SENDİKALAR
VE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ KANUNU
Kanun
No. 6356 Kabul
Tarihi: 18/10/2012
BİRİNCİ
BÖLÜM
Amaç ve
Tanımlar
Amaç
MADDE
1 – (1)
Bu Kanunun amacı, işçi ve işveren sendikaları ile konfederasyonların
kuruluşu, yönetimi, işleyişi, denetlenmesi, çalışma ve örgütlenmesine
ilişkin usul ve esaslar ile işçilerin ve işverenlerin karşılıklı olarak
ekonomik ve sosyal durumları ile çalışma şartlarını belirlemek üzere toplu
iş sözleşmesi yapmalarına, uyuşmazlıkları barışçı yollarla çözümlemelerine,
grev ve lokavta başvurmalarına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.
Tanımlar
MADDE 2 – (1) Bu
Kanunun uygulanmasında;
a) Bakanlık: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığını,
b) Çerçeve sözleşme: Ekonomik ve Sosyal Konseyde temsil
edilen işçi ve işveren konfederasyonlarına üye işçi ve işveren sendikaları
arasında işkolu düzeyinde yapılan sözleşmeyi,
c) Görevli makam: İşyeri
toplu iş sözleşmesi için işyerinin, işletme toplu iş sözleşmesi için
işletme merkezinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünü,
aynı Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün yetki alanına giren işyerleri
için yapılacak grup toplu iş sözleşmelerinde bu işyerlerinin bağlı
bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünü, birden fazla Çalışma ve İş
Kurumu İl Müdürlüğünün yetki alanına giren işyerlerini kapsayacak grup
toplu iş sözleşmesi için ise Bakanlığı,
ç) Grup toplu iş sözleşmesi: İşçi sendikası ile işveren
sendikası arasında, birden çok üye işverene ait aynı işkolunda kurulu
işyerlerini ve işletmeleri kapsayan toplu iş sözleşmesini,
d) İşletme toplu iş sözleşmesi: Bir gerçek veya tüzel
kişiye ya da bir kamu kurum veya kuruluşuna ait aynı işkolundaki birden çok
işyerini kapsayan sözleşmeyi,
e) İşveren vekili: İşveren adına işletmenin bütününü
yönetenleri,
f) Konfederasyon: Değişik işkollarında en az beş
sendikanın bir araya gelerek oluşturdukları tüzel kişiliğe sahip kuruluşu,
g) Kuruluş: Sendika ve konfederasyonları,
ğ) Sendika: İşçilerin veya işverenlerin çalışma
ilişkilerinde, ortak ekonomik ve sosyal hak ve çıkarlarını korumak ve
geliştirmek için en az yedi işçi veya işverenin bir araya gelerek bir
işkolunda faaliyette bulunmak üzere oluşturdukları tüzel kişiliğe sahip
kuruluşları,
h) Toplu iş sözleşmesi: İş sözleşmesinin yapılması,
içeriği ve sona ermesine ilişkin hususları düzenlemek üzere işçi sendikası
ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren arasında yapılan
sözleşmeyi,
ı) Üst kuruluş: Konfederasyonları,
i) Yönetici: Kuruluşun ve şubesinin yönetim kurulu
üyelerini,
ifade eder.
(2) İşveren vekilleri, bu Kanunun uygulanması bakımından
işveren sayılır.
(3) Bu Kanunun uygulanması bakımından işçi, işveren ve
işyeri kavramları 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı
İş Kanununda tanımlandığı gibidir.
(4) İş sözleşmesi dışında ücret karşılığı iş görmeyi
taşıma, eser, vekâlet, yayın, komisyon ve adi şirket sözleşmesine göre
bağımsız olarak meslekî faaliyet olarak yürüten gerçek kişiler de bu
Kanunun ikinci ila altıncı bölümleri bakımından işçi sayılır.
İKİNCİ
BÖLÜM
Kuruluş
Esasları ve Organlar
Kuruluş serbestisi
MADDE 3 – (1)
Kuruluşlar, bu Kanundaki kuruluş usul ve esaslarına uyarak önceden izin
almaksızın kurulur. Sendikalar kuruldukları işkolunda faaliyette bulunur.
(2) Kamu işveren sendikalarının, aynı işkolundaki kamu
işverenleri tarafından kurulması ve faaliyette bulunması şartı aranmaz.
İşkolları
MADDE 4 – (1)
İşkolları bu Kanuna ekli (1) sayılı cetvelde gösterilmiştir.
(2) Bir işyerinde yürütülen asıl işe yardımcı işler de,
asıl işin girdiği işkolundan sayılır.
(3) Bir işkoluna giren işler, işçi ve işveren
konfederasyonlarının görüşü alınarak ve uluslararası normlar göz önünde
bulundurularak Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenir.
İşkolunun
tespiti
MADDE 5 – (1) Bir
işyerinin girdiği işkolunun tespiti Bakanlıkça yapılır. Bakanlık, tespit
ile ilgili kararını Resmî Gazete’de yayımlar. Bu tespite karşı ilgililer,
kararın yayımından itibaren on beş gün içinde dava açabilir. Mahkeme iki ay
içinde kararını verir. Kararın temyiz edilmesi hâlinde Yargıtay uyuşmazlığı
iki ay içinde kesin olarak karara bağlar.
(2) Yeni bir toplu iş sözleşmesi için yetki süreci
başlamış ise işkolu değişikliği tespiti bir sonraki dönem için geçerli
olur. İşkolu tespit talebi ve buna ilişkin açılan davalar, yetki
işlemlerinde ve yetki tespit davalarında bekletici neden sayılmaz.
(3) İşkolu değişikliği yürürlükteki toplu iş
sözleşmesini etkilemez.
Kuruculuk
şartları
MADDE 6 – (1) Fiil
ehliyetine sahip ve fiilen çalışan gerçek veya tüzel kişiler sendika kurma
hakkına sahiptir. Ancak 26/9/2004 tarihli ve 5237
sayılı Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş
olsa bile; zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik,
güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin
ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama
ve kaçakçılık suçlarından birinden mahkûmiyeti bulunanlar sendika kurucusu
olamaz.
(2) İşveren sendikası kurucusunun tüzel kişi olması
hâlinde tüzel kişiyi temsil eden gerçek kişide de birinci fıkrada
belirtilen şartlar aranır.
Kuruluş
usulü
MADDE 7 – (1)
Kuruluşlar, kurucularının kuruluşun merkezinin bulunacağı ilin valiliğine
dilekçelerine ekli olarak kuruluş tüzüğünü vermeleriyle tüzel kişilik
kazanır. Sendikalar için kurucuların kurucu olabilme şartlarına sahip
olduklarını ifade eden yazılı beyanları; üst kuruluşlar için ilgili
kuruluşların genel kurul kararları dilekçeye eklenir.
(2) Vali, tüzük ve kurucuların listesini on beş gün
içerisinde Bakanlığa gönderir. Bakanlık; kuruluşun adını, merkezini ve
tüzüğünü on beş gün içinde resmî internet sitesinde ilan eder.
(3) Tüzüğün veya bu maddede sayılan belgelerin
içerdikleri bilgilerin kanuna aykırılığının tespit edilmesi ya da bu
Kanunda öngörülen kuruluş şartlarının sağlanmadığının anlaşılması hâlinde
ilgili valilik kanuna aykırılık veya eksikliklerin bir ay içinde
giderilmesini ister. Bu süre içinde kanuna aykırılığın veya eksikliğin
giderilmemesi hâlinde, Bakanlığın veya ilgili valiliğin başvurusu üzerine
mahkeme, gerekli gördüğü takdirde kurucuları da dinleyerek üç iş günü
içinde kuruluşun faaliyetinin durdurulmasına karar verebilir. Mahkeme
kanuna aykırılığın veya eksikliğin giderilmesi için altmış günü aşmayan bir
süre verir.
(4) Tüzük ve belgelerin kanuna uygun hâle getirilmesi
üzerine mahkeme durdurma kararını kaldırır. Verilen süre sonunda tüzük ve
belgelerin kanuna uygun hâle getirilmemesi hâlinde ise mahkeme kuruluşun
kapatılmasına karar verir.
(5) Tüzük değişiklikleri ikinci fıkra hükmüne göre ilan
edilir. Tüzük değişikliği ve kanuna aykırılık veya eksikliğin bulunduğu
diğer işlemlerde de yukarıdaki hükümler uygulanır.
Kuruluşların
tüzüğü
MADDE 8 – (1)
Kuruluşların tüzüklerinde aşağıdaki hususların yer alması gerekir:
a) Adı, merkezi ve adresi
b) Amacı
c) Sendikanın faaliyet göstereceği işkolu
ç) Sendika kurucularının ad ve soyadları, kimlik bilgileri,
meslek ve sanatları ve yerleşim yerleri; üst kuruluşları kuran sendikaların
işkolları ile ad ve adresleri
d) Üye olma, üyelikten çıkma ve çıkarılmanın şartları
e) Genel kurulun oluşumu, toplanma zamanı, görev ve
yetkileri, üye ve delegelerinin oy kullanmaları, çalışma usul ve esasları
ile toplantı ve karar yeter sayıları
f) Genel kurul dışında kalan organlar, bu organların
oluşumu, görev, yetki ve sorumlulukları, çalışma usul ve esasları ile
toplantı ve karar yeter sayıları
g) Şube veya bölge şubelerinin nasıl kurulacağı,
birleştirileceği veya kapatılacağı, görev ve yetkileri, genel kurullarının
toplantılarına ve kararlarına ilişkin usul ve esaslar ile sendika genel
kurulunda şube ve bölge şubelerinin nasıl temsil edileceği
ğ) Üyelerce ödenecek aidat ve sendika yöneticilerinin
ücretleri ile ilgili usul ve esaslar
h) Demirbaşların satış ve terkininde uygulanacak usul ve
esaslar
ı) İç denetim usulleri
i) Tüzüğün değiştirilme usulleri
j) Sona erme hâlinde mallarının tasfiye şekli
k) Organlarının oluşumuna kadar kuruluşun işlerini
yürütmeye ve kuruluşu temsile yetkili geçici yönetim kurulu üyelerinin ad
ve soyadları ile yerleşim yerleri
Organlara
dair ortak hükümler
MADDE 9 – (1)
Kuruluşun ve şubelerinin organları; genel kurul, yönetim kurulu, denetleme
kurulu ve disiplin kuruludur. Bu organlardan genel kurul dışında kalanların
üye sayıları üçten az dokuzdan fazla; konfederasyonların yönetim
kurullarının üye sayıları beşten az yirmi ikiden fazla ve şubelerin genel
kurul dışındaki kurullarının üye sayıları üçten az beşten fazla olamaz.
Genel kurul dışındaki organlara asıl üye sayısı kadar yedek üye seçilir.
(2) Kuruluşlar ihtiyaca göre başka organlar da
kurabilir. Ancak genel kurul ile yönetim, denetim ve disiplin kurullarının
görev ve yetkileri bu organlara devredilemez.
(3) Kuruluşların genel kurul dışındaki organlarına
seçilebilmek için 6 ncı maddede aranan şartlara
sahip olmak gerekir. Bu şartlara sahip olmayan birinin seçildiğini tespit
eden valiliğin veya Bakanlığın başvurusu üzerine mahkeme, bu kişinin görevine
son verir. Mahkemenin kararı kesindir.
(4) Genel kurul dışındaki organlara seçilen üyelerin ad
ve soyadları ile açılan ve kapatılan şubeler, ilgili valiliğe bildirilir ve
7 nci maddenin ikinci fıkrasına göre ilan edilir.
(5) Genel kurul dışındaki organlara seçilenlerin 6 ncı maddede sayılan suçlardan biri ile mahkûm olmaları
hâlinde görevleri kendiliğinden sona erer.
(6) Kuruluş ve şube yönetim, denetleme ve disiplin
kurulu üyelerinin görevleri, milletvekili veya belediye başkanı seçilmeleri
hâlinde kendiliğinden son bulur.
(7) Tüzükte daha yüksek bir yeter sayı öngörülmemişse,
genel kurul dışında kalan organlar için; toplantı yeter sayısı kurul üye
sayısının salt çoğunluğu, karar yeter sayısı toplantıya katılanların salt
çoğunluğudur.
Genel
kurulun oluşması
MADDE 10 – (1)
Kuruluşların genel kurulu, tüzüğüne göre üye veya delegelerden oluşur.
Kuruluş ve şubelerin yönetim, denetleme ve disiplin kurulu üyeleri, bu
sıfatla kendi genel kurullarına delege olarak katılır.
(2) Delege sıfatı, bir sonraki olağan genel kurul için
yapılacak delege seçimi tarihine kadar devam eder.
(3) Delege seçiminin usul ve esasları kuruluşun tüzüğü
ile belirlenir. Ancak tüzüklere delege seçilebilmeyi engelleyici hükümler
konulamaz.
Genel
kurulun görev ve yetkileri
MADDE 11 – (1) Genel
kurulun görev ve yetkileri şunlardır:
a) Organların seçimi
b) Tüzük değişikliği
c) Yapılacak ilk genel kurula sunulması ve geçmişe
etkili olmaması kaydıyla ilgili makamlar veya mahkemelerce kanuna aykırı
görülerek düzeltilmesi istenen konular hakkında yönetim kuruluna yetki
verilmesi
ç) Yönetim kurulu ve denetleme
kurulu raporları ile yeminli mali müşavir raporlarının görüşülmesi
d) Yönetim kurulu ve denetleme
kurulunun ibrası
e) Bütçenin kabulü
f) Yönetim kurulu, denetleme
kurulu ve disiplin kurulu üyelerine verilecek ücret, tazminat, ödenek ve
yolluklar ile sosyal hakların belirlenmesi
g) Taşınmaz satın alınması veya mevcut taşınmazların
satılması hususunda yönetim kuruluna yetki verilmesi
ğ) Üst kuruluş kurucusu olma, üst kuruluşlara üye olma
veya üyelikten çekilme
h) Şube açma, birleştirme veya kapatma, bu konuda
tüzükte belirlenen esaslar doğrultusunda yönetim kuruluna yetki verilmesi
ı) Birleşme veya katılma
i) Uluslararası kuruluşun kurucusu olma, uluslararası
kuruluşlara üye olma veya üyelikten çekilme
j) Kuruluşun feshi
k) Mevzuat veya tüzükte genel kurulca yapılması
öngörülen diğer işlemleri yerine getirme ve başka bir organa bırakılmamış
konuları karara bağlama
(2) Şube genel kurulları, sadece birinci fıkranın (a),
(ç), (d) ve (k) bentlerinde belirtilen görevleri yerine getirir. Şube genel
kurullarının mali ibra yetkisi yoktur.
