Sağlık Bakanlığından: SAĞLIK KURUM VE KURULUŞLARINDA HASTA VE ÇALIŞAN GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASI VE KORUNMASINA İLİŞKİN USUL VE ESASLAR HAKKINDA TEBLİĞ Amaç MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, sağlık kurum ve
kuruluşlarında hasta ve çalışan güvenliği ile ilgili risklerin azaltılması
için hasta güvenliği kültürünün geliştirilmesine ve yaygınlaştırılmasına,
bunu tesis edecek uygun yöntem ve tekniklerin belirlenmesine, hasta ve
çalışan güvenliği konusunda geliştirilen iyi uygulama örneklerinin
yaygınlaştırılmasına, hizmet içi eğitim yoluyla personelin farkındalığının ve
niteliklerinin artırılmasına, hasta ve çalışan güvenliği ile ilgili raporlama
sistemlerinin oluşturulmasına, hasta bakım ve tedavi sürecinin güvenlik ve
kalitesinin artırılmasına, hasta ve çalışanların sağlık hizmeti sunum
sürecinde karşılaşabilecekleri muhtemel risk ve zararlardan korunmasına
yönelik, usul ve esasları düzenlemektir. Kapsam MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, kamu ve özel sektöre ait sağlık
hizmeti sunan tüm sağlık kurum ve kuruluşlarını kapsar. Dayanak MADDE 3 – (1) Bu Tebliğ, 7/5/1987 tarihli ve 3359 sayılı
Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun 3 üncü maddesinin e ve f bentlerine,
13/12/1983 tarihli ve 181 sayılı Sağlık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri
Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 43 üncü maddesine, 1/8/1998 tarihli ve
23420 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Hasta Hakları Yönetmeliği’ne
dayanılarak hazırlanmıştır. Tanımlar MADDE 4 – (1) Bu Tebliğde geçen; a)
Bakanlık: Sağlık Bakanlığını, b)
Hasta ve çalışan güvenliği: Sağlık hizmeti sunumunda hasta ve sağlık
çalışanlarının zarar görmesine yol açabilecek her türlü işlem ve süreçlere
karşı, alınacak tedbir ve iyileştirme uygulamalarını, c)
Sağlık kurum ve kuruluşu: Ayakta ve/veya yatarak sağlık hizmeti sunan, kamu
ve özel sektöre ait tüm sağlık kurum ve kuruluşlarını, ifade eder. Temel esaslar MADDE 5 – (1) Bu Tebliğ kapsamındaki sağlık kurum ve kuruluşları,
Tebliğ hükümleri doğrultusunda uygulama yapmak, hasta ve çalışan güvenliği
faaliyetlerini gerçekleştirmek amacıyla, kendi iç düzenlemesini yapmakla
yükümlüdür. Bakanlığa bağlı sağlık kurum ve kuruluşlarında bu çalışmalar,
performans ve kalite birimleri veya idarenin uygun gördüğü kalite
akreditasyon eğitimi almış sertifikalı personel tarafından yürütülür. Hasta ve çalışan güvenliği uygulamaları MADDE 6 – (1) Sağlık kurum ve kuruluşları hasta ve çalışan
güvenliği kapsamında, a)
Hasta kimlik bilgilerinin tanımlanması ve doğrulanması, b)
Sağlık hizmeti verenler arasında iletişim güvenliğinin geliştirilmesi, c)
İlaç güvenliğinin sağlanması, ç)
Kan transfüzyonunda güvenli uygulamaların sağlanması, d)
Enfeksiyon risklerinin azaltılması, e)
Hasta düşmelerinin önlenmesi, f)
Güvenli cerrahi uygulamalarının sağlanması, g)
Sıra beklemeden kaynaklanan olumsuzlukların önlenmesi, ğ)
Çalışan güvenliği için gerekli önlemlerin alınması, h)
Temel yaşam desteği sürecinin güvence altına alınması (Mavi Kod uygulaması), ı)
Yenidoğan ve çocuk güvenliğinin sağlanması (Pembe Kod uygulaması), i)
Hasta ve çalışanların fiziksel saldırı, cinsel taciz ve şiddete maruz
kalmalarına karşı gerekli güvenlik tedbirlerinin alınması, j)
Afetler (deprem, yangın, sel) ve olağan dışı durumlarda tedbir alınması. uygulamalarını
yerine getirir. Hasta kimlik bilgilerinin tanımlanması ve
doğrulanması MADDE 7– (1) Hasta kimlik bilgilerinin tanımlanması ve
doğrulanması kapsamında yapılacak işlemler şunlardır: a)
Sağlık kurum ve kuruluşlarınca, hasta kimlik tanımlama ve kimlik doğrulama
ile ilgili bir süreç oluşturulur. b)
Tetkik, tedavi, cerrahi girişimler ile girişimsel işlemler öncesinde ve ilaç,
kan ve kan ürünü uygulamadan önce, klinik testler için numune alımında ve hasta
transferinde kimlik doğrulama işlemi gerçekleştirilir. c)
Hasta kimlik tanımlama ve doğrulama işleminde hasta kol bandı kullanılır, oda
ve yatak numarası kullanılmaz. ç)
Hasta kimlik tanımlama işleminde kullanılan barkodlu kol bandında; 1)
Protokol numarası (kalın ve büyük punto), 2)
Hastanın T.C. kimlik numarası, 3)
Hasta adı– soyadı, 4)
Doğum tarihi (gün–ay–yıl), 5)
Doğum yeri, 6)
Tabibin adı soyadı, bulunmalıdır.
