Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünce Yayımlanır |
|||
|
Å | ÖNCEKİ |
SONRAKİ |
YASAMA BÖLÜMÜ
Kanun
YÜRÜTME VE İDARE BÖLÜMÜ
Bakanlıklara Vekâlet Etme İşlemi
— Sağlık Bakanlığına, Bayındırlık ve İskan Bakanı Zeki ERGEZEN’in Vekâlet Etmesine Dair Tezkere
Bakanlar Kurulu Kararları
Yönetmelikler
Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumu ve İşyurtlarının İdare Muhasebe ve İhale Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik— Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmelik
— Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmelik
— Bankaların Kuruluş ve Faaliyetleri Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmelik
— Trakya Üniversitesi Lisansüst
ü Eğitim-Öğretim Yönetmeliğinin 2 nci Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair YönetmelikTebliğler
Vergi İadesi Genel Tebliği (Seri No: 6)— Vergi İadesi Genel Tebliği (Seri No: 250)
— Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 318)
YASAMA BÖLÜMÜ
Kanun
No. 4857
|
|
Kabul
Tarihi : 22.5.2003
|
BİRİNCİ
BÖLÜM
Genel
Hükümler
MADDE
1. - Bu Kanunun amacı işverenler
ile bir iş sözleşmesine dayanarak çalıştırılan işçilerin çalışma şartları
ve çalışma ortamına ilişkin hak ve sorumluluklarını düzenlemektir.
Bu
Kanun, 4 üncü maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, bu işyerlerinin
işverenleri ile işveren vekillerine ve işçilerine faaliyet konularına bakılmaksızın
uygulanır.
İşyerleri,
işverenler, işveren vekilleri ve işçiler, 3 üncü maddedeki bildirim gününe
bakılmaksızın bu Kanun hükümleri ile bağlı olurlar.
Tanımlar
MADDE
2. - Bir iş sözleşmesine
dayanarak çalışan gerçek kişiye işçi, işçi çalıştıran gerçek veya
tüzel kişiye yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlara işveren, işçi
ile işveren arasında kurulan ilişkiye iş ilişkisi denir. İşveren tarafından
mal veya hizmet üretmek amacıyla maddî olan ve olmayan unsurlar ile işçinin
birlikte örgütlendiği birime işyeri denir.
İşverenin
işyerinde ürettiği mal veya hizmet ile nitelik yönünden bağlılığı
bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen yerler (işyerine bağlı
yerler) ile dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve bakım,
beden ve meslekî eğitim ve avlu gibi diğer eklentiler ve araçlar da işyerinden
sayılır.
İşyeri,
işyerine bağlı yerler, eklentiler ve araçlar ile oluşturulan iş
organizasyonu kapsamında bir bütündür.
İşveren
adına hareket eden ve işin, işyerinin ve işletmenin yönetiminde görev alan
kimselere işveren vekili denir. İşveren vekilinin bu sıfatla işçilere karşı
işlem ve yükümlülüklerinden doğrudan işveren sorumludur.
Bu
Kanunda işveren için öngörülen her çeşit sorumluluk ve zorunluluklar işveren
vekilleri hakkında da uygulanır. İşveren vekilliği sıfatı, işçilere tanınan
hak ve yükümlülükleri ortadan kaldırmaz.
Bir
işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı
işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile
teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği
işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren
ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren
ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı
o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin
taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren
ile birlikte sorumludur.
Asıl
işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya
devam ettirilmesi suretiyle hakları kısıtlanamaz veya daha önce o işyerinde
çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi kurulamaz. Aksi halde ve
genel olarak asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığı
kabul edilerek alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin
işçisi sayılarak işlem görürler. İşletmenin ve işin gereği ile
teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler dışında asıl iş bölünerek
alt işverenlere verilemez.
İşyerini
bildirme
MADDE
3. - Bu Kanunun kapsamına
giren nitelikte bir işyerini kuran, her ne suretle olursa olsun devralan, çalışma
konusunu kısmen veya tamamen değiştiren veya herhangi bir sebeple faaliyetine
son veren ve işyerini kapatan işveren, işyerinin unvan ve adresini, çalıştırılan
işçi sayısını, çalışma konusunu, işin başlama veya bitme gününü,
kendi adını ve soyadını yahut unvanını, adresini, varsa işveren vekili
veya vekillerinin adı, soyadı ve adreslerini bir ay içinde bölge müdürlüğüne
bildirmek zorundadır.
Alt
işveren, bu sıfatla mal veya hizmet üretimi için meydana getirdiği kendi işyeri
için birinci fıkra hükmüne göre bildirim yapmakla yükümlüdür.
İstisnalar
MADDE
4.- Aşağıda belirtilen işlerde
ve iş ilişkilerinde bu Kanun hükümleri uygulanmaz;
a)
Deniz ve hava taşıma işlerinde,
b) 50'den az işçi çalıştırılan (50 dahil) tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerlerinde veya işletmelerinde,
c)
Aile ekonomisi sınırları içinde kalan tarımla ilgili her çeşit yapı işleri,
d)
Bir ailenin üyeleri ve 3 üncü dereceye kadar (3 üncü derece dahil) hısımları
arasında dışardan başka biri katılmayarak evlerde ve el sanatlarının yapıldığı
işlerde,
e)
Ev hizmetlerinde,
f)
İş sağlığı ve güvenliği hükümleri saklı kalmak üzere çıraklar hakkında,
g)
Sporcular hakkında,
h)
Rehabilite edilenler hakkında,
ı)
507 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar
Kanununun 2 nci maddesinin tarifine uygun üç kişinin çalıştığı işyerlerinde.
Şu
kadar ki;
a)
Kıyılarda veya liman ve iskelelerde gemilerden karaya ve karadan gemilere yapılan
yükleme ve boşaltma işleri,
b)
Havacılığın bütün yer tesislerinde yürütülen işler,
c)
Tarım sanatları ile tarım aletleri, makine ve parçalarının yapıldığı
atölye ve fabrikalarda görülen işler,
d)
Tarım işletmelerinde yapılan yapı işleri,
e)
Halkın faydalanmasına açık veya işyerinin
eklentisi durumunda olan park ve bahçe işleri,
f)
Deniz İş Kanunu kapsamına girmeyen ve tarım işlerinden sayılmayan,
denizlerde çalışan su ürünleri üreticileri ile ilgili işler,
Bu
Kanun hükümlerine tabidir.
Eşit davranma ilkesi
MADDE
5. - İş ilişkisinde dil,
ırk, cinsiyet, siyasal düşünce, felsefî inanç, din ve mezhep ve benzeri
sebeplere dayalı ayırım yapılamaz.
İşveren,
esaslı sebepler olmadıkça tam süreli çalışan işçi karşısında kısmî
süreli çalışan işçiye, belirsiz süreli çalışan işçi karşısında
belirli süreli çalışan işçiye farklı işlem yapamaz.
İşveren,
biyolojik veya işin niteliğine ilişkin sebepler zorunlu kılmadıkça, bir işçiye,
iş sözleşmesinin yapılmasında, şartlarının oluşturulmasında,
uygulanmasında ve sona ermesinde, cinsiyet veya gebelik nedeniyle doğrudan
veya dolaylı farklı işlem yapamaz.
Aynı
veya eşit değerde bir iş için cinsiyet nedeniyle daha düşük ücret
kararlaştırılamaz.
İşçinin
cinsiyeti nedeniyle özel koruyucu hükümlerin uygulanması, daha düşük bir
ücretin uygulanmasını haklı kılmaz.
İş
ilişkisinde veya sona ermesinde yukarıdaki fıkra hükümlerine aykırı
davranıldığında işçi, dört aya kadar ücreti tutarındaki uygun bir
tazminattan başka yoksun bırakıldığı haklarını da talep edebilir. 2821
sayılı Sendikalar Kanununun 31 inci maddesi hükümleri saklıdır.
20
nci madde hükümleri saklı kalmak üzere işverenin yukarıdaki fıkra hükümlerine
aykırı davrandığını işçi ispat etmekle yükümlüdür. Ancak, işçi bir
ihlalin varlığı ihtimalini güçlü bir biçimde gösteren bir durumu ortaya
koyduğunda, işveren böyle bir ihlalin mevcut olmadığını ispat etmekle yükümlü
olur.
İşyerinin
veya bir bölümünün devri
MADDE
6. - İşyeri veya işyerinin
bir bölümü hukukî bir işleme dayalı olarak başka birine devredildiğinde,
devir tarihinde işyerinde veya bir bölümünde mevcut olan iş sözleşmeleri
bütün hak ve borçları ile birlikte devralana geçer.
Devralan işveren, işçinin hizmet süresinin esas alındığı haklarda, işçinin devreden işveren yanında işe başladığı tarihe göre işlem yapmakla yükümlüdür.
Yukarıdaki
hükümlere göre devir halinde, devirden önce doğmuş olan ve devir tarihinde
ödenmesi gereken borçlardan devreden ve devralan işveren birlikte
sorumludurlar. Ancak bu yükümlülüklerden devreden işverenin sorumluluğu
devir tarihinden itibaren iki yıl ile sınırlıdır.
Tüzel
kişiliğin birleşme veya katılma ya da türünün değişmesiyle sona erme
halinde birlikte sorumluluk hükümleri uygulanmaz.
Devreden
veya devralan işveren iş sözleşmesini sırf işyerinin veya işyerinin bir bölümünün
devrinden dolayı feshedemez ve devir işçi yönünden fesih için haklı sebep
oluşturmaz. Devreden veya devralan işverenin ekonomik ve teknolojik sebeplerin
yahut iş organizasyonu değişikliğinin gerekli kıldığı fesih hakları
veya işçi ve işverenlerin haklı sebeplerden derhal fesih hakları saklıdır.
Yukarıdaki
hükümler, iflas dolayısıyla malvarlığının tasfiyesi sonucu işyerinin
veya bir bölümünün başkasına devri halinde uygulanmaz.
Geçici iş ilişkisi
MADDE
7.- İşveren, devir sırasında
yazılı rızasını almak suretiyle bir işçiyi; holding bünyesi içinde veya
aynı şirketler topluluğuna bağlı başka bir işyerinde veya yapmakta olduğu
işe benzer işlerde çalıştırılması koşuluyla başka bir işverene iş görme
edimini yerine getirmek üzere geçici olarak devrettiğinde geçici iş ilişkisi
gerçekleşmiş olur. Bu halde iş sözleşmesi devam etmekle beraber, işçi bu
sözleşmeye göre üstlendiği işin görülmesini, iş sözleşmesine geçici
iş ilişkisi kurulan işverene karşı yerine getirmekle yükümlü olur. Geçici
iş ilişkisi kurulan işveren işçiye talimat
verme hakkına sahip olup, işçiye sağlık ve güvenlik risklerine karşı
gerekli eğitimi vermekle yükümlüdür.
Geçici
iş ilişkisi altı ayı geçmemek üzere yazılı olarak yapılır, gerektiğinde
en fazla iki defa yenilenebilir.
İşverenin,
ücreti ödeme yükümlülüğü devam eder. Geçici iş ilişkisi kurulan işveren,
işçinin kendisinde çalıştığı sürede ödenmeyen ücretinden, işçiyi gözetme
borcundan ve sosyal sigorta primlerinden işveren ile birlikte sorumludur.
İşçi,
işyerine ve işe ilişkin olup kusuru ile sebep olduğu zarardan geçici iş
ilişkisi kurulan işverene karşı sorumludur. İşçinin geçici sözleşmesinden
aksi anlaşılmıyorsa, işçinin diğer hak ve yükümlülüklerine ilişkin bu
Kanundaki düzenlemeler geçici iş ilişkisi kurulan işverenle olan ilişkisine
de uygulanır.
İşçiyi
geçici olarak devralan işveren grev ve lokavt aşamasına gelen bir toplu iş
uyuşmazlığının tarafı ise, işçi grev ve lokavtın uygulanması sırasında
çalıştırılamaz. Ancak, 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve
Lokavt Kanununun 39 uncu maddesi hükümleri saklıdır. İşveren, işçisini
grev ve lokavt süresince kendi işyerinde çalıştırmak zorundadır.
Toplu
işçi çıkarmaya gidilen işyerlerinde çıkarma tarihinden itibaren altı ay
içinde toplu işçi çıkarmanın konusu olan işlerde geçici iş ilişkisi
gerçekleşmez.
İKİNCİ
BÖLÜM
İş
Sözleşmesi, Türleri ve Feshi
Tanım
ve şekil
MADDE
8. - İş sözleşmesi, bir
tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da
ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir. İş sözleşmesi,
Kanunda aksi belirtilmedikçe, özel bir şekle tâbi değildir.
Süresi
bir yıl ve daha fazla olan iş sözleşmelerinin yazılı şekilde yapılması
zorunludur. Bu belgeler damga vergisi ve her çeşit resim ve harçtan muaftır.
Yazılı
sözleşme yapılmayan hallerde işveren işçiye en geç iki ay içinde genel
ve özel çalışma koşullarını, günlük ya da haftalık çalışma süresini,
temel ücreti ve varsa ücret eklerini, ücret ödeme dönemini, süresi belirli
ise sözleşmenin süresini, fesih halinde tarafların uymak zorunda oldukları
hükümleri gösteren yazılı bir belge vermekle yükümlüdür. Süresi bir ayı
geçmeyen belirli süreli iş sözleşmelerinde bu fıkra hükmü uygulanmaz.
İş sözleşmesi iki aylık süre dolmadan sona ermiş ise, bu bilgilerin en geç
sona erme tarihinde işçiye yazılı olarak verilmesi zorunludur.
Türü ve çalışma biçimlerini belirleme serbestisi
MADDE
9 - Taraflar iş sözleşmesini,
Kanun hükümleriyle getirilen sınırlamalar saklı kalmak koşuluyla, ihtiyaçlarına
uygun türde düzenleyebilirler.
İş
sözleşmeleri belirli veya belirsiz süreli yapılır. Bu sözleşmeler çalışma
biçimleri bakımından tam süreli veya kısmî süreli yahut deneme süreli ya
da diğer türde oluşturulabilir.
Sürekli
ve süreksiz işlerdeki iş sözleşmeleri
MADDE
10.- Nitelikleri bakımından
en çok otuz iş günü süren işlere süreksiz iş, bundan fazla devam
edenlere sürekli iş denir.
Bu
Kanunun 3, 8, 12, 13, 14, 15, 17, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 34, 53,
54, 55, 56, 57, 58, 59, 75, 80 ve geçici 6 ncı
maddeleri süreksiz işlerde yapılan iş sözleşmelerinde uygulanmaz. Süreksiz
işlerde, bu maddelerde düzenlenen konularda
Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır.
Belirli ve belirsiz süreli iş sözleşmesi
MADDE
11 – İş ilişkisinin bir
süreye bağlı olarak yapılmadığı halde sözleşme belirsiz süreli sayılır.
Belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir
olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işveren ile işçi
arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmesi belirli süreli iş sözleşmesidir.
Belirli
süreli iş sözleşmesi, esaslı bir neden olmadıkça, birden fazla üst üste
(zincirleme) yapılamaz. Aksi halde iş sözleşmesi başlangıçtan itibaren
belirsiz süreli kabul edilir.
Esaslı
nedene dayalı zincirleme iş sözleşmeleri, belirli süreli olma özelliğini
korurlar.
Belirli
ve belirsiz süreli iş sözleşmesi ayırımın sınırları
MADDE
12 -
Belirli süreli iş sözleşmesi ile çalıştırılan işçi, ayırımı haklı
kılan bir neden olmadıkça, salt iş sözleşmesinin süreli olmasından dolayı
belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalıştırılan emsal işçiye göre
farklı işleme tâbi tutulamaz.
Belirli
süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçiye, belirli bir zaman ölçüt alınarak
ödenecek ücret ve paraya ilişkin bölünebilir menfaatler, işçinin çalıştığı
süreye orantılı olarak verilir. Herhangi bir çalışma şartından
yararlanmak için aynı işyeri veya işletmede geçirilen kıdem arandığında
belirli süreli iş sözleşmesine göre çalışan işçi için farklı kıdem
uygulanmasını haklı gösteren bir neden olmadıkça, belirsiz süreli iş sözleşmesi
ile çalışan emsal işçi hakkında esas alınan kıdem uygulanır.
Emsal işçi, işyerinde aynı veya benzeri işte belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalıştırılan işçidir. İşyerinde böyle bir işçi bulunmadığı takdirde, o işkolunda şartlara uygun bir işyerinde aynı veya benzer işi üstlenen belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalıştırılan işçi dikkate alınır.
Kısmî
süreli ve tam süreli iş sözleşmesi
MADDE 13 - İşçinin normal haftalık çalışma süresinin, tam süreli iş sözleşmesiyle çalışan emsal işçiye göre önemli ölçüde daha az belirlenmesi durumunda sözleşme kısmî süreli iş sözleşmesidir.
Kısmî süreli iş sözleşmesi ile çalıştırılan işçi, ayırımı haklı kılan bir neden olmadıkça, salt iş sözleşmesinin kısmî süreli olmasından dolayı tam süreli emsal işçiye göre farklı işleme tâbi tutulamaz. Kısmî süreli çalışan işçinin ücret ve paraya ilişkin bölünebilir menfaatleri, tam süreli emsal işçiye göre çalıştığı süreye orantılı olarak ödenir.
Emsal işçi, işyerinde aynı veya benzeri işte tam süreli çalıştırılan işçidir. İşyerinde böyle bir işçi bulunmadığı takdirde, o işkolunda şartlara uygun işyerinde aynı veya benzer işi üstlenen tam süreli iş sözleşmesiyle çalıştırılan işçi esas alınır.
İşyerinde çalışan işçilerin, niteliklerine uygun açık yer bulunduğunda kısmî süreliden tam süreliye veya tam süreliden kısmî süreliye geçirilme istekleri işverence dikkate alınır ve boş yerler zamanında duyurulur.
Çağrı üzerine çalışma
MADDE
14. - Yazılı sözleşme ile
işçinin yapmayı üstlendiği işle ilgili olarak kendisine ihtiyaç
duyulması halinde iş görme ediminin yerine getirileceğinin kararlaştırıldığı
iş ilişkisi, çağrı üzerine çalışmaya dayalı kısmi süreli bir iş sözleşmesidir.
Hafta,
ay veya yıl gibi bir zaman dilimi içinde işçinin ne kadar süreyle çalışacağını
taraflar belirlemedikleri takdirde, haftalık çalışma süresi yirmi saat
kararlaştırılmış sayılır. Çağrı üzerine çalıştırılmak için
belirlenen sürede işçi çalıştırılsın veya çalıştırılmasın ücrete
hak kazanır.
İşçiden
iş görme borcunu yerine getirmesini çağrı yoluyla talep hakkına sahip olan
işveren, bu çağrıyı, aksi kararlaştırılmadıkça, işçinin çalışacağı
zamandan en az dört gün önce yapmak zorundadır. Süreye uygun çağrı üzerine
işçi iş görme edimini yerine getirmekle yükümlüdür. Sözleşmede günlük
çalışma süresi kararlaştırılmamış ise, işveren her çağrıda işçiyi
günde en az dört saat üst üste çalıştırmak zorundadır.
Deneme süreli iş sözleşmesi
MADDE
15. - Taraflarca iş sözleşmesine
bir deneme kaydı konulduğunda, bunun süresi en çok iki ay olabilir. Ancak
deneme süresi toplu iş sözleşmeleriyle dört aya kadar uzatılabilir.
Deneme
süresi içinde taraflar iş sözleşmesini bildirim süresine gerek olmaksızın
ve tazminatsız feshedebilir. İşçinin çalıştığı günler için ücret ve
diğer hakları saklıdır.
Takım
sözleşmesi ile oluşturulan iş sözleşmeleri
MADDE
16. - Birden çok işçinin
meydana getirdiği bir takımı temsilen bu işçilerden birinin, takım kılavuzu
sıfatıyla işverenle yaptığı sözleşmeye takım sözleşmesi denir.
Takım
sözleşmesinin, oluşturulacak iş sözleşmeleri için hangi süre kararlaştırılmış
olursa olsun, yazılı yapılması gerekir. Sözleşmede her işçinin kimliği
ve alacağı ücret ayrı ayrı gösterilir.
