Anayasa
Mahkemesi Başkanlığından:
Esas Sayısı : 2008/66
Karar Sayısı : 2008/131
Karar Günü : 22.7.2008
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN MAHKEME : Danıştay Onüçüncü
Dairesi
İTİRAZIN KONUSU : 19.10.2005 günlü, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun
132. maddesinin onüçüncü fıkrasının Anayasa’nın
13. ve 23. maddelerine aykırılığı ve yürürlüğünün durdurulması savıyla
iptali istemidir.
I- OLAY
Yurt dışına çıkış yasağının iptali istemiyle açılan
dava sonucu verilen İdare Mahkemesi kararının temyizi üzerine bakılmakta olan davada, itiraz konusu kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme iptali
ve yürürlüğünün durdurulması için başvurmuştur.
II- İTİRAZIN GEREKÇESİ
Başvuru kararının gerekçe bölümü
şöyledir:
“ (…) tarafından Tasarruf Mevduatı
Sigorta Fonu’na (Fon) karşı 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 132.
maddesinin 13. fıkrası ve 5682 sayılı Pasaport Kanunu’nun 22. maddesi
uyarınca, temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi Fon’a
devredilen Egebank A.Ş, Demirbank A.Ş., Esbank A.Ş.,
İktisatbank
A.Ş., Kentbank
A.Ş., Yurtbank
A.Ş., Pamukbank A.Ş., Toprakbank
A.Ş. ve Yaşarbank
A.Ş’den kredi kullanan (…) şirketler grubunun müşterek borçlusu
ve müteselsil kefili ve aynı zamanda kanunî temsilcisi olan davacı hakkında
konulan yurt dışı çıkış yasağının iptali istemiyle açılan davada, 4389
sayılı Bankalar Kanunu’nun 15. maddesinin 3. fıkrasında bulunan “5682
sayılı Pasaport Kanununun 22. maddesi hükümleri, Fonun talebi üzerine Fona borçlu
olanlar ile tüzel kişi borçluların
kanuni temsilcileri hakkında da uygulanır” tümcesinin Anayasa Mahkemesinin
08.12.2007 tarih ve 26724 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 18.10.2007
tarih ve E:2007/4, K:2007/81 sayılı kararıyla iptal edildiğinden dava
konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı
gerekçesiyle iptal eden İstanbul
7. İdare Mahkemesinin 25.12.2007 tarih ve E:2006/ 2518, K:2007/2655 sayılı
kararının Fon tarafından temyizi üzerine işin gereği görüşüldü;
Dava dosyasının incelenmesinden, Fon’a
devredilen bir kısım bankalardan kredi kullanan şirketler nedeniyle kredi
borcundan sorumlu tutulan davacı hakkında davalı idare tarafından, 5411
sayılı Bankacılık Kanunu’nun 132. maddesinin 13. fıkrası uyarınca yurt dışı
çıkış yasağı uygulandığı ve davanın bu işlemin iptali istemiyle açıldığı
anlaşılmıştır.
5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun “Fon
alacaklarının takip ve tahsiline ilişkin yetki ve usûller”
başlığını taşıyan 132. maddesinin 13. fıkrasında: “Fona borçlu gerçek kişi ile tüzel kişilerin kanunî
temsilcileri hakkında 5682 sayılı Pasaport Kanununun 22 nci
maddesi hükümleri Fonun talebi
üzerine uygulanır” kuralı bulunmaktadır.
Daha önce, 4389
sayılı Bankalar Kanunu’nun 15. maddesinin 3. fıkrasında yer almış olan “5682
sayılı Pasaport Kanununun 22. maddesi hükümleri, Fonun talebi üzerine Fona
borçlu olanlar ile tüzel kişi borçluların kanuni temsilcileri hakkında da
uygulanır” kuralı, Anayasa Mahkemesi’nin 08.12.2007 tarih ve 26724 sayılı
Resmî Gazete’de yayımlanan 18.10.2007 tarih ve E:2007/4, K:2007/81 sayılı
kararıyla, Anayasa’nın 13. ve 23. maddelerine aykırı bulunarak iptal
edilmiştir.
Bu durumda, yukarıda sözü edilen 5411
sayılı Kanun’un 132. maddesinin 13. fıkrasındaki kural, anlam ve içerik
itibariyle 4389 sayılı Kanun’un 15. maddesinin 3. fıkrasındaki kuralla aynı
olduğundan, anılan kural da Anayasa’nın 13. ve 23. maddelerine aykırı
bulunmaktadır.