d)
Hasta kimlik doğrulamada ise hasta adı ve soyadına ek olarak T.C. kimlik numarası,
doğum tarihi ya da protokol numarasından biri kullanılır. e)
Hasta yatışlarında dört ayrı renkte kol bandı kullanılır. Renkli kol bandı
uygulamasında; 1)
Normal hastalar için beyaz barkodlu kimlik doğrulama kol bandı, 2)
Alerjik hastalar için kırmızı, 3)
Aynı serviste aynı isimli hasta için lacivert, 4)
Diğer hastalara ve çalışanlara bulaş riski olan hastalıklar için sarı renk
kullanılması, 5)
Alerjisi ve bulaş riski olan hastalar için, beyaz bilezik üzerine, kırmızı ve
sarı renkli etiketler yapıştırılması, zorunludur. f)
Doğumhanede numaratörlü kol bandı
uygulaması işleminde; 1)
Doğum öncesi yatış işlemlerinde, iki kol bandı hazırlanır ve kol bandından
birisi doğumdan sonra bebeğin koluna dolaşımı engellemeyecek, bebeği rahatsız
etmeyecek ve çıkmayacak şekilde takılır. 2)
Bebeğin kol bandında anne adı ve soyadı, bebeğin doğum tarihi ve annenin
protokol numarası bulunur. 3)
Cinsiyetin karışmaması için erkek çocuklara mavi, kız çocuklara pembe kol
bandı uygulanır. İletişim güvenliğinin geliştirilmesi MADDE 8 – (1) Sağlık hizmeti verenler arasında iletişim
güvenliğinin geliştirilmesi için yapılacak işlemler şunlardır: a)
Hasta bakım ve tedavi sürecinde sözlü/telefon talimatlarının verilmesi ve
alınmasında; 1)
Sözlü talimatlar, steril girişimler sırasında, tabibin hastanede ya da
serviste olmadığı durumlar ile acil olarak ilaç verilmesi gerekli olan
durumlarda verilir. 2)
Sözlü/telefon talimatının alınması sırasında ilacın ismi, dozu, uygulama
şekli ve veriliş sıklığı açık olarak belirtilir. 3)
Sözlü/telefon talimatı alınırken önce talimat yazılır, yazılan talimat daha
sonra geri okunur ve doğruluğu talimatı veren kişiye onaylatılır, lüzumu
halinde verilen ilaç adının kodlama yöntemi ile tekrar edilmesi istenir. b)
Sözlü/telefon talimatlarının kaydında; 1)
Talimatı veren tabibin adı ve soyadı, talimatın alındığı tarih ve saat
Ek–1’de yer alan Sözlü ve Telefonla Tabip Talimatları Formuna kaydedilir. 2)
Talimatların altına “sözlü talimat” veya “telefon talimatı” olduğu yazılır. 3)
Sözlü ve Telefonla Tabip Talimatları Formu, sözlü talimatı veren tabip
tarafından 24 saat içinde imzalanır ve hasta tabelasına geçirilir. 4)
Talimatı veren tabibe 24 saat içinde ulaşılamadığı takdirde Sözlü ve
Telefonla Tabip Talimatları Formu, hastayı devralan servis tabibi tarafından
onaylanır ve hasta tabelasına geçirilir. 5)
Telefon talimatları, sağlık kurum veya kuruluşunun santralinde kayıt altına
alınır. 6)
Kemoterapi ilaçları ve Ek–2’de yer alan yüksek riskli ilaçların
uygulanmasında sözlü/telefon talimatı kabul edilmez. c)
Kritik test değerleri ile ilgili işlemlerde;
1)
Her sağlık kurum veya kuruluşu, kendi statüsü ve şartlarına uygun olarak
Ek–3’de yer alan formu örnek alarak Acil Olarak Bildirilmesi Gereken Kritik Test
Değerleri Formunu oluşturur. Acil olarak bildirilmesi gereken kritik test
değerleri, ilgili laboratuar bölümlerinin uzmanı veya sorumluları tarafından,
hastanın adı ve soyadı, protokol numarası ve kritik değerdeki testin sonucu
ile birlikte, çift nüsha halinde hazırlanan forma yazılır ve zaman
