Karar Sayısı : 2010/247
2/4/2009
tarihli ve 5870 sayılı Kanunla katılmamız uygun bulunan ekli
“Milletlerarası Mal Satımına İlişkin Sözleşmeler Hakkında Birleşmiş
Milletler Antlaşması”na katılmamız; Dışişleri Bakanlığının 1/3/2010 tarihli
ve HUMŞ/717215 sayılı yazısı üzerine, 31/5/1963 tarihli ve 244 sayılı
Kanunun 3 üncü maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 11/3/2010 tarihinde
kararlaştırılmıştır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
C. ÇİÇEK B. ARINÇ A. BABACAN M. AYDIN
Devlet Bak. ve Başb. Yrd. Devlet Bak. ve Başb. Yrd. Devlet Bak. ve Başb. Yrd. Devlet Bakanı
H. YAZICI F. N. ÖZAK M. Z. ÇAĞLAYAN F. ÇELİK
Devlet Bakanı Devlet Bakanı Devlet
Bakanı Devlet Bakanı
E. BAĞIŞ S. A. KAVAF M. ŞİMŞEK S. ERGİN
Devlet Bakanı Devlet Bakanı Devlet Bakanı
V. Adalet
Bakanı
M. V. GÖNÜL B. ATALAY B. ATALAY M. ŞİMŞEK
Milli Savunma Bakanı İçişleri Bakanı Dışişleri
Bakanı V. Maliye
Bakanı
N. ÇUBUKÇU M. DEMİR R. AKDAĞ B. YILDIRIM
Milli Eğitim Bakanı Bayındırlık ve İskân Bakanı Sağlık Bakanı Ulaştırma Bakanı
M. M. EKER Ö. DİNÇER N. ERGÜN T. YILDIZ
Tarım ve Köyişleri Bakanı Çalışma ve Sos. Güv. Bakanı Sanayi ve Ticaret Bakanı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
E.
GÜNAY V.
EROĞLU
Kültür
ve Turizm Bakanı Çevre
ve Orman Bakanı
MİLLETLERARASI
MAL SATIMINA İLİŞKİN SÖZLEŞMELER HAKKINDA
BİRLEŞMİŞ
MİLLETLER ANTLAŞMASI
Bu
Antlaşmaya taraf Devletler
Birleşmiş
Milletler Genel Kurulu’nun Yeni Milletlerarası Ekonomik Düzen’in
kurulmasına ilişkin altıncı özel oturumunda kabul edilmiş olan kararlardaki genel
hedefler çerçevesinde,
milletlerarası
ticaretin eşitlik ve karşılıklı menfaatler temelinde gelişmesinin Devletler
arasındaki dostane ilişkilerin teşvik edilmesinde önemli bir unsur
olduğunun bilincinde,
milletlerarası
mal satımına ilişkin sözleşmelere uygulanacak ve farklı sosyal, ekonomik ve
hukuki sistemleri dikkate alacak yeknesak kuralların kabul edilmesinin milletlerarası
ticarette hukuki engellerin kaldırılmasına yardımcı olacağı ve
milletlerarası ticaretin gelişmesini teşvik edeceği inancı içinde,
aşağıdakileri
kararlaştırmışlardır:
Kısım
I
Uygulama
Alanı ve Genel Hükümler
Bölüm
I
Uygulama
Alanı
Madde 1
(1)
Bu Antlaşma, işyerleri farklı devletlerde bulunan taraflar arasındaki mal
satımı sözleşmelerine,
(a)
bu devletlerin âkit devletlerden olması veya
(b)
milletlerarası özel hukuk kurallarının âkit bir devletin hukukuna atıf
yapması
halinde
uygulanır.
(2)
Tarafların işyerlerinin ayrı devletlerde bulunması olgusu sözleşmeden veya
sözleşmenin akdi sırasında veya öncesinde gerçekleşmiş olan görüşmelerden
veya verilmiş olan bilgilerden anlaşılmadıkça dikkate alınmaz.
(3)
Bu Antlaşmanın uygulanmasında ne tarafların vatandaşlığı, ne tacir olup
olmadıkları, ne de sözleşmenin adî veya ticarî nitelikte olması dikkate
alınır.
Madde 2
Bu
Antlaşma aşağıdaki satımlara uygulanmaz:
(a)
Kişisel veya ailevî ihtiyaç veya ev ihtiyacı için mal alınması; meğerki
satıcı, sözleşmenin akdi sırasında veya öncesinde, malların böyle bir
kullanım için alındıklarını bilmesin ve bilmesi gerekmesin;
(b)
Açık artırma yoluyla yapılan satımlar;
(c)
Cebri icra veya diğer kanun gereği yapılan satımlar;
(d)
Menkul kıymet, kambiyo senedi ve para;
(e)
Gemi, tekne, hava yastıklı taşıt veya hava taşıtı satımı;
(f)
Elektrik satımı.
Madde 3
(1)
İmal edilecek veya üretilecek malların teminine ilişkin sözleşmeler satım
sözleşmesi sayılır; meğerki, bunları sipariş eden taraf imalat veya üretim için
gerekli olan malzemenin esaslı bir bölümünün teminini taahhüt etmiş olsun.
(2)
Bu Antlaşma, mal temin eden
tarafın ediminin, ağırlıklı olarak, işgücü veya diğer bir hizmetin
sağlanmasından oluştuğu sözleşmelere uygulanmaz.
Madde 4
Bu
Antlaşma, sadece satım sözleşmesinin kurulmasını ve alıcı ile satıcının
böylesi bir sözleşmeden doğan hak ve borçlarını düzenler. Antlaşmada aksine
bir düzenleme bulunmadığı sürece, özellikle;
(a)
sözleşmenin veya sözleşmenin hükümlerinin veya teamüllerin geçerliliği;
(b)
sözleşmenin, satılan malların mülkiyeti üzerindeki olası etkileri
düzenlenmemiştir.
Madde 5
Bu
Antlaşma satıcının, malların bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına sebep
olmasından kaynaklanan sorumluluğuna uygulanmaz.
Madde 6
Taraflar,
bu Antlaşmanın uygulanmamasını kararlaştırabilecekleri gibi, 12. madde
saklı kalmak şartıyla, hükümlerine istisna getirebilir veya hükümlerinin
doğurabileceği etkileri değiştirebilirler.
Bölüm
II
Genel
Hükümler
Madde 7
(1)
Bu Antlaşmanın yorumunda, Antlaşmanın milletlerarası niteliği dikkate
alınacağı gibi yeknesak uygulanmasının teşviki ve milletlerarası ticarette
dürüstlük kuralının korunması gereği de gözetilir.
(2)
Bu Antlaşmada düzenlenen konulara ilişkin olup Antlaşmada açıkça
cevaplanmamış sorular Antlaşmanın temelinde yatan genel ilkelere veya bu
tür ilkelerin mevcut olmaması halinde milletlerarası özel hukuk kuralları
uyarınca uygulanması gereken hukuka göre çözümlenir.
Madde 8
(1)
Bu Antlaşmanın amacı çerçevesinde taraflardan birinin beyanları ve diğer
davranışları onun iradesine uygun olarak yorumlanır, yeter ki karşı taraf
bu iradeyi bilsin veya bilmemesi mümkün olmasın.
(2)
Eğer fıkra
1 uygulanamıyorsa, taraflardan birinin beyanları ve diğer davranışları,
karşı taraf ile aynı konumda makul bir kişinin aynı koşullarda bunlara
vereceği anlama göre yorumlanır.
(3)
Taraflardan birinin iradesini veya makul bir kişinin anlayışını tespit
edebilmek için özellikle taraflar arasındaki sözleşme görüşmeleri,
aralarında oluşmuş alışkanlıklar, teamüller ve tarafların sonraki
davranışları da dahil olmak üzere olayın ilgili tüm koşulları dikkate
alınır.
Madde 9
(1)
Taraflar, uygulanmasını kabul
ettikleri teamüller ve aralarında yerleşmiş olan alışkanlıklarla bağlıdır.
(2)
Aksi kararlaştırılmadıkça, tarafların bildiği veya bilmesi gerektiği ve
milletlerarası ticarette aynı tür sözleşmeleri ilgili ticari branşta
akdedenler tarafından yaygın olarak bilinen ve düzenli olarak uygulanan
teamüllerin sözleşmelerine ve sözleşmenin kurulması aşamasına uygulanmasını
zımnen kabul
ettikleri varsayılır.
Madde 10
Bu
Antlaşmanın amacı çerçevesinde,
(a)
taraflardan birinin birden fazla işyerinin olması halinde, sözleşmenin akdi
sırasında veya öncesinde taraflarca bilinen veya dikkate alınan koşullar
değerlendirilerek sözleşme ve sözleşmenin ifası ile en yakın irtibat içinde
olan işyeri esas alınır,
(b)
taraflardan birinin hiçbir işyerinin olmaması halinde mutat meskeni esas
alınır.
Madde 11
Satım
sözleşmesinin kurulması veya ispatı yazılı şekilde yapılmak zorunda
olmadığı gibi başka herhangi bir şekil hükmüne de bağlı değildir. Sözleşme,
tanık dahil her usulle ispat edilebilir.