Belirtilen nedenle, Anayasa’nın 152., 2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve
Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 28. maddesinin 2. fıkrası uyarınca,
5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 132. maddesinin 13. fıkrasının iptali ve
yürürlüğünün durdurulması için, Anayasa Mahkemesi’ne başvurulmasına,
09.04.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”
III- YASA METİNLERİ
A- İtiraz Konusu Yasa Kuralı
19.10.2005 günlü, 5411 sayılı
Bankacılık Kanunu’nun iptali istenilen fıkrayı da içeren 132. maddesi
şöyledir:
“MADDE 132- Fonun, bu Kanunun 130 uncu maddesinde
sayılan gelirleri ile 108 inci ve 135 inci maddesindeki alacaklarının takip
ve tahsilinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun
hükümleri uygulanır.
Fon, bu Kanunun 108
inci maddesinde sayılan alacakların takibine, banka kaynağının kullanıldığı
tarihten itibaren banka defter, kayıt ve belgelerine göre anapara, her
türlü faiz, komisyon ve sair giderlerin toplamından oluşan birikmiş alacak
tutarı üzerinden, 130 uncu maddesinde sayılan alacakların takibine tahakkuk
eden anapara üzerinden, 135 inci maddesinde belirtilen alacakların takibine
ödemeye esas olmak üzere tespit edilen tutar üzerinden başlar ve 6183
sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun kapsamındaki
alacaklara uygulanan oranda gecikme zammı uygular.
Fon, 6183 sayılı Amme Alacaklarının
Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulamasında anılan Kanunun Maliye Bakanlığı
tahsil dairesi ve diğer makam, merci ve komisyonlara verdiği yetkileri
kullanır.
Borçlu veya borçlunun malları başka
mahallerde bulunduğu takdirde, Fon, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil
Usulü Hakkında Kanun hükümlerini, kendi tahsil dairesi aracılığı ile
uygulayabileceği gibi, tahsil dairesi bulunmayan mahallerde, o mahaldeki
Maliye Bakanlığı tahsil dairesi aracılığıyla da uygulayabilir.
Fon, 6183 sayılı Amme Alacaklarının
Tahsil Usulü Hakkında Kanun uyarınca takip ettiği alacaklarına ilişkin her
türlü teminatın paraya çevrilmesinde de anılan Kanun hükümlerini
uygulayabilir.
Fon, 6183 sayılı Amme Alacaklarının
Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre yapacağı satışlarda; satış bedelinin
vadeli tahsiline karar verebilir. Ancak, bu durumun ve vadeli satış
şartlarının, satış ilânında ve satış şartnamesinde belirtilmesi zorunludur.
Fon, 6183 sayılı Amme Alacaklarının
Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre satışa arz ettiği mal, hak ve
alacaklarla ilgili ihaleye katılmaya, pey sürmeye ve alacağına mahsuben
ihaleden mal, hak ve alacakları satın almaya yetkilidir.
Bu Kanunun 107 nci
maddesi uyarınca bir bankanın alacaklarının devralınması hâlinde bu
alacaklar, devir tarihi itibarıyla Fon alacağı haline gelir ve bu
alacaklarla ilgili olarak borçlu aleyhine 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu
hükümlerine göre başlatılmış bulunan takipler ile alacağın tahsiline
yönelik davalara kaldığı yerden devam edilir.
Bu Kanunun 107 nci
maddesi uyarınca devralınan alacaklar nedeniyle Fona borçlu olanların
iflası hâlinde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 221 inci maddesindeki
iflas bürosu Fon temsilcisinin katılımıyla teşekkül eder. 2004 sayılı İcra
ve İflas Kanununun 223 üncü maddesindeki iflas idaresinin, Fonun talep
etmesi hâlinde üyelerinden en az biri, Fonun göstereceği iki kat aday
arasından icra tetkik mercii tarafından seçilir. Fon, alacağının tahsili
bakımından gerekli görürse iflas idaresinin en az iki üyesinin önereceği
iki katı aday arasından seçilmesini talep etmeye yetkilidir. Bu durumda,
icra tetkik mercii iflas idaresinin asgarî iki üyesini Fonun önereceği
adaylar arasından seçer. Fon bir üye seçtirmişse icra tetkik mercii diğer
bir üyeyi alacak tutarı itibarıyla çoğunlukta olanların göstereceği iki
aday arasından, bir üyeyi de alacaklı sayısı itibarıyla çoğunlukta
olanların göstereceği adaylar arasından seçer. Fon iki üye seçtirmişse,
diğer bir üye icra tetkik mercii tarafından alacaklı sayısı itibarıyla
çoğunlukta olanların göstereceği iki aday arasından seçilir.