geçirilmeden hastanın tabibine ve hemşiresine bildirilir. 2)
Telefon ile bildirilen testler geri okuma yöntemi kullanılarak
kesinleştirilir. ç)
Kullanılmaması gereken kısaltmaların kapsamı, Ek–4’de yer alan İlaç
Uygulamalarında Kullanılmaması Gereken Kısaltmalar Listesi esas alınarak
ilgili sağlık kurum veya kuruluşunca belirlenir ve buna göre uygulama
yapılır. İlaç güvenliğinin sağlanması MADDE 9 – (1) İlaç güvenliğinin sağlanmasına yönelik işlemler
şunlardır: a)
Yatışına karar verilen hastanın varsa kullandığı ilaçlar kayıt altına
alınarak ilgili tabibe bildirilir. Tedavi planı, ilaç dozu, zamanı ve
uygulama şeklini içerecek şekilde, okunaklı olarak her bir hasta tabelasına
hastanın kendi tabibi tarafından yazılır.
Hastanın yatış öncesi aldığı ilaçlar, bakım sürecinde kullandığı
ilaçlar ve taburcu edildikten sonra kullanacağı ilaçlara ilişkin süreç
tanımlanır. b)
Hastanın evden getirdiği ve hastanede kullanması gerekli olan ilaçlar, günlük
olarak ve her farklı ilaç eklendiğinde eczacı ve /veya sorumlu tabip
tarafından ilaç-besin, ilaç-ilaç etkileşimleri bakımından değerlendirilir. c)
Hastanın kullandığı tüm ilaçların ilgili hemşiresi tarafından verilmesine
yönelik gerekli düzenlemeler yapılır. ç)
İlaç uyumu, istenmeyen ve beklenmeyen yan etkiler, tabip ve hemşireler
tarafından izlenir ve ilaçların yan etkilerinin izlenmesine yönelik işlemler,
22/3/2005 tarih ve 25763 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan, Beşeri, Tıbbi
Ürünlerin Güvenliğinin İzlenmesi ve Değerlendirilmesi Hakkında Yönetmeliğin
12 nci maddesinde tanımlanan Advers Etki Bildirim Formuna uygun olarak
yapılır. d)
Taburcu ve transferlerde, hasta/hasta yakınına ilaç listesi verilir ve ilaç
kullanımı ile ilgili gerekli bilgilendirme yapılır. e)
Kurum eczanesinde, adı ve ambalajı birbirine benzeyen ilaçlar, farklı dozdaki
aynı ilaçlar ve uygulama formları ayrı raflarda depolanarak üzerine ayırt
edici etiket yapıştırılır. f)
Yüksek riskli ilaçlar, ilaç kapları ile enjektöre çekilen ilaçların isim ve dozları
etiketle belirlenir ve etiketler okunaklı şekilde yazılır. g)
Konsantre potasyum çözeltileri ve %
0,9’dan daha konsantre tuz solüsyonları, % 50 veya daha konsantre magnezyum
sülfat, 2 mEq/ml veya daha konsantre potasyum klorid ve diğer konsantre elektrolit
solüsyonlar gibi yüksek riskli ilaçlar, Yüksek Riskli İlaç Etiketi yapıştırılarak ameliyathane, yoğun bakım ve
acil serviste kilitli dolapta, servis hemşiresinin sorumluluğunda muhafaza
edilir. ğ)
İlaçların klinik olarak gerekli olmayan alanlarda bulundurulmaması için
eczacı tarafından denetimler yapılır. h)
Benzer isimli ilaçların yanlış kullanımını önlemek amacıyla, Ek–5’de yer alan İsmi ve Söylenişi Benzer
İlaç Listesi esas alınarak her sağlık kurum veya kuruluşu, kendi ihtiyaç ve
şartlarına uygun olarak ismi ve söylenişi benzer ilaç listesini oluşturur. Bu
liste, yılda bir kez gözden geçirilerek güncellenir. ı)
Bağımlılık yapan uyarıcı ve uyuşturucu ilaçlar, kilitli dolaplarda servis
hemşiresinin sorumluluğunda muhafaza edilerek, imza karşılığında teslim edilir. Güvenli kan transfüzyonu MADDE 10 – (1) Güvenli kan transfüzyonu için yapılması gereken
işlemler şunlardır: a)
