Kanun Toprak
Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu Kanun No. 5403 Kabul
Tarihi : 3.7.2005 BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Tanımlar Amaç MADDE
1. — Bu Kanunun amacı;
toprağın doğal veya yapay yollarla kaybını ve niteliklerini yitirmesini
engelleyerek korunmasını, geliştirilmesini ve çevre öncelikli sürdürülebilir
kalkınma ilkesine uygun olarak, plânlı arazi kullanımını sağlayacak usûl ve
esasları belirlemektir. Kapsam MADDE
2. — Bu Kanun; arazi ve
toprak kaynaklarının bilimsel esaslara uygun olarak belirlenmesi,
sınıflandırılması, arazi kullanım plânlarının hazırlanması, koruma ve
geliştirme sürecinde toplumsal, ekonomik ve çevresel boyutlarının katılımcı
yöntemlerle değerlendirilmesi, amaç dışı ve yanlış kullanımların önlenmesi,
korumayı sağlayacak yöntemlerin oluşturulmasına ilişkin sorumluluk, görev ve
yetkilerin tanımlanması ile ilgili usûl ve esasları kapsar. Tanımlar MADDE
3. — Bu Kanunda geçen; a) Bakanlık: Tarım ve Köyişleri Bakanlığını, b) Kurul: Toprak Koruma Kurulunu, c) Toprak: Mineral ve organik
maddelerin parçalanarak ayrışması sonucu oluşan, yeryüzünü ince bir tabaka
halinde kaplayan, canlı ve doğal kaynağı, ç) Arazi: Toprak, iklim,
topografya, ana materyal, hidroloji ve canlıların değişik oranda etkisi
altında bulunan yeryüzü parçasını, d) Tarım arazisi: Toprak,
topografya ve iklimsel özellikleri tarımsal üretim için uygun olup,
hâlihazırda tarımsal üretim yapılan veya yapılmaya uygun olan veya imar,
ihya, ıslah edilerek tarımsal üretim yapılmaya uygun hale dönüştürülebilen
arazileri, e) Mutlak tarım arazisi: Bitkisel
üretimde; toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerinin
kombinasyonu yöre ortalamasında ürün alınabilmesi için sınırlayıcı olmayan, topografik sınırlamaları yok veya çok az olan; ülkesel,
bölgesel veya yerel önemi bulunan, hâlihazır tarımsal üretimde kullanılan
veya bu amaçla kullanıma elverişli olan arazileri, f) Özel ürün arazisi: Mutlak
tarım arazileri dışında kalan, toprak ve topografik
sınırlamaları nedeniyle yöreye adapte olmuş bitki türlerinin tamamının
tarımının yapılamadığı ancak özel bitkisel ürünlerin yetiştiriciliği ile su
ürünleri yetiştiriciliğinin ve avcılığının yapılabildiği, ülkesel, bölgesel
veya yerel önemi bulunan arazileri, g) Dikili tarım arazisi: Mutlak
ve özel ürün arazileri dışında kalan ve üzerinde yöre ekolojisine uygun çok
yıllık ağaç, ağaççık ve çalı formundaki bitkilerin tarımı yapılan, ülkesel,
bölgesel veya yerel önemi bulunan arazileri, ğ) Marjinal tarım arazisi: Mutlak
tarım arazileri, özel ürün arazileri ve dikili tarım arazileri dışında kalan,
toprak ve topografik sınırlamalar nedeniyle
üzerinde sadece geleneksel toprak işlemeli tarımın yapıldığı arazileri, h) Yeter büyüklükte tarımsal
arazi parseli: Makineli tarımda toplam işlem zamanları ve alan kayıplarını optimum
yapabilen, arazi nitelikleri, ürün deseni ve potansiyeline göre Bakanlık
tarafından belirlenen ve daha fazla küçültülemeyecek en küçük parsel
büyüklüğünü, ı) Yeter gelirli tarımsal
işletme: Bir tarım işletmesinde üretim faktörlerinin rasyonel kullanımına
olanak vererek işletmenin gelişmesini temin eden, ailenin ekonomik ve sosyal
gelişimini temin edecek gelir ile tarımsal yapının muhafazası ve tarımın
sürekliliğini sağlayan en küçük işletme büyüklüğünü, i) Tarım dışı alanlar: Üzerinde
toprak bulunmayan çıplak kayaları, daimi karla kaplı alanları, ırmak
yataklarını, sahil kumullarını, sazlık ve bataklıkları, askeri alanları,
endüstriyel, turizm, rekreasyon, iskân, altyapı ve benzeri amaçlarla
plânlanmış arazileri, j) Sulu tarım arazisi: Tarımı yapılan
bitkilerin büyüme devresinde ihtiyaç duyduğu suyun, su kaynağından alınarak
yeterli miktarda ve kontrollü bir şekilde karşılandığı arazileri, k) Tarımsal amaçlı yapılar:
Toprak koruma ve sulamaya yönelik altyapı tesisleri, entegre nitelikte
olmayan hayvancılık ve su ürünleri üretim ve muhafaza tesisleri ile zorunlu
olarak tesis edilmesi gerekli olan müştemilatı, mandıra, üreticinin bitkisel
üretime bağlı olarak elde ettiği ürünü için ihtiyaç duyacağı yeterli boyut ve
