Anayasa Mahkemesi Başkanlığından: Esas Sayısı : 2005/25 Karar Sayısı : 2008/57 Karar Günü : 7.2.2008 İTİRAZ YOLUNA BAŞVURANLAR: 1
- Ankara 9. İdare Mahkemesi Esas Sayısı: 2005/25 2
- Ankara 8. İdare Mahkemesi Esas Sayısı: 2006/86 İTİRAZLARIN KONUSU: 8.5.1985 günlü, 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk
Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından
Değerlendirilmesi Hakkında Kanun’un Geçici 1. maddesinde yer alan “… en çok
iki yıl içinde …” ibaresinin, Anayasa’nın 2,. 10., 60., 61., 62. ve 65. maddelerine aykırılığı savıyla
iptali istemidir. I
- OLAY Bakılmakta olan davalarda, itiraz konusu
ibarenin Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkemeler iptalleri için
başvurmuşlardır. II - İTİRAZLARIN GEREKÇELERİ - Ankara 9. İdare Mahkemesinin başvuru
kararının gerekçe bölümü şöyledir: “3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının
Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından
Değerlendirilmesi Hakkında Kanunun Geçici 1. maddesinde, “Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten önce yurda dönmüş olmakla birlikte, 30/5/1978
tarih ve 2147 sayılı Kanuna göre hizmet sürelerini değerlendirmemiş olanlar; a) Prim,
kesenek ve karşılık ödemek suretiyle sigortalısı veya iştirakçisi olduğu
sosyal güvenlik kuruluşuna; b) Sosyal
güvenlik kuruluşlarından hiçbirine tabi bulunmamaları halinde Sosyal
Sigortalar Kurumuna; Bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en çok iki yıl içinde yazılı istekte
bulunmak, Yurt dışında geçen sürelerinin tamamını veya dilediği kadarını, 4.
madde hükümlerine göre tahakkuk ettirilecek borç miktarını ödeme tarihindeki
doların, Türk Lirası karşılığı esası ile ödemek, Suretiyle
değerlendirebilirler” hükmü yer almış ve bu kanunun yürürlüğünden önce yurda
dönenlerden hizmet sürelerini değerlendirmemiş olanlara yurt dışında geçen
hizmet sürelerini borçlanabilmelerini, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren iki yıl içinde başvurma koşuluna bağlamıştır. 2709 sayılı
Anayasa’nın 10. maddesinin 3. fıkrasında, “Devlet organları ve idare makamları
bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar”
hükmüne, 60. maddesinde; “herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu
güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar” hükmüne ve
62. maddesinde de, “Devlet yabancı ülkelerde çalışan Türk Vatandaşlarının... sosyal güvenliklerinin sağlanması... için
gerekli tedbirleri alır” hükmüne yer verilmiştir. 3201 sayılı
Kanunun geçici 1. maddesinde ise bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce
yurda dönenlerin yurt dışı hizmetlerinin borçlanmak suretiyle sosyal güvenlik
bakımından değerlendirilmesini belli bir süreyle sınırlamak suretiyle
kısıtlamıştır. Bu durum
Anayasa’nın gerek yukarıda açılan 60. maddesindeki herkesin sosyal güvenlik
hakkına sahip olduğu, Devletin bu güvenliği sağlayacağı ve gerekli tedbirleri
alacağı kuralına, gerekse 62. maddesindeki Devletin yurt dışında çalışan Türk
vatandaşlarının sosyal güvenliklerinin sağlanması için gerekli tedbirlerini
alacağı kuralına aykırılık oluşturmaktadır. Açıklanan
nedenlerle; 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt
Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlik Bakımından Değerlendirilmesi
Hakkında Kanunun Geçici 1. maddesi 2. fıkrasını oluşturan “bu kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten itibaren en çok iki yıl içinde istekte bulunanlar”
cümlesindeki “en çok iki yıl içinde” ibaresinin Anayasa’nın 10., 60. ve 62. maddelerine aykırı olduğu sonucuna
varıldığından, anılan kanun hükmünün iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne
başvurulmasına ve Anayasa Mahkemesi’nin bu konuda vereceği karara kadar
dosyanın bekletilmesine 21.06.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi.” - Ankara 8. İdare Mahkemesinin başvuru
