Sosyal Güvenlik Kurumu
Başkanlığından:
SOSYAL SİGORTA İŞLEMLERİ YÖNETMELİĞİ
BİRİNCİ KISIM
Genel Hükümler
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam,
Dayanak ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı; 31/5/2006 tarihli ve
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun sosyal
sigorta hükümleri ile getirilen hak ve yükümlülükleri ve sosyal sigorta
işlemlerine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.
Kapsam
MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa tabi işyeri,
işverenler, sigortalı, hak sahipleri ile diğer ilgili kişi ve kuruluşlar
açısından, sosyal sigorta işlemlerinin uygulanmasına ilişkin usul ve
esasları kapsar.
Dayanak
MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve
Genel Sağlık Sigortası Kanununun 107 nci maddesi hükmüne dayanılarak
hazırlanmıştır.
Tanımlar
MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a)
Alt işveren: Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine
ilişkin bir işte veya bir işin bölüm veya eklentilerinde, iş alan ve bu iş
için görevlendirdiği sigortalıları çalıştıran üçüncü kişiyi,
b)
Araştırma: Kamu idareleri, döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulan
kurum ve kuruluşlar ile 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Kanun
kapsamındaki kuruluşlar tarafından ihale mevzuatına göre yaptırılan
işlerden ve özel nitelikteki inşaat işlerinden dolayı bu işleri yapan
işveren tarafından yeterli işçilik bildirilmiş olup olmadığı hususunda
Kurumca yapılan değerlendirmeyi,
c)
Bakanlık: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığını,
ç)
Durum tespiti: Sigortalılık niteliğini, tescil işlemlerini, sigorta
olaylarını, asgari işçiliğin tespiti amacıyla yapılan denetim ve kontrolleri,
d)
e-sigorta: İşveren, alt işveren, sigortalı, genel sağlık sigortalısı, hak
sahibi ve diğer ilgili kişi ve kuruluşlarca bu Yönetmelikte belirtilen
belgelerde yer alan bilgileri internet, elektronik ve benzeri ortamda
Kurumun veri tabanına aktarılmasını ve bu şekilde aktarılan bilgiler ve
talepler ile Kurumca yürütülen sosyal sigorta işlemleri sonuçlarından uygun
görülenlerin işveren, sigortalı, hak sahibi ve diğer ilgili kişi ve
kuruluşlara verilmesini sağlayan elektronik portalı,
e)
Geçici iş ilişkisi kurulan işveren: 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş
Kanununun 7 nci maddesinde yer alan sigortalıyı devralan işverenleri,
f)
Genel Müdürlük: Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğünü,
g)
Genel sağlık sigortası primi: Kanunda genel sağlık sigortalısı için
alınması öngörülen prim tutarını,
ğ)
İşyeri sahibi: Kanuna göre sigortalı olanların işlerini yaptıkları
işyerlerinin sahibi veya kullanıcısı olan gerçek ya da tüzel kişiler ile
tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşları,
h)
İşyeri sicil numarası: İşyerinin Kanun kapsamına alınması üzerine Kurumca
verilen numarayı,
ı)
Kanun: 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık
Sigortası Kanununu,
i)
Kurum: Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığını,
j)
Muafiyet;
1)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) numaralı alt
bendine tabi olanların aylık faaliyet gelirinden bu faaliyetine ilişkin
masraflar düşüldükten sonra kalan tutarın prime esas günlük kazanç alt
sınırının otuz katından az olma halini,
2)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt
bendine tabi olanların yıllık tarımsal faaliyet gelirlerinden bu faaliyete
ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan tutarın aylık ortalamasının prime
esas günlük kazanç alt sınırının otuz katından az olma halini,
k)
Prime esas kazanç: Kanunun 80 inci maddesine göre belirlenecek tutarı,
l)
Sigorta primi: Sigortalılar için 5510, 5434 ve 2925 sayılı Kanunlarda
belirtilen prime esas kazançlar ve oranlar üzerinden alınacak tutarı,
m)
Ünite: Merkezde daire başkanlığını, taşrada sosyal güvenlik il müdürlükleri
ile sosyal güvenlik merkezlerini,
ifade
eder.
(2)
Birinci fıkrada yer almayan ancak Kanunun 3 üncü maddesinde yer alan diğer
tanımlar bu Yönetmelik için de yapılmış sayılır.
İKİNCİ BÖLÜM
Sosyal Sigorta Kayıt ve İşlemlerinin Genel Esasları
Bilgi ve belgelerin Kuruma verilme
usulü ile zorunluluk hali
MADDE 5 – (1) Kurum, Kanun veya bu Yönetmelik gereği
verilecek her türlü belge veya bilginin e-sigorta ortamında gönderilmesi
hususunda gerçek kişiler ile her türlü kamu ve özel hukuk tüzel kişilerini
ve tüzel kişiliği olmayan diğer kurum ve kuruluşları zorunlu tutmaya veya
zorunluluk esasını kaldırmaya yetkilidir. Kanun veya bu Yönetmelikte
belirtilen bilgi ve belgelerin e-sigorta ile gönderilme zorunluluğu
getirilmesine rağmen, bu bilgi ve belgelerin yasal süresi içinde veya yasal
süresi dışında kâğıt ortamında Kuruma verilmesi, bu belgelerin işleme konulmasına
engel teşkil etmez.
(2)
Belge veya bilgileri e-sigorta ortamında göndermekle zorunlu tutulan kurum
ve kuruluşlar ile gerçek ve tüzel kişiler, Kurumun bilgi işlem
sistemlerinin aşağıdaki fıkrada belirtilen nedenlerle hizmet dışı kalması
sonucu belge ve bilgiyi, öngörülen sürenin son gününde Kuruma gönderememesi
ve muhteviyatı primleri de yasal süresi içinde ödeyememesi hâlinde,
sorunların ortadan kalktığı tarihi takip eden beşinci işgününün sonuna
kadar belge veya bilgiyi gönderir ve muhteviyatı primleri de aynı sürede
Kuruma öder ise bu yükümlülükleri Kanunda öngörülen sürede yerine getirmiş
kabul edilir.
(3)
Hizmet Sunumu Genel Müdürlüğü yetkililerince imzalanacak bir tutanak ile
tevsik edilmesi kaydıyla;
a)
Kurum bilgisayar sisteminde, e-sigorta uygulamasının çalışmasını
engelleyecek şekilde;
1)
Donanım ve yazılımdan kaynaklanan arızalar,
2)
Elektrik ve iletişim alt yapısında meydana gelen arızalar,
3)
Yangın, yıldırım, infilak ve benzeri olaylar sonucu meydana gelen ve işlem
yapmayı engelleyici durumlar,
4)
Sel veya su baskını, fırtına, yer kayması, deprem gibi tabi afetler ile
grev, lokavt, sabotaj, terör saldırıları,
b)
Kurumun hizmet satın aldığı internet servis sağlayıcılarında meydana gelen
arızalar,
c)
(a) ve (b) bentleri dışında Kurumca belirlenecek benzeri durumlar,
bu
Yönetmelikte belirtilen belgelerin Kanunda öngörülen sürenin son gününde
Kurumca alınmasını engelleyici sebep olarak kabul edilir.
Merkezi veri tabanının oluşturulması
MADDE 6 – (1) Sosyal sigorta işlemlerine ilişkin kayıtların
elektronik ortamda tutulması esastır. Bu amaçla, Kurumca;
a)
Sigortalı tescil,
b)
Sigortalı hizmet,
c)
Gelir veya aylık ödeme,
ç)
İşyeri tescil,
d)
Prim tahakkuk ve tahsilat,
e)
Geçici iş göremezlik ödenekleri,
f)
Genel sağlık sigortası tescil,
kayıtlarının
elektronik ortamda tutulduğu merkezi bir veri tabanı oluşturulur.
(2)
Sosyal sigorta kayıtlarının tutulmasına ilişkin usul ve esasları
belirlemeye, birinci fıkrada belirtilen ana kayıtların alt veya yedek
kayıtlarını oluşturmaya, mevzuat ve iletişim teknolojisindeki gelişmelere
bağlı olarak değiştirmeye ve kâğıt ortamında tutulan kayıtların elektronik
ortamda veya elektronik ortamda tutulan kayıtların kâğıt ortamında
tutulmasına karar vermeye Kurum yetkilidir.
Sosyal sigorta kayıtlarının tutulması
ve düzeltilmesine ilişkin esaslar
MADDE 7 – (1) Bu Yönetmeliğin 6 ncı maddesinde belirtilen
sosyal sigorta kayıtlarının, bu Yönetmelikte belirtilen ve usulüne göre
düzenlenmiş belgelere dayandırılması zorunludur.
(2)
Usulüne göre düzenlenmiş belgeye dayandırılarak oluşturulan sosyal sigorta
kayıtları;
a)
Dayanak belgesinde bulunduğu hâlde kayıtlara hatalı veya eksik olarak
tescil edilen ya da hiç yazılmayan bilgilerin veya mükerrer kayıtların
bulunduğunun Kurumca tespitine,
b)
Kamu idareleri denetim elemanları ile Kurumun denetim ve kontrolle görevli
memurları tarafından yapılan inceleme ve soruşturma raporlarına,
c)
Mahkeme kararlarına,
ç)
Kamu idareleri ile döner sermayeli kuruluşlar, 5411 sayılı Kanun
kapsamındaki kuruluşlar, kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan temin
edilen bilgi ve belgelere istinaden Kurumca yapılacak incelemeye,
göre
düzeltilir, silinir veya yeni kayıt eklenir.
Kayıtların paylaşımı
MADDE 8 – (1) Kurum, sosyal sigorta kayıtlarında tutulan
bilgileri işveren, sigortalı, hak sahibi ve diğer ilgili kişi ve
kuruluşların kullanımına açabilir.
(2)
Kurum, internet ve her türlü elektronik ortam ile benzeri elektronik
iletişim araçları üzerinden bilgi alışverişinin yapılmasına ilişkin
koşulları belirlemek, Kurum ve işveren ile diğer ilgili kişi ve kuruluşlar
arasındaki ilişkiler ile tarafların birbirlerine karşı olan hak ve
yükümlülüklerini düzenlemek için protokol veya sözleşmeler yapabilir.
(3)
Sosyal sigorta kayıtlarından alınan bilgilerin iş ve işlemlerde
kullanılmasının hukuki sonuçları, bilgiyi alan işveren ve diğer ilgili kişi
ve kuruluşların sorumluluğundadır.
İKİNCİ KISIM
Sigortalıların
Tescili ve Hizmet Kayıtları
BİRİNCİ BÖLÜM
Sigortalılara İlişkin Hükümler
Sigortalı sayılanlar
MADDE 9 – (1) Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren
tarafından çalıştırılanlar Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrasının (a)
bendine göre sigortalı sayılırlar.
(2)
Aşağıda belirtilenler de Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrası (a) bendi
kapsamında sigortalı sayılırlar.
a)
İşçi sendikaları ve konfederasyonları ile sendika şubelerinin
başkanlıklarına ve yönetim kurullarına seçilenler.
b)
Bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılan ve Kültür ve Turizm
Bakanlığı tarafından belirlenen Ek-1’de yer alan tabloda sayılan; film,
tiyatro, sahne, gösteri, ses ve saz sanatçıları ile müzik, resim, heykel,
dekoratif ve benzeri diğer uğraşları içine alan bütün güzel sanat
kollarında çalışanlar ile düşünürler ve yazarlar.
c)
Mütekabiliyet esasına dayalı olarak sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış
ülkelerin uyruğunda olanlar hariç, yabancı uyruklu, uyruksuz, göçmenler ve
sığınmacı kişiler ile uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmış
ülke sigortalılarından, sözleşmede belirlenen istisna hâlleri dışında
çalışmalarını hizmet akdine tabi sürdürenler.
ç)
Büyükelçilik, konsolosluk mensuplarının özel hizmetlerinde
çalıştırılanlardan gönderen devlette veya üçüncü bir devlette
sigortalılıklarını belgeleyemeyenler ile Türkiye’de ikamet etmekte iken
buralarda çalıştırılan Türk vatandaşları.
d)
2/7/1941 tarihli ve 4081 sayılı Çiftçi Mallarının Korunması Hakkında Kanuna
göre, çiftçi malları koruma başkanlıkları veya meclisleri tarafından
çalıştırılan koruma bekçileri.
e)
24/4/1930 tarihli ve 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanununda belirtilen
umumi kadınlar.
f)
Millî Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenen kurslarda usta öğretici olarak
çalıştırılanlar, kamu idarelerinde ders ücreti karşılığı görev verilenler
ile 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4 üncü
maddesinin (C) bendi kapsamında çalıştırılanlar.
(3)
Haklarında bazı sigorta kolları uygulanacak sigortalılar ve sigorta
kolları;
a)
Hizmet akdi ile çalışmamakla birlikte, ceza infaz kurumları ile tutukevleri
bünyesinde oluşturulan tesis, atölye ve benzeri ünitelerde çalıştırılan
hükümlü ve tutuklular hakkında, Kanunun iş kazası ve meslek hastalığı ile
analık hükümleri,
b)
5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Meslekî Eğitim Kanununda belirtilen aday
çırak, çırak ve işletmelerde meslekî eğitim gören öğrenciler hakkında iş
kazası ve meslek hastalığı ile hastalık sigortası, meslek liselerinde
okumakta iken veya yüksek öğrenimleri sırasında zorunlu staja tabi tutulan
öğrenciler ile 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 46 ncı maddesine tabi
olarak kısmi zamanlı çalıştırılan öğrencilerden aylık prime esas kazanç
tutarı, Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen günlük prime esas kazanç
alt sınırının otuz katından fazla olmayanlar hakkında ise iş kazası ve
meslek hastalığı sigortası hükümleri,
c)
Vazife malûllerinden;
1)
Harp malûlleri ile 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele
Kanunu, 3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması
Hakkında Kanuna göre vazife malûllüğü aylığı bağlanmış malûllerden, Kanunun
4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamında
sigortalı olarak çalışmaya başlayanlar hakkında iş kazası ve meslek
hastalığı sigortası hükümleri uygulanır, ancak uzun vadeli sigorta
kollarına tabi olmayı istemeleri hâlinde bu isteklerini Kuruma
bildirdikleri tarihi takip eden ay başından itibaren, haklarında uzun
vadeli sigorta kolları uygulanır.
2)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında bir
göreve başlayan tüm vazife malûlleri hakkında uzun vadeli sigorta kolları
hükümleri uygulanır.
3)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri
kapsamında sigortalı olarak çalışmaya başladıkları hâlde, aylıkları
kesilmeyen harp ve vazife malûllerinden genel sağlık sigortası primi
alınmaz.
ç)
Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen meslek edindirme, geliştirme ve
değiştirme eğitimine katılan kursiyerler hakkında Kanunun iş kazası ve
meslek hastalığı hükümleri,
d)
Ülkemiz ile uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi bulunmayan ülkelerde iş
üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere
götürülen Türk işçileri hakkında kısa vadeli sigorta kolları ile genel
sağlık sigortası hükümleri, bu sigortalıların uzun vadeli sigorta kollarına
tabi olmak istemeleri hâlinde ise Kanunun 50 nci maddesinin ikinci
fıkrasının Türkiye’de yasal olarak ikamet etme şartı ile aynı fıkranın (a)
bendinde belirtilen şartlar aranmaksızın haklarında genel sağlık sigortası
primi hariç isteğe bağlı sigorta hükümleri,
uygulanır.
(4)
Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrasının (b) bendine göre, köy veya
mahalle muhtarı seçilenler ile hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına
ve hesabına bağımsız çalışanlardan;
a)
Ticari kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit
usulde gelir vergisi mükellefi olanlar,
b)
Gelir vergisinden muaf olup esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı olanlar,
c)
Kollektif şirketlerin ortakları,
ç)
Limited şirketlerin ortakları,
d)
Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları,
e)
Adi komandit şirketlerin komandite ve komanditer ortakları,
f)
Donatma iştirakleri ortakları,
g)
Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları,
ğ)
Tarımsal faaliyette bulunanlar,
sigortalı
sayılırlar.
(5)
Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrasının (b) bendi hükümleri 10/7/1953 tarihli
ve 6132 sayılı At Yarışları Hakkında Kanuna tabi jokey ve antrenörler
hakkında da uygulanır.
(6)
Kamu idarelerinde;
a)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine tabi
olmayanlardan, kadro ve pozisyonlarda sürekli olarak çalışıp, ilgili
kanunlarında (a) bendi kapsamına girenler gibi sigortalı olması
öngörülmemiş olanlar,
b)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerine tabi
olmayanlardan, sözleşmeli olarak çalışıp ilgili kanunlarında (a) bendi
kapsamına girenler gibi sigortalı olması öngörülmemiş olanlar ile 657
sayılı Kanunun 86 ncı maddesi uyarınca açıktan vekil atananlar,
Kanunun
4 üncü maddesi birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı
sayılırlar.
(7)
Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrasının (c) bendi hükümleri;
a)
Kuruluş ve personel kanunları veya diğer kanunlar gereğince seçimle veya
atama yoluyla kamu idarelerinde göreve gelenlerden; bu görevleri sebebiyle
kendilerine ilgili kanunlarında Devlet memurları gibi emeklilik hakkı tanınmış
olanlardan hizmet akdi ile çalışmayanlar,
b)
Başbakan, bakanlar, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, belediye
başkanları, il encümeninin seçimle gelen üyeleri,
c)
Bu kapsamda sigortalı iken aynı kapsamdaki kişilerin kurduğu sendikalar ve
konfederasyonlar ile sendika şubelerinin başkanlıkları ve yönetim
kurullarına seçilenlerden aylıksız izne ayrılanlar,
ç)
Harp okulları ile fakülte ve yüksek okullarda, Türk Silahlı Kuvvetleri
hesabına okuyan veya kendi hesabına okumakta iken askerî öğrenci olanlar
ile astsubay meslek yüksek okulları ve astsubay naspedilmek üzere temel
askerlik eğitimine tabi tutulan adaylar,
d)
Polis Akademisi ile fakülte ve yüksek okullarda, Emniyet Genel Müdürlüğü
hesabına okuyan veya kendi hesabına okumakta iken Emniyet Genel Müdürlüğü
hesabına okumaya devam eden öğrenciler,
hakkında
da uygulanır.
(8)
Bu maddenin yedinci fıkrasının (ç) ve (d) bentlerinde belirtilen okulları
tamamlamadan ayrılanlar ile tamamlamalarına rağmen görevlerine başlamadan
ayrılanların, bu okullarda geçen eğitim süreleri sigortalılıklarından
sayılmaz.
(9)
Kanunun kısa vadeli sigorta kollarına ilişkin hükümleri, Kanunun 4 üncü
maddesi birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında olanlara uygulanmaz.
Sigortalı sayılmayanlar
MADDE 10 – (1) Kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta kolları
hükümlerinin uygulanmasında;
a)
İşverenin işyerinde ücretsiz çalışan eşi,
b)
Aynı konutta birlikte yaşayan ve üçüncü derece dâhil bu dereceye kadar
hısımlar arasında ve aralarına dışardan başka kimse katılmaksızın,
yaşadıkları konut içinde yapılan işlerde çalışanlar,
c)
Ücretle ve sürekli olarak çalışanlar hariç ev hizmetlerinde çalışanlar,
ç)
Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrasının (b) bendinin (1) ve (3) numaralı
alt bentleri kapsamında sigortalılıkları devam edenler hariç olmak üzere, muvazzaf
askerlik hizmetlerini er ve erbaş olarak yapmakta olanlar ile yedek subay
okulu öğrencileri,
d)
Yabancı bir ülkede kurulu herhangi bir kuruluş tarafından ve o kuruluş
adına ve hesabına Türkiye'ye bir iş için gönderilen ve yabancı ülkede
sosyal sigortaya tabi olduğunu belgeleyen kişiler ile Türkiye'de kendi
adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan, yurt dışında ikamet eden ve o
ülke sosyal güvenlik mevzuatına tabi olanlar,
e)
Resmî meslek ve sanat okulları ile yetkili resmî makamların izniyle kurulan
meslek veya sanat okullarında ve yüksek okullarda fiilen normal eğitim
süreleri içinde yapılan, tatbikî mahiyetteki yapım ve üretim işlerinde
çalışan öğrenciler,
f)
Sağlık hizmet sunucuları tarafından işe alıştırılmakta olan veya rehabilite
edilen, hasta veya malûller,
g)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) ve (c) bentleri gereği
sigortalı sayılması gerekenlerden 18 yaşını doldurmamış olanlar,
ğ)
Kamu idareleri hariç olmak üzere, tarım işlerinde veya orman işlerinde
hizmet akdiyle süreksiz işlerde çalışanlar,
h)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt
bendine tabi olanların ziraat odalarından, bunların bulunmadığı yerlerde
tarım il/ilçe müdürlüklerinden alacakları Ek-2 ve Ek-2/A’da ki muafiyet
belgesi ile belgeleyenler,
ı)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) numaralı alt
bendine tabi olanların Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği’nden, bunların
bulunmadığı yerlerde meslek odalarından alacakları Ek-2 ve Ek-2/A’da ki
muafiyet belgesi ile belgeleyenler,
i)
Kamu idarelerinin dış temsilciliklerinde istihdam edilen ve temsilciliğin
bulunduğu ülkede sürekli ikamet izni veya bu devletin vatandaşlığını da
haiz bulunan Türk uyruklu sözleşmeli personelden, bulunduğu ülkenin sosyal
güvenlik kurumunda sigortalı olduğunu belgeleyenler ile kamu idarelerinin
dış temsilciliklerinde istihdam edilen sözleşmeli personelin uluslararası
sosyal güvenlik sözleşmeleri çerçevesinde ve temsilciliğin bulunduğu
ülkenin ilgili mevzuatının zorunlu kıldığı hâllerde, işverenleri tarafından
bulunulan ülkede sosyal sigorta kapsamında sigortalı yapılanlar,
sigortalı
sayılmazlar.
(2)
Birinci fıkranın (g) bendinin uygulanmasıyla ilgili olarak, bir meslek veya
sanat okulunu bitirenlerden, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî
Kanunu hükümlerine göre mahkemece ergin kılınmak suretiyle, öğrenimleriyle
ilgili görevlerde çalışanlar hakkında 18 yaşın bitirilmiş olması şartı
aranmaz.
Sigortalılığın başlangıcı ve bildirim
yükümlülüğü
MADDE 11 – (1) Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrasının (a)
bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için çalışmaya, mesleki eğitime veya
zorunlu staja başladıkları tarihten itibaren sigortalı hak ve
yükümlülükleri başlar.
(2)
İşverenler, Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrasının;
a)
(a) bendi kapsamında sigortalı sayılanları, çalışmaya başladıkları tarihten
önce,
b)
(c) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar, göreve başladıkları veya
okullarında öğretime başladıkları tarihten, kendi hesabına okumakta iken
Türk Silahlı Kuvvetleri veya Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına okumaya başlayanlar
ise bu tarihten itibaren sigortalı sayılırlar ve bu tarihten itibaren on
beş gün içinde,
Kuruma
e-sigorta yoluyla bildirmekle yükümlüdür.
(3)
İşverenlerce Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında
sigortalı sayılanlardan;
a)
İnşaat, balıkçılık ve tarım işyerlerinde hizmet akdiyle işe başlatılacak
sigortalılar için, en geç çalışmaya başlatıldığı gün,
b)
Yabancı ülkelere sefer yapan ulaştırma araçlarına sefer esnasında işe
alınan sigortalıların çalışmaya başladıkları tarihten itibaren bir aylık
süre içerisinde, Kuruma ilk defa işyeri bildirgesi veren işyerlerinde,
sigortalı çalıştırılmaya başlanılan tarihten itibaren bir ay içinde işe
alınacakların sigortalı işe giriş bildirgesinin en geç işyerinin tescil
tarihinden itibaren bir ay içinde verilmesi halinde,
c)
Kamu idarelerince istihdam edilen 8/9/1999 tarih ve 4447 sayılı İşsizlik
Sigortası Kanununa göre işsizlik sigortasına tabi olmayan sözleşmeli
personel ile kamu idarelerince yurt dışı görevde çalışmak üzere işe
alınanların, çalışmaya başladıkları tarihten itibaren bir ay içinde,
ç)
İlk işyerindeki çalışmasına ait sigortalı işe giriş bildirgesi Kuruma
verilerek, tescil işlemi yapılmış olan sigortalının, naklen ve hizmet akdi
sona ermeden aynı işverenin aynı ya da başka ünitede tescil edilmiş diğer
işyerinde çalışmaya başlaması veya işyerinin aynı il içinde başka bir
ünitenin görev bölgesine nakledilmesi hâlinde yeni işyeri numarası
üzerinden yapılan sigortalı işe giriş bildirgesinin yasal süresi dışında,
d)
Kanunda belirtilen sürede Kuruma bildirilme imkânı olmamakla birlikte;
1)
Maliye Bakanlığı vizesine bağlı olarak kamu idarelerinde çalışacak
sigortalılar için vize işleminin gerçekleştirildiğine ilişkin yazının,
ilgili kamu idaresine intikal ettiği günü izleyen ikinci iş günü sonuna
kadar,
2)
24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Özelleştirme Kanunu uyarınca
özelleştirilen işyerlerinden diğer kamu kurum ve kuruluşlarına naklen
atanan sözleşmeli veya kapsam dışı personelin nakledildikleri kamu
idarelerinde işe başladıkları tarihi takip eden ikinci iş günü sonuna
kadar,
Kuruma
yapılan bildirimler de süresinde yapılmış sayılır.
(4)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı
sayılanlardan;
a)
Ticari kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit
usulde gelir vergisi mükellefi olanların sigortalılıkları, bu
mükellefiyetlerinin başlangıç tarihi itibarıyla başlar ve bu tarih vergi
dairelerince,
b)
Gelir vergisinden muaf olanların sigortalılıkları, esnaf ve sanatkâr sicil
müdürlüklerine tescil tarihi itibarıyla başlar ve bu tarih esnaf ve
sanatkâr sicil müdürlüklerince,
c)
Şirket ortaklarından;
1)
Kollektif şirket, adi komandit şirketlerin komandite ve komanditer
ortakları ile donatma iştiraki ortaklarının sigortalılıkları, vergi
mükellefiyetlerinin başladığı tarihte başlar ve bu tarih vergi
dairelerince,
2)
Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortaklarının sigortalılıkları,
yönetim kurulu üyeliğine seçildikleri tarihte başlar ve bu tarih şirket
yetkililerince,
3)
Limited şirket ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite
ortaklarının sigortalılıkları, şirketin ticaret siciline tescil edildiği
tarihte başlar ve bu tarih ticaret sicil memurluklarınca,
4)
Limited şirket ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite
ortaklarından hisse devri alan yeni ortaklarının sigortalılıkları, ortaklar
kurulunca devrin yapılmasına karar verildiği tarihte başlar ve bu tarih
ortaklar kurulu kararının, hisse devrine ilişkin tanzim edilen noter devir
sözleşmesinin, devrin yapıldığının işlendiği pay defterinin birer sureti
veya devir ticaret sicil memurluğunca tescil edilmiş ise ticaret sicil
gazetesinde ilan edildiği nüshasının ibraz edilmesi kaydıyla şirket
yetkililerince,
ç)
Köy ve mahalle muhtarlarının sigortalılıkları, muhtar seçildikleri tarih
itibarıyla başlar ve bu tarih il veya ilçe mülki amirliklerince,
onbeş
gün içinde,
d)
Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrası (b) bendi kapsamında sigortalı
sayılanlardan tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanların
sigortalılıkları, bağlı oldukları ziraat odalarınca veya kendilerince bir
yıl içinde bildirilmesi hâlinde odaya kaydedildikleri tarihten, bu süre
içinde bildirilmemesi hâlinde ise bildirimin Kuruma yapıldığı tarihten
başlar ve bu tarih meslek kuruluşuna kayıtlarının yapıldığı tarihten
itibaren bir ay içinde ziraat odalarınca veya ziraat odalarının bulunmadığı
yerlerde tarım il/ilçe müdürlüklerince,
e)
6132 sayılı Kanuna tabi jokey ve antrenörlerin sigortalılıkları lisans
belgesine istinaden fiilen çalışmaya başladıkları tarihte başlar ve bu
tarih, kaydın yapıldığı tarihten itibaren bir ay içinde Türkiye Jokey
Kulübünce,
Kuruma
e-sigorta yoluyla bildirilmek zorundadır.
f)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin dört numaralı alt
bendi kapsamındaki sigortalılardan Kanunun 6 ncı maddesinin (ı) bendi
kapsamına girmeleri nedeniyle sigortalılıkları sona erenlerden muafiyet
şartlarının ortadan kalktığını, ziraat odalarından, ziraat odalarının
bulunmadığı yerlerde tarım il/ilçe müdürlüklerinden alacakları belge ile
birlikte bir yıl içinde Kuruma bildirenlerin sigortalılıkları belgenin
düzenlendiği tarihten bu süreyi geçirenlerin sigortalılıkları ise
bildirimin Kurum kayıtlarına intikal ettiği tarihten başlar. Bu tarih
sigortalılarca ve ilgili kuruluşlarca Kuruma bildirilir.
g)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki
sigortalılardan gelir vergisinden muaf olup, Kanunun 6 ncı maddesinin (k)
bendi kapsamına girmeleri nedeniyle sigortalılıkları sona erenlerden muafiyet
şartlarının ortadan kalktığını esnaf ve sanatkârlar odaları birliğinden
alacakları belge ile birlikte 15 gün içinde Kuruma bildirenlerin
sigortalılıkları, belgenin düzenlendiği tarihten, 15 günlük süreyi
geçirenlerin ise, bildirimin Kurum kayıtlarına intikal ettiği tarihten
itibaren başlar. Bu tarih sigortalılarca ve ilgili kuruluşlarca Kuruma
bildirilir.
(5)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki
sigortalılarla ilgili bildirim yükümlülüğü bulunan kurum ve kuruluşlar,
bildirimlerini merkez birimlerince yapmaları durumunda, bildirim
zorunluluğu yerine getirilmiş sayılır. Kurum bildirimden itibaren bir ay
içinde tescili yapılan kişilere, sigortalılık hak ve yükümlülüklerinin
başladığını ve yaptığı işin iş kolu kodunu bildirir.
(6)
Hizmet akdi ile çalışmamakla birlikte 5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı
Mesleki Eğitim Kanununda belirtilen aday çırak, çırak ve işletmelerde
meslekî eğitim gören öğrenciler ile meslek liselerinde okumakta iken veya
yüksek öğrenimleri sırasında zorunlu staja tabi tutulan öğrencilerin
bildirimleri, Millî Eğitim Bakanlığı veya bu öğrencilerin eğitim gördükleri
okullar, yüksek öğrenim sırasında zorunlu staja tabi tutulan öğrenciler
için ise öğrenim gördükleri yüksek öğretim kurumlarınca yapılır.
Sigortalıların kendilerini bildirmesi
MADDE 12 – (1) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(a) bendi kapsamındaki sigortalılar, çalışmaya başladıklarını, çalışmaya
başladıkları tarihten itibaren en geç bir ay içinde, örneği Ek-3’te bulunan
sigortalı bildirim belgesi ile doğrudan veya internet ya da benzeri ortamda
Kuruma bildirirler. Kurumca, sigortalının ilgili işveren tarafından bildirilmediğinin
ya da bildirildiği hâlde sigortalı bildirimi arasında farklılık
bulunduğunun tespiti hâlinde, durum, taahhütlü bir yazıyla sigortalıya,
gerekirse işverene bildirilir. Yapılan bildirimlerin sonucunda farklılık
giderilemezse, kontrol ve denetim sonucuna göre işlem yapılır. Sigortalının
kendini bildirmemesi, sigortalı aleyhine delil teşkil etmez.
(2)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt
bendinde belirtilen tarımsal faaliyette bulunanlar faaliyetlerine başladıkları
tarihten itibaren bir ay içinde sigortalılıklarını sigortalı bildirim
belgesi ile doğrudan veya internet ya da benzeri ortamda Kuruma
bildirirler. Bu kapsamdaki kişilere ilişkin yapılan bildirimlerde farklılık
olması hâlinde yapılacak yazışmalar sonucunda farklılık giderilemezse,
kontrol ve denetim sonucuna göre işlem yapılır.
Sigortalıların kamu idareleri ile
bankalarca bildirilmesi
MADDE 13 – (1) Kamu idareleri ile 5411 sayılı Kanun
kapsamındaki kuruluşlar, Kurumca sağlanacak elektronik altyapıdan
yararlanmak suretiyle, Kurumca belirlenecek işlemlerde, işlem yaptığı
kişilerin sigortalılık bakımından tescilli olup olmadığını kontrol etmek ve
sigortasız olduğunu tespit ettiği kişileri, Kuruma bildirmekle yükümlüdürler.
(2)
Bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esaslar tebliğ ile düzenlenir.
Sigortalılığın sona ermesi ve bildirim
yükümlülüğü
MADDE 14 – (1) Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrasının (a)
bendi kapsamında sigortalı olanların sigortalılıkları hizmet akdinin sona
erdiği tarihte sona erer ve bu tarih işverenleri tarafından,
(2)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı
sayılanlardan,
a)
Ticari kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit
usulde gelir vergisi mükellefi olanların sigortalılıkları
mükellefiyetlerini gerektiren faaliyetlerine son verdikleri tarihte sona
erer ve bu tarih ilgili vergi dairelerince ve sigortalılarca,
b)
Gelir vergisinden muaf olanların sigortalılıkları esnaf ve sanatkâr sicil
müdürlüklerindeki kayıtlarının silindiği tarihte sona erer ve bu tarih
esnaf ve sanatkâr sicil müdürlüklerince ve sigortalılarca,
c)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) numaralı alt
bendine tabi olanlardan esnaf ve sanatkârlar odaları birliklerinden
alacakları (Ek-2) muafiyet belgesi ile belgeleyerek on gün içinde Kuruma
intikal ettirenlerin sigortalılıkları belgenin düzenlendiği tarihten, bu
süreyi geçirenlerin sigortalılıkları ise belgenin Kurum kayıtlarına intikal
ettiği tarihten itibaren, Kurumca ticaret sicil müdürlüklerinden alınan
kayıtlardan resen tescili yapılanların Kurumca sigortalılık tescillerinin
tebliğ edildiği tarihten itibaren 10 gün içerisinde esnaf ve sanatkârlar
odaları birliklerinden alacakları ve resen tescil tarihinden geriye doğru
en fazla 1 yıla ilişkin olmak üzere (Ek-2/A) muafiyet belgesi ile
belgelemeleri ve belgenin düzenlenme tarihinden itibaren 1 ay içerisinde
Kuruma ibraz etmeleri halinde muafiyetin başlangıç tarihi itibariyle sona
erer, bu tarih sigortalılarca,
ç)
Şirket ortaklarından;
1)
Kollektif şirket, adi komandit şirketlerin komandite ve komanditer
ortakları ile donatma iştiraki ortaklarının sigortalılıkları vergi
mükellefiyetlerinin bittiği tarihte sona erer ve bu tarih vergi
dairelerince ve sigortalılarca,
2)
Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortaklarının sigortalılıkları
bu görevlerinin bittiği tarihte sona erer ve bu tarih şirket yetkililerince
ve sigortalılarca,
3)
Limited şirket, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite
ortaklarının sigortalılıkları hisse devrine ilişkin alınan ortaklar kurulu
kararı ile hissenin devrine ilişkin tanzim edilen noter devir sözleşmesinin
ve devrin pay defterine işlendiği sayfanın birer suretlerinin birlikte
ibraz edilmesi veya hisse devri ticaret sicil memurluğuna tescil edilmiş
ise ticaret sicil gazetesinde ilan edildiği nüshasının ibraz edilmesi
kaydıyla ortaklar kurulu karar tarihi itibarıyla sona erer ve bu tarih,
sigortalılar ve şirket yetkililerince,
d)
İflasın açılmasına mahkemece karar verilen şirketlerin ortaklarının
sigortalılıkları sigortalının talebi hâlinde mahkemenin karar tarihinde,
sigortalının talebinin olmaması hâlinde ise mahkemece iflasın kapatılmasına
karar verildiği tarihte sona erer ve bu tarih sigortalılar ve şirket
yetkililerince,
e)
Tasfiyenin açılmasına mahkemece karar verilen şirketlerin ortaklarının
sigortalılıkları sigortalının talebi hâlinde mahkemenin karar tarihinde
sona erer, bu tarih sigortalılarca, sigortalının talebinin olmaması hâlinde
tasfiye kurulu kararının ticaret sicil memurluğunca tescil edildiği tarihte
sona erer ve bu tarih ticaret sicil memurluğunca ve sigortalılarca,
f)
Tasfiyesine şirketin ortaklar kurulu tarafından karar verilen şirketlerin
ortaklarının sigortalılıkları sigortalının talebi hâlinde tasfiyenin
başlanmasına karar verildiği tarihte sona erer, bu tarih sigortalılarca,
sigortalının talebinin olmaması hâlinde ise tasfiyenin sonuçlandığına
ilişkin tasfiye kurulu kararının ticaret sicil memurluğunca tescil edildiği
tarihte sona erer ve bu tarihler sigortalılarca ve ticaret sicil
memurluklarınca,
g)
Münfesih duruma düşen şirketlerin ortaklarının sigortalılıkları
sigortalının talebi hâlinde şirketin münfesih duruma düştüğü tarih
itibarıyla sona erer, bu tarih sigortalılarca, sigortalının talebinin olmaması
hâlinde münfesih duruma düşen şirketin tasfiyesinin sonuçlandığına dair
tasfiye kurulu kararının ticaret sicil memurluğunca tescil edildiği tarihte
sona erer ve bu tarihler sigortalılarca ve ticaret sicil memurluklarınca,
ğ)
Mahkeme kararı ile iflasın, tasfiyenin açılmasına, ortaklar kurulu kararı
ile tasfiyenin başlamasına veya münfesih duruma düşmesine karar verilen
şirketlerin ortaklarından hizmet akdi ile çalışmaya başlayanların sigortalılıkları,
çalışmaya başladıkları tarihte sona erer ve bu tarih sigortalılarca,
h)
Gelir vergisinden muaf olarak sigortalılıkları devam ederken hizmet akdi
ile çalışmaya başlayanların sigortalılıkları, çalışmaya başladıkları
tarihte sona erer ve bu tarih sigortalılarca,
ı)
Köy ve mahalle muhtarlarının sigortalılıkları muhtarlık görevinin bittiği
tarihte sona erer ve bu tarih il ve ilçe mülki amirliklerince ve
sigortalılarca,
i)
Köy ve mahalle muhtarlarından Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrası (b)
bendi kapsamında gelir vergisi mükellefi olanlar hariç, aynı zamanda hizmet
akdi ile çalışmaya başlayanların sigortalılıkları, çalışmaya başladıkları
tarihte sona erer ve bu tarih sigortalılarca,
j)
Tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanların sigortalılıkları
tarımsal faaliyetin bittiği tarihte sona erer ve bu tarih ziraat
odalarınca, ziraat odası bulunmayan yerlerde ise tarım il/ilçe
müdürlüklerince ve sigortalılarca,
k)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt
bendine tabi olanlardan ziraat odalarından, ziraat odalarının bulunmadığı
yerlerde ise tarım il/ilçe müdürlüklerinden alacakları (Ek-2) muafiyet belgesi
ile belgeleyerek on gün içinde Kuruma intikal ettirilenlerin
sigortalılıkları belgenin düzenlendiği tarihten, bu süreyi geçirenlerin
sigortalılıkları ise belgenin Kurum kayıtlarına intikal ettiği tarihten
itibaren, Kurumca ziraat odalarından veya ziraat odalarının bulunmadığı
yerlerde tarım il/ilçe müdürlüklerinden alınan kayıtlardan resen tescili
yapılanların Kurumca sigortalılık tescillerinin tebliğ edildiği tarihten
itibaren 10 gün içerisinde ziraat odalarından veya ziraat odalarının
bulunmadığı yerlerde tarım il/ilçe müdürlüklerinden alacakları ve resen
tescil tarihinden geriye doğru en fazla 1 yıla ilişkin olmak üzere (Ek-2/A)
muafiyet belgesi ile belgelemeleri ve belgenin düzenlenme tarihinden
itibaren 1 ay içerisinde Kuruma ibraz etmeleri halinde muafiyetin başlangıç
tarihi itibariyle sona erer, bu tarih sigortalılarca,
l)
Herhangi bir yabancı ülkede ikamet eden ve o ülke mevzuatı kapsamında
çalışmaya başlayan veya ikamet esasına bağlı olarak o ülke sosyal güvenlik
sistemine dâhil olanların sigortalılıkları, çalışmaya veya ilgili ülke
sosyal güvenlik sistemine dâhil oldukları tarihte sona erer ve bu tarih
sigortalılarca,
m)
6132 sayılı Kanuna tabi jokey ve antrenörlerin sigortalılıkları, fiilî
çalışmalarının bittiği tarihte sona erer ve bu tarih Türkiye Jokey Kulübü
ve sigortalılarca,
(3)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı
sayılanların sigortalılıkları; ölüm hâlinde veya aylık bağlanmasını
gerektiren hâllerde, görev aylıklarının kesildiği tarihi, 8/6/1949 tarihli
ve 5434 sayılı Kanunun 40 ıncı maddesinde belirtilen yaş hadleri ile sıhhi
izin sürelerinin doldurulması hâlinde ise bu süre ve hadlerin doldurulduğu
tarihleri takip eden aybaşından, diğer hâllerde ise görevden ayrıldıkları
tarihten itibaren sona erer ve bu tarih, sigortalı işe giriş bildirgesini
düzenlemekle yükümlü olan idare tarafından,
(4)
Kanunun 5 inci maddesi gereği bazı sigorta kollarına tabi tutulanlardan:
a)
Ceza infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde oluşturulan tesis, atölye
ve benzeri ünitelerde çalıştırılan hükümlü ve tutukluların sigortalılığı
çalışmalarının sona erdiği veya işlerine son verildikleri tarihten itibaren
sona erer ve bu tarih, Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları
Kurumunca,
b)
3308 sayılı Kanunda belirtilen aday çırak, çırak ve işletmelerde mesleki
eğitim gören öğrenciler, meslek liselerinde okuyanlar, yüksek öğrenimleri
sırasında zorunlu staja tabi tutulan öğrencilerin sigortalılığı eğitim veya
öğretimlerinin/staj sürelerinin bittiği tarihten itibaren sona erer ve bu
tarih, eğitim ve öğretim gördükleri kurumlarca,
c)
Harp malûlleri ile 3713 veya 2330 sayılı kanunlara göre vazife malûllüğü
aylığı bağlanmış olanlardan Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrası
kapsamında sigortalı olanların sigortalılıkları, sigortalı çalışmalarının
sona erdiği tarihten itibaren sona erer ve bu tarih, işverenlerince,
ç)
Harp malûlleri ile 3713 veya 2330 sayılı kanunlara göre vazife malûllüğü
aylığı bağlanmış olanlardan Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(a) ve (b) bentleri kapsamında çalışanlardan uzun vadeli sigorta kollarına
tabi olup bu sigorta kollarından çıkmak isteyenler hakkında isteklerine
dair yazılı taleplerini takip eden ayın başından itibaren sadece iş kazası
ve meslek hastalığı sigortası hükümleri uygulanmaya devam edilir ve bu
tarih, işverenlerince,
on
gün içinde Kuruma bildirilir.
