dosya kapatılarak mahkemesine gönderilir.
Ceza infaz kurumunda geçirilen süreler denetim süresinden sayılır.
(3) Yükümlünün askere alınması durumunda mahkemece
aksine bir hüküm de verilmez ise yükümlülüğün yerine getirilmesi
durdurulur. Yükümlünün denetim süresi içerisinde askerlik hizmeti sona
ererse yükümlülüğün yerine getirilmesine devam edilir. Denetim süresinin
sonunda yükümlünün askerlik durumunun devam etmesi durumunda dosya
kapatılarak mahkemesine gönderilir. Askerlikte geçirilen süreler denetim
süresinden sayılır.
Yükümlülüklerin
sonlandırılması
MADDE 17
– (1) Yükümlülüğün;
a) Usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen
yerine getirilmeye başlanmaması,
b) Uyarılara rağmen ihlal edilmesi,
c) İnfaz edilmesi,
hallerinde yükümlülüklerin sonlandırıldığı Cumhuriyet
başsavcılığı aracılığıyla infaz hâkimliğine bildirilir.
(2) Tedbir veya yükümlülüğün infazının tamamlanması
ya da yükümlülüğün herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, ilgili kurum
ya da kuruluştan yükümlüyle ilgili yapılan işlemlere dair belgelerin
gönderilmesi istenir.
Şikâyet
ve itiraz
MADDE 18
– (1) Yükümlüler ile kanuni
temsilcileri, infaz hizmetlerinin yürütülmesi sırasında kurumca hazırlanan
denetim planları ve raporları ile müdürlükçe yapılan uyarılar gibi işlem ve
eylemlerin kanun, tüzük ve yönetmelik hükümleri ile genelgelere aykırı
olduğu gerekçesiyle kuruma itirazda, infaz hâkimliğine ise şikâyette
bulunabilirler.
(2) Yükümlü, hakkındaki işlem ve eylemleri
öğrendiği tarihten itibaren on beş gün, her halde işlem ve eylemlerin
yapıldığı tarihten itibaren otuz gün içinde şikâyet yoluyla infaz hâkimliğine
başvurabilir.
(3) Şikâyet, dilekçe ile doğrudan infaz hâkimliğine
yapılabileceği gibi Cumhuriyet başsavcılığı veya kurum aracılığıyla da
yapılabilir. Doğrudan infaz hâkimliğine yapılmayan başvurular hemen ve en
geç üç gün içinde infaz hâkimliğine gönderilir. Sözlü yapılan şikâyet
tutanağa bağlanır ve tutanağın bir sureti başvurana verilir.
(4) Şikâyet yoluna başvurulması, yapılan işlem veya
faaliyetin yerine getirilmesini durdurmaz. İnfaz hâkimi giderilmesi güç
veya imkânsız sonuçların doğması ve işlem veya faaliyetin açıkça hukuka
aykırı olması koşullarının birlikte gerçekleşmesi durumunda işlem veya
faaliyetin ertelenmesine veya durdurulmasına karar verebilir.
(5) Kurum işlemlerine karşı yapılan itirazlar ceza
infaz kurumu idare ve gözlem kurulu veya komisyon tarafından incelenerek
sonuçlandırılır. Kararlara karşı infaz hâkimliğine şikâyette bulunulabilir.
(6) Yükümlüyle ilgili birinci fıkra kapsamında
yapılan karar ve işlemlere ilişkin yazışmalarda veya belgelerde,
yükümlülerin şikâyet ve itiraz hakkı ile süresi açıkça belirtilir.
Yürürlük
MADDE 19
– (1) Bu Yönetmelik yayımı
tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 20
– (1) Bu Yönetmelik hükümlerini
Adalet Bakanı yürütür.
|