Genel
kurulun toplantı zamanı
MADDE 12 – (1)
Kuruluşların ilk genel kurulu tüzel kişiliğin kazanılmasından, şubelerin
ilk genel kurulu ise kuruluş tarihinden itibaren altı ay içinde yapılır.
(2) Olağan genel kurul en geç dört yılda bir toplanır.
(3) İki genel kurul toplantısı arasındaki döneme ait
faaliyet ve hesap raporu, yeminli mali müşavir raporu, denetleme kurulu
raporu ve gelecek döneme ait bütçe teklifi toplantı tarihinden on beş gün
önce genel kurula katılacaklara gönderilir.
(4) Olağanüstü genel kurul, yönetim kurulu veya
denetleme kurulunun gerekli gördüğü hâllerde ya da genel kurul üye veya
delegelerinin beşte birinin yazılı isteği üzerine altmış gün içinde yazılı
istekteki konuları öncelikle görüşmek üzere toplanır. Talep tarihi
itibarıyla olağan genel kurul toplantı tarihine altı aydan az bir süre
kalması hâlinde olağanüstü genel kurula gidilemez; ancak, isteğe konu olan
hususlar olağan genel kurul gündemine alınır.
(5) Genel kurula çağrı yönetim kurulu tarafından
yapılır.
(6) Yukarıdaki hükümlere aykırı hareket eden kuruluş
veya şube yönetim kuruluna; kuruluşun üyelerinden birinin veya durumu
tespit eden Bakanlığın başvurusu üzerine, mahkeme kararıyla işten el
çektirilir. Mahkeme, ayrıca genel kurulu kanun ve tüzük hükümlerine göre en
kısa zamanda toplamak ve yeni yönetim kurulu seçilinceye kadar kuruluşu
yönetmekle görevli olmak üzere 22/11/2001 tarihli
ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümleri gereğince bir veya üç kayyım
tayin eder.
Genel
kurulun toplantı ve karar yeter sayıları
MADDE 13 – (1) Genel
kurulun toplantı yeter sayısı üye veya delege tam sayısının salt
çoğunluğudur. Tüzükte daha yüksek bir yeter sayı belirlenebilir. İlk
toplantıda yeter sayı sağlanamazsa ikinci toplantı en çok on beş gün
sonraya bırakılır. Bu toplantıya katılanların sayısı, üye veya delege tam
sayısının üçte birinden az olamaz.
(2) Delegelerin veya üyelerin genel kurula katılmaları
ve oy kullanmaları engellenemez.
(3) Genel Kurulun karar yeter sayısı toplantıya katılan
üye veya delege sayısının salt çoğunluğudur. Ancak bu sayı üye veya delege
tam sayısının dörtte birinden az olamaz. Tüzükte daha yüksek bir yeter sayı
belirlenmemişse, tüzük değişikliği, fesih, birleşme, katılma, üst kuruluşun
veya uluslararası kuruluşun kurucusu olma, üst kuruluşlara ve uluslararası
kuruluşlara üyelik ile üyelikten çekilme hâllerinde karar yeter sayısı üye
veya delege tam sayısının salt çoğunluğudur.
Genel
kurulda yapılacak seçimlerde uyulacak esaslar
MADDE 14 – (1) Genel
kurulda yönetim kurulu, denetleme kurulu ve disiplin kuruluna üye seçimi
ile delege seçimi, yargı gözetimi altında serbest, eşit, gizli oy, açık
sayım ve döküm esasına ve tüzük hükümlerine göre yapılır.
(2) Seçim yapılacak genel kurul toplantılarından en az
on beş gün önce genel kurula katılacak üye veya delegeleri belirleyen
listeler, toplantının gündemi, yeri, günü, saati ve çoğunluk olmadığı
takdirde yapılacak ikinci toplantıya ilişkin hususları belirten bir yazı
ile birlikte yetkili seçim kurulu başkanlığına verilir.
(3) Hâkim, seçime katılacak ve oy kullanacak üye veya
delegeleri belirleyen listeleri inceleyerek onaylar ve ilan edilmek üzere
bir nüshasını ilgili kuruluş veya şubeye verir. İlgili kuruluş onaylı
listeyi genel kurul toplantı tarihinden yedi gün önce kuruluş merkez veya
şube binasında asmak suretiyle ilan eder. İlan süresi üç gündür.
(4) İlan süresi içerisinde seçim kurulu başkanlığına
yapılacak itirazlar, en geç iki gün içinde incelenir ve kesin olarak karara
bağlanır. Bu suretle kesinleşen listeler ile toplantıya ilişkin diğer
hususlar hâkim tarafından onaylanarak ilgili kuruluş veya şubeye
gönderilir.
(5) Seçim kurulu başkanlığı,
kuruluşun üyesi olmayan kişiler arasından bir başkan ve seçimlerde aday olmayan
üyeler arasından iki üye belirleyerek seçim sandık kurulunu oluşturur.
Seçim sandık kurulu yedek başkan ve üyeleri de aynı şekilde belirlenir.
Seçim sandık kurulu, seçimlerin yapılması ve oyların sayımı ile görevlidir.
(6) Seçimlerde aday olanların listeleri, başkanlık
divanınca düzenlenerek ilgili seçim kurulu başkanlığına mühürlenmek üzere
verilir.
(7) Listede adı bulunanlar, resmî kimlik belgesi
göstermek ve listeyi imzalamak suretiyle oy kullanır. Oy, sandık kurulu
başkanı tarafından adayları gösteren ve seçim kurulu başkanlığınca
mühürlenmiş listedeki isimlerin işaretlenmesi suretiyle kullanılır.
Seçilecek organı oluşturan üye sayısından fazla adayın işaretlendiği oy
pusulaları ile diğer kâğıtlara yazılan oylar geçersiz sayılır.
(8) Seçim süresinin sonunda seçim sonuçları, seçim
sandık kurulu tarafından bir tutanakla tespit edilir ve bir nüshası seçim
yerinde asılmak suretiyle duyurulur.
(9) Kullanılan oylar ve diğer belgeler tutanağın bir
nüshası ile birlikte üç ay süreyle saklanmak üzere yetkili seçim kurulu
başkanlığına verilir. Seçim sonuçları anılan başkanlık tarafından derhâl
ilan edilir ve ilgili kuruluş veya şubesine bildirilir.
(10) Seçimler sırasında sandık kurulu başkanı ve
üyelerine karşı işlenen suçlar, kamu görevlilerine karşı işlenmiş sayılır.
(11) Seçimde görev alan seçim kurulu ve seçim sandık
kurulu üyelerine 26/4/1961 tarihli ve 298 sayılı
Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunda belirtilen
esaslara göre ilgili kuruluşça ücret ödenir.
Seçimlere
itiraz
MADDE 15 – (1) Genel
kurulda yapılan organ ve delege seçimlerinin devamı sırasında yapılan
işlemlere ilişkin olarak seçim sonuç tutanaklarının düzenlenmesinden
itibaren iki gün içinde yapılacak itirazlar hâkim tarafından aynı gün
incelenir ve kesin olarak karara bağlanır. İtiraz süresinin geçmesi ve
itirazların karara bağlanmasından hemen sonra hâkim, 14 üncü madde
hükümlerine göre kesin sonuçları ilan eder ve ilgili kuruluş veya şubesine
bildirir.
(2) Bakanlık veya kuruluş ya
da şubesinin üye ve delegeleri; kanun ve tüzük hükümlerine aykırı olarak
genel kurul ve seçim yapılması veya seçim sonuçlarını etkileyecek ölçüde
bir usulsüzlük ya da kanuna aykırı uygulama iddiasıyla, bu işlemlerin veya
genel kurulun iptali için genel kurul tarihinden itibaren bir ay içerisinde
dava açabilir. Dava basit yargılama usulüne göre iki ay içerisinde
sonuçlandırılır. Kararın temyizi hâlinde Yargıtayca
on beş gün içinde kesin olarak karara bağlanır.
(3) Genel kurulun veya genel
kurulda yapılan organ seçiminin iptaline karar verildiği takdirde mahkeme;
genel kurulu kanun ve tüzük hükümlerine göre en kısa zamanda toplamak,
seçimleri yapmak ve yeni yönetim kurulu seçilinceye kadar kuruluşu
yönetmekle görevli olmak üzere, 4721 sayılı Kanun hükümleri gereğince bir
veya üç kayyım tayin eder ve görev sürelerini belirler.
Genel kurul
dışında yapılan delege seçimi
MADDE 16 – (1) Genel
kurul dışında yapılan delege seçimleri üyeler tarafından serbest, eşit,
gizli oy, açık sayım ve döküm esasına ve tüzük hükümlerine göre yapılır.
(2) Genel kurul dışında yapılan delege seçimlerine seçim
sonuçlarının ilanından sonra iki gün içinde yapılacak itirazlar, mahkeme
tarafından kesin olarak karara bağlanır. Delege seçiminin mahkeme
tarafından iptal edilmesi hâlinde, seçimler on beş gün içinde yenilenir.
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
Üyelik
Sendika
üyeliği ve üyeliğin kazanılması
MADDE 17 – (1) On beş
yaşını dolduran ve bu Kanun hükümlerine göre işçi sayılanlar, işçi
sendikalarına üye olabilir.
(2) Bu Kanun anlamında işveren sayılanlar, işveren
sendikalarına üye olabilir.
(3) Sendikaya üye olmak serbesttir. Hiç kimse sendikaya
üye olmaya veya olmamaya zorlanamaz. İşçi veya işverenler aynı işkolunda ve
aynı zamanda birden çok sendikaya üye olamaz. Ancak aynı işkolunda ve aynı
zamanda farklı işverenlere ait işyerlerinde çalışan işçiler birden çok
sendikaya üye olabilir. İşçi ve işverenlerin bu hükme aykırı şekilde birden
çok sendikaya üye olmaları hâlinde sonraki üyelikler geçersizdir.
(4) Bir işyerinde yardımcı işlerde çalışan işçiler de,
işyerinin girdiği işkolunda kurulu bir sendikaya üye olabilir.
(5) Sendikaya üyelik, Bakanlıkça sağlanacak elektronik
başvuru sistemine e-Devlet kapısı üzerinden üyelik başvurusunda bulunulması
ve sendika tüzüğünde belirlenen yetkili organın kabulü ile e-Devlet kapısı
üzerinden kazanılır. Üyelik başvurusu, sendika tarafından otuz gün içinde
reddedilmediği takdirde üyelik talebi kabul edilmiş sayılır. Haklı bir
neden gösterilmeden üyelik başvurusu kabul edilmeyenler, bu kararın
kendilerine tebliğinden itibaren otuz gün içinde dava açabilir. Mahkemenin
kararı kesindir. Mahkemenin davacı lehine karar vermesi hâlinde üyelik, red kararının alındığı tarihte kazanılmış sayılır.
Üyelik
aidatı
MADDE 18 – (1) Üyelik
aidatının miktarı kuruluşların tüzüklerinde belirtilen usul ve esaslara
göre genel kurul tarafından belirlenir.
(2) Üyelik ve dayanışma aidatları, yetkili işçi
sendikasının işverene yazılı başvurusu üzerine, işçinin ücretinden kesilmek
suretiyle ilgili sendikaya ödenir.
(3) Yukarıdaki hükümlere göre ödenmesi gereken aidatı
kesmeyen veya kesmesine rağmen bir ay içinde ilgili işçi sendikasına
ödemeyen işveren, bildirim şartı aranmaksızın aidat miktarını bankalarca
işletme kredilerine uygulanan en yüksek faiziyle birlikte ödemekle
yükümlüdür.
(4) Üye aidatının tahsiline ilişkin usul ve esaslar
Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.
Sendika
üyeliğinin sona ermesi ve askıya alınması
MADDE 19 – (1) İşçi
veya işveren, sendikada üye kalmaya veya üyelikten ayrılmaya zorlanamaz.
(2) Her üye, e-Devlet kapısı üzerinden çekilme
bildiriminde bulunmak suretiyle üyelikten çekilebilir. E-Devlet kapısı
üzerinden yapılan çekilme bildirimi elektronik ortamda eş zamanlı olarak
Bakanlığa ve sendikaya ulaşır.
(3) Çekilme, sendikaya bildirim tarihinden itibaren bir
ay sonra geçerlilik kazanır. Çekilenin bir aylık süre içinde başka bir
sendikaya üye olması hâlinde yeni üyelik bu sürenin bitimi tarihinde
kazanılmış sayılır.
(4) Sendika üyeliğinden çıkarılma kararı genel kurulca
verilir. Karar, e-Devlet kapısı üzerinden Bakanlığa elektronik ortamda
bildirilir ve çıkarılana yazı ile tebliğ edilir. Çıkarılma kararına karşı
üye, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde mahkemeye itiraz
edebilir. Mahkeme iki ay içinde kesin olarak karar verir. Üyelik, çıkarılma
kararı kesinleşinceye kadar devam eder.
