İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE
DEĞİŞİKLİK YAPILMASI İLE BAZI
ALACAKLARIN YENİDEN
YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN
Kanun No. 6552 Kabul
Tarihi: 10/9/2014
MADDE 1 – 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 3
üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “altı iş günü” ibareleri “otuz
iş günü” şeklinde, aynı fıkranın beşinci cümlesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“İtiraz üzerine görülecek olan dava basit yargılama
usulüne göre dört ay içinde sonuçlandırılır. Mahkemece verilen kararın
temyizi hâlinde Yargıtay altı ay içinde kesin olarak karar verir. Kamu
idarelerince bu raporlara karşı yetkili iş mahkemelerine itiraz edilmesi ve
mahkeme kararlarına karşı diğer kanun yollarına başvurulması zorunludur.”
MADDE 2 – 4857 sayılı Kanunun 18 inci maddesinin birinci
fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Yer altı işlerinde çalışan işçilerde kıdem şartı
aranmaz.”
MADDE 3 – 4857 sayılı Kanunun 36 ncı
maddesinin beşinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“İşverenler, alt işverene iş vermeleri hâlinde,
bunların işçilerinin ücretlerinin ödenip ödenmediğini işçinin başvurusu
üzerine veya aylık olarak resen kontrol etmekle ve varsa ödenmeyen ücretleri
hak edişlerinden keserek işçilerin banka hesabına yatırmakla yükümlüdür.”
MADDE 4 – 4857 sayılı Kanunun 41 inci maddesinin sekizinci
fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“Bu Kanunun 42 nci ve 43
üncü maddelerinde sayılan hâller dışında yer altında maden işlerinde
çalışan işçilere fazla çalışma yaptırılamaz.
Yer altında maden işlerinde çalışan işçilere, bu
Kanunun 42 nci ve 43 üncü maddelerinde sayılan
hâllerde haftalık otuz altı saati aşan her bir saat fazla çalışma için
verilecek ücret, normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının
yüzde yüzden az olmamak üzere arttırılması suretiyle ödenir.”
MADDE 5 – 4857 sayılı Kanunun 53 üncü maddesinin dördüncü
fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Yer altı işlerinde çalışan işçilerin yıllık
ücretli izin süreleri dörder gün arttırılarak uygulanır.”
MADDE 6 – 4857 sayılı Kanunun 56 ncı
maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Alt işveren işçilerinden, alt işvereni değiştiği
hâlde aynı işyerinde çalışmaya devam edenlerin yıllık ücretli izin süresi,
aynı işyerinde çalıştıkları süreler dikkate alınarak hesaplanır. Asıl
işveren, alt işveren tarafından çalıştırılan işçilerin hak kazandıkları
yıllık ücretli izin sürelerinin kullanılıp kullanılmadığını kontrol etmek
ve ilgili yıl içinde kullanılmasını sağlamakla, alt işveren ise altıncı
fıkraya göre tutmak zorunda olduğu izin kayıt belgesinin bir örneğini asıl
işverene vermekle yükümlüdür.”
MADDE 7 – 4857 sayılı Kanunun 63 üncü maddesinin birinci
fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Yer altı maden işlerinde çalışan işçiler için yer
altındaki çalışma süresi; haftada en çok otuz altı saat olup günlük altı
saatten fazla olamaz.”
MADDE 8 – 4857 sayılı Kanunun 112 nci
maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale
Kanununun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının
(e) bendi kapsamında alt işverenler tarafından çalıştırılan işçilerin kıdem
tazminatları;
a) Alt işverenlerinin değişip değişmediğine
bakılmaksızın aralıksız olarak aynı kamu kurum veya kuruluşuna ait
işyerlerinde çalışmış olanların bu şekilde çalışmış oldukları sürelere
ilişkin kıdem tazminatına esas hizmet süreleri, aynı kamu kurum veya
kuruluşuna ait işyerlerinde geçen toplam çalışma süreleri esas alınarak
tespit olunur. Bunlardan son alt işverenleri ile yapılmış olan iş
sözleşmeleri 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesine göre kıdem
tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde sona ermiş olanların kıdem
tazminatları ilgili kamu kurum veya kuruluşları tarafından,
b) Aynı alt işveren tarafından ve aynı iş
sözleşmesi çerçevesinde farklı kamu kurum veya kuruluşlarında çalıştırılmış
olan işçilerden iş sözleşmeleri 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesine
göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde sona ermiş olanlara,
4734 sayılı Kanunun 62 nci maddesinin birinci
fıkrasının (e) bendi kapsamında farklı kamu kurum ve kuruluşuna ait
işyerlerinde geçen hizmet sürelerinin toplamı esas alınarak çalıştırıldığı
son kamu kurum veya kuruluşu tarafından,
işçinin banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenir.
Alt işveren ile yapmış olduğu iş sözleşmesi sona
ermediği gibi, alt işveren tarafından 4734 sayılı Kanun kapsamında bulunan
idarelere ait işyerleri dışında bir işyerinde çalıştırılmaya devam olunan
ve bu şekilde çalıştırıldığı sırada iş sözleşmesi kıdem tazminatı
ödenmesini gerektirecek şekilde sona eren işçinin kıdem tazminatı, işçinin
yazılı talebi hâlinde, kıdem tazminatının söz konusu kamu kurum veya
kuruluşlarına ait işyerlerinde geçen süreye ilişkin kısmı, kamu kurum veya
kuruluşuna ait çalıştığı son işyerindeki ücretinin yılları itibarıyla
asgari ücret artış oranları dikkate alınarak güncellenmiş miktarı üzerinden
hesaplanmak suretiyle son kamu kurum veya kuruluşu tarafından işçinin banka
hesabına yatırılmak suretiyle ödenir. Bu şekilde hesaplanarak ödenen kıdem
tazminatı tutarının, iş sözleşmesinin sona erdiği tarihteki ücreti
üzerinden aynı süreler dikkate alınarak hesaplanacak kıdem tazminatı
tutarından daha düşük olması hâlinde, işçinin aradaki farkı alt işverenden
talep hakkı saklıdır.
İkinci fıkranın (b) bendi veya üçüncü fıkra
uyarınca farklı kamu kurum veya kuruluşlarına ait işyerlerinde geçen hizmet
sürelerinin toplamı üzerinden kıdem tazminatı ödenmesi hâlinde, kıdem
tazminatı ödemesini gerçekleştiren son kamu kurum veya kuruluşu, ödenen kıdem
tazminatı tutarının diğer kamu kurum veya kuruluşlarında geçen hizmet
süresine ilişkin kısmını ilgili kamu kurum veya kuruluşundan tahsil eder.
Ancak, merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleri arasında bu fıkra
hükümlerine göre bir tahsil işlemi yapılmaz.
Kıdem tazminatı tutarı, 4734 sayılı Kanunun ek 8
inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında belirtilen
işyerlerinde kıdem tazminatı ile ilgili açılacak bütçe tertibinden, (b)
bendi kapsamında belirtilen işyerlerinde ise hizmet alımı gider kaleminden,
ödeneğin yetip yetmediğine bakılmaksızın ödenir.
Bu madde kapsamında alt işverenler yanında çalışan
işçilerin bu işyerlerinde geçen hizmet süresinin hesabı, alt işverenden ve
alt işveren işçisinden istenecek belgeler ve ödeme süreci ile ilgili diğer
usul ve esaslar Maliye Bakanlığı ve Kamu İhale Kurumunun görüşleri alınarak
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikle belirlenir.”
MADDE 9 – 4/6/1985 tarihli ve 3213 sayılı Maden Kanununa
aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
“EK MADDE 9
– Bu Kanunun 2 nci maddesinde sayılan 4. Grup
madenlerden “Linyit” ve “Taşkömürü” çıkarılan işyerlerinde, yer altında
çalışan işçilere ödenecek ücret miktarı 4857 sayılı Kanunun 39 uncu maddesi
uyarınca belirlenen asgari ücretin iki katından az olamaz.”
MADDE 10 – 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale
Kanununun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının
(e) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“e) İdarelerin bu Kanunda tanımlanan hizmetlerden personel
çalıştırılmasına dayalı hizmet alımlarında aşağıda belirtilen hususlara
uyması zorunludur:
1)
İdarelerce kanun, tüzük ve yönetmeliklere göre istihdam edilen personelin
yeterli nitelik veya sayıda olmaması hâlinde personel çalıştırılmasına
dayalı yardımcı işlere ilişkin hizmetler için ihaleye çıkılabilir. Bu
kapsamda ihaleye çıkılabilecek yardımcı işlere ilişkin hizmet türlerini;
idarelerin teşkilat, görev ve yetkilerine ilişkin mevzuatı, yerleşik yargı
içtihatları ile 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 2 nci maddesinin yedinci fıkrası dikkate alınmak suretiyle
idareler itibarıyla ayrı ayrı veya birlikte
belirlemeye işçi, işveren ve kamu görevlileri konfederasyonları, Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı ve Devlet Personel
Başkanlığının görüşü ve Maliye Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu
yetkilidir. 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun 67 nci maddesi ile diğer kanunların hizmet alımına ilişkin
özel hükümleri saklıdır.
2) İdarelerin teşkilat, görev ve yetkilerine
ilişkin mevzuatı ile 4857 sayılı Kanunun 2 nci
maddesinin yedinci fıkrası esas alınmak suretiyle, idareye ait bir
işyerinde yürütülen asıl işin bir bölümünde idarenin ve işin gereği ile
teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde hizmet alımı ihalesine
çıkılabilir.
3) Danışmanlık hizmet alım ihalelerinde istihdam
edilen personelin yeterli nitelik veya sayıda olmaması şartı aranmaz.”
MADDE 11 – 4734 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
“Uygun görüş alınması ve görevlilerin sorumlulukları
EK MADDE 8 – 62 nci
maddenin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında personel çalıştırılmasına
dayalı hizmetler (danışmanlık hizmet alımları hariç) için ihaleye
çıkılmadan önce;
a) 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî
Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I), (II) ve (IV) sayılı cetvellerde yer
alan idareler ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşların, Maliye
Bakanlığından,
b) 8/6/1984 tarihli ve 233 sayılı Kamu İktisadi
Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname uyarınca yayımlanan Genel
Yatırım ve Finansman Programı Kararı çerçevesinde, 233 sayılı Kanun
Hükmünde Kararnameye tabi kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı
ortaklıklarının Hazine Müsteşarlığından, 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı
Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun çerçevesinde özelleştirme
programında bulunanlardan sermayesinin %50’sinden fazlası kamuya ait
işletmeci kuruluşların ise Özelleştirme İdaresi Başkanlığından,
uygun görüş alması zorunludur.
Uygun görüş alınmadan bu hizmetler için ihaleye
çıkılamaz. 62 nci maddenin birinci fıkrasının (e)
bendinin (1) numaralı alt bendinde yer alan hizmet alımlarında niteliği
gereği sözleşme süresi altı ayı aşmayan işlerde uygun görüş şartı aranmaz.
62 nci maddenin birinci
fıkrasının (e) bendi uyarınca yapılan personel çalıştırılmasına dayalı
hizmet alımı ihaleleri çerçevesinde çalıştırılan personel, ihale ve
sözleşme konusu iş dışında başka bir işte çalıştırılamaz ve görevlendirilemez.
Bu kapsamda, personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı ihalesine
çıkılmaması gerektiği hâlde ihaleye çıkılması, uygun görüş alınması gereken
hâllerde alınmadan ihaleye çıkılması, ihale kapsamında çalıştırılan
personelin sözleşme konusu işler dışında çalıştırılması, 4857 sayılı
Kanunun 2 nci maddesinin yedinci fıkrası hükmüne
aykırılık teşkil edecek şekilde işlem ve eylemler yapılması nedeniyle idare
aleyhine zarar ortaya çıkması hâlinde, oluşan bu zararlar, bu zarara neden
olduğu tespit edilenlere rücu edilmek suretiyle
tahsil edilir. Ayrıca, bu kişiler hakkında uygulanacak ceza ve disiplin
hükümleri saklı kalmak üzere, bu kişilere her türlü aylık, ödenek, zam,
tazminat dâhil yapılan bir aylık net ödemelerin beş katı tutarında idari
para cezası uygulanır. 4857 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci
fıkrasında öngörülen itiraz veya diğer kanun yollarına başvurmayan kişilere
ise her türlü aylık, ödenek, zam, tazminat dâhil yapılan bir aylık net
ödemelerin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığının görüşü ve
Maliye Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu tarafından yürürlüğe
konulan yönetmelikle düzenlenir.”
MADDE 12 – 4734 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 16 – (1) Türkiye’nin 2015 yılında
üstleneceği Yirmiler Grubu (G-20) Dönem Başkanlığı kapsamında, 2014 ve 2015
yıllarında yapılacak mal ve hizmet alımları ile yapım işleri, ceza ve
yasaklama hükümleri hariç bu Kanuna ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve
Kontrol Kanununa tabi değildir. Bu fıkra kapsamında yapılacak alımlara ve
yapım işlerine ilişkin esas ve usuller ile diğer hususlar, Maliye
Bakanlığının görüşü alınarak Dışişleri Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığı
tarafından müştereken hazırlanır ve Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe
konulur.
(2) İşyerlerinin aynı yerde olup olmadığına
bakılmaksızın; bir mahallî idarenin ya da bağlı kuruluşunun kendi birimleri
arasında veya bir mahallî idare ile bağlı kuruluşu arasında veya aynı
mahallî idarenin farklı bağlı kuruluşları arasında olmak kaydıyla, mahallî idarelerde
veya bağlı kuruluşlarında çalışan işçiler, ilgili mahallî idarenin en üst
amirinin onayı alınarak bu maddenin yayımlandığı tarihi izleyen yüz yirmi
gün içinde kadroları veya geçici iş pozisyonlarıyla birlikte aynı veya
benzeri iş ya da işyeri değişikliğine tabi tutulabilir. Bu fıkra uyarınca
aynı veya benzeri iş ya da işyeri değişikliğine tabi tutulan işçilerin
ücret ile diğer mali ve sosyal hakları ile kıdem tazminatları ve kıdeme
bağlı diğer hususlarda, 12/11/2012 tarihli ve 6360 sayılı Kanunun geçici 1
inci maddesinin durumlarına uygun hükümleri aynı şekilde uygulanır.”
MADDE 13 – 5/1/2002 tarihli ve 4735 sayılı Kamu İhale
Sözleşmeleri Kanununun 8 inci maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun
62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi
uyarınca ihale edilen işlerde, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş
Kanununun 2 nci maddesinde tanımlanan asıl
işveren-alt işveren ilişkisi çerçevesinde alt işveren tarafından münhasıran
bu Kanun kapsamına giren kamu kurum ve kuruluşlarına ait işyerlerinde
çalıştırılan işçileri kapsayacak olan toplu iş sözleşmeleri; alt işverenin
yetkilendirmesi kaydıyla merkezi yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin
üyesi bulunduğu kamu işveren sendikalarından birisi tarafından 18/10/2012
tarihli ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu hükümlerine
göre yürütülür ve sonuçlandırılır. Toplu iş sözleşmesinin kamu işveren
sendikası tarafından bu fıkraya göre sonuçlandırılması hâlinde, belirlenen
ücret ve sosyal haklardan kaynaklanan bedel artışı kadar idarece fiyat
farkı ödenir. Kamu işveren sendikası tarafından yürütülmeyen ve sonuçlandırılmayan
toplu iş sözleşmeleri için fiyat farkı ödenemez, 4857 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin yedinci fıkrası esas alınarak asıl işveren
sıfatından dolayı ücret farkına hükmedilemez ve asıl işveren sıfatıyla
sorumluluk yüklenemez. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin esas ve usuller,
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının görüşü alınmak suretiyle Maliye
Bakanlığınca belirlenir.
22/9/2012 tarihinden önce 4734 sayılı Kanuna göre
ihalesi yapılan ve ihale dokümanında fiyat farkı hesaplanabilmesine ilişkin
hüküm bulunan yapım işleri ihalelerinde, yaklaşık maliyetin yarısından
fazlasını akaryakıt giderinin oluşturduğu ve bu maddenin yürürlüğe girdiği
tarih itibarıyla fesih veya tasfiye edilmeksizin geçici kabulü yapılmış
işler ile devam eden işlerin, 22/9/2012 tarihinden sonra gerçekleştirilen
kısımlarında kullanılan akaryakıta ilişkin olarak özel tüketim vergisinde
gerçekleşen artış nedeniyle fiyat farkı hesaplanmasında 3l/8/20l3 tarihli
ve 28751 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 2013/5217 sayılı Bakanlar Kurulu
Kararı hükümleri uygulanır.”
MADDE 14 – 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî
Yönetimi ve Kontrol Kanununun 28 inci maddesinin dördüncü fıkrasında yer
alan “finansal kiralama suretiyle temini;” ibaresinden sonra gelmek üzere
“afet ve acil durumlar için kurulan lojistik depoların işletilmesiyle
ilgili hizmetleri,” ibaresi eklenmiş; “temizlik, yemek, koruma ve güvenlik
ile” ibaresi “yemek (beşinci fıkra kapsamındaki yemek hizmetleri hariç) ve”
şeklinde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin,
4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 62 nci
maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında olan işlerden sürekli
nitelikte olanlara ilişkin hizmet alımlarında, yüklenme süresi üç yıl olup,
işin niteliğinden veya süresinden kaynaklanan zorunlu hâllerde bu süre
gerekçesi gösterilmek şartıyla üst yöneticinin onayıyla kısaltılabilir.”
MADDE 15 – 20/6/2012 tarihli ve 633l sayılı İş Sağlığı ve
Güvenliği Kanununun 2 nci maddesinin ikinci fıkrasına
aşağıdaki bent eklenmiştir.
“e) Denizyolu taşımacılığı yapan araçların
uluslararası seyrüsefer hâlleri.”
MADDE 16 – 6331 sayılı Kanunun 6 ncı
maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde geçen “işyeri hekimi ve”
ibaresinden sonra gelmek üzere “on ve daha fazla çalışanı olan çok
tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde” ibaresi; bendin sonuna “Belirlenen
niteliklere ve gerekli belgeye sahip olmayan ancak 10’dan az çalışanı
bulunan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyeri işverenleri veya işveren
vekili tarafından Bakanlıkça ilan edilen eğitimleri tamamlamak şartıyla işe
giriş ve periyodik muayeneler ve tetkikler hariç iş sağlığı ve güvenliği
hizmetlerini yürütebilirler.” cümlesi ve maddeye aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.
“(4) Birinci fıkranın (a) bendine göre yapılacak
görevlendirme süresinin belirlenmesinde 5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı
Mesleki Eğitim Kanunu ile 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim
Kanunu kapsamındaki öğrenci statüsünde olan çırak ve stajyerler, çalışan
sayısının toplamına dâhil edilmez.”
MADDE 17 – 6331 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin ikinci
fıkrasında geçen “işyerlerinde” ibaresi “işlerde” şeklinde; üçüncü fıkrasının
birinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Bu Kanun
kapsamında alınması gereken sağlık raporları işyeri hekiminden alınır.
10’dan az çalışanı bulunan ve az tehlikeli işyerleri için ise kamu hizmet
sunucuları veya aile hekimlerinden de alınabilir.”
MADDE 18 – 6331 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendine aşağıdaki alt bent eklenmiştir.
“6) 10’dan az çalışanı bulunan ve az tehlikeli
sınıfta yer alan işyerinde iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin üstlenilmesine
ilişkin eğitim programları, eğitimin süresi ve eğiticilerin nitelikleri ile
görevlendirmeye ilişkin hususlar.”
MADDE 19 – 18/10/2012 tarihli ve 6356 sayılı Sendikalar ve
Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 26 ncı maddesine
aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“(10) İşveren sendikaları, tüzüklerinde hüküm
bulunmak ve şartları genel kurul kararıyla belirlenmek kaydıyla, işçilerin
sigorta primlerinin işveren payının ödemelerinde kullanılmak ve nakit
mevcudunun yüzde yirmi beşini aşmamak üzere karşılıksız yardıma dayalı dayanışma
ve yardım fonu oluşturabilir.”
MADDE 20 – 6356 sayılı Kanunun 41 inci maddesinin birinci ve
beşinci fıkralarında yer alan “yüzde üçünün” ibareleri “yüzde birinin”; 43
üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “yüzde üçünden” ibaresi “yüzde
birinden”, dördüncü fıkrasında yer alan “yüzde üçünü” ibaresi “yüzde
birini” olarak değiştirilmiştir.
MADDE 21 – 6356 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
“EK MADDE 1 – 41 inci maddenin birinci ve beşinci
fıkraları ile 43 üncü maddenin ikinci ve dördüncü fıkralarında yer alan
kurulu bulunduğu işkolunda en az yüzde bir üye şartı, Ekonomik ve Sosyal
Konseye üye konfederasyonlara üye olmayan işçi sendikaları için yüzde üç
olarak uygulanır.”
MADDE 22 – 27/2/2003 tarihli ve 4817 sayılı Yabancıların
Çalışma İzinleri Hakkında Kanunun 6 ncı maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 6 – Türkiye’nin taraf olduğu ikili ya da çok
taraflı sözleşmelerde aksi öngörülmedikçe ve 11/4/2014 tarihinden önce
süresiz çalışma izni verilmiş olan yabancıların hakları saklı kalmak
kaydıyla; 4/4/2013 tarihli ve 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma
Kanunu uyarınca uzun dönem ikamet iznine sahip olanlar veya Türkiye’de
kesintisiz en az sekiz yıl ikamet izni ile kalmış olan veya en az sekiz yıl
kanuni çalışması olan yabancılara, süresiz çalışma izni verilebilir.
Süresiz çalışma izni verilen yabancılar, 6458
sayılı Kanunun 44 üncü maddesinde belirtilen uzun dönem ikamet izninin
sağladığı haklardan yararlanırlar.
Süresiz çalışma izni yabancının veya işvereninin
talebiyle ya da 6458 sayılı Kanunun 45 inci maddesinde sayılan uzun dönem
ikamet izninin iptalini gerektiren hâllerde iptal edilir.
Çalışma izni verilen yabancıların Türkiye’ye
girişleri, Türkiye’de kalışları ve Türkiye’den çıkışlarına ilişkin kayıtlar
İçişleri Bakanlığı tarafından Bakanlığa bildirilir.”
MADDE 23 – 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununun
88 inci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.
“h) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca süresiz
çalışma izni verilenler.”
MADDE 24 – 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı İşsizlik Sigortası
Kanununun 46 ncı maddesinin üçüncü fıkrasına
“hükümlerine göre sözleşmeli personel statüsünde çalışanlar” ibaresinden
sonra gelmek üzere “(18/5/1994 tarihli ve 527 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnamenin 31 inci maddesi kapsamında yer alan sözleşmeli personel
dâhil)” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 25 – 4447 sayılı Kanunun 50 nci
maddesinin üçüncü fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 21
inci maddesi gereği işe iade davası nedeniyle yatırılan primlerin son günü
esas alınarak işsizlik ödeneği hak sahipliği belirlenir ve işsiz geçen
dönem için ödeme yapılır.”
MADDE 26 – 25/10/1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer
Vergisi Kanununun 17 nci maddesinin dördüncü
fıkrasının (g) bendindeki “Külçe altın, külçe gümüş, kıymetli taşlar
(elmas, pırlanta, yakut, zümrüt, topaz, safir, zebercet, inci, kübik virconia)” ibaresi “Külçe altın ve külçe gümüş
teslimleri ile kıymetli taşların (elmas, pırlanta, yakut, zümrüt, topaz,
safir, zebercet, inci) 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası
Kanununa göre Türkiye’de kurulu borsalarda işlem görmek üzere ithali,
borsaya teslimi ve borsa üyeleri arasında el değiştirmesi,” şeklinde
değiştirilmiştir.
MADDE 27 – 3065 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 33 – 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçici 41 inci
maddesi kapsamında taşınmazların Sosyal Güvenlik Kurumuna devir ve teslimi
ile bu taşınmazların Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından (müzayede
mahallerinde yapılan satışlar dâhil) devir ve teslimi 31/12/2023 tarihine
kadar katma değer vergisinden müstesnadır.
Bu kapsamda vergiden istisna edilen işlemler
bakımından 30 uncu maddenin birinci fıkrasının (a) bendi hükmü uygulanmaz.
Maliye Bakanlığı, istisnaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye
yetkilidir.”
MADDE 28 – 8/5/1985 tarihli ve 3201 sayılı Yurt Dışında
Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal
Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanunun 1 inci maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 1 –
Türk vatandaşları ile doğumla Türk vatandaşı olup da çıkma izni almak
suretiyle Türk vatandaşlığını kaybedenlerin on sekiz yaşını doldurduktan
sonra Türk vatandaşı olarak yurt dışında geçen ve belgelendirilen sigortalılık
süreleri ve bu süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar
olan işsizlik süreleri ile yurt dışında ev kadını olarak geçen süreleri, bu
Kanunda belirtilen sosyal güvenlik kuruluşlarına prim ödenmemiş olması ve
istekleri hâlinde, bu Kanun hükümlerine göre sosyal güvenlikleri bakımından
değerlendirilir.”
MADDE 29 – 3201 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin beşinci
fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Ancak, uluslararası sosyal güvenlik
sözleşmelerinde Türk sigortasına girişinden önce âkit
ülke sigortasına girdiği tarihin Türk sigortasına girdiği tarih olarak
kabul edileceğine ilişkin özel hüküm bulunan ülkelerdeki sigortalılık
sürelerini borçlananların âkit ülkede ilk defa
çalışmaya başladıkları tarih, ilk işe giriş tarihi olarak kabul edilir.”
MADDE 30 – 3201 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
“Davalardan vazgeçenlerin işlemleri
GEÇİCİ MADDE 8 – 1 inci madde ile 5 inci maddenin
beşinci fıkrasında bu maddeyi ihdas eden Kanunla yapılan değişiklikler, bu
maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce Kurum aleyhine, bu Kanunun bu
maddenin yürürlük tarihinden önceki 1 inci maddesi ile 5 inci maddesinin
beşinci fıkrası uyarınca açılmış ve henüz sonuçlanmamış davalardan feragat
edenler hakkında da uygulanır. Davadan feragat edilmesi hâlinde davacı
aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmez.”
MADDE 31 – 16/5/2006 tarihli ve 5502 sayılı Sosyal Güvenlik
Kurumu Kanununun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (ç) bendine “Sosyal
güvenlik alanında,” ibaresinden sonra gelmek üzere “eğitim, araştırma ve
danışmanlık faaliyetleri yapmak ve yaptırmak,” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 32 – 5502 sayılı Kanunun 23 üncü maddesinin birinci
fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.
“ç) Eğitim, Araştırma ve Geliştirme Merkezi
Başkanlığı.”
MADDE 33 – 5502 sayılı Kanuna 25/A maddesinden sonra gelmek
üzere aşağıdaki 25/B maddesi eklenmiştir.
“Eğitim, Araştırma ve Geliştirme Merkezi Başkanlığı
MADDE 25/B – Eğitim, Araştırma ve Geliştirme
Merkezi Başkanlığının görevleri şunlardır:
a) Sosyal güvenliğe ve sağlık sigortasına ilişkin
alanlarda ulusal ve uluslararası düzeyde araştırma, eğitim, inceleme, yayın
ve danışmanlık faaliyetleri yapmak ve yaptırmak.
b) Kurumsal kapasitenin arttırılmasına yönelik
hizmet içi eğitim programını hazırlamak ve görevde yükselme sınavlarında
başarılı olan personeli özel eğitim programı hazırlayarak eğitmek.
c) Kurum personelinin eğitim planını hazırlamak,
uygulamak ve değerlendirmek.
ç) Sosyal güvenlik ekonomisi ve finansmanı alanında
gelişmeleri takip etmek.
d) Sosyal güvenlik mevzuatına ilişkin sertifika
programları hazırlamak.
e) Üniversite ve araştırma enstitüleri ile iş
birliği yaparak veya hizmet satın alınması suretiyle eğitim programları,
araştırma, geliştirme çalışmaları yapmak veya yaptırmak.
f) Kamu kurum ve kuruluşlarına, tüzel kişi ve
kurumlara sosyal güvenlik konularında eğitim vermek, seminer ve konferans
düzenlemek.
g) İkili sosyal güvenlik sözleşmesi bulunan
ülkelerdeki dış temsilcilikler ve ilgili kurum ve kuruluşlarla eğitim,
seminer, staj ve personel değişimi çalışmalarını yürütmek.
ğ) Başkan tarafından verilecek benzer nitelikteki
diğer görevleri yapmak.”