Takım
sözleşmesinde isimleri yazılı işçilerden her birinin işe başlamasıyla,
o işçi ile işveren arasında takım sözleşmesinde belirlenen şartlarla bir
iş sözleşmesi yapılmış sayılır. Ancak, takım sözleşmesi hakkında Borçlar
Kanununun 110 uncu maddesi hükmü de uygulanır.
İşe
başlamasıyla iş sözleşmesi kurulan işçilere ücretlerini işveren veya işveren
vekili her birine ayrı ayrı ödemek zorundadır. Takım kılavuzu için, takıma
dahil işçilerin ücretlerinden işe aracılık veya benzeri bir nedenle
kesinti yapılamaz.
Süreli
fesih
MADDE
17. - Belirsiz süreli iş sözleşmelerinin
feshinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi gerekir.
İş
sözleşmeleri;
a)
İşi altı aydan az sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından
başlayarak iki hafta sonra,
b)
İşi altı aydan birbuçuk yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin
diğer tarafa yapılmasından başlayarak dört hafta sonra,
c)
İşi birbuçuk yıldan üç yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin
diğer tarafa yapılmasından
başlayarak altı hafta sonra,
d)
İşi üç yıldan fazla sürmüş işçi için, bildirim yapılmasından başlayarak
sekiz hafta sonra,
Feshedilmiş
sayılır.
Bu
süreler asgari olup sözleşmeler ile artırılabilir.
Bildirim
şartına uymayan taraf, bildirim süresine ilişkin ücret tutarında tazminat
ödemek zorundadır.
İşveren
bildirim süresine ait ücreti peşin vermek suretiyle iş sözleşmesini
feshedebilir.
İşverenin
bildirim şartına uymaması veya bildirim süresine ait ücreti peşin ödeyerek
sözleşmeyi feshetmesi, bu Kanunun 18, 19, 20 ve 21 inci maddesi hükümlerinin
uygulanmasına engel olmaz. 18 inci maddenin birinci fıkrası uyarınca bu
Kanunun 18, 19, 20 ve 21 inci maddelerinin uygulanma alanı dışında kalan işçilerin
iş sözleşmesinin, fesih hakkının kötüye kullanılarak sona erdirildiği
durumlarda işçiye bildirim süresinin üç katı tutarında tazminat ödenir.
Fesih için bildirim şartına da uyulmaması ayrıca dördüncü fıkra uyarınca
tazminat ödenmesini gerektirir.
Bu
maddeye göre ödenecek tazminatlar ile bildirim sürelerine ait peşin ödenecek
ücretin hesabında 32 nci maddenin birinci
fıkrasında yazılan ücrete ek olarak işçiye sağlanmış para veya
para ile ölçülmesi mümkün sözleşme ve
Kanundan doğan menfaatler de göz önünde tutulur.
Feshin
geçerli sebebe dayandırılması
MADDE
18. -
Otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi
olan işçinin belirsiz süreli iş
sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından
ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir
sebebe dayanmak zorundadır.
Altı
aylık kıdem hesabında bu Kanunun 66 ncı maddesindeki süreler dikkate alınır.
Özellikle
aşağıdaki hususlar fesih için geçerli bir sebep oluşturmaz:
a)
Sendika üyeliği veya çalışma saatleri dışında veya işverenin rızası
ile çalışma saatleri içinde sendikal faaliyetlere katılmak.
b)
İşyeri sendika temsilciliği yapmak.
c)
Mevzuattan veya sözleşmeden doğan haklarını takip için işveren aleyhine
idari veya adli makamlara başvurmak veya bu hususta başlatılmış sürece katılmak.
d)
Irk, renk, cinsiyet, medeni hal, aile yükümlülükleri, hamilelik, doğum,
din, siyasi görüş ve benzeri nedenler.
e)
74 üncü maddede öngörülen ve kadın işçilerin çalıştırılmasının
yasak olduğu sürelerde işe gelmemek.
f)
Hastalık veya kaza nedeniyle 25 inci maddenin (I) numaralı bendinin (b) alt
bendinde öngörülen bekleme süresinde işe geçici devamsızlık.
İşçinin
altı aylık kıdemi, aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde geçen süreler
birleştirilerek hesap edilir. İşverenin aynı işkolunda birden fazla işyerinin
bulunması halinde, işyerinde çalışan işçi sayısı, bu işyerlerinde çalışan
toplam işçi sayısına göre belirlenir.
İşletmenin
bütününü sevk ve idare eden işveren vekili ve yardımcıları ile işyerinin
bütününü sevk ve idare eden ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma
yetkisi bulunan işveren vekilleri hakkında
bu madde, 19 ve
21 inci maddeler ile
25 inci maddenin son fıkrası
uygulanmaz.
Sözleşmenin
feshinde usul
MADDE
19. - İşveren fesih
bildirimini yazılı olarak yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde
belirtmek zorundadır.
Hakkındaki
iddialara karşı savunmasını almadan bir işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesi,
o işçinin davranışı veya verimi ile ilgili nedenlerle feshedilemez. Ancak,
işverenin 25 inci maddenin (II) numaralı bendi
şartlarına uygun fesih hakkı saklıdır.
Fesih
bildirimine itiraz ve usulü
MADDE
20. - İş sözleşmesi
feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen
sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği
tarihinden itibaren bir ay içinde iş mahkemesinde dava açabilir. Toplu iş sözleşmesinde
hüküm varsa veya taraflar anlaşırlarsa uyuşmazlık aynı sürede özel
hakeme götürülür.
Feshin
geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir.
İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu
iddiasını ispatla yükümlüdür.
Dava
seri muhakeme usulüne göre iki ay içinde sonuçlandırılır. Mahkemece
verilen kararın temyizi halinde, Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar
verir.
Özel
hakemin oluşumu, çalışma esas ve usulleri çıkarılacak bir yönetmelikle
belirlenir.
Geçersiz
sebeple yapılan feshin sonuçları
MADDE
21. -
İşverence geçerli sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli
olmadığı mahkemece veya özel hakem tarafından tespit edilerek feshin geçersizliğine
karar verildiğinde, işveren, işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır.
İşçiyi başvurusu üzerine işveren bir ay içinde işe başlatmaz ise, işçiye
en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle
yükümlü olur.
Mahkeme
veya özel hakem feshin geçersizliğine karar verdiğinde, işçinin işe başlatılmaması
halinde ödenecek tazminat miktarını da belirler.
Kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için işçiye en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakları ödenir.
İşçi
işe başlatılırsa, peşin olarak ödenen bildirim süresine ait ücret ile kıdem
tazminatı, yukarıdaki fıkra hükümlerine
göre yapılacak ödemeden mahsup edilir. İşe başlatılmayan işçiye
bildirim süresi verilmemiş veya bildirim süresine ait ücret peşin ödenmemişse,
bu sürelere ait ücret tutarı ayrıca ödenir.
İşçi
kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının tebliğinden itibaren on işgünü
içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. İşçi
bu süre içinde başvuruda bulunmaz ise, işverence yapılmış olan fesih geçerli
bir fesih sayılır ve işveren sadece bunun hukuki sonuçları ile sorumlu
olur.
Bu
maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri sözleşmeler ile hiçbir
suretle değiştirilemez; aksi yönde sözleşme hükümleri geçersizdir.
Çalışma
koşullarında değişiklik ve iş sözleşmesinin feshi
MADDE
22. - İşveren, iş sözleşmesiyle
veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel yönetmeliği ve benzeri
kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı
bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle
yapabilir. Bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından
altı işgünü içinde yazılı olarak
kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamaz. İşçi değişiklik
önerisini bu süre içinde kabul etmezse, işveren değişikliğin geçerli bir
nedene dayandığını veya fesih için başka bir geçerli nedenin bulunduğunu
yazılı olarak açıklamak ve bildirim süresine uymak suretiyle iş sözleşmesini
feshedebilir. İşçi bu durumda 17 ila 21 inci madde hükümlerine göre dava açabilir.
Taraflar
aralarında anlaşarak çalışma koşullarını her zaman değiştirebilir. Çalışma
koşullarında değişiklik geçmişe etkili olarak yürürlüğe konulamaz.
Yeni
işverenin sorumluluğu
MADDE
23. - Süresi belirli olan
veya olmayan sürekli iş sözleşmesi ile bir işverenin işine girmiş olan işçi,
sözleşme süresinin bitmesinden önce yahut bildirim süresine uymaksızın işini
bırakıp başka bir işverenin işine girerse sözleşmenin bu suretle
feshinden ötürü, işçinin sorumluluğu yanında, ayrıca yeni işveren de aşağıdaki
hallerde birlikte sorumludur:
a)
İşçinin bu davranışına, yeni işe girdiği işveren sebep olmuşsa.
b)
Yeni işveren, işçinin bu davranışını bilerek onu işe almışsa.
c)
Yeni işveren işçinin bu davranışını öğrendikten sonra dahi onu çalıştırmaya
devam ederse.
İşçinin
haklı nedenle derhal fesih hakkı
MADDE
24. -
Süresi belirli olsun veya olmasın işçi, aşağıda yazılı hallerde iş sözleşmesini
sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir:
I. Sağlık sebepleri:
a)
İş sözleşmesinin konusu olan işin yapılması işin niteliğinden doğan
bir sebeple işçinin sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli olursa.
b)
İşçinin sürekli olarak yakından ve doğrudan
buluşup görüştüğü işveren yahut başka bir işçi bulaşıcı
veya işçinin işi ile bağdaşmayan bir hastalığa tutulursa.
II.
Ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri:
a)
İşveren iş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı
noktalarından biri hakkında yanlış
vasıflar veya şartlar göstermek yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler vermek
veya sözler söylemek suretiyle işçiyi yanıltırsa.
b)
İşveren işçinin veya ailesi üyelerinden birinin şeref ve namusuna
dokunacak şekilde sözler söyler, davranışlarda bulunursa veya işçiye
cinsel tacizde bulunursa.
c)
İşveren işçiye veya ailesi üyelerinden birine karşı sataşmada bulunur
veya gözdağı verirse, yahut işçiyi veya ailesi üyelerinden birini kanuna
karşı davranışa özendirir, kışkırtır, sürükler, yahut işçiye ve
ailesi üyelerinden birine karşı hapsi gerektiren bir suç işlerse yahut işçi
hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ağır isnad veya ithamlarda
bulunursa.
d)
İşçinin diğer bir işçi veya üçüncü kişiler tarafından işyerinde
cinsel tacize uğraması ve bu durumu işverene bildirmesine rağmen gerekli önlemler
alınmazsa.
e)
İşveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına
uygun olarak hesap edilmez veya ödenmezse,
f)
Ücretin parça başına veya iş tutarı üzerinden ödenmesi kararlaştırılıp
da işveren tarafından işçiye yapabileceği sayı ve tutardan az iş verildiği
hallerde, aradaki ücret farkı zaman esasına göre ödenerek işçinin eksik
aldığı ücret karşılanmazsa, yahut çalışma şartları
uygulanmazsa.
III.
Zorlayıcı sebepler:
İşçinin
çalıştığı işyerinde bir haftadan fazla süre ile işin durmasını
gerektirecek zorlayıcı sebepler ortaya çıkarsa.
İşverenin
haklı nedenle derhal fesih hakkı
MADDE
25. -
Süresi belirli olsun veya olmasın işveren, aşağıda yazılı hallerde iş sözleşmesini
sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir:
I-
Sağlık sebepleri:
a) İşçinin kendi kastından veya derli toplu olmayan yaşayışından yahut içkiye düşkünlüğünden doğacak bir hastalığa veya sakatlığa uğraması halinde, bu sebeple doğacak devamsızlığın ardı ardına üç iş günü veya bir ayda beş iş gününden fazla sürmesi.
b)
İşçinin tutulduğu hastalığın tedavi edilemeyecek nitelikte olduğu ve işyerinde
çalışmasında sakınca bulunduğunun Sağlık Kurulunca saptanması
durumunda.
(a)
alt bendinde sayılan sebepler dışında işçinin hastalık, kaza, doğum ve
gebelik gibi hallerde işveren için iş sözleşmesini bildirimsiz fesih hakkı;
belirtilen hallerin işçinin işyerindeki çalışma süresine göre 17 nci
maddedeki bildirim sürelerini altı hafta aşmasından sonra doğar. Doğum ve
gebelik hallerinde bu süre 74 üncü maddedeki sürenin bitiminde başlar.
Ancak işçinin iş sözleşmesinin askıda kalması nedeniyle işine gidemediği
süreler için ücret işlemez.
II-
Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri:
a)
İş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından
biri için gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı halde
bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek, yahut gerçeğe uygun olmayan
bilgiler veya sözler söyleyerek işçinin işvereni yanıltması.
b)
İşçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve
namusuna dokunacak sözler sarfetmesi veya davranışlarda bulunması, yahut işveren
hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnadlarda bulunması.
c)
İşçinin işverenin başka bir işçisine cinsel tacizde bulunması.
d)
İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka
işçisine sataşması veya 84 üncü maddeye aykırı hareket etmesi.
e)
İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin
meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda
bulunması.
f)
İşçinin, işyerinde, yedi günden fazla hapisle cezalandırılan ve cezası
ertelenmeyen bir suç işlemesi.
g)
İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın
ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden
sonraki iş günü, yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi.
h)
İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı
halde yapmamakta ısrar etmesi.
ı)
İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini
tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında
bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin
tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması.
III-
Zorlayıcı sebepler:
İşçiyi
işyerinde bir haftadan fazla süre ile çalışmaktan alıkoyan zorlayıcı bir
sebebin ortaya çıkması.
IV-
İşçinin gözaltına alınması veya tutuklanması halinde devamsızlığın
17 nci maddedeki bildirim süresini aşması.
İşçi
feshin yukarıdaki bentlerde öngörülen sebeplere uygun olmadığı iddiası
ile 18, 20 ve 21 inci madde hükümleri çerçevesinde yargı yoluna başvurabilir.
Derhal
fesih hakkını kullanma süresi
MADDE
26. - 24 ve 25 inci
maddelerde gösterilen ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan hallere dayanarak
işçi veya işveren için tanınmış olan sözleşmeyi fesih yetkisi, iki
taraftan birinin bu çeşit davranışlarda bulunduğunu diğer tarafın öğrendiği
günden başlayarak altı iş günü geçtikten ve her halde fiilin gerçekleşmesinden
itibaren bir yıl sonra kullanılamaz. Ancak işçinin olayda maddi çıkar sağlaması
halinde bir yıllık süre uygulanmaz.
Bu
haller sebebiyle işçi yahut işverenden iş sözleşmesini yukarıdaki fıkrada
öngörülen süre içinde feshedenlerin diğer taraftan tazminat hakları saklıdır.
Yeni iş arama izni
MADDE
27. - Bildirim süreleri içinde
işveren, işçiye yeni bir iş bulması için gerekli olan iş arama iznini iş
saatleri içinde ve ücret kesintisi yapmadan vermeye mecburdur. İş arama
izninin süresi günde iki saatten az olamaz ve işçi isterse iş arama izin
saatlerini birleştirerek toplu kullanabilir. Ancak iş arama iznini toplu
kullanmak isteyen işçi, bunu işten ayrılacağı günden evvelki günlere
rastlatmak ve bu durumu işverene bildirmek zorundadır.
İşveren
yeni iş arama iznini vermez veya eksik kullandırırsa o süreye ilişkin ücret
işçiye ödenir.
İşveren,
iş arama izni esnasında işçiyi çalıştırır ise işçinin izin kullanarak
bir çalışma karşılığı olmaksızın alacağı ücrete ilaveten, çalıştırdığı
sürenin ücretini yüzde yüz zamlı öder.
Çalışma
belgesi
MADDE
28. - İşten ayrılan işçiye,
işveren tarafından işinin çeşidinin ne olduğunu ve süresini gösteren bir
belge verilir.
Belgenin
vaktinde verilmemesinden veya belgede doğru olmayan bilgiler bulunmasından
zarar gören işçi veyahut işçiyi işine alan yeni işveren eski işverenden
tazminat isteyebilir.
Bu
belgeler her türlü resim ve harçtan muaftır.
Toplu
işçi çıkarma
MADDE
29. - İşveren; ekonomik,
teknolojik, yapısal ve benzeri işletme, işyeri veya işin gerekleri sonucu
toplu işçi çıkarmak istediğinde, bunu en az otuz gün önceden bir yazı
ile, işyeri sendika temsilcilerine, ilgili bölge müdürlüğüne ve Türkiye
İş Kurumuna bildirir.
İşyerinde
çalışan işçi sayısı:
a)
20 ile 100 işçi arasında ise, en az 10 işçinin,
b)
101 ile 300 işçi arasında ise, en az yüzde on oranında işçinin,
c)
301 ve daha fazla ise, en az 30 işçinin,
İşine 17 nci madde uyarınca ve bir aylık süre içinde aynı tarihte veya farklı tarihlerde son verilmesi toplu işçi çıkarma sayılır.
Birinci
fıkra uyarınca yapılacak bildirimde işçi çıkarmanın sebepleri, bundan
etkilenecek işçi sayısı ve grupları ile işe son verme işlemlerinin hangi
zaman diliminde gerçekleşeceğine ilişkin bilgilerin bulunması zorunludur.
Bildirimden
sonra işyeri sendika temsilcileri ile işveren arasında yapılacak görüşmelerde,
toplu işçi çıkarmanın önlenmesi ya da çıkarılacak işçi sayısının
azaltılması yahut çıkarmanın işçiler açısından olumsuz etkilerinin en
aza indirilmesi konuları ele alınır. Görüşmelerin sonunda, toplantının
yapıldığını gösteren bir belge düzenlenir.
Fesih
bildirimleri, işverenin toplu işçi çıkarma isteğini bölge müdürlüğüne
bildirmesinden otuz gün sonra hüküm
doğurur.
İşyerinin
bütünüyle kapatılarak kesin ve devamlı suretle faaliyete son verilmesi
halinde, işveren sadece durumu en az otuz gün önceden ilgili bölge müdürlüğüne
ve Türkiye İş Kurumuna bildirmek ve işyerinde ilan etmekle yükümlüdür.
İşveren toplu işçi çıkarmanın kesinleşmesinden itibaren altı ay içinde
aynı nitelikteki iş için yeniden işçi almak istediği takdirde nitelikleri
uygun olanları tercihen işe çağırır.
Mevsim
ve kampanya işlerinde çalışan işçilerin işten çıkarılmaları hakkında,
işten çıkarma bu işlerin niteliğine bağlı olarak yapılıyorsa, toplu işçi
çıkarmaya ilişkin hükümler uygulanmaz.
İşveren
toplu işçi çıkarılmasına ilişkin hükümleri 18, 19, 20 ve 21 inci madde
hükümlerinin uygulanmasını engellemek amacıyla kullanamaz; aksi halde işçi
bu maddelere göre dava açabilir.
Özürlü,
eski hükümlü ve terör mağduru çalıştırma zorunluluğu
MADDE
30. - İşverenler elli veya
daha fazla işçi çalıştırdıkları işyerlerinde her yılın Ocak ayı başından
itibaren yürürlüğe girecek şekilde
Bakanlar Kurulunca belirlenecek oranlarda özürlü ve eski hükümlü
ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun ek 1 inci maddesinin (B) fıkrası
uyarınca istihdamı zorunlu olan terör mağduru işçiyi meslek, beden ve ruhi
durumlarına uygun işlerde çalıştırmakla
yükümlüdürler. Bu kapsamda çalıştırılacak işçilerin toplam oranı yüzde
altıdır. Ancak özürlüler için belirlenecek oran, toplam oranın yarısından
az olamaz. Aynı il sınırları içinde birden fazla işyeri bulunan işverenin
bu kapsamda çalıştırmakla yükümlü olduğu işçi sayısı, toplam işçi
sayısına göre hesaplanır.
Bu
kapsamda çalıştırılacak işçi sayısının tespitinde belirsiz süreli iş
sözleşmesine ve belirli süreli iş sözleşmesine göre çalıştırılan işçiler
esas alınır. Kısmi süreli iş sözleşmesine göre çalışanlar, çalışma
süreleri dikkate alınarak tam süreli
çalışmaya dönüştürülür.
