Yargıtay 8. Hukuk Dairesinden:
ESAS NO : 2014/20603
KARAR NO : 2014/22593
2014/292342
YARGITAY
İLAMI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir
10. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 08/10/2013
NUMARASI : 2013/605-2013/576
DAVACI : Cihat
Genç
DAVALI : Hacı
Ali Işık
DAVA TÜRÜ : İstihkak
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 09.09.2014
tarihli kanun yararına bozma talebiyle Dairemiz’e
gönderilen dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin
gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR
Davacı üçüncü kişi, İzmir 9. İcra Müdürlüğü’nün
2012/112262 sayılı takip dosyasında yapılan 30.05.2013 günlü hacizde
borçluya ait mahcuzlarla birlikte kendisine ait malların da haczedildiğini
belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar
verilmesini istemiştir.
Mahkeme dosya üzerinden yaptığı
inceleme sonucunda; haczin yapıldığı yer ile birlikte İİK’nun
97/a maddesi değerlendirildiğinde iddianın reddi ile takibin devamına ve
kanuni müddeti içerisinde istihkak davasının açılması, açılmadığı takdirde
alacaklıya karşı olan bu talebinden vazgeçmiş sayılacağının 3. şahıslara
İcra Müdürlüğü aracılığı ile tebliğine karar verilmiş; davacının kanun
yararına bozma başvurusu üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
tarafından 09.09.2014 gün, 2014/292342 sayılı kanun yararına bozma
talebinde bulunulmuştur.
Dava dilekçesindeki anlatımdan ve sonuç bölümünden
istihkak iddiasında bulunulduğu açıkça anlaşılmakta olup dava konusu
uyuşmazlık, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca mülkiyet hakkına dayalı olarak
ileri sürdüğü "istihkak" iddiasına ilişkindir. Mahkemece anılan
dava istihkak prosedürü içerisinde taraf delilleri
toplanarak sonuca bağlanması gerekirken İİK’nun
97/a maddesi ile birlikte değerlendirilerek iddianın reddi ile takibin devamına
ve kanuni müddeti içerisinde istihkak davası açılması gerektiği
bildirilerek iddianın reddi ile takibin devamına şeklinde karara bağlanmış,
istihkak davası açılması için de 3. şahıslara süre verilmesi talimatı
verilmiştir. Mahkemece hukuki tavsif yanlış yapılarak takibin devamına ve
bu kararların da kesin olduğuna hükmedilmiş ise de verilen kararın yasa ve
uygulama nazara alındığında niteliği itibari ile temyizi kabil kararlardan
olduğu görülmektedir.
Mahkemece, davanın hukuki nitelendirmesi yanlış yapılıp
karar kesin olarak verildiğinden, davacı tarafından kanun yararına bozma
talebinde bulunulmuştur. Yapılan değerlendirmede davanın 3. kişi tarafından
İİK 97 vd maddelerine dayalı olarak açılan
istihkak davası olduğu, tarafların delilleri toplanarak sonucuna göre bir
karar verilmesi gerektiği, bunun için de dilekçenin temyiz dilekçesi olarak
kabulü gerektiği sonucuna ulaşılarak hükmün açıklanan nedenlerle bozulması
gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığı’nın temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK’nun
366. ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi
yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi
uyarınca BOZULMASINA, taraflarca
HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire
ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme
isteğinde bulunulabileceğine, 19.12.2014 gününde oybirliğiyle karar
verildi.
|