Dış Ticaret Müsteşarlığından:
İTHALATTA HAKSIZ REKABETİN
ÖNLENMESİNE İLİŞKİN TEBLİĞ
(TEBLİĞ NO:
2009/14)
BİRİNCİ KISIM
Genel Bilgi ve
İşlemler
Mevcut önlem ve soruşturma
MADDE 1 – (1) 29/1/2004 tarih ve
25361 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin
Önlenmesine İlişkin 2004/1 sayılı Tebliğ ile 4007.00 gümrük tarife
pozisyonu altında yer alan Malezya menşeli “vulkanize
edilmiş kauçuk iplikler” için %11,6 ila %16,9 arasında değişen oranlarda
dampinge karşı önlem yürürlüğe konulmuştur.
(2)
Uygulanmakta olan önlemin yürürlükten kalkma süresinin bitiminden önce, 14/6/2008 tarih ve 26906 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin 2008/19 sayılı
Tebliğ ile bahse konu önleme yönelik olarak nihai gözden geçirme
soruşturması açılması talebinde bulunulabileceği ilan edilmiştir.
(3)
Yerli üretici Elpa Elastiki İplikler Sanayi ve
İhracat A.Ş. tarafından dampinge karşı önlemin sona ermesinin damping ve
zararın devamına veya tekrarına yol açacağı iddiasıyla yapılan ve Şahin
Lateks Sanayi ve Ticaret A.Ş., ve Gülüm Lastik
Sanayi ve Dış Ticaret Ltd. Şti firmaları tarafından da desteklenen başvuru
üzerine, 31/12/2008 tarih ve 27097 sayılı 4 üncü Mükerrer Resmî Gazete’de
yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin 2008/42 sayılı
Tebliğ ile başlatılan nihai gözden geçirme soruşturması, Dış Ticaret
Müsteşarlığı (Müsteşarlık) İthalat Genel Müdürlüğü tarafından yürütülerek tamamlanmıştır.
Kapsam
MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, 4412 sayılı Kanunla değişik 3577
sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanun (Kanun), 20/10/1999 tarihli ve 99/13482 sayılı İthalatta Haksız
Rekabetin Önlenmesi Hakkında Karar (Karar) ve 30/10/1999 tarihli ve 23861
sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi
Hakkında Yönetmelik (Yönetmelik) hükümleri çerçevesinde yürütülen nihai
gözden geçirme soruşturmasının sonuçlarını içermektedir.
Bilgilerin toplanması ve değerlendirilmesi
MADDE 3 – (1) Soruşturma açılmasını müteakip, söz konusu
ürünün bilinen yerli üreticilerine, Müsteşarlıkça tespit edilen ithalatçı
ve ihracatçıları ile tespit edilemeyen Malezya’da yerleşik diğer
üretici/ihracatçılara iletilebilmesini teminen Malezya’nın
Ankara Büyükelçiliğine soru formları gönderilmiştir.
(2)
Taraflara soru formunu yanıtlamaları için posta süresi dahil
37 gün süre tanınmıştır.
(3)
Yerli üretici Elpa Elastiki İplikler Sanayi ve
İhracat A.Ş. firması (yerli üretim dalı) soruşturma süresince
Müsteşarlığımız ile işbirliği içinde olmuş ve gerektiğinde talep edilen
ilave bilgileri temin etmiştir. Buna karşılık başvuruyu destekleyen Şahin
Lateks Sanayi ve Ticaret A.Ş., ile Gülüm Lastik
Sanayi ve Dış Ticaret Ltd. Şti.’nin kendilerinden
talep edilen ek bilgileri tam ve eksiksiz olarak sunmadıkları
anlaşıldığından Yönetmeliğin 26 ncı maddesi
çerçevesinde bu iki firmanın işbirliğine gelmediği sonucuna ulaşılmıştır.
Bu bağlamda, Yönetmeliğin ilgili madde hükmüne uygun olarak soruşturma kapsamındaki
belirlemeler olumlu veya olumsuz mevcut verilere göre yapılmıştır.
(4)
Ayrıca, 2008 yılında ithalat gerçekleştirdiği tespit edilen tek ithalatçı
firmaya soru formu gönderilmiş, bu firmadan da yanıt alınmıştır.
(5)
Kendisine soru formu gönderilen tek ihracatçı/üretici firma soru formuna
yanıt vermemiştir. Buna karşılık Malezya’da yerleşik Rubberflex
SDN.BHD (Rubberflex)
firması soru formuna yanıt vermiştir.
(6)
Malezya Uluslararası Ticaret ve Sanayi Bakanlığı nihai bildirime verdiği
yanıtta esas soruşturma sonucunda Malezyalı 5 üretici/ihracatçı firma
önleme tabi hale gelmesine rağmen ihracatçı soru formunun neden sadece tek
bir firmaya gönderildiğine ilişkin nihai bildirimde yeterli açıklamaya yer
verilmediğini öne sürmüştür. Ayrıca, söz konusu beş üretici/ihracatçının
dördünün soruşturma kapsamı dışında tutulmasının Dünya Ticaret Örgütü
Anti-Damping Anlaşmasının 6.2 maddesine aykırılık
teşkil ettiği ve ilgili firmalara kendilerini savunmak üzere yeterli
olanağın tanınmadığı iddia edilmiştir.
(7)
Nihai bildirimde de izah edildiği üzere, nihai gözden geçirme soruşturması
açılması aşamasında yapılan incelemelerde sadece tek bir Malezyalı
üretici/ihracatçının soruşturma döneminde Türkiye’ye ihracat yaptığı tespit
edildiğinden bu firmaya ihracatçı soru formu gönderilmiştir. Bununla
beraber, soruşturma kapsamında işbirliğine gelmek isteyen diğer
üretici/ihracatçılara iletilmesini teminen söz
konusu soru formlarının birer örneği Malezya’nın Ankara’daki resmi
temsilciliğine de iletilmiştir. Soruşturmanın hiçbir aşamasında herhangi
bir üretici/ihracatçının soruşturma kapsamı dışında tutulduğuna dair bir
karar alınmamıştır. Tam aksine soruşturma kapsamında işbirliğine gelmek
isteyebilecek tüm tarafların erişim sağlayabilmesini teminen
tüm soru formları ile başvurunun gizli olmayan özeti Dış Ticaret
Müsteşarlığı’nın internet sitesine konulmuştur. Bu hususta Malezya
Uluslararası Ticaret ve Sanayi Bakanlığı’ndan soruşturma açılışından sonra
gelen elektronik postaya da aynı şekilde yanıt verilmiş ve konuya ilişkin
bilgilendirme yapılmıştır. Verilen yanıtta kendilerine soru formu
gönderilen üretici/ihracatçının nasıl belirlendiği de açıklanmış, ellerine
soru formu ulaşmayan ve soruşturma kapsamında işbirliğinde bulunmak isteyen
üretici/ihracatçıların yapması gerekenler hakkında da bilgi verilmiştir.
Soruşturma kapsamında kendisine soru formu gönderilmemiş olan Rubberflex firması tarafından soru formuna yanıt
verilmesi Malezya Uluslararası Ticaret ve Sanayi Bakanlığı tarafından öne
sürülen bu iddianın gerçeği yansıtmadığına da işaret etmektedir.
Yerinde doğrulama soruşturması
MADDE 4 – (1) Yönetmeliğin 21 inci maddesi çerçevesinde
herhangi bir yerinde doğrulama soruşturması gerçekleştirilmesine ihtiyaç
görülmemiştir.
İlgili tarafların bilgilendirilmesi
MADDE 5 – (1) Soruşturma açılmasını müteakip, şikâyetin gizli
olmayan metni ile 2008/42 sayılı Tebliğ’in birer örneği Müsteşarlığın web
sitesinde ilgili tüm tarafların erişimine sunulmuş, soruşturma konusu
ülkenin Büyükelçiliği ile Müsteşarlıkça tespit edilen ithalatçı ve
ihracatçılara bu konuda bildirim yapılmıştır.
(2)
Ayrıca, ilgili taraflardan alınan bilgi ve belgelerin gizli olmayan
özetleri talep eden bütün ilgili tarafların bilgisine sunulmuştur.
(3)
Yönetmeliğin 25 inci maddesi uyarınca, soruşturmanın ilgili taraflarına
soruşturma sonucundaki belirlemelere esas teşkil eden bilgileri içeren
nihai bildirim gönderilmiş ve karşıt görüş ve değerlendirmelerini
iletmeleri için makul bir süre tanınmıştır.
(4)
Tarafların soruşturma boyunca ortaya koyduğu tüm bilgi, belge ve görüşler
incelenmiş, mezkûr görüşlerden mevzuat kapsamında değerlendirilebilecek
olanlara bu Tebliğin ilgili bölümlerinde cevap verilmiştir.