MADDE 34 – 5502 sayılı Kanunun 28 inci maddesinin mülga
ikinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğü bünyesinde
çalıştırılmak ve yirmi kişiyi geçmemek üzere sözleşmeli olarak uzman
personel istihdam edilebilir. Bu kapsamda sözleşmeli olarak istihdam
edilecek personel, 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(a) bendi kapsamında sigortalı sayılır. Bu şekilde çalıştırılacak
olanlardan Kurumca belirlenecek en fazla on kişiye ödenecek ücret, 657
sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (B) fıkrasına göre istihdam edilenlerin sözleşme
ücreti tavanının dört katını, geri kalanlar için ise üç katını geçemez ve
bunlara bu fıkrada belirtilen ücret dışında herhangi bir ödeme yapılamaz.
Bu kapsamda istihdam edilecek personel Kurum tarafından yürütülen özel
bilgi ve ihtisas gerektiren projeler kapsamında görevlendirilir ve bu
şekilde sözleşmeli personel istihdam edilen projelerin süresi en fazla üç
yıldır. Bu kapsamda çalıştırılan bir kişi aralıksız olarak en fazla bir
proje süresince görevlendirilebilir ve farklı projelerde de olsa üç yıldan
daha uzun süre istihdam edilemez. Bu suretle çalıştırılacakların
nitelikleri, alınma usulü, sözleşme usul ve esasları, bunlara ödenecek
ücret ile diğer hususlar Maliye Bakanlığının görüşü üzerine Kurum
tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenlenir.”
MADDE 35 – 5502 sayılı Kanunun 29 uncu maddesinin ikinci
fıkrasına “diğer Daire Başkanı” ibaresinden sonra gelmek üzere “, Eğitim,
Araştırma ve Geliştirme Merkezi Başkanı ve Yardımcısı” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 36 – 5502 sayılı Kanunun 34 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (d) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı fıkraya (g)
bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki bent eklenmiş ve mevcut bent
teselsül ettirilmiştir.
“d) Kurumca hazırlanan her türlü standart form,
manyetik, elektronik veya akıllı kart satışından elde edilecek gelirler ile
her türlü data hattı, internet kullanımı ve benzeri kira gelirleri, Kurumun
ödeme kapsamındaki listelere girmek veya bu listelerde kalmak veya
değişiklik yapmak için yapılan başvurulardan ve sözleşmelerden elde edilen
gelirler.”
“h) Eğitim ve danışmanlık hizmetlerinden elde
edilen gelirler.”
MADDE 37 – 5502 sayılı Kanunun 35 inci maddesinin başlığı
“Kurumun taşınmaz edinimi, taşınır ve taşınmaz mal varlıkları ile gayri maddi
haklarının hukuki durumu” şeklinde değiştirilmiş ve maddeye dördüncü
fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Kurumca, işverenlerin, sigortalıların, genel
sağlık sigortalılarının, emeklilerin, bunların hak sahipleri ile dul ve yetimlerinin
ve Kurumdan aylık alan diğer kişilerin bireysel veri ve hakları, bireysel
veri ve haklarından oluşan toplu veri ve hakları ile işletmelerin ticari
sırları satılamaz ve paylaşılamaz. Kurum bunların dışında sahip olduğu
gayri maddi haklarını Yönetim Kurulunun onayı ile satabilir veya
paylaşabilir. Bu fıkranın aksine davrananlar hakkında Türk Ceza Kanununun
ilgili hükümleri uygulanır.”
MADDE 38 – 5502 sayılı Kanunun 36 ncı
maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Muafiyetler
MADDE 36 – Kurum, bu Kanun kapsamındaki
faaliyetleri dolayısıyla yapılan işlemler yönünden ilgili kanunlarında yer
almamış olsa dahi 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununa göre
alınan harçlardan, elektrik ve havagazı tüketim vergisi ve yangın sigortası
vergisi hariç olmak üzere 26/5/1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye
Gelirleri Kanunu gereğince alınan vergi, harç, katılma payı ile tasdik
ücretlerinden, düzenleyeceği kağıtlar nedeniyle damga vergisinden, sahip
olduğu taşınmazlar dolayısıyla emlak vergisinden, satın alınan ve satılan
taşınmazlar ile ilgili olarak tapu ve kadastro döner sermaye bedellerinden
ve her türlü dava ve icra işlemlerinde teminat yatırma mükellefiyetinden
muaftır.
Kurumun taraf olduğu her türlü davalarda, Kurum
aleyhine hükmedilen asıl alacak ile vekalet ücreti ve yargılama giderleri,
alacaklı veya vekilinin Kuruma ödemeye dayanak makbuz ve belgelerle
birlikte yazılı şekilde yapacağı müracaat üzerine bildireceği banka hesap
numarasına, müracaat tarihinden itibaren otuz gün içinde ödenir. Bu süre geçmeden
Kurum aleyhine cebri icra yollarına başvurulamaz. Belirtilen sürede ödeme
yapılamaması hâlinde, söz konusu alacaklar genel hükümler dairesinde tahsil
olunur. Mahkeme kararlarında yer alan miktarların kararın kesinleşmesinden
önce ödenmesi hâlinde, söz konusu kararların ilgili mercilerce bozulmasını
müteakip ödenen miktarlar, ödeme tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi
ile birlikte ilgililerden tahsil edilir.
Kurumu vekil sıfatıyla temsile yetkili olan I.
hukuk müşaviri, hukuk müşaviri ve kadrolu avukatlarının bir listesi Kurumca
yazılı olarak veya Adalet Bakanlığınca belirlenen esaslar dairesinde
elektronik ortamda ilgili Cumhuriyet başsavcılığına, bölge idare mahkemesi
başkanlıklarına, askerî savcılıklara ve Askerî Yüksek İdare Mahkemesi
Başkanlığına verilir. Bu listeler, Cumhuriyet başsavcılığı tarafından adli
yargı çevresinde, bölge idare mahkemesi başkanlığınca idari yargı
çevresinde bulunan mahkemelere gönderilir. Yüksek mahkemeler ve bölge
adliye mahkemesindeki duruşmalarda temsil yetkisini kullanacakların
isimleri ilgili mahkemelerin başsavcılıklarına veya başkanlıklarına
bildirilir. Listede isimleri yer alanlar Baroya kayıt ve vekaletname ibrazı
gerekmeksizin Kurum vekili sıfatıyla her türlü dava ve icra işlemlerini takip
edebilirler. Vekil sıfatıyla temsil yetkisi sona erenlerin isimleri anılan
mercilere aynı usulle derhâl bildirilir.”
MADDE 39 – 5502 sayılı Kanunun eki (I) sayılı Cetvelin
“Yardımcı Hizmet Birimleri” bölümüne “Eğitim, Araştırma ve Geliştirme
Merkezi Başkanlığı” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 40 – 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar
ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 6 ncı
maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde yer alan “(ücretle ve sürekli
olarak çalışanlar hariç)” ibaresi “(Kanunun ek 9 uncu maddesinin ikinci
fıkrası kapsamında sigortalı olanlar ile ücretle aynı kişi yanında ay
içinde 10 gün ve daha fazla süreyle çalışanlar hariç)” şeklinde, (e) bendi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“e) Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri
hükümleri saklı kalmak kaydıyla; yabancı bir ülkede kurulu herhangi bir
kuruluş tarafından ve o kuruluş adına ve hesabına Türkiye’ye üç ayı
geçmemek üzere bir iş için gönderilen ve yabancı ülkede sosyal sigortaya
tabi olduğunu belgeleyen kişiler ile Türkiye’de kendi adına ve hesabına
bağımsız çalışanlardan, yurt dışında ikamet eden ve o ülke sosyal güvenlik
mevzuatına tabi olanlar,”
MADDE 41 – 5510 sayılı Kanunun 28 inci maddesinin altıncı
fıkrasında yer alan “55” ibaresi “50” ve sekizinci fıkrasında yer alan “malûl”
ibaresi “ağır engelli” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 42 – 5510 sayılı Kanunun 40 ıncı
maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Tablonun (10) numaralı sırasında belirtilen
sigortalıların, fiili hizmet süresi zammından yararlandırılacakları dönem
içinde kalan; yıllık ücretli izin, sıhhi izin, hafta tatili, ulusal bayram
ve genel tatil günleri ile eğitim, kurs, iş öncesi ve sonrası hazırlık
sürelerinde fiilen çalışma ve söz konusu işlerin risklerine maruz kalma
şartı aranmaz.”
MADDE 43 – 5510 sayılı Kanunun 41 inci maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“a) Kanunları gereği verilen ücretsiz doğum ya da
analık izni süreleri ile 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c)
bentleri kapsamındaki sigortalı kadının, üç defaya mahsus olmak üzere doğum
tarihinden sonra iki yıllık süreyi geçmemek kaydıyla borçlanılacak
sürelerde uzun vadeli sigorta kolları açısından sigortalı sayılmaması ve
çocuğunun yaşaması şartlarıyla talepte bulunulan süreleri,”
MADDE 44 – 5510 sayılı Kanunun 61 inci maddesinin altıncı
fıkrasına birinci cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle
eklenmiştir.
“Uluslararası Öğrenciler Değerlendirme Kurulu
kararı ile burslandırılan uluslararası
öğrencilerin bildirimleri ise Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar
Başkanlığı veya Uluslararası Öğrenciler Değerlendirme Kurulu tarafından
görevlendirilen kurum tarafından yapılır.”
MADDE 45 – 5510 sayılı Kanunun 63 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (e) bendinde yer alan “iki” ibaresi “üç” şeklinde değiştirilmiş
ve maddeye üçüncü fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.
“Harp malullüğü kapsamında aylık almakta olan harp
malullerinin kendileri ve bunların eşleri, 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve
Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna veya 2330 sayılı Kanun hükümleri
uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren kanunlara göre malullük aylığı
almakta olan vazife malullerinin kendileri ile bunların eşleri, bu Kanunun
47 nci maddesi ile 5434 sayılı Kanunun 56 ncı maddesi ve mülga 45 inci maddesi kapsamında vazife
malulü olarak aylık almakta olan vazife malullerinden ise başkasının
yardımı ve desteği olmaksızın yaşamak için gereken hareketleri yapamayacak
derecede malul olanların kendileri ile bunların eşleri, birinci fıkranın
(e) bendinin (3) ve (5) numaralı alt bentlerinden muaf tutulur.”
MADDE 46 – 5510 sayılı Kanunun 64 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendinin başına “Geleneksel, tamamlayıcı, alternatif tıp
uygulamaları ve” ibaresi ile birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki
fıkra eklenmiştir.
“Kurumla sözleşmeli özel sağlık hizmet sunucuları
ile Kurumla kısmi branş veya sağlık hizmeti alım sözleşmesi imzalamış olan
vakıf üniversitesi sağlık hizmeti sunucuları, Kuruma bildirmiş oldukları
hekimlerden sözleşme kapsamı branşlarda fiilen hizmet sunanlar tarafından
verilen sağlık hizmetlerini, Kurumca belirlenen istisnalar hariç olmak
üzere ve Kurum mevzuatına uygun olarak fatura edebilirler. Aksi takdirde,
bu faturalara ait tutarlar Kurumca karşılanmaz.”
MADDE 47 – 5510 sayılı Kanunun 68 inci maddesinin beşinci
fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“63 üncü maddenin birinci fıkrasının (e) bendi
gereğince sağlanan ve bir hastalığın tedavisinin başka tıbbi bir yöntemle
mümkün olmaması nedeniyle yapılacak yardımcı üreme yöntemi tedavisi
dışındaki, yardımcı üreme yöntemi tedavisinde katılım payı ilk denemede
%30, ikinci denemede %25, üçüncü denemede %20 oranında uygulanır. Ancak
katılım payında dördüncü fıkra gereği uygulanan üst limit dikkate alınmaz.”
MADDE 48 – 5510 sayılı Kanunun 72 nci
maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Bu maddenin üçüncü fıkrasında belirtilenler hariç
olmak üzere 63 üncü maddede belirtilen komisyonlara iştirak edenler ile
bilimsel ve akademik nitelikleri dikkate alınarak Kurum tarafından bilimsel
nitelikli komisyonlarda veya tıbbi inceleme, tıbbi değerlendirme, tıbbi
uygunluk onayı verme gibi iş ve işlemlerle ilgili yürütülen çalışmalarda;
üniversitelerden görevlendirilen öğretim üyelerine, kamu ve özel sağlık
kurum ve kuruluşlarından görevlendirilen tabip, diş tabibi ve eczacılara
(6.500) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu
bulunacak tutarı geçmemek üzere ödeme yapılır. Bu ödemenin usul, esas ve
miktarı ile diğer hususlar Kurum ve Maliye Bakanlığınca müştereken belirlenir.”
MADDE 49 – 5510 sayılı Kanunun 73 üncü maddesinin onuncu
fıkrasının ikinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye on
birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“Ancak, 72 nci maddede belirtilen usullere göre bedelleri
karşılanacak olan bu kapsamdaki ürünler, garanti süresi kapsamında veya
aynı amaca yönelik ürün talepleri Kurum tarafından yayınlanan ürün
listelerinden, yine Kurum tarafından belirlenen usul ve esaslara göre
karşılanır.”
“Kurum, fatura denetimi konusunda kriterler
koymaya, alternatif geri ödeme modelleri oluşturmaya ve bu konularda
tespitler ve denetimler yapmaya ve/veya yaptırmaya, buna bağlı olarak
hizmet alımı yapmaya yetkilidir.
Kurum, gerçek veya tüzel kişilerden; ödeme
kapsamındaki sağlık hizmetleri ve/veya ürün listelerine girmek için yapılan
başvurulardan asgari ücretin yirmi katını geçmemek üzere başvuru ücreti,
ilaç hariç olmak üzere diğer tıbbi malzeme ve ürünlerden listelerde kalmak
için asgari ücretin üç katını geçmemek üzere yıllık aidat, fiyat düşüş
talepleri hariç olmak üzere listelerdeki değişiklik taleplerinden her bir
işlem için asgari ücret tutarını geçmemek üzere işlem ücreti, kamu kurumu
niteliğinde tüzel kişiliği haiz meslek kuruluşları ile yapılan protokollere
dayalı sözleşmeler hariç olmak üzere sözleşme imzalamak için asgari ücretin
on katını geçmemek üzere sözleşme ücreti alabilir, bu ücretleri imal ve
ithal ürün gruplarına göre farklılaştırabilir. Bu fıkranın uygulanmasına
ilişkin usul ve esaslar Kurumca belirlenir.”
MADDE 50 – 5510 sayılı Kanunun 82 nci
maddesinin birinci fıkrasında yer alan “6,5 katıdır.” ibaresi “6,5 katı,
ancak sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce
yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri
için 3 katıdır.” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 51 – 5510 sayılı Kanunun 87 nci
maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.
“g) Uluslararası Öğrenciler Değerlendirme Kurulu
kararı ile burslandırılan uluslararası öğrenciler
için bursluluk statüleri devam ettiği süre boyunca Yurtdışı Türkler ve
Akraba Topluluklar Başkanlığı veya Uluslararası Öğrenciler Değerlendirme
Kurulu tarafından görevlendirilen kurum,”
MADDE 52 – 5510 sayılı Kanunun 88 inci maddesine yirmi
birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Sigortalılar ile tüzel kişilerin kasıt, kusur,
hata veya yanıltıcı beyanından kaynaklanmaması şartıyla, sigortalılarca
ödenen prim ve prime ilişkin borcun noksan tahakkuk ettirildiğinin Kurumca
sonradan tespit edilmesi hâlinde tespit edilen fark prime ilişkin borç
aslına, tebliğ tarihinden itibaren 89 uncu maddenin ikinci fıkrasına göre
gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanır.”
MADDE 53 – 5510 sayılı Kanunun 97 nci
maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan “altı ay” ibaresi “on iki ay”
şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 54 – 5510 sayılı Kanunun l03 üncü maddesine aşağıdaki
fıkralar eklenmiştir.
“Kurum müfettişlerince yapılan inceleme veya
soruşturma esnasında yapılan tespitlere bağlı olarak, oluşabilecek Kurum
alacağı tahsilinin riske gireceğinin öngörülmesi hâlinde, en az üç
müfettişten oluşan komisyonun uygun görüşü ve Rehberlik ve Teftiş
Başkanının onayıyla altı ayı geçmemek üzere, inceleme veya soruşturma
sonuçlanıncaya kadar sağlık hizmeti sunucusunun Kurum nezdindeki
muaccel veya müeccel alacaklarının ödemesi, tahsili riske gireceği öngörülen
alacakla orantılı olarak durdurulabilir. Altı aylık süre içinde inceleme
veya soruşturma sonuçlanmaz ise durdurma kararı kendiliğinden kalkar ve bu
tarihten itibaren muaccel olan alacakları ödenmeye devam olunur. Altı aylık
süre sonuna kadar ödemesi durdurulan alacaklar ise inceleme veya soruşturma
sonuçlanıncaya kadar ödenmez. Ancak, sağlık hizmeti sunucusunun Kurum nezdindeki muaccel olan alacaklarının her biri için
6183 sayılı Kanunun l0 uncu maddesinin birinci fıkrasının 2 nci ve 3 üncü bentlerinde sayılanlar kapsamında teminat
verilmesi hâlinde durdurma kararı bu kararı uygulayan Kurum ünitesi
tarafından kaldırılır ve Kurum nezdindeki
alacakları ödenir.
Kurum tarafından sözleşmesi feshedilmiş sağlık
hizmeti sunucusuyla feshe neden olan fiillere bağlı olarak oluşan Kurum
alacakları tahsil edilmeden ve fesih süresi tamamlanmadan yeni bir sözleşme
yapılmaz. Söz konusu sağlık hizmeti sunucusunun devri hâlinde ise feshe
neden olan Kurum alacakları tahsil edilmeden ve en az bir yıllık fesih
süresi geçmeden devralan sağlık hizmeti sunucusu ile sözleşme yapılmaz.
Sözleşme yapılmayan veya sözleşmesi feshedilen sağlık hizmeti sunucusunun
muayene ve işlemlere ilişkin fatura bedelleri ödenmez.
5237 sayılı Kanunda belirtilen ve Kurum zararına
neden olan nitelikli dolandırıcılık suçunun işlendiği kesinleşmiş mahkeme
kararıyla sabit görülmesi şartıyla; söz konusu fiillerin sağlık hizmeti
sunucusunun yöneticileri ve/veya ortakları tarafından işlendiği durumda
aynı sağlık hizmeti sunucusuyla veya bunların daha sonra yönetici ve/veya
ortak olduğu sağlık hizmeti sunucusuyla hiçbir şekilde sözleşme yapılmaz,
bu fiillerin hekimler tarafından işlendiği durumda ise ilgili hekimlerle en
az üç yıl süre ile sözleşme yapılmaz. Kesinleşmiş mahkeme kararının
beklenmesi sağlık hizmeti satın alınmasına ilişkin sözleşmelerde belirtilen
fesih sürelerinin uygulanmasına engel olmaz.
5237 sayılı Kanunda belirtilen nitelikli
dolandırıcılık fiillerini işleyen sağlık hizmeti sunucusu ve/veya ilgili hekimler
hakkında ruhsat iptali de dâhil olmak üzere gerekli tüm iş ve işlemler için
keyfiyet Sağlık Bakanlığına bildirilir. Nitelikli dolandırıcılık fiillerini
işleyerek Kurum zararına neden olmuş hekimlerden gelen muayene ve işlemlere
ilişkin fatura bedelleri en az üç yıl süre ile ödenmez.”
MADDE 55 – 5510 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
“Ev hizmetlerinde çalışanların sigortalılığı
EK MADDE 9 – Ev hizmetlerinde bir veya birden fazla
gerçek kişi tarafından çalıştırılan ve çalıştıkları kişi yanında ay içinde
çalışma saati süresine göre hesaplanan çalışma gün sayısı 10 gün ve daha
fazla olan sigortalılar hakkında Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalılara ilişkin hükümler uygulanır.
Bunların bildirimi, işverenler tarafından örneği Kurumca hazırlanan
belgeyle en geç çalışmanın geçtiği ayın sonuna kadar yapılır. Süresinde
yapılmayan bildirim için işverene 102 nci
maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt bendi hükmü
uygulanır.
Ev hizmetlerinde bir veya birden fazla gerçek kişi
tarafından çalıştırılan ve çalıştıkları kişi yanında ay içinde çalışma
saati süresine göre hesaplanan çalışma gün sayısı 10 günden az olanlar için
ise, çalıştırıldıkları süreyle orantılı olarak çalıştıranlarca 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç
alt sınırının %2’si oranında iş kazası ve meslek hastalığı sigortası primi
ödenir. Bu şekilde çalışanların sigortalılık tescili, çalışan ve çalıştıran
imzalarını da ihtiva eden ve en geç çalışmanın geçtiği ayın sonuna kadar
Kuruma verilmesi gereken örneği Kurumca hazırlanacak belgenin Kuruma
verilmesi ile sağlanır. Sigortalılık başlangıcında bu belge üzerinde
çalışma başlangıcına dair kayıtlı en eski tarih esas alınır. Bunlar
hakkında hastalık sigortası hükümleri uygulanmaz. Bu fıkra kapsamına
girenler, adlarına ödenen priminin ait olduğu ayı takip eden ayın sonuna
kadar aynı kazancın otuz katının %32,5 oranında prim ödeyebilir. Bunun
%20’si malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları, %12,5'i genel sağlık
sigortası primidir. Bu süre içinde ödenmeyen primin ödenme hakkı düşer.
Ödenen primler 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında
sigortalılık sayılır.
İkinci fıkra kapsamındakileri çalıştıranlar bu
Kanun uygulamasında işveren sayılmaz. Sigortalının iş kazası ve meslek
hastalığı sigorta kollarından sağlanan yardımlardan yararlanabilmesi için
iş kazasının olduğu tarihten en az on gün önce tescil edilmiş olması ve
sigortalılığının sona ermemiş olması, bu Kanuna göre iş kazası veya meslek
hastalığından dolayı geçici iş göremezlik ödeneği ödenmesi veya sürekli iş
göremezlik geliri ya da malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından aylık
bağlanabilmesi için prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş
olması şarttır. Bu sigortalılar ile ilgili iş kazası ve meslek hastalığı
olaylarında Kanunun 21 inci maddesinin birinci fıkrası hükümleri
uygulanmaz.
Bu maddenin ikinci fıkrasındaki sigortalılar
hakkında Kanunun 67 nci maddesinin birinci
fıkrasının (a) ve (b) bentleri hükümleri uygulanır.
Bu madde kapsamındaki sigortalılarla ilgili olarak
prim oranları ve uygulanacak sigorta kolları hariç olmak üzere, Kanundaki
işveren yükümlülüklerini yeniden belirlemeye, Kuruma verilmesi gereken
bildirge ve belgeleri birleştirmeye, yapılacak bildirimlerin ve primlerin
ödenmesine ilişkin usul ve esasları tespite Kurum yetkilidir.
Bu madde kapsamındaki sigortalılarla ilgili olarak
bu maddede aksine hüküm bulunmaması kaydıyla bu Kanunun ilgili hükümleri
uygulanır.”
MADDE 56 – 5510 sayılı Kanunun geçici 41 inci maddesine
üçüncü fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“Bu madde uyarınca Kurum tarafından satın alınan
taşınmazlar ile Kuruma ait olup Kurum Yönetim Kurulunca ihtiyaç fazlası olarak
tespit edilen taşınmazlardan, Maliye Bakanlığınca kamu hizmetlerinde
kullanılmak veya gerektiğinde genel hükümlere göre değerlendirilmek üzere
talep edilenler, Kurum Yönetim Kurulunun uygun görüşü ve Bakan onayıyla
bedeli karşılığında Hazineye devredilir.
Devir bedeli; bu madde uyarınca satın alınan
taşınmazlar için satın alma bedeli, satın alma tarihinden altı ay geçtikten
sonra devir hâlinde satın alınan bedele geçen sürede yeniden değerleme
oranı kadar artış yapılmak suretiyle belirlenir. Kuruma ait diğer
taşınmazların devrinde ise devir bedeli birinci fıkrada belirtilen Komisyon
tarafından belirlenir.”
MADDE 57 – 5510 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 53 – 60 ıncı
maddenin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında genel sağlık sigortası
tescili yapılmış olup da gelir testine hiç başvurmayanlardan bu maddenin
yayımını takip eden ay başından itibaren altı ay içinde gelir testine
başvuran kişilerin genel sağlık sigortası primleri yapılan gelir testi
sonucuna göre tescil başlangıç tarihinden itibaren tahakkuk ettirilir.
60 ıncı maddenin birinci
fıkrasının (g) bendi kapsamında resen genel sağlık sigortası tescili
yapılmış olanlardan bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce gelir testi
yaptırmış olmakla birlikte gelir düzeyleri asgari ücretin iki katından daha
düşük olarak tespit edilmiş olanların, bu tespit öncesinde genel sağlık
sigortası primi ödenmemiş olan süreleri hakkında da gelir testi sonucu
bulunan tutarlar esas alınarak birinci fıkra hükümleri uygulanır. Ancak, bu
maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar ödemiş oldukları genel sağlık
sigortası primi ile gecikme cezası ve gecikme zammı tutarları iade edilmez.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar
Kurumca belirlenir.
Birinci fıkrada belirtilen altı aylık süreyi altı
ay daha uzatmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir.”
MADDE 58 – 5510 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 54 – Mülga 4355 sayılı Ticaret ve
Sanayi Odaları, Esnaf Odaları ve Ticaret Borsaları Kanunu, mülga 5373
sayılı Esnaf Dernekleri ve Esnaf Dernekleri Birlikleri Kanunu ve mülga 507
sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkârlar Kanununa göre; esnaf ve sanatkâr siciline
veya odasına ya da her ikisine birden kayıtları bulunmakla birlikte üye
kayıtlarının mevzuata uygun olarak yapılmadığının tespit edilmesi üzerine,
Kuruma kayıt ve tescili yapılmakla birlikte, 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılık süreleri geçersiz sayılarak
iptal edilen sigortalılardan 22/3/1985 tarihinden sonraki sürelere ait
prim, gecikme zammı ve gecikme cezalarının 31/12/2013 tarihine kadar
ödenmiş olması şartıyla 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi
kapsamındaki sigortalılıkları başlangıç tarihinden itibaren geçerli
sayılır.
4 üncü ve 7 nci maddeler
ile 2926 sayılı Kanunun 2 nci, 5 inci ve 9 uncu
maddelerine göre kayıt ve tescili yapılanların, sigortalılık tescil ve
sürelerine esas tarımsal faaliyetleri ile ilgili kurum ve kuruluş üye
kayıtlarının mevzuata uygun olarak yapılmadığının tespit edilmesi üzerine
sigortalılıkları geçersiz sayılarak iptal edilenlerin, tescillerinin yapıldığı
tarihten 31/12/2010 tarihine kadar geçen sürelere ait prim, gecikme zammı
ve gecikme cezalarının 31/12/2013 tarihine kadar ödenmiş olması şartıyla, 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi
kapsamındaki sigortalılıkları başlangıç tarihinden itibaren geçerli
sayılır. Ancak, tevkifat kesintisine binaen
geriye dönük yapılan tescillerden, tevkifatın
yapıldığı tarihte ziraat odası kaydı bulunmayan, daha sonra geriye dönük
tesis edilen kayıtlar geçerli kabul edilmez.
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra
birinci ve ikinci fıkralar uyarınca hizmet iptali yapılmaz.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar
Kurum tarafından belirlenir.”
MADDE 59 – 5510 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 55 – 506 sayılı Kanun ve bu Kanun
kapsamından çıkarılan işyerlerine ilişkin olup işyerine ait borcun
tamamının ödeme süresi 31/12/2013 veya önceki bir tarihe ilişkin olduğu
hâlde ödenmemiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik
destek primi ve idari para cezası ile özel kanunlardaki hükme istinaden
Kurumca 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip edilen eğitime katkı payı,
özel işlem vergisi ve damga vergisi borçlarından borç türü bazında borç
asılları toplamı 100 Türk lirasını aşmayan asli alacakların ve tutarına
bakılmaksızın bu asıllara bağlı gecikme cezası, gecikme zammı gibi ferî
alacakların tahsilinden vazgeçilir.”
MADDE 60 – 5510 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 56 – Geçici 44 üncü veya geçici 51
inci madde kapsamında bulunanlardan öngörülen süre içinde başvuru hakkını
kullanmamış olanlar, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren Kuruma
başvurmaları hâlinde, geçici 44 üncü madde hükümlerinden yararlandırılır.