Fon, takip ettiği
alacaklar ile ilgili olarak iskonto da dâhil
olmak üzere, her türlü tasarrufta bulunmaya, sulh olmaya, satmaya, geri
almaya, alacağına mahsuben menkul ve gayrimenkul mallar ile her türlü hak
ve alacakları belirleyeceği koşullar ile devralmaya ve alacağın yeniden
itfa plânına bağlanması da dâhil olmak üzere borçlularla anlaşma yapmaya ve
borçlularla yaptığı anlaşmalar kapsamında Fon Kurulunca belirlenecek usûl ve esaslar dâhilinde muhafaza tedbiri uygulayıp
uygulamamaya, dava açıp açmamaya veya açılmış bulunan hukuk davalarının
yapılan anlaşma süresince durdurulmasını mahkemeden istemeye yetkilidir.
Fon, her türlü alacağın teminatını
teşkil etmek üzere, Yeni Türk Lirası ve/veya yabancı para birimi üzerinden,
ticari işletme rehni, taşınmaz rehni ve taşınır rehni dâhil
olmak üzere her türlü aynî ve şahsi teminat almaya ehil ve yetkilidir.
Fon tarafından, bu Kanunun 71 inci
maddesi uyarınca faaliyet izni kaldırılan veya yönetim ve denetimi Fona
intikal eden bankalarla ilgili olarak, takibi şikayete bağlı suçlar dahil olmak üzere, bu Kanun hükümleri uyarınca yapılan
başvurular üzerine açılmış veya açılacak her türlü ceza davalarında Fon,
suçtan zarar gören olarak müdahil sıfatını kazanır. Bu davalara bağlı şahsî
haklar dahi Fona ait olur.
Fona borçlu gerçek kişi ile tüzel kişilerin kanunî
temsilcileri hakkında 5682 sayılı Pasaport Kanununun 22 nci
maddesi hükümleri Fonun talebi üzerine uygulanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar Fon tarafından yönetmelik ile
düzenlenir.”
B- Dayanılan Anayasa Kuralları
Başvuru kararında, Anayasa’nın 13. ve
23. maddelerine dayanılmıştır.
IV- İLK İNCELEME
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 8. maddesi uyarınca,
Haşim KILIÇ, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Sacit ADALI, Fulya KANTARCIOĞLU, Ahmet AKYALÇIN, Mehmet
ERTEN, A. Necmi ÖZLER, Serdar ÖZGÜLDÜR, Şevket
APALAK, Serruh KALELİ ve Zehra Ayla PERKTAŞ’ın katılımlarıyla 22.7.2008 günü yapılan ilk
inceleme toplantısında, dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının
incelenmesine oybirliğiyle karar verilmiştir.
V- ESASIN İNCELENMESİ
Başvuru kararı ve ekleri, işin esasına
ilişkin rapor, itiraz konusu kural, dayanılan Anayasa kuralları ve bunların
gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği
görüşülüp düşünüldü:
Başvuru kararında, 5411 sayılı Yasa’nın 132.
maddesinin onüçüncü fıkrasıyla anlam ve içerik
itibarıyla aynı olan, 18.6.1999 günlü, 4389 sayılı Bankalar Kanunu’nun 15.
maddesinin 12.5.2001 günlü, 4672 sayılı Yasa ile değiştirilen (3) sayılı
fıkrasının “5682 sayılı Pasaport Kanununun 22 nci
maddesi hükümleri, Fonun talebi üzerine Fona borçlu olanlar ile tüzelkişi
borçluların kanuni temsilcileri hakkında da uygulanır” biçimindeki
tümcesinin, Anayasa Mahkemesi tarafından, 18.10.2007 günlü, E.2007/4,
K.2007/81 sayılı kararıyla iptal edildiği, bu nedenle 132. maddenin onüçüncü fıkrasının da aynı gerekçelerle Anayasa’nın
13. ve 23. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
5411 sayılı Yasa’nın 132. maddesinin onüçüncü fıkrasındaki, “Fona borçlu gerçek kişi
ile tüzel kişilerin kanuni temsilcileri hakkında 5682 sayılı Pasaport Kanununun 22 nci maddesi hükümleri Fonun talebi üzerine uygulanır” biçimindeki
kuralla, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na, Fona borçlu olanlar ile
tüzelkişi borçluların kanuni temsilcileri hakkında yurt dışına çıkış yasağı
talebinde bulunma yetkisi tanınmıştır. 5682 sayılı Yasa’nın, 3463 sayılı
Yasa ile değişik 22. maddesinde de, pasaport veya vesika verilmesi yasak
olan haller sayılmıştır. Buna göre, yurt dışına çıkmaları mahkemece yasaklananlara,
memleketten ayrılmalarında genel güvenlik bakımından mahzur bulunduğu
İçişleri Bakanlığı’nca tespit edilenlere ve vergiden borçlu olduğu pasaport
vermeye yetkili makamlara bildirilenlere, pasaport veya seyahat vesikası
verilmeyecek, verilmiş ise geri alınacaktır. Yurt dışına çıkışları
yasaklananlar, eğer bu yasağın konulduğu tarihte yurt dışında iseler,
bunların süreleri dolan pasaportları yenilenmeyerek, kendilerine Türkiye’ye
dönmeleri için seyahat vesikası verilecektir.