(5)
4447 sayılı Kanun gereğince işsizlik ödeneği ve ilgili kanunları gereğince
kısa çalışma ödeneğinden yararlandırılan kişiler için genel sağlık
sigortası prim bilgileri, ödenek başlama ve bitiş tarihleri Türkiye İş
Kurumu ile Kurum arasında oluşturulacak veri transferi yoluyla
gerçekleştirilir.
(6)
Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (l) bendi kapsamında
olanlardan, çalışmakta iken bulunduğu ülkenin sosyal güvenlik kurumu ile
irtibatlandırılanların, uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri
çerçevesinde, seçimini bu yönde kullananlar için sigortalandıkları tarihten
itibaren; Kanunun 8 inci maddesi birinci fıkrasının (c) bendine göre kamu
idarelerinin yurtdışı görevinde çalışanlar, görevlerinden ayrıldıkları
tarihten itibaren, işverenlerince üç ay içinde Kuruma bildirilir.
(7)
Hastalık ve analık hükümlerinin uygulanmasında sigortalılık niteliği;
a)
İlgili kanunlar gereği sigortalının ücretsiz izinli olması, greve iştirak
etmesi veya işverenin lokavt ilan etmesi hâlinde, bu hâllerin sona
ermesini,
b)
Diğer hâllerde ise birinci fıkrada belirtilen tarihleri,
takip
eden onuncu günden başlanarak yitirilmiş sayılır. Sigortalılığın sona
ermesine ilişkin bildirimlerde bu husus göz önünde bulundurulur.
(8)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında
olanların, meslek kuruluşlarına ya da vergi dairelerine olan
yükümlülüklerini yerine getirmemiş olmaları, sigortalılığın sona ermesine
ilişkin belge ya da bilginin verilmesine engel teşkil etmez.
İKİNCİ BÖLÜM
Sigortalıların Tescili
Sigortalı işe giriş bildirgesi
MADDE 15 – (1) Bu Yönetmeliğin 11 inci maddesinde belirtilen
sigortalılık başlangıcı ile ilgili bildirim yükümlülüğü, Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının; (a) ve (b) bentlerine tabi olanlar için
Ek-4, (c) bendine tabi olanlar için ise Ek-4/A’da bulunan sigortalı işe
giriş bildirgelerinin, Kuruma e-sigorta ile verilmesiyle yerine getirilir.
Sigortalı işe giriş bildirgesi dışında, başka biçimlerde yapılan
bildirimler geçerli sayılmaz.
(2)
Süresi içinde veya sonradan elden veya posta yoluyla gönderilen sigortalı
işe giriş bildirgeleri Kurum gelen evrak kaydına alındıktan sonra
sigortalıların tescil işlemleri sonuçlandırılır.
Sigortalı tescili ve sosyal güvenlik
sicil numarası
MADDE 16 – (1) Sigortalılar, Kuruma verilen ilk veya tekrar
sigortalı işe giriş bildirgelerine göre Türkiye Cumhuriyeti kimlik
numaraları ile bilgisayar ortamında tutulan tescil kütüğüne kayıt edilir.
Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, aynı zamanda sigortalıların sosyal
güvenlik sicil numarasını oluşturur. Sigortalıların tescil, hizmet ve her
türlü bilgisayar kayıtları ile diğer sosyal sigorta işlemleri, sosyal
güvenlik sicil numarası altında tutulur.
(2)
Yabancı uyruklulara Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünce verilecek
kimlik numaraları aynı zamanda bunlar için sosyal güvenlik sicil numarası
olarak kullanılır.
Sigorta sicil dosyaları elektronik
arşivi
MADDE 17 – (1) Sigortalılarla ilgili Kurum dışından alınan
veya Kurumca düzenlenen kâğıt ortamındaki belgelerden gerekli görülenlerin
muhafazası ve bu belgelere erişimi sağlamak üzere elektronik arşiv
oluşturulur. Bunlara Kurumca belirlenen usullerle birer numara verilir.
Sigortalıların re’sen tescili
MADDE 18 – (1) Kanun kapsamında sigortalı olması gerektiği
halde;
a)
Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca fiilen yapılan denetimler
veya işyeri kayıtlarından yapılan tespitler ya da kamu idarelerinin denetim
elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim
ve incelemeler veya kamu kurum ve kuruluşları ile 5411 sayılı Kanun
kapsamındaki kuruluşlar tarafından düzenlenen belge veya alınan bilgiler
sonucu,
b)
Kanunun 8 inci maddesinin yedinci fıkrasına göre kamu idareleri ile Kanunun
100 üncü maddesine göre 5411 sayılı Kanun kapsamındaki kuruluşlar, döner
sermayeli kuruluşlar, diğer gerçek ve tüzel kişilerden doğrudan kamu
idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlarla yapılan protokoller
çerçevesinde alınan bilgiler sonucu,
c)
Hizmet tespitine ilişkin kesinleşen yargı kararlarına göre,
Kuruma
bildirilmediği tespit edilenlerin,
(2)
8/5/1985 tarihli ve 3201 sayılı Yurtdışında Bulunan Türk Vatandaşlarının
Yurtdışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından
Değerlendirilmesi Hakkında Kanun uyarınca yapılan hizmet borçlanması
talebinde bulunanlardan, Türkiye’de Kanuna veya Kanunla yürürlükten
kaldırılan sosyal güvenlik kanunlarına tabi hizmetleri bulunmayanların,
tescil
işlemleri Kurumca re’sen yapılır.
Sigortalıların yersiz tescili
MADDE 19 – (1) Kanuna göre sigortalılık niteliği taşımadığı
hâlde, gerçeğe aykırı olarak bildirim yapıldığı tespit edilen tescil
kayıtları iptal edilir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Sigortalı Hizmet Kayıtları
Sigortalı hizmet kayıtlarının
oluşturulması
MADDE 20 – (1) Kısa ve uzun vadeli sigorta kolları ile genel
sağlık sigortası kapsamında bulunan sigortalı veya hak sahiplerine
yapılacak ödemeler ile bağlanacak gelir ve aylıklardan, genel sağlık
sigortası yardımlarından yararlanma şartlarının oluşup oluşmadığı, bu
ödemeler ile gelir ve aylık miktarları, bilgisayar ortamında her bir sigortalı
için oluşturulan hizmet kütüğündeki kayıtlar kullanılarak belirlenir.
Primsiz Ödemeler Genel Müdürlüğünce yapılacak işlemler için de bu kayıtlar
kullanılabilir.
(2)
Hizmet kayıtları, sigortalıların zorunlu sigorta kapsamındaki
çalışmalarına, yurt içi ve yurt dışı hizmet borçlanmalarına, isteğe bağlı
sigorta kapsamındaki sürelere ait giriş ve çıkış tarihlerini, prim ödeme
gün sayılarını ve prime esas kazançları ile diğer bilgileri kapsar.
(3)
Sigortalı hizmet kayıtları, Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrasının (a)
ve (c) bendi kapsamındaki sigortalılar için aylık prim ve hizmet belgesinde
yer alan bilgilerin, Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrasının (b) bendi
kapsamındaki sigortalıların sigortalılığa esas kayıtlarının, hizmet
borçlanması yapan veya isteğe bağlı sigortaya devam eden sigortalılar için
ise prim tahsilat bilgilerinin, bilgi işlem ortamına aktarılması suretiyle
oluşturulur.
Sigortalı tescil ve hizmet kayıtları
arasında mutabakat sağlanması
MADDE 21 – (1) Tescil kaydı bulunmayan bir kimse adına hizmet
kaydı oluşturulmaz. Tescil ve hizmet kayıtlarındaki sigortalının adı,
soyadı, sosyal güvenlik sicil numarası gibi ortak bilgilerde mutabakat
sağlanmadan hizmet kayıtlarına bilgi girişi yapılmaz veya bilgi aktarılmaz.
Kayıtların güncel ve doğru tutulması
MADDE 22 – (1) Sigortalı hizmet kayıtlarının doğru, güncel ve
eksiksiz oluşturulması esastır. Bu amaçla;
a)
Sigortalının adı, soyadı ve sosyal güvenlik sicil numarası bulunmayan veya
bulunduğu hâlde önceki hizmet kayıtları ile mutabakatı sağlanamayan
bilgiler, prime esas kazancın alt ve üst sınırları dışında kalan miktarlar,
işe giriş ve çıkış tarihleri ile tutarlı olmayan prim ödeme gün sayıları,
doğrusu tespit edilmeden veya eksiği tamamlanmadan hizmet kayıtlarına
aktarılmaz.
b)
Bir sigortalı adına ayda 30’u, yılda 360’ı aşan prim ödeme gün sayısı
bulunan veya başka bir sigortalının hizmetini gösteren hizmet kaydı
oluşturulmaz.
Hizmet kayıtlarının paylaşımı
MADDE 23 – (1) Kurumla bir yazışma yapılmadan üretilecek
barkodlu çıktı alınarak resmî belge olarak kullanılmak üzere, sigortalı
hizmet kayıtları, Kurumun internet sayfası üzerinden sigortalı, işveren,
kamu idaresi, meslek kuruluşları ile diğer kişi ve kuruluşların paylaşımına
açılabilir.
(2)
Hizmet kaydı paylaşımında yer alacak bilgilerin kapsamını belirlemeye Kurum
yetkilidir.
(3)
Sigortalı dışında, birinci fıkrada belirtilen kişi, kurum ve kuruluşların
hizmet kayıtlarının resmî bir belge ile bildirilmesine ilişkin yazılı
başvurular, ayrıca Kurumca cevaplandırılmaz. Ancak, hizmet kayıtları ile
ilgili tereddütlü konular hakkında, yazılı talepte bulunulması hâlinde,
yazışma yoluyla gerekli bilgi verilir.
Hizmet kayıtlarının düzeltilmesi
MADDE 24 – (1) Kurumca hizmet kayıtları;
a)
Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca veya kamu idarelerinin
denetim elemanlarınca düzenlenen raporlarda gerçeğe aykırı hizmet
kazandırıldığının veya hatalı ve eksik kayıt bulunduğunun tespit edilmesi,
b)
Sigortalının prime esas kazançları, gün sayıları ve prim tahsilatına
ilişkin bilgilerin hatalı veya eksik aktarıldığının tespit edilmesi,
c)
Kesinleşen yargı kararları ile sigortalıya hizmet kazandırılması veya Kurum
kayıtlarında var olan hizmet veya prime esas kazançların yeniden
belirlenmesi,
hallerinde
düzeltilir, iptal edilir veya yeni kayıt oluşturulur.
(2)
Birinci fıkra gereğince, hizmet kayıtlarında yapılacak güncelleme, iptal ve
yeni kayıt oluşturma işlemleri, ünite amirinden alınacak olur üzerine, konu
ile ilgili bilgisayara giriş yetkisi verilen ünite personelince yerine
getirilir. Bu şekilde güncellenen bilgisayar kayıtları, her gün alınacak
çalışma listeleri ile karşılaştırılarak mutabakatı sağlandıktan sonra, eski
ve yeni kayıtlara ait hizmet dökümlerinin onaylı birer örneği sigortalıların
dosyalarında muhafaza edilir. Ancak birinci fıkra (b) bendi gereğince
hizmet kayıtlarında yapılacak iptal ve yeni kayıt oluşturma işlemleri,
üyeleri Kurumca belirlenecek komisyon kararına göre yapılır.
Sigortalı işten ayrılış bildirgesi
MADDE 25 – (1) Sigortalılığın sona ermesine ilişkin
bildirimler, Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrasının (a) ve (b)
bentlerine tabi olanlar için Ek-5, (c) bendine tabi olanlar için ise
Ek-5/A’da bulunan sigortalı işten ayrılış bildirgesiyle sigortalılığın sona
ermesini takip eden on gün içinde e-sigorta ile yapılır.
(2)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine tabi
sigortalılardan naklen ve hizmet akdi sona ermeden aynı işverenin aynı ya
da başka ünitede tescil edilmiş diğer bir işyerinde çalışmak üzere işten
ayrılanlar için veya işyerinin aynı il içinde başka bir ünitenin görev
bölgesine nakledilmesi halinde eski işyeri numarası üzerinden yasal süresi
dışında verilen sigortalı işten ayrılış bildirgesi de süresinde verilmiş
sayılır.
(3)
Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrası (b) bendi kapsamındaki
sigortalılardan sigortalı işten ayrılış bildirgesini kâğıt ortamında
verenler için, sigortalılığın sona ermesini takip eden on gün içinde
sigortalı işten ayrılış bildirgesi iki nüsha düzenlenir. Biri düzenleyen
kuruluşta kalır, diğeri ilgili üniteye gönderilir.
(4)
Yasal süresi dolmadığı için henüz Kuruma verilmeyen aylık prim ve hizmet
belgesinde yer alacak sigortalı çalışmalarının Kurumca bilinmesini
gerektiren diğer hâllerde de bu madde gereğince işlem yapılır.
(5)
Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrası (c) bendine göre sigortalı
sayılanlardan, yer değiştirme suretiyle bir kurumdan diğer bir kuruma
nakledilenler hakkında sigortalı işe giriş bildirgesi ve sigortalı işten
ayrılış bildirgesi ile gerekli bildirimler yapılır.
(6)
Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) ve 9 uncu maddesinin
birinci fıkrasının (e) bendinde belirtilenlerin sigortalılığının sona
ermesine ilişkin bildirimler üç aylık süre içinde yapılır.
Hizmetlerin tespiti
MADDE 26 – (1) Kurumun denetim ve kontrolle görevli
memurlarınca, işyeri kayıtlarının incelenmesi sonucunda yapılan
tespitlerden çalıştığı belirlendiği hâlde, hizmetleri Kuruma bildirilmediği
veya eksik bildirildiği saptanan sigortalıların geriye yönelik hizmetleri
dikkate alınır.
(2)
Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarının işyerinde yaptıkları
durum tespiti sırasında, sigortalı, işyerinde çalışan diğer sigortalılar,
işyeri mahallinde bulunanlar veya işveren beyanına dayanılarak yaptıkları
ve tespit tarihinden önceki bir yıllık süreye ilişkin hizmetler de
sigortalılıkta dikkate alınır.
(3)
Kamu idarelerinin denetim elemanlarınca yapılan denetimler sonucu
belirlenen ve Kuruma bildirilen sigortalı çalışmalar üzerine, ilgili
mevzuat uyarınca gerekli işlemler yapılır.
ÜÇÜNCÜ KISIM
İşyerlerinin
Tescili
BİRİNCİ BÖLÜM
İşyerinin Bildirilmesi
İşyeri bildirgesi
MADDE 27 – (1) İşyerinde, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendi veya (c) bendi kapsamında sigortalı çalıştıran,
sigortalı çalıştırılan bir işyerini devir alan ya da bu nitelikte işyeri
kendisine intikal eden işveren, Kanunun 11 inci maddesinde belirtilen
sürelerde vermekle yükümlü olduğu örneği Ek-6 ve Ek-6/A’da bulunan işyeri
bildirgesini Kuruma e-sigorta ile göndermek zorundadır. Şu kadar ki,
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı
çalıştıran işverenlerce düzenlenecek işyeri bildirgelerinin e-sigorta ile
alınması sağlanıncaya kadar, Kanunun 11 inci maddesinde belirtilen
sürelerde Kuruma elden verilir veya posta yoluyla gönderilir.
(2)
Aynı işverenin, birden fazla işyeri kurması veya devir alması yahut
kendisine intikal etmesi hâlinde her işyeri için ayrı işyeri bildirgesi
düzenlenir.
(3)
Aynı işverenlere ait olup, aynı işkolunda bulunan birden fazla kara veya
deniz yahut hava ulaştırma araçlarına tek sicil numarası verilir.
(4)
Kanunun 90 ıncı maddesine göre ihale yoluyla yapılan işlerin konsorsiyum
şeklinde üstlenilmesi hâlinde, konsorsiyumu oluşturan üstlenicilerin her
birine müstakilen istihkak ödenmesi ve bu üstleniciler tarafından idareye
ayrı ayrı teminat verilmiş olması kaydıyla üstlenicilerin her birine,
verecekleri işyeri bildirgelerine istinaden Kurumca ayrı ayrı sicil
numarası verilebilir. İhale konusu işin iş ortaklığı şeklinde üstlenilmesi
durumunda ise, işyeri, iş ortaklığı adına ve tek işyeri sicil numarası
verilerek tescil edilir.
(5)
Şirketlerin kuruluş aşamasında sigortalı çalıştırmaya başlayacağı tarihi ve
çalıştırılacak sigortalı sayısını ticaret sicil memurluklarına bildirmesi
üzerine, ticaret sicil memurluklarınca ilgili üniteye gönderilecek bu
bildirime istinaden, işyeri ünitece tescil edilir. Bu durumda şirketlerce
ayrıca işyeri bildirgesi düzenlenmez.
(6)
Esas işin ayrıntısı veya tamamlayıcısı niteliğinde olan ve sigortalıları
birbirine karışmayan işlerin ayrı ve bağımsız olarak yürütüldüğü yerler de
bağımsız işyeri sayılır.
(7)
Tek ihale ile birden fazla ünitenin görev alanına giren bir işin yapılması
hâlinde, istihkaklarının bir ödenmesi ve teminatlarının tek olması
şartıyla, işe ilk başlanılan yeri çevresine alan ünitece tek işyeri sicil
numarası verilebilir. Aynı anda birden fazla ünitenin görev alanlarında işe
başlanılması halinde, hangi üniteden tek işyeri sicil numarası alınacağı
işverenin talebine göre belirlenir. İşverence, ilgisi bulunan diğer
ünitelere yazılı olarak bilgi verilir.
(8)
Aynı işveren tarafından yaptırılan ve birden fazla yapı ruhsatı bulunan
özel nitelikteki bina inşaatı işyerlerinde, parsellerinin bitişik ya da
yakın olması ve sigortalıların birbirine karışması şartıyla inşaatların tek
sicil numarasında yürütülmesine ünitece izin verilebilir.
(9)
Süresi içinde verilmeyip sonradan verilecek işyeri bildirgesi, Kurumca aksi
kararlaştırılmadığı sürece kağıt ortamında elden veya posta yoluyla Kuruma
verilir.
İşyeri sicil numarası
MADDE 28 – (1) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(a) bendi gereğince sigortalı çalıştırılan işyerine; Kurumca ‘Mahiyet
kodu’, ‘İşkolu kodu’, ‘Ünite kodu’, ‘Sıra numarası’, ‘İl kodu’, ‘İlçe kodu’
ve ‘Kontrol numarası’nı ihtiva eden bir işyeri sicil numarası verilir ve bu
numara işverene tebliğ edilir.
a)
Mahiyet kodu; yapılan işin özel veya kamu sektörüne ait daimi veya geçici
olduğunu belirtmeye yönelik olup tek hane rakamdan ibarettir. ‘1’ rakamı
kamu sektörüne ait devamlı işyerlerini, ‘2’ rakamı özel sektöre ait devamlı
işyerlerini, ‘3’ rakamı kamu sektörüne ait geçici işyerlerini, ‘4’ rakamı
özel sektöre ait geçici işyerlerini ifade eder.
b)
İşkolu kodu; yapılan işin Kısa Vadeli Sigorta Kolları Prim Tarifesine göre
hangi iş koluna girdiğini belirtmeye yönelik olup dört hane rakamdan
ibarettir.
c)
Ünite kodu; işyerinin işlem gördüğü üniteyi belirtmeye yönelik olup iki
hane rakamdan ibarettir.
ç)
Sıra numarası; her işyerine ilgili ünite tarafından iller itibarıyla ve
sıra takip etmek suretiyle verilen bir numara olup yedi hane rakamdan
ibarettir.
d)
İl kodu; işyerinin hangi ilde olduğunu belirtmeye yönelik olup il trafik
kod numarasından ibarettir.
e)
İlçe kodu; işyerinin hangi ilçede olduğunu belirtmeye yönelik olup iki hane
rakamdan ibarettir.
f)
Kontrol numarası; işyeri sicil numarasının doğru kullanılmasını sağlamaya
yönelik olup iki hane rakamdan ibarettir.
(2)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı
çalıştırılan işyerlerine, Kurumca ‘Ünite kodu’, ‘Saymanlık ve kurum
numarası’, ‘İl kodu’, ‘İlçe kodu’ ve ‘Kontrol numarasını’ ihtiva eden
işyeri sicil numarası verilir ve bu numara işverene tebliğ edilir.
a)
Saymanlık ve kurum numarası; oniki haneli olup altı hane saymanlık numarası
ve altı hane kurum numarasından oluşur. Saymanlık numarasının ilk iki
hanesi saymanlığı, takip eden iki hanesi sigortalının çalıştığı işyerinin
bulunduğu ili, son iki hanesi ise ilçe kodunu ifade eder. Kurum numarası
ise sigortalıyı çalıştırılan kamu kurumunu ifade etmek üzere Kurumca
verilir.
b)
İl kodu, ilçe kodu ve ünite kodu; bu maddenin birinci fıkrasında açıklanan
esaslar çerçevesinde bu işyerleri için de verilir.
(3)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentlerine göre
sigortalı sayılan kişileri çalıştıran gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel
kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlara, işyerleri için verilen işyeri sicil
numarası yanında ayrıca işveren numarası da verilebilir. Bu numara, gerçek
kişi işverenlerde Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, yabancı uyruklu
gerçek kişi işverenlerde Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünce
verilecek numara, tüzel kişi işverenlerde ise vergi kimlik numarasıdır.
İşyeri bildirgesi ile birlikte
verilecek diğer belgeler
MADDE 29 – (1) İşveren, işyeri bildirgesi ekinde Kuruma
vermesi gereken;
a)
Daimi mahiyetteki işyerlerinde, işyerinin adresini gösterir yerleşim
belgesini,
b)
Gerçek kişi işverenler yönünden kendilerinin, tüzel kişi işverenler
yönünden ise tüzel kişiliği temsile yetkili kişilerin imza sirkülerini,
bir
ay içinde Kuruma, elden vermekle veya posta yoluyla göndermekle yükümlüdür.
İmza sirküleri Kuruma verilmesi gereken kişilerin, Üniteye bizzat müracaat
ederek kimliklerinin tespitiyle birlikte imza beyanlarının alınmasını
sağlamaları halinde, (b) bendinde istenilen imza sirküleri artık
istenilmez.
(2)
İşverenden iş alan alt işverenler, Kanundan doğan yükümlülükleri başlamadan
önce, işyeri bildirgesi hariç, birinci fıkranın (b) bendinde belirtilen
belgeyi ve asıl işverenle yapmış olduğu sözleşmenin bir örneğini, Kuruma
elden verir veya posta yoluyla gönderirler.
(3)
Birinci fıkrada belirtilen belgelerin yanı sıra;
a)
Tüzel kişiler; hükmi şahsiyetin tescil edildiği Ticaret Sicil Gazetesini,
b)
Adi ortaklıklar; noter onaylı ortaklık sözleşmesini,
c)
İhale konusu işlerde; işin sözleşmesi veya işin üstlenildiğini gösterir
idarenin yazısı,
ç)
İnşaat işyerlerinde; yapı ruhsatının fotokopisi, varsa arsa sahibi ile
müteahhit arasındaki inşaat yapım sözleşmesi,
birinci
fıkrada belirtilen sürede ve usulle verilir.
(4)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı
çalıştırılan işyerlerinin tescilinde, işyeri bildirgesi yeterli olup eki
belgeler ihtiyaç olması hâlinde ünitece istenir.
(5)
Bu madde de verilmesi istenen belgelerden ilgili kurumlardan elektronik
ortamda alınanlar Kurumca istenmez.
Belirli yerde yapılmayan ve belirli bir
merkezden sevk ve idare edilen işlerin tescili
MADDE 30 – (1) İşyeri bildirgesi, sigortalı çalıştırılmaya
başlanılan, devir alınan veya başka bir işverene intikal eden işin, belirli
bir yerde yapılmaması hâlinde işverenin ikametgâhının bulunduğu; bir
‘il’den diğer bir ‘il’e geçmesi ve devam etmesi hâlinde ise işin başladığı
yeri çevresine alan; üniteye verilir.
(2)
Büro, yazıhane gibi belli bir merkezden sevk veya idare edilmeyen ve
faaliyeti belirli bir yere bağlı olmayan işler, belirli yerde yapılmayan
işler olarak kabul olunur.
(3)
Belirli bir yerde yapılmayan işlerde işverenin ikametgâhı ile işin
görüldüğü yerler Kuruma ait ayrı ünite bölgelerinde bulunuyorsa, sigorta
işlemlerinin işverenin yazılı başvurması üzerine, işin yapıldığı yeri
çevresine alan ünite veya ünitelerinden biri tarafından yürütülmesine,
Kurumca izin verilebilir.
(4)
Faaliyeti belirli bir yere bağlı olmamakla beraber, büro, yazıhane gibi
belirli bir merkezden sevk ve idare edilen işler, belirli bir yerde
yapılmış sayılır ve işyeri bildirgesi, işin sevk ve idare edildiği yeri
çevresine alan üniteye verilir.
Alt işveren ve sigortalıyı geçici
olarak devir alanın yükümlülüğü
MADDE 31 – (1) Alt işveren, mevzuattan doğan yükümlülüklerini
asıl işverene ait işyeri sicil numarasına ilave olarak verilecek üç haneli
alt işveren numarası ile asıl işverenin işyeri dosyası üzerinden yerine
getirir. Alt işveren adına işyeri dosyası açılmaz.
(2)
Sigortalıyı geçici iş ilişkisi çerçevesinde devralan işveren, müştereken ve
müteselsilen sorumlu olduğu yükümlülüklerini sigortalıyı devir aldığı
işverenle yapmış olduğu sözleşmeyi Kuruma ibraz etmesi kaydıyla kendisine
verilecek üç haneli numara ile sigortalıyı devir aldığı işverene ait işyeri
dosyası üzerinden yerine getirebilir. Sigortalıyı geçici iş ilişkisi çerçevesinde
devralan işveren adına işyeri dosyası açılmaz.
Tespit veya resmî belgelere istinaden
tescil
MADDE 32 – (1) İşveren tarafından işyeri bildirgesinin
verilmemiş olması hâlinde, işyeri;
a)
Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca, fiilen
yapılan denetimler sonucunda veya işyeri kayıtlarından yapılan tespitlere,
b)
Kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince
yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde veya Kanunun 8
inci maddesinin yedinci fıkrasına göre kamu idareleri ile Kanunun 100 üncü
maddesine göre 5411 sayılı Kanun kapsamındaki kuruluşlar, döner sermayeli
kuruluşlar, diğer gerçek ve tüzel kişilerden, kamu idareleri ile kanunla
kurulan kurum ve kuruluşlardan, Kanunun 90 ıncı maddesinin birinci ve
dördüncü fıkralarına göre Kuruma yapılacak bildirimlerden veya ruhsat
vermeye yetkili mercilerden alınan bilgilere,
c)
Mahkeme kararlarına,
istinaden
re’sen tescil edilir.
İKİNCİ BÖLÜM
İşyeri Tescilinde Meydana Gelen Değişiklikler
İşyerinin nakli, devri, intikali
MADDE 33 – (1) Sigortalı çalıştırılan bir işyerinin;
a)
Faaliyette bulunduğu adresten başka bir ildeki adrese nakledilmesi hâlinde
nakleden işverence; başka bir işverene devredilmesi hâlinde ise devralan
işverence; nakil veya devir tarihini takip eden on gün içinde,
b)
İşverenin ölümü ile işyerinin mirasçılarına intikali hâlinde ise
mirasçılarınca, ölüm tarihinden itibaren üç ay içinde,
işyeri
bildirgesi verilir.
(2)
İşyerinin aynı il içinde başka bir ünitenin görev bölgesine nakledilmesi
hâlinde işyeri bildirgesi verilmez. Ancak, nakil tarihini takip eden 10 gün
içinde durum, işverence eski ve yeni üniteye bir yazı ile bildirilir. Yeni
ünite, nakil bilgilerine dayanarak işverene işyeri sicil numarasını
bildirir. Eski ünitede bulunan işyeri dosyasındaki tescile esas bilgi ve
belgelerin birer örneği yeni ünitedeki dosyasına konulur.
(3)
29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tabi
şirketlerin nevilerinin değişmesi, birleşmesi, bölünmesi veya diğer bir
şirkete katılması durumunda, bu hususların ticaret siciline tesciline
ilişkin ilan tarihini; adi şirketlerde şirkete yeni ortak alınması halinde
ise, en geç yeni ortağın alındığı tarihi; takip eden on gün içinde bu
durumların işyeri bildirgesi ile Kuruma bildirilmesi zorunludur. İşyeri
bildirgesi, e-sigorta kanalıyla alınması sağlanıncaya kadar, Kuruma elden
verilir veya posta yoluyla gönderilir. İşyerlerinde işletme adı
değişikliklerinde işyeri bildirgesi verilmez. Bu değişiklik bir yazı ile
Kuruma bildirilir.
(4)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen
sigortalıların çalıştırıldığı işyerlerinin;
a)
Bağlı bulundukları saymanlığın değişmesi durumunda, işyerinin tesciline
esas değişiklik bilgileri işverence, saymanlık değişiklik tarihini takip
eden on gün içinde,
b)
Başka bir kamu idaresine devri veya birleşmesi hâlinde, devir alan veya
birleşen kamu idaresince, durumun dayanağı bilgi ve belgelerle birlikte,
devir veya birleşme tarihini takip eden on gün içinde,
c)
Yeni bir kamu idaresi adı altında birleşmesi durumunda, yeni kurulan
kurumca, birleşme tarihini takip eden on gün içinde işyeri bildirgesi
verilerek, ayrıca birleşmeye ilişkin bilgi ve belgeleriyle birlikte aynı
süre içinde,
d)
Aynı il içindeki adres veya isim değişiklikleri, dayanağı bilgi ve
belgeleriyle birlikte değişiklik tarihini takip eden on gün içinde,
e)
Özelleştirilmek suretiyle satışının yapılması hâlinde, satışı yapılan
kurumca satış işleminin onaylandığı tarihi takip eden on gün içinde ilgili
belgeleriyle birlikte,
yazılı
olarak Kuruma bildirilir.
İşyeri dosyalarının işlemden
kaldırılması
MADDE 34 – (1) İşyerinin yanlış veya yersiz olarak tescil
edildiğinin tespiti hâlinde, ünitece tescil işleminin iptali yapılır.
(2)
Aynı iş veya işyerine birden fazla sicil numarası verilmiş olduğunun
anlaşılması hâlinde, sonradan verilen numaralar ünitece re’sen iptal
edilir. İptal edilen numaralar başka işyerine verilmez. Ancak işlemler
sonradan verilen numaradan yürütülmüşse geriye dönük işlem yapmamak için
diğer numaralar, işlem gören işyeri dosyasının numarasında birleştirilir.
(3)
Özel nitelikteki inşaat işyerleri ile ihale konusu işyerleri hariç olmak
üzere, kapanma, terk veya tasfiye olmadığı hâlde, işyerinde en az iki yıl
süre ile sigortalı çalıştırılmadığı, işverenler tarafından bildirilen veya
Kurumca tespit edilen işyeri dosyaları, sigortalı çalıştırılmaya son
verilen tarih itibarıyla ünitece Kanun kapsamından çıkarılır.
DÖRDÜNCÜ KISIM
Hizmet Akdi ile
veya Kendi Adına ve Hesabına Bağımsız Çalışan Sigortalıların
Tabi Olduğu
Kısa Vadeli Sigorta Kollarına Ait İşlemler
BİRİNCİ BÖLÜM
İş Kazası ve Meslek Hastalığı, Tanımı, Kapsamı,
Bildirilmesi ve Soruşturulması
İş kazasının bildirimi ve bildirim süresi
MADDE 35 – (1) İş kazası, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının;
a)
(a) bendinde sayılan sigortalılar ile Kanunun 5 inci maddesinin (a) ve (c)
bendinde sayılan sigortalıların iş kazası geçirmeleri hâlinde işverenleri,
Kanunun 5 inci maddesinin (b) ve (e) bentlerinde belirtilen sigortalıların
iş kazası geçirmeleri hâlinde ise eğitim veya staj gördükleri işyeri
işverenleri tarafından kazanın olduğu yerdeki yetkili kolluk kuvvetlerine
derhâl, Kuruma en geç kazadan sonraki üç iş günü içinde, Kanunun 5 inci
maddesinin (g) bendinde sayılan sigortalının iş kazası geçirmesi hâlinde,
işvereni tarafından kazanın olduğu ve ülkemiz ile sosyal güvenlik
sözleşmesi bulunmayan ülkelerdeki yerel kolluk kuvvetlerine derhâl, Kuruma
ise en geç kazadan sonraki üç iş günü içinde,
b)
(b) bendi kapsamında olan sigortalıların iş kazası geçirmeleri hâlinde, bir
ayı geçmemek şartıyla kendisi tarafından geçirdiği iş kazasına ilişkin
rahatsızlığının bildirimine engel olmadığı günden sonraki üç iş günü
içinde,
Ek-7’de
yer alan iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesini vermekle yükümlü
olanlar tarafından e-sigorta ile Kuruma bildirilir veya doğrudan ya da
posta yoluyla ilgili üniteye gönderilir.
(2)
Bu maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıların, işverenin
kontrolü dışındaki yerlerde iş kazası geçirmeleri hâlinde, iş kazası ile
ilgili bilgi alınmasına engel olacak durumlarda, iş kazasının öğrenildiği
tarihten itibaren bildirim süresi üç iş günüdür.
(3)
Bu maddenin birinci fıkrasının (b) bendindeki sigortalıların bildirim
yapmalarına engel durumlarını hekim raporu ile veya mücbir sebep olayını
belgelemeleri şarttır.
(4)
Bu maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen sigortalıların iş kazası
geçirmeleri hâlinde, belirtilen sürelerde işverence bildirim yapılmaması
durumunda, bildirimin Kuruma yapıldığı tarihe kadar sigortalıya ödenecek
geçici iş göremezlik ödeneği Kurumca işverenden tahsil edilir.
(5)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı
olanların iş kazası geçirmeleri ve bu maddenin birinci fıkrası (b) bendinde
belirtilen sürede bildirilmemesi hâlinde, bildirim tarihine kadar geçen
süre için yapılacak geçici iş göremezlik ödeneği ödenmez. Bildirim tarihinden
sonraki sürelere ait geçici iş göremezlik ödeneği ödenir.
Meslek hastalığının tespiti, bildirimi
ve bildirim süresi
MADDE 36 – (1) Sigortalının çalıştığı işten dolayı meslek
hastalığına tutulduğunun;
a)
Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucuları tarafından usulüne uygun
olarak düzenlenen sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgelerin,
b)
Kurumca gerekli görüldüğü hâllerde, işyerindeki çalışma şartlarını ve buna
bağlı tıbbî sonuçlarını ortaya koyan denetim raporları ve gerekli diğer
belgelerin,
incelenmesi
sonucu Kurum Sağlık Kurulu tarafından tespit edilmesi zorunludur.
(2)
Sigortalının, çalıştığı işten ayrıldıktan sonra meslek hastalığı sebebiyle,
Kanunda belirtilen yardımlardan yararlanabilmesi için eski işinden fiilen
ayrılması ile hastalığın meydana çıkması arasında, Çalışma Gücü ve Meslekte
Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinde belirtilen süreden
daha uzun bir sürenin geçmemiş olması şarttır.
(3)
Kurumca çıkarılacak yönetmelikle belirlenmiş meslek hastalıkları
listesindeki yükümlülük süresi aşılmış olduğu için talepleri kabul
edilmeyen sigortalıların yazılı başvuruları üzerine söz konusu hastalığın
meslek hastalığı sayılıp sayılmayacağı hususuna, meslek hastalığının klinik
ve laboratuar bulguları ile belgelenmesi ve meslek hastalığına yol açan
etkenin Kurum denetim ve kontrol ile görevli memurları veya Bakanlık iş
müfettişlerince işyerinde yapılacak inceleme sonucunda hazırlanacak rapora
istinaden Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karar verilir.
