Ekonomi Bakanlığından:
İTHALATTA
HAKSIZ REKABETİN ÖNLENMESİNE İLİŞKİN TEBLİĞ
(TEBLİĞ NO:
2015/22)
BİRİNCİ BÖLÜM
Genel Bilgiler
ve İşlemler
Kapsam ve
yasal dayanak
MADDE 1 – (1) Bu Tebliğ, 14/6/1989
tarihli ve 3577 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanun,
20/10/1999 tarihli ve 99/13482 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe
konulan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Karar ve 30/10/1999
tarihli ve 23861 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin
Önlenmesi Hakkında Yönetmelikten oluşan İthalatta Haksız Rekabetin
Önlenmesi Hakkında Mevzuat hükümleri çerçevesinde yürütülen nihai gözden
geçirme soruşturması (NGGS) sonuçlarını içermektedir.
Mevcut
önlem ve soruşturma
MADDE 2 – (1) 29/1/2004 tarihli ve
25361 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine
İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2004/1) ile Malezya menşeli "vulkanize edilmiş kauçuktan iplikler ve ipler"
(Lateks iplik) ithalatında muhtelif oranlarda dampinge karşı önlem
yürürlüğe konulmuştur.
(2) Daha sonra yerli üretim dalı tarafından söz
konusu ürüne yönelik bir
nihai gözden geçirme soruşturması (NGGS) açılması talebinde
bulunulması üzerine, 31/12/2008
tarihli ve 27097 sayılı 4 üncü Mükerrer Resmî Gazete’de yayımlanan
İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2008/42)
ile başlatılan NGGS, 18/6/2009 tarihli ve 27262 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanarak yürürlüğe giren İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin
Tebliğ (Tebliğ No: 2009/14) ile sonuçlandırılarak meri uygulamanın devam
etmesine karar verilmiştir.
(3) 29/6/2013 tarihli ve
28692 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin
Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2013/11) ile söz konusu ürüne ilişkin
önlemlerin 18/6/2014 tarihinde sona ereceği, yerli üretim dalının mevzuatta
öngörülen sürelerde yeterli delillerle desteklenmiş bir başvuru ile NGGS
açılması talebinde bulunabileceği duyurulmuştur.
(4) Malezya menşeli “vulkanize
edilmiş kauçuktan iplik ve ipler”in ithalatında
halen uygulanmakta olan dampinge karşı önlemlerin sona ermesinin damping ve zararın devamına veya yeniden tekrarına yol
açtığı iddiası ile yerli üretici Elpa Elastiki
İplikler Sanayi A.Ş. (Elpa) tarafından yapılan ve
Şahin Lateks Sanayi ve Tic. A.Ş. tarafından desteklenen başvuru üzerine
17/6/2014 tarihli ve 29033 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta
Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2014/17) ile
başlatılan nihai gözden geçirme soruşturması Ekonomi Bakanlığı İthalat
Genel Müdürlüğü tarafından yürütülerek tamamlanmıştır. Söz konusu
soruşturma süresince önlemler yürürlükte kalmaya devam etmiştir.
(5) İşbu Tebliğ’de yer alan analiz ve
değerlendirmeler için başvuru sahibi şikâyetçi firmanın verileri esas alınmıştır.
Bu bağlamda, Tebliğ’in geri kalan kısmında başvuru sahibi şikâyetçi firma
“Yerli Üretim Dalı” (YÜD) olarak nitelendirilmiştir.
Yerli
üretim dalı ve başvurunun temsil niteliği
MADDE 3 – (1) Başvurunun, Yönetmeliğin 20 nci maddesi çerçevesinde yerli üretim dalını temsil
niteliğini haiz olduğu tespit edilmiştir.
İlgili
tarafların bilgilendirilmesi, bilgilerin toplanması ve değerlendirilmesi
MADDE 4 – (1) Soruşturma açılmasını müteakip, söz konusu
ürünün tespit edilen ithalatçılarına, Malezya’da yerleşik bilinen
üretici/ihracatçılara ve anılan ülkede yerleşik diğer üretici/ihracatçılara
iletilebilmesini sağlamak amacıyla Malezya Ankara Büyükelçiliğine
soruşturmanın açılışına ilişkin bildirimde bulunulmuştur.
(2) Taraflara soru formunu yanıtlamaları için posta
süresi dâhil 37 gün süre tanınmış olup, tarafların süre uzatımı yönündeki
makul talepleri karşılanmıştır.
(3) YÜD soruşturma süresince Bakanlığımız ile
işbirliği içinde olmuş ve gerektiğinde talep edilen ilave bilgileri temin
etmiştir.