Geçici 4 üncü maddenin on yedinci fıkrası uyarınca
borçlandırılarak borcun tamamını veya bir kısmını ödeyenlerin ödemiş
oldukları tutarların iadesini istemeleri hâlinde, geçici 44 üncü madde
kapsamında hesaplanan emeklilik keseneği ve kurum karşılığı tutarlarının
hâlen çalıştıkları veya kamu görevlisi olarak en son çalışmış oldukları
kamu idarelerine bildirilmesini takip eden altı ay içinde Kuruma defaten
ödenmesi, bu süre içinde ödenmezse gecikme zammı ile birlikte ödenmesi
hâlinde daha önce yatırmış oldukları tutarların kamu idaresince yatırılan
kısmı kendilerine faizsiz olarak iade edilir.
Geçici 4 üncü maddenin on yedinci fıkrası, geçici
44 üncü madde, geçici 51 inci madde ve bu madde kapsamında borçlandırılmak
suretiyle hizmet olarak alınan süreler ile söz konusu maddeler kapsamında
belirtilen sürelerde diğer sigortalılık statülerine tabi olarak uzun vadeli
sigorta kollarına prim ödenen sürelerin tamamı memuriyette geçmiş kabul
edilerek kazanılmış hak aylıklarının tespitinde değerlendirilir.”
MADDE 61 – 5510 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 57 – 8 inci maddenin üçüncü
fıkrasında ve 9 uncu maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilenler
için 9 uncu maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen yükümlülükler ile 11 inci
maddenin üçüncü ve altıncı fıkrasında belirtilen yükümlülüklerden bu
maddenin yürürlük tarihinden itibaren üç ay içinde yerine getirilmiş
olanlar, kanuni süresinde yerine getirilmiş sayılır ve idari para cezası
uygulanmaz. Bu yükümlülükler için daha önce uygulanan idari para cezaları,
kesinleşip kesinleşmediğine bakılmaksızın terkin edilir, ancak tahsil
edilmiş tutarlar red ve iade veya mahsup edilmez.
5 inci maddenin birinci fıkrasının (e) bendi
kapsamındaki sigortalılar hakkında bu Kanun gereğince verilmesi gereken
bildirge ve belgeler, bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren altı ay
içinde verilmesi hâlinde kanuni süresinde verilmiş sayılır. Bu
yükümlülükler için daha önce uygulanan idari para cezaları, kesinleşip
kesinleşmediğine bakılmaksızın terkin edilir, ancak tahsil edilmiş tutarlar
red ve iade veya mahsup edilmez.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar
Kurum tarafından belirlenir.”
MADDE 62 – 5510 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 58 – Türkiye İstatistik Kurumu
Başkanlığında 18/11/2005 tarihinden 1/10/2008 tarihine kadar 657 sayılı
Devlet Memurları Kanununun 4 üncü maddesinin (C) fıkrası kapsamında
istihdam edilen geçici personele ödenmiş olan fazla çalışma ücretleri prime
esas kazancın hesabında dikkate alınmaz. Bu maddenin uygulamasında 102 nci maddeye göre tahakkuk ettirilip tahsilatı
gerçekleştirilen tutarlar iade ve mahsup edilmez.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar
Kurum tarafından belirlenir.”
MADDE 63 – 5510 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 59 – 13/5/2014 tarihinde Manisa
ilinin Soma ilçesinde meydana gelen maden kazası sonucunda ölen
sigortalının; Kuruma olan her türlü borçları terkin edilir ve hak
sahiplerine 32 nci maddenin ikinci fıkrasının (a)
bendinde öngörülen şartlar aranmaksızın bu Kanun hükümlerine göre aylık
bağlanır. Bu Kanunda öngörülen primlerin eksik olan kısmı Maliye
Bakanlığınca Kuruma ödenir.
Ölen sigortalının anne ve babasına gelir ve aylık bağlanmasında,
34 üncü maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde belirtilen her türlü
kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından
daha az olması ve diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç
olmak üzere gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması şartları aranmaz.
Birinci fıkrada belirtilen nedenlerden dolayı ölen
sigortalının eş ve çocuklarından birisi, eşi ve çocuğu yoksa kardeşlerinden
birisi olmak üzere toplam bir kişi hakkında 3713 sayılı Kanunun ek 1 inci
maddesindeki istihdama ilişkin hükümler ayrıca uygulanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı,
Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığınca müştereken tespit edilir.”
MADDE 64 – 30/1/1950 tarihli ve 5521 sayılı İş Mahkemeleri
Kanununun 7 nci maddesine aşağıdaki fıkralar
eklenmiştir.
“31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar
ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından
kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle
zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava
açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat edilmesi zorunludur. Diğer
kanunlarda öngörülen süreler saklı kalmak kaydıyla yapılan müracaata altmış
gün içinde Kurumca cevap verilmezse talep reddedilmiş sayılır. Kuruma karşı
dava açılabilmesi için taleplerin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması
şarttır. Kuruma başvuruda geçirilecek süre zamanaşımı ve hak düşürücü
sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz.
Hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu
sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile işveren aleyhine açılan
davalarda, dava Kuruma resen ihbar edilir. İhbar üzerine davaya davalı
yanında ferî müdahil olarak katılan Kurum, yanında katıldığı taraf
başvurmasa dâhi kanun yoluna başvurabilir. Kurum, yargılama sonucu
verilecek kararı kesinleştikten sonra uygulamakla yükümlüdür.”
MADDE 65 – 17/2/2010 tarihli ve 5952 sayılı Kamu Düzeni ve
Güvenliği Müsteşarlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 10 uncu
maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine “Müsteşarlık Müşavirleri:”
ibaresinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiş ve aynı bentte yer
alan “Terörle” ibaresi “Ayrıca; terörle” şeklinde değiştirilmiştir.
“Müsteşarlıkta
sayısı beşi geçmemek üzere Müsteşarlık Müşaviri çalıştırılabilir.”
MADDE 66 – 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları
Kanununun 4 üncü maddesinin (C) fıkrasına aşağıdaki paragraf eklenmiştir.
“Özelleştirme uygulamaları sebebiyle iş akitleri
kamu veya özel sektör işverenince feshedilen ve 24/11/1994 tarihli ve 4046
sayılı Kanun kapsamında diğer kamu kurum ve kuruluşlarına nakil hakkı
bulunmayan personel de bu fıkra kapsamında yaşlılık veya malullük aylığı
almaya hak kazanıncaya kadar istihdam edilebilir. Bu kapsamda istihdam
edileceklerin sayısı, öğrenim durumlarına göre çalışma şartları ve bunlara
ödenecek ücretler ile diğer hususlar Devlet Personel Başkanlığı ve Maliye
Bakanlığının görüşleri üzerine Bakanlar Kurulunca belirlenir.”
MADDE 67 – 657 sayılı Kanunun 57 nci
maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Adaylık süresi içinde aylıktan kesme veya kademe
ilerlemesinin durdurulması cezası almış olanların disiplin amirlerinin
teklifi ve atamaya yetkili amirin onayı ile ilişikleri kesilir. İlişikleri
kesilenler ilgili kurumlarca derhâl Devlet Personel Başkanlığına
bildirilir.”
MADDE 68 – 657 sayılı Kanunun;
a) 152 nci maddesinin “II
– Tazminatlar” kısmının “A) Özel Hizmet Tazminatı” bölümüne aşağıdaki bent
eklenmiştir.
“n) Türkiye İş Kurumu iş ve meslek danışmanları
için %150 sine,”
b) Eki (II) sayılı Ek Gösterge Cetvelinin “2. Yargı
Kuruluşları, Bağlı ve İlgili Kuruluşlar ile Yükseköğretim Kuruluşlarında”
bölümüne “Sosyal Güvenlik Kurumu İnşaat ve Emlak Daire Başkanı,” ibaresinden
sonra gelmek üzere “Sosyal Güvenlik Kurumu Eğitim, Araştırma ve Geliştirme
Merkezi Başkanı,” ibaresi ve “5. Yargı Kuruluşları, Bağlı ve İlgili
Kuruluşlar ile Yükseköğretim Kuruluşlarında” bölümüne “Sosyal Güvenlik İl
Müdürü,” ibaresinden sonra gelmek üzere “Sosyal Güvenlik Kurumu Eğitim,
Araştırma ve Geliştirme Merkezi Başkan Yardımcısı,” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 69 – 657 sayılı Kanunun ek 33 üncü maddesinin birinci
fıkrasının birinci cümlesine “ağız ve diş sağlığı merkezleri” ibaresinden
sonra gelmek üzere “, aile sağlığı merkezleri, toplum sağlığı merkezleri”
ibaresi, üçüncü cümlesine “ayda” ibaresinden sonra gelmek üzere “aile
sağlığı ve toplum sağlığı merkezlerinde 60 saatten, diğer yerlerde ve
hiçbir şekilde” ibaresi ve ikinci fıkrasına “(e) bendi kapsamında
bulunanlar” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile yataklı tedavi kurumlarında
çalışan ve 11/4/1928 tarihli ve 1219 sayılı Kanunun ek 14 üncü maddesinin
dördüncü fıkrası kapsamında bulunanlar” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 70 – 27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnamenin eki (II) sayılı Cetvelin 8 inci sırasına “Özelleştirme İdaresi
Başkanlığı Proje Grup Başkanı,” ibaresinden sonra gelmek üzere “Sosyal
Güvenlik Kurumu Eğitim, Araştırma ve Geliştirme Merkezi Başkanı,” ibaresi
eklenmiştir.
MADDE 71 – 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye aşağıdaki ek
madde eklenmiştir.
“EK MADDE 17 – 6/1/1982 tarihli ve 2576 sayılı
Kanunla 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Kanun uyarınca kurulmuş olan ve iş
yoğunluğu diğer mahkemelere göre fazla olan mahkemelerde görev yapan
memurlar ile sözleşmeli personele ayda 50 ve her bir personel için yılda
300 saati geçmemek üzere yılı merkezî yönetim bütçe kanununda belirlenen
fazla çalışma saat ücretinin üç katını aşmamak kaydıyla fazla çalışma
ücreti ödenebilir. Bu fıkraya göre fazla çalışma ücreti ödenebilecek
personel sayısı, mahkemelerde görev yapan toplam personel sayısının %10’unu
geçemez. Bu kapsamda yıllık olarak yapılacak toplam fazla çalışma süresi
Adalet Bakanlığının talebi üzerine Maliye Bakanlığınca belirlenir. İş
yoğunluğu fazla olan mahkemeleri belirlemeye ve toplam fazla çalışma saat
süresini ilgili mahkemelere dağıtmaya ve bu fıkranın uygulanmasına ilişkin
usul ve esasları belirlemeye Adalet Bakanlığı yetkilidir. Bu ödeme damga
vergisi hariç herhangi bir vergiye tabi tutulmaz. Diğer mevzuat hükümleri
çerçevesinde yaptıkları fazla çalışma karşılığında herhangi bir ad altında
ödeme yapılan personele bu madde uyarınca ayrıca fazla çalışma ücreti
ödenmez.”
MADDE 72 – (1) Ekli (1), (2), (3), (4), (5), (6) ve (7)
sayılı listelerde yer alan kadrolar ihdas edilerek 190 sayılı Kanun
Hükmünde Kararnamenin eki (I) sayılı Cetvelin Sosyal Güvenlik Kurumu, Kamu
Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı, Millî Eğitim Bakanlığı, Başbakanlık,
Maliye Bakanlığı, Gelir İdaresi Başkanlığı ve Afyon Kocatepe Üniversitesine
ait bölümlerine eklenmiştir.
(2) Ekli (3) sayılı listede yer alan öğretmen
unvanlı kadrolardan 35.000 adedi ile Bakanlığa ait diğer hizmet sınıfları
kadrolarından 1.000 adedine, 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun
Hükmünde Kararnamenin ek 7 nci maddesi ve
20/12/2013 tarihli ve 6512 sayılı 2014 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu
kapsamında yapılan atamaların dışında 31/12/2014 tarihine kadar atama
yapılır.
(3) Afyon Kocatepe Üniversitesinde ve Sakarya
Üniversitesinde kullanılmak üzere ekli (8) ve (9) sayılı listelerde yer
alan öğretim elemanlarına ait kadrolar ihdas edilerek 78 sayılı Kanun
Hükmünde Kararnameye bağlı cetvellerde, ilgili üniversitelere ait bölüme
eklenmiş ve 4/7/2012 tarihli ve 6354 sayılı Kanunun 6 ncı
maddesiyle eklenen kadrolar anılan bölümden çıkarılmıştır.
MADDE 73 – (1) Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince
tahsil edilen;
a) 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu
kapsamına giren;
1) 30/4/2014 tarihinden (bu tarih dâhil) önceki
dönemlere, beyana dayanan vergilerde bu tarihe kadar verilmesi gereken
beyannamelere ilişkin vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme
faizleri, gecikme zamlarından (2013 takvim yılına ilişkin gelir vergisi
ikinci taksiti hariç),
2) 2014 yılına ilişkin olarak 30/4/2014 tarihinden
(bu tarih dâhil) önce tahakkuk eden vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları,
gecikme faizleri, gecikme zamlarından (2014 yılı için tahakkuk eden motorlu
taşıtlar vergisi ikinci taksiti hariç),
3) 30/4/2014 tarihinden (bu tarih dâhil) önce
yapılan tespitlere ilişkin olarak vergi aslına bağlı olmayan vergi cezalarından,
b) 30/4/2014 tarihinden (bu tarih dâhil) önce,
21/6/1927 tarihli ve 1111 sayılı Askerlik Kanunu, mülga 11/2/1950 tarihli
ve 5539 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında
Kanun, 10/6/1983 tarihli ve 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu,
13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu, 18/1/1984
tarihli ve 2972 sayılı Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve
İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun, 23/5/1987 tarihli ve 3376 sayılı
Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanun, 10/7/2003
tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu, 25/4/2006 tarihli ve 5490
sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu, mülga 13/4/1994 tarihli ve 3984 sayılı Radyo
ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun, 15/2/2011 tarihli
ve 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri
Hakkında Kanun ve 25/6/2010 tarihli ve 6001 sayılı Karayolları Genel
Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun gereğince verilen idari
para cezalarından,
c) Yukarıdaki bentler dışında kalan ve Maliye
Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamında takip edilen; adli ve
idari para cezaları ile mülga 7/3/1954 tarihli ve 6326 sayılı Petrol
Kanununa istinaden alınan Devlet hissesi ve Devlet hakkı, 30/5/2013 tarihli
ve 6491 sayılı Türk Petrol Kanununa istinaden alınan Devlet hissesi, mülga
22/6/1956 tarihli ve 6747 sayılı Şeker Kanununa istinaden alınan şeker
fiyat farkı, mülga 10/9/1960 tarihli ve 79 sayılı Milli Korunma Suçlarının
Affına, Milli Korunma Teşkilat, Sermaye ve Fon Hesaplarının Tasfiyesine ve
Bazı Hükümler İhdasına Dair Kanuna istinaden alınan akaryakıt fiyat
istikrar payı ve akaryakıt fiyat farkı, 4/6/1985 tarihli ve 3213 sayılı
Maden Kanununa istinaden alınan Devlet hakkı ve özel idare payı ile
madencilik fonu, mülga 10/8/1993 tarihli ve 491 sayılı Denizcilik
Müsteşarlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye ve
26/9/2011 tarihli ve 655 sayılı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye
istinaden alınan kılavuzluk ve römorkörcülük hizmet payları hariç olmak
üzere, asli ve ferî amme alacaklarından (28/3/2002 tarihli ve 4749 sayılı
Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında
olup tahsil dairesine takip için intikal etmiş olan amme alacakları dâhil),
kesinleşmiş olup bu Kanunun yayımlandığı tarih
itibarıyla vadesi geldiği hâlde ödenmemiş olan ya da ödeme süresi henüz
geçmemiş bulunan alacakların ödenmemiş kısmının tamamı ile bunlara bağlı
faiz, cezai faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi ferî amme alacakları
yerine bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları
esas alınarak hesaplanacak tutarın; ödenmemiş alacağın sadece ferî
alacaktan ibaret olması hâlinde ferî alacak yerine Yİ-ÜFE aylık değişim
oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu maddede belirtilen süre ve
şekilde tamamen ödenmesi şartıyla alacaklara bağlı faiz, cezai faiz,
gecikme faizi, gecikme zammı gibi ferî amme alacaklarının tahsilinden
vazgeçilir.
(2) Birinci fıkra kapsamına giren ve bu Kanunun
yayımlandığı tarih itibarıyla vadesi geldiği hâlde ödenmemiş olan ya da
ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan ve bir vergi aslına bağlı olmaksızın
kesilmiş olan vergi cezalarının %50’sinin, bu maddede belirtilen süre ve
şekilde tamamen ödenmesi şartıyla cezaların kalan %50’sinin tahsilinden vazgeçilir.
(3) Bu maddede geçen, Yİ-ÜFE aylık değişim oranları
tabiri; Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği 31/12/2004
tarihine kadar toptan eşya fiyatları endeksi (TEFE) aylık değişim
oranlarını, 1/1/2005 tarihinden itibaren üretici fiyatları endeksi (ÜFE)
aylık değişim oranlarını, 1/1/2014 tarihinden itibaren yurt içi üretici
fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) aylık değişim oranlarını, vergi tabiri; 213 sayılı
Kanun kapsamına giren vergi, resim, harç ve fon payı ile eğitime katkı
payını, beyanname tabiri; vergi tarhına esas olan beyanname ve bildirimleri
ifade eder. Bu madde hükümlerine göre ödenecek alacaklara bu Kanunun
yayımlandığı ay için uygulanması gereken Yİ-ÜFE aylık değişim oranı olarak,
bu Kanunun yayımlandığı tarihten bir önceki ay için belirlenen Yİ-ÜFE aylık
değişim oranı esas alınır.
(4) İhtirazi kayıtla
verilen beyannameler üzerine tahakkuk etmiş olan vergiler hakkında bu
maddenin birinci fıkrası hükmü uygulanır.
(5) Bu madde kapsamında ödenecek olan motorlu
taşıtlar vergisi ile bu vergiye bağlı kesilen vergi cezaları ve bunlara
bağlı gecikme faizi, gecikme zammı gibi ferî amme alacakları yerine bu
Kanunun yayımlandığı tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas
alınarak hesaplanacak tutarın ait olduğu taşıt için, bu madde hükümlerinin
ihlal edilmemiş olması koşuluyla bu maddede belirtilen ödeme süresi sonuna
kadar 18/2/1963 tarihli ve 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun 13
üncü maddesinin (d) fıkrası hükmü uygulanmaz.
(6) Bu madde hükmünden yararlanmak isteyen
borçluların maddede belirtilen şartların yanı sıra dava açmamaları, açılmış
davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları şarttır. Davadan
vazgeçme dilekçeleri ilgili tahsil dairesine verilir ve bu dilekçelerin
tahsil dairelerine verildiği tarih, ilgili yargı merciine verildiği tarih
sayılarak dilekçeler ilgili yargı merciine gönderilir. Maliye Bakanlığına
bağlı tahsil dairelerince tahsili gerektiği hâlde tahakkuku diğer kamu
idarelerince yapılan alacaklara ilişkin ilgili kamu idaresi aleyhine
açılmış davalardan vazgeçme dilekçelerinin verileceği idari mercii
belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir. Bu madde hükümlerinden yararlanmak
üzere başvuruda bulunan ve açtıkları davalardan vazgeçen borçluların bu
ihtilaflarıyla ilgili olarak bu Kanunun yayımlandığı tarihten sonra tebliğ
edilen kararlar uyarınca işlem yapılmaz ve bu kararlar ile hükmedilmiş
yargılama giderleri ve vekâlet ücreti bulunması hâlinde bunlar talep
edilemez.
(7) Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince
takip edilmekte olan amme alacaklarından yıllık gelir veya kurumlar
vergilerini, gelir (stopaj) vergisi, kurumlar (stopaj) vergisi, katma değer
vergisi ve özel tüketim vergisi için bu madde hükmünden yararlanmak üzere
başvuruda bulunan mükellefler, taksit ödeme süresince bu vergi türleri ile
ilgili verilen beyannameler üzerine tahakkuk eden bu vergileri çok zor
durum olmaksızın her bir vergi türü itibarıyla bir takvim yılında ikiden
fazla vadesinde ödememeleri ya da eksik ödemeleri hâlinde belirtilen madde
hükümlerine göre yapılandırılan borçlarına ilişkin kalan taksitlerini ödeme
haklarını kaybederler. İl özel idareleri, belediyeler ve bunlara bağlı
müstakil bütçeli ve kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşlar hakkında bu hüküm
uygulanmaz.
(8) Bu madde hükümlerinden yararlanmak isteyen
borçluların maddede öngörülen şartların yanı sıra bu Kanunun yayımlandığı
tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar başvuruda bulunmaları ve madde
kapsamında ödenecek tutarları, ilk taksiti bu Kanunun yayımlandığı tarihi
izleyen üçüncü aydan başlamak üzere ikişer aylık dönemler hâlinde azami on
sekiz eşit taksitte ödemeleri şarttır. Bu Kanuna göre ödenecek taksitlerin
ödeme süresinin son gününün resmî tatile rastlaması hâlinde süre tatili
izleyen ilk iş günü mesai saati sonunda biter.
(9) Bu madde hükümlerine göre hesaplanan tutarın;
a) İlk taksit ödeme süresi içinde tamamen ödenmesi
hâlinde, bu tutara bu Kanunun yayımlandığı tarihten ödeme tarihine kadar
geçen süre için herhangi bir faiz uygulanmaz.
b) Taksitle ödenmek istenmesi hâlinde borçluların
başvuru sırasında altı, dokuz, on iki veya on sekiz eşit taksitte ödeme
seçeneklerinden birini tercih etmeleri şarttır. Tercih edilen taksit
süresinden daha uzun bir sürede ödeme yapılamaz.
c) Taksitle yapılacak ödemelerinde ilgili fıkralara
göre belirlenen tutar;
1) Altı eşit taksit için (1,05),
2) Dokuz eşit taksit için (1,07),
3) On iki eşit taksit için (1,10),
4) On sekiz eşit taksit için (1,15),
katsayısı ile çarpılır ve bulunan tutar taksit
sayısına bölünmek suretiyle ikişer aylık dönemler hâlinde ödenecek taksit
tutarı hesaplanır. Bu madde hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda
bulunan borçlulara tercih ettikleri taksit süresine uygun ödeme planı
verilir. Ancak, tercih edilen süreden daha kısa sürede ödeme yapılması
hâlinde ödenecek tutar ilgili katsayıya göre düzeltilir.
ç) Bu madde kapsamında ödenmesi gereken tutarlar;
il özel idareleri, belediyeler ve bunlara bağlı müstakil bütçeli ve kamu
tüzel kişiliğini haiz kuruluşlarca ikişer aylık dönemler hâlinde azami otuz
altı eşit taksitte ödenebilir. Bu takdirde bu bent hükmüne göre
hesaplanacak katsayı yirmi dört eşit taksit için (1,20), otuz eşit taksit
için (1,25), otuz altı eşit taksit için (1,30) olarak uygulanır.
(10) a) Bu maddeye göre ödenmesi gereken
taksitlerden; bir takvim yılında iki veya daha az (2014 takvim yılı için
bir) taksitin, süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde, ödenmeyen
veya eksik ödenen taksit tutarlarının son taksiti izleyen ayın sonuna
kadar, gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine
göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile
birlikte ödenmesi şartıyla bu madde hükümlerinden yararlanılır. Süresinde
ödenmeyen veya eksik ödenen taksitlerin belirtilen şekilde de ödenmemesi
veya bir takvim yılında ikiden fazla (2014 takvim yılı için birden fazla)
taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde bu madde
hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilir. Bu hüküm alacaklı tahsil
daireleri açısından taksitlendirilen alacaklar için ayrı ayrı uygulanır.
b) Bu maddenin yedinci fıkrasında vadesinde
ödenmesi öngörülen alacakların veya taksit tutarının %10’unu aşmamak
şartıyla 5 Türk lirasına (bu tutar dâhil) kadar yapılmış eksik ödemeler
için bu madde hükümleri ihlal edilmiş sayılmaz.
c) Bu madde kapsamına giren alacakların maddede
belirtilen şekilde tamamen ödenmemiş olması hâlinde, bu maddenin yedinci
fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla borçlular ödedikleri tutarlar kadar
bu madde hükümlerinden yararlanırlar.
(11) Bu madde kapsamında ödenecek olan alacakların
6183 sayılı Kanunun 41 inci maddesine göre kredi kartı kullanılmak
suretiyle ödenmesi uygun görüldüğü takdirde, ödemeye aracılık yapan
bankalarca, kart kullanıcılarına kredi kartı işlemine konu borç tutarının,
taksitler hâlinde yansıtılması ve taksit ödeme aylarında hesaplarına borç
kaydedilmesi koşuluyla, bu ödemeler için ödeme tarihi olarak kredi kartının
kullanıldığı gün esas alınır ve borçluya tahsilatın yapıldığını gösterir
makbuz verilir. Bu şekilde tahsil edilen tutarların bankalarca Hazine
hesaplarına aktarılmasına ilişkin 6183 sayılı Kanunun 41 inci maddesinde
belirlenen süre, taksit aylarının son gününü izleyen günden itibaren
hesaplanır. Taksitlerin kredi kartı kullanılmak suretiyle ödenmesi bu madde
hükmüne göre katsayı uygulanmasına engel teşkil etmez.
(12) Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerine
ödenmesi gereken amme alacaklarına uygulanmak üzere, bu Kanun hükümlerinden
yararlanmak için başvuruda bulunan ve ödenecek tutarları ilgili vergi
mevzuatı gereği iade alacağından kendi borçlarına mahsuben ödemek isteyen
borçluların, bu taleplerinin yerine getirilebilmesi için başvuru ve/veya
taksit süresi içinde ilgili mevzuatın öngördüğü bilgi ve belgeleri tam ve
eksiksiz olarak ibraz etmeleri şarttır. Bu takdirde, ilgili mevzuatın
borçlunun mahsup talebine esas aldığı tarih itibarıyla bu Kanuna göre
ödenecek tutara mahsup işlemleri yapılır, mahsup talebine konu tutardan
daha az tutarda mahsubun yapılması hâlinde, mahsuben ödeme suretiyle tahsil
edilemeyen tutar için borçluya bildirimde bulunularak eksik ödenen bu
tutarın bir ay içinde ödenmesi istenilir. Bu süre içinde eksik ödenen
tutarın, ödenmesi gerektiği tarihten ödendiği tarihe kadar gecikilen her ay
ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme
zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi hâlinde
eksik ödenen tutar için bu Kanun hükümleri ihlal edilmiş sayılmaz.
(13) a) 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Bazı
Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık
Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun hükümlerine göre bu maddenin
yayımlandığı tarih itibarıyla taksit ödemeleri devam eden alacaklar hariç
olmak üzere, bu madde kapsamına giren alacakların, bu Kanunun yayımlandığı
tarihten önce 6183 sayılı Kanun ve diğer kanunlar uyarınca tecil edilip de
tecil şartlarına uygun olarak ödenmekte olanlarından, kalan taksit
tutarları için borçlular, talep etmeleri hâlinde bu madde hükümlerinden
yararlanabilirler. Bu takdirde tecil şartlarına uygun olarak ödenen taksit
tutarları için tecil hükümleri geçerli sayılır. Bu şekilde ödenmiş taksit
tutarlarına tecil tarihi ile ödeme tarihi arasında geçen süre için sadece
ilgili kanunun öngördüğü faiz uygulanır. Kalan taksit tutarları vadesinde
ödenmemiş alacak kabul edilir ve bu alacaklar hakkında bu madde hükümleri
uygulanır.
b) Bu maddeden yararlanılarak süresinde ödenen
alacaklara, maddede yer alan hükümler saklı kalmak kaydıyla Kanunun
yayımlandığı tarihten sonraki süreler için faiz, gecikme zammı, gecikme
faizi gibi ferî amme alacağı hesaplanmaz.
c) Bu maddeye göre ödenecek alacaklarla ilgili
olarak, tatbik edilen hacizler yapılan ödemeler nispetinde kaldırılır ve
buna isabet eden teminatlar iade edilir.
ç) 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye
Kanununun geçici 5 inci maddesi ile 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı
Büyükşehir Belediyesi Kanununun geçici 3 üncü maddesi kapsamında uzlaşılan
alacaklar hakkında bu Kanun hükümleri uygulanmaz.