(4)
Meslek hastalığının, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının;
a)
(a) bendi ile 5 inci maddesi kapsamında bulunan sigortalılar bakımından,
meslek hastalığına tutulduğunu öğrenen sigortalı veya bu durum kendisine
bildirilen işveren tarafından,
b)
(b) bendi kapsamındaki sigortalı bakımından ise kendisi tarafından,
bu
durumun öğrenildiği günden başlayarak üç iş günü içinde, Ek-7’de yer alan
iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesini vermekle yükümlü olanlar
e-sigorta ile Kuruma bildirilir veya doğrudan ya da posta yoluyla ilgili
üniteye gönderilir. Bu yükümlülüğünü yerine getirmeyen veya yazılı olarak
bildirilen hususları kasten eksik ya da yanlış bildiren işverenden veya
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki
sigortalıdan, Kurumca bu olayla ilgili yapılmış bulunan tedavi giderleri,
yol gideri, gündelik, refakatçi giderleri ve diğer harcamalar ile ödenmişse
geçici iş göremezlik ödeneği tahsil edilir.
(5)
Kurumca çıkarılacak Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit
İşlemleri Yönetmeliği ile hangi hâllerin meslek hastalığı sayılacağı
belirlenir. Yönetmelikle belirlenmiş hastalıklar dışında herhangi bir hastalığın
meslek hastalığı sayılıp sayılmaması hususunda çıkabilecek uyuşmazlıklar,
Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır.
İş kazası ve meslek hastalığının
soruşturulması
MADDE 37 – (1) İşverence düzenlenen iş kazası ve meslek
hastalığı bildirgesi ve eki belgelere göre, ünite, kamu idarelerinin
görevleri gereği düzenlemiş olduğu belge ve tutanaklardan, sigorta olayı
için gerekli bilginin temin edilmesi koşuluyla başka bir soruşturma ve
denetime gidilmeden olayın iş kazası sayılıp sayılamayacağına karar verebilir,
meslek hastalığında ise ilgili sağlık birimine sevk eder.
(2)
Ünitece karar verilemeyen, şüpheli görülen ve tereddüt edilen, uzun süreli
tedavi gerektiren, malûliyet veya ölümle neticelenen, Kuruma büyük malî yük
getiren iş kazaları Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca veya
Bakanlık iş müfettişlerince soruşturulur.
(3)
Bakanlık iş müfettişlerinin rapor ve tutanaklarında gerekli bilgilerin yer
alması veya yargı kararının bulunması durumlarında, ünitelerce tekrar
inceleme talep edilmez.
(4)
İş kazası ve meslek hastalığı soruşturmaları, sigortalılık durumu, iş
kazası ve meslek hastalığı bildirgesinde bildirilen olayın iş kazası
sayılıp sayılmayacağı, işyerinde sigortalının çalıştığı birimin meslek
hastalığına sebep olup olmayacağı, işveren sorumluluğunun tespitinde
kaçınılmazlık ilkesinin uygulanıp uygulanmayacağı, olayın meydana
gelmesinde sigortalının kastı, ağır kusuru, işverenin kastı veya
sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir
hareketi ile üçüncü şahısların kusurlu hâllerinin olup olmadığı hakkında
karar verilebilmesi için yapılır.
(5)
Kuruma bildirilen hususların gerçeğe uymadığı ve olayın iş kazası
olmadığının anlaşılması hâlinde, Kurumca bu olay için yersiz olarak
yapılmış ödemeler, gerçeğe aykırı bildirimde bulunanlardan ilgili mevzuat
hükümlerine göre tahsil olunur.
İKİNCİ BÖLÜM
Kısa Vadeli Sigorta Kollarından Sağlanan Yardımlara
İlişkin İşlemler
Geçici iş göremezlik ve geçici iş
göremezlik ödeneğinin tanımı
MADDE 38 – (1) Geçici iş göremezlik, sigortalının iş kazası,
meslek hastalığı, hastalık ve analık hâllerinde Kurumca yetkilendirilen
hekim veya sağlık kurulu raporlarında belirtilen istirahat süresince geçici
olarak çalışamama hâlidir.
(2)
Geçici iş göremezlik ödeneği, iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve
analık hâllerinde Kanunda belirtilen geçici iş göremezlik sürelerinde verilen
ödenektir.
Sigortalılara verilecek olan
istirahatlar
MADDE 39 – (1) İstirahat raporlarının Kurumla sözleşmeli
sağlık hizmeti sunucuları tarafından düzenlenmesi şarttır. Kurumla
sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucuları tarafından verilen ve istirahat süresi
10 günü geçmeyen raporlar, Kurumla sözleşmeli resmî sağlık hizmeti sunucusu
hekimi tarafından, 10 günü aşan raporlar ise Kurumla sözleşmeli resmî
sağlık hizmeti sunucusu sağlık kurulunca onandığı takdirde geçerli olur.
(2)
Ayaktan tedavilerde sigortalıya tek hekim raporu ile bir defada en çok 10
gün istirahat verilebilir. İstirahat sonrasında kontrol muayenesi raporda
belirtilmiş ise toplam süre yirmi günü geçmemek kaydı ile istirahat
uzatılabilir. Yirmi günü aşan istirahat raporları sağlık kurulunca verilir.
Sağlık kurulunun ilk vereceği istirahat süresi sigortalının tedavi altına
alındığı tarihten başlamak üzere altı ayı geçemez. Tedaviye devam edilmesi
hâlinde malûllük hâlinin önlenebileceği veya önemli oranda azaltılabileceği
sağlık kurulu raporu ile tespit edilirse bu süre uzatılır.
(3)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında olup,
işverenleri tarafından yurtdışında görevlendirilen sigortalılar ile Kanunun
4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında bulunan ve
yürütmekte oldukları iş veya çalışma konuları nedeniyle yurtdışında bulunan
sigortalılara ve Kanunun 5 inci maddesi (g) bendi kapsamındaki
sigortalılara ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi bulunmayan ülkelerdeki
tedavileri sonucu verilen istirahat raporlarının ilgili ülke mevzuatına
uygun olduğunun ülkemiz dış temsilciliklerince onanması hâlinde, Kurumca
yetkilendirilen hekim ve sağlık kurullarının ayrıca onayı aranmaz.
(4)
Sigortalıların üçüncü fıkrada belirtilen hâller dışında yurtdışında
bulundukları sırada gördükleri tedavi sonucunda aldıkları raporlar için
birinci fıkra hükümleri uygulanır.
(5)
Kurumca yetki tanınan işyeri hekimi bir kerede en fazla 2 gün istirahat
verebilir.
(6)
İstirahat raporlarında sigortalının çalışıp çalışamayacağı veya kontrol
muayenesinin yapılıp yapılmayacağı hususu belirtilir. İstirahat raporunun
bir nüshası işyerlerine ibraz edilmesi için sigortalılara verilmek, bir
nüshası Kuruma gönderilmek üzere en az iki nüsha olarak düzenlenir.
(7)
Kurumca yetkilendirilen tek hekim veya sağlık kurulu tarafından verilecek
istirahatlar, örneği Kurumca belirlenecek belgenin doldurulması veya
elektronik ortamda düzenlenmesi suretiyle verilir.
(8)
Kurumla sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularınca, geçici iş göremezlik
belgeleri ile sağlık kurulu raporlarının birer nüshası düzenlendiği
tarihten itibaren üç iş günü içinde sigortalının iş yerinin kurulu
bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlüklerine/sosyal güvenlik merkezlerine,
sözleşmeli ülke sigortalısının belgeleri ise sağlık yardımı belgesini
düzenleyen sosyal güvenlik il müdürlüklerine/ sosyal güvenlik merkezlerine
gönderilir.
(9)
Ülkemizin taraf olduğu sosyal güvenlik sözleşmeleri hükümleri çerçevesinde
akit ülke sigorta kurumu mevzuatına göre düzenlenen ve sözleşmenin
uygulanmasına ilişkin formülerlerle Kuruma bildirilen istirahat raporları
aynen kabul edilir.
(10)
Ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi bulunan ülke sosyal güvenlik
kurumları sigortalılarının, muayene ve tedavileri sonucu düzenlenecek istirahat
veya sağlık kurulu raporlarında bu Yönetmelikte belirlenmiş usul ve esaslar
uygulanır. Bu raporların, akit ülke sosyal güvenlik kurumlarına intikal
ettirilebilmesi için Kuruma verilmesi zorunludur.
(11)
211 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanununa tabi personel için
verilecek istirahat raporları usul ve esasları, Millî Savunma Bakanlığının
görüşü alınarak Kurumca belirlenir.
Geçici iş göremezlik ödeneğinin
ödenmesi
MADDE 40 – (1) Geçici iş göremezlik ödeneği;
a)
İş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle iş göremezliğe uğrayan
sigortalıya her gün için,
b)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile 5 inci maddesi
kapsamındaki sigortalılardan hastalık sigortasına tabi olanların, hastalık
sebebiyle iş göremezliğe uğramaları hâlinde, iş göremezliğin başladığı
tarihten önceki bir yıl içinde en az doksan gün kısa vadeli sigorta primi
bildirilmiş olması şartıyla geçici iş göremezliğin üçüncü gününden başlamak
üzere her gün için,
c)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile (b) bendinde
belirtilen muhtarlar ve aynı bendin (1), (2) ve (4) numaralı alt bentleri
kapsamındaki sigortalı kadının analığı hâlinde, doğumdan önceki bir yıl
içinde en az doksan gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olması
şartıyla, doğumdan önceki ve sonraki sekizer haftalık sürede, çoğul gebelik
hâlinde ise doğumdan önceki sekiz haftalık süreye iki haftalık süre ilave
edilerek çalışmadığı her gün, sigortalı kadının isteği ve hekimin onayı ile
doğuma üç hafta kalıncaya kadar çalışılması hâlinde, sigortalının bu sürede
çalışmamış olması şartı ile sigortalının isteği ve hekim raporu ile doğum
öncesinde kullanılmayan sürenin beş haftaya, çoğul gebelik hâlinde yedi
haftaya kadar olan kısmından doğum sonrasına ilave edilen her gün için,
verilir.
(2)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı
sayılanlara, iş kazası veya meslek hastalığı ya da analık hâllerinde genel
sağlık sigortası dâhil prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş
olması şartıyla yatarak tedavi süresince veya yatarak tedavi sonrası bu
tedavinin gereği olarak istirahat raporu aldıkları sürede her gün için
geçici iş göremezlik ödeneği verilir. Ancak bu maddenin birinci fıkrasının
(c) bendine göre doğum öncesi ve sonrası geçici iş göremezlik ödeneği
ödenebilmesi için yatarak tedavi şartı aranmaz.
(3)
İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve sigortalı kadının analığı halinde,
verilecek geçici iş göremezlik ödeneği, yatarak tedavilerde Kanunun 17 nci
maddesine göre hesaplanacak günlük kazancının yarısı, ayaktan tedavilerde
üçte ikisidir.
(4)
İş kazaları ile meslek hastalıkları, hastalık ve analık sigortalarında,
yeniden tespit edilen alt sınırların altında günlük kazanç üzerinden ödenek
alanların veya almaya hak kazanmış yahut kazanacak olanların bu ödenekleri,
günlük kazancın alt sınırındaki değişikliklerin yürürlüğe girdiği tarihten
başlayarak, yükseltilmiş günlük kazançların alt sınırına göre
artırılacağından alt sınırın arttığı tarihten evvel geçici iş göremezliğe
uğrayan ve geçici iş göremezlik durumları bu tarihten sonra da devam
edenlerin, geçici iş göremezlik ödeneği hesabına esas alınan günlük
kazançları yeniden tespit edilen alt sınır üzerinden hesaplanarak ödenir.
(5)
Bir sigortalının, aynı zaman içinde ve aynı sigortalılık hâline tabi olacak
şekilde birden fazla işyerinde çalışması hâlinde, ödeneklere esas tutulacak
günlük kazancının tespitinde, üst sınır dikkate alınarak her bir işyeri
için ayrı ayrı bulunacak günlük kazançların toplamı ödeneğe esas günlük
kazancını oluşturur. Ayrıca, bir sigortalıda iş kazası, meslek hastalığı,
hastalık ve analık hâllerinden birkaçı birleşirse geçici iş göremezlik
ödeneklerinden en yükseği verilir.
(6)
Sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış sigortalılardan, aynı özürlülük veya
meslek hastalığı nedeniyle istirahat raporu alanlara, yazılı istek
tarihinden itibaren Kanunun 18 inci maddesine göre hesaplanacak bir günlük
geçici iş göremezlik ödeneği ile aylık sürekli iş göremezlik gelirinin
otuzda biri arasındaki fark, her gün için geçici iş göremezlik ödeneği
olarak verilir.
(7)
Kamu idarelerinde Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamında çalışan sigortalılar ile toplu iş sözleşmesi yapılan iş
yerlerinde çalışan sigortalılara ödenecek geçici iş göremezlik ödeneği,
yapılacak protokol ile sigortalılar için Kuruma ödenecek sigorta primine
mahsup edilmek üzere, işverenleri tarafından Kurum adına sigortalılara
ödenebilir. İşveren tarafından sigortalıya geçici iş göremezlik ödeneğinin
ödenmesi hâlinde, işverenin; geçici iş göremezlik ödeneğinin sigortalıya
ödendiğini gösterir ödeme belgesini Kuruma ibrazından sonra, Kurum
tarafından hesaplanarak bulunacak geçici iş göremezlik ödeneği toplamı,
işverenin Kuruma olan borcuna, borcun olmaması hâlinde ise ilk prim borcuna
mahsup edilir. İşyerinin kapanmış olması hâlinde ise iade edilir.
(8)
Geçici iş göremezlik ödeneği, buna ilişkin belge veya bilgilerin Kuruma
intikalini takip eden yedi iş günü içinde geçmiş süreler için
sigortalıların kendilerine, kanunî temsilcilerine, vekillerine veya
sigortalının banka hesap numarasına ya da PTT Bank Şubelerine ödenmesi
hususunda Kurum yetkilidir. Ancak, on günü aşan istirahat sürelerinde
ödemeler, asgari on günlük tutar kadar yapılır.
(9)
Geçici iş göremezlik ödeneğinin ödenmesi esnasında Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrası (a) bendi kapsamındaki sigortalının;
a)
İstirahatlı olduğu dönemde işyerinde çalışıp çalışmadığı,
b)
Kazanç hesabına giren döneme ilişkin aylarda, prim, ikramiye ve bu
nitelikteki arızi ödemeler,
c)
Viziteye çıktığı/istirahatın başladığı tarih itibarıyla prim ödeme hâlinin
devam edip etmediği,
işveren
tarafından Kuruma elektronik ortamda bildirilir.
(10)
Sigortalının, geçici iş göremezlik ödeneği almasına esas istirahat raporu süresi
içinde, sigortalılık hâlinin herhangi bir nedenle sona ermesi hâlinde
istirahat süresince geçici iş göremezlik ödeneği ödenmeye devam edilir.
(11)
Yukarıdaki sürelerin hesabında Kanunun 24 üncü maddesinde düzenlenen kısa
vadeli sigorta kollarında dikkate alınmayan sürelere ilişkin Kurumda mevcut
bilgiler ile sigortalılar tarafından ibraz edilen belgelere göre tespit
edilecek süreler bilgi işlem ortamında kaydedilir.
(12)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrası (b) bendi kapsamındaki
sigortalılar sadece, istirahat raporlarıyla birlikte PTT bank veya banka
hesap numaralarını Kuruma bildirirler, bunlardan Kurumca çalışmadığına dair
beyan dışında bilgiler istenmez.
Sürekli iş göremezlik geliri
MADDE 41 – (1) Sürekli iş göremezlik geliri Kanunun 19 uncu
maddesinin birinci fıkrasında belirtilen sigortalılara bağlanır.
(2)
Sürekli iş göremezlik durumunun tespiti için Kurum Sağlık Kuruluna
gönderilecek belgeler arasında, varsa ilk işe giriş sağlık raporu, iş
kazası ve meslek hastalığı bildirim belgesi, olayın Kanuna göre iş kazası
olup olmadığı veya sigortalının meslek hastalığına yakalandığı işyerine ait
çalışma şartlarını net olarak belirtir soruşturma raporu ve tutanaklar ile
mahkemelerce iş kazası veya meslek hastalığı olduğunun kabul edildiğine dair
belgeler, çalışır veya çalışamaz raporu, geçici iş göremezlik ödeneği
belgesi, iş kazasından sonra veya meslek hastalığının tedavisi için
başvurduğu hastanelerden alınan epikrizler ile tedavisi tamamlanıp
bulguları sekel hâlini aldıktan sonra, son durumunu gösterir sağlık kurulu
raporu ve dayanağı tüm belgeler bulunur.
(3)
Sürekli iş göremezlik geliri bağlanabilmesi için, sigortalının çalıştığı
işten ayrılması, iş yerini kapatması veya devretmesi şartı aranmaz. Örneği
Kurumca hazırlanan tahsis talep dilekçesi ile ilgili üniteye başvurması
yeterlidir. Tahsis talep dilekçesine bir adet belgelik fotoğraf eklenir.
(4)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı
olup, sürekli iş göremezliği tespit edilenlerin kendi sigortalılığı nedeniyle
genel sağlık sigortası primi dâhil, prim ve prime ilişkin her türlü
borçlarının ödenmiş olması zorunludur. Ancak, gelir başlangıç tarihinde
Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile belirlenen, muhasebe kayıtlarından
çıkarılacak tutarlar ve tahsil edilmeyecek alacaklara ilişkin miktar ve bu
miktarın altında borcu olanların gelirleri gelir başlangıç tarihi
itibariyle bağlanarak borçları ilk gelirlerinden kesilerek tahsil edilir.
(5)
Sigortalının sürekli iş göremezlik geliri;
Kanunun
94 üncü maddesine göre yapılan kontrol muayenesi sonucu sürekli iş
göremezlik durumunun kalktığının anlaşılması hâlinde, yeni durumuna esas
tutulan raporun tarihini takip eden ödeme dönemi başından kesilir.
(6)
Bu Yönetmeliğin 50 nci maddesinin birinci fıkrası ve 52 nci madde
hükümleri, sürekli iş göremezlik geliri bağlanacak sigortalılar hakkında da
uygulanır.
(7)
Bu Yönetmeliğin uygulamasında, sürekli tam iş göremezlik hâli, sigortalının
meslekte kazanma gücünün %100’ünün; sürekli kısmi iş göremezlik hâli ise
%10 ilâ %99,99’unun kaybedilmesi durumunu ifade eder.
Ölüm geliri
MADDE 42 – (1) İş kazası veya meslek hastalığı sonucu veya
sürekli iş göremezlik geliri almakta iken ölen sigortalının hak
sahiplerine, ölüm geliri bağlanır.
(2)
Hak sahibi olma şartlarının belirlenmesi, ölüm geliri bağlanması için
istenecek belgeler, ölüm gelirinin başlangıcı ve kesilmesi yönünden, bu
Yönetmeliğin ölüm aylığına ilişkin 60, 61 ve 62 nci madde hükümleri
uygulanır.
(3)
Sürekli iş göremezlik geliri almakta iken ölen sigortalıların ölüm sebebini
bildiren ve ilgili makamlarca düzenlenen onaylı ölüm tutanağı, ölü muayene
zabıt varakası, otopsi raporu veya doktor raporu gibi belgelerin temininin
imkânsız olduğu hâllerde, sigortalının ölümünden önce sürekli iş
göremezliğine esas iş kazası veya meslek hastalığı dışında başka bir kaza
geçirip geçirmediği ya da başka bir hastalığa yakalanıp yakalanmadığının
mahallinde tahkiki sosyal güvenlik kontrol memurları aracılığıyla
yaptırılır. Ancak sigortalının kesin ölüm sebebine ilişkin karar, bu belgeler
ile sigortalının dosyasının tetkiki sonucunda Kurum Sağlık Kurulunca
verilir.
(4)
İş kazası veya meslek hastalığı sonucu, meslekte kazanma gücünü;
a)
Yüzde 50 oranının altında kaybetmesi nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri
bağlanmış iken ölen ve ölümü iş kazası veya meslek hastalığına bağlı
olmayan sigortalının almakta olduğu sürekli iş göremezlik geliri,
b)
Yüzde 50 oranının altında kaybetmesi nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri
bağlanmış iken ölen ve ölümü iş kazası veya meslek hastalığına bağlı olan
sigortalı için, Kanunun 20 nci maddesinin birinci fıkrasına göre yeniden
hesaplanan geliri,
c)
Yüzde 50 veya daha fazla oranda kaybetmesi nedeniyle sürekli iş göremezlik
geliri bağlanmış iken ölenlerin, ölümün iş kazası veya meslek hastalığına
bağlı olup olmadığına bakılmaksızın Kanunun 20 nci maddesinin birinci
fıkrasına göre yeniden hesaplanan geliri,
Kanunun
34 üncü madde hükümlerine göre hak sahiplerine bağlanır.
(5)
Bu maddenin 4 üncü fıkrasının (a) bendine göre hak sahiplerine bağlanacak
gelirler, sigortalının sürekli iş göremezlik derecesi esas alınarak
hesaplanır. Sigortalının gelirlerinde yapılan artırım ve indirimler dikkate
alınır.
Evlenme ve cenaze ödeneği
MADDE 43 – (1) Bu Yönetmeliğin 64 ve 65 inci maddeleri;
a)
İş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölüm geliri almakta iken evlenen kız
çocuklarına ödenecek olan evlenme ödeneği,
b)
Ölen sigortalıdan dolayı ilgililere yapılacak olan cenaze ödeneği,
hakkında
da uygulanır.
Sigortalıdan kaynaklanan sebeplerle
tedavi süresinin uzaması, iş göremezliğinin artması
MADDE 44 – (1) Sigortalının iş kazasına veya meslek
hastalığına uğraması, hastalanması, tedavi süresinin uzaması veya iş
göremezliğinin artması hâllerinde geçici iş göremezlik ödeneği veya sürekli
iş göremezlik geliri;
a)
Ceza sorumluluğu olmayanlar ile kabul edilebilir mazereti olanlar hariç
olmak üzere, sigortalının iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık
nedeniyle tedavisini yapan hekim tarafından bildirilen tedbirlere ve
yapılan tavsiyelere uymaması nedeniyle, normal tedavi süresi uzamış,
sürekli iş göremezlik derecesi artmış veya malûl kalmış ise, bu hususlar
hekim raporu ile tespit ve belgelendirilmesi hâlinde sigortalıya ödenecek
geçici iş göremezlik ödeneği veya sürekli iş göremezlik geliri, uzayan
tedavi süresi veya artan iş göremezlik oranı esas alınarak dörtte birine
kadarı Kurumca eksiltilerek ödenir.
b)
Ceza sorumluluğu olmayanlar hariç, ağır kusuru yüzünden iş kazasına
uğrayan, meslek hastalığına tutulan veya hastalanan sigortalının, mahkeme
kararı, denetim, soruşturma ve kontrol raporları, ünite kararı, hekim
raporu, kamu kurum ve kuruluşlarının görevleri gereği düzenlediği
tutanaklar veya belgelerde belirlenen kusur derecesinin üçte biri oranında
Kurumca eksiltilerek ödenir. Ancak kusur derecesinin bilgi ve belgelerde
yer almaması hâlinde yüzde beş oranında Kurumca eksiltilir.
c)
Mahkeme kararı, denetim, soruşturma ve kontrol raporları, ünite kararı,
hekim raporu, kamu kurum ve kuruluşlarının görevleri gereği düzenlediği tutanaklar
veya belgelerde kasti bir hareketi yüzünden iş kazasına uğradığı saptanan
meslek hastalığına tutulan, hastalanan veya Kurumun yazılı bildirimine
rağmen teklif edilen tedaviyi kabul etmeyen sigortalıya, yarısı tutarında
ödenir.
ç)
Tedavi gördüğü hekimden, tedavinin sona erdiğine ve çalışabilir olduğuna
dair belge almaksızın çalıştığı; mahkeme kararı, denetim, soruşturma ve
kontrol raporları, ünite kararı, hekim raporu, kamu kurum ve kuruluşlarının
görevleri gereği düzenlediği tutanaklar veya belgelerle belirlenen
sigortalıya geçici iş göremezlik ödeneği ödenmez, ödenmiş olanlar da yersiz
yapılan ödeme tarihinden itibaren ilgili mevzuat hükümlerine göre geri
alınır.
(2)
Bu maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin uygulanmasında; sigortalının,
iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili kurallara uymaması, tehlikeli olduğu
veya hastalığa sebep olacağı bilinen bir hareketi yapması, yetkili kimseler
tarafından verilen emirlere aykırı hareket etmesi, açıkça izne dayanmadığı
gibi, hiçbir gereği veya yararı bulunmayan bir işi bilerek yapması ve
yapılması gerekli bir hareketi savsaması, ağır kusuruna esas tutulur.
(3)
Birinci fıkranın (ç) bendinde belirtilen sigortalılara ait raporda,
istirahat süresi sonunda çalışır kararı varsa ayrıca çalışabilir belgesi
aranmaz. Geçici iş göremezlik ödeneği ödenirken sigortalının istirahatlı
olduğu devrede çalışmadığının işveren veya Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı olanlar tarafından beyan
ve belgelenmesi gerekir.
(4)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen
sigortalılara, iş kazası sigorta kolundan geçici iş göremezlik ödeneği
ödenirken, iş kazasının bu Yönetmeliğin 35 inci maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendinde belirtilen Kuruma bildirim tarihinin aşılması
hâlinde bildirim tarihi esas alınarak ödeme yapılır.
(5)
Sigortalıya ödenecek geçici iş göremezlik ödeneğinden veya sürekli iş
göremezlik gelirinden yapılacak indirim oranı, Kurumca belirlenecek usul ve
esaslara göre tespit edilir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
İşveren ve Üçüncü Kişilerin Sorumluluğu ile Peşin
Sermaye Değerleri
İşverenin ve üçüncü kişilerin
sorumluluğu
MADDE 45 – (1) İş kazası veya meslek hastalığı, işverenin
kastı sonucunda meydana gelmişse işveren Kuruma karşı sorumlu hâle gelir.
Kasıt; iş kazası veya meslek hastalığına, işverenin bilerek ve isteyerek,
hukuka aykırı eylemiyle neden olması hâlidir. İşverenin eylemi hukuka
aykırı olmamakla birlikte, yaptığı hareketin hukuka aykırı sonuç
doğurabileceğini bilmesi, ihmali veya ağır ihmali sorumluluğunu kaldırmaz.
(2)
İş kazası veya meslek hastalığı işverenin, sigortalıların sağlığını koruma
ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi sonucunda
oluşmuşsa işvereni Kuruma karşı sorumlu hâle getirir. Mevzuat; yasal olarak
yürürlüğe konulmuş ve yürürlüğünü muhafaza eden, sigortalıların sağlığını
koruma ve iş güvenliği alanında, yasa koyucu ile yasa koyucunun yürütme
veya idareye verdiği yetki sonucu, bu organlarca kabul edilen genel,
objektif kural veya hükümlerin tümüdür.
(3)
İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır.
Kaçınılmazlık, olayın meydana geldiği tarihte geçerli bilimsel ve teknik
kurallar gereğince alınacak tüm önlemlere rağmen, iş kazası veya meslek
hastalığının meydana gelmesi durumudur. İşveren alınması gerekli herhangi
bir önlemi almamış ise olayın kaçınılmazlığından söz edilemez.
(4)
İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru
nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya
ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki
ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve
şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücu edilir.
(5)
Üçüncü bir kişinin kastı nedeniyle malûl veya vazife malûlü olan sigortalıya
veya ölümü hâlinde hak sahiplerine, Kanun uyarınca bağlanacak aylığın
başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, Kurumca zarara
sebep olan üçüncü kişilere rücu edilir.
Peşin sermaye değeri tabloları
MADDE 46 – (1) Kurumca, Kanunun ilgili maddelerinde
belirtilen giderlerin, yaş, kesilme veya yeniden bağlanma ya da hak
sahipliği nedeniyle sonradan gelir veya aylık bağlanma ihtimalleri ve yüzde
beş iskonto oranı dikkate alınarak hesaplanacak tutarı tespit etmek
amacıyla peşin sermaye değeri tabloları hazırlanır. Hazırlanan tablolar
demografik ve ekonomik değişiklikler nedeniyle Kurumca gerekli görülen
hâllerde güncellenir. İlk peşin sermaye değeri, gelir veya aylığın
başlangıç tarihinde yürürlükte olan peşin sermaye değeri tablolarına göre
belirlenir. Peşin sermaye değeri hesaplamalarıyla ilgili usul ve esaslar
Kurumca çıkarılacak tebliğ ile duyurulur.
Peşin sermaye değerinde yaş hesabı
MADDE 47 – (1) Peşin sermaye değerlerinin hesabında,
sigortalıların veya hak sahiplerinin gelire girme veya aylık başlangıç
tarihindeki yaşları esas alınır. Yaş hesabında altı aydan küçük yıl
kesirleri dikkate alınmaz. Altı ay ve daha fazla yıl kesirleri tam yıl
sayılır.
Rücu davalarına esas tutarın hesabı
MADDE 48 – (1) İşveren veya üçüncü şahıslar aleyhine açılacak
rücuan tazminat davalarına konu olabilecek tutar, sigortalı ve hak
sahiplerine bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye
değerine, Kurum tarafından Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması
gereken diğer ödemeler eklenerek hesaplanır.
(2)
İşveren, birinci fıkrada belirlenen rücuan tazminat davalarına konu olan,
Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine Kanun gereğince yapılan veya
ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki
ilk peşin sermaye değerinin tamamından kusur oranı kadar sorumludur.
(3)
Ancak, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelen iş kazası veya
meslek hastalığı olaylarında zarara sebep olan üçüncü kişiler ve şayet
kusuru varsa bunları çalıştıranlar, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan
veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı
tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamının yarısından kusur oranları
kadar sorumludur.
(4)
Üçüncü bir kişinin kastı nedeniyle malûl veya vazife malûlü olan sigortalıya
veya ölümü hâlinde hak sahiplerine, bağlanacak aylığın başladığı tarihteki
ilk peşin sermaye değerinin yarısından üçüncü kişiler kusurları oranında
sorumludurlar.
BEŞİNCİ KISIM
Uzun Vadeli
Sigorta Kollarına İlişkin İşlemler
BİRİNCİ BÖLÜM
Malûllük Sigortası
Malûl sayılma, malûllük aylığından
yararlanma, harp ve vazife malûllüğü
MADDE 49 – (1) Sigortalılara aşağıdaki usul ve esaslar
dikkate alınmak suretiyle Kanunda belirtilen şartlarla malûllük, vazife ve
harp malûllüğü aylıkları bağlanır.
(2)
Kanunun 25 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen sigortalılar malûl
sayılır.
(3)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen
sigortalılardan;
a)
Görevlerine devam etmekte olanların, çalışma gücünün en az %60’ını veya
vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünü kaybettiği,
b)
Görevlerinden ayrıldıktan sonra herhangi bir sigortalılık hâline tabi
olmayanların, çalışma gücünün en az %60’ını kaybettiği,
c)
Personel kanunlarına tabi olanların hastalıklarının kanunlarında tayin
edilen sürelerden fazla devam ettiği, olmayanların ise hastalık sebebiyle
malûl sayılmalarına esas alınacak hastalık süreleri hakkında kendi özel
kanunları yürürlüğe girinceye kadar 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun
hastalık iznine ilişkin hükümleri uygulanmak suretiyle bu süreleri
doldurdukları,
Kurumca
yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca usulüne
uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu
Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilen sigortalı malûl sayılır.
(4)
Hastalık izin süreleri hesap edilirken; hastalıkları kanunlarında yazılı
sürelerden önce iyileşenlerin bu hastalıklarının en çok bir yıl içinde
nüksetmesi hâlinde, eski ve yeni hastalık süreleri birleştirilmek suretiyle
işlem yapılır.
(5)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinden
birden fazlasına tabi olarak çalışmış veya prim ödemiş olan sigortalıların
malûllük aylığı bağlanmasına ilişkin talepleri, son sigortalılık hâline
göre sonuçlandırılır.
(6)
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olanların
malûllüklerinin, Kanunun 47 nci maddesinin birinci fıkrasında sayılan
hallerden doğmuş olması hâlinde, haklarında vazife malûllüğü hükümleri
uygulanır. Malûllüğün oluşumunda bu hallerin bulunup bulunmadığı Kurumca
oluşturulan Kurul tarafından tespit edilir.
(7)
Malûllükleri Kanunun 47 nci maddesinin ikinci fıkrasında sayılan hallerden
dolayı meydana gelmesi hâlinde, bu durumdaki sigortalılar hakkında vazife
malûllüğü hükümleri uygulanmaz ve yalnızca malûllük hükümlerine göre işlem
yapılır.
(8)
Kamu idareleri, vazife malûllüğüne sebep olan olayı;
a)
O yer yetkili kolluk kuvvetlerine veya kendi mevzuatlarına göre yetkili
mercilere derhâl,
b)
En geç on beş iş günü içinde de Kuruma,
bildirmekle
yükümlüdür. Kuruma bildirim, aynı süre içinde sigortalılar veya hak
sahiplerince de yapılabilir. Vazife malûllüğüne sebep olan olaydan kamu
idarelerinin yetkili mercilerinin haberdar edilmemiş olması hâli dışında
ilgililerin bildirimi, kamu idarelerinin bildirim sorumluluğunu ortadan
kaldırmaz. Kuruma bildirim süresi; vazife malûllüğüne sebep olan olayın
meydana geldiği tarihten, hastalıklarının sebep ve mahiyetleri dolayısıyla
haklarında vazife malûllüğü hükümleri uygulanacaklar için, hastalıklarının
tedavisinin imkânsız olduğuna dair düzenlenen kati raporun onay tarihinden,
esirlik ve gaiplik hâllerinde ise, bu hâllerin sona erdiği tarihten başlar.
(9)
Süresi içinde bildirimde bulunulan vazife malûllüğü aylıkları, sigortalının
ölüm ya da malûliyeti sebebiyle göreviyle ilişiğinin kesildiği tarihi takip
eden aybaşından itibaren bağlanır. Vazife malûllüğü süresi içinde bildirilmeyen
sigortalılara; kamu idareleri ya da sigortalılar veya hak sahiplerince
sonradan yapılacak bildirim üzerine, vazife malûllüklerinin belgelenmesi ve
müstahak olmaları şartıyla, Kanunun zamanaşımı hükümleri dikkate alınmak
suretiyle vazife malûllüğü aylığı bağlanır veya bağlanmış olan aylıklar düzeltilir.
Bu durumda, sigortalı veya hak sahiplerine bağlanacak aylık ya da aylık
farklarının, vazife malûllüğünün bildirildiği tarihe kadar olan toplam
tutarı Kurumca ilgili kamu idaresine ödettirilir. Kuruma bildirilen
hususların gerçeğe uymadığı ve olayın vazife malûllüğü kapsamında
olmadığının anlaşılması hâlinde, Kurumca bu olay için yersiz olarak
yapılmış ödemeler, ödemenin yapıldığı tarihten itibaren gerçeğe aykırı
bildirimde bulunanlardan, ilgili mevzuat hükümlerine göre tahsil edilir.
(10)
Vazife malûllüğüne sebep olan olayla ilgili bilgi ve belgeler işveren
tarafından doğrudan ya da posta yoluyla ilgili üniteye gönderilir.
(11)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki
sigortalılara bağlanacak vazife malûllüğü aylığı, malûllük dereceleri
dikkate alınarak Kanunun 47 nci maddesinin yedinci fıkrasında belirtilen
esaslara göre hesaplanır.
(12)
Kanunun 47 nci maddesinin sekizinci fıkrasında belirtilen hallerden dolayı
malûllükleri meydana gelenler harp malûlü sayılarak, bu madde ile
belirlenmiş esaslara göre hesaplanan vazife malûllüğü aylığı ve harp
malûllüğü zammı ödenir, harp malûllüğü zammı vazife malûllüğü derecelerine
göre ayrıca hesaplanır.
(13)
Vazife veya harp malûllüğü aylığı almakta iken veya vazife malûllüğü kapsamındaki
haller nedeniyle ölenlerin aylığa müstahak hak sahiplerine harp malûllüğü
zammı da dahil olmak üzere prim ödeme gün sayısına bakılmaksızın ölüm
aylığı bağlanır.
(14)
Vazife malûllüğü aylığı almakta iken Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamında çalışanlardan, bu görevleri sırasında
malûllük derecelerinin değişmesi veya bulundukları görevlerinden dolayı
yeniden vazife malûlü durumuna girmeleri halinde, son prime esas kazançları
esas alınarak yeni malûllük dereceleri üzerinden vazife malûllüğü aylıkları
hesaplanır. Ancak, yeni hesaplanan tutar önceki vazife malûllüğü aylığından
az olması halinde yüksek olan tutar vazife malûllüğü aylığı olarak ödenir.
(15)
Vazife veya harp malûlleri ile aylık almakta iken vefat edenler dahil vefat
edenlerin aylığa müstahak dul ve yetimlerine bağlanacak olan aylık, Kanunla
yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine
göre emsali iştirakçiye veya dul ve yetimlerine bağlanacak olan vazife veya
harp malûllüğü aylığından az olmayacaktır.
(16)
Vazife malûllüğü aylığı almakta olanların bu aylıkları Kanunun 5 inci
maddesinin (c) bendi hükmü saklı kalmak suretiyle Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamında sigortalı olarak çalışmaya
başlamaları halinde kesilir. Ancak;
-
Harp malûllüğü,
-
3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması
Hakkında Kanunu,
-
12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu,
kapsamında
meydana gelen olaylar neticesinde malûl olan ve kendilerine vazife
malûllüğü aylığı bağlanmış olanların Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamında sigortalı olarak çalışmaya başlamaları
halinde aylıkları kesilmez.
Ayrıca,
yalnızca 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamında meydana gelen
olaylar neticesinde malûl olan ve kendilerine vazife malûllüğü aylığı
bağlanmış olanların (er ve erbaşlar dahil), Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olarak çalışmaya başlamaları
halinde de aylıkları kesilmez.
Harp
malûllerinin aylıklarının kesilmiş olması harp malûllüğü zamlarının
kesilmesini gerektirmez.
(17)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında çalışan
ve bu çalışma sürelerince aylıkları kesilmeyecek olanlar hakkında uzun
vadeli sigorta kolları, (a) ve (b) bentleri kapsamında çalışmaları nedeniyle
aylıkları kesilmeyecek olanlar hakkında ise iş kazası ve meslek hastalığı
sigortası hükümleri uygulanır. Bunlardan, iş kazası ve meslek hastalığı
sigortası hükümleri uygulananlardan, haklarında uzun vadeli sigorta kolları
hükümlerinin uygulanmasını istemeleri halinde, istek tarihlerini takip eden
aybaşından itibaren uygulanır, bu durumda olanlardan ayrıca genel sağlık
sigortası primi alınmaz.
(18)
Vazife malûllüğü aylığı almakta iken, Kanun kapsamında yeniden sigortalı
olarak çalışmaya başlayanlardan, bu çalışmaları nedeniyle yeniden yaşlılık
aylığına hak kazanmaları halinde, vazife malûllüğü aylığı ile birlikte
ayrıca yaşlılık aylığı bağlanır. Sonra geçen çalışmalarının yaşlılık aylığı
bağlanmasına yeterli olmaması halinde bu sürelerine karşılık toptan ödeme
yapılır.
(19)
Vazife malûllüğüne ilişkin usul ve esaslar Kurumca çıkarılacak tebliğ ile
düzenlenir.
Sevk işlemleri
MADDE 50 – (1) Sevk işlemleri, Kurumca belirlenen usul ve
esaslara göre yürütülür.