(4) İlgili taraflardan alınan bilgi ve belgelerin
gizli olmayan özetleri talep eden ilgili tarafların bilgisine sunulmak
üzere hazır tutulmuştur.
(5) Tarafların soruşturma boyunca ortaya koyduğu
tüm bilgi, belge ve görüşler incelenmiş, mezkur
görüşlerden mevzuat kapsamında değerlendirilebilecek olanlara bu bildirimin
ilgili bölümlerinde değinilmiştir.
(6) Soruşturma döneminde ithalat gerçekleştirdiği
tespit edilen ve kendilerine soru formu gönderilen ithalatçı firmaların
7’sinden cevap alınmıştır.
(7) Malezya’da yerleşik üretici/ihracatçı
firmalardan soru formuna cevap veren olmamıştır.
(8) Soruşturmaya ilişkin bilgi ve bulguların
tamamlanması akabinde, soruşturma sonucunda alınacak karara esas teşkil
edecek bilgi, bulgu, tespit ve değerlendirmeleri içeren nihai bildirim;
soruşturma konusu ülkenin Ankara Büyükelçiliği ile soruşturma sırasında
görüş bildiren ithalatçılara ve yerli üreticilere iletilmiştir.
(9) Taraflardan nihai bildirime görüş bildiren
olmamıştır.
(10) İlgili taraflardan alınan bilgi ve belgelerin
gizli olmayan nüshaları, talep eden bütün ilgili tarafların bilgisine
sunulmak üzere hazır tutulmuştur.
Yerinde
doğrulama soruşturması
MADDE 5 – (1) Yönetmeliğin 21 inci maddesi çerçevesinde
yerli üretici Elpa’nın Tekirdağ’daki üretim
tesisi ile İstanbul’daki idari merkezinde yerinde doğrulama soruşturması
yapılmıştır.
Gözden
geçirme dönemi
MADDE 6 – (1) Önlemin yürürlükten kalkması durumunda,
dampingin ve zararın devamı veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olup
olmadığının tespiti için 1/1/2011-31/12/2013
arasındaki dönem gözden geçirme dönemi olarak alınmıştır.
İKİNCİ BÖLÜM
Önlem Konusu
Ürün ve Benzer Ürün
Önlem
konusu ürün ve benzer ürün
MADDE 7 – (1) Soruşturma konusu ürün, 4007.00
gümrük tarife pozisyonunda (GTP) sınıflandırılan "vulkanize
edilmiş kauçuktan iplikler ve ipler" (lateks iplikler) dir.
(2) Ürünün tanımı “tabii lateksten
mamul vulkanize edilmiş çıplak yuvarlak lastik
tel ipliği”dir. Lateks
iplikler, %100 doğal lateksten mamul olan ipliklerdir. Çoğunlukla tekstil, konfeksiyon, çorap, iç çamaşırı, mobilya gibi ürünlerin
imalatında kullanılmaktadır. Lateks ipliklerin
renkleri sınırlıdır ve normal şartlarda kullanıldıkları ürünün içinde görünmeyecek
şekilde yer almaktadır. Söz konusu ürünün maliyeti, renge veya kalınlığa
göre farklılık göstermemektedir.
(3) Doğal lateks, kauçuk ağaçlarından toplandıktan
sonra, çeşitli kimyasal maddeler (amonyak) ile belirli sürelerde santrifüj makinelerinde karıştırılarak likit ve katı
bölümlerinin belirli oranlarda ayrıştırılmasını takiben varillere ve
muhafaza depolarına doldurulur ve konteynır içerisinde sevk edilir. Sıvı
halde ithal edilen lateksin yaklaşık olarak
%60’lık kısmı doğal ham lateks olup, diğer kısmı sudur. Yerli üretim dalı
kauçuk hammaddesini Tayland ve Endonezya gibi ülkelerden direkt olarak
ithal etmektedir. Üretimde gerekli yardımcı maddeler ise yurt içinden ve
Hindistan ve Almanya’dan tedarik edilmektedir.
(4) YÜD tarafından üretilen ürünler ile soruşturma
konusu ülkeler menşeli ipliklerin benzer ürün olduğu tespiti mevcut önlemin
yürürlüğe girmesini sağlayan soruşturmada (esas soruşturmada) yapılmıştır.
Bu soruşturmada ise gerek YÜD tarafından üretilen gerekse soruşturma konusu
ülkelerden Türkiye’ye ihraç edilen lateks ipliğin
işlevsel özellikleri, fiziksel özellikleri, kullanım alanları, dağıtım
kanalları, kullanıcıların algılaması ve birbirini ikame edebilmeleri açısından
iki ürünün benzer ürün olma durumunu ortadan kaldıracak bir değişiklik
olduğuna dair herhangi bir görüş alınmamıştır.