(14) a) 7/11/1996 tarihli ve 4207 sayılı Tütün Ürünlerinin
Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanunun 5 inci maddesinin
birinci fıkrası ile 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanununun
39 uncu maddesine göre verilen idari para cezaları hariç olmak üzere,
31/12/2013 tarihinden (bu tarih dâhil) önce idari yaptırım kararı verildiği
hâlde bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ilgilisine tebliğ edilmemiş
olan ve genel bütçeye gelir kaydı gereken ve her bir kabahat için 120 Türk
lirasının (bu tutar dâhil) altında kalan idari para cezaları tebliğ
edilmez, tebliğ edilmiş olanların ve bunlara bağlı ferî alacakların
tahsilinden vazgeçilir. Bu bent kapsamına giren ve mülga 5539 sayılı Kanun
ile 6001 sayılı Kanun gereğince verilen idari para cezası ile birlikte
ilgilisine tebliği gereken ve tutarı 12 Türk lirası ve altında kalan geçiş
ücretleri için de bu bent hükmü uygulanır.
b) Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince
takip edilmekte olan ve vadesi 31/12/2007 tarihinden (bu tarih dâhil) önce
olduğu hâlde bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş olan ve
6183 sayılı Kanun kapsamına giren her bir alacağın türü, dönemi, asılları
ayrı ayrı dikkate alınmak suretiyle tutarı 50
Türk lirasını aşmayan asli alacakların ve tutarına bakılmaksızın bu
asıllara bağlı ferî alacakların, aslı ödenmiş ferî alacaklardan tutarı 100
Türk lirasını aşmayanların tahsilinden vazgeçilir.
(15) Bu madde kapsamına giren alacaklara karşılık
bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce tahsil edilmiş olan tutarlar, bu
madde kapsamında tahsil edilen tutarlar ile bu maddenin on üçüncü
fıkrasının (a) bendi kapsamında yapılan tecile ilişkin olarak 6183 sayılı
Kanun veya diğer kanunlar uyarınca ödenen faizlerin bu Kanun hükümlerine
dayanılarak red ve iadesi yapılmaz.
(16) a) Emlak vergisi ile çevre temizlik vergisi ve
bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamları ve emlak
vergisi üzerinden hesaplanan taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına
katkı payı ile buna bağlı gecikme zammından,
b) 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanunu
kapsamındaki belediyelerin su abonelerinden olan su kullanımından
kaynaklanan alacakları ile bunlara bağlı ferî (sözleşmelerde düzenlenen her
türlü ceza ve zamlar dâhil) alacaklarından,
c) 20/11/1981 tarihli ve 2560 sayılı İstanbul Su ve
Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun
kapsamındaki büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerinin su ve
atık su bedeli alacakları ile bu alacaklara bağlı faiz, gecikme faizi,
gecikme zammı gibi ferî (sözleşmelerde düzenlenen her türlü ceza ve zamlar
dâhil) alacaklarından,
vadesi 30/4/2014 tarihinden (bu tarih dâhil) önce
olduğu hâlde kesinleşmiş olup bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla
ödenmemiş bulunan alacaklar hakkında bu madde hükmü uygulanır.
(17) Bakanlar Kurulu, bu maddede öngörülen başvuru
ve ilk taksit ödeme sürelerini bir aya kadar, yabancı ülkelerde de
faaliyette bulunan vergi mükelleflerinden, Ekonomi Bakanlığı tarafından
olağanüstü politik riskin gerçekleştiği tespit edilen ülkede faaliyette
bulunan ve bu ülkedeki faaliyetleri nedeniyle durumları 213 sayılı Kanunun
13 üncü maddesine göre mücbir sebep hâli kabul edilenlerin, bu Kanun
kapsamında alacakları yapılandırılan alacaklı idarelere mücbir sebep
hâllerinin devam ettiği süre içinde ödemeleri gereken taksitlerin ödeme
süreleri ile 213 sayılı Kanunun 15 inci maddesine göre doğal afet nedeniyle
mücbir sebep hâli ilan edilen yerlerdeki dairelere (alacaklı idarelere)
doğal afetin vukuu tarihinden itibaren ödenmesi gereken taksitlerin ödeme
süreleri, mücbir sebep hâlinin bitim tarihini takip eden aydan başlamak
üzere topluca veya ayrı ayrı bir yıla kadar
uzatmaya yetkilidir.
(18) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve
esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.
MADDE 74 – (1) Kayıtlarda yer aldığı hâlde işletmede
bulunmayan kasa mevcudu ve ortaklardan alacaklar hakkında aşağıdaki
hükümler uygulanır:
a) Bilanço esasına göre defter tutan kurumlar
vergisi mükellefleri, 31/12/2013 tarihi itibarıyla düzenledikleri bilançolarında
görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutları ve işletmenin
esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla (ödünç verme ve benzer
nedenlerle ortaya çıkan) ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara
borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarlarını bu Kanunun
yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar vergi dairelerine
beyan etmek suretiyle kayıtlarını düzeltebilirler.
b) (a) bendi kapsamında beyan edilen tutarlar
üzerinden %3 oranında hesaplanan vergi, beyanname verme süresi içinde
ödenir.
c) Bu fıkra kapsamında ödenen vergiler, gelir veya
kurumlar vergisinden mahsup edilmez; beyan edilen tutarlar ve ödenen
vergiler, kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak kabul
edilmez. Bu fıkra uyarınca beyan edilen tutarlar nedeniyle ilave bir
tarhiyat yapılmaz. Bu fıkra kapsamında beyanda bulunan kurumlar vergisi
mükelleflerinin bu beyanları nedeniyle 2014 yılı geçici vergi
beyannamelerinde düzeltme gerektiği takdirde, düzeltme işlemleri bu fıkrada
öngörülen beyanname verme süresi içinde yapılır ve düzeltme işlemleri nedeniyle
herhangi bir ceza veya faiz aranmaz.
(2) Maliye Bakanlığı, bu maddenin uygulanması ile
ilgili olarak yılı içinde ödenmesi gereken vergilerin ödeme sürelerinde
değişiklik yapmaya, 213 sayılı Kanun hükümlerine göre bildirimde bulunma
zorunluluğu getirmeye ve uygulamaya ilişkin diğer usul ve esasları
belirlemeye yetkilidir.
MADDE 75 – 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim
Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 66 – 2015 mali yılı sonuna kadar,
yükseköğretim kurumları bütçelerinin “01 – Genel Kamu Hizmetleri”
fonksiyonunda öz gelir karşılığı ödenekleştirilen tutarlardan ilgili
ekonomik kodlara aktarma yapılmak suretiyle, tıp fakültelerine bağlı sağlık
uygulama ve araştırma merkezi döner sermaye birimlerinin bütçesine ilaç,
tıbbi malzeme ve tıbbi cihaz alımlarına ilişkin muaccel borçlarının
ödenmesi amacıyla aktarma yapılabilir. Söz konusu tutar, 17/9/2004 tarihli
ve 5234 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi uyarınca ödenecek Hazine payı
ile bu Kanunun 58 inci maddesi uyarınca ayrılacak payların ve yapılacak ek
ödemenin hesabında dikkate alınmaz. Bu maddenin uygulanması ile ilgili
sınırlamalar getirmeye, usul ve esaslar belirlemeye Maliye Bakanlığı
yetkilidir.”
MADDE 76 – 1/6/1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebeci
Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu hükümlerine göre meslek
mensuplarının üyesi oldukları odalara olan aidat borçları ile odaların
Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler
Odaları Birliğine olan birlik payı borçlarının asıllarının tamamını; bu
Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ay başından başlamak üzere birer aylık
dönemler hâlinde dokuz eşit taksitte ödemeleri durumunda bu alacaklara
uygulanan faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi ferî alacakların, alacak
asıllarının bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce kısmen veya tamamen
ödenmiş olması hâlinde ödenmiş borç asıllarına isabet eden faiz, gecikme
faizi, gecikme zammı gibi ferî alacakların tahsilinden vazgeçilir.
Bu madde hükmünden yararlanmak isteyenlerin bu
maddenin yürürlüğe girdiği tarihi izleyen ayın sonuna kadar alacaklı birime
başvurmaları şarttır. Madde kapsamında ödenmesi gereken tutarların maddede
öngörülen süre ve şekilde kısmen veya tamamen ödenmemesi hâlinde, ödenmemiş
alacak asılları ile bunlara ilişkin faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi
ferî alacaklar ilgili mevzuat hükümlerine göre tahsil edilir.
MADDE 77 – 18/5/2004 tarihli ve 5174 sayılı Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununa aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 18 – Bu maddenin yürürlüğe girdiği
tarihten önce ödenmesi gerektiği hâlde ödenmemiş olan, bu Kanun hükümlerine
göre üyelerin oda ve borsalara olan aidat, navlun hasılatından alınacak oda
payları ve borsa tescil ücreti ile oda ve borsaların da Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliğine olan aidat borçları asıllarının ödenmemiş kısmının
tamamı ile bunlara bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi ferî
alacaklar yerine bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık
değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; birinci taksiti bu
maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden üçüncü ayın sonuna kadar,
kalanı üçer aylık dönemler hâlinde sekiz eşit taksitte ödemeleri hâlinde,
bu alacaklara uygulanan faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi ferî
alacakların ve borç asıllarının bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce
kısmen veya tamamen ödenmiş olması hâlinde ise ödenmiş borç asıllarına
isabet eden faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi ferî alacakların
tahsilinden vazgeçilir.
Ödenmesi gereken toplam tutarın birinci taksit
ödeme süresi içinde ödenmesi hâlinde, ödenmesi gereken tutardan %10
oranında indirim yapılır.
Bu madde hükmünden yararlanılabilmesi için bu
maddenin yürürlüğe girdiği tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar alacaklı
birime başvurulması şarttır. Madde kapsamında ödenmesi gereken tutarların
maddede öngörülen süre ve şekilde kısmen veya tamamen ödenmemesi hâlinde,
ödenmemiş alacak asılları ile bunlara ilişkin faiz, gecikme faizi, gecikme
zammı gibi ferî alacaklar ilgili mevzuat hükümlerine göre tahsil edilir.
Bu madde hükmünden yararlanmak isteyen borçluların
maddede belirtilen şartları yerine getirmelerinin yanı sıra dava
açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları
şarttır. Bu kapsamda tamamı ödenen alacaklara ilişkin yargılama giderleri
ile icra masrafları ve vekâlet ücretleri karşılıklı olarak talep edilmez.
Bu maddede geçen, Yİ-ÜFE aylık değişim oranları
tabiri, Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği 31/12/2004
tarihine kadar toptan eşya fiyatları endeksi (TEFE) aylık değişim
oranlarını, 1/1/2005 tarihinden itibaren üretici fiyatları endeksi (ÜFE)
aylık değişim oranlarını, 1/1/2014 tarihinden itibaren yurt içi üretici
fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) aylık değişim oranlarını ifade eder. Bu madde
hükümlerine göre ödenecek alacaklara bu Kanunun yayımlandığı ay için
uygulanması gereken Yİ-ÜFE aylık değişim oranı olarak, bu Kanunun
yayımlandığı tarihten bir önceki ay için belirlenen Yİ-ÜFE aylık değişim
oranı esas alınır.
İşi bırakma veya resen terk nedeniyle vergi
mükellefiyeti sona erdiği hâlde oda/borsa kayıtları devam eden üyelerin
vergi mükellefiyetinin sona erdiği tarihe kadar ödenmeyen borçları için bu
madde hükümleri uygulanır. Vergi mükellefiyetinin sona erdiği tarihten
sonra tahakkuk etmiş aidat borçlarının asılları ile birlikte ferî
borçlarının tamamının tahsilinden vazgeçilir.”
MADDE 78 – 7/6/2005 tarihli ve 5362 sayılı Esnaf ve
Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 13 – Bu maddenin yürürlüğe girdiği
tarihten önce ödenmesi gerektiği hâlde ödenmemiş olan, bu Kanun hükümlerine
göre esnaf ve sanatkârların üyesi oldukları odalara aidat borçları ile
odaların birlik ve üyesi oldukları federasyonlara, birlik ve
federasyonların Konfederasyona olan katılma payı borçları asıllarının
ödenmemiş kısmının tamamı ile bunlara bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme
zammı gibi ferî alacaklar yerine bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar
Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; birinci
taksiti bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden üçüncü ayın sonuna
kadar, kalanı üçer aylık dönemler hâlinde sekiz eşit taksitte ödemeleri
hâlinde, bu alacaklara uygulanan faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi
ferî alacakların ve borç asıllarının bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten
önce kısmen veya tamamen ödenmiş olması hâlinde ise ödenmiş borç asıllarına
isabet eden faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi ferî alacakların
tahsilinden vazgeçilir.
Ödenmesi gereken toplam tutarın birinci taksit
ödeme süresi içinde ödenmesi hâlinde, ödenmesi gereken tutardan %10
oranında indirim yapılır.
Bu madde hükmünden yararlanılabilmesi için bu
maddenin yürürlüğe girdiği tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar alacaklı
birime başvurulması şarttır. Madde kapsamında ödenmesi gereken tutarların
maddede öngörülen süre ve şekilde kısmen veya tamamen ödenmemesi hâlinde,
ödenmemiş alacak asılları ile bunlara ilişkin faiz, gecikme faizi, gecikme
zammı gibi ferî alacaklar ilgili mevzuat hükümlerine göre tahsil edilir.
Bu madde hükmünden yararlanmak isteyen borçluların
maddede belirtilen şartları yerine getirmelerinin yanı sıra dava
açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına
başvurmamaları şarttır. Bu kapsamda tamamı ödenen alacaklara ilişkin
yargılama giderleri ile icra masrafları ve vekâlet ücretleri karşılıklı
olarak talep edilmez.
Bu maddede geçen, Yİ-ÜFE aylık değişim oranları
tabiri, Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği 31/12/2004
tarihine kadar toptan eşya fiyatları endeksi (TEFE) aylık değişim
oranlarını, 1/1/2005 tarihinden itibaren üretici fiyatları endeksi (ÜFE)
aylık değişim oranlarını, 1/1/2014 tarihinden itibaren yurt içi üretici
fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) aylık değişim oranlarını ifade eder. Bu madde
hükümlerine göre ödenecek alacaklara bu Kanunun yayımlandığı ay için
uygulanması gereken Yİ-ÜFE aylık değişim oranı olarak, bu Kanunun
yayımlandığı tarihten bir önceki ay için belirlenen Yİ-ÜFE aylık değişim
oranı esas alınır.”
MADDE 79 – (1) Bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla (bu
tarih dâhil) 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu
uyarınca araç muayenesi yaptırmaları gerektiği hâlde muayenelerini
süresinde yaptırmamış olanların, 31/12/2014 tarihine kadar (bu tarih dâhil)
araç muayenelerini yaptırmaları ve anılan Kanunun 35 inci maddesi uyarınca
muayene süresi geçirilen her ay ve kesri için tahsili gereken %5 fazla
yerine Kanunun yayımlandığı tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları, bu
Kanunun yayımlandığı tarihten (yayımlandığı ay dâhil) araç muayenelerinin
yapıldığı tarihe kadar her ay ve kesri için aylık %1 oranı esas alınarak
hesaplanacak tutarı ödemeleri şartıyla anılan madde uyarınca alınması
gereken %5 fazlaların tahsilinden vazgeçilir ve yetkili kuruluş tarafından
tahsil edilen bu tutarlar anılan maddede belirtilen süre ve şekilde Hazine
hesaplarına aktarılır.
(2) Bu madde kapsamına giren alacaklara karşılık bu
maddenin yayımlandığı tarihten önce tahsil edilmiş olan tutarların bu madde
hükümlerine dayanılarak red ve iadesi yapılmaz.
(3) Bu maddede geçen, Yİ-ÜFE aylık değişim oranları
tabiri, Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği 1/1/2005
tarihinden itibaren üretici fiyatları endeksi (ÜFE) aylık değişim
oranlarını, 1/1/2014 tarihinden itibaren yurt içi üretici fiyat endeksi
(Yİ-ÜFE) aylık değişim oranlarını ifade eder.
(4) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve
esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.
MADDE 80 – (1) Gümrük ve Ticaret Bakanlığına bağlı tahsil
dairelerince, 30/4/2014 tarihinden (bu tarih dâhil) önce 27/10/1999 tarihli
ve 4458 sayılı Gümrük Kanunu ve ilgili diğer kanunlar kapsamında gümrük
yükümlülüğü doğan ve 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip edilen gümrük
vergileri, idari para cezaları, faiz, gecikme faizi ve gecikme zammı
alacaklarından kesinleşmiş olup bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla;
a) Vadesi geldiği hâlde ödenmemiş olan ya da ödeme
süresi henüz geçmemiş bulunan gümrük vergileri ile bu vergilere bağlı
cezaların ödenmemiş kısmının tamamı ile bunlara bağlı faiz, gecikme faizi,
gecikme zammı gibi ferî amme alacakları yerine bu Kanunun yayımlandığı
tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak
tutarın bu maddede belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla,
alacak asıllarına bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi ferî amme
alacaklarının tamamının tahsilinden vazgeçilir.
b) Vadesi geldiği hâlde ödenmemiş olan ya da ödeme
süresi henüz geçmemiş bulunan ve bir vergi aslına bağlı olmaksızın 4458
sayılı Kanun ve ilgili diğer kanunlar kapsamında kesilmiş olan idari para
cezaları ile 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanununun iştirak
hükümleri nedeniyle kesilmiş olan idari para cezalarının %50’sinin bu
maddede belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla cezaların
kalan %50’sinin tahsilinden vazgeçilir.
c) Eşyanın gümrüklenmiş değerine bağlı olarak
kesilmiş olan idari para cezaları ile ilgili olarak söz konusu cezaların ve
varsa gümrük vergileri aslının tamamı ile bunlara bağlı faiz, gecikme
faizi, gecikme zammı gibi ferî amme alacakları yerine bu Kanunun
yayımlandığı tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak
hesaplanacak tutarın bu maddede belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi
şartıyla, alacak asıllarına bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi
ferî amme alacaklarının tamamının tahsilinden vazgeçilir.
ç) Bu fıkra kapsamında, ödenmemiş alacağın sadece
ferî alacaktan ibaret olması hâlinde ferî alacak yerine Yİ-ÜFE aylık
değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar tahsil edilir.
(2) Birinci fıkra kapsamında kesinleşen alacakların
yanı sıra eşyanın mülkiyeti kamuya geçirilmiş ise birinci fıkranın (c)
bendine uygun olarak işlem yapılmış olması ve eşyanın gümrüklenmiş
değerinin ödenmesi şartıyla mülkiyetin kamuya geçirilmesi işlemi iptal
edilir.
(3) Bu maddede geçen, Yİ-ÜFE aylık değişim oranları
tabiri, Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği 31/12/2004
tarihine kadar toptan eşya fiyatları endeksi (TEFE) aylık değişim
oranlarını; 1/1/2005 tarihinden itibaren üretici fiyatları endeksi (ÜFE)
aylık değişim oranlarını, 1/1/2014 tarihinden itibaren yurt içi üretici
fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) aylık değişim oranlarını; gümrük vergileri tabiri,
ilgili mevzuat uyarınca eşyanın ithali veya ihracında uygulanan ve Gümrük
ve Ticaret Bakanlığına bağlı gümrük idarelerince takip ve tahsil edilen
gümrük vergisi, diğer vergiler, eş etkili vergiler ve mali yüklerin tümünü,
gümrüklenmiş değer tabiri, Uluslararası Kıymet Sözleşmesine göre
belirlenecek; ithal eşyası için eşyanın CIF kıymeti ile gümrük vergileri
toplamını, ihraç eşyası için FOB kıymeti ile gümrük vergileri toplamını
ifade eder. Bu madde hükümlerine göre ödenecek alacaklara bu Kanunun
yayımlandığı ay için uygulanması gereken Yİ-ÜFE aylık değişim oranı olarak,
bu Kanunun yayımlandığı tarihten bir önceki ay için belirlenen Yİ-ÜFE aylık
değişim oranı esas alınır.
(4) Bu madde hükmünden yararlanmak isteyen
borçluların maddede belirtilen şartların yanı sıra dava açmamaları, açılmış
davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları şarttır. Davadan
vazgeçme dilekçeleri ilgili tahsil dairesine verilir ve bu dilekçelerin
tahsil dairelerine verildiği tarih, ilgili yargı merciine verildiği tarih
sayılarak dilekçeler ilgili yargı merciine gönderilir. Bu madde
hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan ve açtıkları davalardan
vazgeçen borçluların bu ihtilaflarıyla ilgili olarak bu Kanunun
yayımlandığı tarihten sonra tebliğ edilen kararlar uyarınca işlem yapılmaz
ve bu kararlar ile hükmedilmiş yargılama giderleri ve vekâlet ücreti
bulunması hâlinde bunlar talep edilemez.
(5) Bu madde hükümlerinden yararlanmak isteyen
borçluların maddede öngörülen şartların yanı sıra bu Kanunun yayımlandığı
tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar başvuruda bulunmaları ve madde
kapsamında ödenecek tutarları, ilk taksiti bu Kanunun yayımlandığı tarihi
izleyen üçüncü aydan başlamak üzere ikişer aylık dönemler hâlinde on sekiz
eşit taksitte ödemeleri şarttır. Bu Kanuna göre ödenecek taksitlerin ödeme
süresinin son gününün resmî tatile rastlaması hâlinde süre izleyen ilk iş
günü mesai saati sonunda biter.
(6) Bu madde hükümlerine göre hesaplanan tutarın;
a) İlk taksit ödeme süresi içinde tamamen ödenmesi
hâlinde, bu tutara bu Kanunun yayımlandığı tarihten ödeme tarihine kadar
geçen süre için herhangi bir faiz uygulanmaz.
b) Taksitle ödenmek istenmesi hâlinde borçluların
başvuru sırasında altı, dokuz, on iki veya on sekiz eşit taksitte ödeme
seçeneklerinden birini tercih etmeleri şarttır. Tercih edilen taksit
süresinden daha uzun bir sürede ödeme yapılamaz.
c) Taksitle yapılacak ödemelerde ilgili maddelere
göre belirlenen tutar;
1) Altı eşit taksit için (1,05),
2) Dokuz eşit taksit için (1,07),
3) On iki eşit taksit için (1,10),
4) On sekiz eşit taksit için (1,15),
katsayısı ile çarpılır ve bulunan tutar taksit
sayısına bölünmek suretiyle ikişer aylık dönemler hâlinde ödenecek taksit
tutarı hesaplanır. Bu madde hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda
bulunan borçlulara tercih ettikleri taksit süresine uygun ödeme planı verilir.
Ancak, tercih edilen süreden daha kısa sürede ödeme yapılması hâlinde
ödenecek tutar ilgili katsayıya göre düzeltilir.
(7) a) Bu maddeye göre ödenmesi gereken
taksitlerden; bir takvim yılında iki veya daha az (2014 takvim yılı için
bir) taksitin, süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde, ödenmeyen
veya eksik ödenen taksit tutarlarının son taksiti izleyen ayın sonuna
kadar, gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine
göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile
birlikte ödenmesi şartıyla bu madde hükümlerinden yararlanılır. Süresinde
ödenmeyen veya eksik ödenen taksitlerin belirtilen şekilde de ödenmemesi
veya bir takvim yılında ikiden fazla (2014 takvim yılı için birden fazla)
taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde bu madde
hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilir. Bu hüküm alacaklı tahsil
daireleri açısından taksitlendirilen alacaklar için ayrı ayrı uygulanır.
b) Taksit tutarının %10’unu aşmamak şartıyla 5 Türk
lirasına (bu tutar dâhil) kadar yapılmış eksik ödemeler için bu madde
hükümleri ihlal edilmiş sayılmaz.
c) Bu madde kapsamına giren alacakların maddede
belirtilen şekilde tamamen ödenmemiş olması hâlinde borçlular ödedikleri
tutarlar kadar bu madde hükümlerinden yararlanırlar.
(8) a) 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Bazı
Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık
Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun hükümlerine göre bu maddenin
yayımlandığı tarih itibarıyla taksit ödemeleri devam eden alacaklar hariç
olmak üzere, bu madde kapsamına giren alacakların, bu Kanunun yayımlandığı
tarihten önce 6183 sayılı Kanun ve diğer kanunlar uyarınca tecil edilip de
tecil şartlarına uygun olarak ödenmekte olanlarından, kalan taksit
tutarları için borçlular, talep etmeleri hâlinde bu madde hükümlerinden
yararlanabilirler. Bu takdirde tecil şartlarına uygun olarak ödenen taksit
tutarları için tecil hükümleri geçerli sayılır. Bu şekilde ödenmiş taksit
tutarlarına tecil tarihi ile ödeme tarihi arasında geçen süre için sadece
ilgili kanunun öngördüğü faiz uygulanır. Kalan taksit tutarları vadesinde
ödenmemiş alacak kabul edilir ve bu alacaklar hakkında bu madde hükümleri
uygulanır.
b) Bu maddeden yararlanılarak süresinde ödenen
alacaklara, maddede yer alan hükümler saklı kalmak kaydıyla Kanunun
yayımlandığı tarihten sonraki süreler için faiz, zam ve gecikme zammı gibi
ferî amme alacağı hesaplanmaz.
c) Bu maddeye göre ödenecek alacaklarla ilgili olarak,
tatbik edilen hacizler yapılan ödemeler nispetinde kaldırılır ve buna
isabet eden teminatlar iade edilir.
(9) Gümrük ve Ticaret Bakanlığına bağlı tahsil
dairelerince takip edilmekte olan ve vadesi 31/12/2013 tarihinden (bu tarih
dâhil) önce olduğu hâlde bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar ödenmemiş
olan ve 6183 sayılı Kanun kapsamında gümrük idarelerince takibi gereken her
bir alacağın; türü, yükümlülüğü, asılları ayrı ayrı
dikkate alınmak suretiyle tutarı 50 Türk lirasını aşmayan asli alacakların,
idari para cezalarında 80 Türk lirasını aşmayanların ve tutarına bakılmaksızın
bu alacaklara bağlı ferî alacakların, aslı ödenmiş ferî alacaklarda toplamı
100 Türk lirasını aşmayanların tahsilinden vazgeçilir.
(10) Bu madde kapsamına giren alacaklara karşılık
bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce tahsil edilmiş olan tutarlar, bu
madde kapsamında tahsil edilen tutarlar ile bu maddenin sekizinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında yapılan tecile ilişkin olarak 6183 sayılı
Kanun veya diğer kanunlar uyarınca ödenen faizlerin bu Kanun hükümlerine
dayanılarak red ve iadesi yapılmaz.
(11) Bakanlar Kurulu, bu maddede öngörülen başvuru
ve ilk taksit ödeme sürelerini bir aya kadar uzatmaya yetkilidir.
(12) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve
esasları belirlemeye Gümrük ve Ticaret Bakanlığı yetkilidir.”
MADDE 81 – 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Kanuna aşağıdaki
geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 60 – (1) 2014 yılı Nisan ve önceki
aylara ilişkin olup bu maddenin yayımlandığı tarihten önce tahakkuk ettiği
hâlde ödenmemiş olan;
a) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(a), (b) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalılık statülerinden
kaynaklanan, sigorta primi, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, işsizlik
sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi,
b) Bu maddeye göre yapılan başvuru tarihi
itibarıyla ilgili mevzuatına göre ödenmesi imkânı ortadan kalkmamış isteğe
bağlı sigorta primi ve topluluk sigortası primi,
c) Sosyal
Güvenlik Kurumu tarafından ilgili kanunları gereğince takip edilen damga
vergisi, özel işlem vergisi ve eğitime katkı payı,
ç) 30/4/2014 tarihine kadar (bu tarih dâhil)
bitirilmiş özel nitelikteki inşaatlar ile ihale konusu işlere ilişkin olup
bu maddenin yayımlandığı tarihten önce Kurumca resen tahakkuk ettirilerek
işverene tebliğ edildiği hâlde bu maddenin yayımlandığı tarih itibarıyla
ödenmemiş olan; özel nitelikteki inşaatlar ile ihale konusu işlere ilişkin
yapılan ön değerlendirme, araştırma veya tespitler sonucunda bulunan eksik
işçilik tutarı üzerinden hesaplanan sigorta primi,
d) Bu Kanunun 60 ıncı
maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı
olanların genel sağlık sigortası primi,
e) Sosyal güvenlik kanunlarına göre emeklilik veya
yaşlılık aylığı almakta iken 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin ikinci
fıkrası kapsamına giren kurum ve kuruluşlara ait işyerlerinde çalışmaları
nedeniyle aylıkları kesilmesi gerekenlere, bu maddenin yürürlüğe girdiği
tarihi takip eden ödeme dönemine kadar yersiz olarak ödendiği tespit edilen
aylıklara ilişkin borç,
asılları ile bu alacaklara ödeme sürelerinin
bittiği tarihlerden bu maddenin yayımlandığı tarihe kadar geçen süre için
Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu
maddede belirtilen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde, bu alacaklara uygulanan
gecikme cezası ve gecikme zammı gibi ferî alacakların tamamının tahsilinden
vazgeçilir.