(2)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki
sigortalılar hariç, malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prim ödeme gün
sayısı 1800 günden az olan sigortalıların sevkleri yapılmaz. Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanlardan prim
ödeme gün sayısı 1800 gün olduğu hâlde kendi sigortalılığı nedeniyle genel
sağlık sigortası primi dâhil, prim ve prime ilişkin her türlü borçları
bulunanların sevkleri, masrafları kendilerince ödenmek üzere yapılır.
(3)
Sigortalıların sevk için gerekli olan asgari 1800 gün prim ödeme gün
sayısını Kanunun 41 inci maddesine göre hizmet borçlanması yaparak
tamamlamaları hâlinde, borçlanma taleplerinin alınması kaydıyla sevk
işlemleri yapılır. Ancak, borçlanma bedeli ödenmeden sevk işlemi yapılmış
ise sevk işlemlerine ilişkin her türlü masrafları kendilerince ödenir.
Malûllük durumunun tespiti
MADDE 51 – (1) Sigortalının malûllük durumu, kendisinin veya
işverenin talebi üzerine;
a)
Sigortalının ilk işe giriş tarihini gösterir belgenin,
b)
Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca
usulüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin,
c)
Varsa ilk defa sigortalı olarak çalışmaya başladığı tarihteki sağlık
durumunu gösteren raporun,
ç)
Erkek sigortalıların askerliğe başlayış ve terhis tarihlerini gösteren
askerlik süresine ait belgenin varsa askerliğe elverişli olmadığına dair
belgenin,
d)
Varsa sigortalının malûliyetine sebep olduğu ileri sürülen hastalığı ile
ilgili daha önce başvurulan sağlık hizmeti sunucularından temin edilecek
rapor, tıbbî belge ve epikrizlerin,
e)
Sigortalı hakkında daha önce Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu veya Kurum
Sağlık Kurulunca verilmiş bir karar mevcut ise, bu kararın bir örneği ile
dayanağı rapor ve tıbbî belgelerin,
Kurum
Sağlık Kurulunca incelenmesi sonucu Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü
Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinde belirlenen usul ve esaslara
göre tespit edilir.
(2)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri
kapsamındaki sigortalılardan geçirdiği iş kazası veya tutulduğu meslek
hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az %60’ını kaybettiği Kurum
Sağlık Kurulunca tespit edilenlere malûllük aylığı bağlanması için yeni bir
sağlık kurulu raporu istenmez.
(3)
Kontrol muayenesi yapılmasına ihtiyaç olup olmadığı ile kontrol
muayenesinin süresi Kurum Sağlık Kurulunca belirlenir.
Kararın bildirimi ve itiraz
MADDE 52 – (1) Kurum Sağlık Kurulunca malûl sayılmayan
sigortalıya, Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrası (c) bendi
kapsamındakiler için ise ayrıca çalıştığı kuruma durum bir yazı ile
bildirilir. Daha önce malûl sayılmayanlardan, yeni hastalık, malûliyete
esas hastalığında artma, eksik muayene gerekçeleri ile malûllük durumunun
veya vazife malûllerinden malûliyet derecelerinin yeniden tespitini yazılı
olarak isteyenlerin, Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının
sağlık kurullarına sevkleri yapılır. Temin edilecek yeni tarihli sağlık
kurulu raporu bu Yönetmeliğin 51 inci maddesinde belirtilen belgeler ile
birlikte yeniden değerlendirilmek üzere Kurum Sağlık Kuruluna gönderilir.
(2)
Ancak, aynı hastalık ve özrü nedeniyle Kurum Sağlık Kurulu tarafından malûl
sayılmayan sigortalıların bu karara karşı itirazda bulunmaları hâlinde,
itiraz dilekçeleri bu Yönetmeliğin 51 inci maddesinin birinci fıkrasında
belirtilen belgeleri içeren dosyası ile birlikte değerlendirilmek üzere
Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kuruluna intikal ettirilir.
Malûllük aylığı başvurusu ve istenecek
belgeler
MADDE 53 – (1) Kanunun 25 inci maddesinin birinci fıkrasına
göre malûl sayılan sigortalının Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının;
a)
(a) bendi kapsamında bulunması hâlinde, çalıştığı işten ayrıldıktan sonra,
b)
(b) bendi kapsamında bulunanların, iş yerini kapattıktan veya devrettikten
sonra,
c)
(c) bendi kapsamında sigortalı olup, çalışmaya devam edenlerin,
çalıştıkları kurumlarına müracaatları ile kurumlarınca alınacak emekliye
sevk onayının ilgili üniteye gönderilmesi, görevinden ayrıldıktan sonra
başka bir sigortalılık hâline tabi olarak çalışmamış olanların ise örneği
Kurumca hazırlanacak tahsis talep dilekçesi ile ilgili üniteye başvurması
şarttır.
(2)
Tahsis talep dilekçesine, sigortalının bir adet belgelik fotoğrafı ve
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki
sigortalılardan ilgili döneme ait aylık prim ve hizmet belgesi henüz Kuruma
verilmemiş olanlar için sigortalı işten ayrılış bildirgesi eklenir.
(3)
Malûllük durumunu gösteren sağlık kurulu raporu alınmadan doğrudan malûllük
aylığı bağlanması talebinde bulunan sigortalılar, öncelikle Kurumca
yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarına sevk
edilerek, malûllük durumunun tespitine esas sağlık kurulu raporunun temini
yoluna gidilir.
Malûllük aylığının başlangıcı
MADDE 54 – (1) Malûllük aylığı, Kanunun 27 nci maddesinin
ikinci fıkrasında belirtilen tarihlerden geçerli olmak üzere başlatılır.
Sigortalı, aylığın başlangıç tarihinde geçici iş göremezlik ödeneği almakta
ise malûllük aylığı geçici iş göremezlik ödeneğinin verilme süresinin sona
erdiği tarihten sonraki aybaşından başlar. Ancak, Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında geçen hizmetlerle birlikte Kanunun
4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamında aylık
bağlanacağı durumlarda, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendi kapsamında geçen hizmetler prim ve prime ilişkin her türlü borçların
ödendiği tarih itibarıyla geçerli sayılır ve aylık, bu tarihi takip eden
aybaşından itibaren başlar.
(2)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı
olup, malûl sayılanlardan kendi sigortalılığı nedeniyle genel sağlık
sigortası primi dâhil, prim ve prime ilişkin her türlü borcu olanlardan
talepte bulundukları tarihteki borçları, Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu
ile belirlenen, muhasebe kayıtlarından çıkarılacak tutarlar ve tahsil
edilmeyecek alacaklara ilişkin miktar ve bu miktarın altında olanların
aylıkları talep tarihini takip eden aybaşından başlar ve borçları ilk
aylıklarından kesilerek tahsil edilir.
İKİNCİ BÖLÜM
Yaşlılık Sigortası
Yaşlılık aylığından yararlanma
MADDE 55 – (1) Sigortalılara, Kanunun 28, 43 ve 44 üncü
maddeleri ile geçici 6 ncı maddesinin yedinci fıkrasında belirtilen
şartlarla yaşlılık aylığı bağlanır.
(2)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinden
birden fazlasına tabi olarak çalışan veya prim ödeyen sigortalıların
yaşlılık aylığı bağlanmasına ilişkin talepleri, sigortalılık süresi içinde
en fazla sigortalılığının geçtiği sigortalılık hâli esas alınarak
sonuçlandırılır. Sigortalılık hâllerindeki hizmet sürelerinin eşit olması
ile yaş haddinden re’sen emekli olma, süresi kanunla belirlenen vazifelere
atanma veya seçilme ve bağlı oldukları sigortalılık hâlinin kanunla
değiştirilmesi durumunda ise son sigortalılık hâli esas alınır.
(3)
Kanunun 28 inci maddesinin dördüncü ve beşinci fıkralarında belirtilen
sigortalıların çalışma gücündeki kayıp oranları, yedinci fıkrasında
belirtilen sigortalıların erken yaşlanma durumları ile sekizinci fıkrasında
belirtilen çocukların başkasının sürekli bakımına muhtaçlık durumları Kurum
Sağlık Kurulunca tespit edilir. Bunların Kurum Sağlık Kurulu kararlarına
karşı itiraz başvurularının sonuçlandırılmasında, bu Yönetmeliğin 50 nci
maddesinin birinci fıkrası ve 52 nci madde hükümleri uygulanır.
(4)
Cumhurbaşkanlığı görevinde bulunduktan sonra her ne sebeple olursa olsun
anılan Makamdan ayrılanlara, istekleri üzerine, müracaat tarihini takip
eden aybaşından itibaren, istek tarihindeki Cumhurbaşkanına ödenmekte olan
aylık ödeneğin %40’ı yaşlılık aylığı olarak bağlanır.
(5)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı veya Başbakan iken her ne sebeple
olursa olsun görevlerinden ayrılanlara, istekleri üzerine, müracaat
tarihini takip eden ay başından itibaren, istek tarihindeki Cumhurbaşkanına
bağlanacak yaşlılık aylığının %75’i oranında yaşlılık aylığı bağlanır.
(6)
4 üncü ve 5 inci fıkralarda belirtilenlerin ayrıca bu Kanuna tabi sigortalı
çalışmalarından dolayı yaşlılık aylığına hak kazanamamaları hâlinde aylığın
tamamı, hak kazanıyorlar ve bağlanacak yaşlılık aylığı belirtilen görevlerden
dolayı bağlanan aylıktan düşük ise aradaki fark en geç ödemenin yapıldığı
tarihi takip eden iki ay içinde Hazineden tahsil edilir.
(7)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı
sayılanlardan;
a)
5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun 40 ıncı maddesi
gereğince yaş haddinden emekliye ayrılanlara 5400,
b)
Kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevk edilenlere yaş şartı aranmaksızın 9000,
prim
ödeme gün sayısı olması hâlinde yaşlılık aylığı bağlanır.
(8)
Kurumlarınca sicilleri nedeniyle veya askerî mahkemelerce verilecek
kararlar ya da ahlak ve yetersizlik sebeplerinden dolayı re’sen emekliye
sevk edilenlere, Kanunun 28 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkrasında
belirtilen yaş ve prim ödeme gün sayısını tamamlamaları hâlinde yaşlılık
aylığı bağlanır.
(9)
7 nci fıkraya göre bağlanacak yaşlılık aylıkları, Kanunun 28 inci
maddesinin ikinci ve üçüncü fıkrasında aranan yaş ve prim ödeme gün sayısı
tamamlanıncaya kadar bunları çalıştıran kamu idarelerinden en geç ödemenin
yapıldığı tarihi takip eden iki ay içinde tahsil edilir.
Yaşlılık aylığı başvurusu ve istenecek
belgeler
MADDE 56 – (1) Yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için,
sigortalının Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının;
a)
(a) bendi kapsamında bulunması hâlinde, çalıştığı işten ayrıldıktan sonra,
b)
(b) bendi kapsamında bulunması hâlinde, tarım işlerinde kendi adına ve
hesabına bağımsız çalışanlar hariç sigortalılığa esas faaliyetine son verip
vermeyeceğini beyan ettikten sonra,
örneği
Kurumca hazırlanacak tahsis talep dilekçesi ile Kuruma başvurması şarttır.
(2)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki
sigortalılar için çalıştıkları kurumlarına müracaatları ile kurumlarınca
alınacak emekliye sevk onayının bulunduğu emeklilik belgesinin Kuruma gönderilmesi
şarttır.
(3)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki
sigortalıların emekliye sevk işlemleri Kanunun 48 inci maddesinde
belirtilen makamların onayıyla tamamlanır. Ancak, özel kanun hükümleri
hariç olmak üzere yetkili makamın emekliye sevk onayı alınma süresi, talep
tarihinden itibaren bir ayı geçemez. Bakanlar Kurulu kararı veya müşterek
kararname ile atananların görevleriyle ilişiklerinin kesilmesi ilgili
bakanın onayı ile tekemmül eder. Özelleştirilmeleri sonucu sermayesindeki
kamu payı %50’nin altına düşen kuruluşlar ile satış veya devri yapılmış
olan kuruluşlarda çalışmakta iken emekliye ayrılanlar için emekliye sevk
onayı aranmaz.
(4)
Tahsis talep dilekçesine, sigortalının bir adet belgelik fotoğrafı ve
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki
sigortalılardan ilgili döneme ait aylık prim ve hizmet belgesi henüz Kuruma
verilmemiş olanlar için sigortalı işten ayrılış bildirgesi eklenir.
(5)
Kanunun 28 inci maddesinin; dördüncü fıkrasına göre, sigortalı olarak ilk defa
çalışmaya başladığı tarihten önce Kanunun 25 inci maddesinin ikinci
fıkrasına göre malûl sayılmayı gerektirecek derecede hastalık veya özrü
bulunan, beşinci fıkrasına göre çalışma gücünü %40 ilâ %59 arasında
kaybeden veya yedinci fıkrasına göre erken yaşlanan sigortalıların, bu
durumlarını gösterir sağlık raporu almadan doğrudan yaşlılık aylığı
talebinde bulunmaları hâlinde, öncelikle Kurumca yetkilendirilen sağlık
kuruluşuna sevk edilerek, durumlarının tespitine esas sağlık kurulu
raporunun temini yoluna gidilir. Kanunun yürürlük tarihinden önce sigortalı
olup, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında
sigortalı sayılanlara Kanunun 28 inci maddesinin üçüncü, dördüncü ve
yedinci fıkralarındaki şartları yerine getirmeleri hâlinde yaşlılık aylığı
bağlanır.
Yaşlılık aylığının başlangıcı,
kesilmesi ve yeniden bağlanması
MADDE 57 – (1) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının;
a)
(a) ve (b) bentlerinde belirtilen sigortalılardan yaşlılık aylığına hak
kazananlara, yazılı istek tarihinden sonraki,
b)
(c) bendinde belirtilen sigortalılardan yaşlılık aylığına hak kazananlara,
yetkili makamdan alınan emekliye sevk onayı üzerine görevleriyle ilişiğinin
kesildiği tarihi takip eden,
c)
(c) bendinde belirtilen sigortalılardan her ne şekilde olursa olsun
görevinden ayrılmış ve daha sonra başka bir sigortalılık hâline tabi olarak
çalışmamış olanlar ile kontrol muayenesi sonucu aylığı kesilenlerden
yaşlılık aylığına hak kazananlara ise istek tarihini takip eden,
ay
başından itibaren aylık bağlanır.
(2)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında geçen
hizmetlerle birlikte Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve
(c) bentleri kapsamında aylık bağlanacağı durumlarda, Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında geçen hizmetler, prim ve
prime ilişkin her türlü borçların ödendiği tarih itibarıyla geçerli sayılır
ve aylık bu tarihi takip eden ay başından itibaren başlar.
(3)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı
sayılanlardan kendi sigortalılığı nedeniyle genel sağlık sigortası primi
dâhil, prim ve prime ilişkin her türlü borcu olanlardan talepte
bulundukları tarihteki borçları, Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile
belirlenen, muhasebe kayıtlarından çıkarılacak tutarlar ve tahsil
edilmeyecek alacaklara ilişkin miktar ve bu miktarın altında olanların
aylıkları talep tarihini takip eden aybaşından başlar ve borçları ilk
aylıklarından kesilerek tahsil edilir.
(4)
Aylığa hak kazanma koşulları yerine gelmediği halde Kurum hatası nedeniyle
yanlış aylık bağlandığının sonradan tespit edilmesi halinde, sigortalılara
yersiz ödenen aylıkların tahsili yoluna gidilerek, aylığa hak kazanma
koşullarının yerine geldiği tarihi takip eden aybaşından itibaren tahsis
talep şartı aranmadan yeniden aylık bağlanır.
(5)
3201 sayılı Kanuna göre borçlananlar dahil tahsis talebinde bulundukları
tarihte işten ayrılma koşulunun gerçekleşmediğinin sonradan tespit edilmesi
halinde, sigortalılara yersiz ödenen aylıkların tahsili yoluna gidilerek,
işten ayrılma koşulunun yerine geldiği tarihi takip eden aybaşından
itibaren işten ayrıldığı tarihe kadar geçen çalışmaları da dikkate alınarak
tahsis talep şartı aranmaksızın aylık yeniden başlatılır.
(6)
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa sigortalı olan kişilerden
yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra;
a)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin 4 numaralı alt
bendi hariç olmak üzere Kanuna göre veya yabancı bir ülke mevzuatı
kapsamında çalışmaya başlayanların yaşlılık aylıkları, çalışmaya
başladıkları tarihi,
b)
21/4/2005 tarih ve 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrasında
belirtilen kamu idarelerinde herhangi bir kadro, pozisyon ve görevde
çalışmaya başlayanların, çalışmaya başladıkları tarihi,
c)
Çalışma gücünün %40 ile %59 arasında kaybedilmesi nedeniyle yaşlılık aylığı
alanların yapılan kontrol muayenesi sonucu, çalışma gücündeki kayıp
oranının %40’ın altına düştüğünün anlaşılması hâlinde, bu durumun tespitine
esas tutulan raporun tarihini,
takip
eden ödeme dönemi başında yaşlılık aylığı kesilir.
(7)
Yaşlılık aylığı kesilenlerden, sigortalılığa esas faaliyetine son
vereceğini beyan edenler; işten ayrılarak veya işyerini kapatarak yeniden
yaşlılık aylığı bağlanması için yazılı istekte bulunanlara ya da emekliye
ayrılan veya sevk edilenlere, yazılı istek tarihini veya görevinden
ayrıldığı tarihi takip eden ödeme döneminden itibaren yeniden yaşlılık
aylığı bağlanır. Yeni aylık, Kanunun 30 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının
(a) bendine göre hesaplanır.
Sosyal güvenlik destek primine tabi
olarak çalışma
MADDE 58 – (1) Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra;
a)
İlk defa Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bendi
kapsamında sigortalı olup, yaşlılık aylığı alanlardan, Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında çalışmaya başlayanların,
yaşlılık aylıklarının kesilmemesi için yazılı istekte bulunanların yaşlılık
aylıklarının ödenmesine devam edilir.
b)
İlk defa Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bendi
kapsamında sigortalı olup, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendi kapsamında çalışanlardan, sigortalılık faaliyetine son vermeyeceğini
beyan ettikten sonra yazılı istekte bulunanlara yaşlılık aylığı bağlanır.
(2)
Birinci fıkranın (a) ve (b) bentleri kapsamında olanlardan, tarımsal
faaliyetlerde kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar hariç, almakta
oldukları veya bağlanacak yaşlılık aylıklarının %15’i oranında sosyal
güvenlik destek primi kesilir. Yaşlılık aylığından kesilecek olan bu tutar,
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine tabi sigortalılara
ilgili yılın Ocak ayında ödenen en yüksek yaşlılık aylığından alınabilecek
sosyal güvenlik destek priminden fazla olamaz.
(3)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında olup,
aylıklarından sosyal güvenlik destek primi kesilen sigortalılardan ayrıca
kısa vadeli sigorta kolları primi alınmadığından bunlara bu sigorta kollarından
sağlanan yardımlar yapılmaz. Sosyal güvenlik destek primine tabi olanların
primleri, aylıklarından kesilmek suretiyle tahsil edilir.
(4)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine tabi faaliyete
başladığı için Kanunun 30 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendine göre
yaşlılık aylığı kesilenler, tercihlerini sosyal güvenlik destek primine
tabi olma yönünde, sosyal güvenlik destek primine tabi olanlar ise tüm
sigorta kollarına tabi olma yönünde değiştirebilirler.
(5)
Kanunun 30 uncu maddesinin beşinci fıkrası gereğince tercih değişikliği
talebinde bulunanların bu değişikliğe ilişkin talepleri, örneği Kurumca
hazırlanacak sigorta kolu tercih bildirimi ile alınır. Bunlardan tüm
sigorta kollarına tabi olmak isteyenlerin aylıkları, bildirimin Kurum
kayıtlarına geçtiği tarihi izleyen ödeme dönemi başında kesilir. Sosyal
güvenlik destek primine tabi olmak isteyenlerin aylıkları ise, bildirimin
Kurum kayıtlarına geçtiği tarihi takip eden ödeme döneminden itibaren
Kanunun 30 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi gereğince yeniden
hesaplanmak suretiyle başlatılır.
Yaşlılık toptan ödemesi ve ihyası
MADDE 59 – (1) Yaşlılık toptan ödemesi, Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının; (a) ve (b) bentleri kapsamındaki
sigortalılar ile ilk defa (c) bendi kapsamında sigortalı olanlardan,
herhangi bir nedenle çalıştığı işten ayrılan, işyerini kapatan veya
devredenlerden Kanunun 28 inci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde
belirtilen yaş şartını doldurduğu hâlde malûllük ve yaşlılık aylığı
bağlanmasına hak kazanamayan sigortalıya örneği Kurumca hazırlanan dilekçe
ile Kuruma başvurması hâlinde yapılır.
(2)
Dilekçeye; Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bendi
kapsamındaki sigortalılardan ilgili döneme ait aylık prim ve hizmet
belgesi, henüz Kuruma verilmemiş olanlar için sigortalı işten ayrılış
bildirgesi, sigortalılığına esas faaliyetine son vereceğini beyan eden
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki
sigortalılar için de sigortalı işten ayrılış bildirgesi eklenir.
(3)
Toptan ödeme tutarı, malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri
güncelleme katsayısı ile güncellenerek hesaplanır. Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bendi kapsamındaki sigortalıların
kendisinin ve işverenlerinin, (b) bendi kapsamındaki sigortalının ise
kendisinin ödediği malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinin her
yıla ait tutarı, primin ait olduğu yıldan itibaren yazılı istek tarihine
kadar geçen yıllar için, her yılın gerçekleşen güncelleme katsayısı ile
güncellenerek toptan ödeme şeklinde verilir.
(4)
Toptan ödeme yapılarak hizmetleri tasfiye edilmiş bulunanlardan, yeniden
Kanuna tabi olarak veya isteğe bağlı sigortaya devam ederek malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olanların, yazılı müracaat
ederek, aldıkları toptan ödemenin ödeme tarihi ile yazılı istek tarihi
arasında geçen yıllar için güncellenerek bulunan tutarın ilgiliye tebliğ
tarihini takip eden ayın sonuna kadar ödenmesi hâlinde, bu hizmetleri ihya
edilir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Ölüm Sigortası
Hak sahiplerinin ölüm aylığından
yararlanma şartları
MADDE 60 – (1) Ölüm aylığı, Kanunun 32 nci maddesinin ikinci
fıkrasında belirtilen durumda iken ölen sigortalının;
a)
Ölüm tarihinde sigortalı ile yasal evlilik bağı bulunan eşine,
b)
Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentlerine
tabi olarak iş kazası ve meslek hastalığı, hastalık ve analık sigortasına
göre çalışmaları hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı
kapsamında çalışmayan veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık
bağlanmamış çocuklardan;
1)
18 yaşını, ortaöğrenim görmesi hâlinde 20 yaşını, yüksek öğrenim görmesi
hâlinde 25 yaşını doldurmayan erkek çocuklarına,
2)
Evli olup olmadığına bakılmaksızın, Kurum Sağlık Kurulu kararı ile çalışma
gücünü en az %60 oranında yitirdiği tespit edilen çocuklarına,
3)
Yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan
veya dul kalan kız çocuklarına,
c)
Aylıkta hak sahibi eş ve çocuklardan;
1)
Artan hissenin bulunması hâlinde, her türlü kazanç ve irattan elde etmiş
olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olması ve diğer
çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere gelir
ve/veya aylık bağlanmamış olması şartıyla ana ve babasına,
2)
Artan hisseye bakılmaksızın, bu bendin bir numaralı alt bendindeki şartları
taşıyan ve 65 yaşın üstünde olan ana ve babasına,
Kanunun
34 üncü maddesindeki esaslar dâhilinde ölüm aylığı bağlanır.
(2)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı
sayılanların hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanabilmesi için ölen
sigortalının genel sağlık sigortası primi dahil, prim ve prime ilişkin her
türlü borçlarının ödenmiş olması zorunludur. Ölüm aylığı prim borçlarının
ödendiği tarihi takip eden aybaşından itibaren başlar.
(3)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinden
birden fazlasına tabi olarak çalışmış olan sigortalıların hak sahiplerinin
aylıkları, sigortalının en son tabi olduğu sigortalılık hâli esas alınarak
bağlanır. Son sigortalılık hâline göre ölüm aylığı bağlanamaması durumunda
diğer sigortalılık hâllerindeki hizmetlerine göre ayrı ayrı değerlendirme
yapılarak, aylığa hak kazanacağı sigortalılık hâli esas alınarak aylık
bağlanır.
(4)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki
sigortalılardan harp malûllüğü, 3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi
Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkındaki Kanuna ve 12/4/1991 tarihli ve 3713
sayılı Terörle Mücadele Kanununa göre vazife malûllüğü aylığı bağlanmış
veya bağlanmasına hak kazanmış olanlardan ölenlerin anne ve babalarına
herhangi bir şart aranmaksızın aylık bağlanır. Bağlanacak bu aylık, diğer
dul ve yetimlere bağlanacak aylığın oranını etkilemez ve bu kapsamda
bağlanan aylıklar en geç ödemenin yapıldığı tarihi takip eden iki ay içinde
Hazineden tahsil edilir.
Ölüm aylığı başvurusu ve istenecek
belgeler
MADDE 61 – (1) Ölüm aylığı bağlanabilmesi için, hak
sahiplerinin örneği Kurumca hazırlanacak tahsis talep dilekçesini doğrudan
Kuruma vermesi veya posta yoluyla ya da elektronik ortamda göndermesi
şarttır.
(2)
Tahsis talep dilekçesine;
a)
15 yaşından küçük çocuklar hariç olmak üzere bir adet belgelik fotoğraf,
b)
Malûl çocuklar için sağlık kurulu raporu,
c)
Hak sahibi anne ve babalar için Kurumca çıkarılacak tebliğde belirtilen
belgeler,
eklenir.
(3)
Malûl çocukların çalışma gücündeki kayıp oranlarının tespitinde ve bunların
Kurum Sağlık Kurulu kararlarına karşı itiraz başvurularının
sonuçlandırılmasında, bu Yönetmeliğin 50 nci maddesinin birinci fıkrası ve
52 nci maddesi hükümleri uygulanır.
Ölüm aylığının başlangıcı ve kesilmesi
MADDE 62 – (1) Ölüm sigortasından sigortalının hak
sahiplerine bağlanacak aylıklar;
a)
Sigortalının ölüm tarihini,
b)
Hak sahibi olma niteliğinin ölüm tarihinden sonra kazanılması hâlinde, bu
niteliğin kazanıldığı tarihi,
c)
Ölüm aylığının kesilmesine yol açan sebebin ortadan kalkması hâlinde, talep
tarihini,
takip
eden ay başından itibaren başlatılır. Ancak, Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında geçen hizmetlerle birlikte Kanunun
4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamındaki
sigortalıların hak sahiplerine aylık bağlanacağı durumlarda, Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında geçen hizmetler, prim ve
prime ilişkin her türlü borçların ödendiği tarih itibarıyla geçerli sayılır
ve aylık bu tarihi takip eden aybaşından itibaren başlar.
(2)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı
sayılanlardan kendi sigortalılığı nedeniyle genel sağlık sigortası primi
dâhil, prim ve prime ilişkin her türlü borcu olanlardan ölüm tarihindeki
borçları, Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile belirlenen, muhasebe
kayıtlarından çıkarılacak tutarlar ve tahsil edilmeyecek alacaklara ilişkin
miktar ve bu miktarın altında olanların aylıkları talep tarihini takip eden
aybaşından başlar ve borçları ilk aylıklarından kesilerek tahsil edilir.
(3)
Hak sahiplerine bağlanan aylıklar bu Yönetmeliğin 60 ıncı maddesinde
belirtilen şartların ortadan kalktığı tarihi takip eden ödeme dönemi
başından itibaren kesilir.
Ölüm toptan ödemesi ve ihyası
MADDE 63 – (1) Ölüm toptan ödemesi, ölen sigortalının hak
sahiplerinin ölüm aylığı bağlanmasına hak kazanamaması durumunda,
nitelikleri bu Yönetmeliğin 60 ıncı maddesinde belirtilen sigortalının
eşine, çocuklarına ve ana ve babasına Kanunun 36 ncı maddesinde belirtilen
esaslara göre yapılır.
(2)
Ölüm toptan ödemesi yapılabilmesi için, hak sahiplerinin örneği Kurumca
hazırlanacak tahsis talep dilekçesi ile Kuruma başvurmaları şarttır.
(3)
Malûl çocukların çalışma gücündeki kayıp oranlarının tespitinde ve bunların
Kurum Sağlık Kurulu kararlarına karşı itiraz başvurularının
sonuçlandırılmasında, bu Yönetmeliğin 50 nci maddesinin birinci fıkrası ve
52 nci maddesi hükümleri uygulanır.
(4)
Kanuna göre toptan ödeme yapılarak tasfiye edilmiş süreler, borçlanılarak
veya yurt dışı hizmetleri birleştirilerek ya da sonradan hizmet tespiti
nedeniyle hak kazanılan sürelerin eklenmesi suretiyle ölüm sigortasından
yararlanmak için gerekli 1800 prim gün sayısının tamamlanması hâlinde, hak
sahiplerinin yazılı isteği üzerine Kanunun 31 inci maddesinin ikinci
fıkrasına göre ihya edilebilir. Yukarıdaki süreler, ihya edilen süreye
ilişkin tutar dâhil her türlü borçların ödendiği tarihi takip eden aybaşı
itibarıyla aylık bağlanmasında dikkate alınır.
Evlenme ödeneği
MADDE 64 – (1) Sigortalının, ölüm aylığı almakta iken evlenen
ve bu nedenle aylığı kesilen kız çocuklarına, Kanunun 37 nci maddesinin
birinci ve ikinci fıkrasında belirtilen usul ve esaslarla evlenme ödeneği
ödenir.
(2)
Evlenme ödeneğinin ödenmesi için hak sahiplerinin bir dilekçe ile Kuruma
başvurması gerekir. Evlenme tarihi nüfus kütüğüne işlenmemişse, dilekçeyle
birlikte evlenme cüzdanının bir örneğinin de Kuruma verilmesi zorunludur.
Cenaze ödeneği
MADDE 65 – (1) Cenaze ödeneği Kanunun 37 nci maddesinde
belirtilenlere verilir. Cenaze ödeneğinin ödenmesi için, hak sahiplerince
bir dilekçe ile Kuruma başvurulması yeterlidir. Sigortalının ölümü ve ölüm
tarihi nüfus kütüğüne kaydedilmemişse dilekçeyle birlikte sigortalının ölüm
tarihini belirten ilgili makamlarca usulüne göre düzenlenen bir belgenin de
Kuruma verilmesi gerekir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Uzun Vadeli Sigorta Kollarına İlişkin Ortak Konular
Borçlanmaya ilişkin süreler
MADDE 66 – (1) Hizmet borçlanmasına ilişkin talepler, örneği
Kurumca hazırlanan hizmet borçlanması başvuru belgesi veya borçlanma
isteğini belirtir dilekçe ile Kuruma yapılır. Kanunun yürürlük tarihinden
önce veya sonra geçen ve Kanunun 41 inci maddesinde belirtilen sürelerin
borçlanılması için Kanun veya mülga sosyal güvenlik kanunlarına göre tescil
edilmiş olmak yeterli olup, borçlanma talep tarihi veya ölüm tarihi
itibarıyla sigortalı olma şartı aranmaz.
(2)
Sigortalıların veya hak sahiplerinin yazılı talepte bulunmaları ve talep
tarihinde Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazanç
alt ve üst sınırları arasında olmak üzere, kendilerince belirlenecek günlük
kazancın %32'si üzerinden hesaplanacak primlerini borcun tebliği tarihinden
itibaren bir ay içinde ödemeleri şarttır. Tahakkuk ettirilen borç tutarı,
ilgiliye iadeli taahhütlü olarak tebliğ edilir. PTT alındısının ilgiliye
teslim edildiği tarih borcun tebliğ tarihidir. Bir ay içinde ödenen tutara
isabet eden süre geçerli sayılır. Tebliğ edilen borcunu süresi içinde
ödemeyenler ile kısmi ödeme yapanların kalan sürelerinin borçlandırılması
için yeni başvuru şartı aranır.
(3)
Kanuna göre tespit edilen sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki
süreler için borçlandırılma hâlinde, sigortalılığın başlangıç tarihi,
borçlandırılan gün sayısı kadar geriye götürülür. Prim ödeme gün sayısı ve
prime esas kazançlar ise borçlanma yapılan ilgili aylara mal edilir.
(4)
Kanunun 41 inci maddesinin birinci fıkrasının;
a)
(a), (b), (d), (e), (f), (g) ve (h) bentleri gereği borçlanılan süreler,
talep tarihinde tabi olunan Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının
ilgili bendine göre,
b)
(c) ve (ı) bentleri gereği borçlanılan süreler, Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (c) bendine göre,
uzun
vadeli sigorta kolları ve genel sağlık sigortası bakımından prim ödeme gün
sayısı olarak değerlendirilir.
(5)
Fakülte veya yüksek okullarda kendi hesabına okuduktan sonra subay veya
astsubaylığa nasbedilen veya yedek subaylık hizmetini takiben subaylığa
geçirilenler ile fakülte ve yüksekokullarda kendi hesabına okuduktan sonra,
komiser yardımcısı veya polis memuru olarak atananların başarılı öğrenim
süreleri; borçlanmanın yapıldığı tarihte ilgisine göre en az aylık alan
teğmenin, astsubay çavuşun veya polis memuru ya da komiser yardımcısının
prime esas kazancı üzerinden, bu sürelere ait primler kendilerince
ödenerek, borçlandırılmak suretiyle hizmetten sayılır. Bu şekilde hesap
edilecek borç, tebliğ tarihinden itibaren iki yıl içinde eşit taksitler
hâlinde ödenir.
(6)
Fakülte veya yüksek okullarda kendi hesabına okumakta iken Türk Silahlı
Kuvvetleri veya Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına okumaya devam eden
öğrencilerin, daha önce kendi hesabına okudukları normal okul süreleri
hakkında, 5 inci fıkra hükümleri uygulanır.
(7)
5 inci ve 6 ncı fıkralar uyarınca borçlandırılan süreler uzun vadeli
sigorta kolları ile genel sağlık sigortası bakımından prim ödeme gün sayısı
olarak değerlendirilir.
(8)
Borçlanma sürelerinin belgelendirilmesi, hizmet borçlanma başvuru
belgesindeki ilgili bölümün aşağıdaki fıkrada belirtilen işveren, kurum ve
kuruluşlarının onayı ile gerçekleşir. Gerektiğinde usulüne göre düzenlenmiş
ayrı bir belgenin de Kuruma ibrazı istenebilir.
(9)
Borçlanma başvuru belgeleri;
a)
Kanunları gereği verilen ücretsiz doğum ya da analık izni sürelerinin
borçlanma talebinde bulunulması hâlinde, sigortalının bu sürelerde tabi
olduğu işyerince,
b)
Er veya erbaş olarak silah altında veya yedek subay okulunda geçen
sürelerin borçlandırılması talebinde bulunulması hâlinde, askerlik
şubelerince veya kuvvet komutanlıklarınca,
c)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında
olanların, personel mevzuatına göre aylıksız izin sürelerinin
borçlandırılması talebinde bulunulması hâlinde, ilgili işverenlerince,
ç)
Sigortalı olmaksızın doktora öğrenimi veya tıpta uzmanlık için yurt içinde
veya yurt dışında geçirdikleri normal doktora veya uzmanlık öğrenim
sürelerinin borçlandırılması hâlinde, ilgili hastane veya öğrenim
kurumlarınca,
d)
Sigortalı olmaksızın avukatlık stajını yapanların normal staj sürelerinin
borçlandırılması hâlinde, ilgili baro başkanlıklarınca,
e)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında geçen süreler
hariç, sigortalı iken herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına
alınanlardan, bu suçtan dolayı beraat edenlerin tutuklulukta veya
gözaltında geçen primi ödenmemiş sürelerin borçlandırılması hâlinde,
Cumhuriyet Savcılığınca,
f)
Grev ve lokavtta geçen süreler Bakanlık Bölge Müdürlüğünce,
g)
Hekimlerin fahri asistanlıkta geçen sürelerinin borçlandırılması hâlinde,
ilgili kurumca,
ğ)
Seçim kanunları gereğince görevlerinden istifa edenlerin, istifa ettikleri
tarih ile seçimin yapıldığı tarihi takip eden aybaşına kadar açıkta
geçirdikleri sürelerinin borçlandırılması hâlinde, ilgili kamu
idarelerince,
onaylanır.
Ancak, bu fıkrada sayılan belgelerden elektronik ortamda alınanlar Kurumca
istenmez.
(10)
Ülkemizde 5510 sayılı Kanuna göre çalışması bulunmayanlardan, sosyal
güvenlik sözleşmesi imzalanmış ülkelerde çalışmış ya da çalışanların
Kanunun 41 inci maddesinin (b), (d), (e) ve (h) bentlerine göre
borçlanmaları halinde borçlanılan bu süreler Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendine tabi sigortalılık süresi olarak
değerlendirilir.
Tahsis talep tarihi
MADDE 67 – (1) Uzun vadeli sigorta kollarından hak kazanılan
yardımların yapılması veya aylıkların bağlanması için, sigortalı veya hak
sahibince adi posta veya kargo ile veya Kuruma doğrudan yapılan yazılı
başvurularda, tahsis talep tarihi olarak dilekçenin Kurum kayıtlarına
intikal ettiği tarih esas alınır. Taahhütlü, iadeli taahhütlü veya acele
posta servisi olarak gönderilen tahsis taleplerinde ise dilekçenin postaya
verildiği tarih, Kuruma intikal tarihi olarak kabul edilir.
(2)
Malûllük veya yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazandığı tarihin ayın son
günü resmî tatil gününe veya hafta sonu tatiline rastlaması nedeniyle
taleplerini Kuruma veremeyen sigortalıların, bu resmî tatil gününü takip
eden ilk iş günü mesai bitimine kadar Kuruma verilen, taahhütlü, iadeli
taahhütlü veya acele posta servisi olarak gönderilen talepleri, önceki ayın
son günü verilmiş gibi kabul edilir.
(3)
Aylığa hak kazanılmış ve aynı ay içinde olmak kaydıyla, tahsis talep
tarihinden sonra işinden ayrılan veya işyerini kapatan sigortalıların
tahsis talepleri de geçerli sayılır.
(4)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki aktif
sigortalıların emeklilik ve malûllük hâllerinde, haklarında yetkili
makamlarca alınacak emekliye sevk onayından sonra, görevleriyle
ilişiklerinin kesildiği tarihi takip eden aybaşından itibaren aylık
bağlanır.
(5)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı
iken görevinden ayrılmış ve daha sonra başka bir sigortalılık hâline tabi
olarak çalışmamış olanlardan malûllük aylığına hak kazananlara; malûl
sayılmasına esas tutulan rapor tarihi, yazılı istek tarihinden önce ise
yazılı istek tarihini, malûl sayılmasına esas tutulan rapor tarihi yazılı
istek tarihinden sonra ise rapor tarihini takip eden aybaşından; yaşlılık
aylığına hak kazananlara ise son ayrıldıkları kamu idarelerine veya Kuruma
yapacakları yazılı istek tarihlerini takip eden ay başından itibaren aylık
bağlanır.
(6)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında geçen
hizmetlerle birlikte Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve
(c) bentleri kapsamında yaşlılık, malûllük veya ölüm aylığı bağlanacağı
durumlarda, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi
kapsamında geçen hizmetlerle ilgili prim ve prime ilişkin her türlü borçlar
ödenmeden tahsis talebinde bulunulması hâlinde, tahsis talebi borçların
ödendiği tarih itibarıyla geçerli sayılır.
