Kanun Ceza Muhakemesi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Kanun No. 5353 Kabul
Tarihi : 25.5.2005 MADDE 1. — 4.12.2004 tarihli ve 5271
sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 35 inci maddesinin ikinci fıkrasında geçen
"hukuken geçerli mazerete dayanarak" ibaresi madde metninden
çıkarılmış ve "bulanamayan" ibaresi "bulunamayan" olarak
değiştirilmiştir. MADDE 2. — Ceza Muhakemesi Kanununun 75 inci maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir. Madde
75. — (1) Bir suça ilişkin delil elde etmek için şüpheli veya sanık üzerinde
iç beden muayenesi yapılabilmesine ya da vücuttan
kan veya benzeri biyolojik örneklerle saç, tükürük, tırnak gibi örnekler
alınabilmesine; Cumhuriyet savcısı veya mağdurun istemiyle ya da re'sen hâkim veya
mahkeme, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısı tarafından
karar verilebilir. Cumhuriyet savcısının kararı, yirmidört
saat içinde hâkim veya mahkemenin onayına sunulur. Hâkim veya mahkeme, yirmidört saat içinde kararını verir. Onaylanmayan
kararlar hükümsüz kalır ve elde edilen deliller kullanılamaz. (2) İç beden muayenesi yapılabilmesi veya vücuttan
kan veya benzeri biyolojik örnekler alınabilmesi için müdahalenin,
kişinin sağlığına zarar verme tehlikesinin bulunmaması gerekir. (3)
İç beden muayenesi veya vücuttan kan veya benzeri biyolojik örnekler
alınması, ancak tabip veya sağlık mesleği mensubu diğer bir kişi tarafından
yapılabilir. (4)
Cinsel organlar veya anüs bölgesinde yapılan muayene de iç beden muayenesi
sayılır. (5)
Üst sınırı iki yıldan daha az hapis cezasını gerektiren suçlarda, kişi
üzerinde iç beden muayenesi yapılamaz; kişiden kan veya benzeri biyolojik
örneklerle saç, tükürük, tırnak gibi örnekler alınamaz. (6)
Bu madde gereğince alınacak hâkim veya mahkeme kararlarına itiraz edilebilir.
(7)
Özel kanunlardaki alkol muayenesine ve kan örneği alınmasına ilişkin hükümler
saklıdır. MADDE 3. — Ceza Muhakemesi Kanununun
76 ncı maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir. Diğer
kişilerin beden muayenesi ve vücuttan örnek alınması Madde
76. — (1) Bir suça ilişkin delil elde etmek amacıyla, mağdurun vücudu
üzerinde dış veya iç beden muayenesi yapılabilmesine veya vücudundan kan veya
benzeri biyolojik örneklerle saç, tükürük, tırnak gibi örnekler
alınabilmesine; sağlığını tehlikeye düşürmemek ve cerrahî bir müdahalede
bulunmamak koşuluyla; Cumhuriyet savcısının istemiyle ya
da re'sen hâkim veya mahkeme, gecikmesinde sakınca
bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısı tarafından karar verilebilir. Cumhuriyet
savcısının kararı, yirmidört saat içinde hâkim veya
mahkemenin onayına sunulur. Hâkim veya mahkeme, yirmidört
saat içinde kararını verir. Onaylanmayan kararlar hükümsüz kalır ve elde
edilen deliller kullanılamaz. (2)
Mağdurun rızasının varlığı halinde, bu işlemlerin yapılabilmesi için birinci
fıkra hükmüne göre karar alınmasına gerek yoktur. (3) Çocuğun soy bağının araştırılmasına gerek
duyulması halinde; bu araştırmanın yapılabilmesi için birinci fıkra
hükmüne göre karar alınması gerekir. (4)
Tanıklıktan çekinme sebepleri ile muayeneden veya vücuttan örnek alınmasından
kaçınılabilir. Çocuk ve akıl hastasının çekinmesi konusunda kanunî temsilcisi
karar verir. Çocuk veya akıl hastasının, tanıklığın hukukî anlam ve
sonuçlarını algılayabilecek durumda olması hâlinde, görüşü de alınır. Kanunî temsilci
de şüpheli veya sanık ise bu konuda hâkim tarafından
karar verilir. Ancak, bu hâlde elde edilen deliller davanın ileri
aşamalarında şüpheli veya sanık olmayan kanunî temsilcinin izni
olmadıkça kullanılamaz. (5)
Bu madde gereğince verilen hâkim veya mahkeme kararlarına itiraz edilebilir. MADDE 4. — Ceza Muhakemesi Kanununun 80 inci maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir. Madde