hacimde depolar, un değirmeni, tarım alet ve makinelerinin muhafazasında
kullanılan sundurma ve çiftlik atölyeleri, seralar, tarımsal işletmede
üretilen ürünün özelliği itibarıyla hasattan sonra iki saat içinde
işlenmediği takdirde ürünün kalite ve besin değeri kaybolması söz konusu ise
bu ürünlerin işlenmesi için kurulan tesisler ile Bakanlık tarafından tarımsal
amaçlı olduğu kabul edilen entegre nitelikte olmayan diğer tesisleri, l) Arazi yetenek sınıflaması:
Toprak bozulmasına neden olmayacak şekilde arazinin en uygun kullanım şeklini
belirlemek için kullanım ve koruma verilerini bir araya getirerek temel
toprak etütlerine ve iklim koşullarına dayalı yapılan plânlamalara yönelik
arazi sınıflamasını, m) Arazi kullanım plânlaması: Her
ölçekte plânlamaya temel oluşturmak üzere, toprağın ve diğer çevresel
kaynakların bozulmasını önlemek için ekolojik, toplumsal ve ekonomik şartlar
gözetilerek sürdürülebilirlik ilkesine uygun, farklı arazi kullanım
şekillerini oluşturmaya yönelik toprak ve su potansiyelinin belirlenip,
sistematik olarak değerlendirilmesini ve birbirleri ile olan ilişkilerini
ortaya koyan rasyonel arazi kullanım plânlarını, n) Tarımsal amaçlı arazi kullanım
plân ve projeleri: Tarım alanlarında yörenin ekolojik, ekonomik ve toplumsal
özellikleri dikkate alınarak toprakların sürekli üretkenliğini sağlayacak
tarım tekniklerini, toprak, su, bitki ve insan ilişkileri ile toprak korumaya
yönelik diğer fiziksel, kimyasal, kültürel ve bitkisel düzenlemeleri kapsayan
rasyonel tarımsal arazi kullanım plân ve projelerini, o) Toprak koruma projeleri:
Toprağın doğal veya insan faaliyetleri sonucu yok olmasını, bozulmasını veya
zarar görmesini önlemek ve sürekli üretken kalmasını sağlamak için yapılan
fiziksel, kültürel ve bitkisel tedbirleri kapsayan projeleri, ö) Arazi toplulaştırması: Arazilerin
doğal ve yapay etkilerle bozulmasını ve parçalanmasını önlemek, parçalanmış
arazilerde ise doğal özellikleri, kullanım bütünlüğü ve mülkiyet hakları
gözetilerek birden fazla arazi parçasının birleştirilip ekonomik, ekolojik ve
toplumsal yönden daha işlevsel yeni parsellerin oluşturulmasını ve bu
parsellerin arazi özellikleri ve alanı değerlendirilerek kullanım şekillerinin
belirlenmesini, köy ve arazi gelişim hizmetlerinin sağlanmasını, p) Toplulaştırma proje sahası:
Toplulaştırma projesinin uygulanacağı sınırlar içinde kalan alanı, r) Arazi bozulması: Arazinin
doğal veya yapay etkiler sonucu özelliklerinin değişikliğe uğraması ile
ekonomik ve ekolojik işlevlerinin azalması veya yok olmasını, s) Toprak veri tabanı: Arazi ve
toprak kaynaklarının nitelikleri ile birlikte belirlenerek kayıt altına
alındığı veri tabanını, ş) Tahsis: Bu Kanun kapsamında
değerlendirilmek üzere, Hazinenin özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve
tasarrufu altında bulunan taşınmazlardan, vasfı ve hâlihazır kullanım şekline
bakılmaksızın toplulaştırma kapsamında değerlendirilebilecek yerlerin, Maliye
Bakanlığı tarafından Bakanlığa tahsis edilmesini, İfade eder. İKİNCİ BÖLÜM Arazi Mülkiyet Hakkının Kullanımı ve Toprak Koruma Kurulu Arazi
mülkiyet hakkının kullanım esası MADDE
4. — Devletin hüküm ve
tasarrufu altında ve Hazinenin özel mülkiyetinde olan araziler ile kamu
kurumlarına, gerçek ve tüzel kişilere ait olan arazilerin mülkiyet hakkı
kullanılırken toprağın; bitkisel üretim fonksiyonu, endüstriyel, sosyo-ekonomik ve ekolojik işlevlerinin tamamen, kısmen
veya geçici olarak engellenmemesi amacıyla araziyi kullananlar, bu Kanunun
öngördüğü tedbirleri almakla yükümlüdür. Toprak
Koruma Kurulu MADDE
5. — Her ilde, valinin
başkanlığında, ildeki tarımdan sorumlu birim amiri tarafından başkan
yardımcılığı ve sekretarya hizmetleri görevi
yürütülmek üzere, ilde plân yapma yetkisine sahip kamu kurum ve kuruluşları
ile üniversitelerden, üç birimin ve Maliye Bakanlığının ildeki üst düzey
temsilcisi ile plânlama ve/veya toprak koruma konularında ulusal ölçekte
faaliyette bulunan kamu kurumu niteliğini haiz meslek kuruluşları ile sivil
toplum kuruluşlarının yerel temsilcilerinden üç kişi olmak üzere Kurul