Madde 12
Taraflardan
birinin işyeri, 96. madde uyarınca beyanda bulunmuş âkit bir devlette
bulunduğu takdirde, satım sözleşmesinin kurulmasını, değiştirilmesini veya
mutabakatla ortadan kaldırılmasını veya bir icabın, kabulün yahut diğer
herhangi bir irade beyanının, yazılı şekilden başka şekilde yapılmasını
mümkün kılan bu Antlaşmanın 11. ve 29. maddesinin veya II. Kısmının
hükümleri uygulanmaz. Taraflar bu maddeye istisna getiremeyecekleri gibi
maddenin etkilerini de değiştiremezler.
Madde 13
Bu
Antlaşmanın amacı çerçevesinde “yazılı” terimi telgraf ve teleksle yapılan
bildirimleri de kapsar.
Kısım
II
Sözleşmenin
Kurulması
Madde 14
(1)
Bir veya birden çok belirli kişiye sözleşmenin kurulması için yöneltilen
bir teklif, yeterince kesin olması ve teklifte bulunanın, kabul halinde bağlanma iradesini
yansıtması durumunda icap sayılır. Malların saptandığı ve açık veya örtülü
olarak miktar ve semenin belirlendiği veya belirlenmesi için gerekli
düzenlemenin yapıldığı teklifler yeterince kesin sayılır.
(2)
Belirli olmayan kişilere yöneltilmiş teklif sadece icaba davet sayılır;
meğerki, teklifte bulunan aksini açıkça belirtmiş olsun.
Madde 15
(1)
İcap muhataba vardığı anda hükümlerini doğurur.
(2)
İcap geri alınamaz nitelikte olsa bile, geri alma beyanının muhataba, icaptan önce
veya icapla aynı anda varması halinde geri alınabilir.
Madde 16
(1)
İcapta bulunanın geri alma beyanı, muhatabın
kabul
beyanını göndermesinden önce muhataba ulaşmış olmak koşuluyla, icap,
sözleşme kuruluncaya kadar geri alınabilir.
(2)
Ancak;
(a)
icapta kabul
için kesin bir süre öngörülmüş veya icabın geri alınmaz olduğu başka bir
şekilde ifade edilmişse veya
(b)
muhatap açısından icabın geri alınamaz olduğuna güvenmek makul sayılabiliyorsa
ve muhatap bu icaba güvenerek hareket etmişse
icap
geri alınamaz.
Madde 17
İcap
geri alınamaz olsa bile, red beyanı icapta bulunana vardığı anda hükmünü
yitirir.
Madde 18
(1)
Muhatabın icaba onay verdiğini ifade eden
herhangi bir beyanı veya diğer davranışı kabul hükmündedir. Susma veya eylemsizlik
tek başına kabul
sayılmaz.
(2)
Bir icabın kabulü, kabul
açıklamasının icapta bulunana varması anında hüküm doğurur. Bir kabul, kabul
açıklamasının icapta bulunana, tespit ettiği süre içinde veya süre tespit
edilmemesi halinde, icapta bulunan tarafından kullanılan iletişim
araçlarının hızı da dahil olmak üzere işlemin koşulları dikkate
alındığında, makul bir süre içinde ulaşmazsa, hüküm doğurmaz. Aksi hal ve
şartlardan anlaşılmadıkça sözlü icap derhal kabul edilmelidir.
(3)
Ancak taraflar arasında yerleşmiş alışkanlıklar, teamüller veya icap
nedeniyle, muhatap, icapta bulunana haber vermeksizin malın gönderilmesi
veya semenin ödenmesi gibi bir eylem icra etmek suretiyle muvafakatini
ifade etmişse, kabul,
fıkra 2’de öngörülen müddet içinde yapılmak kaydıyla eylem anından itibaren
hüküm doğurur.
Madde 19
(1)
Bir icabın kabulüne yönelik, fakat eklemeler, sınırlamalar veya başkaca
değişiklikler içeren cevap, icabın reddi olup bir karşı icap oluşturur.
(2)
Buna karşılık, kabul beyanı oluşturması
düşünülen, fakat icabın şartlarını esaslı olarak değiştirmeyen eklemeler
veya sapmalar içeren icaba yönelik cevap, kabul sayılır; meğerki icapta bulunan,
haklı bir gecikme olmaksızın bu uyumsuzluklara sözlü olarak itiraz etmiş
veya bu yönde bir bildirim göndermiş olsun. Bunu yapmadığı takdirde icabın
şartları kabul
beyanındaki değişikliklerle birlikte sözleşmenin içeriğini oluşturur.
(3)
Özellikle, semene, ödemeye, malların kalitesi ve miktarına, teslim yeri ve
zamanına, taraflardan birinin diğerine karşı sorumluluğunun kapsamına veya
uyuşmazlıkların çözümüne ilişkin tamamlayıcı veya farklı hükümler icabın
şartlarını esaslı şekilde değiştirmiş sayılır.
Madde 20
(1)
Bir telgraf veya mektupta icapta bulunan kimse tarafından belirlenmiş olan kabul süresi,
telgrafın gönderilmek üzere verildiği tarihten veya mektupta gösterilen
tarihten veya bu yoksa zarf üzerindeki tarihten itibaren işlemeye başlar.
Telefon, teleks veya eşzamanlı diğer haberleşme araçları yoluyla icapta
bulunan tarafından belirtilen kabul
süresi icabın muhataba vardığı andan itibaren işlemeye başlar.
(2)
Kabul
süresi içine düşen resmi tatil veya iş günü dışındaki günler bu sürenin
hesabına dahil edilir. Ancak, kabul
bildirimi, sürenin son gününün icapta bulunanın işyerinin bulunduğu yerde
resmi tatil veya işgünü dışındaki günlerden birine rastlaması nedeniyle,
icapta bulunanın adresine teslim edilmezse süre, takip eden ilk iş gününe uzar.
Madde 21
(1)
Gecikmiş bir kabul ancak icapta bulunanın
gecikmeksizin muhatabı bu yönde sözlü olarak haberdar etmesi veya bu
içerikli bir bildirim göndermesi halinde kabul gibi hüküm doğurur.
(2)
Gecikmiş bir kabul içeren mektup veya başkaca yazılı belgeden, gereğince
iletilmiş olsaydı, icapta bulunana zamanında ulaşacak koşullarda yollanmış
olduğu anlaşılıyorsa, gecikmiş kabul de geçerli bir kabul gibi hüküm
doğurur; meğerki, icapta bulunan, icabını düşmüş addettiğini muhataba
gecikmeksizin sözlü olarak bildirmiş veya bu içerikli bir bildirim
göndermiş olsun.
Madde 22
Geri
alma beyanı, icapta bulunana, kabulün hüküm doğurma anından önce veya aynı
anda varmışsa kabul
beyanı geri alınabilir.
Madde 23
Kabul beyanının, bu
Antlaşmaya uygun olarak hüküm doğurduğu anda sözleşme kurulmuş sayılır.
Madde 24
Antlaşmanın
bu Kısmının amacı çerçevesinde; icap, kabul
beyanı ve diğer tüm irade açıklamaları muhataba sözlü olarak yapıldıkları
veya diğer herhangi bir yoldan şahsen kendisine veya işyerine veya posta
adresine, bunlar da yoksa, mutat meskenine teslim edildiklerinde
"varmış" sayılırlar.
Kısım
III
Malların
Satımı
Bölüm
I
Genel
Hükümler
Madde 25
Taraflardan
birinin sözleşme ihlâli, diğer tarafı, sözleşme uyarınca beklemekte haklı olduğu
şeyden önemli ölçüde yoksun bırakacak bir olumsuzluğa sebep oluyorsa,
esaslıdır; meğerki, böyle bir sonucu sözleşmeyi ihlâl eden taraf öngörmemiş ve aynı konum ve
koşullar içindeki makul bir kişi de öngöremeyecek olsun.
Madde 26
Sözleşmenin
ortadan kaldırılması beyanı, ancak diğer tarafa bildirimle yapılması
halinde hüküm ifade eder.
Madde 27
Antlaşmanın
bu Kısmında açıkça aksi düzenlenmedikçe, sözleşme taraflarından birinin bu
Kısma uygun bildirim, talep veya diğer bir açıklaması koşullara uygun
araçlarla yapılmışsa, bu açıklamanın iletimindeki bir gecikme veya hata
veya ulaşmamış olması açıklamada bulunan tarafı ona dayanmak hakkından
yoksun bırakmaz.
Madde 28
Antlaşma
hükümleri uyarınca taraflardan biri diğer tarafın belirli bir yükümlülüğü
ifa etmesini talep hakkına sahip ise, mahkemenin aynen ifaya hükmetmesi
ancak, bu Antlaşmanın uygulama alanına girmeyen benzer satım
sözleşmelerinde kendi hukukuna göre de aynen ifaya hükmedecek olması
halinde mümkündür.
Madde 29
(1)
Bir sözleşme, tarafların salt anlaşması ile değiştirilebilir veya sona
erdirilebilir.
(2)
Her türlü değişiklik veya sona erdirme anlaşmasının, yazılı yapılması
gerektiği hükmünü içeren yazılı bir sözleşme, başka şekilde bir anlaşmayla
değiştirilemez veya ortadan kaldırılamaz. Ancak taraflardan biri, kendi
davranışı ile diğer tarafın bu davranışa güven duymasına yol açtığı ölçüde
bu hükme dayanamaz.