Oranların
hesaplanmasında yarıma kadar kesirler dikkate alınmaz, yarım ve daha fazla
olanlar tama dönüştürülür.
İşyerinin
işçisi iken sakatlanan, eski hükümlü ya da terör mağduru
olanlara öncelik tanınır.
İşverenler
çalıştırmakla yükümlü oldukları işçileri Türkiye İş Kurumu aracılığı
ile sağlarlar.
Bu
kapsamda çalıştırılacak işçilerin nitelikleri, hangi işlerde çalıştırılabilecekleri,
bunların işyerlerinde genel hükümler dışında bağlı olacakları özel çalışma
ile mesleğe yöneltilmeleri, mesleki yönden işverence nasıl işe alınacakları,
Adalet Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca birlikte
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Yer
altı ve su altı işlerinde özürlü işçi çalıştırılamaz ve yukarıdaki
hükümler uyarınca işyerlerindeki işçi sayısının tespitinde yer altı ve
su altı işlerinde çalışanlar hesaba katılmaz.
Bir
işyerinden malulen ayrılmak zorunda kalıp da sonradan maluliyeti ortadan
kalkan işçiler eski işyerlerinde tekrar işe alınmalarını istedikleri
takdirde, işveren bunları eski işleri veya benzeri işlerde boş yer varsa
derhal, yoksa boşalacak ilk işe başka isteklilere tercih ederek, o andaki şartlarla
işe almak zorundadır. Aranan şartlar bulunduğu halde işveren iş sözleşmesi
yapma yükümlülüğünü yerine getirmezse, işe alınma isteğinde bulunan
eski işçiye altı aylık ücret tutarında tazminat öder.
Eski
hükümlü çalıştırılmasında kanunlardaki kamu güvenliği ile ilgili
hizmetlere ilişkin özel hükümler saklıdır.
Bakanlar
Kurulunca belirlenecek oranların üstünde özürlü ve eski hükümlü ve terör
mağduru çalıştıran işverenlerin kontenjan fazlası işçiler için özürlü
ve eski hükümlü çalıştırmakla yükümlü olmadıkları halde özürlü çalıştıran
veya çalışma gücünü yüzde seksenden fazla kaybetmiş özürlüyü çalıştıran
işverenlerin bu şekilde çalıştırdıkları her bir özürlü için 506 sayılı
Sosyal Sigortalar Kanununa göre ödemeleri gereken işveren sigorta prim
hisselerinin yüzde ellisini kendisi, yüzde ellisini Hazine öder.
Bu
maddeye aykırılık hallerinde 101 inci madde
uyarınca tahsil edilecek para cezaları Türkiye İş Kurumu bütçesinin
Maliye Bakanlığınca açılacak özel tertibine gelir kaydedilir. Bu hesapta
toplanan paralar özürlü ve eski hükümlülerin mesleki eğitim ve mesleki
rehabilitasyonu, kendi işini kurma ve bu gibi projelerde kullanılmak üzere Türkiye
İş Kurumuna aktarılır. Toplanan paraların nerelere ve ne kadar verileceği
Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğünün koordinatörlüğünde, Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğü, İş Sağlığı
ve Güvenliği Genel Müdürlüğü, Özürlüler İdaresi Başkanlığı,
Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü, Türkiye
Sakatlar Konfederasyonu ve en çok işçi ve işvereni temsil eden üst kuruluşların
birer temsilcilerinden oluşan komisyon tarafından karara bağlanır.
Komisyonun çalışma usul ve esasları Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Askerlik ve kanundan doğan çalışma
MADDE
31. - Muvazzaf askerlik ödevi
dışında manevra veya herhangi bir sebeple silah altına alınan veyahut
herhangi bir kanundan doğan çalışma ödevi yüzünden işinden ayrılan işçinin
iş sözleşmesi işinden ayrıldığı günden başlayarak iki ay sonra işverence
feshedilmiş sayılır.
İşçinin
bu haktan faydalanabilmesi için o işte en az bir yıl çalışmış olması şarttır.
Bir yıldan çok çalışmaya karşılık her fazla yıl için, ayrıca iki gün
eklenir. Şu kadar ki bu sürenin tamamı doksan günü geçemez.
İş
sözleşmesinin feshedilmiş sayılabilmesi için beklenilmesi gereken süre içinde
işçinin ücreti işlemez. Ancak özel kanunların bu husustaki hükümleri
saklıdır. Bu süre içinde iş sözleşmesinin Kanundan doğan başka bir
sebebe dayanılarak işveren veya işçi tarafından feshedildiği öteki tarafa
bildirilmiş olsa bile, fesih için Kanunun gösterdiği süre bu sürenin
bitiminden sonra işlemeye başlar. Ancak iş sözleşmesi belirli
süreli olarak yapılmış ve sözleşme yukarıda yazılı süre içinde
kendiliğinden sona eriyorsa bu madde hükümleri uygulanmaz.
Herhangi
bir askeri ve kanuni ödev dolayısıyla işinden ayrılan işçiler bu ödevin
sona ermesinden başlayarak iki ay içinde işe girmek istedikleri takdirde işveren
bunları eski işleri veya benzeri işlerde boş yer varsa derhal, yoksa boşalacak
ilk işe başka isteklilere tercih ederek, o andaki şartlarla işe almak
zorundadır. Aranan şartlar bulunduğu halde işveren iş sözleşmesi
yapma yükümlülüğünü yerine getirmezse, işe alınma isteğinde bulunan
eski işçiye üç aylık ücret tutarında tazminat öder.
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
Ücret
MADDE
32. - Genel anlamda ücret
bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından
sağlanan ve para ile ödenen tutardır.
Ücret,
kural olarak, Türk parası ile işyerinde veya özel olarak açılan bir banka
hesabına ödenir. Ücret yabancı para olarak kararlaştırılmış ise ödeme
günündeki rayice göre Türk parası ile ödenebilir.
Emre
muharrer senetle (bono ile), kuponla veya yurtta geçerli parayı temsil ettiği
iddia olunan bir senetle veya diğer herhangi bir şekilde ücret ödemesi yapılamaz.
Ücret
en geç ayda bir ödenir. İş sözleşmeleri veya toplu iş sözleşmeleri ile
ödeme süresi bir haftaya kadar indirilebilir.
İş
sözleşmelerinin sona ermesinde, işçinin ücreti ile sözleşme ve Kanundan
doğan para ile ölçülmesi mümkün menfaatlerinin tam olarak ödenmesi
zorunludur.
Meyhane
ve benzeri eğlence yerleri ve perakende mal satan dükkan ve mağazalarda,
buralarda çalışanlar hariç, ücret ödemesi yapılamaz.
Ücret
alacaklarında zamanaşımı süresi beş yıldır.
İşverenin
ödeme aczine düşmesi
MADDE
33. - İşverenin konkordato
ilan etmesi, işveren için aciz vesikası
alınması veya iflası nedenleri
ile işverenin ödeme güçlüğüne düştüğü hallerde geçerli olmak üzere,
işçilerin iş ilişkisinden kaynaklanan son üç aylık ücret alacaklarını
karşılamak amacı ile İşsizlik Sigortası Fonu kapsamında ayrı bir Ücret
Garanti Fonu oluşturulur.
Ücret
Garanti Fonu, işverenlerce işsizlik sigortası primi olarak yapılan ödemelerin
yıllık toplamının yüzde biridir. Ücret Garanti Fonunun oluşumu ve
uygulanması ile ilgili usul ve esaslar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Ücretin
gününde ödenmemesi
MADDE
34. - Ücreti ödeme gününden
itibaren yirmi gün içinde mücbir bir neden dışında ödenmeyen işçi, iş
görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir. Bu nedenle kişisel kararlarına
dayanarak iş görme borcunu yerine getirmemeleri sayısal olarak toplu bir
nitelik kazansa dahi grev olarak nitelendirilemez. Gününde ödenmeyen ücretler
için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanır.
Bu
işçilerin bu nedenle iş akitleri çalışmadıkları için feshedilemez ve
yerine yeni işçi alınamaz, bu işler başkalarına yaptırılamaz.
Ücretin saklı kısmı
MADDE
35. -
İşçilerin aylık ücretlerinin dörtte birinden fazlası haczedilemez veya başkasına
devir ve temlik olunamaz. Ancak, işçinin
bakmak zorunda olduğu aile üyeleri için hakim tarafından takdir edilecek
miktar bu paraya dahil değildir. Nafaka borcu alacaklılarının hakları saklıdır.
Kamu
makamlarının ve asıl işverenlerin hakedişlerinden ücret kesme yükümlülüğü
MADDE
36. - Genel ve katma bütçeli
dairelerle mahalli idareler veya kamu iktisadi teşebbüsleri yahut özel kanuna
veya özel kanunla verilmiş yetkiye dayanılarak kurulan banka ve kuruluşlar;
asıl işverenler müteahhide verdikleri her türlü bina, köprü, hat ve yol
inşası gibi yapım ve onarım işlerinde çalışan işçilerden müteahhit
veya taşeronlarca ücretleri ödenmeyenlerin bulunup bulunmadığının kontrolü,
ya da ücreti ödenmeyen işçinin başvurusu üzerine, ücretleri ödenmeyen
varsa müteahhitten veya taşeronlardan istenecek bordrolara göre bu ücretleri
bunların hakedişlerinden öderler.
Bunun
için hakediş ödeneceği ilgili idare tarafından işyerinde şantiye şefliği
işyeri ilân tahtası veya işçilerin
toplu bulunduğu yerler gibi işçilerin görebileceği yerlere yazılı ilân
asılmak suretiyle duyurulur. Ücret alacağı olan işçilerin her hakediş dönemi
için olan ücret alacaklarının üç aylık tutarından fazlası hakkında adı
geçen idarelere herhangi bir sorumluluk düşmez.
Anılan
müteahhitlerin bu işverenlerdeki her çeşit teminat ve hakedişleri üzerinde
yapılacak her türlü devir ve el değiştirme işlemleri veya haciz ve icra
takibi bu işte çalışan işçilerin ücret alacaklarını karşılayacak kısım
ayrıldıktan sonra, kalan kısım üzerinde hüküm ifade eder.
Bir
işverenin üçüncü kişiye karşı olan borçlarından dolayı işyerinde
bulunan tesisat, malzeme, ham, yarı işlenmiş ve tam işlenmiş mallar ve başka
kıymetler üzerinde yapılacak haciz ve icra takibi, bu işyerinde çalışan işçilerin
icra kararının alındığı tarihten önceki üç aylık dönem içindeki ücret
alacaklarını karşılayacak kısım ayrıldıktan sonra, kalan kısım üzerinde
hüküm ifade eder.
Bu
maddede kamu tüzel kişilerine ve bazı teşekküllere verilen yetkileri 2 nci
maddenin altıncı fıkrası gereğince
sorumluluk taşıyan bütün işverenler de kullanmaya yetkilidir.
Ücret hesap pusulası
MADDE
37. -
İşveren işyerinde veya bankaya yaptığı ödemelerde işçiye ücret hesabını
gösterir imzalı veya işyerinin özel işaretini taşıyan bir pusula vermek
zorundadır.
Bu
pusulada ödemenin günü ve ilişkin olduğu dönem ile fazla çalışma, hafta
tatili, bayram ve genel tatil ücretleri gibi asıl ücrete yapılan her çeşit
eklemeler tutarının ve vergi, sigorta primi, avans mahsubu, nafaka ve icra
gibi her çeşit kesintilerin ayrı ayrı gösterilmesi gerekir.
Bu
işlemler damga vergisi ve her çeşit resim ve harçtan muaftır.
Ücret
kesme cezası
MADDE
38. -
İşveren toplu sözleşme veya iş sözleşmelerinde gösterilmiş olan
sebepler dışında işçiye ücret kesme cezası veremez.
İşçi
ücretlerinden ceza olarak yapılacak kesintilerin işçiye derhal sebepleriyle
beraber bildirilmesi gerekir. İşçi ücretlerinden bu yolda yapılacak
kesintiler bir ayda iki gündelikten veya parça başına yahut yapılan iş
miktarına göre verilen ücretlerde işçinin iki günlük kazancından fazla
olamaz.
Bu paralar işçilerin eğitimi ve sosyal hizmetleri için kullanılıp
harcanmak üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı hesabına Bakanlıkça
belirtilecek Türkiye'de kurulu bulunan ve mevduat kabul etme yetkisini haiz
bankalardan birine, kesildiği tarihten itibaren bir ay içinde yatırılır.
Her işveren işyerinde bu paraların ayrı bir hesabını tutmaya mecburdur.
Birikmiş bulunan ceza paralarının nerelere ve ne kadar verileceği Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanının başkanlık
edeceği ve işçi temsilcilerinin de katılacağı bir kurul tarafından karara
bağlanır. Bu kurulun kimlerden teşekkül edeceği, nasıl ve hangi esaslara göre
çalışacağı çıkarılacak bir yönetmelikte gösterilir.
Asgari ücret
MADDE
39. - İş sözleşmesi ile
çalışan ve bu Kanunun kapsamında olan veya olmayan her türlü işçinin
ekonomik ve sosyal durumlarının düzenlenmesi için Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığınca Asgari Ücret Tespit Komisyonu aracılığı ile ücretlerin
asgari sınırları en geç iki yılda bir belirlenir.
Asgari
Ücret Tespit Komisyonu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının tespit
edeceği üyelerden birinin başkanlığında Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı Çalışma Genel Müdürü veya yardımcısı, İş Sağlığı ve
Güvenliği Genel Müdürü veya yardımcısı, Devlet İstatistik Enstitüsü
Ekonomik İstatistikler Dairesi Başkanı veya yardımcısı, Hazine Müsteşarlığı
temsilcisi, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığından konu ile ilgili
dairenin başkanı veya yetki vereceği bir görevli ile bünyesinde en çok işçiyi
bulunduran en üst işçi kuruluşundan değişik işkolları için seçecekleri
beş, bünyesinde en çok işvereni bulunduran işveren kuruluşundan değişik
işkolları için seçeceği beş temsilciden kurulur. Asgari Ücret Tespit
Komisyonu en az on üyesinin katılmasıyla toplanır. Kurul, üye oylarının
çoğunluğu ile karar verir. Oyların eşitliği halinde, Başkanın bulunduğu
taraf çoğunluğu sağlamış sayılır.
Komisyon
kararları kesindir. Kararlar Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girer.
Komisyonun
toplanma ve çalışma şekli, asgari ücretlerin tespiti sırasında
uygulanacak esaslar ile başkan, üye ve raportörlere verilecek huzur hakları
Maliye Bakanlığı ve Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının birlikte hazırlayacakları yönetmelikte
belirtilir.
Asgari
Ücret Tespit Komisyonunun sekretarya hizmetleri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı tarafından yerine
getirilir.
Yarım
ücret
MADDE
40. - 24 ve 25 inci
maddelerin (III) numaralı bentlerinde gösterilen zorlayıcı sebepler dolayısıyla
çalışamayan veya çalıştırılmayan işçiye bu bekleme süresi içinde bir
haftaya kadar her gün için yarım ücret ödenir.
Fazla çalışma ücreti
MADDE
41. - Ülkenin genel yararları
yahut işin niteliği veya üretimin artırılması gibi nedenlerle fazla çalışma
yapılabilir. Fazla çalışma, Kanunda yazılı koşullar çerçevesinde,
haftalık kırkbeş saati aşan çalışmalardır. 63 üncü
madde hükmüne göre denkleştirme esasının uygulandığı hallerde, işçinin
haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık iş süresini aşmamak
koşulu ile, bazı haftalarda toplam kırkbeş saati aşsa dahi bu çalışmalar
fazla çalışma sayılmaz.
Her
bir saat fazla çalışma için verilecek ücret normal çalışma ücretinin
saat başına düşen miktarının yüzde elli yükseltilmesi suretiyle ödenir.
Haftalık
çalışma süresinin sözleşmelerle kırkbeş saatin altında belirlendiği
durumlarda yukarıda belirtilen esaslar dahilinde uygulanan ortalama haftalık
çalışma süresini aşan ve kırkbeş saate
kadar yapılan çalışmalar fazla sürelerle çalışmalardır. Fazla sürelerle
çalışmalarda, her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret normal çalışma
ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde yirmibeş yükseltilmesiyle
ödenir.
Fazla
çalışma veya fazla sürelerle çalışma yapan işçi isterse, bu çalışmalar
karşılığı zamlı ücret yerine, fazla çalıştığı her saat karşılığında
bir saat otuz dakikayı, fazla sürelerle çalıştığı her saat karşılığında
bir saat onbeş dakikayı serbest zaman olarak kullanabilir.
İşçi
hak ettiği serbest zamanı altı ay zarfında, çalışma süreleri içinde ve
ücretinde bir kesinti olmadan kullanır.
63
üncü maddenin son fıkrasında yazılı
sağlık nedenlerine dayanan kısa veya sınırlı süreli işlerde ve 69 uncu
maddede belirtilen gece çalışmasında fazla çalışma yapılamaz.
Fazla
saatlerle çalışmak için işçinin onayının alınması gerekir.
Fazla
çalışma süresinin toplamı bir yılda ikiyüzyetmiş saatten fazla olamaz.
Fazla
çalışma ve fazla sürelerle çalışmaların ne şekilde uygulanacağı çıkarılacak
yönetmelikte gösterilir.
Zorunlu
nedenlerle fazla çalışma
MADDE
42. - Gerek bir arıza sırasında,
gerek bir arızanın mümkün görülmesi halinde yahut makineler veya araç ve
gereç için hemen yapılması gerekli acele işlerde, yahut zorlayıcı
sebeplerin ortaya çıkmasında, işyerinin normal çalışmasını sağlayacak
dereceyi aşmamak koşulu ile işçilerin hepsi veya bir kısmına fazla çalışma
yaptırılabilir. Bu durumda fazla çalışma yapan işçilere uygun bir
dinlenme süresi verilmesi zorunludur.
Şu
kadar ki, zorunlu sebeplerle yapılan fazla çalışmalar için 41 inci maddenin
birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları hükümleri uygulanır.
Olağanüstü
hallerde fazla çalışma
MADDE
43. - Seferberlik sırasında
ve bu süreyi aşmamak şartıyla yurt savunmasının gereklerini karşılayan işyerlerinde
fazla çalışmaya lüzum görülürse işlerin çeşidine ve ihtiyacın
derecesine göre Bakanlar Kurulu günlük çalışma süresini, işçinin en çok
çalışma gücüne çıkarabilir.
Bu
suretle fazla çalıştırılan işçiler için verilecek ücret hakkında 41
inci maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları hükümleri uygulanır.
Ulusal
bayram ve genel tatil günlerinde çalışma
MADDE
44. - Ulusal bayram ve genel
tatil günlerinde işyerlerinde çalışılıp çalışılmayacağı toplu iş sözleşmesi
veya iş sözleşmeleri ile kararlaştırılır. Sözleşmelerde hüküm
bulunmaması halinde söz konusu günlerde çalışılması için işçinin onayı
gereklidir.
Bu
günlere ait ücretler 47 nci maddeye göre ödenir.
Saklı haklar
MADDE
45. - Toplu iş sözleşmesi
veya iş sözleşmelerine hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatillerde işçilere
tanınan haklara, ücretli izinlere ve yüzde usulü ile çalışan işçilerin
bu Kanunla tanınan haklarına aykırı hükümler konulamaz.
Bu
hususlarda işçilere daha elverişli hak ve menfaatler sağlayan kanun, toplu iş
sözleşmesi, iş sözleşmesi veya gelenekten doğan kazanılmış haklar saklıdır.
Hafta
tatili ücreti
MADDE
46. - Bu Kanun kapsamına
giren işyerlerinde, işçilere tatil gününden önce 63 üncü maddeye göre
belirlenen iş günlerinde çalışmış olmaları koşulu ile yedi günlük bir
zaman dilimi içinde kesintisiz en az yirmidört saat dinlenme (hafta tatili)
verilir.
Çalışılmayan hafta tatili günü için işveren tarafından bir iş karşılığı olmaksızın o günün ücreti tam olarak ödenir.