oluşturulur. Kurulun gündeminde bulunan araziler özel kanunlarla koruma altına
alınmış alanlar, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün proje alanı veya
22.11.1984 tarihli ve 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine
Dair Tarım Reformu Kanununa göre uygulama alanı ilân edilen yerlerden ise bu
alanlarda uygulama yapan birimin yetkili temsilcisi de Kurula dâhil edilir. Kurulun kuruluşu, çalışma usûl ve
esasları Bakanlık tarafından hazırlanacak yönetmelikle belirlenir. Kurulun
görevleri MADDE
6. — Kurulun görevleri
aşağıda belirtilmiştir: a) Arazi kullanılan tüm
faaliyetlerde, arazinin korunması, geliştirilmesi ve verimli kullanılmasına
yönelik inceleme, değerlendirme ve izleme yapmak, ortaya çıkan olumsuzlukları
belirlemek, toprak korumayı ve bununla ilgili sorunları giderici önlemleri
almak, geliştirmek, uygulanmasını sağlamak için görüş oluşturmak. b) Arazi kullanımını gerektiren
tüm girişimleri yönlendirmek üzere, yerel plân veya projelerin uygulanması
amacıyla takibini yapmak. c) Toprak koruma önlemlerinin
yerine getirilmesi sürecini yerel ölçekte izlemek, değerlendirmek ve
çözümleyici öneriler geliştirmek, hazırlanacak toprak koruma ve arazi
kullanım plânları doğrultusunda, yerel ölçekli yıllık iş programları için
görüş oluşturmak ve uygulamaya konulmasının takibini yapmak. ç) Ülkesel, bölgesel veya yerel
ölçekli yapılan plânlar arasındaki uyumu denetlemek. d) Kanunda yer alan konularla
ilgili başvuruları almak ve ilgililere aktarmak. e) Kanunla verilen diğer
görevleri yapmak. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Toprak ve Arazi Varlığının Belirlenmesi Toprak
ve arazi varlığının belirlenmesine ilişkin esaslar MADDE
7. — Bakanlık, toprak koruma
ve kullanmaya yönelik farklı sistemler kullanarak arazi ve toprakla ilgili
sınıflamaları ve haritaları yapar veya yaptırır. Toprak ve arazi varlığının
belirlenmesi, sınıflandırılması, etüt, analiz ve sınıflama ile ilgili
standart oluşturulması, harita ve veri tabanının hazırlanması ve
kullanıcıların hizmetine sunulmasına ilişkin usûl ve esaslar, Bakanlıkça
hazırlanacak yönetmelikle belirlenir. Tarım
arazilerinin sınıflandırılması ve arazi parsel büyüklüklerinin belirlenmesi MADDE
8. — Tarım arazileri; doğal
özellikleri ve ülke tarımındaki önemine göre, nitelikleri Bakanlık tarafından
belirlenen mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım
arazileri ve marjinal tarım arazileri olarak sınıflandırılır. Ayrıca Bakanlık
tarım arazilerinin korunması, geliştirilmesi ve kullanımı ile ilgili farklı
sınıflandırmalar yapabilir. Tarımsal faaliyetin ekonomik
olarak yapılabildiği en küçük alana sahip ve daha fazla küçülmemesi gereken
yeter büyüklükteki tarımsal arazi parsel büyüklüğü, bölge ve yörelerin
toplumsal, ekonomik, ekolojik ve teknik özellikleri gözetilerek, Bakanlık
tarafından belirlenir. Kamu yatırımları için ihtiyaç
duyulan yerler hariç olmak üzere tarım arazileri, belirlenen yeter büyüklükteki
tarımsal arazi parsellerinden daha küçük parçalara bölünemez. Miras yolu ile
intikallerde yeter büyüklükteki parseller oluşturulamıyorsa ifraz yapılmaz;
ortak kullanım, kiralama veya satış yoluna gidilir. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Toprakların Korunması ve Arazi Kullanımı Toprakların
korunması MADDE
9. — Arazi kullanımını
gerektiren her türlü girişim ve yatırım sürecinde toprakların korunması,
doğal ve yapay olaylar sonucu meydana gelen toprak kayıplarının önlenmesi;
arazi kullanım plânları, tarımsal amaçlı arazi kullanım plân ve projeleri ile
toprak koruma projelerinin uygulamaya konulması ile sağlanır. Arazi
kullanım plânlarının yapılması MADDE
10. — Arazi kullanım plânları
ile ülkesel ve bölgesel plânlamalara temel oluşturan ve diğer fizikî plânlamalara
veri teşkil eden; su potansiyeli, toprak veri tabanı ve haritaları esas
alınarak çevre öncelikli sürdürülebilir kalkınma ilkesi doğrultusunda
toprağın niteliği, arazinin yeteneği ve diğer arazi özellikleri gözetilerek
uygun arazi kullanım şekilleri belirlenir. Bakanlık tarafından hazırlanan