Bölüm
II
Satıcının
Yükümlülükleri
Madde 30
Satıcı
sözleşmede ve bu Antlaşmada öngörüldüğü şekilde malları teslim etmek,
onlara ilişkin belgeleri vermek ve malların mülkiyetini geçirmekle
yükümlüdür.
Ayrım
I
Malların
Teslimi ve Belgelerin Verilmesi
Madde 31
Satıcı
malları belirli başka bir yerde teslim etmek zorunda değilse, teslim borcu
aşağıdaki gibidir:
a)
satım sözleşmesi malların taşınmasını gerektiriyorsa, malları alıcıya
ulaştırılmaları için ilk taşıyıcıya vermek;
b)
önceki bendin kapsamına girmeyen hallerde; sözleşmenin, ferden belirlenmiş
mallara veya belirli bir stoktan karşılanacak nev'en belirlenmiş mallara
veya imal edilecek veya üretilecek mallara ilişkin olması ve tarafların
sözleşmenin kurulduğu sırada malların belirli bir yerde bulunduğunu veya
orada imal edileceğini yahut üretileceğini bilmeleri durumunda malları bu
yerde alıcının tasarrufuna hazır bulundurmak;
c)
diğer hallerde, sözleşmenin kurulduğu sırada satıcının işyerinin bulunduğu
yerde malları alıcının tasarrufuna hazır bulundurmak.
Madde 32
(1)
Satıcı, sözleşmeye veya bu Antlaşmaya uygun olarak, malları bir taşıyıcıya
vermiş ancak mallar, üzerlerine ayırt edici bir işaret konulmak suretiyle,
taşıma belgeleriyle veya başka herhangi bir şekilde açıkça sözleşmeye
tahsis edilmemişse, satıcının göndermeyi alıcıya bildirmesi ve malları özel
olarak belirlemesi gerekir.
(2)
Satıcı, malların taşınmasını sağlamayı üstlenmiş ise, taşımanın
kararlaştırılan yere kadar, koşulların gerektirdiği nakil araçlarıyla ve
böyle bir naklin mutat şartlarına uygun bir biçimde gerçekleşmesi için
gerekli sözleşmeleri yapmak zorundadır.
(3)
Satıcı, malların taşınması ile ilgili sigortayı yaptırmak zorunda değilse,
alıcının talebi üzerine, onun böyle bir sigortayı yaptırmak için ihtiyaç
duyacağı mevcut bütün bilgileri alıcıya vermek zorundadır.
Madde 33
Satıcı
malları
(a)
sözleşme ile belirlenmiş veya sözleşmeye dayanarak belirlenebilir bir tarih
varsa bu tarihte;
(b)
sözleşme ile belirlenmiş veya sözleşmeye dayanarak belirlenebilir bir zaman
dilimi varsa, koşullardan tarih saptama yetkisinin alıcıda olduğu
anlaşılmadıkça, bu zaman dilimi içinde herhangi bir anda;
(c)
diğer tüm hallerde, sözleşmenin kurulmasından itibaren makul bir süre
içinde
teslim
etmek zorundadır.
Madde 34
Satıcının
mallara ilişkin vermesi gereken belgeler varsa, bunları sözleşmede
öngörülen zamanda, yerde ve şekilde vermesi gerekir. Belgelerin erken
verilmesi halinde, satıcı, belgelerin verilmesi için öngörülen ana kadar,
belgelerdeki tüm sözleşmeye aykırılıkları gidermek hakkına sahiptir, yeter
ki bu hakkın kullanımı alıcı için makul olmayan zahmete veya masrafa yol
açmasın. Bununla birlikte alıcının bu Antlaşmaya uygun olarak tazminat
talep etme hakkı saklıdır.
Ayrım
II
Malların
Sözleşmeye Uygunluğu ve Üçüncü Kişilerin Hak veya Talepleri
Madde 35
(1)
Satıcı, miktarı, kalitesi ve türü sözleşmede öngörülen malları, sözleşmede
belirtilen paket veya muhafaza içinde teslim etmek zorundadır.
(2)
Taraflarca aksi kararlaştırılmadığı takdirde, mallar ancak aşağıdaki
hallerde sözleşmeye uygun sayılırlar:
(a)
aynı türden malların mutat olarak tahsis edildiği kullanım amacına uygun
iseler;
(b)
sözleşmenin kurulması esnasında açıkça veya zımnen satıcıya bildirilen her
türlü özel kullanım amacına uygun iseler; meğerki koşullardan, alıcının,
satıcının bilgisine ve değerlendirmesine güvenmediği veya güvenmesinin
makul olmadığı anlaşılsın;
(c)
satıcının alıcıya örnek veya model olarak sunduğu malların kalitesine sahip
iseler;
(d)
ilgili türden mallar için mutat sayılan şekilde veya böyle mutat bir şeklin
var olmadığı hallerde, malın muhafazası ve korunmasına uygun olan şekilde
paketlenmiş iseler.
(3)
Alıcının sözleşmenin kurulması anında bildiği veya bilmemesinin mümkün
olmadığı sözleşmeye aykırılıklardan satıcı, fıkra 2'nin (a) ilâ (d)
bendleri çerçevesinde sorumlu değildir.
Madde 36
(1)
Satıcı, hasarın alıcıya geçtiği anda mevcut olan sözleşmeye aykırılıktan,
sözleşmeye aykırılık bu andan sonra belirgin hale gelmiş olsa dahi,
sözleşme ve bu Antlaşma uyarınca sorumludur.
(2)
Satıcı, fıkra 1’de belirtilen andan sonra ortaya çıkan ve malların belirli
bir süre için, mutat amaçlarına veya belirli bir amaca elverişli kalacağı
veya belirli nitelikleri veya özellikleri muhafaza edeceği konusundaki
garantinin ihlâli de dahil olmak üzere herhangi bir yükümlülüğünün ihlâline
dayanan sözleşmeye aykırılıktan sorumludur.
Madde 37
Malların
teslim tarihinden önce teslim edilmesi halinde satıcı, teslim tarihine
kadar, eksik bölümleri veya eksik kalan miktarı teslim edebilir veya
sözleşmeye uygun olmayan malları ikame eden yeni mallar teslim edebilir veya
malların diğer sözleşmeye aykırılıklarını giderebilir; yeter ki, bu hakkın
kullanımı alıcı için makul olmayan zahmet veya masrafa yol açmasın. Bununla
birlikte alıcının bu Antlaşmaya uygun olarak tazminat talep etme hakkı
saklıdır.
Madde 38
(1)
Alıcı, malları, koşulların izin verdiği ölçüde kısa bir süre içerisinde
muayene etmek veya ettirmek zorundadır.
(2)
Sözleşme, malların taşınmasını gerektiriyorsa, muayene, malların varma
yerine ulaşması sonrasına ertelenebilir.
(3)
Mallar alıcı tarafından, muayene etmek için yeterli imkâna sahip
olmaksızın, taşıma halindeyken başka bir yere yönlendirilir veya onun
tarafından başka bir yere gönderilirse ve satıcı sözleşme kurulurken böyle
bir yönlendirme veya başka yere gönderme ihtimalini biliyor veya bilmesi
gerekiyor idiyse, muayene, malların yeni varma yerine ulaşması sonrasına
ertelenebilir.
Madde 39
(1)
Alıcı, bir sözleşmeye aykırılık saptadığı veya saptaması gerektiği tarihten
itibaren makul bir süre içinde satıcıya, sözleşmeye aykırılığı türünü de
belirterek bildirmezse, bu sözleşmeye aykırılığa dayanma hakkını kaybeder.
(2)
Her halde, alıcı, malların fiilen kendisine verildiği tarihten itibaren en
geç iki yıllık bir süre içinde sözleşmeye aykırılığı satıcıya bildirmezse,
bu sözleşmeye aykırılığa dayanma hakkını kaybeder; meğerki, bu süre
sözleşmesel bir garanti süresiyle bağdaşmıyor olsun.
Madde 40
Sözleşmeye
aykırılık, satıcının bildiği veya bilmemesinin mümkün olmadığı ve alıcıya
açıklamadığı olgulara dayanıyorsa, satıcı 38 ve 39. madde hükümlerine
dayanamaz.
Madde 41
Satıcı,
üçüncü kişilerin her türlü hak ve taleplerinden ari mallar teslim etmek
zorundadır, meğerki, alıcı bu hak ve taleplere konu malları almayı kabul etmiş olsun.
Bununla birlikte, bu hak veya talep sınaî ya da diğer bir fikrî mülkiyete
dayanmaktaysa, satıcının borcu 42. maddeye tabidir.
Madde 42
(1)
Satıcı, üçüncü kişilere ait sınaî veya diğer bir fikrî mülkiyete dayanan ve
sözleşmenin akdedilmesi sırasında bildiği veya bilmemesinin mümkün olmadığı
hak veya taleplerden ari mallar teslim etmek zorundadır, şu şartla ki, hak
ya da talep,
(a)
malların yeniden satılacağı veya diğer bir şekilde kullanılacağı devletin
hukukuna göre mevcut olan bir sınaî veya fikrî mülkiyete dayansın ve taraflar
sözleşmenin kurulması sırasında malların bu devlette yeniden satılacağını
veya kullanılacağını hesaba katmış olsun; veya
(b)
bunun dışındaki her halde, alıcının işyerinin bulunduğu devletin hukukuna
göre mevcut olan bir sınaî veya fikri mülkiyete dayansın.