kararının gerekçe bölümü şöyledir: “3201 sayılı Yurtdışında
Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal
Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun’un 3/2. maddesinde; a) Herhangi
bir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi olmayanlar, Sosyal Sigortalar Kurumuna, b) Müracaat
tarihinde çalışmakta olanlar tabi oldukları sosyal güvenlik kuruluşuna, c) Başvuru tarihinde herhangi bir sosyal
güvenlik kuruluşuna tabi olamamakla birlikte yurda dönüş tarihinden sonraki
çalışmalarından dolayı son defa tabi oldukları sosyal güvenlik kuruluşuna, d) Hizmetlerinden
bir kısmı yurt dışında iken borçlananlardan kalan hizmetlerini yurda dönüş
yaptıktan sonra borçlanmak isteyenler ilk borçlanmayı yapan sosyal güvenlik
kuruluşuna, e) Ev
kadınları Bağ-Kur’a, yazılı
olarak müracaat etmek suretiyle borçlanabilirler” hükmüne yer verilmiş olup
aynı kanunun Geçici 1. maddesinde “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce
yurda dönmüş olmakla birlikte, 30.05.1978 tarih ve 2147 sayılı Kanuna göre
hizmet sürelerini değerlendirmemiş olanlar; a) Prim, kesenek ve karşılık ödemek suretiyle
sigortalısı veya iştirakçisi olduğu sosyal güvenlik kuruluşuna; b) Sosyal güvenlik kuruluşlarından hiçbirine
tabi bulunmamaları halinde Sosyal Sigortalar Kurumuna; bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en çok iki yıl içinde yazılı
istekte bulunmak. Yurt
dışında geçen sürelerinin tamamını veya dilediği kadarını, 4 üncü madde hükümlerine göre tahakkuk
ettirilecek borç miktarını ödeme tarihindeki doların, Türk Lirası karşılığı
esası ile ödemek, suretiyle
değerlendirilebilirler” hükmü yer almıştır. Dava dosyasının incelenmesinden, davacının 1982 yılında
Türkiye’ye dönüş yaptığı, 22.05.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3201 sayılı
Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin
Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun’un Geçici 1.
maddesi çerçevesinde, süresi içinde borçlanma talebinde bulunmadığından
dolayı borçlanma isteminin reddedildiği, ancak anılan kanunda davacı ile
ilgili herhangi bir düzenlemenin olmamasının Anayasa’ya aykırı olduğu
anlaşılmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 2. maddesinde Türkiye
Cumhuriyetinin bir hukuk devleti olduğu, 10. maddesinde Devlet organları ve
idare makamlarının bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun
olarak hareket etmek zorunluluğu, 60. maddesinde Herkesin sosyal güvenlik
hakkına sahip olduğu ve Devletin bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri
alacağı, 62. maddesinde Devletin yabancı ülkelerde çalışan Türk
vatandaşlarının aile birliğinin, çocuklarının eğitiminin, kültürel
ihtiyaçlarının ve sosyal güvenliklerinin sağlanması, anavatanla bağlarının
korunması ve yurda dönüşlerinde yardımcı olunması için gereken tedbirleri alacağı
ve 65. maddesinde de Devletin sosyal ve ekonomik alanlarda Anayasa ile
belirlenen görevlerini, bu görevlerin amaçlarına uygun öncelikleri gözeterek
mali kaynaklarının yeterliliği ölçüsünde yerine getirmekle yükümlü olduğu
belirtilmiştir. Dava konusu
olayda ise, 22.05.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3201 sayılı Yurt Dışında
Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri
Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun’un daha önce yurda dönenler için
yürürlüğe girdikten sonra iki yıl içerisinde başvuru şartını koşması ve
davacının bu süre içerisinde başvuru yapmaması Anayasa’nın 2., 10., 60., 62., ve 65. maddelerine aykırılık teşkil
etmektedir. Açıklanan
nedenlerle 3201 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesinde başvuru için iki yıl
şartının yer alması Anayasa’nın 2., 10., 60., 62.,
ve 65. maddelerine aykırı olduğu sonucuna Mahkememizce varıldığından, T.C.