Gözden geçirme dönemi
MADDE 6 – (1) Önlemin yürürlükten kalkması durumunda,
dampingin ve zararın devamı veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olup
olmadığının belirlenmesi için 1/1/2005–31/12/2008
arasındaki dönem gözden geçirme dönemi olarak alınmıştır.
(2)
Ayrıca, önlemin etkisini ve önlem sonrası ithalat eğilimini görebilmek
amacıyla ithalat verileri incelenirken 2003–2008 dönemi esas alınmıştır.
İKİNCİ KISIM
Soruşturma
Konusu Ürün ve Benzer Ürün
Soruşturma konusu ürün ve benzer ürün
MADDE 7 – (1) Soruşturma konusu ürün Malezya menşeli 4007.00 gümrük tarife pozisyonu altında yer alan tabii
lateksten mamul vulkanize edilmiş ipliklerdir.
(2)
Bahse konu ürün, tabii lateks hammaddesinin
çeşitli boya ve kimyevi maddeler ile homojenize
edilerek “extrusion” adı verilen bir teknikle
ince hassas cam tüpler vasıtasıyla basınçla çekilmesi suretiyle
üretilmektedir. Söz konusu iplikler hazır giyimde, mobilya yan sanayinde
(kolon lastiği üretiminde) ve et ve gıda paketleme ve ambalaj endüstrisinde
kullanılmaktadır.
(3)
Yerli üretim dalı tarafından üretilen vulkanize
edilmiş kauçuk iplikler ile soruşturma konusu ülke menşeli vulkanize edilmiş kauçuk ipliklerin benzer ürün olduğu
tespiti mevcut önlemin yürürlüğe girmesini sağlayan soruşturmada (esas
soruşturma) yapılmıştır. Bu soruşturmada ise gerek yerli üretim dalı
tarafından üretilen gerekse soruşturma konusu ülkeden Türkiye’ye ihraç
edilen ipliklerin işlevsel özellikleri, fiziksel özellikleri, kullanım
alanları, dağıtım kanalları, kullanıcıların algılaması ve birbirini ikame
edebilmeleri açısından iki ürünün benzer ürün olma durumunu ortadan
kaldıracak bir değişiklik olduğuna dair herhangi bir tespitte
bulunulmamıştır.
(4)
Bu nedenle, Malezya menşeli soruşturma konusu ürün ile yerli üretim dalı
tarafından üretilen vulkanize edilmiş kauçuk
ipliklerin benzer ürün olduğu tespiti geçerliliğini korumaktadır.
(5)
Soruşturma konusu ürün ile ilgili açıklamalar genel içerikli olup
uygulamaya esas olan GTİP ve karşılığı eşya tanımıdır. Bununla beraber,
soruşturma konusu eşyanın Türk Gümrük Tarife Cetveli’nde yer alan tarife
pozisyonunda ve/veya tanımında yapılacak değişiklikler, bu Tebliğ
hükümlerinin uygulanmasına halel getirmez.
ÜÇÜNCÜ KISIM
Dampingin
Devamı veya Yeniden Meydana Gelmesi İhtimali
Genel
MADDE 8 – (1) Yönetmeliğin 35 inci maddesi çerçevesinde
önlemin yürürlükten kalkması halinde dampingin
devam etmesinin veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olup olmadığı
incelenmiştir.
(2)
Bu çerçevede önleme konu ithalatın fiyatlarının dampingli olup olmadığı,
soruşturmaya konu ülkedeki sektörün durumu ve uluslararası pazarlardaki
konumu, esas soruşturmada tespit edilen damping
marjları, soruşturmaya konu ülke için Türkiye pazarının önemi gibi
dampingin devamı veya yeniden meydana gelmesi ihtimaline ilişkin hususlar
irdelenmiştir.
Fiyat karşılaştırması
MADDE 9 – (1) Soruşturma kapsamında işbirliğine gelen Rubberflex firmasının soruşturma döneminde Türkiye’ye
incelemeye konu ürünü ihraç etmediği, yurt içi satışları ve üretim
maliyetlerine ilişkin olarak ise kendisinden talep edilen verileri
sunmadığı tespit edilmiştir. Bu nedenle gösterge niteliği taşıyan mevcut damping marjı hesaplaması yapılırken Yönetmeliğin 26 ncı maddesi hükmüne uygun olarak eldeki mevcut veriler
kullanılmış, bu amaçla 2008 yılına ilişkin Türkiye İstatistik Kurumu
verileri ile yerli üretim dalı tarafından sunulan maliyet verilerinden yararlanılmıştır.
Malezya menşeli ithalatın 2008 yılı ortalama birim fiyatları ile yerli
üretici verilerinden hareketle oluşturulan normal değerin karşılaştırılması
sonucunda Malezya menşeli ithalatın soruşturma döneminde %3,90 oranında dampingli fiyatlarla gerçekleştirildiği tespit
edilmiştir.
(2)
Malezya Uluslararası Ticaret ve Sanayi Bakanlığından nihai bildirime
ilişkin olarak alınan yanıtta gösterge niteliğindeki damping
marjının yukarıda açıklandığı şekilde hesaplanmasına itiraz edilerek,
normal değerin belirlenmesinde Anlaşmanın 2.2 maddesinde belirtilen
yollardan üçüncü ülkeye yapılan satışların fiyatının veya Malezya’daki
maliyetlerden hareket edilerek tespit edilen oluşturulmuş değerin
kullanılması gerektiği öne sürülmüştür. Bununla beraber, nihai bildirimde
de açıklandığı üzere normal değerin tespitinde eldeki mevcut veri olan
yerli üretim dalı maliyetlerinin kullanılması ve bu yolla gösterge niteliği
taşıyan damping marjının hesaplanmasının nedeni
soru formuna yanıt veren üretici/ihracatçı firmanın Türkiye’ye ihracatının
bulunmaması ve kendisinden talep edilen verileri sunmamasıdır. Bu nedenle
Malezya Uluslararası Ticaret ve Sanayi Bakanlığı tarafından öne sürülen
itiraz kabul edilmemiştir.
(3)
Öte yandan, nihai bildirimde de ifade edildiği üzere Malezya’nın söz konusu
üründe kendisine karşı herhangi bir önlem uygulamayan diğer ülkelere daha
düşük birim fiyatlardan da ihracat yaptığı tespit edilmiştir. Önlemin
yokluğunda benzer fiyat düzeylerinden Türkiye’ye de ihracat yapılması
halinde damping marjının hangi düzeyde
gerçekleşebileceğini tespit etmek amacıyla bahse konu ülkenin Avrupa
Birliği ülkelerine yaptığı ihracata ilişkin veriler EUROSTAT’tan
derlenmiştir. Benzer fiyatların Türkiye’ye gerçekleştirilen ihracatta da
geçerli olması halinde damping marjının %35
seviyesinde gerçekleşebileceği tespit edilmiştir. Bulunan bu oran önlemin
yokluğunda Malezyalı üretici/ihracatçıların fiyatlandırma politikasına dair
gösterge teşkil etmesi bakımından dikkat çekici düzeydedir.
Önleme tabi ülkede sektörün durumu
MADDE 10 – (1) Önleme tabi ülkedeki sektörün durumu ile ilgili
olarak, işbirliğinde bulunan firmanın soru formuna verdiği yanıtlar ile vulkanize edilmiş kauçuk ipliklerin Malezya ve
dünyadaki durumuna ilişkin öngörüleri ve istatistikleri içeren Malezya
resmi makamlarının internet siteleri ile uluslararası kaynaklardan
yararlanılmıştır.
(2)
Malezya Sınai Kalkınma Kurumu (Malaysian
Industrial Development Authority-MIDA)’nun internet
sitesinde sunulan veriler incelendiğinde Malezya’da üretilen doğal kauçuğun
%13’ünün kauçuk iplik sanayinde kullanıldığı anlaşılmaktadır. 1990-2007
yılları arasındaki 17 yıllık dönemde sanayinin kullandığı kauçuk miktarının
%209 oranında artarak 188 bin tondan 579 bin tona yükseldiği, kauçuk ürün
üreticilerinin gösterdiği yüksek büyüme oranları sayesinde doğal lateksin dünyadaki en büyük tüketicisinin Malezya olduğu
ifade edilmektedir. Aynı internet sitesinde ayrıca, lateksten
mamul ürünlerin kauçuktan mamul ürünlerin üretimi içerisinde en büyük paya
sahip olduğu, bu alt sektörün Malezya’nın toplam kauçuk ürünleri
ihracatının %72’sini gerçekleştirdiği belirtilmektedir.