(5) Soruşturma konusu ürün ile ilgili açıklamalar
genel içerikli olup, uygulamaya esas olan GTP ve karşılığı eşya tanımıdır.
Bununla beraber, soruşturma konusu eşyanın Türk Gümrük Tarife Cetvelinde
yer alan tarife pozisyonunda ve/veya tanımında yapılacak değişiklikler bu
Tebliğ hükümlerinin uygulanmasına halel getirmez.
(6) Esas soruşturmada YÜD tarafından üretilen ürün
ile soruşturma konusu ürün arasında ürünlerin fiziksel özellikleri,
kullanım alanları, dağıtım kanalları, müşteriler ve hitap ettikleri
pazarlar açısından bir fark olmadığı ve bu çerçevede bahse konu ürünün
soruşturma konusu ürünle benzer ürün olduğu belirlenmiştir. Bu soruşturmada
ise söz konusu belirlemeleri değiştirecek herhangi bir bulguya
rastlanmamıştır.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Dampingin
Devamı veya Yeniden Meydana Gelmesi İhtimali
Genel
açıklamalar
MADDE 8 – (1) Yönetmeliğin 35 inci maddesi çerçevesinde
önlemlerin yürürlükten kalkması halinde dampingin
devamı veya yeniden meydana gelmesi ihtimali incelenmiştir.
Esas
soruşturmada tespit edilen damping marjlarının
büyüklüğü
MADDE 9 – (1) Soruşturma konusu üründe uygulanan mevcut
dampinge karşı önlemin hukuki ve idari altyapısını teşkil eden esas damping soruşturması esnasında tespit edilen damping
marjları bahse konu ülkedeki yerleşik üretici/ihracatçıların önlemin
kalkması halinde muhtemel davranışlarını yansıtması bakımından önemli bir
gösterge niteliği taşımaktadır.
(2) Buna göre, esas soruşturma sırasında Malezya’da
yerleşik üretici-ihracatçı firmalar için CIF değerin %14,83’ü ila %23,69’u
arasında değişen oranlarda damping marjları
belirlenmiştir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Zararın Devamı
veya Yeniden Meydana Gelmesi İhtimali
Genel
açıklamalar
MADDE 10 – (1) Yönetmeliğin 35 inci maddesi çerçevesinde
önlemin yürürlükte olduğu dönemde, YÜD’ün zarar
durumu ve önlemin yürürlükten kalkması halinde zarara etki edebilecek
muhtemel gelişmeler incelenmiştir. Bu çerçevede, ithalatın miktarı ve
muhtemel gelişimi, fiyatlarının gelişimi ve muhtemel fiyat baskısı ve
potansiyeli ile YÜD’ün ekonomik göstergeleri
incelenmiştir.
Maddenin
genel ithalatı
MADDE 11 – (1) Önlem konusu ürünün Türkiye’ye genel ithalatı
ve şikâyet konusu ülkelerden yapılan ithalatın analizinde Türkiye
İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri kullanılmıştır.
(2) Maddenin genel ithalatındaki eğilime bakmak
için önleme tabi ürünün, 2011–2013 döneminde tüm ülkelerden
gerçekleştirilen genel ithalat verileri incelenmiştir. Bu çerçevede, 2011
yılında 3.064 ton olan ithalat, 2012 yılında artış göstererek 3.688 tona
yükselmiş, 2013 yılında ise 3.567 tona düşmüştür.
(3) Toplam ithalatın ortalama birim fiyatları
incelendiğinde ise 2011 ve 2012 yıllarında sırasıyla 5,40 ABD Doları/Kg ve
4,44 ABD Doları/Kg olan birim fiyatların 2013 yılında 3,96 ABD Doları/Kg’a düştüğü görülmektedir.
(4) Ürünün ithalatına değer olarak bakıldığında ise
genel ithalatın sırasıyla 2011 yılında 16,5 milyon ABD Doları, 2012’de 16,4
milyon ABD Doları, 2013 yılında ise 14,1 milyon ABD Doları tutarında
gerçekleştiği görülmektedir.
Maddenin
önlem konusu ülkeden ithalatı
MADDE 12 – (1) Önlem konusu Malezya’dan 2011 yılında ithalat
gerçekleşmemiştir. 2012 yılına bakıldığında 150 Kg kadar bir ithalat
gerçekleştirilmiş olup bahse konu ithalatın değeri 1.041 ABD Doları
seviyesindedir. 2013 yılında ise 2011 yılında olduğu gibi Malezya’dan
ithalat gerçekleşmemiştir.