(7)
Tahsis talep tarihinde Kanunda yaşlılık aylığı için belirlenen yaş ve
sigortalılık süresi şartlarından birini yerine getirememiş olan, ancak
yerine getirilemeyen şartı tahsis talep tarihinden itibaren bir ay içinde
yerine getiren sigortalının tahsis talebi, bu şartın yerine getirildiği tarih
itibarıyla geçerli sayılır.
ALTINCI KISIM
Kısa ve Uzun
Vadeli Sigorta Kollarına İlişkin Ortak Hükümler
BİRİNCİ BÖLÜM
Gelir ve Aylıkların Ödenmesi
Ödemeler kütüğü
MADDE 68 – (1) Gelir ve aylıkların bağlanması, artırılması,
azaltılması, ödenmesi ve kesilmesi ile toptan ödeme yapılmasına ait
işlemleri bilgisayar ortamında yürütmek üzere, ödemeler kütüğü oluşturulur.
(2)
Ödemeler kütüğündeki kayıtların oluşturulmasında sigortalının sosyal
güvenlik sicil numarasının başına Kurumca belirlenen esaslara göre
oluşturulan tahsis kodunun eklenmesi ile üretilen bir tahsis numarası esas
alınır.
(3)
Banka veya PTT bank şubelerince ilgililere yapılacak ödemeler sosyal
güvenlik sicil numarası üzerinden yapılır.
Ödeme dönemi ve ödeme tarihleri
MADDE 69 – (1) Sigortalıya ve hak sahiplerine bağlanan gelir
ve aylıklar, Kurumca belirlenen dönem ve tarihlerde her ay peşin olarak
ödenir. Ödeme günü cumartesi gününe rastlayan grubun ödemesi cuma, pazar
gününe rastlayan grubun ödemesi pazartesi günkü grup ile birleştirilerek
yapılır.
(2)
Ödeme günlerinden herhangi birinin cumartesi veya pazar günü dışında resmî
tatil gününe rastlaması hâlinde, ödemelerin hangi tarihlerde yapılacağı,
Kurumca belirlenerek ilan edilir.
(3)
Daha önce belirlenen ödeme dönem ve tarihlerinin Kurumca yeniden
düzenlenmesi hâlinde, ödeme tarihleri öne alınanların gelir ve
aylıklarından bir kesinti yapılmaz. Ancak, ikinci fıkra hariç olmak üzere,
ödeme tarihleri ileri alınanlara bir ayı aşan gün karşılığı kadar fark
ödenir.
(4)
Bu maddenin birinci ve ikinci fıkralarında belirtilen nedenlerle ödeme günü
öne alınanlar ile durum değişikliği veya ölüm hâlinde sigortalı ve hak
sahiplerine durum değişikliği veya ölüm tarihine ait Kanunda belirtilen
ödeme döneminde peşin ödenen gelir ve aylıklar geri alınmaz.
Ödeme şekli ve ödeme merkezleri
MADDE 70 – (1) Sigortalı ve hak sahiplerinin gelir ve
aylıklarının ödenmesini sağlamak ve ödeme merkezlerini belirlemek üzere
Kurum, bankalarla ve PTT ile protokol imzalayabilir. Ödemeler, protokol
imzalanan bankalara ve PTT bilgi işlem birimlerine bilgisayar ortamında
gönderilen ödeme bilgilerinin, gelir ve aylık sahipleri adına banka
şubelerinde açılan mevduat veya çek hesaplarına aktarılması ile sağlanır.
(2)
İlk defa ödemeler kütüğüne dâhil edilen gelir ve aylık sahiplerinin
birikmiş ödemeleri ile daha önce hak kazanılan birikmiş ödemeler de,
bilgisayar ortamında düzenlenen kayıtlara eklenerek, işlemin sonuçlandığı
ayı takip eden ilk ödeme döneminde ödenmek üzere, ilgililerin hesaplarına
aktarılır.
(3)
Sigortalı veya hak sahiplerine bir defaya özgü olarak ödenecek olan
emeklilik ikramiyesi, toptan ödeme ve ilgilinin sağlığında hak edip
alamadığı gelir ve aylıklarından varislere yapılacak ödemeleri, mevduat
veya posta çek hesabı açılmadan ilgili ödeme merkezleri aracılığı ile
ödenir.
(4)
Kurumca belirlenen yaşın üzerinde olanlarla, başkasının bakımına muhtaç
olduğu Kurumca tespit edilen ya da sağlık kurulu raporu ile belgelenen
sigortalı veya hak sahiplerinin gelir ve aylıkları, yazılı istekleri
üzerine PTT aracılığıyla, bildirdikleri adreslerde, ödenebilir.
(5)
Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi hükümleri saklı kalmak kaydıyla,
yurtdışında sürekli ikamet edenlerin gelir ve aylıkları, yazılı istekleri
hâlinde, masrafları kendilerince karşılanmak üzere yurtdışı hesaplarına
transfer edilir.
Tanıtım kartları
MADDE 71 – (1) Kurumca gelir ve aylık bağlananlara, bu gelir
ve aylıkların ödenmesi sırasında ilgili banka veya PTT personeline
gösterilmek üzere birer tanıtım kartı verilebilir.
Kanunî temsilcilere ödeme yapılması
MADDE 72 – (1) On sekiz yaşını doldurmamış veya ergin olmayan
çocuklara, kısıtlılara veya kendisine kayyım tayin edilen kimselere ait
gelir ve aylıklar, bunların veli, vasi veya kayyımlarına ödenir.
(2)
Gelir/aylık alanlar ile hak sahiplerinin vasi, kayyım veya vekiline
yapılacak ödemelerde, vasilik, kayyımlık veya vekillik yetkilerini tevsik
eden resmi belgenin PTT/banka şubesinin ilgili personeline ibraz edilmesi
şarttır.
İKİNCİ BÖLÜM
Yoklama İşlemlerinin Usul ve Esasları
Yoklama işlemlerinin amacı
MADDE 73 – (1) Yoklama işlemlerinin amacı, gelir veya aylık
almakta iken ölen ya da gelir ve aylık alma koşullarını kaybedenlerin
zamanında belirlenerek, öncelikle bunlar adına yapılan ödemelerin
durdurulmasını, daha sonra da gelir ve aylığın kesilerek varsa yersiz
olarak yapılan ödemelerin ilgili mevzuat hükümlerine göre tahsil edilmesini
sağlamaktır.
Yoklama işlemlerinin kapsamı
MADDE 74 – (1) Gelir ve aylık alma şartlarının devam etmesi
ile ilgili olarak Kurumca yürütülecek işlemler;
a)
Sürekli iş göremezlik geliri alanlar için, sürekli iş göremezlik
durumlarının devam ettiği,
b)
Vazife malûllüğü aylığı ile malûllük sigortasından aylık alanlar için;
Kanun kapsamında sigortalı olmadıkları, yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında
çalışmadıkları ile malûllük durumlarının devam ettiği,
c)
Yaşlılık aylığı bağlananlar için; Kanun kapsamında sigortalı olmadıkları,
yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmadıkları ile Kanun kapsamında
sigortalı olmakla birlikte sosyal güvenlik destek primine tabi oldukları,
ç)
Ölüm geliri veya ölüm aylığı alanlar için; sigortalının,
1)
Dul eşinin yeniden evlenmediği,
2)
Reşit duruma girmemiş çocukların hayatta bulundukları,
3)
18 yaşını doldurmuş erkek çocuklardan lise ve dengi öğrenim yapanların 20
yaşına, yüksek öğrenim yapanların 25 yaşına kadar öğrencilik durumlarının
devam ettiği,
4)
Kız çocukların evlenmedikleri,
5)
Malûl çocukların çalışma gücündeki kayıp oranının en az %60 olduğu,
6)
Bu bendin (3), (4) ve (5) numaralı alt bentlerinde belirtilen çocukların
aynı zamanda Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e)
bentlerine tabi olarak iş kazası ve meslek hastalığı, analık ile hastalık
sigortasına göre çalışmaları hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke
mevzuatı kapsamında çalışmadığı veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir
veya aylık almadığı,
7)
Ana ve babasının her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin
asgari ücretin net tutarından daha az olduğu ve diğer çocuklarından hak
kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere gelir ve aylık bağlanmadığı,
8)
Eş ve kız çocuklarından eşinden boşandığı hâlde, boşandığı eşiyle fiilen
birlikte yaşamadığı,
d)
Kendisi ve hak sahiplerinin hayatta oldukları,
hususlarını
kapsar.
(2)
Gelir ve aylık sahiplerinin Kanun kapsamında sigortalı olup olmadıkları ile
Kanuna göre başka bir gelir veya aylık alıp almadıkları Kurumun ve diğer
kurum ve kuruluşların ilgili kayıtlarının belirli dönemlerle taranması ile
tespit edilir.
(3)
Türk Vatandaşı olmayan ve Kurumdan aylık veya gelir alan kişilerin aylık ve
gelir alma şartlarının devam edip etmediği hususunun tespiti için Kurumca
belge istenebilir.
Yoklama yapılması
MADDE 75 – (1) Kurum gerekli gördüğü zaman ve hâllerde
belirleyeceği yöntemlerle gelir veya aylık alanlarla bunların veli, vasi,
kayyım ve vekillerinin, bu Yönetmeliğin 74 üncü maddesinde yer alan
bilgilerinin tespiti amacıyla yoklama yaptırabilir. Yoklama işlemi gelir
veya aylık ödeyen bankalar veya PTT şubelerine de yaptırılabilir.
İlgili kurum ve kuruluşlardan bilgi ve
belge istenmesi
MADDE 76 – (1) Kurumca, gelir veya aylık alma şartlarının
devam edip etmediğinin tespiti amacı ile gerekli görülen hâllerde kendi
mevzuatına göre kayıt veya tescil yapan ilgili kurum, kuruluş ve birlikler
veya vergi dairelerinden usulüne göre düzenlenmiş belge istenebilir.
(2)
Gelir ve aylık almakta olan çocukların öğrencilik niteliğinin devam edip
etmediği hususunun tespiti için Millî Eğitim Bakanlığı ve Yükseköğretim
Kurulu ile sözleşmeler yapılabilir.
(3)
Kurum ödemeler kütüğü ile Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün
nüfus kütükleri 15 günü geçmemek üzere belirli periyotlarla
karşılaştırılarak, cinsiyet değişikliği, ölümü veya evlenmesi nedeniyle
gelir ve aylık alma şartlarını yitirenler tespit edilir.
Yoklama yetkisi
MADDE 77 – (1) Kurumun denetim ve kontrol ile
görevlendirilmiş memurları, gelir ve aylık alma şartlarının devam edip
etmediğinin, sigortalıların geçici iş göremezlik süresince ve malûliyet
aylığı alanların fiilen çalışıp çalışmadığının tespiti hususunu mahallinde
inceleme yetkisine sahiptir.
(2)
Birinci fıkrada belirtilen inceleme, öldüğü hâlde nüfusa tescil edilmeyen
gelir ve aylık sahipleri ile boşandığı eşi ile fiilen birlikte yaşamayı
sürdüren eş veya kız çocuklar olmak üzere, gelir ve aylık alma şartlarını
yitirenlerin tespitini de kapsar.
(3)
Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yürütülen
denetim sonucunda; temin edilen yeni sağlık kurulu raporlarının Kurum
Sağlık Kurulunca incelenmesi sonucu sigortalı ve hak sahiplerinin, malûllük
ve iş göremezlik raporlarında belirtilen rahatsızlıklarının mevcut olmadığı
ya da mevcut olmasına rağmen gelir ve aylık bağlanmasını gerektiren düzeyde
olmadığına karar verilmesi hâlinde, ilgililere bağlanan gelir ve aylıklar
başlangıç tarihi itibarıyla iptal edilir, yapılan yersiz ödemeler, ilgili
mevzuat hükümlerine göre tahsil edilir.
Kontrol muayenesi
MADDE 78 – (1) Kurum Sağlık Kurulunca ihtiyaç duyulan veya
Kurum Sağlık Kurullarınca verilen kararlara sigortalı ve hak sahiplerinin
itirazları veya sigortalı ve hak sahipleri dışında bu kararlara yapılan
itiraz, ihbar ve şikayetler ile Kurumca yürütülen denetim ve soruşturma
kapsamında kontrol muayeneleri Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı
Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre düzenlenmiş yeni tarihli sağlık
kurulu raporu ve daha önce Kurum tarafından verilmiş kararlara ilişkin tüm
belgelerin birlikte değerlendirilmesi ile yapılır.
(2)
Kontrol muayenesi için temin edilen sağlık kurulu raporları, bu Yönetmeliğin
41 inci ve 51 inci maddelerinde belirtilen belgeleri de kapsayan sigorta
sicil veya tahsis dosyaları ile birlikte Kurum Sağlık Kuruluna intikal
ettirilir.
(3)
Kurum Sağlık Kurullarınca; Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı
Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre düzenlenmiş yeni tarihli sağlık
kurulu raporunun değerlendirilmesi sonucu gerekli görülen hâllerde, ek
bilgi belge ve/veya yeniden muayenesiyle düzenlenecek rapor/sağlık kurulu
raporu istenir.
(4)
Kurum Sağlık Kurulları tarafından yapılan değerlendirme sonucu gerekli
görüldüğü hâllerde sigortalı ve hak sahipleri yeniden kontrol muayenesine
tabi tutulur.
(5)
Kurumun yazılı çağrısı üzerine, kontrol muayenesi tarihinden önceki en az
45 gün içinde sevk için başvuruda bulunmak kaydıyla gelir ve aylıkların
kontrol muayene tarihine göre durdurulması dört aya kadar Kurumca ertelenir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Kısa ve Uzun Vadeli Sigorta Kollarına Ait Çeşitli
Hükümler
Prim ödeme şartı
MADDE 79 – (1) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(b) bendinde belirtilen sigortalılara, geçici iş göremezlik ödeneği,
emzirme ödeneği verilebilmesi, sürekli iş göremezlik geliri, malûllük ve
yaşlılık aylığı ile sigortalının ölümü hâlinde hak sahiplerine gelir ve
aylık bağlanabilmesi için, sigortalının genel sağlık sigortası primi dâhil
prim ve prime ilişkin her türlü borcunun ödenmiş olması zorunludur.
Kanunî temsilcilerce veya vekillerce
yapılan tahsis başvuruları
MADDE 80 – (1) Kanunun öngördüğü her türlü gelir, aylık, ödeme
ve ödeneklerin yapılabilmesi için; sigortalı ve hak sahiplerinden ergin ve
mümeyyiz olmayanların kanunî temsilcilerinin yazılı istekte bulunmaları
şarttır.
(2)
Sigortalı veya hak sahiplerinin vekilleri tarafından yapılacak yazılı
taleplerde, Kurumca verilecek ödenekler ile bağlanacak gelirler veya
aylıklar için başvurma yetkisi bulunduğunu açıkça belirten ve noterlikçe
onaylanmış vekaletnamenin de ibraz edilmesi gerekir.
Yabancı uyrukluların başvuruları
MADDE 81 – (1) Yabancı uyruklu sigortalılarla, bunların hak sahipleri
için nüfus cüzdanının fotokopisi yerine, bunların hüviyetlerini gösteren ve
24/4/2006 tarihli ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununa göre yetkili makamlar
tarafından düzenlenerek verilen yabancılara ait ikamet tezkeresi, Kuruma
ibraz edilir. Hak sahibi yabancılar, hak sahibi olduklarını Kurumca
istenecek belgelerle ispatlar.
Avans ödenmesi
MADDE 82 – (1) Aylık veya gelirin 90 gün içinde ödenememesi
durumunda Kurumca gelir ve aylık bağlanmasına hak kazandığı anlaşılan
sigortalı ve hak sahiplerine yazılı talepte bulunmaları hâlinde, ilerideki
alacaklarından mahsup edilmek üzere avans ödenebilir. Avans miktarı her üç
ay için, bağlanacak aylıklarda net asgari ücretin üç katını, gelirlerde ise
net asgari ücretin iki katını geçmemek üzere Kurumca belirlenir.
(2)
Avansın bağlanacak gelir ve aylık birikmiş tutarından fazla olan bölümü,
müteakip gelir ve aylıklarından 1/4 oranında kesilerek mahsup edilir.
Kurumca hazırlanacak belgeler
MADDE 83 – (1) Kanunda belirtilen ödeneklerin verilmesi, gelir
veya aylıkların bağlanması için yapılan başvurular ile bunların ödenmesi ve
yoklanması sırasında, bu Yönetmelik gereğince Kuruma veya diğer ilgili kişi
ve kuruluşlara verilmesi gereken belgelerin hazırlanmasına,
değiştirilmesine, bir belgede yer alan bilgilerin birden fazla belge olarak
ya da farklı belgelerin birleştirilerek bir belge olarak düzenlenmesine
Kurum yetkilidir.
Gerçeğe aykırı bildirimler
MADDE 84 – (1) Kanunda belirtilen ödeneklerin verilmesi,
gelir ve aylıkların bağlanması, ödenmesi ve yoklanması sırasında, bu
Yönetmelik gereğince Kuruma veya diğer ilgili kişi ve kuruluşlara verilen
belgelerdeki kayıtların, Kurumca yapılan inceleme veya soruşturma sonucunda
gerçeğe aykırı olduğu tespit edildiği takdirde, bu belgelere dayanılarak
işlem yapılmaz, yapılmış işlemler varsa geri alınır.
(2)
Bu belgelerdeki bildirimlerin gerçeğe aykırılığının tespiti ile bu
belgelerle taahhüt edilen durum değişikliklerinin en geç bir ay içinde
Kuruma bildirilmemesi durumlarında oluşan Kurum zararının, kanunî faiziyle ödenmesinden
ilgililer sorumludurlar. Gerçeğe aykırı bildirimin suç oluşturması hâlinde,
bunlar hakkında ayrıca suç duyurusunda bulunulur.
Farklı doğum tarihleri
MADDE 85 – (1) Sigortalılar ile hak sahiplerinin;
a)
Nüfus cüzdanlarındaki doğum tarihleri ile nüfus kayıtlarındaki doğum
tarihleri arasında fark varsa nüfus kayıtlarındaki tarih,
b)
Birden fazla nüfus kaydı bulunanların, bu kayıtları arasında fark varsa
nüfus kayıtlarındaki eski tarihli kayıt,
c)
Birden fazla nüfus kaydı bulunanlardan, kayıtlarının birisinin idare veya
kaza mercilerinden verilmiş bir kararla yapılmış veya düzeltilmiş olması
durumunda kararların kesinleşmiş olması şartıyla nüfus kayıtlarına geçirilmemiş
olsa bile bu kayıt,
esas
alınır.
(2)
Ancak;
a)
İş kazası ve meslek hastalığı sigortasından gelir tahsisi ile vazife veya
harp malûllüğü aylığı bağlanmasında peşin sermaye değerinin hesabında, iş
kazasının olduğu veya meslek hastalığının ilk defa hekim veya sağlık kurulu
raporuyla tespit edildiği,
b)
Malûllük, vazife veya harp malûllüğü, yaşlılık ve ölüm sigortalarına
ilişkin aylık tahsisleri ile peşin sermaye değerinin hesabında yaş ile
ilgili hükümlerin uygulanmasında, Kanunla yürürlükten kaldırılmış kanunlara
veya 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20
nci maddesine tabi sandıklara göre sigortalının ilk defa uzun vadeli
sigorta kollarına tabi olduğu,
tarihten
sonraki yaş düzeltmeleri dikkate alınmaz.
(3)
Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına ilişkin yaş ile ilgili hükümlerin
uygulanmasında;
a)
Kanunla yürürlükten kaldırılmış kanunlara veya 506 sayılı Sosyal Sigortalar
Kanununun geçici 20 nci maddesine göre sigortalının ilk defa malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olduğu tarihte, sigortalıların ve hak
sahibi çocuklarının nüfus kütüğünde kayıtlı bulunan doğum tarihleri,
b)
Sigortalının ilk defa Kanuna tabi olduğu tarihten sonra doğan çocuklarının,
nüfus kütüğüne ilk olarak yazılan doğum tarihleri,
esas
alınır.
(4)
Nüfus kütüğünde ilk defa kayıtlı olan doğum tarihinin;
a)
Nüfus kütüğünün yenilenmesi sırasında, yeni kütük kayıtlarına,
b)
Nüfus kütüklerinin naklinde, yeni nüfus idaresi kayıtlarına,
c)
Türk vatandaşlığına geçenlerin Türkiye’deki nüfus idaresi kayıtlarına,
hatalı
işlenmiş olması nedeniyle yapılan düzeltmelerin, sigortalıların iradesi
dışında nüfus idaresince yapılan maddi hataların giderilmesi amacını
taşıması nedeniyle, bu hususların belgelenmesi veya mahkeme kararında
belirtilmiş olması hâlinde söz konusu kayıt düzeltmelerinde, düzeltilen
yeni kayıt esas alınır.
YEDİNCİ KISIM
Sigortalıların
Yurt Dışında Bulunmaları ve İsteğe Bağlı Sigorta
BİRİNCİ BÖLÜM
Sigortalıların Yurt Dışında Bulunmaları
Sigortalıların
görev ve işleri nedeniyle yurt dışında bulundukları sürelerin tespiti
MADDE 86 – (1) Yurt dışındaki sürelerin tespiti için;
a)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamında
sigortalı olanlar için işverenlerince görevlendirildiklerine dair görev
belgesinin,
b)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı
olanlar için işleri nedeniyle yurt dışına çıkacaklarına dair beyan belgesi
ile bunu destekleyen belgelerin,
ibrazı
istenir.
(2)
Kurumca yurtdışında bulunma hâli her türlü bilgi ve belgeyle de tespit
edilebilir.
Ülkemiz ile uluslararası sosyal
güvenlik sözleşmesi bulunmayan ülkelerde, işverenlerce üstlenilen işlere
ilişkin işlemler
MADDE 87 – (1) Ülkemiz ile uluslararası sosyal güvenlik
sözleşmesi bulunmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki
işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri, Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılır ve
bunlar hakkında kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası
hükümleri uygulanır.
(2)
Yurtdışına sigortalı götürecek işverene ait işyeri, Türkiye Cumhuriyeti
kanunlarına göre kurulu ve tescilli olmalıdır. Yabancı ülke mevzuatına göre
kurulan firmalarca yurtdışında gerçekleştirilen işlerde çalıştırılan Türk vatandaşları
hakkında bu madde hükümleri uygulanmaz.
(3)
İşverenler, yurt dışında yapacakları işi, yeni tescil edecekleri işyeri
dosyasından bildirilecek sigortalılarca gerçekleştireceklerse; işletme
merkezlerinin bağlı olduğu üniteye işyeri dosyası tescil ettirerek, sosyal
sigorta yükümlülüklerini bu dosyadan yerine getirirler. İşyeri bildirgesi
ekine, bu Yönetmeliğin 29 uncu maddesinde sayılan belgelerden ayrı olarak
işin alındığını belgeleyen sözleşme örneği ile ilgili ülkedeki Türkiye
Cumhuriyeti Dış Temsilciliği yazısı veya Dış Ticaret Müsteşarlığınca
düzenlenecek belge eklenir. Aynı ülkede kısa vadeli sigorta kolu prim oranı
aynı olan başka bir iş üstlenilmesi halinde, bu işyerinde çalışan
sigortalılarla ilgili sosyal sigorta yükümlülükleri de, daha önce tescil edilmiş
olan işyeri dosyası üzerinden yerine getirilebilir.
Ülkemiz ile uluslararası sosyal
güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde çalışan sigortalılara sağlanan haklar
MADDE 88 – (1) Ülkemiz ile uluslararası sosyal güvenlik
sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki
işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri kısa vadeli
sigorta kolları ile genel sağlık sigortası hükümleri uygulanır.
(2)
Durumu bu Yönetmeliğin 86 ncı maddesine uygun olan sigortalının, tedavi
gördüğü sağlık tesislerinden alacağı raporlarda belirtilen tedavi ve
istirahat sürelerine ait, Kanuna göre hak kazandığı geçici iş göremezlik
ödenekleri ve emzirme ödeneği, raporun Kurumca tasdik edilme şartı
aranmaksızın Türk Lirası olarak ödenir.
İşverenin yükümlülüğü
MADDE 89 – (1) İşveren, geçici veya sürekli görevle yurt
dışında görevlendirdiği ya da yurtdışına götürdüğü sigortalının, iş kazası,
meslek hastalığı, hastalık ve analık hâllerinde, Kurum tarafından işe el
konuluncaya kadar, Kanuna göre hak kazandığı geçici iş göremezlik ödeneğini
ödemekle yükümlüdür. Bu yükümlülüğün yerine getirilmesindeki gecikmeden
dolayı işveren, gerek Kurumun gerekse sigortalının uğrayacağı her türlü
zarardan sorumludur.
(2)
Kurum, Kanuna uygun olarak yapılan ve belgelere dayanan geçici iş
göremezlik ödenekleri tutarını işverene öder.
Sigorta olaylarının bildirilmesi
MADDE 90 – (1) Yabancı ülkelerde meydana gelen iş kazasının,
üç iş günlük bildirim süresi içinde, meslek hastalığı ve vazife malûllüğü
olayları için ise Kanunda belirtilen haber verme süresi olayın meydana
geldiği,
(2)
İş kazasının işverenin kontrolü dışındaki yerlerde meydana gelmesi hâlinde,
üç iş günlük bildirim süresi iş kazasının öğrenildiği,
(3)
Kurumca kabul edilebilir belgelenmiş bir mazeretin olması şartıyla bildirim
süresi mazeretin ortadan kalktığı,
tarihten
itibaren başlar.
İKİNCİ BÖLÜM
İsteğe Bağlı Sigorta
İsteğe bağlı sigorta şartları
MADDE 91 – (1) İsteğe bağlı sigortalı olabilmek için
uluslararası sosyal güvenlik sözleşmelerinden doğan haklar saklı kalmak
kaydıyla, Türkiye'de yasal olarak ikamet edenler ile Türkiye’de ikamet
etmekte iken sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkelerde bulunan Türk
vatandaşlarından;
a)
18 yaşını doldurmuş olmak,
b)
Kanuna tabi zorunlu sigortalı olmayı gerektirecek şekilde çalışmamak veya
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı
olarak çalışmakla birlikte, ay içinde 30 günden az çalışmak ya da tam gün
çalışmamak,
c)
Kendi sigortalılığı nedeniyle aylık bağlanmamış olmak,
ç)
İsteğe bağlı sigorta giriş bildirgesiyle Kuruma başvuruda bulunmak,
şartları
aranır.
(2)
Ülkemiz ile uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkelerde
iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen
Türk işçilerinden isteğe bağlı sigortalılık talebinde bulunanlardan
Türkiye’de ikamet şartı aranmaz.
İsteğe bağlı sigortalılık başvurusu ve
tescil
MADDE 92 – (1) İlk defa isteğe bağlı sigortaya bildirim
işlemi, Ek-8’de bulunan isteğe bağlı sigortalılık giriş bildirgesinin,
başvuru sahibinin ikametini görev bölgesi içine alan Kurum ünitesine
verilmesi ile gerçekleşir. Tekrar isteğe bağlı sigortalılık talebinde
bulunacaklar ise talep dilekçesi ile Kuruma başvururlar.
(2)
Ay içinde 30 günden az çalışan veya Kanunun 80 inci maddesi uyarınca prim
ödeme gün sayısı, ay içindeki toplam çalışma saatinin 4857 sayılı Kanuna
göre belirlenen günlük normal çalışma saatine bölünmesi suretiyle
hesaplanan sigortalıların prim ödeme gün sayıları ayın başından başlanarak
mal edilir. Bu durumdaki kişilerin zorunlu sigortalılık için mal edilen
günler içinde isteğe bağlı sigortaya başvurmaları hâlinde isteğe bağlı
sigortalılık, zorunlu sigortalılığa ait son günü takip eden günden başlamış
sayılır.
(3)
İsteğe bağlı sigortalılık başvurusu kabul edilen sigortalılardan Kurum
tescil kütüğünde kaydı bulunmayanların tescil işlemleri, bu Yönetmelikte
yer alan usul ve esaslar dâhilinde sonuçlandırılır.
İsteğe bağlı sigortalılığın başlangıcı
ve zorunlu sigortalılıkla çakışma
MADDE 93 – (1) İsteğe bağlı sigortalılık, isteğe bağlı
sigortalılık giriş bildirgesinin veya talep dilekçesinin Kurum kayıtlarına
intikal ettiği tarihi takip eden günden itibaren başlar.
(2)
Ancak, isteğe bağlı sigortanın başladığı tarihten itibaren, aynı zamanda
Kanunun 4 üncü maddesine göre sigortalı olmayı gerektirecek çalışması
bulunduğu tespit edilenlerin isteğe bağlı sigortalılıkları, Kanuna tabi
sigortalılıklarının sona erdiği tarihi takip eden günden başlatılır.
Bunların zorunlu sigortalılıkla çakışan sürede isteğe bağlı sigorta primi
ödenmişse, bu süreye ilişkin ödedikleri isteğe bağlı sigorta primleri
talepleri hâlinde ilgililere iade veya doğacak borçlarına mahsup edilir.
Kanunun 5 inci maddesinin (a), (b) ve (e) bentlerine göre sigortalılık hâli
isteğe bağlı sigortalılık için engel teşkil etmez.
(3)
Ay içinde 30 günden az çalışan veya Kanunun 80 inci maddesi uyarınca prim
ödeme gün sayısı, ay içindeki toplam çalışma saatinin 4857 sayılı Kanuna
göre belirlenen günlük normal çalışma saatine bölünmesi suretiyle
hesaplanan sigortalıların aynı ay içinde isteğe bağlı sigorta primi
ödemeleri hâlinde, ödenen primler zorunlu sigortalılığa ilişkin prim ödeme
gün sayısına otuz günü geçmemek üzere eklenir. Bu sigortalılar çalışma
durumlarını belgelendirmek zorundadırlar.
İsteğe bağlı sigorta primleri ve
ödenmesi
MADDE 94 – (1) İsteğe bağlı sigorta primi, Kanunun 82 nci
maddesine göre belirlenen prime esas kazancın alt sınırı ile üst sınırı
arasında, sigortalı tarafından beyan edilecek prime esas aylık kazancın
%32'sidir. Bunun %20'si malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi,
%12'si genel sağlık sigortası primidir. Kanunun 51 inci maddesinin üçüncü
fıkrasında belirtilenlerden, Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime
esas kazancın alt sınırı ile üst sınırı arasında olmak kaydıyla belirlenen
günlük kazanç ve gün sayısı üzerinden malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları ile genel sağlık sigortası primi alınır. Sigortalıların prime
esas kazanç ile ilgili olarak beyanda bulunmaları esastır.
(2)
İsteğe bağlı sigortalı olanlar, bakmakla yükümlü olunan kişi olsa dahi,
Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında genel
sağlık sigortalısı sayılır ve genel sağlık sigortası primini de ödemekle
yükümlüdürler. Yabancı ülke vatandaşlarından Türkiye’de yerleşik olma hâli
bir yılı doldurmadıkça genel sağlık sigortası primi alınmaz ve bu kişiler
genel sağlık sigortalısı sayılmaz.
(3)
İsteğe bağlı sigorta primi, ait olduğu ayı takip eden ayın son gününü
geçmemek üzere Kurumca çıkarılacak tebliğde belirlenecek sürede ödenir.
Primleri ait olduğu aydan itibaren en geç 12 ay içinde kendileri veya hak
sahipleri tarafından Kanunun 89 uncu maddesinin ikinci fıkrasına göre
hesaplanacak gecikme cezası ve gecikme zammıyla birlikte ödenmeyen süreler,
hizmet olarak değerlendirilmez. 12 aylık süreden sonra ödenen primler
sigortalının veya hak sahiplerinin talebi üzerine Kanunun 89 uncu
maddesinin üçüncü fıkrası hükümlerine göre iade veya doğacak borçlarına
mahsup edilebilir.
(4)
İsteğe bağlı sigortalılıktaki prime esas kazançlar ile prim ödeme gün
sayıları kısa vadeli sigorta uygulamalarında dikkate alınmaz.
(5)
İsteğe bağlı sigortalılardan, zorunlu sigortalılık nedeniyle prim borcunun
bulunması hâlinde, isteğe bağlı sigortaya tabi ödenen primler öncelikle zorunlu
sigortalılık nedeniyle Kuruma olan borçlarına mahsup edilir.
(6)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında ay içinde
30 günden az çalışan veya tam gün çalışmayan sigortalıların aynı ay içinde
isteğe bağlı sigortaya prim ödeyebilmeleri için eksik çalışmaya ilişkin
belgelerin ibrazı ile talepte bulunmaları gerekir.
İsteğe bağlı sigortalılığın sona ermesi
ve yeniden başlaması
MADDE 95 – (1) İsteğe bağlı sigortalılık;
a)
İsteğe bağlı sigortalılığını sona erdirme talebinde bulunanların, buna ait
dilekçelerinin Kurum kayıtlarına geçtiği tarihten önceki primi ödenmiş son
günü takip eden günden,
b)
Aylık talebinde bulunanların, aylığa hak kazanmış olmak şartıyla talep
tarihinden,
c)
Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkelerde iş üstlenen
işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk
işçileri hariç, uluslararası sosyal güvenlik sözleşmelerinden doğan haklar
saklı kalmak kaydıyla, ikametin yurt dışına taşındığı tarihten,
ç)
Sigortalının ölümü hâlinde:
1)
Prim borcu bulunmuyorsa ölüm tarihinden,
2)
Prim borcu varsa borcun hak sahiplerince Kanunun 52 nci maddesi hükümleri
saklı kalmak şartıyla 12 ay içinde ödenmesi hâlinde ölüm tarihinden,
3)
Prim borcunun 12 ay içinde ödenmemesi veya hak sahiplerinin prim borcunu
ödemeden aylık talebi hâlinde en son primi ödenmiş ayın sonundan,
d)
Kanunun 51 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri saklı kalmak
üzere Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri
kapsamında çalışmaya başlanılan tarihin bir gün öncesinden,
itibaren
sona erer.
(2)
İsteğe bağlı sigortalılıkları sona erdirilenler, 12 aylık sorgulama
süresini beklemeksizin prim ödemelerine göre hizmet sürelerinin tespitini
isteyebilirler.
(3)
Ay içinde 30 günden az veya kısmi çalışanlar hariç olmak üzere yeniden
isteğe bağlı sigortaya devam etmek isteyenler hakkında yeniden talep şartı
aranır.
İsteğe bağlı sigortalılık sürelerinin
değerlendirilmesi
MADDE 96 – (1) İsteğe bağlı sigorta primi ödenmiş süreler,
malûllük, vazife malûllüğü, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile genel sağlık
sigortası hükümlerinin uygulamasında dikkate alınır ve bu süreler Kanunun 4
üncü maddesinin, birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalılık
süresi olarak kabul edilir.
SEKİZİNCİ KISIM
Sigorta
Primleri
BİRİNCİ BÖLÜM
Sigorta Primine Esas Kazançlar
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıların prime esas kazançları
MADDE 97 – (1) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a)
bendi kapsamındaki sigortalıların prime esas kazançları, Kanunun 80 inci
maddesinin birinci fıkrasında öngörülen şekilde belirlenir.
(2)
Geçici iş göremezlik ödeneği alan Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalılara istirahatlı bulundukları
sürede;
a)
Geçici iş göremezlik ödeneği dikkate alınmadan verilmesine devam edilen tam
ücret,
b)
Bireysel veya toplu iş sözleşmesine istinaden verilen geçici iş göremezlik
ödeneğinin işverene iadesi ile alınan tam ücret,
c)
Geçici iş göremezlik ödeneği ile ödenek alınan süredeki kazancı arasındaki
ücret farkı,
ç)
Bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayalı olmadan geçici iş göremezlik
ödeneği aldığı sürede atıfet kabilinde yapılan ödemeler,
çalışılan
sürelerde ödenen ücretler olarak prime tabi tutulur. İstirahatlı olunan
süre için bu fıkranın (c) ve (ç) bentlerine göre ödenen günlük fark tutar,
günlük sigorta primine esas kazancın alt sınırının altında kalması
durumunda günlük alt sınıra yükseltilir.
(3)
Bu sigortalılardan, birden çok işverenin işinde çalışanların, bu işlerden
elde ettiği aylık ve günlük kazanç tutarı ayrı ayrı dikkate alınır ve
primler buna göre hesaplanır.
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalıların prime esas kazançları
MADDE 98 – (1) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(b) bendi kapsamındaki sigortalıların prime esas kazançları aynı Kanunun 80
inci maddesinin ikinci fıkrasında öngörüldüğü şekilde belirlenir.
a)
Aylık prime esas kazanç, Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime
esas günlük kazanç alt sınırı ile üst sınırı arasında kalmak şartıyla,
sigortalı tarafından beyan edilecek günlük kazancın otuz katıdır.
Sigortalının prime esas kazancıyla ilgili beyanı, beyanın yapıldığı
tarihteki aydan başlanılarak dikkate alınır ve yapılmış olan bu beyan
değiştirilmediği sürece sonraki aylar için de yapılmış sayılır. Yapılan
beyana istinaden üst üste oniki aydan fazla prim ödemesinde bulunulmaması
hâlinde, bu oniki aylık sürenin sonundan itibaren beyanın geçerliliği
ortadan kalkar. Beyanda bulunmayan, beyanının geçerliliği ortadan kalkan
veya beyanları Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük
kazanç alt sınırının otuz katının altında kalan sigortalının aylık prime
esas kazancı, prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katıdır.
b)
Sigortalının, sigortalılığının başladığı ay içinde iş kazasına uğraması
veya meslek hastalığı nedeniyle iş göremezliğinin başlaması hâlinde, iş
kazasının olduğu veya meslek hastalığı nedeniyle iş göremezliğin başladığı
tarihten önce beyanda bulunmamış ise, sigortalılığının başladığı ayda
yapacağı prime esas kazanç beyanı; ödeyeceği prim yönünden takip eden aydan
başlanılarak dikkate alınır. Bu beyan iş kazası veya meslek hastalığı
hâlinde verilecek ödeneklerin veya bağlanacak gelirin hesabında esas
alınmaz. Bu durumda sigortalılığın başladığı ayda prime esas kazancın ve iş
kazası veya meslek hastalığı hâlinde verilecek ödeneklerin veya bağlanacak
gelirin hesabında prime esas günlük kazanç alt sınırı esas alınır.
c)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı
sayılmayı gerektirecek birden fazla durumun söz konusu olması hâlinde, kısa
vadeli sigorta kollarına ilişkin sigorta primi tehlike sınıf ve derecesi en
yüksek olan işyeri üzerinden hesaplanır. Aynı ay içinde faaliyetini
sonlandırıp yine aynı ay içinde yeniden faaliyete başlayan sigortalıların
kısa vadeli sigorta kollarına ilişkin sigorta primi, son faaliyet konusu
işine göre hesap ve tahsil olunur.
ç)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı
sayılanlardan, köy muhtarları ile tarım işlerinde kendi adına ve hesabına
bağımsız çalışanların prime esas kazançlarının belirlenmesinde; Kanunun
yürürlüğe girdiği yıldan başlamak üzere, 80 inci maddesine göre belirlenen
günlük kazancın 15 katı dikkate alınır. Bu oran 30 katı geçmemek üzere her
yıl 1 puan artırılarak uygulanır.
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamındaki sigortalıların prime esas kazançları
MADDE 99 – (1) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(c) bendi kapsamında ilk defa sigortalı olanların prime esas kazançları,
Kanunun 80 inci maddesinin üçüncü fıkrasında öngörülen şekilde belirlenir.