(3)
MIDA’nın internet sitesinde lateksten
mamul ürünlerin geneline ilişkin verilerin yanı sıra özel olarak lateksten
mamul ipliklere ilişkin bilgilere de yer verilmiştir. Buna göre Malezya’da
yerleşik üreticilerin dünya kauçuk iplik üretiminin %70’ini
gerçekleştirdikleri ifade edilmektedir. Söz konusu internet sitesinde
Malezya Hükümeti’nin yerel kaynaklara dayalı sektörlerin gelişimine büyük
önem verdiği ve bu bağlamda halen uygulanmakta olan teşviklerin
sürdürülmesinin planlandığı belirtilmektedir. Adı geçen internet sitesinde
ayrıca, kauçuk endüstrisi içerisinde faaliyet gösteren işletmelerin
genişleme yatırımlarının da teşvik edildiği ifade edilmektedir.
(4)
Öte yandan, Malezya Plantasyon Sanayi ve Ürünleri Bakanlığı altında
faaliyet gösteren Malezya Kauçuk Kurulu (Malaysian
Rubber Board)’nun
internet sitesinde yer alan istatistiklere göre kauçuk lateksinden
mamul iplikleri üreten firma sayısı önlemin yürürlüğe girdiği 2004 yılında
4 adet iken 2008 yılının Ocak-Mart döneminde 5 adete yükselmiştir. Bu
durum, mevcut üretim kapasitesine ek olarak ilgili ürünün üretiminde
yatırımların sürdüğüne işaret etmektedir.
(5)
Soruşturma kapsamında işbirliğine gelen Rubberflex
firmasının verileri incelendiğinde ise firmanın ciddi bir üretim
kapasitesine sahip olduğu, 2005 yılında 100 birim olan üretim kapasitesinin
2006 ve 2007 yıllarında sırasıyla 122 ve 134 birime yükseldiği, 2008
yılında ise 132 birim olarak gerçekleştiği görülmektedir. Adı geçen
firmanın kapasite kullanım oranları endekslendiğinde ise 2005 yılında 100
olan endeks değerinin 2006 yılında 87 birime gerilediği, 2007 yılında bir
önceki yıla göre artarak 93 birime yükseldiği, 2008 yılında ise gerileyerek
74 birime indiği gözlenmektedir.
(6)
Mezkur firma soru formuna verdiği yanıtlarda,
soruşturmaya konu ürünleri üreten sektörün durumuna ilişkin
değerlendirmelere de yer vermiştir. Bahse konu ürünlerin yurt içi pazarının
gözden geçirme döneminde çok düşük düzeyde gelişim gösterdiğini ifade eden
firma, bu durumun nedeni olarak da Malezya’daki kullanıcıların diğer
ülkelerdeki yeni ve ucuz ürün üreten firmalara karşı rekabet edememesini
göstermiştir. Soruşturmaya konu ürünün çoğunlukla giyim sanayi tarafından
kullanıldığı ifade edilerek Malezya nüfusunun büyük bir pazar oluşturmaya
elverişli olmaması nedeniyle de yurt içi pazarın yeteri kadar büyümediği
öne sürülmüştür. Firma önümüzdeki üç yıllık dönemde iç piyasada mevcut
ekonomik koşulların da etkisiyle küçülme beklediğini, hali hazırda
üretiminin çok küçük bir bölümünü yurt içi piyasada sattığını ifade
etmiştir.
(7)
Öte yandan, firma tarafından sunulan stok ve üretim verileri de incelenmiş
ve verilen rakamlar arasında bazı tutarsızlıklar tespit edilmiştir.
Firmanın soruşturma dönemi olan 2008 yılına ilişkin stok verilerini
sunmamış olması nedeniyle de üretim ve toplam satış verilerinden hareketle
2005 yılı başlangıç stoku sıfır kabul edilerek stok artışı hesaplanmıştır.
Buna göre 2006 yılında stok miktarının 2005 yılına göre %99 oranında, 2007
yılında ise bir önceki yıla göre %55 oranında arttığı tespit edilmiştir.
2008 yılında bir önceki yıla göre yaşanan stok miktar artışı ise %8
seviyesindedir.
Önleme tabi ülkenin diğer ülke
pazarlarındaki durumu
MADDE 11 – (1) Dünyanın önde gelen kauçuk üreticilerinden olan
Malezya’da devletin kauçuktan mamul ürünlerin dünya piyasalarına
pazarlanması ve kauçuktan mamul ürünleri üreten firmaların uluslararası
pazarlarda rekabet güçlerinin artırılmasına büyük önem verdiği
anlaşılmaktadır. Nitekim bu amaçla 2000 yılında özellikle küçük ve orta
büyüklükte işletmeler tarafından üretilen kauçuk ve kauçuktan mamul
ürünlerin dünya piyasalarında pazarlanmasını teşvik etmek üzere Malezya Plantasyon
Sanayi ve Ürünleri Bakanlığı’nın (Bakanlık) denetiminde “Malezya Kauçuk
İhracatını Teşvik Konseyi” (Malaysian Rubber Export Promotion Council-MREPC)
kurulmuştur. Adı geçen MREPC’nin yönetim kurulu
üyeleri bizzat Bakanlık tarafından atanmaktadır ve uluslararası alandaki
faaliyetlerin sürdürülebilmesi amacıyla ABD ve Avrupa’da iki adet ofis
açılmıştır.
(2)
MREPC tarafından yayımlanan “2009 Teşvikleri” başlıklı raporda Konseyin
görevleri kaliteli kauçuk ürünlerinin ihracatını kolaylaştırmak ve teşvik
etmek, pazar fırsatlarını belirlemek ve pazara giriş olanaklarını artırmak
olarak sayılmıştır. Söz konusu raporda ayrıca, gözden geçirilen teşviklerle
kauçuktan mamul ürünlerin üreticilerine uluslararası piyasalardaki
varlıklarını güçlendirebilmeleri için ihtiyaç duydukları finansal desteğin
verilmesinin amaçlandığı ifade edilmekte, bu amaçla mevcut teşviklerin
güçlendirildiği vurgulanmaktadır. MREPC tarafından geliştirilen ve
uygulanan teşviklerin Malezya’da yerleşik tüm ihracatçılara yönelik değil
kauçuktan mamul ürünleri üreten firmalarla, bu ürünleri pazarlayan
işletmelere yönelik olması da Malezya Hükümeti’nin bu konuya verdiği önemi
göstermesi açısından dikkat çekicidir.
(3)
MREPC’nin internet sitesinde yer alan verilere
göre Malezya kauçuk ipliklerde dünyanın en büyük tedarikçisi konumundadır.
Nitekim Uluslararası Ticaret Komisyonu (International
Trade Commission-ITC)
verilerine bakıldığında da bu durum teyit edilmektedir. ITC’den
elde edilen vulkanize edilmiş kauçuk iplikler
ihracat verileri incelendiğinde Malezya’nın 2001 yılından 2007 yılına kadar
olan dönemde adı geçen ürünlerde dünyanın en büyük tedarikçisi olduğu
anlaşılmaktadır. 2007 yılında dünya ihracatının %41’i Malezya tarafından
gerçekleştirilmiştir. Bu durum, soruşturma konusu ürün üretiminde
Malezya’da çok ciddi bir kurulu kapasite bulunduğuna işaret etmektedir.
(4) ITC ve Malezya Dış Ticareti Geliştirme Kurumu (Malaysian External Trade Development Corporation-MATRADE)’nun
soruşturmaya konu ürünün ihracatına ilişkin verileri detaylı olarak
incelendiğinde, Malezya’nın önlemin yürürlüğe girdiği 2004 yılında 79.496
ton olan soruşturma konusu ürün ihracatının 2005 ve 2006 yıllarında
azalarak sırasıyla 76.178 ve 70.440 tona gerilediği görülmektedir. 2007
yılındaki ihracat miktarı ise bir önceki yıla göre artarak 75.870 ton
olarak gerçekleşmiştir. Adı geçen kaynaklarda 2008 yılının bütününe ilişkin
veri olmadığı için işbirliğine gelen Rubberflex
firması tarafından MATRADE’den tedarik edilerek
sunulan 2008 yılı ilk dokuz aylık verileri kullanılmıştır. Buna göre 2008
yılının söz konusu döneminde Malezya’nın vulkanize
edilmiş kauçuk iplik ihracatı 48.430 ton seviyesindedir. Bu rakam, bir
önceki yılın aynı dönemine göre %12 oranında gerilemeye işaret etmektedir.
(5)
ITC verileri, Malezya’da yerleşik üretici/ihracatçıların uluslararası
pazarlarda Tayland ve Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) başta olmak üzere ciddi
bir rekabet baskısı ile de karşı karşıya olduklarını göstermektedir.