(2)
30/4/2014 tarihine kadar (bu tarih dâhil) işlenen fiillere ilişkin olup bu
maddenin yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş olan idari para cezası
asıllarının %50’si ile bu tutara ödeme sürelerinin bittiği tarihlerden bu
maddenin yayımlandığı tarihe kadar geçen süre için Yİ-ÜFE aylık değişim
oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu maddede belirtilen süre ve
şekilde ödenmesi hâlinde idari para cezası asıllarının kalan %50’si ile
idari para cezasına uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi ferî
alacaklarının tamamının tahsilinden vazgeçilir.
(3) Bu madde hükümlerinden yararlanmak isteyen
borçluların;
a) Bu maddenin yayımlandığı tarihi izleyen ay başından
itibaren; birinci fıkranın (d) bendinde belirtilen borçlular yedi ay
içinde, diğer bentlerde belirtilen borçlular ise üç ay içinde Kuruma
başvuruda bulunmaları,
b) İlk taksiti bu maddenin yayımlandığı tarihi
izleyen ay başından itibaren; birinci fıkranın (d) bendinde belirtilen
borçlular sekiz ay içinde, diğer bentlerde belirtilenler ise dört ay
içinde, diğer taksitlerini ise ikişer aylık dönemler hâlinde azami on sekiz
eşit taksitte ödemeleri,
gerekir.
(4) a) Kanunun 60 ıncı maddesinin
birinci fıkrasının (g) bendi kapsamındaki sigortalılık statüsünden kaynaklanan
prim borcu hariç diğer borçların bu madde hükümlerine göre hesaplanan
tutarının ilk taksit ödeme süresi içinde tamamen ödenmesi hâlinde, bu
tutara bu maddenin yayımlandığı tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre
için herhangi bir faiz uygulanmaz. Kanunun 60 ıncı
maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamındaki sigortalılık
statüsünden kaynaklanan prim borcu aslının ilk taksit ödeme süresi içinde
tamamen ödenmesi hâlinde ödeme tarihine kadar sosyal güvenlik mevzuatına
göre hesaplanan gecikme cezası ve gecikme zammı tahsil edilmez.
b) Bu madde hükümlerine göre hesaplanan tutarın
taksitle ödenmek istenmesi hâlinde, ilgili maddelerde yer alan hükümler
saklı kalmak şartıyla, borçluların başvuru sırasında altı, dokuz, on iki
veya on sekiz eşit taksitte ödeme seçeneklerinden birini tercih etmeleri
şarttır. Tercih edilen taksit süresinden daha uzun bir sürede ödeme
yapılamaz.
c) Taksitle yapılacak ödemelerde ilgili maddelere
göre belirlenen tutar;
1) Altı eşit taksit için (1,05),
2) Dokuz eşit taksit için (1,07),
3) On iki eşit taksit için (1,10),
4) On sekiz eşit taksit için (1,15),
katsayısı ile çarpılır ve bulunan tutar taksit
sayısına bölünmek suretiyle ikişer aylık dönemler hâlinde ödenecek taksit
tutarı hesaplanır. Bu madde hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda
bulunan borçlulara tercih ettikleri taksit süresine uygun ödeme planı
verilir. Ancak, tercih edilen süreden daha kısa sürede ödeme yapılması
hâlinde ödenecek tutar ilgili katsayıya göre düzeltilir.
(5) Kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar ile
tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan 2/9/1971 tarihli ve
1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal
Sigortalar Kurumu Kanunu mülga hükümlerine ve mülga 17/10/1983 tarihli ve
2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar
Kanununa göre tescilleri yapıldığı hâlde prim borçları nedeniyle daha
önceki ilgili kanunları uyarınca sigortalılık süreleri durdurulmuş
olanlardan bu maddenin yayımlandığı tarih itibarıyla ihya edilmemiş
olanların kendileri veya hak sahipleri, bu maddenin yürürlüğe girdiği
tarihi takip eden ay başından itibaren üç ay içinde Kuruma müracaat ederek,
durdurulan sigortalılık süreleri için ödeyecekleri prim tutarının,
sigortalılık süreleri durdurulmamış gibi değerlendirilerek bu madde
hükümlerine göre hesaplanmasını talep edebilirler. Hesaplanan borcun
tamamının ilk taksit ödeme süresi içinde ödenmesi hâlinde durdurulan
süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir. Hesaplanan borcun
tamamının ilk taksit ödeme süresi içinde ödenmemesi hâlinde ihya işlemi
geçerli sayılmaz ve bu madde kapsamında ödenmiş olan tutarlar ilgilinin bu
madde kapsamı haricinde başkaca prim borcunun bulunmaması kaydıyla faizsiz
olarak iade edilir.
(6) Bu maddeye göre ödenmesi gereken taksitlerden;
bir takvim yılında iki veya daha az taksitin, süresinde ödenmemesi veya
eksik ödenmesi hâlinde, ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarının son
taksiti izleyen ayın sonuna kadar, gecikilen her ay ve kesri için 6183
sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında
hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi şartıyla bu madde
hükümlerinden yararlanılır. Süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen
taksitlerin belirtilen şekilde de ödenmemesi veya bir takvim yılında ikiden
fazla taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde bu madde
hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilir. Bu hüküm alacakları tahsil
daireleri açısından taksitlendirilen alacaklar için ayrı ayrı uygulanır.
(7) Taksit tutarının %10’unu aşmamak şartıyla 5
Türk lirasına (bu tutar dâhil) kadar yapılmış eksik ödemeler için bu madde
hükümleri ihlal edilmiş sayılmaz.
(8) Ödeme hakkının kaybedilmiş olması hâlinde,
borçlular ödedikleri tutar kadar bu madde hükmünden yararlandırılırlar.
(9) Bu madde hükümlerinden yararlanmak isteyen
borçluların, bu maddelerde belirtilen şartların yanı sıra dava açmamaları,
açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları şarttır.
(10) Bu maddeye göre ödenecek alacaklarla ilgili
olarak tatbik edilen hacizler yapılan ödemeler nispetinde kaldırılır ve
buna isabet eden teminatlar iade edilir.
(11) 6111 sayılı Kanun hükümlerine göre bu maddenin
yayımlandığı tarih itibarıyla taksit ödemeleri devam eden alacaklar hariç
olmak üzere, bu madde kapsamına giren alacakların, bu maddenin yayımlandığı
tarihten önce bu madde kapsamına giren borçları 6183 sayılı Kanunun 48 inci
maddesi gereğince tecil ve taksitlendirilmiş olup, tecil ve taksitlendirme
işlemi bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla devam eden
borçlularca, tecil ve taksitlendirme süresi içinde ödenmiş tutarların
Kurumun ilgili mevzuatı uyarınca mahsup edilmesinin yazılı olarak talep
edilmesi hâlinde, daha önce ödemiş oldukları tutarlar, sosyal güvenlik
mevzuatının ilgili hükümlerine göre mahsup edildikten sonra birinci fıkra
kapsamına giren kalan borçları bu maddeye göre peşin veya taksitler hâlinde
ödenir.
(12) 10/1/2013 tarihli ve 6385 sayılı Sosyal
Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanuna göre sosyal güvenlik destek primi borçlarını
yapılandıran ve yapılandırma işlemi bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih
itibarıyla devam eden borçlularca, yapılandırma süresi içinde ödenmiş
tutarların Kurumun ilgili mevzuatı uyarınca mahsup edilmesinin yazılı
olarak talep edilmesi hâlinde, daha önce ödenen tutarlar, sosyal güvenlik
mevzuatının ilgili hükümlerine göre mahsup edildikten sonra kalan borçları
bu maddeye göre peşin veya taksitler hâlinde ödenir.
(13) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılar, 60 ıncı
maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı
olanlar, ek 5 inci ve ek 6 ncı maddeleri
kapsamında sigortalı olanlar, bu madde kapsamındaki borçlarını
yapılandırmaları hâlinde, yapılandırılan borç haricinde altmış günden fazla
prim ve prime ilişkin borçlarının bulunmaması veya altmış günden fazla prim
ve prime ilişkin borçları bulunmakla birlikte bu borçlarını ilgili
kanunlara göre taksitlendirmiş veya yapılandırmış olup ödeme
yükümlülüklerini de yerine getiriyor olmaları ve bu maddeye göre
yapılandırılan borçlarının ilk taksitini ödemeleri kaydıyla genel sağlık
sigortasından yararlanmaya başlatılır.
(14) Bu madde hükümlerinden yararlanmak üzere
başvuruda bulunan borçlular, taksit ödeme süresince tahakkuk eden sigorta
primlerini çok zor durum olmaksızın bir takvim yılında ikiden fazla
vadesinde ödememeleri ya da eksik ödemeleri hâlinde, belirtilen madde
hükümlerine göre yapılandırılan borçlarına ilişkin kalan taksitlerini ödeme
haklarını kaybederler.
(15) Bu madde kapsamına giren alacaklara karşılık
bu maddenin yayımlandığı tarihten önce tahsil edilmiş olan tutarların bu
madde hükümlerine dayanılarak red ve iadesi yapılmaz.
(16) Bu madde kapsamında ödenmesi gereken tutarlar,
il özel idareleri, belediyeler ve bunlara bağlı müstakil bütçeli ve kamu
tüzel kişiliğini haiz kuruluşlarca ikişer aylık dönemler hâlinde azami otuz
altı eşit taksitte, bu madde ile bu maddeyi ihdas eden Kanunun 73 üncü
maddesi kapsamında ödenmesi gereken tutarlar, Gençlik ve Spor Bakanlığı,
Türkiye Futbol Federasyonu ve özerk spor federasyonlarına tescil edilmiş
olan ve Türkiye’de sportif alanda faaliyette bulunan spor kulüplerince
ikişer aylık dönemler hâlinde azami kırk iki eşit taksitte ödenebilir. Bu
takdirde bu bent hükmüne göre hesaplanacak katsayı yirmi dört eşit taksit
için (1,20), otuz eşit taksit için (1,25), otuz altı eşit taksit için
(1,30) ve kırk iki eşit taksit için (1,35) olarak uygulanır.
(17) Bu madde kapsamına giren alacakların;
asıllarının bu maddenin yayımlandığı tarihten önce ödenmiş olması şartıyla,
bu maddenin yayımlandığı tarih itibarıyla aslı ödenmiş ferî alacağın
%40’ının ilk taksit ödeme süresi içinde ödenmesi hâlinde kalan %60’ının
tahsilinden vazgeçilir. Aslı ödenmiş ferî alacağın %40’ının taksitle
ödenmek istenmesi hâlinde ise bu maddenin dördüncü fıkrasının (c) bendine
göre taksitlendirilir.
(18) Bu
maddede geçen Yİ-ÜFE aylık değişim oranları tabiri, Türkiye İstatistik
Kurumunun her ay belirlediği 31/12/2004 tarihine kadar toptan eşya
fiyatları endeksi (TEFE) aylık değişim oranlarını, 1/1/2005 tarihinden
itibaren üretici fiyatları endeksi (ÜFE) aylık değişim oranlarını, 1/1/2014
tarihinden itibaren yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) aylık değişim
oranlarını ifade eder. Bu madde hükümlerine göre ödenecek alacaklara bu
maddenin yayımlandığı ay için uygulanması gereken Yİ-ÜFE aylık değişim
oranı olarak, bu maddenin yayımlandığı tarihten bir önceki ay için
belirlenen Yİ-ÜFE aylık değişim oranı esas alınır.
(19) Bakanlar Kurulu, bu maddede öngörülen başvuru
ve ilk taksit ödeme sürelerini, bu maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde
belirtilen borçlular yönünden altı aya kadar, diğer borçlular yönünden ise
bir aya kadar uzatmaya yetkilidir.
(20) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve
esasları belirlemeye Sosyal Güvenlik Kurumu yetkilidir.”
MADDE 82 – 1/7/1976 tarihli ve 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş
Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında
Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 4 – Bu Kanun kapsamındaki kişilere bu
maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar yersiz ödenen ve geri alınması
gereken aylıklar ile bunlardan doğan ceza ve faizler terkin edilmiştir.
İlgililer hakkında herhangi bir adli, idari ve icrai
takibat yapılmaz. Yersiz ödemeler kapsamında maddenin yürürlüğe girmesinden
önce idare tarafından yapılan tahsilatlar, ilgililerine iade edilmez.”
MADDE 83 – 4/2/1924 tarihli ve 406 sayılı Telgraf ve Telefon
Kanununun ek 33 üncü maddesinin yedinci fıkrasının birinci cümlesinin
sonunda yer alan “tabi değildir” ibaresinden önce gelmek üzere “ve 4/7/2001
tarihli ve 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede düzenlenen kısıtlamalara”
ibaresi eklenmiştir.
MADDE 84 – 22/12/1934 tarihli ve 2644 sayılı Tapu Kanununa
aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
“Rücu istemi
EK MADDE 2 – Tapu ve kadastro işlemleri ile ilgili
olarak, Devletin kusursuz sorumluluğu sebebiyle yapılan ödemeler dolayısıyla,
ihmali bulunan personel aleyhine başlatılacak rücu
istemleri, ödeme tarihinden itibaren iki yıl, her hâlde zarara yol açan
işlemin gerçekleştirildiği tarihten itibaren on yılın geçmesiyle
zamanaşımına uğrar. Ağır kusura dayalı sorumluluğu bulunan personel için
11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 73 üncü maddesi
hükümleri saklıdır.”
MADDE 85 – 15/7/1950 tarihli ve 5682 sayılı Pasaport
Kanununun 13 üncü maddesinin üçüncü fıkrasına “ataşelere ve muavinlerine,”
ibaresinden sonra gelmek üzere “din hizmetleri koordinatörlerine,” ibaresi
eklenmiştir.
MADDE 86 – 5682 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinin (A) bendinde
yer alan “kamu görevlilerine” ibaresi “kamu görevlileri ile birinci derece
kadro ile emekliliğe hak kazanmış olan belediye başkanlarına” şeklinde
değiştirilmiştir.
MADDE 87 – 5/12/1951 tarihli ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat
Eserleri Kanununun 47 nci maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“MADDE 47 – Bakanlar Kurulu kararı ile memleket
kültürü için önemi haiz görülen eserler üzerindeki haklar, hak sahiplerinin
münasip bir bedel talep etme hakları saklı kalmak kaydıyla, eser sahibinin
ölümünden sonra, koruma süresinin bitiminden önce, kamuya mal edilebilir.
Bu hususta karar verilebilmesi için eserin, Türkiye’de veya Türkiye dışında
Türk vatandaşları tarafından vücuda getirilmiş olması gerekir.
Bakanlar Kurulu kararında;
1. Eser ve sahibinin adı,
2. Hakları kullanacak makam veya müessese,
3. Hak sahiplerine, talep üzerine ödenecek bedelin
nasıl belirleneceği ve bu bedelin hangi kurum tarafından ödeneceği,
4. Eserden gelir elde edilmesi hâlinde bu gelirin
hangi gayelere tahsis edileceği,
yazılır.
Bakanlar Kurulu kararında belirtilen eserin,
topluma ulaşması sağlanacak şekilde yayımlanması zorunludur.”
MADDE 88 – 18/12/1953 tarihli ve 6200 sayılı Devlet Su İşleri
Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanuna aşağıdaki ek madde
eklenmiştir.
“EK MADDE 6 – 14/3/2013 tarihli ve 6446 sayılı
Elektrik Piyasası Kanunu ve su kullanım hakkı anlaşması çerçevesinde
elektrik enerjisi üretmek amacıyla yapılacak olan hidroelektrik
tesislerinin baraj, regülatör, yükleme havuzu, tünel, kanal, borulu isale
hattı gibi su yapısıyla ilgili kısımları ile gerçek ve tüzel kişiler
tarafından yapılacak baraj, gölet ve regülatör gibi su yapılarının inşasının
inceleme ve denetimi zorunludur; diğer su yapılarından sulama tesisi, isale
hattı, kolektör, arıtma tesisi, taşkın ve nehir yatağı düzenlemesi gibi su
yapılarının da denetim masrafları ilgililerine ait olmak üzere denetim
hizmeti DSİ tarafından yapılır veya DSİ tarafından yetkilendirilen Türk
Ticaret Kanununa göre kurulmuş şirketlerden DSİ’ce
müşavirlik hizmeti satın alınarak yaptırılır. Su yapıları yapmak üzere
görevlendirilmiş ve yetkilendirilmiş kamu kurum ve kuruluşları ile mahallî
idareler, mevzuatı çerçevesinde talep etmeleri hâlinde su yapılarının denetim
hizmetleri bu madde kapsamında yapılır. Denetim masrafları, denetlenen
yatırımcı gerçek ve tüzel kişiler tarafından DSİ’ye
ödenir. İnşaatı devam eden su yapıları için bu maddenin yürürlüğe girdiği
tarihten itibaren altmış gün içinde su yapısının denetlenmesi için
yatırımcı tarafından DSİ’ye müracaat edilmesi
zorunludur. 6446 sayılı Kanun kapsamında üretim lisansı sahibi tüzel
kişilerden denetim yaptırmayanlara, DSİ tarafından tesisin kurulu gücüne bağlı
olarak megavat başına beş bin Türk lirası idari para cezası verilir ve DSİ
tarafından yapılacak yazılı ihtardan itibaren otuz gün içinde gerekli
müracaatın yapılmaması hâlinde DSİ ile imzalanan su kullanım hakkı
anlaşması iptal edilir; sulama tesisi, isale hattı, kolektör, arıtma
tesisi, taşkın ve nehir yatağı düzenlemesi gibi diğer su yapılarında ise
yatırım bedelinin binde biri nispetinde idari para cezası verilir ve DSİ
tarafından yapılacak yazılı ihtardan itibaren otuz gün içinde gerekli
müracaatın yapılmaması hâlinde su yapısının inşaatının durdurulması için
gerekli tedbirler DSİ tarafından alınır.
Denetim şirketi, su yapısının projesini veya revize
projesini onaylamak, projesine ve ilgili mevzuata uygun olarak yapılmasını
sağlamak, imalatta kullanılan malzemelerin ve imalatın projesine, teknik
şartname ve standartlara uygunluğunu kontrol etmek, malzemeler ve imalatla
ilgili deneyleri yaptırmak, neticelerini belgelendirmek, yapılan tüm denetim
hizmetlerine ilişkin belgeler ile DSİ tarafından yapılan kabul işlemine
esas olan belgeleri DSİ’ye vermek mecburiyetindedir.
DSİ tarafından denetim şirketine izin belgesi ile
yetki verildiği hâlde, su yapılarının denetimini DSİ kriterlerinin,
standartların, ilgili mevzuat hükümlerinin gerektirdiği şekilde yerine
getirmeyen yetkili denetim şirketlerine; DSİ tarafından ilk seferinde
denetlenen hidroelektrik tesislerinde, kurulu gücüne bağlı olarak megavat
başına beş bin Türk lirası idari para cezası; baraj, gölet, sulama tesisi,
isale hattı, kolektör, arıtma tesisi, taşkın ve nehir yatağı düzenlemesi
gibi su yapılarında, yatırım bedelinin binde biri nispetinde idari para
cezası verilir ve eksikliklerini düzeltmek üzere on beş gün müddet verilir.
Bu fiilin ikinci tekrarında ceza iki katı olarak uygulanır ve eksikliklerini
düzeltmek üzere on beş gün müddet verilir. Fiilin üçüncü tekrarında ise
ceza üç katı olarak uygulanır ve su yapıları yetkili denetim şirketinin
izin belgesi DSİ tarafından iptal edilir. İzin belgesi iptal edilen yetkili
denetim şirketinin yönetici ve ortakları bir yıl süreyle başka bir yetkili
denetim şirketi kuramazlar, kurulmuş olan şirketlerde görev alamaz ve/veya
ortak olamazlar.
Su yapılarının mevzuata ve onaylı projesine aykırı
yapılması hâlinde, bu durumun düzeltilmesi için yetkili denetim şirketinin DSİ’ye yazılı bildirimi üzerine DSİ tarafından
yatırımcıya en fazla 30 gün eksiklikleri düzeltme müddeti verilir. Mevzuata
ve projeye aykırılığın giderilmemesi hâlinde verilen sürenin sonunda veya
acil hâllerde derhâl DSİ işi kısmen veya tamamen durdurur.
Su yapılarını denetlemek üzere yetkilendirilmiş
şirketlere uygulanacak idari yaptırımlar DSİ tarafından yerine getirilir.
Denetim şirketi ile denetim şirketinde görev alan
denetim elemanları, su yapısının projesine, fen ve sanat kurallarına ve ilgili
mevzuata uygun olarak yapılmamasından ortaya çıkan zarar ve ziyandan kabul
tarihinden itibaren on beş yıl süreyle yatırımcı ile birlikte müteselsilen sorumludur.
Gerçek ve tüzel kişiler tarafından inşa edilecek su
ile ilgili köprü, menfez gibi yapılarda hidrolik yönden DSİ’nin
uygun görüşü alınır.
Denetim işleriyle ilgili masrafların tahsiline dair
usuller ile denetim yapacak personelin nitelikleri, denetleme usulleri ve
diğer şartlar, DSİ tarafından, bağlı olduğu Bakanlığın görüşü alınarak
hazırlanacak yönetmelikle düzenlenir.
Bu Kanuna göre verilen idari para cezalarına
ilişkin kararlar, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu
hükümlerine göre tebliğ edilir. Bu cezalara karşı tebliğinden itibaren otuz
gün içinde yetkili idare mahkemesine itiraz edilebilir.
Bu Kanuna göre verilen idari para cezalarında
ihlalin tespiti ve cezanın kesilmesi usulleri ile ceza uygulamasında
kullanılacak tutanakların şekli, dağıtımı ve kontrolüne ilişkin usul ve
esaslar Maliye Bakanlığının görüşü alınarak DSİ tarafından hazırlanacak
yönetmelikle düzenlenir.
Bu Kanuna göre verilen idari para cezaları,
tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenir. İdari para cezaları genel bütçeye
gelir kaydedilir.”
MADDE 89 – 10/2/1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah
Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“g. Memuriyet mahalli: Memur ve hizmetlinin asıl
görevli olduğu veya ikametgâhının bulunduğu şehir ve kasabaların belediye
sınırları içinde bulunan mahaller ile bu mahallerin dışında kalmakla
birlikte yerleşim özellikleri bakımından bu şehir ve kasabaların devamı
niteliğinde bulunup belediye hizmetlerinin götürüldüğü, büyükşehir
belediyelerinin olduğu illerde ise il mülki sınırları içinde kalmak kaydıyla
memur ve hizmetlinin asıl görevli olduğu veya ikametgâhının bulunduğu ilçe
belediye sınırları içinde kalan ve yerleşim özellikleri bakımından bütünlük
arz eden yerler ile belediye sınırları dışında kalmakla birlikte yerleşim
özellikleri bakımından bu yerlerin devamı niteliğindeki mahaller ve
kurumlarınca sağlanan taşıt araçları ile gidilip gelinebilen yerleri;”
MADDE 90 – 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununa
aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
“EK MADDE 14 – Orman veya orman rejimine tabi
alanların; mesire yeri, şehir ormanı, millî park, tabiat parkı, tabiat
anıtı, yaban hayatı koruma ve geliştirme sahaları ve avlak olarak ayrılan
kısımlarında, orman koruma ve yangınla mücadele için yapılacak yapı ve
tesisler ile idarenin ve ziyaretçilerin zaruri ihtiyaçlarını karşılayacak
olan taban alanı 250 metrekareyi ve kat adedi bir bodrum kat ve çatı arası
hariç ikiyi geçmeyen yapılar uzun devreli gelişme planlarına veya gelişim
ve yönetim planlarına göre yapılır. Bu alanlar için imar planı şartı
aranmaz.
Ancak, kıyı ve sahil şeritlerinde kalan alanlarda
ve kesin yapı yasağı getirilen korunan alanların, orman veya orman rejimine
tabi olması hâlinde birinci fıkra hükmü uygulanmaz. İmar planı olan
alanlarda plana uyulur.
Bu madde kapsamında inşa edilecek yapıların etüt ve
projeleri yöresel doku ve mimari özelliklere, fen, sanat ve sağlık
kurallarına uygun olarak Orman ve Su İşleri Bakanlığının sorumluluğunda
yapılır.
Bu Kanunun ek 13 üncü maddesinde tarif edilen
alanlarda yapılacak altyapı hizmetleri, Orman Genel Müdürlüğünün izniyle,
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, il özel idareleri, büyükşehir
belediyeleri veya belediyeler tarafından yapılır.
2873 sayılı Millî Parklar Kanununun uygulandığı
alanlarda, alanın sit statüsü özelliği korunması kaydıyla, 21/7/1983
tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun diğer
hükümleri uygulanmaz.”
MADDE 91 – 15/5/1959 tarihli ve 7269 sayılı Umumi Hayata
Müessir Afetler Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle
Yapılacak Yardımlara Dair Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 24 – Diğer kanunlardaki sınırlamalara
tabi olmaksızın, mülkiyeti; 13 Mayıs 2014 tarihinde Manisa ili Soma
ilçesinde meydana gelen maden kazasında hayatını kaybeden kişilerin
mirasçılarına devredilmek üzere; gerçek ve/veya tüzel kişiler tarafından
bedelsiz olarak yapılacak konutlar için ihtiyaç duyulan taşınmazlar Afet ve
Acil Durum Yönetimi Başkanlığınca maliklerinden bağış, satın alma,
kamulaştırma, devir ve temlik veya tahsis yolu ile edinilebilir. Hazinenin
özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan
taşınmazlar ile bu Kanunun ek 10 uncu maddesi kapsamında olanlar dâhil
orman sınırları dışına çıkarılmış ve çıkarılacak alanlarda bulunan
taşınmazlardan aynı amaçla ihtiyaç duyulanlar ise Maliye Bakanlığınca adı
geçen Başkanlığa tahsis edilir. Bu taşınmazlardan özelleştirme kapsamında
olanlar için ayrıca Özelleştirme Yüksek Kurulu kararı aranmaz.
Birinci fıkraya göre edinilen taşınmazların üzerine
yapılan konutlar, adı geçen Başkanlık tarafından maden kazasında hayatını
kaybeden kişilerin mirasçıları adına kura ile bedelsiz olarak tapuda devir
ve tescil olunur. Bu konutlardan arta kalanlar Maliye Bakanlığınca genel
hükümlere göre değerlendirilir.”
MADDE 92 – 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi
Kanununun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasının (10) numaralı bendi ile
13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu
maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Başbakanlıkça veya Bakanlar Kurulunca başlatılan
yardım kampanyalarına makbuz karşılığı yapılan ayni ve nakdî bağışların
tamamı.”
MADDE 93 – 22/6/1965 tarihli ve 633 sayılı Diyanet İşleri
Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 20 nci
maddesinde yer alan “her bir ilahiyat fakültesinin kendi öğretim üyeleri
arasından akademik kurullarınca seçecekleri ikişer temsilci,” ibaresi “dinî
yüksek öğrenim veren fakültelerin dekanlarının her coğrafi bölgeden en az
iki kişi olmak kaydıyla dini yüksek öğrenim veren fakültelerden seçecekleri
toplam 40 öğretim üyesi,” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 94 – 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık
Kanununun 182 nci maddesinin birinci fıkrasının
ikinci cümlesinde yer alan “kesinleşerek” ibaresi “Resmî Gazete’de
yayımlanarak” şeklinde, dördüncü cümlesinde yer alan “onaylanmış sayılarak”
ibaresi “Resmî Gazete’de yayımlanarak” şeklinde değiştirilmiş; üçüncü
cümlesindeki “Ancak” ibaresi madde metninden çıkarılmış ve maddeye
aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Ancak, yönetmelikle veya diğer bir düzenleyici
işlemle avukatlık stajına kabulde, staj döneminde ve avukatlık mesleğine
kabulde sınav veya benzeri bir rejim öngörülemez.”