(2)
Satıcının fıkra 1 uyarınca yükümlülüğü,
(a)
sözleşmenin kurulduğu anda alıcının hakkı ya da talebi bildiği veya
bilmemesinin mümkün olmadığı halleri; veya
(b)
hak ya da talebin, alıcının, satıcının kullanımına sunduğu teknik çizim,
tasarım, veya başkaca veriden kaynaklandığı halleri
kapsamaz.
Madde 43
(1)
Alıcı, üçüncü kişinin hakkını ya da talebini öğrendikten veya öğrenmesi
gerektiği andan itibaren, makul bir süre içinde satıcıya bu hak veya
talebin mahiyetini belirten bir bildirimde bulunmazsa 41. veya 42. madde
hükümlerine dayanma hakkını kaybeder.
(2)
Satıcı, üçüncü kişinin hakkını ya da talebini ve bunun mahiyetini biliyor
idiyse fıkra 1’e dayanamaz.
Madde 44
Alıcının,
gerekli bildirimi yapmama konusunda makul bir özrü varsa, 39. maddenin 1.
fıkrası ile 43. maddenin 1. fıkrası hükümlerine bakılmaksızın 50. madde
uyarınca semende indirim yapması veya yoksun kalınan kâr dışındaki
zararının tazminini talep etmesi mümkündür.
Ayrım
III
Sözleşmenin
Satıcı Tarafından İhlâli Halinde Alıcının Sahip Olduğu Hukukî İmkânlar
Madde 45
(1)
Satıcı, sözleşmeden veya bu Antlaşmadan doğan yükümlülüklerinden herhangi
birini yerine getirmezse, alıcı:
(a)
Madde 46 ilâ 52'de öngörülen haklarını kullanabilir.
(b)
Madde 74 ilâ 77'de öngörülen tazminatı talep edebilir.
(2)
Alıcı diğer hukukî imkânlardan yararlanmakla tazminat talep etme hakkını
kaybetmez.
(3)
Alıcı, sözleşmenin ihlâl edilmesi halinde sahip olduğu hukukî imkânlardan
birine başvurduğu takdirde, satıcıya, bir mahkeme veya hakem tarafından ek
süre tanınamaz.
Madde 46
(1)
Alıcı, satıcıdan yükümlülüklerini ifa etmesini talep edebilir, meğerki bu
talebiyle bağdaşmayan bir hukukî imkândan yararlanmış olsun.
(2)
Mallar sözleşmeye uygun değilse, alıcı ancak bu uygunsuzluğun sözleşmeye
esaslı bir aykırılık oluşturması ve 39. madde uyarınca yapılacak bildirimle
veya bildirimden itibaren makul bir süre içinde talepte bulunması halinde
ikame mal teslimini isteyebilir.
(3)
Mallar sözleşmeye uygun değilse, alıcı, satıcıdan sözleşmeye aykırılığın
onarım yoluyla giderilmesini isteyebilir; meğerki tüm koşullar gözönüne
alındığında bu, makul olmayan bir talep oluştursun. Onarım talebi 39. madde
uyarınca yapılacak bildirimle veya bildirimden itibaren makul bir süre
içinde yöneltilmelidir.
Madde 47
(1)
Alıcı satıcıya, yükümlülüklerini ifa etmesi için makul uzunlukta ek bir
süre tanıyabilir.
(2)
Bu süre içinde yükümlülüklerini ifa etmeyeceği konusunda satıcıdan bir
bildirim almadıkça, alıcı, bu ek süre içinde, sözleşmeye aykırılık halinde
sahip olduğu hukukî imkânlardan hiçbirine başvuramaz. Ancak bu yüzden
alıcı, gecikmiş ifa nedeniyle tazminat talep etme hakkını kaybetmez.
Madde 48
(1)
49. madde saklı kalmak üzere satıcı, yükümlülüklerinin ifasına ilişkin her
türlü eksikliği, masrafları kendisine ait olmak üzere teslim tarihinden
sonra da giderebilir; yeter ki bu, makul olmayan bir gecikmeye yol açmasın
ve alıcı için, makul olmayan zahmete veya onun tarafından yapılan
masrafların satıcı tarafından karşılanmayacağı konusunda bir tereddüde
sebep olmasın. Ancak, alıcının bu Antlaşma uyarınca tazminat talep etmeye
ilişkin her türlü hakkı saklıdır.
(2)
Satıcı, alıcıdan, ifayı kabul
edip etmeyeceğini kendisine açıklamasını talep ederse ve alıcı makul bir
süre içinde bu talebe cevap vermezse, satıcı, talebinde ifade ettiği süre
içinde ifayı gerçekleştirebilir. Alıcı bu süre içinde, satıcının ifası ile
bağdaşmayacak bir hukukî imkâna başvuramaz.
(3)
Satıcının belirli bir süre içinde ifa edeceğine ilişkin bildiriminin, fıkra
2 uyarınca, alıcının kararını açıklamasına ilişkin bir talep içerdiği
varsayılır.
(4)
Satıcının 2. veya 3. fıkra çerçevesindeki talep veya bildirimleri alıcıya
ulaşmış olmadıkça hüküm doğurmaz.
Madde 49
(1)
Alıcı aşağıdaki durumlarda sözleşmenin ortadan kalktığını beyan edebilir:
(a)
Satıcının sözleşmeden veya bu Antlaşmadan doğan yükümlülüklerinden herhangi
birini yerine getirmemesi sözleşmeye esaslı bir aykırılık oluşturuyorsa
veya
(b)
Teslim etmeme durumunda satıcı, alıcı tarafından 47. maddenin 1. fıkrası
uyarınca verilmiş ek süre içinde malları teslim etmez veya verilmiş süre
içinde bunları teslim etmeyeceğini açıklarsa.
(2)
Ancak, satıcının malları teslim ettiği hallerde alıcı, sözleşmenin ortadan
kalktığını beyan etme hakkını yitirir; meğerki
(a)
gecikmiş teslim halinde, teslimin yapıldığını öğrendiği andan itibaren
makul bir süre içinde sözleşmenin ortadan kalktığını beyan etmiş olsun,
(b)
gecikmiş teslimden farklı bir sözleşmeye aykırılık halinde,
(i)
bu aykırılığı bildiği veya bilmesi gerektiği andan itibaren;
(ii)
alıcı tarafından 47. maddenin 1. fıkrası uyarınca verilmiş herhangi bir ek
sürenin geçmesinden sonra veya satıcının bu ek süre içinde yükümlülüklerini
yerine getirmeyeceğini açıklamasından sonra; veya
(iii)
satıcı tarafından 48. maddenin 2. fıkrası uyarınca belirlenmiş sürenin
tamamlanmasından sonra veya alıcının ifayı kabul etmeyeceğini açıklamasından sonra;
sözleşmenin
ortadan kalktığını makul bir süre içinde beyan etmiş olsun.
Madde 50
Malların
sözleşmeye uygun olmaması durumunda semen ödenmiş olsun veya olmasın alıcı
semeni, fiilen teslim edilen malların teslim anındaki değeri ile sözleşmeye
uygun malların aynı andaki değeri arasındaki farkla orantılı olarak
indirebilir. Ancak satıcı 37. veya 48. maddeler uyarınca yükümlülüklerinin
ifasındaki bütün eksiklikleri giderirse veya alıcı, satıcının bu maddelere
uygun olarak yaptığı ifayı red ederse, alıcı semeni indiremez.
Madde 51
(1)
Satıcı malların yalnızca bir kısmını teslim etmiş ise veya teslim edilmiş
malların yalnızca bir kısmı sözleşmeye uygun ise, 46 ilâ 50. maddeler eksik
veya sözleşmeye uygun olmayan kısım için uygulanır.
(2)
Eksik veya sözleşmeye uygun olmayan ifanın sözleşmeye esaslı aykırılık
teşkil etmesi halinde alıcı sözleşmenin tamamının ortadan kalktığını beyan
edebilir.
Madde 52
(1)
Satıcı, malları belirlenen tarihten önce teslim ederse, alıcı bu teslimi kabul veya red
edebilir.
(2)
Satıcı, sözleşmede belirtilenden daha fazla miktarda mal teslim ederse,
alıcı bu fazla miktarı kabul
veya red edebilir. Alıcı, fazlayı kısmen veya tamamen teslim alırsa, bunun
için sözleşmede öngörülen fiyat üzerinden ödeme yapması gerekir.
Bölüm
III
Alıcının
Yükümlülükleri
Madde 53
Alıcı,
sözleşme ve bu Antlaşmanın gerektirdiği şekilde semeni ödemek ve malları
teslim almakla yükümlüdür.
Ayrım
I
Semenin
Ödenmesi
Madde 54
Alıcının
semeni ödeme borcu, sözleşmede veya mevzuatta öngörülmüş olan, semenin ödenmesini
sağlayacak önlemleri almayı ve formaliteleri gerçekleştirmeyi içerir.
Madde 55
Sözleşme,
açıkça veya örtülü olarak semen belirlenmeksizin veya semenin
belirlenmesini sağlayacak bir düzenleme içermeksizin geçerli olarak
kurulmuşsa, aksine herhangi bir emare bulunmadıkça, tarafların sözleşmenin
kurulduğu anda ilgili ticari branşta benzer koşullarda satılan aynı türden
mallar için uygulanan cari fiyata örtülü olarak gönderme yapmış oldukları
varsayılır.