(5) İşveren veya işveren vekili sıfatını kaybedenlerin
sendika ve üst kuruluşlardaki üyelikleri ve görevleri, bu sıfatı
kaybettikleri tarihte kendiliğinden sona erer. Ancak, tüzel kişiliği
temsilen işveren vekili sıfatı ile işveren sendikalarına üye olanların bu
sıfatı kaybetmeleri hâlinde tüzel kişiliğin üyeliği düşmez. Bu durumda
işveren vekilinin kuruluş organlarındaki görevleri sona erer.
(6) Sosyal Güvenlik Kurumundan yaşlılık veya malullük
aylığı ya da toptan ödeme alarak işten ayrılan işçilerin sendika üyeliği
sona erer. Ancak çalışmaya devam edenler ile kuruluş ve şubelerinin
yönetim, denetleme ve disiplin kurullarındaki görevleri sırasında yaşlılık
veya malullük aylığı ya da toptan ödeme alanların üyeliği, görevleri
süresince ve yeniden seçildikleri sürece devam eder.
(7) İşkolunu değiştirenin sendika üyeliği kendiliğinden
sona erer.
(8) İşçi kuruluşu ve şubelerinin organlarında görev
almak üyeliği sona erdirmez.
(9) İşçi sendikası üyesinin bir yılı geçmemek üzere
işsiz kalması üyeliğini etkilemez.
(10) Herhangi bir askeri ödev nedeniyle silah altına alınan üyenin üyelik ilişkisi bu süre
içinde askıda kalır.
(11) Üyeliğin kazanılması ile üyeliğin sona ermesine
ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.
Üst
kuruluşlara üyelik
MADDE 20 – (1) Üst
kuruluş üyeliğine başvuru genel kurul kararına bağlıdır. Üst kuruluş
üyeliği, tüzükte belirlenen yetkili organın kabulüyle kazanılır. Aynı
zamanda birden fazla üst kuruluşa üye olunamaz. Aksi hâlde sonraki
üyelikler geçersizdir.
(2) Üst kuruluş üyeliğinden çekilme genel kurul kararına
bağlıdır. Çekilme, üst kuruluşa bildirim tarihinden itibaren bir ay sonra
geçerlilik kazanır.
(3) Üst kuruluş üyeliğinden çıkarılma, üst kuruluş genel
kurulu kararıyla olur.
(4) Üye olma, üyelikten çekilme ve çıkarılma kararları,
üst kuruluş tarafından bir ay içerisinde Bakanlığa bildirilir.
Uluslararası
işçi ve işveren kuruluşlarına üyelik
MADDE 21 – (1)
Kuruluşlar tüzüklerinde gösterilen amaçlarını gerçekleştirmek üzere
uluslararası işçi ve işveren kuruluşlarının kurucusu olabilir, bu
kuruluşlara serbestçe üye olabilir ve üyelikten çekilebilir, iş birliğinde
bulunabilir, üye ve temsilci gönderebilir veya kabul edebilir ve dış
temsilcilik açabilir.
(2) Uluslararası işçi ve işveren kuruluşları Dışişleri
Bakanlığının görüşü alınmak suretiyle İçişleri Bakanlığının izniyle
Türkiye’de temsilcilik açabilir ve üst kuruluşlara üye olabilir.
(3) Yukarıdaki fıkralara aykırılık hâlinde İçişleri
Bakanlığınca üyeliğin iptal edilmesi, temsilciliğin faaliyetinin
durdurulması veya kapatılması için, kuruluş merkezinin veya temsilciliğin
bulunduğu yerde dava açılabilir.
(4) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde faaliyet gösteren
işçi ve işveren kuruluşları Türkiye’de kurulu üst
kuruluşlara üye olabilir.
Kuruluşların
katılması veya birleşmesi
MADDE 22 – (1) Bir
kuruluşun aynı nitelikteki bir kuruluşa katılması hâlinde, katılan
kuruluşun bütün hak, borç, yetki ve çıkarları katıldığı kuruluşa
kendiliğinden geçer.
(2) Aynı nitelikteki bir kuruluşla birleşen kuruluşların
bütün hak, borç, yetki ve çıkarları birleşme sonucu meydana getirdikleri
yeni tüzel kişiliğe kendiliğinden geçer.
(3) Katılan veya birleşen kuruluşun üyeleri,
kendiliğinden katıldıkları veya yeni meydana getirdikleri kuruluşun üyesi
olur.
(4) Katılımın yapıldığı ya da yeni meydana getirilen
kuruluş, durumu bir ay içerisinde Bakanlığa bildirir.
DÖRDÜNCÜ
BÖLÜM
Güvenceler
İşçi
kuruluşu yöneticiliğinin güvencesi
MADDE 23 – (1) İşçi
kuruluşunda yönetici olduğu için çalıştığı işyerinden ayrılan işçinin iş
sözleşmesi askıda kalır. Yönetici dilerse işten ayrıldığı tarihte iş
sözleşmesini bildirim süresine uymaksızın veya sözleşme süresinin bitimini
beklemeksizin fesheder ve kıdem tazminatına hak kazanır. Yönetici,
yöneticilik süresi içerisinde iş sözleşmesini feshederse kıdem tazminatı
fesih tarihindeki emsal ücret üzerinden hesaplanır.
(2) İş sözleşmesi askıya alınan yönetici; sendikanın
tüzel kişiliğinin sona ermesi, seçime girmemek, yeniden seçilmemek veya
kendi isteği ile çekilmek suretiyle görevinin sona ermesi hâlinde, sona
erme tarihinden itibaren bir ay içinde ayrıldığı işyerinde işe başlatılmak
üzere işverene başvurabilir. İşveren, talep tarihinden itibaren bir ay
içinde bu kişileri o andaki şartlarla eski işlerine veya eski işlerine
uygun bir diğer işe başlatmak zorundadır. Bu kişiler süresi içinde işe
başlatılmadığı takdirde, iş sözleşmeleri işverence feshedilmiş sayılır.
(3) Yukarıda sayılan nedenler dışında yöneticilik görevi
sona eren sendika yöneticisine ise başvuruları hâlinde işveren tarafından
kıdem tazminatı ödenir. Ödenecek tazminatın hesabında, işyerinde çalışılmış
süreler göz önünde bulundurulur ve fesih anında emsalleri için geçerli olan
ücret ve diğer hakları esas alınır. İşçinin iş kanunlarından doğan hakları
saklıdır.
İşyeri
sendika temsilciliğinin güvencesi
MADDE 24 – (1) İşveren,
işyeri sendika temsilcilerinin iş sözleşmelerini haklı bir neden olmadıkça
ve nedenini yazılı olarak açık ve kesin şekilde belirtmedikçe feshedemez.
Fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde, temsilci veya
üyesi bulunduğu sendika dava açabilir.
(2) Dava basit yargılama usulüne göre sonuçlandırılır.
Mahkemece verilen kararın temyizi hâlinde Yargıtay kesin olarak karar
verir.
(3) Temsilcinin işe iadesine karar verilirse fesih
geçersiz sayılarak temsilcilik süresini aşmamak kaydıyla fesih tarihi ile
kararın kesinleşme tarihi arasındaki ücret ve diğer hakları ödenir. Kararın
kesinleşmesinden itibaren altı iş günü içinde temsilcinin işe başvurması
şartıyla, altı iş günü içinde işe başlatılmaması hâlinde, iş ilişkisinin
devam ettiği kabul edilerek ücreti ve diğer hakları temsilcilik süresince
ödenmeye devam edilir. Bu hüküm yeniden temsilciliğe atanma hâlinde de
uygulanır.
(4) İşveren, yazılı rızası olmadıkça işyeri sendika
temsilcisinin işyerini değiştiremez veya işinde esaslı tarzda değişiklik
yapamaz. Aksi hâlde değişiklik geçersiz sayılır.
(5) Bu madde hükümleri işyerinde çalışmaya devam eden
yöneticiler hakkında da uygulanır.
Sendika
özgürlüğünün güvencesi
MADDE 25 – (1)
İşçilerin işe alınmaları; belli bir sendikaya girmeleri veya girmemeleri,
belli bir sendikadaki üyeliği sürdürmeleri veya üyelikten çekilmeleri veya
herhangi bir sendikaya üye olmaları veya olmamaları şartına bağlı
tutulamaz.
(2) İşveren, bir sendikaya üye olan işçilerle sendika
üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında,
çalışma şartları veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir
ayrım yapamaz. Ücret, ikramiye, prim ve paraya ilişkin sosyal yardım
konularında toplu iş sözleşmesi hükümleri saklıdır.
(3) İşçiler, sendikaya üye olmaları veya olmamaları, iş
saatleri dışında veya işverenin izni ile iş saatleri içinde işçi
kuruluşlarının faaliyetlerine katılmaları veya sendikal faaliyette
bulunmalarından dolayı işten çıkarılamaz veya farklı işleme tabi tutulamaz.
(4) İşverenin fesih dışında yukarıdaki fıkralara aykırı
hareket etmesi hâlinde işçinin bir yıllık ücret tutarından az olmamak üzere
sendikal tazminata hükmedilir.
(5) Sendikal bir nedenle iş sözleşmesinin feshi hâlinde
işçi, 4857 sayılı Kanunun 18, 20 ve 21 inci madde hükümlerine göre dava
açma hakkına sahiptir. İş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiğinin
tespit edilmesi hâlinde, 4857 sayılı Kanunun 21 inci maddesine göre işçinin
başvurusu, işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı
olmaksızın sendikal tazminata karar verilir. Ancak işçinin işe
başlatılmaması hâlinde, ayrıca 4857 sayılı Kanunun 21 inci maddesinin
birinci fıkrasında belirtilen tazminata hükmedilmez. İşçinin 4857 sayılı
Kanunun yukarıdaki hükümlerine göre dava açmaması ayrıca sendikal tazminat
talebini engellemez.
(6) İş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiği
iddiası ile açılacak davada, feshin nedenini ispat yükümlülüğü işverene
aittir. Feshin işverenin ileri sürdüğü nedene dayanmadığını iddia eden
işçi, feshin sendikal nedene dayandığını ispatla yükümlüdür.
(7) Fesih dışında işverenin sendikal ayrımcılık yaptığı
iddiasını işçi ispat etmekle yükümlüdür. Ancak işçi sendikal ayrımcılık
yapıldığını güçlü biçimde gösteren bir durumu ortaya koyduğunda, işveren
davranışının nedenini ispat etmekle yükümlü olur.
(8) Yukarıdaki hükümlere aykırı olan toplu iş sözleşmesi
ve iş sözleşmesi hükümleri geçersizdir.
(9) İşçinin iş kanunları ve diğer kanunlara göre sahip
olduğu hakları saklıdır.
BEŞİNCİ
BÖLÜM
Faaliyetler
Kuruluşların
faaliyetleri
MADDE 26 – (1) Kuruluşlar,
tüzüklerinde yer alan konularda serbestçe faaliyette bulunur.
(2) Kuruluşlar, çalışma hayatından, mevzuattan, örf ve
adetten doğan uyuşmazlıklarda işçi ve işverenleri temsilen; sendikalar,
yazılı başvuruları üzerine iş sözleşmesinden ve çalışma ilişkisinden doğan
hakları ile sosyal güvenlik haklarında üyelerini ve mirasçılarını temsilen
dava açmak ve bu nedenle açılmış davada davayı takip yetkisine sahiptir.
Yargılama sürecinde üyeliğin sona ermesi üyenin yazılı onay vermesi
kaydıyla bu yetkiyi etkilemez.
(3) Kuruluşlar, faaliyetlerinden yararlanmada üyeleri
arasında eşitlik ilkesi ve ayrımcılık yasaklarına uymakla yükümlüdür.
Kuruluşlar, faaliyetlerinde toplumsal cinsiyet eşitliğini gözetir.
(4) Kuruluşların kendi faaliyetleri ile üyelerine
sağladıkları hak ve çıkarların üyesi olmayanlara uygulanması, bu Kanunun
yedinci ila on ikinci bölümlerinde yer alan hükümler saklı kalmak kaydıyla
yazılı onaylarına bağlıdır.
(5) Kuruluşlar, tüzükleriyle belirlenen amaçları dışında
faaliyette bulunamaz.
(6) İşçiler ve işçi kuruluşları işveren kuruluşlarına,
işveren kuruluşları da işçi kuruluşlarına üye olamaz; gerek doğrudan
doğruya, gerek temsilcileri veya mensupları veya araya koyacakları diğer
kimseler aracılığıyla biri diğerinin kurulmasına, yönetim ve faaliyetine
müdahalede bulunamaz.
(7) Kuruluşlar siyasi partilerin ad, amblem, rumuz veya
işaretlerini kullanamaz.
(8) Kuruluşlar ticaretle uğraşamaz. Ancak, kuruluşlar
genel kurul kararıyla nakit mevcudunun yüzde kırkından fazla olmamak
kaydıyla sanayi ve ticaret kuruluşlarına yatırımda bulunabilir.
(9) Kuruluşlar elde ettikleri gelirleri üyeleri ve
mensupları arasında dağıtamaz. Ancak sendikaların grev ve lokavt süresince
tüzüklerine göre üyelerine yapacakları yardımlar ile kuruluşların eğitim
amaçlı yardımları bu hükmün dışındadır.
İşyeri
sendika temsilcisinin atanması ve görevleri
MADDE
27 –
(1) Toplu iş sözleşmesi yapmak üzere yetkisi kesinleşen sendika; işyerinde
işçi sayısı elliye kadar ise bir, elli bir ile yüz arasında ise en çok iki,
yüz bir ile beş yüz arasında ise en çok üç, beş yüz bir ile bin arasında
ise en çok dört, bin bir ile iki bin arasında ise en çok altı, iki binden
fazla ise en çok sekiz işyeri sendika temsilcisini işyerinde çalışan
üyeleri arasından atayarak on beş gün içinde kimliklerini işverene
bildirir. Bunlardan biri baş temsilci olarak görevlendirilebilir.