(2)
Kanunun 80 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (g) bendinde belirtilen durumda
olan sigortalıların prime esas kazançlarına, 657 sayılı Kanuna göre
girebilecekleri sınıflardaki benzer görevlerin aynı kadro, unvan, tahsil
derecesi için belirlenen gösterge aylığı, ek gösterge aylığı, taban ve
kıdem aylığı, makam, temsil ve görev tazminatları ile 657 sayılı Devlet
Memurları Kanununun 152 nci maddesi uyarınca ödenen özel hizmet
tazminatları (bölge, kurum, birim, çalışma mahalli, görevin niteliği ve
benzeri kriterlere dayalı olarak asıl tazminatlara ilave, ek veya ayrıca ödenen
tazminatlar hariç) dahil edilir. Bu kapsamda olan sigortalıların prime esas
kazançlarına dahil edilecek ek gösterge aylığının hesabında 657 sayılı
Kanuna göre girebilecekleri sınıflardaki benzer görevlerin aynı kadro,
unvan, tahsil derecesi için 657 sayılı Kanuna ekli I ve II sayılı ek
gösterge cetvellerine göre belirlenecek ek gösterge rakamları dikkate
alınır.
Prim ödeme gün sayısı ve günlük kazanç
MADDE 100 – (1) Sigortalının aynı ay içinde birden fazla işyerinde
çalışması hâlinde, o aydaki toplam prim ödeme gün sayısı 30 günü geçemez.
(2)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında olup bir
ay içinde tam çalışan ve buna göre ücret alan sigortalının prim ödeme gün
sayısı, ayın kaç gün olduğuna bakılmaksızın 30 gün üzerinden bildirilir. Ay
içinde işe alınan sigortalının prim ödeme gün sayısı, işe başladığı tarih
ile ayın kalan günleri kadar, işten ayrılan sigortalının prim ödeme gün
sayısı ise o ayda çalıştığı gün sayısı kadar Kuruma bildirilir.
(3)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında olan
sigortalıların aylık prim ödeme gün sayısı, ay içinde işe başlama veya
işten ayrılmaları hâli hariç olmak üzere her ay için otuz gün olarak
hesaplanır.
(4)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında bir
göreve başlayanların o aya ait kıst aylıklarından sigorta primi alınır.
Ölüm, aylık bağlanması ve 5434 sayılı Kanunun 40 ıncı maddesinde belirtilen
yaş hadleri ile sıhhi izin sürelerinin doldurulması nedenleri dışındaki
diğer nedenlerle aybaşlarından sonra görevlerinden ayrılanların sigorta
primleri aylık veya ücret ödenen gün sayısı üzerinden alınır.
(5)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında olan
sigortalılardan görevden uzaklaştırılan, görevi ile ilgili olsun veya
olmasın herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınanlardan,
kanunları gereğince eksik aylığa müstahak bulunanların onbeş gün;
görevlerine iade edilerek kanunlarına göre bu müddetler için sonradan tam aylığa
hak kazananların ise 30 güne tamamlamak suretiyle bildirimleri yapılır.
Kısmi süreli çalışmalarda prim ödeme
gün sayısı
MADDE 101 – (1) Sigortalının normal haftalık çalışma
süresinin, tam süreli iş sözleşmesiyle çalışan emsal işçiye göre üçte ikisi
oranından daha az belirlendiği çalışmalar kısmî süreli çalışmadır.
(2)
Kısmi süreli çalışma, işveren ile sigortalının yazılı olarak yapılan iş
sözleşmesinin niteliğine bağlı, aylık ücret karşılığı çalışma biçiminde
imzalanmışsa, sigortalı haftalık çalışma süresine bakılmaksızın tam ay
olarak bildirilir.
(3)
İş sözleşmesi saat ücreti karşılığı yapılmış ise kısmi süreli çalışan
sigortalıların ay içinde çalıştığı toplam sürenin, 4857 sayılı İş Kanununa
göre günlük olağan çalışma süresi olan 7,5 saate bölünmesiyle, sigortalı
için bildirilmesi gereken prim ödeme gün sayısı hesaplanır. Bu şekilde
yapılacak hesaplamalarda 7,5 saatin altındaki çalışmalar 1 güne tamamlanır.
(4)
20/4/1967 tarihli ve 854 sayılı Deniz İş Kanunu ve 13/6/1952 tarihli ve
5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki
Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun kapsamında çalışan sigortalıların ay
içinde çalıştığı toplam sürenin sekiz saate bölünmesiyle, ayda kaç gün
sigortalı bildirileceği hesaplanır. Bu şekilde yapılacak hesaplamalarda 8
saatin altındaki çalışmalar 1 güne tamamlanır.
(5)
Yazılı sözleşme ile sigortalının yapmayı üstlendiği işle ilgili olarak
kendisine ihtiyaç duyulması hâlinde iş görme ediminin yerine
getirileceğinin kararlaştırıldığı çağrı üzerine çalışmalarda, çalışma
süresi gün, hafta ve ay olarak belirlenmiş ise bu süreler üzerinden;
taraflar arasında çalışma süresi gün, hafta ve ay olarak belirlenmemiş ise
sigortalının aylık çalışma süresi yukarıdaki fıkralar hükmünce hesaplanan
gün sayısı üzerinden bildirilir. Ancak, çalışma süresinin gün, hafta ve ay
olarak belirlenmiş süreden fazla olması hâlinde bu süre dikkate alınarak
yukarıdaki fıkralar hükmünce hesaplanan gün sayısı üzerinden bildirilir. Bu
fıkranın uygulanmasında 4857 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesi hükümleri
de dikkate alınır.
İKİNCİ BÖLÜM
Aylık Prim ve Hizmet Belgesi
Aylık prim ve hizmet belgesinin
düzenlenmesi, verilmesi ve saklanması
MADDE 102 – (1) İşverenler, bir ay içinde Kanunun 4 üncü ve 5
inci maddelerine tabi çalıştırdığı sigortalıların, sosyal güvenlik destek
primine tabi sigortalıların, 4857 sayılı İş Kanununun 7 nci maddesine göre
iş görme edimini yerine getirmek üzere başka işverene geçici olarak
devrettiği sigortalıların ve 5434 sayılı Kanuna göre iştirakçi olup Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten sonra Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı sayılanların,
a)
Sosyal güvenlik sicil numaralarını,
b)
Ad ve soyadları ile ikinci soyadı almış olan sigortalıların ilk
soyadlarını,
c)
Prim ödeme gün sayılarını,
ç)
Sigorta primine esas kazanç veya emeklilik keseneğine esas aylık
tutarlarını,
d)
İşe başlama ve işten çıkış tarihlerini,
e)
Ayın bazı günlerinde çalışmamış olmaları halinde, eksik çalışma
nedenlerini,
f)
Ay içinde işten ayrılmış olmaları halinde, işten çıkış nedenlerini,
g)
Sigorta primi, işsizlik sigortası primi ve sosyal güvenlik destek
primlerini,
ğ)
Varsa 3568 sayılı Kanuna tabi olan meslek mensubunun adı ve soyadı ile
bunların mesleki oda kayıt numarasını,
h)
İşverenin kamu idaresi olması halinde tahakkuk veya tediye görevlisinin adı
ve soyadını,
ı)
Kurumca belirlenen diğer bilgilerini,
taşıyan
ve çalıştırılan sigortalının durumuna uygun olan örneği Ek-9, Ek-9/A ve Ek-9/A1’de
bulunan aylık prim ve hizmet belgesi ile yine örneği Ek-9/B’de bulunan
aylık fiilî hizmet süresi zammı prim belgesini, Kurumca çıkarılacak
tebliğde belirtilen süre içinde Kuruma vermekle; sigortalıyı çalıştırmaya
son verdiği durumda, sigortalı çalıştırmaya son verilen tarihten itibaren
15 gün içinde durumu ilgili üniteye bildirmekle yükümlüdür. Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanların
sigorta primine esas kazanç bildirimlerinde; hakedilen ücretler ile prim,
ikramiye ve bu nitelikteki ödemeler ayrı ayrı gösterilir. Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince sigortalı olan ve
sigortalı çalıştıran işverenler ile işveren şirketin ortaklarının aylık
prim ve hizmet belgesi ile Kuruma bildirimlerinin yapılması istenilebilir.
Kurum, elektronik imza uygulamasına geçildiğinde bu fıkranın (ğ) ve (h)
bentlerinde belirtilen kişiler ile işverenlerin veya vekilinin elektronik
imzalarını isteyebilir.
(2)
Kurum, bu maddede belirtilen aylık prim ve hizmet belgesini ve aylık fiili
hizmet süresi zammı prim belgesini, diğer kamu idarelerine verilen ve
çalışanlara ait bilgileri ihtiva eden belgelerle birleştirmeye, kamu
idarelerinin internet veya elektronik bilgi işlem ortamından almaya ve
işverenleri bu yönde yükümlü kılmaya yetkilidir.
(3)
Kurumca çıkarılacak tebliğde belirtilecek sürelerde verilmemiş olmakla
beraber;
a)
7/5/1983 tarihli ve 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanununa
göre toplu iş sözleşmesi akdedilen işyerlerinden dolayı, toplu iş
sözleşmesine istinaden geriye yönelik olarak düzenlenmesi gereken ek aylık
prim ve hizmet belgelerinin, toplu iş sözleşmesinin imzalandığı tarihten,
b)
Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan ve toplu iş sözleşmesi dışında kalan
sigortalı personel ile toplu iş sözleşmesine tabi olmakla beraber
sendikalara üye olmamaları sebebiyle özel sektöre ait işyerlerinde sözleşme
kapsamında bulunmayan personele yapılan geriye dönük ücret artışlarına
ilişkin alınan karar tarihlerinden,
c)
Aylık veya ücretleri Maliye Bakanlığının vizesine tabi olması sebebiyle
ödenmesine sonradan karar verilen Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) ve (c) bendi kapsamında sigortalı personel için vizenin
gecikmesine bağlı olarak yasal süresi dışında, ancak, vize işleminin
gerçekleştiğine ilişkin yazının ilgili idareye tebliğ tarihinden,
ç)
Bir aydan fazla istirahat alan sigortalılara Kurumca ödenen geçici iş
göremezlik ödeneğinin yanı sıra işverenlerince toplu iş sözleşmesine
dayanılarak istirahatlı bulunulan süre için ücret ödenmesi hâlinde,
istirahat süresinin sona erdiği tarihten,
d)
4857 sayılı İş Kanununun 21 inci maddesine istinaden iş mahkemelerince veya
özel hakem tarafından verilen kararlar uyarınca, göreve iadesine karar
verilen sigortalı personelin kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının
tebliğinden itibaren on işgünü içinde işe başlamak için işverene başvuruda
bulunması ve işverenin usulüne uygun daveti üzerine işe başlaması veya
işverenin işçiyi işe başlatmaması halinde, onuncu günün iş gününün içinde
bulunduğu ayı takip eden aybaşından,
e)
İdare mahkemesi kararlarına göre görevlerine iade edilen sigortalı personel
ile ilgili olarak kesinleşen mahkeme kararının idareye tebliğ edildiği
tarihini takip eden günden,
f)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen
sigortalılar için kanunî düzenleme, Bakanlar Kurulu Kararı veya mahkeme
kararı ile geriye dönük olarak ödenmesine karar verilen aylık, ücret veya
tahsisata ilişkin ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgeleri ile aylık fiili
hizmet süresi zammı prim belgeleri, ödemenin yapıldığı tarihi takip eden
günden,
g)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı
olanlardan görevden uzaklaştırılması veya görevine son verilmesine rağmen
idarî tasarrufla ya da yargı kararı ile görevlerine iade edilenler için
geriye dönük olarak ödenen aylık, ücret veya tahsisata ilişkin aylık prim
ve hizmet belgeleri ile aylık fiili hizmet süresi zammı prim belgeleri,
ödemenin yapıldığı tarihi takip eden günden,
başlamak
üzere Kurumca çıkarılacak tebliğde belirtilecek süreler içinde verilecek ek
veya asıl aylık prim ve hizmet belgeleri yasal süresi içinde verilmiş kabul
edilir.
(4)
Operasyonlara katılmak amacıyla görev yerleri değiştirilen askerî
birliklerin bu durumunu belgelemeleri kaydıyla yasal süresi dışında verilen
belgeler süresinde verilmiş sayılır.
(5)
Yabancı ülkelere sefer yapan ulaştırma araçları, aylık prim ve hizmet
belgesinin Kuruma verilme süresi içinde Türkiye’ye dönmemişse, bu araçlarda
çalıştırılan sigortalıya ait aylık prim ve hizmet belgesi, araçların Türkiye’ye
dönüşünü takip eden ay içinde, Kurumca çıkarılacak tebliğde belirtilecek
sürenin sonuna kadar Kuruma verilir. Ancak, aylık prim ve hizmet belgesinin
Kuruma verilmesi, bu maddede belirtilen belgenin, Kurumca çıkarılacak tebliğde
belirtilecek verilme süresinin sona erdiği tarihten itibaren bir ayı
geçemez.
(6)
Aylık prim ve hizmet belgesi, her işyeri için ve sigortalıların tabi
oldukları sigorta kolları ve farklı prim oranları dikkate alınarak ayrı
ayrı düzenlenir. Belgelerde, sigortalılar sosyal güvenlik numaralarına göre
küçükten büyüğe doğru sıralanır.
(7)
Bir işte, bir işin bölüm veya eklentilerinde işverenden iş alan alt
işverenler de, çalıştırdıkları sigortalılar için asıl işyerine Kurumca
verilmiş olan sicil numarasını ve alt işveren kodunu yazarak bu maddenin
birinci fıkrasında öngörülen biçimde ve sürede aylık prim ve hizmet
belgesini düzenleyip Kuruma vermek zorundadırlar.
(8)
İşveren, alt işverenlerin çalıştırdıkları sigortalılar için, hangi alt
işverene, sigortalıyı devir alan da, hangi işverene ait olduğunu belirterek
bu şahıslar adına aylık prim ve hizmet belgesi düzenleyip Kuruma verebilir.
(9)
Kendisine ait işyeri müstakilen tescil edilmiş olan işverenlerin başka
işverenlerden aldıkları işlerde çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili
belgeler, kendilerine ait tescilli işyerinden Kuruma verilir.
(10)
Kurum barkodu bulunan, aylık prim ve hizmet belgesinin bir nüshası Kuruma
verilmesi gereken sürenin son gününü takip eden günden başlanarak müteakip
belgenin verilmesi gereken sürenin sonuna kadar işyerinde sigortalıların
görebileceği bir yere asılır. Sigortalısını geçici olarak bir başka
işverene devreden işverenler aylık prim ve hizmet belgesinin bir nüshasını
işyerine asılmak üzere sigortalısını devrettiği işverene verir.
(11)
Aynı işverene ait olup, tek sicil numarası verilmiş olan birden fazla
işyerlerinde de, aylık prim ve hizmet belgesinin Kurum barkodlu
çıktılarının aynı süre içinde sigortalıların görebilecekleri bir yere asılması
zorunludur.
(12)
Aylık prim ve hizmet belgesi ile birlikte ay içinde otuz günden az çalışan
veya eksik ücret ödenen sigortalılara ilişkin;
a)
Kurumca yetkilendirilmiş sağlık hizmeti sunucularından veya işyeri
hekimlerinden alınmış istirahatlı olduğunu gösteren raporu,
b)
Ücretsiz veya aylıksız izinli olduğunu kanıtlayan izin belgesi,
c)
Disiplin cezası uygulaması, gözaltına alınma ile tutukluluk hâline ilişkin
belgeleri,
ç)
Kısmi süreli çalışmalara ait yazılı iş sözleşmesi,
d)
İşverenin veya sigortalının imzasını da taşıyan puantaj kayıtları,
e)
Grev, lokavt, genel hayatı etkileyen olaylar, doğal afetler nedeniyle
işyerinde faaliyetin durdurulduğunu veya işe ara verildiğini gösteren
ilgili resmî makamlardan alınan yazı örneği,
sigortalıların
eksik gün bildirimine ilişkin bilgi formu (Ek-10) ekinde Kuruma verilir
veya Acele Posta Servisi, iadeli taahhütlü ya da taahhütlü olarak
gönderilir.
(13)
Onikinci fıkrada sayılan hâllere ilişkin belgelerin geriye yönelik olarak her
zaman düzenlenebilir nitelikte olanları, aylık prim ve hizmet belgesinin
verilmesi gereken süreden sonra verilmesi hâlinde işleme konulmaz. Bu
durumların dışındaki otuz günden az çalışılan sürelere ait geçerli
belgeleri belirlemeye Kurum Yönetim Kurulu yetkilidir.
(14)
Kamu işyerleri ile toplu iş sözleşmesi yapılan işyerlerinde çalışan
sigortalılara ilişkin eksik gün bildirim nedenlerinin aylık prim ve hizmet
belgesinde belirtilmesi yeterlidir. Bu işyerleri için ayrıca eksik gün
bildirim formu ile eki belgeler aranmaz.
(15)
İşyerinde sigortalı çalıştırmaya ara verdiğini sigortalıyı çalıştırmaya son
verdiği tarihten itibaren 15 gün içinde yazılı olarak bildiren işverenin,
her ay ayrıca sigortalı çalıştırmadığına ve ücret ödemediğine ilişkin bir
bildirimde bulunması gerekmez.
(16)
Yalnızca genel sağlık sigortasına tabi olanlar için aylık prim ve hizmet
belgesi verilmez. Genel sağlık sigortası priminin alınmasına esas tahakkuk
işlemi, Kurumca oluşturulur.
Aylık prim ve hizmet belgesinin
sonradan verilmesi
MADDE 103 – (1) Diğer Kanunlara göre defter tutmakla yükümlü
bulunan işveren, alt işveren ve sigortalıyı devir alanlar tarafından
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı
sayılanlara ilişkin yasal süresi geçirildikten sonra Kuruma verilen aylık
prim ve hizmet belgeleri, doğruluğu, fiilen yapılan denetimler sonucu veya
işyeri kayıtlarından yapılan tespitlerden anlaşılması hâlinde işleme
konulur. Aylık prim ve hizmet belgesinin fiilen yapılan tespitler sonucunda
işleme alınmasında, tespitin yapıldığı tarihten geriye doğru en fazla bir
yıllık süreye ilişkin olan kısmı dikkate alınır. Diğer Kanunlara göre
defter tutmakla yükümlü olmayan işveren, alt işveren ile sigortalıyı devir
alanlar tarafından ikinci fıkrada belirtilen süreler dışında verilen
belgeler işleme alınmaz.
(2)
Yasal olarak verilmesi gereken son günü takip eden günden başlanarak takip
eden üçüncü ayın sonuna kadar Kuruma verilen asıl veya ek nitelikteki aylık
prim ve hizmet belgesi, aksine bir tespit veya şüpheli bir durum yoksa ve
aylık prim ve hizmet belgesinde kayıtlı olan sigortalıların sigortalı işe
giriş bildirgelerinin yasal süresi içinde veya aylık prim ve hizmet
belgesinin ilişkin olduğu aydan önceki bir tarihte Kuruma verilmiş olması
hâlinde, söz konusu belge, ayrıca incelemeye gidilmeksizin işleme alınır.
(3)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı
sayılanlara ilişkin yasal süresi geçirildikten sonra Kuruma verilen aylık
prim ve hizmet belgeleri, fiili hizmet süresi zammı prim belgeleri ile
itibari hizmet süresi prim belgeleri şüphe, ihbar veya şikayet hâlleri
bulunmadığı sürece incelemeye gidilmeksizin işleme alınır.
(4)
Daha önce Kuruma belge türü veya kanun numarası hatalı seçilerek verilmiş
olan aylık prim ve hizmet belgelerine ilişkin düzeltme amaçlı olarak yasal
süresi dışında verilen aylık prim ve hizmet belgeleri, düzeltme ile fiili
hizmet süresi zammı kazandırma hali hariç, belgede kayıtlı sigortalılar ve
bu sigortalıların prim ödeme gün sayısı ile prime esas kazanç tutarının
aynı olması kaydıyla, ayrıca incelemeye gerek kalmaksızın işleme alınır. Bu
nitelikte verilen aylık prim ve hizmet belgelerine idarî para cezası
uygulanmaz. Sonradan düzeltme amaçlı verilen belge ile fiili hizmet süresi
zammı kazandırılması halinde, söz konusu belgenin işleme alınmasında bu
maddenin yukarıdaki fıkralarında belirtilen usul izlenir.
Belgenin dayanağı
MADDE 104 – (1) İşverenlerin tutmak zorunda oldukları
defterlerle dayanağı belgeler, aylık prim ve hizmet belgesinin, aylık fiilî
hizmet süresi zammı prim belgesinin, yıllık fiili hizmet süresi zammı prim
belgesinin ve yıllık itibari hizmet süresi prim belgesinin dayanağı
belgeler niteliğinde sayılır.
(2)
Kanunun 102 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinin (4) numaralı alt
bendinde belirtilen şekilde tutulmuş defterler geçerli sayılmaz ve anılan
alt bentteki geçersizlik hâllerinin gerçekleştiği her bir takvim ayı için,
ibraz edilmemesi durumunda uygulanması gereken miktarı aşmamak kaydıyla
idarî para cezası uygulanır.
Ücret tediye bordrosu
MADDE 105 – (1) İşverenler, Kuruma verdikleri prim belgesinde
yazılı olanları doğrulayıcı nitelikte olmak ve Kanunun 102 nci maddesinin
birinci fıkrasının (e) bendinin beş numaralı alt bendinde sayılan hususları
içerecek şekilde aylık ücret tediye bordrosu düzenlemekle yükümlüdürler.
Ücret tediye bordrosunun ayrı ayrı
düzenlenmesi ve belgenin işyeri kayıtları ile mutabakatı
MADDE 106 – (1) Tehlike sınıfları farklı olan işyerlerinde
çalışan sigortalıların aylık ücret tediye bordroları işverence ayrı ayrı
düzenlenir.
(2)
Aynı işverene ait iş veya işyerleri ile ilgili defter veya kayıtların
müştereken tutulmuş olması ve bu defter veya kayıtların, her iş veya işyeri
için ayrı ayrı verilmiş olan aylık prim ve hizmet belgesinde yazılı
kazançlar toplamı ile uyumlu olması hâlinde, iş veya işyeri kayıtlarının
verilen bu belgelerde yazılı olanları doğrulayıcı nitelikte olduğu kabul
edilir.
İşyeri kayıtlarının ibrazı
MADDE 107 – (1) İşyeri kayıt belgelerini saklama yönünden;
a)
İşverenler, işyeri sahipleri ve alt işveren işyeri ile ilgili tüm defter ve
belgeleri, istenilmesi hâlinde, Kurumun denetim ve kontrolle
görevlendirilmiş ilgili memurlarına göstermek üzere, ilgili bulundukları
yılı takip eden takvim yılından başlayarak 10 yıl süreyle, Kamu idareleri
30 yıl süreyle, tasfiye ve iflas idaresi memurları ise görevleri süresince
saklamak zorundadırlar.
b)
Sigortalıyı devir alan işverenler, devredilen sigortalılarla ilgili
yükümlülüklerini yerine getirmişler ise, yükümlülüklerini yerine
getirdikleri sigortalılarla ilgili kendilerine ait işyeri kayıt ve
belgelerini birinci fıkrada belirtilen sürelerle saklamak zorundadır.
(2)
Yapılacak tebligat üzerine defter ve belgeler, incelemeyi yapacak denetim
ve kontrolle görevlendirilmiş ilgili memurun tebligatta belirttiği adrese
getirilir. Ancak, işverenler, işyeri sahipleri, alt işveren ya da
sigortalıyı devir alan işveren tarafından defter ve belgelerin işyerinde ya
da belge ile kanıtlanması kaydıyla işletme merkezinde incelenmesinin yazılı
olarak istenilmesi veya bu isteğin bir tutanakla tespit edilmesi hâlinde,
denetim ve kontrolle görevlendirilmiş ilgili memurca da teftişe elverişli
bulunursa inceleme bu yerlerde de yapılabilir.
(3)
Denetim ve kontrolle görevlendirilmiş ilgili memurların istemeleri hâlinde
işverenler, bilgisayar ortamında sakladığı işyeri kayıt ve belgelerini
manyetik ortamda verirler. İşveren, denetim ve kontrolle görevlendirilmiş
ilgili memurlara uygun donanım ve yazılımlar, terminallere ulaşım imkânları
ve uzman personel sağlamak zorundadır.
(4)
Defter ve belgeler Kanunun 99 uncu maddesi gereğince 11/2/1959 tarihli ve
7201 sayılı Tebligat Kanununa göre yapılacak bildirim ile istenilebileceği
gibi, işveren, işveren vekili, işyeri sahibi, alt işveren veya sigortalıyı
devir alan işveren ile düzenlenecek tutanakla da istenebilir.
(5)
Yapılacak tebligata rağmen, 15 gün ya da haklı bir sebep ileri sürülerek
yazılı istekte bulunulması veya bu durumun ilgililerin şahsen başvurusu ile
bir tutanakla tespiti üzerine verilen mehil süresi içinde ibraz edilmeyen
defter ve belgelerin daha sonra ibraz edilmesi hâlinde de gerekli inceleme
yapılır.
(6)
İşveren, işyeri sahibi, işveren vekili, alt işveren veya sigortalıyı devir
alan işveren tarafından haklı bir sebep ileri sürülerek istenilen mehil
süresi, ilgili denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurca belirlenir ve
ilgiliye yazılı bildirilir. Zamanaşımının söz konusu olduğu hâllerde mehil
süresine ilişkin istekler kabul edilmez.
(7)
Defter ve belgelerin ibraz edilmeyeceği veya mevcut olmadığı işveren,
işyeri sahibi, işveren vekili, alt işveren veya sigortalıyı devir alan
işveren tarafından yazılı olarak bildirildiği ya da bu durum ilgili denetim
ve kontrolle görevlendirilmiş memurca bir tutanakla tespit edildiği
takdirde, ilgililere defter ve belgelerin ibrazı hususunda ayrıca tebligat
yapılmaz.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Primlerin Ödenmesi
Sigorta primlerinin ödenme süresi ve
erken ödeme
MADDE 108 – (1) Kanunda belirtilen sigorta primleri, Kurumca çıkarılacak
tebliğde belirtilecek süre içinde Kuruma ödenir. Şu kadar ki, Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine tabi olanlar ile bu kapsamda
sayılan kişilerden sosyal güvenlik destek primine tabi olanlar, isteğe
bağlı sigortalı olanlar ve Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının
(d) ve (g) bentlerinde sayılanlar her aya ait primlerini takip eden ayın
sonuna kadar Kuruma öderler.
(2)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sosyal
güvenlik destek primine tabi olarak çalışanların primleri aylıklarından
kesilmek suretiyle tahsil edilir.
(3)
Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) ve (e) bentleri gereğince
genel sağlık sigortalılarının primleri, ilgisine göre kamu idareleri ve
Türkiye İş Kurumu tarafından, ait olduğu ayı takip eden ayın sonuna kadar
Kuruma ödenir. Türkiye İş Kurumu tarafından Kuruma ödenmesi gereken
primlerin anılan Kuruma aktarılacak olan işsizlik sigortası priminden
mahsup edilmesine ilişkin esaslar iki kurum arasında yapılacak protokolle
düzenlenir.
(4)
Sigorta primleri, Kurumca çıkarılacak tebliğde belirtilecek süreler dışında
ödenmekle birlikte;
a)
2822 sayılı Kanuna göre toplu iş sözleşmesi akdedilen işyerlerinden dolayı
toplu iş sözleşmesine istinaden geriye yönelik olarak ödenen ücretlere
ilişkin sigorta priminin, toplu iş sözleşmesinin imzalandığı tarihten,
b)
Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan ve toplu iş sözleşmesi dışında kalan
sigortalı personel ile toplu iş sözleşmesine tabi olmakla beraber
sendikalara üye olmamaları sebebiyle özel sektöre ait işyerlerinde sözleşme
kapsamında bulunmayan personele yapılan geriye dönük ücret artışlarına
ilişkin kararların alındığı tarihlerden,
c)
Aylık veya ücretleri Maliye Bakanlığının vizesine tabi olması sebebiyle
ödenmesine sonradan karar verilen kamu sektöründe görevli sigortalılar için
vizenin gecikmesine bağlı olarak yasal süresi dışında verilmek zorunda kalınan
ek prim belgelerine ilişkin sigorta primlerinin, vize işleminin
gerçekleştiğine ilişkin yazının ilgili kuruluşa intikal tarihinden,
ç)
Bir aydan fazla istirahat alan sigortalılara Kurumca ödenen geçici iş
göremezlik ödeneğinin yanı sıra işverenlerince toplu iş sözleşmesine
dayanılarak istirahatlı bulunulan süre için ücret ödenmesi hâlinde
istirahat süresinin sona erdiği tarihten,
d)
Operasyonlara katılmak amacıyla görev yerleri değiştirilen askerî
birliklerin bu durumunu belgelemeleri kaydıyla yasal süresi dışında vermiş
oldukları prim belgelerine ilişkin sigorta primlerinin belgenin verildiği
tarihten,
e)
4857 sayılı İş Kanununun 21 inci maddesine istinaden iş mahkemelerince veya
özel hakem tarafından verilen kararlar uyarınca, göreve iadesine karar
verilen sigortalı personelin kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının
tebliğinden itibaren on işgünü içinde işe başlamak için işverene başvuruda
bulunması ve işverenin usulüne uygun daveti üzerine işe başlaması veya
işverenin işçiyi işe başlatmaması halinde, onuncu günün iş gününün içinde
bulunduğu ayı takip eden ay başından,
f)
İdare mahkemesi kararlarına göre görevlerine iade edilen sigortalı ile
ilgili olarak mahkeme kararının idareye tebliğ edildiği tarihi takip eden
günden,
g)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine göre sigortalı
olanlar için kanuni düzenleme, Bakanlar Kurulu Kararı veya mahkeme kararı
ile geriye dönük olarak ödenen aylık, ücret veya tahsisata ait olmak
kaydıyla tahakkuk ettirilecek primler ödeme gününü takip eden günden,
ğ)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine göre sigortalı
olanlar için yasal düzenleme veya Bakanlar Kurulu Kararı ile geriye dönük
olarak ödenmesine karar verilen aylık, ücret veya tahsisata ait olmak
kaydıyla tahakkuk ettirilecek primler ödeme gününü takip eden günden,
h)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine göre sigortalı
olanlardan görevden uzaklaştırılması veya görevine son verilmesine rağmen
idarî tasarrufla ya da yargı kararı ile görevlerine iade edilenler için
geriye dönük olarak ödenen aylık, ücret veya tahsisata ait tahakkuk
ettirilecek primler ödemenin yapıldığı tarihi takip eden günden,
başlamak
üzere Kurumca çıkarılacak tebliğde belirtilecek süreler içinde ödenirse
yasal süresi içinde ödenmiş kabul edilir.
(5)
Kurum, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin 4 numaralı
alt bendi kapsamında sigortalı olarak tescil edilmiş olanların prim
borçlarını, diğer tahsilat yolları dışında, sattıkları tarımsal ürün
bedellerinden borç tutarını geçmemek kaydıyla %5 oranında kesinti yaptırmak
suretiyle tahsil eder. Kurum bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve
esasları tebliğ ile belirler.
(6)
Kanunun 87 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen
yükümlüler, peşin olarak en fazla 360 güne kadar olan primlerini erken
ödeyebilirler.
(7)
Erken ödeme indirimine ilişkin süre, ödemenin yapıldığı günü takip eden
günden kanunî ödeme süresinin son gününe kadar (son gün hariç) geçen gün
sayısı dikkate alınarak hesaplanır. Taksitler hâlinde yapılan ödemelerde,
birden fazla taksitin erken ödenmesi hâlinde süre, erken ödenen her bir
taksit içinde aynı şekilde belirlenir. Kanunun 87 nci maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendinde belirtilen yükümlülerin ödeyeceği prim alacağının
yasal ödeme süresinin hesabında 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 18 inci
maddesiyle uzayan süreler dikkate alınır.
(8)
Erken ödeme indirimi, ödemenin yapıldığı ayda ödeme vadesi başlamış ayın
prim tutarı hariç olmak üzere takip eden ayların primlerine ödemenin
yapıldığı tarihi takip eden günden başlamak üzere Bakanlar Kurulunca belirlenen
indirim oranları dikkate alınarak günlük hesaplanır.
(9)
İndirim miktarı, ödemesi gereken prim borcunun erken ödenen gün sayısı ve
tespit edilen aylık oranın bir günlüğü ile çarpımı suretiyle bulunur. Bu
miktar, ödemesi gereken prim borcundan çıkarılarak ödenecek tutar hesaplanır.
(10)
Erken ödeme indirimi bu maddenin altıncı fıkrasında belirtilen yükümlülerin
üniteye yaptığı ödemelerde uygulanır.
(11)
Erken ödeme kapsamında prim alacaklarını dönemleri itibarıyla sınırlamaya,
münhasıran tahakkuk eden prim alacakları için uygulatmaya, indirimin yapılma
şekli ve zamanı ile diğer usul ve esasları belirlemeye Kurum yetkilidir.
Afet durumunda belgelerin verilme
süresi ve primlerin ertelenmesi
MADDE 109 – (1) Kanunun 91 inci maddesinin birinci fıkrasında
belirtilen nedenlerle prim borçları ertelenen işverenler ile sigortalıların
borçlarını ödeme vadesi, erteleme süresinin son günüdür.
(2)
Kurum Yönetim Kurulu; genel hayatı etkilediğine karar verilen afetler
dolayısıyla Kanunun 91 inci maddesinin üçüncü fıkrasının uygulaması
bakımından prim ödeme sürelerini, vadelerinin bitim tarihinden itibaren
uzatmaya yetkilidir. Bu yetki, bölge, il, ilçe, mahal ve afetten zarar
görenler ile afetten zarar görme derecesi veya prim türleri itibarıyla
farklı süreler tespit etmek suretiyle de kullanılabilir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Kuruma Yeterli İşçiliğin Bildirilmiş Olup
Olmadığına İlişkin Araştırma
ve Re’sen Yapılacak İşlemler
İhale konulu işlerde araştırma ve
re’sen yapılacak işlemler
MADDE 110 – (1) Kanunun 85 inci maddesi ikinci fıkrasında
belirtilen kurum ve kuruluşlar tarafından ihale mevzuatına göre yaptırılan
her türlü işlerde ünitece yapılacak araştırma; işin kesin kabulünün ya da
geçici kabulünün noksansız olarak yapıldığı tarihten sonra ve işverene
ödenmesi gereken Katma Değer Vergisi hariç, malzeme fiyat farkı ve
akreditif bedeli dâhil toplam istihkak tutarına, işin asgari işçilik
oranının %25 eksiği uygulanmak suretiyle yapılır.
(2)
İşin sözleşmesinde çalıştırılacak sigortalı sayısı belli ise, öncelikle bu
sigortalıların kişi/gün sayısı üzerinden Kuruma bildirilmiş olup olmadığı
araştırılır. Bu araştırma sonucunda Kuruma bildirilmeyen sigortalılar ile
ilgili belgelerin verilmesi, yapılacak bir ay süreli bir tebligat ile
işverenden istenir. Belgelerin verilmemesi veya eksik verilmesi hâlinde bu
belgeler ünitece re’sen düzenlenir. Belgelerin ünitece düzenlenmesinin
mümkün olmadığı hâllerde ise birinci fıkrada öngörüldüğü gibi işlem
yapılır. İşin sözleşmesi ile Kuruma yapılan bildirimler arasında bir eksikliğin
bulunması hâlinde söz konusu eksikliğin ihale makamınca doğrulanması
durumunda bazı aylardaki kişi/gün sayısı eksikliği üzerinde durulmaz.
(3)
Asgari işçilik oranları, Kurum bünyesinde oluşturulan Asgari İşçilik Tespit
Komisyonunca belirlenir ve bu oranlar tebliğ ile yayımlanır.
(4)
İhaleli işin birden fazla konuyu kapsıyor olması ve bünyesindeki her bir
işin asgari işçilik oranı daha önce belirlenmiş olmak kaydıyla, ihale
makamı tarafından her bir işe ait istihkak tutarlarının ayrı ayrı
bildirilmesi hâlinde, araştırma işlemi, her bir işe ait asgari işçilik
oranları dikkate alınarak yapılır. Her bir işe ait istihkak tutarının ayrı
ayrı bildirilmemesi hâlinde ise, işverenin yazılı isteği üzerine
araştırmada, bu işlerin en yükseğine ilişkin asgari işçilik oranı dikkate
alınır. İşveren tarafından yapılan işlere ilişkin en yüksek asgari işçilik
oranının uygulanmasının kabul edilmemesi durumunda işin asgari işçilik
oranı Asgari İşçilik Tespit Komisyonu tarafından belirlenir.
(5)
İdarece, işverene ödemelerin döviz şeklinde yapılması durumunda, döviz
tutarı, ödemenin yapıldığı tarihlerdeki Merkez Bankasınca belirlenen döviz
satış kuru üzerinden Yeni Türk Lirasına çevrilerek işlem yapılır.
(6)
Fiilen işin başlangıç ve bitiş tarihlerinin, işverence resmî makamlardan
alınacak belgelerle kanıtlanması istenebilir. Bu tarihlerin resmî belge ile
kanıtlanamaması hâlinde, ihale makamının bildirmiş olduğu tarihlere itibar
edilerek işlem yapılır.
Özel nitelikteki inşaatlarda araştırma
ve re’sen yapılacak işlemler
MADDE 111 – (1) Gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişiliği
haiz olmayan kurum ve kuruluşlar tarafından yapılan özel nitelikteki inşaat
işyerleri hakkında ünitece yapılacak araştırma; inşaat maliyetine Kurumca
yayımlanan tebliğ ile belirlenen asgari işçilik oranının %25 eksiği
uygulanmak suretiyle yapılır.
(2)
Bina maliyeti, belediyeler, valilikler ve ruhsat vermeye yetkili diğer
makamların vermiş olduğu inşaatın ruhsatnamesinde yazılı bulunan,
ruhsatnamesi yoksa ünitece tespit edilecek yüzölçümü ile birim maliyet
bedelinin çarpımı suretiyle bulunacak tutar üzerinden hesaplanır.
(3)
Birim maliyet bedelleri, her yıl inşaatın sınıfı ve grubuna göre
Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca tespit edilerek Kurumca çıkarılacak bir
genelge ile açıklanır.
(4)
İnşaatın niteliği dikkate alınarak, inşaatın ruhsatnamesi ile Bayındırlık
ve İskan Bakanlığınca tespit edilen listede kayıtlı yapının sınıfı ve/veya
grubunun farklı olduğunun anlaşılması hâlinde, inşaatın yapı sınıfı veya
grubu, Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca mahallinde
düzenlenen tespit tutanağına istinaden ünitece belirlenerek işlem yapılır.
Ünitece bu şekilde tespit edilen yapı sınıf veya grubuna yapılan itirazlar
ise karara bağlanmak üzere Asgari İşçilik Tespit Komisyonuna intikal
ettirilir. İnşaatın sınıfı veya grubunun, Bayındırlık ve İskân Bakanlığınca
yayımlanan listede daha alt bir yapı sınıfı veya grubunda tasnif edilmesi
yönünde yapılan değişiklikler, araştırma veya inceleme işlemi sonucu tespit
edilen borcun kesinleşmesine kadar dikkate alınır.
(5)
Genelgede belirtilmemiş olan inşaata ait birim maliyet bedeli, genelgede
kayıtlı benzeri bir inşaatın birim maliyet bedeli üzerinden hesaplanabilir.
(6)
Başladığı yıl içinde bitirilmiş olan inşaatın maliyetinin hesaplanmasında o
yıl için tespit edilen, başladığı yıldan sonraki yıllarda bitirilmiş
inşaatın maliyetinin hesabında ise bitirildiği yıldan önceki yıla ait birim
maliyet bedeli esas alınır.