Yurt içi
tüketim ve pazar payları
MADDE 13 – (1) Türkiye toplam benzer mal tüketiminin
hesaplanmasında başvuru sahibi yerli üretici ile destekçi firmanın ilgili
yıllara ilişkin olarak verdikleri yurt içi satış miktarları ile genel
ithalat verileri kullanılmıştır. Bahse konu firmaların yurt içi satış
miktarlarının genel ithalat ile toplanması suretiyle toplam Türkiye
tüketimi bulunmuş, yerli sanayinin yurt içi satışlarının ve önlem konusu
ülkeden gerçekleştirilen ithalatın toplam tüketime oranlanmasıyla pazar
payları hesaplanmıştır.
(2) Yurt içi tüketim endeksi 2011’de 100 iken 2012
yılında 114 birime, 2013 yılında ise 123 birime yükselmiştir.
(3) Malezya’dan 2011 ve 2013 yıllarında ithalat
yapılmamasından ve 2012 yılında 150 Kg seviyesinde bir ithalat olmasından
dolayı, Malezya’nın pazar payının ihmal edilebilir düzeylere gerilediği
görülmektedir.
(4) Diğer ülkelerin toplam pazar payı ise 2011
yılında 100 kabul edildiğinde, 2012 yılında 105, 2013 yılında ise 94 birim
olarak gerçekleşmiştir.
(5) Öte yandan yerli üretim dalının pazar payı 2011
yılında 100 birim kabul edildiğinde 2012 yılında 102 birim, 2013 yılında
ise yeniden 100 birim olarak gerçekleşmiştir.
Fiyat
kırılması ve baskısı
MADDE 14 – (1) Önlemin kalkması halinde Malezya menşeli
ithalatın YÜD’ün fiyatları üzerindeki etkisini analiz
etmek için, bahse konu ülke menşeli ithalatın Türkiye’ye giriş fiyatlarıyla
YÜD’ün gerçekleşmiş iç piyasa satış fiyatlarını
karşılaştıran fiyat kırılması ve fiyat baskısı hesaplamaları yapılmıştır.
(2) Önlem konusu ülkeden soruşturma döneminde
gerçekleştirilen ithalat olmadığından, ihtimalleri değerlendirmek açısından
potansiyel bir hesaplama yapılmıştır.
(3) Fiyat kırılması, ithal ürün fiyatlarının Türkiye
piyasasında YÜD’ün yurt içi satış fiyatlarının
yüzde olarak ne kadar altında kaldığını gösterir. Fiyat kırılması
analizinde, CIF ithal fiyatlarının üzerine gümrük vergisi ve diğer gümrük
masrafları ilave edilerek, soruşturma konusu ürünlerin ithalat maliyeti
yerli üretim dalının yurt içi satış fiyatları ile karşılaştırılmıştır. Fiyat
kırılması hesap edilirken, yerli üreticinin yıllık ortalama yurt içi satış
fiyatı ile Malezya’nın ITC’den temin edilen
ortalama dünya ihraç fiyatı kullanılarak hesaplanan potansiyel fiyat
kırılması 2011 yılında %12, 2012 yılında %33, 2013 yılında ise %3
düzeyindedir.
(4) Diğer taraftan, fiyat baskısı, Malezya menşeli
ürünlerin fiyatlarının Türkiye piyasasında yerli üretim dalının olması
gereken satış fiyatının yüzde olarak ne kadar altında kaldığını gösterir.
Malezya’nın ITC’den temin edilen ortalama dünya
ihraç fiyatı ve yerli üretim dalının gerekli ayarlamalar yapılarak bulunan
üretim maliyetine makul oranda kâr marjı eklenmek
suretiyle tespit edilen olması gereken satış fiyatı kullanılarak hesaplanan
fiyat baskısı 2011-2013 yılları arasındaki dönemde sırasıyla % 30, % 40 ve
% 12 düzeyinde gerçekleşmiştir.
Yerli
üretim dalının ekonomik göstergeleri
MADDE 15 – (1) Şikâyet konusu ülkeler menşeli ithalatın YÜD
üzerindeki etkisinin belirlenmesi bakımından ekonomik göstergelerinin
değerlendirilmesinde başvuru sahibi Elpa
firmasının verileri kullanılmıştır. Söz konusu inceleme 2011-2013 dönemi
için yapılmıştır. Eğilimin sağlıklı bir şekilde incelenmesi amacıyla Türk
Lirası bazındaki veriler için TÜİK’in yayımladığı
yıllık ortalama Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) kullanılarak enflasyondan
arındırılmış reel değerler kullanılmış ve veriler 2011 yılı=100 olacak
şekilde endekslenmiştir.
a) Üretim, kapasite ve kapasite kullanım oranı
1) YÜD’ün şikâyet konusu
üründe 2011 yılında 100 birim olan üretim miktar endeks değeri ve kapasite
kullanım oranı, 2012 yılında 120 birim, 2013 yılında ise 124 birim olarak
gerçekleşmiştir.