Temsilcilerin görevi, sendikanın yetkisi süresince devam eder.
(2) Sendika tüzüğünde işyeri sendika temsilcisinin
seçimle belirlenmesine ilişkin hüküm bulunması hâlinde, seçilen üye temsilci
olarak atanır.
(3) İşyeri sendika temsilcileri ve baş temsilcisi;
işyeri ile sınırlı olmak kaydı ile işçilerin dileklerini dinlemek ve
şikâyetlerini çözümlemek, işçi ve işveren arasındaki iş birliğini, çalışma
barışını ve uyumunu sağlamak, işçilerin hak ve çıkarlarını gözetmek ve iş
kanunları ile toplu iş sözleşmelerinde öngörülen çalışma şartlarının
uygulanmasına yardımcı olmakla görevlidir.
(4) İşyeri sendika temsilcileri, işyerindeki işlerini
aksatmamak ve iş disiplinine aykırı olmamak şartı ile görevlerini yerine
getirir. İşyerlerinde, sendika temsilcilerine görevlerini hızlı ve etkili
biçimde yapmalarına imkân verecek kolaylıklar sağlanır.
ALTINCI
BÖLÜM
Kuruluşların
Gelirleri, Denetimi ve Kapatılması
Kuruluşların
gelirleri ve giderleri
MADDE 28 – (1)
Kuruluşların gelirleri;
a) Üyelik ve dayanışma aidatları,
b) Tüzüklerine göre yapabilecekleri faaliyetlerden
sağlanacak gelirler,
c) Bağışlar,
ç) Mal varlığı gelirleri, mal varlığı değerlerinin
devir, temlik ve satışlarından doğan kazançlardan,
ibarettir.
(2) Kuruluşlar; kamu kurum ve kuruluşları, siyasi
partiler, esnaf ve küçük sanatkâr kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki
meslek kuruluşlarından yardım ve bağış alamaz.
(3) İşçi kuruluşları, işverenler ve bu Kanun ve diğer
kanunlara göre kurulan işveren kuruluşlarından; işveren kuruluşları da
işçilerden ve bu Kanun ve diğer kanunlara göre kurulu işçi kuruluşlarından
yardım ve bağış alamaz. Kuruluşlar, yurt dışındaki kişi, kurum ve
kuruluşlardan Bakanlığa önceden bildirimde bulunmak suretiyle yardım ve
bağış alabilir. Ancak, işçi kuruluşları yurt dışında kurulu işveren ve
işveren kuruluşlarından; işveren kuruluşları ise işçi ve işçi
kuruluşlarından yardım ve bağış alamaz. Nakdî yardım ve bağışların bankalar
aracılığıyla alınması zorunludur.
(4) Yukarıdaki hükümlere aykırı olarak yardım ve bağış
alınması hâlinde üyelerden birinin veya Bakanlığın başvurması üzerine,
mahkeme kararıyla, alınan yardım Hazineye aktarılır.
(5) Kuruluşlar, tüm nakdî gelirlerini bankaya yatırmak
zorundadır. Zorunlu giderleri için kasalarında tutacakları nakit miktarı
genel kurullarınca belirlenir.
(6) Kuruluşlar, gelirlerini bu Kanunda ve tüzüklerinde
gösterilen faaliyetleri dışında kullanamaz veya bağışlayamaz.
(7) Kuruluşlar; yönetim kurulu kararıyla ve nakit
mevcudunun yüzde onunu aşmamak kaydıyla yurt içi ve yurt dışındaki doğal
afet bölgelerine doğrudan veya yetkili makamlar aracılığıyla konut, eğitim
ve sağlık tesisleri kurulması amacıyla kamu kurum ve kuruluşlarına ayni ve
nakdî yardımda bulunabilir.
Kuruluşların
denetimi ve şeffaflık
MADDE 29 – (1)
Kuruluşların denetimi, kanun ve kuruluşun tüzük hükümlerine göre denetleme
kurulları tarafından yapılır. Denetimde, yönetim ve işleyişin, gelir, gider
ve bilançoların ve bunlarla ilgili işlemlerin kanun, tüzük ve genel kurul kararlarına
uygunluğu incelenir.
(2) Kuruluşların gelir ve giderlerine ilişkin mali
denetimleri, en geç iki yılda bir 1/6/1989 tarihli
ve 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali
Müşavirlik Kanununa göre denetim yetkisine sahip yeminli mali müşavirlerce
yapılır. Bu denetimin yapılmış olması, denetleme kurulunun yükümlülüğünü
ortadan kaldırmaz.
(3) Kuruluşlar; faaliyet, dış denetim ve denetleme
kurulu raporları ile genel kurul kararlarını uygun vasıtalarla derhâl
yayınlar.
(4) Kuruluşların ve şubelerin kurucu ve yöneticileri,
kendileri, eşleri ve velayetleri altında bulunan çocuklarına ait mal
bildirimlerini 19/4/1990 tarihli ve 3628 sayılı
Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu ve
ilgili yönetmeliklere göre vermek zorundadır.
(5) İç ve dış denetim esasları, işçi ve işveren
konfederasyonlarının görüşleri alınarak Bakanlıkça çıkarılacak bir
yönetmelikle düzenlenir.
Tutulacak
defter ve kayıtlar
MADDE 30 – (1)
Kuruluşlar, aşağıda yazılı defter ve kayıtları tutmak zorundadır:
a) Üye kayıt ve üyelik sona erme listeleri
b) Genel kurul, yönetim kurulu, denetleme kurulu ve
disiplin kurulu karar defterleri
c) Gelen ve giden evrak kayıt defterleri ile zimmet
defteri
ç) Aidat kayıtları, yevmiye ve envanter
defterleri ile defterikebir
d) Gelirlere ilişkin kayıt ve defterler
(2) 4/1/1961 tarihli ve 213
sayılı Vergi Usul Kanununa göre demirbaş sınıfına giren her türlü eşya veya
malzeme demirbaş defterine kaydedilir.
(3) Kuruluşların tutmak zorunda oldukları dosya, üye
kayıt ve üyelik sona erme listeleri, defter ve kayıtlar ile bunların
tutulmasındaki usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle
düzenlenir.
Kapatma
MADDE 31 – (1)
Anayasada belirtilen Cumhuriyetin niteliklerine ve demokratik esaslara
aykırı faaliyetlerde bulunan kuruluş, merkezlerinin bulunduğu yer
Cumhuriyet Başsavcısının talebi üzerine mahkeme kararı ile kapatılır.
Aykırı davranış bireysel olarak yöneticiler tarafından gerçekleştirildiği
takdirde, mahkemece sadece o yöneticilerin görevine son verilmesine karar
verilir.
(2) Yukarıdaki fıkra uyarınca açılan davalar nedeniyle
mahkeme, yargılama süresince talep üzerine veya resen kuruluşun
faaliyetlerinin durdurulmasına ve yöneticilerinin geçici olarak görevden
alınmasına karar verebilir.
(3) Yukarıdaki hükümler veya bu Kanunda öngörülen diğer
faaliyeti durdurma hâllerinde, kuruluşların mallarının yönetimi ve
çıkarlarının korunması ve durdurma süresi sonunda yeniden faaliyete
geçebilmesi için genel kurul yapılması, 4721 sayılı Kanun hükümleri
gereğince tayin olunacak bir veya üç kayyım tarafından sağlanır.
Kuruluşun
sona ermesi hâlinde malların devri
MADDE 32 – (1)
Tüzüğünde hüküm bulunması kaydıyla tüzel kişiliği sona eren sendikanın mal
varlığı bu Kanuna göre kurulmuş aynı nitelikteki bir kuruluşa ya da üyesi
bulunduğu üst kuruluşa; üst kuruluş üyesi değilse aynı nitelikteki bir üst
kuruluşa bırakılabilir. Üst kuruluşun sona ermesi hâlinde, mal varlığı
üyesi bulunan kuruluşlara bırakılabilir. Tüzükte hüküm bulunmaması hâlinde
feshe karar veren genel kurul, mal varlığını yukarıdaki esaslara göre
devredebilir.
(2) Tüzükte hüküm olmaması ya da fesih hâlinde; genel
kurul kararının bulunmaması veya devrin ilgili kuruluş tarafından kabul
edilmemesi hâlinde, tasfiye sonucunda kalacak paralar İşsizlik Sigortası Fonuna
aktarılır ve mallar Türkiye İş Kurumuna devredilir.
YEDİNCİ
BÖLÜM
Toplu İş
Sözleşmesinin Genel Esasları
Toplu iş
sözleşmesi ve çerçeve sözleşmenin içeriği
MADDE 33 – (1) Toplu
iş sözleşmesi, iş sözleşmesinin yapılması, içeriği ve sona ermesine ilişkin
hükümleri içerir.
(2) Toplu iş sözleşmesi, tarafların karşılıklı hak ve
borçları ile sözleşmenin uygulanması ve denetimini ve uyuşmazlıkların
çözümü için başvurulacak yolları düzenleyen hükümleri de içerebilir.
(3) Çerçeve sözleşme, sözleşmenin tarafı olan işçi ve
işveren sendikasının üyeleri hakkında uygulanır ve meslekî eğitim, iş
sağlığı ve güvenliği, sosyal sorumluluk ve istihdam politikalarına ilişkin
düzenlemeleri içerebilir.
(4) Çerçeve sözleşme, taraflardan birinin çağrısı ve
karşı tarafın çağrıya olumlu cevap vermesi ile en az bir, en çok üç yıl
için yapılır.
(5) Toplu iş sözleşmeleri ve çerçeve sözleşmeler,
Anayasaya ve kanunların emredici hükümlerine aykırı düzenlemeler içeremez.
Toplu iş
sözleşmesinin kapsamı ve düzeyi
MADDE 34 – (1) Bir
toplu iş sözleşmesi aynı işkolunda bir veya birden çok işyerini
kapsayabilir.
(2) Bir gerçek ve tüzel kişiye veya bir kamu kurum ve
kuruluşuna ait aynı işkolunda birden çok işyerinin bulunduğu işyerlerinde,
toplu iş sözleşmesi ancak işletme düzeyinde yapılabilir.
(3) Grup toplu iş sözleşmesi, tarafların anlaşması
üzerine bir işçi sendikası ile bir işveren sendikası arasında, birden çok
üye işverene ait aynı işkolunda kurulu işyerleri ve işletmeleri kapsamak
üzere yapılır.
(4) İşletme toplu iş sözleşmesi yapılacak işyerlerinin
aranılan niteliğe sahip olup olmadıklarına ilişkin uyuşmazlıklar, işletme
merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemede on beş gün içinde karara bağlanır.
Kararın temyizi hâlinde Yargıtay on beş gün içinde kesin olarak karar
verir.
Toplu iş
sözleşmesinin şekli ve süresi
MADDE 35 – (1) Toplu
iş sözleşmesi yazılı olarak yapılır.
(2) Toplu iş sözleşmesi en az bir ve en çok üç yıl
süreli olarak yapılabilir. Toplu iş sözleşmesinin süresi, sözleşmenin
imzalanmasından sonra taraflarca uzatılamaz, kısaltılamaz ve sözleşme
süresinden önce sona erdirilemez.
(3) Faaliyetleri bir yıldan az süren işlerde uygulanmak
üzere yapılan toplu iş sözleşmelerinin süresi bir yıldan az olabilir. İşin
bitmemesi hâlinde bu sözleşmeler bir yılın sonuna kadar uygulanır.
(4) Toplu iş sözleşmesi süresinin bitmesinden önceki yüz
yirmi gün içinde, yeni sözleşme için yetki başvurusunda bulunulabilir.
Ancak, yapılacak toplu iş sözleşmesi önceki sözleşme sona ermedikçe
yürürlüğe giremez.
Toplu iş
sözleşmesinin hükmü
MADDE 36 – (1) Toplu
iş sözleşmesinde aksi belirtilmedikçe iş sözleşmeleri toplu iş sözleşmesine
aykırı olamaz. İş sözleşmelerinin toplu iş sözleşmesine aykırı hükümlerinin
yerini toplu iş sözleşmesindeki hükümler alır. Toplu iş sözleşmesinde iş
sözleşmelerine aykırı hükümlerin bulunması hâlinde ise iş sözleşmesinin
işçi yararına olan hükümleri geçerlidir.
(2) Sona eren toplu iş sözleşmesinin iş sözleşmesine
ilişkin hükümleri yenisi yürürlüğe girinceye kadar iş sözleşmesi hükmü
olarak devam eder.
Tarafların
durumunda değişiklik
MADDE 37 – (1) Toplu
iş sözleşmesine taraf olan sendikanın tüzel kişiliğinin sona ermesi,
faaliyetinin durdurulması, işçi sendikasının yetkiyi kaybetmesi ve toplu iş
sözleşmesinin uygulandığı işyerlerinde işverenin veya işyerinin girdiği
işkolunun değişmesi toplu iş sözleşmesini sona erdirmez.
(2) Toplu görüşmeye çağrı tarihinde bir işveren
sendikasına üye bulunan işveren, sendika üyeliğinin sona ermesi hâlinde
sendikaya yapılmış olan çağrı ile bağlı kalır.
(3) Sözleşmenin imzalanması tarihinde taraf işveren
sendikasının üyesi olan işveren, sendikası ile ilişkisinin kesilmesi
hâlinde yapılmış olan sözleşme ile bağlı kalır.