Şu
kadar ki;
a)
Çalışmadığı halde kanunen çalışma süresinden sayılan zamanlar ile günlük
ücret ödenen veya ödenmeyen kanundan veya sözleşmeden doğan tatil günleri,
b)
Evlenmelerde üç güne kadar, ana veya babanın, eşin, kardeş veya çocukların
ölümünde üç güne kadar verilmesi gereken izin süreleri,
c)
Bir haftalık süre içinde kalmak üzere işveren tarafından verilen diğer
izinlerle hekim raporuyla verilen hastalık ve dinlenme izinleri,
Çalışılmış
günler gibi hesaba katılır.
Zorlayıcı
ve ekonomik bir sebep olmadan işyerindeki çalışmanın haftanın bir veya
birkaç gününde işveren tarafından tatil edilmesi halinde haftanın çalışılmayan
günleri ücretli hafta tatiline hak kazanmak için çalışılmış sayılır.
Bir
işyerinde işin bir haftadan fazla bir süre ile tatil edilmesini gerektiren
zorlayıcı sebepler ortaya çıktığı zaman, 24 ve 25 inci maddelerin (III)
numaralı bentlerinde gösterilen zorlayıcı sebeplerden ötürü çalışılmayan
günler için işçilere ödenen yarım ücret hafta tatili günü için de ödenir.
Yüzde
usulünün uygulandığı işyerlerinde hafta tatili ücreti işverence işçiye
ödenir.
Genel
tatil ücreti
MADDE
47. - Bu Kanun kapsamına
giren işyerlerinde çalışan işçilere, kanunlarda ulusal bayram ve genel
tatil günü olarak kabul edilen günlerde çalışmazlarsa, bir iş karşılığı
olmaksızın o günün ücretleri tam olarak, tatil yapmayarak çalışırlarsa
ayrıca çalışılan her gün için bir günlük ücreti ödenir.
Yüzde
usulünün uygulandığı işyerlerinde işçilerin ulusal bayram ve genel tatil
ücretleri işverence işçiye ödenir.
Geçici
iş göremezlik
MADDE
48. - İşçilere geçici iş
göremezlik ödeneği verilmesi gerektiği zamanlarda geçici iş göremezlik süresine
rastlayan ulusal bayram, genel tatil ve hafta tatilleri, ödeme yapılan kurum
veya sandıklar tarafından geçici iş göremezlik ölçüsü üzerinden ödenir.
Hastalık
nedeni ile çalışılmayan günlerde Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından ödenen
geçici iş göremezlik ödeneği aylık ücretli işçilerin ücretlerinden
mahsup edilir.
Ücret
şekillerine göre tatil ücreti
MADDE
49. - İşçinin tatil günü
ücreti çalıştığı günlere göre bir güne düşen ücretidir.
Parça
başına, akort, götürü veya yüzde usulü ile çalışan işçilerin tatil günü
ücreti, ödeme döneminde kazandığı ücretin aynı süre içinde çalıştığı
günlere bölünmesi suretiyle hesaplanır.
Saat
ücreti ile çalışan işçilerin tatil günü ücreti saat ücretinin yedibuçuk
katıdır.
Hasta,
izinli veya sair sebeplerle mazeretli olduğu hallerde dahi aylığı tam olarak
ödenen aylık ücretli işçilere 46, 47 ve 48 inci maddenin birinci fıkrası
hükümleri uygulanmaz. Ancak bunlardan ulusal bayram ve genel tatil günlerinde
çalışanlara ayrıca çalıştığı her gün için bir günlük ücreti
ödenir.
Tatil
ücretine girmeyen kısımlar
MADDE
50. - Fazla çalışma karşılığı
olarak alınan ücretler, primler, işyerinin temelli işçisi olarak normal çalışma
saatleri dışında hazırlama, tamamlama, temizleme işlerinde çalışan işçilerin
bu işler için aldıkları ücretler ve sosyal yardımlar, ulusal bayram, hafta
tatili ve genel tatil günleri için verilen ücretlerin tespitinde hesaba katılmaz.
Yüzdelerin ödenmesi
MADDE
51. - Otel, lokanta, eğlence
yerleri ve benzeri yerler ile içki verilen ve hemen orada yenilip içilmesi için
çeşitli yiyecek satan yerlerden "yüzde" usulünün uygulandığı müesseselerde
işveren tarafından servis karşılığı veya başka isimlerle müşterilerin
hesap pusulalarına "yüzde" eklenerek veya ayrı şekillerde alınan
paralarla kendi isteği ile müşteri tarafından işverene bırakılan yahut da
onun kontrolü altında bir araya toplanan paraları işveren işyerinde çalışan
tüm işçilere eksiksiz olarak ödemek zorundadır.
İşveren
veya işveren vekili yukarıdaki fıkrada sözü edilen paraların kendisi tarafından
alındığında eksiksiz olarak işçilere dağıtıldığını belgelemekle yükümlüdür.
Yüzdelerden
toplanan paraların o işyerinde çalışan işçiler arasında yapılan işlerin
niteliğine göre, hangi esaslar ve oranlar çerçevesinde dağıtılacağı Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca hazırlanacak bir yönetmelikle gösterilir.
Yüzdelerin
belgelenmesi
MADDE
52. - Yüzde usulünün
uygulandığı işyerlerinde işveren, her hesap pusulasının genel toplamını
gösteren bir belgeyi işçilerin kendi aralarından seçecekleri bir temsilciye
vermekle yükümlüdür. Bu belgelerin şekli ve uygulama usulleri iş sözleşmelerinde
veya toplu iş sözleşmelerinde gösterilir.
Yıllık ücretli izin hakkı ve izin süreleri
MADDE
53. - İşyerinde işe başladığı
günden itibaren, deneme süresi de içinde olmak üzere, en az bir yıl çalışmış
olan işçilere yıllık ücretli izin verilir.
Yıllık
ücretli izin hakkından vazgeçilemez.
Niteliklerinden
ötürü bir yıldan az süren mevsimlik veya kampanya işlerinde çalışanlara
bu Kanunun yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümleri uygulanmaz.
İşçilere
verilecek yıllık ücretli izin süresi, hizmet süresi;
a)
Bir yıldan beş yıla kadar (beş yıl dahil) olanlara ondört günden,
b)
Beş yıldan fazla onbeş yıldan az olanlara yirmi günden,
c)
Onbeş yıl (dahil) ve daha fazla olanlara yirmialtı günden,
Az
olamaz.
Ancak
onsekiz ve daha küçük yaştaki işçilerle elli ve daha yukarı yaştaki işçilere
verilecek yıllık ücretli izin süresi yirmi günden az olamaz.
Yıllık
izin süreleri iş sözleşmeleri
ve toplu iş sözleşmeleri ile artırılabilir.
Yıllık
ücretli izne hak kazanma ve izni kullanma dönemi
MADDE
54. - Yıllık ücretli izine
hak kazanmak için gerekli sürenin hesabında işçilerin, aynı işverenin bir
veya çeşitli işyerlerinde çalıştıkları süreler birleştirilerek göz önüne
alınır. Şu kadar ki, bir işverenin bu Kanun kapsamına giren işyerinde çalışmakta
olan işçilerin aynı işverenin işyerlerinde bu Kanun kapsamına girmeksizin
geçirmiş bulundukları süreler de hesaba katılır.
Bir yıllık süre içinde 55 inci maddede sayılan haller dışındaki sebeplerle işçinin devamının kesilmesi halinde bu boşlukları karşılayacak kadar hizmet süresi eklenir ve bu suretle işçinin izin hakkını elde etmesi için gereken bir yıllık hizmet süresinin bitiş tarihi gelecek hizmet yılına aktarılır.
İşçinin
gelecek izin hakları için geçmesi gereken bir yıllık hizmet süresi, bir önceki
izin hakkının doğduğu günden başlayarak gelecek hizmet yılına doğru ve
yukarıdaki fıkra ve 55 inci madde hükümleri gereğince hesaplanır.
İşçi
yukarıdaki fıkralar ve 55 inci madde hükümlerine göre hesaplanacak her
hizmet yılına karşılık, yıllık iznini gelecek hizmet yılı içinde
kullanır.
Aynı
bakanlığa bağlı işyerleri ile aynı bakanlığa bağlı tüzel kişilerin işyerlerinde
geçen süreler ve kamu iktisadi teşebbüsleri yahut özel kanuna veya özel
kanunla verilmiş yetkiye dayanılarak kurulan banka ve kuruluşlar veya bunlara
bağlı işyerlerinde geçen süreler, işçinin yıllık ücretli izin hakkının
hesaplanmasında göz önünde bulundurulur.
Yıllık
izin bakımından çalışılmış gibi sayılan haller
MADDE
55. - Aşağıdaki süreler yıllık
ücretli izin hakkının hesabında çalışılmış gibi sayılır:
a)
İşçinin uğradığı kaza veya tutulduğu hastalıktan ötürü işine
gidemediği günler (Ancak, 25 inci maddenin (I) numaralı bendinin (b) alt
bendinde öngörülen süreden fazlası sayılmaz.).
b) Kadın işçilerin 74 üncü madde gereğince doğumdan önce ve sonra çalıştırılmadıkları günler.
c)
İşçinin muvazzaf askerlik hizmeti dışında manevra veya herhangi bir
kanundan dolayı ödevlendirilmesi sırasında işine gidemediği günler (Bu sürenin
yılda 90 günden fazlası sayılmaz.).
d)
Çalışmakta olduğu işyerinde zorlayıcı sebepler yüzünden işin aralıksız
bir haftadan çok tatil edilmesi sonucu olarak işçinin çalışmadan geçirdiği
zamanın onbeş günü (işçinin yeniden işe başlaması şartıyla).
e)
66 ncı maddede sözü geçen zamanlar.
f)
Hafta tatili, ulusal bayram, genel tatil günleri.
g)
3153 sayılı Kanuna dayanılarak çıkarılan tüzüğe göre röntgen
muayenehanelerinde çalışanlara pazardan başka verilmesi gereken yarım günlük
izinler.
h)
İşçilerin arabuluculuk toplantılarına katılmaları, hakem kurullarında
bulunmaları, bu kurullarda işçi temsilciliği görevlerini yapmaları, çalışma
hayatı ile ilgili mevzuata göre kurulan meclis, kurul, komisyon ve toplantılara
yahut işçilik konuları ile ilgili uluslararası kuruluşların konferans,
kongre veya kurullarına işçi veya sendika temsilcisi olarak katılması
sebebiyle işlerine devam edemedikleri günler.
ı)
İşçilerin evlenmelerinde üç güne kadar, ana veya babalarının, eşlerinin,
kardeş veya çocuklarının ölümünde üç güne kadar verilecek izinler.
j)
İşveren tarafından verilen diğer izinler ile 65 inci maddedeki kısa çalışma
süreleri.
k)
Bu Kanunun uygulanması sonucu olarak işçiye verilmiş bulunan yıllık ücretli
izin süresi.
Yıllık
ücretli iznin uygulanması
MADDE
56. -
Yıllık ücretli izin işveren tarafından bölünemez.
Bu
iznin 53 üncü maddede gösterilen
süreler içinde işveren tarafından sürekli bir şekilde verilmesi
zorunludur.
Ancak,
53 üncü maddede öngörülen izin süreleri, tarafların anlaşması ile bir bölümü
on günden aşağı olmamak üzere en çok üçe bölünebilir.
İşveren
tarafından yıl içinde verilmiş bulunan diğer ücretli ve ücretsiz izinler
veya dinlenme ve hastalık izinleri yıllık izne mahsup edilemez.
Yıllık
ücretli izin günlerinin hesabında izin süresine rastlayan ulusal bayram,
hafta tatili ve genel tatil günleri izin süresinden sayılmaz.
Yıllık
ücretli izinleri işyerinin kurulu bulunduğu yerden başka bir yerde geçirecek
olanlara istemde bulunmaları ve bu hususu belgelemeleri koşulu ile gidiş ve dönüşlerinde
yolda geçecek süreleri karşılamak üzere işveren toplam dört güne kadar
ücretsiz izin vermek zorundadır. İşveren, işyerinde çalışan işçilerin
yıllık ücretli izinlerini gösterir izin
kayıt belgesi tutmak zorundadır.
Yıllık
izin ücreti
MADDE
57. - İşveren, yıllık ücretli
iznini kullanan her işçiye, yıllık izin dönemine ilişkin ücretini ilgili
işçinin izine başlamasından önce peşin olarak ödemek veya avans olarak
vermek zorundadır.
Bu
ücretin hesabında 50 nci madde hükmü uygulanır.
Günlük,
haftalık veya aylık olarak belirli bir ücrete dayanmayıp da akort, komisyon
ücreti, kâra katılma ve yüzde usulü ücret gibi belirli olmayan süre ve
tutar üzerinden ücret alan işçinin izin süresi için verilecek ücret, son
bir yıllık süre içinde kazandığı ücretin fiili olarak çalıştığı günlere
bölünmesi suretiyle bulunacak ortalama üzerinden hesaplanır.
Ancak,
son bir yıl içinde işçi ücretine zam yapıldığı takdirde, izin ücreti işçinin
izine çıktığı ayın başı ile zammın yapıldığı tarih arasında alınan
ücretin aynı süre içinde çalışılan günlere bölünmesi suretiyle
hesaplanır.
Yüzde
usulünün uygulandığı yerlerde bu ücret, yüzdelerden toplanan para dışında
işveren tarafından ödenir.
Yıllık
ücretli izin süresine rastlayan hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri
ayrıca ödenir.
İzinde
çalışma yasağı
MADDE
58. -
Yıllık ücretli iznini kullanmakta olan işçinin izin süresi içinde ücret
karşılığı bir işte çalıştığı anlaşılırsa, bu izin süresi içinde
kendisine ödenen ücret işveren tarafından geri alınabilir.
Sözleşmenin
sona ermesinde izin ücreti
MADDE
59. - İş sözleşmesinin,
herhangi bir nedenle sona ermesi halinde işçinin
hak kazanıp da kullanmadığı yıllık izin sürelerine ait ücreti, sözleşmenin
sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden
kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Bu ücrete ilişkin zamanaşımı iş sözleşmesinin
sona erdiği tarihten itibaren başlar.
İşveren
tarafından iş sözleşmesinin feshedilmesi halinde 17 nci maddede belirtilen
bildirim süresiyle, 27 nci madde gereğince işçiye verilmesi zorunlu
yeni iş arama izinleri yıllık ücretli izin süreleri ile iç içe
giremez.
İzinlere
ilişkin düzenlemeler
MADDE
60. - Yıllık ücretli
izinlerin, yürütülen işlerin niteliğine göre yıl boyunca hangi dönemlerde
kullanılacağı, izinlerin ne suretle ve kimler tarafından verileceği veya sıraya
bağlı tutulacağı, yıllık izninin faydalı olması için işveren tarafından
alınması gereken tedbirler ve izinlerin kullanılması konusuna ilişkin
usuller ve işverence tutulması zorunlu kayıtların şekli Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanacak bir yönetmelikle gösterilir.
Sigorta
primleri
MADDE
61. - Sigortalılara yıllık
ücretli izin süresi için ödenecek ücretler üzerinden iş kazaları ile
meslek hastalıkları primleri hariç, diğer sigorta primlerinin, 506 sayılı
Sosyal Sigortalar Kanunundaki esaslar çerçevesinde işçi ve işverenler yönünden
ödenmesine devam olunur.
Ücretten
indirim yapılamayacak haller
MADDE
62. - Her türlü işte
uygulanmakta olan çalışma sürelerinin yasal olarak daha aşağı sınırlara
indirilmesi veya işverene düşen yasal bir yükümlülüğün yerine
getirilmesi nedeniyle ya da bu Kanun hükümlerinden herhangi birinin uygulanması
sonucuna dayanılarak işçi ücretlerinden her ne şekilde olursa olsun
eksiltme yapılamaz.
DÖRDÜNCÜ
BÖLÜM
İşin
Düzenlenmesi
Çalışma
süresi
MADDE
63. - Genel bakımdan çalışma
süresi haftada en çok kırkbeş saattir. Aksi kararlaştırılmamışsa bu süre,
işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine eşit ölçüde bölünerek
uygulanır.
Tarafların
anlaşması ile haftalık normal çalışma süresi, işyerlerinde haftanın çalışılan
günlerine, günde onbir saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabilir.
Bu halde, iki aylık süre içinde işçinin haftalık ortalama çalışma süresi,
normal haftalık çalışma süresini aşamaz. Denkleştirme süresi toplu iş sözleşmeleri
ile dört aya kadar artırılabilir.
Çalışma
sürelerinin yukarıdaki esaslar çerçevesinde uygulama şekilleri, Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanacak bir yönetmelikle düzenlenir.
Sağlık
kuralları bakımından günde ancak yedibuçuk saat ve daha az çalışılması
gereken işler, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı
tarafından müştereken hazırlanacak bir yönetmelikle düzenlenir.
Telafi
çalışması
MADDE
64. -
Zorunlu nedenlerle işin durması, ulusal bayram ve genel tatillerden önce veya
sonra işyerinin tatil edilmesi veya benzer nedenlerle işyerinde normal çalışma
sürelerinin önemli ölçüde altında çalışılması veya tamamen tatil
edilmesi ya da işçinin talebi ile kendisine izin verilmesi hallerinde, işveren
iki ay içinde çalışılmayan süreler için telafi çalışması yaptırabilir.
Bu çalışmalar fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma sayılmaz.
Telafi
çalışmaları, günlük en çok çalışma süresini aşmamak koşulu ile günde
üç saatten fazla olamaz. Tatil günlerinde telafi çalışması yaptırılamaz.
Kısa
çalışma ve kısa çalışma ödeneği
MADDE
65. - Genel ekonomik kriz
veya zorlayıcı sebeplerle işyerindeki haftalık çalışma sürelerini geçici
olarak önemli ölçüde azaltan veya işyerinde faaliyeti tamamen veya kısmen
geçici olarak durduran işveren, durumu derhal gerekçeleri ile birlikte Türkiye
İş Kurumuna, varsa toplu iş sözleşmesi tarafı sendikaya bir yazı ile
bildirir. Talebin uygunluğunun tespiti Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca
yapılır. Bunun usul ve esasları bir yönetmelikle belirlenir.
Yukarıda
belirtilen nedenlerle işyerinde geçici olarak en az dört hafta işin durması
veya kısa çalışma hallerinde işçilere çalıştırılmadıkları süre için
işsizlik sigortasından kısa çalışma ödeneği ödenir. Kısa çalışma süresi,
zorlayıcı sebebin devamı süresini ve herhalde üç ayı aşamaz. İşçinin
kısa çalışma ödeneğine hak kazanabilmesi için, çalışma süreleri ve işsizlik
sigortası primi ödeme gün sayısı bakımından işsizlik ödeneğine hak
kazanma şartlarını yerine getirmesi gerekir.
Günlük
kısa çalışma ödeneğinin miktarı, işsizlik
ödeneğinin miktarı kadardır.
Zorlayıcı
sebeplerle işyerinde faaliyetin tamamen veya kısmen
geçici olarak durması halinde, işsizlik ödeneği ödemeleri 24 üncü
maddenin (III) numaralı bendinde ve
40 ıncı maddede öngörülen bir haftalık süreden sonra başlar.
Kısa
çalışma ödeneği aldığı süre içinde işçinin hastalık ve analık
sigortasına ait primler İşsizlik Sigortası Fonu tarafından 2/3 oranında
Sosyal Sigortalar Kurumuna aktarılır. Bu primler, sigorta primlerinin hesabında
esas alınan en alt kazanç sınırı üzerinden
hesaplanır. İşçi, işsizlik ödeneğinden yararlanma süresini
doldurmadan tekrar işe başlar ve işsizlik sigortasından yararlanmak için
4447 sayılı Kanunun öngördüğü koşullar gerçekleşmeden işsiz kalırsa,
kısa çalışma ödeneği aldığı süre çıkarıldıktan sonra, daha önce
hak ettiği işsizlik ödeneği süresini dolduruncaya kadar işsizlik ödeneğinden
yararlanır.
Kısa
çalışma ödeneğinin ödeme süresi içinde ödenmesi gereken geçici iş göremezlik
ödeneğinin miktarı kısa çalışma ödeneğinin
miktarından fazla olamaz.