80. — (1) 75, 76 ve 78 inci madde hükümlerine göre alınan örnekler üzerinde yapılan inceleme sonuçları, kişisel veri niteliğinde
olup, başka bir amaçla kullanılamaz; dosya içeriğini öğrenme yetkisine
sahip bulunan kişiler tarafından bir başkasına verilemez. (2)
Bu bilgiler, kovuşturmaya yer olmadığı kararına itiraz süresinin dolması,
itirazın reddi, beraat veya ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilip
kesinleşmesi hâllerinde Cumhuriyet savcısının huzurunda derhâl yok edilir ve
bu husus dosyasında muhafaza edilmek üzere tutanağa geçirilir. MADDE 5. — Ceza Muhakemesi Kanununun 81 inci maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. Madde
81. — (1) Üst sınırı iki yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren bir
suçtan dolayı şüpheli veya sanığın, kimliğinin teşhisi için gerekli olması
halinde, Cumhuriyet savcısının emriyle fotoğrafı, beden ölçüleri, parmak ve
avuç içi izi, bedeninde yer almış olup teşhisini kolaylaştıracak diğer
özellikleri ile sesi ve görüntüleri kayda alınarak, soruşturma ve kovuşturma
işlemlerine ilişkin dosyaya konulur. (2)
Kovuşturmaya yer olmadığı kararına itiraz süresinin dolması, itirazın reddi,
beraat veya ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilip kesinleşmesi
hâllerinde söz konusu kayıtlar Cumhuriyet savcısının huzurunda derhâl yok
edilir ve bu husus tutanağa geçirilir.
MADDE 6. — Ceza Muhakemesi Kanununun 85 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. Madde
85. — (1) Cumhuriyet savcısı,
kendisine yüklenen suç hakkında açıklamada bulunmuş olan şüpheliye yer
gösterme işlemi yaptırabilir. 250 nci maddenin
birinci fıkrası kapsamına giren suçlar söz konusu olduğunda, adli kolluk
amiri de yer gösterme işlemi yaptırmaya yetkilidir. (2)
Soruşturmayı geciktirmemek kaydıyla, müdafi de yer gösterme işlemi sırasında
hazır bulunabilir. (3)
Yer gösterme işlemi, 169 uncu maddeye uygun olarak tutanağa bağlanır. MADDE 7.— Ceza Muhakemesi Kanununun
90 ıncı maddesinin dördüncü ve beşinci fıkraları
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. (4)
Kolluk, yakalandığı sırada kaçmasını, kendisine veya başkalarına zarar
vermesini önleyecek tedbirleri aldıktan sonra, yakalanan kişiye kanunî
haklarını derhal bildirir. (5)
Birinci fıkraya göre yakalanıp kolluğa teslim edilen veya ikinci fıkra
uyarınca görevlilerce yakalanan kişi ve olay hakkında Cumhuriyet savcısına
hemen bilgi verilerek, emri doğrultusunda işlem yapılır. MADDE 8. — Ceza Muhakemesi Kanununun
91 inci maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş
ve fıkraya aşağıdaki cümle eklenmiştir. Gözaltı süresi,
yakalama yerine en yakın hâkim veya mahkemeye gönderilmesi için zorunlu süre
hariç, yakalama anından itibaren yirmidört saati geçemez. Yakalama yerine en yakın hâkim veya mahkemeye gönderilme için zorunlu
süre oniki saatten fazla olamaz. MADDE 9. — Ceza Muhakemesi Kanununun 94 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. Madde
94. — (1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen yakalama emri üzerine
soruşturma veya kovuşturma evresinde yakalanan kişi, en geç yirmidört saat içinde yetkili hâkim veya mahkeme önüne
çıkarılamıyorsa, aynı süre içinde en yakın sulh ceza hâkimi önüne çıkarılır;
serbest bırakılmadığı takdirde, yetkili hâkim veya mahkemeye en kısa zamanda
gönderilmek üzere tutuklanır. MADDE 10. — Ceza Muhakemesi Kanununun
98 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. (1)
Soruşturma evresinde çağrı üzerine gelmeyen veya çağrı yapılamayan şüpheli
hakkında, Cumhuriyet savcısının istemi üzerine sulh ceza hâkimi tarafından
yakalama emri düzenlenebilir. Ayrıca, tutuklama isteminin reddi kararına
itiraz halinde, itiraz mercii tarafından da yakalama emri düzenlenebilir. MADDE 11.— Ceza Muhakemesi Kanununun