İşyerinin
veya bir bölümünün devri
MADDE
38 –
(1) İşletme toplu iş sözleşmesi kapsamında olan ya da toplu iş sözleşmesi
bulunan bir işyeri veya işyerinin bir bölümünün devrinde, devralan
işverenin aynı işkoluna giren işyeri veya işyerlerinde yürürlükte bir toplu
iş sözleşmesi var ise; devralınan işyeri veya işyerlerinde uygulanan toplu
iş sözleşmesinden doğan hak ve borçlar, iş sözleşmesi hükmü olarak devam
eder. Devralan işverenin işyeri ya da işyerlerinde uygulanan
bir toplu iş sözleşmesi yok ise; devralınan işyerinde yürürlükteki toplu iş
sözleşmesinden doğan hak ve borçlar, yeni bir toplu iş sözleşmesi
yapılıncaya kadar toplu iş sözleşmesi hükmü olarak devam eder.
(2) Toplu iş sözleşmesi bulunmayan bir işyerinin işletme
toplu iş sözleşmesi tarafı olan bir işverence devralınması durumunda
işyeri, işletme toplu iş sözleşmesi kapsamına girer.
Toplu iş
sözleşmesinden yararlanma
MADDE 39 – (1) Toplu
iş sözleşmesinden taraf işçi sendikasının üyeleri yararlanır.
(2) Toplu iş sözleşmesinden, sözleşmenin imzalanması
tarihinde taraf sendikaya üye olanlar yürürlük tarihinden, imza tarihinden
sonra üye olanlar ise üyeliklerinin taraf işçi sendikasınca işverene
bildirildiği tarihten itibaren yararlanır.
(3) Toplu iş sözleşmesinin imza tarihi ile yürürlük
tarihi arasında iş sözleşmesi sona eren üyeler de, iş sözleşmelerinin sona
erdiği tarihe kadar toplu iş sözleşmesinden yararlanır.
(4) Toplu iş sözleşmesinin imzası sırasında taraf işçi
sendikasına üye olmayanlar, sonradan işyerine girip de üye olmayanlar veya
imza tarihinde taraf işçi sendikasına üye olup da ayrılanlar veya
çıkarılanların toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmeleri, toplu iş
sözleşmesinin tarafı olan işçi sendikasına dayanışma aidatı ödemelerine
bağlıdır. Bunun için işçi sendikasının onayı aranmaz. Dayanışma aidatı
ödemek suretiyle toplu iş sözleşmesinden yararlanma, talep tarihinden
geçerlidir. İmza tarihinden önceki talepler imza tarihi itibarıyla hüküm
doğurur.
(5) Dayanışma aidatının miktarı, üyelik aidatından fazla
olmamak kaydıyla sendika tüzüğünde belirlenir.
(6) Faaliyeti durdurulmuş sendikalara dayanışma aidatı
ödenmez.
(7) Bu Kanun anlamında işveren vekilleri ile toplu iş
sözleşmesi görüşmelerine işvereni temsilen katılanlar, toplu iş
sözleşmesinden yararlanamaz.
(8) Grev sonunda yapılan toplu iş sözleşmesinden, 65
inci maddeye göre zorunlu olarak çalışanlar dışında işyerinde çalışmış
olanlar aksine hüküm bulunmadıkça yararlanamaz.
Teşmil
MADDE
40 –
(1) Bakanlar Kurulu; teşmili yapılacak işyerinin kurulu bulunduğu işkolunda
en çok üyeye sahip sendikanın yapmış olduğu bir toplu iş sözleşmesini, o
işkolundaki işçi veya işveren sendikalarının veya ilgili işverenlerden
birinin ya da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanının talebi üzerine, Yüksek
Hakem Kurulunun görüşünü aldıktan sonra tamamen veya kısmen ya da zorunlu
değişiklikleri yaparak, o işkolunda toplu iş sözleşmesi bulunmayan işyeri
veya işyerlerine teşmil edebilir. Yüksek Hakem Kurulu bu
konudaki görüşünü on beş iş günü içinde bildirir.
(2) Teşmil kararında teşmilin gerekçesi açıklanır.
Yürürlüğe gireceği tarih de belirtilmek suretiyle teşmil kararı Resmî
Gazete’de yayımlanır, ancak yürürlük tarihi Resmî Gazete’de yayım
tarihinden önceki bir tarih olarak belirlenemez.
(3) Teşmil edilen toplu iş sözleşmesinin sona ermesi ile
teşmil kararı da ortadan kalkar.
(4) Bakanlar Kurulu teşmil kararını, gerekçesini de
açıklayarak gerekli gördüğünde yürürlükten kaldırabilir.
(5) Toplu iş sözleşmesinin, tarafların hak ve borçlarını
düzenleyen hükümleri ile özel hakeme başvurma hakkındaki hükümleri teşmil
edilemez.
(6) Yetki için başvurulduktan sonra bu işlem
tamamlanıncaya kadar veya yetki belgesi alındıktan sonra yetki devam ettiği
sürece, kapsama giren işyerleri için teşmil kararı alınamaz.
(7) Toplu iş sözleşmesinin teşmil edildiği işletme veya
işyerinde her zaman yetki için başvurulabilir ve yeni toplu iş
sözleşmesinin yapılmasıyla birlikte teşmil uygulaması kendiliğinden sona
erer.
SEKİZİNCİ
BÖLÜM
Toplu İş
Sözleşmesinin Yapılması
Yetki
MADDE 41 – (1) Kurulu
bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde üçünün üyesi bulunması
şartıyla işçi sendikası, toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde
başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde
kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu iş
sözleşmesi yapmaya yetkilidir.
(2) İşletme toplu iş sözleşmeleri için işyerleri bir
bütün olarak dikkate alınır ve yüzde kırk çoğunluk buna göre hesaplanır.
(3) İşletmede birden çok sendikanın yüzde kırk veya
fazla üyesinin olması durumunda başvuru tarihinde en çok üyeye sahip
sendika toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir.
(4) Bir işveren sendikası, üyesi işverenlere ait işyeri
veya işyerleri, sendika üyesi olmayan bir işveren ise kendi işyeri veya
işyerleri için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir.
(5) Bir işkolunda çalışan işçilerin yüzde üçünün
tespitinde Bakanlıkça her yıl ocak ve temmuz aylarında yayımlanan
istatistikler esas alınır. Bu istatistiklerde her bir işkolundaki toplam
işçi sayısı ile işkollarındaki sendikaların üye sayıları yer alır.
Yayımlanan istatistik, toplu iş sözleşmesi ve diğer işlemler için yeni
istatistik yayımlanıncaya kadar geçerlidir. Yetki belgesi almak üzere başvuran
veya yetki belgesi alan işçi sendikasının yetkisini daha sonra yayımlanacak
istatistikler etkilemez.
(6) Yayımından itibaren on beş gün içinde itiraz
edilmeyen istatistik kesinleşir. İstatistiğin gerçeğe uymadığı gerekçesiyle
bu süre içinde Ankara İş Mahkemesine başvurulabilir. Mahkeme bu itirazı on
beş gün içinde sonuçlandırır. Mahkemece verilen karar, ilgililerce veya
Bakanlıkça temyiz edilebilir. Yargıtay temyiz talebini on beş gün içinde
kesin olarak karara bağlar.
(7) Bakanlık, yetkili sendikanın belirlenmesinde ve
istatistiklerin düzenlenmesinde kendisine gönderilen üyelik ve üyelikten
çekilme bildirimleri ile Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılan işçi
bildirimlerini esas alır.
Yetki
tespiti için başvuru
MADDE 42 – (1) Toplu
iş sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili
olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan
işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini
isteyebilir.
(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla
bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri
veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları
ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı
iş günü içinde bildirir.
(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının
ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının
tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.
(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin
bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar,
yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.
(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça
çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.
Yetki
itirazı
MADDE
43 –
(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen
tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi
olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına
sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını,
nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten
itibaren altı iş günü içinde mahkemeye yapabilir.
(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten
sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde
üçünden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.
(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer
almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının
tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı iş günü
içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. Bunların dışındaki
itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve karar temyiz
edildiği takdirde Yargıtay tarafından on beş gün içinde kesin olarak karara
bağlanır.
(4) 42 nci maddenin üçüncü
fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi
sendikası, altı iş günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava
açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde
üçünü üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika
üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde
sonuçlandırır.
(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini
durdurur.
Yetki
belgesi
MADDE
44 – (1)
Tespit yazısına süresi içinde itiraz edilmemişse sürenin bitimini takip
eden altı iş günü içinde; yapılan itiraz reddedilmişse ya da kendisine
yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen sendikanın itirazı sonucunda
yetki şartlarına sahip olduğunu tespit eden kesinleşmiş mahkeme kararının
tebliğ edildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde; ilgili sendikaya,
Bakanlıkça bir yetki belgesi verilir.
Yetki
belgesi bulunmaksızın yapılan toplu iş sözleşmesi
MADDE 45 – (1) Yetki
belgesi bulunmaksızın yapılan bir toplu iş sözleşmesinde taraflardan
birinin veya ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı ve bu nedenle
sözleşmenin hükümsüzlüğü, Bakanlıkça durumun tespitinden itibaren kırk beş
gün içinde, ilgililerce veya Bakanlıkça mahkemede dava yolu ile ileri
sürülebilir.
(2) Talep hâlinde mahkeme, toplu iş sözleşmesinin
uygulanmasını dava sonuna kadar durdurabilir.
Toplu
görüşmeye çağrı
MADDE 46 – (1)
Taraflardan biri, yetki belgesinin alındığı tarihten itibaren on beş gün
içinde karşı tarafı toplu görüşmeye çağırır. Çağrı tarihi, çağrıyı yapan
tarafça derhâl görevli makama bildirilir.
(2) Bu süre içerisinde çağrı yapılmazsa, yetki
belgesinin hükmü kalmaz.
(3) Çağrıyı yapan taraf, toplu görüşmede ileri süreceği
tekliflerin bütününü çağrı süresi içinde karşı tarafa vermek zorundadır.
Ancak, tarafların toplu görüşme gereği ileri sürecekleri tekliflerde
değişiklik yapma hakları saklıdır.
Toplu
görüşmenin başlaması ve süresi
MADDE 47 – (1)
Çağrının karşı tarafa tebliğ edildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde
taraflar toplu görüşmenin yer, gün ve saatini aralarında anlaşarak belirler
ve bunu görevli makama yazı ile bildirir. Anlaşmaya varılamazsa,
taraflardan birinin başvurusu üzerine, yapılacak ilk toplantının yeri, günü
ve saati görevli makamca derhâl belirlenir ve taraflara bildirilir.
(2) İşçi sendikası, çağrı tarihinden itibaren otuz gün
içinde yapılacak olan ilk toplantıya gelmez veya aynı süre içinde toplu
görüşmeye başlamazsa yetkisi düşer.
(3) Toplu görüşmenin süresi, ilk toplantı tarihinden
itibaren altmış gündür.
Toplu iş
sözleşmesinin imzalanması, tevdi edilmesi ve işyerinde ilanı
MADDE 48 – (1) Toplu
görüşmenin sonunda bir anlaşmaya varılırsa dört nüsha olarak düzenlenecek
olan toplu iş sözleşmesi, taraf temsilcilerince imzalanır ve iki nüshası
altı iş günü içinde çağrıyı yapan tarafça görevli makama tevdi edilir.
Görevli makam sözleşmenin bir nüshasını Bakanlığa gönderir.
(2) İşveren, bir toplu iş sözleşmesi veya toplu iş
sözleşmesi hükmündeki özel hakem veya Yüksek Hakem Kurulu kararı ile toplu
hak uyuşmazlıklarında verilmiş mahkeme veya özel hakem kararlarını, işyeri
veya işyerlerinde işçiler tarafından görülebilecek yerlere asmakla
yükümlüdür.
DOKUZUNCU
BÖLÜM
Toplu İş
Uyuşmazlıklarının Çözümü
Uyuşmazlığın
tespiti
MADDE
49 – (1)
Toplu görüşme için kararlaştırılan ilk toplantıya taraflardan biri gelmez
veya geldiği hâlde görüşmeye başlamazsa, toplu görüşmeye başladıktan sonra
toplantıya devam etmezse veya taraflar toplu görüşme süresi içerisinde
anlaşamadıklarını bir tutanakla tespit ederlerse ya da toplu görüşme süresi
anlaşma olmaksızın sona ererse, taraflardan biri uyuşmazlığı altı iş günü
içinde görevli makama bildirir. Aksi takdirde işçi sendikasının
yetkisi düşer.
Arabuluculuk
MADDE 50 – (1)
Uyuşmazlık yazısını alan görevli makam altı iş günü içinde taraflardan en
az birinin katılımı ile veya katılım olmazsa resen, resmî listede bir
arabulucu görevlendirir. Tarafların resmî arabulucu listesindeki bir
arabulucu ismi üzerinde anlaşma sağlamaları hâlinde, belirlenen kişi
görevli makam tarafından o uyuşmazlıkta arabulucu olarak görevlendirilir.
(2) Arabulucu, tarafların anlaşmaya varması için her
türlü çabayı harcar ve ilgililere önerilerde bulunur.
(3) Arabulucunun görevi kendisine yapılacak bildirimden
itibaren on beş gün sürer. Bu süre tarafların anlaşması ile en çok altı iş
günü uzatılabilir ve görevli makama bildirilir.
(4) Arabulucu, tarafların anlaşmasını sağlarsa 48 inci
madde hükümleri uygulanır.
(5) Arabuluculuk süresinin sonunda anlaşma
sağlanamamışsa, arabulucu üç iş günü içinde uyuşmazlığı belirleyen bir
tutanak düzenler ve uyuşmazlığın sona erdirilmesi için gerekli gördüğü
önerileri de ekleyerek görevli makama tevdi eder. Görevli makam, tutanağı
en geç üç iş günü içinde taraflara tebliğ eder.
(6) Taraflar ve diğer bütün ilgililer, arabulucunun
anlaşmazlık konusu ile ilgili istediği her türlü bilgi ve belgeyi vermekle
yükümlüdür.