(7)
Araştırma, bina inşaatının bittiği tarihten sonra yapılır. Ancak, bu işlem,
inşaatın el değiştirmesi ve zorunlu hâllerde, inşaat, Ek-11’de inşaatın
ikmal edilen kısmının bina maliyetine oranlarını gösterir tabloda
gösterilen durumlara uygun bulunduğu takdirde bu oranlar aynen, uymadığı
takdirde ise, yapılmayan kısımlar yapılan kısımlara oranlanarak bulunacak
maliyet esas alınmak suretiyle inşaatın herhangi bir safhasında da
yapılabilir.
(8)
Gerektiğinde, inşaatın başladığı ve bitirildiği tarihin işverence resmî
makamlardan alınacak belgelerle kanıtlanması istenebilir. İnşaatın
başladığı tarihin resmî belge ile kanıtlanamaması hâlinde, yapı ruhsat
tarihi inşaatın başladığı tarih olarak kabul edilir.
Araştırma ve re’sen yapılacak
işlemlerde ortak hükümler
MADDE 112 – (1) Araştırma yapılırken, ihale konusu işlerde
kesin kabulün ya da geçici kabulün noksansız yapıldığı, özel nitelikteki
inşaat işyerlerinde de inşaatın bitirildiği tarihe kadar Kuruma bildirilmiş
olan işçilik miktarı dikkate alınır. İşin başlangıç tarihinden önce ve
bitim tarihinden sonra Kuruma bildirilmiş olan sigorta primine esas kazanç
tutarları ile gün sayıları araştırma işleminde dikkate alınmaz. Ancak,
aksine tespit yoksa iptali de yapılmaz.
(2)
Kurumda tescil edilmemiş veya tescil edilmiş olmakla beraber hiç işçilik
bildirilmemiş işyerlerinde ya da gerekli görülen hâllerde işin yürütümü
için gerekli olan asgari işçilik miktarı, Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş
memurlarınca tespit olunabilir. İhale konusu ve özel nitelikteki inşaat
işlerinde hangi hallerde ünitece araştırma işlemi yapılacağı Kurumca
belirlenir.
(3)
Ünitece ihale konusu işlerde yapılan araştırma sonucunda bu Yönetmeliğin
110 uncu maddesine göre tespit edilen ve Kuruma bildirilmediği anlaşılan
asgari işçilik miktarı üzerinden, gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel
kişiliği haiz olmayan kurum ve kuruluşlarca yapılan özel nitelikteki inşaat
işyerlerinde ise bu Yönetmeliğin 111 inci maddesi uyarınca hesaplanan prim
tutarı, aksine bir tespit olmaması hâlinde, faaliyet süresinin son ayına
mal edilerek tahakkuk ettirilmek suretiyle gecikme cezası ve gecikme zammı
ile birlikte ödenmek üzere işverene tebliğ olunur. İşverence borcun tebliğ
tarihinden itibaren bir ay içinde ödeneceğinin ve daha sonra Kurumun
denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarınca inceleme yapılması
istenilmeyeceğinin bir dilekçe ile bildirilmesi hâlinde, borç kesinleşir ve
işlemler sonuçlandırılır.
(4)
Ünitece hesaplanan borcun yapılan tebligata rağmen ödenmeyeceğinin
bildirilmesi veya tebligatta belirtilen sürede bildirimde bulunulmaması
durumunda, Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarınca
inceleme yapılır.
(5)
Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarınca inceleme
yapılmasına başlandıktan sonra inceleme sonucuna göre işlem yapılır. Ancak,
denetim ve kontrole başlanmakla birlikte, işverenin borcu ödeyeceğine
ilişkin üniteye yazılı başvurusu üzerine, ünitenin bu isteği ön kabulü,
Kurum denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarının uygun bulması
koşuluyla inceleme durdurulur. En geç 15 gün içinde borcun ödendiğine
ilişkin yazının Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarına
ulaşması üzerine, kontrol ve inceleme işleminden vazgeçilmiş sayılır ve
yasal kayıt ve belgeleri işverene iade edilir. İşverenin borcu ödememesi
durumunda ise incelemeye devam edilir.
(6)
İşyerleri hakkında ünitece araştırma yapılmış olması, gerektiğinde Kurumun
denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarınca işin yürütümü için
gerekli olan asgari işçilik miktarının tespiti hususunda inceleme yapılmasına
engel oluşturmaz. Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş
memurlarınca sonradan inceleme yapılması durumunda, daha önce ödenmiş prim
ile varsa gecikme cezası ve gecikme zammı tutarı, işin yürütümü için
gerekli olan asgari işçilik miktarı üzerinden hesaplanan ve Kuruma
ödenmediği anlaşılan prim ile varsa gecikme cezası ve gecikme zammından
mahsup edilir.
(7)
Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarınca yapılan
incelemede işin yürütümü için gerekli olduğu saptanan asgari işçilik
miktarının Kuruma bildirilmediğinin veya eksik bildirildiğinin tespiti
hâlinde, bildirilmeyen tutar, hangi aylara ait olduğu hususunda bir tespit
varsa o aylara; tespit yoksa faaliyette bulunulan son aya mal edilir ve
Kanunun 102 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi ile (e) bendinin
(4) numaralı alt bendi de dikkate alınarak gerekli işlem yapılır.
(8)
İşyerlerinde;
a)
Fiilen veya işyeri kayıtlarından tespit edilecek her türlü bilgiden ya da
kamu idareleri ile 5411 sayılı Kanun kapsamındaki kuruluşlar tarafından
düzenlenen belge veya bilgilerden, çalıştığı tespit edildiği hâlde bu
çalışmaları Kuruma bildirilmeyen veya eksik bildirilen,
b)
Ay içinde bazı işgünlerinde çalıştırılmadığına veya eksik ücret ödendiğine
dair belgeleri Kuruma verilmeyen veya verilen bu belgeler Kurumca geçerli
sayılmayan,
sigortalılar
ile ilgili olarak düzenlenmesi gereken, sigortalı işe giriş bildirgesi ve
aylık prim ve hizmet belgesi ünitece yapılacak bir ay süreli tebligat ile
ilgili işveren veya alt işverenden istenir.
(9)
Söz konusu belgeler, yapılan tebligata rağmen verilmediği takdirde ünitece
re’sen düzenlenir.
İtiraz komisyonları
MADDE 113 – (1) Kurumca, sigortasız çalıştırıldığı veya eksik
gün ya da kazanç üzerinden Kuruma bildirildiği tespit edilen sigortalılara
ilişkin tahakkuklara yapılacak itirazlar Prim Tahakkuk İtiraz Komisyonunca,
Kurumca tahakkuk ettirilen idarî para cezalarına yapılacak itirazlar İdari
Para Cezaları İtiraz Komisyonunca, işkolu koduna yapılan itirazlar ise
İşkolu Kodu İtiraz Komisyonunca değerlendirilerek, karara bağlanır.
(2)
Prim Tahakkuk İtiraz Komisyonu, ünite amiri veya görevlendireceği
yardımcısı, ilgili şef, dosya memuru ve varsa avukattan oluşur.
(3)
Kurumca tahakkuk ettirilen ve tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ
tarihinden itibaren bir ay içinde, prim borcunu tebliğ eden üniteye dilekçe
vermek veya bu dilekçeyi taahhütlü olarak göndermek suretiyle işverence
itiraz edilebilir. İtiraz takibi durdurur. İtiraz, Ünite Prim Tahakkuk
İtiraz Komisyonunda incelenerek en geç 30 gün içinde karara bağlanır.
İtirazın reddi hâlinde işveren, kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay
içinde yetkili iş mahkemesine başvurabilir. İşverenin mahkemeye dava açması
Kurumun takibini durdurmaz.
(4)
İdari Para Cezası İtiraz Komisyonu, ünite amiri veya görevlendireceği
yardımcısı, ilgili şef, dosya memuru ve varsa avukattan oluşur.
(5)
Kanunla getirilen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya geç olarak
yerine getirilmesi hâlinde, Kanunun 102 nci maddesine istinaden ilgililere
idarî para cezası verilir. İdarî para cezaları ilgiliye tebliğ ile tahakkuk
eder. Tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde Kuruma ya da Kurumun
ilgili hesaplarına yatırılır veya aynı süre içinde dilekçe vermek veya bu
dilekçeyi taahhütlü olarak göndermek suretiyle işverence ilgili üniteye
itiraz edilebilir. İtiraz, takibi durdurur. İtirazlar, ilgili itiraz
komisyonunda incelenerek en geç otuz gün içinde karara bağlanır. Kurumca
itirazı reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren otuz
gün içinde yetkili idare mahkemesine başvurabilirler. Bu süre içinde
başvurunun yapılmamış olması hâlinde, idarî para cezası kesinleşir.
(6)
İşkolu Kodu İtiraz Komisyonu, ünite amiri veya görevlendireceği yardımcısı
ilgili şef, dosya memuru ve varsa sosyal güvenlik kontrol memurundan
oluşur.
(7)
Kurum, işyerinin tespit edilmiş bulunan tehlike sınıf ve derecesini,
yaptıracağı incelemelere dayanarak kendiliğinden veya işverenin ya da
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı
sayılanların isteği üzerine değiştirebilir. Kurumca yapılacak
değişikliklere ilişkin kararın takvim yılından en az bir ay önce ilgililere
tebliği, ilgililer tarafından değişiklik isteğinin de takvim yılından en az
iki ay önce Kuruma bildirilmesi şarttır. Karara bağlanacak değişiklikler,
karar veya istekten sonraki takvim yılı başından itibaren yürürlüğe girer.
İşverenler ile Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine
göre sigortalı sayılanlar, tehlike sınıf ve derecesi ile prim oranı
hakkında Kurumca yapılacak yazılı bildirimi aldıktan sonra bir ay içinde
Kuruma itiraz edebilir. Kurum, bu itirazı inceleyerek en geç üç ay içinde
karara bağlayarak sonucunu itiraz edene bildirir. İlgililer, Kurumun kararı
üzerine, kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde yetkili mahkemeye
başvurabilir.
(8)
İtiraz komisyonlarınca itirazın reddi hâlinde, işveren veya sigortalının
mahkemeye başvurması Kurum işlemlerini durdurmaz. İtiraz süresi geçtikten
sonra yeni iddialar ileri sürülemez. Maddi hatalar taraflarca ileri sürülmemiş
olsa dahi itiraz komisyonlarınca re’sen dikkate alınır. İtiraz
komisyonları, iş durumuna göre, itiraz komisyonu başkanının çağrısı üzerine
haftada en az bir defa çalışma saatleri içinde toplanır.
(9)
İşveren, sigortalı veya bunların vekilleri, itiraz hakkında itiraz
komisyonunca karar verilinceye kadar itirazlarından vazgeçebilirler.
Vazgeçme, işverenin üniteye vereceği bir dilekçeyle veya bu husustaki
beyanının tutanak ile tespiti suretiyle yapılır. Vazgeçme beyanı açık
olmalıdır. Vazgeçme hâlinde, itiraz eden o olaya münhasır olmak üzere
itiraz hakkını kaybetmiş sayılır.
(10
) İtiraz komisyonlarınca alınan kararlarda;
a)
Karar ve esas numarası,
b)
İtiraz edenin adı, soyadı, ticari unvanı ve açık adresi,
c)
İşyeri sicil numarası, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendi kapsamında olanlar için sosyal güvenlik numarası,
ç)
Tebliğ olunan prim veya idarî para cezası borcunun miktarı,
d)
İtiraz olunan primin veya idarî para cezası borcunun miktarı,
e)
Borç tebligatının tebliğ tarihi,
f)
İtirazın yapıldığı tarih,
g)
İtirazın konusu,
ğ)
Kararın gerekçesi ve hüküm,
h)
Karar tarihi,
hususlarının
bulunması gereklidir.
(11)
İtiraz komisyonlarınca alınan karar üç nüsha düzenlenir. Üyeler tarafından
imzalanıp ünite mührü ile mühürlendikten sonra bir nüshası işyeri
dosyasında muhafaza edilir, bir nüshası itiraz edene tebliğ olunur, bir
nüshası da ünitede ayrı bir dosyada saklanır.
DOKUZUNCU KISIM
Kontrol,
Denetim, Soruşturma ve Sigortasız Çalışmanın Önlenmesi
BİRİNCİ BÖLÜM
Kontrol, Denetim, Soruşturma
Kurumun denetim ve kontrol ile
görevlendirilmiş memurları
MADDE 114 – (1) Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş
memurları, 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanununda belirtilen Kurum
müfettişleri ile sosyal güvenlik kontrol memurlarıdır.
Kamu idarelerinin denetim elemanları
tarafından yapılacak tespitler
MADDE 115 – (1) Kamu idarelerinin denetim elemanları, kendi
mevzuatları gereğince işyerlerinde yapacakları her türlü soruşturma,
denetim ve incelemeler sırasında, çalışanların ilgili mevzuat gereği
sigortalı olup olmadığını tespit ederek, sigortasız çalışanları ve
sigortalıların prime esas kazançlarını veya sigortalı gün sayılarının eksik
bildirilmesine ilişkin tespitlerini, tespit tutanağıyla Kuruma gönderilmek
üzere bağlı bulundukları kamu idaresine bildirirler.
Kamu idarelerinin denetim elemanları
tarafından yapılan tespitlere ilişkin yürütülecek işlemler
MADDE 116 – (1) Kamu idarelerinin denetim elemanları tarafından
yapılan tespitlere ilişkin yürütülecek işlemlerin usul ve esasları Kamu
İdarelerinin Denetim Elemanlarınca Yapılacak Tespitler Hakkında Yönetmelik
ile belirlenir.
(2)
Askerî işyerlerine ait sigorta işlemlerinin denetim ve kontrolü askerî iş
müfettişlerince de yapılabilir. Bu müfettişlerce düzenlenen raporlar
üzerine yapılacak işlemlerle ilgili olarak birinci fıkra hükümleri
uygulanır.
İKİNCİ BÖLÜM
Sosyal Güvenlik Bilincinin Yaygınlaştırılması
Eğitim ve bilinçlendirme
MADDE 117 – (1) Sosyal güvenlik bilincinin yerleştirilmesi ve
artırılması amacıyla, Kurum;
a)
Ülke genelinde örgün ve yaygın öğretimde, eğitim çalışmalarını ilgili kurum
ve kuruluşlarla koordineli olarak yürütür.
b)
Meslek örgütleri ile sendikalar ve diğer sosyal taraflarla sigortasız
çalışmanın yoğun olduğu sektörlerin ve işyerlerinin tespiti, önlemler
geliştirilmesi, bilinçlendirme ve eğitim faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi
konularında etkinlikler düzenler.
c)
Yazılı, görsel basın ve diğer iletişim araçları ile kamuoyunu
bilgilendirir.
ç)
Sosyal Güvenlik Haftası etkinliklerini düzenler.
d)
Sosyal güvenlik ile ilgili sorunların tespitinde davranış analizleri
yaptırır.
e)
İşverenlerden Kanunda belirtilen yükümlülüklerini yerine getirenlerden
Kurumca belirlenen kriterleri taşıyanlara "Takdir Belgesi" veya
"Sosyal Güvenlik Sorumluluk Belgesi" verilebilir.
f)
Sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanan ülkelerde çalışan veya çalışmış Türk
vatandaşları ile bunların aile bireylerini ilgili ülke mevzuatları ve
sosyal güvenlik sözleşmesinden doğan hak ve yükümlülükleri konusunda bilgilendirmek
üzere bu ülkelerin sosyal güvenlik kurumları ile ortak danışma günleri
düzenler.
ONUNCU KISIM
Çeşitli,
Yürürlükten Kaldırılan, Geçici ve Son Hükümler
BİRİNCİ BÖLÜM
Çeşitli ve Yürürlükten Kaldırılan Hükümler
Zamanaşımının mahiyeti ve süresi
MADDE 118 – (1) Kanuna dayanılarak Kurumca açılacak tazminat ve
rücu davaları, on yıllık zamanaşımına tabidir. Zamanaşımı tarihi; rücu
konusu gelir ve aylıklar bakımından Kurumun onay tarihinden, masraf ve
ödemeler için ise masraf veya ödeme tarihinden itibaren başlar.
(2)
Kanunda aksine hüküm bulunmayan, iş kazası, meslek hastalığı ve ölüm
hâllerinde bağlanması gereken gelir ve aylıklara hak kazanıldığı tarihten
itibaren, talep tarihi beş yılı aştığında, talep tarihinden geriye doğru
beş yıllık kısmı hak sahiplerine ödenir. Geriye kalan kısım ise
zamanaşımına uğrar.
(3)
Kuruma müracaat etmemenin haklı bir sebebe dayandığını ispat edenler
hakkında, yukarıdaki ikinci fıkra hükümleri uygulanmaz.
(4)
Kısa vadeli sigorta kollarından ve ölüm sigortasından kazanılan diğer
haklar, hakkın doğduğu tarihten itibaren beş yıl içinde istenmezse düşer.
(5)
Sigortalının yargı kararıyla gaipliğine karar verilmesi hâlinde, hak
sahiplerine bağlanacak gelir ve aylıklarla yapılacak toptan ödemeler ve
genel sağlık sigortasına ait alacakların zaman aşımı süresi, gaipliğe
ilişkin kararın kesinleştiği tarihte başlar.
Sosyal güvenlik sözleşmesi hükümlerine
göre Kurum alacaklarının tahsili ve bilgi istenilmesi
MADDE 119 – (1) Kurumun her türlü prim alacakları ile idarî
para cezaları, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan her türlü ödemelere
ait rücu talepleri, yersiz ödenen gelir ve aylıkların geri alınması ile her
türlü bilgi ve belgeler ülkemiz ile yapılmış olan ikili veya çok taraflı
uluslararası sözleşmeye taraf olan ülkelerde ikamet eden işveren, işyeri
sahibi, sigortalı ve üçüncü kişilerden, uluslararası sözleşmeye taraf
ülkelerin sosyal güvenlik kurumları aracılığıyla sözleşme hükümleri
çerçevesinde talep ve tahsil edilir.
Bilgi ve belge istenilmesi
MADDE 120 – (1) 5411 sayılı Kanun kapsamındaki kuruluşlar,
döner sermayeli kuruluşlar ile diğer gerçek ve tüzel kişiler doğrudan,
münferit olarak bilgi ve belge istenmesi hariç olmak üzere kamu idareleri
ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar ise Kurumla yapılacak protokoller
çerçevesinde, Devletin güvenliği ve temel dış yararlarına karşı ağır
sonuçlar doğuracak hâller ile özel hayat ve aile hayatının gizliliği ve
savunma hakkına ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla özel kanunlardaki
yasaklayıcı ve sınırlayıcı hükümler dikkate alınmaksızın gizli dahi olsa
Kurum tarafından kişilerin sosyal güvenliğinin sağlanması, 6183 sayılı
Kanuna göre Kurum alacaklarının takip ve tahsili ile bu Kanun kapsamında
verilen diğer görevler ile sınırlı olmak üzere istenecek her türlü bilgi ve
belgeyi sürekli veya belli aralıklarla vermeye, bilgilerin elektronik
ortamda görüntülenmesini sağlamaya, görüntülenen bu bilgilerin güvenliğini
sağlamaya, muhafaza etmek zorunda oldukları her türlü belge ile vermek
zorunda oldukları bilgilere ilişkin mikrofiş, mikrofilm, manyetik teyp,
disket ve benzeri ortamlardaki kayıtlarını ve bu kayıtlara erişim veya
kayıtları okunabilir hâle getirmek için gerekli tüm sistem ve şifreleri
incelemek için ibraz etmeye mecburdurlar.
(2)
Kanunun 100 üncü maddesi kapsamında bilgi ve belge istenilmesine ilişkin
usul ve esaslar Kurumca çıkarılacak tebliğ ile belirlenir.
Tebliğ çıkarma yetkisi ve bildirimler
MADDE 121 – (1) Kurum, Kanunla yerine getirmekle yükümlü
olduğu hizmetlerin uygulanmasına ilişkin hususları duyurmak amacıyla tebliğ
çıkarmaya yetkilidir.
(2)
Kurum tarafından yapılacak yükümlülük içeren bildirimler, 21/7/1953 tarihli
ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri
saklı kalmak koşulu ile 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre
yapılır.
4046 sayılı Kanunun uygulanmasına
ilişkin esaslar
MADDE 122 – (1) 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Kanunun 21
inci maddesi kapsamında iş kaybı tazminatı alanlar, Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı ve genel
sağlık sigortalısı sayılır. Ancak, bunlar kısa vadeli sigorta kollarına
tabi değildir. İş kaybı tazminatı aylık tutarı, prime esas kazanç tutarı
olarak esas alınır. Kanun kapsamındaki yükümlülüklerin ne şekilde yerine
getirileceği Kurum ile Türkiye İş Kurumu arasında yapılacak protokolle
belirlenir.
(2)
Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen meslek edindirme, geliştirme ve
değiştirme eğitimine katılan Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının
(e) bendinde belirtilen kursiyerlerle ilgili olarak sigortalı ve işyeri
tescili, prim belgelerinin verilmesi ve primlerin ödenmesi ile iş kazası ve
meslek hastalıklarının bildirimi gibi yükümlülüklere ilişkin usul ve
esaslar Kurum ile Türkiye İş Kurumu arasında yapılacak protokolle
belirlenir.
İtibari hizmet süreleri ve itibari
hizmet süresi primi
MADDE 123 – (1) İtibari hizmet süresi uygulamasından Kanunun 49
uncu maddesinde yer alan sigortalılar yararlandırılır.
(2)
İtibarî hizmet süresi, Kanuna göre bağlanacak aylıklar ve yapılacak toptan
ödemelerin hesabında dikkate alınan ancak hiçbir şekilde Kanunla tanınan
hakları kazanma bakımından gerekli prim ödeme gün sayısı, yaş ve emeklilik
ikramiyesinin hesabında nazara alınmayan süredir.
(3)
Sigortalıların itibari hizmet süresinden yararlandırılabilmesi için
hizmetlerin Kanunun 49 uncu maddesinde belirtilen unvanlarda, görevlerde ve
yerlerde geçmesi şarttır.
(4)
Kurum, sigortalıların ve işlerin Kanunun 49 uncu maddesinde öngörülen
itibari hizmet süresi kapsamında olup olmadığının tespiti amacı ile
işverenlerden uygun görülen bilgi ve belgeleri isteme hakkına sahiptir.
(5)
İşverenlerce, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olanların
yıl içindeki itibari hizmet süreleri, örneği Ek-9/C’de bulunan yıllık
itibari hizmet süresi prim belgesi ile, (a) bendi kapsamındaki sigortalılar
için ise, örneği Ek-9’da bulunan aylık prim ve hizmet belgesi ile,
çalışmanın olduğu yılın son ayında tespit edilerek internet veya elektronik
ortamda bildirilir.
(6)
İtibari hizmet süresi, sigortalıların Kanunun 49 uncu maddesinin birinci
fıkrasının (a), (b), (c) bentlerinde ve ikinci fıkrasında belirtilen
sigortalıların Kanunda belirtilen işlerde geçen çalışma sürelerinin her
yılı için;
a)
Üç ay eklenecekse (yıl içinde çalışılan gün sayısı x 0,25),
b)
Altı ay eklenecekse (yıl içinde çalışılan gün sayısı x 0,50),
formülü
uygulanarak hesaplanır. Bu şekilde yapılacak hesaplamada küsurlar tama
iblağ edilir.
(7)
Kanunun 49 uncu maddesinde belirtilen unvanlarda, görevlerde ve yerlerde yıl
içinde geçen çalışmaların gün sayısı dikkate alınmak suretiyle, bu maddenin
5 inci fıkrasına göre süre tespiti yapılarak itibari hizmet süresinden
yararlandırılacağı gün sayısı bulunur. Tespit edilen gün sayısı ile yılın
son ayında sigortalı adına ödenen malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortasına
ait sigortalı ve işveren prim toplam tutarının 30’a bölünmek suretiyle
bulunacak günlük prim tutarının, itibari hizmet süresi ile çarpılması
sonucu işveren tarafından ödenecek prim tutarı tespit edilir. Tespit edilen
itibari hizmet sürelerinin tamamı, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamındaki sigortalılar için her ayın 15’i ile
müteakip ayın 14’ü arasındaki maaşını ayın 15’inde peşin alan veya bu aya
ait maaşını müteakip ayın 15’inde çalıştıktan sonra alan sigortalılar için,
ait olduğu yılı takip eden birinci ayın son gününe kadar, her ayın 1’i ile
30’u arasındaki maaşını ayın 1’inde peşin alan veya bu süreye ait maaşını
ayın 1’inde çalıştıktan sonra alan sigortalılar için, ait olduğu yılı takip
eden birinci ayın on beşinci günü sonuna kadar yıllık itibari hizmet süresi
prim ve hizmet belgesi ile (Ek-9/C) internet veya elektronik ortamda Kuruma
bildirilir ve primleri aynı süre içinde ödenir. Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen sigortalılar için itibari hizmet
süreleri aylık prim ve hizmet belgesi (Ek-9) ile, Aralık ayına ait aylık
prim ve hizmet belgesinin verilmesi gereken süre içinde verilir ve
muhteviyatı prim tutarları da, yine Aralık ayına ait primlerin ödenmesi
gereken süre içinde Kuruma ödenir.
(8)
Aralık ayından önce görevinden ayrılanların itibari hizmet sürelerine ait
prim belgesi, yılın son ayı beklenilmeden Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendine tabi sigortalıların görevden ayrıldıkları tarihteki
prime esas kazancına göre maaşını ayın 15’inde peşin alan veya müteakip
ayın 15’inde çalıştıktan sonra alan sigortalılar için, söz konusu ayı takip
eden ayın son gününe kadar, maaşını ayın 1’inde peşin alan veya bu süreye
ait maaşını çalıştıktan sonra müteakip ayın 1’inde alan sigortalılar için
ise söz konusu ayı takip eden ayın onbeşinci günü sonuna kadar bildirilir,
bu sürelere ait primler aynı süre içerisinde ödenir. Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine tabi sigortalılar için ise
ortalama günlük kazancı işten ayrıldığı aya ait aylık prim ve hizmet
belgesindeki prime esas kazanç tutarı ve prim ödeme gün sayısı esas alınmak
suretiyle hesaplanır ve aylık prim ve hizmet belgesinin verilmesi gereken
süre içinde Kuruma verilir. Muhteviyatı prim tutarları da bu aya ait
primlerin ödenmesi gereken süre içinde ödenir.
(9)
Kanunun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerine
göre itibari hizmet süresinden yararlandırılanların bu süresi toplam üç
yıldan fazla olamaz.
(10)
Kanunun 49 uncu maddesinin ikinci fıkrasına göre itibari hizmet süresinden
yararlandırılanlarda süre sınırı yoktur.
(11)
Kanunun 49 uncu maddesinin ikinci fıkrasına göre itibari hizmet süresinden
yararlandırılanların sürelerine birinci fıkranın (a) bendinin (1) ve (2)
numaralı alt bentlerinde gösterilenler için itibari hizmet süresi ayrıca
eklenir.
Başvuru veya bildirimin şekline göre
itibar edilen tarih
MADDE 124 – (1) Adi posta veya kargo ile veya Kuruma doğrudan
yapılan başvuru ve bildirimlerde, başvuru veya bildirimin Kurumun gelen
evrak kayıtlarına intikal tarihi; taahhütlü, iadeli taahhütlü veya acele
posta servisi yolu ile yapılan başvuru ve bildirimlerde ise başvuru veya
bildirimin postaya verildiği tarih; başvuru veya bildirim tarihi olarak
kabul edilir.
Yürürlükten kaldırılan yönetmelik ve
uygulanmasına devam edilecek hükümler
MADDE 125 – (1) 28/8/2008 tarihli ve 26981 sayılı Resmî
Gazete’de yayımlanan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği yürürlükten
kaldırılmıştır.
(2)
Devralınan kurumlar tarafından çıkarılan ve bu Yönetmeliğin kapsamına giren
hususları düzenleyen yönetmeliklerin, Kanuna ve bu Yönetmeliğe aykırı
olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam edilir.
İKİNCİ BÖLÜM
Geçici ve Son Hükümler
Sigorta ve emekli sicil ile tahsis
numaraları ve dosyalar
GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce sosyal
güvenlik kurumlarına tescili yapılan sigortalıların eski tescil bilgileri,
sosyal güvenlik sicil numarası altında güncellenerek Kanuna göre tescil
işlemleri sonuçlandırılır. Bunlar için ayrıca sigortalı işe giriş
bildirgesi talep edilmez. Sosyal güvenlik sicil numarası ile tescil edilene
kadar eski emekli, sigorta ve Bağ-Kur sicil numaraları kullanılır. Sosyal
güvenlik sicil numaraları ile birlikte bu numaraların sadece arşivleme
işlemlerinde kullanılmasına devam edilir.
(2)
Birinci fıkrada belirtilen sigortalıların;
a)
Tescil kayıtları, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa tescil
edilen sigortalılar için oluşturulan tescil kütüğündeki,
b)
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki hizmet kayıtları,
sigortalılıkları Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce veya sonra
başlayan sigortalılar için Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonraki
süreler için oluşturulan hizmet kütüğündeki,
kayıtları
ile birleştirilerek ortak bir veri tabanı oluşturulur.
(3)
Elektronik arşiv alt yapısı oluşturuluncaya kadar Kurumca gerekli görülmesi
hâlinde, sigortalılarla ilgili Kurum dışından alınan veya Kurumca
düzenlenen kâğıt ortamındaki belgelerin muhafazası ve bu belgelere erişimi
sağlamak üzere, her bir sigortalı için sigorta sicil dosyası açılabilir.
(4)
Kanunla yürürlükten kaldırılan sosyal güvenlik kanunlarına göre gelir ve
aylık bağlananlara, bu Yönetmeliğin 68 inci maddesinde belirtilen tahsis
numarası verilir. Ancak, tahsis kodları, tahsis kodunun başlangıcına,
devredilen sosyal güvenlik kurumlarından hangisinin gelir veya aylık
bağladığının tespitini sağlamak üzere;
a)
Sosyal Sigortalar Kurumunca bağlanan gelir ve aylıklar için (A),
b)
Bağ-Kur’ca bağlanan aylıklar için (B),
c)
Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığınca bağlanan aylıklar için (C),
kodu
eklenir.
(5)
Dördüncü fıkrada belirtilen uygulama başlatılıncaya kadar, Kanunla
yürürlükten kaldırılan sosyal güvenlik kanunlarına göre gelir veya aylık
bağlananların ödeme işlemleri, eski emekli sicil ve tahsis numaraları
üzerinden yürütülür.
Eski işyerlerinin tescil işlemleri
GEÇİCİ MADDE 2 – (1) Kanunun yürürlük tarihinden önce, yürürlükten
kaldırılan 506 sayılı Kanuna göre tescili bulunan işyerleri için ayrıca
tescil işlemi yapılmaz. Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a)
bendi kapsamına giren sigortalılara ilişkin işlemler, tescilli olan bu
işyerleri dosyalarından sürdürülür.
İsteğe bağlı sigortalılar
GEÇİCİ MADDE 3 – (1) Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce;
a)
506 sayılı Kanunun 85 inci,
b)
1479 sayılı Kanunun 79 uncu,
c)
2926 sayılı Kanunun 60 ıncı,
maddelerine
tabi isteğe bağlı sigortalılığı devam edenlerin bu sigortalılıkları, yeni
bir yazılı talep alınmaksızın ve Türkiye’de ikamet şartı aranmaksızın
Kanunun isteğe bağlı sigortalılığına ilişkin hükümlerine göre devam
ettirilir.
(2)
Yukarıda birinci fıkrada belirtilenlerin isteğe bağlı sigorta primi ödenmiş
süreleri, malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile genel sağlık sigortası
hükümlerinin uygulamasında dikkate alınır ve bu süreler sigortalılık süresi
olarak kabul edilir.
(3)
Bunların Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki sürelere ait primlerin
tahsilinde birinci fıkrada belirtilen ilgili mülga kanun ile birinci
fıkranın (a) bendi kapsamındakiler için 22/2/2006 tarihli ve 5458 sayılı
Sosyal Güvenlik Prim Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması ve Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ve 15/5/2008 tarihli ve 5763
sayılı İş Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
hükümleri uygulanır.
(4)
1/10/2008 tarihinden önce, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi
Kanununun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinde
belirtilen işleri, hizmet akdiyle herhangi bir işverene tabi olmaksızın
sürekli ve kazanç getirici nitelikte yapmakta olanlardan, 1/10/2008
tarihinden sonra aynı şartlarla bu işleri yaptıkları tespit edilen
kadınların; isteğe bağlı sigortalı olarak 2008 yılı için Kanunun 82 nci
maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının onbeş katı
üzerinden başlanılarak, takip eden her yıl için bir puan arttırılmak
suretiyle otuz katını geçmemek üzere malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları
ile genel sağlık sigortası primi öderler. Bu durumdaki sigortalıların
tespiti, Maliye Bakanlığının görüşü alınarak Kurumca belirlenecek usul ve
esaslara göre yapılır.
(5)
1/10/2008 tarihinden önce 506 sayılı Kanunun mülga 85 inci maddesine göre
isteğe bağlı sigorta primi ödenmiş süreler, malullük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları uygulamasında Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a)
bendi kapsamında hizmet olarak kabul edilir.
Eski gelir ve aylıklarda durum
değişiklikleri ve alt sınır aylığı
GEÇİCİ MADDE 4 – (1) Sigortalı veya hak sahiplerine, Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten önce 506, 1479, 2925 ve 2926 sayılı kanunlara göre
bağlanıp, Kanun hükümlerine göre ödenmesine devam edilen gelir ve
aylıkların, durum değişikliği nedeniyle artırılması, azaltılması, kesilmesi
veya yeniden bağlanmasında Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili Kanun
hükümleri uygulanır. 21/4/2005 tarihli ve 5335 sayılı Kanunun 30 uncu
maddesi hükümleri saklıdır.
(2)
Ölen sigortalının hak sahiplerine gelir ve aylık bağlanması ile bu gelir ve
aylıkların durum değişikliği hâllerinde artırılması, azaltılması, kesilmesi
veya yeniden bağlanmasında Kanunun yürürlük tarihinden önce ölen
sigortalılar için mülga kanun hükümleri, Kanunun yürürlük tarihinden sonra
ölen sigortalılar için ise Kanun hükümleri uygulanır. Gelir veya aylık
almakta iken Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ölen sigortalının hak
sahipleri için de Kanun hükümleri uygulanır.
(3)
Sosyal Güvenlik Kurumu Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı
Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin yürürlüğe girdiği tarihten önce meydana
gelen;
a)
İş kazası, meslek hastalığı, vazife ve harp malûllüğü sonucu meslekte
kazanma gücü kayıp oranları,
b)
Malûlen emeklilik ile yaşlılık sigortası erken yaşlanma ve çalışma gücü
kayıp oranları,
c)
Hak sahibi malûl çocukların çalışma gücü kayıp oranları,
tespiti
sonucu gelir ve aylık alanların kontrol muayenelerine ilişkin
değerlendirme, ilk tespitlerinde esas alınan mevzuat hükümleri
doğrultusunda yapılır.
(4)
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce birden fazla dosyadan gelir veya
aylık alınması durumunda, Kanunun yürürlük tarihinden sonra yeni dosyadan
gelir veya aylık alınmasına hak kazanılması hâlinde, yeni bağlanacak
dosyadaki gelir ve aylık miktarı da dâhil olmak üzere mukayese yapılarak en
düşük miktarlı dosya kapsamdan çıkarılır ve kalan dosyalardaki
karşılaştırmalar Kanunun 54 üncü maddesine göre yapılır.
(5)
Hak sahiplerine bağlanacak ölüm aylığı alt sınırı;
a)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bendine tabi
sigortalıların Kanunun yürürlük tarihinden sonra geçen süreler için
hesaplanan ve ölen sigortalıların hak sahiplerine bağlanacak aylıklar; hak
sahibi bir kişi ise Kanunun 55 inci maddesine göre hesaplanan alt sınır
aylığının %80’inden, hak sahibi iki kişi ise %90’ından az olamaz.
b)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki
sigortalılar için Kanunun geçici 2 nci maddesine göre bağlanan ölüm
aylıklarında; aynı maddenin (a) bendinde belirtilen aylığın hesabında;
1)
2000 yılından önce hizmetlerin bulunması hâlinde, hak sahiplerine
bağlanacak aylıklar mülga 506 sayılı Kanunun 4447 sayılı Kanunla
değiştirilmeden önceki,
2)
Sadece 2000 yılından sonra hizmetlerin bulunması hâlinde ise hak
sahiplerine bağlanacak aylıklar mülga 506 sayılı Kanunun 4447 sayılı
Kanunla değiştirilen,
96
ncı maddesinin birinci fıkrasındaki alt sınır aylığının, aylık başlangıç
tarihine aylık artışlarıyla taşınmış miktarının hak sahibi bir kişi ise
%80’inden, hak sahibi iki kişi ise %90’ından az olamaz.
c)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki
sigortalılar için Kanunun geçici 2 nci maddesine göre bağlanan ölüm
aylıklarında; aynı maddenin (a) bendinde belirtilen aylığın hesabında;
mülga 1479 sayılı Kanunun 45 inci maddesinde belirtilen birinci basamağın
%45’i tutarındaki aylığın, aylık başlangıç tarihine aylık artışlarıyla
taşınmış miktarının hak sahibi bir kişi ise %80’inden, hak sahibi iki kişi
ise %90’ından az olamaz.
506 sayılı Kanuna ilişkin geçiş
hükümleri
GEÇİCİ MADDE 5 – (1) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a)
bendi 506 sayılı Kanunun mülga 2 nci maddesi kapsamındaki sigortalıları
çalıştıranlar tarafından Kuruma yapılacak bildirimler, Kurum ile işveren,
kamu idareleri ile kurum ve kuruluşların internet ve elektronik alt yapısı
oluşturuluncaya kadar kâğıt ortamında yürütülür.
(2)
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte mülga 506 sayılı Kanunun 86 ncı maddesine
göre malûllük, yaşlılık ve ölüm topluluk sigortasına tabi olanlardan;
a)
Avukat ve noterler, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi,
b)
Sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmayan ülkelerde iş üstlenen Türk
işverenlerince bu işlerde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri,
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi,
kapsamında
sigortalı sayılırlar.
(3)
Bu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen sigortalıların topluluk sigortası
kayıtları esas alınarak tescilleri Kurum tarafından Kanuna uygun hâle
getirilir. Ancak, bunların kendileri veya işverenleri tarafından örneği
Kurumca hazırlanan belgenin Kanunun yürürlük tarihinden itibaren en geç üç
ay içinde Kuruma verilmesi zorunlu olup, Kurum tescilleri bu belgelere göre
gözden geçirir.
(4)
Kanunun yürürlük tarihinden önce (c) sosyal güvenlik sözleşmesi
imzalanmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde
çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri hakkında, kısa vadeli sigorta
kolları ile genel sağlık sigortası hükümleri uygulanır. Bu sigortalıların
uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmak istemeleri hâlinde, Kanunun 50 nci
maddesinin ikinci fıkrasının Türkiye’de yasal olarak ikamet etme şartı ile
aynı fıkranın (a) bendinde belirtilen şartlar aranmaksızın haklarında
isteğe bağlı sigorta hükümleri uygulanır. Bu kapsamda, isteğe bağlı sigorta
hükümlerinden yararlananlardan ayrıca genel sağlık sigortası primi alınmaz.
Bunların bildirimleri işverenleri tarafından durumlarına uygun aylık prim
ve hizmet belgesi ile yapılır.
(5)
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki kısa ve uzun vadeli sigorta
kollarına ait topluluk sigortası primlerinin takip ve tahsilinde, ilgili
topluluk sigortası sözleşmesi ile 506, 5458 ve 5763 sayılı Kanun hükümleri
uygulanır.