Anayasa’nın 152. maddesi uyarınca bu konuda bir karar verilmek üzere konunun
Anayasa Mahkemesi’ne götürülmesine, Anayasa Mahkemesi’nin bu konuda vereceği
karara kadar davanın geri bırakılmasına, 17.02.2006 gününde oybirliğiyle
karar verildi.” III - YASA METİNLERİ A - İtiraz Konusu Yasa Kuralı 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk
Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından
Değerlendirilmesi Hakkında Kanun’un iptali istenilen ibareyi de içeren Geçici
1. maddesi şöyledir: “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce yurda
dönmüş olmakla birlikte, 30/5/1978 tarih ve 2147
sayılı Kanuna göre hizmet sürelerini değerlendirmemiş olanlar; a) Prim,
kesenek ve karşılık ödemek suretiyle sigortalısı veya iştirakçisi olduğu
sosyal güvenlik kuruluşuna; b) Sosyal
güvenlik kuruluşlarından hiçbirine tabi bulunmamaları halinde Sosyal
Sigortalar Kurumuna; Bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en
çok iki yıl içinde yazılı istekte bulunmak. Yurt dışında
geçen sürelerinin tamamını veya dilediği kadarını, 4 üncü madde hükümlerine
göre tahakkuk ettirilecek borç miktarını ödeme tarihindeki doların, Türk
Lirası karşılığı esası ile ödemek, Suretiyle
değerlendirebilirler.” B - Dayanılan Anayasa Kuralları Başvuru kararlarında Anayasa’nın 2., 10., 60., 61., 62. ve 65. maddelerine dayanılmıştır. IV - İLK İNCELEME Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 8.
maddesi gereğince, E.2005/25 ve E.2006/86 sayılı dosyalarda eksiklik
bulunmadığından işin esasının incelenmesine oybirliğiyle karar verilmiştir. V- BİRLEŞTİRME KARARI E.2006/86 sayılı davanın, aralarındaki
hukuki irtibat nedeniyle E.2005/25 sayılı dava ile birleştirilmesine,
birleştirilen davanın esasının kapatılmasına, esas incelemenin E.2005/25
sayılı dosya üzerinden yürütülmesine 6.6.2006 gününde oybirliğiyle karar
verilmiştir. VI- ESASIN İNCELENMESİ Başvuru kararları ve ekleri, işin
esasına ilişkin rapor, itiraz konusu ibare, dayanılan Anayasa kuralları ve
bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra
gereği görüşülüp düşünüldü: Başvuru kararlarında, 3201 sayılı
Yasanın geçici 1. maddesinde, Yasanın yürürlüğe girmesinden önce yurda
dönenlerden yurt dışında geçen hizmet süreleri sosyal güvenlik bakımından
değerlendirilmemiş olanların bu sürelerini borçlanabilmelerinin iki yıl
içinde başvurma koşuluna bağlandığı, böylece 3201 sayılı Yasanın yürürlüğe
girdiği tarihten önce yurda dönenlerin yurt dışı hizmetlerinin borçlanmak
suretiyle soysal güvenlik bakımından değerlendirilmesinin belli bir süre ile
sınırlandırılarak kısıtlandığı, bu durumun Anayasa’nın 2.,
10., 60., 61., 62. ve 65. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür. Anayasa’nın 10. maddesinin birinci
fıkrasında herkesin, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç,
din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşit
olduğu belirtilmiştir. Anayasa’nın
10. maddesinde yer verilen eşitlik ilkesi ile eylemli değil, hukuksal eşitlik
öngörülmektedir. Eşitlik ilkesinin amacı, aynı durumda bulunan kişilerin
yasalarca aynı işleme bağlı tutulmalarını sağlamak ve kişilere yasalar
karşısında ayırım yapılmasını ve ayrıcalık tanınmasını önlemektir. Bu