Madde 56
Semen,
malların ağırlığına göre belirlenmişse, şüphe halinde, net ağırlık esas
alınarak saptanır.
Madde 57
(1)
Alıcı semeni belirli başka bir yerde ödemekle yükümlü değil ise, bunu
satıcıya:
(a)
onun işyerinde, veya
(b)
ödemenin, malların veya belgelerin verilmesi karşılığında yapılması
gerekiyor ise, verme yerinde
ödemelidir.
(2)
Sözleşmenin kuruluşundan sonraki iş yeri değişikliğinden kaynaklanan
ödemeye ilişkin ek masrafları satıcı taşır.
Madde 58
(1)
Alıcının semeni belirli başka bir anda ödeme yükümlülüğü yoksa, satıcının
sözleşme veya bu Antlaşma uyarınca malları veya malları temsil eden belgeleri
tasarrufuna hazır bulundurduğu anda ödemeyi yapması gerekir. Satıcı,
malların veya belgelerin verilmesini, ödemenin yapılması koşuluna
bağlayabilir.
(2)
Sözleşme, malların taşınmasını gerektiriyorsa, satıcı göndermeyi, malların
veya malları temsil eden
belgelerin alıcıya ancak semenin ödenmesi karşılığında verilmesi koşulu ile
gerçekleştirebilir.
(3)
Alıcı, semeni, malları muayene olanağına sahip olmadan önce ödemekle yükümlü
değildir, meğerki taraftarca üzerinde anlaşılmış olan teslim veya ödeme
usulleri buna olanak tanımasın.
Madde 59
Alıcı,
satıcının hiçbir talebine veya başka bir formaliteye uymasına gerek
olmaksızın, sözleşmede tespit edilen veya sözleşme ve bu Antlaşma uyarınca
belirlenebilen tarihte semeni ödemelidir.
Ayrım
II
Teslim
Alma
Madde 60
Alıcının
teslim alma
borcu
(a)
satıcının teslimi gerçekleştirebilmesi için kendisinden makul olarak
beklenebilecek her türlü eylemde bulunmayı ve
(b)
malları fiilen devralmayı
kapsar.
Ayrım
III
Sözleşmenin
Alıcı Tarafından İhlali Halinde Satıcının Sahip Olduğu Hukukî İmkânlar
Madde 61
(1)
Alıcı sözleşmeden veya bu Antlaşmadan doğan yükümlülüklerinden herhangi
birini yerine getirmezse, satıcı:
(a)
Madde 62 ilâ 65'te öngörülen hakları kullanabilir.
(b)
Madde 74 ilâ 77'de öngörülen tazminatı talep edebilir.
(2)
Satıcı diğer hukuki imkânlardan yararlanmakla tazminat talep etme hakkını
kaybetmez.
(3)
Satıcı, sözleşmenin ihlal edilmesi halinde sahip olduğu hukuki imkânlardan
birine başvurduğu takdirde, alıcıya, bir mahkeme veya bir hakem tarafından
ek süre tanınamaz.
Madde 62
Satıcı
alıcıdan semeni ödemesini, malları teslim almasını veya diğer
yükümlülüklerini ifa etmesini talep edebilir, meğerki bu taleplerle
bağdaşmayan bir hukuki imkândan yararlanmış olsun.
Madde 63
(1)
Satıcı alıcıya, yükümlülüklerini ifa etmesi için makul uzunlukta ek bir
süre verebilir.
(2)
Bu süre içinde yükümlülüklerini ifa etmeyeceği konusunda alıcıdan bir
bildirim almadıkça, satıcı, bu ek süre içinde, sözleşmeye aykırılık halinde
sahip olduğu hukukî imkânlardan hiçbirine başvuramaz. Ancak bu yüzden
satıcı, gecikmiş ifa nedeniyle tazminat talep etme hakkını kaybetmez.
Madde 64
(1)
Satıcı aşağıdaki durumlarda sözleşmenin ortadan kalktığını beyan edebilir:
(a)
Alıcının sözleşmeden veya bu Antlaşmadan doğan yükümlülüklerinden herhangi
birini yerine getirmemesi sözleşmeye esaslı bir aykırılık oluşturuyorsa,
veya
(b)
Alıcı, satıcı tarafından 63. maddenin 1. fıkrası uyarınca verilmiş ek süre
içinde semeni ödeme borcunu yerine getirmez veya malları teslim almaz veya
verilmiş süre içinde bunu yapmayacağını açıklarsa.
(2)
Ancak, alıcının semeni ödediği hallerde, satıcı, sözleşmenin ortadan
kalktığını beyan etme hakkını yitirir; meğerki
(a)
alıcının gecikmiş ifası halinde, ifanın gerçekleşmiş olduğunu öğrenmeden
önce sözleşmenin ortadan kalktığını beyan etmiş olsun, veya
(b)
alıcının gecikmiş ifa dışındaki bir sözleşmeye aykırılığı halinde,
(i)
bu aykırılığı bildiği veya bilmesi gerektiği andan itibaren makul bir süre
içinde veya
(ii)
satıcı tarafından 63. maddenin 1. fıkrası uyarınca verilmiş herhangi bir ek
sürenin geçmesinden sonra veya alıcının bu ek süre içinde yükümlülüklerini
yerine getirmeyeceğini açıklamasından sonra makul bir süre içinde
sözleşmenin
ortadan kalktığını beyan etmiş olsun.
Madde 65
(1)
Sözleşme uyarınca malların şeklini, ölçüsünü veya diğer niteliklerini
alıcının belirlemesi gerekiyor ise ve alıcı bu belirlemeyi kararlaştırılan
tarihte veya satıcının talebinin ulaşmasından itibaren makul bir süre
içinde yapmamışsa, satıcı, sahip olduğu diğer haklara halel gelmeksizin,
alıcının, kendisi tarafından bilinebilecek ihtiyaçlarına göre bu
belirlemeyi bizzat yapabilir.
(2)
Satıcı belirlemeyi bizzat yaparsa, bunun ayrıntıları hakkında alıcıyı
bilgilendirmesi ve ona farklı bir belirleme yapması için makul bir süre
tanıması gerekir. Alıcı, satıcının açıklamasının ulaşmasından sonra, bu
olanağı, verilmiş süre içinde kullanmazsa, satıcı tarafından yapılmış
belirleme bağlayıcı olur.
Bölüm
IV
Hasarın
İntikali
Madde 66
Hasarın
alıcıya geçmesinden sonra malların zayi olması veya zarar görmesi, alıcıyı
semeni ödeme yükümlülüğünden kurtarmaz, meğerki, ziya veya zarar satıcının
bir eyleminden veya eylemsizliğinden kaynaklansın.
Madde 67
(1)
Satım sözleşmesi malların taşınmasını gerektiriyorsa ve satıcı malları
belirli bir yerde vermeye mecbur değilse hasar, malların, alıcıya
ulaştırılması amacıyla, satım sözleşmesine uygun olarak ilk taşıyıcıya
verilmesi ile alıcıya geçer. Satıcının malları belirli bir yerde taşıyıcıya
vermesi gerekiyorsa malların o yerde taşıyıcıya verilmesine kadar hasar
alıcıya geçmez. Satıcının malları temsil eden belgeleri alıkoyma hakkı olsa bile,
bu, hasarın intikaline etki etmez.
(2)
Ancak mallar, üzerlerindeki ayırt edici işaretler, taşıma belgeleri,
alıcıya yapılacak bildirim veya diğer herhangi bir yolla açıkça sözleşmeye
tahsis edilmediği sürece hasar alıcıya geçmez.
Madde 68
Taşıma
halindeyken satılan mallara ilişkin hasar, satım sözleşmesinin kurulduğu
andan itibaren alıcıya geçer. Ancak koşulların haklı göstermesi durumunda,
taşıma sözleşmesine ilişkin belgeleri düzenleyen taşıyıcıya malların
verilmesi anında hasar alıcı tarafından üstlenilir. Buna karşılık, satım
sözleşmesinin akdi anında malın zayi olduğunu veya zarar gördüğünü
satıcının bildiği veya bilmesi gerektiği hallerde bu bilgiyi alıcıya
açıklamamışsa ziya veya zarar rizikosunu satıcı taşır.
Madde 69
(1)
Madde 67 ve 68 kapsamına girmeyen hallerde hasar, alıcının malları teslim
aldığı anda, veya malları zamanında teslim almaması halinde, malın
tasarrufuna hazır bulundurulduğu ve teslim almayarak sözleşmeye aykırı bir
davranışta bulunduğu andan itibaren alıcıya geçer.
(2)
Ancak alıcının, satıcının işyerinden farklı bir yerde malı teslim almasının
öngörüldüğü hallerde hasar, teslim borcunun muaccel olduğu ve alıcının, o
yerde malların tasarrufuna hazır bulundurulduğundan haberdar olduğu anda
intikal eder.
(3)
Sözleşmenin, henüz ayırdedilmemiş mallara ilişkin olması halinde bunların
ancak açıkça sözleşmeye tahsis edilmesi ile alıcının tasarrufuna hazır
bulundurulduğu kabul
edilir.