Geçici iş göremezlik ödeneğinin ödendiği dönemde, bu maddede öngörülen
hastalık ve analık sigortası primi ödenmez.
Çalışma
süresinden sayılan haller
MADDE
66. - Aşağıdaki süreler işçinin
günlük çalışma sürelerinden sayılır:
a) Madenlerde, taşocaklarında yahut her ne şekilde olursa olsun yeraltında veya su altında çalışılacak işlerde işçilerin kuyulara, dehlizlere veya asıl çalışma yerlerine inmeleri veya girmeleri ve bu yerlerden çıkmaları için gereken süreler.
b)
İşçilerin işveren tarafından işyerlerinden başka bir yerde çalıştırılmak
üzere gönderilmeleri halinde yolda geçen süreler.
c)
İşçinin işinde ve her an iş görmeye hazır bir halde bulunmakla beraber çalıştırılmaksızın
ve çıkacak işi bekleyerek boş geçirdiği süreler.
d)
İşçinin işveren tarafından başka bir yere gönderilmesi veya işveren
evinde veya bürosunda yahut işverenle ilgili herhangi bir yerde meşgul
edilmesi suretiyle asıl işini yapmaksızın geçirdiği süreler.
e)
Çocuk emziren kadın işçilerin çocuklarına süt vermeleri için
belirtilecek süreler.
f)
Demiryolları, karayolları ve köprülerin yapılması, korunması ya da onarım
ve tadili gibi, işçilerin yerleşim yerlerinden uzak bir mesafede bulunan işyerlerine
hep birlikte getirilip götürülmeleri gereken her türlü işlerde bunların
toplu ve düzenli bir şekilde götürülüp getirilmeleri esnasında geçen süreler.
İşin
niteliğinden doğmayıp da işveren tarafından sırf sosyal yardım amacıyla
işyerine götürülüp getirilme esnasında araçlarda geçen süre çalışma
süresinden sayılmaz.
Günlük
çalışmanın başlama ve bitiş saatleri
MADDE
67. - Günlük çalışmanın
başlama ve bitiş saatleri ile dinlenme saatleri işyerlerinde işçilere
duyurulur.
İşin
niteliğine göre işin başlama ve bitiş saatleri işçiler için farklı şekilde
düzenlenebilir.
Ara
dinlenmesi
MADDE
68. - Günlük çalışma süresinin
ortalama bir zamanında o yerin gelenekleri ve işin gereğine göre ayarlanmak
suretiyle işçilere;
a)
Dört saat veya daha kısa süreli işlerde onbeş dakika,
b)
Dört saatten fazla ve yedibuçuk saate kadar (yedibuçuk saat dahil) süreli işlerde
yarım saat,
c)
Yedibuçuk saatten fazla süreli işlerde bir saat,
Ara
dinlenmesi verilir.
Bu
dinlenme süreleri en az olup aralıksız verilir.
Ancak
bu süreler, iklim, mevsim, o yerdeki gelenekler ve işin niteliği göz önünde
tutularak sözleşmeler ile aralı olarak kullandırılabilir.
Dinlenmeler
bir işyerinde işçilere aynı veya değişik saatlerde kullandırılabilir.
Ara
dinlenmeleri çalışma süresinden sayılmaz.
Gece
süresi ve gece çalışmaları
MADDE
69. -
Çalışma hayatında "gece" en geç saat 20.00'de başlayarak en
erken saat 06.00'ya kadar geçen ve her halde en fazla onbir saat süren dönemdir.
Bazı
işlerin niteliğine ve gereğine göre yahut yurdun bazı bölgelerinin özellikleri
bakımından, çalışma hayatına ilişkin "gece" başlangıcının
daha geriye alınması veya yaz ve kış saatlerinin
ayarlanması, yahut gün döneminin başlama ve bitme saatlerinin
belirtilmesi suretiyle birinci fıkradaki hükmün uygulama şekillerini tespit
etmek yahut bazı gece çalışmalarına herhangi bir oranda fazla ücret ödenmesi
usulünü koymak veyahut gece işletilmelerinde ekonomik bir zorunluluk
bulunmayan işyerlerinde işçilerin gece çalışmalarını yasak etmek üzere
yönetmelikler çıkartılabilir.
İşçilerin
gece çalışmaları yedibuçuk saati geçemez.
Gece
çalıştırılacak işçilerin sağlık durumlarının gece çalışmasına
uygun olduğu, işe başlamadan önce alınacak sağlık raporu ile belgelenir.
Gece çalıştırılan işçiler en geç iki yılda bir defa işveren tarafından
periyodik sağlık kontrolünden geçirilirler. İşçilerinin sağlık
kontrollerinin masrafları işveren tarafından karşılanır.
Gece
çalışması nedeniyle sağlığının bozulduğunu raporla belgeleyen işçiye
işveren, mümkünse gündüz postasında durumuna uygun bir iş verir.
İşveren
gece postalarında çalıştırılacak işçilerin listelerini ve bu işçiler için
işe başlamadan önce alınan ve periyodik sağlık raporlarının bir nüshasını
ilgili bölge müdürlüğüne vermekle yükümlüdür.
Gece
ve gündüz işletilen ve nöbetleşe işçi postaları kullanılan işlerde,
bir çalışma haftası gece çalıştırılan işçilerin, ondan sonra gelen
ikinci çalışma haftası gündüz çalıştırılmaları suretiyle postalar sıraya
konur. Gece ve gündüz postalarında iki haftalık nöbetleşme esası da
uygulanabilir.
Postası
değiştirilecek işçi kesintisiz en az onbir saat dinlendirilmeden diğer
postada çalıştırılamaz.
Hazırlama,
tamamlama ve temizleme işleri
MADDE
70. - Genel olarak bir işyerinde
belirli çalışma saatlerinden önce veya sonra gerekli olan hazırlama veya
tamamlama yahut temizleme işlerinde çalışan işçiler için işin düzenlenmesi
ile ilgili hükümlerden hangilerinin uygulanmayacağı yahut ne gibi değişik
şartlar ve usullerle uygulanacağı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
tarafından hazırlanacak bir yönetmelikte gösterilir.
Çalıştırma
yaşı ve çocukları çalıştırma yasağı
MADDE
71. -
Onbeş yaşını doldurmamış çocukların çalıştırılması yasaktır.
Ancak, ondört yaşını doldurmuş ve ilköğretimi tamamlamış olan çocuklar,
bedensel, zihinsel ve ahlaki gelişmelerine ve eğitime devam edenlerin okullarına
devamına engel olmayacak hafif işlerde çalıştırılabilirler.
Çocuk
ve genç işçilerin işe yerleştirilmelerinde ve çalıştırılabilecekleri işlerde
güvenlik, sağlık, bedensel, zihinsel ve psikolojik gelişmeleri, kişisel
yatkınlık ve yetenekleri dikkate alınır. Çocuğun gördüğü iş onun
okula gitmesine, mesleki eğitiminin devamına engel olamaz, onun derslerini düzenli
bir şekilde izlemesine zarar veremez.
Onsekiz
yaşını doldurmamış çocuk ve genç işçiler bakımından yasak olan işler
ile onbeş yaşını tamamlamış, ancak onsekiz yaşını tamamlamamış genç
işçilerin çalışmasına izin verilecek işler, ondört yaşını bitirmiş
ve ilk öğretimini tamamlamış çocukların çalıştırılabilecekleri hafif
işler ve çalışma koşulları Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
tarafından altı ay içinde çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenir.
Temel
eğitimi tamamlamış ve okula gitmeyen çocukların çalışma saatleri günde
yedi ve haftada otuzbeş saatten fazla olamaz. Ancak, onbeş yaşını tamamlamış
çocuklar için bu süre günde sekiz ve haftada kırk saate kadar artırılabilir.
Okula
devam eden çocukların eğitim dönemindeki çalışma süreleri, eğitim
saatleri dışında olmak üzere, en fazla günde iki saat ve haftada on saat
olabilir. Okulun kapalı olduğu dönemlerde çalışma süreleri yukarıda
birinci fıkrada öngörülen süreleri aşamaz.
Yer
ve su altında çalıştırma yasağı
MADDE
72. -
Maden ocakları ile kablo döşemesi, kanalizasyon ve tünel inşaatı gibi yer
altında veya su altında çalışılacak işlerde onsekiz yaşını doldurmamış
erkek ve her yaştaki kadınların çalıştırılması yasaktır.
Gece
çalıştırma yasağı
MADDE
73. -
Sanayie ait işlerde onsekiz yaşını doldurmamış çocuk ve genç işçilerin
gece çalıştırılması yasaktır.
Onsekiz
yaşını doldurmuş kadın işçilerin gece postalarında çalıştırılmasına
ilişkin usul ve esaslar Sağlık Bakanlığının görüşü alınarak Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca hazırlanacak bir yönetmelikte gösterilir.
Analık halinde çalışma ve süt izni
MADDE
74. - Kadın işçilerin doğumdan
önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam onaltı haftalık
süre için çalıştırılmamaları esastır. Çoğul gebelik halinde doğumdan
önce çalıştırılmayacak sekiz haftalık süreye iki hafta süre eklenir.
Ancak, sağlık durumu uygun olduğu takdirde, doktorun onayı ile kadın işçi
isterse doğumdan önceki üç haftaya kadar işyerinde çalışabilir. Bu
durumda, kadın işçinin çalıştığı süreler doğum sonrası sürelere
eklenir.
Yukarıda
öngörülen süreler işçinin sağlık durumuna ve işin özelliğine göre doğumdan
önce ve sonra gerekirse artırılabilir. Bu süreler hekim raporu ile
belirtilir.
Hamilelik
süresince kadın işçiye periyodik kontroller için ücretli izin verilir.
Hekim
raporu ile gerekli görüldüğü takdirde, hamile kadın işçi sağlığına
uygun daha hafif işlerde çalıştırılır. Bu halde işçinin ücretinde bir
indirim yapılmaz.
İsteği
halinde kadın işçiye, onaltı haftalık sürenin tamamlanmasından veya çoğul
gebelik halinde onsekiz haftalık süreden sonra altı aya kadar ücretsiz izin
verilir. Bu süre, yıllık ücretli izin hakkının hesabında dikkate alınmaz.
Kadın
işçilere bir yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için günde
toplam birbuçuk saat süt izni verilir. Bu sürenin hangi saatler arasında ve
kaça bölünerek kulllanılacağını işçi kendisi belirler. Bu süre günlük
çalışma süresinden sayılır.
İşçi özlük dosyası
MADDE
75. -
İşveren çalıştırdığı her işçi için bir özlük dosyası düzenler.
İşveren bu dosyada, işçinin kimlik bilgilerinin yanında, bu Kanun ve diğer
kanunlar uyarınca düzenlemek zorunda olduğu her türlü belge ve kayıtları
saklamak ve bunları istendiği zaman yetkili memur ve mercilere göstermek
zorundadır.
İşveren,
işçi hakkında edindiği bilgileri dürüstlük kuralları ve hukuka uygun
olarak kullanmak ve gizli kalmasında işçinin haklı çıkarı bulunan
bilgileri açıklamamakla yükümlüdür.
Yönetmelikler
MADDE
76. - Nitelikleri gereği günlük
ve haftalık çalışma sürelerinin 63 üncü maddede öngörüldüğü şekilde
uygulanması mümkün olmayan iş ve işyerlerinde çalışma sürelerinin günlük
yasal çalışma süresini aşmayacak şekilde ve en çok altı aya kadar denkleştirme
süresi tanınarak uygulanmasını sağlayacak usuller Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığınca hazırlanacak yönetmeliklerle düzenlenir.
Nitelikleri
dolayısıyla devamlı çalıştıkları için durmaksızın birbiri ardına işçi
postaları çalıştırılarak işletilen yahut nöbetleşe işçi postaları
ile yapılan işlerde, çalışma sürelerine, hafta tatillerine ve gece çalışmalarına
ve çalışma ortasındaki zorunlu dinlenmelere dair özel usul ve esaslar Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca hazırlanacak yönetmeliklerle düzenlenir.
BEŞİNCİ
BÖLÜM
İş
Sağlığı ve Güvenliği
İşverenlerin
ve işçilerin yükümlülükleri
MADDE
77. - İşverenler işyerlerinde
iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi
almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de iş sağlığı
ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler.
İşverenler
işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını
denetlemek, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması
gerekli tedbirler, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve
gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorundadırlar. Yapılacak
eğitimin usul ve esasları Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca çıkarılacak
yönetmelikle düzenlenir.
İşverenler
işyerlerinde meydana gelen iş kazasını ve tespit edilecek meslek hastalığını
en geç iki iş günü içinde yazı ile ilgili bölge müdürlüğüne
bildirmek zorundadırlar.
Bu
bölümde ve iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin tüzük ve yönetmeliklerde
yer alan hükümler işyerindeki çıraklara
ve stajyerlere de uygulanır.
Sağlık
ve güvenlik tüzük ve yönetmelikleri
MADDE
78. - Sağlık Bakanlığının
görüşünü alarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı işyerlerinde iş
sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınması, makineler, tesisat, araç
ve gereçler ile kullanılan maddeler sebebiyle ortaya çıkabilecek iş kazaları
ve meslek hastalıklarının önlenmesi, yaş, cinsiyet ve özel durumları
sebebiyle korunması gereken kişilerin çalışma şartlarının düzenlenmesi
amacıyla tüzük ve yönetmelikler çıkarır.
Ayrıca bu Kanuna tabi işyerlerinde, işçi sayısı, genişlik, yapılan iş, işin özellikleri, ağırlık ve tehlikesi bakımından hangi işyerleri için kurulmaya başlamadan önce planların Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının yetkili teşkilatına gösterilerek kurma izni alınacağı bu işyerleri kurulduktan sonra yine aynı makama başvurularak işletme belgesi alınması gerekeceği, Sağlık Bakanlığının görüşü alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanacak bir yönetmelikle belirlenir.
İşin durdurulması veya işyerinin kapatılması
MADDE
79. –
Bir işyerinin tesis ve tertiplerinde, çalışma yöntem ve şekillerinde,
makine ve cihazlarında işçilerin yaşamı için tehlikeli olan bir husus
tespit edilirse, bu tehlike giderilinceye kadar işyerlerini iş sağlığı ve
güvenliği bakımından denetlemeye yetkili iki müfettiş, bir işçi ve bir işveren
temsilcisi ile Bölge Müdüründen oluşan beş kişilik bir komisyon kararıyla,
tehlikenin niteliğine göre iş tamamen veya kısmen durdurulur veya işyeri
kapatılır. Komisyona kıdemli iş müfettişi başkanlık eder. Komisyonun çalışmaları
ile ilgili sekretarya işleri bölge müdürlüğü tarafından yürütülür.
Askeri
işyerleri ile yurt emniyeti için gerekli maddeler üretilen işyerlerindeki
komisyonun yapısı, çalışma şekil
ve esasları Milli Savunma Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığınca birlikte hazırlanacak bir yönetmelikle belirtilir.
Bu
maddeye göre verilecek durdurma veya kapatma kararına karşı işverenin yerel
iş mahkemesinde altı iş günü içinde itiraz etmek yetkisi vardır.
İş
mahkemesine itiraz, işin durdurulması veya işyerinin kapatılması kararının
uygulanmasını durdurmaz.
Mahkeme
itirazı öncelikle görüşür ve altı iş günü içinde karara bağlar.
Kararlar kesindir.
Bir
işyerinde çalışan işçilerin yaş, cinsiyet ve sağlık durumları böyle
bir işyerinde çalışmalarına engel teşkil ediyorsa, bunlar da çalışmaktan
alıkonulur.
Yukarıdaki
fıkralar gereğince işyerlerinde işçiler için tehlikeli olan tesis ve
tertiplerin veya makine ve cihazların ne şekilde işletilmekten alıkonulacağı
ve bunların ne şekilde yeniden işletilmelerine izin verilebileceği, işyerinin
kapatılması ve açılması, işin durdurulmasına veya işyerinin kapatılmasına
karar verilinceye kadar acil hallerde alınacak önlemlere ilişkin hususlar ile
komisyonda görev yapacak işçi ve işveren temsilcilerinin nitelikleri, seçimi,
komisyonun çalışma şekil ve esasları Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
tarafından hazırlanacak bir yönetmelikte gösterilir.
Bir
işyerinin kurulmasına ve işletilmesine izin verilmiş olması 78 inci maddede
öngörülen yönetmelik hükümlerinin uygulanmasına hiçbir zaman engel
olamaz.
Bu
maddenin birinci fıkrası gereğince makine, tesisat ve tertibat veya işin
durdurulması veya işyerinin kapatılması sebebiyle işsiz kalan işçilere işveren
ücretlerini ödemeye veya ücretlerinde bir düşüklük olmamak üzere meslek
veya durumlarına göre başka bir iş vermeye zorunludur.
İş sağlığı ve güvenliği kurulu
MADDE
80. - Bu Kanuna göre
sanayiden sayılan, devamlı olarak en az elli
işçi çalıştıran ve altı aydan fazla sürekli işlerin yapıldığı
işyerlerinde her işveren bir iş sağlığı ve güvenliği kurulu kurmakla yükümlüdür.
İşverenler
iş sağlığı ve güvenliği kurullarınca iş sağlığı ve güvenliği
mevzuatına uygun olarak verilen kararları uygulamakla yükümlüdürler.
İş
sağlığı ve güvenliği kurullarının oluşumu, çalışma yöntemleri, ödev,
yetki ve yükümlülükleri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca hazırlanacak
bir yönetmelikte gösterilir.
İşyeri hekimleri
MADDE
81. - Devamlı olarak en az
elli işçi çalıştıran işverenler, Sosyal Sigortalar Kurumunca sağlanan
tedavi hizmetleri dışında kalan, işçilerin sağlık durumunun ve alınması
gereken iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin sağlanması, ilk yardım
ve acil tedavi ile koruyucu sağlık hizmetlerini yürütmek üzere işyerindeki
işçi sayısına ve işin tehlike derecesine göre bir veya daha fazla işyeri
hekimi çalıştırmak ve bir işyeri sağlık birimi oluşturmakla yükümlüdür.
İşyeri hekimlerinin nitelikleri, sayısı, işe alınmaları, görev, yetki ve sorumlulukları, eğitimleri, çalışma şartları, görevlerini nasıl yürütecekleri ile işyeri sağlık birimleri, Sağlık Bakanlığı ve Türk Tabipleri Birliğinin görüşü alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından çıkarılacak bir yönetmelikte düzenlenir.
İş
güvenliği ile görevli mühendis veya teknik elemanlar
MADDE
82. - Bu Kanuna göre
sanayiden sayılan, devamlı olarak en az elli işçi çalıştıran ve altı
aydan fazla sürekli işlerin yapıldığı işyerlerinde işverenler, işyerinin
iş güvenliği önlemlerinin sağlanması, iş kazalarının ve meslek hastalıklarının
önlenmesi için alınacak önlemlerin belirlenmesi ve uygulanmasının
izlenmesi hizmetlerini yürütmek üzere işyerindeki işçi sayısına, işyerinin
niteliğine ve tehlikelilik derecesine göre bir veya daha fazla mühendis veya
teknik elemanı görevlendirmekle yükümlüdürler.
İş
güvenliği ile görevli mühendis veya teknik elemanların nitelikleri, sayısı,
görev, yetki ve sorumlulukları, eğitimleri, çalışma şartları, görevlerini
nasıl yürütecekleri, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğinin görüşü
alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca çıkarılacak bir yönetmelikle
düzenlenir.
İşçilerin
hakları
MADDE
83. -
İşyerinde iş sağlığı ve güvenliği açısından işçinin sağlığını
bozacak veya vücut bütünlüğünü tehlikeye sokacak
yakın, acil ve hayati bir tehlike ile karşı karşıya kalan işçi, iş
sağlığı ve güvenliği kuruluna başvurarak durumun tespit edilmesini ve
gerekli tedbirlerin alınmasına karar verilmesini talep edebilir. Kurul
aynı gün acilen toplanarak
kararını verir ve durumu tutanakla tespit eder. Karar işçiye yazılı
olarak bildirilir.
İş
sağlığı ve güvenliği kurulunun bulunmadığı işyerlerinde talep, işveren
veya işveren vekiline yapılır.