ilkeyle, aynı durumda bulunan kimi kişi ve topluluklara ayrı kurallar
uygulanarak yasa karşısında eşitliğin çiğnenmesi yasaklanmıştır. Durum ve
konumlardaki özellikler, kimi kişiler ya da topluluklar için değişik
kuralları gerekli kılabilir. Aynı hukuksal durumlar aynı, ayrı hukuksal
durumlar farklı kurallara bağlı tutulursa Anayasa’nın öngördüğü eşitlik
ilkesi çiğnenmiş olmaz. Nitelikleri ve durumları özdeş olanlar için yasalarla
değişik kurallar konulamaz. İtiraz
konusu kurala göre, 3201 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden önce yurt
dışından dönmüş olanlar, bu Yasanın yürürlük tarihinden itibaren iki yıl
içinde başvurmaları durumunda yurt dışı hizmet borçlanmasından
yararlanabilecekler, aksi halde bu Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce
yurt dışında geçirdikleri hizmet süreleri sosyal güvenlik bakımından
değerlendirilemeyecektir. 3201 sayılı Yasanın 3.
maddesi, bu Yasanın yürürlüğe girmesinden sonra yurda kesin dönüş yapanların
kesin dönüş tarihinden itibaren borçlanma ile ilgili isteklerini en geç iki
yıl içinde yapmaları gerektiğini kurala bağlamıştır. Anayasa Mahkemesi,
12.12.2002 günlü, E.2000/36 ve K.2002/198 sayılı kararı ile borçlanma
işleminin yapılabilmesi için yasanın zorunlu kıldığı yurda kesin dönüş yapmış
olma koşulunu ve aranan iki yıllık süreyi iptal etmiştir. Anayasa
Mahkemesinin anılan kararının ve bu karar uyarınca 3201 sayılı Yasanın 3.
maddesinde 4958 sayılı Yasa ile değişiklik yapılmasının ardından, yurt
dışında çalışmış olan veya yurda dönmüş bulunan kişiler diledikleri zaman
yurt dışındaki hizmet süreleri nedeniyle hizmet borçlanmasından
yararlanabilir hale gelmişlerdir. Ancak, itiraz konusu kural uyarınca 3201
sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden önce yurda dönenler iki yıl içinde
ilgili sosyal güvenlik kuruluşuna başvurmamış iseler hizmet borçlanmasından
yararlanamamaktadırlar. Yurt dışında belli bir
süre çalışmış olanlar, hangi tarihte dönerlerse dönsünler yurt dışında
geçirdikleri sürelerin sosyal sigorta kurumlarında değerlendirilmeleri
bakımından aynı durumdadırlar. Yukarıda anılan Anayasa
Mahkemesi kararı sonucunda yapılan yasal değişiklikle, 3201 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden
sonra yurda dönenler yurda döndükleri tarihe bakılmaksızın hizmet borçlanmasından
yararlanabilirken, 3201 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği tarih olan 22.5.1985
tarihinden önce yurda dönmüş, ancak iki yıl içinde hizmet borçlanması için başvurmamış
olanların geçici 1. madde uyarınca bu işlemden yararlanamamaları Anayasanın
eşitlik ilkesine aykırılık oluşturmaktadır. Açıklanan nedenlerle, itiraz konusu
kural Anayasa’nın 10. maddesine aykırıdır. İptali gerekir. Kural iptal edilmiş olduğundan ayrıca
Anayasa’nın 2., 60., 61., 62. ve 65. maddeleri
yönünden incelenmesine gerek görülmemiştir. VII - SONUÇ 8.5.1985 günlü,
3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt
Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından
Değerlendirilmesi Hakkında Kanun’un geçici 1. maddesinde yer alan
“...en çok iki yıl içinde...” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE, 7.2.2008 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
|