Malezya’nın bahse konu ürün ihracatı önlemin yürürlüğe girdiği 2004 yılı ile
2007 yılı arasında %5 oranında gerilemiştir. Aynı dönemde Tayland’ın
ihracatı %20, ÇHC’nin ihracatı ise %74 oranında
artış göstermiştir. Söz konusu dönemde Malezya’nın dünya ihracatı
içerisindeki payı istikrarlı bir seyir izlese de özellikle Tayland’ın pazar
payında ciddi bir artış gözlenmektedir.
(6)
ITC ve MATRADE verilerine göre 2007 yılı ile 2008 yılının ilk dokuz aylık
döneminde Malezya’nın soruşturmaya konu ürün ihracatında ilk sırayı Hong
Kong almaktadır. Hong Kong’u sırasıyla Avrupa Birliği ülkeleri, ÇHC ve
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) takip etmektedir. 2008 yılının dokuz
aylık verileri ile 2007 yılının aynı dönemi karşılaştırıldığında
Malezya’nın ilgili ürün ihracatının geleneksel pazarlarında ABD haricinde
miktar bazında gerilediği görülmektedir.
(7)
Malezya’nın vulkanize edilmiş kauçuk ipliklere
ilişkin ihracat verileri fiyat açısından da değerlendirilmiştir. MATRADE’den elde edilen Malezyalı
üretici-ihracatçıların Türkiye dışındaki herhangi bir önlemin söz konusu
olmadığı ülkelere yapmış olduğu ihracatın birim fiyatları incelendiğinde,
önlemin yürürlükten kalkması halinde mevcut fiyat düzeyinden daha düşük
fiyatlarla Türkiye’ye ihracat yapma olanağının bulunduğu anlaşılmaktadır.
(8)
Daha önce ifade edildiği üzere, soruşturma kapsamında işbirliğine gelen Rubberflex firması Malezya’nın yurt içi pazarının
yetersiz olduğunu, önümüzdeki üç yıllık dönemde iç tüketimde gerileme
beklentisi taşıdıklarını ifade etmiştir. Bu değerlendirmeyle beraber
Malezya’nın yüksek üretim kapasitesi de göz önüne alındığında Malezyalı
üretici/ihracatçıların ekonomik koşullarda üretimlerini sürdürebilmeleri
için ihracat yapmalarının zorunlu olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim Rubberflex firmasının satış verileri de bu tespiti
teyit eder mahiyettedir.
Esas soruşturmada tespit edilen damping marjları
MADDE 12 – (1) Esas soruşturma esnasında tespit edilen damping marjları, firmaların önlemin yürürlükten
kalkması halindeki muhtemel davranışlarını yansıtacak önemli bir gösterge
niteliği taşıdığından dikkate alınmıştır. Buna göre, esas soruşturma
sırasında Malezya’da yerleşik üretici-ihracatçı firmalar için tespit edilen
damping marjları %14,83 ila %23,69 arasında
değişmekte olup önemli düzeydedir.
Türkiye pazarının önemi
MADDE 13 – (1) Soruşturmaya konu ürün başta giyim sanayi olmak
üzere, mobilya ve gıda ambalajı üretiminde girdi olarak kullanılmaktadır.
Türkiye’de vulkanize edilmiş kauçuk ipliklerin
ana kullanıcısı giyim sanayinde faaliyet gösteren firmalardır. Türkiye
coğrafi yakınlığı ve kurmuş olduğu gümrük birliği ile AB’nin önemli hazır
giyim tedarikçilerinden birisidir. Bunun dışında ABD ve Rusya gibi diğer
büyük pazarlara da ciddi miktarda ihracatı bulunmaktadır. Türkiye pazarının
canlı talep koşulları soruşturmaya konu ürünlerin yurt dışındaki
tedarikçileri için Türkiye’nin önemini arttırmaktadır. Soruşturmaya konu
ülkedeki üretici/ihracatçıların, üretimlerinin büyük çoğunluğunu ihraç
etmek üzere yapılandıkları ve Türkiye pazarının şartlarını, dağıtım ve
pazarlama kanallarını iyi bildikleri de göz önüne alındığında Türkiye
pazarının bu üreticiler için cazip koşullar sunduğu düşünülmektedir.
Nitekim Rubberflex firmasının İstanbul’da ana
faaliyet konusu kauçuk ipliklerin satışı, dağıtımı ve pazarlaması olan “Rubberflex İplik Ltd. Şirketi” adında bir firması
bulunması işbirliğine gelen firma tarafından Türkiye pazarına atfedilen
önemi göstermektedir.
Talebi etkileyen unsurlar
MADDE 14 – (1) Yerli üretim dalı yeterli deneyim ve üretim
teknolojisine sahip olup yeterli kalitede ürün üretebilmektedir. Önleme
konu kauçuk iplikler giyim, mobilya ve gıda ambalaj sanayinde girdi olarak
kullanılmakta, hem fiyat hem de kalite ürünlerin tercih edilmesi üzerinde
etkili olmaktadır. Bahse konu malın soruşturma dönemindeki tek ithalatçısı
olan firmanın soru formuna verdiği yanıt incelendiğinde firmanın ithal
ettiği kauçuk iplik türünün yerli üretim dalı tarafından da karşılanıp
karşılanmadığı konusunda yeterli bilgisi olmadığı anlaşılmaktadır. Nitekim
firma verdiği yanıtta ithal edilen türlerin yerli üretiminin olmadığını
belirtirken yerli üretim dalı söz konusu ürün tiplerinin ürün gamlarının
içerisinde olduğunu ifade etmiştir.
Değerlendirme
MADDE 15 – (1) Malezya’nın soruşturmaya konu ürünün
üretiminde dünyadaki en büyük üretici olması, Malezya Hükümeti’nin sektöre
ilişkin teşvik politikaları, bahse konu ürünün üretiminde faaliyet gösteren
firma sayısının artması, ürünün yurt içi piyasada talebinin yetersiz olması
ve işbirliğine gelen firmanın üretim ve kapasite verileri göz önüne
alındığında soruşturmaya konu ülkede ciddi bir üretim kapasitesinin
bulunduğu, önlemin kaldırılması halinde bu kapasitenin Türkiye’ye
yönlendirilebileceği düşünülmektedir.
(2)
Öte yandan, Malezya’nın yurt içi piyasasında önleme konu maddenin
kullanıcılarının taleplerinin yetersiz olduğu ve Malezyalı üretici/ihracatçıların
ekonomik koşullarda üretimlerini sürdürebilmeleri için ihracat yapmalarının
zorunlu olduğu anlaşılmaktadır. Hali hazırda ihracat ağırlıklı olarak
faaliyet gösteren üretici/ihracatçıların başta Tayland ve ÇHC olmak üzere
diğer ülkeler kaynaklı rekabet nedeniyle önümüzdeki dönemde sıkıntı
yaşayabilecekleri düşünülmektedir. Nitekim soruşturma konusu maddenin dünya
ihracatında bahsi geçen ülkelerin payları artış göstermektedir. İhracatta
2008 yılında görülen gerileme de ülkede kullanılamayan ciddi bir kapasite
olduğuna ve önlemin yürürlükten kalkması halinde Türkiye’ye
yönlendirilebilecek ciddi bir üretim kapasitesinin bulunduğuna işaret etmektedir.
(3)
Mevcut kapasite fazlalığına dış piyasalarda oluşan rekabet koşulları ile
2008 yılının ikinci yarısından itibaren küresel talepte ciddi gerilemelere
neden olan finans krizinin etkileri de eklendiğinde önlemin kalkması
durumunda Malezyalı üretici-ihracatçıların Türkiye’ye dampingli
fiyatlardan mal ihracatını artırması muhtemel görünmektedir. Malezya
Hükümeti’nin bahse konu ürünlerin ihracatında üretici/ihracatçılara çeşitli
teşvikler verdiği ve öncelikle 2009 yılı olmak üzere önümüzdeki dönemde bu
işletmelerin ihtiyaç duyduğu mali kaynakları sağlamaya yönelik teşvik
programları yürüttüğü de göz ardı edilmemelidir. Sektöre sağlanan yatırım
teşvikleri de dikkate alındığında önlemin kalkması halinde Malezyalı
üretici/ihracatçıların devlet tarafından sağlanan bu avantajlarını dampingli fiyatlarla Türkiye pazarına nüfuz etmek
amacıyla kullanmalarının muhtemel olduğu değerlendirilmektedir.
DÖRDÜNCÜ KISIM
Zararın Devamı
veya Yeniden Meydana Gelmesi İhtimali
Genel
MADDE 16 – (1) Önlemin yürürlükte olduğu dönemde, yerli üretim
dalında zarar durumu ve önlemin yürürlükten kalkması halinde zarara etki
edebilecek muhtemel gelişmeler incelenmiştir. Bu çerçevede, ithalatın
miktarı ve muhtemel gelişimi, fiyatlarının gelişimi ve yerli üretim dalının
fiyatları üzerindeki mevcut ve potansiyel etkisi ile yerli üretim dalının
ekonomik göstergeleri incelenmiştir. Bununla beraber, önlemin etkisini ve
önlem sonrası duruma ilişkin eğilimleri görebilmek amacıyla gözden geçirme
dönemini (2005-2008) de içine alan 2003-2008 dönemi ele alınmıştır.