MADDE 95 – 14/6/1973 tarihli ve 1739 sayılı Millî Eğitim Temel
Kanununun 43 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “Bakanlıkça ve Ölçme,
Seçme ve Yerleştirme Merkezi” ibaresi “Bakanlıkça ve/veya Ölçme, Seçme ve
Yerleştirme Merkezi”, altıncı fıkrasında yer alan “yazılı ve sözlü sınava”
ibaresi “yazılı ve/veya sözlü sınava” şeklinde değiştirilmiş ve maddeye
aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Öğretmenlerin hizmet sürelerine ve/veya isteğe
bağlı il içi veya il dışı yer değiştirmelerine ilişkin usul ve esaslar
yönetmelikle belirlenir.”
MADDE 96 – 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama
Usulü Kanununa 20/A maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 20/B maddesi
eklenmiştir.
“Merkezî ve ortak sınavlara ilişkin yargılama usulü
MADDE 20/B – 1. Millî Eğitim Bakanlığı ile Ölçme,
Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından yapılan merkezî ve ortak sınavlar,
bu sınavlara ilişkin iş ve işlemler ile sınav sonuçları hakkında açılan
davalara ilişkin yargılama usulünde:
a) Dava açma süresi on gündür.
b) Bu Kanunun 11 inci maddesi hükümleri uygulanmaz.
c) Yedi gün içinde ilk inceleme yapılır ve dava
dilekçesi ile ekleri tebliğe çıkarılır.
ç) Savunma süresi dava dilekçesinin tebliğinden
itibaren üç gün olup, bu süre bir defaya mahsus olmak üzere en fazla üç gün
uzatılabilir. Savunmanın verilmesi veya savunma verme süresinin geçmesiyle
dosya tekemmül etmiş sayılır.
d) Yürütmenin durdurulması talebine ilişkin olarak
verilecek kararlara itiraz edilemez.
e) Bu davalar dosyanın tekemmülünden itibaren en
geç on beş gün içinde karara bağlanır. Ara kararı verilmesi, keşif,
bilirkişi incelemesi ya da duruşma yapılması gibi işlemler ivedilikle
sonuçlandırılır.
f) Verilen nihai kararlara karşı tebliğ tarihinden
itibaren beş gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir.
g) Temyiz dilekçeleri üç gün içinde incelenir ve
tebliğe çıkarılır. Bu Kanunun 48 inci maddesinin bu maddeye aykırı olmayan
hükümleri kıyasen uygulanır.
ğ) Temyiz dilekçelerine cevap verme süresi beş
gündür.
h) Danıştay evrak üzerinde yaptığı inceleme
sonunda, maddi vakalar hakkında edinilen bilgiyi yeterli görürse veya
temyiz sadece hukuki noktalara ilişkin ise yahut temyiz olunan karardaki
maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise işin esası hakkında karar
verir. Aksi hâlde gerekli inceleme ve tahkikatı kendisi yaparak esas
hakkında yeniden karar verir. Ancak, ilk inceleme üzerine verilen kararlara
karşı yapılan temyizi haklı bulduğu hâllerde kararı bozmakla birlikte
dosyayı geri gönderir. Temyiz üzerine verilen kararlar kesindir.
ı) Temyiz istemi en geç on beş gün içinde karara
bağlanır. Karar en geç yedi gün içinde tebliğe çıkarılır.
2. Millî Eğitim Bakanlığı ile Ölçme, Seçme ve
Yerleştirme Merkezi tarafından yapılan merkezî ve ortak sınavlar, bu
sınavlara ilişkin iş ve işlemler ile sınav sonuçları hakkında açılan
davalarda verilen yürütmenin durdurulması ve iptal kararları, söz konusu
sınava katılan kişilerin lehine sonuç doğuracak şekilde uygulanır.”
MADDE 97 – 2577 sayılı Kanunun 28 inci maddesinin (1)
numaralı fıkrasının üçüncü ve dördüncü cümleleri aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş ve fıkraya aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Ancak, 23/4/1981 tarihli ve 2451 sayılı
Bakanlıklar ve Bağlı Kuruluşlarda Atama Usulüne İlişkin Kanuna ekli (1) ve
(2) sayılı cetvellerde gösterilen unvanları taşıyan görevler ile farklı
atama usullerine tabi olsalar dâhi daire başkanı ve üstü görevlere, sivil
memurlar hariç kolluk teşkilatlarının kadrolarına; açıktan, naklen veya vekâleten
yapılan atama ve bu görevlerden alınma, bu görevlerle ilgili yer
değiştirme, görev ve unvan değişikliği işlemleri hakkında verilen mahkeme
kararlarının gereği, ilgilinin kazanılmış hak aylık derecesine uygun başka
bir kadroya atanması suretiyle iki yıl içinde yerine getirilir. Bu
görevliler hakkındaki mezkur işlemlerin uygulanması, telafisi güç veya
imkânsız zararları doğuran hâllerden sayılmaz.
“Bu fıkranın üçüncü cümlesinde belirtilen
işlemlerle ilgili mahkeme kararlarının yerine getirilmemesi ceza
soruşturması ve kovuşturmasına konu edilemez; ancak disiplin hükümleri
saklıdır.”
MADDE 98 – 21/7/1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat
Varlıklarını Koruma Kanununun 21 inci maddesinin mülga fıkralarından sonra
gelen ilk fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye bu fıkradan
sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Tapu kütüğüne “korunması gerekli taşınmaz kültür
varlığıdır” kaydı konulmuş olan taşınmaz kültür varlıkları ile arkeolojik
sit alanı ve doğal sit alanı olmaları nedeniyle üzerlerinde kesin yapılanma
yasağı getirilmiş taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları olan parseller her
türlü vergi, resim ve harçtan muaftır. Ancak, büyükşehir belediyesi
sınırları içinde yer alan ve yukarıda nitelikleri belirtilen taşınmazlardan
basit usulde vergilendirilenlerin dışında ticari faaliyetlerde
kullanılanlar hakkında emlak vergisinin yarısı ve çevre temizlik vergisinin
tamamına ilişkin bu muafiyet hükmü uygulanmaz.”
“Getirilen kesin yapılanma yasağına aykırı olarak
tesis edilen yapılar, bu yapıların yapıldığı parseller ve kanunlara aykırı
eklentileri bulunan taşınmaz kültür varlıkları hakkında bu yapılar
yıkılıncaya veya aykırılıklar giderilinceye kadar yukarıdaki fıkradaki
muafiyet hükmü uygulanmaz. 18/11/1983 tarih ve 2960 sayılı Boğaziçi Kanununa
göre Boğaziçi Sahil Şeridi veya Öngörünüm Bölgesinde konut veya işyeri
olarak kullanılan taşınmaz kültür varlıkları yukarıdaki fıkradaki
muafiyetten yararlanamazlar.”
MADDE 99 – 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma
Kanununun 4 üncü maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Ancak, maliklerinin mülkiyet hakkının
kullanılmasının engellenmemesi, can ve mal güvenliği bakımından gerekli
önlemlerin alınması kaydıyla, kamu yararına dayalı olarak taşınmazların
üstünde teleferik ve benzeri ulaşım hatları ile her türlü köprü,
taşınmazların altında metro ve benzeri raylı taşıma sistemleri yapılabilir.
Taşınmazların mülkiyet hakkının kullanımının engellenmemesi hâlinde,
taşınmazlara ilişkin herhangi bir kamulaştırma yapılmaz. Taşınmaz
sahiplerine bu işlemler nedeniyle kamulaştırma, tazminat ve benzeri nam
altında herhangi bir ücret ödenmez. Yapılan yatırım nedeniyle taşınmaz
maliklerinden değer artış bedeli alınamaz.”
MADDE 100 – 2942 sayılı Kanunun;
a) 22 nci maddesinin
birinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “ve bedelinin” ibaresi
metinden çıkarılmış, ikinci ve üçüncü cümleleri aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş, dördüncü cümlesi yürürlükten kaldırılmış, birinci fıkradan
sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“Bu duyurma üzerine mal sahibi veya mirasçıları,
kamulaştırma bedelini aldıkları günden itibaren işleyecek kanuni faiziyle
birlikte üç ay içinde ödeyerek taşınmaz malı geri alabilir. İade işleminin
kamulaştırmanın ve bedelinin kesinleşmesinden sonra bir yıl içinde
gerçekleşmesi hâlinde kamulaştırma bedelinin faizi alınmaz.”
“Bu madde hükümlerine göre taşınmaz malı geri
almayı kabul etmeyen mal sahibi veya mirasçılarının 23 üncü maddeye göre
geri alma hakları da düşer.
Bu madde hükümleri, kamulaştırmanın kesinleşmesi
tarihinden itibaren beş yıl geçmiş olması hâlinde uygulanmaz.”
b) 23 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan
“ikinci” ibaresi “dördüncü” şeklinde değiştirilmiş ve maddeye ikinci
fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Birinci ve ikinci fıkrada belirtilen süreler
geçtikten sonra kamulaştırılan taşınmaz malda hakları bulunduğu iddiasıyla
eski malikleri veya mirasçıları tarafından idareden herhangi bir sebeple
hak, bedel veya tazminat talebinde bulunulamaz ve dava açılamaz.”
MADDE 101 – 2942 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 9 – Bu maddeyi ihdas eden Kanunla
değiştirilen veya eklenen bu Kanunun 22 nci
maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri ile 23 üncü maddesinin
üçüncü fıkrası hükmü; bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce
gerçekleştirilen kamulaştırma işlemleri nedeniyle, kamulaştırılan taşınmaz
malların eski malikleri veya mirasçıları tarafından bu taşınmaz malların
geri alınması, bedel veya tazminat talebiyle açılan ve henüz kesinleşmeyen
davalarda da uygulanır. Bu maddenin uygulanması nedeniyle reddedilen
davaların yargılama giderleri davalı idare tarafından ödenir.”
MADDE 102 – 10/10/1984 tarihli ve 3056 sayılı Başbakanlık
Teşkilatı Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü
Hakkında Kanunun ek 11 inci maddesinin üçüncü fıkrasına “Başbakanlık
Müşaviri,” ibaresinden sonra gelmek üzere “Sektörel
İzleme ve Değerlendirme Raportörleri,” ibaresi eklenmiş, beşinci fıkrası
yürürlükten kaldırılmış ve maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“Sektörel İzleme ve
Değerlendirme Raportörleri, mali ve sosyal haklar ile emeklilik hakları
bakımından 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (III) sayılı Cetvelin
birinci sırasında yer alanlar ile denk kabul edilir.
375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (III)
sayılı Cetvelin birinci sırasında yer alan kadrolarda bulunanlar ile 5018
sayılı Kanunun eki (III) sayılı Cetvelde yer alan düzenleyici ve
denetleyici kurumların uzmanları ve murakıpları Başbakanlıkça Sektörel İzleme ve Değerlendirme Raportörü kadrolarına
atanabilir. Ayrıca, anılan personel; aylık, ödenek, her türlü zam ve
tazminatlar ile diğer mali ve sosyal hak ve yardımları kurumlarınca ödenmek
kaydıyla 36 ncı madde hükümlerine göre Sektörel İzleme ve Değerlendirme Raportörü kadrolarında
geçici olarak görevlendirilebilir.”
MADDE 103 – 3056 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 10 – Bu maddenin yayımı tarihinden
itibaren bir yıl içinde, Sektörel İzleme ve
Değerlendirme Raportörü kadro sayısının yüzde yetmişini geçmemek kaydıyla,
375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (III) sayılı Cetvelin birinci
sırasında yer alan kadrolarda bulunanlar ile 5018 sayılı Kanunun eki (III)
sayılı Cetvelde yer alan düzenleyici ve denetleyici kurumların uzmanları ve
murakıpları, ilgililerin muvafakati aranmaksızın, ilgili mevzuatında
öngörülen atama sayı sınırlamalarına tabi olmaksızın Başbakanlıkça Sektörel İzleme ve Değerlendirme Raportörü kadrolarına
naklen atanabilir.
Bu madde uyarınca atananların mali haklarına
ilişkin olarak, atandıkları tarih itibarıyla önceki kadroları için uygulanmakta
olan hükümlerin uygulanmasına devam edilir.”
MADDE 104 – 4/12/1984 tarihli ve 3093 sayılı Türkiye
Radyo-Televizyon Kurumu Gelirleri Kanununun 3 üncü maddesinin başlığı
“Cihazların imalat ve ithalatı” şeklinde ve birinci fıkrası aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“Bu Kanunun 1 inci maddesinde belirtilen cihazları
imal edenler satıştan önce; ithal edenler ise serbest dolaşıma girişinde
bandrol veya etiket almaya mecburdur.”
MADDE 105 – 3093 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve fıkraya aşağıdaki
bentler eklenmiştir.
“b) Bu maddenin (g) bendi kapsamı dışında kalan
bandrol ücretleri; Gümrük idarelerince ithalatta alınan gümrük vergileri ve
diğer mali yükümlülüklerden ayrı olarak tahsil olunur ve yapılan aylık
tahsilat toplamı en geç takip eden ayın on beşinci gününe kadar Türkiye
Radyo-Televizyon Kurumuna intikal ettirilir. Bu ücretlerin tahsiline,
iadesine, teminata bağlanmasına ve tahsil edilen ücretlerin Türkiye
Radyo-Televizyon Kurumuna aktarılmasına ilişkin usul ve esaslar Gümrük ve
Ticaret Bakanlığı ile Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu arasında müştereken
belirlenir.”
“e) Kurum, 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsili
öngörülen alacakları açısından uygulanmak üzere anılan Kanunun Maliye
Bakanlığı, tahsil dairesi ve diğer makam, merci ve komisyonlara verdiği
yetkileri kullanır. Kurum, merkez ve taşra teşkilatı hizmet birimlerini
tahsil dairesi sıfatıyla görevlendirebilir, tahsil dairelerinin yetki
mahallini il sınırları ile bağlı olmaksızın tayin edebilir, borçlu ya da
mallarının başka mahallerde bulunması hâlinde takibe yetkili tahsil dairesi
olarak görevlendirilecek birimlerini belirleyebilir.
f) Kurum, bu Kanun kapsamında ödenmesi gereken
bandrol ücreti ve enerji payı ile ilgili olarak firmalar ile ilgili kamu
kurum ve kuruluşlarından bilgi ve belge talebinde bulunabilir, ilgililere
bandrole tabi cihazların kullanımına veya satışına izin verilmeden veya
gümrük işlemlerinden önce bandrol yükümlülüğüne ilişkin olarak Kurumdan
alınacak olan belgenin ibraz zorunluluğunu getirebilir, bu yükümlülüklere
uymayanlar ile istenilen bilgileri vermeyenler hakkında Genel Müdürlük
tarafından 5.000 Türk lirasına kadar idari para cezası verilir. Verilen
idari para cezaları tebliğ edildiği tarihten itibaren bir ay içinde ödenir
ve Kurum bütçesine gelir kaydedilir. Bu cezalar hakkında 30/3/2005 tarihli
ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu hükümleri uygulanır. Ödeme süresi içinde
ödenmeyen idari para cezaları hakkında 6183 sayılı Kanuna göre işlem
yapılır. Bu maddeye göre kesilecek idari para cezalarına karşı, ilgilisine
tebliğ tarihinden itibaren, bir ay içinde yetkili idare mahkemesinde dava
açılabilir.
g) Bandrol ücretlerine ilişkin ödemeleri bu
maddenin (a) bendinde belirtilen sürenin sonunda yapmak isteyen imalatçı ya
da ithalatçı firmalara bandroller teminat mektubu karşılığı verilir.”
MADDE 106 – 18/3/1986 tarihli ve 3269 sayılı Uzman Erbaş
Kanununun geçici 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında
yer alan “6 ay” ibaresi “bir yıl” olarak değiştirilmiştir.
MADDE 107 – 1/6/1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebeci
Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununun 12 nci
maddesinin dördüncü fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.
“Yeminli mali müşavirlerin tasdikten doğan mali
sorumlulukları ile disiplin sorumlulukları ayrı ayrı
müstakil bir rapor ile tespit edilir. Bu kapsamda yeminli mali müşavir
hakkında sorumluluk raporu yazılabilmesi için yeminli mali müşavirin yazılı
savunması istenir. Savunma isteme yazısının tebliğ tarihinden itibaren otuz
gün içinde savunma yapılmaması durumunda ilgili yeminli mali müşavir
savunma hakkından vazgeçmiş sayılır.”
MADDE 108 – 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Özelleştirme
Uygulamaları Hakkında Kanunun 22 nci maddesinin
ikinci fıkrasının üçüncü cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Bu personelden 22/1/1990 tarihli ve 399 sayılı
Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (1) sayılı Cetveldeki kadrolarda istihdam
edilmekte olanlar ile burada sayılan unvanlarla çalışan diğer statülerdeki
personelin atama teklifleri, Araştırmacı unvanlı kadrolara veya istekleri
hâlinde 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (1) sayılı Cetvelde yer
alan unvanlar hariç olmak üzere öğrenim durumları itibarıyla ihraz etmiş
oldukları unvanlara ilişkin kadrolara, daha önce bu unvanlara ilişkin kadro
veya pozisyonlarda bulunmuş olması ve atama yapılacak kadro unvanının 190
sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki cetvellerde yer alması kaydıyla
yapılır.”
MADDE 109 – 4046 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 26 – Bu maddenin yayımı tarihi
itibarıyla devir ve teslim işlemlerinin tamamlanmasının üzerinden beş yıl
geçmiş olan özelleştirmeler hakkında verilmiş olan yargı kararları ile
ilgili olarak sözleşmelerinde belirtilen hâller dışında bu kuruluşların
geri alınması yönünde herhangi bir işlem tesis edilmez.”
MADDE 110 – 4046 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 27 – Bu maddeyi ihdas eden Kanunla 22
nci maddenin ikinci fıkrasının değiştirilen
üçüncü cümle hükmü, 22 nci madde hükümleri
çerçevesinde Araştırmacı kadrolarına atanmış olanlardan otuz gün içinde
kurumlarına yazılı olarak başvuranlar hakkında da uygulanabilir.”
MADDE 111 – 7/11/1996 tarihli ve 4207 sayılı Tütün Ürünlerinin
Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanunun 5 inci maddesinin
dördüncü ve on dördüncü fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(4) 3 üncü maddenin altıncı fıkrasındaki yasağın
görsel yayın yoluyla ihlal edilmesi hâlinde, yasağa aykırı yayın yapan
medya hizmet sağlayıcı kuruluşa ihlalin ağırlığı ve yayının ortamı ve alanı
göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki
brüt ticari iletişim gelirinin yüzde birinden üçüne kadar idari para cezası
verilir. İdari para cezası miktarı, on bin Türk lirasından az olamaz. Bu
cezaya karar vermeye Radyo ve Televizyon Üst Kurulu yetkilidir.”
“(14) 4 üncü maddenin yedinci fıkrasındaki
yükümlülüklere aykırı hareket edilmesi hâlinde medya hizmet sağlayıcı
kuruluşlara, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari
iletişim gelirinin yüzde biri oranında idari para cezası verilir. İdari
para cezası miktarı on bin Türk lirasından az olamaz. Bu cezaya karar
vermeye Radyo ve Televizyon Üst Kurulu yetkilidir.”
MADDE 112 – 25/2/1998 tarihli ve 4342 sayılı Mera Kanununun 14
üncü maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.
“ı) Bakanlar Kurulunca kentsel dönüşüm ve gelişim
proje alanı olarak ilan edilen,”
MADDE 113 – 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük
Kanununun;
a) 218 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan
“demirbaş eşya ile telefon ve diğer teknik donanımlarını” ibaresi “telefon
ve büro eşyasını” şeklinde değiştirilmiştir.
b) 218/A maddesinin birinci fıkrasında geçen
“uygulayarak” ibaresinden sonra gelmek üzere “bu madde uyarınca belirlenen
sözleşme bedeli karşılığında” ibaresi eklenmiş, birinci fıkrasının son
cümlesi yürürlükten kaldırılmış ve maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“2. Bakanlıkça belirlenen devir yöntemine göre
değer tespiti işlemleri; Bakanlık tarafından görevlendirilecek bir Daire
Başkanının başkanlığında, Gümrük ve Ticaret Uzmanı, Mali Hizmetler Uzmanı,
Mühendis ve Gümrük Müdürü olmak üzere beş asil ve beş yedek üyeden oluşan
Değer Tespit Komisyonu tarafından 4046 sayılı Kanunun 18 inci maddesinin
birinci fıkrasının (B) bendinin (c) alt bendinde yer alan metotlardan en az
birinin uygulanması suretiyle yapılır. Bu bedel, Komisyonun talebi üzerine
Bakanlık tarafından hizmet alımı yoluyla 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı
Sermaye Piyasası Kanununa tabi şirketlere de tespit ettirilebilir. Bu
durumda, tespit edilen değer, Değer Tespit Komisyonu tarafından incelenerek
karara bağlanır.
3. Görevlendirme işlemleri, Müsteşarın
başkanlığında, ilgili Müsteşar Yardımcısı, Gümrükler Genel Müdürü,
Gümrükler Muhafaza Genel Müdürü, Strateji Geliştirme Başkanı ve Destek
Hizmetleri Dairesi Başkanı ve I. Hukuk Müşavirinden oluşan Görevlendirme
Komisyonu tarafından yürütülür.
4. Bu madde uyarınca oluşturulan komisyonlar
eksiksiz olarak toplanır. Üyelerden birinin geçerli mazereti nedeniyle
toplantıya katılamaması durumunda yerine vekili veya yedek üye katılır.
Kararlar çoğunlukla alınır ve kararlarda çekimser kalınamaz. Kararlar imzalanan
bir tutanakla tespit edilir. Karara muhalefet eden üye karşı oy gerekçesini
yazarak imzalar. Komisyonlarca alınan kararlar Bakan onayına sunulur.
Komisyonların sekreterya işlemleri Destek Hizmetleri
Dairesi Başkanlığınca yürütülür.
5. Devir işlemi gerçekleştirilen gümrük kapıları
ve/veya lojistik merkezleri devir süresi sonunda aynı usullerle yeniden
devredilebilir.
6. Görevlendirme kararı verilen şirket ile Bakanlık
arasında sözleşme imzalanır. Ancak, görevlendirme kararı verilen şirketin
ortakları arasında şirket sermayesine en az yüzde elli bir oranında iştirak
eden kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu veya üst kuruluşu olması
hâlinde sözleşme, Bakanlık ile ilgili kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşu
ve görevlendirme kararı verilen şirket arasında imzalanır. Sözleşme
tutarının yüzde altısı oranında kesin teminat alınır. Bu madde kapsamında
yapılan sözleşmelere konu alanlarda yürütülen faaliyetlerden elde edilen
toplam yıllık hasılattan genel bütçeye gelir kaydedilmek üzere yüzde bir
oranında pay alınır.”
MADDE 114 – 18/4/2001 tarihli ve 4646 sayılı Doğal Gaz
Piyasası Kanununun 4 üncü maddesinin dördüncü fıkrasının (g) bendinin
ikinci paragrafından sonra gelmek üzere aşağıdaki paragraf eklenmiştir.
“Doğal gaz iletim hatları BOTAŞ tarafından inşa
edilmiş olan şehirlerde, 3 defa dağıtım lisansı ihalesine çıkıldığı hâlde
istekli çıkmaması durumunda, ilgili il özel idaresi veya belediye
tarafından kurulacak anonim şirketin başvurması hâlinde Kurum tarafından
dağıtım lisansı verilir ve şirket o şehirde dağıtım faaliyetlerini
gerçekleştirmeye yetkili dağıtım şirketi unvanını alır.”
MADDE 115 – 28/3/2002 tarihli ve 4749 sayılı Kamu Finansmanı
ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 26 – Türkiye Cumhuriyeti Devlet
Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğünün 2014-2018 Yılları Yatırım
Programlarında yer alan projelerinin finansmanı için herhangi bir dış
finansman kaynağından Türkiye Cumhuriyetinin borçlu sıfatıyla sağlayacağı
kredileri, anılan Genel Müdürlüğe sermayesine mahsuben veya karşılıksız
tahsis etmeye Bakanın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu yetkilidir. Bu madde
kapsamında sermayesine mahsuben veya karşılıksız tahsis edilen tutarları
geçmemek üzere Hazine Müsteşarlığı bütçesine ödenek eklemeye Maliye Bakanı
yetkilidir.”
MADDE 116 –
6/6/2002 tarihli ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (IV)
sayılı listede yer alan aşağıda G.T.İ.P. numaraları ile vergi oranları
belirtilen mallar listeden çıkarılmıştır.
G.T.İ.P. NO
|
Mal İsmi
|
Vergi Oranı (%)
|
71.01
|
Tabii
inci veya kültür incileri (işlenmiş veya tasnife tabi tutulmuş olsun
olmasın) (fakat ipliğe dizilmemiş, mıhlanmamış veya takılmamış); tabii
inci veya kültür incileri (taşınmasında kolaylık sağlamak amacıyla geçici
olarak ipliğe dizilmiş)
|
20
|
71.02
|
Elmaslar (işlenmiş olsun olmasın, fakat mıhlanmamış veya takılmamış)
(Sanayide kullanılanlar hariç)
|
20
|
71.03
|
Kıymetli taşlar (elmaslar hariç) veya yarı kıymetli taşlar
(işlenmiş veya tasnife tabi tutulmuş olsun olmasın) (fakat ipliğe
dizilmemiş, mıhlanmamış veya takılmamış); kıymetli taşlar (elmaslar
hariç) veya yarı kıymetli taşlar
(tasnife tabi tutulmamış) (taşınmasında kolaylık sağlamak amacıyla
geçici olarak ipliğe dizilmiş)
|
20
|
7104.90.00.00.19
|
(Sanayide
kullanılmayan sentetik veya terkip yoluyla elde edilen kıymetli veya yarı
kıymetli taşlar)
Diğerleri
|
20
|
71.05
|
Tabii
veya sentetik, kıymetli veya yarı kıymetli taşların toz ve pudraları
(Sanayide
kullanılanlar hariç)
|
20
|
71.16
|
Tabii
inci veya kültür incilerinden, kıymetli ya da yarı kıymetli taşlardan
eşya (tabii, sentetik veya terkip yoluyla elde edilmiş)
|
20
|
MADDE 117 – 24/11/2004 tarihli ve 5258 sayılı Aile Hekimliği
Kanununun 5 inci maddesinin ikinci fıkrasına birinci cümlesinden sonra
gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Türkiye Halk Sağlığı Kurumunca belirlenen aile
sağlığı merkezlerinde çalışma saatleri dışında, aile hekimleri ve aile
sağlığı elemanları ile gerektiğinde Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşları
personeline nöbet görevi verilebilir.”
MADDE 118 – 21/4/2005 tarihli ve 5335 sayılı Bazı Kanun ve
Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 33 üncü
maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“Bu madde kapsamında yapılacak kiralama ve/veya
işletme hakkının verilmesi imtiyaz addolunmaz. Bu çerçevede imzalanan
sözleşmeler özel hukuk hükümlerine tabidir.
DHMİ’nin,
8/6/1994 tarihli ve 3996 sayılı Kanun kapsamında yaptırmış olduğu tesisler
ile bu madde kapsamında yaptırmış olduğu tesislere ait maliyet bedelleri,
söz konusu tesislerin bedelsiz olarak devir alınmış olması şartıyla DHMİ
sermayesine, başkaca işleme gerek olmaksızın doğrudan ilave edilir. Maliyet
bedelleri ile kayıtlara alınan söz konusu iktisadi kıymetler, devir
alındıkları tarihler dikkate alınarak, 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi
Usul Kanunu hükümlerine göre amortismana tabi tutulur. Hesaplanan
amortismanlar, kazancın tespitinde kanunen kabul edilmeyen gider olarak
dikkate alınır. Bu fıkra kapsamında DHMİ’nin
sermayesinin arttırılmasından doğan kazançlar kurumlar vergisinden, bununla
ilgili işlemler de her türlü vergi ve harçtan istisnadır.”
MADDE 119 – 5/5/2005 tarihli ve 5345 sayılı Gelir İdaresi
Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 29 uncu maddesine
aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Başkanlık merkez teşkilatında Grup Başkanı, Daire
Başkanı veya taşra teşkilatında Vergi Dairesi Başkanı kadrolarında toplam
en az üç yıl görev yapmış olanlar, atama tarihi itibarıyla fiilen bu
kadrolardan birinde bulunmak şartıyla Devlet Gelir Uzmanı kadrosuna
atanabilir.”