(7) Görevli makam, uyuşmazlığın kapsamını ve niteliğini
de dikkate alarak arabulucuya ödenmesi gereken ücreti yönetmelikte
belirtilen alt ve üst sınırlar içerisinde belirler.
Yüksek
Hakem Kuruluna başvurma
MADDE
51 –
(1) Grev oylaması sonucunda grev yapılmaması yönündeki kararın
kesinleşmesinden itibaren altı iş günü içinde işçi sendikası; grev ve
lokavtın yasak olduğu uyuşmazlıklarda 50 nci
maddenin beşinci fıkrasında belirtilen tutanağın tebliğinden ya da erteleme
süresinin uyuşmazlıkla sonuçlanması hâlinde sürenin bitiminden itibaren
taraflardan biri altı iş günü içinde Yüksek Hakem Kuruluna başvurabilir. Aksi
takdirde işçi sendikasının yetkisi düşer.
(2) Yüksek Hakem Kurulu kararları kesindir ve toplu iş
sözleşmesi hükmündedir.
Özel hakeme
başvurma
MADDE 52 – (1)
Taraflar, anlaşarak toplu hak veya çıkar uyuşmazlıklarının her safhasında
özel hakeme başvurabilir.
(2) Toplu iş sözleşmesine, taraflardan birinin
başvurması üzerine özel hakeme gidileceğine dair hükümler konulabilir.
Toplu iş sözleşmesinde aksine hüküm yoksa 12/1/2011
tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun özel hakeme ilişkin
hükümleri uygulanır. Toplu hak uyuşmazlıklarında özel hakem kararları genel
hükümlere tabidir.
(3) Toplu çıkar uyuşmazlıklarında taraflar özel hakeme
başvurma hususunda yazılı olarak anlaşma yaparlarsa, bundan sonra
arabuluculuk, grev ve lokavt, kanuni hakemlik hükümleri uygulanmaz. Toplu
çıkar uyuşmazlıklarında özel hakem kararları toplu iş sözleşmesi hükmündedir.
(4) Uyuşmazlığın her safhasında taraflar anlaşarak özel
hakem olarak Yüksek Hakem Kurulunu da seçebilir.
Yorum
davası ve eda davasında faiz
MADDE 53 – (1)
Uygulanmakta olan bir toplu iş sözleşmesinin yorumundan doğan
uyuşmazlıklarda sözleşmenin taraflarınca dava açılabilir. Mahkeme en geç
iki ay içinde karar verir. Kararın temyiz edilmesi hâlinde Yargıtay
uyuşmazlığı iki ay içinde kesin olarak karara bağlar.
(2) Toplu iş sözleşmesine dayanan eda davalarında,
temerrüt tarihinden itibaren işletme kredilerine uygulanan en yüksek faiz
oranı uygulanır.
ONUNCU
BÖLÜM
Yüksek
Hakem Kurulunun Kuruluşu ve Çalışma Esasları
Kuruluşu
MADDE 54 – (1) Yüksek
Hakem Kurulu, Yargıtayın bu Kanundan doğan
uyuşmazlıklara bakmakla görevli dairelerinin başkanlarından en kıdemli
olanının başkanlığında;
a) Bakanlar Kurulunca, bakanlıklar bünyesi dışında, işçi
veya işveren kuruluşları ile hiçbir şekilde bağlantısı bulunmayan ve siyasi
parti organlarında görevli olmayan, ekonomi, işletme, sosyal politika veya
iş hukuku konularında bilgi ve tecrübe sahibi olanlar arasından seçilecek
bir üye,
b) Üniversitelerin iş ve sosyal güvenlik hukuku anabilim
dalı öğretim üyeleri arasından Yükseköğretim Kurulunca seçilecek bir üye,
c) Bakanlık Çalışma Genel Müdürü,
ç) İşçi sendikaları konfederasyonlarından kendisine
mensup işçi sayısı en yüksek olan konfederasyonca seçilecek iki üye,
d) İşverenler adına en çok işveren mensubu olan işveren
sendikaları konfederasyonunca biri kamu işverenlerinden olmak üzere
seçilecek iki üyeden,
oluşur. Ancak
uyuşmazlık konusunun tarafı olan sendikanın bağlı bulunduğu işçi
konfederasyonunun farklı olması hâlinde, bağlı bulunduğu konfederasyonun
seçeceği bir üye, uyuşmazlık konusunun tarafı olan sendikanın bağlı
bulunduğu bir başka işveren sendikaları konfederasyonu bulunması hâlinde de
sendikanın bağlı bulunduğu konfederasyonun seçeceği bir üye, ikinci üyenin
yerine Kurul üyesi olarak toplantıya katılır.
(2) Seçimle gelen üyeler, iki yıl için seçilir ve
yeniden seçilmeleri mümkündür. İşçi ve işverenler adına seçilecek üyelerde
6 ncı maddedeki kurucular için öngörülen şartlar
aranır.
(3) Seçimle gelen her bir üye için aynı şekilde ikişer
yedek üye seçilir. Kurul Başkanlığı için birinci ve ikinci yedekler,
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca hukuk daireleri başkanları arasından
seçilir. Yüksek Hakem Kuruluna katılacak üyelerin seçilmesi, her seçim
döneminden üç ay önce Bakanlıkça ilgili makam ve kuruluşlardan istenir.
Yönetim
yapısı
MADDE 55 – (1) Yüksek
Hakem Kurulunun yazışma ve uzmanlık hizmetlerini yürütmek üzere Yüksek Hakem
Kurulu Başkanlığına bağlı olarak bir genel sekreterlik kurulur. Genel
sekreter başkanın teklifi üzerine genel usullere göre atanır.
(2) Yüksek Hakem Kurulunun talebi üzerine Başbakanlıkça
yeteri kadar raportör ve uzman atanır veya görevlendirilir.
Ancak, işçi veya işveren kuruluşlarında çalışmakta olanlar, raportör veya uzman olarak görevlendirilemez.
Çalışma
esasları
MADDE 56 – (1) Yüksek
Hakem Kurulu başvuru dilekçesinin alındığı günden başlayarak altı iş günü
içinde başkan ve en az beş üyenin katılımı ile toplanır. Mazeretli veya
izinli olan asıl başkan veya üyenin yerini aynı gruptan yedek başkan veya
yedek üyelerden biri alır.
(2) Yüksek Hakem Kurulu, uyuşmazlığı dosya üzerinde
inceler. Gerekli görüldüğü durumlarda taraflar ve ilgililerden uyuşmazlıkla
ilgili her türlü bilgi ve belgeyi isteyebilir. Taraflar ve diğer bütün
ilgililer, Yüksek Hakem Kurulunun istediği bilgi ve belgeyi vermekle
yükümlüdür. Yüksek Hakem Kurulu, görüşlerini öğrenmek istediği kişileri
çağırıp dinler veya bunların görüşlerini yazı ile bildirmelerini ister.
Bunlar hakkında 6100 sayılı Kanunun tanıklara ve bilirkişilere ilişkin
hükümleri uygulanır. Taraflar da, bilgilendirmek amacıyla Kurulda
dinlenmelerini isteyebilir, bilgi ve belge sunabilir.
(3) Yüksek Hakem Kurulu toplantıya katılanların
çoğunluğu ile karar verir. Oyların eşitliği hâlinde başkanın bulunduğu
taraf çoğunluğu sağlar.
(4) Bu madde gereğince yapılacak ödemeleri karşılamak
üzere gerekli ödenek Bakanlık bütçesine konulur.
Hakeme ve
arabulucuya başvurma yönetmeliği
MADDE 57 – (1) Yüksek
Hakem Kurulunun çalışma usul ve esasları; Yüksek Hakem Kurulunun başkan ve
üyeleri ile bu Kurulda görevlendirilecek uzman ve raportörlere
ödenecek tazminatlar; bilirkişi ve tanıklara verilecek ücretler ve toplu
çıkar uyuşmazlıklarında özel hakem incelemesinde uygulanacak usul
hükümleri; arabulucuların nitelikleri, seçimi, ücretleri ve
görevlendirilmeleri Maliye Bakanlığının görüşü alınarak Bakanlıkça
çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.
ON BİRİNCİ
BÖLÜM
Grev ve
Lokavt
Grevin
tanımı
MADDE 58 – (1)
İşçilerin, topluca çalışmamak suretiyle işyerinde faaliyeti durdurmak veya
işin niteliğine göre önemli ölçüde aksatmak amacıyla, aralarında anlaşarak
veya bir kuruluşun aynı amaçla topluca çalışmamaları için verdiği karara
uyarak işi bırakmalarına grev denir.
(2) Toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında
uyuşmazlık çıkması hâlinde, işçilerin ekonomik ve sosyal durumları ile
çalışma şartlarını korumak veya geliştirmek amacıyla, bu Kanun hükümlerine
uygun olarak yapılan greve kanuni grev denir.
(3) Kanuni grev için aranan şartlar gerçekleşmeden
yapılan grev kanun dışıdır.
Lokavtın
tanımı
MADDE 59 – (1)
İşyerinde faaliyetin tamamen durmasına neden olacak tarzda, işveren veya
işveren vekili tarafından kendi kararıyla veya bir kuruluşun verdiği karara
uyarak, işçilerin topluca işten uzaklaştırılmasına lokavt denir.
(2) Toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında
uyuşmazlık çıkması ve işçi sendikası tarafından grev kararı alınması
hâlinde bu Kanun hükümlerine uygun olarak yapılan lokavta kanuni lokavt
denir.
(3) Kanuni lokavt için aranan şartlar gerçekleşmeden
yapılan lokavt kanun dışıdır.
Kanuni grev
ve lokavt kararının alınması ve uygulamaya konulması
MADDE 60 – (1) Grev
kararı, 50 nci maddenin beşinci fıkrasında
belirtilen uyuşmazlık tutanağının tebliği tarihinden itibaren altmış gün
içinde alınabilir ve bu süre içerisinde altı iş günü önceden karşı tarafa
bildirilecek tarihte uygulamaya konulabilir. Bu süre içerisinde, grev
kararının alınmaması veya uygulanacağı tarihin karşı tarafa bildirilmemesi
hâlinde toplu iş sözleşmesi yapma yetkisi düşer.
(2) Uyuşmazlığın tarafı olan işveren sendikası veya
sendika üyesi olmayan işveren, grev kararının kendisine tebliğinden
itibaren altmış gün içinde lokavt kararı alabilir ve bu süre içerisinde
altı iş günü önceden karşı tarafa bildirilecek tarihte uygulamaya
koyabilir.
(3) Grev ve lokavt kararları, kararı alan tarafça işyeri
veya işyerlerinde derhâl ilan edilir.
(4) Bildirilen tarihte başlamayan grev hakkı veya lokavt
düşer. Süresi içinde grev kararı uygulamaya konulmamışsa ve alınmış bir
lokavt kararı da yoksa veya lokavt da süresi içinde uygulamaya konulmamışsa
yetki belgesinin hükmü kalmaz.
(5) Grev ve lokavt kararlarının uygulanacağı tarih,
kararı alan tarafça karşı tarafa tebliğ edilmek üzere notere ve bir örneği
de görevli makama tevdi edilir. Uygulama tarihi, kararı alan tarafça ayrıca
işyeri veya işyerlerinde derhâl ilan edilir.
(6) Grup toplu iş sözleşmesine ilişkin uyuşmazlıklarda
grev kararı, uyuşmazlığın kapsamındaki işyerlerinin bir kısmı için alınmış
olsa dahi lokavt kararı uyuşmazlığın kapsamındaki başka işyerleri için de
alınabilir.
(7) Kanuni grev kararı alınan bir uyuşmazlıkta Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanı uyuşmazlığın çözümü için bizzat arabuluculuk
yapabileceği gibi bir kişiyi de arabulucu olarak görevlendirebilir.
Grev
oylaması
MADDE 61 – (1) Grev
kararının işyerinde ilan edildiği tarihte o işyerinde çalışan işçilerin en
az dörtte birinin ilan tarihinden itibaren altı iş günü içinde işyerinin
bağlı bulunduğu görevli makama yazılı başvurusu üzerine, görevli makamca
talebin yapılmasından başlayarak altı iş günü içinde grev oylaması yapılır.
(2) Oylamaya ilişkin itirazlar, oylama gününden
başlayarak üç iş günü içinde mahkemeye yapılır. İtiraz, mahkemece üç iş
günü içinde kesin olarak karara bağlanır.
(3) Oylamada grev ilanının yapıldığı tarihte işyerinde
çalışan işçilerden oylamaya katılanların salt çoğunluğu grevin yapılmaması
yönünde karar verirse, bu uyuşmazlıkta alınan grev kararı uygulanamaz. Bu
durumda 60 ıncı maddenin birinci fıkrasında
belirtilen sürenin sonuna kadar anlaşma sağlanamazsa veya 51 inci maddenin
birinci fıkrasında belirtilen süre içerisinde işçi sendikası Yüksek Hakem
Kuruluna başvurmazsa yetki belgesinin hükmü kalmaz.
(4) İşletme toplu iş sözleşmesi yapılmasına ilişkin
uyuşmazlıkta grev oylaması talebi, işletmenin her bir işyerinin bağlı
bulunduğu görevli makama yapılır. Grev oylaması isteyen işçilerin sayısının
yeterli orana ulaşıp ulaşmadığının tespiti ile grev oylamasının sonuçları
işletme merkezinin bağlı bulunduğu görevli makamda toplanır ve toplu sonuç
orada belirlenir.
(5) Grup toplu iş sözleşmesi yapılmasına ilişkin
uyuşmazlıkta grev oylaması talebi, grubun her bir işyerinin bağlı bulunduğu
görevli makama yapılır. Grev oylaması isteyen işçilerin sayısının yeterli
orana ulaşıp ulaşmadığının tespiti ile grev oylamasının sonuçları her
işyeri için ayrıca belirlenir.