BİRİNCİ BÖLÜM
Önlem Konusu
İthalatın Gelişimi
Maddenin genel ithalatı
MADDE 17 – (1) Soruşturmaya konu olan ürünün genel ithalatı
2003 yılında 2.375 ton iken 2004 yılında 2.823 tona, 2005 yılında 2.972
tona, 2006 yılında 2.675 tona yükselmiş 2007 yılında ise 2.454 tona
gerilemiştir. Bahse konu ürünün genel ithalatı 2008 yılında ise 2.510 ton
olarak gerçekleşmiştir.
Maddenin soruşturma konusu ülkeden
ithalatı
MADDE 18 – (1) Malezya menşeli ithalat önlem öncesindeki 2003
yılında 1.314 ton iken önlemin yürürlüğe girdiği yıl olan 2004’te 733 tona
gerilemiştir. Önlemin etkisi takip eden yıllarda daha büyük ölçüde
hissedilmiş, adı geçen ülkeden gerçekleştirilen ithalat 2005 yılında 359
tona, 2006 yılında 67 tona, 2007 yılında ise 31 tona gerilemiştir. Önleme
konu ithalatın hacmi 2008 yılında ise 25 ton seviyesinde seyretmiştir.
(2)
Ele alınan dönemde önleme konu ithalatın genel ithalat içindeki payı da
incelenmiştir. Buna göre 2003 yılında %55 seviyesinde olan önleme konu
ithalatın genel ithalata oranı, 2004 yılında %26’ya, 2005 yılında %12’ye,
2006 yılında %3’e, 2007 ve 2008 yıllarında ise %1 seviyesine inmiştir.
(3)
Malezya Uluslararası Ticaret ve Sanayi Bakanlığından nihai bildirime
ilişkin olarak gönderilen yanıtta önlem döneminde Malezya menşeli ithalatta
görülen gerilemeye dikkat çekilerek Malezya’nın ilgili üründe dünyanın en
büyük üretici/ihracatçılarından birisi olduğu ve öncelikli pazarının ÇHC ve
ABD olduğu ifade edilmiştir. Türkiye’nin önemli bir pazar olmakla birlikte
Malezya’nın öncelikli ihracat hedeflerinden olmadığı bu nedenle önlemin
kaldırılması halinde ihracatın tekrar Türkiye’ye yönlendirilmesinin söz
konusu olmadığı öne sürülmüştür.
(4)
Malezya menşeli ithalatta önlem süresince görülen gerileme dampinge karşı önlemin en doğal sonucudur. Dolayısıyla
bu durum yürürlükteki önlemin etkili olduğuna işaret etmektedir. Önlem
öncesinde Türkiye’ye gerçekleştirilen ihracat Malezyalı
üretici/ihracatçıların toplam kapasitesine göre değerlendirildiğinde çok
küçük kalmaktadır. Buna karşılık Malezya’da soruşturma konusu üründe çok
ciddi bir üretim kapasitesinin bulunduğu, bu üretim kapasitesinin tamamının
hali hazırda kullanılmadığı ve Malezyalı üretici/ihracatçıların başta
Tayland olmak üzere diğer ülkeler menşeli ürünlerle küresel çapta rekabet
halinde olduğu açık bir şekilde anlaşılmaktadır. Bu tespitler ışığında
önlemin kaldırılması halinde Malezyalı üretici/ihracatçıların Türkiye’ye dampingli ithalatı tekrar başlatmayacağı iddiasının
kabulü uygun görülmemiştir.
Önlem konusu ithalatın pazar payı
MADDE 19 – (1) Soruşturma konusu ürünün yurtiçi tüketimi,
gerekli ve tutarlı bilgiyi temin eden yerli üreticilerin yurtiçi satışları
ile bahse konu maddenin genel ithalatının toplanması suretiyle
hesaplanmıştır.
(2)
Bu çerçevede hesaplanan toplam tüketim endeksi, 2005 yılında 100 iken 2006
yılında 97’ye, 2007 yılında 90’a, 2008 yılında ise 85 birime gerilemiştir.
Önleme tabi ülkenin tüketim içerisindeki toplam payı 2005 yılında 100 kabul
edildiğinde, 2006 yılında 19, 2007 yılında 10, 2008 yılında ise 8 birime
kadar gerilemiştir.
Önlem konusu ithalatın fiyatlarının
gelişimi
MADDE 20 – (1) TÜİK verileri esas alınarak, önlemin
yürürlükten kalkması durumunda oluşabilecek muhtemel fiyat düzeyinin
tespiti için önleme tabi ülkenin önlem öncesi ve sonrası ağırlıklı ortalama
birim fiyatları incelenmiştir. Buna göre, 2003 yılında 100 birim olan
fiyatlar 2004 yılında 99 birime gerilemiştir. Söz konusu ithalatın birim
fiyatları 2005 yılından itibaren artış eğilimine girmiş 2005 yılında 103,
2006 yılında 153, 2007 ve 2008 yıllarında ise sırasıyla 169 ve 190 birim
olarak gerçekleşmiştir.
(2)
Önlem döneminde ithalatın birim fiyatlarında ciddi artış olduğu
gözlenmektedir. Bununla beraber, ithalatın miktarında da ciddi düzeyde
gerileme olduğu ve ithal edilen ürün tiplerinin azaldığı anlaşılmaktadır.
Nitekim 2008 yılında sadece tek tip ürün ithalatı gerçekleştirilmiştir. Öte
yandan, Malezya’nın diğer ülkelere yaptığı ihracatın birim fiyatları
incelendiğinde çok düşük fiyat düzeylerinden soruşturma konusu madde
ihracatının gerçekleştirildiği de görülmektedir.
Fiyat kırılması ve baskısı
MADDE 21 – (1) Önlemin yürürlükten kalkması durumunda
oluşabilecek muhtemel fiyat kırılması ve baskısını ortaya koymak amacıyla,
gözden geçirme dönemine (2005–2008) ilişkin verilere dayanılarak, uygulanan
önlem dikkate alınmadan fiyat kırılması ve baskısı hesaplanmıştır.
Hesaplamada, önlem konusu ülkelerden yapılan ithalatın birim fiyatına
gümrük vergisi ve ithal masrafları eklemek suretiyle önlem konusu ürünün
Türkiye piyasasına giriş fiyatları bulunmuş ve bu fiyat, yerli üretim
dalının yurt içi satış fiyatları ve olması gereken satış fiyatlarını veren
maliyet artı makul kar yöntemi ile bulunan fiyatlarla mukayese edilmiştir.
(2)
Buna göre, Malezya menşeli soruşturma konusu ürünün yerli üreticinin
fiyatları üzerinde sadece 2005 yılında %4 oranında bir fiyat kırılmasına
neden olduğu tespit edilmiştir. Söz konusu dönemde fiyat baskısı ise %13
seviyesindedir.
(3)
2006 ve 2007 yıllarında yerli üreticinin yurt içi birim satış fiyatlarının
ortalama ticari maliyetlerinin üzerinde olduğu gözlenmiştir. Nitekim bu
dönemde Malezya menşeli ithalattan kaynaklanan bir fiyat baskısı da söz konusu
değildir. Bununla beraber, 2008 yılına gelindiğinde yerli üretim dalının
yurt içi birim fiyatları ile ortalama ticari maliyetleri arasındaki
ilişkinin bozulduğu ve birim fiyatların maliyetlerin gerisine düştüğü
görülmektedir. 2008 yılı için yerli üreticinin olması gereken fiyatları ile
Malezya menşeli ithalatın pazara giriş fiyatı karşılaştırıldığında 2006 ve
2007 yıllarının aksine fiyat baskısının arttığı ve %5 olarak gerçekleştiği
görülmektedir.
(4)
Önlem sonrasında ithalatın miktar ve birim fiyat açısından ciddi şekilde
etkilendiği görülmektedir. İthalat hacmi önemli oranda düşmüş Malezya
menşeli ithalatın birim fiyatları soruşturma konusu ürünün diğer tedarikçi
ülkelerinin birim fiyatlarına göre yükselmiştir. 2008 yılında adı geçen
ülkeden sadece tek bir ithalatçının ithalat yaptığı ve bahse konu
ithalatçının da belirli bir ürün tipinin ithalatına yöneldiği
anlaşılmıştır. Bu nedenle ağırlıklı ortalama birim fiyatların önlemin yokluğundaki
olası fiyatları yansıtmasının mümkün olmadığı değerlendirilmiştir.