veya hazırlattırılan arazi kullanım plânlarında; yerel, bölgesel ve ülkesel
ölçekte tarım arazileri, mera arazileri, orman arazileri, özel kanunlarla
belirlenen alanlar, yerleşim alanları, sosyal ve ekonomik amaçlı altyapı
tesisleri ile diğer arazi kullanım şekillerine yer verilir. Bakanlık, arazi
kullanım plânlarının hazırlanmasını ihtiyaca göre valiliklere devredebilir. Özel kanunlarla belirlenen veya
belirlenecek alanlarda, ilgili kanun hükümleri saklı kalmak kaydı ile arazi
kullanım plânlarında yer verilen kullanım şekilleri, ilgili kanunlar
kapsamında sorumlu bakanlık veya kuruluşlar tarafından değerlendirilir. Tarım arazileri, bu Kanunda
belirtilen istisnalar hariç olmak üzere, arazi kullanım plânlarında belirtilen
amaçları dışında kullanılamaz. Arazi kullanım plânının
hazırlanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Bakanlık tarafından hazırlanacak
yönetmelikle belirlenir. Tarımsal
amaçlı arazi kullanım plân ve projelerinin hazırlanması MADDE
11. — Tarım arazilerinde
toprağın kimyasal, fiziksel ve biyolojik özelliklerinin sürekli üretim
sağlayacak şekilde korunarak kullanımı için, en az bir ziraat mühendisi
sorumluluğunda tarımsal amaçlı arazi kullanım plân veya projeleri, valilikler
tarafından hazırlanır veya hazırlattırılır. Tarımsal amaçlı arazi kullanım
plân veya projelerinin hazırlanmasında, çiftçilerin ve arazi sahiplerinin
görüşleri alınır. Arazi sahipleri ve araziyi
kullananlar, hazırlanan plân ve projelere uymakla yükümlüdür. Tarımsal amaçlı arazi kullanım
plân veya projelerinin uygulanacağı arazinin sınırları, büyüklüğü ve uygulama
ile ilgili diğer usûl ve esaslar, Bakanlık
tarafından hazırlanacak
yönetmelikle belirlenir. Toprak
koruma projelerinin hazırlanması MADDE
12. — Toprağın bulunduğu yerde,
doğal fonksiyonlarını sürdürebilmesinin sağlanması amacıyla korunması
esastır. Kentsel yerleşim amaçlı imar
plânı bulunan yerler dışında, zorunlu olarak kazı veya dolgu gerektiren
herhangi bir arazi kullanım faaliyeti sonucu toprak kayıpları ve arazi
bozulmaları söz konusu ise araziyi kullananlar tarafından toprak koruma
projeleri hazırlanır veya hazırlattırılır. Toprak koruma projeleri arazi
bozulmalarını ve toprak
kayıplarını önlemek için gerekli olan
sekileme, çevirme, koruma duvarı,
bitkilendirme, arıtma, drenaj gibi imalat,
inşaat ve kültürel
tedbirleri içerir, en az bir ziraat mühendisi sorumluluğunda
hazırlanır ve valilik tarafından onaylanır. Heyelan, sel ve rüzgar gibi doğal
olaylar sonucu meydana gelen toprak kayıplarını önlemek için valilikler,
toprak koruma projelerini hazırlatarak uygulamasını yapar veya yaptırır. Toprak koruma projelerinin
gerekliliği, hazırlanması, uygulanması, yetki ve sorumlulukların belirlenmesi
ile ilgili usûl ve esaslar, Bakanlıkça hazırlanacak yönetmelikle belirlenir. Tarım
arazilerinin amaç dışı kullanımı MADDE
13. — Mutlak tarım arazileri,
özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ile sulu tarım arazileri tarımsal
üretim amacı dışında kullanılamaz. Ancak, alternatif alan bulunmaması ve
Kurulun uygun görmesi şartıyla; a) Savunmaya yönelik stratejik
ihtiyaçlar, b) Doğal afet sonrası ortaya
çıkan geçici yerleşim yeri ihtiyacı, c) Petrol ve doğal gaz arama ve
işletme faaliyetleri, ç) İlgili bakanlık tarafından
kamu yararı kararı alınmış madencilik faaliyetleri, d) Bakanlıklarca kamu yararı
kararı alınmış plân ve yatırımlar, İçin bu arazilerin amaç dışı
kullanım taleplerine, toprak koruma projelerine uyulması kaydı ile Bakanlık
tarafından izin verilebilir. Mutlak tarım arazileri, özel ürün
arazileri, dikili tarım arazileri ile sulu tarım arazileri dışında kalan
tarım arazileri; toprak koruma projelerine uyulması kaydı ile valilikler
tarafından tarım dışı kullanımlara tahsis edilebilir. Tarımsal amaçlı yapılar için,
projesine uyulması şartıyla ihtiyaç duyulan miktarda her sınıf ve özellikteki
tarım arazisi valilik izni ile kullanılır. Birinci fıkranın (c) ve (ç)
bentleri kapsamında izin alan işletmeciler, faaliyetlerini çevre ve tarım
arazilerine zarar vermeyecek şekilde yürütmekle ve kendilerine tahsis edilen