Kan transfüzyonu öncesi kimlik doğrulama işlemi yapılır. Kan transfüzyonu
uygulanacak ve kan örneği alınacak hastanın kimlik bilgileri, dosyasından,
kol bandından ve kendisinden doğrulanır ve numunenin üzerine alındığı anda
etiket yapıştırılır. b)
Kan bankasından gelen kan ve kan ürünleri cross–match formu ve kimlik
bilgileri iki sağlık personeli tarafından kontrol edilir ve Ek–6’da yer alan
Bilgilendirilmiş Onam Formu hastaya mutlaka imzalatılır. c)
Transfüzyon sürecinde Ek–7’de yer alan Kan ve Kan Transfüzyonu İzlem Formu
doldurulup imzalanır. ç)
Donörün kimlik bilgileri, kayıt defteri ve hastane otomasyonuna kaydedilir. d)
Donör sorgulama formu uygun bir mekânda doldurulur ve formun doldurulması
konusunda donör bilgilendirilir. e)
Donör ile ilgili Eliza testlerinin sonuçları ilgili laboratuar sorumlu
tabibi, sorumlu tabip olmadığı zaman nöbetçi tabip tarafından imzalanır
ve sonuç barkodu kayıt defterine yapıştırılır. f)
HIV, Hepatit B, Hepatit C gibi tanımlanmış testlerin pozitif sonuçlarında
yazılım programında sesli uyarı vermek ve bu test sonuçları için barkot
vermemek gibi önlemler geliştirilir. Uyarı alındığında ilgili personel
tarafından yapılması gereken iş ve işlemlere ilişkin prosedür tanımlanır. Enfeksiyon risklerinin azaltılması MADDE 11 – (1) Enfeksiyon risklerinin azaltılması işleminde,
sağlık kurum veya kuruluşu tarafından, 11/8/2005 tarihli ve 25903 sayılı
Resmî Gazete’de yayımlanan Yataklı Tedavi Kurumları Enfeksiyon Kontrol
Yönetmeliği hükümleri uyarınca, bir enfeksiyon kontrol ve önleme programı
oluşturulur ve buna göre uygulama yapılır. Hasta düşmelerinin önlenmesi MADDE 12 – (1) Hasta düşmelerinin önlenmesine yönelik işlemler
şunlardır: a)
Hastane içerisinde düşme riski bulunan hastalar, Ek–8’de yer alan Hemşirelik
Hizmetleri Hasta Değerlendirme Formunun doldurulması esnasında belirlenir ve
riskli alanlar tespit edilir. Bu hastalar, kısıtlama prosedürü dâhilinde gerekli
önlemler alınmak suretiyle hemşire bankolarına yakın alanlarda ve sürekli
gözetim altında tutulur. b)
Düşme riskinin yüksek olduğu bölgelere uyarıcı tabela, resim ile uyarı
levhaları konularak hastaların bu bölgelerde daha dikkatli olmaları sağlanır. c)
Personel hasta transferlerinde alınacak önlemler konusunda eğitilir. ç)
Doldurulan formlar aracılığı ile düşmelerin takibi ve belirli aralıklarla
analizi yapılır, düzeltici faaliyetler planlanır. Güvenli cerrahi uygulamaları MADDE 13 – (1) Güvenli cerrahi uygulamaları için alınması
gereken tedbirler şunlardır: a)
Cerrahi işlem güvenliği için; 1) Ameliyathanedeki tüm cihaz ve
ısı kaynaklarının periyodik bakım ve kalibrasyonlarının yapılması sağlanır ve
ameliyat öncesi son teknik kontrolleri yapılır. 2)
Hatalı gaz ve gaz karışımı verilmesini önlemek amacıyla, ameliyat öncesi
gerekli kontroller yapılır. 3)
Cerrahi işleme başlamadan önce tüm ekipmanların mevcut ve fonksiyonel olduğu
kontrol edilir. 4)
Yapılacak uygulamanın eksiksiz ve doğru olmasını sağlamak için süreçle ilgili
bir kontrol listesi hazırlanır. 5)
Ameliyattan hemen önce durdurma, son kontrol uygulaması mutlaka yapılır ve
Ek–9’ da yer alan Cerrahi / İnvaziv İşlem Doğrulama Formu ekip tarafından
duyulacak şekilde okunarak doldurulur. b)