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun
alacağı olan ve özel hukuk hükümlerine dayanarak ortaya çıkan borçlar,
belirli bir hukuksal süreçten sonra 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil
Usulü Hakkında Kanun kapsamına girerek kamu alacağı haline getirilseler
bile “vergi borcu” niteliği kazanmazlar ve “vatandaşlık ödevi” içinde
değerlendirilemezler. Vergi ödevi, kaynağını Anayasa’dan alan, Anayasa’nın
73. maddesi uyarınca, kamu giderlerini karşılamak üzere herkesin ödemekle
yükümlü olduğu bir ödevdir. Kamu alacağı olarak tahakkuk eden her parasal
yükümlülük ya da ödeme, vergi ya da vergi benzeri
mali yükümlülük olarak nitelendirilemez.
Anayasa’nın 13. maddesinde, temel hak
ve özgürlüklerin, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasa’nın ilgili
maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı
olarak ve ancak yasayla sınırlanabileceği,
bu sınırlamaların Anayasa’nın
sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin
gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamayacağı belirtilmiştir.
Yurt dışına çıkma özgürlüğü sadece
Anayasa’nın 23. maddesinde sayılan özel sınırlama nedenlerine bağlı olarak
sınırlandırılabilecektir. 23. maddede yurt dışına çıkma yasağıyla ilgili
sınırlama nedenleri vatandaşlık ödevi ve ceza soruşturması veya
kovuşturması olarak gösterilmiştir. Anayasa’da sınırlama nedenlerinin
sayılarak belirlenmiş olması, yasa koyucunun bunlar dışında kalan bir
nedenle yurt dışına çıkma özgürlüğünün sınırlanması sonucunu doğuracak
düzenlemeler yapamayacağını göstermektedir.
Anayasa’nın ilgili maddesinde
belirtilen sınırlama nedenlerine dayandırılmayan kuralla, vatandaşlık ödevi
kapsamında olmayan kamu alacaklarının tahsili amacıyla borçlular hakkında
yurt dışına çıkış yasağı konulması, Anayasa’nın 23. maddesinin güvence
altına aldığı seyahat özgürlüğü alanına yapılan açık müdahale
niteliğindedir.
Açıklanan nedenlerle, itiraz konusu
kural Anayasa’nın 13. ve 23. maddelerine aykırıdır ve iptali gerekir.
VI- YÜRÜRLÜĞÜN DURDURULMASI İSTEMİ
19.10.2005 günlü, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun
132. maddesinin onüçüncü fıkrası, 22.7.2008 günlü, E.2008/66, K.2008/131 sayılı
kararla iptal edildiğinden, bu hükümlerin uygulanmasından doğacak sonradan
giderilmesi güç veya olanaksız durum ve zararların önlenmesi ve iptal
kararının sonuçsuz kalmaması için kararın Resmi Gazete’de yayımlanacağı
güne kadar YÜRÜRLÜĞÜNÜN DURDURULMASINA, 22.7.2008 gününde OYBİRLİĞİYLE
karar verildi.
VII- SONUÇ
19.10.2005 günlü, 5411 sayılı
Bankacılık Kanunu’nun 132. maddesinin onüçüncü
fıkrasının Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE, 22.7.2008 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Başkan
Haşim KILIÇ
|
Başkanvekili
Osman Alifeyyaz
PAKSÜT
|
Üye
Sacit ADALI
|
Üye
Fulya KANTARCIOĞLU
|
Üye
Ahmet AKYALÇIN
|
Üye
Mehmet ERTEN
|
Üye
A. Necmi
ÖZLER
|
Üye
Serdar ÖZGÜLDÜR
|
Üye
Şevket APALAK
|
Üye
Serruh KALELİ
|
Üye
Zehra Ayla PERKTAŞ
|
|