(6)
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce;
a)
Geçmiş dönemlere ait mutabakatı sağlanamayan üç aylık veya dört aylık
sigorta primleri dönem bordrolarının incelenerek işleme alınmasında sakınca
görülmeyen sigortalı kayıtlarının bilgisayara aktarılmasına,
b)
Geçmiş dönem üç aylık veya dört aylık sigorta primleri bordrolarında yer
alan sicilsiz tahakkukların, bu tahakkuklar üzerinde hak iddia eden
sigortalılara maledilmesine,
kanunların
mülga hükümlerine göre karar vermek üzere ünitelerde komisyonlar
oluşturulabilir. Komisyonların çalışma usul ve esasları Genel Müdürlükçe
belirlenir.
(7)
506 sayılı Kanunun mülga ek 5 inci maddesinde sayılan itibari hizmet süresi
kapsamında yer alıp Kanunun 40 ıncı maddesinde sayılmayan işlerde, Kanunun
yürürlük tarihinden önce geçen çalışma sürelerinin değerlendirilmesinde
3600 gün prim ödeme şartı aranmaz. Bu itibari hizmet süreleri aylığa hak
kazanma koşullarında dikkate alınır.
(8)
Kanunun yürürlük tarihinden sonra ölen sigortalıların hak sahiplerine
Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre ölüm aylığı bağlanmasında
aranan en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup toplam 900 gün prim ödeme gün
sayısı şartlarının tespitinde, Kanunun yürürlük tarihinden önce yapılan her
türlü borçlanma süreleri de dikkate alınmaz.
1479 sayılı Kanuna ilişkin geçiş
hükümleri
GEÇİCİ MADDE 6 – (1) Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce
9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre başlatılmış
olan icra takipleri anılan kanun hükümlerine göre takip edilerek
sonuçlandırılır.
(2)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı
sayılanlardan köy muhtarlarının prime esas kazançlarının belirlenmesinde;
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten 31/12/2008 tarihine kadar, Kanunun 80
inci maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazancın 15 katı dikkate
alınır ve 30 katı geçmemek üzere her yıl bir puan artırılarak uygulanır.
(3)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine tabi
sigortalılardan tarımsal faaliyetlerde bulunanlar hariç, kendi adına ve
hesabına bağımsız çalışan sigortalılardan, Kanunun yürürlük tarihinden önce
sigortalı olarak kaydı ve tescili yapılmış olanların, 1/10/2008 (dâhil) ilâ
31/12/2008 (dâhil) dönemine ilişkin olmak üzere, Kanunun 80 inci maddesine
göre belirlenen prime esas kazançlarını beyan etmemeleri hâlinde,
ödeyecekleri aylık primler, beyanda bulununcaya kadar daha önce
bulundukları en son gelir basamaklarına karşılık gelen tutarlar üzerinden
alınır. Bu süre içinde beyanda bulunulması hâlinde, beyan ettiği prime esas
kazanç üzerinden ilgili ayın prim tahakkuku yapılır. Prim tahakkukuna esas
bu tutarlar, Kanunun 82 nci maddesinde belirtilen asgari günlük kazanç alt
sınırına göre hesaplanan aylık prime esas kazanç tutarından az olamaz ve
Kanunun 80 inci maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi hükmü saklıdır.
(4)
1479 ve 2926 sayılı kanunlara göre tescilleri yapıldığı hâlde, Kanunun
geçici 17 nci maddesinin yürürlük tarihi itibarıyla beş yılı aşan süreye
ilişkin prim borcu bulunanların, bu sürelere ilişkin prim borçlarını, prim
borçlarının ödenmesine ilişkin Kurumca çıkarılacak genel tebliğin yayımı
tarihini takip eden aybaşından itibaren 6 ay içinde ödememeleri hâlinde,
prim ödemesi bulunan sigortalıların daha önce ödedikleri primlerin tam
olarak karşıladığı ayın sonu itibarıyla, hiç prim ödemesi bulunmayan
sigortalıların ise tescil tarihi itibarıyla sigortalılığı durdurulur. Prim
borcuna ilişkin süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez. Bu
sürelere ilişkin Kurum alacakları takip edilmez ve Kurum alacakları
arasında yer verilmez. Ancak, sigortalı ya da hak sahipleri daha sonra
müracaat etmeleri hâlinde müracaat tarihindeki Kanunun 80 inci maddesinin
ikinci fıkrasına göre belirlenecek prime esas kazanç tutarı üzerinden
hesaplanacak borç tutarının tamamını, borcun tebliğ tarihinden itibaren üç
ay içinde ödedikleri takdirde, bu süreler sigortalılık süresi olarak
değerlendirilir. Sigortalılıkları önceki kanunlara göre durdurulanlar için
de bu fıkra hükmü uygulanır.
(5)
1479 sayılı Kanuna göre aylık almakta olanlarla Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında çalışmaları nedeniyle Kanunun
geçici 2 nci maddesine göre aylık bağlanacaklara, ilgili dosyasından 10 yıl
süreyle sağlık sigortası veya genel sağlık sigortası primi ödememiş
olanlardan, sağlık sigortası ve genel sağlık sigortası primi kesilmiş olan
süreler düşülmek kaydıyla, aylıklarının %10’u oranında ve 10 yılı
tamamlayacak süreyle genel sağlık sigortası primi kesilir.
(6)
1479 sayılı Kanun kapsamına alınması gerektiği hâlde, sigortalılığı
başlamayan ve Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar T.C. Emekli Sandığı,
Sosyal Sigortalar Kurumu ve 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesinde
belirtilen emekli sandıkları ile kanunla kurulu diğer emekli sandıklarınca
kendilerine yaşlılık, malûllük veya ölüm aylığı bağlananlar, 1/10/1972
tarihinden itibaren 1479 sayılı Kanun kapsamı dışında sayılırlar. Ancak,
1479 sayılı Kanuna tabi sigortalı olanlardan Kanunun yürürlük tarihinden
önceki hizmet süreleri, diğer kurum ve sandıklara bildirilmiş ise bu
hizmetler geçerli sayılır.
(7)
Kanunun 19 uncu maddesi gereğince, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılara iş kazası veya meslek
hastalığı sonucu bağlanacak sürekli iş göremezlik gelirlerinde, son takvim
ayının Kanunun yürürlük tarihinden önceki bir tarih olması hâlinde,
basamakların karşılığı gelirler dikkate alınarak son takvim ayı itibarıyla
Kanun hükümlerine göre hesaplanan sürekli iş göremezlik geliri, Kanunun
yürürlük tarihine kadar mülga 1479 sayılı Kanuna göre aylıkların
artırılmasında uygulanan artış oranları, Kanunun yürürlük tarihinden gelir
başlangıç tarihine kadar ise 5510 sayılı Kanunun 55 inci maddesi
hükümlerine göre artırılır. Kanunun yürürlük tarihinden önce meydana gelen
iş kazaları ile Kanunun yürürlük tarihinden önce anlaşılan meslek
hastalıkları yönünden Kanun hükümleri uygulanmaz.
(8)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılara,
Kanunun geçici 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre
bağlanacak malûllük ve ölüm aylıklarının hesaplanmasında, 1/1/2000
tarihinden önce ve sonra sigortalılık süresinin bulunması hâlinde, sadece
1/1/2000 tarihinden sonraki süreler dikkate alınır. Bu sigortalılara
bağlanacak malûllük ve ölüm aylıkları Kanunun geçici 2 nci maddesi
hükümleri dikkate alınarak Kanunun 27 ve 33 üncü maddeleri hükümlerine göre
hesaplanır. Bu şekilde hesaplanan aylıklar, Kanunun yürürlük tarihine kadar
geçen sürelerin, toplam hizmet süresine oranlanması şeklinde
kısmileştirilir.
(9)
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce, malûllük durumlarının tespiti için
sevk talebinde bulunup Kanunun yürürlük tarihinden sonra malûl olduklarına
karar verilenler hakkında 1479 ve 2926 sayılı Kanunlardaki diğer şartları
da taşımaları halinde anılan kanunlara göre malûllük aylığı bağlanır.
(10)
Bu maddenin yürürlük tarihinden önce, Kurumca ticaret sicil
müdürlüklerinden alınan kayıtlardan 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendinin (2) numaralı alt bendine göre resen tescili
yapılanların, esnaf ve sanatkârlar odaları birliklerinden alacakları ve
resen tescil tarihinden geriye doğru en fazla 1 yıla ilişkin olmak üzere
(Ek-2/A) muafiyet belgesi ile belgelemeleri ve bu maddenin yürürlük
tarihinden itibaren bir ay içerisinde Kuruma ibraz etmeleri halinde
muafiyetin başlangıç tarihi itibariyle sigortalılıkları sona erdirilir.
2829 sayılı Kanuna ilişkin geçiş
hükümleri
GEÇİCİ MADDE 7 – (1) 24/5/1983 tarihli ve 2829 sayılı Sosyal
Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında
Kanunun 13 üncü maddesine göre Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki
sürelere ait müşterek aylıklardaki sosyal güvenlik kurumlarına ait katılım
payları, karşılıklı olarak tasfiye edilir. Ancak, 506 sayılı Kanunun geçici
20 nci maddesine tabi sandıkların Kanunun geçici 20 nci maddesine göre
Kurumca devralınacağı tarihe kadar olan müşterek aylıklardaki katılım
paylarının 2829 sayılı Kanuna göre karşılıklı olarak tahsil ve tediyesine
devam edilir.
(2)
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce sigortalı veya iştirakçi olup bu
tarihten sonra aylık talebinde bulunanlardan, farklı sosyal güvenlik
kurumlarına tabi hizmetleri bulunan ya da Kanunda belirtilen sigortalılık
hâllerinden birden fazlasına tabi olanların tahsis taleplerinde, Kanunla
mülga 2829 sayılı Kanun hükümleri uygulanır. Kanuna tabi geçen hizmetlerle
506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesine tabi sandıklarda geçen
hizmetlerin birleştirilmesinde de mülga 2829 sayılı Kanun hükümleri
uygulanır.
(3)
1479 ve 2926 sayılı kanunlara tabi geçen hizmetlerin diğer sosyal güvenlik
kanunlarına tabi geçen hizmetlerle birleştirilmesi suretiyle aylık
bağlanacağı durumlarda bu hizmetler, prim ve prime ilişkin her türlü
borçların ödendiği tarih itibarıyla geçerli sayılır ve bu hizmetlere
istinaden bağlanacak aylıklar, prim ve prime ilişkin her türlü borcun
ödendiği tarihi takip eden aybaşında başlar.
2926 sayılı Kanuna ilişkin geçiş
hükümleri
GEÇİCİ MADDE 8 – (1) Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce
17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına
Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununa tabi sigortalı olanların hak ve
yükümlülükleri, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin
(4) numaralı alt bendi kapsamında devam eder.
(2)
Tarımsal faaliyette bulunanlar ile ilgili bildirim yükümlülüğü e-sigorta
ile yerine getirilebileceği gibi kâğıt ortamında da yapılabilir. Sonradan
verilen sigortalı işe giriş bildirgelerinin, e-Sigorta ile kabul edilmesi
hususunda Kurum yetkilidir.
(3)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt
bendi kapsamında sigortalı sayılanların prime esas kazançlarının
belirlenmesinde; Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten, 31/12/2008 tarihine
kadar Kanunun 80 inci maddesine göre belirlenen günlük kazancın 15 katı
dikkate alınır, 30 katı geçmemek üzere her yıl 1 puan artırılarak
uygulanır.
(4)
Kanunun 80 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince beyanda bulunmayan bu
sigortalıların, beyanda bulununcaya kadar prime esas günlük kazançları,
Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazancın alt
sınırı olarak dikkate alınır.
(5)
Bu Yönetmeliğin 108 nci maddesinin beşinci fıkrasına göre, tarımsal ürün
bedellerinden yapılacak tevkifata ilişkin düzenleme yapılıncaya kadar,
26/3/1994 tarihli ve 21886 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 4 Seri Nolu
Uygulama Tebliğinin bu Yönetmeliğe aykırı olmayan hükümlerine göre işlem
yapılır.
(6)
2926 sayılı Kanuna göre aylık almakta olanlarla Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi kapsamında
çalışmaları nedeniyle Kanunun geçici 2 nci maddesine göre aylık
bağlanacaklara ilgili dosyasından on yıl süreyle sağlık sigortası veya
genel sağlık sigortası primi ödememiş olanlardan, sağlık sigortası ve genel
sağlık sigortası primi kesilmiş olan süreler düşülmek kaydıyla,
aylıklarının %10’u oranında ve 10 yılı tamamlayacak süreyle genel sağlık
sigortası primi kesilir.
(7)
Ziraat odaları, ziraat odalarının bulunmadığı yerlerde tarım il/ilçe
müdürlükleri Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki kayıtlarını
bildirebilirler. Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki kayıtların
bildirilmemesi veya geç bildirilmesi halinde idari para cezası uygulanmaz.
(8)
5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 1/10/2008 tarihinden önce ziraat
odası, ziraat odasının bulunmadığı yerlerde ise tarım il/ilçe
müdürlüklerine kayıtlı çiftçilerden, 1/10/2009 tarihinden sonra kuruma
bildirimleri yapılanların tescilleri, bildirimin kuruma yapıldığı tarihten
itibaren başlatılır.
(9)
Bu maddenin yürürlük tarihinden önce, Kurumca ziraat odalarından veya
ziraat odalarının bulunmadığı yerlerde tarım il/ilçe müdürlüklerinden
alınan kayıtlardan 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(b) bendinin (4) numaralı alt bendine göre resen tescili yapılanların,
ziraat odalarından veya ziraat odalarının bulunmadığı yerlerde tarım
il/ilçe müdürlüklerinden alacakları ve resen tescil tarihinden geriye doğru
en fazla 1 yıla ilişkin olmak üzere (Ek-2/A) muafiyet belgesi ile
belgelemeleri ve bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren üç ay içerisinde
Kuruma ibraz etmeleri halinde muafiyetin başlangıç tarihi itibariyle
sigortalılıkları sona erdirilir.
(10)
5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce mülga, 2926 sayılı
Kanunun 10 uncu maddesinde belirtilen kurum ve kuruluş kayıtları esas
alınarak sigortalılıkları başlatılanlardan diğer sosyal güvenlik
kanunlarına tabi çalışmaları nedeniyle sigortalılıkları sona erdirilen ve
bir yıldan az süreli çalışması bulunanlar, Kanunun 10 uncu maddesinde
belirtilen Kurum ve Kuruluşlardan kayıtlarının devam ettiğine ilişkin
belgelerle birlikte yazılı talepte bulunmaları halinde, yeniden
sigortalılıkları diğer kanunlara tabi çalışmalarının sona erdiği tarihi
takip eden günden itibaren başlatılır.
5434 sayılı Kanuna göre bağlanmış
aylıklar ile diğer ödemeler
GEÇİCİ MADDE 9 – (1) Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibariyle
5434 sayılı Kanun hükümlerine göre aylık almakta olanlar hakkında Kanunla
yürürlükten kaldırılan hükümleri dahil 5434 sayılı Kanun hükümleri esas
alınır. Ayrıca 8/2/2006 tarihli ve 5454 sayılı Kanunun 1 inci maddesine
göre verilmekte olan ek ödemeye devam edilir.
(2)
Fiili hizmet süresi beş ila on yıl arasında bulunmakta iken vefat eden
iştirakçilerden dolayı aylık bağlanan dul ve yetimlerinin aylıklarının
ödenmesinde de, 5434 sayılı Kanun hükümleri esas alınır. Bunların 5434
sayılı Kanun hükümlerine göre aylık alma hakkını kaybetmeleri halinde
aylığa hak kazanma ve evlenme ödeneği ödenmesi işlemlerinde Kanunun 32, 34
ve 37 nci madde hükümleri uygulanır.
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce
5434 sayılı Kanuna tabi olanlarla ilgili işlemler
GEÇİCİ MADDE 10 – (1) Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce;
a)
5434 sayılı Kanuna tabi iştirakçi iken Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
sonra da aynı statüde çalışmaya devam edenler,
b)
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte kamu idarelerinde hizmet akdi ile veya
sözleşmeli olarak çalışanlardan, ilgili kanunları gereği 5434 sayılı Kanun
ile ilgilendirilenler ile bunlardan ilgi devamı kurmuş olanlar, aynı
statüde çalışmaya devam ettikleri sürece,
c)
5434 sayılı Kanunun 12, ek 71, ek 76 ve geçici 192 nci maddeleri uyarınca
ilgi devamı sağlanmış olanlardan ilgileri devam ettirilenler,
Kanunun
4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı
sayılırlar ve bunlar hakkında bu Yönetmeliğin geçici 12 ve 13 üncü
maddeleri hükümleri uygulanır.
(2)
5434 sayılı Kanunun 12, ek 71, ek 76 ve geçici 192 nci maddelerine göre
ilgi devamı şartlarını taşıyanlardan Kanunun yürürlük tarihinden sonra,
ilgi devamı kurmak isteyenler hakkında da Kanunla yürürlükten kaldırılan
hükümleri dâhil 5434 ve mülga 2829 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem
yapılır.
(3)
5434 sayılı Kanun kapsamında geçen fiilî hizmet süreleri genel sağlık
sigortasının uygulanmasında gerekli olan sigortalılık süresi ve prim ödeme
gün sayılarında dikkate alınır.
(4)
Kanunun yürürlük tarihinden önce 24/6/1965 tarihli ve 635, 18/3/1986
tarihli ve 3269, 22/7/1965 tarihli ve 644, 1/11/1983 tarihli ve 2937,
25/3/1957 tarihli ve 6940 ve 26/10/1990 tarihli ve 3671 sayılı kanunlar ile
5434 sayılı Kanunun 32 nci maddesine göre fiilî hizmet süresine müstahak
görevlerde çalışanların bu görevlerde geçirdikleri süreler Kanunun 40 ıncı
maddesi gereğince aranan 3600 günün doldurulmasında nazara alınır.
(5)
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendine göre ilk defa sigortalı olanların sigortalılık
başlangıç tarihinden önceki sürelerinin, Kanunun 41 ve 46 ncı maddeleri,
5434 sayılı Kanunun ek 31 inci maddesi ile 3201 sayılı Kanuna göre
borçlandırılmaları hâlinde, sigortalılığın başlangıç tarihinin geriye
götürülmesini ve haklarında Kanunun geçici maddelerinin uygulanmasını
gerektirmez.
(6)
Kanunun yürürlük tarihinden önce 5434 sayılı Kanunun ilgili hükümlerine
göre itibari hizmet süresine müstahak kadro veya görevlerde bulunanlardan
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında çalışmaya
devam edenlerin itibari hizmet süreleri hakkında, 5434 sayılı Kanunun
ilgili hükümlerinin uygulanmasına devam edilir.
(7)
Kanunun 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında olup da
8/9/1999 tarihinden 30/4/2008 tarihine kadar ilk defa iştirakçi sayılanlar
kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş ve 25 tam yıl kesenek ya da
sigorta primi ödemiş olması veya 61 yaşını doldurması ve en az 15 tam yıl
kesenek ya da malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemesi şartıyla
yaşlılık aylığından yararlanırlar.
(8)
30/4/2008 tarihinden sonra 5434 sayılı Kanuna göre ilk defa iştirakçi
olanlar hakkında Kanunun 28 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkrası
hükümleri uygulanır.
5434 sayılı Kanuna tabi çalışmakta iken
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamına
alınanların kesenekleri
GEÇİCİ MADDE 11 – (1) Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce
iştirakçi olup, Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bu Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamına alınanlar hakkında Kanunun
geçici 4 üncü maddesi uyarınca, sigortalıların emekli keseneğine esas
aylığının tespiti, emekli kesenekleri, kurum karşılıkları, %100 artış
farkları ve fiili hizmet süresi zammı ile itibari hizmet süresi
karşılıkların tahakkuku 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılmaya devam
edilecektir.
(2)
Bu Yönetmeliğin geçici 11 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamındakiler,
Kanunun 60 ıncı maddesinin ilgili fıkralarındaki şartlar dikkate alınarak
genel sağlık sigortalısı sayılırlar.
(3)
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce iştirakçi olup, Kanunun yürürlüğe
girdiği tarih itibarıyla Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamına alınanlara ait prim belgelerinin düzenlenmesi ve Kuruma
gönderilmesi ile ödeme süreleri hakkında bu Yönetmeliğin 102 ve 108 inci
maddelerine göre işlem yapılır.
5434 sayılı Kanuna tabi hizmeti
bulunanlar hakkında uygulanacak işlemler
GEÇİCİ MADDE 12 – (1) Kanunda aksine bir hüküm bulunmadığı takdirde;
a)
Bir süre iştirakçi olduktan sonra görevinden ayrılanların,
b)
İştirakçi iken, Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamına alınanların,
c)
5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi olarak çalışmış olup bu Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine tabi olarak yeniden çalışmaya
başlayanların,
ç)
Bu fıkranın (a), (b) ve (c) bentlerinde belirtilenlerin dul ve
yetimlerinin,
aylık,
tazminat, harp malûllüğü zammı, evlenme ikramiyesi gibi diğer ödemeler ile
ölüm, eğitim ve öğretim yardımları hakkında, Kanunla yürürlükten kaldırılan
hükümleri de dâhil 5434 ve mülga 2829 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem
yapılır.
(2)
Birinci fıkra kapsamına girenlerin aylıklarının bağlanması, artırılması,
azaltılması, kesilmesi, yeniden bağlanması, toptan ödemeleri, ilgi devamı,
ihya ve borçlanmaları, diğer ödemeler ve yardımlar ile ölüm yardımı,
evlenme ve emeklilik ikramiyeleri hakkında Kanunla yürürlükten kaldırılan
hükümleri de dâhil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır ve bu
maddenin uygulanmasında mülga 2829 sayılı Kanun hükümleri ayrıca dikkate
alınır.
Vazife malûllüğü kapsamı
GEÇİCİ MADDE 13 – (1) 5434 sayılı Kanuna göre iştirakçi olup Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten sonra Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendine tabi olarak çalışmaya başlayanlar ile Kanunun
yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamına alınanlardan vazife malûllüğü kapsamına
girenler hakkında, Kanunun 47 nci maddesinin birinci fıkrasına göre işlem
yapılır. 5434 sayılı Kanuna göre iştirakçi olup Kanunun yürürlük tarihinden
önce iştirakçiliği sona ermiş olanlardan Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
sonra Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine tabi olarak
çalışmaya başlamayanlar dahil Malûllüğün oluşumunda bu hallerin bulunup
bulunmadığı Kurumca oluşturulan Kurul tarafından tespit edilir.
5434 sayılı Kanuna tabi özürlülere
ilişkin hükümler
GEÇİCİ MADDE 14 – (1) Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434
sayılı Kanun hükümlerine tabi olarak çalışmaya başlamış olup, çalışmaya
başlamadan önce ilgili mevzuatına göre alınmış ve en az %40 oranında özürlü
olduklarını gösterir sağlık kurulu raporu bulunanlar ile en az %40 oranında
doğuştan özürlü olduklarını belgeleyenlerden aylık talep tarihinde Kanunun
4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olanlara;
en az 5400 gün uzun vadeli sigorta kolları primi bildirilmiş ya da emekli
keseneği ödenmiş olması kaydıyla, istekleri hâlinde bu madde hükümleri esas
alınarak yaşlılık aylığı bağlanır. Ancak çalışmaya başladıktan sonra,
Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucularının sağlık kurullarınca
usulüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin
incelenmesi sonucu, Kurum Sağlık Kurulunca çalışma gücündeki kayıp
oranının;
a)
Yüzde 50 ilâ %59 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar, en az 5760,
b)
Yüzde 40 ilâ %49 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar, en az 6480,
gün
uzun vadeli sigorta kolları primi bildirilmiş olması kaydıyla, haklarında,
bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dâhil 5434 sayılı Kanun
hükümlerine göre işlem yapılır.
Bazı kamu personelinin borçlanma
işlemleri
GEÇİCİ MADDE 15 – (1) Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte;
a)
Polis Akademisi ile fakülte ve yüksek okullarda Emniyet Genel Müdürlüğü
hesabına okuyan veya kendi hesabına okumakta iken Emniyet Genel Müdürlüğü
hesabına okumaya devam eden öğrencilerden bilahare Emniyet Hizmetleri
Sınıfında Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında
görev alanların,
b)
Emniyet Hizmetleri Sınıfında Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(c) bendi kapsamında çalışmakta olanların,
bahse
konu okullarda geçen başarılı eğitim süreleri, istekleri hâlinde; borçlanma
talep tarihinde ilgisine göre en az aylık alan polis veya komiser
yardımcısının emekli keseneğine esas unsurları üzerinden, bu sürelere ait
sigortalı ve işveren hissesi priminin tamamı borçlandırılmak suretiyle
hizmetten sayılır. Bundan doğacak borç tutarının tamamı borcun tebliğ
edildiği tarihten itibaren iki yıl içinde kendileri tarafından ödenir.
(2)
Kanunun yürürlüğe girmesinden önce üniversitelerin çeşitli fakülte, yüksek
okul veya meslek yüksek okullarında kendi hesabına öğrenim yaptıktan sonra
muvazzaf astsubay nasbedilenlerin sözü edilen okullarda geçen başarılı
öğrenim süreleri de istekleri hâlinde; borçlanma talep tarihinde en az
aylık alan astsubay çavuşun emekli keseneğine ait unsurlar üzerinden,
birinci fıkradaki esaslar dâhilinde borçlandırılarak tahsil edilmek
suretiyle hizmetten sayılır.
5434 sayılı Kanuna göre hizmet azlığı
sebebiyle aylığa hak kazanamayıp bu Kanuna göre aylığa hak kazananlar
GEÇİCİ MADDE 16 – (1) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(c) bendi kapsamındaki sigortalılar ile kamu idarelerindeki görevlerinden
ayrıldıkları tarihte 5434 sayılı Kanunun ilgili hükümlerine göre malûllük
veya emekli aylığı bağlanabilmesi için yeterli hizmet süresi bulunmayan ve
görevden ayrıldıktan sonra herhangi bir sigortalılık hâline tabi olarak
çalışmamış olanların, borçlanacağı ya da ihya edeceği hizmetleri ile
birlikte prim ödeme gün sayısı bakımından Kanun hükümlerine göre malûllük
veya yaşlılık aylığına hak kazanmaları hâlinde, müracaatları üzerine
borçlanma ya da ihya işlemleri 5434 sayılı Kanuna göre hesap edilerek,
kendilerine ödemenin yapıldığı tarihi takip eden ay başından itibaren 5434
sayılı Kanun hükümleri uyarınca aylık bağlanır. Emeklilik ikramiyesi
ödenmiş süreler bu kez ikramiye ödemesinde dikkate alınmaz.
(2)
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce;
a)
Ölen, ancak 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre, yeterli hizmet süresi
bulunmadığı için dul ve yetimlerine aylık bağlanamamış olanların, prim
ödeme gün sayısı bakımından Kanun hükümlerine göre ölüm aylığına hak
kazanan hak sahiplerine, müracaat tarihini takip eden aybaşından itibaren,
b)
Ölen adına borçlanacakları ya da ihya edecekleri hizmetleri ile birlikte
prim ödeme gün sayısı bakımından Kanun hükümlerine göre aylığa hak
kazanmaları ve müracaatları hâlinde, 5434 sayılı Kanuna göre hesap edilecek
borçlanma ya da ihya tutarlarını ödedikleri tarihi takip eden ay başından
itibaren,
Kanunla
yürürlükten kaldırılan hükümleri de dâhil 5434 sayılı Kanuna göre aylıkları
bağlanır. Emeklilik ikramiyesi ödenmiş süreler bu kez ikramiye ödemesinde
dikkate alınmaz. Bunlardan fiilî hizmet süresi beş ilâ on yıl arasında olan
iştirakçilerden dolayı dul ve yetim aylığı bağlanacak olanların aylığa hak
kazanma, evlenme ve cenaze ödenekleri ile ödemeye devam şartları Kanunun
32, 34 ve 37 nci maddelerine göre işlem yapılır.
(3)
Kesenek veya toptan ödemeleri zamanaşımına uğramış olması nedeniyle
hizmetleri tasfiye edilmiş olanların, tasfiye edilmiş süreleri başkaca bir
işleme gerek kalmaksızın birleştirilecek hizmet olarak kabul edilir.
Kanunun yürürlük tarihinden sonra
tazminat ödenecek belediye başkanları
GEÇİCİ MADDE 17 – (1) Kanunun yürürlük tarihinden önce, seçimler
neticesinde belediye başkanı olarak görev yapmış olanlardan, Kanunun
yürürlük tarihinden önce 5434 sayılı Kanunun ek 68 inci maddesine göre
makam tazminatı ve buna bağlı olarak temsil veya görev tazminatı ödenenler
hariç olmak üzere, söz konusu belediye başkanlığı görevini kendilerine
sosyal güvenlik kanunlarına göre emekli/yaşlılık veya malûllük aylığı
bağlandıktan sonra yerine getirmeleri nedeniyle 5434 sayılı Kanunun mülga
ek 68 inci maddesindeki esaslar dahilinde, makam ve buna bağlı olarak
temsil veya görev tazminatlarından yararlandırılmayanlar da bu
tazminatlardan Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren
yararlandırılırlar.
(2)
Ancak, bunlardan sosyal güvenlik kanunlarına göre emeklilik veya yaşlılık
aylığı almakta olanların makam, temsil veya görev tazminatından
yararlandırılabilmeleri için 5434 sayılı Kanunun mülga 39 uncu maddesi esas
alınarak kadın ise 58, erkek ise 60 ve 25 fiili hizmet yılını veya kadın ve
erkek için 61 yaş ve 15 hizmet yılını tamamlamış olmaları şartı aranır.
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte sigortalı olup, Kanunun yürürlük
tarihinden sonra yaşlılık aylığı bağlananlardan; bu şartlara haiz olanlar
ile bu şartları sonradan yerine getirenler de söz konusu tazminatlardan
yararlanır.
(3)
Kanunun yürürlük tarihinde malûllük aylığı almakta olanlar ile Kanunun
yürürlük tarihinden sonra malûllük aylığına hak kazananlara ise ikinci
fıkrada belirtilen aylık bağlamaya ilişkin şartlar dikkate alınmaksızın,
emsali belediye başkanının almakta olduğu makam tazminatı ile temsil veya
görev tazminatları, almakta oldukları aylıklarına ilave edilmek suretiyle
ödenir.
(4)
Bunlardan ölenlerin hak sahipleri, Kanunun 32 nci maddesinde belirtilen
şartlara sahip olmaları hâlinde, Kanunla yürürlükten kaldırılan 5434 sayılı
Kanunun mülga ek 68 inci maddesinde belirtilen şartlar da dikkate alınarak,
Kanunun 34 üncü, geçici 1 inci, geçici 2 nci ve geçici 4 üncü maddeleri
hükümlerine göre söz konusu tazminatlardan, Kanunun yürürlük tarihinden
önce ölenler için Kanunun yürürlük tarihinden itibaren, Kanunun yürürlük
tarihinden sonra ölenler için ise ölüm tarihinden itibaren ölüm aylıklarına
eklenmek suretiyle yararlandırılırlar.
Sosyal güvenlik destek primine tabi
çalışma
GEÇİCİ MADDE 18 – (1) Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce
iştirakçi veya sigortalı olanlar ile vazife malûllüğü, malûllük ve yaşlılık
veya emekli aylığı bağlananlar ve Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte sosyal
güvenlik destek primi ödeyerek çalışmaya devam edenler hakkında sosyal
güvenlik destek primine tabi olma bakımından Kanunla yürürlükten kaldırılan
ilgili kanun hükümlerinin uygulanmasına devam edilir. Şu kadar ki, sosyal
güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkelerde çalışmaları halinde haklarında
kısa vadeli sigorta ile genel sağlık sigorta kolları uygulanır.
(2)
Ancak;
a)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında
çalışanlar için sosyal güvenlik destek primi oranı Kanunun 80 inci
maddesine göre tespit edilen prime esas kazançlar üzerinden Kanunun 81 inci
maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen prim oranına %30
oranının eklenmesi suretiyle bulunan toplamdır. %30 oranının dörtte biri
sigortalı, dörtte üçü işveren hissesidir. Bu kapsamda sayılan kişilerden
sosyal güvenlik destek primine tabi olanların prim ödeme yükümlüsü bunların
işverenleridir. Sosyal güvenlik destek primine tabi olarak çalışan sigortalının
iş kazası geçirmesi veya meslek hastalığına tutulması hâlinde bu sigorta
kollarından gerekli yardımlar yapılır.
b)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı
sayılanlardan, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarından alınacak belgelerle
doğrulamak kaydıyla faaliyette bulunulmadığına ilişkin süreler hariç olmak
üzere çalışılan süreleri için, sosyal güvenlik destek primi oranı olarak
Kanunun 30 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendinde belirtilen
hükümler uygulanır. Söz konusu maddede belirtilen oran, Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten 31/12/2008 tarihine kadar %12 olarak, takip eden her yılın
Ocak ayında bir puan artırılarak uygulanır. Ancak bu oran %15’i geçemez.
Kesilecek olan bu tutar, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendine tabi sigortalılara ilgili yılın Ocak ayında ödenen en yüksek
yaşlılık aylığından alınabilecek sosyal güvenlik destek priminden fazla
olamaz. 506 sayılı Kanuna göre yaşlılık aylığı almakta iken, serbest avukat
veya noter olarak çalışmalarını sürdürenler hakkında da bu bent hükümleri
uygulanır.
c)
Harp malûlleri ile 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele
Kanunu, 3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması
Hakkında Kanuna göre aylıkları hesaplanarak ödenen veya asayiş ve
güvenliğin sağlanması ile ilgili kanunlara göre vazife malûllüğü aylığı almakta
iken; Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla çalışmaya devam edenler
ile sonradan Kanuna tabi çalışmaya başlayacaklar için sosyal güvenlik
destek primi uygulanmaksızın Kanunun 5 inci maddesinin (c) bendi hükümleri
uygulanır.
ç)
5434 sayılı Kanuna göre vazife malûllüğü aylığı almakta iken bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) ve (b) bendi kapsamında çalışmaya devam edenler hakkında,
Kanunun yürürlük tarihinden itibaren bir ay içinde yazılı talepleri
doğrultusunda Kanunun iş kazası ve meslek hastalığı sigortası hükümleri ve
uzun vadeli sigorta kolları veya sosyal güvenlik destek primine ait
hükümleri uygulanır. Bunlardan uzun vadeli sigorta primi ödeyenlerin
belirtilen süre içinde yazılı talepte bulunmamaları hâlinde ayrıca iş
kazası meslek hastalığı hükümleri uygulanır, sosyal güvenlik destek primi
kesilmez. Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce iştirakçi olup, Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten sonra 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre vazife
malûllüğü aylığı bağlananlardan Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) ve (b) bendi kapsamında çalışmaya başlayanlar hakkında da
yazılı talepleri doğrultusunda işlem yapılır. Bu bent kapsamında olanlardan
ayrıca genel sağlık sigortası primi alınmaz.
(3)
Sosyal güvenlik destek primi ödenmiş veya bildirilmiş süreler Kanuna göre
malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prim ödeme gün sayısına ilave
edilmez, 31 inci ve 36 ncı madde hükümlerine göre toptan ödeme yapılmaz.
(4)
Sosyal güvenlik destek primi, süresi içinde ve tam olarak ödenmezse,
Kanunun 89 uncu maddesi hükmü uyarınca işlem yapılır.
(5)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında çalışmaya
başlamalarına rağmen süresinde bildirim yapılmaması nedeniyle ödenmekte olan
aylıklarından süresinde kesilemeyen sosyal güvenlik destek primi için de bu
maddenin dördüncü fıkrası hükümleri uygulanır.
Geçici iş göremezlik ödenekleri
Geçici Madde 19 – (1)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen sigortalıların
Kanunun yürürlük tarihinden önce başlayıp, yürürlük tarihinden sonra devam
eden istirahatlarında, geriye doğru bir yıllık süre içinde 120 günleri
olmadığından geçici iş göremezlik ödeneği alamayan sigortalıların, Kanunun
yürürlük tarihinden önce veya sonraki bir tarihte bu tarihlerden geriye
doğru bir yıl içinde en az 90 günlük sigorta primi varsa Kanunun yürürlük
tarihinden itibaren istirahatından kalan süre için geçici iş göremezlik
ödeneği ödenir.
(2)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen
sigortalıların analığı hâlinde geçici iş göremezlik ödeneğinin ödenebilmesi
için gerekli 90 günlük prim gün sayısının hesabında, Kanunun yürürlük
tarihinden önce 506 sayılı Kanuna tabi analık sigortası için bildirilmiş
prim ödeme gün sayıları ile Kanunun yürürlük tarihinden sonra ödenen kısa
vadeli sigorta kolları prim ödeme gün sayıları dikkate alınır.
Kanunun yürürlük tarihinden önceki
sürelerin borçlanılması
GEÇİCİ MADDE 20 – (1) Kanunun yürürlük tarihinden önceki sürelerin
borçlanılması hâlinde aylıkların hesabında 41 inci maddeye göre yapılan
borçlanmaların bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki sürelere ait
kazançları, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerine göre
değerlendirilir. Ancak, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a)
bendi kapsamında bulunan sigortalılar için bu Kanunun yürürlük tarihinden
önceki dönemlere ait sürelerin bu Kanunun yürürlük tarihinden sonra
borçlanılması halinde de 41 inci madde hükümleri uygulanır.
506 sayılı Kanunun geçici 20 nci
maddesi kapsamındaki sandıklarca kuruma yapılacak bildirimler
GEÇİCİ MADDE 21 – (1) 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesi
kapsamındaki sandıklar Kuruma devir tarihine kadar, 1/8/2009 tarihinden
sonra işe başlayan ve işten ayrılan iştirakçilerinin, sandıkla ilgilerinin
başlamasına ilişkin bildirimlerini Ek-4, sandıkla ilgilerinin sona ermesine
ilişkin bildirimlerini ise Ek-5 ile, işe başlama ve işten ayrılma
tarihinden itibaren en geç on gün içinde Kuruma yaparlar.
(2)
Sigortalı işe giriş ve işten ayrılış bildirgesinin elektronik ortamda
verilme usulü hakkında bu Yönetmeliğin 5 inci maddesi gereğince işlem
yapılır.
Kurumca istenilen bazı belgelerin kâğıt
ortamında alınmasına devam edilmesi
GEÇİCİ MADDE 22 – (1) Ölüm gelir/aylığı ve ölüm toptan ödemesi için,
18 yaşını doldurmayanlar hariç, ortaöğrenim görmesi hâlinde 20 yaşını,
yüksek öğrenim görmesi hâlinde 25 yaşını doldurmayan hak sahibi erkek
çocukların ilgili öğretim kurumundan alacakları öğrenci belgesi Kurumca
ilgili Kurumlardan elektronik ortamda alınıncaya kadar talep dilekçesine
eklenir.
Hakedilen ücretler ile prim, ikramiye
ve bu nitelikteki ödemelerin ayrı ayrı gösterilmesi
GEÇİCİ MADDE 23 – (1) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a)
bendi kapsamında sigortalı sayılanların sigorta primine esas kazanç
bildirimleri yönünden, bu Yönetmeliğin 102 nci maddesinin birinci fıkrası
uyarınca yapılması gereken ‘hakedilen ücret’ ve ‘prim, ikramiye ve bu
nitelikteki ödemelerin’ ayrı ayrı gösterilmesi uygulaması, bu Yönetmeliğin
yayımı tarihinden itibaren verilme süresi dolacak üç aya ait aylık prim ve
hizmet belgeleri için uygulanmaz.
Yürürlük
MADDE 126 – (1) Bu Yönetmelik hükümleri yayımı tarihinde
yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 127 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Sosyal Güvenlik
Kurumu Başkanı yürütür.
|