Madde 70
Satıcı
sözleşmeyi esaslı şekilde ihlâl etmişse, 67, 68 ve 69. madde hükümleri,
alıcının ihlâl dolayısıyla sahip olduğu hukukî imkânlara halel vermez.
Bölüm
V
Satıcının
ve Alıcının Yükümlülüklerine İlişkin Ortak Hükümler
Ayrım
I
Öne
Alınmış Sözleşmeye Aykırılıklar ve Art Arda Teslimli Sözleşmeler
Madde 71
(1)
Taraflardan biri, sözleşmenin kurulmasından sonra, karşı tarafın;
(a)
ifa veya ödeme kabiliyetindeki ciddi bir yetersizlik nedeniyle, veya
(b)
sözleşmeyi ifaya hazırlanmasındaki veya sözleşmenin ifası sırasındaki
davranışları nedeniyle
yükümlülüklerinin
esaslı bir kısmını ifa etmeyeceğinin anlaşılması durumunda, kendi
yükümlülüklerinin ifasını askıya alabilir.
(2)
Satıcı, I. fıkradaki nedenlerin ortaya
çıkmasından önce, malları göndermiş olduğu takdirde, malların alıcıya
verilmesini, alıcının elinde kendisine bu malları edinme hakkı veren bir
belge bulunsa dahi engelleyebilir. Bu fıkra hükümleri, sadece alıcı ve
satıcı arasında mallar üzerindeki haklara ilişkindir.
(3)
Malların gönderilmesinden önce veya sonra sözleşmenin ifasını askıya alan
taraf, askıya alma
keyfiyetini derhal karşı tarafa bildirmek ve karşı tarafın sözleşmeyi ifa
edeceğine dair yeterli teminat göstermesi durumunda ifaya devam etmek
zorundadır.
Madde 72
(1)
Sözleşmenin ifa tarihinden önce, taraflardan birinin sözleşmeyi esaslı şekilde
ihlâl edeceği aşikar ise, diğer taraf sözleşmenin ortadan kalktığını beyan
edebilir.
(2)
Sözleşmenin ortadan kalktığını beyan etmek niyetinde olan taraf, süre
elverdiği takdirde karşı tarafa, yükümlülüklerinin ifasına dair yeterli
teminat göstermesine olanak tanımak amacıyla, keyfiyete ilişkin makul bir
bildirimde bulunmalıdır.
(3)
Karşı taraf yükümlülüklerini ifa etmeyeceğini beyan ettiği takdirde 2.
fıkra hükümleri uygulanmaz.
Madde 73
(1)
Malların art arda teslim edilmesinin öngörüldüğü bir sözleşmede,
taraflardan birinin münferit teslimatlardan birine dair yükümlülüklerini
ifa etmemesinin bu teslimata dair sözleşmenin esaslı şekilde ihlâlini
teşkil etmesi halinde, karşı taraf, bu teslimata ilişkin olarak sözleşmenin
ortadan kalktığını beyan edebilir.
(2)
Taraflardan birinin münferit teslimatlardan herhangi birine dair
yükümlülüklerinden birini ifa etmemesi, karşı taraf açısından, gelecek
teslimatlara ilişkin olarak sözleşmenin esaslı şekilde ihlâl edileceğine
dair ciddi bir gerekçe teşkil ettiği takdirde, karşı taraf, makul bir süre
içerisinde sözleşmenin ileriye dönük olarak ortadan kalktığını beyan
edebilir.
(3)
Münferit bir teslimata ilişkin olarak sözleşmenin ortadan kalktığını beyan eden alıcı, aynı
zamanda, gerçekleşmiş teslimatlara ve gelecekteki teslimatlara ilişkin
olarak da sözleşmenin ortadan kalktığını beyan edebilir, yeter ki
teslimatlar arasındaki bağlantı nedeniyle bunlar artık sözleşmenin
kurulması sırasında taraflarca öngörülen amaç doğrultusunda
kullanılamayacak olsun.
Ayrım
II
Tazminat
Madde 74
Taraflardan
birinin sözleşmeyi ihlâli halinde ödenecek tazminat, mahrum kalınan kâr
dahil olmak üzere, ihlâlden dolayı diğer tarafın uğradığı zararın toplamına
eşittir. Söz konusu tazminat, ihlâl eden
tarafın sözleşmenin kurulması sırasında sözleşme ihlâlinin muhtemel sonucu
olarak öngördüğü veya o tarihte bildiği veya bilmesi gerektiği veriler
ışığında öngörmesi gerektiği zararı aşamaz.
Madde 75
Sözleşmenin
ortadan kaldırılması halinde, ortadan kaldırmadan itibaren makul bir süre
içerisinde ve makul bir şekilde alıcının ikame mallar satın alması veya
satıcının malları yeniden satması durumunda, tazminat talep eden taraf, sözleşmede
kararlaştırılan fiyat ile ikame işlem fiyatı arasındaki farkı talep
edebileceği gibi, 74. madde uyarınca da tazminat talep edebilir.
Madde 76
(1)
Sözleşmenin ortadan kaldırıldığı ve mallar için cari bir fiyatın var olduğu
hallerde, tazminat talep eden
taraf, 75. madde uyarınca ikame alış veya satış yapmamış olsa da,
sözleşmede kararlaştırılan fiyat ile sözleşmenin ortadan kaldırıldığı
andaki cari fiyat arasındaki farkı talep edebileceği gibi, 74. madde
uyarınca da tazminat talep edebilir. Bununla birlikte, tazminat talep eden taraf, malları
devraldıktan sonra sözleşmeyi ortadan kaldırırsa, ortadan kaldırma anındaki
cari fiyat yerine deviralma anındaki cari fiyat uygulanır.
(2)
Fıkra 1 anlamında cari fiyat, malların teslim edilmesi gereken yerde
geçerli olan fiyattır; ancak, o yerde bir cari fiyat mevcut değilse, makul
ikame yeri kabul
edilebilen diğer bir yerdeki fiyat, malların taşıma masraflarındaki
farklılıklar gözetilerek, esas alınır.
Madde 77
Sözleşmenin
ihlâline dayanan taraf, mahrum kalınan kâr dahil, ihlâlden doğan zararı
azaltmak için koşullar dikkate alındığında makul olan bütün önlemleri almak
zorundadır. Bu önlemleri almaması halinde, ihlâl eden taraf, zararın azaltılabilecek
olduğu miktarda tazminattan indirim yapılmasını isteyebilir.
Ayrım
III
Faiz
Madde 78
Taraflardan
biri semeni veya muaccel diğer bir meblağı ödemezse diğer taraf, 74. madde
uyarınca talep etme hakkına sahip olduğu tazminata halel gelmeksizin, bu
meblağ üzerinden faize hak kazanır.
Ayrım
IV
Sorumluluktan
Kurtulma
Madde 79
(1)
Taraflardan biri yükümlülüklerinden birini ifa etmemesinin, denetimi dışında
kalan bir engelden kaynaklandığını ve bu engeli, sözleşmenin kurulması
anında hesaba katmasının veya engelden ve sonuçlarından kaçınmasının veya
bunları aşmasının kendisinden makul olarak beklenemeyeceğini ispatlaması
halinde ifa etmemeden dolayı sorumlu tutulmaz.
(2)
Taraflardan birinin yükümlülüklerini ifa etmemesi, sözleşmeyi kısmen veya
tamamen ifa etmek ile görevlendirdiği bir üçüncü kişinin ifa etmemesinden
kaynaklanıyorsa, bu tarafın sorumluluktan kurtulması ancak;
(a)
Fıkra 1 uyarınca sorumluluktan kurtulmuş olduğu takdirde ve,
(b)
Görevlendirmiş olduğu kişiye 1. fıkra hükmünün uygulanması durumunda
görevlendirilen kişi de sorumluluktan kurtulacak olduğu takdirde
mümkündür.
(3)
Bu maddede öngörülen sorumluluktan kurtulma, engelin var olduğu dönem için
geçerlidir.
(4)
İfa etmeyen taraf, engeli ve kendisinin ifa kabiliyeti üzerindeki
etkilerini diğer tarafa bildirmek zorundadır. Bu bildirim, ifa etmeyen
tarafın engeli bildiği veya bilmesi gerektiği andan itibaren makul bir süre
içinde karşı tarafa ulaşmazsa, ulaşmama olgusundan kaynaklanan zararı ifa
etmeyen taşır.
(5)
Bu madde, tarafların bu Antlaşma uyarınca tazminat talebi dışındaki
herhangi bir hakkını kullanmasını engellemez.
Madde 80
Bir
taraf, diğer tarafın yükümlülüklerini ifa etmemesine, bu ifa etmeme durumu
kendi eyleminden veya eylemsizliğinden kaynaklandığı ölçüde dayanamaz.
Ayrım
V
Sözleşmenin
Ortadan Kaldırılmasının Sonuçları
Madde 81
(1)
Sözleşmenin ortadan kaldırılması, tazminat yükümlülüğü saklı kalmak kaydıyla
her iki tarafı da sözleşme ile üstlendikleri yükümlülüklerden kurtarır.
Sözleşmenin ortadan kaldırılması, uyuşmazlıkların çözümüne ilişkin sözleşme
hükümlerini veya sözleşmenin ortadan kaldırılması sonrasında tarafların
haklarını ve borçlarını düzenleyen diğer sözleşme hükümlerini etkilemez.