yerleri tahsis süresi bitiminde eski vasfına getirmekle yükümlüdürler. Bu madde kapsamında valiliklerce
verilen kararlara yapılan itirazlar, Bakanlık tarafından değerlendirilerek
karara bağlanır. Tarım arazilerinin korunması ve
amaç dışı kullanımına dair uygulamaların usûl ve esasları tüzükle düzenlenir. Tarımsal
potansiyeli yüksek büyük ovaların belirlenmesi ve korunması MADDE
14. — Tarımsal üretim
potansiyeli yüksek, erozyon, kirlenme, amaç dışı veya yanlış kullanımlar gibi
çeşitli nedenlerle toprak kaybı ve arazi bozulmalarının hızlı geliştiği
ovalar; kurul veya kurulların görüşü alınarak, Bakanlığın teklifi ve Bakanlar
Kurulu kararı ile büyük ova koruma alanı olarak belirlenir. Büyük ovalardaki koruma ve
geliştirme amaçlı tarımsal altyapı projeleri ve arazi kullanım plânları,
kurul veya kurulların görüşleri dikkate alınarak, Bakanlık ve valilikler
tarafından öncelikle hazırlanır veya hazırlattırılır. Büyük ovalarda bulunan tarım
arazileri hiçbir surette amacı dışında kullanılamaz. Ancak alternatif alan
bulunmaması, kurul veya kurullarca uygun görüş bildirilmesi şartıyla; a) Tarımsal amaçlı yapılar, b) Bakanlık ve talebin ilgili
olduğu Bakanlıkça ortaklaşa kamu yararı kararı alınmış faaliyetler, İçin tarım dışı kullanımlara
Bakanlıkça izin verilebilir. Büyük ova koruma alanlarının
belirlenmesi ve korunmasına ilişkin usûl ve esaslar tüzükle düzenlenir. Erozyona
duyarlı alanların belirlenmesi ve korunması MADDE
15. — Doğal ve yapay olaylar
sonucu toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik özellikleri bozulmuş veya
bozulma ihtimali olan araziler ile millenmeden
önemli derecede etkilenen baraj, gölet ve benzeri rezervuar
havzalarında toprak kayıplarını ve millenmeyi
önlemek, koruma, geliştirme ve kullanmayı esas alan teknikleri yerleştirmek
amacıyla, kurulların görüşü alınarak, Bakanlığın teklifi ve Bakanlar Kurulu
kararı ile erozyona duyarlı alanlar belirlenir. Erozyona duyarlı arazilerin
belirlenmesi ve korunması amacıyla bu arazilerin kullanım plânları ve altyapı
projeleri; kurulların görüşleri dikkate alınarak, ilgili kamu kurum ve
kuruluşlarının hizmet alanları ile sınırlı olmak kaydıyla, kamu
kuruluşlarının birbirlerine bağlı hizmetlerini aksatmayacak şekilde bir uyum
ve zaman plânlaması içerisinde, havza bazında ilgili kamu kuruluşları
tarafından yapılır veya yaptırılır. Bu amaçla yapılan veya yaptırılan rüzgar
perdeleri, sekiler, sel oyuntusu önleme yapıları gibi fizikî yapıların
korunması, arazi sahiplerine aittir. Bakanlık; kurak, yarı kurak ve az
yağışlı yerlerde iklim değişiklikleri ve insan faaliyetleri de dâhil olmak
üzere, çeşitli nedenlerle toprak bozulması görülen çölleşmeye maruz alanlarda
ilgili kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum örgütleri ile işbirliği
yaparak gerekli önlemleri alır veya aldırır. Erozyona duyarlı alanların
belirlenmesi ve korunmasına ilişkin usûl ve esaslar, Bakanlık tarafından
hazırlanacak yönetmelikle belirlenir. Toprak
kirliliğinin izlenmesi ve önlenmesi MADDE
16. — Valilikler, tarımsal
veya tarım dışı faaliyetlerden kaynaklanan toprağı kirletici ve bozucu
olumsuzlukların izlenmesi ve giderilmesi için gerekli önlemleri alır ve
aldırır. Toprağı kirletenlere 9.8.1983
tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanununun ilgili hükümleri uygulanır. Arazi
toplulaştırması ve dağıtımı MADDE
17. — Arazinin rasyonel
kullanımını sağlamak amacıyla parsel büyüklüklerinin optimum ölçülerde
oluşması için, arazinin yarısından çoğuna malik bulunan ve sayıca maliklerin
yarısından fazlasını oluşturanların muvafakati üzerine isteğe bağlı,
Bakanlığın veya kurulların talebi üzerine kamu yararı gözetilerek isteğe
bağlı olmaksızın, Bakanlar Kurulu kararı ile arazi toplulaştırma proje sahası
belirlenir ve uygulanır. Bakanlar Kurulunun bu kararı
toplulaştırma ve diğer işlemler yönünden kamu yararı kararı sayılır. Bu karar
sonucu isteğe bağlı olarak veya maliklerin muvafakati aranmaksızın proje
bazında arazi toplulaştırması, köy gelişim ve tarla içi geliştirme hizmetleri
ile kırsal alan düzenlemesi Bakanlık tarafından yapılır veya yaptırılır.