100 üncü maddesinin dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. (4)
Sadece adlî para cezasını gerektiren veya hapis cezasının üst sınırı bir
yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı verilemez. MADDE 12. — Ceza Muhakemesi Kanununun
103 üncü maddesinin birinci fıkrasının üçüncü cümlesi madde metninden
çıkarılmıştır. MADDE 13. — Ceza Muhakemesi Kanununun
105 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. Madde
105. — (1) 103 ve 104 üncü maddeler
uyarınca yapılan istem üzerine, merciince Cumhuriyet savcısı, şüpheli, sanık veya müdafiin görüşü alındıktan
sonra, üç gün içinde istemin kabulüne, reddine veya adlî kontrol
uygulanmasına karar verilir. Bu kararlara itiraz edilebilir. MADDE 14. — Ceza Muhakemesi Kanununun
109 uncu maddesinin üçüncü fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra
eklenmiş ve diğer fıkralar buna göre teselsül ettirilmiştir. (4)
Şüphelinin, üçüncü fıkranın (a) ve (f) bentlerinde yazılı yükümlülüklere tâbi
tutulması bakımından, birinci fıkrada belirtilen süre sınırı dikkate alınmaz. MADDE 15. — Ceza Muhakemesi Kanununun
119 uncu maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, üçüncü
fıkranın ikinci cümlesi ile beşinci fıkrasında geçen "hâkim veya"
ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. (1)
Hâkim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet
savcısının, Cumhuriyet savcısına ulaşılamadığı hallerde ise kolluk amirinin
yazılı emri ile kolluk görevlileri arama yapabilirler. Ancak, konutta,
işyerinde ve kamuya açık olmayan kapalı alanlarda arama, hâkim kararı veya
gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının yazılı emri ile
yapılabilir. Kolluk amirinin yazılı emri ile yapılan arama sonuçları
Cumhuriyet Başsavcılığına derhal bildirilir. MADDE 16. — Ceza Muhakemesi Kanununun
127 nci maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve
altıncı fıkrasında geçen "hâkim
veya" ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. (1)
Hâkim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet
savcısının, Cumhuriyet savcısına ulaşılamadığı hallerde ise kolluk amirinin
yazılı emri ile kolluk görevlileri, elkoyma
işlemini gerçekleştirebilir. (3)
Hâkim kararı olmaksızın yapılan elkoyma işlemi, yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur.
Hâkim, kararını elkoymadan itibaren kırksekiz saat içinde açıklar; aksi hâlde elkoyma kendiliğinden kalkar. MADDE 17.— Ceza Muhakemesi Kanununun
135 inci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi aşağıdaki şekilde,
ikinci fıkrasında geçen "Şüphelinin" ibaresi "Şüpheli veya
sanığın" olarak değiştirilmiş, üçüncü fıkrasına aşağıdaki cümle
eklenmiş, dördüncü fıkrasındaki "kullanmakta olduğu" ve
"kullanılan" ibareleri madde metninden çıkarılmış, altıncı
fıkrasında geçen "hükümleri" ibaresi "kapsamında dinleme, kayda
alma ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesine ilişkin hükümler" olarak
değiştirilmiş, altıncı fıkranın (a) bendine (8) numaralı alt bentten sonra
gelmek üzere aşağıdaki (9) numaralı alt bent ve (b) bendinden sonra gelmek
üzere aşağıdaki (c) bendi eklenmiş ve diğer alt bentler buna göre teselsül
ettirilmiştir. Bir
suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmada, suç işlendiğine ilişkin
kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi
imkânının bulunmaması durumunda, hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan
hallerde Cumhuriyet savcısının kararıyla şüpheli veya sanığın
telekomünikasyon yoluyla iletişimi tespit edilebilir, dinlenebilir, kayda
alınabilir ve sinyal bilgileri değerlendirilebilir. Ancak, örgütün
faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili olarak gerekli görülmesi
halinde, hâkim bir aydan fazla olmamak üzere sürenin müteaddit defalar
uzatılmasına karar verebilir. 9.