Yanlış hasta ve yanlış taraf cerrahi uygulamalarının önlenmesinde; 1)
Cerrahi işlemlerin, Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirlenen hasta güvenliği
çözümlerine ve evrensel protokole uygunluğunun sağlanması esastır. 2)
Ameliyat öncesi serviste hasta ile ilgili son kontroller tabip tarafından
yapılarak hastanın da katılımıyla taraf işaretleme süreci gerçekleştirilir. 3)
Hastaya ameliyat öncesi servis hemşiresi tarafından kimlik doğrulama işlemi
yapılır ve hasta, dosyası ile birlikte görevli refakatinde ameliyathaneye
gönderilir. 4)
Hasta ameliyathaneye kabul edilirken, ameliyathane hemşiresi ve anestezi
teknisyeni tarafından kimlik doğrulama işlemi yapılarak beraberce teslim
alınır. c)
Cerrahi işlemlerde taraf işaretleme sürecinde uygulanacak kurallar şu
şekildedir; 1)
Taraf işaretlemesi için cerrahi taraf işaretleme kalemi kullanılır. 2)
Yapışkan taraf işaretleyicileri kullanılmaz. 3)
İşaret ameliyat bölgesine veya yakınına belirgin ve silik olmayacak şekilde
konulur. Diğer bakım süreçleri için gerekmedikçe ameliyat edilmeyecek
bölgeler işaretlenmez. 4)
Taraf işaretleme mutlaka hastanın uyanık ve bilinçli olduğu zaman diliminde
yapılır. 5)
Çoklu yatay yapılar (el ve ayak parmakları ve lezyonlar) veya çoklu düzeylerde
(lomber ve torakal ve servikal omurlar) en uygun ve en yakın bölge
işaretlenir. 6)
Göz tarafı işaretlemesi için kaşın üzeri kullanılır. 7)
Tek organ vakaları (sezaryen bölgesi, kalp cerrahisi gibi), müdahaleler
sırasında, kateter ve enstrümanların takılmasında, cerrahi prosedürün
tasarlandığı açık yara ve lezyonlarda, acil müdahalelerde, prematüre
bebeklerle ilgili müdahalelerde işaretleme yapılmaz. ç)
Elektro cerrahi, lazer ve diğer elektrikli cihazlarla yapılan işlemlerde
cerrahi yanıkların oluşmasını önlemek için cihazların kullanımında dikkat
edilecek hususlar şunlardır: 1)
Cihazın kalibrasyon periyodu belirlenir ve sadece kalibrasyonlu cihazlar
kullanılır. 2)
Özellikle koter cihazları için ekonomik kullanma ömrü belirlenir ve bu süre sonunda
demirbaş kaydından düşürülür. 3)
Üretici firmanın belirtmiş olduğu bakım aralıklarında bakım yapılır (altı
aylık veya yıllık). d)
Cerrahi işlem sürecinde dikkat edilecek hususlar şunlardır: 1)
Cihazların teknik kontrolünde kabloların yeterli uzunlukta olduğu ve
bağlantıların doğru kullanılıp kullanılmadığı kontrol edilir. 2)
Hastanın ekstremiteleri metal masa kısmıyla temas etmemelidir. 3)
Hastanın altında sıvı birikmesi önlenir. 4)
İşlem yapılacak bölgenin nem oranı % 50 seviyesinde tutulur. Sıra beklemeden kaynaklanan
olumsuzlukların önlenmesi MADDE 14 – (1) Sıra beklemeden kaynaklanan olumsuzlukların
önlenmesi için yapılacak işlemler şunlardır: a)
Sağlık kuruluşuna müracaat eden hastalar risk gruplarına göre
değerlendirilir. b)
Yüksek riskli hastalara tedavi sürecinde öncelik tanınır. c)
Yüksek riskli ve kronik hastalığı nedeniyle, sık hastaneye başvuran
hastaların daha hızlı hizmet alması için düzenlemeler yapılır. ç)
Hastalar, sıra beklemesi gerektiği durumlarda bekleme nedenleri ve tahmini
bekleme süreleri hakkında bilgilendirilerek, istek halinde ilgili hizmete