2) YÜD’ün şikâyet konusu
ürün için üretim kapasitesi 2011-2013 yılları arasındaki dönemde
değişmemiştir.
b) Yurt içi satışlar ve ihracat
1) YÜD’ün şikâyet konusu
üründe yurt içi satış miktar endeksi değeri 2011 yılında 100 birim olarak
alındığında, söz konusu endeksin 2012’de 117’ye, 2013’te ise 123 birime
ulaştığı görülmektedir. Aynı dönem için yurt içi satış hâsılatı reel olarak
incelendiğinde, 2011 yılında 100 birim olan endeks değerinin, 2012’de 108,
2013’te ise 104 birim olarak gerçekleştiği görülmektedir.
2) 2011 yılında 100 birim kabul edilen ihracat
miktar endeksinin, 2012 yılında 115 birime yükseldiği, 2013 yılında ise 103
birim olarak gerçekleştiği görülmektedir. İhracat hasılasının
ise 2011 yılında 100 birim iken 2012 yılında 98, 2013 yılında ise 79 birime
gerilediği görülmektedir.
c) Yurt içi ve ihracat satış fiyatları
1) Yurt içi satışların Kg bazındaki birim
fiyatlarının reel endeks değerlerine bakıldığında, 2011 yılında 100 birim
olarak kabul edilen endeksin 2012 yılında 94 birime, 2013 yılında ise 90
birime gerilediği tespit edilmiştir. İhracat birim fiyatlarının endeks
değeri ise 2011 yılında 100 iken, 2012 yılında 85, 2013 yılında ise 76 birim olarak gerçekleşmiştir.
ç) Pazar payı
1) YÜD’ün pazar payı
endeks değeri 2011 yılında 100 iken, 2012 yılında 102, 2013 yılında ise yine 100 birim olarak
gerçekleşmiştir. (Tablo 3)
d) Stoklar
1) YÜD’ün şikâyet konusu
üründe dönem sonu stok verileri miktar bazında incelendiğinde, 2011 yılında
100 birim olan stok miktarı endeksi değerinin, 2012 yılında 132, 2013
yılında ise 167 birime yükseldiği görülmektedir.
e) İstihdam
1) YÜD’ün şikâyet konusu
ürün üretiminde çalışan direkt işçi sayısının endeks değeri 2011 yılında
100 birim olarak kabul edildiğinde, söz konusu değerin 2012’de 116 birime
yükseldiği, 2013 yılında ise 111 birim olarak gerçekleştiği görülmektedir.
f) Verimlilik
1) YÜD’de şikâyet konusu
ürün için çalışan işçi başına üretimi yansıtan verimlilik endeksi değeri
2011 yılında 100 birim iken, 2012 yılında 104, 2013 yılında ise 111 birim
olarak gerçekleşmiştir.
g) Maliyetler ve kârlılık
1) YÜD’ün şikâyet konusu
ürün ağırlıklı ortalama birim ticari maliyet endeksi 2011 yılında 100 birim
iken, 2012 yılında 84, 2013 yılında ise 80 birim olarak gerçekleşmiştir.
2) YÜD’ün şikâyet konusu
ürün yurt içi satışlar kârlılık endeksi 2011 yılında - 100 birim iken, 2012 yılında 137, 2013 yılında 39 birim
olarak gerçekleşmiştir.
3) YÜD’ün şikâyet konusu
üründe yurt içi satışlar birim kârlılığı 2011 yılında -100 birim iken, 2012
ve 2013 yıllarında sırasıyla 117 ve 32 birim olarak gerçekleşmiştir.
ğ) Nakit akışı
1) YÜD’ün şikâyet konusu
ürün satışından elde ettiği nakit akışı endeksi (kâr+amortisman)
2011 yılında - 100 birim iken, 2012 ve 2013 yıllarında sırasıyla 324 ve 129
birim olarak gerçekleşmiştir.
h) Büyüme
1) YÜD’ün bütün
faaliyetleri ile ilgili olarak aktif büyüklüğü 2011 yılında 100 birim iken,
2012 ve 2013 yıllarında sırasıyla 103 ve 100 birim olarak gerçekleşmiştir.