(6) Grev oylamasının usul ve esasları Bakanlıkça
çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.
Grev ve
lokavt yasakları
MADDE
62 –
(1) Can ve mal kurtarma işlerinde; cenaze işlerinde ve mezarlıklarda; şehir
şebeke suyu, elektrik, doğal gaz, petrol üretimi, tasfiyesi ve dağıtımı ile
nafta veya doğalgazdan başlayan petrokimya işlerinde; bankacılık
hizmetlerinde; Millî Savunma Bakanlığı ile Jandarma Genel Komutanlığı ve
Sahil Güvenlik Komutanlığınca doğrudan işletilen işyerlerinde; kamu
kuruluşlarınca yürütülen itfaiye ve şehir içi toplu taşıma hizmetlerinde ve
hastanelerde grev ve lokavt yapılamaz.
(2) Bakanlar Kurulu, genel hayatı önemli ölçüde
etkileyen doğa olaylarının gerçekleştiği yerlerde bu durumun devamı
süresince yürürlükte kalmak kaydıyla gerekli gördüğü işyerlerinde grev ve
lokavtı yasaklayabilir. Yasağın kalkmasından itibaren altmış gün içinde
altı iş günü önce karşı tarafa bildirilmek kaydıyla grev ve lokavt
uygulamasına devam edilir.
(3) Başladığı yolculuğu yurt içindeki varış yerlerinde
bitirmemiş deniz, hava, demir ve kara ulaştırma araçlarında grev ve lokavt
yapılamaz.
Grev ve
lokavtın ertelenmesi
MADDE 63 – (1) Karar
verilmiş veya başlanmış olan kanuni bir grev veya lokavt genel sağlığı veya
millî güvenliği bozucu nitelikte ise Bakanlar Kurulu bu uyuşmazlıkta grev
ve lokavtı altmış gün süre ile erteleyebilir. Erteleme süresi, kararın
yayımı tarihinde başlar.
(2) Erteleme kararının yürürlüğe girmesi üzerine, 60 ıncı maddenin yedinci fıkrasına göre belirlenen arabulucu,
uyuşmazlığın çözümü için erteleme süresince her türlü çabayı gösterir.
Erteleme süresi içerisinde taraflar aralarında anlaşarak uyuşmazlığı özel
hakeme de götürebilir.
(3) Erteleme süresinin sonunda anlaşma sağlanamazsa,
altı iş günü içinde taraflardan birinin başvurusu üzerine uyuşmazlık Yüksek
Hakem Kurulunca çözülür. Aksi takdirde işçi sendikasının yetkisi düşer.
Grev ve
lokavtın uygulanması
MADDE 64 – (1)
İşçiler greve katılıp katılmamakta serbesttir. Greve katılan işçiler ile
lokavta maruz kalan işçiler işyerinden ayrılmak zorundadır. Greve
katılmayan veya katılmaktan vazgeçenlerin işyerinde çalışmaları hiçbir
şekilde engellenemez. Ancak, işveren bu işçileri çalıştırıp çalıştırmamakta
serbesttir.
(2) Greve katılan veya lokavta maruz kalan işçilerin
işyerine giriş çıkışı engellemeleri yasaktır.
(3) Grev başlamadan önce üretilen ürünlerin satılmasına
ve işyeri dışına çıkarılmasına engel olunamaz.
(4) Greve katılmayıp çalışan işçilerin ürettiği
ürünlerin satılmasına ve işyeri dışına çıkarılmasına, işyeri için gerekli
maddelerin, araç ve gereçlerin işyerine sokulmasına engel olunamaz. Bu
fıkraya göre işlerin görülmesinde 68 inci madde hükümleri uygulanır.
(5) Grev esnasında greve karar veren sendikanın kusurlu
hareketi sonucu grev uygulanan işyerinde neden olunan maddi zarardan
sendika sorumludur. Yetkili işçi sendikasının kararı olmadan işçi ya da
yöneticilerin bireysel eylemlerinden kaynaklanan zararlardan kusuru olan
yönetici ya da işçi sorumludur.
Kanuni grev
ve lokavta katılamayacak işçiler
MADDE
65 –
(1) Hiçbir surette üretim veya satışa yönelik olmamak kaydıyla niteliği
bakımından sürekli olmasında teknik zorunluluk bulunan işlerde faaliyetin
devamlılığını veya işyeri güvenliğini, makine ve demirbaş eşyalarının,
gereçlerinin, hammadde, yarı mamul ve mamul maddelerin bozulmamasını ya da
hayvan ve bitkilerin korunmasını sağlayacak sayıda işçi, kanuni grev ve
lokavt sırasında çalışmak, işveren de bunları çalıştırmak zorundadır.
(2) Grev ve lokavt dışında kalacak işçilerin niteliği,
sayısı ve yedekleri, işveren veya işveren vekili tarafından toplu
görüşmenin başlamasından itibaren altı iş günü içinde işyerinde yazı ile
ilan edilir ve bu ilanın bir örneği taraf işçi sendikasına tebliğ edilir.
Bu tebliğden itibaren altı iş günü içinde işçi sendikası mahkemeye itirazda
bulunmazsa ilan hükümleri kesinleşir. İtiraz hâlinde mahkeme altı iş günü
içinde kesin olarak karar verir.
(3) Grev ve lokavta katılamayacak işçiler her ne sebeple
olursa olsun kanuni süre içinde tespit edilmemiş ise işveren veya işçi
sendikası çalışacak işçi sayısının tespitini süre geçtikten sonra da
görevli makamdan isteyebilir. Görevli makam bu tespiti en kısa zamanda
yaparak taraflara tebliğ eder. Gerekli hâllerde görevli makam resen
tespitte bulunabilir. Görevli makamın tespitine karşı, taraflardan her biri
mahkemeye altı iş günü içinde itiraz edebilir. Mahkeme altı iş günü içinde
kesin olarak karar verir.
(4) Grev ve lokavtın uygulanacağı dönemde hangi
işçilerin işyerinde çalışmaya devam edecekleri görevli makamca grev ve
lokavt kararının bildirilmesinden itibaren üç iş günü içinde resen tespit
edilerek ilgili işverene ve işçilere yazı ile bildirilir. O işyerinde
çalışan ve toplu görüşmede taraf olan işçi sendikası ve şubesinin
yöneticileri bu hükme tabi tutulamaz.
(5) İşveren, grev ve lokavta katılamayacak işçilerden
herhangi bir nedenle çalışmayanların yerine görevli makamın yazılı izni ile
yeni işçi alabilir.
Grev
hakkının ve lokavtın güvencesi
MADDE 66 – (1) Toplu
iş sözleşmelerine ve iş sözleşmelerine, grev hakkı veya lokavttan
vazgeçilmesine veya bunların kısıtlanmasına dair konulacak hükümler
geçersizdir.
(2) Kanuni bir grev kararının alınmasına katılma, teşvik
etme, greve katılma veya greve katılmaya teşvik etme nedeniyle bir işçinin
iş sözleşmesi feshedilemez.
(3) Grev ve lokavt süresince işçiler, sigorta
yardımlarından 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun ilgili hükümlerine
göre yararlanır.
Kanuni grev
ve lokavtın iş sözleşmelerine etkisi
MADDE 67 – (1) Kanuni
greve katılan, greve katılmayan veya katılmaktan vazgeçip de grev nedeniyle
çalıştırılamayan ve kanuni lokavta maruz kalan işçilerin iş sözleşmeleri
grev ve lokavt süresince askıda kalır.
(2) İşveren, grev ve lokavt nedeniyle iş sözleşmeleri
askıda kalan işçilerin grev veya lokavtın başlamasından önce işleyen
ücretlerini ve eklerini olağan ödeme gününde ödemek zorundadır. Ödemeyi
yapacak personel de bunun için çalışmakla yükümlüdür. Aksi hâlde 65 inci
maddenin beşinci fıkrası hükmü uygulanır.
(3) Grev ve lokavt süresince iş sözleşmeleri askıda
kalan işçilere bu dönem için işverence ücret ve sosyal yardımlar ödenemez,
bu süre kıdem tazminatı hesabında dikkate alınmaz. Toplu iş sözleşmelerine
ve iş sözleşmelerine bunların aksine hüküm konulamaz.
İşçi alma
ve başka işe girme yasağı
MADDE 68 – (1)
İşveren, kanuni bir grev veya lokavt süresince, 67 nci
madde hükmü gereğince iş sözleşmeleri askıda kalan işçilerin yerine,
sürekli ya da geçici olarak başka işçi alamaz veya başkalarını
çalıştıramaz. Ancak greve katılamayacak ve lokavta maruz bırakılamayacak
işçilerden, ölen, kendi isteği ile ayrılan veya iş sözleşmesi işveren
tarafından haklı nedenle feshedilenlerin yerine yeni işçi alınabilir.
İşverenin bu yasağa aykırı hareketi, taraf sendikanın yazılı başvurusu
hâlinde görevli makamca denetlenir.
(2) Greve katılmayan veya katılmaktan vazgeçen işçiler,
ancak kendi işlerinde çalıştırılabilir. Bu
işçilere, greve katılan işçilerin işleri yaptırılamaz.
(3) Kanuni bir grev ve lokavt dolayısıyla iş
sözleşmeleri askıda kalan işçiler, grev veya lokavt süresince başka bir
işverenin yanında çalışamaz. Aksi hâlde işçinin iş sözleşmesi işverence
haklı nedenle feshedilebilir. Ancak kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışan
işçiler, kanuni haftalık çalışma süresini tamamlayacak süreyi aşmamak üzere
başka bir işverenin işyerinde çalışabilir.
Kanuni grev
ve lokavtın konut haklarına etkisi
MADDE 69 – (1)
İşveren, kanuni bir grev veya lokavt süresince greve katılan veya lokavta
uğrayan işçilerin oturdukları ve kendisi tarafından sağlanmış olan
konutlardan çıkmalarını isteyemez.
(2) İşveren, bu konutlarda oturan işçilerden, grev ve
lokavt süresi içinde konutların onarımı, su, gaz, aydınlatma ve ısıtma
giderleri ile rayiç kirayı talep edebilir.
(3) İşveren, konutların su, gaz, aydınlatma ve ısıtma
hizmetlerini, kanuni grev ve lokavt süresince kısıntıya uğratamaz. Ancak bu
hizmetlerin kanuni grev ve lokavt yüzünden kısıntıya uğramış olanlarının
devamı, işçiler tarafından istenemez.
Kanun dışı
grev ve lokavtın sonuçları
MADDE 70 – (1) Kanun
dışı grev yapılması hâlinde işveren, grevin yapılması kararına katılan,
grevin yapılmasını teşvik eden, greve katılan veya katılmaya ya da devama
teşvik eden işçilerin iş sözleşmelerini haklı nedenle feshedebilir.
(2) Kanun dışı bir grev yapılması hâlinde bu grev
nedeniyle işverenin uğradığı zararlar, greve karar veren işçi kuruluşu veya
kanun dışı grev herhangi bir işçi kuruluşunca kararlaştırılmaksızın
yapılmışsa, bu greve katılan işçiler tarafından karşılanır.
(3) Kanun dışı lokavt yapılması hâlinde işçiler iş
sözleşmelerini haklı nedenle feshedebilir. İşveren, bu işçilerin lokavt
süresine ilişkin iş sözleşmesinden doğan bütün haklarını bir iş karşılığı
olmaksızın ödemek ve uğradıkları zararları tazmin etmekle yükümlüdür.
Tespit
davası
MADDE 71 – (1)
Taraflardan her biri, karar verilen veya uygulanmakta olan bir grev veya
lokavtın kanun dışı olup olmadığının tespitini mahkemeden her zaman talep
edebilir. Mahkeme bir ay içinde karar verir. Kararın temyizi hâlinde, Yargıtay
bir ay içinde kesin olarak karara bağlar. Verilecek karar, tarafları, işçi
ve işveren sendikasının üyelerini bağlar ve ceza davaları için kesin delil
teşkil eder.
(2) Hâkim tedbir olarak dava konusu grev veya lokavtın
durdurulmasına karar verebilir.
Grev
hakkının ve lokavtın kötüye kullanılması
MADDE 72 – (1)
Taraflardan birinin veya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanının başvurusu
üzerine mahkemece, grev hakkı veya lokavtın iyi niyet kurallarına aykırı
tarzda toplum zararına veya millî servete zarar verecek şekilde
kullanıldığının tespit edilmesi hâlinde, uygulanmakta olan grev veya
lokavtın durdurulmasına karar verilir.
(2) Kanuni bir lokavtın işyerini temelli olarak kapalı
tutmak amacıyla yapıldığı kesinleşmiş mahkeme kararıyla belirlenirse,
mahkeme kararının lokavt yapmış işverene veya işveren sendikasına
bildirilmesi ile birlikte lokavt durdurulur. Mahkeme kararına rağmen
lokavtın uygulanmaya devam edilmesi, işçilere 70 inci madde hükümlerinden
yararlanma hakkı verir.
Grev ve
lokavt gözcüleri
MADDE 73 – (1)
İşyerinde grev ilan etmiş olan işçi sendikası, kanuni bir grev kararına
uyulmasını sağlamak için güç kullanmaksızın ve tehditte bulunmaksızın kendi
üyelerinin grev kararına uyup uymadıklarını denetlemek amacıyla, işyerinin
giriş ve çıkış yerlerine, kendi üyeleri arasından en çok dörder grev
gözcüsü koyabilir.
(2) Grev gözcüleri, işyerine giriş ve çıkışlara engel
olamaz, giren ve çıkanları kontrol amacıyla dahi durduramaz.