Uygulamada isteğe bağlı toplulaştırmalara öncelik tanınır. Toplulaştırma sahası olarak
tespit edilen yerlerde bulunan Hazinenin özel mülkiyetinde ve Devletin hüküm
ve tasarrufu altında bulunan ve toplulaştırma amaçlarına uygun olarak
değerlendirilmesi mümkün olan tarım arazileri, Bakanlığın talebine istinaden
vasfına ve mevcut kullanım şekline bakılmaksızın Maliye Bakanlığınca
Bakanlığa tahsis edilir. Ekonomik ölçekte, yaşayabilir ve
gelişebilir tarım işletmeleri oluşturmak için tarım arazisi bulunmayan veya
yetersiz olan çiftçilere, tarımsal işletme kurabilmeleri veya mevcut olanı
geliştirmeleri amacıyla, toplulaştırma kapsamında tahsis edilen yerler
Bakanlıkça bedeli mukabilinde dağıtılabilir. Bakanlık, yeter büyüklükte
olmayan tarımsal arazi parsellerini gerektiğinde toplulaştırma ve bu Kanun
kapsamında değerlendirmek üzere kamulaştırabilir. Toplulaştırma
uygulamalarında, tahsisli araziler ile birlikte bu araziler
kullanılarak yeter büyüklükte yeni parseller oluşturulur ve bu
parseller; arazisi kamulaştırılan veya yeter büyüklükte tarım arazisi olmayan
yöre çiftçilerine öncelikli olmak üzere rayiç bedeli üzerinden ve Bakanlıkça
belirlenecek usûl ve esaslara göre Maliye Bakanlığı tarafından doğrudan
satılır. Bu amaçla yapılan kamulaştırma ve satımlara konu olan işlemler ve
düzenlenen kâğıtlar Katma Değer Vergisi hariç her türlü vergi, resim, harç ve
katkı payından müstesnadır. Toplulaştırma sonucu oluşturulan
parsellerin alanı ve arazi özellikleri birlikte değerlendirilir ve gerçek
kişilere, kamu ve özel hukuk tüzel kişilere ait toplulaştırmaya konu
arazilerden yol, kanal, tahliye kanalı gibi kamunun ortak kullanacağı yerler
için en fazla yüzde onu kadar ortak tesislere katılım payı düşülür. Katılım
payı için bedel ödenmez. Katılım payı dışında kesilen arazi öncelikle varsa
eş değer tahsisli arazilerden karşılanır, yoksa kamulaştırılır. Toplulaştırma sahası ilân edilen
yerlerle ilgili Bakanlar Kurulu kararı Resmî Gazete’de yayımlandıktan sonra
toplulaştırma işlemleri sonuçlanıncaya kadar bu alanlarda toplulaştırmaya
konu arazilerin mülkiyet ve zilyetliğinin devir, temlik, ipotek ve satış
vaadi işlemleri projeyi uygulayan birimin iznine bağlıdır. Toplulaştırma çalışmaları ile
ilgili usûl ve esaslar tüzükle düzenlenir. BEŞİNCİ BÖLÜM Özendirme, Denetim, Yaptırımlar, Gelir ve Giderler Özendirme MADDE
18. — Toprağın korunması,
üretim gücünün geliştirilerek sürdürülmesi, arazinin iyileştirilmesine
yönelik toprak ıslahı ve tarla içi geliştirme etkinlikleri, yeteneğe uygun
arazi kullanımı konularında projeye dayalı yatırım yapan, toprak işleme,
sulama ve yetiştirme tekniklerini uygulayan üreticilere, tarımsal
desteklemelerde öncelik verilir, yatırımları Bakanlık imkânlarıyla
desteklenir. Denetim MADDE
19. — Bu Kanunun uygulamasında
denetim görevini Bakanlık, valilikler veya kurullar yapar ya
da yaptırır. Bu Kanunda yer alan projelerle ilgili denetim örnekleme
yöntemiyle yapılır ve sonucundan Bakanlık ve kurullara bilgi verilir.