Fuhuş (madde 227, fıkra 3), c)
Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin (3) ve (4)
numaralı fıkralarında tanımlanan zimmet suçu, MADDE 18. — Ceza Muhakemesi Kanununun
137 nci maddesinin dördüncü fıkrasında geçen
"halinde" ibaresinden sonra gelmek üzere "soruşturma evresinin
bitiminden itibaren" ibaresi eklenmiştir. MADDE 19.— Ceza Muhakemesi Kanununun
140 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine (5) numaralı alt bentten sonra
gelmek üzere aşağıdaki (6) numaralı alt bent eklenmiş, diğer alt
bentler buna göre teselsül ettirilmiş ve maddenin üçüncü fıkrasına aşağıdaki
cümle eklenmiştir. 6. Fuhuş (madde 227, fıkra 3) Ancak, örgütün
faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili olarak gerekli görülmesi
halinde, hâkim bir haftadan fazla olmamak
üzere sürenin müteaddit defalar uzatılmasına karar verebilir. MADDE 20. — Ceza Muhakemesi Kanununun
142 nci maddesinin yedinci fıkrası aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir. (7)
Mahkeme, kararını duruşmalı olarak verir. İstemde bulunan ile Hazine
temsilcisi, açıklamalı çağrı kâğıdı tebliğine rağmen gelmezlerse,
yokluklarında karar verilebilir. MADDE 21.—
Ceza Muhakemesi Kanununun 143 üncü maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir. (2)
Devlet, ödediği tazminattan dolayı, koruma tedbiriyle ilgili olarak görevinin
gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle görevini kötüye kullanan kamu
görevlilerine rücu eder. MADDE 22. — Ceza Muhakemesi Kanununun
151 inci maddesinin başlığı "Müdafi görevini yerine getirmediğinde yapılacak
işlem ve müdafilik görevinden yasaklanma" şeklinde değiştirilmiş ve
maddeye ikinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiştir. (3)
149 uncu maddeye göre seçilen veya 150 nci maddeye
göre görevlendirilen ve Türk Ceza Kanununun 220 ve 314 üncü maddesinde
sayılan suçlar ile terör suçlarından tutuklu ve hükümlü olanların müdafilik
veya vekillik görevini üstlenen avukat, hakkında bu fıkrada sayılan suçlar
nedeniyle kovuşturma açılması halinde tutuklu veya hükümlünün müdafilik veya
vekilliğini üstlenmekten yasaklanabilir.
(4)
Cumhuriyet savcısının yasaklamaya ilişkin talebi hakkında, müdafi veya vekil
hakkında açılan kovuşturmanın yapıldığı mahkeme tarafından gecikmeksizin
karar verilir. Bu kararlara karşı itiraz edilebilir. İtiraz sonucunda
yasaklama kararının kaldırılması halinde avukat görevini devam ettirir.
Müdafilik görevinden yasaklama kararı, kovuşturma konusu suçla sınırlı olmak
üzere, bir yıl süre ile verilebilir. Ancak, kovuşturmanın niteliği itibariyle
bu süreler altı aydan fazla olmamak üzere en fazla iki defa uzatılabilir.
Kovuşturma sonunda mahkûmiyet dışında bir
karar verilmesi halinde, kesinleşmesi beklenmeksizin yasaklama kararı
kendiliğinden kalkar. (5)
Görevden yasaklama kararı, tutuklu veya hükümlü ile yeni bir müdafi
görevlendirilmesi için derhal ilgili baro başkanlığına bildirilir. (6)
Müdafi veya vekil görevden yasaklanmış bulunduğu sürece başka davalarla
ilgili olsa bile müdafiliğini veya vekilliğini üstlendiği kişiyi ceza infaz
kurumunda veya tutukevinde ziyaret edemez. MADDE 23. — Ceza Muhakemesi Kanununun
153 üncü maddesinin dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. (4)
Müdafi, iddianamenin mahkeme tarafından kabul edildiği tarihten itibaren
dosya içeriğini ve muhafaza altına alınmış delilleri inceleyebilir; bütün
tutanak ve belgelerin örneklerini harçsız olarak alabilir. MADDE 24. — Ceza Muhakemesi Kanununun
161 inci maddesinin üçüncü fıkrasına "Sözlü emir, en kısa sürede yazılı
olarak da bildirilir." şeklinde bir cümle eklenmiş ve maddenin beşinci
fıkrasına "4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin
Yargılanması Hakkında Kanun Hükümleri" ibaresinden sonra gelmek üzere
", en üst dereceli kolluk amirleri hakkında ise, hâkimlerin
görevlerinden dolayı tâbi oldukları yargılama usulü" ibaresi