ulaşabilecekleri bir diğer sağlık kuruluşuna yönlendirilir. Çalışan güvenliği MADDE 15 – (1) Çalışan güvenliği için alınması gereken
tedbirler şunlardır: a)
Çalışanları olası risk ve tehlikelere karşı korumak amacıyla, riskli alan ve
gruplar belirlenir. Bu çerçevede Çalışan Güvenliği Programı oluşturulur ve
uygulamaya konulur. b)
Riskli bölümlerde çalışan personel için ilgili mevzuat doğrultusunda düzenli
olarak sağlık taramaları yapılır. c)
İğne ucu yaralanmaları takip edilir ve gerekli önlemler alınır. ç)
Kemoterapi hazırlama ve uygulama alanları gibi yüksek riskli bölümlerde
çalışan personelin güvenliği için yürürlüğe konulan Antineoplastik İlaçlarla
Güvenli Çalışma Rehberi doğrultusunda uygulama yapılır. d)
Kan veya vücut sıvısının damlama/sıçrama riskinin olduğu tüm hasta bakım ve
müdahale bölgelerinde önlük, eldiven, yüz maskesi, gözlük ve benzeri kişisel koruyucu ekipmanlar bulundurulur. e)
Bulaş özelliği yüksek hastalar ve özellikli grupların tedavi ve bakım
sürecinde, hasta ve çalışanları korumak için kurum gerekli tedbirleri alır. f)
Radyasyona tabi çalışan kişilerin dozimetre kontrolleri düzenli olarak
yapılır. Türkiye Atom Enerjisi Kurumunca önerilen takip sürelerine uyulması
zorunludur. g)
Lateks allerjisi olan personele yönelik düzenlemeler yapılır. h)
Çalışanların bulaş riski olan hastalıklara karşı korunması için, Enfeksiyon
Kontrol Komitesi tarafından aşı listesi oluşturulur ve riskli alanlarda çalışan
personelin aşılanması sağlanır. Temel yaşam desteği sürecinin güvence
altına alınması MADDE 16 – (1) Temel yaşam desteği sürecinin güvence altına
alınması (Mavi Kod uygulaması) için yapılacak işlemler şunlardır: a)
Temel yaşam fonksiyonları (solunum, dolaşım) risk altında olan veya durmuş
bulunan bireylere gerekli müdahalelerin yani Cardio Pulmoner Resusitasyon
(CPR)’ un yapılabilmesi için “mavi kod” uygulaması gerçekleştirilir. Bu amaçla
tabip, hemşire, anestezi teknisyeni,
hizmetli ve güvenlik görevlisinden oluşan bir ekip kurulur. b)
Mavi kod ekibi, mesai içi ve mesai sonrası olmak üzere iki ayrı ekip olarak
kurulur ve kesintisiz hizmet vermeleri sağlanır. c)
Mesai saatlerinde; anestezi, kardiyoloji, nöroloji, göğüs hastalıkları, dâhiliye,
genel cerrahi uzmanlarından biri veya bu branşların bulunmadığı yerlerde,
idare tarafından görevlendirilen bir tabip ekip lideri olur. ç)
Hastanedeki tüm tabiplerin ve ekipte görevli diğer sağlık personelinin CPR
eğitimi alması sağlanır. Yenidoğan ve çocuk güvenliğinin
sağlanması MADDE 17 – (1) Yenidoğan ve çocuk güvenliğinin sağlanması
(Pembe Kod uygulaması) için yapılacak
işlemler şunlardır: a)
Yeni doğan / bebek / çocuk kaçırılması veya kaybolması durumlarına karşı
önlem almak ve bebek güvenliğini sağlamak amacıyla “pembe kod” uygulaması
gerçekleştirilir. b)
Pembe kod uygulamasını gerçekleştirmek için hastane müdürünün sorumluluğunda
başhemşire veya başhemşire yardımcısı, servis hemşiresi, teknik servis
elemanı, güvenlik amiri ve güvenlik elemanlarından oluşan bir ekip kurulur. c)
Ekip üyelerinin görev tanımları sağlık kurum veya kuruluşu yönetimince
yapılır ve ekibe tatbikat yoluyla gerekli eğitim verilir. ç)
Anne ve babası ayrı ya da ailevi sorunları olduğuna dair bilgi verilmiş