Uygulamada etüt, sınıflama, analiz gibi toprak ve arazi ile ilgili teknik
konularda denetim görevini Bakanlık yapar veya yaptırır. Kurul üyesi kurum
veya kuruluşlar ile sivil toplum kuruluşları tespit ettikleri arazi
bozulmaları ve toprak kayıpları ile ilgili faaliyetler hakkında valiliklere
ihbarda bulunabilir. Valilikler konuyu inceleyerek, sonucu en geç üç ay
içerisinde, ihbarı yapana bildirmek zorundadır. Tarım
arazilerinin yanlış kullanımlarında uygulanacak cezalar MADDE
20. — Tarımsal amaçlı arazi
kullanımlarında, tarımsal amaçlı arazi kullanım plân ve projelerine uyulması
zorunludur. Bu plân veya projelere aykırı
hareket edilerek arazi tahrip edilmiş veya diğer koruma ve üretim yapılarına
zarar verilmiş ise valilikçe tespit yaptırılarak sorumlular bir kez uyarılır
ve projeye uygunluk sağlanması için azami üç ay süre verilir. Bu sürenin
sonunda aykırı kullanımların devam etmesi durumunda faaliyet durdurulur.
Valilikçe arazinin eski haline dönüştürülmesi için yapılan tüm masraflar sorumlulardan
tahsil edilir. Ayrıca, araziye zarar verenlere, tahrip edilen mutlak tarım
arazileri, özel ürün arazileri ve dikili tarım arazilerinin her metre karesi
için bir Yeni Türk Lirası, marjinal tarım arazilerinin her metre karesi için
elli Yeni Kuruş idarî para cezası verilir. Valiliğin yaptıracağı tespitlerle
plân veya projelere uyulduğu ve arazi tahribatının durduğu belirlenirse sınırlama
ve hak mahrumiyetleri ortadan kalkar. Tarım
dışı amaçlı arazi kullanımlarına ilişkin cezalar ve yükümlülükler MADDE
21. — Tarım dışı arazi
kullanımlarında toprak koruma projelerine uyulması zorunludur. Tarım dışı arazi kullanımına
izinsiz başlanılması veya hazırlanan toprak koruma projelerine uyulmaması
halinde, aşağıdaki işlemler gerçekleştirilir ve yaptırımlar uygulanır: a) Arazi kullanımı için izinsiz
işe başlanılmış ve çalışmalar devam ediyorsa; valilik işi tamamen durdurur,
yapılan iş tamamlanmış ise kullanımına izin verilmez. Kullanılan arazi tarım
dışı amaçlı kullanıma uygun yerlerden ise kullanılan alanın her metre karesi
için bir Yeni Türk Lirası idarî para cezası verilir ve bu Kanunda öngörülen
tedbirlerle birlikte gerekli izinlerin alınması şartıyla işin tamamlanmasına
veya iş bitmiş ise kullanımına izin verilir. Arazi kullanım plânlarında,
tarımsal amaçlı kullanım için ayrılmış arazilerde, izinsiz yapılan bütün
yapılar yıkılır ve temizlenir. Arazinin yeniden eski haline gelmesi için
yapılan masraflar sorumlulardan tahsil edilir. Ayrıca, zarar verilen tarım
arazilerinin, her metre karesi için iki Yeni Türk Lirası idarî para cezası
verilir. b) Toprak koruma projelerine
aykırı hareket ederek arazinin tahribine ve/veya diğer koruma ve üretim
yapılarına zarar verilirse valilik tarafından sorumlular bir kez uyarılır ve
projeye uygunluk sağlanması için azami üç ay süre verilir. Bu sürenin sonunda
aykırı kullanımların devam etmesi durumunda yapılan işler valilikçe tamamen
durdurulur, verilen kullanım izni iptal edilir ve zarar verilen mutlak tarım
arazileri, özel ürün arazileri ve dikili tarım arazilerinin her metre karesi
için iki Yeni Türk Lirası, marjinal tarım arazilerinin her metre karesi için
bir Yeni Türk Lirası idarî para cezası verilir. Arazinin temizlenmesi ve eski
haline dönüştürülmesi için yapılacak masraflar ve verilen bu cezalar
sorumlulardan tahsil edilir. Toprak koruma projelerinin
bulunmaması, yetersizliği veya zamanında gerekli tadilatların yapılmaması
sonucu arazi tahribi veya toprak kayıpları söz konusu olursa meydana gelecek
zararlardan; proje hazırlanmasına gerek olmadığına karar verenler, proje
hazırlanmış ise projeyi hazırlayan ve onaylayanlar sorumludur. Sorumlular,
kusurlu bulunan fiillerinin niteliğine göre 26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı
Türk Ceza Kanununun kamu görevlilerine ait hükümleri uyarınca
cezalandırılırlar. İdarî
cezalara itiraz ve para cezalarının tahsili MADDE
22. — Bu Kanunda yazılı olan
idarî cezalar o yerin en büyük mülki amiri tarafından verilir. Verilen idarî
cezalara dair kararlar ilgililere 11.2.1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat
Kanunu hükümlerine göre tebliğ edilir. Bu cezalara karşı tebliğ tarihinden
itibaren en geç yedi gün içinde yetkili idare mahkemesine itiraz edilebilir.