(5)
Yapılan bu tespit ve değerlendirmeler göz önüne alınarak ilgili ülkenin
kendisine karşı herhangi bir önlemin uygulanmadığı ülkelere yaptığı
ihracatın birim fiyatlarının da incelenmesinin uygun olacağı düşünülmüştür.
Bu amaçla ITC’den elde edilen ihracat verileri
kullanılmış, yapılan incelemede Malezya’nın kendisine karşı herhangi bir
önlem uygulamayan ülkelere daha düşük birim fiyatlardan ihracat yaptığı
tespit edilmiştir. Benzer fiyat düzeylerinden Türkiye’ye ihracatın
gerçekleştirilmiş olması halinde yerli üreticinin fiyatlarının ciddi
düzeyde fiyat kırılmasına ve baskısına maruz kalacağı anlaşılmıştır.
İKİNCİ BÖLÜM
Yerli Üretim
Dalının Durumu
Yerli üretim dalının ekonomik göstergeleri
MADDE 22 – (1) Başvuruyu aktif olarak destekleyen ve
soruşturma süresince Müsteşarlığımız ile işbirliği içinde hareket ederek
talep edilen tüm bilgi ve belgeleri zamanında sunan Elpa
Elastiki İplikler Sanayi ve İhracat A.Ş. firmasının verileri kullanılmıştır.
(2)
Öte yandan, gözden geçirme döneminde yerli üreticinin ekonomik
göstergelerindeki eğilimin net olarak görülebilmesi amacıyla parasal
değerlerin endeks haline getirilmesinde yıllık ortalama Üretici Fiyatları
Endeksi kullanılarak enflasyondan arındırılmış reel değerler esas
alınmıştır.
a)
Üretim
(1)
Yerli üreticinin ilgili üründe 2005 yılında 100 olan üretim miktar endeksi,
2006 yılında 117’ye yükselmiş, 2007 ve 2008 yıllarında ise gerileyerek
sırasıyla 114 ve 81 birime gerilemiştir.
b)
Satışlar
(1)
Yerli üreticinin ilgili üründe 2005 yılında 100 olan yurtiçi satış miktar
endeksi 2006 ve 2007 yıllarında artarak sırasıyla 106 ve 110 birime
yükselmiş, 2008 yılı itibariyle 95 birime gerilemiştir.
(2)
Aynı dönemde satış hâsılatı reel olarak incelendiğinde 2005 yılında 100
olan endeksin 2006 yılında 138’e yükseldiği, 2007 ve 2008 yıllarında ise
azalarak sırasıyla 126 ve 111 olarak gerçekleştiği görülmektedir.
c)
İhracat
(1)
Yerli üreticinin ilgili üründe 2005 yılında 100 birim olan ihracat miktar
endeksi, 2006 yılında ciddi düzeyde artarak 251 birime yükselmiştir. 2007
ve 2008 yıllarında ise bu seviye korunamamış, ihracat miktarı sırasıyla 180
ve 66 birime gerilemiştir.
(2)
Aynı dönemde ihracat hâsılatı reel olarak incelendiğinde ise 2005 yılında
100 birim olan endeksin 2006 yılında artan satış hacmine bağlı olarak 341
birime yükseldiği, takip eden yıllarda ise yine satış miktarındaki gerilemeye
uygun olarak 226 ve 81 birime gerilediği görülmektedir.
ç)
Yurtiçi Fiyatlar
(1)
Yerli üreticinin ilgili üründe ağırlıklı ortalama yurtiçi birim satış
fiyatı endeksinin, 2005 yılı verileri 100 olarak alındığında, 2006 yılında
130 birime yükseldiği, 2007 yılında 115 birime gerilediği, 2008 yılında ise
117 birim olarak gerçekleştiği görülmektedir.
d)
Pazar Payı
(1)
Soruşturma konusu ürünün yurt içi tüketimi 2005 yılında 100 olarak
alındığında 2006 yılında 97’ye, 2007 yılında 90 birime ve 2008 yılında ise
85 birime gerilediği tespit edilmiştir. Yerli üretici Elpa
firmasının ilgili üründe yurtiçi pazar payı ise 2005 yılında 100 birim iken
2006 ve 2007 yıllarında artarak sırasıyla 109 ve 121 birime yükselmiş, 2008
yılında ise 112 birime gerilemiştir.
e)
Stoklar
(1)
Ekonomik göstergeleri incelenen yerli üreticinin ilgili üründeki stok
verilerine bakıldığında 2005 yılında 100 birim olan stok miktar endeksinin
2006 yılında 73 birime gerilediği, 2007 yılında bir önceki yıla göre
artarak 78 birime yükseldiği, 2008 itibariyle de 38 birime gerilediği
gözlenmiştir.
f)
Kapasite ve Kapasite Kullanım Oranı (KKO)
(1)
Yerli üreticinin 2004 yılında 100 olan kapasitesi takip eden yıllarda
değişmemiş, KKO ise 2005 yılı 100 olarak kabul edildiğinde 2006 ve 2007
yıllarında sırasıyla 117 ve 114 birim olarak gerçekleştiği, 2008 itibariyle
ise 81 birime gerilediği görülmektedir.
g)
İstihdam
(1)
Yerli üreticinin ilgili üründeki çalışan toplam işçi sayısı endeksi 2005
yılında 100 birim kabul edildiğinde, 2006-2008 döneminde gerileyerek
sırasıyla 92, 86 ve 76 birim olarak gerçekleştiği görülmektedir.
ğ)
Ücretler
(1)
Yerli üreticinin ilgili ürün üretiminde çalışan işçilerinin aylık
giydirilmiş brüt ücret endeksi 2005 yılında 100 olarak alındığında, 2006 ve
2007 yıllarında 115 birim olarak gerçekleşmiş, 2008 yılında ise 96 birime
gerilemiştir.
h)
Verimlilik
(1)
Yerli üreticinin ilgili ürün üretiminde çalışan işçi başına verimlilik
endeksi 2005 yılında 100 iken, 2006 ve 2007 yıllarında artarak sırasıyla
128 ve 133 birime yükselmiş, 2008 yılında ise 108 birime gerilemiştir.
ı)
Maliyetler
(1)
Yerli üreticinin ilgili üründe ağırlıklı ortalama birim ticari maliyet
endeksi incelenen dönemde dalgalı bir seyir izlemiştir. Söz konusu endeks
2005 yılında 100 birim iken, 2006 yılında artarak 122 birime yükselmiş,
2007 yılında 110 birime gerilemiş, 2008 yılında ise 126 birim olarak
gerçekleşmiştir.
i)
Kârlılık
(1)
Yerli üreticinin ilgili üründeki ürün kârlılığı ihracat ve yurt içi
satışları birbirinden ayrıştırılarak incelenmiştir.
(2)
Buna göre 2005 yılında 100 birim olan ilgili ürünün yurt içi satış
kârlılığı endeksi 2006 yılında ciddi şekilde yükselerek 1.211’e ulaşmış,
2007 yılında ise 764 birime gerilemiştir. 2008 yılında ticari maliyetlerin
yurt içi birim satış fiyatlarının üzerine çıkmasıyla birlikte yurt içi
satış kârlılığı da bozulmuş ve -1.117 birim olarak gerçekleşmiştir.
(3)
İhracat satışlarındaki kârlılık incelendiğinde ise birim ihraç fiyatların
incelenen tüm dönemler itibariyle birim ticari maliyetlerin gerisinde
seyretmesi nedeniyle zarara işaret ettiği görülmektedir. Nitekim 2005
yılında -100 birim olan ihracattaki birim ürün kârlılığı 2006 yılında -66,
2007 yılında ise -46 birime yükselmiş, 2008 yılında birim ticari
maliyetlerdeki artışın etkisiyle -138 birime gerilemiştir.
(4)
Toplam birim ürün kârlılığı 2005 yılında -100 olarak kabul edildiğinde bu rakam
2006 ve 2007 yıllarında sırasıyla 115 ve 107 birim olarak gerçekleşmiş,
2008 yılında ise -455 birime gerilemiştir.
j)
Nakit Akışı
(1)
Yerli üreticinin ilgili ürün satışları ile yarattığı nakit akışı endeksi
2005 yılında 100 iken, bu rakam 2006 ve 2007 yıllarında sırasıyla 689 ve
673 birim olarak gerçekleşmiş 2008 yılında ise -602 birime gerilemiştir.
Soruşturma döneminde nakit akışının bu denli bozulmasının nedeninin toplam
ürün kârlılığında görülen ciddi gerileme olduğu düşünülmektedir.
k)
Özkaynakların Kârlılığı ve Yatırım Hasılatı
(1)
Yerli üreticinin bütün faaliyetleri ile ilgili olarak, 2005 yılı itibariyle
100 birim olan özkaynak kârlılığının (Kâr/Özkaynak), 2006 yılında 339 birime yükseldiği, 2007
yılında 280 birime gerilediği ve 2008 yılında ise -575 birim olarak
gerçekleştiği görülmektedir.