İşçi tesbitin yapılmasını ve durumun yazılı olarak kendisine
bildirilmesini isteyebilir. İşveren veya vekili yazılı cevap vermek zorundadır.
Kurulun
işçinin talebi yönünde karar vermesi halinde işçi, gerekli iş sağlığı
ve güvenliği tedbiri alınıncaya kadar çalışmaktan kaçınabilir.
İşçinin
çalışmaktan kaçındığı dönem içinde ücreti ve diğer hakları saklıdır.
İş
sağlığı ve güvenliği kurulunun kararına ve işçinin talebine rağmen
gerekli tedbirin alınmadığı işyerlerinde işçiler altı iş günü içinde,
bu Kanunun 24 üncü maddesinin (I)
numaralı bendine uygun olarak
belirli veya belirsiz süreli hizmet akitlerini derhal feshedebilir.
Bu
Kanunun 79 uncu maddesine göre işyerinde işin durdurulması veya işyerinin
kapatılması halinde bu madde hükümleri uygulanmaz.
İçki
veya uyuşturucu madde kullanma yasağı
MADDE
84. -
İşyerine sarhoş veya uyuşturucu madde almış olarak gelmek ve işyerinde
alkollü içki veya uyuşturucu madde kullanmak yasaktır.
İşveren;
işyeri eklentilerinden sayılan kısımlarda, ne gibi hallerde, hangi zamanda
ve hangi şartlarla alkollü içki içilebileceğini belirleme yetkisine
sahiptir.
Alkollü
içki kullanma yasağı;
a)
Alkollü içki yapılan işyerlerinde çalışan ve işin gereği olarak üretileni
denetlemekle görevlendirilen,
b)
Kapalı kaplarda veya açık olarak alkollü içki satılan veya içilen işyerlerinde
işin gereği alkollü içki içmek zorunda olan,
c)
İşinin niteliği gereği müşterilerle birlikte alkollü içki içmek zorunda
olan,
İşçiler
için uygulanmaz.
Ağır ve tehlikeli işler
MADDE
85. - Onaltı yaşını
doldurmamış genç işçiler ve çocuklar
ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılamaz.
Hangi
işlerin ağır ve tehlikeli işlerden sayılacağı, kadınlarla onaltı yaşını
doldurmuş fakat onsekiz yaşını bitirmemiş genç işçilerin hangi çeşit ağır
ve tehlikeli işlerde çalıştırılabilecekleri Sağlık Bakanlığının görüşü
alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca hazırlanacak bir yönetmelikte
gösterilir.
Ağır
ve tehlikeli işlerde rapor
MADDE
86. - Ağır ve tehlikeli işlerde
çalışacak işçilerin işe girişinde veya işin devamı süresince en az yılda
bir, bedence bu işlere elverişli ve dayanıklı oldukları işyeri hekimi, işçi
sağlığı dispanserleri, bunların bulunmadığı yerlerde sırası ile en yakın
Sosyal Sigortalar Kurumu,
sağlık ocağı, hükümet veya belediye hekimleri tarafından verilmiş
muayene raporları olmadıkça, bu gibilerin işe alınmaları veya işte çalıştırılmaları
yasaktır. Sosyal Sigortalar Kurumu işe ilk giriş muayenesini yapmaktan kaçınamaz.
İşyeri
hekimi tarafından verilen rapora itiraz halinde, işçi en yakın Sosyal
Sigortalar Kurumu hastanesi sağlık kurulunca muayeneye tabi tutulur, verilen
rapor kesindir.
Yetkili
memurlar isteyince, bu raporları işveren kendilerine göstermek zorundadır.
Bu
raporlar damga vergisi ve her çeşit resim ve harçtan muaftır.
On sekiz yaşından küçük işçiler için rapor
MADDE
87. - Ondört yaşından
onsekiz yaşına kadar (onsekiz dahil) çocuk ve genç işçilerin işe alınmalarından
önce işyeri hekimi, işçi sağlığı dispanserleri, bunların bulunmadığı
yerlerde sırası ile en yakın Sosyal Sigortalar Kurumu, sağlık ocağı, hükümet
veya belediye hekimlerine muayene ettirilerek işin niteliğine ve şartlarına
göre vücut yapılarının dayanıklı olduğunun raporla belirtilmesi ve
bunların onsekiz yaşını dolduruncaya kadar altı ayda bir defa aynı şekilde
doktor muayenesinden geçirilerek bu işte çalışmaya devamlarına bir sakınca
olup olmadığının kontrol ettirilmesi ve bütün bu raporların işyerinde
saklanarak yetkili memurların isteği üzerine kendilerine gösterilmesi
zorunludur. Sosyal Sigortalar Kurumu işe ilk giriş muayenesini yapmaktan kaçınamaz.
Birinci
fıkrada yazılı hekimlerce verilen rapora itiraz halinde, işçi en yakın
Sosyal Sigortalar Kurumu hastanesi sağlık kurulunca muayeneye tabi tutulur,
verilen rapor kesindir.
Bu
raporlar damga vergisi ve her çeşit resim ve harçtan muaftır.
Gebe
veya çocuk emziren kadınlar için yönetmelik
MADDE
88. - Gebe veya çocuk
emziren kadınların hangi dönemlerde ne gibi işlerde çalıştırılmalarının
yasak olduğu ve bunların çalışmalarında sakınca olmayan işlerde hangi şartlar
ve usullere uyacakları, ne suretle emzirme odaları veya çocuk bakım yurdu
(kreş) kurulması gerektiği Sağlık Bakanlığının görüşü alınarak Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanacak bir yönetmelikte gösterilir.
Çeşitli
yönetmelikler
MADDE
89. - Sağlık Bakanlığının
görüşü alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı;
a)
Ağır ve tehlikeli işlerden başka işler için de işçilerin işe başlamadan
hekim muayenesinden geçirilmelerini,
b)
Bazı işlerde çalışan işçilerin belirli sürelerde genel olarak sağlık
muayenesinden geçirilmelerini,
c)
Çeşitli veya bir kısım işlerde çalışan işçilerin sağlık durumlarının
aksaması, yaptıkları işin ürünlerine ve genel sağlığa yahut birlikte çalıştıkları
öteki işçilere zararlı olursa, bu gibilerin o işlerden çıkarılmalarını,
d)
Ne durumda ve ne gibi şartları haiz olan işyerlerinde banyo, uyku, dinlenme
ve yemek yerleri ile işçi evleri ve işçi eğitimi yerleri yapılmasını,
Öngören
yönetmelikler hazırlayabilir.
ALTINCI
BÖLÜM
İş
ve İşçi Bulma
İş
ve işçi bulmaya aracılık
MADDE
90. - İş arayanların
elverişli oldukları işlere yerleştirilmeleri ve çeşitli işler için uygun
işçiler bulunmasına aracılık görevi, Türkiye İş Kurumu ve bu hususta
izin verilen özel istihdam bürolarınca yerine getirilir.
YEDİNCİ
BÖLÜM
Çalışma
Hayatının Denetimi ve Teftişi
Devletin
yetkisi
MADDE
91. - Devlet, çalışma
hayatı ile ilgili mevzuatın uygulanmasını izler, denetler ve teftiş eder.
Bu ödev Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bağlı ihtiyaca yetecek
sayı ve özellikte teftiş ve denetlemeye yetkili iş müfettişlerince yapılır.
Askeri
işyerleriyle yurt güvenliği için gerekli maddeler üretilen işyerlerinin
denetim ve teftişi konusu ve sonuçlarına ait işlemler Milli Savunma Bakanlığı
ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca birlikte hazırlanacak yönetmeliğe
göre yürütülür.
Yetkili
makam ve memurlar
MADDE
92. - 91 inci madde hükmünün
uygulanması için iş hayatının izlenmesi, denetlenmesi ve teftişiyle ödevli
olan iş müfettişleri, işyerlerini ve eklentilerini, işin yürütülmesi
tarzını ve ilgili belgeleri, araç ve gereçleri, cihaz ve makineleri, ham ve
işlenmiş maddelerle, iş için gerekli olan malzemeyi 93 üncü maddede yazılı
esaslara uyarak gerektiği zamanlarda ve işçilerin yaşamına, sağlığına,
güvenliğine, eğitimine, dinlenmesine veya oturup yatmasına ilişkin tesis ve
tertipleri her zaman görmek, araştırmak ve incelemek ve bu Kanunla suç sayılan
eylemlere rastladığı zaman bu hususta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
tarafından çıkarılacak İş Teftişi Tüzüğünde açıklanan şekillerde
bu halleri önlemek yetkisine sahiptirler.
Teftiş
ve denetleme sırasında işverenler, işçiler ve bu işle ilgili görülen başka
kişiler izleme, denetleme ve teftişle görevli iş müfettişleri tarafından
çağrıldıkları zaman gelmek, ifade ve bilgi vermek, gerekli olan belge ve
delilleri getirip göstermek ve vermek ve birinci fıkrada yazılı görevlerini
yapmak için kendilerine her çeşit kolaylığı göstermek ve bu yoldaki emir
ve isteklerini geciktirmeksizin yerine getirmekle yükümlüdürler.
Çalışma
hayatını izleme, denetleme ve teftişe yetkili iş müfettişleri tarafından
tutulan tutanaklar aksi kanıtlanıncaya kadar geçerlidir.
Yetkili memurların ödevi
MADDE
93. - İş hayatını izleme,
denetleme ve teftiş yetkisi olan iş müfettişleri görevlerini yaparlarken işin
normal gidişini ve işyerinin işlemesini, inceledikleri konunun niteliğine göre
mümkün olduğu kadar aksatmamak, durdurmamak ve güçleştirmemekle ve resmi işlemlerin
yürütülüp sonuçlandırılması için, açıklanması gerekmedikçe, işverenin
ve işyerinin meslek sırları ve
şartları, ekonomik ve ticari hal ve durumları hakkında gördükleri ve öğrendikleri
hususları tamamen gizli tutmak ve kendileri tarafından bilgileri ve ifadeleri
alınan yahut kendilerine başvuran veya ihbarda bulunan işçilerin ve başka
kişilerin isimlerini ve kimliklerini açıklamamakla yükümlüdürler.
Muafiyet
MADDE
94. - İşçi ve işverenlerle
bunların meslek kuruluşları tarafından kendilerini ilgilendiren ve iş hayatına
ilişkin işlerde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına yazı ile başvurma
halinde bu dilekçeler ve bunlarla ilgili tutanak, evrak, defter ve işlemler
damga vergisi ve her çeşit resim ve harçtan muaftır.
Diğer
merciler tarafından yapılan teftişler
MADDE
95. - İşyerinin kurulup açılmasına
izin vermeye yetkili belediyelerle diğer ilgili makamlar işyerinin kurulmasına
ve işletilmesine izin vermeden önce, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca
iş mevzuatına göre verilmesi gerekli kurma izni ve işletme belgesinin varlığını
araştırır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca kurma izni ve işletme
belgesi verilmemiş işyerlerine belediyeler veya diğer ilgili makamlarca da
kurma veya açılma izni verilemez.
Kamu
kurum ve kuruluşları, işyerlerinde yapacakları iş sağlığı ve güvenliği
ile ilgili teftiş ve denetlemelerin sonuçlarını ve yapacakları işlemleri o
yer için yetkili bölge müdürlüğüne bildirirler.
İşyerinin
kurulup açılmasına izin vermeye yetkili belediyelerle diğer ilgili makamlar
her ay bu hususta izin verdikleri, işveren ve işyerinin isim ve adresini ve
yapılan işin çeşidini gösterir listeleri bir sonraki ayın onbeşine kadar
o yerin bağlı bulunduğu bölge müdürlüğüne bildirirler.
İşçi
ve işverenin sorumluluğu
MADDE
96. - İş denetimi ve teftişine
yetkili iş müfettişleri tarafından ifade ve bilgilerine başvurulan işçilere,
işverenlerin gerek doğrudan doğruya ve gerek dolayısıyla telkinlerde
bulunmaları, işçileri gerçeği saklamaya yahut değiştirmeye sevk veya
herhangi bir suretle zorlamaları veyahut işçilerin ilgili makamlara başvurmaları,
haber ve ifade vermeleri üzerine, bunlara karşı kötü davranışlarda
bulunmaları yasaktır.
İşçilerin
çalıştıkları veya ayrıldıkları işyerleriyle işverenleri hakkında gerçeğe
uygun olmayan haberler vererek gereksiz işlemlerle uğraştırılmaları veya işverenleri
haksız yere kötü duruma düşürmeye kalkışmaları ve iş müfettişlerince
kendilerinden sorulan hususlar için doğru olmayan cevaplar vererek denetim ve
teftişin yapılmasını güçleştirmek veya yanlış bir sonuca vardırmak
gibi kötü niyetli davranışlarda bulunmaları yasaktır.
Zabıtanın
yardımı
MADDE
97. -
Bu Kanun hükümlerinin tam ve gerektiği gibi uygulanabilmesi için işyerlerini
teftiş ve denetlemeye yetkili iş müfettişlerinin gerekli görmeleri ve
istemeleri halinde, zabıta kuvvetleri, bu iş müfettişlerinin görevlerini
iyi bir şekilde yapabilmelerini sağlamak üzere her türlü yardımda
bulunmakla yükümlüdürler.
SEKİZİNCİ
BÖLÜM
İdari
Ceza Hükümleri
İşyerini
bildirme yükümlülüğüne aykırılık
MADDE
98. - Bu Kanunun 3 üncü
maddesindeki işyeri bildirme yükümlülüğüne aykırı davranan işveren
veya işveren vekiline çalıştırılan her işçi için elli milyon lira para
cezası verilir.
Bu
para cezasının kesinleşmesinden sonra bildirim yükümlülüğüne aykırılığın
sürmesi halinde takip eden her ay için aynı miktar ceza uygulanır.
Genel
hükümlere aykırılık
MADDE
99. - Bu Kanunun;
a)
5 inci ve 7 nci maddelerde öngörülen ilke ve yükümlülüklere aykırı
davranan,
b)
8 inci maddenin son fıkrasındaki belgeyi işçiye vermeyen, 14 üncü madde hükümlerine
aykırı davranan,
c)
28 inci maddesine aykırı olarak çalışma belgesi düzenleme yükümlülüğüne
aykırı davranan veya bu belgeye gerçeğe aykırı bilgi yazan,
İşveren
veya işveren vekiline bu durumdaki her işçi için elli milyon lira para cezası
verilir.
Toplu
işçi çıkarma ile ilgili hükümlere aykırılık
MADDE
100. - Bu Kanunun 29 uncu
maddesindeki hükümlere aykırı olarak işçi çıkaran
işveren veya işveren vekiline işten çıkardığı her işçi için
ikiyüz milyon lira para cezası verilir.
Özürlü
ve eski hükümlü çalıştırma zorunluluğuna aykırılık
MADDE
101. - Bu Kanunun 30 uncu
maddesindeki hükümlere aykırı olarak özürlü ve eski hükümlü çalıştırmayan
işveren veya işveren vekiline çalıştırmadığı her özürlü ve eski hükümlü
ve çalıştırmadığı her ay için yediyüzelli milyon lira para cezası
verilir. Kamu kuruluşları da bu para cezasından hiçbir şekilde muaf
tutulamaz.
Ücret
ile ilgili hükümlere aykırılık
MADDE
102. - Bu Kanunun;
a)
32 nci maddesinde belirtilen ücret ile işçinin bu Kanundan veya toplu iş sözleşmesinden
veya iş sözleşmesinden doğan ücretini süresi içinde kasden ödemeyen veya
eksik ödeyen, 39 uncu maddesinde belirtilen komisyonun belirlediği asgari ücreti
işçiye ödemeyen veya noksan ödeyen işveren veya işveren vekiline bu
durumda olan her işçi ve her ay için yüz milyon lira para cezası,
b)
37 nci maddesine aykırı olarak ücrete ilişkin hesap pusulası düzenlemeyen
veya işçi ücretlerinden 38 inci maddeye aykırı olarak ücret kesme cezası
veren veya yaptığı ücret kesintisinin sebebini ve hesabını bildirmeyen 52
nci maddedeki belgeyi vermeyen işveren veya işveren vekiline ikiyüz milyon
lira para cezası,
c) 41 inci maddesinde belirtilen fazla çalışmalara ilişkin ücreti ödemeyen, işçiye hak ettiği serbest zamanı altı ay zarfında kullandırmayan, fazla saatlerde yapılacak çalışmalar için işçinin onayını almayan işveren veya işveren vekiline, bu durumda olan her işçi için yüz milyon lira para cezası,
Verilir.
Yıllık
ücretli izin hükümlerine aykırılık
MADDE
103. - Yıllık ücretli izni
bu Kanunun 56 ncı maddesine aykırı olarak
bölen veya izin ücretini 57 nci maddenin üç ve dördüncü fıkralarında
belirtilen usule aykırı olarak ödeyen veya eksik ödeyen veya 59 uncu
maddedeki hak edilmiş izni kullanmadan iş sözleşmesinin sona ermesi halinde
bu izne ait ücreti ödemeyen veya 60 ıncı maddede belirtilen yönetmeliğin
esas ve usullerine aykırı olarak izin kullandırmayan veya eksik kullandıran
işveren veya işveren vekiline bu
durumda olan her işçi için yüz milyon lira para cezası verilir.
İşin
düzenlenmesine ilişkin hükümlere aykırılık
MADDE
104. - Bu Kanunun 63 üncü
maddesinde ve bu maddede belirtilen yönetmelikte belirlenen çalışma sürelerine
aykırı olarak işçilerini çalıştıran veya 68 inci maddesindeki ara
dinlenmelerini bu maddeye göre uygulamayan veya işçileri 69 uncu maddesine
aykırı olarak geceleri yedibuçuk saatten fazla çalıştıran; gece ve gündüz
postalarını değiştirmeyen, 71 inci maddesi hükmüne aykırı hareket eden,
72 nci maddesi hükümlerine aykırı olarak bu maddede belirtilen yerlerde
onsekiz yaşını doldurmamış erkek çocukları ve gençleri ve her yaştaki
kadınları çalıştıran, 73 üncü maddesine aykırı olarak çocuk ve genç
işçileri gece çalıştıran veya aynı maddede
anılan yönetmelik hükümlerine aykırı hareket eden 74 üncü
maddesindeki hükme aykırı olarak doğumdan önceki ve sonraki sürelerde gebe
veya doğum yapmış kadınları çalıştıran veya ücretsiz izin vermeyen, 75
inci maddesindeki işçi özlük dosyalarını düzenlemeyen, 76 ncı maddesinde
belirtilen yönetmelik hükümlerine uymayan işveren veya işveren vekiline beşyüz
milyon lira para cezası verilir.
64
üncü ve 65 inci maddede öngörülen hükümlere aykırı davranan işveren
veya işveren vekiline bu durumda olan her işçi için yüz milyon lira para
cezası verilir.
İş
sağlığı ve güvenliği ile ilgili hükümlere aykırılık
MADDE
105. - Bu Kanunun 78 inci
maddesinin birinci fıkrasında belirtilen tüzük ve yönetmeliklerdeki hükümlere
uymayan işveren veya işveren vekiline alınmayan her iş sağlığı ve güvenliği
önlemi için elli milyon lira para cezası verilir. Alınmayan önlemler oranında
izleyen her ay için aynı miktar para cezası uygulanır.
Bu
Kanunun 77 nci maddesi hükmüne aykırı hareket eden, 78 inci maddenin ikinci
fıkrasına aykırı olarak kurma izni ve işletme belgesi almadan bir işyeri
açan, 79 uncu maddesi hükmüne aykırı olarak faaliyeti durdurulan işi izin
almadan devam ettiren, kapatılan işyerlerini izinsiz açan, 80 inci maddesinde
öngörülen iş sağlığı ve güvenliği kurullarının kurulması ve çalıştırılması
ile ilgili hükümlere aykırı davranan; iş sağlığı ve güvenliği
kurullarınca alınan kararları uygulamayan, 81 inci maddesine aykırı olarak
işyeri hekimi çalıştırma ve işyeri sağlık birimi oluşturma yükümlülüğünü
yerine getirmeyen, 82 nci maddesine aykırı olarak iş güvenliği ile görevli
mühendis veya teknik eleman görevlendirme yükümlülüğünü yerine
getirmeyen işveren veya işveren
vekiline beşyüzer milyon lira para cezası verilir.