ı) Sermaye ve yatırımları arttırma yeteneği
1) YÜD’ün sermaye
arttırma yeteneğini görebilmek için YÜD’ün bütün
faaliyetlerinde kullanılan özsermayesi
incelenmiştir. Buna göre, 2011 yılında 100 birim olan özsermaye
endeksi, 2012’de 108, 2013 yılında ise 94 birim olarak gerçekleşmiştir.
2) YÜD’ün gözden geçirme
döneminde tevsi yatırımı olmamıştır. Yenileme yatırımları endeksi 2011
yılında 100 birim olarak kabul edildiğinde, endeksin 2012 yılında 74 birime
gerilediği, 2013’te ise 142 birim olarak gerçekleştiği görülmektedir.
i) Yatırımların geri dönüş oranı
1) YÜD’ün bütün
faaliyetleri ile ilgili olarak yatırımların geri dönüşünü yansıtan öz
sermaye kârlılığı (Kâr/Özkaynak) oranının endeks
değeri 2011 yılında - 100 birim iken 2012 yılında 79 birim, 2013’te ise 2
birim olarak gerçekleşmiştir. YÜD yatırım hasılatı (Kâr/Aktif Toplamı) ise
2011 baz yılında - 100 birim iken, 2012 ve 2013
yıllarında sırasıyla 93 ve 3 birim olarak gerçekleşmiştir.
Ekonomik
göstergelerin değerlendirilmesi
MADDE 16 – (1) YÜD ekonomik göstergeleri incelendiğinde
üretim miktarı, yurt içi
ve yurt dışı satışlar, maliyetler ve istihdam gibi
göstergelerin olumlu bir seyir izlediği görülmektedir.
(2) 2011 yılında önlem konusu ürünün yurt içi
satışlarından zarar etmekte olan YÜD, 2012 ve 2013 yılı yurt içi
satışlarından kâr etmiştir. Bununla birlikte 2011-2013 yılları arasında
yurt dışı satışlardan zarar ettiği gözlenmektedir.
(3) 2011-2013 yılları arasında YÜD’ün
finansman ve faaliyet giderlerinde artış olduğu gözlenmektedir.
(4) YÜD’ün stoklarında
bir bozulma olduğu gözlemlenmektedir. Bahse konu bozulmanın firmanın yurt
dışı satışlarında yaşanan düşüşten kaynaklandığı değerlendirilmektedir.
(5) Diğer yandan, firmanın kapasite kullanım
oranının artış eğiliminde olduğu ancak düşük düzeylerde seyrettiği
gözlemlenmektedir. Bu bağlamda, firmanın kapasitesinin Türkiye toplam
tüketiminden dahi fazla olduğu dikkat çekmektedir.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Dampingin ve Zararın Devamı veya Yeniden Meydana
Gelmesi
İhtimalinin Değerlendirilmesi
Genel
açıklamalar
MADDE 17 – (1) Yönetmeliğin 35 inci maddesi çerçevesinde
önlemin yürürlükten kalkması halinde dampingin ve
zararın devam etmesinin veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olup
olmadığı incelenmiştir.
(2) Bu çerçevede, Malezya’daki yerleşik kapasite,
ihracat kabiliyeti, ihraç fiyatları ve mevcut yerleşik kapasitenin
Türkiye’ye yönlendirilmesi olasılığı ile esas soruşturmada tespit edilen damping marjları başta olmak üzere damping ve zararın
devamı veya yeniden meydana gelmesi ihtimaline ilişkin diğer unsurlar incelenmiştir.
Soruşturmaya
konu ülkelerdeki yerleşik kapasite ve ihracat potansiyeli
MADDE 18 – (1) Önleme konu ülkenin üretim kapasitesi ile
ilgili olarak doğrudan bir veriye ulaşılamamıştır. Bununla beraber, Malaysian Rubber Board (MRB)
tarafından yayımlanmış olan 2013 yılı Doğal Kauçuk İstatistikleri
Raporu’nda yer alan (http://www.lgm.gov.my/nrstat/nrstats.pdf) Malezya’nın
doğal kauçuk üretimi ve ithalatına ilişkin verilerden faydalanılmıştır. Bu
kapsamda, Malezya’nın önlem konusu ürünün hammaddesi olan doğal kauçuk
ürününe ilişkin üretim rakamları incelendiğinde, 2011 yılında 79.940 ton
olan üretimin 2012 yılında 75.985 tona, 2013 yılında ise 72.949 tona
düştüğü gözlemlenmektedir. Öte yandan, aynı raporda Malezya tarafından
yapılan doğal kauçuk ithalat rakamlarına da yer verilmiş olup 2011 yılında
299.649 ton olan doğal kauçuk ithalatı 2012 yılında 330.908 ton’a yükselmiş,
2013 yılında ise 344.619 ton olarak gerçekleşmiştir.