(2)
Yatırım hasılatı (Kâr/Aktif Toplamı) oranına
bakıldığında ise 2005 yılında 100 birim olan endeks değerinin 2006 yılında
305 birime yükseldiği, 2007 yılında 268 birime gerilediği, 2008 yılında ise
-462 birim olarak gerçekleştiği görülmektedir.
l)
Büyüme
(1)
Yerli üreticinin bütün faaliyetleri ile ilgili olarak, aktif büyüklüğü reel
olarak 2005 yılında 100 iken, 2006 ve 2007 yıllarında artarak sırasıyla 118
ve 119 birime yükseldiği, 2008 yılında ise 101 birime gerilediği tespit
edilmiştir.
m)
Sermaye Artışı
(1)
Yerli üreticinin bütün faaliyetleri ile ilgili olarak, 2005 yılında 100
birim olan öz sermaye endeksi, 2006 ve 2007 yıllarında 107 ve 114 birime
yükselmiş, 2008 yılında ise 81 birime gerilemiştir.
n)
Yatırımlardaki Artış
(1)
Yerli üretici tarafından gözden geçirme döneminde herhangi bir yatırım
yapılmamıştır.
Ekonomik göstergelerin
değerlendirilmesi
MADDE 23 – (1) Yerli üreticinin ekonomik verileri
incelendiğinde firmanın ekonomik göstergelerinin 2005-2007 döneminde olumlu
bir seyir izlediği bununla beraber 2008 yılında üretim miktarı, yurt içi
satışlar, birim ticari maliyetler, kârlılık, KKO, istihdam ve özsermaye gibi unsurlarda ciddi bozulmalar yaşandığı
görülmektedir.
(2)
Yerli üreticinin soruşturma dönemine kadar olan süre boyunca önlemin olumlu
etkisiyle beraber üretim, satış ve yurt içi karlılıkta ciddi iyileşmeler
gösterdiği tespit edilmiştir. Sınai maliyet
içerisinde çok ciddi bir pay sahibi olan hammadde maliyetlerinin önemli
oranda artmış olmasına rağmen birim sınai maliyetlerdeki artışın ılımlı
olduğu gözlenmektedir. Buna karşılık birim faaliyet giderleri ciddi oranda
artmış ticari maliyet içerisinde bir baskı unsuru olarak belirmiştir. Bir
diğer maliyet kalemi olan net finansman giderlerinde de dalgalı bir seyir
izlenmiştir. Bu dalgalı seyrin en önemli nedeni firmanın kambiyo
giderlerinin dönem dönem artmış olmasıdır.
Bilhassa 2008 yılında finansal maliyetlerdeki bozulmanın döviz kurundaki
dalgalanmalardan kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Zararın Devamı
veya Yeniden Meydana Gelmesi İhtimali
Genel
MADDE 24 – (1) Yönetmelik’in 35 inci
maddesi hükümleri gereğince, önlemin sona ermesi halinde zararın devamı
veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olup olmadığı değerlendirilmiştir.
Bu kapsamda, taraflarca ortaya konulan ve yapılan
araştırmalar sonucunda elde edilen veriler çerçevesinde; soruşturmaya konu
ithalatın muhtemel seviyesi ve fiyatları ile bunun yerli üretim dalının
fiyatları üzerinde etkisi, önlem konusu ülkedeki sektörün durumu ve
Türkiye’ye yönlendirilebilecek fazla kapasitesinin bulunup bulunmadığı,
önleme tabi ülkenin diğer ülkelerde pazar bulma imkânları ile önlemin
yürürlükten kalkması durumunda soruşturmaya konu ithalatın yerli üretim
dalı üzerindeki muhtemel etkileri incelenmiştir.
Dampingli ithalatın muhtemel fiyatları,
fiyat kırılması ve talebe etkisi
MADDE 25 – (1) Önleme konu ülkeden yapılan ithalatın
fiyatlarını, girdi maliyetleri, özellikle de en temel girdi olan lateks fiyatları ile yurt dışı piyasalardaki rekabetin
yoğunluğu belirlemektedir. Diğer taraftan etkileri devam eden küresel
finans krizinin reel ekonomileri olumsuz etkilediği, bu durumun da pek çok
üründe kapasite fazlalarına yol açtığı bilinmektedir. Küresel ekonomide
görülen durgunluk nedeniyle pek çok hammadde ve emtianın fiyatları
düşmektedir. Nitekim Malezya Kauçuk Kurulu (Malaysian
Rubber Board) verilerine bakıldığında 2008 yılı
Şubat ayında 2,68 ABD Doları/Kg olan ham lateks
fiyatının 2009 yılı Şubat ayı itibariyle 1,37 ABD Doları/Kg’ye gerilediği görülmektedir. Hammadde fiyatlarındaki
bu gerilemeye ek olarak uluslararası rekabet koşullarının da etkisiyle soruşturmaya
konu ürünün fiyatlarının yukarı yönde hareket etmesi muhtemel
görünmemektedir.
(2)
Önlemlerin yürürlükte olduğu dönem boyunca, başta Tayland ve ÇHC olmak
üzere diğer ülkelerin de dünya pazarlarındaki paylarını artırdığı ve
uluslararası pazarlarda ciddi bir rekabetin söz konusu olduğu görülmektedir.
Soruşturma konusu üründe dünyanın en büyük üretim kapasitesine sahip olan
Malezyalı üretici/ihracatçıların optimum
maliyetlerle üretimlerini sürdürebilmek için belirli bir kapasite kullanım
düzeyine erişmek zorunda oldukları, maliyetlerin belirleyici etken olacağı
bu üretim anlayışının sonucunda da fiyat rekabetinin şiddetleneceği
değerlendirilmektedir. Bahse konu ülkeler arasında hali hazırda devam eden
bu rekabetin, önlemin yürürlükten kalkması halinde önemli bir pazar olan
Türkiye pazarında da yoğunlaşacağı, bu durumunun halen fiyat kırılması ve
baskısı yaratan fiyat düzeylerini yerli üretim dalı için daha da zarar
verici düzeye getireceği değerlendirilmektedir. Nitekim Malezya’nın
kendisine karşı bir önlemin yürürlükte olmadığı ülkelere yaptığı ihracatın
birim fiyatları incelendiğinde Türkiye’ye gerçekleştirilen ihracatın birim
fiyatlarının da altında fiyatlarla ihracat yapabildiği tespit edilmiştir.
Soruşturmaya konu ithalatın muhtemel
seviyesi
MADDE 26 – (1) Soruşturmaya konu ithalatın muhtemel
seviyesinin değerlendirilebilmesi amacıyla önlemin yürürlüğe girişinden
itibaren genel ithalat ile önleme konu ülkeler menşeli ithalatta yaşanan
gelişmeler göz önüne alınmıştır. Bu amaçla gözden geçirme dönemi olan
2005-2008 yıllarını da kapsayan 2003-2008 yılları arasındaki dönem
incelenmiştir.
(2)
2003-2008 döneminde genel ithalatın seyri incelendiğinde ithalatın miktar
bazında %6 oranında artış gösterdiği gözlenmektedir. Buna karşılık
ithalatın dönem içerisinde sürekli artış göstermediği, dalgalı bir seyir
izlediği görülmüştür. Önleme tabi ithalat ise genel ithalatın seyrinden
farklı olarak önlem sonrasında genel bir gerilemeye girmiştir. Nitekim
önleme konu ithalat aynı dönemde %98 oranında düşmüştür.
(3)
Soruşturma konusu üründe dünyanın en büyük üreticisi ve ihracatçısı
konumundaki Malezya’dan gerçekleştirilen ithalatta bu derece büyük bir
gerileme yaşanması önlemin etkisini göstermektedir. Önlem sonrasında Malezya
menşeli ithalatın boşluğu kısmen yerli üretim dalı tarafından kısmen de söz
konusu ülkenin uluslararası piyasalarda rekabet halinde olduğu Tayland ve
Endonezya gibi ülkelerce doldurulmuştur. Mevcut rekabet koşullarının birim
fiyatlar üzerindeki olası etkisi ile küresel ekonomik durum göz önüne
alındığında önlemin yürürlükten kalkması halinde Malezya menşeli ithalatın
tekrar yükselmesi ve rekabetin ana unsurunun fiyat olması muhtemel
görünmektedir.
Önleme tabi ülkedeki sektörün durumu ve
kapasite fazlası
MADDE 27 – (1) Önleme tabi ülkede önlemin yürürlükten kalkması
durumunda Türkiye’ye yönelebilecek fazla kapasitenin bulunup bulunmadığı incelenmiştir.