Bu
Kanunun 85 inci maddesine aykırı olarak ağır ve tehlikeli işlerde onaltı
yaşından küçükleri çalıştıran veya aynı maddede belirtilen yönetmelikte
gösterilen yaş kayıtlarına aykırı işçi çalıştıran işveren veya işveren
vekiline beşyüz milyon lira para cezası verilir.
Bu
Kanunun 86 ncı maddesi uyarınca işçilere doktor raporu almayan işveren veya
işveren vekiline bu durumda olan her işçi için yüz milyon lira ve 87 nci
madde gereğince çocuklara doktor raporu almayan işveren veya işveren
vekiline bu durumdaki her bir çocuk için
yüz milyon lira para cezası verilir.
Bu
Kanunun 88 inci ve 89 uncu maddelerinde öngörülen yönetmeliklerde gösterilen
şartlara ve usullere uymayan işveren veya işveren vekiline beşyüz milyon
lira para cezası verilir.
İş
ve işçi bulma hükümlerine aykırılık
MADDE
106. - Bu Kanunun 90 ıncı
maddesinde öngörülen izni
almadan faaliyet gösteren işverene bir milyar lira para cezası verilir.
İş
hayatının denetim ve teftişi ile ilgili hükümlere aykırılık
MADDE
107. - Bu Kanunun;
a)
92 nci maddesinin ikinci fıkrasındaki yükümlülüklerini yerine getirmeyen,
b)
96 ncı maddesindeki yasaklara uymayan,
İşveren
veya işveren vekiline beş milyar lira para cezası verilir.
İş
müfettişlerinin bu Kanundan veya diğer kanunlardan doğan her çeşit teftiş,
denetleme yetki ve görevleri gereğince görevlerinin yerine getirilmesi sırasında,
görevlerini yapma ve sonuçlandırmaya engel olan kimselere eylem başka bir suçu
oluştursa dahi ayrıca beş milyar lira para cezası verilir.
İdari
para cezalarının uygulanmasına ilişkin hususlar
MADDE
108. -
Bu Kanunda öngörülen idari nitelikteki para cezaları gerekçesi belirtilmek
suretiyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Müdürünce
verilir.
Bu Kanunda yazılı olan idari para cezaları o yerin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Müdürü tarafından verilir. Verilen idari para cezalarına dair kararlar ilgililere 11.2.1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliğ edilir. Bu cezalara karşı tebliğ tarihinden itibaren en geç yedi gün içinde yetkili idare mahkemesine itiraz edilebilir. İtiraz, idarece verilen cezanın yerine getirilmesini durdurmaz. İtiraz üzerine verilen karar kesindir. İtiraz, zaruret görülmeyen hallerde evrak üzerinde inceleme yapılarak en kısa sürede sonuçlandırılır. Bu Kanuna göre verilen idari para cezaları, 21.7.1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil olunur.
DOKUZUNCU
BÖLÜM
Çeşitli,
Geçici ve Son Hükümler
MADDE
109. -
Bu Kanunda öngörülen bildirimlerin ilgiliye yazılı olarak ve imza karşılığında
yapılması gerekir. Bildirim yapılan kişi bunu imzalamazsa, durum o yerde
tutanakla tespit edilir. Ancak, 7201 sayılı Kanun kapsamına giren tebligat anılan
Kanun hükümlerine göre yapılır.
Konut
kapıcılarının özel çalışma koşulları
MADDE
110. -
Konut kapıcılarının hizmetlerinin kapsam ve niteliği ile çalışma süreleri,
hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günleri, yıllık ücretli izin
hakları ve kapıcı konutları ile ilgili hususların düzenlenmesinde
uygulanacak değişik şekil ve esaslar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca
hazırlanacak bir yönetmelikle düzenlenir.
Sanayi,
ticaret, tarım ve orman işleri
MADDE
111. -
Bir işin bu Kanunun uygulanması bakımından sanayi, ticaret, tarım ve orman
işlerinden sayılıp sayılamayacağını Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
bir yönetmelikle belirler.
Tarım
ve ormandan sayılan işlerde çalışanların, çalışma koşullarına ilişkin
hükümleri, hizmet akdi, ücret, işin düzenlenmesi ile ilgili hususlar Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Bazı
kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanların kıdem tazminatı
MADDE
112. -
Kanuna veya kanunun verdiği yetkiye dayanılarak kurulan kurum ve kuruluşların
haklarında bu Kanun ve 854, 5953, 5434 sayılı kanunların hükümleri
uygulanmayan personeli ile kamu kuruluşlarında sözleşmeli olarak istihdam
edilenlere mevzuat veya sözleşmelerine göre kıdem tazminatı niteliğinde
yapılan ödemeler kıdem tazminatı sayılır.
Bazı
işlerde çalışanların ücretlerinin güvencesi
MADDE
113. -
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(b) ve (ı) bentlerinde sayılan işyerlerinde çalışan işçiler hakkında
32, 35, 37, 38 inci madde hükümleri uygulanır. Bu maddelere aykırılık
hallerinde ilgililer hakkında ilgili ceza hükümleri uygulanır.
Üçlü
Danışma Kurulu
MADDE
114. -
Çalışma barışının ve endüstri ilişkilerinin geliştirilmesinde, çalışma
hayatıyla ilgili mevzuat çalışmalarının ve uygulamalarının izlenmesi
amacıyla; Hükümet ile işveren, kamu görevlileri ve işçi sendikaları
konfederasyonları arasında etkin danışmayı sağlamak üzere, üçlü
temsile dayalı istişari mahiyette
bir danışma kurulu oluşturulur.
Kurulun
çalışma usul ve esasları çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.
Kantin
açılması
MADDE
115. –
İşyerlerinde, yüzelli ve daha fazla işçi çalıştırılması halinde, işçilerin
ve ailelerinin gerekli ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla işçiler
tarafından kurulacak tüketim kooperatiflerine işverenlerce yer tahsisi yapılabilir.
MADDE
116. –
13.6.1952 tarihli ve 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar
Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanunun 6 ncı maddesinin son fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
İş
Kanununun 18, 19, 20, 21 ve 29 uncu maddesi hükümleri kıyas yoluyla uygulanır.
MADDE
117. –
5.5.1983 tarihli ve 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 30 uncu maddesinin
birinci fıkrasında geçen “1475 sayılı İş Kanununun” ibaresi “İş
Kanununun”, ikinci fıkrasında geçen “1475 sayılı Kanunun 13/D”
ibaresi “İş Kanununun 21 inci” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE
118. -
2821 sayılı Kanunun 31 inci maddesinin altıncı fıkrasında geçen
"1475 sayılı Kanunun 13/A, 13/B, 13/C, 13/D, 13/E" ibareleri
"İş Kanununun 18, 19, 20 ve 21 inci ", "1475 sayılı
Kanunun 13/D" ibaresi "İş
Kanununun 21 inci", yedinci fıkrasında geçen "1475 sayılı Kanunun
13/A" ibaresi "İş
Kanununun 18 inci", “13/A, 13/B, 13/C, 13/D ve 13/E " ibareleri
"18, 19, 20 ve 21 inci" şeklinde değiştirilmiştir.
Yönetmelikler
MADDE
119. -
Bu Kanunda öngörülen yönetmelikler
Kanunun yayımı tarihinden itibaren altı ay içerisinde çıkartılır.
Yürürlükten
kaldırılan hükümler
MADDE
120. –
25.8.1971 tarihli ve 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesi hariç diğer
maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır.
GEÇİCİ
MADDE 1. -
Diğer mevzuatta 1475 sayılı İş Kanununa yapılan atıflar bu Kanuna yapılmış
sayılır.
Bu
Kanunun 120 nci maddesi ile yürürlükte bırakılan 1475 sayılı İş
Kanununun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının 1 inci ve 2 nci bendi ile
onbirinci fıkrasında, anılan Kanunun 16, 17 ve 26 ncı maddelerine yapılan
atıflar, bu Kanunun 24, 25 ve 32 nci maddelerine yapılmış sayılır.
GEÇİCİ
MADDE 2. -
1475 sayılı Kanuna göre halen yürürlükte bulunan tüzük ve yönetmeliklerin
bu Kanun hükümlerine aykırı olmayan hükümleri yeni yönetmelikler çıkarılıncaya
kadar yürürlükte kalır.
GEÇİCİ
MADDE 3. -
1475 sayılı Kanuna göre alınmış bulunan asgari ücret kararı, bu Kanunun
39 uncu maddesine göre tespit yapılıncaya kadar yürürlükte kalır.
GEÇİCİ
MADDE 4. -
Mülga 3008 sayılı İş Kanununun 13 üncü maddesi hükümleri haklarında
uygulanmayanlar için, bu Kanunun geçici 6 ncı maddesinde sözü edilen kıdem
tazminatı hakkı 12.8.1967 tarihinden itibaren başlar.
İlk
defa bu Kanun kapsamına girenlerin kıdem tazminatı hakları bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten itibaren başlar.
GEÇİCİ
MADDE 5. -
1475 sayılı Kanunun 25 inci maddesi ile 3713 sayılı Kanunun ek 1 inci
maddesinin (B) fıkrasında yer alan oranlar, bu Kanunun 30 uncu maddesi uyarınca
Bakanlar Kurulu tarafından yeniden belirleninceye kadar geçerlidir.
GEÇİCİ
MADDE 6. –
Kıdem tazminatı için bir kıdem tazminatı fonu kurulur. Kıdem tazminatı
fonuna ilişkin Kanunun yürürlüğe
gireceği tarihe
kadar işçilerin
kıdemleri için 1475 sayılı İş Kanununun
14 üncü maddesi hükümlerine göre kıdem tazminatı hakları saklıdır.
Yürürlük
MADDE
121. -
Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE
122. -
Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
9/6/2003
YÜRÜTME VE İDARE BÖLÜMÜ
Bakanlıklara Vekâlet Etme İşlemi
T.C. |
|
BAŞBAKANLIK |
9 Haziran 2003 |
B.02.0.PPG.0.12-305-8935 |
CUMHURBAŞKANLIĞI YÜCE KATINA
Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) Bakanlar Konseyi 13. Toplantısı’na katılmak üzere, 10 Haziran 2003 tarihinde Kırgızistan’a gidecek olan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener’in dönüşüne kadar; Devlet Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığına, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın vekâlet etmesini yüksek tasviplerine saygıyla arz ederim.OĞANRecep Tayyip ERD
Başbakan
—————
T.C. |
|
CUMHURBAŞKANLIĞI |
9 Haziran 2003 |
B.01.0.KKB.01-06-111-2003-699 |
BAŞBAKANLIĞA
İLGİ : 9 Haziran 2003 gün ve B.02.0.PPG.0.12-305-8935 sayılı yazınız.
Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) Bakanlar Konseyi 13. Toplantısı’na katılmak üzere, 10 Haziran 2003 tarihinde Kırgızistan’a gidecek olan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif ŞENER’in dönüşüne kadar; Devlet Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığına, Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN’ın vekâlet etmesi uygundur.Bilgilerini rica ederim.
Ahmet Necdet SEZER
CUMHURBAŞKANI
T.C. |
|
BAŞBAKANLIK |
9 Haziran 2003 |
B.02.0.PPG.0.12-305-8936 |
CUMHURBAŞKANLIĞI YÜCE KATINA
Görüşmelerde bulunmak üzere, 10 Haziran 2003 tarihinde Azerbaycan’a gidecek olan Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın dönüşüne kadar; Sağlık Bakanlığına, Bayındırlık ve İskan Bakanı Zeki Ergezen’in vekâlet etmesini yüksek tasviplerine saygıyla arz ederim.Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
—————
T.C. |
|
CUMHURBAŞKANLIĞI |
9 Haziran 2003 |
B.01.0.KKB.01-06-112-2003-700 |
BAŞBAKANLIĞA
İLGİ : 9 Haziran 2003 gün ve B.02.0.PPG.0.12-305-8936 sayılı yazınız.
Görüşmelerde bulunmak üzere, 10 Haziran 2003 tarihinde Azerbaycan’a gidecek olan Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ’ın dönüşüne kadar; Sağlık Bakanlığına, Bayındırlık ve İskan Bakanı Zeki ERGEZEN’in vekâlet etmesi uygundur.Bilgilerini rica ederim.
Ahmet Necdet SEZER
CUMHURBAŞKANI
Karar Sayısı : 2003/5626
Bazı teknoloji geliştirme bölgelerine ait sınırlar ile ek alanların tespit edilmesine ilişkin ekli Karar’ın yürürlüğe konulması; Değerlendirme Kurulu’nun uygun görüşlerine dayanan Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın 25/4/2003 tarihli ve 489 sayılı yazısı üzerine, 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu’nun 4 üncü maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 13/5/2003 tarihinde kararlaştırılmıştır.
Ahmet Necdet SEZER
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN |
|||
Başbakan |
|||
A.GÜL |
A. ŞENER |
M. A. ŞAHİN |
B. ATALAY |
Dışişleri Bak. ve Başb. Yrd. |
Devlet Bak. ve Başb. Yrd. |
Devlet Bak. ve Başb. Yrd. |
DevletBakanı |
A. BABACAN |
M. A. ŞAHİN |
G. AKŞİT |
K.TÜZMEN |
Devlet Bakanı |
Devlet Bakanı V. |
Devlet Bakanı |
Devlet Bakanı |
C. ÇİÇEK |
A. AKSU |
A.AKSU |
A. ŞENER |
Adalet Bakanı |
Milli Savunma Bakanı V. |
İçişleri Bakanı |
Maliye Bakanı V. |
C. ÇİÇEK |
Z.ERGEZEN |
R.AKDAĞ |
B. YILDIRIM |
Milli Eğitim Bakanı V. |
Bayındırlık ve İskan Bakanı |
Sağlık Bakanı |
Ulaştırma Bakanı |
S.GÜÇLÜ |
M. BAŞESGİOĞLU |
A. COŞKUN |
|
Tarım ve Köyişleri Bakanı |
Çalışma ve Sos. Güv. Bakanı |
Sanayi ve Ticaret Bakanı |
|
M.H.GÜLER |
E. MUMCU |
O. PEPE |
|
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı |
Kültür ve Turizm Bakanı |
Çevre ve Orman Bakanı |
13/5/2003 Tarihli ve 2003/5626 Sayılı Kararnamenin Eki
KARAR
Madde 1 —
Ekli (I) ve (I-A) sayılı haritalarda sınırları ve (I) sayılı tabloda koordinatları gösterilen alanlar, 11/12/2002 tarihli ve 2002/4965 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile sınırları ve koordinatları tespit edilen İstanbul Teknik Üniversitesi Arı Teknokent Teknoloji Geliştirme Bölgesi ek alanları olarak tespit edilmiştir.Madde 2 —
a) ODTÜ Teknokent Teknoloji Geliştirme Bölgesine ait sınırlar ekli (II) sayılı haritada; koordinatlar ekli (II) sayılı tabloda,b) TÜBİTAK- Marmara Araştırma Merkezi Teknopark Teknoloji Geliştirme Bölgesine ait sınırlar ekli (III) sayılı haritada; koordinatlar ekli (III) sayılı tabloda,
gösterildiği şekilde tespit edilmiştir.
Madde 3 —
Bu Karar yayımı tarihinde yürürlüğe girer.Madde 4 —
Bu Kararı Sanayi ve Ticaret Bakanı yürütür.
Karar Sayısı : 2003/5629
8/1/2002 tarihli ve 4736 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrası hükmünden muaf tutulacakların tespitine dair 28/1/2002 tarihli ve 2002/3654 sayılı Kararnamenin eki Kararda değişiklik yapılmasına ilişkin ekli Kararın yürürlüğe konulması; Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nın 25/4/2003 tarihli ve 1317 sayılı yazısı üzerine, anılan Kanunun 1 inci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 13/5/2003 tarihinde kararlaştırılmıştır.
Ahmet Necdet SEZER
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN |
|||
Başbakan |
|||
A.GÜL |
A. ŞENER |
M. A. ŞAHİN |
B. ATALAY |
Dışişleri Bak. ve Başb. Yrd. |
Devlet Bak. ve Başb. Yrd. |
Devlet Bak. ve Başb. Yrd. |
DevletBakanı |
A. BABACAN |
M. A. ŞAHİN |
G. AKŞİT |
K.TÜZMEN |
Devlet Bakanı |
Devlet Bakanı V. |
Devlet Bakanı |
Devlet Bakanı |
C. ÇİÇEK |
A. AKSU |
A.AKSU |
A. ŞENER |
Adalet Bakanı |
Milli Savunma Bakanı V. |
İçişleri Bakanı |
Maliye Bakanı V. |
C. ÇİÇEK |
Z.ERGEZEN |
R.AKDAĞ |
B. YILDIRIM |
Milli Eğitim Bakanı V. |
Bayındırlık ve İskan Bakanı |
Sağlık Bakanı |
Ulaştırma Bakanı |
S.GÜÇLÜ |
M. BAŞESGİOĞLU |
A. COŞKUN |
|
Tarım ve Köyişleri Bakanı |
Çalışma ve Sos. Güv. Bakanı |
Sanayi ve Ticaret Bakanı |
|
M.H.GÜLER |
E. MUMCU |
O. PEPE |
|
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı |
Kültür ve Turizm Bakanı |
Çevre ve Orman Bakanı |
Adalet Bakanlığından:
Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumu ve
İşyurtlarının İdare, Muhasebe ve İhale Yönetmeliğinde
Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
MADDE 1 — 27/3/1998 tarihli ve 23299 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumu ve İşyurtlarının İdare, Muhasebe ve İhale Yönetmeliğinin 43 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir."Madde 43 —
Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumu ve İşyurtlarının mal veya hizmet alımları ile yapım işleri 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ile 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu ve bu Kanunlara göre yayımlanan Yönetmelikler ile diğer düzenlemelere göre; satım, kiraya verme, trampa ve gelir sağlayıcı nitelikteki işler Döner Sermayeli Kuruluşlar İhale Yönetmeliği hükümlerine göre yürütülür."MADDE 2 —
Aynı Yönetmeliğin 46 ncı maddesinin 1 inci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir."İşyurtları Kurumunun bütçesinden kendi hesaplarına para aktarılan Adalet Bakanlığı merkez birimleri ilgisine göre Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü, Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü, İdarî ve Malî İşler Dairesi Başkanlığı, Teknik İşler Dairesi Başkanlığı, Hakim ve Savcı Adayları Eğitim Merkezi Başkanlığı ve Adlî Tıp Kurumu Başkanlığı, kendi satın alma ve ihale komisyonlarını birim amirinin teklifi ve Bakan onayı ile 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu hükümlerine göre oluştururlar."
MADDE 3 —
Aynı Yönetmeliğin 47 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir."Madde 47 —
Bu komisyonlar;a) Devlet Güvenlik Mahkemelerinde DGM Cumhuriyet başsavcısının, ağır ceza merkezlerinde ağır ceza Cumhuriyet başsavcısının onayı ile tensip edeceği Cumhuriyet başsavcı vekilinin yoksa Cumhuriyet savcısının başkanlığında,
b) Bölge idar
e, idare ve vergi mahkemelerinde mahkeme başkanının tensip edeceği görevli başkanlığında,c) Ağır ceza merkezi olmayan yerlerde; Cumhuriyet başsavcısı, yoksa yerine bakan Cumhuriyet savcısının onayı ile diğer bir Cumhuriyet savcısının başkanlığında, yoksa idarî işler müdürü veya yazı işleri müdürü başkanlığında,
d) Cezaevleri ile ilgili işlerde Cumhuriyet başsavcısının onayı ile kurum 1 inci müdürünün başkanlığında,
e) Cezaevi işyurdu müdürlüklerinde kendi bütçelerinden yapacakları işlerde cezaevi işyurdu müdürünün onayı ile işyurdunda görevlendirilen 2 nci müdürün başkanlığında,
4734 sayılı Kamu İhale Kanunu hükümlerine göre oluşturulur.
Cumhuriyet başsavcısı, DGM Cumhuriyet başsavcısı ve mahkeme başkanları ile kendi bütçelerinden yapacakları işlerde cezaevi işyurdu müdürü komisyonların ihale yetkilisidir."