(2) Bahse konu raporda, doğal kauçuk ürününü
yetiştirmek üzere ayrılan alanın 2011 yılında 1.027.040 hektar, 2012
yılında 1.041.190 hektar, 2013 yılında ise 1.057.270 hektar olduğu
belirtilmektedir. Malezya, hem önlem
konusu ürünün hem de önlem konusu ürünün hammaddesi olan doğal kauçuk
ürününün üretiminde ve ihracatında dünyanın başlıca ülkelerinden birisidir.
Bu kapsamda, 2011-2013 döneminde Malezya’nın hammadde üretiminde bir düşüş
yaşanmasına rağmen bu ürüne ilişkin ihracatının artması ve ağaçtan elde
edilen doğal kauçuk için ayrılan tarım alanlarının arttırılması, bahse konu
hammaddeye verdiği önemi göstermektedir.
(3) Diğer yandan, ITC’den
elde edilen ve ilgili ülkenin 2009-2013 dönemine ait ihracat verilerini
içeren istatistikler de bahse konu üründeki üretim kapasitesine gösterge
teşkil etmesi dolayısıyla değerlendirilmiştir.
(4) ITC verilerine göre incelenen bu dönemde
Malezya’nın bahse konu üründe dünyanın en büyük ikinci ihracatçısı olduğu
anlaşılmaktadır. Bu bağlamda, Malezya’nın 2009 yılında vulkanize
kauçuk ipliklerdeki ihracatı 76.466 tondur. Bu rakam 2010 ve 2011
yıllarında düşüş göstererek sırasıyla 69.249 ve 60.437 ton olarak
gerçekleşmiştir. Bununla beraber bahse konu ürün ihracatı 2012 yılında
59.869 tona, 2013 yılında ise 44.842 tona gerilemiştir.
(5) 2012 yılında Malezya tarafından
gerçekleştirilen ilgili ürünün ithalatında bir azalış gözlemlense de Malezya’nın
dünya pazarındaki payı incelendiğinde 2012 yılında pazar payının arttığı
gözlemlenmektedir. 2012 yılı itibariyle dünya ihracatının %31’i Malezya
tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu durum, Malezya’nın ilgili üründe önemli
bir üretim kapasitesine sahip olduğuna da işaret etmektedir.
(6) Başta Tayland ve Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC)
olmak üzere söz konusu ürünü ihraç eden diğer ülkelerin ihracat
miktarlarını ve dünya ihracatı içerisindeki paylarını agresif
olarak artırdıkları da göz önüne alındığında Malezyalı üreticiler için
rekabet şartlarının zorlaştığı düşünülmektedir. Bu durumda önlemin
yürürlükten kalkması halinde Malezyalı üretici/ihracatçıların mevcut
kapasiteleriyle Türkiye pazarına yönelmesi ve artan rekabetin baskısıyla dampingli ihracata tekrar başlaması olası görünmektedir.
(7) ITC’den derlenen
ihracat verileri birim fiyatlar açısından incelendiğinde Malezya’nın
ortalama birim ihraç fiyatının 2011, 2012 ve 2013 yıllarında sırasıyla 4,59 ABD
Doları/Kg, 3,56 ABD Doları/Kg, 4,07
ABD Doları/Kg şeklinde olduğu gözlemlenmektedir. Malezya’nın bu dönemde
ortalama ihraç fiyatlarının bazı ülkeler için 2,29 ABD Doları/Kg’ye kadar gerilediği de görülmektedir. Dolayısıyla,
Malezyalı üretici/ihracatçıların önlemin kalkması halinde dampingli fiyatlarla ihraç etmeye devam edebilecekleri
düşünülmektedir.
Türkiye
pazarının önemi
MADDE 19 – (1) Türkiye AB’nin en önemli tekstil ve hazır
giyim tedarikçilerinden biri olup makine parkı ve yatırımları ile mensucat,
iplik ve hazır giyim üretiminde dünyadaki önemli ülkelerden biri olmaya
devam etmektedir. Bununla beraber, başta ÇHC olmak üzere Uzak Doğu’daki
diğer önemli tekstil üreticilerinin hammadde üretimlerini arttırarak kendi
kendine yeterli hale gelmeye başlamasıyla uluslararası rekabet zorlaşmış,
daralan yurt dışı pazar payları bu ülkelerdeki üreticileri fırsatları takip
etmeye ve değerlendirmeye yöneltmiştir. Öte yandan, AB’nin dünyanın en büyük
tekstil ve hazır giyim pazarlarından birisi olması nedeniyle bu bölge
dünyadaki tekstil tedarikçileri için önemli bir cazibe merkezi
konumundadır. Dolayısıyla, önleme tabi ülke için AB pazarına yakınlığı ve
önemli bir tedarikçi olması nedeniyle Türkiye pazarının önemini koruduğu,
bütün bunların yanı sıra, Türkiye pazarının rekabet şartlarının, dağıtım ve
pazarlama kanallarının bahse konu ülkelerdeki üretici/ihracatçılar
tarafından iyi bilinmesinin Türkiye’yi bu üretici/ihracatçılar için daha da
cazip kıldığı değerlendirilmektedir.