bebeklerin farkındalığının ortaya konulması ve takibi için anne, hemşire
bankosuna yakın bir odada yatırılır ve bebeğin farkındalığını ortaya koyacak
ve sadece hemşireler tarafından fark edilecek bir belirteç oluşturulur. Hasta ve çalışanlar için güvenlik tedbirleri MADDE 18 – (1) Hasta ve çalışanların fiziksel saldırı, cinsel
taciz ve şiddete maruz kalmalarına karşı gerekli güvenlik tedbirlerinin
alınması için yapılacak işlemler şunlardır: a)
Sağlık kurum veya kuruluşu tarafından, fiziksel saldırılara karşı gerekli
tedbirler alınır ve prensipler
belirlenir. b)
Özellikle çalışanların şiddete maruz kaldığı durumlarda çalışanın
şikâyetlerini değerlendirecek ve üst yönetimin desteğini hissedeceği bir
düzenleme yapılır. c)
Bu tür durumlara müdahale edecek ve 24 saat esasına dayalı olarak görev
yapabilecek nitelikte sorumlu bir ekip bulundurulur. Afetler ve olağan dışı durumlarda
alınacak tedbirler MADDE 19 – (1) Afetlerde (deprem, yangın, sel) ve olağan dışı
durumlarda tedbir alınması için yapılacak
işlemler şunlardır: a)
Kurum bir afet planı oluşturur. b)
Afet planının tatbikatları yılda en az bir kere yapılır. 1.derece deprem
bölgesinde olan kurumlar yılda en az iki kez deprem tatbikatı yapar. c)
Afet planında insanların toplanma alanları belirlenir ve tatbikatlar bu
toplanma alanları üzerinde gerçekleştirilir. ç)
Toplanma alanında o gün kurumda yatan hastaların ve o gün kurumda görev yapan
tüm personelin listesi kontrol edilerek kişiler, mekândan tahliye edilir. d)
Özürlü ve yatan hastaların tahliyesini sağlayacak araçlar, kurumda hazır
bulundurulur. e)
Yangın söndürme araçlarının her an kullanıma hazır olması sağlanır. f)
Tüm personel yangın söndürme teknikleri ve söndürme cihazlarının kullanımı
konusunda eğitilir. g)
Yangın söndürme tesisatı beş senede bir genel kontrolden geçirilir. Sorumluluk MADDE 20 – (1) Sağlık kurum ve kuruluşları, türlerine,
bünyelerindeki tıbbi hizmet birimleri ve niteliklerine göre bu Tebliğin
ilgili hükümlerini yerine getirmekle yükümlüdür. (2) Tıbbi hatalardan kaynaklanan
mesleki sorumluluk ile kişilere verilen zararlardan dolayı ilgili personelin
adli, idari ve hukuki sorumluluğu saklıdır. (3) Bu Tebliğde yer alan esas ve
usullerin kesintisiz ve etkin bir şekilde uygulanması, uygulama sırasında tespit
edilen sorun ve aksaklıkların giderilmesi için gerekli tedbirlerin alınması
ve uygulamanın takip ve denetimi ilgili sağlık kurum veya kuruluşunun en üst
amirinin yükümlülüğündedir. Denetim MADDE 21 – (1) Bu Tebliğin sağlık kurum ve kuruluşlarında uygulanmasını
denetlemek üzere, il sağlık müdürlükleri tarafından, il performans ve kalite
koordinatörlükleri ve /veya kalite akreditasyon eğitimi almış sertifikalı
personel arasından ekipler oluşturulur. Bu ekipler bir hekim, bir hemşire ve
diğer sağlık çalışanı olmak üzere en az üç kişiden oluşur. GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Sağlık kurum ve
kuruluşları; bu Tebliğin yayımlandığı tarihten itibaren 3 (üç) ay içerisinde
Tebliğ hükümleri çerçevesinde gerekli düzenlemeleri yapmak ve uygulamaya
başlamak zorundadırlar. Yürürlük MADDE 22 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 23– (1) Bu Tebliğ
hükümlerini Sağlık Bakanı yürütür. |