(3) İşyerinde lokavt ilan etmiş olan işveren sendikası,
kanuni bir lokavt kararına uyulmasını sağlamak için güç kullanmaksızın ve
tehditte bulunmaksızın kendi üyelerinin lokavt kararına uyup uymadıklarını
denetlemek amacıyla lokavtın kapsamına giren işyerlerine gözcüler
gönderebilir.
Grev ve
lokavt hâlinde mülkî amirin yetkileri
MADDE 74 – (1)
Mahallin en büyük mülkî amirleri halkın günlük yaşamı için zorunlu olan ve
aksaması muhtemel hizmet ve ihtiyaçları karşılayacak, işyerinde faaliyetin
devamlılığını sağlayacak tedbirleri alır.
(2) Grev ve lokavtın uygulanması sırasında mahallin en
büyük mülkî amirinin kamu düzenine ilişkin alacağı tedbirler, kanuni bir
grev veya lokavtın uygulanmasını engelleyici nitelik taşıyamaz.
Grev ve
lokavtı sona erdirme kararı
MADDE 75 – (1) Kanuni
bir grev veya lokavtı sona erdirme kararı, kararı alan tarafça ertesi iş
günü sonuna kadar yazı ile karşı tarafa ve görevli makama bildirilir.
(2) Grevin veya lokavtın sona erdiği, görevli makam
tarafından işyerinde ilan edilir. Kanuni grev ve lokavt, ilanın yapılması
ile sona erer.
(3) Grevin uygulanmasına son verilmesi lokavtın,
lokavtın uygulanmasına son verilmesi grevin kaldırılmasını gerektirmez.
(4) Grevi uygulayan işçi sendikasının herhangi bir
nedenle kapatılması, feshedilmesi veya infisah etmesi hâllerinde grev ve
alınmış bir karar varsa lokavt kendiliğinden sona erer ve yetki belgesi
hükümsüz olur.
(5) Lokavtı uygulayan işveren sendikasının herhangi bir
nedenle kapatılması, feshedilmesi veya infisah etmesi hâllerinde lokavt
kendiliğinden sona erer.
(6) Grevi uygulayan sendikanın, yetki tespiti için başvurduğu
tarihte işyerindeki üyesi işçilerin dörtte üçünün sendika üyeliğinden
ayrıldıklarının tespiti hâlinde, ilgililerden biri grevin sona erdirilmesi
için mahkemeye başvurabilir. Mahkemece belirlenecek tarihte grevin sona
ereceği ikinci fıkradaki usule göre ilan edilir.
ON İKİNCİ
BÖLÜM
Çeşitli ve
Son Hükümler
Sendikanın
faaliyetinin durdurulması
MADDE 76 – (1)
Sendikanın faaliyetinin durdurulması hâlinde, yedinci ila on ikinci
bölümlerde belirtilen işlemler ve uygulamalar, durdurma kararıyla birlikte
askıya alınır. Bu işlemler ve uygulamalar, sendikanın faaliyete geçmesi ile
kaldığı yerden devam eder.
Tutanaklar
ve sicil
MADDE 77 – (1) Çalışma
ve İş Kurumu İl Müdürlüğü bu Kanun gereğince kendisine tevdi edilen tutanak
ve yazıları aldığı tarihten başlayarak üç iş günü içinde Bakanlığa
gönderir. Bir nüshasını da dosyasında saklar.
(2) Bakanlık, toplu iş sözleşmeleri için bir sicil
tutar. Toplu iş sözleşmesinin metni üzerinde anlaşmazlık çıktığı takdirde,
Bakanlıkça sicile kaydedilmiş metin esas alınır. Sicilin tutulmasına
ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.
Ceza
hükümleri
MADDE 78 – (1) Bu
Kanuna göre;
a) 6 ncı maddede belirtilen
sendikalar için kurucu olabilme şartlarına sahip olduğuna ilişkin gerçeğe
aykırı beyanda bulunanlar, fiilleri daha ağır bir cezayı gerektirmediği
takdirde yediyüz Türk Lirası,
b) 14 üncü maddeye göre yapılacak seçimlerle ilgili
oylamalara ve bu oylamaların sayım ve dökümüne hile karıştıranlar, fiilleri
daha ağır bir cezayı gerektirmediği takdirde beşbin
Türk Lirası,
c) 17 nci maddeye aykırı
olarak üye kaydedenler ile 19 uncu maddeye aykırı olarak üye kalmaya veya
üyelikten ayrılmaya zorlayanlar, fiilleri daha ağır bir cezayı
gerektirmediği takdirde her bir üyelik için yediyüz
Türk Lirası,
ç) 26 ncı maddenin altıncı
fıkrasına aykırı hareket edenler ile yedinci fıkrasına göre siyasi
partilerin ad, amblem, rumuz veya işaretlerinin kullanılmasına karar veren
veya kullananlar beşbin Türk Lirası,
d) 28 inci maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarına aykırı
hareket eden kuruluşların yetkili sorumluları binbeşyüz
Türk Lirası, fiilin tekrarı hâlinde ise ayrıca bağış miktarı kadar,
e) Bu Kanunda kanuni grev
veya lokavt için belirtilen şartlar gerçekleşmeksizin alınan bir grev veya
lokavt kararının uygulanması hâlinde; grev veya lokavta karar verenler,
böyle bir grev veya lokavta karar verilmesine veya uygulanmasına veya
bunlara katılmaya veya devama zorlayan veya teşvik edenler ile lokavta
katılanlar ve devam edenler fiilleri daha ağır bir cezayı gerektirmediği takdirde
beşbin Türk Lirası,
f) Kanun dışı greve katılanlar ve devam edenler yediyüz Türk Lirası,
g) Kanuni bir grev veya lokavt kararının bu Kanunda
yazılı usul ve esaslar dışında uygulanması hâlinde, bu kararı uygulayanlar,
uygulanmasına veya devamına zorlayanlar veya teşvik edenler beşbin Türk Lirası,
ğ) Grev veya lokavtın mahkeme kararıyla sürekli veya
geçici, tamamen veya kısmen yasaklanmasına rağmen, kararı kaldırmayanlar,
uygulamaya devam edenler, devamına teşvik edenler, zorlayanlar, katılan ve
katılmaya devam edenler fiilleri daha ağır bir cezayı gerektirmediği
takdirde beşbin Türk Lirası,
h) Greve katıldıkları veya lokavta maruz kaldıkları
hâlde, grev veya lokavtın uygulandığı işyerlerinden ayrılmayanlar ile
işçileri bu eylemlere zorlayan veya teşvik edenler fiilleri daha ağır bir
cezayı gerektirmediği takdirde yediyüz Türk
Lirası,
ı) 65 inci maddede belirtilen izni almadan yeni işçi
alan işveren, izinsiz aldığı her bir işçiyle ilgili olarak yediyüz Türk Lirası,
i) 68 inci madde hükmüne aykırı olarak grev yapan
işçilerin yerine işçi çalıştıran işveren veya işveren vekili, aldığı her
bir işçiyle ilgili olarak binbeşyüz Türk Lirası,
j) İşçi sendikasının üyesi olmayan grev gözcüleri ile 73
üncü madde hükümlerine aykırı davranan grev gözcüleri binbeşyüz
Türk Lirası,
idari para
cezası ile cezalandırılır.
(2) Bu maddenin birinci fıkrasının (a) ve (d)
bentlerinde belirtilen fiilleri işleyenler, idari yaptırım kararının
kesinleşmesinden itibaren beş yıl süreyle sendika organlarında görev
alamaz.
(3) Birinci fıkrada öngörülen idari yaptırımlar,
gerekçesi belirtilmek suretiyle Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürünce verilir.
Görevli ve
yetkili mahkeme
MADDE 79 – (1) Bu
Kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıklar iş davalarına bakmakla görevli
ve yetkili mahkemelerde görülür. Ancak yedinci ila on birinci bölümlerin
uygulanmasından doğan uyuşmazlıklar için, görevli makamın bulunduğu yer
mahkemesi yetkilidir.
Diğer
kanunların uygulanması
MADDE 80 – (1)
Kuruluşlar hakkında, bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde 4721 sayılı Kanun
ile 4/11/2004 tarihli ve 5253 sayılı Dernekler
Kanununun bu Kanuna aykırı olmayan hükümleri uygulanır.
(2) Toplu iş sözleşmeleri hakkında, bu Kanunda hüküm
olmayan hâllerde 4721 sayılı Kanun ve 11/1/2011 tarihli
ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ile iş sözleşmesini düzenleyen diğer
kanunların bu Kanuna aykırı olmayan hükümleri uygulanır.
(3) Bu Kanunda aksi öngörülmedikçe, bu Kanunun
uygulanmasına ilişkin tebligat 11/2/1959 tarihli
ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılır.
Yürürlükten
kaldırılan hükümler
MADDE 81 – (1) 5/5/1983 tarihli ve 2821 sayılı Sendikalar Kanunu,
5/5/1983 tarihli ve 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu
ve 30/1/1950 tarihli ve 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 1 inci
maddesinin ikinci fıkrasının (A) bendi yürürlükten kaldırılmıştır.
(2) Diğer mevzuatta 2821 ve 2822 sayılı kanunlara
yapılan atıflar bu Kanuna yapılmış sayılır.
GEÇİCİ
MADDE 1 – (1) Kuruluşlar bu Kanun gereği yapmak zorunda oldukları
tüzük değişikliklerini bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren bir yıl içinde
yönetim kurulu kararıyla gerçekleştirir. Tüzük değişiklikleri, yapılacak
ilk genel kurulun onayına sunulur. Ancak, sendikalar faaliyet göstereceği
işkolunu, bu Kanunun 4 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen
yönetmeliğin yayımı tarihinden itibaren bir ay içerisinde yönetim kurulu
kararıyla belirler.
GEÇİCİ
MADDE 2 – (1) Bakanlık, 19 uncu maddede belirtilen yönetmeliğin
yayımı tarihinden itibaren altı ay içinde kayıtlarında yer alan üye
listelerini işçi sendikalarına gönderir. Sendikalar, varsa itirazlarını bir
ay içinde Bakanlığa bildirir. Bakanlık, itirazları en geç bir ay içinde
karara bağlar.
GEÇİCİ
MADDE 3 – (1) Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin düzenlemeler, bu
Kanunun yayımı tarihinden itibaren bir yıl içinde yürürlüğe konulur. Bu
düzenlemeler yürürlüğe girinceye kadar, mülga 2821 ve 2822 sayılı kanunlara
dayanılarak yürürlüğe konulan düzenlemelerin bu Kanuna aykırı olmayan
hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.
GEÇİCİ
MADDE 4 – (1) 17 nci maddenin beşinci
fıkrasında belirtilen sendika üyeliğinin kazanılması ve 19 uncu maddenin
ikinci ve dördüncü fıkralarında belirtilen sendika üyeliğinden çekilme
işlemlerinin e-Devlet kapısı üzerinden yapılması; bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten itibaren birinci yılın sonuna kadar, mülga 2821 sayılı
Kanunun 22 nci maddesinin üçüncü ve beşinci
fıkraları ile 25 inci maddesinin ikinci fıkrası hükümlerine göre yapılır.
GEÇİCİ
MADDE 5 – (1) Kanunun yayımı tarihinde sendika yöneticisi olduğu
için iş sözleşmesini feshetmiş olan yöneticiler hakkında 23 üncü maddenin
ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri uygulanır. Ancak 23 üncü maddenin ikinci
fıkrasındaki nedenlerden biri ile görevi sona eren yöneticiler, bu tarihten
itibaren bir ay içerisinde işverene başvurmak kaydıyla emsal ücret
üzerinden kıdem tazminatına hak kazanır.
GEÇİCİ
MADDE 6 – (1) 41 inci maddenin birinci ve beşinci fıkraları ile 43
üncü maddenin ikinci ve dördüncü fıkralarında yer alan kurulu bulunduğu
işkolunda en az yüzde üç üye şartı, Ekonomik ve Sosyal Konseye üye
konfederasyonlara bağlı işçi sendikaları için Ocak 2013 istatistiğinin
yayımı tarihinden 1/7/2016 tarihine kadar yüzde
bir, 1/7/2018 tarihine kadar yüzde iki olarak uygulanır.
(2) En son yayımlanan 2009 istatistiği sonrasında, 15/9/2012 tarihine kadar kurulmuş ve Ekonomik ve Sosyal
Konseye üye konfederasyonlara üye olmuş işçi sendikalarının bu Kanunun
yürürlük tarihinden Ocak 2013 istatistiklerinin yayımlandığı tarihe kadar
yapacakları yetki tespit talepleri, 41 inci maddenin birinci fıkrasında yer
alan işyeri veya işletme çoğunluğu şartlarına göre Bakanlıkça
sonuçlandırılır.
(3) Ocak 2013
istatistiklerinin yayımlandığı tarihe kadar, Bakanlığa yapılmış olan yetki
tespit başvuruları ile taraf oldukları bu Kanunun yürürlüğünden önce
imzalanmış toplu iş sözleşmesi Ocak 2013 istatistiklerinin yayımı
tarihinden sonra sona erecek olan sendikaların, bir sonraki toplu iş
sözleşmesiyle sınırlı olmak üzere yapacakları yetki tespit başvuruları
mülga 2822 sayılı Kanunun 12 nci maddesine göre
Bakanlıkça yayımlanmış Temmuz 2009 istatistiklerine ve mülga 2822 sayılı
Kanunda belirtilen hükümlere göre sonuçlandırılır.
(4) Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce başlamış toplu
iş sözleşmesi görüşmeleri ve toplu iş uyuşmazlıkları mülga 2822 sayılı
Kanun ve bu Kanuna dayalı tüzük ve yönetmeliklere göre sonuçlandırılır.
Yürürlük
MADDE 82 – (1) Bu
Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 83 – (1) Bu
Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
6/11/2012
(1) Sayılı Cetvel için tıklayınız.
|