Değerlendirme
MADDE 20 – (1) Önlem konusu Malezya’nın gerek kapasite gerek
ihracat bakımından soruşturma konusu üründe dünyanın önde gelen
ülkelerinden biri olduğu; mevcut önlemlere esas teşkil eden soruşturmada
önlem konusu üründe Türkiye’ye diğer ülke pazarlarına göre daha düşük
fiyatlarla ihracat gerçekleştirdiğinin tespit edilmiş olduğu; yürürlükte
bulunan önlemin kaldırılması sonucu düşük fiyatlı ihracatın artan
kapasitesiyle beraber ülkemize kolayca yönlendirilebileceği; yine önlemin
ortadan kalkması halinde önlem konusu ülkede yerleşik
üreticilerin/ihracatçıların muhtemel davranışını yansıtması bakımından esas
soruşturmada hesaplanan damping marjları göz önüne
alındığında mevcut önlemin yürürlükten kalkması halinde dampingli ithalatın
ve YÜD’de zararın yeniden meydana gelmesinin
muhtemel olduğu mütalaa edilmektedir.
ALTINCI BÖLÜM
Diğer Hususlar
Üçüncü
ülkelerden ithalat
MADDE 21 – (1) Soruşturma konusu üründe, 2011-2013 yılları
arasında gerçekleşen ithalatın neredeyse tamamının Malezya haricindeki
ülkelerden yapıldığı, Tayland menşeli ürünlerin genel ithalat içinde
2011-2013 yılları arasında sırasıyla % 95, % 82 ve % 63’lük paya sahip
olduğu görülmektedir.
(2) Bununla birlikte, soruşturma konusu üründe,
27/11/2012 tarihli ve 28480 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta
Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2012/23) ile
Tayland menşeli ithalat için CIF değerin % 4,37’si ile % 8,75’i arasında değişen
oranlarda dampinge karşı önlem yürürlüktedir.
(3) Bununla birlikte, bahse konu hususların
soruşturma konusu önlemin yürürlükten kaldırılması halinde dampingin ve zararın tekrar meydana gelebileceğine
ilişkin işbu rapordaki tespitleri ortadan kaldıracak nitelikte olmadığı
görülmektedir.
YEDİNCİ BÖLÜM
Değerlendirme
ve Sonuç
Karar
MADDE 22 – (1) Soruşturma sonucunda, yürürlükteki önlemlerin
ortadan kalkması durumunda dampingin ve zararın
devam etmesinin veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olduğu tespit
edildiğinden, Malezya menşeli vulkanize edilmiş
kauçuktan iplikler ve ipler için İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine
İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2004/1) ile yürürlüğe konulan ve İthalatta
Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2009/14) ile devam
etmesi uygun bulunan dampinge karşı önlemlerin, İthalatta Haksız Rekabeti Değerlendirme
Kurulu’nun kararı ve Ekonomi Bakanı’nın onayı ile aşağıda gösterilen
şekilde uygulanmaya devam edilmesine karar verilmiştir.
GTP
|
Eşyanın Tanımı
|
Menşe Ülke
|
Üreticiler
|
Dampinge Karşı
Önlem
(CIF %)
|
4007.00
|
Vulkanize edilmiş kauçuktan iplik ve
ipler
|
Malezya
|
Rubberflex SDN BHD
|
%14,8
|
Heveafil SDN BHD
|
%11,6
|
Filmax SDN BHD
|
%11,6
|
Filati Lastex SDN BHD
|
%14,8
|
Rubber Thread Industries (M) SDN BHD
|
%14,8
|
Diğerleri
|
%16,9
|
Uygulama
MADDE 23 – (1) Gümrük idareleri, Karar maddesinde gümrük
tarife istatistik pozisyonu numarası, tanımı, menşe ülkesi ve üreticileri
belirtilen eşyanın, diğer mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla,
ithalatında karşılarında gösterilen oranda dampinge
karşı kesin önlemi tahsil ederler.
Yürürlük
MADDE 24 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 25 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Ekonomi Bakanı yürütür.
|