MADDE 120 – 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun
14 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan, “gençlik ve spor”
ibaresinden sonra gelmek üzere, “orta ve yüksek öğrenim öğrenci yurtları
(Bu Kanunun 75 inci maddesinin son fıkrası, belediyeler, il özel idareleri,
bağlı kuruluşları ve bunların üyesi oldukları birlikler ile ortağı
oldukları Sayıştay denetimine tabi şirketler tarafından, orta ve yüksek
öğrenim öğrenci yurtları ile Devlete ait her derecedeki okul binalarının
yapım, bakım ve onarımı ile tefrişinde uygulanmaz.)” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 121 – 5393 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin beşinci fıkrasının
birinci cümlesinde yer alan “arsa” ibaresi “taşınmaz” olarak değiştirilmiş
ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“İcra dairesince haciz kararı alınmadan önce
belediyeden borca yeter miktarda haczedilebilecek mal gösterilmesi istenir
ve haciz işlemi sadece gösterilen bu mal üzerine uygulanır. On gün içinde
yeterli mal beyan edilmemesi durumunda yapılacak haciz işlemi, alacak
miktarını aşacak veya kamu hizmetlerini aksatacak şekilde yapılamaz.”
MADDE 122 – 5393 sayılı Kanunun 73 üncü maddesinin yedinci
fıkrasının birinci cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle
eklenmiştir.
“Anlaşma sonucu belediye mülkiyetine geçen
gayrimenkuller haczedilemez.”
MADDE 123 – 5393 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 8 – 15 inci maddenin son fıkrası
hükümleri, devam eden her türlü icra takipleri hakkında da uygulanır. Bu
maddenin yürürlük tarihinden önce yapılmış icra takipleri gereğince konulan
tüm hacizler, söz konusu fıkra hükümleri dikkate alınarak kaldırılır.”
MADDE 124 – 25/1/2006 tarihli ve 5449 sayılı Kalkınma
Ajanslarının Kuruluşu, Koordinasyonu ve Görevleri Hakkında Kanunun 4 üncü
maddesinin ikinci fıkrasının (g) bendi “g) Yönetim Kurulu tarafından teklif
edilen ve/veya Kalkınma Bakanlığınca belirlenen adaylar arasından genel
sekreteri görevlendirir. Gerekli gördüğünde genel sekreteri resen görevden
alır.” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 125 – 19/9/2006 tarihli ve 5543 sayılı İskân Kanununa
aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 8 – (1) Artvin ili Yusufeli ilçe merkezinin,
16/4/2008 tarihli ve 5753 sayılı Artvin İli Yusufeli İlçesinin Merkezinin
Değiştirilmesi Hakkında Kanun ile belirlenen alana naklinde, bu alanda
iskân edilecek aileler ile Yusufeli Barajı ve Hidroelektrik Santrali
yapımından etkilenen köyler için yeniden yapılacak iskân etütleri
sonrasında belirlenecek alanlarda iskân edilecek ailelerin hak sahipliği ve
borçlandırılmaları Bakanlar Kurulunca belirlenecek usul ve esaslara göre
yürütülür.
(2) Denizli ili Acıpayam ilçesi Dalaman Çayı
üzerinde Sami Soydam Barajı ve Hidroelektrik
Santrali Projesi kapsamında kalan ve bulundukları yerleşim yerlerinden
kaldırılmaları zorunlu bulunan orman içi ve kenarı mahalle, köy veya belde
halkının iskânlarının temini, ailelerin hak sahipliği ve
borçlandırılmalarına ilişkin usul ve esaslar Bakanlar Kurulunca belirlenir.
(3) Batman ili Hasankeyf ilçe merkezinde Ilısu HES Projesi yapımından etkilenen ailelerin, Yeni
Hasankeyf Yerleşim Alanına nakilleri, hak sahiplikleri ve
borçlandırılmalarına ilişkin usul ve esaslar Bakanlar Kurulunca
belirlenir.”
MADDE 126 – 4/5/2007 tarihli ve 5651 sayılı İnternet Ortamında
Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla
Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer
alan “ikibin Yeni Türk Lirasından onbin Yeni Türk Lirasına” ibaresi “iki bin Türk
lirasından elli bin Türk lirasına” şeklinde ve dördüncü fıkrası aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“(4) Trafik bilgisi Telekomünikasyon İletişim
Başkanlığı tarafından ilgili işletmecilerden temin edilir ve hâkim
tarafından karar verilmesi hâlinde ilgili mercilere verilir.”
MADDE 127 – 5651 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin beşinci
fıkrasında yer alan “yirmi dört saat” ibaresi “dört saat” şeklinde değiştirilmiş
ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“(16) Millî güvenlik ve kamu düzeninin korunması,
suç işlenmesinin önlenmesi nedenlerinden bir veya bir kaçına bağlı olarak
gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde, erişimin engellenmesi Başkanın
talimatı üzerine Başkanlık tarafından yapılır. Erişim sağlayıcıları
Başkanlıktan gelen erişimin engellenmesi taleplerini en geç dört saat
içinde yerine getirir. Başkan tarafından verilen erişimin engellenmesi
kararı, Başkanlık tarafından, yirmi dört saat içinde sulh ceza hâkiminin
onayına sunulur. Hâkim, kararını kırk sekiz saat içinde açıklar.”
MADDE 128 – 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları
İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanunun 1 inci maddesine ekli (16) sayılı listesinin sekizinci sırasında
yer alan “Barbaros” ibaresi “Barbaros Mahallesinin O4 Karayolunun güneyinde
kalan kısmı” şeklinde değiştirilmiş, on birinci sırasında yer alan “Yeni
Çamlıca” ibaresinden sonra gelmek üzere “, Yenişehir, Mimar Sinan ve Mevlana
Mahalleleri” ibaresi eklenmiş, on ikinci sırasında yer alan “Mustafakemal Mahallesinin” ibaresinden sonra gelmek
üzere “ve Aşık Veysel Mahallesinin” ibaresi eklenmiş, on üçüncü sırasında
yer alan “Namıkkemal” ibaresi “Esenevler” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 129 – 5747 sayılı Kanunun 2 nci
maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “Kadıköy ilçe belediyesine bağlı
Atatürk Mahallesinin” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve Barbaros
Mahallesinin” ibaresi eklenmiş ve dokuzuncu fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“(9) Tüm illerde bucaklar kaldırılmıştır.
Kaldırılan bucaklara bağlı belde ve köyler, bucağın bağlı olduğu idari
birime bağlanmıştır.”
MADDE 130 – 5910 sayılı Türkiye İhracatçılar Meclisi ile
İhracatçı Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 3 üncü
maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş,
aynı fıkranın (ç) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki (d) bendi eklenmiş
ve mevcut (d) bendi (e) bendi olarak teselsül ettirilmiştir.
“a) Dış ticarete ve yurt dışı hizmetlere ilişkin
konularda çalışmalar yapmak, bu kapsamda; kamu kurum ve kuruluşları, sivil
toplum kuruluşları ve ulusal ve uluslararası kuruluşlar nezdinde üyelerinin
menfaatlerini ülke çıkarları çerçevesinde koruyucu ve geliştirici
çalışmalar yapmak.”
“d) TIR karneleri, ATA, A.TR ve EUR.1 dolaşım
belgeleri, menşe şahadetnameleri ve EAN-UCC çizgi kod işlemleri, mal ve
hizmetlerin uluslararası ticaretindeki beyanname, vesika ve benzeri
belgelerin düzenlenmesi ve/veya onaylanması.”
MADDE 131 – 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret
Kanununun 371 inci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“(7) Yönetim kurulu, yukarıda belirtilen
temsilciler dışında, temsile yetkili olmayan yönetim kurulu üyelerini veya
şirkete hizmet akdi ile bağlı olanları sınırlı yetkiye sahip ticari vekil
veya diğer tacir yardımcıları olarak atayabilir. Bu şekilde atanacak
olanların görev ve yetkileri, 367 nci maddeye
göre hazırlanacak iç yönergede açıkça belirlenir. Bu durumda iç yönergenin
tescil ve ilanı zorunludur. İç yönerge ile ticari vekil ve diğer tacir
yardımcıları atanamaz. Bu fıkra uyarınca yetkilendirilen ticari vekil veya
diğer tacir yardımcıları da ticaret siciline tescil ve ilan edilir. Bu
kişilerin, şirkete ve üçüncü kişilere verecekleri her tür zarardan dolayı
yönetim kurulu müteselsilen sorumludur.”
MADDE 132 – 6102 sayılı Kanunun 629 uncu maddesine aşağıdaki
fıkra eklenmiştir.
“(3) Müdürler tarafından şirkete hizmet akdi ile
bağlı olanların sınırlı yetkiye sahip ticari vekil veya diğer tacir
yardımcıları olarak atanması hususunda 367 nci
madde ile 371 inci maddenin yedinci fıkrası kıyasen limited
şirketlere de uygulanır.”
MADDE 133 – 6102 sayılı Kanunun geçici 7 nci
maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren iki yıl içinde” ibaresi ile birinci fıkrasının (b) bendinde yer
alan “yürürlük tarihinden itibaren iki yıl içinde” ibaresi “1/7/2015
tarihine kadar” olarak değiştirilmiştir.
MADDE 134 – 6102 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 10 – 14/2/2014 tarihine kadar Türk
Ticaret Kanunu hükümlerine göre yapılması gereken sermaye artırımlarını
herhangi bir nedenle yapmamış olan şirketler hakkında asgari sermaye
şartını bu maddenin yayımı tarihinden itibaren üç ay içinde yapmaları
hâlinde fesih işlemi uygulanmaz. Sermaye artırımında bulunmaması nedeniyle
ticaret sicili kaydı silinenlerin de bu süre içinde sermaye artırımı için
başvurmaları hâlinde kayıtları resen yeniden oluşturulur.”
MADDE 135 – 15/2/2011 tarihli ve 6112 sayılı Radyo ve
Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanunun 42 nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş, üçüncü fıkrasında yer alan “20’sine” ibaresi “son gününe”
şeklinde değiştirilmiş, beşinci ve sekizinci fıkralarına aşağıdaki cümleler
eklenmiştir.
“(1) Yayın lisans ücreti birinci taksiti lisans
belgesinin verilmesinden önce ödenmek koşuluyla kalan taksitler takip eden
her yılın Şubat ayının son gününe kadar ödenecek şekilde on eşit taksitte;
yayın iletim yetkilendirme ücreti, yetki belgesinin verilmesini müteakip
altı ay içinde eşit taksitlerle alınır.”
“Beyannamenin kanuni süresinden sonraki ilk otuz
gün içinde verilmesi hâlinde yukarıda belirlenen ceza tutarı 1/10 oranında,
devam eden otuz gün içinde verilmesi hâlinde ceza tutarı 1/5 oranında,
devam eden günlerde verilmesi hâlinde ise ceza tutarı tam olarak
uygulanır.”
“Bu madde hükümlerine göre Üst Kurulca yapılacak
icra takiplerinde Ankara icra daireleri yetkilidir.”
MADDE 136 – 6112 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesinin
ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.
“(2) Sıralama ihalesinde karasal sayısal televizyon
multipleks kapasitesi tahsisine hak kazanan
kuruluşlardan bir bölümüne, ihaledeki sıraları ve analog
kanal kapasitesi dikkate alınarak en fazla iki yıl süreyle karasal sayısal
yayının yanı sıra analog televizyon yayını
yapmalarına da imkân tanınır. Tahsisi müteakip en geç iki yıllık süre
sonunda analog karasal televizyon yayınları ülke
genelinde tümüyle sonlandırılır ve analog karasal
televizyon yayınları durdurulur. Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu da
kendisine yapılan tahsisler çerçevesinde ve Üst Kurulca verilen süre içinde
karasal radyo ve televizyon yayınlarını eski kullandığı kanal ve
frekanslardan tahsis edilen kanal, multipleks
kapasitesi ve frekanslara taşır.”
“(7) Ulusal karasal sayısal yayın lisansları
verilinceye kadar, 26 ncı maddenin sekizinci
fıkrasına göre kurulması gereken verici tesis ve işletim şirketi, bu
maddenin birinci fıkrası kapsamında yayın izni verilmiş olan medya hizmet
sağlayıcı kuruluşlar tarafından kurulabilir ve bu şirkete Üst Kurulca
geçici yayın iletim yetkisi verilebilir.”
MADDE 137 – 19/4/2012 tarihli ve 6292 sayılı Orman
Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları
Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım
Arazilerinin Satışı Hakkında Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 3 – (1) Sakarya ili Kocaali ilçesinde
bulunan ve Melen Barajı rezervuar alanı ile mutlak koruma alanında kalan
yerleşim yerlerindeki halkın iskân edilmesini teminen
Bakanlar Kurulunun 15/3/2013 tarihli ve 2013/4482 sayılı kararına ekli
haritada koordinatlarıyla belirlenen orman sınırları dışına çıkarılmış
alan, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı adına resen tescil edilerek
devredilir.
(2) Devredilen bu alan birinci fıkrada belirtilen
nakil ve yerleştirme amacıyla kullanılır ve hak sahipliği ile geri ödemeye
ilişkin usul ve esaslar Bakanlar Kurulunca belirlenir.”
MADDE 138 – 14/3/2013 tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası
Kanununun 15 inci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “Bakanlık, Kurum ve
DSİ” ibareleri “Bakanlık ve Kurum” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 139 – 9/5/2013 tarihli ve 6475 sayılı Posta Hizmetleri
Kanununun 21 inci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“(5) T.C. Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi
işyerleri hakkında; 14/6/1989 tarihli ve 3572 sayılı İşyeri Açma ve Çalışma
Ruhsatlarına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair
Kanunun 3 üncü maddesi ve 26/5/1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye
Gelirleri Kanununun 81 inci maddesi hükümleri uygulanmaz.”
MADDE 140 – 7/11/2013 tarihli ve 6502 sayılı Tüketicinin
Korunması Hakkında Kanunun 70 inci maddesinin birinci fıkrasının sonuna
aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Tüketici hakem heyetlerince vekâlet ücreti
ödenmesine karar verilemez.”
MADDE 141 – 8/6/1984 tarihli ve 233 sayılı Kamu İktisadi
Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin “Diğer haklar” başlıklı
61 inci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.
“4) Yüksek Planlama Kurulu kararı ile bir organize
sanayi bölgesinin müteşebbis heyetine katılım sağlayabilirler.”
MADDE 142 – 3/6/2011 tarihli ve 637 sayılı Ekonomi
Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 36 ncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Çalışma Grupları ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu
MADDE 36 – (1) Bakanlık, görev alanına giren
konularla ilgili olarak çalışmalarda bulunmak üzere diğer bakanlıklar, kamu
kurum ve kuruluşları, meslek kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, özel
sektör temsilcileri ve konu ile ilgili uzmanların katılımı ile geçici
çalışma grupları oluşturabilir. Çalışma gruplarının ulaşım ve konaklama
giderleri Bakanlık bütçesinden karşılanabilir.
(2) Bakanlığın gözetimi ve denetimi altında özel
sektörün dış ekonomik ilişkilerini yürütmek üzere, özel hukuk hükümlerine
tabi ve tüzel kişiliğe sahip, Bakanlıkça belirlenecek özel sektör
kuruluşlarından Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu oluşur. Kurulun kısa adı
DEİK’tir. DEİK, ikili ekonomik ilişkilerini İş Konseyleri aracılığıyla
yürütür. DEİK ile İş Konseylerinin görev ve yetkileri, teşkilatlanma ve
işleyişleri, organları, bütçeleri, yönetim ve denetimleri ile üyeliğe
ilişkin usul ve esaslar Bakanlık tarafından çıkarılacak yönetmelik ile
düzenlenir. DEİK’in bütçesi, Ekonomi Bakanlığı bütçesinden yapılacak
yardımlar ile yönetmelikte belirtilen kurucu kuruluşların katkı payları
ve/veya yıllık üyelik aidatlarından, İş Konseyi üyelik aidatları ve diğer
gelirlerden oluşur. DEİK bütçesini Bakanlık denetler. Bu fıkranın uygulanması
sırasında, diğer kanunlarda yer alan benzer ya da aynı mahiyetteki hükümler
uygulanmaz.”
MADDE 143 – 26/9/2011 tarihli ve 655 sayılı Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun
Hükmünde Kararnamenin 29 uncu maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“(14) Kaza Araştırma ve İnceleme Kurulunca ihtiyaç
duyulması hâlinde, çözümü özel uzmanlık veya teknik bilgiyi gerektiren kaza
araştırma ve incelemelerinde bilirkişi görevlendirilebilir. Bilirkişi
görevlendirilmesine ilişkin usul ve esaslar ile bunlara verilecek ücretin
miktarı Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Bakanlıkça belirlenir.”
MADDE 144 – Bu Kanunla;
a) 18/1/1966 tarihli ve 711 sayılı Nöbetçi
Memurluğu Kurulmasını ve Olağanüstü Hal Tatbikatlarında Mesainin 24 Saat
Devamını Sağlayan Kanun,
b) 6245 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi,
c) 20/4/1967 tarihli ve 854 sayılı Deniz İş
Kanununun 11 inci maddesi ile 50 nci maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendi,
ç) 5449 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin birinci
fıkrasının (k) bendi,
d) 5502 sayılı Kanunun 24 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendi,
e) 28/2/2008 tarihli ve 5746 sayılı Araştırma ve
Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanunun 3 üncü maddesinin
üçüncü fıkrasında yer alan “her bir çalışan için beş yıl süreyle” ibaresi,
f) 6356 sayılı Kanunun geçici 6 ncı
maddesinin birinci fıkrası,
g) 6446 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin ikinci
fıkrası,
ğ) 3093 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (c)
fıkrasının ikinci cümlesi,
h) 5174 sayılı Kanunun 58 inci maddesinin üç, dört
ve beşinci fıkraları,
ı) 5378 sayılı Kanunun geçici 3 üncü maddesinin
dördüncü fıkrası,
yürürlükten kaldırılmıştır.
GEÇİCİ MADDE 1 – (1) 8/4/1929 tarihli ve 1416 sayılı Ecnebi
Memleketlere Gönderilecek Talebe Hakkında Kanunun geçici 1 inci maddesinin
birinci fıkrası, 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun
geçici 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ile 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı
Devlet Memurları Kanununun geçici 34 üncü maddesinin birinci fıkrası
kapsamına girmesine rağmen anılan maddelerde belirtilen sürelerde
borçlarının yeniden hesaplanması için müracaat etmeyenler ile söz konusu
maddelerin yürürlüğe girdiği tarihten bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar
geçen süre içinde anılan düzenlemelerde belirtilen nedenlerle haklarında
borç takibi yapılanlar veya yapılması gerekenlerin ve 2547 sayılı Kanunun
39 uncu maddesi uyarınca yurt dışında görevlendirilmiş olanlardan bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte haklarında borç takibi yapılanlar veya
yapılması gerekenlerin, kendilerine döviz olarak yapılmış olan her türlü
masrafa ilişkin borç tutarları, bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üç
ay içinde borçlu oldukları idarelere başvurmaları hâlinde, imzaladıkları
yüklenme senedi ile muteber imzalı müteselsil kefalet senedi hükümleri
dikkate alınmaksızın ve ilgililere ödeme yapma sonucunu doğurmaksızın
aşağıdaki şekilde yeniden hesaplanır ve başvuru süresi içinde tahsilat
işlemi durdurulur. Ancak bu hesaplama, 2547 sayılı Kanunun 39 uncu maddesi
uyarınca yurt dışında görevlendirilenler ile geçici 53 üncü maddesinin
birinci fıkrasında belirtilen durumda bulunanlardan, aynı Kanunun 33 üncü
maddesi uyarınca yurt dışında görevlendirilenler bakımından yapılırken bu
kişilerin hizmetleri karşılığında aldıkları yurt içi maaşları ve buna
yönelik cezai şart talep edilmez, bunlar haricinde Türk lirası olarak
yapılmış olan her türlü masraf tutarına, sarf tarihinden bu maddenin
yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçen süre için 1/1/2006 tarihinden geçerli
olmak üzere tespit ve ilan edilen kanuni faiz işletilerek hesaplama
yapılır.
a) 5/8/1996 tarihinden sonra yüklenme senedi ile
muteber imzalı müteselsil kefalet senedi alınanlar hakkında 657 sayılı
Kanunun ek 34 üncü maddesinin ikinci fıkrası hükümlerine göre bu Kanunun
yayımlandığı tarihten önceki süreler için herhangi bir ferî alacak
hesaplanmaz.
b) 5/8/1996 tarihinden önce yüklenme senedi ile
muteber imzalı müteselsil kefalet senedi alınanlar hakkında, ilgili adına
fiilen ödemenin yapıldığı tarihteki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca
tespit ve ilan edilen efektif satış kuru üzerinden Türk lirasına çevrilerek
bulunacak tutar ile bu tutara sarf tarihinden bu maddenin yürürlüğe girdiği
tarihe kadar geçen süre için 1/1/2006 tarihinden geçerli olmak üzere tespit
ve ilan edilen kanuni faiz işletilerek hesaplama yapılır. Ancak, bu
hükümlere göre hesaplama yapılması sonucunda borçlunun aleyhine bir durum
ortaya çıkması hâlinde (a) bendi hükümleri uygulanır.
(2) Bunların daha önce ödemiş oldukları tutar ile
mecburi hizmetlerinde değerlendirilen sürelere isabet eden tutar,
yukarıdaki şekilde belirlenecek tutardan düşülür. Bu madde uyarınca
vazgeçilen borç tutarına isabet eden vekâlet ücreti de dâhil yargılama giderleri
tahsil edilmez. Hesaplanan borç tutarı, ilgilinin durumu ve ödenmesi
gereken meblağ dikkate alınarak azami beş yıla kadar taksitlendirilebilir.
(3) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, 2547
sayılı Kanunun geçici 53 üncü maddesinin birinci fıkrasında belirtilen
durumda olup, aynı Kanunun 35 inci maddesi uyarınca yurt içinde
görevlendirilenlerden geçici 53 üncü maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen
sürede borçlarını ödemek için başvurmayanlar ile söz konusu maddenin
yürürlüğe girdiği tarihten bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar geçen süre
içinde anılan düzenlemede belirtilen nedenlerle haklarında borç takibi
yapılanların veya yapılması gerekenlerin, kendilerine Türk lirası olarak
yapılmış olan her türlü masrafa ilişkin borç tutarları, bu Kanunun yayımlandığı
tarihi izleyen üç ay içinde borçlu oldukları idarelere başvurmaları
hâlinde, imzaladıkları yüklenme senedi ile muteber imzalı müteselsil
kefalet senedi hükümleri dikkate alınmaksızın ve ilgililere ödeme yapma
sonucunu doğurmaksızın yeniden hesaplanır ve başvuru süresi içinde tahsilat
işlemi durdurulur. Yapılacak hesaplamada, bu kişilerin hizmetleri
karşılığında aldıkları yurt içi maaşları ve buna yönelik cezai şart talep
edilmez, bunlar haricinde Türk lirası olarak yapılmış olan her türlü masraf
tutarına, sarf tarihinden bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçen
süre için 1/1/2006 tarihinden geçerli olmak üzere tespit ve ilan edilen
kanuni faiz işletilerek hesaplama yapılır. Bu kişiler hakkında da bu
maddenin ikinci fıkrası hükümleri uygulanır.
(4) Bu madde kapsamında bulunanlardan, bu maddenin
yürürlüğe girdiği tarihten önce borcunun tamamını ödemeden veya mecburi
hizmetini tamamlamadan vefat edenlerin borç yükümlülükleri ortadan kalkar.
Buna bağlı olarak, borçlunun kendisi, mirasçıları ve kefilleri hakkında her
türlü borç yükümlülükleri ortadan kaldırılır ve her türlü borç takibi
işlemlerine son verilir.
GEÇİCİ MADDE 2 – (1) a) 12/11/2012 tarihli ve 6360 sayılı On Dört
İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve
Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanuna istinaden
tüzel kişiliği sona eren mahallî idareler ve bunlara bağlı kuruluşlar ile
mahallî idare birliklerinin; büyükşehir belediyesine ve büyükşehir ilçe
belediyesine dönüşen belediyelerin ve bağlı kuruluşlarının,
birleşme/dönüşme/katılma veya devir yoluyla ilçe belediyelerine, büyükşehir
belediyelerine ve/veya bağlı kuruluşlarına veya köye dönüşen belediyelerin
il özel idaresine geçen ve kamu kuruluşları ile İller Bankası Anonim
Şirketi’ne olan kamu ve özel hukuka tabi borçlarının bu Kanunun
yayımlandığı tarih itibarıyla işlemiş olan ferîleri yerine Yİ-ÜFE aylık
değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar ile devrolan borcun asli
unsurunun toplamı herhangi bir faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi ferî
alacak uygulanmaksızın bu idarelerin genel bütçe vergi gelirleri tahsilat
toplamı üzerinden ayrılan paylarından, 2/7/2008 tarihli ve 5779 sayılı İl
Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay
Verilmesi Hakkında Kanunun 7 nci maddesindeki
esaslar dâhilinde ve 6360 sayılı Kanunun geçici 2 nci
maddesinin dördüncü fıkrası da dikkate alınmak suretiyle tahsil edilir. Bu
bent kapsamına giren alacaklara bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar
hesaplanmış olan ferî alacakların tahsilinden vazgeçilir.
b) 6360 sayılı Kanuna istinaden tüzel kişiliği sona
eren mahallî idareler ve bunlara bağlı kuruluşlar ile mahallî idare
birliklerinin; büyükşehir belediyesine ve büyükşehir ilçe belediyesine
dönüşen belediyelerin ve bağlı kuruluşlarının, birleşme/dönüşme/katılma
veya devir yoluyla (a) bendinde belirtilen idarelere devredilen borçları
dışında kalan ve anılan Kanunun geçici 1 inci maddesinde belirtilen diğer
kamu idarelerine devredilen ve kamu kuruluşları ile İller Bankası Anonim
Şirketi’ne olan kamu ve özel hukuka tabi borçları da (a) bendinde
belirtilen esaslar çerçevesinde yeniden hesaplanarak ilgili kamu
idaresinden tahsil edilir.
c) Bu fıkra uyarınca kesinti işlemine tabi tutulan
borçlar için ilgili kanunlarda öngörülen zamanaşımı süreleri işlemez. Bu
borçlardan dolayı konulan hacizler kaldırılır.
ç) Bu fıkra kapsamına giren borçlara karşılık bu
Kanunun yayımlandığı tarihten önce tahsil edilmiş tutarlar red ve iade edilmez.
(2) a) 1) Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim
Şirketinin (TEDAŞ) elektrik tüketiminden kaynaklanan alacaklarından
(özelleştirme devir işlemleri sırasında TEDAŞ’a
devredilmiş olan alacaklar), vadesi 30/4/2014 tarihi (bu tarih dâhil)
itibarıyla geldiği hâlde bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş
olanların asıllarının tamamı ile bu alacaklara ilişkin ferîler yerine, bu
Kanunun yayımlandığı tarihe kadar söz konusu alacakların asıllarına Yİ-ÜFE
aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; bu Kanunun
yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar abonesi bulunulan
dağıtım/perakende satış şirketine başvuruda bulunulması ve ödenmesi gereken
tutarın, ilk taksiti bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü aydan
başlamak üzere bu fıkrada öngörülen süre ve şekilde ödenmesi şartıyla
ferîlerin tamamının tahsilinden vazgeçilir.
2) TEDAŞ’ın tarımsal
sulamada kullanılan elektrik tüketiminden kaynaklanan alacaklarından
(özelleştirme devir işlemleri sırasında TEDAŞ’a
devredilmiş olan alacaklar), vadesi 30/4/2014 tarihi (bu tarih dâhil)
itibarıyla geldiği hâlde bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş
olanların asıllarının tamamının bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen
ikinci ayın sonuna kadar abonesi bulunulan dağıtım şirketine başvuruda
bulunularak ilk taksit bu Kanunun yayımını izleyen üçüncü aydan başlamak
üzere ve her yıl ilk taksitin tekabül ettiği ayda bir taksit ödenmesi
suretiyle toplam beş eşit taksitte ödenmesi şartıyla bu alacakların ödenen
kısmına isabet eden ferîlerin tahsilinden vazgeçilir. Tarımsal sulamada
kullanılan elektrik tüketiminden kaynaklanan alacakların bu fıkrada
belirtilen taksit ödeme zamanını; alacakların bulunduğu bölgeler, iller,
ürünlerin hasat dönemleri dikkate alınarak değiştirmeye TEDAŞ yönetim
kurulu yetkilidir.
b) 6111 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılmış
olup taksit ödemeleri devam edenler hariç olmak üzere, bu Kanunun
yayımlandığı tarihten önce çeşitli kanun hükümlerine veya TEDAŞ ya da daha
önce hissedarı olduğu elektrik dağıtım şirketlerinin yönetim kurullarının
yetkisi ile veya özelleştirilen dağıtım şirketlerince TEDAŞ adına
taksitlendirilmiş ve taksit ödemeleri devam etmekte olan alacaklar için
borçluların talep etmeleri hâlinde bu fıkra hükmü uygulanır. Bu takdirde,
ödenmiş tutarlarda bir düzeltme yapılmaz ve bu Kanunun yayımlandığı tarih
itibarıyla bakiye tutar içindeki alacak aslı dikkate alınır.
c) TEDAŞ’a ait olup
tahsilatı özelleştirilen elektrik dağıtım/perakende satış şirketlerince
sürdürülen ve bu fıkra kapsamına giren alacaklar da bu fıkra hükmünden
yararlanır.