İtiraz, idarece verilen cezanın yerine getirilmesini durdurmaz. İtiraz
üzerine verilen karar kesindir. İtiraz, zaruret görülmeyen hallerde evrak
üzerinde inceleme yapılarak en kısa sürede sonuçlandırılır. Bu Kanuna göre
verilen idarî para cezaları 21.7.1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre Maliye
Bakanlığınca tahsil olunur. Gelir
ve giderler MADDE
23. — Bu Kanun hükümlerine
göre tahsil edilen her türlü gelir ve cezalar, genel bütçeye gelir
kaydedilir. Kanunun uygulanmasına ilişkin gerekli ödenek Bakanlık bütçesinde
öngörülür. ALTINCI BÖLÜM Tüzük ve Yönetmelikler, Değiştirilen, Geçici ve Son Hükümler Tüzük
ve yönetmelikler MADDE
24. — Bu Kanunun uygulanmasına
dair tüzükler Bakanlar Kurulu tarafından, yönetmelikler ise ilgili kurum ve
kuruluşların görüşü alınarak Bakanlık tarafından; Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten itibaren bir yıl içerisinde yürürlüğe konulur. MADDE
25. — 3.5.1985 tarihli ve 3194
sayılı İmar Kanununun 8 inci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki (c) bendi
eklenmiştir. c) Tarım arazileri, Toprak Koruma
ve Arazi Kullanımı Kanununda belirtilen izinler alınmadan tarımsal amaç
dışında kullanılmak üzere plânlanamaz. MADDE
26. — 21.6.1987 tarihli ve
3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 üncü maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir. Sulu veya kuru arazi ayrımı,
Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır. 4342 sayılı Mera Kanununun 7 nci maddesinin üçüncü fıkrası gereği 3402 sayılı Kanun
hükümlerine göre yapılacak işlemlerde Kadastro Komisyonlarına konu uzmanı
Ziraat Mühendisi dâhil edilir. MADDE
27. — 25.2.1998 tarihli ve
4342 sayılı Mera Kanununun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi
ile dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki
fıkra eklenmiştir. d) Köy yerleşim yeri ile uygulama
imar plânı veya uygulama plânlarına ilave imar plânlarının hazırlanması,
toprak muhafazası, gen kaynaklarının korunması, millî park ve muhafaza ormanı
kurulması, doğal, tarihî ve kültürel varlıkların korunması, sel kontrolü,
akarsular ve kaynakların düzenlenmesi, bu kaynaklarda yapılması gereken su
ürünleri üretimi ve termale dayalı tarımsal üretim faaliyetleri için ihtiyaç
duyulan, Durum ve sınıfı çok iyi veya iyi
olan mera, yaylak ve kışlaklarda birinci fıkranın (a), (f) ve (g) bentleri
hariç, tahsis amacı değişikliği yapılamaz. Bakanlık tarafından uygulanacak
mera veya arazi toplulaştırma projeleri kapsamında; arazinin niteliği ve
kullanım bütünlüğü dikkate alınarak işlenen tarım arazilerinden mera
kullanımına mera olarak kullanılan alanlardan arazi plânlaması yapılabilir.
Tarımsal kullanım veya mera bütünlüğü sağlamak için, nitelikleri itibarıyla
değişim yapılacak arazi bulunamaması durumunda bu fıkra hükümlerine göre
değerlendirmek, değiştirmek veya satın almak sureti ile kamulaştırma
yapılabilir. Kamulaştırılan bu araziler değişim veya doğrudan satış ile
değerlendirilir. Yapılan kamulaştırma ve değişim ile ilgili işlemler ve
düzenlenen kâğıtlar Katma Değer Vergisi hariç her türlü vergi, resim, harç ve
katkı payından müstesnadır. GEÇİCİ MADDE 1. – 11.10.2004
tarihinden önce tarım arazileri; gerekli izinler alınmadan tarım dışı amaçlı
kullanıma açılmış ve tarımsal bütünlüğü bozmuyor ise söz konusu arazinin
istenilen amaçla kullanımı için, altı ay içerisinde Bakanlığa müracaat
edilmesi, hazırlanacak toprak koruma projesine uyulması ve tarım dışı
kullanılan tarım arazilerinin her metre karesi için beş Yeni Türk Lirası
ödenmesi şartıyla izin verilir. GEÇİCİ MADDE 2. – Çiftçi kayıt
sistemi oluşturulması amacıyla, ilgililerin isteği üzerine tarım arazilerinin
veraset intikal ve cins tashihi işlemleri için; Veraset İntikal Vergisi, tapu
harcı, döner sermaye ücreti ve her türlü vergi ve kesintiler bu Kanunun
yürürlüğe girmesinden itibaren iki yıllık süre içinde alınmaz. Yürürlük MADDE
28. — Bu Kanun yayımı tarihinde
yürürlüğe girer. Yürütme MADDE
29. — Bu Kanun hükümlerini
Bakanlar Kurulu yürütür. 18 Temmuz 2005 |