eklenmiştir. MADDE 25. — Ceza Muhakemesi Kanununun 164 üncü maddesinin birinci fıkrasında
geçen "3 üncü" ibaresi "4 üncü" olarak değiştirilmiştir. MADDE 26. — Ceza Muhakemesi Kanununun 173 üncü maddesinin üçüncü ve dördüncü
fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. (3)
Başkan, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise
bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer sulh ceza hâkimini
görevlendirebilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa,
istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve
dosyayı Cumhuriyet savcısına gönderir. Cumhuriyet savcısı, kararı itiraz
edene ve şüpheliye bildirir. (4)
Başkan istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet savcısı iddianame düzenleyerek
mahkemeye verir. MADDE 27. — Ceza Muhakemesi Kanununun
174 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. Madde
174. — (1) Mahkeme tarafından, iddianamenin ve soruşturma evrakının verildiği
tarihten itibaren onbeş gün içinde soruşturma
evresine ilişkin bütün belgeler incelendikten sonra, eksik veya hatalı
noktalar belirtilmek suretiyle; a)
170 inci maddeye aykırı olarak düzenlenen, b)
Suçun sübûtuna etki edeceği mutlak sayılan mevcut bir delil toplanmadan
düzenlenen, c) Önödemeye veya uzlaşmaya tâbi olduğu soruşturma
dosyasından açıkça anlaşılan işlerde önödeme veya
uzlaşma usulü uygulanmaksızın düzenlenen, İddianamenin
Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilir. (2)
Suçun hukukî nitelendirilmesi sebebiyle iddianame iade edilemez. (3)
En geç birinci fıkrada belirtilen süre sonunda iade edilmeyen iddianame kabul
edilmiş sayılır. (4)
Cumhuriyet savcısı, iddianamenin iadesi üzerine, kararda gösterilen eksiklikleri
tamamladıktan ve hatalı noktaları düzelttikten sonra, kovuşturmaya yer
olmadığı kararı verilmesini gerektiren bir durumun bulunmaması halinde,
yeniden iddianame düzenleyerek dosyayı mahkemeye gönderir. İlk kararda
belirtilmeyen sebeplere dayanılarak yeniden iddianamenin iadesi yoluna
gidilemez. (5)
İade kararına karşı Cumhuriyet savcısı itiraz edebilir. MADDE 28. —
Ceza Muhakemesi Kanununun 193 üncü maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir. (2)
Sanık hakkında, toplanan delillere göre mahkûmiyet dışında bir karar
verilmesi gerektiği kanısına varılırsa, sorgusu yapılmamış olsa da dava
yokluğunda bitirilebilir. MADDE 29. — Ceza Muhakemesi Kanununun
206 ncı maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki
cümleler eklenmiş, dördüncü fıkrası madde metninden çıkarılmıştır. Ancak, sanığın
tebligata rağmen mazeretsiz olarak gelmemesi sebebiyle sorgusunun yapılamamış
olması, delillerin ortaya konulmasına engel olmaz. Ortaya konulan deliller,
sonradan gelen sanığa bildirilir. MADDE 30. — Ceza Muhakemesi Kanununun
223 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. b)
Yüklenen suçun hukuka aykırı fakat bağlayıcı emrin yerine getirilmesi
suretiyle veya zorunluluk hali ya da cebir veya
tehdit etkisiyle işlenmesi, MADDE 31 — Ceza Muhakemesi Kanununun
247 nci maddesine aşağıdaki ikinci fıkra eklenmiş
ve diğer fıkralar buna göre teselsül ettirilmiştir. (2)
Hakkında, 248 inci maddenin ikinci fıkrasında belirtilen suçlardan dolayı
kovuşturma başlatılmış olan sanığın, yetkili mahkemece usulüne göre yapılan
tebligata uymamasından dolayı verilen zorla getirilme kararı da yerine
getirilemez ise, mahkeme; a)
Çağrının bir gazete ile sanığın bilinen konutunun kapısına asılmak suretiyle
ilânına karar verir; yapılacak ilânlarda, onbeş gün
içinde gelmediği takdirde 248 inci maddede gösterilen tedbirlere
hükmedilebileceğini ayrıca açıklar, b) Bu
işlemlerin yerine getirildiğinin bir tutanak ile saptanmasından itibaren onbeş gün içinde başvurmayan sanığın kaçak olduğuna karar
verir. MADDE 32. — Bu Kanun yayımı tarihinde
yürürlüğe girer. MADDE 33. — Bu Kanun hükümlerini
Bakanlar Kurulu yürütür. 31/5/2005 |