Yapılan inceleme neticesinde, önleme konu ülkenin Türkiye’deki yerli üretim
dalının kapasitesiyle karşılaştırılamayacak ölçüde yüksek üretim
kapasitesine sahip olduğu, Malezya Hükümetinin halen kapasite yatırımlarını
da teşvik ettiği anlaşılmıştır.
(2)
Malezyalı üretici/ihracatçıların diğer ülkelere yönelik satışlarında da
artan rekabet nedeniyle sıkıntı yaşayabilecekleri göz önüne alınarak,
ülkedeki mevcut kapasite fazlasının sektör için ciddi bir sorun
yaratabileceği ve önlemin yürürlükten kalkması halinde Türkiye’ye
yönlendirilebilecek ciddi bir üretim kapasitelerinin bulunduğu değerlendirilmektedir.
Değerlendirme
MADDE 28 – (1) Önlem konusu ürünün giyim, mobilya ve gıda yan
sanayinin bir girdisi olduğu ve küçük fiyat avantajlarının tedarikçi
tercihinde büyük önem taşıyabileceği dikkate alındığında, önlemin
yürürlükten kalkması durumunda bu ülkeden yapılan ithalatın artmasının
muhtemel olduğu anlaşılmaktadır.
(2)
Öte yandan, önleme tabi ülkenin çok büyük üretim kapasitesine sahip olduğu,
mevcut önlem dikkate alınmadığı takdirde önleme konu ülke menşeli ithalatın
birim fiyatlarının yerli üretim dalının fiyatlarını baskı altına aldığı
tespit edilmiştir. Dolayısıyla, mevcut önlemin ortadan kalkması durumunda dampingli ithalatın yeniden artmasının muhtemel olduğu
değerlendirilmektedir.
(3)
Dampingli ithalatın yeniden artmasının, önleme konu ithalatın yerli
üreticilerin fiyatları üzerinde halihazırda fiyat
baskısına neden olduğu da göz önüne alındığında, yerli üretim dalının
ekonomik göstergelerini olumsuz etkileyeceği düşünülmektedir. Nitekim soruşturma konusu ülkenin Türkiye’ye yönlendirebilecek
fazla ihracat kapasitesinin bulunması, önlem konusu ülkedeki
üretici/ihracatçıların Türkiye pazarını çok iyi bilmeleri ve dağıtım
kanallarına kolay ve hızlı biçimde nüfuz edebilecek durumda olmaları
nedeniyle yerli üretim dalının pazar payının düşmesi ve üretim miktarı ile
kapasite kullanım oranının da olumsuz etkilenmesi muhtemel görülmektedir. Bu
durum, önlemin yürürlükten kalkması halinde yerli üretim dalında zararın
devamının veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olduğuna işaret
etmektedir.
BEŞİNCİ KISIM
Diğer Hususlar
Üçüncü ülkelerden ithalat
MADDE 29 – (1) 2004–2008 döneminde üçüncü ülkelerden yapılan
ithalat incelendiğinde, önlemin de etkisiyle 2004 yılından itibaren bu
ülkeler menşeli ithalat miktarının arttığı ve üçüncü ülkelerin genel
ithalat içindeki paylarının yükseldiği görülmektedir. Buna karşılık üçüncü
ülkeler menşeli ithalatın yurt içi tüketim içerisindeki payı istikrarlı bir
seyir izlemiştir. 2007 yılından itibaren üçüncü ülkeler menşeli ithalatın
birim fiyatlarının önleme tabi ülkeden gerçekleştirilen ithalatın birim
fiyatlarının altında seyrettiği görülmekle birlikte Malezya menşeli
ithalatın miktarı ciddi bir şekilde düştüğünden bilhassa 2007 ve 2008
yıllarında bu ülke menşeli ithalatın birim fiyatlarının karşılaştırılmaya
uygun olmadığı düşünülmektedir.
İthalatçı iddiaları
MADDE 30 – (1) Daha önce de ifade edildiği gibi soruşturma
kapsamında sadece tek bir ithalatçı firma işbirliğine gelmiştir.
(2)
Söz konusu ithalatçı firma soru formuna verdiği yanıtta önleme konu ülkeden
4 ve 8 uçlu kauçuk iplikler ithal ettiğini, bu ürün tiplerinin yerli
üretiminin olmadığını öne sürmüştür. Yerli üretim dalına bahsi geçen ürün
tiplerinin teknik özelliklerinde ürün üretip üretmediği sorulmuştur. Alınan
yanıtta mezkur tiplerin üretiminin yapılabildiği,
adı geçen ürünlerin yerli üretim dalının ürün gamında bulunduğu ifade
edilmiştir.
(3) Malezya’da yerleşik Rubberflex
firmasının Türkiye’deki şirketi olan ve halen çeşitli ülkelerden soruşturma
konusu ürünleri ithal eden Rubberflex İplik Limited Şirketi tarafından nihai bildirim sonrasında Rubberflex firması adına verilen yanıtta, yerli üretici
Elpa firmasının ilişkili firmasının hali hazırda
Endonezya’dan bahse konu maddeleri ithal ettiği ve bu durumun nihai
değerlendirmede dikkate alınması gerektiği öne sürülmüştür. Başvuru
aşamasında destekçi olan Gülüm Lastik Sanayi ve Dış Ticaret Ltd. Şti’nin de ilgili maddelerin üretimine son verdiği belirtilerek
nihai karar verilmeden önce bu durumun da göz önünde tutulması talep
edilmiştir.
(4)
Yukarıda da ifade edildiği üzere Gülüm Lastik Sanayi ve Dış Ticaret Ltd.
Şti., kendisinden talep edilen verileri tam ve
eksiksiz olarak sunmadığı gerekçesiyle soruşturma kapsamında işbirliğine
gelmemiş kabul edilmiş ve değerlendirmeler yapılırken bu firmaya ilişkin
belge ve bilgiler dikkate alınmamıştır. Dolayısıyla zarara ilişkin değerlendirmede
bu firmaya ait herhangi bir veri de kullanılmamıştır.
(5)
Bununla beraber, Elpa firmasının ilişkili firması
aracılığıyla Endonezya menşeli bahse konu ürünleri ithal etmesinin bu
soruşturmada elde edilen bilgilere ve yapılan değerlendirmelere halel
getirecek bir etkisi bulunmamaktadır. Nitekim dampinge
karşı önlemlerin amacı soruşturma konusu maddenin ithalatını yasaklamak
değil dampingli fiyatlarla gerçekleştirilen ithalattan kaynaklanan haksız
rekabet ortamını ortadan kaldırmaktır. Nasıl ki iddiayı öne süren Rubberflex İplik Limited
Şirketi’nin bahse konu ürünleri Endonezya’dan ithal ediyor oluşu damping ve zarara ilişkin değerlendirmelerde göz önüne
alınmıyorsa, Elpa firmasının ilişkili firması
kanalıyla aynı ülkeden soruşturma konusu maddeyi ithal etmesi de bu
soruşturma kapsamında dikkate alınmamaktadır. Dolayısıyla öne sürülen bu
iddialar soruşturma kapsamındaki değerlendirmelerle ilgili bulunmadığından
kabul edilmemiştir.
ALTINCI KISIM
Sonuç
Karar
MADDE 31 – (1) Soruşturma sonucunda, yürürlükteki önlemlerin
ortadan kalkması durumunda dampingin ve zararın
devam etmesi veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olduğu tespit
edildiğinden İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin 2004/1 sayılı
Tebliğ ile yürürlüğe konulan dampinge karşı önlemin, İthalatta Haksız Rekabeti
Değerlendirme Kurulu’nun kararı ve Bakan’ın onayı ile aşağıdaki tabloda yer
aldığı şekliyle değiştirilmeden devam etmesine karar verilmiştir.
GTP
|
Eşyanın Tanımı
|
Menşe Ülke
|
Üreticiler
|
Dampinge KarşıVergi (CIF %)
|
4007.00
|
Vulkanize edilmiş kauçuktan iplik ve ipler
|
Malezya
|
Rubberflex SDN BHD
|
%14,8
|
Heveafil SDN BHD
|
%11,6
|
Filmax
SDN BHD
|
%11,6
|
Filati
Lastex SDN BHD
|
%14,8
|
Rubber
Thread Industries (M)
SDN BHD
|
%14,8
|
Diğerleri
|
%16,9
|
Uygulama
MADDE 32 – (1) Gümrük idareleri, Karar maddesinde gümrük
tarife pozisyon numarası, tanımı ve menşe ülkesi belirtilen eşyanın
ithalatında, karşılarında gösterilen tutarlarda dampinge
karşı vergiyi tahsil ederler.
Yürürlük
MADDE 33 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 34 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Dış Ticaret
Müsteşarlığı’nın bağlı olduğu Bakan yürütür.
|