(2)
Sözleşmeyi tamamen veya kısmen ifa eden
taraf, sözleşme uyarınca ifa ettiklerinin veya ödediklerinin iadesini karşı
taraftan talep edebilir. Her iki taraf da iade borcu altında ise, edimlerin
aynı anda ifa edilmesi gerekir.
Madde 82
(1)
Alıcının, teslim aldığı malları, teslim aldığı andaki duruma esaslı surette
yakın bir durumda iade etmesi imkansızlaşmışsa, sözleşmeyi ortadan kaldırma
veya satıcıdan ikame mal talep etme hakkı düşer.
(2)
Önceki fıkra hükmü aşağıdaki hallerde uygulanmaz:
(a)
malların iade edilmesinin veya teslim alındığı andaki duruma esaslı surette
yakın bir durumda iade edilmesinin imkansızlaşması alıcının bir eyleminden
veya eylemsizliğinden kaynaklanmıyorsa;
(b)
mallar veya malların bir bölümü 38. maddeye dayalı olarak yapılan muayene
sonucunda ziya'a veya hasara uğramışsa; veya
(c)
mallar veya malların bir bölümü sözleşmeye aykırılığın tespit edildiği veya
tespit edilmesi gerektiği tarihten önce ticarî faaliyetin olağan seyri içinde
satılmış veya olağan kullanım kapsamında alıcı tarafından tüketilmiş veya
şekil değiştirmişse.
Madde 83
Sözleşmeyi
ortadan kaldırma hakkını veya satıcıdan ikame mal talep etme hakkını 82.
maddeye göre kaybeden alıcı, sözleşmede ve bu Antlaşmada tanınan diğer
bütün imkanlardan yararlanma hakkını muhafaza eder.
Madde 84
(1)
Satıcı semeni geri ödeme borcu altında ise, bu meblağın kendisine ödendiği
tarihten itibaren faizini de ödemesi gerekir.
(2)
Aşağıdaki hallerde alıcı, mallardan veya malların bir bölümünden elde
ettiği yararların karşılığını satıcıya ifa borcu altındadır:
(a)
alıcı malların tamamını veya bir bölümünü iade etmekle yükümlü ise; veya
(b)
malların tamamen veya kısmen iade edilmesinin veya tamamen veya kısmen
teslim alındığı andaki duruma yakın bir durumda iade edilmesinin
imkânsızlaşmasına rağmen alıcı sözleşmeyi ortadan kaldırmış veya satıcıdan
ikame mal teslim etmesini talep etmişse.
Ayrım
VI
Malın
Muhafazası
Madde 85
Alıcı
malları teslim almakta geciktiği veya bedelin ödenmesi ile malların teslimi
borçlarının aynı anda ifa edilmesi gerektiği hallerde bedeli ödemediği
takdirde, malların zilyetliğini halen elinde bulunduran veya başka şekilde
onları kontrol edebilecek durumda olan satıcının, malların muhafazası için
koşulların gerekli kıldığı makul önlemleri alması gerekir. Yapmış olduğu
makul masraflar alıcı tarafından karşılanıncaya kadar malları alıkoyabilir.
Madde 86
(1)
Malları teslim almış olan alıcı, sözleşmeden veya bu Antlaşmadan doğan,
malları reddetme hakkını kullanmak isterse, onların muhafazası için
koşulların gerekli kıldığı makul önlemleri alması gerekir. Yapmış olduğu
makul masraflar satıcı tarafından karşılanıncaya kadar malları
alıkoyabilir.
(2)
Alıcıya gönderilen mallar, varış yerinde alıcının tasarrufuna hazır
bulundurulmuş ve alıcı bunları reddetme hakkını kullanmışsa, bunların
zilyetliğini satıcı adına devralması gerekir. Şu kadar ki devralmak,
semenin ödenmesini gerektirmesin ve makul olmayan zahmet veya masraflara
sebep olmasın. Bu hüküm, varma yerinde satıcı veya malları satıcı adına
hâkimiyeti altına almaya yetkili bir kimsenin bulunduğu hallerde
uygulanmaz. Alıcı malların zilyetliğini bu fıkra uyarınca devralırsa
hakları ve borçları 1. fıkraya göre belirlenir.
Madde 87
Malların
muhafazası için önlem almakla yükümlü olan taraf bunları, masrafı karşı
tarafa ait olmak üzere üçüncü bir kişinin ardiyesine tevdi edebilir;
meğerki doğan masraflar makul olmasın.
Madde 88
(1)
85 veya 86. madde uyarınca malları muhafaza etmekle yükümlü olan taraf,
diğer taraf, malların zilyetliğini devralmakta veya bunları geri almakta
veya semeni veyahut muhafaza masraflarını ödemekte makul olmayan ölçüde geç
kalmış ise bunları uygun bir şekilde satabilir. Şu kadar ki, satma niyetine
ilişkin olarak diğer tarafa makul bir bildirimde bulunulmuş olsun.
(2)
Mallar çabuk bozulacak türdense veya bunların muhafazası makul
sayılamayacak masrafı gerektirecekse, 85 veya 86. madde uyarınca malları
muhafaza etmekle yükümlü olan taraf, bunları satmak için uygun önlemleri
almak zorundadır. Mümkün olduğu ölçüde diğer tarafa satma niyetine ilişkin
bildirimde bulunulmalıdır.
(3)
Malları satan tarafın, malların muhafazası ve satımı için yapılan makul
masraflara eşit bir miktarı satımdan elde edilen gelirden alıkoyma hakkı
vardır. Bakiyeyi diğer tarafa borçludur.
Kısım
IV
Son
Hükümler
Madde 89
Birleşmiş
Milletler Genel Sekreteri işbu Antlaşmanın tevdi makamı olarak atanmıştır.
Madde 90
Bu
Antlaşma, akdedilmiş veya akdedilebilecek olan ve işbu Antlaşmanın
düzenlediği konulara ilişkin hükümler içeren uluslararası Antlaşmaların,
tarafların işyerlerinin o Antlaşmaya taraf olan Devletlerde bulunması
kaydıyla uygulanmasını etkilemez.
Madde 91
(l)
Bu Antlaşma, Milletlerarası Mal Satımına ilişkin Sözleşmeler Hakkında
Birleşmiş Milletler Konferansının sonuç toplantısında imzaya açılmıştır ve
30 Eylül 1981 tarihine kadar Birleşmiş Milletler’in New York'taki
Merkezinde tüm Devletlerin imzasına açık olacaktır.
(2)
Bu Antlaşma, imzacı Devletlerin onay, kabul
veya uygun bulmasını gerektirir.
(3)
Bu Antlaşma, imzaya açıldığı tarihten itibaren, imzacı olmayan tüm
Devletlerin katılımına açıktır.
(4)
Onay, kabul,
uygun bulma ve katılma belgeleri Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine tevdi
edilecektir.
Madde 92
(1)
Her bir taraf Devlet imza, onay, kabul,
uygun bulma veya katılım anında bu Antlaşmanın II. Kısmı ile bağlı
olmayacağını veya bu Antlaşmanın III. Kısmı ile bağlı olmayacağını beyan
edebilir.
(2)
Bu Antlaşmanın II. Kısmı veya III. Kısmı hakkında yukarıdaki fıkra uyarınca
bir beyanda bulunan taraf Devlet, beyanın ilgili olduğu Kısımda düzenlenen
konular bakımından, bu Antlaşmanın 1. maddesinin 1. fıkrası anlamında taraf
Devlet olarak kabul
edilemez.
Madde 93
(1)
Bir taraf Devletin, bu Antlaşmada ele alınan konularla ilgili olarak kendi
anayasası uyarınca değişik hukuk sistemlerinin uygulandığı iki veya daha
fazla ülkesel birimi varsa, taraf Devlet imza, onay, kabul, uygun bulma
veya katılım anında bu Antlaşmanın tüm ülkesel birimlere veya bunlardan
sadece bir veya birkaçına teşmil edileceğini beyan edebilir ve herhangi bir
zamanda yapacağı başka bir beyan ile, bu beyanını değiştirebilir.
(2)
Bu beyanlar tevdi makamına bildirilecek ve beyanlarda, Antlaşmanın
uygulanacağı ülkesel birimlerin hangileri olduğu açıkça belirtilecektir.
(3)
Bu Antlaşma, bu madde uyarınca yapılmış bir beyan nedeniyle bir âkit
Devletin ülkesel birimlerinin tümüne değil sadece bir veya birkaçına
uygulanıyorsa ve bir tarafın işyeri o Devlette bulunuyorsa, bu işyeri
Antlaşmanın uygulandığı bir ülkesel birimde bulunmadıkça, Antlaşmanın
amaçları çerçevesinde bir âkit Devlette bulunmuyor kabul edilir.
(4)
Bir taraf Devletin bu maddenin 1. fıkrası uyarınca hiçbir beyanda
bulunmaması halinde, Antlaşma o Devletin tüm ülkesel birimlerine uygulanır.
Madde 94
(1)
Bu Antlaşmada düzenlenen konular hakkında aynı veya birbirine çok yakın
hukukî kurallara sahip olan iki veya daha fazla âkit Devlet, bu
Antlaşmanın, işyeri o Devletlerde bulunan taraflar arasındaki satım
sözleşmelerine veya bunların kurulmasına uygulanmayacağını her zaman beyan
edebilir. Bu tür beyanlar birlikte veya karşılıklı tek taraflı beyanlarda
bulunulması yoluyla yapılabilir.