MADDE 4 —
Aynı Yönetmeliğin 48 inci maddesinin son fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir."Banka üzerine keşide edilecek ödeme emirlerinde veya hak sahiplerine yaptıkları iş karşılığında verilecek çeklerde ilgili birim amiri veya yetki vereceği yardımcısı ile bir tetkik hâkiminin, tetkik hâkimi bulunmayan birimlerde birim amirinin kendi biriminden görevlendireceği bir yetkilinin imzası bulunur."
MADDE 5 —
Aynı Yönetmeliğin 49 uncu maddesinin 1 inci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve 3 üncü fıkra yürürlükten kaldırılmıştır."Taşra birimleri yapılacak harcamanın niteliğine göre, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve Döner Sermayeli Kuruluşlar İhale Yönetmeliği hükümlerine uygun olarak merkezdeki bağlı oldukları birimden istekte bulunurlar."
MADDE 6 —
Aynı Yönetmeliğin 140 ıncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir."Madde 140 —
Müşterilerden alınan alacak senetlerine ait taksitlerin herhangi birinin vaktinde ödenmemesi hâlinde yazılı tebligat yapılır ve bu tebligata rağmen ödemenin gerçekleşmemesi durumunda müteakip taksitler muacceliyet kesbedeceğinden derhal kanunî takibata geçilir."MADDE 7 —
Aynı Yönetmeliğin 161 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir."Madde 161 —
İş programı, matbu örneğindeki sıraya ve müessesenin iş mevzuuna göre gelir kaynaklarını göstermek ve elde edilecek tahminî gelir miktarlarını evvelki yıllara ait gelirlerle mukayese etmek ve yapılacak işler için sarf olunacak harcamalara esas teşkil edecek ihalelere ait yaklaşık maliyet tutarları yer alacak şekilde, bütçe giderlerindeki fasıl ve madde sırasına göre ve daima hakikate yakın rakamlar üzerinden mütalâa ve tespit etmek suretiyle hazırlanır."Yürürlük
MADDE 8 —
Maliye Bakanlığı ile Sayıştayın görüşü alınarak hazırlanan bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.Yürütme
MADDE 9 —
Bu Yönetmelik hükümlerini Adalet Bakanı yürütür.İçişleri Bakanlığından:
Ticari Araçlarda Reklam Bulundurulması Hakkında
Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına
Dair Yönetmelik
MADDE 1 — 28/02/1998 tarihli ve 23272 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Ticari Araçlarda Reklam Bulundurulması Hakkında Yönetmeliğin 4 üncü maddesinde yer alan "fon" tanımı kaldırılmış, "reklam" ve "kampanya" tanımları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve "izin belgesi" tanımından sonra gelmek üzere "şehiriçi" tanımı ilave edilmiştir."Reklam: Araçlarda bulundurulması izne tabi; yazı, işaret, resim, şekil, pano, ilan, flama, bayrak ve benzerleri ile sembol, sesli ve ışıklı donanımları kullanmak suretiyle bir malı, işi, kuruluşu ve hizmeti tanıtma faaliyetini,
Kampanya: Bir veya birden çok malı, işi, kuruluşu ve hizmeti tanıtmak amacıyla düzenlenen ve belli bir süre devam eden reklam faaliyetini,"
“Şehiriçi: Belediye ve mücavir alan sınırları içini,"
MADDE 2 —
Aynı Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir."Reklam şirketi, ajansı veya teşebbüs sahiplerinin trafik kuruluşlarından alacakları yetki belgesi; verilen süre ve sadece belirtilen tek bir reklam için geçerlidir. Her kampanya için ayrı ayrı olmak üzere yetki belgesi alınması zorunludur. Bir ticari kuruluş tek kampanya içerisinde değişik marka ve ürünlerinin reklamını yapabilir."
MADDE 3 —
Aynı Yönetmeliğin 7 nci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir."Ayrıca, müracaat esnasında reklam şirketi, ajansı veya teşebbüs sahipleri ile araç sahipleri veya işletenleri arasında yapılmış noter tasdikli sözleşmede yer alan araç başına düşen reklam bedelinin % 25’ine tekabül eden miktarın vergi dairesi veya mal sandıkları hesabına yatırıldığına dair banka dekontunun ibrazı zorunludur."
MADDE 4 —
Aynı Yönetmeliğin 9 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir."Madde 9 —
Reklam bulundurulmasında ve takılmasında aşağıdaki esaslar uygulanır.a) Reklam alanı araç karoserinin tamamıdır.
b) Araçların ön ve yan camları reklam alanı olarak kullanılmaz. Araçların arka camlarına ise dışarıdan bakıldığı zaman içerisi, içerden bakıldığı zaman dışarısı görünecek şekilde reklam takılabilir.
c) Reklamlarda kullanılacak pano, tabela ve benzerleri; ticari aracın güzergah yazısını, yan kapılarda ve araç üzerinde bulunan plaka numaraları ile diğer bulundurulması zorunlu yazı ve işaretleri kapatamaz. Araca komple reklam giydirildiğinde veya reklam renkleriyle aracın güzergah ve plaka yazılarının aynı renkte olması halinde, yazı ve plakaların aynı ebatta yazılması koşulu ile başka renklerde yazılabilir.
d) Araç üzerinde bir ticari kuruluşun değişik markalarına yada ürünlerine ilişkin reklamlar bulunabilir.
e) Araç üzerinde bulundurulan reklamın uygun bir yerinde yetki belgesi sahibi, reklam şirketi, ajansı veya teşebbüs sahibini belirtir bir ibarenin bulunması zorunlu olup, söz konusu kuruluş kampanya sahibi olarak addolunmaz.
f) Taksi otomobili, dolmuş otomobili, otobüs veya minibüslerde kullanılacak reklam tabelası, panosu veya benzerlerinin, araç karoserinden ayrı olarak, araç boyutlarını aşacak şekilde bulundurulması ve kullanılması yasaktır. Ancak taksi ve dolmuş otomobillerinin tavan üstüne yüksekliği 40 cm yi geçmeyecek, taksi ve dolmuş levhasını kapatmayacak ve tavanda bulunan plakayı örtmeyecek şekilde reklam panosu takılabilir. Reklam panosu plakayı örtmesi halinde panonun üzerine veya araç tavanının diğer bölümüne aynı ebatta ve renkte plaka yazısı yazılır.
g) Araçlarda bulundurulacak reklamlar; tabela, pano, bant ve benzerlerinin kullanımı usulü ile yapılabileceği gibi tarafların anlaşması halinde araçların boyanması ya da reflektörlü folye giydirmek suretiyle de yapılabilir.
h) Araç üzerinde bulundurulan reklamlar; silinme, zedelenme ve benzeri sebeplerle görüntü kirliliğine neden olmayacaktır.
ı) Araç sahipleri veya işletenler, süresi sonunda çıkartılan reklamların araç boyasında meydana getirdiği renk değişikliğini 30 gün içerisinde gidermekle yükümlüdürler.
i) Reklam kampanyası bitiminde araçlar 3 gün içerisinde derhal önceki durumuna getirilir.
j) Tütün ve tütün mamulleri ile alkollü içkilerin tanıtılmasını amaçlayan reklamlar araçlarda bulundurulamaz.
k) Reklamlarda yer alacak yazı, resim, sembol ve benzeri işaretler Anayasal rejimimize, Cumhuriyete, Atatürk İlke ve İnkılaplarına, milli ve manevi değerlere, dine, ahlaka ve adaba, demokratik rejimimize, milletin ve devletin bölünmez bütünlüğüne aykırı olamaz. Ayrıca siyasi partiler ile diğer tüzel ve gerçek kişilerin siyasi mahiyet arzeden reklam ve tanıtımları bu Yönetmeliğin kapsamı ve hükümleri esas alınarak yapılamaz.
1) Belediye sınırları dahilinde 1580 sayılı Belediye Kanununun 19 uncu maddesinin beşinci fıkrasına göre belediyelerce veya belediyelerin iştirak edeceği şirketlerce işletilen ya da kiralanmak yahut da imtiyazın devri suretiyle özel ve tüzel kişilerce işletilen otobüs ve toplu taşıma araçlarında bulunacak reklamlar, 1580 sayılı Belediye Kanunu, 3030 sayılı Büyükşehir Belediyelerinin Yönetimi Hakkında Kanun ve bu kanunlara bağlı mevzuat çerçevesinde tespit edilecek ilke ve esaslar dahilinde ilgili belediye tarafından belirlenir. Belediyelerce reklam giydirilecek otobüslerde, bu Yönetmelik hükümleri ile Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 2 sayılı cetveli hükümleri uygulanmaz.
m) Trafik komisyonlarının ticari araçlarda bulundurulacak ayırıcı işaret ve benzerleri hakkında almış olduğu kararlar bu Yönetmelikte bahsi geçen hususlar hariç olmak üzere saklıdır."
MADDE 5 —
Aynı Yönetmeliğin 9 uncu maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 10 uncu madde eklenmiş, diğer maddeler buna göre teselsül ettirilmiştir.Uygulanmayacak Hükümler
"Madde 10 —
Bu Yönetmelik kapsamında reklam giydirilen araçlardan Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 2 sayılı cetveli hükümleri aranmaz."Yürürlük
MADDE 6 —
Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.Yürütme
MADDE 7 —
Bu Yönetmelik hükümlerini İçişleri Bakanı yürütür.Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan:
Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinde
Değişiklik Yapılmasınaİlişkin Yönetmelik
MADDE 1 — 4/8/2002 tarihli ve 24836 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğine aşağıdaki Geçici 20 nci Madde eklenmiştir."Geçici Madde 20 —
Bu Yönetmelikte belirtilen lisans başvurusu kapsamındaki bilgi ve belgeler; mevcut sözleşmeleri kapsamında yap işlet ve yap işlet devret modelleri yoluyla üretim faaliyeti göstermekte olan veya mevcut sözleşmeleri kapsamındaki tüm işlemleri tamamlayarak üretim faaliyeti gösterme hakkı elde etmiş tüzel kişiler tarafından, 30/6/2003 tarihine kadar Kuruma sunulur ve lisans başvuruları; 8, 9 ve 10 uncu madde hükümleri saklı kalmak üzere başvurunun kabul edildiği tarihten itibaren otuz gün içerisinde sonuçlandırılır."Yürürlük
MADDE2 —
Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.Yürütme
MADDE 3 —
Bu Yönetmelik hükümlerini Kurul yürütür.Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan:
Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinde
Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmelik
MADDE 1 —
25/9/2002 tarihli ve 24887 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 21 inci maddesinin (c) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir."c) Perakende satış lisansı sahibi tüzel kişi tarafından düzenlenen ödeme bildirimi, son ödeme tarihinden en az on gün önce müşteriye tebliğ edilir."
Yürürlük
MADDE 2 —
Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.Yürütme
MADDE 3 —
Bu Yönetmelik hükümlerini Kurul yürütür.Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumundan:
Bankaların Kuruluş ve Faaliyetleri Hakkında Yönetmelikte
Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmelik
MADDE 1 —
27/6/2001 tarihli ve 24445 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren "Bankaların Kuruluş ve Faaliyetleri Hakkında Yönetmelik"in 23 üncü maddesinin (5) numaralı fıkrasının (a) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir."a) Mali tabloları kredi kullandıran banka ile tam konsolidasyon yöntemine göre konsolide edilenler hariç olmak üzere, merkezleri kıyı bankacılığı bölgelerinde bulunan her türlü banka ve kredi kurumuna veya bu kurumlar tarafından ihraç olunan menkul kıymetler, verilecek garantiler veya bunların kefaletiyle ihraç olunan menkul kıymetler karşılığında kullandırılacak krediler,"
Yürürlük
MADDE2 —
Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.Yürütme
MADDE3 —
Bu Yönetmelik hükümlerini Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu yürütür.Trakya Üniversitesinden:
Trakya Üniversitesi Lisansüstü Eğitim-Öğretim Yönetmeliğinin
2 nci Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
MADDE 1 — 3/3/1997 tarihli ve 22922 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan "Trakya Üniversitesi Lisansüstü Eğitim-Öğretim Yönetmeliği"nin 2 nci maddesinin (a), (b), (c) ve (d) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir."a) Yüksek lisans programına başvurabilmek için adayların bir lisans diplomasına sahip olmaları ve Müzik Anasanat Dalına başvuracak adaylar hariç diğer adayların öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından merkezi olarak yapılan Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavından (LES) başvurduğu programın puan türünde en az 45 standart puan (veya Graduate Record Examination (GRE) sınavının verbal ve quantitive bölümlerinden alınan toplam puanın en az 950, analytical writing bölümünden alınan puanın en az 3,5 olması.) Üniversitelerarası Kurul Yabancı Dil Sınavından (ÜDS) en az 40 (veya KPDS'den en az 40, IELTS sınavının her bölümünden en az 3.6, TOEFL test sınavından en az 433, veya TOEFL bilgisayar sınavından en az 120) puan almış olması gerekir.
Yüksek Li
sans programlarına öğrenci kabulünde LES puanı yanı sıra, lisans başarı düzeyi ve adayın başvuracağı programla ilgili Enstitü Yönetim Kurulunca kurulan jüri ile yapacağı mülakat sonucu değerlendirilir. Adaylardan referans mektubu ve neden yüksek lisans yapmak istediğini belirten bir kompozisyon istenir.Değerlendirmede;
- LES puanının % 50'si,
- Mülakat puanının % 40'ı,
- Lisans mezuniyet ağırlıklı not ortalamasının % 10'u dikkate alınır.
Ancak, Müzik Anasanat Dalının değerlendirmesi, mülakat puanının % 90'ı ve lisans mezuniyet ağırlıklı not ortalamasının % 10'u dikkate alınarak yapılır.
Adayın başarılı sayılabilmesi için yukarıda belirtilen oranların toplamının yüz üzerinden en az 65 olması gerekir ve en yüksek puandan en küçüğe doğru sıralama yapılarak ilan edilen kontenjan kadar öğrenci alınır.
b) Doktora programına başvurabilmek için adayların bir yüksek lisans diplomasına, hazırlık sınıfları hariç en az on yarıyıl süreli Tıp, Diş Hekimliği ve Veteriner Fakülteleri diplomasına, Eczacılık ve Fen Fakültesi mezunlarının ise yüksek lisans derecesine veya Sağlık Bakanlığınca düzenlenen esaslara göre bir laboratuvar dalında kazanılan uzmanlık yetkisine sahip olmaları ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavından (LES) başvurduğu programın puan türünde en az 45 standart puan (veya Graduate Record Examination (GRE) sınavının verbal ve quantitive bölümlerinden alınan toplam puanın en az 950, analytical writing bölümünden alınan puanın en az 3,5 olması.)" Doktora programına öğrenci kabulünde LES puanı ile mezuniyet durumuna göre Lisans/Yüksek Lisans not ortalaması ve Enstitü Yönetim Kurulunca kurulan jüri ile yapacağı mülakat sonucu da değerlendirilir. Başvuru için adayların sağlaması gereken diğer belgeler, referans mektubu, neden doktora yapmak istediğini belirten bir kompozisyon ve Üniversitelerarası Kurul Yabancı Dil Sınavından (ÜDS) en az 50 (veya KPDS'den en az 50, IELTS Sınavının her bölümünden en az 5.5, TOEFL test sınavından en az 477 veya TOEFL bilgisayar sınavından en az 153) puan almış olduğunu gösteren sınav sonuç belgesidir.
Değerlendirmede;
- LES puanının % 50’si,
- Mülakat puanının % 40’ı,
- Yüksek Lisans/Lisans mezuniyet ağırlıklı not ortalamasının % 10’u dikkate alınır.
Adayın başarılı sayılabilmesi için yukarıda belirtilen oranların toplamının yüz üzerinden en az 70 olması gerekir. En yüksek puandan en küçüğe doğru sıralama yapılarak ilan edilen kontenjan kadar öğrenci alınır.
Yüksek Lisans ve Lisans mezuniyet ağırlıklı not ortalaması deyimi, Tıp, Diş Hekimliği ve Veteriner Fakültesi mezunları için, anılan fakültelerden mezun olunan ağırlıklı not ortalamasını ifade eder ve hem lisans hem Yüksek Lisans mezuniyet notu yerine kullanılır.
c) Sanatta Yeterlik çalışmasına başvurabilme için adayların bir yüksek lisans diplomasına sahip olmaları, Müzik Anasanat Dalına başvuracak adaylar hariç diğer adayların Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavının (LES) sözel kısmından 45 standart puan (veya Graduate Record Examination (GRE) sınavının verbal ve quantitive bölümlerinden alınan toplam puanın en az 950, analytical writing bölümünden alınan puanın en az 3,5 olması.)" Sanatta yeterlik programlarına öğrenci kabulünde LES puanı ile birlikte lisans ve/veya yüksek lisans not ortalaması, mülakat/yetenek sınavı portfolyö incelemesi sonucu değerlendirilir. Başvuru için adayların sağlaması gereken diğer belgeler, referans mektubu, neden sanatta yeterlik yapmak istediğini belirten bir kompozisyon ve Üniversitelerarası Kurul Yabancı Dil Sınavından (ÜDS) en az 50 (veya KPDS'den en az 50 veya IELTS sınavının her bölümünden en az 5.5, TOEFL test sınavından en az 477 veya TOEFL bilgisayar sınavından en az 153) puan almış olduğunu gösteren sınav sonuç belgesidir.
Değerlendirmede;
- LES puanının % 50'si,
- Mülakat/yetenek/portfolyö incelemesinin % 40'ı,
- Yüksek Lisans/Lisans mez
uniyet ağırlıklı not ortalamasının % 10'u dikkate alınır.Ancak, Müzik Anasanat Dalının değerlendirilmesi, mülakat puanının % 90'ı ve lisans mezuniyet ağırlıklı not ortalamasının % 10'u dikkate alınarak yapılır. Adayın başarılı sayılabilmesi için yukarıda belirtilen oranların toplamının yüz üzerinden en az 70 olması gerekir. En yüksek puandan en küçüğe doğru sıralama yapılarak ilan edilen kontenjan kadar öğrenci alınır.
d) Temel Tıp Bilimlerinde doktora programına başvurabilmek için, Tıp Fakültesi mezunlarının lisans diplomasına ve en az 50 Temel Tıp puanına veya Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavının (LES) sayısal kısmından en az 45 standart puana (veya Graduate Record Examination (GRE) sınavının verbal ve quantitive bölümlerinden alınan toplam puanın en az 950, analytical writing bölümünden alınan puanın en az 3,5 olması.)" Temel Tıp Puanı, Tıpta uzmanlık sınavında (TUS) Temel Tıp Bilimleri Testi I. Bölümünden elde edilen standart puanın 0.7, Klinik Tıp Bilimleri Testinden elde edilen standart puanın 0.3 ile çarpılarak toplanması ile elde edilir.
Doktora programlarına öğrenci kabulünde, Temel Tıp puanı veya LES puanı ile birlikte, lisans ve/veya yüksek lisans not ortalaması ve Enstitü Yönetim Kurulunca kurulan jüri tarafından yapılan mülakat değerlendirilir. Başvuru için adayların sağlaması gereken diğer belgeler, referans mektubu, neden doktora yapmak istediğini belirten bir kompozisyon ve Üniversitelerarası Kurul Yabancı Dil Sınavından (ÜDS) en az 50 (veya KPDS'den en az 50 IELTS Sınavının her bölümünden en az 5.5, TOEFL test sınavından en az 477 veya TOEFL bilgisayar sınavından en az 153) puan almış olduğunu gösteren sınav sonuç belgesidir.
Değerlendirmede;
- LES Puanının % 50'si,
- Mülakat Puanının % 40'ı,
- Yüksek Lisans/Lisans mezuniyet ağırlıklı not ortalamasının % 10'u dikkate alınır.
Adayın başarılı sayılabilmesi için yukarıda belirtilen oranların toplamının yüz üzerinden en az 70 olması gerekir. En yüksek puandan en küçüğe doğru sıralama yapılarak ilan edilen kontenjan kadar öğrenci alınır."
Yürürlük
MADDE 2 —
Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.Yürütme
MADDE 3 —
Bu Yönetmelik hükümlerini Trakya Üniversitesi Rektörü yürütür.