ç) Bu fıkra hükümlerinden yararlanmak isteyen
borçluların; fıkrada öngörülen şartların yanı sıra, bu Kanunun yayımlandığı
tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar ilgili dağıtım/perakende satış
şirketine başvuruda bulunmaları ve (a) bendinin (2) numaralı alt bendinde
belirtilen alacaklar hariç olmak üzere fıkra kapsamında ödenecek tutarların
ilk taksiti bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü aydan başlamak
üzere ikişer aylık dönemler hâlinde azami on sekiz eşit taksitte ödemeleri
şarttır. Bu fıkraya göre ödenecek taksitlerin ödeme süresinin son gününün
resmî tatile rastlaması hâlinde süre tatili izleyen ilk iş günü mesai saati
sonunda biter.
d) Bu fıkra
hükümlerine göre hesaplanan tutarın;
1) İlk taksit ödeme süresi içinde tamamen ödenmesi
hâlinde, bu tutara bu Kanunun yayımlandığı tarihten ödeme tarihine kadar
geçen süre için herhangi bir faiz uygulanmaz.
2) Taksitle ödenmek istenmesi hâlinde, (a) bendinin
(2) numaralı alt bendi hükmü saklı kalmak şartıyla, borçluların başvuru
sırasında altı, dokuz, on iki veya on sekiz eşit taksitte ödeme
seçeneklerinden birini tercih etmeleri şarttır. Tercih edilen taksit
süresinden daha uzun bir sürede ödeme yapılamaz.
3) Taksitle yapılacak ödemelerinde ilgili bentlere
göre belirlenen tutar;
i) Altı eşit taksit için (1,05),
ii)
Dokuz eşit taksit için (1,07),
iii) On
iki eşit taksit için (1,10),
iv) On sekiz eşit taksit için (1,15),
katsayısı ile çarpılır ve bulunan tutar taksit
sayısına bölünmek suretiyle ikişer aylık dönemler hâlinde ödenecek taksit
tutarı hesaplanır. Bu fıkra hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda
bulunan borçlulara tercih ettikleri taksit süresine uygun ödeme planı
verilir. Ancak, tercih edilen süreden daha kısa sürede ödeme yapılması
hâlinde ödenecek tutar ilgili katsayıya göre düzeltilir.
4) Bu fıkranın (a) bendinin (2) numaralı alt bendi
hükümlerine göre ödenmesi gereken tutarların; iki eşit taksitte ödenmesi
hâlinde (1,10), üç eşit taksitte ödenmesi hâlinde (1,15), dört eşit
taksitte ödenmesi hâlinde (1,20), beş eşit taksitte ödenmesi hâlinde (1,25)
katsayı uygulanır.
e) Bu fıkradan yararlanılarak süresinde ödenen
alacaklara, bu fıkrada yer alan hükümler saklı kalmak kaydıyla Kanunun
yayımlandığı tarihten sonraki süreler için faiz, gecikme zammı, gecikme
cezası gibi ferî amme alacağı hesaplanmaz.
f) Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce dava
konusu edilmiş ve/veya icra takibi başlatılmış alacaklar için, borçlunun bu
fıkra hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunması hâlinde, asıl
borçlular ve kefiller hakkında sürdürülen davalar sonlandırılır, icra ve
takip işlemleri durdurulur. Bu takdirde, borçluların mahkeme masraflarını,
icra masraflarını ve vekâlet ücretini ilk taksit tutarı ile birlikte ilk
taksit ödeme süresi içinde veya yasal faizi birlikte ilk taksit ödeme
süresini izleyen ayın sonuna kadar ödemeleri şarttır.
g) 1) Bu fıkraya göre ödenecek alacaklarla ilgili
olarak, tatbik edilen hacizler yapılan ödemeler nispetinde kaldırılır ve
buna isabet eden teminatlar iade edilir.
2) Bu fıkra hükümlerinden yararlanmak üzere
başvuruda bulunan borçluların bu borçlarla ilgili olarak dava açmamaları
veya açılan davalardan vazgeçmeleri ve başvuru süresi içinde yazılı olarak
bu iradelerini belirtmeleri şarttır. Davadan vazgeçme dilekçeleri ilgili
mahkemeye verilmesini müteakip davadan vazgeçme dilekçesinin mahkemece
onaylı bir sureti borçlularca ilgili dağıtım veya perakende satış şirketine
verilir.
3) Bu fıkra hükümlerinden yararlanmak üzere
başvuruda bulunan ve açtıkları davalardan vazgeçen borçluların bu
ihtilaflarıyla ilgili olarak bu Kanunun yayımlandığı tarihten sonra tebliğ
edilen kararlar uyarınca işlem yapılmaz ve bu kararlar ile TEDAŞ aleyhine
hükmedilmiş yargılama giderleri ve vekâlet ücreti bulunması hâlinde bunlar
talep edilemez.
ğ) 1) Bu
fıkranın (a) bendinin (1) numaralı alt bendine göre ödenmesi gereken
taksitlerden; bir takvim yılında iki veya daha az taksitin süresinde
ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde, ödenmeyen veya eksik ödenen taksit
tutarlarının son taksiti izleyen ayın sonuna kadar, gecikilen her ay ve
kesri için 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme
zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi şartıyla
bu fıkra hükümlerinden yararlanılır. Süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen
taksitlerin belirtilen şekilde de ödenmemesi veya bir takvim yılında ikiden
fazla taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde bu fıkra
hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilir. Bu hüküm alacaklı daireler
açısından taksitlendirilen alacaklar için ayrı ayrı
uygulanır.
2) Bu
fıkranın (a) bendinin (2) numaralı alt bendi hükümlerine göre ödenmesi
gereken taksitlerden birinin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi
hâlinde ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarının bu fıkra
hükümlerine göre izleyen taksit ile birlikte ödenmesi şartıyla bu fıkra
hükümlerinden yararlanılır. Bu durumda gecikilen her ay ve kesri için 6183
sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında
hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi şartıyla bu fıkra
hükümlerinden yararlanılır. Bu şekilde de ödenmemesi veya eksik ödenmesi
hâlinde bu fıkra hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilir.
3) Taksit tutarının %10’unu aşmamak şartıyla 5
liraya (bu tutar dâhil) kadar yapılmış eksik ödemeler için bu fıkra
hükümleri ihlal edilmiş sayılmaz.
4) Bu fıkra kapsamına giren alacakların fıkrada
belirtilen şekilde tamamen ödenmemiş olması hâlinde borçlular ödedikleri
tutarlar kadar bu fıkra hükümlerinden yararlanırlar.
h) Bu fıkra kapsamına giren alacaklara karşılık bu
Kanunun yayımlandığı tarihten önce tahsil edilmiş olan tutarlar, bu fıkra
kapsamında tahsil edilen tutarlar ile bu fıkranın (b) bendi kapsamında
yapılan tecile ilişkin olarak çeşitli kanunlar uyarınca ödenen faizlerin bu
fıkra hükümlerine dayanılarak red ve iadesi
yapılmaz.
ı) Özel sektör elektrik dağıtım şirketleri,
alacaklarını bu fıkrada öngörülen şekilde yapılandırabilirler.
i) Bakanlar Kurulu bu fıkrada öngörülen başvuru ve
ilk taksit ödeme süresini bir aya kadar uzatmaya yetkilidir.
j) Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve
esaslar Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının uygun görüşü alınarak TEDAŞ
tarafından belirlenir.
(3) a) Kalkınma ajanslarının, 25/1/2006 tarihli ve
5449 sayılı Kalkınma Ajanslarının Kuruluşu, Koordinasyonu ve Görevleri
Hakkında Kanunun 19 uncu maddesi gereğince, il özel idareleri ve
belediyeler ile sanayi ve ticaret odalarından olan ve 31/12/2013 tarihi
itibarıyla ödenmesi gerektiği hâlde bu Kanunun yayımlandığı tarih
itibarıyla ödenmemiş bulunan alacak asıllarının tamamı ile bu alacaklara
ilişkin ferîler yerine, bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar söz konusu
alacakların asıllarına Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak
hesaplanacak tutarın; bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın
sonuna kadar alacaklı kalkınma ajansına başvuruda bulunulması ve ödenmesi gereken
tutarın, ilk taksitinin bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü aydan
başlamak üzere bu fıkrada öngörülen süre ve şekilde ödenmesi şartıyla
ferîlerin tamamının tahsilinden vazgeçilir.
b) Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce (a) bendi
kapsamındaki alacaklardan, dava konusu edilmiş ve/veya icra takibi
başlatılmış alacaklar için, borçlunun bu fıkra hükümlerinden yararlanmak
üzere ajansa başvuruda bulunması hâlinde, asıl borçlular ve kefiller
hakkında sürdürülen davalar sonlandırılır. Bu takdirde borçluların mahkeme
ve icra masrafları ile vekâlet ücretini ilk taksit tutarı ile birlikte
ödemeleri şarttır.
c) 6111 sayılı Kanun hükümlerine göre bu Kanunun
yayımlandığı tarih itibarıyla taksit ödemeleri devam eden alacaklar hakkında
bu fıkra hükmü uygulanmaz.
ç) Bu fıkra hükümlerine göre hesaplanan tutarın;
1) İlk taksitinin ödeme süresi içerisinde tamamen
ödenmesi hâlinde, bu tutara bu Kanunun yayımlandığı tarihten ödeme tarihine
kadar geçen süre için herhangi bir faiz uygulanmaz.
2) Taksitle ödenmek istenmesi hâlinde borçluların
başvuru sırasında altı, dokuz, on iki veya on sekiz eşit taksitte ödeme
seçeneklerinden birini tercih etmeleri şarttır. Tercih edilen taksit
süresinden daha uzun bir sürede ödeme yapılamaz.
3) Taksitle yapılacak ödemelerinde ilgili bentlere
göre belirlenen tutar; altı eşit taksit için (1,05), dokuz eşit taksit için
(1,07), on iki eşit taksit için (1,10), on sekiz eşit taksit için (1,15)
katsayısı ile çarpılır ve bulunan tutar taksit sayısına bölünmek suretiyle
ikişer aylık dönemler hâlinde ödenecek taksit tutarı hesaplanır. Bu fıkra
hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan borçlulara tercih
ettikleri taksit süresine uygun ödeme planı verilir. Ancak, tercih edilen
süreden daha kısa sürede ödeme yapılması hâlinde ödenecek tutar ilgili
katsayıya göre düzeltilir.
d) Bu fıkradan yararlanılarak süresinde ödenen
alacaklara, bu fıkrada yer alan hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanunun
yayımlandığı tarihten sonraki süreler için faiz, gecikme zammı, gecikme
cezası gibi ferî alacaklar hesaplanmaz.
e) Bu fıkraya göre ödenmesi gereken taksitlerden;
bir takvim yılında iki veya daha az taksitin, süresinde ödenmemesi veya
eksik ödenmesi hâlinde, ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarının son
taksiti izleyen ayın sonuna kadar, gecikilen her ay ve kesri için 6183
sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında
hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi şartıyla bu fıkra
hükümlerinden yararlanılır. Süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen
taksitlerin belirtilen şekilde de ödenmemesi veya bir takvim yılında ikiden
fazla taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde bu fıkra
hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilir.
f) Taksit tutarının %10’unu aşmamak şartıyla 5
liraya (bu tutar dâhil) kadar yapılmış eksik ödemeler için bu fıkra
hükümleri ihlal edilmiş sayılmaz.
g) Bu fıkraya göre ödenecek taksitlerin ödeme
süresinin son gününün resmî tatile rastlaması hâlinde süre tatili izleyen
ilk iş günü mesai saati sonunda biter.
ğ) Bu fıkra kapsamına giren alacakların fıkrada
belirtilen şekilde tamamen ödenmemiş olması hâlinde borçlular ödedikleri
tutarlar kadar bu fıkra hükümlerinden yararlanırlar.
h) Bu fıkra kapsamına giren alacaklara karşılık bu
Kanunun yayımlandığı tarihten önce tahsil edilmiş olan tutarlar ile bu
fıkra kapsamında tahsil edilen tutarların bu fıkra hükümlerine dayanılarak red ve iadesi yapılamaz.
ı) Bakanlar Kurulu bu fıkrada öngörülen başvuru ve
ilk taksit ödeme süresini bir aya kadar uzatmaya yetkilidir.
i) Bu fıkra hükmünden yararlanarak ilk taksiti
ödeyen il özel idareleri ve belediyeler ile sanayi ve ticaret odaları,
kalkınma ajansları tarafından sağlanan desteklerden faydalanabilir.
j) Kalkınma ajanslarının kuruluş yıllarına dair,
belediye ve il özel idareleri ile sanayi ve ticaret odaları tarafından
ajanslara ödenmesi gereken ancak ödenmemiş paylar ile kapatılan il özel
idareleri ve belediyelerce ödenmemiş ve devredilmiş olan paylar ve bu
alacaklara dair faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi ferî alacakların
tamamının tahsilinden vazgeçilir.
k) Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve
esaslar Kalkınma Bakanlığı tarafından belirlenir.
(4) a) Bu maddenin bir ve ikinci fıkra hükümleri,
5393 sayılı Kanunun geçici 5 inci maddesi ile 5216 sayılı Kanunun geçici 3 üncü
maddesi kapsamında uzlaşılan alacaklar hakkında uygulanmaz.
b) Bu maddenin bir, iki, üç ve altıncı fıkralarında
geçen, Yİ-ÜFE aylık değişim oranları tabiri, Türkiye İstatistik Kurumunun
her ay için belirlediği 31/12/2004 tarihine kadar toptan eşya fiyatları
endeksi (TEFE) aylık değişim oranlarını, 1/1/2005 tarihinden itibaren
üretici fiyatları endeksi (ÜFE) aylık değişim oranlarını, 1/1/2014
tarihinden itibaren yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) aylık değişim
oranlarını ifade eder. Anılan fıkralara göre ödenecek alacaklara bu Kanunun
yayımlandığı ay için uygulanması gereken Yİ-ÜFE aylık değişim oranı olarak,
bu Kanunun yayımlandığı tarihten bir önceki ay için belirlenen Yİ-ÜFE aylık
değişim oranı esas alınır.
(5) Bu madde kapsamındaki alacaklar ile bu Kanunun
bazı alacakların yeniden yapılandırılmasına ilişkin hükümleri kapsamındaki
alacaklarla ilgili olarak mevzuatlarında yer alan özel hükümler saklı
kalmak kaydıyla taksit ödeme süresince zamanaşımı süreleri işlemez.
(6) a) 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa göre
kurulan sulama kooperatiflerinin ve 8/3/2011 tarihli ve 6172 sayılı Sulama
Birlikleri Kanununa göre kurulan sulama birliklerinin tarımsal sulama
faaliyetlerinden kaynaklanan alacaklarından, vadesi 30/4/2014 tarihi (bu
tarih dâhil) itibarıyla geldiği hâlde bu Kanunun yayımlandığı tarih
itibarıyla ödenmemiş olanların asıllarının tamamı ile bu alacaklara ilişkin
ferîler yerine, bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar söz konusu alacakların
asıllarına Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak
tutarın; bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar
borçlu bulunulan kooperatife/birliğe başvuruda bulunulması ve ödenmesi gereken
tutarın, ilk taksit bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü aydan
başlamak üzere ve her yıl ilk taksitin tekabül ettiği ayda bir taksit
ödenmesi suretiyle toplam beş eşit taksitte bu fıkrada öngörülen süre ve
şekilde ödenmesi şartıyla bu alacakların ödenen kısmına isabet eden
ferîlerin tamamının tahsilinden vazgeçilir. Bu fıkraya göre ödenecek
taksitlerin ödeme süresinin son gününün resmî tatile rastlaması hâlinde
süre tatili izleyen ilk iş günü mesai saati sonunda biter.
b) Bu fıkra hükümlerine göre hesaplanan tutarın;
1) İlk taksit ödeme süresi içerisinde tamamen
ödenmesi hâlinde, bu tutara bu Kanunun yayımlandığı tarihten ödeme tarihine
kadar geçen süre için herhangi bir faiz uygulanmaz.
2) Taksitle yapılacak ödemelerinde hesaplanan
tutar; iki eşit taksit için (1,10), üç eşit taksit için (1,15), dört eşit
taksit için (1,20), beş eşit taksit için (1,25) katsayısı ile çarpılır ve
bulunan tutar taksit sayısına bölünmek suretiyle ikişer aylık dönemler
hâlinde ödenecek taksit tutarı hesaplanır. Bu fıkra hükümlerinden
yararlanmak üzere başvuruda bulunan borçlulara tercih ettikleri taksit
süresine uygun ödeme planı verilir. Tercih edilen taksit süresinden daha
uzun bir sürede ödeme yapılamaz. Ancak, tercih edilen süreden daha kısa
sürede ödeme yapılması hâlinde ödenecek tutar ilgili katsayıya göre
düzeltilir.
c) Bu fıkradan yararlanılarak süresinde ödenen
alacaklara, bu fıkrada yer alan hükümler saklı kalmak kaydıyla Kanunun
yayımlandığı tarihten sonraki süreler için faiz, gecikme zammı, gecikme
cezası gibi ferî amme alacağı hesaplanmaz.
ç) Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce dava
konusu edilmiş ve/veya icra takibi başlatılmış alacaklar için, borçlunun bu
fıkra hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunması hâlinde,
sürdürülen davalar sonlandırılır, icra ve takip işlemleri durdurulur. Bu
takdirde, borçluların mahkeme masraflarını, icra masraflarını ve vekâlet
ücretini ilk taksit tutarı ile birlikte ödemeleri şarttır.
d) 1) Bu fıkra hükümlerine göre ödenmesi gereken
taksitlerden birinin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde
ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarının bu fıkra hükümlerine göre
izleyen taksit ile birlikte ödenmesi şartıyla bu fıkra hükümlerinden
yararlanılır. Bu durumda gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun
51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak geç
ödeme zammı ile birlikte ödenmesi şartıyla bu fıkra hükümlerinden
yararlanılır. Bu şekilde de ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde bu fıkra
hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilir.
2) Taksit tutarının %10’unu aşmamak şartıyla 5
liraya (bu tutar dâhil) kadar yapılmış eksik ödemeler için bu fıkra
hükümleri ihlal edilmiş sayılmaz.
3) Bu fıkra kapsamına giren alacakların fıkrada
belirtilen şekilde tamamen ödenmemiş olması hâlinde borçlular ödedikleri
tutarlar kadar bu fıkra hükümlerinden yararlanırlar.
e) Bu fıkra kapsamına giren alacaklara karşılık bu
Kanunun yayımlandığı tarihten önce tahsil edilmiş olan tutarlar ile bu
fıkra kapsamında tahsil edilen tutarların bu fıkra hükümlerine dayanılarak red ve iadesi yapılmaz.
f) Tarımsal sulamadan kaynaklanan alacakların bu
fıkrada belirtilen taksit ödeme zamanını alacakların bulunduğu bölgeler,
iller, ürünlerin hasat dönemleri dikkate alınarak değiştirmeye alacaklı
kooperatif/birlik yetkilidir.
(7) Bakanlar Kurulu bu Kanunun 79 uncu maddesinde
geçen 31/12/2014 tarihini 30/6/2015 tarihine kadar (bu tarih dâhil)
uzatmaya yetkilidir.
GEÇİCİ MADDE 3 – Liman izinlerine konu tesislerin izin sahibince
üçüncü kişilere kiralanması durumunda, söz konusu kiralama işlemiyle ilgili
olarak 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun ek 11 inci
maddesinin (b) bendi hükmü 31/12/2023 tarihine kadar uygulanmaz.
MADDE 145 – Bu Kanunun;
a) 4 üncü maddesiyle 4857 sayılı Kanunun 41 inci
maddesine eklenen onuncu fıkra ile 7 nci maddesi
1/1/2015 tarihinden itibaren,
b) 10 ve 11 inci maddeleri, bu Kanunun yayımı
tarihinden dört ay sonra,
c) 40 ıncı maddesiyle
5510 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendinde yapılan ibare değişikliği ile 55 inci maddesi
1/4/2015 tarihinden itibaren,
ç) 50 nci maddesi, bu
Kanunun yayımı tarihini izleyen ay başından itibaren,
d) 63 üncü maddesi ile 5510 sayılı Kanuna eklenen
geçici 59 uncu madde, l3/5/2014 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı
tarihinde,
e) 89 uncu maddesi, 31/3/2014 tarihinden geçerli
olmak üzere yayımı tarihinde,
f) 112 nci maddesi
31/1/2015 tarihinden itibaren,
g) Diğer hükümleri yayımı tarihinde,
yürürlüğe girer.
MADDE 146 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
11/9/2014
(1) SAYILI LİSTE
KURUMU : SOSYAL GÜVENLİK KURUMU
TEŞKİLATI : MERKEZ
İHDAS EDİLEN
KADROLARIN
Sınıfı
|
Unvanı
|
Derecesi
|
Serbest
Kadro
Adedi
|
Toplam
|
GİH
|
Eğitim,
Araştırma ve Geliştirme Merkezi Başkanı
|
1
|
1
|
1
|
GİH
|
Eğitim,
Araştırma ve Geliştirme Merkezi Başkan Yardımcısı
|
1
|
2
|
2
|
GİH
|
Sosyal
Güvenlik Uzmanı
|
1
|
4
|
4
|
GİH
|
Sosyal
Güvenlik Uzmanı
|
2
|
4
|
4
|
GİH
|
Sosyal
Güvenlik Uzman Yardımcısı
|
8
|
14
|
14
|
GİH
|
Sosyal
Güvenlik Uzman Yardımcısı
|
9
|
14
|
14
|
GİH
|
Mütercim
|
6
|
4
|
4
|
GİH
|
Aktüer
|
6
|
5
|
5
|
GİH
|
Memur
|
6
|
12
|
12
|
GİH
|
Veri
Hazırlama ve Kontrol İşletmeni
|
6
|
12
|
12
|
TH
|
Programcı
|
6
|
6
|
6
|
TH
|
İstatistikçi
|
6
|
6
|
6
|
TH
|
Matematikçi
|
6
|
4
|
4
|
TH
|
Grafiker
|
6
|
4
|
4
|
|
TOPLAM
|
|
92
|
92
|
(2) SAYILI LİSTE
KURUMU : KAMU DÜZENİ VE GÜVENLİĞİ MÜSTEŞARLIĞI
TEŞKİLATI : MERKEZ
İHDAS EDİLEN
KADROLARIN
Sınıfı
|
Unvanı
|
Derecesi
|
Serbest
Kadro
Adedi
|
Toplam
|
GİH
|
Müsteşarlık
Müşaviri
|
1
|
4
|
4
|
GİH
|
Şube Müdürü
|
1
|
3
|
3
|
|
TOPLAM
|
|
7
|
7
|
(3) SAYILI LİSTE
KURUMU : MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI
TEŞKİLATI : TAŞRA
İHDAS EDİLEN
KADROLARIN
Sınıfı
|
Unvanı
|
Derecesi
|
Serbest
Kadro
Adedi
|
Toplam
|
EÖH
|
Öğretmen
|
(1-9)
|
40.000
|
40.000
|
|
TOPLAM
|
|
40.000
|
40.000
|
(4) SAYILI
LİSTE
KURUMU : BAŞBAKANLIK
TEŞKİLATI : MERKEZ
İHDAS EDİLEN
KADROLARIN
Sınıfı
|
Unvanı
|
Derecesi
|
Serbest
Kadro
Adedi
|
Toplam
|
GİH
|
Genel Müdür Yardımcısı
|
1
|
2
|
2
|
GİH
|
Daire Başkanı
|
1
|
20
|
20
|
GİH
|
Sektörel İzleme ve Değerlendirme Raportörü
|
1
|
80
|
80
|
GİH
|
Sektörel İzleme ve Değerlendirme Raportörü
|
2
|
50
|
50
|
GİH
|
Sektörel İzleme ve Değerlendirme Raportörü
|
3
|
50
|
50
|
GİH
|
Sektörel İzleme ve Değerlendirme Raportörü
|
4
|
50
|
50
|
GİH
|
Sektörel İzleme ve Değerlendirme Raportörü
|
5
|
40
|
40
|
GİH
|
Sektörel İzleme ve Değerlendirme Raportörü
|
6
|
55
|
55
|
GİH
|
Sektörel İzleme ve Değerlendirme Raportörü
|
7
|
55
|
55
|
TOPLAM
|
402
|
402
|
(5) SAYILI
LİSTE
KURUMU : MALİYE BAKANLIĞI
TEŞKİLATI : MERKEZ
İHDAS EDİLEN
KADROLARIN
Sınıfı
|
Unvanı
|
Derecesi
|
Serbest
Kadro
Adedi
|
Toplam
|
GİH
|
Genel Müdür Yardımcısı
|
1
|
4
|
4
|
GİH
|
Daire Başkanı
|
1
|
12
|
12
|
TOPLAM
|
16
|
16
|
(6) SAYILI
LİSTE
KURUMU : GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
TEŞKİLATI : MERKEZ
İHDAS EDİLEN
KADROLARIN
Sınıfı
|
Unvanı
|
Derecesi
|
Serbest
Kadro
Adedi
|
Toplam
|
GİH
|
Devlet Gelir Uzmanı
|
1
|
30
|
30
|
TOPLAM
|
30
|
30
|
(7) SAYILI
LİSTE
KURUMU : AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ
TEŞKİLATI : MERKEZ
İHDAS EDİLEN
KADROLARIN
Sınıfı
|
Unvanı
|
Derecesi
|
Serbest
Kadro
Adedi
|
Toplam
|
GİH
|
Bilgisayar İşletmeni
|
7
|
20
|
20
|
SH
|
Hemşire
|
7
|
80
|
80
|
SH
|
Sağlık Teknikeri
|
9
|
10
|
10
|
SH
|
Sağlık Teknisyeni
|
9
|
20
|
20
|
SH
|
Odyolog
|
9
|
2
|
2
|
SH
|
Sağlık Fizikçisi
|
6
|
1
|
1
|
TH
|
Teknisyen
|
9
|
10
|
10
|
YH
|
Hastabakıcı
|
10
|
7
|
7
|
TOPLAM
|
150
|
150
|
(8) SAYILI
LİSTE
KURUMU : AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ
TEŞKİLATI : MERKEZ
İHDAS EDİLEN
KADROLARIN
Unvanı
|
Derecesi
|
I
Sayılı
|
II
Sayılı
|
Profesör
|
1
|
15
|
-
|
Doçent
|
1
|
20
|
-
|
Yardımcı
Doçent
|
1
|
22
|
-
|
Öğretim
Görevlisi
|
5
|
20
|
-
|
Araştırma Görevlisi
|
4
|
8
|
-
|
Araştırma Görevlisi
|
5
|
15
|
-
|
TOPLAM
|
100
|
|
(9) SAYILI
LİSTE
KURUMU : SAKARYA ÜNİVERSİTESİ
TEŞKİLATI : MERKEZ
İHDAS EDİLEN
KADROLARIN
Unvanı
|
Derecesi
|
I
Sayılı
Liste
|
II
Sayılı
Liste
|
Profesör
|
1
|
20
|
-
|
Doçent
|
1
|
15
|
-
|
Doçent
|
3
|
15
|
-
|
Yardımcı
Doçent
|
1
|
15
|
-
|
Yardımcı
Doçent
|
3
|
35
|
-
|
Yardımcı
Doçent
|
4
|
15
|
-
|
Yardımcı
Doçent
|
5
|
15
|
-
|
Öğretim
Görevlisi
|
3
|
10
|
-
|
Öğretim
Görevlisi
|
5
|
10
|
-
|
Öğretim
Görevlisi
|
6
|
10
|
-
|
Okutman
|
6
|
10
|
-
|
Okutman
|
7
|
10
|
-
|
Araştırma Görevlisi
|
4
|
15
|
-
|
Araştırma Görevlisi
|
6
|
15
|
-
|
TOPLAM
|
210
|
-
|
|