(2)
Bu Antlaşmada düzenlenen konular hakkında, Antlaşmaya taraf olmayan bir
veya birden fazla Devletle aynı veya birbirine çok yakın hukukî kurallara
sahip olan bir âkit Devlet, bu Antlaşmanın, işyeri o Devletlerde bulunan
taraflar arasındaki satım sözleşmelerine veya bunların kurulmasına
uygulanmayacağını her zaman beyan edebilir.
(3)
Fıkra 2'deki beyanın konusu olan bir Devlet, sonradan bir taraf Devlet
haline gelirse, yapılan beyan, Antlaşmanın yeni taraf Devlet bakımından
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 1. fıkra uyarınca yapılmış bir beyan
hükmünde olur; şu kadar ki, yeni taraf Devlet bu beyana katılmalı veya tek
taraflı bir karşı beyanda bulunmalıdır.
Madde 95
Her
Devlet, onay, kabul,
uygun bulma veya katılma belgesinin tevdi edilmesi sırasında, bu
Antlaşmanın 1. maddesinin 1. fıkrasının b bendi ile bağlı olmayacağını
beyan edebilir.
Madde 96
Mevzuatı,
satım sözleşmelerinin yazılı olarak kurulmasını veya ispat edilmesini şart
kılan bir taraf Devlet, her zaman 12. madde uyarınca, satım sözleşmesinin
kurulmasını, değiştirilmesini veya mutabakatla ortadan kaldırılmasını veya
bir icabın, kabulün yahut diğer herhangi bir irade beyanının, yazılı
şekilden başka şekilde yapılmasını mümkün kılan bu Antlaşmanın 11. ve 29.
maddesinin veya II. Kısmının herhangi bir hükmünün, taraflardan birinin
işyerinin bu Devlette olması durumunda uygulanmayacağına ilişkin bir
beyanda bulunabilir.
Madde 97
(l)
Bu Antlaşma uyarınca imza esnasında yapılan beyanların, onay, kabul veya uygun
bulma anında teyit edilmesi gerekir.
(2)
Beyanlar ve beyanların teyitleri, yazılı olarak yapılacak ve tevdi makamına
resmi olarak bildirilecektir.
(3)
Beyan, ilgili Devlet bakımından bu Antlaşmanın yürürlüğe girdiği anda hüküm
ifade eder. Ancak yürürlüğe girişten sonra tevdi makamına resmi bildirimi
ulaşan beyanlar, tevdi makamına ulaştığı tarihten itibaren altı ayın
tamamlanmasını izleyen ayın ilk gününde hüküm ifade etmeye başlar. 94.
madde uyarınca yapılan karşılıklı tek taraflı beyanlar, sonuncu beyanın
tevdi makamına ulaşmasından itibaren altı ayın tamamlanmasını izleyen ayın
ilk gününde hüküm ifade etmeye başlar.
(4)
Bu Antlaşma uyarınca bir beyanda bulunan Devlet, tevdi makamına yapacağı
yazılı bir resmi bildirimle herhangi bir zamanda bunu geri çekebilir. Böyle
bir geri çekme, bildirimin tevdi makamına ulaştığı tarihten itibaren altı
ayın tamamlanmasını izleyen ayın ilk gününde hüküm ifade eder.
(5)
94. madde uyarınca yapılmış bir beyanın geri çekilmesi, diğer bir Devlet
tarafından aynı madde uyarınca yapılmış herhangi bir karşı beyanı, geri
çekmenin hüküm ifade ettiği tarihten itibaren etkisiz hale getirir.
Madde 98
Bu
Antlaşmada açıkça izin verilmiş olanlar dışında hiçbir çekince kabul edilemez.
Madde 99
(1)
Bu Antlaşma, bu maddenin 6. fıkrası saklı kalmak kaydıyla, 92. madde
uyarınca yapılmış bir beyanı içeren bir belge dahil olmak üzere, onuncu
onay, kabul,
uygun bulma veya katılma belgesinin tevdi edildiği tarihten itibaren on iki
ayın tamamlanmasını izleyen ayın ilk gününde yürürlüğe girer.
(2)
Bir Devletin, onuncu onay, kabul, uygun bulma veya katılma belgesinin tevdi
edilmesinden sonra bu Antlaşmayı onaylaması, kabul etmesi, uygun bulması
veya Antlaşmaya katılması halinde, bu Antlaşma, hariç bırakılan Kısım
dışında, bu maddenin 6. fıkrası saklı kalmak kaydıyla, o Devlet bakımından,
onay, kabul,
uygun bulma veya katılma belgesinin tevdi edildiği tarihten itibaren on iki
ayın tamamlanmasını izleyen ayın ilk gününde yürürlüğe girer.
(3)
1 Temmuz 1964 tarihinde Lahey'de hazırlanan Milletlerarası Mal Satım
Sözleşmelerinin Kurulması Hakkında Yeknesak Kanuna İlişkin Antlaşma (1964
Lahey Kurulma Antlaşması) veya 1 Temmuz 1964 tarihinde Lahey'de hazırlanan
Milletlerarası Mal Satımı Hakkında Yeknesak Kanuna İlişkin Antlaşma (1964
Lahey Satım Antlaşması)'dan herhangi birine veya her ikisine taraf olan ve
bu Antlaşmaya onay veren veya kabul eden, uygun bulan veya bu Antlaşmaya
katılan Devlet, aynı anda, 1964 Lahey Kurulma Antlaşması veya 1964 Lahey
Satım Antlaşması'ndan, duruma göre birini veya her ikisini, Hollanda
hükümetine bu yönde yapacağı bir bildirimle feshedecektir.
(4)
1964 Lahey Satım Antlaşmasına taraf olup işbu Antlaşmaya onay veren veya kabul eden,
uygun bulan veya bu Antlaşmaya katılan ve işbu Antlaşmanın II. Kısmı ile
bağlı olmayacağını 92. madde uyarınca beyan eden
veya beyan etmiş bulunan bir Devlet onay, kabul, uygun bulma veya katılma anında,
Hollanda hükümetine bu yönde yapacağı bir bildirimle 1964 Lahey Satım
Antlaşmasını feshedecektir.
(5)
1964 Lahey Kurulma Antlaşmasına taraf olup işbu Antlaşmaya onay veren veya kabul eden,
uygun bulan veya bu Antlaşmaya katılan ve işbu Antlaşmanın III. Kısmı ile
bağlı olmayacağını 92. madde uyarınca beyan eden
veya beyan etmiş bulunan bir Devlet, onay, kabul, uygun bulma veya katılma anında,
Hollanda hükümetine bu yönde yapacağı bir bildirimle 1964 Lahey Kurulma
Antlaşmasını feshedecektir.
(6)
Bu maddenin amaçları çerçevesinde, 1964 Lahey Kurulma Antlaşmasına veya
1964 Lahey Satım Antlaşmasına taraf olan Devletler bakımından anılan iki
Antlaşma ile ilgili olarak gerekebilecek fesihler hüküm ifade etmeden, söz
konusu Devletlerin bu Antlaşmayı onayı, kabulü, uygun bulması ve katılması
hüküm ifade etmeyecektir. Bu Antlaşmanın tevdi makamı bu noktada
koordinasyonu sağlamak amacıyla, 1964 Antlaşmasının tevdi makamı olan
Hollanda Hükümetiyle irtibata geçecektir.
Madde 100
(1)
Bu Antlaşma bir sözleşmenin kurulmasına ancak, o sözleşmenin akdi
konusundaki icabın, 1. maddenin 1. fıkrasının (a) bendinde anılan taraf
Devletler veya 1. fıkrasının (b) bendinde anılan taraf Devlet bakımından bu
Antlaşmanın, yürürlüğe girdiği tarihte veya bu tarihten sonra yapılması
halinde uygulanır.
(2)
Bu Antlaşma, sadece 1. maddenin 1. fıkrasının (a) bendinde anılan taraf
Devletler veya 1. fıkrasının (b) bendinde anılan taraf Devlet bakımından
Antlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihte veya bu tarihten sonra akdedilen
sözleşmelere uygulanır.
Madde 101
(1)
Bir taraf Devlet, tevdi makamına yapacağı yazılı bir resmi bildirimle bu
Antlaşmayı veya bu Antlaşmanın II. Kısmını veya III. Kısmını feshedebilir.
(2)
Fesih, bildirimin tevdi makamına ulaşmasından itibaren on ikinci ayın
tamamlanmasını izleyen ayın ilk gününde hüküm ifade eder. Bildirimde,
feshin hüküm ifade etmeye başlaması için daha uzun bir sürenin belirtilmiş
olması halinde, fesih, tevdi makamına bildirimin ulaşmasından itibaren
anılan daha uzun sürenin geçmesi ile hüküm ifade eder.
1980
yılının 11 Nisanında Viyana'da, her bir metin aynı derecede muteber olmak
üzere Arapça, Çince, İngilizce, Fransızca, Rusça ve İspanyolca tek bir
nüsha halinde tanzim edilmiştir.
Bunu
belgelemek üzere, hükümetleri tarafından usulünce yetkilendirilmiş aşağıda
imzaları bulunan temsilciler bu Antlaşmayı imzalamıştır.
Yabancı Dil metin için tıklayınız.
|